Tam Sürümü Görüntüle : Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:32 AM
*****Sevgi Üstüne
Sıcacık bir fincan salep gibidir;
Soğuk kış günlerinde içini ısıtan,
Bol tarçınlı.
Dudağına değince fincan;
Bütün ruhuna yayılır
Rayihası.....
Hani kutuplardan kopan
Buz dağları,
Kavuştuğunda sıcak denizlere;
Halvet olur,
Kaybolur sularda! ! !
Bir ürperti sarar benliğini:titrersin.
Korkarkarsın;
Neden korktuğunu bilmeden!
Biraz şefkat,biraz merhamet duygusu
Ve dokunmaya bile imtinadır;
Muhtevası...
Kasım 2005
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
^^Hoşça Kal Diyemeden^^
yaşam büyük bir okyanus
bir taş atımı mesafede diğer ucu
bir ömür geçti de bulamadık sonunu
ah şişirdi bak imbat yelkenleri
götürecekti bizi Tezel/den
sevim/li bir hayat hikayesine
Yakmadan fenerci kandili
vira! diye bağırdı kaptan
vakitsiz bir gemi kalktı limandan
Hoşçakal güzel insan
23 Haziran 2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
__________________Unutma! _____
Bir gün dem düşerde içine;
Aklına ben düşersem!
Sözlerim diline,
Gülüşlerim yüzüne düşerse!
Ürperip üşürsen apansız;
İliklerin titrerse!
İnceden hain bir sızı
Yüreğine düşerse!
Ilık yağmurlarla bir gün;
Islanmayı düşlersen!
Gümüş hançer iki damla;
Yüreğine düşerse!
Bağrına taş bassan ah ile
Bastığın taş kanarsa!
Sönmüş bir yangının külleri
Alev alır yanarsa!
Umutların çiçek, çiçek
İlkyaza açarsa!
Gün olur bahçende
Kırmızı bir gül açarsa!
Bırak ayrılığın ellerini;
O şarkıyı hatırla!
Unutma senide bir seven var;
Çok uzaklarda!
Mayıs 2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
_________________Yolcu____
Dönülmez bir geceye aheste inmekte gün
Ya son bulacak tamah ya olmayacak sabah
Kızıldan karanlığa sarkıp döndüğünde gün
Ya dün son bulacak ya da olmayacak iflâh
Kalp körse beis’le sitem kar etmez ki yara
Yalnızlık ölüm gibi ya hancıyım ya yolcu
Onmaz odum yandıkça tımar olmaz bu yara
Çıktım bilinmez yola ya ilk ya da sonuncu
Dil yorgun, sözler yorgun, gönül yorgun, öz yorgun
Ya bahar yorgunu gönül ya da ömür yorgun
Dönülmez geceye aheste inmekte gün
Ya ömür bitecek bu gün ya dudakta hüzün
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
______________Önce Dinle...
Neyim ben, kimim, sen kimsin?
Bir düşün bakalım
Sen ne kadar yakınsın,
Ben ne kadar uzağım
Nedir benden isteyip de alamadığın
Açık bak iki kaşımın arası
Daya silahını sık gitsin
Ama önce dinle…
Öyle kara kaplı defterlerim falan yok benim
Düşmanlığa çetele tutmam
Atılan tokadın borcunu siler geçerim
Mutlu olacaksan eğer
Gururumu ayağına serer giderim
Hazır düşmüşken ayağına
Bas üzerine ez gitsin
Ama önce dinle…
Ön yargının kelepçesini takmadan zihnine
Bürünüp öfke kisvesine
Kan bürümeden gözlerini
Düşün bendeki özlemini
Şikâyet etmem edemem kimseye
İki çift sözüm olur söyleyecek
Birini söyler giderim
Ama önce dinle…
Yaşar mı sanıyorsun en güzel duygular
Üzerine çalınan karayla
Ne kadar uzağa gidebilir yürek aldığı bu yarayla
Olmayacak duanın yeminli duacısı mıyım?
Yoksa aydınlığın karanlığa Pazarlayıcısı mı?
Onurumu isteme benden:
Vermem!
Açık bak iki kaşımın arası aydınlık
Daya silahını
Sık gitsin
Ama önce dinle…
Mayıs 2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
_________Sürgün
Küçüldüm, küçüldüm de
Ceviz kabuğuna girecek kadar
Sığamadım bir yüreğe avuç içi kadar
Ne yollardan geçtim dar patikalardan
Kanadı gelecek yanlarım
Geçemedim sana gelen yollardan
Bir vaha kurmuştum umutlu
Kibir çölüne sevgi dolu duygulardan
Seraba döndü bendeki sen ulaşamadan
Yol bilirim iz bilirim
Giderim gittiği yere kadar
Anlatamam içimdeki isyanı giz bilirim
Bir varmış bir yokmuş derken
Yok oldu gitti en güzel duygular
Hiç yoktan bir yaşam heder oldu bak
Dönemem iltica ettim hüzne
Yürek sürgünüyüm ben
Yok artık sığınacağım bir beden
Haziran2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
_________Umudun Tılsımımıdır Aşk
güneşe tutunmak mı yaşam,
ay olmak mı uydunun uydusu
diğer yarısı mı yaşamın, profilden gördüğümüz
üç boyutlu kurulan hayallerin
zihindeki fragman döngüsü mü
ışık kırılması gibi su üzerinde
umutla zincire vurulması arzuların
başka bir boyut karanlığı delmek dediğin
belki de olanlar yanılsaması ışık oyunlarının
renkli, parlak ve göz alıcı
umudun tılsımı mıdır aşk
ayrılık mıdır, yoksa kavuşamamak mıdır; kader
terk edip gitmek midir kurtulmak
sorunlar silsilesinden
gümüş nalları ezerken yolu; atlıların
göz gözü görmez etraf toz duman
çöker göz çanağına kızılca kan
güç sevgidir oysa, yürek zenginliğin
belki de bir avuç su ihtiyacın olan
soğuk, berrak ve dingin
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
________Önce Düşlerim Islandı
ağzından alev saçan ejderhanın
kestikçe başını
yenisi fışkırıyordu yerinden
çığlıklarım kayboluyordu yutağımda
serseri yıldızlar dökülüyordu üzerime
ve bedenimde süre gelen depremler
telaşlı karıncalar gibi
koşuşurken sağa sola korku tünelinde
vücudumda binlerce diken
alev alev yanıyordu dünyam
sıcak yağmurlar değiyordu tenime
ateşi değil; beni ıslatan
Binlerce yıldırım peşimde
nefes nefese zihnimde o bilmece
bir adım kalmışken yetişmeye
takat kesilmiş dizlerimde
sırtımda balçığın izleri
karşımda geçit’in yedi renkli kemeri
önümde umut kırığının dehlizi
kırbaç gibi çarpıyordu yüzüme yağmur
ıslak bir kedi yavrusu gibi
sızılı bir ürperiş yüreğimde
zihnimde hoyratça devinen
bindirilmiş duyguların ağırlığı üzerimde
ayaklarım çekiliyormuş gibi derinlere
kabusum tutuyor ellerimden
gece soğuktu, gece ıslak
önce düşlerim ıslandı
sırılsıklam uyandım uykulardan
Mayıs2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
______En Kızıl Gece______
zorla çekiliyormuş gibi güneş dünyanın arkasına
direndikçe kızarır ufukta utancı yayılır bulutlara
denizin şuh kahkahaları yırtar geceyi köpük köpük
kudurmuş gibi zevkle siler izlerini kumsaldan
hadi denizden çık gel kopartalım gökten yıldızları
ufukta ki kızıllık dalgalanan saçların olsun
yıldızları taç yapayım yakamoz gözlerine dolsun
hadi köpük köpük gel sana açtım bu kıyıları
belki kırılır inadı dalgaların dost olur kumlara
belki bir sigara sarıp efkarla karşı kıyılara
yakmalı ucunu her nefeste dumana dolamalı acıları
Bir rüzgar eser belki alır gider kalanları
hadi rüzgar olup savrul gel tutmuyor dizlerim
bilsen bir ömür yolunu beklerim gelemem
bilsen seni benden çok severim diyemem
getir bana seni tenindeki kokuları özledim
sevmek hafifletmez elbet sensizliğin acısını
kalmadı yaktığım anıların ne közü ne dumanı
kolay değil elbet kandırabilmek yalnızlığı
zor değil yok imkanı beceremedim unutmayı
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
______Meğer Yol Benmişim______
Gün doğumu gibi
Batmak için
Yolmuş yaşama doğum
Ölmek için
Sevgi beslermiş ayrılığın hüznünü
Unutturmadan dünü
Yakmak için
Umut beslermiş
Çaresizliklerde sevgiyi
Hayal
Umudun ekmeği, suyu
Kor ateşi avuçlarında saklamak gibi
Taşıması zor ruhundaki bu yükü…
Kara trenin
Kasıntılı böbürlenmesiyle
Zorunlu güzergâhını afilli voltalarken
Her başlangıcın bir sonu vardır tabiî ki
Ama sonsuz gibidir raylar
Akıp giderken
Yol aradım
Gözlerim uzaklarda, yıllarca
O masum gülümseyişi gerilen dudaklarda
Aradım
Gözlerime hapsettiğim duygularda
Bilemedim
Bittiğini içime akan yağmurlarla…
Hani
Daha yaşanacak mutluluklarım vardı
Kader yazımı kim karaladı
Hangi el
O sayfaları yırtıp attı
Azgın nehirler gibi zaman
Neden
Bende hep hırçın aktı
Hani
Daha söylenecek sözlerim vardı
Çıktıkça basamakları sözler tuhaflaştı
Dilimde susku, gözümde hüzün
Yol yarıyı çoktan aştı
Hani
Daha gülecek gözlerim vardı
Ruhumda umudun işkencesi
Gözlerim hep önüme aktı…
Yol aradım
Mutluluğa kucak açmış
Gecenin kör yanlarında
Yarasa çığlıkları yırtardı geceyi
Ayın aydınlığında
Gece gözlerime gizlenirdi
Uyanır koynumda uyuyan yılan
Desiseye aç şehvetle saldırır
Dumura uğramış masum duygulara…
Bin dilde
Dinsiz
Bin türlü vesvese
Çöreklenir sözcüklerin üzerine
Kâbus gibi
Bastırılmış bir ihtilal sessizliğinde…
Anladım…
Karanlık değil
Karanlık çöken yürekmiş korkutan
Bilemedim
Meğer yol benmişim…
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
___Aşk Yüreğe Dokununca_______
Dokunamaz, konuşamazsın
göremesen de seversin
ama tanırsın
hüzün ortağın, sırdaşındır
seversin
gelmeyecek gelmez
son yaprak düşse de
saklarsın titremelerini
alıp düşlerini gidersin
gelmese, bilmese
içine girmese de
seversin
Uyuyamaz, oturamaz, kaçamazsın da
kanarsın
Ararsın bulamazsın,
bulursun elinle tutamazsın
seversin
git dersin al yüreğimi de öyle git
almaz, gitmez de
yanarsın ateş içinde
kül olup savrulamazsın
Kalmasa, gitmese de
yüreğini almasa da
seversin
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:33 AM
__Çaresizliğin Hapishanesidir Yalnızlık
Ne yana baksam tutunamadığım
Kalın karanlık duvar
Alnımda kabaran bir damar
Sabır mı çaresizlikten
Çaresizlik mi sabırdan
Elimde sahipsiz bir anahtar
Kim bilir hangi kapıyı açar
Haziran 2007
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
+++ Gerçek +++
En içten yaşananlar değil mi
İnsanı var eden,
Canını yakan,
En ince yerinden yaralayan
Sevgi ile bağlanmak değil mi
En derinden;
Canı yanmışlığı terk edilmişliğin
Bir şekilde
Feveranı değilmidir
Dilde nağme ile devinen
Yakar elbet!
Canını da yakar, hayallerini de!
Film değil bu
Acıklı bir şarkı ya da şiir;
Hiç değil!
Nefes almak kadar gerçek;
Yaşamın ta kendisi...
Yoldur çoğu zaman
Gitmek zorunda olduğumuz,
Kimi zaman kalabalığın tam ortasında;
Yalnız...
Kimi zaman
Fırtınalı *******de sessizliği yırtan,
Rüzgârın çıkardığı
Hain ıslık sesinde
Aradığımız
Bulutlara takılıp giderken;
Yok saydıklarımız,
Acabalara takılıp;
Yaşamdan ertelediklerimiz
Biliriz aslında
Biliriz de en son biz farkına varırız;
Nasılsa
Eskiyen taşlarla birlikte,
Yaşlanan hayatın,
En son kilometresine gelindiğinde yolun
Biliriz aslında
'En içten verdiği bir şey insanın,
Ufak ya da büyük olmaz!
Gerçek olur! '
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
+++ İçten Gelir Bilirsin +++
Özgür kaldığında yüreğin bir gün
Kanat çırpar helecanla mutluluğa
Sığamaz olursun koca gök yüzüne
Kanatların değer heybetli dağlara
Esintiye karşı süzülüp giderken
Bilirsin: Aslında aldığın bu güç
Kanatlarının büyüklüğünden değil!
İnce belli narin gelinciklerin
Rüzgarla salınışını izlerken
Pıt,pıt eder boyun damarların
Nefesin daralır,titrersin: Bilirsin
Bu titreme üşümekten değil!
Dalıp, dalıp gider gözlerin
Hisler ırmağının kıyısında
Tutunup bir söğüt yaprağına
Akıp gitmek istersin o yere
Kirpiklerin ıslanır içlenirsin
Bilirsin: Bu hüzünden değil!
Gözlerine girer ayın gülen yüzü
Hayallerin dolar renk cümbüşü
Ruhuna akarken yıldızların titrek
Huzur dolu pırıl pırıl kıpırdanışı
Bilirsin: Bilirsin de tarif edemezsin
İçini dolduran Yaşanası duyguyu
Suyun geçtiği yere can verişi gibi
Toprağın içinde saklayışı gibi
Ağacın köklerini derine salışı gibi
Yol bulur hayata rağmen gönüle
Engel tanımaz akar yinede derinden
Tutarsan yaşama sevincinin elinden
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
+++ Önemli üç sebebim var +++
Dün bir kez daha gecenin ayazında
Kahrettim yine geldiğim güne dünyaya
Son vermek istedim her şeye hayata
Ama bir önemli sebebim vardı yaşamaya
Kendimi aradım ay ışığında karanlıkta
sen vardın saman yolundaki akalabalıkta
Yanıp sönen ışık gibi dalga kıranlarda
Çok önemli iki sebebim vardı yaşamaya
Parçalanmıştım diğer yarım uzaklarda
Kader silahını dayadığında şakağıma
Korkmadım direnecek gücüm vardı daha
Güç aldığım üç sebebim vardı yaşamaya
İçtim sabaha kadar elimde ne varsa
Elimde beş bezemez rest çektim hayata
Yüreğim yeter kaybeden ben olsamda
Çünkü önemli üç sebebim var yaşamaya
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
+++ Yaşamak Zor BU Şehirde +++
Hasreti takıp da boynuna; kor
Özlemim sevdam koyun koyuna
Gizleyip de kendini ıssız kuytuya
Yaşamak zor bu şehirde; zor
Ufuksuz umutsuz darmadağın
Avare dolaşmak sokak aralarında
Çarpıp yalanını öfkeyle duvarlara
Anıları gömmek boş kaldırımlara
Mutluluğa teğet geçen yaşamın
Ardından bakmak her defasında
Acı verir umursamasada insana
Yansıması hayatın kırık aynasına
Söz geçmez hayatın hancısına
Hünkar olsan aleme ne yazar
Sarar etrafını alevden duvar
Düşersin akrep yanlgısına
Yaşamak zor bu şehirde; zor
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
+++ Yeniden doğmak +++
Garip bir sevinç var içimde bugün
Nedensiz biraz da buruk bir mutluluk
Belki unuttuğum bir duygu yaşadığım
Uç verişi belki yüreğe atılan tohumların
İster sevgi, ister özlem, ister aşk olsun
Adı her ne olursa olsun; İkirciksiz dingin
Deniz kadar engin ve zengin bir dünya
Evren kadar sonsuz, gizemli kıpırtılar
Karanlıkta ki kılavuzum Şimal yıldızım
Asırlardır uyuyan yanardağ misali
Yeniden doğuş hayata patlarcasına
Derin uykulardan uyanışı duyguların
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Acaba?
Hiç bir şeyi düşünmek,
Söylemek yada yazmak
Hatta olmayanı anlamak;
Var olanı yaşamaktan:
Daha mı kolay?
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Adım Hüzündür benim
Gül sevdadır ateş kırmızı
Dikeni çok yakar canını
Sarısında bulurum kendimi
Adım hüzündür benim
Sevda ekip hevesle yüreğime
Özlem biçer oturur beklerim
Dönerim cansız kuru kütüğe
Adım hüzündür benim
Gün kavuşur uzar gölgeler
Islık sesinde yanık nağmeler
Gurub yanar ben yanarım
Adım hüzündür benim
Gizlice yüreğime girenim
Masana meze diye gelirim
Bir kadehte iliğine işlerim
Adım hüzündür benim
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Adsız
Bilmiyorum; yalnızlıktan mı korkuyorum;
Belkide korktuğum için yalnızım.
Uykularım bölününce gecenin bir yerinde,
Karanlığa bürünmüş beklemekte yalnızlığım.
Karabasan! sanki çöküverecek üzerime!
Kaçıp kurtulayım diyorum bir an;
Bağırayım avazım çıktığı kadar,belki korkar;
Felç olmuş giyim sessim de çıkmıyor...
Kürek mahkumunun çaresizliği içinde,
Ne kadar çabalasam biliyorum nafile
Kurtulmam imkansız bu kısır döngüden;
Ruhumu özgür bırakmadıkça:Yaşamımdan.
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Affet Bizi ATATÜRK
Ant içtik: Türk’tük, Doğruyduk, Çalışkandık
Sonra sokaklara çıkıp birbirimizi vurduk
Yetmedi sonra senin ilkelerinle dalaştık
Bize bıraktığınız mirası satmaya da başladık
On yıldan on milyon Türk çıkmıştı açık alınla
Yetmiş yılda yetmiş milyon olduk gururluyduk
Çalışmadan kazanmak için binlerce yol bulduk
Karın tokluğuna yetmiş yıl rahat rahat uyuduk
Yine bir on kasım erkan karşında tastamam
Hep bir ağızdan diyecekler ki izindeyiz Atam
Yalan vallahi de yalan billâhi de yalan
Sahip olamadık seçtiklerimize affet bizi atam
Bir Türk dünyaya bedel di o sendin
Dünyada tek liderdin cumhuriyeti verdin
Bizler neferdik neferlik te kalmadı serde
Bekliyoruz hala bizi bıraktığın yerde
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Ağlamak
Hani gerersin gerersinde bağlamanın teli
Kopuverir; keskin bir ıslık sesiyle
Hani savaklarını açınca bent’in
Fışkırır sular yaramaz çocuklar gibi;
Katar götürür önüne ne varsa: Durduramazsın
Hani zemberek yay kurtulunca piminden
Boşalıverir ya birden; tutamazsın
Hani basınç artıkça bunaltır hava
Bulutlar kararır şimşekler aydınlatır etrafı
Gök delinir gürültüyle boşaltır ya içini
Boşalır duygular sağanak, sağanak
Mutlu, üzgün ya da kızgın belki biraz şaşkın
Islanır kaçamazsın bu fırtınadan
Kesik, kesik iç çekişler kalır geride
Dünya inmiştir omzundan; dingin ama ıslak
Ikınan ruhun doğum sancısından: Kurtuluşudur
AĞLAMAK
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Ah! ! !
Özgür bırakıp
…..yüreğindeki duyguları bir gün
Hevesle kanatlanıp
…..uçmak istersin mutluluğa
Başın erince şahikaya
…..ıslanır kanatların uçamazsın
Anlarsın bütün renkler
…..kaybolunca gökkuşağında
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında
Ay düşer suya
…..uzatıp elini tutamazsın
Akarsın peşinden
…..bırakıp kendini sulara
Çağlayanlarda son bulur
…..bu kovalamaca
Anlarsın
…..yükseklerden düşünce boşluğa
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında
Taştan su çıkarmak gibi
…..hüzünden mutluluğu
Gökten yıldızları
…..kopartmak kadar imkansız
İmkansız volkanı
…..göz yaşıyla söndürmek gibi
Anladığında içinde yaşattığının
…..sana uzaklığını
Ah! Hiçbir şey
…..göründüğü gibi değilmiş aslında
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:34 AM
Akar...Akar...
Bazen bir fırtına kopar yüreğimde
Sevginin ürpertisini hissederim
Ta...iliklerimde
İşte o an; damla damla
Sen dolarsın gözlerime
Bağlayamam ki
Göz yaşlarımı
Sevda yüklü,hüzün yüklü
Akar...,akar...
Akar kendi bidiğince
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Akıl izan gerek önce kişiye; Yüzünmü Var Allahtan Af Dilemeye
Küçüğün on birindeydi henüz
Başladığında zulmetmeye
Şaşkın ördek yavruları gibiydi
Üç dişi
Terk edip gittiğinde
Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Canımızdan candın
Damarlarımızda aynı kan
İnanırdık belki timsah gözyaşlarına
Mumun bile dayanamadı
Varamadı yatsıya
Kapılıp nefsinin isteklerine
Sahip olamadın kahrolası kemerine
Birde kutsalı dolama diline
Şahit değil mi yaradan
Senin ettiğin eziyete
Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Hatırla erkek evlat için yandığını
Hatırla incittiğin kızlarını
Hadi sevmiyorsun yirmi yıllık karını
Hiç mi düşünmedin hasta ananı
İniyordu perde az kaldı gözlerine
Hangi yüzle bakardı insanların gözlerine
Seni sildi taş bastı şimdi yüreğine
Hadi git sarıl sende dilediğine
Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Küçüğü şimdi on beşinde
İhtiyacı yok artık ne sana ne başka birine
Büyükten söz bile etmiyorum
Hâlâ katlanıyor sana babasın diye
Rabbim bağışlayıcıdır makama gelene
Bir şartı var kul hakkıyla gelmeyin diye
Meraktayım sana kim helal eder diye
Rabbim şahit biliyorsun her şeye
Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Daha senin söylediklerini söylemek var ya
Bize uymaz, uymaz adab-ı muhaşerata
Ulaşır mutlak mazlumun sesi arş-ı alâya
Havale ettik gittin yaradan Allaha
Akıl izan gerek önce kişiye
Yüzün mü var Allahtan af dilemeye
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Akşamın Hüznü çöker yüreğime
Akşamın hüznü çöker yüreğime,
Ölürüm her gün güneşle birlikte,
Aşkın yarını olmasın varsın;
sevgi ile doğarım her yeni güne.
Güneşe yolculuktur sevmek; içten;
O duyguyu yakaladığın an'lar,
Yaşamın anlam kazandığı andır:
Bırak ömür bu yolda erisin gitsin.
Bırakma kendini alaca karanlığa,
Tutunup kuyruklu yıldızın kopçasına
Yükleyip sevdalarını umut gemisine;
Salıver güneşe doğru süzülüp gitsin.
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Akvaryumda Balık
Sıcacık duygu dolu
Bir bayram mesajı
Yazmak isterken aslında;
Takılıp kaldım öylece
Akvaryumdaki balığa...
O küçücük su küpünün içinde
Sanki bir yol arıyor gibi denize
Bıkmadan usanmadan; umutla
Durup dururken hırçınlaşıyor
Ok gibi fırlayıveriyor Yerinden
Sanki camı delip dışarı çıkacak!
Sonra duruluyor yavaş yavaş
Cama doğru yaklaşıp süzülerek
Ritmik hareketlerle Konuşuyor gibi...
Gözleri gözlerimi delip geçiyor
Yardım istiyor belli
Avazı çıktığı kadar bağırarak
Bilmiyor ki onu
Ondan başka kimse duymuyor...
Gözlerine bakınca anlıyorsunuz
Ne olur diyor bana yardım et
Götür beni denizime
Olmaz diyorum:Ölürsün!
Sen burada yaşamaya alışıksın
Olur diyor Büyük bir metanatle
Burada yaşamaktansa;
DENİZİMDE ÖLÜRÜM...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Alıp Başımı Gitsem Diyorum
Alıp başımı gitsem diyorum! ! !
Son verip sahte yaşanmışlıklara! !
Alıp gitsem sevdalrımı,acılarımıda!
Kimseyi yakmadan yangınlarımıda.
Ah! Gidebilsem diyorum o yere;
Yalancı baharlara son verebilsem!
Bükülmeden boynu menekşelerin;
Kuşkonmazlara çakır dikenlerime.
Bir gidebilsem ardıma bakmadan;
vursam dağlara yada denizlere
Gidebilsem girmeden o döngüye!
Gözün görmediği gönüldeki o yere...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Anladım
Suda ararken izlerini
Yüreğimde buldum gizlerini
Yıllar nasıl da akıp gitti
Anladım ihanetini gözlerimin
Boşalınca avuçlarıma yağmurla
Kırkikindi akşamlarım
Anladı baldırı çıplak duygularım
İhanetini özümün yüreğime
Kavurucu bir hararetle bedenimden
Bakınca uzaklaşan yeşil vadiye
Anladım direnmek anlamsız zamana
Dizlerimin zamansız ihanetine
Yok olma vakti şimdi
Hayatın o masmavi derinliğinde
Anladım demir alma vakti şimdi
Tutulmadan aklın ihanetine
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Anlamaya Çalış
Susuyorsam adı korku değildir
Sükûtum sevgiden ikrar değildir
Dilinin sivri ucunu batırıp gittin
Sanma bu suskunluk senden kaçış
Duyma sitemimi duysan dinleme
Hüzün benim olsun gülücük senin
Sarsın bedenimi ruhumu zehrin
Bitsin artık bu zamanla yarış
Söyleyip anlata tüylendi dilim
Kelimeleri süpüre eskidi kilim
Evirdim çevirdim olmadı sustum
Gümüş dolu çıkın altına yapış
Suç bende belki yanlış söyledim
Yağamayacakken boşa gürledim
Bir tatlı dilden başka ne istedim
Bilmiyorsan eğer bir bilene danış
Tutamadım sözümü sevmeyecektim
Sonunda kendimi sana emanet ettim
Seni sevdim ama gerçekten sevdim
İnanmasan da bari anlamaya çalış
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Anlarsın
Kurt girdimi bir kez
Kabuktan içeriye
iflah olmaz o yara
Oyar yüreğini sabırla
Aldırmadan feryadına
Yaş olur gözlerin de
Hayal kırıklıkların
Boşalır birbir içinden
Hayata dair ne varsa
Kırılmıştır kabuk bir kez
Savrulursun rüzgar da
Her damla göz yaşıyla
Kendinden uzaklara
Zaman acımasızdır
O kadarda zalim
Kapılınca anlarsın
Geçmiş zamanların
Hikaye takılarına
Çırpınışına balıkların
Yosun kokan ağlar da
Tuz kokarsın birden
Gerçekliğin acısı
Hücre hücre yayılır
Bedenine ve ruhuna
Şimşekler çakar
Hiddetinden gözlerinde
Kaçışır kelebekler
Anlarsın yaşamalısın
Yüreğin acısa da
Yürümelisin bu yolda
Buruk kanadın kırık
Bükülmeden boynu
Umutla bakabilsin
Menekşeler yarına
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Anlatamıyorum
Bir şeyler var içimde;
Yaşayamadığım,
Bazen feri sönmüş bir ışık;
Benden uzakta,
Uzanıyorum ama tutamıyorum.
Bazen bir alev gibi;
Sarıyor tüm benliğimi,
Yakıyor..,yakıyor..,
Biliyorum içimde!
Hissedebiliyorum! !
Anlatamıyorum.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Annem ve Ben
Hayatının ilk anneler günü hediyesini
Ben vermiştim nasıl da sevinmişti
O cüzdanın parasını biriktirebilmek için
Günlerce okuldan yürüyerek gelmiştim
Sonra anladım farkındaydı aslında
Kendimizi sel gibi duygulara bırakıp
Hiç konuşmadan birbirimize sarılmıştık
Öyle salya sümük ağlamazdı yanımızda
Yada kovardı bizi kendini tutamayacaksa
Sıkıca sarılmıştık hiç ayrılmamacasına
Akıntıya kapılıp bir an boş bulunmasa
Hiçbir zaman bilmeyecektim ağladığını
Göz yaşları yanağıma ılık,ılık akmasa
O gün öğrendim seviyorum demenin
Sözcükteki duyguların anlamsızlığını
Sevginin tezahürata ihtiyacı yoktu ki
Seviyorsan yaşarsın yaşatırsın hepsi bu
Ondan öğrendim sevgi ile doyunmayı
Göz yaşımı tutup içime akıtmayı
O öğretti sokakta vakarla yürümeyi
Güzeldi,iradeli,mağrur benim annem
Tek nasihati iyi insan olmaktı
Ben adamlığa merak salmıştım o ara
O çocuk olmamı istiyordu saf ve temiz
Çocuğum olunca anladım çok sonra
Zamanla her şey gibi bizde eskidik
O kelimeyi birbirimize hiç söylemedik
Biliyor hep yanında olacağım birgün
Zamanla olan bu yarışı kazandığımda
Biliyorum o cüzdan hala başucunda
''Anneme en içten duygularımla''
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Arayış
Yürüyorum çılgın bir yağmurla,
İliklerime kadar ıslanmışım,
Hissediyorum vücudumun ürperişini,
Her zerresinde;
Bir ben birde kafamdaki kör düğünü,
Hep o karanlığa doğru; yürüyorum,
Gecenin sessizliğini bozan;
Göğün gürültüsünde,
Ne duymayı umuyorum?
Neyi görmek istiyorum;
Yıldırımların şavkında?
Küpeştesinden torpil yemiş gemim:
Umutlarım tükenmekte,
Batmakta duygularım!
Belki kurtulurum umudu ile;
Çırpındıkça!
Balçığa saplanmakta ayaklarım...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Gözlerine bakınca anlıyorsunuz
Ne olur diyor bana yardım et
Götür beni denizime
Olmaz diyorum:Ölürsün!
Sen burada yaşamaya alışıksın
Olur diyor Büyük bir metanatle
Burada yaşamaktansa;
DENİZİMDE ÖLÜRÜM...
Gerçekten süperr
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:35 AM
Aşk Bana Dönme
Yüzümü döndüğüm,
Her yönde gördüğüm;
Sen değilsin olmamalısın!
Hayır sen değilsin olamazsın!
Gömdüm ben seni çoktan,
Tozlu raflardaki albümün,
Hatıra defterimin ıslak,
Soluk sarı sayfalarındaki,
Hüzünlü satır aralarına.
Hayır istemiyorum dönme!
Dönmemelisin! Dönemezsin!
Neredeydin muhtaçken?
Küllerine bile; Şimdi niye?
Sevgimi hapsedip yüreğime,
Resmini göz bebeklerime;
Ödedim bedelini sevgiliye,
Hazanımda özlemle geriye...
Hayır istemiyorum artık!
Dönmemelisin! Dönemezsin!
Yaşıyorum sevgimi; Kendimce
Nasıl mutluyum bilemezsin...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Aynı Mahallenin Çocukları
Basık sıvasız gece konduların,
Kalorifer külleri ile kaplanmış,
Kara, tozlu sokak aralarında,
Misketle gazoz kapağı oynarken;
Yeraltında çalışan maden işçileri gibi,
Kararmış, terden yol yol yüzlerle;
Zaman su gibi akardı; amansız!
Dokuz kiremit oynarken ay ışığında.
Çocuksu oyunların mucidi bizler;
Çember yapardık otomobil lastiklerinden,
Kahraman akıncılar olurduk bazen,
Tahta atlarla bizans kapılarında:
Bilmezdik oyununu ama oynardık,
Körpe beyinlerin çocuksu saflığında;
Umutla uyanırdık her yeni güne,
Koşulsuz sarılırdık; Mahallenin çocukları.
Şehir bizi içine alınca; Büyü bozuldu;
Menfaat doğranınca çorbamıza; Direnemedik!
Savrulduk sonbahar yaprakları gibi,
Kimimiz yolun sağında, kimimiz solunda;
Aynı amaç için ayrı kulvarlarda,
Farkına varmadan etrafımızda dönen,
Süngüsünü bilemiş köpek balıklarının,
Hırçın, şehvetli ve İştahla bakışlarının.
Çözemedim: Birimiz diğerinden farklı ne istedik?
Bir işimiz olsun, aşımız kaynasındı ocakta;
İyi eğitim alsın çocuklarımız adam olsundu;
Öyle basit hastalıklardan çocuklar ölmesin diye;
El verip, omuz verip çalışmak yerine!
Umutları kurşunlayıp, Birbirimizi öldürmedikmi! ?
Nedir bu kin, bu aymazlık? Özüne baş kaldırı!
Arkadaşlar! Gelmedimi daha uyanma zamanı?
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Ayrılık vakti
Yıllar geçti ayrılığımızın üstünden
Cüzdanımda resmin ve küçük notlar
Hep seni çalıyor pikabımda şarkılar
Penceremden süzülürken ay odama
Yeniden canlanıyor yaşanan anılar
Bir elimde resmin,bir elimde rakım
Bir başına otururken masamda...
Uçsuz, bucaksız evrenin sonsuzluğunda
Seni yaşıyorum mehtapta yıldızlarla, ay'la
Güneş hiç doğmasın istiyorum; dünyama
Biliyorum ayrılacağız: Gece kavuşurken şafakla
Ne olurdu hiç sabah olmasa.......
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Barış Türküsü Söylüyor Dünya
Barış türküsü söylüyor dünya
İnsan hakları demokrasi nakaratıyla
Kutsal yağla kararan semavi semalarda
Çelik kanatlı kuşlar keskin gagalarıyla
Ölüm saçıyor çocuklara kutsal topraklarda
Barış türküsü söylüyor dünya
Herkese özgürlük, adalet nakaratıyla
Vahşi azınlığın galebe çalması değilmi bu
Bana dokunmayan ejderha bin yaşasın mantığına
Ve sessiz çoğunluğun düçar çığlığına
Barış türküsü söylüyor dünya
İnsani yardım yolu açma nakaratıyla
Parçalanan yüzlerde korku dolu gözler
Kafa kol bacak uçuşurken cümle sakadat
Verilen züürt tesellisi yada boş vaat; ya icraat
Barış türküsü söylüyor dünya savaş çığlıklarıyla
Talanlarına yalan ekleyip yılan soğukluğuyla
Boşaltıp zehrini beyaz güvercinin zeytin dalına
Tam da kör gözüne sokup çomağı feleğin
Barış türküsü söylüyor dünya savaş çığlıklarıyla
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Bekledim
Hep bekledim Yarım kalan umutla
Kuru otların savruluşu gibi rüzgarda
Üç beş özel güne sıkışmış yaşama
Ve içindeki hoyratlığa sabır, kahırla
Acımasızca ördü ağlarını hızla
Yinede kızamadım örümcek anaya
Kendi ellerimle bastırılmış pıstırılmış
Duvarlar arasında mahkum yaşama
Beklerken düşler satı aldım; Mor
Sahaflar sokağında taş kaldırımlarda
En çokta çirkin prens olmayı sevdim
Fırtınalar vadisinde seni beklerken
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Belki Bir Gün
Belki bir gün beyaz yalanlarla,
İnşa ettiğin sırça saraylar,
Gerçeğin rüzgarıyla yıkıldığında;
İçindeki sen derin uykusundan,
Uyanınca gün doğumunda;
Hiçliğide hiçe sayan yüreğin,
Doğanın ritmine ayak uydurduğunda;
Ufukta asılı gözlerinin boşluğu,
Kalabalık anılarla dolduğunda;
Dört tarafından bilerce kara tren,
Üzerine gelecek kara dumanlar içinden,
Milyonlarca iğne saplanırken yüreğine:
Neden diyeceksın; Belki bin kere,
Çok canın yanacak hemde çok;
İnanamayacaksın,
Belki de hiç anlayamayacaksın!
Her şey demek değil ; Sahip olmak:
Bilmiyorsan eğer paylaşmayı; Hayatı...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Ben Ağlıyordum
Gece hayli ilerlemişti,
Dışarıda yağmur yağıyordu,
Ben ağlıyordum.
Saatlerce dil döküp:
Bir türlü hayatı anlatamadığım,
Bir kadındı:Benim kadınım.
Aylardan nisandı ve
Konuşamayan iki insan!
Dışarıda yağmur yağıyordu,
Ben ağlıyordum.
Doğru söyleyince kırılıyordu;
Nasihate hep isyan!
Biri var! Hayatı paylaşamayan;
Benmiyim yoksa savsaklayan?
Göz yaşlarıma inat:
Dışarıda yağmur yağıyordu,
Ben ağlıyordum.
İki ucunuda tutmuştum değneğin,
Kokarsa koksun!
Sonu yoktu umudun.
O içeride uyuyordu,
Gece hayli ilerlemişti,
Dışarıda yağmur yağıyordu,
Ben ağlıyordum.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:36 AM
Ben Hiç Gülmeyeceğim
Ben hiç gülmeyeceğim
Bir demet kır çiçeğini
Kucağına seremeyeceğim mesela
Sıkıca sarılıp boynuna bir gün
Seni seviyorum diyemeyeceğim
Özleyeceğim hem de çok
Yüreğimiz birlikte çarparken bile
Ilık ılık dolaşacak özlemin bedenimde
Çok özledim diyemeyeceğim
Biliyorum gülemeyeceğim
Sensizliğin sindiği *******de
Venüsü göremeyeceğim mesela
Sensiz içtiğim her duble rakıda
Şerefe diyemeyeceğim
Çağırışını duysam sarhoş hayallerimde
Düşlerine bile gelemeyeceğim
Ben hiç gülemeyeceğim
Acı verecek sensiz sevinmek yüreğime
Yok olacak gamzelerim mesela
Duygularım dile geldiğinde bir gün
Yandığıyla kalacak yüreğim yangınında
Unuttuğumu sandığımda bir gün
Saçımdaki akların hesabını sorarken yıllara
Sen olacaksın aynanın arkasında
Biliyorum hiç gülmeyeceğim
….ve seni çok seveceğim
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bil İçimdeki Hali
Yine bir son bahardı ayrıldığımız da
Buruk bir veda idi bu anlamsız,
Aylardan kasım ve başlangıcı yasın:
Tanrım ne olur son bulmasın aşkım.
Dua oldun dilimden düşmeyen,
Seni sevmek ibadetti sen yokken,
Tutamazdım ki gitmek istiyorken,
Tutamaz ya dal yaprağı düşerken,
Seni sevmek yokluğunda unutamamak,
Zor değildi biliyor musun umutlanmak,
Özlemle yaşamak zordu avunamamak,
Her son bahar ayın halesini kıskanmak.
Mayın tarlası gibi sevda intiharın eşiği,
Basacağın yeri bilmeli ürkütmeden güneşi;
Seraba dönüşür doğru bakılmazsa özlenen eş,
Bilirim o anda kaybolur susadığımız güneş.
Döndüremez gideni boşadır ağlamalar
Yaşandı, yaşanacaktı! üzülmek neye yarar
Unutturmasa da yaşananı buruk hatıralar;
Gün olur her gönül kendi yarasını sarar.
Yeni bir sayfa açmalı şimdi: Bembeyaz
Dönünce uzaklara kanat açan kuşlar;
Karakışın ayazı uzak olsun yüreğimizden,
Bir olsun sevda ilkyaz ya da son yaz.
Yürekte gizlenen gözlerdeki özlenen ışık;
Dökülsün dilden olmasın sözler karışık;
Kuvvetle bağlanmış duygular barışık;
Var mısın söyle ben sana sen bana âşık.
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bilemezsin Bilemezdin de
Bilemezsin bilemezdin de nasıl sevdim.
Bedbaht biçare sokağınızda gezdim
Ben geceden seni yonttum yüreğime
Gölgeler yıldızlardan hüzün sağarken
Bilemezdin bilemezsin de nasıl sevdim.
Adını ak korla yazdım yüreğime
Dünyam hep beyazdı senli *******de
Hüzzam bir ıslık dudağımda, gece, sen ve ben
Efsunladı yüreğim sevginin panzehiriyle
Bilemezsin nasıl sevdim bilemezsin
Ay’ı saklayıp koynuna bulutlar aşikâr
Karanlığa hapsederdi yakamozun gizemini
İçim üşürdü içimdeki sen titrerdi
Korkardım kara kedilerin yanan gözlerinden
Bilemezdin nasıl sevdim bilemezdin de
Sensiz yaşadım binlerce beyaz geceyi
Yakmak istedim bazen hayallerimi her şeyi
Yapıştı yüreğime atamadım o tek heceyi
İnanmazdın ki nasıl sevdim; söylesem
Bilemezsin, bilemezdin, bilemezdin de
Şiirler yazdım senli *******de bir meleğe
Gözlerinden yıldızlar taktım gökyüzüne
Saçlarına ay’ın ilk halini taç yaptım
Yıldız yağmurlarında geceye seni anlattım
Bilemezsin nasıl sevdim bilmeyeceksin
Duymadı kimse, görmedi! Gece kördü, sağır
Gecenin gözlerinden fışkırırken hüzün
Söküldü hayallerim bir bir karanlıktan
Yırtıldı gece; ufukta başlayınca yangın
Bilmedin nasıl sevdim bilmeyeceksin
Kim bilir? Belki bu gece sana bu son şiirim
Sözüm bitti belki; bitmeyecek içimde sevgin
Aşk kadehime doldurduğun zehirli içecek
İçeceğim her gece; sevdiğim melekle platonik
Bilemezsin nasıl sevdim bilemezdin de
Bilmeyeceksin! Bilmeyeceksin!
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bilirim
Bilirim zordur anlatması,
Yüreğine tıkılıp kalmış;
Özel duyguları...
Bilirim patlarsın bir gün,
Haykırmak istersin dünyaya;
Hançeren yırtılır,
Konuşamazsın...
Bilirim zordur yaşaması:
Hayalle gerçek arasına sıkışmış;
Yaşanası duyguları...
Bilirim her şey tam sandığında;
Bir de bakmışsınki:O da ne? ! !
Kendin yarımsın! ...
Bilirim zordur kalakalmak;
Sel sularının getirdiği;
Moloz yığınları gibi:
Orta yerde...
Kurtulmayı da biliriim o yerden:
Dipsiz kuyuya düşerken,
Şiirlerime tutunurum;
Onlar beni sever...
Siyah *******de evrenle dertleşirim;
Gök yırtılır birden,
Yıldızlar dolar kucağıma ışıl ışıl:
Mutlu olurum.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Biliyorum imkansız
Biliyorum imkansız!
Mutluluk benden uzakta;
Kilidi ben vurdum,
Yüreğimdeki prangalara;
Kendime ihanet;
Benim kaderim...
Alışmışım nasılsa
Acıyla birlikte yaşamaya...
Biliyorum imkansız!
Zamansız sevdalarım gibi
Gelişimde zamansız
Bu amansız dünyaya
Biliyorum imkansız!
Bana ait değil artık
Bu yürek,bu beden
Hissettiklerim; Benim!
Biliyorum İmkansız!
Severim...
Sevmeyi de bilirim
sevdiğim için ölmeyi de!
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bilmem hatırlıyormusun
Bilmem hatırlıyormusun?
Yıllar önce bu gün;
Bir başka gülüyordu güneş,
Bir başka güzeldi mehtap,
El ele yürürken
O tozlu yollarda,
Mutluluk şarkıları
Söylüyordu yıldızlar...
Yıllar geçti aradan;
Bana geldiğinde hatıran:
Yine yürüyorum
Aynı yolda... sensiz!
Neden gülmüyor güneş
Mehtap nerde?
Neden şarkı söylemiyor;
Yıldızlar...! Yoksa!
Yoksa rüyamıydı
Bütün olanlar.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bir Dünya İstiyorum
Bir dünya istiyorum; Rengarenk,
Gökkuşağı ile bezenmiş göğün altında
Çılgınca koşmak mis kokan ormanlarında,
Ciğerlerimi doldurmak taze açmış,
Çiçek kokusuyla....
Bir dünya istsyorum; Karanlığı olmayan,
Işıklar oynaşırken billur pınarlarında,
Meltemle yarışmak dans etmek kelebeklerle,
Bırakmak kendimi çiğdemlerin Kucağına.
Bir dünya istiyorum; Sevgi dolu,
Rüyalarda bile korkunun barınamadığı;
Uçmak beyaz bir güvercinin kanadında,
Sevgi ile ulaşmak ebedi mutluluğa.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bir Olalım
Dilimiz aynı dilediğimizde
Dinimiz aynı söylediğimizde
İhtiyaç yok iyi günde kimseye
Gelin kötü günde birlik olalım
Bir olur yürekler bir söylerse dil
Işığı bir verir cevheri birse kandil
Alıp elimize bir beyaz mendil
Gün bu gündür gelin bir olalım
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bir yıldız kaydı
Bir yıldız kaydı,
Akşamla beraber.
Kayıtsız kalamazdım,
Sana benziyordu:
Boşlukta sönüp yok oluşu.
Bir rüzgar esti geçti o an:
Sende böyle gitmiştin,
Benden kalan ne varsa,
Hepsini katıp önüne;
Ardına bile bakmadan.
Hiddetinden karardı bulutlar,
Gök bana ağladı o gün:
Yutkundum, yutamadım!
Boğuldu hıçkırığım!
Göğün gürültüsüyle...
Doldu,doldu taştı gözlerim
Karıştı yağmura
Dökülmeden yere...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bircik Dostuma
Gözlerinde menekşeler solgun
Beden arzuya yorgun
Nedir ki hasret ayrılık ne demek
Gönlün sevmelere yorgun
Düş güvercinin maviliğe kırık
Yürek yanık düşlere kırık
Burcu, burcu is kokusu
Derindeki aşkın hüzün tortusu
Silmeli derindeki acıtan izleri
Daha fazla incitmeden kendini
Görmelisin özünün güzelliğini
Yürü be gülüm kim tutar seni
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Boşver be... Boşver
Boşver diyorum bazen
Adam sende boş ver
Nasılsa durduramazsın
Arsız arsız aksın zaman
İlkbahar yaz güz derken
Şunun şurası kışa ne kaldı
Ömür yolu çoktan yarıladı
Kırk kere sevdin ele yaradı
Yeter ulan yetmeli artık
Birazda kendine yaşa
Uçurtma yap hayallerini
Kendine özgürlüğü bağışla
Boş ver her şeye aşka
Kaldır duvarlardan aynaları
Görme şakağına yağan karları
Unut özlediğin kadını
Özlemek sevmek demek
Sevme ulan sevmek neyine
Tutma esaretinin elini
Git denize dök derdini
Nasılsa duyuramadın sesini
Ne olur boşver be... boşver
Tik tak’ları yavaşladı bak yüreğinin
Bir varmış bir yokmuş
Hepsi bir masaldı dersin
Boşver be... boşver
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bu da Bitecek Nasılsa
Umutla beslenen umutsuz bir sevda bu
O gün unutacaksın belki kim olduğumu
İliklerin üşüyecek kara kışın ayazında
Her güzel şey gibi bu da bitecek nasılsa
Hani özlemle beklersin ya ilkbaharı
Unutup doğarken neden ağladığını
Döndürmeye yetmez feleğin çarkını
Bin dereden taşırdığın kar suları
Hani nefes nefese çılgın koşar ya atlar
Öylesine dolu dizgin yaşanır hayatlar
Bazen kerkinip bir sevdaya yaslanarak
Bazen gözlerin bazende yüreğin ıslak
Anbe an, günbe gün, mevsim mevsim
Işık hızıyla yaşanır kesişen hayatlar
Çıkarken bitmeyecek gibi görünsede
İniş hızlıdır ters dönünce basamaklar
Sonsuz değildir hiç bir şey yaşam kısa
Ka^rdan saymalı içine ne sığdırılırsa
Yaşa doyasıya istediğin her ne olursa
Her güzel şey gibi buda bitecek nasılsa
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:37 AM
Bu limanda
Kaç nefesliktir ömür kaçı kendimize ait
Kaçında huzur dolar için yırtılırcasına
Ruhum kasırgadan sonra sükun bulacak
Geride kalanların enkazı vurunca karaya
Zor geliyor iki yüzlü hayatın yalanlarına
Katlanabilmek hapis olduğum bu limanda
Dalga kıranlara çarpan gerçeğin şakırtısı
Kırbaç gibi inerken dalga,dalga yanağima
Yelkenleri yırtık kurt düşmüş bordosuna
Bu gemi batıncaya dek kalacak bu limanda
Öylesine hasret bakıp uzak kaldığı uzaklara
Yine yalnız bir başına mahkum bu limanda
Kıymetini bilmeli bir nefes bağışlanmışsa
Geçmez ömür boşa giden nefesleri saymakla
Ah o alaca karanlıkta asılı ışıl,ışıl boşlukta
Hep taze bir umut ateş böceklerim olmasa
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Bulamadım Bulamam
Gönülden gönüle yol aradığım
Kapıyı açacak kol aradığım
Beyhude çabalar boş ağladığım
Ateşi yakacak köz bulamadım
Dillenir duygular duyulmaz derdim
İnatla menzile varılmaz derdim
Oysa yüreğimi yoluna serdim
Derdimi demeye söz bulamadım
Ördü ağlarını örümcek ana
Tutuldu ayağım koşarken sana
Kahrettim senden ayrıldığım ana
Yüreğimde hasret duramam artık
Bakma sen karalar bağladığıma
Bakma dolu dolu ağladığıma
Üzülmezdim senden ayrıldığıma
Böyle bir sevda bulamam artık
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Bulmam
Kimse bulmasın hep gizli kal diye,
Işıkları kapattım artık perdeleride.
Güneş doğamasın diye dünyama
Sakladım kara bulutların arkasına.
Tam bulmuşken yıllardır aradığımı
Kimseler görmesin diye:ben bile!
Gizledim karanlıktaki gölgelerde.
Karanlığın lacivert dehlizlerinde,
Yolumu aydınlatan nurdan ışık:
Orda kal ne olur benden gitme!
Seninle varım bu sonsuz derinlikte.
Camdandır benim yüreğim kırılmaya alışık.
Cam kırıklarıyla dolu kendi yolumda,
Bulmam seni ne kadar arasamda:
Varsınya; mutluyum dokunamasamda........
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Dostluğa
Karanlığa gömülen duygularınızın
Sıgınabileceği bir ışık huzmesi
Ve ruhunuzda kopan kasırgalardan
Üzerinize çektiğiniz yıldırımların
Paratoneridir dost
Azgın nehirlerin çavlanlarında
Boyun eğerken gerçeğe çaresiz
Umutların tükendiği yerde: Daldır
Kıyıdan uzanan yüreğe merhametle
Can dır dost; can veren
Yoldur hayat gitmek zorunda olduğunuz
Mutlu bir kalabalığın içinde avunurken
Çoğunlukla yalnız olduğunuz ve mutsuz
Vazgeçip yürümekten geriye dönünce
O'dur
Yüzünde kocaman bir gülümseme
Ve..yüreğinize dolan huzur,
Verdiklerini çabuk unutur; aldıklarını asla
Sığınılacak en güvenli limandır dost...
''Şanslısınız eğer bir tane varsa! ! ! ''
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Dostluğu sorgulamak mı?
Dostluğu sorgulamak mı?
Ne haddime!
Bağlamışken kendimi
Koşulsuz: Sevgi ile
Kimliğini; firkete ile
İliştirdim Yüreğime,
Olurda bıkarsan
Bir gün benden eğer;
sızıyla çırpınsın
Unutamayayım diye
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Düğün ve Hüzün
Daha dün gibiydi düğün!
Beyaz konfetiler kelebekler gibi
Uçuşuyordu;
Konmaya kıyamadığı
Beyaz gelinliğin üzerinde.
Yüzlerden dökülen;
Bonkör gülücükler:
Masumca dokunuyordu;
Hüzünlü yüreklere
Gözlerden süzülen;
Mutlu ışık huzmeleri
Boşlukta çarpışınca;
Öylesine sıcak patlıyordu ki
Eritiyordu mum gibi;
Kalplerdeki buz dağının en derindeki ucunu:
Sevgi sözcüklerinin pusulasız uçuşlarla,
Sağa sola savrulduğu;
Müflis tacirin bonkörlüğüyle,
Hoyrat bir cömertlik içinde harcanışı;
Tüm tanıklarıyla birlikte………
Siyah beyaz soluk bir fotoğraf karesinde dondurulmuştu zaman;
Sonun başlangıcını geleceğe taşımak için.
Daha dün gibiydi düğün
Ve bu gün düş gibi
Mutluluğun halaylar çektiği gün:
İyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta
Bir ömür boyu koruyup kollayacağıma…..
Nerde kaldı şeref namus sözün!
Sen ilkbaharımı sevdin çiçek çiçek:
Yoksun? Neden? Güzünde ömrün!
Bak şakaklara lapa lapa yağıyor hüzün!
Böyle olurmuş kırılınca kristal koza;
Beyaz kelebekler olup sevginin erdemleri,
Uçar gidermiş Kaf dağında ki masallara;
Son kalesi de düşünce yürekte sevgilinin
Elde kalan:
Feri sönmüş gözlerde;
Donuk bakan hüzün……..
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Düş/tüm
Kaygandı duvarları kuyunun
Tutunamadım
Benden önce ay düşmüştü suya
Söküldü tırnaklarım
Suya boşaldım
Bu kaçıncı göçtü
Kaçıncı göçüş
Düş/tüm yalnız
Aksi sedası yankılandı derinlerde
Çığlık çığlığa çarparken kanadını
Baykuş
Suya düşen kırık umutların aksiydi
Yaşam
Aksi
Gülüşler vardı
Heyecanlı bekleyişler
Ak güvercinler vardı
Yakamoz sulara aksederken
Guruba karşı neşeyle rakseden
Düşlerim kalabalıktı
Ben düş/tüm
Ufuk kızıldı
Sular kızıl
Gözlerime sinmişti kızıllık
Bir avuç yaşanmışlığın içinden
Tutunup saçlarına çıkmak istedim
Kaygandı duvarları kuyunun
Tutunamadım düş/tüm
Duygularım kabından boşaldı suya
Dalga dalga sitem vurdu kıyıya
Ay tutuldu küstü denize
Yakamoz bitti
Güvercinler gitti
Gülüşler gitti
Sen gittin
Gözlerimde(n) düş/tün
Üşüdüm
Düş/tüm
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Eğer Bulmak İstersen
Duydum beni arıyormuşsun
Beni soruyormuşsun eski taş kaldırımlara,
Kırık sokak lambalarının karanlığında
İzbe sokak aralarında..
Karanlık dehlizlerin derinlerinden gelen ses:
Aks-i seda’sı seni seviyorum deyişinin,
Yanılsaması belki egoist duygularının.
Saman çöplerinin harlaması bir bir;
Mutluluk sanıp sakladığın
Arama boşa, nafile çırpınışın
Sen bana bin ışık yılı uzaksın
Bulamazsın!
Bense gözlerindeki ışık,
Şah damarında nabız atışın kadar yakın
Eğer bulmak istersen arama!
Gözünün değdiği yerdeyim ama
Önce kendini bulmalısın.
Usulca gözlerimden yüreğime akmalısın;
Göreceksin sana senden daha yakınım
Bir gün mutlaka bulmak istersen
Gerçekten bulmayı istemelisin.
Alacaklarınla değil;
Vereceklerinle gelmelisin.
Sonsuza dek açık bu yürek sana
Kapıyı vurmadan girmelisin,
Yüreğindeki kör düğümü çözmeli:
Ateşin içine buz gibi düşmelisin
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Elde var spot bir yaşam (Deneme Makale)
Düş gücümüzün bize yaşattıkları tutkularımızın örselenmesinden başka bir şey değildir.
Sahip olunan duygusal zekâ da olsa materyal zeka da olsa; aklın ya da duyguların sınırlarını zorlamanın bize kazandıracağı sonuç yine aynı olacaktır.
Geriye dönüşün imkânsız olduğu bu yaşamda; geçmişi yargılamak ya da gelecekte neler olacağı kehanetinde bulunmak yaşarken önüne geçemediğimiz olayları yaşamadan düzenlemek ya da engellemeyi düşünmek ancak bir insandan beklenebilir.
İnsan yaradılış itibarı ile üzerine giydirilen bencilliği zaman zaman çıkarıp düş gücünün etkisi altına girse bile varoşların izbe sokaklarında toprak sokaklarda misket oynadığı, artık kumaşlardan yaptığı bez bebeklerin altını aldığı nostalji tozlarını üzerinden silkelediğinde görür ki:
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı sayıldığı günler çok uzaklarda kalmış daha kırk yılı doldurmadan
Basma kalıp babadan kalma beylik deyimler arkasına sığınmayı maharet sayar.
Egosunun içgüdüsel temize çıkma dürtüsü ile ah nerde o eski arkadaşlıklar, nerde o eski komşuluklar, ah eski sevgililer eski, eski, eski….eski de kalmadı ki baat pazarları kimlik değiştirip spot oldu.
Eskilerde değişen bir şey yoktur aslında değişen takvimlerin gösterdiği zamandır ve büyüyüp gelişen; Haris duygularını doyurdukça açlığı büyüyen insan
Eski kandilleri vitrinlerin en muhkem köşelerine yerleştirip büyük spot ışıkları altında yaşamaya başladık
Gerçeğin üzerine inen iz düşümümüzün büyük gölgesini fark edemedik çoğu zaman ve kavramları bu karanlığa saklamanın uyanıklığında acımayı merhamet saydık çoğu zaman, sahte bir gülümsemeyi
Ya da içimizdeki korkuyu saklamayı saygıdan saydık karşılığında bize döneceklerin kaygısıyla
İçimizde şehvetle yanan şahika arzusunda kavrulurken insana ait bütün erdemleri bir bir bencilliğe kurban ettik en kötüsü de kendimize olan saygıyı kaybettik.
Sonuç: Elde var spot bir yaşam
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
En Sevgiliye
Gözlerin uzaklara dalıp gidiyor değil mi?
Efkârımı dolduruyorsun içine patlarcasına
Sonra bir of koyuveriyorsun ki gitsin boşluğa
Eğiliyor yüce bildiğin dağlar suçlulukla
Gözlerinin çatalına sıkışan billur damlacıklar
Yer çekimine inat titreşirler ışıltıyla; mağrur
Deli tayların meydan okuyuşu gibi rüzgâra
Duygularınla savaşmaktan yüreğin paramparça
Böylemi olmalıydı portakal çiçeğim
Hüzünle ıslanmamalıydı kirpiklerin
Beni üşütmeliydi buz mavisi gözlerin
Sıcacık sevginin ateşinde üşümeliydik
Gök kuşağına sarmalıydık yüreğimizi
Bütün renkleri içine doldurup çiçeklerle
Ya da kahrolası gururumuza yenilmeden
Dondurup saklamalıydık duygularımızı
Erimeliydik, erimeliydik ya can usul usul
Güneşin haresi vurunca buzlar üzerine
Şule titreşir ya üzerinde yükselirken göğe
İşte öyle erimeliydik sevginin ateşiyle
Olmadı yar olmadı, böyle olmayacaktık biz
Her birimiz bir yerde mutsuz ve umutsuz
Teslim olduk bencilliğin kibirli saltanatına
Belki de korkmaktan korktuğumuz korkulara
Yenildim! Yenildin! Biz, bize yenildik işte!
Sorma neden? Masum değiliz ikimizde
Sevmeyi de bilmedik direnmeyi de kendimize
Böylemi olmalıydı severken en içimizde..........
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Gece Sabaha Gebe^^
Karanlıktır gecenin tek hâkimi
Angaryası çelişkilerin duyguların hâkimi
Yarasa çığlıkları yırtar geceyi devinirken kaos
Sabretmek gerek gece muhakkak sabaha gebedir
Gece her şey tek renktir tek şekil
Gecenin dinginliği hep desiseye gebedir
Kurtulup kuyruksuz tilkilerin cirit oyunundan
Sabretmek gerek gece muhakkak sabaha gebedir
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:38 AM
Gelirsin Değil mi?
1_________________Yalnızlığın girdabında kaybolunca bir gün
2____________Yitik bir sevdanın enkazı serilince sahile
3______Durulan fırtınanın dağınık hüzünlü ertesinde
4Umudu bindirince hüzün gemisine bir gün
1_________________İçimde derin bir sızı, çaresiz, şaşkın
2____________Çiğ sevdaların poyrazında savrulup
3______Kayarken elimden bütün sevdiklerim
4Hayat akar gözlerimden düşüverir yere
1_________________Boynuma takmışken yangınını ayrılığın
2____________Acabalara sarılıp özlemle tutuşurken bir gün
3______Sırra kadem olmuşken hazan yapraklarında
4Bulursun belki beni umudun bittiği yerde
1________________Sen bana gelirsin ben sana gelemesem de
2____________Sen olursun sisler ardındaki serin bulut
3______Yine sen anlarsın beni en olmadık zamanda
4Açar kanatlarını geliverirsin bir gün
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Gizli Resim
Yüreğime resmedeli;
Tam on iki yıl oldu seni...
Yine böyle soğuk bir kış günüydü.
Fabrikadan apar topar çağırdılar;
Müjde bir oğlun oldu diye! ! !
Bilemezdim.....
Uçmak geldi içimden o an!
Bir an evvel ulaşabilmek için:
Elim kolum dolu,hediyelerle koştum,
Fıstıklı lokumda almıştım..
Bilemezdim.......
Bilseydim eğer uçardım inan!
Dedilerki:Eşin yoğun bakımda;
Korkma telaşlanacak bir şey yok.
Ama neden? ! Kim için? !
Sonra gördüm................
Acıdan bağıra bağıra Çatallaşmıştı sesin;
Minicik ellerin kavrayınca parmağımı,
Sustun.....
Henüz yumuk yumuktu gözlerin,
Aslanım benim:
Babası üzülmesin diye ağlamazmış!
Bir sürü tıbbi palavra sıraladılar,
Dedim sonuç? ? ? ?
Sabaha ya çıkar ya çıkmaz.
Alahım bu kadarmı çabuk,
Daha on iki saati dolduramadan,
Başını öne eğdi hemşire...
Başımı salladım! ? ! ? ! ? ! Anladım.
Senin babana yakışmazdı ağlayamadım;
Göz yaşlarım nehir gibi aktı yüreğime,
Bilemedim! ! ! ! ! Bilemezdimde! ! ! ! ! ! !
Esmerim canım ciğerim:
Çivi gibi kaşlarını okşayıp,
Gözlerinden öpmeyi beklerken:
Bilemezdim elbet.....
Annemin namaz örtüsü ile kefenleyeceğimi,
Mezarını ellerimle kazıpta; Üzerini:
Bataniyen yerine toprakla örteceğimi.
Vakitsiz geldin oğlum,
Geldiğin gibi de vakitsiz gittin.
Yüreğime resmedeli seni:
tam on iki yıl oldu.
Parmağımı kavrayan minicik ellerin,
Çivi gibi kaşların,yumuk gözlerin,
Acıyla bağırmaktan çatallaşmış sesin.
İnan hiç silinmeyecek gözlerimden;
Bu resim............................................. ............
30 OCAK 1994
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Gül gülüm
Meçhule yolculuktur sevda düşler ülkesinden
Bilirim: ben derin, derin pembe düşler kurarken
Mor fil sürüleri geçer gider denizin üstünden
Gül gülüm acılanma; gül ki yüzünde güller açsın
Hep mutlu olmanı ister bu yürek bensiz; bilirsin
Yinede dünyayı içine çekip bir nefeste; içlenirsin
Yakmasın sevdam seni bırak dünya yansın
Gül gülüm bulutlanma:gül ki gözlerinde güneş açsın
Hazanında tak papatya tacını yüreğin mutlansın
Dünya seni kıskansın hep baharında sansın
Solmasın lalezar azar, azar sevgiyle ıslansın
Gül gülüm acılanma; gül ki yüzünde güller açsın
Gül gülüm bulutlanma; gül ki gözlerinde güneş açsın
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Güneşimsin
Ne ışığından vazgeçebilirim
Ne ruhumu ısıtan sıcağından
Seni görmezsem karanlığa gömülürüm
Vazgeçemem dönmekten
Bu aşkın yörüngesinde
Belki başka dünyaların da güneşisin
Kim bilir kaç gezegen dönüyor etrafında
Kim bilir belki de hiç farkımda değilsin
Bilirsin güne âşıkların sevisini
Seninle can bulur
Bedenimdeki milyarlarca hücre
Sen olmazsan donar mavilerim
Solar içimdeki yeşiller
Ben sensiz ölürüm
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Hasreti kucaklamak olmasa
Çiçek olmak vardı şimdi;
Kiraz dallarında,
Rüya pembe...:
Meyveye dönünce dökülmek olmasa!
Köpük olmak vardı,
Dalgaların kucağında,
Sürüklenmek umarsızca:
Sonunda karaya vurmak olmasa!
Kar tanesi olmak vardı,
Göklerden yere süzülen:Özgürce...
Avuçlarında erimek olmasa!
Renk olmak vardı;
Gök kuşağının içinde:Al,mor,sarı:
Sonunda kaybolmak olmasa!
Gönülden ırak değil,
Gözbebeğinde olmak vardı;
Yaş olmak göz pınarlarında,
Dokunmak yanaklarına okşarcasına;
Sonunda yere düşmek olmasa!
Ağaç olmak vardı;
Bağımlı: güneşe ve suya,
Kök salmak derinlerine;
Sonunda eğilip,kırılmak olmasa!
Yürek olmak vardı:Yüreğinde,
Birlikte çarpmak aynı ritimle;
Pembe hayallerin içinde...
Hasreti kucaklamak olmasa........! ! !
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Hazan Mevsimi
İşte yine bir sonbahar geldi
Yeni bir hazan mevsimi
Yine doğa ananın dediği olacak
Tarih tekerrürden ibaret derler ya
İşte öylesine bir zaman içinde...
Kır kahvelerinin hepsi kapanmış
Serçeler tünemiş masaların üzerine
Sararan yapraklar almış insanların yerini
Boş tahta sandalyeler üzerinde...
Her zaman rastlarsınız bu mevsimde
Bir kafeteryada yada pastahanede
Pencere önüne oturmuş iki sevgiliye
Belliki çok uzaklardalar kilitlenmiş dilleri
Ama birbirine sıkıca kenetlenmiş elleri
Kuruyan her yaprağın dalından düşüşü
Ayrılık korkusuyla sarıyor yüreklerini
Son baharın mehtabında onların umudu
Kayan bir yıldıza bakıp dilek tutacaklar
Bir ömür ayrılmamak için mutluluk için
İşte yıllar önceki sahne hiç değişmemiş
Oyun yine aynı oyun oyuncular değişmiş
Gündüzleri yine o trajedi Yaprak dökümü
Akşamları ikinci perde Yıldızlar geçidi
Her son bahar yeniden oynuyorlar
Hazan mevsimini.....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Hislerin dolaştığı her yürekte
Hislerin dolaştığı her yürekte
Gözler konuşur önce; ince derinden
Süzülür göz, akar dilinden söz
Susar bir gün kalırsın; sükut halinde
Mana çıkamaz olur yüreğinden
Tutar özlemin sol elinden:Gidersin
Yön duygun kaybolur istemeden
Çırpınır çıkamazsın:Sisler ülkesinden
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Hissedebilmek
Derin bir nefes al
Kapat gözlerini;
Ve bir resim düşün ki:
Kar beyazı,
Göreceksin etrafta uçuşan
Kelebekleri...
Göğe yükselirken aheste
Kıvrıla kıvrıla gri dumanlar
Huzur tüter:
Küçük şirin çamur evlerde
Bacalar...
Belki şerefine şampanya patlatamazlar;
Ama mısır patlatırlar;
Fırınlı sobalarda...
Çocuklar
Büyük babalarının kucağında,
Daha bir umutla sarılır yarına:
Kaf dağının ardındaki masallarla...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
Iskaladık be... Gülüm
Bir şilep uzanırdı düşlerimden
Martı çığlıkları koşuşurdu kuytu limanlarda
Bir şilep uzanırdı düşlerimden
Enkaza çapa takmış batık mezarlığında
Su almaya başlamış pas tutmuş cidarlarından
Sırlı camın yaldızlı yansımasında
Zamanın sarkacı takılı kalmıştı sanki
Yaşam sayısının son basamağında
Çürümüş pervazı kirpiklerimin
Med cezir baskınlarında
Vazgeçmek kolaydı gözyaşlarından
Silersin biterdi
Yaşamdan vazgeçmekte
Ya uğruna yaşama bağlandıklarından
Iskaladık be gülüm
Iskaladık yine en babasından
Çıktı yüreğim omçasından
Ne mi olacak şimdi?
Sevda çölünde sürünmeye devam…
Kurtuluncaya dek
Aynanın arkasını görme çabasından
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
İçimde Vuslatın Sancısı
Vuslat
İçimizde sancı
Kavuşmak bizim için
Nehirlerin ters akması gibi bir şey
Süslü cadde tâklarından geçmek isterken gönül
Ateşe dalmak gibi bir şey vuslat
Çıralı yüreğimiz için sevda
Yanmaktır yar yangınında
İçimizde sancı
Vuslat
Yar bizim için
Sevda bahçesinde gül olsa can
Koparır verirdik; dikenini sineye saplayıp gizlice
Penceremde bülbüller ağlardı sessizce
Kavuşması değil iki bedenin vuslat
Hasret girer araya sinsice
Ölmektir yar bizim için
İçimizde sancı
Vuslat
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:39 AM
İçimi döksem
Sıkılıp bir gün içimi döksem:
Ne dökülür dışarı yüreğimden?
Olsa, olsa kırıklıklarım olur;
Zehir olmaz benden dökülen.
Onları hiç dökmem; Dökemem!
Bilirim dökersem eğer bir gün:
Dağılır etrafa bütün parçalarım;
Kaybolur onlarla birlikte yaşam!
Ölür acıda olsa bütün anılarım,
Onun için bırakırım öyle kalsın
Kırıkları zaman sarsın; Sardığınca
Ne kadar istenirse; O kadar'ını...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:40 AM
İlk buluşma***24 OCAK 1982 7:00
Günlerden pazar ocağın yirmi dördü
Gece gündüze bırakmakta yerini
solgun yanarken sokak lambaları;
Sabahın ağır ezikliği altında.
Ne açık bir kafeterya var,
Nede bir pastahane.
Sabahçı kahvelerinin hepsi kapalı,
Kaldırımlar bomboş:Şehirde
Hiç bilmezdim pazar günlerinin
Bu kadar donuk yaşandığını,
Henüz sabahın yedisinde...
Şehir sanki ölüm uykusunda,
Hava ayazmı ayaz
Olsun durmak olmaz,
Gönlüme düşmüşken ilk cemre.
Aşkta mantık olmaz deselerde;
İnanmazdım!
Ama ben burdayım:Sokakta! ! ? ?
Dört basamaklı merdivenin sahanlığında! ?
Saat sabahın yedisinde.
Ve sen sol yanımda ellerin avuçlarımda,
Gözlerinden gözlerimin derinlerine
Püsküren bir volkandan akan;
sıcak lavlar gibi
Garip bir ürperti yayılıyor bedenime.
Tarifsiz bir duygu bu
Kelimelerin ifadesini kaybettiği.
Şimdi o duygu ısıtıyor içimi;
Kesif duman kokuları arasında,
Sabahın ayazında.
Günlerden pazar ocağın yimidördü
Hava ayazmı ayaz
Saat sabahın yedisinde......
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:40 AM
İn_Saf
Ölüm müdür özlemle öptüğü ömrünün
Korkulana kibirle karşı koymak mıdır?
Aramak mı aşk arka alıp ağladığın
Savaşmak mı sevgiye sıkıca sarılıp
Mutluluk mavinin mayisinde masal mı
Heva’yı hayale hapsediş de hüzünle
Uğrudan uğur umup uzanmak uzağa
Yürümek mi yaşam yürek yanılgısıyla
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:40 AM
İnat
Su gibi akıp geçiyor zaman
Zamana inat ertelerken hayatı,
Yol ararken yollarda,yolun:
Kendin olduğunu bilmene inat.
Dün vardık bugün de varız,
Ya yarın; belki hiç olmayacak!
Ne bir fazla,nede bir eksik,
Ne de azdan çok yaşanacak.
Pişmanlıklar dünde kaldı
Bu gün kaçınılmaz; yaşanacak!
Bırak aksın mecrasında
Yitip giden yıllara inat.
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
İnsan Olarak
Yılandan korkmam: yalandan korktuğum kadar
Korkarım: yalakalığın ayyuka çıkmasından
Yanlış yanlıştır; yazsan da altın varaklı kâğıda
Kendin bile inanırsın; bırakırsan dalkavuklara
Düşmüşsen denize dikkat et sarılacağın oduna
Dost kırıyorsa güven bildiği vardır mutlaka
Derim fikir dünya malı olur arada aks-i ata
Eğer bunda kasıt varsa gel yapış yakama
Doğrudan dönmem satmam ruhumu şeytana
Ne yapmışsam faydam olsun diye insana
İyi insan olmak değil midir Tanrının kuluna emri
Varsın dünyam zindan olsun kestiririm demiri
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
İşte Ben
Ne söyleyeceğini değil!
Ne duyacağını Düşünmeli insan.
Düşünmeden söylenen her söz;
Gün olur dikilir karşısına,
Kulaklarını oynatır sonra!
Böyle bilir böyle söyler,
Korkar Abdurrahman;
Bir ömre Kaç dost sığar ki?
Sevip hayatı paylaşabileceğin?
Bir o kadar kolayken Kaybetmek;
Korkar! Dilinden dökülene,
Sahip olamamaktan...
Zararı bana olacaksa:ne gam!
Yanlış konuşmaktan değil korkum;
Yanlış anlaşılmaktan.
Belki ondan alıngan oluşum;
Korkarak yaşamaktan..
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Kınaye
Dostum sandığım birine rastladım,
Mutlu parkta tahta sıralarda:
Ağaç kurtları ile hasbihal ederken.
Ağzı kulaklarında,eteklerinde ziller! ! !
Selamdan önce sormakla başladı işe:
Ne o? Üzgün gibisin? ? ? ? ? ?
Karadenizde gemilerinmi battı?
Duymadınmı! ! ! ! ? ? Dedinm,
.................................................. ......
Ben armatörlüğü bıraktım;
Gemilerinde hepsini sattım! ! !
(aslında yakmıştım ama)
Duydum dedi boşuna saklama;
Bunca yıldan sonra terk etmiş seni;
Nerden duydunsa fena kandırmışlar,
Hem o terk etmedi;
Ben gitmesini söyledim.
Aynı alaylı tavırla yine sordu:
Yüzün dedi ellerin,
Bu adam dertli diyor,
Hem sesinde titriyor!
Ne varmış dedim; halimde!
Mutlu parktayız mutluyum;
Görünüşüme aldanmışsın!
Fazla arabesk dinlemekten olacak.................
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Kır Kalemi
Kır Kalemi
Ölü toprağı serpilmiş üzerimize
şairler sağır şairler dilsiz
gözlerde perde vicdanlar hissiz
sanki dostun değil uğrayan bu zulüme
al kalemini eline kır öfkeyle
şairler titresin dizeler ağlasın...
Namık kemaller gitti, nazımlar sürgüne,
necip fazılların ömrü; tükendi hapishane de
değişmediler onurlarını omuzdaki apolete
dün ona idi bu gün bana sana da gelecek sıra
titre titre de kurtul kahrolası hırsından
al kalemi eline kır öfkeyle
yürekler titresin karalar bağlasın…
Silkelen silkelen artık kalemin konuşsun
Yetmedi mi onurun için verdiğin fire
Bırak üren çakallar ininde kokuşsun
Umduğunu aldı gitti bile kefere
Al kalemini eline kır öfkeyle
Vicdanlar titresin insanlık utansın…
ABDURRAHMAN GÜLEÇ
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Kiminin tuzu kuru
Kurutulacak tuzu olmayan,
Gün batımını sever;
Sırtında tuz küfesi taşımadığından:
Ancak taşınmışlığı vardır; Küfeyle,
Acıyı meksika biberi sanır
Yada çiğ köftede isot!
Sanırsınki dünya yansa;
İçinde yorganı yok!
Oysa yorganı olmayanlar:
Yaşamla savaş halindedir,
Geçenin Bıçak gibi ayazında;
Var güçleriyle harman ederler,
Kör karanlıkta çöp bidonlarını.
Çocukları görmesin arkadaşları;
Alay etmesin diye onlarla.
Oysa medeniyet kördür! Görmez!
Oysa çocuklar bilir,çocuklar görür!
Yüze gülmez acımasızdır hayat;
Karanlık sokak aralarında.
Neonlardan ruhları kamaşmış,
Sütten çıkmış ak kaşıklar,
Kimbilir kimin meyhanesinde,
Hangi şeyhin tekkesinde:
Meşk edip takke değiştirmekte;
Gün görmüş tuzu kurular...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Koymazdı Belki Gitmelerin
Ben benliğimi sende bulmuştum inan;
Umudumu kesmişken insani duygulardan,
Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
Yüreğim doymadı sevgiye; İçim sızlıyor...
Aşk değil alışkanlıktan öte bir bağlılık bu
Özlemimsin; ayrılık olsada bu duygunun sonu.
Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
Yüreğim sende kaldı dönmek istemiyor...
Alışılırmı ayrılığa bende alışamadım işte,
Hüzün kaplıyor içimi her sensiz sevinişte,
Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
Yüreğim seni bende sanıyor; içim kanıyor...
Lokman olsa saramaz bu yarayı zaman,
Sende anlayacaksın ağladığın zaman,
Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
Boşalmasa duygularım göz pınarlarımdan...
**Yokluğunun ayazı kanımı donduruyor,
**Üşüdüm: Terim tenimde buz tutuyor.
**Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
**Uzansam dokunacağım; İçim yanıyor...
Ne sen benden gittin, ne ben sende kaldım,
Tutamadım sözümü; yine hüzne sardım,
Koymazdı belki gitmelerin unuturdum da:
Sonunda başa döndüm; Yine yalnız kaldım...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Mecburum
Mecburum şimdi gideceğim bir gün anlasana
Adını çıkarttım gönlümden gözümden aktın
Yoruldum senden olmadığın bir rüyaya yattım
Mecburum şimdi gideceğim bir gün anlasana
Ne yaptımsa anlatamadım sana beni hayatı
Kocaman açtım kucağımı sana göre ufaktı
Bu gönül sende ummadığı hezeyanı tattı
Mecburum şimdi sana isyanım içime aktı
Yüreğinin mizanı doğru tartar mı bilmem
Söz bitti his bitti ah ne istediğini bilsem
Kabul görmez nasılsa canımı da versem
Mecburum şimdi sana istesem de gidemem
Eksik ya da fazla hüküm sende saklı
Artık duygularım oturaklı seninki farklı
Aşkı rafa kaldırdım yerine koydum aklı
Mecburum şimdi sana biletim sende saklı
Yürüyüp giderdim ardıma bile bakmadan
İki önemli sebep var beni sana bağlayan
Ateş böceklerim alacakaranlıkta parlayan
Mecburum şimdi sana sanma sonsuz aşktan
Zannettme sınırsız saltanat o da bitiyor inan
Ahu zar etmek neye yarar geçince zaman
O gün gelince sen olacaksın ah ile yanan
Mecburum şimdi sana ben olsam da dağlanan
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Nadide
Nadide bir çiçektin benim için
Seni ben bırakmadım sen gittin
Bitti diye üzülme bende hiç bitmedin
Tüketmedim özlemini yüreğimde
Kıvırcık kumral saçlarını sarıp boynuma
Şarkın kulağımda; Geri dönülmeyen yolda
Bir avuç toprak son nasibim diye
Her gece yalnız senin için öldüm bile bile
Bir gün gelebilsem bulutlarla Ankara’ya
Açarsın değil mi kucağını yağmurlara
Tutarsın elimi karışmadan çamurlara
Tutarsın biliyorum Düşmeden mazgallara
İşte sırf bu yüzden gelmiyorum
Bilemezsin seni ne çok özlüyorum
Yırtıp atamadım sana ait hiçbir şeyi
Bilemezsin seni ne çok seviyorum
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Ne Garip
Davul bile dengi dengine derler;
Davul olsan:
Tuttuğuna dövdürürler yırtılasıya,
Tokmak olsan:
Vur ha, vur ha, vur kırılasıya!
Ne garip…
Dünyanın en tatlısı dil,
Yılanı deliğinden çıkaran zil,
Sevgiye barışa kefil,
Ondadır sevgiyi öldüren zehir,
Tutamayanı eder ki zelil…
Ne garip…
Güven dağları devirir derler;
Ne karlar yağdı da eridi,
Ne erler devrildi,
Ne yar kaldı, ne ser,
Duruyor yerinde dağlar!
Ağlayan: yine masum analar!
Ne garip…
Denk düşmedi attığımız adımlar,
Kırkı geçti atılan yamalar,
Kimi güler, kimi kan ağlar,
İlk salâsı değil; Mehmet’in
Kimin için çalacak çanlar
Giden garip, kalan bir garip…
Ne garip…
Hepimiz: hep bir’e inandık
Bir’i iki yaptık, sonra üç
Üç’e de dört daha kattık,
Kendi yaptıklarımıza taptık,
Aman ha! Biz bir’e inandık! ?
İçine biraz barış,
Biraz da acımak kattık:
Sonra kıyasıya savaştık
Ne garip…
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:41 AM
Ne isterim bilirmisin
Hani yağmur yağarken,
Güneş açar ya bazen;
Bir kuşak oluşur ya
Gökyüzünde rengarenk.
Ne isterim bilirmisin?
Bir kez olsun
Tutabilmek ellerini,
Hissedebilmek sıcaklığını
Avuçlarımda.........
Dünya bürününce
Karanlık yorganına
Işık kadar yakın olmak;
henüz yaşanmamış
Bir ruyada....
Ne isterim bilirmisin?
Dalıp gözlerinin buğusuna
Sırıl sıklam! ! !
Söyleyebilmeyi sevgimi
Bir defada!
Parçalanmadan! ! ! ......
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Neredeydiniz
Oyuncaklarım kırıldığında
Hep yenisini alırdınız
Ben yeniden kırardım
Siz yine alırdınız
Ya yüreğim kırıldığında
Neredeydiniz?
Oysa hep çok sevdiğinizi
Söylerdiniz
Her ayrılışta hüzün dolardı
Gözleriniz
Ya siz yalan söylediniz
Ya da gözleriniz
Size ihtiyacım varken
Neredeydiniz?
Ben esareti sevdim
Bedenimde kenetlenen kollarınızda
Yürek yüreğe
Siz özgürlüğü seçtiniz
Benden uzakta
Kahrederken çaresiz yalnızlığa
Neredeydiniz?
Boş kaldı hep karanlığa uzanan
Ellerim
Adınızı haykırdım geceye tutuldu dilim
Dünyamı özlemle bezedim
Bekledim
Neredeydiniz?
Yorganı çekip başıma
Kaç gece ağladım sessiz
Eylül çöktüğünde yüreğime
Üşüdüm bir başına kimsesiz
Neredeydiniz?
Umut karabasan gibi
Üzerime indiğinde
Bir bir düğümlenirken boğazıma
Sözcükler
Toprağı ıslatırken gözlerim
Neredeydiniz?
Eminim beni çok sevdiniz
Ama çok sevdiniz!
Öyle ise en çok ihtiyacım varken;
NEREDEYDİNİZ?
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Nice Yıllar (Akrostiş)
Nasıl unutulur canından can veren
İçinde büyüttüğün yedi veren gül
Camdan bir kalbin buselik şarkısını
En içten fısıldarken titreyen dil
Yalan dolu dünyanın en gerçeği
Işığımsın ay gibi güneş gibi aydınlık
Layıksın övülmeye tatlı dilli dost
Layıksın sevilmeye dost kokulu şakayık
Arzun gerçek olsun umudun kanatlansın
Rengin solmasın gök kuşağı kıskansın
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Öğrendik
Bir erik ağacına tırmanıp çocukluğumuzda
Hep en tepedekilere ulaşmak istemedik mi?
Narin bedenimizi yırtan dallara aldırmadan
Gözlerimizi kapatıp nisan yağmurlarında
Damlaları havada dondurmak istemedik mi?
Bedenimizi saran ıslaklığa aldırmadan
İğreti oltalarımızı salıp bulanık derelerde
En güzel en büyük balığı tutmak istemedik mi?
Üzerimize sinen bataklık kokusuna aldırmadan
Kaç karınca yuvasını bozduk kim bilir
Ceplerimizi doldururken haris bir arzuyla
Kaç meyvenin dallarını kırdık aldırmadan
Sevmeyi sahip olmak diye algıladık hep
En güzel bisikleti istedik en güzel uçurtmayı
Aldık gözlerdeki yaşın yalanına aldırmadan
İşportacı yamaklarının ağız dolusu çığlıkları gibi
Savurduk sözcükleri hoyrat bir dil peşreviyle
Düşürüp sevgiyi bitpazarına sattık aldırmadan
Bizler büyüdük, hayallerimizde büyüdü
Yinede koştuk yola fırlayan topun ardından
İçimizdeki çocuk korkmadı yoldaki arabalardan
Mağrur kâşifler gibiydik; tanıştığımızda ilk aşkla
Ama ilmek ilmek dokunuyordu kader; farkında olmadan
Belki de kırılan camların intikamıydı alınan
Ya sevdiğimiz bizi sevmedi ya da biz seveni sevemedik
Ağlamayı öğrendik yüreğe akan gözyaşlarıyla
Yaşamayı öğrendik sevginin acı veren dokunaçlarında
Öğrendik ateşin yaktığını, dokununca buzun üşüttüğünü
Sevginin sıcaklığını paylaşmanın mutluluğunu öğrendik
Yaşayarak kırık bir kalbin burukluğunu
Öğrendik yaşamak ama gerçekten yaşamak
Sevmek ama gerçekten sevmek demek
Abdurrahman güleç
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Ölürüm gidersen düşlerimden
Gece sinmişti sinsice gözlerime
Bir yıldızlar uyanıktı bir ben
Birde uzaklarda uluyan beyaz kurt
Ve yanan gözlerindeki şehvet
Köşe kapmaca oynuyordu karanlıkta
Çığlık çığlığa gece kuşları
Ben elimde umutsuz sevda meşalesi
Yakmak isterken karanlıkları
Kurdun soluk soluğa arzuyla batırışıydı
Kurbanının etine dişlerini
Usul usul salınan alev dillerinin: Aşk
Harlamasıydı yürek yangınının
Çılgınlık bu belki çaresizlikten; Neden?
Neden gitmiyor resmin gözlerimden
Sevmekten değil korkum yada sevilmekten
Ölürüm bir gün gidersen düşlerimden...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Öncesizim
Sonrasızdım...
Yaban otlarıyla dolu yer yer
Çorak topraklar gibiydi yüreğim
Susuzluktan kurumuş, çatlak, taşlaşmış
Ve sonra
Sen geldin
Bereketli ilk bahar yağmurları gibi
Çatladı yüreğimdeki umut tohumları
Filizlendi orman oldu duygularım
İnanamadım!
Çarptığım aynalardaki yansımaya
Ve gözlerimden fışkıran ışığa
İnanamazdımda!
Benliğim yılgın biraz ürkek
Öncesizim şimdi
Senden sonrası diye
Bir'e böldüm hayatı
Atamadım üzerimden hala;
Bende yarattığın ihtilalin sarsıntısını
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:42 AM
Öylesine
Kendimi dinlemeyi sevmiyorum
Sevmiyorum ince düşünceyi
Sevilmediğimi bilip sevmeyide
Risk almayı sevmiyorum
Ne aşkta nede hayatta
Çünkü kaybetmeyi sevmiyorum.
Paylaşmayıda sevmiyorum
Ama sadece sevdiklerimi
İnsanı ayakta tutan nedir ki?
Sabun köpüğünden şişirdiğimiz
Küçük küçük baloncuklar değilmi? ! ! !
Korkuyorm ya onlarda biterse! ......
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Öylesine imkansız seni unutmak
Sen benim özlemim,sevincim,kederim,
Sensin:Her kadehte yudum,yudum içtiğim
Sen benim kara çalım,gülüm,dikenim,
Sigaramın dumanıyla hayalini çizdiğim...
Yaprak olurum bazen dalında; salınan
Sen rüzgarım savuran; oradan oraya
Ben bir denizim; sen benim tuzum
sensin içimde herkesten gizlediğim...
Ben bir sevgi çiçeği; boynu bükük
Sen benim toprağım; can küpüm
Bazen yağmur olurum bulutlarda,
Dökülürüm kucağına tane, tane...
Irmak olur akarım bazen ovalarından,
Bazen coşar fışkırırım çağlayanlarından,
Sen yaşatıp can verirken mısralarıma:
Öylesine imkasız bir şey seni unutmak!
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Rahat Uyu ATATÜRK
RAHAT UYU ATATÜRK
Her yıl on kasımda bütün sokaklarda
Sirenler çalıyor beynimize vururcasına
Bayraklar yarıda ülke matem havasında
İnan titriyoruz bronz büstün karşısında
Sen Anadolu’ydun buram buram toprak kokan
Sen seyit çavuş’tun Anadolu’yu sırtında taşıyan
Ayşe hatunun kardeşi Kara Fatma’nın oğluydun
Gâh patlayan mavzer oldun gâh kazma gâh orak
Nusret’tin Çanakkale boğazının gece bekçisi
Derme çatma istihkâmlarda istiklâlin habercisi
Sendeydi vatan sevgisi ve Sakarya’nın öfkesi
Karartamadı hiç bir şey Samsundan doğan güneşi
Kutsaldı her karış toprağı bu vatanın çalıştın
Asla kaderine terk edilemezdi ettirmedin
Askerdin; çiftçi oldun, mühendis, başöğretmen
Aman dilemedin dost, düşman kimseden
Yedi düveli yendin dünyayı titreterek
Bırakmadı yakanı hastalık denen illet
Bir ülke bıraktın üç tarafı deniz sanki cennet
Cumhuriyet bize senden kutsal emanet
Bu gün on kasım emanetin himayesindeyiz
Türk genciyiz kudretimizin bilincindeyiz
Bu can bu ülkeye binlerce kere feda
Rahat uyu atam cumhuriyetin bekçisiyiz
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Saklısın
Turuncu baharın hüzün şarkısı dilimde
Bir resim bile yok hatıran olsun elimde
Ruhuma dolan mehtabın ayın halesinde
Rüzgârımla savrulan gazellerde saklısın
Düşlerimi boyadım baştan başa maviye
Hapsedip yalnızlığımla buzdan kaleye
Eridi benliğim değince zümrüt buseye
Sevda cennetinde düşlerimde saklısın
Yüreğimin kuytusunda beyazlar içinde
Buz mavisi kanatların serinliği tenimde
Büyüleyen gözlerinin huzur denizinde
Kaybedeceğim kendimi içimde saklısın
Kaybolursam bir gün beni sen bulmalısın
Etrafımı menekşelerle donatmalısın
Bir demet papatya toprağıma koymalısın
O gün ağlasın taşım gözyaşımda saklısın
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Sana Ve Bana
Bazı sözler vardır, gizemli söylenmez
Bazı izler vardır, derinde silinmez
Bazı yollar vardır, geriye dönülmez
Öyle bir ülke ki, ölsen de ölünmez
Sözüm dilden akar, gerçek değil mecaz
Yüreğimde mana, çıkamıyor avaz
Sevgin mihrakımdır, istemem imtiyaz
Varlığın ödüldür, gitmelerin infaz
Yaşamın gerçeği, zihnimdeki düşsün
İçimdeki hüzün, yüzümde gülüşsün
Asi deli gönlüm, bırak ta sürünsün
Benim değil ömür, sen bana ömürsün
Dünya koca bir han, sen misin tek yanan
Yalnız yaşamaktan, düştüğün su-i zan
Sabret Abdurrahman, çıldırsa da zaman
Huzura ermeden, terk etmez teni can
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Seni Sevdim Melek
Diyemedim:
Seni sevdim melek;
Gözlerindeki gülüşü,
Yaşama sevincini sevdim.
Diyemezdim diyemedim de…
Diyemedim:
Kalemime fısıldadım seni,
Gizledi dizelerdeki kafiyeye,
İçimi şiirlere döktüm,
Yol olsun diye sevgiliye…
Diyemedim:
Diyebilseydim eğer;
Tanrının yazdığı şiiri; her gün,
Tekrar tekrar okumak yerine:
Yeniden yazmaya çalışmak niye?
Diyemedim:
Diyemezdim de; bilme
Sevmek:
Sevdiğinin mutluluğunu istemektir
Ve vermek olabildiğince
Seni sevdim melek;
Diyemedim, diyemezdim de…
Bilme...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Seni Sevmek Değil; Sen Yasaksın
Her nefeste zerre zerre içime dolan sen,
Seni görmek için üşümeli miyim ben?
Harman olurum çöl sıcağında vaham sen,
Ateş suya yasak, sen bana yasaksın!
Tütmeye başladı bile dumanı yangının,
Tutuştum, tutuşacağım; gitmelisin benden!
Görmeyeyim seni bırak içim acısın.
Mor prangalar taktım yüreğime: yasaksın!
Her nehir; kendi yatağında çağlamalı
Her odun; kendi ocağında çatırdamalı
Seni gizleyip içimin kuytusuna; saklamalı!
Sorma neden? Biliyorsun işte yasaksın!
Sevda yağmurları yağacakmış başıma,
Islak gözlerinden doğacakmışım hayata,
Gerçek bu belki; ama olmayacak bir dua:
Arıya bal yasak olurmu? Yasaksın bana!
İçin burkulup beni düşündüğünde bil,
Ben de seni düşünüyorum iğil iğil,
Yalnızlık çökerse içine özleniyorsun bil,
Bana seni sevmek değil: sen yasaksın!
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:43 AM
Seninle Bir Sonbahar
Seninle bir son baharda
İsmimizi yazmıştık
sararmış yapraklara
Kaybolmasın diye aşkımız
Bırakıp rüzgarlara
Ardından ağlamıştık
Şimdi her ilk baharda
Sensizliği Yaşıyorum
Bakıpta dallardaki
Yeni doğan yapraklara
Sitemim sana değil
Sararan yapraklara
Saçımdaki aklarla
Geçip giden yıllara
Her sonbahar ayrılık
Getiren rüzgarlara
Şimdi her ilk baharda
Sensizliği yaşıyorum
Bakıpta dallardaki
Yeni doğan yapraklara
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Seninle yaşamak istiyorum
Seni sevmek istiyorum!
Var oluşuna duyduğum aşkla
Öylesine derin ki duygularım,
Gözlerinin yeşilinde;
Yitip gitmek istiyorum!
Dünyanın servetini değil!
Yüreğini istiyorum!
Hayatta kalmayı değil!
Bozkırda bodur çalılar gibi;
Cennette meleklerle değil!
Seninle Yaşamak İstiyorum! ! !
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Sessiz Çığlık
Karanlık bütün kasvetiyle geceye çöktüğünde
Durulur sular, yakamozlar oynaşır üzerinde
Bir akrep gezinir; düşüncelerimde sinsice
Rüzgârın getirdiğine boyun eğer yapraklar
Tavuk karası gözleri ürkek kıpırdanışlarla
Kim bilir? bu kaçıncı dalga, karaya vuran
Kim bilir? kaçıncı kaçınılmaz kırılış; kayalıklarda
Kim bilir? kaçıncı köpürüş, öfkeyle engellenişe
Daha sabaha çok var; akrebin iğnesi havada
Hava puslu, kurt düşmüş aklın sınırlarına
Ölüm arenasında yaşama savaşı duyguların
Var olma savaşı; kendini sokan umutların
Sabahı beklerken; çıplak bir kayanın üzerinde
Hüzün var; dalgaların sesinde, ürperiş nefesinde
Denizin kucağında ay, ayın kucağında bir adam
Bir akrep gezinir: düşüncelerinde sinsice, kara
Daha sabaha çok var; akrebin iğnesi havada…
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Sevdim
Sevdim; sevilmek için değil, içimden geldi diye
Sarılmayı,yanında olmayı,sahip olmayı değil
Seninle gülmeyi,ağlamayı,paylaşmayı sevdim
Yanıbaşında yaşamayı değil özlemeyi sevdim
....
İçindeki güllerin gonca halini sevdim,
Gök sarmaşıklarla göğe uzanmayı gözlerinden
Islanmayı sevdim nisan ikindilerinde
Akmayı insan doğasında coşup nehir gibi
....
Varla yok arası gerçekliğin, sessiz gülüşlerin
İmkansız düşlerin ıssız sokağında
Işık olmanı sevdim sokak lambalarında,
Gölgeme sırt dönüp aydınlanmayı ışığında
....
Sesindeki huzurun okşayışınını sevdim; ruhumu,
Dokunuşunu duygularımın bam teline
Yüreğim tutsaklığı sevdi yüreğinde; sımsıcak
Yangınını sevdim külün hep bende kalacak diye
....
Şiirler biriktirdim senin için; olmadı yazdım,
Gizleyip sevgimi satır aralarına
Gülüşler biriktirdim senin için; hiç gülmedim,
Hercai menekşem aç; ben senin hüznünü sevdim
....
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Seveceksen
Çocuksu sevmeli seveceksen;
Pamuk helvayı sever gibi,
Kurtulmalı oynak zeminlerden,
Buz gibi kaygan ve kırılgan;
Vermelisin! verebildiğince sevgiyi;
Dağ başında içini serinleten,
Billur bir pınar gibi umarsız,
Can vermelisin gittiğin yere,
Gözlerinle gülümsemeli, baktığın göze,
Elleri avuçlarında pişsin sevgiyle,
Ruhunu sarmalı kadife nefesin,
Nefesi içine çeker gibi sevmelisin.
Gideceksen bir gün ebediyete;
Çocuğun uykuya dalışı gibi gitmelisin,
Gülücükler oynaşmalı yüzünde,
Tuza inat deniz gibi sevmelisin
Seveceksen eğer adam gibi
Zamansız, mekânsız, şaşa hasız;
Yalansız, umarsız, sınırsız;
En içten sevmelisin; seveceksen
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Sevgilim Dediğim
Dünya inkâr etse de sen bile;
Zümrüt tanesi gözlerin beni görmese de;
Bin şiir yazarım; saçının her bir teline
Sen sevdiğimsin: güzellik yanlış kelime
Yaşama sevincim, yeşilim, mavim,
Yaşamdan aldığım haz, turuncu, beyaz,
Bir gülüşün de; bin işve, bin naz;
Yakışıyor sana; sevişin bile haylaz…
Sevişmek değil hayalim; sevdiğim kadın,
Gözlerinde yitmek yüreğinin en derininde…
Yaşamak güzel; dilediğince sevda cennetinde,
Senden fazla değil; eğer sen varsan içinde…
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Sorma
Neden diye sorma!
Nedensiz değil: Gözlerimin uzaklara akışı,
Nedensiz değil elbet: Her sabah günün doğuşu
Ve her akşam: Kaçınılmaz ölüşü.
Sorma neden ah…
Güneş açmadan; çiçek açar mı?
Kıvılcım çakmadan; ateş yanar mı?
Neden? bu yalnızlık, yok oluşlar
Sormasan diyorum bu kerelik;
Yapacak bir şey yok nasılsa,
Bırak da kavrulayım kendi yangınımla:
İçimde akşamdan kalma bir sızı
Ve kadehimde hayallerimin kızı:
Sorma be.. Sorma diyorum neden!
Sarhoşum işte biliyorsun sen!
Yoksan eğer: içmesem ne çıkar,
Ne çıkar yaşasam, ölsem ne çıkar
Gideceksen eğer bir gün benden
Sevmesen ne çıkar……….
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Şehir-Sen-Ben
Bir bayram öncesiydi; Yine
Senle ilk tanıştığımızda
Yolculuğa çıkmadan
Nasılda heyecanlanmıştım
Hiç görmediğim denizin;
Hayalini kurmuştum,
Yolculuk boyunca.
Büyük şehir derlerdi:
Anlatanlar!
Adı gibi güzel, maviş
Alev saçlarını serip denize
Öylesine çeker ki kendine;
Kaybolur gidersin
Mor hayallerin içinde
Deniz yanar! ! !
Akşam güneşi sulara Değdiğinde;
Yakmak istersin! İskeleyi! Gemileri!
Öfkelenip bir gün şehre,
Vermedi diye sana sevdiğini.
Dur! Yinede kıyma bu güzelliğe
Beklerken sevdiğini iskelede
Hiç gelmeyeceğini bile bile;
Kayıtsız kalmayı dene:
Anılarının çığlıkları karışırken
Vapur Düdüklerine......
Ah..! Güzel İzmir
Yüzyıllardır sakladığın;
Antik şehirler gibi:
İçinde sakladın sevdiğimi!
Biliyorum Bir daha
Hiç göremeyecek güneşi! ! !
Öylesine bağladın ki kendine beni;
Bir daha çözemem!
Çözmem kendimi! ! ! ...........
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Şehir-Sen-Ben__2
Dün akşam şehre,
Yükseklerden baktım şöyle bir.
Bulutlar çöküp üzerine;
Boşaltırken içindekini.
Bazen hırçın;
Deli dalgalar gibi,
Bazen sakin;
Yüreğe akan gözyaşı gibi,
Uzaklarda titreyen;
Şehrin solgun ışıkları,
Bir bir kaybolurken;
Islak bir tülün ardında:
Yıldırımların ışıttığı,
Şehrin silueti gölgeler arasında.
Koca şehir çaresiz!
Yapayalnız! Bir başına!
Ben senden güçlüyüm:
Ey şehir! ! İyi bak bu yüze! !
Bende yalnızım belki ama
Asla bir başına değil! ! !
Seni izliyorum;
Gözlerim dumanlı...
Penceremin cumbasına yaslanmışım,
Kaptırmışım da kendimi
Yağmur sularının:
Hasreti dindirmek istercesine,
Pervasız akışına.
Oysa ben:
Hasreti içime çekmişim;
Duman, duman!
Nefesimi tutmuşum,
Kaybolup gitmesin diye
Karışıp ta rüzgâra;
Hasret tüterken burnumda,
Bir başına olmasam da.
Seviyorum böyle yağmurlu,
Hüzün dolu akşamları.
Çünkü sen varsın,
Işıklar oynaşırken;
Gölgeler arasında.
Dur! Onları da yakıp;
Benden alma! ! !
Bilirsin ölür menekşeler!
Sevgisiz kalırlarsa.............
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Şiirsel duygular
Papatya tarlalarında sırt üstü yatıp,
Topraktaki kekik kokusunu içine çekip,
Bulutların tören geçişini izledin mi hiç?
Sakaların bülbüllerin nağmelerine kapılıp;
Kelebeklerle rüzgarla dans ettin mi hiç?
Bulutların üzerinden gülümserken dünyaya,
Düşünürken kiminle paylaşırım diye olanları;
Yüreğin burkulup için üşüdüğünde: o an
Dünyada: Bir başına olduğunu hissettinmi hiç?
İçinde azıcık ta olsa özlem olmayan,
Buram buram ayrılık, acı kokmayan,
Aşkı anlatıp ta siteme doymayan,
Şiir yada şarkıya rastladın mı hiç
Dolu dolu yaşarsın hayatı aşk biter,
Hasrete dönüşür mutluluk hezeyana,
Yıkılır anlatamazsın kimseye derdini,
Yaşadıkların bir gün şarkı olur şiir olur;
Dilinden kalemine dökülür hüzün halinde...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Şimdi gittin ya
Bir resim,eski bir mektupla bir gün
Belki bir şiir,eskimeyen bir şarkıyla
Güneş olup doğsan yine dünyama
Bir sis perdesiyle sararım çevremi
Yağmur yüklü bulut olsam göklerde
Sen yangın,suya hasret sahra olsan
Dağ olup yükselsen başın dumanlı
Yağmur olup yağmam yamaçlarına
Erisem yudum yudum aşkın ateşi ile
İsmin dökülürken yanan dudağımdan
Gözlerimde mazi olursun, anılarımla;
Düşerken damla,damla yanaklarımdan
''Bilmiyorum belki öyle sanıyorum''
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Unutamadım
Ne zaman yalnız kalsam sahil yolunda
Gözlerim ufka dalıp kaldığı anda
Bakıp bakıp ta hayaline ağladığımda
Sana aşkımı yazdım göz yaşlarıyla
...
Öyle bir aşk ki bu bir roman gibi
İçinde sayfalar dolusu yaşadım seni
Nasıl anlatırım bilmiyorum bu sevgiyi
Aşk pınarından testiler dolusu içtiğimi
...
Yanındayken bile ne çok özlediğimi
******* boyu rüyalarımı süslediğini
Dualarımda tanrıdan seni dilediğimi
Kelimeler yetmez anlatmaya sevgimi
...
Bir duygu ki göz göze geldiğimiz an
Fırtınalar kopuyor sanki bedenimde
Pır pır çarparken yüreğim heyecandan
Fışkıracak sanki damarımda ki kan
...
Elveda dedim ya senden ayrıldım
Kederimi içime attım kaderime inandım
Fırtına diner denizler durulur sonunda
Bir gün gelir de unuturum sandım
...
Gittiğim günden beri inan içimde
Dalgalar durmadı rüzgar dinmedi
içimdeki fırtına döndü tufana
Unutmak istedim.......Unutamadım
...
Hep hayalimde gözlerin deniz mavisi
Sevgin yüreğimde bir derya gibi
Sarmış boğuyorken tüm beliğimi
Unutmak istedim......unutamadım
...
Unutamadım bir heves değildin
Vaz geçemediğim tutku gibiydin
Sen benim ilk aşkım son sevdiğim
Gönlümde taze bir gül gibiydin
Düşmedin yıllar yılı dudağımdan
Bir şarkı bir şiir gibiydi ismin
Gözlerimde gözlerin kulağımda sesin
Anladım...Bitmeyecek içimde sevgin
...
Unutmadım unutmayacağım seni dinle
Hatıranla seni yaşayacağım bundan böyle
Özlemlerim sevgim olsada içimde ukte
Hep seni seveceğim bütün benliğimle
...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:44 AM
Uzun zaman oldu
Çok uzun zaman oldu;
Diğer yarımı kaybedeli;
Kuruyan yapraklar arasında.
Uzun zaman oldu;
kuşlu böcekli şiirler yazmayalı;
Öğreneli! Uzun zaman oldu!
Duygularımı mısralara döküp;
Ağlamayı...
Özlemeyeli; Uzun zaman oldu;
Sımsıcak bir dost sohbetini,
Çukulatalı dondurma tatında.
Ne koyarsan koy adına!
Uzun zaman oldu...
Böyle bir duyguyu yaşamayalı...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Vay Aman
Kuzu postuna bürünmüş kurt
Dalmışta sürüye haberim yok
Hem sahibim hemde çoban
Vay benim halime vay aman
Düşmanı tanırsın namert olur
Akılsız dost'sa başa dert olur
Yıkılır damın tarumar olur
Vay benim halime vay aman
Bilirim herkes bildiğini okur
Kendi kaderini eliyle dokur
Bu yaptığı ne ilk nede sondur
Vay benim halime vay aman
Demedim mi sana Abdal ozan
Seni de kapar bir gün kapan
Otur da şimdi kendi haline yan
Vay kuzucuklara vay aman
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Veda
Her veda benim için;
sanki sonsuzluğun sonu,
Kulaklarımı sağır eder;
çavlanların uğultusu,
Dudaklarım titreyerek;
Secde ederken yanaklarına,
Yer çekimine yenilir;
Gözlerimin buğusu,
Bütün şiddeti ile sürerken;
Ruhumdaki kırlangıç fırtınası...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yalnızım
Göğsü yaralı
Yaşlı çınarlar kadar
Susuzluktan kurumuş
Pınarlar kadar
Gökteki yıldızlar kadar
Yalnızım gülüm çaresiz
Öyle bir ateş var ki
İçimde yanan
Göz gözü görmüyor
Külden dumandan
Gönül istermi ayrılmak
Can'dan canan'dan
Patlayacak! Volkan gibi
Bu gün duygularım
Hissediyorum sıcaklığını
Yüreğimdeki lavların
Sanki fışkıracakmış gibi
Pınarlarından göz yaşlarım
Okyonusta eriyen
Buz dağları kadar
Çölde kaybolan
Kum tanesi kadar
Hoyrat akan
Irmaklar kadar
Yalnızım gülüm çaresiz
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yalnızım gülüm çaresiz
Göğsü yaralı
Yaşlı çınarlar kadar
Susuzluktan kurumuş
Pınarlar kadar
Gökteki yıldızlar kadar
Yalnızım gülüm çaresiz
Öyle bir ateş var ki
İçimde yanan
Göz gözü görmüyor
Külden dumandan
Gönül istermi ayrılmak
Can'dan canan'dan
Patlayacak! Volkan gibi
Bu gün duygularım
Hissediyorum sıcaklığını
Yüreğimdeki lavların
Sanki fışkıracakmış gibi
Pınarlarından göz yaşlarım
Okyonusta eriyen
Buz dağları kadar
Çölde kaybolan
Kum tanesi kadar
Hoyrat akan
Irmaklar kadar
Yalnızım gülüm çaresiz
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yalnızlığa
Gözlerinde gördüğümmü aldattı beni
Gördüğümü diyemediğim mi yıllarca
Yük oldu duygularım yüreğime
Canım acıdı ağırlığını taşırken tonlarca
Mümkünmü ki başarabilmek imkansızı
Hayat denilen sahnede her gün oynarken
Yalnızlığı...
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yalnızlığım
Kör karanlığın ağır örtüsü usul,usul
Sıyrılırken gök kubbenin üzerinden;
Bakıra çalarken ağır kurşuni bulutlar,
Gözlerime çoktan girmiş kızıl ufuk
Yapraklar üzerinde titrerken duru çiy
Süzülür yanağımdan masum serinlik
Kulakları tırmalarken acı,sessiz çığlık
Kanat çırpar uzaklara hain yalnızlık
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yaşamak
Bir lokma ekmek bazen
Bazen namlunun ucunda kurşun
Bazen bir odun parçası
Bazen de sırtımda kambur
/ YAŞAMAK
Bazen güzel bir melodi
Bazen de bir duble rakı
Bazen para dolu çanta
Bazen de bir nefes duman
/ YAŞAMAK
Çok güzel bir kadın bazen
Bazen de son model araba
Kuş gibi uçmak bazen havada
Bazen de çırpınış örümcek ağında
/ YAŞAMAK
Bir ışık bazen çok uzaklarda
Bazen de yıldızın kayışı karanlıkta
Var olma savaşı bazen
Bazen de ıssız bir ada okyanusta
/ YAŞAMAK
Bazen bir haziran güneşi
Bir yağmur tanesi bazen
Bazen de damarımda ki kan
Ebediyete ulaşmak bazen ölmek
/ YAŞAMAK
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yavru kuş ve çocuk
Yeni palazlanmıştı yavru kuş
Yazık kanatlandım sanmıştı
Böylece düşünürken aniden
Bırakıverdi kendini boşluğa
Şaşkındı biçare hızla düşüyordu
Ama niye? Annesini çok izlemişti
Yaşlı çınarın dallarına çarpa çarpa
Hızla düştü yere incinmişti
Deli gibi çarpıyordu minik yüreği
Düşerken görmüş tü onu çocuk
Seğirtti hemen aldı avuçlarına
Ne kadar şirin dedi çığlıkla
Sevgiyle yaslayıp kuşu yüreğine
Benim dedi vermem kimseye
Daha da yaklaştırdı yüreğine
Sıkıca kapattı avuçlarını
Kimse alamasın diye kuşunu
Öylece koştu annesine doğru
Açtı avuçlarını ona uzatıp
Ama yavru kuş kıpırdamıyordu
Yeni palazlanmıştı yavru kuş
Henüz ağzının sarısı duruyordu
Çok sevmişti onu çocuk
Başkası incitsin istemiyordu
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yoruldum
Yoruldum artık beklemekten
Kanadı kırık kuş gibi tünekte
Ne bir sevgi sözcüğü dilde
Ne de güven kaldı yürekte
Kaldım düştüğüm yerde öylece
Sana bırakıp divaneliğimi de
Ben gidiyorum artık benden
Sen kal teranelerinle sende
Abdurrahman Güleç
GooD aNd EvıL
04-19-2009, 10:45 AM
Yüzleşme
İsteyerek yaşanan herşey güzeldir,
güzellik; yaşadığından pişaman olmamaktır.
Uzun sürer bazen: gerçekle yüzleşmek
Bazen de hiç karşılaşmak istemezsin
Ne kadar kaçsanda peşini bırakmaz;
Ta ki yakalayıncaya kadar ve yakalar.
Çullanır üzerine hışımla alır alacağını,
Üzer acıtır yüreğini; onunla barışmazsan,
Ezer geçer üzerinden durduramazsın
Kalkamazsın düştüğün yerden bir daha,
Öldürmez belki ama; epeyce süründürür,
Zordur yüzleşmek yaşadığın gerçekle.
Bu yüzden güçlü olmalısın yüzleştiğinde;
İyi değilsen bile savaşı kazanmak için,
Ayakta kalabilmek için; iyi görünmelisin
Daha kötü olduğun zamanlar daha iyi...
İçindeki kasırganın yıkıntısını kimse bilmez,
İyi değilsen kime ne? göründüğün kadar iyisin
güzellik; yaşadığından pişman olmamaktır,
İsteyerek yaşanan her şey güzeldir...
Abdurrahman Güleç
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.