Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

__________Şeytan Diyor ki________

Kır kirişi,
Koş deli gibi,
Sarıl sımsıkı sarıl........

Şeytan diyor ki! ...
......

'ki bende aynı fikirdeyim...
................
Deli’miyim neyim gecenin bu vakti.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

___Soru ne? _____

Soru ; Soru Ne?
Cevap; Soru 'Ne'
Soru ; Cevap Ne?
Cevap: Sorun Ne? Neden? Nereye?

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

“143. SAAT”

Ayrılığın üstünden 143 saat geçti,
Ben sustum artık zaman ağlıyor,
Gözler sisler ardında gizlenmiş,
Eller sevgisiz üşümekte,
Öğrenmek böyle oluyormuş demek,
Öğrenmeyi de öğreniyorum sayende,
Doğrulmayı birde,
Diz çökmüşlüğümden, ruhumun bataklığında,
Ayağa kalkmaya çalışıyorum,
Kızgınlığım, en yakın dostum oldu,
Beni de yoruyor epeyce ama,
Yine de korkaklıktan iyidir,
Onunla hiç birşey olmuyor,
Yazık olmaktan başka,,,
Herneyse,
Artık saatler kendini sayacak,
Ben seyredeceğim,
Seyredeceğim,
Kızgınlığım, aşkım, ve ben
Açık denizlerde,
143 martıyı gözlerimle okşayacağım,
143 deli dalga ile dalga geceçek,
143 gemi batıracağım,
143 kulaçta,
Geçeceğim karşı kıyıya,
Yine de gerçeği değil,
Yüreğimin gösterdiğini seçeceği.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

“71. Saat”

Ayrılığın üzerinden 71 saat geçmiş,
Neden? sebep ne?
Bilinmiyor,
Yetmişbir saat,
Dörtbinikiyüzaltmış dakika ediyor,
Acı dinmiyor,
Can, can kaybediyor,
Kan, kan kaybediyor,
Ne? Neden? Ne zaman?
Kimse bilmiyor,
Hava ağır,
Göz kapaklarım gibi yorgun,
Kalpler duracak da nerdeyse,
Hasret durmuyor,
Bir gözyaşları durdu,
Bitmiş diyorlar,
Yetmişbirbin gözyaşı,
Ayrılığı sulamış,
Demek bu yüzden,
Büyüdükçe büyüyor,
Velhasıl 71 saat geçmiş olayın üzerinden,
Sanki 71 kamyon çarpmış,
71 yıldırım düşmüş üzerime,
71 kurşun yemiş,
71 yerimden bıçaklanmışım,
Yine de; ne ben ne de başkası,
'Neden'i sorguluyor! ..

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

“93. Saat”

Ayrılığın üstünden 93 saat geçti,
Yaralarım kanamaya devam ediyor,
Her saat bir umudu katletmekte,
Sanırım bu yüzden 93 saattir,
93 saattir güneş doğmuyor,
Özlemeyi özledim,
Adam gibi,
Hasretleri özledim,
Bilirdim biterdi,
Bu nasıl iş anladımsa arap olayım,
Bu nasıl iş bir türlü bitmek bilmiyor,
Susmuşluğum isyanımın dili,
Sessizliğim haykırışım bunu bil,
Varlığın yüzünden sebepsiz değil,
Dağlar bile saat saat eriyor,
93 saatde 93 yaraya,
93 avuç tuz,
93 damla gözyaşı,
Ayrılığın üstünden 93 saat geçti,
“nasıl”ını bir ben biliyorum.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

11. Gün

Ayrılığın üzerinden 257 saat geçmişti,
257. saatte kalp durdu,
Nabız sustu,
Kuşlar uçuştular alaca karanlıkta,
Bulutlar inadına kapkaraydı,
Soğuk ve buğulu sesler işitildi,
Soğuk buğulu ve kararlı,
Mutluluklar dilediler,
Eminim içtendiler üstelik,
Ve üstelik,
Nasıl olacak sa ayrı ayrı?
Haklarıydı da,
Mutlu olmak yani,
Olabilmek bir şekilde,
Dilim varmıyor ya 'yetinmek' işte,,
Yetinmek üçle beşle,
Herneyse,
Artık ne gam, ne keder,
Birgün bir prensesin,
Yakan öpüşüyle uyandırılmak,
uyandırılmak ümidiyle
Artık hayat da bitkiselleşti,
Saatime bakıyorum da şimdi şimdi,
Ayrılığın üzerinden 266 saat geçmiş,
Tam 266 saat,
11 gün ediyor,
11 günde 11 çocuk öldü içimde,
11 günde 11 parçaya bölündü kalbim,
Öncelikle bunun için özür dilerim,
Ama ancak,
ancak 11 gün dayanabildim,
Seninleyken sensizliğe.........

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

14. Gün

Ayrılığın üstünden 14 gün geçti,
Sensiz, tam 2 hafta,
Sensiz, tam 14 gün,
Sensiz, tam 336 saat,
14 gece uyumak,
14 sabah uyanmak istemedim,
Bir de şu cep telefonumdan,
Hiç ama hiç bu kadar,
Bu kadar nefret etmedim,
Zaman da yoruldu artık kendini saymaktan,
Bu yüzden yavaşlığı,
Ben yorulmadım,
Duruldum belki biraz,
Biraz da vuruldum taa ciğerimden,
Zor nefes almam da bu yüzden,
Ama yorulmadım,
Tuhaf! ..
Seyrettiğim filmlerden bazı sahneler,
Ve birde şarkı sözleri çıkmıyor aklımdan,
Birde sen tabii, bir de sen.....
Ve Ayrılığın üstünden,
14 gün geçti,
14 sözcük,
14 anı,
14 ses,
seçmek istedim senden,
henüz başaramadım,
inadına hala herşey seni hatırlatırken.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

15. Gün

Ayrılığın üstünden 15 gün geçti,
Nerde kalmıştık? hatırlamıyorum,
En son nerede gördüm seni,
En son ne zaman sarıldık, adam gibi
En son ne zaman ve nerede söyledin,
Beni çok sevdiğini,
Ya “Unut artık” diyen bu ses senin mi?
Unutmak istediğimi kim söyledi,
Tanısaydın eğer,
Bende ki “seni”
Benim gözlerimden bakabilseydin sana,
Hele hele, bir daha bakmamacasına,
Anlardın! .. anlardın belki,
Belki birşeylerin akıp gittiğini,
Öz benliğimizden,
Parmaklarımızın arasından sızarak,
Telaşımsa,
Senden hiç değilse,
Bir kaç şiir çalmak,
Gider ayak,
O mağrur, ama mağlup gidişine,
Bakmamaya çalışarak,
Kolay yaşanmıyor böyle aşklar,
Ve böyle olmayınca aşk,
Acılarda böyle olmuyor,
Velhasıl-ı kelam,
Saydın mı bilmem ama,
Ayrılığın üzerinden 15 gün geçti,
15 çiçek soldu doruklarımda,
15 çile çektim çekilmeyesi,
15 kahır gülmekte hala halimize,
kahrolası! ..

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

16. Gün,

Ayrılığın üzerinden 16 gün geçti,
Ve ben
Hala ve herşeye rağmen,
Seni Çok Seviyorum,
Zor sorular sorma ama bugün noolur,
Ben duydum duymak istediğimi,
Sen de yüreğinin sesini duy,
Yarım akıl,
Keyif çakır,
Konuşturma beni,
Bir nefes olsun,
Çekmeden içime rahat rahat,
Bir an olsun,
Korkmadan yokluğundan,
Sen sus noolur,
Bırakma kendi halime,
Beni de sustur....
16 dilek tut içinden,
16 türbeye bez bağla,
16 günlük acıyla sularım umutlarını,
Bana bırak seni, sen bana ağla.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

17. Gün

Ayrılığın üstünden 17 gün geçti,
17 gün aradan,
17 ağır yaradan,
17 günlük komadan sonra,
Bugün,
Nefes aldım,
17 gün sonra,
Aradaki 800 kilometreye rağmen,
Sen kokuyordu atmosfer,
17 çiçek açtı,
17 çocuk güldü,
17 çığlık patladı içimde,
Seni sevmemenin imkansızlığını anladım,,,,,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

18. Gün

Ayrılığın üstünden 18 gün geçti,
18 yol yürüdüm,
18 yıl yaşlandım,
18 yıllık hasret birikti,
Seni çok özledim,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

19. Gün

Ayrılığın üzerinden 19 gün geçti,
19 kez öldüm ve dirildim,
19 gece uyudum,
Uyku denebilirse,
19 bin kere gitti elim telefona,
Arayamadım,
38 paket sigara,
ve 19 yemin içtim,
Tutamadım,
Ama umudumu tuttum içimde,
Nedense! ...
19 kızgın şişle dağladım gözlerimi,
19 kanlı yaşım aktı içime,
19 kez hıçkırarak ağladım,
Bugün birtanem,
Ayrılığın 19. günü,
Ne yarını ne de dünü
Ne de seni! ...anlayabiliyorum artık,
Sadece,
19 öpücük gönderiyorum,
Yerini sen seç aşkım! ...
Ya dudaklarına! ....Ya da alnına! ....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

3. Hafta

Ayrılığın üzerinden 3 hafta geçti,
Tam 21. günde hislerimi,
Bildiğim sözcükler anlatamıyor,
Ben gördüm göreceğimi gözlerinde,
Gözlerinde öldüğüm gibi,
Gözlerinde doğdum,
Laf olsun diye söylemiyorum inan,
İnan aklım almıyor,
3 koca hafta
ve bunca acıdan sonra,
Hiç ama hiç ayrılmamış gibi! .....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

360 Derecemdesin

Seni hiç aramadım biliyormusun,
Ne yöne baksam sen,
Her yerde sesin,
Sen yaz-kış gece-gündüz,
360 derecemdesin,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Adını sen 'Koy'

Öylesine yola çıkışlarımızdan biriydi,
Bir sağa,
Bir sola dönüvermiştik öylesine,
İş ki! ...

Deniz koyu lacivertdi,
Gökyüzü koyu gri,
Bir de koyu kara sevda başımızda,
Karadeniz sahilinde bir koy,

Sen de yaşadın o anı,
O anı sen de biliyorsun,
Yetiş ki aklım yetmiyor,
Var adını sen koy....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aheste

Bakakaldığım gözlerinden, süzülen hüzün,
Hayalerimi saldığım çayırları kurutmakta,
Oysa güzeller güzeli yüzün,
Yüzün arıtmakta kabuslarımı,
Çığlık çığlığa susmalarımı,
Yaz mavisi basmalara sarmak,
Senle karmak aşkı,
Deste deste, bestelemek istiyorum,
Velhasılı hüznü, aşka katık edip,
Aheste aheste seviyorum seni,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aklımdan Geçenler

Kartopu gibi büyüyerek,
Giderek semiriyor bu aşk,
Bazen kıskançlık,
Bazen de korku kemiriyor ya hani,
Aklımdan geçenlerin uğultusundan olsa gerek,
Seni duyamıyorum bazen,

Oysa sırf içinde “sen” geçiyor diye,
“Sen”sizliği bile sevdiğimi bilirim,

Canım sevgilim,
Yüzündeki gülüşü düşürme ne olur,
Hani o aklımdan geçenler varya! ..
Hepsi için tek tek,
Özür dilerim.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Akrep-Yelkovan

24. saat doldu,
Yoksun! ...
Ve sensiz günün üstüne,
Yine gece oldu,
İki tutan hüzün ezdi,
İki hasret çekti,
Buruldu yüreğim,

Biliyorum elbet,
Hepi topu iki gün,
İki gün sonra döneceksin,
Ve seviyorsun beni,
Ve özledin,
Ve hatta endişeliydi telefonda sesin,
Uzaktasın ya,
“uslu” durmamı istedin,

Merak etme aşkım,
Uslu durdum,
Özlemimi vurup, dizelere,
Akrebini ruhumun ve yüreğimin,
Yelkovanını gözlerimin ve bedenimin,
Dönüşüne kurdum......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Alçak Otobüs

Bu kadar sessiz miydi bu şehir,
Ya bu kadar sensiz miydim ben,
Bilebilsem bin kez öpmek varmış seni,
Bin kez daha sarılmak hani,
O alçak otobüs! ... hareket etmeden,
O alçak otobüs! ...
Seni alıp gitmeden! .......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

ALkış

Sana bulanamadığında kana bulanır yüreğim....
Kana bulanır karakış....
“AL” kış olur alkış tutarım sana! ..
Bir sana,
Bir gidişine,
Bin dönüşüne! ....

Felek sen al “AL”ını.....
Al “kışını” git işine....

Sevgilim sen! ... al güllere nisbet,
Sevgilim sen! ... benimle kal! ....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Amansız Aşk

Amansız aşkları,
Dumansız ateşler sarar,
Yapayalnız omuzlarına,
Bir kuş konar ansızın,
Zamansız kanayan yaranı,
Zaman onar,
Gün olur,
Devran döner,
Bekle de gör,
Sen de seversin benim gibi,
Belki benden de ileri.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Anla Artık

Sabır oldum,
Sus oldum,
Küs oldum,
Kaçırmadan gözlerini,
Gör beni,
Bırakma kendi halime,
Üşürüm,
Sar sarmala, dön dolaştır,
Yor beni,
“Özledim” diyorum,
Anlamıyorsun,
Seni senden başka nasıl,
Nasıl isterim ki?

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ardından

bugün bir şiiri ağlarken gördüm,
el sallarken ardından,
özlemini anlatacak sözcük arıyor,
bir de dua ediyordu,
çabuk geçsin diye zaman,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Arslan Burcu Kedi

Her yiğidin gönlünde bir arslan yatarmış,
Benimkinde bir kedi yatıyor,
Güzel mi güzel,
Tatlı mı tatlı bir kedi,
Beni çok sevdiğini söyledi........

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Asabiyet

Şiirime bir haller oldu,
Gece vakti bu ne celallenme,
Bu kızgınlık,
Bu zamansız, bu yapayalnız,
Bu aşktan öte yol mu var ki,
Gidecek,
Ya da aşk mı kaldı ki;
“Asabiyet yapan dillerini yerim”
Diyecek.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşk

Sizi anladığımı sanmıyorum,
Sizin de beni öyle,
“Seviyorum” dediğinizde,
Benim gibi mi seviyorsunuz
Sizin de içinizi sarıyormu
O tarifsiz sıcaklık,
Mutluluktan mideniz bulanıyormu mesela
Aniden o’nu gördüğünüzde,
Telaşlanıyormusunuz yerli yersiz,
Sarıldığınızda;
Saatin kaç,
Günlerden ne,
Ve nerede, olduğunuzu unutuyormusunuz
Gözlerinize baktığında nefessiz kalıyormusunuz
Peki kendinizle başbaşayken,
Ne bir sözcük, ne bir ses kullanmadan,
Ve sadece kendinize,
Nasıl anlatıyorsunuz duyduyunuz sevgiyi...
Sık sık gözlerinizi kapatıyormusunuz,
Onu hayal etmek için,
Daha bir özenli traş oluyormusunuz,
Dik durmaya çalışıyor,
Ellerinizi yıkıyor,
Dişlerinizi daha sık fırçalıyormusunuz,
Mantıyı sarımsaksız,
Salatayı soğansız yiyormusunuz,
“Noldu bana yaa” diyormusunuz
Kırk yıllık hatırı satıyormusunuz
İki satıra,
Kırk satıra sığdırabiliyormusunuz “Aşk”ı,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşk Anlaşılmaz

Gecenin parmakizi sinmişti üzerime,
Ellerim sen kokuyordu,
Dizlerimdeki cam kırıklarını,
Hayal kırıklığı sandılar,
Aldandılar, inadına doğan güneşe rağmen,
Ocakta yanan ateşe baktılar,
Henüz sıcaktı,
Yangın olacaktı, bıraksalar,
Duble paçamın arasına sıkışmış rüzgar,
Esiverdi birden,
Şapkalarını zor tuttular,
Ve neden sonra anladılar,
Bunun “aşk” olduğunu,
Ve “aşk”ın anlaşılamayacağını.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşk Gibi Aşk

Göz göre göre, çiğne töreleri,
Çünki ince iğne işidir aşk,
Gidince sevgili,
Sevgilinin gidişi hani,
Dikişidir sökülen tarih kadar eski yaraların,
'Kan'dır gözyaşına karışıp dökülen,
Karaların bağlanması yetmez,
Ağlanmalıdır içten içe, siyah siyah,
Kın, kılıç yağlanmalı,
Silah kuşanmalıdır,
Savaşmadan sevişilmez,
Yıldızlara erişilmez diyetsiz,
Şikayetsiz de olmaz,
Olsa da Kifayetsiz olur,
Aşk gibi aşk olmaz,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşkı Anlat Bana

ben aşkı bilmem,
ben için için yanmayı,
seni ben sanmayı,
ve aldanmayı bilirim,
yolun sonundan dönmeyi,
mum olupta sönmeyi,
hatta ölmeyi bilirim de,
aşkı bilmem,
yollarına bakmayı,
gemileri yakmayı,
şimşek olup çakmayı da bilirim de,
bir aşkı bilmem,
sen bilirsin ama,
hadi biraz anlatsana,
hadi biraz,
aşkı bana,
anlatsana,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşkım Yolda..

Yola çıkmış aşklara sözüm,
Dikkatli kullanın,
Allanmadan, pullanmadan üstelik,
Ve de mahzenlerinde sevdacıkların,
Yıllanmadan hüzün,
İğne iğne, ilmek ilmek, yazın kaderinizi,

Sallanmadan yüzün desem de, karşı kıyılara,
Aman ha! .. dellenmeden hasret ve ben
Çabuk,
Çabuk geri dönün,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aşksız Beden

Seni sevişim ürkütüyor beni,
Beni sevişinden çok,
Gidişinse se,
Korkutuyor,
Her nereyeyse! ..

Korkmaktan korkmam aslında,
Hele ki böyle gece yarısı,
Beni de gizler,
Bu karanlık...

En azından,
Deli yarım sever,
Puslu havaları,
Şair yarımsa sokulup koynuna,
Uyuşmayı,

Sevgilim,
Aşksız bedende nabız var ya nabız.....
Gerçeği aramak kadar yalan,
Kendini tanımak kadar imkansız,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ayarsızım

Ayarım bozuldu...
Ayarsızım bu gece,
Sızım sızım sızlıyor içim,
Bir iki günü kaldı hasretin,
Bir içim gözlere bırakacağım benliğimi de...
Sabırsızım....
Ayarsızım bu gece....
“Yar”sızım....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aynadaki Yüzün

ya nasıl bir his bilirmisin?
kendini görmek,
bir rüyanın gözbebeklerinde,
bilemeden,
rüyaya mı,
yoksa gözlerine mi inanacağını,
ve kor tutmayı oyun saymış,
ellerini,
bir kıvılcımın ürkütmesi,
bir an,
bir sekilde,
bir hüzün çökerse diye,
o güzel yüze,
konuşmakdan değil,
düşünmekten bile korkmak,
nasıl bir his bilirmisin?

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Aynalı Lens

Anlatmam imkansız,
Bu yüzden,
Benim gözümdeki seni,
Sana göstermek için! ..
“Aynalı lens”in icadını bekliyorum

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bahar Gelirse

Bahar gelirse bu limana,
Fırtınalar diner,
Yaralarım çiçek açar,
Ellerim erir ellerinde,
Bileklerime kadar,
Küsler barışır,
Güneş doğar gece yarısı,
Ve Ruhum kuş seslerine karışır,
Kumlara adını yazarım,
O en güzel adını, en baştan,
Yüreğimi yıkarım yağmurlarında,
Seni öyle çekerim ki içime,
Burnum sızlar,
Genzim yanar aşktan,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bahar Gelmezse

Bahar gelmezse artık bu göl kıyısına,
Ruhsuz sevişmeler yetmez,
Üşürüm,
Ellerim donar önce ellerinsiz,
Güneşe dokunmayı unuturum,
Gecenin bir vakti uyanır,
Yanımda sen var sanırım,
Sonradan kor yokluğun,
Uyandığıma bin pişman,
Doğan güneşe lanet,
Feleğin işine günyüzü görmemiş,
Küfürler okurum,
Güç sandığım, korkularım,
Değer sandığım gururum,
Düşer bir bir önümde,
Yalandan mutluluğum ve ben,
Aldanırım,
Tanımadığım bir ben,
Ve sıradan bir kaç insan,
Anlatırız havadan sudan bir süre,
Kendi kendime yabancılaşırım,
Yeni bir ben ararım,
Yeni bir ben,
Kopmaya çalışıp kendi kendimden,
“Kim yazdıysa bu rolu” diye diye,
Bu karaktere,
Sığmaya çalışırım,
Kimbilir belki,
Belki zamanla,
Zamanla çaresiz alışırım......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bakışların

Bakışların ikilem,
Ve bakamayışların,
Tarafsız ve kararsız,
Bazen üzgün, hüzünlü,
Çoğu zaman kaçak,
Ah o bakışların var ya,
İki yanı keskin bıçak,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Balıkçının Hayali

balıkçının hayali,
güneş tutmak denizde,
elleri yanmadan,
ve bir rüyayı,
yeğ tutmak gerçeğe,
erkekliği esaret,
korkaklığı cesaret,
sanmadan,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bayram

Bayramlık hasretlerimi giyindim,
Sımsıkı! ...
Gel gör ki üşüyorum.....

Bayram bu ya herkes bir yerlere çıkıyor,
Ben durmadan düşüyorum......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bayram Gözlerinde

Bayram sabahı kadar sıcak gözlerin....
O eski bayramları,
Ve o eski, çocuksu bayram sevinçlerini,
Gözlerin gizler,
Ben gözlerinde izlerim.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bedelindi Ödedim

Seni bildim bileli aşığım sana...
Cileli günlerim de bedelindi, ödedim..
Şimdi yaşamak zamanıdır aşkım....
Şimdi kader anıdır...
Gelecek güzel günlerin..

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Benim İçin Bugün

Benim için bugün;

Ne Avrupa Birliği,
Ne Kıbrıs sorunu,
Ne de Kuzey Irak...

Varsa yoksa...
Koynunda uyumak....

Koynunda ve mümkünse! ...
Uyumak! ....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Beş Kuruş

“şans talih kısmet beş kuruş”
Yaldızı kazırsın...
Mantar tabancası büyük ikramiyedir....
Tatsız tuzsuz *saman da amorti....
O ne heyacandır çocuk yüreğinde...
O ne mutluluktur beş kuruşa....
Hayat denen bu yarışa değer mi....




* bir tür gofret tatsız tuzsuz... biz saman derdik adına...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bi Çare

Ya tut ellerimi, ya da bırak,
Sarımtırak eylül yaprakları gibi,
Titremek yok öyle,
Yok öyle yarım ağız çağırmak,

Bulacağız elbet bi çaresini,
Biçare anını kollayıp feleğin,
Çarkına çomağı sokup,
Yeleğini tersten giydireceğiz...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Başka Yüzü İstanbul'un

Bir başka yüzü istanbul´un,
Bir başka hüzün,
Işıkları sönük,
Aşıkları küskün,
Üşümekte,
Elektrik yokmuş meğer,
Ürperiyormuş ten,
Aşk’sa anbean kan kaybetmekte

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Çiçek

Bir çiçek döndürdü yolumdan beni,
Bir çiçek, dün gece,
Ay ışıldıyor,
O dalında rahatsız, ağlıyordu,
“Hangi saça yaraşır” diye düşündüm,
Ve sen düştün aklıma,
Yolumdan döndüm,

Bin çiçek daha ağlıyor bu gece,
Bekle gülüm,
Ömrümüz yettikçe,
Her biri,
Saçının bir teline,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Günü Bir Gününü Tutmuyor

Bir günü bir gününü tutmuyor bu şehrin,
Yolları kar tutmuyor,
Ve seni sevdim seveli,
*******i bu şehrin,
Uyutmuyor.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Haykırış Güzelliğin

Adım adım ilerliyordu 18 aralık 2003,
Kulağımda sesin....
Adım adım yürüyordum sana,

O bir an ki nefesimi tuttum! ...
O bir an ki adımı unuttum! ...

O ne endam,
O ne duruş,
O ne bakıştı
Bir ibadet! ...
Bir dua! ...
Bir haykırıştı! ... güzelliğin! ...

Sevgilim! ...
Sen ki, duyulmamış masalların dünyalar güzeli perisi! ....
Seni öyle çok seviyorum ki....
Yok artık! ...yok bundan ötesi....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Kaç Bin Ton Gözyaşı

Ne idi sana yetiremediğim,
Ne idi seni durduramayan
“Dayan” dedim de yüreğime,
Dedi “taş ol”da sen dayan…

Oysa ne çok sevmiştim seni,
Senden de öte, ne çoooook…
Imkansızı mümkün kılmıştım,
“Var”ı çok ettim, “yok”u yok,

Hepi topu bir kaç yüz şiir oldun sonunda,
Hepi topu bir kaç bin ton gözyaşısın,
Aşkı buraya kadar taşıdım omuzlarımda,
Yürekleri varsa burdan öte “onlar” taşısın….

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Sebepten

Bir sebepten çıkarsın yola...
Saat sabahın körüdür....
Bolaman – Ordu arasıdır....
Viraj üstüne viraj,
Refüjleri yalarsın...
Derindir oralarda deniz ve karadır...
Düşüncelere dalarsın daha da derin...
.......
Bu ve bunun gibi anların....
Yan yana dizlişinden ibaret değil midir hayat...
Bir sebepten yaşarsın işte...
Bir sebepten seversin...
Özlersin...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Yıldız Tut Benim İçin

Bu gece İstanbul,
Ve gökyüzü,
Ve boğaziçi,
Boğazına kadar batmış aşka,
Sen sevgilim,
Sen de bir yıldıza tutun,
Ve bir yıldız tut benim için,
Tut ve sakın bırakma, , ,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bir Yolu Olmalı

Bir yolu olmalı bunu anlatmanın! ...

Bir yanda kaynayan kanım,
Öte yanda durumu anlamaya çalışan yanım,
Dakikaları bile bölüp bölüp ikiye,
Yarım! ... yarım! ... sevmenin seni,
Bedenimi nasıl yorduğunu anlatmanın.....

Bir yolu! ............Olmalı...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bitmez “Aşkların En Güzeli”

Bu havalar böyle giderse,
Bitmez bu aşk,
Bitmez! ... “aşkların en güzeli”
Bir kar, bir fırtına, bir tipi,
Kıskançlığım biter belki,
Ağlayan bir yaşlı kadın görürüm,
Semt pazarında, parasızlıktan,
Senin duyarlılığınla yaşarır gözlerim,
Bir poşet uçuşur yahut rüzgarda,
Peşinden koşarım,
Deli Dalgalar vurdukça kıyıya,
Sesleri sesin olur,
Ya da bulutların aldığı şekli,
Sana benzetirim,
Sabahın köründe,
Bir otobüs şöförü,
Senin için erkenden kalkmayı anımsatır,
Masada duran çatal bıçak,
Boynu bükük şişede “selection”
Şefin olmayası sürprizi,
Kalabalık caddeler,
Tıkış tıkış park yerleri,
KöPage Rankingüler, kasırlar, kız kulesi,
İstanbul! ....
Ve Sen,,,,
Böylesine varken yani.........
Bitmez bu aşk,
Bitmez “Aşkların En Güzeli”

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Biz Barıştık...

Biz Barıştık....

Mutluyum çünki çok seviyorum,
Mutluyum çünki o da beni seviyor,
Mutluyum çünki kavuştuk,

Yanlış dağlara yağan karlardık,
Üşüdük epeyce,
Eridik sonra,
Ve bahar geldi, sel olduk,
Setleri yıka yıka,
Geldik bu güne,
Birbirimize karıştık,
Ey ahali! ....
Duyduk duymadık demeyin,
Hey fırsat bekleyenler! ....
Boşuna heveslenmeyin,
Biz barıştık....

Artık günleri saymak değil,
Aşka aymak zamanıdır....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bizi Özledim

Duruşun var ya, küskün hani,
Gözlerin parçalı bulutlu,
İğneli iğneli dillerin varya! ..
Beynime saplanamayan kurşun,
İnan! ... hesaplanamayan bir şey bu aşkım,
“kem” gözlerden kıskanmak,
Ve sevmek seni böylesi,
Ekseni sanki, bana aitliğinin,
Yiğitliğinin de diyetini öder de bu gözde yaşlar,
Yitirmeye dair korkular başlar, kaygılanırım da,
Niyetini bile sormadan yargılar dedikodu,
Ve hasret zembereği gerilir ya,
Nabız nabız batar ya her an,
“Ne zaman bitecek tanrım” dersin ya hani,

Ben de öyle dedim işte...
Ben de öyle!
Özledim birtanem,
“bizi”

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bu Aşk Bambaşka

Nasıl anlatılır ki bu aşk...
Rüzgarların peşinden koşmak...
Alev alev yangınlara düşmek...
Bir kulaçda okyanusları aşmak mı?
Hayır...

Kırptığında gözlerini özlemek...
Adım adım izlerini izlemek...
Gece gündüz yollarını gözlemek mi?
Hayır sevgilim hayır...
Hiç bir şey benzemiyor bu aşka...
Bu aşk çok farklı, bu aşk çok başka....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bu Ne İnce Ayar

Sevgilim! .. bu ne ince ayar,
Sen gelince sayar saatim dakikaları,
Bu ne tuhaf şaşkınlık akşam akşam,
De bana halep nere, neresidir şam,

Sevgilim! .. bu ne ince hesap,
Daha nasıl saplarım ki kendime,
Senden, benden, aynı tenden hançeri
Var sen gir artık...sen gir benden içeri,

Sevgilim! ... bu ne ince agustos,
Karla kaplanmış, gündöndüler,
Bir elimde, solmasın diye hanımelleri,
Tek elimle durduramıyorum selleri,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bu Saatler Korukutuyor

Bu saatler korkutuyor beni,
Belki de son kez,
Belli ki korku yerini acıya,
Acıysa zamana terk edecek,
Gözlerin geçiyor gözlerimden,
Bilmeyişin gücüyle kararlı,
Ve suskunluğum;
Gerekli gereksiz gururlu;
Bir gün yetecek eminim ama,
Bu gün kesmiyor 'herşey çok güzeldi'ler,
Birgün çok değişecek biliyorum ama,
Bugünü kesmiyor, 'yarına ait keşke'ler,
ve umrumda değil bu şiirin olmuşluğu,
nasıl başlamışlığı
ve nasıl bitmişliği,
dedim ya, korkutuyor beni bu saatler,
ve suskunluğum dinmek üzere,
ve yitip gitmekte birşeyler,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Bugün

bugün,
diğer günler den farklıydı,
bugün ben,
acımı tatlımı bilmeden,
ve de tabiri caizse eğer,
hapı yuttum,
inanması zor gelecek biliyorum,
avuçlarımda kor, sendeleyerek,
heyecandan titreyen ellerimle,
yemin ederim “güneş”i tuttum

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Buzlar...

Ya zaman eritecek buzları,
Ya buzlar zamanı donduracak,
Ya aşk devri başlayacak,
Ya taş devri,

Bense bıçak sırtında koşmaktayım sana,
Dolu dizgin dört nala,
Ve fakat.. özledim... dardayım...
Sende yorgunsun biliyorum...
Ama,
Düşmeden ben,
Sabrım tükenmeden, bölünmeden ikiye,
Anlasana beni sevgilim..
Kucak kucak tutsana...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Can Yerimde

Varlığın kanımda kodlanmış,
Deliliklerim de korkulu bir anımda nüksediyor hep,
Bundan sebep iliklerimde ve derimde taşıyorum seni,
Senden öte seni yaşıyorum can yerimde.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Çıkmaz Sokak Sakinleri

Bıcakla kesilebilseydi ağrılar,
Kasaplara bez bağlar,
Mum dikerdik,
Ağlamazdık çizgi filmlere,
Çıkar bir yol sağlardık en azından,
Çıkmaz sokak sakinlerine,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Çınar

Sen çiğ tanesi,
Gül yaprağında, naif ve kırılgan
Yaprak denize düşmüş,
Bir zerre yok arada ama,
deniz sana hasret,
Sen denize,
Fırtınaya ne hacet,
Bir meltem esintisi yeter,
Yaprak alabora,
sen denizde, deniz sende,
ve sen kardelen, cesur ve cüretkar
sert dağlarında memleketimin,
kardan beyaz patiskalar örtmüş üstünü,
sen havaya hasret hava sana,
meltem neylesin,
fırtınalar çaresiz,
bu zinciri kırmaya,
ve sen sarı sarmaşık, hırslı ve kararlı
yüreğinde gökyüzü,
sarılmışsın papatya ya,
o bir mevsim oysa,
çınar sana hasret, sen çınara,
gökyüzünü düşlemek güzel ama,
yürek ister çınara tırmanmaya........

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dayan

Yettim dayan,
Yalanı olmayan bir yolculuğa çıkaracağım seni,
Yollarca dargınlığını unutacak,
Yorgunluğunu omuzumda uyutacaksın,

Hadi dayan,
Dünden kalmayan bir gün yaşatacağım sana,
Taş atacağım, durgun sularına hüznün,
Yarından ilham almayan, özgün yollarda seyredeceğiz,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Deniz Feneri

Bana da yol göstersene, Deniz feneri,
Denizi istiyorum hepsi bu,
Bu o kadar zor mu?
Zor mu baharın ilk güneşiyle yanmak,
Kadehleri,
Şerefe tokuşturmak bir akşamüstü,
Tabelalara bakmadan yani,
Birkaç yüreği harmanlayacak,
Bir yer bulmak,
Ve savrulmak,
Nereden nereye bilmeden,
Huzur kumsalında,
Çakıltaşlarına karışmak,
Kumlara adını yazmak mesela,
Ya da uçsuz bucaksız ufuklara,
Oldu olası başka şey görmemiş,
Bir mendireğin gözüyle bakmak,
Ağların kokusuna ağlamak,
İçin için,
Yollarca yol,
Dağlarca dağ,
Saatlerce zaman olmak,
Sönme! ..yolumu aydınlat,
Susma! söyle;
Sevmek bu kadar zor mu ha?
Bu kadar zormu be deniz feneri?

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Deve

Ya kaçıncı deve bu?
Kaçıncı hendek?
Katır kere satır....eyvallah! ...
Hatır, kaç fincan kırana dek....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Doğduğun Gün

Her sene,
Doğduğun gün,
Sarı güller dökülür saçlarından
Mum ışığı damlar,
Kar yanığı yüzüne,
Böyle *******de seni en çok,
Kalp atışından tanırım,
Muzırlıklar gelir de aklıma, yerli yersiz,
Utanırım! ...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dokun! ..

Bitmeyesi gecenin,
Sönmeyesi ayı,
Doğmayası güneşi,
Olmayası sabahı,

Sevgilim! ...
Omuzlarımdan sırtıma,
Dökülebilir yaz gecesi ateşi,
Teninden hırka giydim,
Sırtımı sen kaşı,

Ve hep böyle sarıl bana emi,
Hep böyle uyandır uykularımdan,
Iramasın burnumdan kokun,
Sokul sımsıcak hep,
Hep böyle dokun,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dolunay

Gece ışık tarlasıdır,
İstanbul,
Sabah hasat vaktidir,
Toplayıp bir bir hepsini,
Yerine güneş ekerim,
Ve ne zaman sevsem istanbul’u böyle,
Ne zaman aşkla ansam adını,
Doğan sensindir içimin içine,
Ve de ay “dolunay”dır,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dostluğa ve Aşka

Sonsuzluğa açılmış pencere gibi,
Sağ gözün başka güzel sol gözün başka,
İçtenlikle kalkan bir kadeh gibi,
Sağ elin dostluğa,
Sol elin aşka,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dört Mevsim

Hani o büyülü yer varya,
Bu yüzden hep aç kaldığımız,
Eskiden hapishaneymiş diyorlar,
Bence hala öyle,
Sana “tutsak”lığımdan biliyorum.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Dört Yapraklı Yonca

Dört yapraklı yonca buldun bana,
Bu yaşa kadar görmedim,
Aldım,
Kuruttum,
Sakladım.....hepsi bu,
Ama asıl sen! ...
Dört yapraklı yonca oldun bana,
Sana söz gözyaşım pahasına,
Dört kıtadan rüzgarlarla okşayıp seni,
“yeşerteceğim”

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Duman

Yüreğim avucunda,
Ve üşümüyor,
Ve mutlu, hiç olmadığı kadar,
“senden gizli, çektiğim bir kaç nefes,
içimde ukte, ”
Çocuksu bir utanç,
Muzip bir gülüş,
Ve duman duman, dumanlara karışmış aşk.............

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

El Yordamıyla

Seni arıyorum,
El yordamıyla,
Ve ağlamaklı,
Oysa, zaman kadar haklı,
Herbir damlası gözlerimde yaşın,
Ve bir sır gibi saklı,
İçimde aşkın

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ellerim Korkuyor

Yine kahrolası gece,
Yıldızsız gökyüzü,
Sensiz yalnızlığım,
Üşüyen umudum,
Titrek sessizliğim,
Balkondayım,,,
Sana el sallamak istiyorum,
Ya da kızıp kendi kendime,
Gururumla cebelleşip az biraz,
Alkışlamak istiyorum gidişini,
Ama,
Ama, ellerim korkuyor birtanem,
Sana bir daha dokunamamayı düşündükçe,
Parmak uçlarım korkuyor,
Senin ellerin hiç korktumu?
Yanımda olmamana alıştım da,
İçim de olmamana alışamıyorum,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

En Güzel Şiir

şiir yazar dururum bir zamandır,
(nedense hep aşka düştüğümde! ..)
en derin anlamları,
en sade,
en kısa cümlelerde ararım,
estetiği,
zekası ile,
gösterişten uzak bir gözalıcılık düşlerim,
şiir öyle olmalı işte,
olabildiğince sade,
olabildiğince derin,
bir o kadar da güzel olmalı,
bir çırpıda okumalı,
ve o anda büyülü bir dünyaya dalmalısın,
işte böyle düşünüp,
bu güne kadar yazılmış en güzel şiiri buldum,
şöyle diyor du 'şanslı' şair! ....
'SEN! .........'

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Engerekli yollar

En gerekli yıllar,
Engerek’li yollardı,
Sen çıktın karşıma,
Sen gerektin,
Sen biriktin içime,
Sen doldun,
Suskun denizlerimin,
Küskün limanına,
Mendirek oldun! ...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Enzim

Genzim,
Betim-benzim,

De get konuşturma beni
“Özledim yahu! ..”

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Erkekçe Sevmek

Erkekçe sevmek,
Erkek işidir,
Görmezlikten gelebilmek ise “kem gözlerde ince hesapları”
Ya körlüktür ki, seni de görmez,
Ya da aşkın can çekişidir,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Eros'un Kanatları

Eros’un kanatları omuzlarımdaydı,
Dört nala koşan atları kıskandırdık,
Kokuşan çiçekler,
Kuşlar,
Bulutlar,
Bahardık,
Doruklarına vardık kaf dağının,
Çoğunun bilmediği bir şeydi bu,
Loş karanlığa ışık saçıyorduk,
Duyduk duymadık demeyin dostlar,
Bu gece! ...
Az kaldı! ...
Uçuyorduk! ....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ey Gözlerim

Ey gözlerim,
Nereden geliyor bu kesif koku,
Bu dokunun deseni nedir,

Korkunun sebebi, bilemeyiş değilmidir,
Ayak üstü eğleyiş, yorgun akşam üstülerinin,
Sır tutmaz komşularını,
Koşularını geciktirmektedir hayatın,
Değil yıllar, aylar, değil haftalar, günler,
Artık saatler acıktırmaktadır çocukları,
Ölmek ne görmemişliktir, buradan bakıldığında,
Ne lüks bir hobi, ne fiyaka,
İki yaka biraraya gelemezken, milyarlarca,
Aylarca gece yaşanmaktadır,
Hemen hemen, bir kaç bin mil,
Ya aşağımızda ya yukarımızda,
Çıkarımız da olacak elbet ya,
Çekelim görelim ne var ağımızda,
Vicdani masturbasyon, ucuz,
Trafik sıkıştıkça,
Yüzbin lira,
Birkaç gülümseme belki,
Bir kaç saç okşama, kirli ellerle,
Ya sonra,
Tellerle telli baba, , ,

Ey gözlerim,
Nereden geliyor, bu tiz çığlık,
Bu rakının anasonu nerdedir,
Ya bu fıkranın sonu,
Ne zaman gelir,

[GooD aNd EvıL]

Gece Mavisi

Korkmamak mümkünmü,
Böyle severken seni,
Üstelik,
Gece, gece mavisi,
Ay, dolunay,
Genzimde yanık aşk kokusu,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gece ve Sen

Cumayı Cumartesiye bağlamaya çalışıyormuş,
Nereden bilebilirdim,
Cuma’nın soyu tükendi,
Cumartesi öksüz artık,
Bense o anda asılı kaldım,
Zaman da oralarda bir yerde takılı,

Şimdi günlerden ne bilmiyorum,
Bildiğim! ..
Kanım çekiliyor düşündükçe,
Üstüm başım, tenim, ellerim,
Sen kokuyor,

Haa unutmadan bir de! ...
Güpe gündüz yıldız sayıyorum, hala! ..
Yıldızlar sabitse eğer yerinde...(ki öyle! ..)
Ben kayıyorum...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gevişmeye Teşebbüs

Çiçek bu, dalında kaldıkça, açılacak elbet,
Başdöndürücü kokular saçılacak dört bir yana,
Bu demek değildir ki, sahipsiz bu bahçe,
Bekle göreceksin, gurur yaralarını saracak,
Gevişmeye tesebbüsten yargılanacak inekler,
Ve sinekler kendi bataklıklarında sorgulanacak.......
.............
Asabiyim diye, sen küsme çiçeğim,
Seviyorum ki, asabiyim! ..
Asabiyim ki, seveceğim....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gıyabi Tutuklu

Vardır bir sebebi elbet,
Dolunay kuşatması altında,
Yakamoz sersemi,
Ve serseri,
Gece yarısı yangınlarının,

Ve kundaktan sevda yanığı kalpleri,
Kundaklayan şiirler kadar,
Suçludur aşk,
Yıldızlar yataklıktan aranıyor olabilir,
Yine de,
Gıyabi tutukluluk hali aşık’a mahsustur.

O halde,
Çoban yıldızında pusu kurulacak,
Ve sırtından vurulacaktır aşk,
Ölmeyecektir elbet,
Şerbet, şerbet, şerbetlidir...
Tadından bellidir masumiyeti,

Niyeti koşulsuz sevmektir,
Yorgun yokuşları eze eze çıkar,
Yokuş yorulur da! ...
Aşk yorulmaz,
Üstelik gece saat 3:30 olmuşsa,
Ve özlemişse deli gibi,
Ne? Niçin? Nasıl?
Sorulmaz....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gider Ayak

Bakma öyle,
Gider ayak,
Bir sigara daha yak
Bir de çay demlerim yanına,
Bir de bir ömür katarım, katık,
Katıksız severim istersen,
Istersen mantıksızca bırakırım yüreğimi,
Avuçlarına,
Bakma öyle gider ayak,
Gider ayak canımı yakma,

Sn. Muammer Çelik’in “Gider Ayak” adlı şiirinden esinlenilmiştir. Kendilerine teşekkür ederim.

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gidişin......

Eller sallanır buğulu camlar ardında...
Eller....
Avuçlara doldurulan öpücükler üflenir....
Kestirme yolları kestiremeyen kılıçlar gibi....
Küflenir kınında hasret.....
Sabret.....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gitme

Sen bir tren penceresinden,
Yahut vapur güvertesinden,
Sallanan bir kol olamazsın,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gittiğin Gece....

Yağmur yağıyor...
Hani var ya yağmur...
Hani nereden geldiğini bilemediğim bir kaç damla su....
Usul usul.... düşer... ellerime...
Sen olur... bana karışır.....
Yaraşır....

Ve saatler ilerler....
Tarifeli seferler gibi... altmış tik yelkovan...
Bir akrep eder....
Akrebin her sokuşunda gece ağırlaşır....
Göz kapaklarım gibi...

Özgürlükle yalnızlığın it dalaşıdır bu....
Neresinden bakarsan bak....
Çelişir...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gizli Aşk

Senelerce senden gizli sevdim seni,
Sigaramı ve çakmağımı masanın üstüne,
Ellerine tutuşturmak istediğim yüreğimi,
Masanın altına gizledim,
Gözlerinle buluşmayı özledim,
Her girişinde mutfağa,
Ve diz dize oturmayı düşledim,
Aynı masada,
Yani uzuun uzun sevdim seni,
Sindire sindere,
Adam gibi....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gözlerin Üzerine

Kendimi affetmek vardı aslında,
Ve seni yok farzetmek,
Hiç doğmamış,
Hiç olmamış varsaymak,
Gözlerin canımı yakmasaydı eğer,
Bakışların ısırmasaydı arzularımı

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gözü Kara

Bir güneş,
Nasıl bu kadar güzel batabilir,
Engin maviliğin ufkunda,
Ve bir akşam,
Nasıl olur da,
İlk kadehte vurur insanı,
Hepsi hepsi bir kaç adım,
Sarmaş dolaş ama,
Öyle ki,
Kaybolmak istedim gecenin karanlığında,
Yahut da,
Yıkılıp bir duvar dibine,
Sokulup sana sımsıkı,
Uyumak,
Yaa Nasıl olur da! ..
Böylesi sever insan,
Böylesi,
Gözü Kara........

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Gri Lacivert

Sen ilerlerken usul usul,
Bana doğru,
Gri, laci, bulut bulut,
Bir akşamüstü,
Ben seni her zamanki yerimde özümsüyor,
Her zamankinden daha çok özlüyordum,

Üşüşmüşlerdir diye başına,
Seni sevenleri kıskanıyor,
Islanıyordu gözlerim,
Sevgilim değilmisin! ..
Tabii ki kıskanırım,
Tabii özlerim…

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Güneş Yumsa Gözlerini

Güneş yumsa da gözlerini,
Ay sussa da,
Sağ gözünde açığım,
Solda koyumsun,
Koyumsun gemileri yaktığımız,
Yaz sıcağında can suyumsun,

Deli dolu yanım,
İyi kötü huyum,
Bildiğim en güzel oyunsun,

Dibinden suları yürüttüğümüz,
Samanlığım,
Çınar dibim,
Söğüt gölgem,
“Dereboy”umsun....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Hapı Yutmuşum

Senden öncesi?
Unutmuşum,
Demek ki hiçmişim,

Seni görünce susamışım..
E biraz şiir içmişim...
E hapı yutmuşum...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Haritada Adını Bulamadığım

Soğuk kabusları unutturacak,
Sıcak ve yumuşak bir kucak varlığın,
Yokluğun köşe
Yokluğun bucak,
Haritada adını bulamadığım,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Herneyse

Sen koktukça bu şehir,
Sen oldukça bu şiir,
Zaman duruyorsa yokluğunda,
Ve senle atıyorsa bir kalp,
Sense herşey,
Tuhafsa,
Sınırsızsa,
Gizemse,
Tarifi imkansız,
Bir umut,
Bir hayal kırıklığı,
Bir sevinç,
Bir sır,
Bir çiğ,
Bir volkansa,
Ve bir hıçkırıksa,
Buruk bir ses,
Bir derin nefesse,
Anlatılmaz birşeyse,
Herneyse!

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

İkilem

Sağanağına tutulunca,
Ellerim başımda koştumdu ya...
Nafileymiş...
'İkilem'lerime kadar ıslanmışım...
Ben yıllarca seni yağmur sanmışım...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

İnadım İnat

inadım inat aşkım,
kanatırsan da kanat,
bu aşkı ben,
sensiz de yaşayacağım,
kanıma dokunsa da,
bu ayrılık yani,
ve gözyummaktalığım,
ben yokken de, bir yerlerde varoluşuna,
susturup gururumu,
bastırıp içimde isyanı,
ya hep ya hiç adına,
hiç olmayı göze alacağım,
ve yalnız kalacağım,
bu kalabalıkta üstelik,
ve sensiz her kalabalık,
yalnızlığımı haykıracak,
güleceğim, ağlanacak halime,
gülünecek halime ağlayacağım,
soru sormayacağım,
ne kendime ne sana,
hayra yormayacağım,
geceden gördüğüm rüyayı,
elim ayağıma dolaşacak bir zaman,
ellerim en çok ellerini arayacak,
gözlerini özlemiyeceğim hiç,
o kadar kazıdm ki beynime,
onlar hep orada olacak,
soğuk güzleri ısıtsın diye,
bu aşkı kendi ellerimle öreceğim,
provaya da zaman yok,
değilse! .. merhaba karanlık,
kısmetim se eğer,
giyeceksin,
üzerinde göreceğim......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

İstanbul'a Kar Yağıyor

İstanbula kar yağıyor,
Yüreğimiz yar yanığı,
Kar yanığı yüzümüz,

Haydi aşıklar! ....
Şimdi tam sırası
Elele tutuşup,
Bir uçtan bir uca,
Bu pamuk şehri.....
Yürüyünüz! ......
Yürüyünüz! ......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

İstanbul Şahidim

Bu gece ışıklarınla aydınlık,
Büyülü aşklarınla mutlu,
İçimde büyüyüp,
Boğazımda düğümlenen çığlık,
Ve hasretim,
Ve sen,
Ve sensiz istanbul,
Şahidimdir ki,
Seni çok seviyorum

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

İzninle Aşkım

(Şiir aşka her daim,
İzninle bu kez,
Sana değil aşkım! ....)

Bir çift yüreğe,
Alacakaranlıkta iz süren,
O ki, bir çift gözden süzülen,
Yaşlara belki,
Oyalı yazmaya,
Dantele, gergefe, elişine,
Başını alıp gidemeyişine,
Bir çift yüreğin,

“Acımak”ın, acıt-mak oluşuna,
Gönül istemeyince,
Damarda kanın donuşuna,
Ve o sevgili gönüllerin,
Ot’a bok’a konuşuna,

İzninle aşkım,
Bu şiir,
Sana değil,
Bir aşk daha gözlerimizin önünde,
Bir aşk daha ruhun derinliğinde,
Selam dur! ... ve saygıyla eğil! ...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kader

Kader,
Der elbet diyeceğini,
Ne göksün, ne yersin
Buradan bakınca,
Sahi ne yersin ruhun acıkınca,

Kaderi boşver,
Sen ver vereceğini,
Ne ilksin ne sonsun
Zaman akınca,
Sahi ne dersin gözlerim açılınca....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kalbim Seninle...

Sandığın kadar uzakta değilim aslında,
Topraga dokun
Havayı kokla,
Ruzgarı dinle,
Dinle bak! ... kalbim seninle....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kalbur Üstü - Elek Altı

Ne kalbur üstü sözcüklere sığdırabiliyorum seni,
Ne elek altı çaylarda demleyebiliyorum......

Bu nasıl aşksa doyulmayan,
Duyan duymayan görüyor sesimde sesini,
Nefesini özledim... artık sen de uyan! ...
Uyan ve gör artık beni! ...
Bak! ... ayan beyan seviyorum seni....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kavuşma

Kar kaplar şehirleri,
Gece ayaza döner,
Yürekte yangın sönmez,
Ve o hasret,
Öyle bir kavuşmayla,
Sona erer ki,
Yangın söner,
Acı diner,
Üşürsün,
Hasreti özlersin hasretii

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kaz Dağları

Masmavi! ...
Sıcacık! ...
Yemyeşil! ...
Yumuşacık! ...

Mantı, çiğ börek, gözleme,
Gel de özleme! ...

Taştan evler, köy dokusu,
Yağmur! ... yağmur kokusu,

Gecenin bir yarısı.... bülbül! ..
Bülbül sesi......

Ve
Oksijen! .....
Ama en önemlisi
“sen ve ben”

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kedi Olmak...

Bazen ne istiyorum biliyormusun?
Kedi olmak,
Siyah bir siyam mesela,
Ya da bildiğimiz tekir,
Sonra şımarmak istiyorum,
Sırnaşmak biraz,
Gerisini sen getir.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Keskin Kılıç

Bir garip burulur için,
“nasıl? ” “niçin? ” bilemezsin,

Yakınında durur usludur ya, aldanma! ..
Kınında uyur keskin kılıcın öfkesi,

İstersin ki ”körelsinmi”
Körelsin mi istersin?

Kılıç keskin, sen bilemezsin,
Bilsen bileylemezsin,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kıskanç

Adı “kedi”
Dedikodu yapmaz,
Sarı, siyah, Gri-beyaz,
Kuyruğunu sallar, srınaşır ya sana,
Her gördüğünde alırsın ya kucağına,
Buruştura buruştura suratını,
Seversin ya hani,
İçimdeki asi serüveni tetikler durursun bilmeden,

Adı “osmiş” (niye koydunsa bu ismi)
Sokak kedisi,
Gri-beyaz,
Hemcinsin! ..
Fingirdek! ... zilli mi zilli, bir dişi,

Demem o ki’ kedi medi anlamıyor yüreğim,
Dişi mişi farketmiyor,
Anla İşte,
Kıskanıyorum ulan,
Kıskanıyorum seni...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Korsun Avuçlarımda...

Hani gözgöze gelirdik de,
Gülüverirdin...
Sıcacık... sıcacık... bakardın ya...
Hani bir dokunurdum da erirdin,
Kor olur da hani,
Parmak uçlarımdan,
Avuçlarıma akardın ya...
Çok... çok özledim seni...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Koş Ve Yakala

İstediğin kadar inkar et... yahut,
Kandır kendini kandırabiliyorsan
Ne bir eksik ne bir fazlasın aslında,
Önce kendini inandır...
İnandırabiliyorsan...

Yaman zamanların imbiğinden süzüldün...evet...
Evet... yorgun kalplerin fatihi oldunda...
Ne oldu yani....
Şimşek mi çaktırdım sanırsın... bir kıvılcımınla,

Şimdi avun avunabiliyorsan hatıralarınla,
Ya daaaa....
Yarına bir adım kala,
Durma.... koş peşinden...
Her neyse o....
Koş ve yakala....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kördüğüm

Kalbime işledim seni,
İlmek ilmek,
Düğüm düğüm,
Körlüğüm! .. gördüğümü sandığım,
(Görünce bilmek,
Bilince sevmek gerek,)
Kördüğüm! .. küçüğüm,
Seninle çözülecek! ...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kuduz Gece

Bir gece olur,
Gece gibi gecedir,
Uyku tutmaz,
Yaman hafiyedir aşk,
Kül yutmaz,

Bir ince keder vurur,
İnceden inceye,
Aşk hasrete karışır,
Hasret geceye,
Gece kudurur....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Kuş Kanadında Düş

Seni sevmek;
Kuş kanadında düş görmek,
Yağmurlardan ip çekip,
Bulutlara kazak örmek,

Seni sevmek,
Serçe parmağımda dünyayı döndürmek,,,,,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Mantığının Sesi

Ellerin, ellerimdi,
Senin olduğu kadar benimdiler aslında,
Mantığının sesi ürkütmeseydi,
Anlayacaktı bunu yüreğin de, ellerin gibi, ......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Melek

Seni koklayabileceğim bir çiçek,
Seni anımsatacak bir melek,
Gözlerini anlatacak bir renk,
Bulabilseydim,
Çiçeklere bezeyip tüm melekleri,
Üzerine gökkuşağı örter,
Öylece seyrederdim....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Mendirek

ne mum alevinde,
ne mendireğin ucunda,
o senin yüreğinin içinde,
kapasan gözlerini, görecek,
uzatsan elini, tutacaksın,
bir de kırabilsen zincirlerini,
işte o gün, sen “sen” olacaksın

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Meşrebimce seviyorum

Bak bana! ....
İnce ince dokuyorum bu aşkı,
Yeterince hasret de çekiyorum hani,,,
Bildiğim gibi yani! ...
Meşrebimce...
Meşrebimce seviyorum seni....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Met Cezir

biliyordum sendin,
sendin rüyalarım,
sendin hayatımın kadını,
o kadar vardın,
ve o kadar yoktun ki,
met-cezir koydum adını.......

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Mezartaşım Şiir Yazar

Bir bakışın bahar olur,
Cıvıldaşır kuşum yazar,

Dukak büksen, kahır olur,
Kar fırtına kışım yazar,

Yüzün dökülür, gün batımı,
Şiirim hüzün yazar,

Gözlerin küser, gözlerime,
Kırık, çatık, kaşım yazar,

Gün gelir ki, şiir olur, ölürüm,
Ben susarım sana,
Ben susarım mezarımda,
Susarım, susmasına da
Taşım susmaz,
Taşım yazar.

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Mutedil Dalgalı Hüzünler

Mutedil dalgalı hüzünler,
Birikmiştir aşk limanına,
Inadına hırçındır,
Inadına fırtınalı deniz,
Oysa ne güneşli günler vardır yaşanacak,
Ne ateşler yakılıdır,
Sevda kumsallarında,
Aaah… ahh.. bir bilseniz…

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Mutluluğun Resmi

sana mutluluğun resmini çizemem elbet
ama gördüm,
kendi gözlerimde,
seni uykuda izlemek di,
o an hiç bitmesin istemekdi,
eriyip sana karışmayı düşlemekdi,
parmak uçlarımla,
parmak uçlarına,
Dali’nin “çölde isyan”ını işlemekdi,
dokunmaya kıyamadığımdan,
ve dokunmaya doyamadığımdan,
ikilemlere düşüp de,
ve tutmak için kendimi,
ellerimi dişlemekti,
sabretmekti yani,
sabırsızca,
umarsızca hayal etmek,
ve nihayet,
tutunup kirpiklerinden sızan ışığa,
göğe yükselmekti,
mutluluk seninle olmak,
ve buna inanamamaktı, , , , , , , , , hala..

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Nadas

yüreğini nadasa bıraktın biliyorum,
ben bitmeye hazırım, sen ekmesen de,
bir damla su verirmisin?
ya da bir yağmur damlası olurmusun?
kurumadan düşecek yapraklarıma,
hadi tut beni savurmadan rüzgar,
savurmadan istemediğim diyarlara
ya düşsem toprağına, beni yeşertirmisin

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Narkoz

Sessizliğime bakma,
Seni ürkütmemek gayem,
O ki korkudan, Içim titriyor,
Olacak iş değil biliyorum,
ama uyurken öyle güzelsin ki,
İçten içe diyorum,
Keşke seni görmeseler,
Sen iyisimi söyle o doktorlara! ..
Bana da narkoz versinler,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ne Güzel

Sana sarılmak,
Yaşama sarılmak demek,
Dört elle,
Koklamak boynunu,
Koynunda uyumak hele,
Çekmek seni içime,
Aşkımmm demek sıcacık, içten,
Ne güzel, ne güzel, ne güzel! .....

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Nefes

Balkondayım,
Öyle tahmin ediyorum ki,
Yüzüm sana dönük,
Güney doğusuna düşüyor ya biraz,
Bulunduğun şehir İstanbul’un,
Ve derin bir nefes çekiyorum,
Çok derin,
Gücüm yetermi bilmem,
Bu mesafeden koklamaya seni,
Ve nedense,
Nefes alırken değil de,
Nefes verirken hissediyorum kokunu,
Sanıyorum ki,
Sen gerçekten içime işlemişsin,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Özledim

Çekilecek gibi değil,
Bu kasvet,
Bu sis,
Çekilmiyor sensiz,
O ki,
Gece ne kadar karanlıksa,
Gün o kadar aydınlık olacak,
Gidişinle boşalan bu şehir,
Dönüşünle dolacak,
Diye diye kandırıyorum özlemimi,
ve gözlerini görmek için açtığımda,
Yumdum gözlerimi,
Ne sis, ne kasvet, ne gam,
Sadece zaman,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Özlemişim

Bu gece bir farklı özlemişim seni,
Hani! ... nasıl denir?

Yanımdasın da sanki,
Sarılmışım da sana,
Öyle istemeden hani, dalmışım,
Uyuyakalmışım gibi...
Ellerinle örtmüşsün üstümü,
Saçların, yüzüme düşmüş,
Sen sahici uzanmışken yanıbaşımda,
Düşümde görmüşüm gibi,

Yaa ben çok özlemişim,
Çok özlemişim seni! ...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Peri Masalı

Peri masalı bu,
Nasıl anlatılmalı değil,
Asıl anlatılmamalı,
Dedim ya! ... peri masalı

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Piri Reis

yine istanbul yine gece ve yıldızlar,
yine hilal, yine hayal ve yakamoz,
yine leylak, yine eflatun ve kırmızı,
çizgi ötesi, sıradışı,
kırmızı baskındır, altda kalmaz,
kahverengi, ikinci bir hat vardır aslında,
ama göremezsin,
altda kalmışdır,
ve hava baloncukları,
fırında patlamış,
kömür zerrecikleri,
için için yanmış,
içinde bastıdığın tarih öncesi bir acı gibi
hele sırlar, hele sırlar,
sırdaştırlar bir zamana,
dilleri olsa sahitlik edecekler,
bir düşte, bir dönem olup bitene,
aslında konuşuyorlar, ama dilsiz,
aslında anlatıyorlar, ama sihirsiz,
öpüşen iki geyik,
öpüşemeyişi anlatıyor belki,
bir göze üşüşen üç balık,
“üç” dedik ya anla artık,
biryerden bir yere götüremeyen haritalar,
ama yerinde de duramayan bir asi lacivert,
duydum ki, aslında leylakmış,
fırınlanmadan önce yanii,
nasıl anlatılır ki bu his,
dedim ya,
yine istanbul, yine gece ve yıldızlar,
yine sen yani,
yani yine sen
YANİ SEN! ......HER AN YENİDEN

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Pişti

düştü! ..
müthişti! ..
aşkım aşkına,
'pişti! ..'

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Rölans

Rölans....
İhtimaller....
“Ya ben seninim
Ya da sen benim! ...”
Rest be..
Ne şans! .

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Sevda Bir Ateşmiş

Bu gün gönlüm çok firaklı, neden çok,

Gözlerinde özlem gördüm, neyse, acı yok.

Acep düşüncende neler saklı bilemem,

Yüreğime kazınmışsın, izlerini, silemem.



Gölümde hep sen varsın, muhabbetin yer etmiş,

Bir tatlı tebessümün yıllarca uzağa gitmiş,

Bu gün yine yalnızım, gözlerim daldı,

Seninle buluşmak, belki de mahşere kaldı.



Kâlbimde bir şeyler akıp gidiyor,

Sevda bir ateşmiş yakıp gidiyor!

Bir Ceylan, bir çift göz bakıp gidiyor,

Ardında bin bir ümit takıp gidiyor.

Yusuf Cantürk

[GooD aNd EvıL]

Sultan Baba

“Mesken tutmuş Sultan - Baba yüksek tepeyi

, Oraya tırmanmak, insanı zorluyor epeyi,

Osmanlıdan önce, buraya gönüllü gelmiş,

Türk’e yol göstermiş daima, bu ulu derviş,





ONU, SULTANLIĞA yükseltmiş, halkın sevgisi,

Sandukasında gösterilmiş, yüksek mertebesi.

Vaktaki duyurmuş halka, sesini HAKKIN

Türk’ün hilkâti, İslâm’a çok daha yatkın.



Eteğinden, doruğa, tırmanırken, yokuşu,

Etraf kabir dolu, sarar beni bir hûşû,

Hangi kabir taşına baksam, bir fatiha bekler.

BABA ve ONLAR için, HAKKA kalkıyor eller





Bu tepede ne ses, ne sedâ, rüzgardan başka,

Kuşlar zikreder HAKKI, gelerek büyük bir aşka.

Selviler semaya bir hayli boy atmış,

Genci, ihtiyarı toprağa, uzanıp ta yatmış.



Nasıl taşınmış taşlar, nasıl yapılmış türbe?

İnsan hayret ediyor, yüksekliği görünce,

Kuşbakışı görülür, Körfez ve civarı,

Yemyeşil bağları, hele dağları, cennet diyarı.



Kaçıncı gelişim unuttum, belki dokuz, belki on.

Dillerim TANRIDAN, bu ziyaretim olmasın, son!

Bahar, yaz derken, mevsim kış olmuş!

Bacaklarım çekmez belki, ORASI çok yokuş.





d

Yusuf Cantürk

[GooD aNd EvıL]

Şarkı Dinlerken

Güzel bir ses ve bir şarkı ile duygu yüklü olurum

Kelimeler, nağmeler sanki benim yorumum.

Artık ne mekân var bende ne de bir zaman,

Sanki yüreğimde bir yangın var, alev, alev yanan.



Keşke derim, ” ben de bir keman, kanun çalabilsem”.

Dakikalar, saatler, öylece hülyaya dalabilsem!

Pervane olup, ateşlerde döne, döne yanabilsem

Sevdiğim böyle bir ortamda yıllarca kalabilsem! ”

Yusuf Cantürk

[GooD aNd EvıL]

Nefesimde Kokuyorsun

Nasıl hasret dokuyorsan, yokluğunda,
Aynen öyle,
Sana uyandığım sabahlara gebe *******de,
Serseri ruhum, firari aklım, aşkım,
ve sen, hatta benimsen hele,
Sen gibi sen kokuyorsun,
Nefesimde bile,

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Ney'inim

'Ben senin neyinim? '
'Ney'inim ben senin
Nefesinle hayat bulan,
Güneşe bakan yanın,
Güneyinim,
Sağın-solun değilim,
Sencileyinim o kadar…


Sn. Derin Öğer’in “Ben senin Neyinim” adlı şiirinden esinlenilmiştir. Kendilerine teşekkür ederim.

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

O Zamanlar Sen Yoktun

Elimde bir ucu yanan odun... meşale misali! ...
Ker*** duvarları sıcağa boyamak istiyorum...

Üşüdüğümden değil inan,
Düşündüğümden belki,
O çoook ama çok eski günleri....

Çok uzun zaman önceydi! ...
O zamanlar sen yoktun! ..
Beş pekiyi’ydi, dört iyi, üç orta,
İki ise “anca geçer”di,
Bu yüzden olsa gerek,
Yazlar da sıcak ve çabuk geçerdi,
Kışlar uzun ve soğuk,

Buğulu camlara parmak ucuyla dokunularak başlatılırdı damla yarışları,
Öyle ki biz gülsek de çocuk halimizle,
O pencereler hüngür hüngür ağlardı.
O zamanlar sen yoktun! ...
Saklambaç vardı,
Körebe, mors, köşe-kapmaca, çelik çomak,
Bir de kimin içtiğini bilmediğimiz gazozların kapakları,

Sokakların büyük bir kısmı “çıkmaz” dı ama,
Biz çıkardık,
Ağaçlara,
İnşaatlara,
Duvarlara,
Köpekten, kediden ve geceden korkmazdık,

O zamanlar sen yoktun! ...
Şimdi varsın,
İyi ki varsın! ....
Ki’senin rengine boyamak istiyorum,
Bütün duvarları...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Olsaydım...

Ben yüreğimi koydum bu aşka,
Bu aşk için canımdan caydım,
Ve öyle çok sevdim ki seni,
Keşke sen ben, ben sen olsaydım

Gül olsaydım bahçende biten,
Tiril tiril ten olsaydım teninde,
Allahına kitabına saydım sensizliğin,
Seninde benim gibi sevdiğin olsaydım...
Ya da bizzatihi “Aşk” olsaydım...
Tüm insanlığa yeten...

Yusuf Şans

[GooD aNd EvıL]

Özeleştir

Gözlerini kapat,
Bakışların kalsın,
Sus susabildiğince ki,
ilk sözün aşk olsun,
Aynalar yanıltır,
Gönüllere sor kendini,
Ve unutma ki en fazla,
Aşk kadar varsın! ..

Yusuf Şans