Tam Sürümü Görüntüle : Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
A Yarim
Sen olmadan olmuyor
Gönül gözüm görmüyor
Dünya sensiz dönmüyor
Bilmezmisin a yarim
Göğsümde yatıp uyumazsan
Nefes aldığımı duymazsan
Gönül bağında durmazsan
Neye yarar a yarim
Zenginlikler bende olsa
Her şey benden sorulsa
Sensiz bir dünyada
Kime yarar a yarim
(İstanbul, 14 Haziran 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Ağaçlar
Konuşmuyor sanırsınız
Ağaçları
Hiç konuşmasalar
Böyle dik mi olurdu
Başları
Sallanan yapraklardan
Duyduğun o ses,
Bildiğin
Yağmur duaları
Yeşillikler, meyvalar
Deste deste kitaplar,
Sunarken insanlara
Duyuyorum kulağımda
Evrensel dilde konuşan
Ağaçları
(İstanbul,22 Haziran 1991)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Ağustos
Her Ağustos
Çırpıntıdır yüreğimde
Her Ağustos
Hüzündür belleğimde
Kimi hüzünlü
Kimi neşeli
Geçer başımızdan
Nice Ağustos yeli
Her Ağustosta
Kiminin
Parlar yıldızı
Kiminin de
Yıldızında söner yaldızı
İstemem artık
Ne Ağustosu
Ne de vefasız başı
Bir hazan mevsimi olur
Düştükçe kafamıza
Kadrosuzluk taşı
(İstanbul, 30 Ağustos 2000)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Ak Saçlı Albaylar
Ak Saçlı Albaylar,
Bir masada buluştular,
Sonbaharı yaşıyorlar.
Bir duble rakı,
Peynir, Rus Salata,
Donanınca sofra,
Yeniden yaratılır dünya.
Hep birinciydin,
Öndeydi hep birliğin,
Ah olmasaydı o adam,
Şimdi size de derlerdi Paşam.
Teğmen olduğun gün,
Otursaydın bir sofrada,
Ak Saçlı Albaylarla,
Sonunu görecektin,
Bir ağustos akşamının sıcağında.
Ak Saçlı Albaylar,
Sıralandılar, oturdular,
Hanımlar karşılarında,
Hanımefendi olamadıklarından
Dert yandılar.
Kadehler ağır, ağır kalktı,
Bir büyük rakı boşaldı,
Sonunda yapıldı muhasebe,
Tıkanmış bir damar,
Yıpranmış bir kalp,
Ak Saçlı Albayımın kariyerinde.
(İstanbul,5 Şubat 2000)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Al Yarim Senin Olsun
Yorgun, hasta bir kalbim var,
Al yarim senin olsun.
Cennet gibi bir bağım var,
Al yarim senin olsun.
Denizler gibi bir sevdam var,
Al yarim senin olsun.
Aşkımız için Yaradana duam var,
Al yarim senin olsun.
Allaha emanet bir canım var,
Al yarim o da senin olsun.
(İstanbul, 5 Ekim 1998)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Alaçam'da Çocukluğum
Yusuf, Bekir, Celal,
Gelin çocuklar
Hazır yağlı ekmekleriniz,
Yerseniz sevinecek,
Bu güzel anneniz
Kapınca ekmekleri,
Koştuk Bekir'lerin bahçeye,
Sarkıyordu dallardan
Sapsarı ayvalar,
Sanki Tanrı'dan hediye.
Birlikte taşladık
Ayvayı ve köşedeki narı,
Görünce Dedeyi
Dayak yememek için
Yağladık tabanları
Kırlarda, bahçelerde
Oynadık, el ele,
Dualar okuduk
Şükrettik,
Doğan her güne.
Koşturarak giderdik
Her gün okula,
Şekerden tatlıydı
Biberden acı Dursun Bey,
Kulak ağır, gözler buğulu,
Otuz senelik Hoca bu
Hey gidi hey.
Düşünce Dağlara
Yılın ilk karı,
Beklerdik ovalara,
İnsin diye kuşları.
Elimizde sapanlar,
Cebimizde taşlar,
Nasibini alırdı,
Zavallı kuşlar.
Bazen av sahamız
Çaylar ve dereler,
Elle balık tutmak
İstiyordu özel hüner
Av sonrası halimize
Kızmazdı anneler.
Kıl tuzakları kurar,
Ağlarla Saka tutardık
Güzel ötüşlü
Bir kuş için,
Günlerce koşardık.
Yaz gelince,
Şen olurdu Geyikkoşan.
Ağaç altlarına
Serilir, kilimler, halılar,
Hoş olurdu,
Yazlık yaşam.
Serinlemek isteyen
Atar kendini
Karadeniz'in sularına
Serinde kalmak isteyen
Yayılırdı ağaç altına
Geyikkoşan yetmezse
Uzanırsın Yakakent'e
Balık lokantaları
Taşlı bir deniz,
Daha ilerde
Mal Gölü,
Sanki cennettesiniz.
Böyle geçirdik Alaçam'da
Ellili yılları
Okuduk okul zamanı,
Oynadık kalanı,
Stres nedir bilmedik
Yaşamadık bunalımları
(İstanbul, 2 Mart 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:55 PM
Alevi
Niye kendini ayırırsın
Müslümanın sünnisinden
Sen yap ibadetini cemevinde
Sünni yapsın camiinde
Ali de bizim, Hüseyin de,
Hepsi de Muhammedin izinde
Var sen çal sazını cemevinde
Sünni dinlesin mevlidini camiinde
Pir Sultan Abdal da benim
Yunus Emre de senin
Mevlana Celaleddin aşkıyla
Hacı Bektaş-ı Veli'ye geldim.
(İstanbul,11 Şubat 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:56 PM
Allahın Dediği Olur
Sıkılma dostum olanlara
Boşver gitsin olmuşlara
Bak sen yarın olacaklara
Unutma, Allahın dediği olur
Sivas Yaylasında harman olsan
Kırkbin derde derman olsan
Sultan Süleyman'a vezir olsan
Hatırla, Allahın dediği olur
Olmamış işlerde de bir hayır olur
Bu gün ters sayılan yarın düz olur
Her umduğun çalışmakla olur
İnan, Allahın dediği olur
(Ankara, 26 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:56 PM
Altmışbeşinci Topçu Alayı
Toplamış bağrında nice yiğit eri,
Taş değil bu iman kalesi,
Trakya'ya vurarak şanlı kilidi,
Vatan sağ olsun diyecek verirken son nefesi.
Mert gelip Alaya yiğit bir asker olunur,
Sancağın gölgesinde ölmeye hazırlanılır,
Çelik ellerle namluya mermi sürülür,
Hedefte gürleyen mermiyle öğünülür,
Sür beraber, ne ilk ne de son atım,
Sulanmış her yanı şehit kanıyla vatanın,
Güzel yurdum sana yan gözle bakanın,
Çelik pençesini görecek Altmışbeşinci Alayın.
(Lüleburgaz,23 Ağustos 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:56 PM
Anacığım
Ellinin kara kışında
Çarşamba'da ocak başında
Günlerden Şubat üçünde
Dünyaya getirdin beni anam.
Yedi aylık doğduğum için
Yedi kat pamuğa sardın
Yellerden üşümesin diye
Tenini siper ederdin anam.
İnanç ile büyüttün
Ak sütünden verdin
Kalabalık evdeyiz diye
Yemedin, yedirdin bizi anam.
Genç yaşında babamızı yitirdik
Görmedi babamız okulları bitirdik
Gözyaşlarını yüreğinde dindirip
Mutlulukları bizimle paylaştın anam.
Evlendik çoluk çocuk sahibi olduk
Hepimiz ayrı ilde yuva kurduk
Yurtta kalan dertte kalır diyerek
Dertleri bizlere unutturdun anam.
Amansız dertlere tutuldun
Hiç şikayetin olmadı
Sekseni aşmış olsan bile
Çocukların sana doymadı anam.
Kırk yıl sonra kavuştun eşine
Akıl ermez feleğin işine
Yaşam denen şu yalan dünyayı
Bizlere bırakıp göçtün anam.
(İstanbul, 6 Haziran 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:56 PM
Anam
Anam,
Garip anam,
Bir türkü tutturmuşum.
Sen nerede,
Ben nerdeyim,
Sen Samsun,
Ben Bingölde'yim
Kimi gün,
Sen vatan olmuşsun,
Kimi de unutulmuşsun.
Dillerde söylenen
Destanı vatanın,
Hakkı ödenmez,
Ne vatanın, ne ananın.
(Bingöl,12 Nisan 1975)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:56 PM
Anneciğim
Acıları içime gömdüm
Unuttum dünyayı
Elli yıldır gördüğüm rüyayı
Dün gece göremedim.
Karanlıktan bir ses
Haykırıyordu faciayı
Asırlık bir çınar
Terk ediyorken dünyayı.
Yapışsada tuttuğu ele
Sormadı gidebilirmiyim diye
Anlamlı son bakışları
Kalan hatırası bize
Güle, güle anneciğim
Geç gerçeğin ötesini
Cennet bağında otur
Duy bizlerin sesini
(İstanbul, 6 Haziran 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:57 PM
Asalet
Anam da bir asalet tutturup gider,
Asaleti de soy sop ile özetler.
Git geri, bir göbek, olmadı iki,
Kiminki ari, kiminki iyi?
Dedesi falan, babası fişmekanmış,
Baba sizlere ömür, deden mezar kalmış,
Yüklü bir varidat, torunlara ulaşmış,
İşte buymuş asalet, bu miras kalmış.
(Samsun-Çarşamba,17 Aralık 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:57 PM
Asker Oğlum
Bu sabah erken
Birileri kaldırdı beni
Yazma zamanı derken
Tutuşturdu elime kalemi
Oğlumuz asker oldu
İstihkam Taburu Babaeski'ye
Kısa bir hasretimiz var
Kısa Dönem Erliğe
Askerlik yemini edildi
Bayrak ve silah üstünde eller
Bir kaplan gibi gürledi
Kısa Dönem Erler
Teskere yakın,günler kısa
Selimiye Kışlası bakar Boğaza
Babanın son hizmet yerinde
Oğlum askerliğini tamamla
(İstanbul, 24 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:57 PM
Aşıkmıydım neydim?
Görmüyordu gözüm
Tutulmuştu sözüm
Utancımdan olacak
Kızarırdı yüzüm
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
Yürürken adımlarım
Gidiyordu arkama
Nerede yürüdüğüm
Gelmiyordu aklıma
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
Değildim ben bende
Boğulurdum her nefeste
Kuşlar gibi kafeste
Kalmıştım hapiste
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
İçmeden sarhoştum
Şarkılarla coştum
Yağmuru yemeden
Sırılsıklam olmuştum
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
Görmüyorken yüzünü
Duymuyorken sözünü
Sevdiğimden olacak
Unuturdum özümü
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
Hayal ile gezinirdim
Yokluğuna üzülürdüm
Gençliğimden olacak
Gelir diye düşünürdüm
İşte o zaman ben
Aşıkmıydım neydim?
(İstanbul, 5 Mart 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 05:57 PM
Aşk
Aşk paylaşmaktır,
Yoksulluğu değil,
Yokluğu,
Acıları paylaşmaktır aşk.
Araçta gibi,
İniş ve çıkışların,
Heyecanını yaşamak,
Gidilecek yere ulaşamamaktır aşk.
Aşk paylaşmaktır,
Olanı değil,
Olmayanı paylaşmak,
Dağların gölgesinde yaşayıp,
Güneşi aramaktır aşk.
Aşk yaşamaktır,
Kendi için değil,
Bir başkası için yaşamak,
Akan bir suyun sesinde,
O kadını arayıp,
Bulamamaktır aşk.
(İstanbul,20 Ekim 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:00 PM
Babam için
Yıkıldı direk,
Tartmıyor artık,
Kirişler çatıyı.
Yıllar önce
Yazılmış yazıyı,
Değiştiremiyor artık,
Gözyaşları.
(30 Haziran 1969, Ankara)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:00 PM
Barış Adlı Çocuk
Barış adlı çocuk
Seni çok sevdik
Savaşa bile
Senin adını koyduk
Kan akmıyor
Gözyaşları dindi anaların
Ekmek kavgasına sürüldü
Kahraman evlatların
Adil bir barış
Büyütecek çocuğu
Silecek gönüllerden
Yıllar süren korkuyu
(İstanbul, 13 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:08 PM
Bayram
Bayram olmasın
Şenlik yapılmasın
Herkesin, gülüp oynaştığı
Benimse sevdiklerimden uzaklarda
Oturup küskün ağlayışlarımla
O günlerde küserek hayata
Ben,yalnızlığım,küskünlüğümle
Kalırım gene tek başıma
Varsın ben yalnız kalayım
Ya onlar ne yapsın
Bayram sabahı
Kılınan Namazdan sonra
Kim öpecek, uzanan
Yaşlı, cefakar elleri
Kim yaşatacak
Yıllar önce aramızdan ayrılan pederi.
(Lüleburgaz, 3 Kasım 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:08 PM
Bendedir
Çanakkale bendedir,
Dumlupınar bende,
Her türlü çare
Saklıdır bedende.
Benim adım Millet,
Sorarsan söylerim,
Sorun dediklerini,
Bir kalemde çözerim.
Akıl bendedir,
İlim de bende,
Sağduyu dediğin,
Bilgelik bende.
Ben Halkım,
Gönüllerde yaşarım,
Her türlü engeli,
Milli iradeyle aşarım.
İnanç bendedir,
İman göğsümde,
Her türlü güzellik,
Dinin özünde.
Ben insanım,
İnancım her dinde,
Kalkınca eller semaya,
Yalvarırız aynı Tanrıya.
(İstanbul, 20 Nisan 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:08 PM
Benim
Bekar odamın kapısı, sessizce aralandı,
Ansızın hayalin daldı içeri,
Benim bende olmayan kalbimi,
Alıpta, taa! uzaklara,
Sana götürdü.
Bir şey arıyorum,
Unutulmuş bir şey,
Taa! uzaklarda, senin yanında,
Belki unutulan kalbim,
Belki unutulan adam benim.
(25 Nisan 1971, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Biçare
Biçare,
Gözleri hep yaşlı
Bekleyebilirdin
Gelmeyeceğimi
Bile bile
Gözlerinde hep yaş
Beni
Ne kadar beklerdin?
(Şanlıurfa,9 Mart 1982)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Bir Vatan Var
Bir vatan var,
Kürtsün, Türksün demiyor,
Ekmeği, aşı herkese yetiyor.
Havası, suyu aranıyor,
Yedi iklim, dört köşede yaşanıyor.
Bir vatan var,
Topraklarında kavga bitmiyor,
Üzerinde anaların feryadı dinmiyor.
Demokrasiyi gönüllere taşıyor,
Evlatlarını bağrına basıyor.
Bir vatan var,
Diyarbakır, İstanbul herkesin,
Sesini duyursun her kesim.
O kadar uzak değil ellerimiz,
Aklı öne koyalım, değişsin kaderimiz.
(İstanbul,22 Haziran 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Biz
Varlıkta ve yoklukta,
Açlıkta ve toklukta,
Bir ve beraberiz,
El eleyiz biz.
Şimdi ve gelecekte,
Sağlıkta ve mutlulukta,
O uzun yolculukta,
Birlikteyiz biz.
Gündüzde ve gecede,
Şiirde ve hecede,
O bitmeyen gelecekte,
El eleyiz biz.
(İstanbul,21 Temmuz 1999)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Boğaz Rüzgarları
Yüzümde Boğaz rüzgarları
Süpürüyor karları,
Kalbimde aşk rüzgarları
Coşturuyor dalgaları
Vadilerden esen yel
Hüznünle beraber gel
Aşka uzanan eller
Tövbenle beraber gel
(2 Ocak 1992, İstanbul)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Burgaz'dan İstanbul'a
Yıl 1971,
Burgaz'dayım
Gencecik bir Teğmen,
Henüz baharındayım hayatın.
Bütün bildiklerim;
İçinde yazılı kitapların.
Tek düşüncem,
Hizmet beklediği vatanın.
Yıl 2000,
İstanbul'dayım.
Yaşım elli olmuş,
Albayım.
En güzel yıllarını
Bırakmışız hayatın,
Bir bahardan,
Bir sonbahara.
(Lüleburgaz / İstanbul, 29 Eylül 1971-30 Ağustos 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Burgaz Kaldırımları
Bu akşam gene yalnızım,
Bir ben, bir de,
Burgaz kaldırımlarındaki
Ayak seslerim
Bir ses,
Tak! tak! diye,
Yalnızlığın şarkısını söyler
Bir gönül,
Ah! ah! diye,
Yalnızlığınla inler
Sus artık,
Sen de sus,
Burgaz kaldırımları.
Sadece bir ben olayım,
Bırak beni,
Yalnız kalayım.
(Lüleburgaz,12 Ekim 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Büyük Türkiye Düşüm
Yağız bir ata bindim
Yollara düştüm
Düşlerimin peşinde
Otuz altı yıl koştum.
Karlı dağlarına çıktım
Soğuk pınarlarından içtim
Vatan diye kendimden geçtim
Sakıncalı duruma düştüm.
Yiğitlerle tanıştım
Merdiyle el tutuştum
Namerdin şerriyle
Nice yıl boğuştum.
Yağmurdan bereketi
Çamurdan toprağı tanıdım
Vatanımdır diye
Taşına, toprağına sarıldım.
Yüreğimde sevdim çocukları
Zamanla acıdı canları
İstedim Mahşer Gününde
Dik dursun diye başları.
Yıl iki bine geldi
Gençlere bıraktık yarışı
Sakın düşünmeyin Gençler,
Ordusuz bir barışı.
Gençler, bu düşün adı
Büyük Türkiye Davası
Yağız atlar koşacak
Türkiye yerini bulacak.
(İstanbul, 20 Şubat 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Cumhuriyete
Akıllılar çıktı, at koşturduk,
Orta Asya'dan Tuna'ya,
Beceriksizler çıktı,
Kapandık Anadolu'ya
Kurtuluş Savaşı verdik uğrunda,
Şehit olduk, birler, binler, hepimiz,
Bağımsız yaşamak. hür vatanda gayemiz,
Yaşasın Cumhuriyet! ilelebet idaremiz.
(30 Ağustos 1971, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Çeşme'de Akşam
Çeşme'de seyret akşamı
Unutturur gamı, hazanı
Sakız üstünde batarken güneş
Yunanlı ile olursun kardeş
Sonra Ay çıkar doğudan
Mavi sularda görürsün yakamozları
Sürüklerken peşinde yıldızları
Hatıramda canlanır Ege Kızları
İnbatla birlikte soluk alır
Çay bahçeleri, rıhtımdaki kahveler
Birden gözümde canlanır
İnebahtı'nda yitirdiğimiz leventler.
(Çeşme, 23 Mayıs 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:09 PM
Çocuklar
Emekliliğe sakladık
Çocuklara sevgimizi
Geçtikçe yıllar
Sevgiyi tamamlayıp
Saygıya geçmiş çocuklar
Her eksiğimizin
Bir nedeni vardı yavrum
Babanı kışla bekliyordu
Anneni okul
Böyle bir tempoya
Dayanamazdı her kul
Şimdi
Torunları bekliyoruz
Sevgimizi ilan etmek için
Ya veremedeğimiz sevgiler
Onlar sorunları çocuklarımızın
Çırpınıp duruyorlar
Özgürlük savaşçıları gibi
Onlar da aynı yolda koşuyor
Bir önceki koşanlar gibi
(İstanbul, 5 Mayıs 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:10 PM
Değil
İtibar rütbeye,
Başa değil.
İltifat güzele,
Boşa değil.
Adalet zengine,
Yoksula değil.
Mutluluk varlığa,
Yokluğa değil.
Umutlarımız yarına,
Bu güne değil.
Hasretimiz güneşe,
Ateşe değil.
Şarkılarımız dostluğa,
Düşmanlığa değil.
İsyanımız düzene,
Tanrıya değil.
(İstanbul, 19 Şubat 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:10 PM
Devre 69
Gencecik çocuklardık
Çıkmamıştı bıyıklarımız
Eylül altmışdört'te
Devre arkadaşlığına başladık
Çengelköy Kuleli'de
Harbiyeli olmak hedefimiz
Hayallerimizi süslerdi
Sarı Kordon ve Meçimiz
Üç yıllık bir çalışma
Eğitimle karışık öğretim
Hatırası kaldı bizlerde
İstanbul'daki günlerin
İzmir'de indik tirenden
Gar titredi sesimizden
Silah arkadaşı olmak için
Silahlara sarıldık yürekten
İzmir dönüşü Ankara
Öğretim sığdırılmış iki yıla
Hafta sonlarının keyfi
Saklıdır Kızılay turlarında
Gırgır, şamata, şakalar
Oluştu bitmeyen hatıralar
Altmışdokuz Ağustosunda
Hazırlanmıştı Diplomalar
Kimimiz Piyade, kimimiz Tankçı
Topçu, İstihkam, Muhabere derken
Devre dediğimiz kervan
Oluştu Altıyüz on Gençten
Yıl ikibin, Devre
Tamamlamış otuzbir yılı
Çıkarırken üniformaları
Tüketmişiz nice yılları
Şimdi Emekli Subaylarız
Geçen yılları özlemle anarız
Devre *******inde güler
Cenazelerde ağlarız.
(İstanbul, 3 Ocak 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:10 PM
Doğum Günün Kutlu Olsun
Yeni yılın,yeni yaşın kutlu olsun
Evin,ocağın mutluluk dolsun
Sağlık,esenlik ve sevinçlerle yaşa
Şükret Tanrıya geldiğin için bu yaşa
(İstanbul, 23 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:13 PM
Dost yok
İnsan bu,
Döner sana, bana, ona
Kimden menfaati çok,
Kim söylerse ona iyi,
Ondan iyisi yok
İnsan bu,
Döner sana, bana, ona
Kim keserse suyunun önünü,
Kim kötülerse ününü,
Ondan kötüsü yok
İnsan bu,
Döner sana, bana, ona
Kim yitirirse malını,
Kim kaybederse şanını,
Onun dostu yok
(29 Mart 1973, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:13 PM
Dört Duvar
Her gün hayat
Bu odada başlar
Bu odada geçer
Oda dediğin bu dört duvar
Söyle dört duvar
Ben neyleyeyim
Hissiz dört duvar
Sana mı yar diyeyim
Sitem etme öyle
Dört duvara
Dördünün de ayrı derdi var
Seni yarsız
Yari çaresiz
O mu koyar
(Lüleburgaz, 7 Şubat 1974)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:13 PM
Dua
Dün gece
Bir köşesine
Sessizce iliştim yatağın
Yalvardım saatlerce
Senin duymadığın dualarımı
Duysun diye Allahım
Dün gece
Gözyaşlarımı
İçime döktüm
Senin için ağladım
Tüm dileklerimi
Dualara yükledim
Kabul etsin Allahım
Dün gece
Dualardan çiçek yaptım
Çiçeklerden buket
Ellerine tutuşturdum çocukların
Yalvardık birlikte
Güzel olması için yarınların
(İstanbul, 3 Aralık 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:14 PM
Ecevit İçin
Dostlar!
Ecevit'i yitirdik dün,
Türkiye artık,
Karaoğlan'sız bu gün.
Dağlara, taşlara yazdık,
Mavi gömlekli Karaoğlan'ı
Beyaz güvercine bindirip,
Tanrı katına yolladık.
'Toprak işleyenin,
Su kullananın' derken,
İstiyordu bizler için,
Hakça bir düzen.
Kıbrıs'ta ararken,
Türk'ün en yüce hakkını.
Tanrı'nın kılıcıyla,
Koruyordu çok sevdiği halkını.
Güle, güle Karaoğlan,
Güle, güle barışın güvercini,
Halkın bağrına bastı,
Unutmayacak hizmetlerini.
(İstanbul, 11 Kasım 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:14 PM
Editörün Seçimi
Editörün seçimi böyle
Seçim oturmamış gönüllere
Nasıl bir seçim böyle
Lütfen editörüm söyle
Editörün seçimi benziyor
Bizdeki birinci lig maça
Bakmıyor ne göz, ne de kaşa
Seçiminle Editörüm bin yaşa
(İstanbul, 2 Mayıs 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:14 PM
Elveda
Elveda gençlik yıllarım
Elveda özgürlüğüm
Şimdi artık ben
Yarım hürüm
Bütün ömrüm
Bu dört düğme altında
Senin özgürlüğün, senin mutluluğun,
Senin şerefin için geçecek.
Ya sıhhatim,
O da yarım senin için
Sıcak demeden, soğuk demeden,
Koskoca bir ömür tükenecek
Senin her gece gördüğün,
Tatlı bir rüyayı göremeden
Mutsuz sanma beni,
Millete adamışım varlığımı ben,
Duydukça her gün erlerimin,
Gürleyen sağol sesini,
Yüceyi, mutluyum ben.
(9 Ekim 1972, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:14 PM
Feneryolu
Bağlandık,
İstanbul'un toprağına
Aşına,
Ev aldık,
Oturduk Feneryolu'na
Bağdat caddesi,
KöPage Rankingü, Boğaz,
Geçtikçe anlıyorum
Biz de İstanbul'luyuz biraz
Kalabalık insanlar
Taş duvarı binalar
Tamiri bitmeyen kaldırımlar
Fukara dolu varoşlar
Hepsi İstanbul'da var
Özel, resmi tiyatrolar,
Vizyon oynayan sinemalar
Beyoğlu'nda barlar
Boğazda balık tutanlar
Hepsi İstanbul'dalar
Gençliğimin şehri
Boğazda bir ev
Hayallerimi süslerdi
Feneryolu'nda bir eve
Ancak paramız yetti.
(1 Haziran 2002, Feneryolu / İstanbul)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:14 PM
Garip Yusuf
Kuş olmak isterim bazen,
Sonsuz doğada hür.
Gül olmak isterim bazen,
Açmak için gönüllerde.
Tutmak isterim ellerimle,
Dağlardan esen yelleri.
Yüzmek isterim denizlerde,
Mazlum yunuslar gibi.
Dönmek isterim Mevlana gibi,
Merkezinde dünyanın.
Uzatırım ellerimi,
Sevdalısıyım Yaradanın.
Mevlana'yım, Yunus'um,
Bir Garip Yusuf'um ben.
(İstanbul,2 Ağustos 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gece
Gece karanlık
Soluğu kesilmiş şehirlerin
Gölgesi düşmüş üzerimize
Adam sandığımız şekillerin
Yüreklerimizde bir korku
Sarmış etrafımızı
Çığlığını duyduğun o ses
Zavallı bir martı
Güneş tutmuş Ayı
Karanlıklar basmış Dünyayı
Apartman denen dağlardan
Göremiyorsun tutulmayı
Ufkun damın kadar
Komşu camında biter görüşün
Açık kalmışsa perdeleri
Vizyondaki filmi görürsün
Bu kadar söz
Geceye yeter
Ay tutulmasaydı eğer
Olmazdı yazmaya değer
(İstanbul, 28 Ekim 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gelin
Rahim için
Rahman için
Gözü yaşlı insan için
Gelin yoldaş olalım
Resul için
Ekrem için
Kara toprağı eken için
Gelin candaş olalım
Ata için
Türk için
Onbin yıllık yurt için
Gelin yurttaş olalım
Ana için
Yar için
Gönüllerdeki sultan için
Gelin sırdaş olalım
Bacı için
Kardaş için
Çekilen her acı için
Gelin hoşnut olalım
Oğul için
Kız için
Doğacak torun için
Gelin çağdaş olalım
(İstanbul,9 Aralık 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gerçek
Herşey gönlünce olsun
Her arzu gerçek
Ne tadı olurdu dünyanın
Kavgasız yaşamın
Kim ezecek, kim ezilecek
Belki Tanrı böyle istedi
Belki inandığımız cennet
Belki bu dünyada gerçekleşecek
(Lüleburgaz,8 Ocak 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gezerken Kadıköy'ü
Gezerken Kadıköy'ü
Feneryolu'nda soluk alalım
Düşerse yolumuz eğer
Prens Adalarına uzanalım
Futbol isterse canımız
Şükrü Saraçoğlu sol yanımız
Her türlü cümbüşe hazır
Selamiçeşme Özgürlük Parkımız
Tren, Tramvay, gemi
Hepsi bizdedir
Sürat istersen eğer
Deniz Otobüsü en gözdedir
Minibüs yolu,Bağdat Caddesi
Bostancı'da birleşir cümlesi
Çıkmasada yollar Bağdat'a
Cennettir Bağdat Caddesi
(İstanbul, 30 Eylül 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gitme
Gitme
Kal kollarımda
Sar beni
Güzeller güzeli
Sürsün
Sabahlara kadar
Sevda dediğimiz
Sevişmeler
Bırakma ellerimi
Ömrümüz öyle bitsin
Ellerimiz yüreklerimizde
Sarsın yüreklerimizi
(İstanbul, 1 Temmuz 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gölge
Bir gölgedir
Tutturmuş beni
Giderim
Gelir peşime
Bir gölgedir
Tutturmuş beni
Çalışırım
Karışır her işime
Bir gölgedir
Tutturmuş beni
Kaçarım
Gelir güneşime
Bırak be gölge beni
Gideyim kendi halime
Karışma her işime
Gölge etme güneşime
(Bngöl, 13 Kasım 1975)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gönül
Gül olsam,
Her gün açsam bahçende.
Güneş olsam,
Her gün doğsam pencerende.
Bülbül olsam,
Ötsem durmadan, gündüz, gece.
Düşün ki sevgilim,
Ben ne gülüm,
Ne güneş, ne de bülbül.
Ben aşkının esiri,
Esir bir gönülüm, gönül.
(25 Kasım 1972, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gözler
Gözler,dünyayı gözler,
Sözü, yürek söyler,
Eşin kalemin olsun,
Sözü, sen söyle bacım.
Veysel'in de gözü yoktu,
Dünya için sözü çoktu,
Kalemine kuvvet olsun,
Düşünceni yaz bacım.
İnansaydık gözün her gördüğüne,
Gerek mi olurdu kalbin gözüne,
Kalbinle gördüklerini,
Kaleminle yaz bacım.
İnsanız gözlerimiz ağlar,
Yüreğimiz bizi hayata bağlar,
Yüreğini kuvvetli tut,
Kelamını yaz bacım.
(İstanbul, 3 Aralık 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Gurbet
Gurbetler yurt oldu,
Yurtlar gurbet,
Sardı içimizi
Bitiremediğimiz hasret.
Özlemi vardı sılanın
Viraneye döndü ata ocağım
Nice bayramlar geçti
Eli öpülmeden anamın.
Yolda görseler tanımazlar bizi
Kimlerdensiniz diye sorarlar izi
Söylersek Çapulacı dedemizi
Bilirler bizim sülalemizi
Doksan üç Muhaciri Dedemler,
Ata Yurdu Batum'dan göçerler,
Osmanlı gelip, Türk'lüğü seçenler
İşte özümdeki gurbet benim.
Altmışlarda başladı benim gurbetim
Yıl ikibinler hala gurbetteyim
Özlemi taşımışız genlerimizde
Bitmeyen sıla hasreti çekmekteyim.
Okumak, adam olmak için,
Düştük gurbetin yollarına
Yurt Savunması oldu görevimiz,
Elli yıl geçti bitmedi bizim gurbetimiz.
Hasrete, hasret ekledik,
Bir gün bitermiş diye bekledik,
Bu ne bitmez gurbetmiş,
Biz bittik, gurbet bitmemiş.
(İstanbul, 2 Şubat 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Halk Ne İstiyor?
Halk
Ne Bey istiyor
Ne de Beyzade
Halk
Kendinden birini istiyor
Hazır ise hizmete
Devletin gündemi başka
Milletin ki başka
Devlet güvenlik derdinde
Halk muhtaç aşa
Hortum davaları
Bulurken yüzleri
Demokrasi diye
Yutturdular bu düzeni
DGM'ler çete doldu
Hapishaneler taştı
Batıyorken bankalar
Devlet el açtı
Gelin barıştıralım
Devlet ile Milleti
Böyle gelmiş
Böyle gitmez
Kuralım hakça düzeni
(İstanbul, 2 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:15 PM
Hancı Yolcu
Evren yalan
İçindekiler yalancı
Evren bir han
İçindekiler yolcu
Ne kervan durdu
Ne de yolcu
Birlikte yürüdüler
Yıllara doğru
Yalan da olsa yaşam
Yaşanmaya değer her an
Eğri de olsa bu yol
İçinde doğrular var
(Bingöl, 9 Mayıs 1976)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Haşmetliye
Sultan Süleyman'a
Kalmamış bu dünya
Bak sen de
Avucunu yaladın ya
Sen de şimdi hiç oldun
Şu fani dünyada
Eğri bir çizgi çizip
Sen de unutuldun ya
Nerede şimdi haşmetin?
Herkesle gülerek
Alay ederdin
Bak şimdi sen nesin?
Belki yaptıklarına
Pişman olacaksın
Belki de aynı
Kafada kalacaksın
Ama unutma ki
Şu yalan dünyada
Bir gün sen de
Fani olacaksın
(Lüleburgaz, 16 Ağustos 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Hayat
Bir devri kapattın
Boşver
Bu kadar muhasebe
Yeter.
Dikensiz gül bahçesi
Değildir ömür
Artılar da var
Var eksiler.
Bazen bir şiir
Bazen de türkü gibidir
Yaşamak.
Dar geçitlerden
Düz yollara çıkar hayat
Bazen de tersi
Her geçen gün
Verir bize
En büyük dersi
Yeni bir başlangıçtır
Her doğan gün
Güldüğün eğlendiğin kar
Yitirdiğimiz ömürde
Eksiler de var
Artılar da var
(İstanbul,14 Ağustos 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Hayat Yokuşu
Biz bulmadık birbirimizi
Dostlar buluşturdular
Hayat yokuşunda
El ele tutuşturdular
Ellerimizi kenetledik
Sevgimiz yüreklerimizde
Kuvvetini hissettik
Ayak bileklerimizde
Ellerimizle topladık
Yağmur ve bereketi
Yirmibeş yılda gezdik
Koskoca memleketi
Çıkıştaki umutlarımız
Gerçekleri hayatın
İnerken yokuş aşağı
El ele bir erkek, bir kadın.
(İstanbul,10 Eylül 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Hayvanları Koruma
Getirmiş evinin yemek artıklarını
Döküyor parkın sanat köşesine
Uygun olduğunu zannediyor
Hayvanları koruma düşüncesine
Poşetler dolusu artık saçılıyor etrafa
Yaptığını doğru biliyor aldırmıyor halka
Hanımefendi tatmin ederken sevgisini
Kokulara boğuyor sanat köşesini
Konuyu kaç kez ilettik Beyaz Masaya
Fıkralar yazdık girsin diye kafaya
Belki tutar bu sefer söylemimiz
Hanımefendilere hatıra olsun kalemimiz.
(İstanbul, 19 Şubat 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Huzur Arıyorum
Bu sabah uyandım
Aklımı bozdum huzurla
Yalvardım Tanrı'ya
Göndersin diye Hızır'la
Baktım geliyor Hızır
Sırtında bir çuval huzur
Açınca gördük çuvalı
Yüklemiş bizdeki malı
Seslendim gelen Hızır'a
Nerede bizim huzur
Huzuru içinde ara
Aradığın sende durur
(İstanbul, 11 Ekim 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Hürriyet
Layıkmıydı Padişah Kullarına,
Özgür insanlar idaresi,
Layıkmıydı sürü gözü ile bakılan
İnsanlara Demokrasi.
Hak etmişti onlar,
Can vererek, can alarak
Hürriyeti,
Öğreneceklerdi elbet,
Gün geçtikçe cumhuriyeti.
Önce bir takım tutarcasına,
Tutacaklardı bir Partiyi,
Sonra bilinçlenip, insan olacaklardı,
En özgür insandan da özgür,
Ölecekti yaşamak için,
Hür vatanda hür.
(2 Ocak 1973, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
Hüzzam
Hüzzamın hüznüne
Sabahın seherine
Kapıldık gidiyoruz
Sizinle gönül seline
Hüzzam ile açtık
Hüzzamla kapadık *******i
Vefasız yar aşkına
Boşalttık şişeleri
Şarkılarla anıldın
Şiirlerle uğurlandın
İki yıllık bir dönemi
Hüzzam ile kapadın.
(Kıbrıs 20Ağustos 1992)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
İçimdeki Rüzgar
Rüzgarını içinde duy
İşte bu en güzel huy
Kulak ver doğadaki sese
Armağandır duyabilen herkese
Rüzgarınla serinlesin gönüller
İhtiyacı olana el ver
Gönül bağındaki her çiçeğin
Can suyunu sen ver
Rüzgar ol taşı bulutları
Bereket versin indirdiğin yağmurlar
Merhem olsun insanlığın dıramına
İçindeki esen rüzgarlar
(İstanbul, 30 Eylül 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:16 PM
İnsanlar
İnsanlar hep ölür
Ama insanlık hep yaşar
İnsanlık yap
Sen de hep yaşa
İnsansın,
İnsan kal,
Vurma eğri yollara
Dost elini uzat
Çevrende gördüğün insanlara
İnsan gibi yaşa
Zulmün hatıra kalmasın
İnsanlara
Bırakacağın miras
İnsanlıktır çocuklarına
(10 Mart 1982, Şanlıurfa)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
İstanbul
Gelinlik kız gibiydin, nağmelerde adın,
El değmemiş ağaçların, öten nice kuşların,
Kışın çamuru dertti, yazın tozların,
Tablo gibi güzeldin, ey şirin İstanbul.
Teslim ettik seni yapsatcı cahillere,
Doluştuk milyonlar, apartman denen evlere,
Semtlerin dar geldi, etrafında oluştu varoşlar
Ekmeğini taştan çıkaranların şehri İstanbul.
Sokaklar insan seli, yolların yetmez,
Boğaz köPage Rankingülerindeki çileler bitmez,
Büyükşehir, megapol, seni tarif edemez,
Bir ülke gibisin, dertli İstanbul.
Har vurup, harman savurdular seni,
Haraç ile, rüşvet ile bozdular düzenini,
Parsel parsel eyleyip toprağını,
Bizans oyunlarına kurban İstanbul.
(İstanbul,8 Eylül 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
İstikbal Göklerdedir
Dinle!
Sana Kanuni'den selam getirdim.
Fatih'ten İstanbul'un fethini,
Yavuz'dan Mısır seferini,
Atatürk'ümden emir getirdim.
Türke durmak gerekmez,
Türk yürür,
Savunmak için mavi gökleri
Güçlensin Hava Kuvvetleri
Zengin, fakir el ele,
Birlikte bu gayeye,
Çalışalım gönülle,
Yıkamaz bizi gülle.
'İstikbal Göklerdedir.'
Dedi Atam,
Kendi uçağını kendi yapan
Sahip olur göklere.
(Lüleburgaz,10 Ekim 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
Kadıköy
Bir yanın Marmara,
Bir yanın Boğaz,
Demiryolu ve caddeler,
Kadıköy sahilde biter.
Fener koyunda güneş batsın,
Kalamış'ta martılarla arkadaşsın,
Gülersoy Bahçesinde kanaryalar,
Sana Fenerbahçe'yi anlatsın.
Yoğurtçu Parkı, Göztepe,
Özgürlük Parkı, Cadde,
Yaşamak ayrıcalıktır,
İstanbul, Kadıköy'de
(İstanbul-Kadıköy-Feneryolu, 22 Haziran 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
Kadınlarımız
Hayatımızda ilk tanıdıklarımız,
Analarımız
Her gün birlikte oyun kurduklarımız,
Bacılarımız
Gençlik yıllarında yürek yakanlarımız,
Aşklarımız
Yıllarca bir yastığa baş koyduklarımız,
Kadınlarımız,
Gününüz kutlu olsun.
(İstanbul, 8 Mart 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
Kalk Mustafa Kemalim Doğrul
Kalk Mustafa Kemalim
Doğrul
Işık ol Türkiye'ne
Şahlan Mehmedim
Ez topuklarınla
Hakkına uzanan elleri
Yürü Mehmedim
Sakarya'dan, Dumlupınar'dan
Öç al yeniden
Memleket bütünlüğünü bozanlardan
Haykırdı Dumlupınardan Mehmet'ler
Haykırdı Ankara'dan Mustafa Kemal'im
Haykırdı Millet
Yüz yıl, bin yıl geçsede üzerinden
Yaşayacak bu devlet
(Lüleburgaz, 12 Haziran 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:17 PM
Kalp Krizi
İşte böyle kayar
Dünyan elinden
İşte böyle
Hasta kalbin kalır elinde
Tanrım,
Alma canı benden
Yaş otuziki
Can gidermi bedenden
Tik, tak,
Tik, tak,
Bak ne güzel atıyor kalbin,
Böyle giderse,
Kalmayacak üç ay sonra
Hiçbirşeyin,
Üç ay sonra sen,
Gene eski sensin.
(Diyarbakır As.Hastanesi,11 Mart 1982)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kalpsizlik
Ne seneler unutturabildi
Ne de yokluğun seni
Hala taşıyorum kalbimde
Yıllar önceki sevgimi
Dalgaları durdu denizlerin
Sen en güzeli evrenin
Kör olsun gözleri
Seni benim gözle görenin
Şimdi bir sessizlik
Söylenen şarkı sensizlik
Tükenen benim güzelim
Sendeki kalpsizlik
(Bingöl,9 Mayıs 1976)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kara Kız Sokağı
Kara Kız Sokağında
Bir Kara kız
Gözleri çakmak, çakmak
Sanki bir yıldız
Tuttum ellerini
Bir ömürlük
Kara Kız Sokağında
Bir Kara Kız
On parmağında
On hüner
Her gün tebessümle güler
Özenle besler bizleri
Hayırlarla yol eder
Kara Kız Sokağında
Bir Kara Kız
Masallarda bulunur ancak
Böyle bir kız
Sabırla emeği harman eder
Döndürür değirmeni
Her derde derman eder
(Kıbrıs/Girne, 14 Ocak 1993)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Keder Kader
Şu güzel dünyada
Gönlünce yaşamalı
Olsan da milletin malı
İnsanlık baki kalmalı
Her gün bir acı
Her gün bir keder
Böyle yazmışlar alnımıza
Olmuş adı kader
Ne gün gördük
Ne de yaşadık
Ölmeden ayakta
Yirmi üç yaşa bastık
(Lüleburgaz,! 9 Mayıs 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kır çiçeğim
Dağlarda aradım seni
Kalbimde buldum
Sana gönlümü sundum
Seninle mutlu oldum
Kır çiçeğim dedim
Ellerinden tuttum
Gönül bahçemde
Solmayan umuttun
Dur diyebilsek zamana
Acımasız geçen yıllara
Sevdamızı söylesek
Nice yirmi yıllara
(İstanbul, 18 Mart 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kıskanıyorum
Kıskanıyorum diyen dudağında
Kıskanılmak
Unutamıyorum sözcüğünde
Unutulmamak için
Yaşıyorum ben
Senden uzak dünyamda
Seninle yaşıyorum ben
Altın sarısı saçlarından
Pembe yanaklarından
Okşarsa bir başka el
Kahrolurum ben
Solan sararan dünyamda
Sesini duyduğum rüyamda
Seni seven herkesi
Kıskanıyorum ben
(Lüleburgaz, 25 Nisan 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kızlar
Kızlar büyüyünce,
Gelinlik kız olur.
Oğul yetişince,
Babası mest olur,
Çocuktur yarınların garantisi,
Yetişince çocuklar, sevinir ailesi.
Siz de büyüyün,
Akıllı kızlar olun.
Okuyup, öğrenerek,
İyi bir evlat olun.
(4 Kasım 1972, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kim Bilir
Kim bilir,
Ne çok isterdin,
Zamanı, geçsin diye.
Kim bilir,
Ne özlem duyardın,
Yaşanmamış bir sevgiye.
Kim bilir,
Ne çok isterdin,
Güneşi, doğsun diye.
Kim bilir,
Ne çok aşık olurdun,
Aşkından habersiz yare.
Kim bilir,
Ne çok anardın,
Tekrar yaşamak için anıları.
Kim bilir,
Nasıl kurardın dünyayı,
Birlikte yaşamak için sevdayı,
Kim bilir.
(Samsun, 5 Nisan 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Kuşlarım
Ak başlı
Alacalı, beyazlı
Taklacı kuşlarım
Herbirinizin hatırasını
Kalbimde saklarım
Papaklı, paçalı
Mardinli, Urfalı
Postacı kuşlarım
Yaşlandım bakamam artık
Gönül kafesinde beslerim
Kanat sesin
Kabararak ötüşün
Aşıklar gibi öpüşün
Gökyüzünde süzülüşün
Sadece yokluğun
İçimdeki hüzün
(İstanbul, 2 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Küçücük Bir Çocuk
Küçücük bir çocuk
Elinde bir başak
Nice yıllar
Mutluluk ve bereket yaşatacak
Çat kapıyı
Çalınca leylekler
Küçücük çocuğun
Geldiğini haber verecekler
Küçücük çocuk
Sana ne ad vermeli
Adın ne olursa olsun
Taşımalısın
Sevgi ile erdemi
Tanrıdan sana
Sağlıklı, mutlu ömürler
Diliyoruz
Çok güzel olacağını
Annenden biliyoruz.
(İstanbul, 15 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Mal Sahibi
Mal sahibi kendin sanır,
Can bedenden ayrılınca
Dünya malı dünyada kalır
İnsanoğlu tamah ederse mala
Veda ederken tatlı cana
Kefenin cebi yok koymaya
Yeteri nedir? Fazlası nerede?
Kimsenin aklı ermiyor fazlayı tesbite
Bildiğim yetim hakkı saklıdır vergide.
Mallar dünyanın, canlar fani
Gazetelerde okuduğın ölüm ilanları
Oynayan filmin en büyük şahidi.
(17 Şubat 2004, İstanbul)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:18 PM
Medeniyet Yolunda
Silinsin kafalardan gerilere dönmek
Elli yıl önce kovduk biz
Tekkesiyle zaviyesiyle Hilafeti
Uğrunda şehit olduk
Kurmak için Cumhuriyeti
Hainler mevzi almış
Bölmek için bütünü
Sefalet edebiyatı birinin ağzında
Diğeri ise ortaçağ karanlığında
Dimdik bir Ordu, sarsılmayan Gençlik
Elinde Kemalizm bayrağı.medeniyet yolunda
(Lüleburgaz,30 Ağustos 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:19 PM
Melankoli
Çiçekler olamazdı
Senin kadar narin
Şarkılar olamazdı
Senin kadar hüzünlü
Melankoli modaydı
Melankolikti tavırların
Sonbaharı geçtik
Güneşle birlikte
Değişti bakışların
Sonra sen yok oldun
Ben hala
Melankoli şarkısıyla ağlarım
(Lüleburgaz, 25 Nisan 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:19 PM
Meleklerle Dün Gece
Vaktim vardı dün gece
Daldım derin bir düşe
İki yanımda sorgu melekleri
Sabahladık birlikte
Neden, niçin bu eziyet?
Bu yarış kiminle?
Kendimle olan bu yarışı
Anlatamadım meleklere
Görünce bendeki inadı
Bıraktılar okumam için dosyayı
Okuyunca anladım
Boşuna çiğnemişim dünyayı
Gün ışırken pencereme
Veda ettim meleklere
Dünyanın bu hali için
Üzülmüşüm boş yere
(İstanbul,9 Ekim 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:19 PM
Mevlam
Mevlam dertleri,
Dağlara - taşlara ver.
Görmezmisin insancıkların,
Kadere küser.
Kurttan - kuştan umut arar,
Görmez hiçbirinden yarar.
Duymazmısın feryatları,
Gözyaşları olur pınar.
Tekke - türbe gezer,
Her babaya kurban keser.
Bilmezmisin kullarını,
Tatlı canından bezer.
Kurtarmazsa kullar,
Kurtarır Mevlam.
En güzel dileklerle,
Öbür tarafa yollar.
(İstanbul, 28 Ekim 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:19 PM
Ne Düşünüyorsun
Seni senden istiyorum
Sen gelesin diye
Seni çok seviyorum
Sen sevesin diye
Ne sen geliyorsun
Ne de seviyorsun
Nedendir bilmiyorum
Ne düşünüyorsun
(20 Mayıs 1973, Lüleburgaz)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Ne İstersen Tanrıdan İste
Ne istersen Tanrı'dan iste
Yazmışsa kavuşursun isteklerine
Çalış, hak et,istediklerini
Çalışmak Tanrı'nın en büyük emri
Suyunu dürüstlük pınarından iç
Ekmeğini helal yoldan kazan
Katığında olmasın zerre haram
İşte o zaman yükselecek bu vatan
(İzmit, 27 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Neden
Neden geldik bu dünyaya?
Yıllardır bu soru aklımda,
Yaşamak mı bu sorunun cevabı?
Yaşamaksa, sorun; nasılda.
Sevmeli mi ömür boyunca,
Sevmeli, sevmeli ama, neyi?
İyi ve güzel olan herşeyi,
Ya kötüler, ya çirkinler,
İyi ve güzel yaratmak mı,
Onların yaşamı.
Neden, ama neden?
Neden onlar iyi değil?
Neden ben güzeli istiyorum?
Toplum mu onları kötü yapmış?
Toplumda suçlu öyleyse,
Kötü mü doğmuş onlar analarından,
Kimin günahı onların sırtında?
Neden evlenmez çirkinle güzel?
Çirkin mi doğsun, çirkinden olan?
Neden evlenmez zenginle fakir?
Fakir mi olsun, fakirden doğan?
Sürünsün mü kötü ve çirkin?
Neden olmasın onlar,
İyi ve güzel,
Niçin değişmesin yargılar?
Şimdi daha iyi anlıyorum,
Geçmiş birinin hakkı diğerine,
Haksızlık üstüne kurulmuş dünya,
Anlasana Yusuf, anlasana.
(Lüleburgaz,10 Ekim 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Normal İnsan
Normal insanlar,
Senin, benim gibi milyonlar,
Makulu yaşayıp,
Buna razı olanlar,
Seni anlatmaz televizyon,
Konusu değilsin dizilerin,
Dizelerinde bile yoksun,
En masum şairlerin.
Neyini anlatsınlar ki,
Oturuşun, sıradan yürüyüşün,
Dezidero gibi efsanemisin ki,
Jilet reklamında görülesin.
Çalıştığın bankayı soymadın
Çankaya önünde soyunmadın
Milyonların da yoktu ki,
Vergi kaçıramadın.
Senin neyini anlatalım?
Normal insan,
Ne filme uygun düşüyorsun,
Ne de ekstrem düşünüyorsun.
Birşeyler yapmalısın
Star olmak istiyorsan,
Filim gibi oynamalı,
Senaryosunu sen yazmalısın hayatın.
(İstanbul, 23 Nisan 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Olmaz mı?
Menekşeler gibi açsan
Solmasan
Olmaz mı?
Sevda ile dolsan
Bana sarılsan
Olmaz mı?
Güneş gibi doğsan
Ruhuma dolsan
Olmaz mı?
Gönlümdeki sultanım
Sevdalım olsan
Olmaz mı?
(İstanbul, 17 Mart 1991)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Otuz Ağustos
Analar kucağında çocuk
Sırtında mermi taşıdı
Babalar kaya oldu, dağ oldu
Sakarya'dan düşmanı kaçırdı
Düşman durmuştu artık
Bizdeydi sırası vurmanın
Şahlandı Koca Millet
İzledi yolunu Ata'nın
Ordular ilk Hedefiniz,
Akdenizdir, İleri!
Durur mu hiç Mehmetcik geri
Ondört günde buldu İzmir'i
Unutma hain düşman
Bin yetmiş biri Alparslan'ı hatırla
Gel bin dokuzyüz yirmi ikiye
Hatırla döküldüğün günü İzmir'e
Geçti elli yıl aradan
Sanarmısın ki öldü Atam
Elli değil, yüz değil,
Bin yıl geçse aradan
Bin Mustafa Kemal yetiştirir
Bu vatan
(Lüleburgaz, 17 Ağustos 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Oyun
Kötü insanlar
Başkalarının mutsuzluğuna
Yaşam kuranlar
Sanma
Mutlu edecek seni
Bir düşenin elemi
Bu bir oyun
Her devirde oynanır
Sanma ki doğrular
Her oyunda aldanır
Doğrular da bir gün
Oyunu kavrayacak
Yaşam dediğimiz sahne
Bir gün doğrulardan kurulacak
(Bingöl, 5 Mart 1975)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Öğrendim
Sevmeyi de öğrendim
Güzelim
Ben hep böcek
Sen de çiçeksin
Ben hep uçacak
Sen de sallanacaksın
Bir damla bal için
Bir ömür yalvartacaksın
(Bingöl, 5 Mart 1975)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Ömür
Bitmeyecekmiş gibi bakma ömre,
Ömür de biter.
Batmayacakmış gibi bakma güne,
Gün de batar.
Senin de ömrün bir gün gibi,
Doğacaksın doğudan,
Çıkacaksın, ta! yükseklerine evrenin,
Sonra iniş batıya,
Batacaksın,
Bir daha çıkmamacasıya.
(Şanlıurfa,11 Nisan 1982)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Özet Ömrüm
Yediydi yaşım
Yollarındaydım A,B,C'nin
Ondördümde bir aşka düştüm
Sanki bütün vatan benim
Yirmibirimde bir kız sevdim
Sanki ben,ben değilim
Yirmisekizimde evlendim
Sanki dünyaya yeniden geldim
Otuzikide kalbim tekledi
Zannettim ömrüm tükendi
Kırkbeşe doğru
Alırken ağır yol
Kaldı önümde
Zirvedeki son yol
Ellsinde çattı emeklilik
Sanki biz bu işe
Hazır değildik
Ellibirde ikinci kriz
Ve ardından bay-pas
Son perdeye girdik
Oyunda bu yaz
(İstanbul, 14 Ağustos 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Sabahı Bekliyorum
Sabahı bekliyorum
Güneşle birlikte gelecek
Ellerimi açtım semaya
Duam var verebilecek
Güneşi bekliyorum
Ufkun altında hazır
Birden çıkacak ortaya
Kalplere verecek huzur
Doğacak yeni bir gün
Tanrıdan bize hediye
Sabah, öğle, akşam
Yaşanır bir gün diye
Yine bitirdik bir günü
Karanlığı çöktü gecenin
Uyandım sabahın seherine
Güneşi beklemekteyim
(İstanbul, 11 Ekim 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:20 PM
Sabancı İle Söyleşi
Dün gece düşümde
Görünce Sakıp Ağayı
Hatırladım hüznüyle
Türkan Sabancıyı
Söyleştik oradan, buradan
İşimiz yok, keyfindeyiz yaşamın
Şurada bir okuma salonu yaptık
Okusun, anlasın diye halkım
Biraz garipti sandalyeler
Yakışmamıştı salona masalar
Görünce Ağa Manzarayı
Bir daha gel, gör burayı
Kalktım, yıkadım elimi, yüzümü
Böldüm burada rüyayı
Yattım yeniden, görmek için
Yapılacak mamurayı
Derin bir uykuya daldım
Aldım kendimce epey yol
Tam uyandım derken
Salladı omuzumu zarif bir kol
Ağam oturmuş bir masaya
Sağ kulağı vermiş duvara
Solunda bir broş var
Ortasında durur Mevlana
Mevlana'nın etrafında döner
Semazenler, sayısı onaltı
Ağam salonu gösterir
Kulağından vurur şavkı
Gezdik gördük mamurayı
Herşey bir öncekinden farklı
Anlamamışlar Ağayı
Bu görüşte Ağam haklı
Sordum Ağam, nerdedir bu salon
Yeri önemli değil, salondur aslolan
Baksana kulağımda parlayan ışıklara
Hazreti Mevlana'nın dergahı Konya'da
(İstanbul, 27 kasım 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sana Susamışım
Ta! küçükten de böyle ağlardım ben,
Ağlar, ağlar da susar,
Susadığımı söyleyemeden,
Halime yanardım ben.
Bak şimdi sana susamışım,
Susadığımı söyleyemeden,
Oturup ağlamışım ben.
(Lüleburgaz,16 Eylül 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sanırdım
Sanırdım, ilk aşkım
Son aşkım olacak
Sanırdım, ilk aşklarım
Hep hatırlanacak
Sanırdım, hayat
O'nunla birlikte duracak
Sanırdım, şarkılardaki gibi
Leyla, Mecnun'un olacak
Son aşkım,son sevgilim
Yıllardır elimdedir elin.
(İstanbul, 11 Mayıs 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sarı Dalgalı Saçların
Baş ucumda yanan lambada
Dalgalanır sarı saçların
Penceremde görülen çiçek
Sanki al yanağın
Radyomda dinlediğim müzik
Sana olan hicranım
Kalbimde duyduğun o ses
Sana olan aşkım
Her şeyde sen varsın
Her şeyinle yakarsın
İnsaf eyle güzelim
Bu aşık da bir nefes alsın
(Lüleburgaz, 2 Nisan 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sem
Rüzgar ne yönden esse
Ben mi savrulurum hep önde
Ben kadere küsmedim
Kader de bana küsmese
Sevmeyi istesem
Şarkı olurum dillerde
İçmeyi denesem
Kadehim kırılır ellerimde
Su istesem
Toprakta sular kurur
Ayağım tökezlese
Vuranım çok olur
Babam derim severim
Babamı alırsın elimden
Aşkım derim yaşarım
Aşkla yakarsın beni sen
(Lüleburgaz, 10 Nisan 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sen
Sen,
Sende değilsen,
Seni,
Sende kim arar.
Sen,
Sende değilsen,
Bunda bir iş var.
Sen,
Sen olacaksın ki,
Seni sende bulacaklar.
Sen,
Sanırsın ki her iş kolay,
Sen, sende olmadıkça,
Yol yokuş, yol dar.
Sen,
Sen ol düzelsin yollar,
Biliyorsun çalışanı,
Tanrı da kollar.
(15 Mayıs2003, İstanbul)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Seni Seviyorum
Sevgi tomurcuk bir çiçek
Ellerimizde büyüyecek
Sevgi bir hediye kalbimizde
Sevgiliye verilecek
Sevildiğinin kıymetini bil
En güzel duygudur sevilmek
Seni seviyorum dersem eğer
Bir sevenin olacak
Seviliyorsan sevmek de hakkındır
Seveni sevmek bu aşka katkındır
Unutma ki en güzel aşk
Uzattığın el kadar yakındır
(İstanbul, 15 Ocak 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Seni Sevince
Karşılıklı sevmeyi,
Seni sevince anladım.
Bir çift kara göze,
Seni sevince bağlandım.
Ayrılığın derdini,
Seni sevince anladım,
Bir güzelin ahına,
Seni sevince yandım.
Zamanın su gibi aktığını,
Seni sevince anladım.
Sevdanın yüceliğine,
Seni sevince vardım.
Sevgilinin yar olduğunu,
Seni sevince anladım.
Sevginin aşk olduğuna,
Seni sevince inandım.
(İstanbul, 11 Şubat 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Senin
İlim de, irfan da senin
Gözünle gördüğün şey senin
Ulaşacak yolun varsa
Binipte gittiğin yer senin
Kemale erdiğin post senin
Elini verdiğin dost senin
Selamın alacak dostun varsa
Yaşadığın yer senin
Elini tuttuğun yar senin
Günlerle gelen zor senin
Geçen günlere ağlama
Yaşanacak günlerin var senin
(İstanbul, 27 Kasım 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Serseri
Mısralarımda okuyacaksın hayatı
Pembe yanaklarında
Sıcak mı sıcak ateşler
Beni büyüleyen gözlerinde
Gökgürültülerinin sonrası şimşeği
Kahrettiğini göreceksin
Sensiz *******imde
Senin hayalinin beni
Susayacaksın
Kupkuru çatlayan dudaklarını
Aynalarda göreceksin
Gözlerinden çıkan alevi
Sen de yan
Kor ol, ateş ol, eri
Unutma
Artık ben serseriyim serseri
(Lüleburgaz, 15 Eylül 1972)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sevgili Babalar
Yarın bizim günümüz
Şen olsun gönüllerimiz
Yılda bir gün yetmez
Babaların hakkı ödenmez
Yıllardır taşırız sırtımızda
En büyük sorumlulukları
Adem'den beri babalar
Yaşatır eş ve çocukları
Haydi eşler, çocuklar
Kucaklayın emektar babaları
Unutsun bu savaşçılar
Zorlu, çileli yılları
(İstanbul,19 Haziran 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:21 PM
Sevgili Oğlum
Bir anlayabilsem
Gönlündeki isyanı,
Bilmezmisin üzdüğünü
Kalbi yaralı Babanı.
Gençlik ateşidir sandım
Odun çırası gibi geçici,
Yaz yağmurlarında ıslandık
Söndüremedik bu alevi.
Günler, aylar geçti
Durulmadı denizlerin dalgası,
Anlayamadım be oğlum
Bu neyin kavgası.
Bak dışarda kar var
Aç kuşlar uçuşuyor damlarda,
Bitir bu anlamsız olayı
Hal kalmadı Babanda.
(İstanbul, 9 Şubat 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Sonbahar
Sararsın yaprakları ağaçların
Solsun güller
Ötmesin bülbüller
Kalbimde aşk yangını var
Görmüyorsun sevgilim
Mevsim artık sonbahar
Günler ağlasın
Gece olmamak için
Mevsimler dursun
Gelmesin sonbahar
Bülbülün feryadında
Kimbilir ne acılar var
Kalbime gömdüm
Tüm acıları, aşkları
Hatırlamıyorum artık
Ne geçen mevsimleri
Ne de yılları
(Lüleburgaz, 6 Temmuz 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Şahap Paşam
Çok ağırdı durumun,
Görmeye geldik,
Ne çok yaşamak istiyordun,
Helalleşemedik.
Geçmiş günleri andık,
Geleceğe ümit saldık.
Olmayacağını bile bile,
Çeşmede buluşmaya karar aldık.
Odanda yüzüne güldük,
Çıktık dışarda ağladık.
Bir mucize olsun diye,
Yüce Tanrı'ya yalvardık.
Levent Camiinde kıldık namazını,
Bahçeye topladın dostlarını.
Biz helal ettik hakkımızı,
Tanrı affetsin taksiratını.
(İstanbul, 7 Haziran 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Şanlıurfa Şuayıpköy'ünde
Mağarada yaşayan delikanlı ile sohbet;
Neyin olsun isterdin?
Şehirlilerin ki gibi bir camım
Penceresi olan bir damım
Her gün, gün batana dek
Görsem her yeri doya, doya
Dua ederdim devlet babaya
Köydeki arap kızı için;
Şimdi kaça bu kız?
Beş altı yüzbin eder
Sende varmı bu para?
Yok, yok ama
Şükürler olsun
Üç bacım var
Verip birini
Alacağım o arap kızını
Ya bacın yoksa?
Paran da yoksa?
kadın da yok ona
Şeytan girsin her gece rüyasına
(Şanlurfa-Şuayıpköyü,12 Mart 1982)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Şark da, Garp da
Şarkda *******
Sıcak olurmuş,
Akıl mı alır.
Ateş yanmayan oda
Isınırmış,
Kim inanır.
Sobanda odun,
Mangalda kömür varsa,
Bir yanda karın,
Bir yanda çocukların olursa,
Şark da sıcak olur, garp da.
(Lüleburgaz,4 Kasım 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Şikayetim Yok Tanrım
Şikayetim yok Tanrım
Toprağından, suyundan
Şikayetim sadece
Seni anlamayan kulundan.
Şikayetim yok Tanrım
Bizlere sunduğun rızkından
Şikayetim sadece
Adaletli dağıtmayan kulundan
Şikayetim yok Tanrım
Bize bahşettiğin akıldan
Şikayetim sadece
Şeytana uyan kulundan
Şikayetim yok Tanrım
İbret için olanlardan
Şikayetim sadece
Dünyanın ahvalından
(İstanbul, 22 Ocak 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:22 PM
Şişko Adam
Şişko adam
Kadıköy meydanında
Sallıyor koca göbeğini
Taşıyor sanki karnında
Sekiz aylık bebeğini
Şişko adam
Gözler kaybolmuş yüzünde
Kafa omuza birleşmiş
Görünmüyor boyun
Şişko bedende
Şişko adam
Elleri somun ekmeği
Ayaklar taşımıyor bedeni
Tonton desen, o da değil
O biliyor çektiği eziyeti
Şişko adam
Eğilemiyor, kalkamıyor istediği gibi
Otursa sandalyeye dert
Kalksa bedene eziyet
Duyardı her gün bin nasihat
Şişko adam
Ültra yüksek
Kollestrol, trigliserit
Nefes darlığı var
Şekerden de muzdarip
Şişko adam
Ağladı, baktı şöyle
Ekmeğe, çaya, şekere
Bin kere tövbe etti
Uymak için diyete
Şişko adam
Yürüdü sokaklarda, parklarda
El uzatmadı tatlılara
İçti suyunu
Gönlündeki kederiyle uyudu
Şişko adam
Hergün söyledi dostlarına
Can boğazdan geçer
Dediklerine bakma
Can boğazdan gider
(istanbul, 6 Mayıs 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Talih Kuşu
Kimi omuza
Talih kuşu konar
Kimine de
Talih kuşunun şeyi
Kimi omuza
Yaldızlı yıldız
Kimine de
Çökmeyen omuz
Tanrının lütfudur bu
Farkında olmalıyız.
(9 Mart 1982, Şanlıurfa)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Tanrıya ulaşmak
Tanrı'ya ulaşmak için,
Kapanmak gerekmiyor
Kalbini açık tut yeter
Yeter ki sen duanı et
Her sözün Tanrı'ya gider
Türk'çesi, Arapçası farketmiyor,
İyilik düşünmen yetiyor,
Yüce Tanrı bu,
Elbette her dili biliyor
Sen duanı et,
İyilikler için, insanlık için,
O her şeyi duyuyor,
Dünya dediğimiz bu gezegen
İzniyle dönüyor.
(İstanbul,12 Ağustos 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Tasvir
Ağlayamazdı dünyada
Hiçbir kimse
Yanamazdı hiçbir Aşık
Aşkınla yandığım kadar
Sonbahar sarısı saçlarının
Kor ateşi dudağının
Tasvirini yapamazdı
Hiçbir aşık
Ben aşığının yazdığı kadar
(Lüleburgaz, 8 Temmuz 1971)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Tüketim
İşte böyle dostum
Günleri geçiriyoruz,
Koskoca bir ömrü
Dörtte bir ümitli
Paşalığa tüketiyoruz.
(İstanbul, 30 Ağustos 1991)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Ufuk
Bir ufka doğup
Bir ufukta batan
Güneş gibi ömrümüz
Bir ufuktan, bir ufka
El ele gitmek sözümüz
Geçti nice yazlar, kışlar
Her yıl geçen
Aynı göçmen kuşlar
Doğan güneşe bakan yok
Batan güneşle ağlar aşıklar
(İstanbul, 16 Şubat 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Umudumuz Barış
Umutlar deniz
Fikirler nehir olunca
Düşünce bulutları
Getirir yağmurları
Yağmurlarla sulanır
Toprağın başakları
Yaptı ilk hasatı
Ademin çocukları
Kavgalar yerine
Barışı hatırlasa bellekler
Kaplayacak Dünyamızı
Barış denen çiçekler
(İstanbul, 18 Mart 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Ürkek Güvercin
Ürkek bir güvercin
Ne tarafa uçsa olmuyor
Ortalıkta dolaşan
Bir meydan kabadayısı
Her duruşa vuruyor.
Ürkek bir güvercin
Yerdeki lokmada
Onun da hakkı var
Meydan kabadayısı bu
Kimi hakkını teninde
Kimi de dininde arar.
Ürkek bir güvercin
Kanatlarında çaresizlik
Uçmak için zorlanır
Tasası yasadan
Umut rüzgarlarını bekler
Esse diye batıdan
Ürkek bir güvercin
Havasına, suyuna
Vurgun bu toprağın
Açtı ellerini semaya
Sordu Yüce Tanrıya
Neden kırmadın hükmünü
Ortalıkta dolaşan zorbaların.
(İstanbul, 22 Ocak 2007)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:23 PM
Yalan
Çocuktuk inanırdık
Ne söyleseler büyüklerimiz
Bizim iyiliğimiz için
Doğru sanırdık
Yıllar geçti anladık
Büyüklerimiz yalan söylüyor
Kendi düzeni için
Binbir yalan düzüyor
Yalancının mumu
Yatsıya kadar yanarmış evvelden
Şimdi ise öğleyi bulmuyor
Çocuklar anlıyor aniden
Gelin büyükler
Yalan söylemeyelim
Yalansız bir dünya için
Doğruluğu seçelim
(İstanbul, 28 Aralık 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yalnız Geldin
Yalnız geldin dostum
Yalnız gideceksin
Tüm sevdiklerini bırakıp
Geldiğin yere döneceksin
Topraktan geldik
Toprağa döneceğiz
Doğarken biz ağladık
Ölürken dostlar ağlayacak
Bu yolculuğun
Gelişi tek biletli
Dönüşü de öyle
Aldırma dostum
Derdini toprağa söyle
(19 Temmuz 2002, İstanbul)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yar Ömre Değermi
Yare sevdiğini söylesen,
Yar, seninle gidermi?
Gönül bahçesini açsan,
Yar, içine girermi?
Çiçeklerden taç yapsan,
Yar, başına örtermi?
Yare ömrünü versen,
Yar, ömüre değermi?
(İstanbul, 22 Haziran 2004)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yarim
Tuttum yarin ellerinden
Ellerinin incesinden
Gül topladım bahçesinden
Gülün ilde böylesi yok
Öptüm yarin gözlerinden
Gözlerinin ipeğinden
Ballar akar peteğinden
Balın ilde böylesi yok
Geçtim yarin bahçesinden
Mendil aldım bohçasından
Kokladım ipek yaftasından
İpeğin ilde böylesi yok
Yetti Yusuf söyleşin
Söyle yare nerdesin
Göz gördü, gönül sevdi
İlde yarin böylesi yok
(İstanbul, 15 Şubat 2002)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yaşamalı
Mutsuz bir benmiyim?
Benim gibi niceler
Bir gün ağaracak
Bu karanlık *******
Güneş bir gün
Bize de doğacak
Ancak
O da bir gün batacak
Sen güleceksin bazen
Sonra sıra benim
Kaderidir ağlamak
Bir gün önce gülenin
Kimi gün mutluluk diye
Kader kapıyı çalacak
Sonra bir iniş başlayacak
Kader ağlatacak
Ne mutluyum diye uçmalı
Ne de mutsuzum diye ağlamalı
Madem geldik bu dünyaya
Öyleyse yaşamalı
(Lüleburgaz, 24 Nisan 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yeni Yıl ve Bayram
Yeni yıl ve Bayram
Geldi arka arkaya
Ulaştığımız için bu günlere
Şükürler olsun Tanrı'ya
Yeni yılda yeni umutlar,
Diliyorum sizlere dostlar
Sağlık ve esenlik dilekleriyle
Yusuf Bayramınızı kutlar
(İstanbul,25 Aralık 2005)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yıdız, Haç ve Hilal
Adem'in çocuklarıyız hepimiz
Habil, Kabil kavgası niye
Adaletle hükmedelim mülke
Muhtacız hepimiz kardeşliğe
İnsanlık utanç duysun
Patlayan bu bombalardan
Yıkasın herkes elindeki kiri
Süpürsün önce kendi bahçesini
Yıldız, Haç ve Hilal
Her dinde ibadet helal
Tanrı da böyle istiyor
Gereksiz kavga, insanlığa zarar
(İstanbul, 4 Aralık 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:24 PM
Yıl iki bin altı
Yıl iki bin altı
Yaş elli altı
Anlatmak için durumu
Yüzümüzdeki çizgiler
Biraz abarttı
Kalbimize eli değdi
Bingür Hoca'nın
Böyle olur dedi kalbi
Yıllara meydan okumuş
Bir subayın
Sabır ile bekledik yılları
Peş peşe ekledik yolları
Çıkmayan candan
Umut bekleyip
Sevgiyle sardık canları
Ömürden faiz aldık
Yeniden yıllara uzandık
Yarin elinden tutup
Yeni bir sabaha uyandık.
(İstanbul, 12 Mayıs 2006)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:25 PM
Yılbaşı
Bir yıl daha geçti
İnen kalkan kadehlerin
Ardından
Geçen koskoca yıldan
Mutsuzluk ve acı
Kalan
Bu yıl da
Mutluluk ve huzur
Olmuş kuş benim için
Mutluluk özlem olmuş
Huzur ise serap
Bütün aradıklarımı buldurmuş
Bana,
Bir şişe şarap.
(Lüleburgaz, 1 Ocak 1973)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:25 PM
Yıldız
Bir yıldız var
Ta! uzaklarda
Sana varmak için
Çırpınıp durur
Bir gönül var
Senden uzaklarda
Senin olmak için
Yalvarır.
(Lüleburgaz, 30 Ağustos 1970)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:25 PM
Yoruldum Anne
Saçlarıma ak düştü
Ellerim üşüdü
Babamın gördüğü düşü
Gerçekleştiremedim
Yoruldum anne
Güçsüzler için savaştım
Gücüm tükendi
Umutla beklediklerim
Bir bir elendi
Hedefime ulaşamadım
Yoruldum anne
Haksızlığa karşı durdum
Hakka yürüdüm
Vatan Millet için
Ömür geçirdim
Sabrım tükendi
Yoruldum anne
(İstanbul, 6 Kasım 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:25 PM
Zehracık
Nerden bilsin Zehracık
Tanrının Saddam diye bir kulu var
Saddam dı ama
İnsanlıktan olmamıştı nasipdar
Gökten bomba yağdı
Noel sandı yavrucuklar
Nerden bilsin Hellen
Tanrı'nın Bush diye bir kulu var
İnsan sanırdı Amerikalılar
Belki yüreği sızlar
Ne yürekler sızladı
Ne de vicdanlar
Petro-Dolarlar uğruna
Yandı Aliler, kavruldu Zehracıklar
(İstanbul,15 Şubat 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
GooD aNd EvıL
04-20-2009, 06:25 PM
Zirve
Zirve ile düşüş,
Birlikte başlar.
Kimi başlar anlar,
Kimileri de ıskalar.
Bilmez kimi başlar,
Zirvenin nerde olduğunu.
Zanneder her gün,
Dorukta durduğunu.
Çıkarken iyidir doruklar,
Alkışlar her gün çocuklar.
Düşmenin acısını,
Çıkılan rakım açıklar.
İktidar her dem tatlıdır,
Tadında bırakır akıllılar.
Sevenleri bile bıktırır,
Akl-ı selimden yoksunlar.
(İstanbul, 16 Aralık 2003)
Yusuf Ziyaeddin Sivaslıoğlu
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.