Tam Sürümü Görüntüle : Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:13 PM
Abdurrahim Karakoç'a Mektup
Karakoç, Karakoç; Koçsun, Karasın! ...
Lakin 'ak'dan, 'Akgünler'den haber ver(!)
Satıp bir 'Yalan'ı, bin bir dolara,
Fakirlikten, Fukaradan haber ver(!)
Kesme boynuzlan, yer yok koyacak!
Sormasan ne çıkar, Millet soracak!
'Ha gayret, ha gayret (zaman) duracak! ..”
Diyen eşseklerden, atdan haber ver!
'Anahtar uydurdum cennet açmaya.
Cihat devri geçti, gayret kaçmaya! ..
Hıyanet, Fesatlık, yalan saçmaya,
Ottan evvel koşan, 'sap'tan haber ver!
'İnsan mı maymundan, maymun insandan..? !
Bir üfürsem melek çıkar lisandan
Birbir yalan Peygamber’(s.a.v) den, Hasan' (r.a) dan
Fetva veren, ulemadan haber ver!
Haber ver, haber ver Çark-ı Felek’ten!
Allah için sözü indir elekten!
Aşk-ı Muhammed'le savur okunu
Bak bakalım, kimler çıkar delikten! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:13 PM
Adalet ve Hakikat
Ve döner, semaların nuru pencerelerde
Karanlık nura akar, haykırır; Ömer (R.A.) nerde?
Taş yürekli duvarlar, buzdan sükûtu keser
Bir çiçekte kelepçe, haykırır; Ömer (R.A.) nerde! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:13 PM
Adanın Çamları
Denize açılan çamlıkta, yollar..
Bir rüzgâr sesiyle, gönlüme dolar
Adanın aşk kokan, *******inde..
Şarkılar kıskanır... seni, şarkılar.! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:13 PM
Ağaç Olmak Varmış
Issız dağ başında, Ardıç ağacı
Donmuş bir türküdür... yeşil ve yalnız!
Haşir korkusu yok... Hesap Günü yok
Ve ölüm korkusu... soğuk, apansız!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Ah Başıma Gelenler
‘‘Sen çiçeksin, yeşil gözlüm.. bir çiçek!
Günler gibi, aylar gibi, yıllar gibi..ölecek! ...’’
Ne söylesem, anlamıyor bu çiçek..
Artık sözüm,bir gelmemiş Bahar’ın!
Bilmiyor ki, kış her şeyi biçecek..
Bilmiyor ki, yüreği yok; karların! ...
Çiçek, çiçek, güzel çiçek.. baksana!
Ben gönlümü, yeşil-beyaz bir periye emzirdim!
Alıp onu bir dalına taksana!
Gör ki; seni nice yıllar; ben başımda gezdirdim!
Çiçek, çiçek, güzel çiçek.. baksana!
Ne söylesem, anlamıyor bu çiçek..
Artık sözüm, bir gelmemiş Bahar’ın!
Bilmiyor ki, kış her şeyi biçecek
Bilmiyor ki, yüreği yok; karların! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Akıl Yetmez Bir hasret
Anamdan çok severdim, karpuzu; o günlerde! ...
Şimdi benim gibi,binlerce çocuk! ...
Akıl yetmez bir hasrettir, damakta..
Karpuzlara baka baka yolculuk! ...
Ey mübarek bir yeşilde, kırmızı
Karpuzu dillere gönderen toprak!
Dedemin kanı var, kızıllığında
O nurdan karpuza, bir de öyle bak! ...
‘‘Bu efkar, gönüle damlayan ataş..
Taş olmuş, göklerde dualarımız!
Bir yağmur, bir yağmur, bir yeşil yağmur
Yağmasın, kapanır yaralarımız! ...’’
Anamdan çok severdim, karpuzu; o günlerde! ...
Şimdi benim gibi binlerce çocuk! ...
Akıl yetmez bir hasrettir, damakta..
Karpuzlara baka baka yolculuk! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Alemlerden Aleme
Gözbebekleri, alemlerin
Aleme açıldığı penceredir...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Amentü Billahi
Zerreler akıyorken, zamanın yalağında
Bir sır var, bu alemde; zerrelerce bir sır var! ...
Hayattan kelebekler uçar, ölüm bağında
Bir sır var bu kalemde, çizgilerce bir sır var! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Analar
En uzun *******in
Anaları, çileye çağırdığını bilirim..
Bilirim, bahar çiçeklerinin
Ana kalbinde yeşerdiğini..
Analar... sevgi dağıtan melekler
Canlı çiçekler için, çırpınan kelebekler
En anlatılmaz sevgilerin
Göz pınarlarında çağladığını bilirim
Bilirim en güzel dileklerin
Ananın ağzından söylendiğini...
Analar... uykusuz *******den taşan pınarlar
Gülen çiçekler için, yıllarca ağlayanlar! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Ankara Kızlarına
Varın, siz; gönüllerimizi çaladurun..
Bizler senelere, sığınmışız!
Güzelliğinizi götüren ellere
Canı gönülden, yalvarmışız..
Durdurun, şu zamanı; durdurun! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Ankara Yılları'na
Yalanmış, allı-pullu Ankara.. yalanmış rüya!
Bin kerre ölüme yenilmiş, O Şehir; yalanmış! ..
Döndüm hülya, döndüm hülya.. gene döndüm: O Hülya!
Belli ki: kanmış gönül, bir hayale aldanmış! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Anlaşıimaz Bir İş
Ümidim, ormanlar gibi yeşil
Hasretim, sular gibi akmakta...
Ve gördüğüm her yaprak
Sensizliğinden, solmakta! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Ardıç Dalı
Ardıç dalı, ardıç dalı!
Sen yalnızsın, ben sevdalı! ...
Gece gündüz, kırlangıçlar
Senin üzerinden uçar..
Nah göğsümün şurasında
Bir ağrı var, bir ağrı var!
Kar dökülür, yağmur yağar
Senin rengin aynı kalır!
Seninle konuştum desem
Kim inanır, kim inanır? ...
‘‘..Duydum, eyvah! ... yarim, gitmiş gideli
Gökyüzünde iplik iplik bir yağmur
Kirpikleri, ardıçlara dal olmuş..
Dal dal parmakları, yollara çamur! ...’’
Sen benim dert ortağımsın
Sen benim aşk ocağımsın
Sen benim gençlik çağımsın! ..
Sensiz gönlüm, nasıl güler? !
Ardıç dalı, ardıç dalı!
Sen yalnızsın, ben sevdalı!
Söylesene ne yapmalı? ! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Arzu
Sende şark *******inin
Tatlı esrarı
Doyulmaz tadı
Ve bir siyahi dilberin
Körü körüne sadakati olmalıydı...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Asker Tütün ve Kesmetaş
Bir tabip üsteğmen ve iki tabip asteğmen, Erzurum- Tekman Yolu’na koyulduk… Kıvrıla kıvrıla Palandöken'e çıkan toprak yolda yükselirken, Ağustos sonunda gördüğümüz rengârenk bahar çiçeklerini hayranlıkla okşuyorduk... Dağın zirvesinde, sağda: bir siyah heyula gibi üzerinde yıllanmış bir toprak yığını Palandöken Tabyaları’nı seyretmeye başladık.. Durduk; bir elin ayası ve beş parmak misali yapılmış tabyaların içine girdik. El ayası mesabesinde karargâh binası, binanın üzerinde kesme taşlarla yapılmış eyvan ve taş avluya, parmaklar gibi dağın çeşitli cephelerine dağılmış dehlizlere ve nakışlı kemerlere daldık gittik…
Loş dehlizler ve avlularda; mazgallarda, geçen “Zaman ve Tarih” gözlerimizi yakan bir küf kokusu ve sükût ise; tenimize değen bir ince soğukluk olsa gerekti... Sükûta dokunmanın, zamanı koklamanın karmakarışık hissiyatı içinde dudaklarımızda bildiğimiz dualar, bir rüyayı yaşarcasına tabyalardan ayrıldık...
Ağaçlarda tek tük sarı yapraklar
Yaz desem, bir tuhaf., güz desem değil!
Sonra Palandöken... sanki Kafdağı
Gönül duman duman, köz desem değil! ..
Şu kesıne taşlara yaslanmış asker
Kimbilir kaç sabah ufka bakıp da
Köyünde yarını, ceddini anmış....
Ufukta, sadece bir mavi beyaz
Güvercin ve boşluk... sonsuzluk hissi!
Derin bir çukurda, çok zor sezilen
Paşa Camii'inde bir titrek ezan
Ve hüzün ve eylül... ve titreyen an!
Dağların başında yalnızlığımız
Az nemli, kokulu kesme tütünle
Tayın torbasında zor kardığımız
Bir efkârlı duman gibi sevdamız
Devlet-i Ali Osman’mış....
“Tebaa dediğin ancak emanet..
Dünyada her çocuk, bir nurlu çiçek!
Bir azıcık zulme, biraz muhabbet;
Bil ki Allah rızasını biçecek! ...'
Ağaçlarda tek tük sarı yapraklar..
Yaz desem, bir tuhaf... güz desem değil! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Aslı Böyle
Yağmurlar; lanetlenmiş şehirden, kaçıyordu..
Ajanslar; “seller, bastı! ..” diye, haber dağıttı...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Aslında Nur Yağmuru
Tek renkli semadan, renksiz su iner
Kara topraklarla yoğrulur, çamur!
Ve Tohum... Kâinat, izahtan aciz
Canlanır, ruh bulur… nur üstüne, nur!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:14 PM
Aşk Ordusu
Dağların doruğunda parlayan ışık, bizden
Güzelin dudağına erişen kaşık, bizden..
Bizler; aşk pınarının, yıkanmış kumlarıyız..
Bir sarışın dilbere vurulan aşık, bizden! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Aynalar
Ey.. aynalar karşısında, süslenen
İhtiyar kadınlar! ...
Yere saçılan mücevherler..
Ismarlanan kumaşlar...
Hepsi hepsi avunmak için, biliyorum
“Bu dünyanın düzeni! ..” diyeceksiniz!
Oldu olacak
Bana da kulak verin
Yaşlanan, aynalar değil; sizlersiniz! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Aynalarda Bir Ömür
Aynalar, param parça.. dökülmüş yollarıma
Rakseden, ışıl ışıl güneşlerle gel diyor...
Sardığım, yarı şeffaf bir hayal; kollarıma
Bir hayali sevgili; gülüşlerle, gel diyor..
Bir bilseniz; bu yalın ayaklarım, ne kadar
Ne kadar, tuz-buz olmuş; camlarla boğuşmakta..
İliği boşalır da, gariptir; gene kanar..
Tebessüm, bende belki; halime ağlamakta! ...
En nihayet, ufuğun bittiği yerde bir gün
Gölgelerin toprağa düştüğü gibi, sessiz
Yıkılıp kalacağım.. çok erken batacak gün...
Kanla kaplı aynalar, o gün; sırsız, güneşsiz! ..
Ah, şu bin kerre nankör; vefasız muhayyilem
Beni takmış ağına, çarpa çarpa sürükler..
‘‘..Parça parça topla dik, güneşi aynalardan
Ve altında, güneşlen! ...’’der, sinsice gülümser...
Her şey, her şey bir yana.. ben bunu hak etmişim
Bir lahza bile dönmüş olsaydım semalara
Güneşi görecektim.. ben bunu hak etmişim
Ve bir ömür kanamış, şu doymaz aynalara! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Balıkesir'de Akşam
Zannımca karanlık, göklerde Deniz..
Dibi, şeffaf bir zar... nazenin, ürkek
Belli ki: delinir, her gün ansızın...
Önce akar, Dursunbey'in Dağı'na! ...
Çöllerde yarılmış taşlar üstüne
Nasıl damlar, yağmur; ince tül gibi...
Toprağın kokusu ciğerlerinde
Serinlik, dallarda kızıl gül gibi..
Erimiş kurşun gibi; yayılır, akar artık...
Dursunbey'den, ovaya...ta Ayvalık'a kadar
Siyah bir yorgan sanki, ak kuğu tüylerinden
Gece...mazlum anası, belki şafağa kadar!
Denizin, yeşilin,dağın Türkçe’si
İşte Balıkesir! ... Zağnos'tan kalan
Ve bir Fatiha’dır... zaman içinde
Paşa Camii'nde, bir dosttan kalan...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Benim Hikayem
Bir körün gamını, Hayal taşırken
Benim kederimin, kaynağı: gözler...
Bir hayal tükenir.. bir dert eksilir..
Oysa benim gözüm, Güneş’i özler!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bilmeden İyilik
Güneşe açılan pencerenin tokmağına
Uzanan iplere, karanlıkta
Yarasalar da tutunur...
Ne garip Güneş geldiğinde
En önce, onlar kaçacaklar! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bilmediğin
Ben senin bildiğin gibi, katı yürekli değilim
Hele hiç acımadığım yalan!
Deniz değil, gözyaşım
Kıyılarda uzanan...
Ben çekerim çilesini, hep; hasta kadınların
Yoksul evlerin çorbaları bende kaynar!
Ağlamaktan gözleri şişmiş çocuklar
Bende uyurlar...
Serilir sofralara parça parça yüreğim
Bir Ramazan gecesi, kenar mahallelerde..
Ve ağlar; nice dullar, sarsılarak derinden
Kim bilir nerelerde? ...
Ben senin bildiğin gibi, katı yürekli değilim
Hele hiç acımadığım yalan!
Tarak değil ellerim
Saçlarını tarayan...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Binbir Masal ve Bir Son
Nasıl yanıp sönerse, gözleri; bir yılanın
Zehrini kusmak için; kıvrılıp, bükülürken..
Öyle olsa, gözlerin... öyle olsa, ne çıkar?
Adımlarım sonu yok yollara dökülürken..
Gülmek mi, ağlamak mı; içimden geçen, bilmem?
Sevsem dünyalar kadar; nefret etsem, çaresiz..
Her halde, ayrılık var; vicdanımın sesinde
Kavuşmayı bin günah, bekler.. bense, kimsesiz!
Arzumuz; kıştan kalmış, bir kar parçası olsun..
Şu gecikmiş baharın, artık; güneşi doğsun!
Çiğnediğimiz toprak, emsin; can hülyamızı..
Yağmurlar; çamur çamur, rüyaları yoğursun..
Asırlar tüller gibi, üstümüze düşerken
Kapımız hayal meyal çalınsın erken erken
İşte densin, Kâinat! ... Haşr'in pençelerinde
Azabın rüzgarıyla günahlar tükenirken...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bir Adeviye Hanım Günlüğü
Sağlık Ocağı'nın karşısında; kırmızı kesme taşlarla:yapılmış tarihî Kara Mustafa Paşa Kervansarayı'nda, taşların arasında yaşama savaşı veren otlar; yavaş yavaş sararmaya başladı.. Gündüzler sıcak geçse de, *******i; Kayseri İncesu'nun eski taş yapılı evlerinde, hafif elbiselerle insanı üşüten bir soğuk hissedilir oldu.
Bir gün ikindiye doğru,iki hasta kadın:..biri beyazlar içinde ve gözleri görmüyor, diğeri ona yardımcı. Beyazlar içindeki nur yüzlü kadın, yani Adeviye Hanım; derdini anlatıyor; sanki dudaklarına neredeyse değecek bir mum alevi var da biraz hızlı konuşsa o alev titreyecek ve sönecek ve sönen o mum aleviyle nice masum yavrular karanlıkta kalacaklar! .. Sonra anladık ki: Adeviye Hanım, “Kader-i ilahiye sitem etme”nin edebe aykırı olacağı inancında.. Adeviye Hanım, Arnavut Mahallesi'nde mukim.Çocukluk yıllarında ailes
Arnavutluk’tan göç etmiş.O yılların hatıralarını,sonradan görmez olmuş gözleriyle, gönlüne çok renkli tablolar gibi nakşetmiş.. gönlünde renk cümbüşü hatıralar, dudaklarında ötelerin habercisi dualar! ..
Ömrü: taş yapılı bir Arnavut Evi’nde; yazılmış, çizilmiş bir günlük tomarı.. Velhasıl Adeviye Hanım, gelmiş geçmiş nur yüzlü Osmanlı Kadınları’ndan biri veya her gelmiş, geçmiş; yaşayan Osmanlı kadını bir parça Adeviye Hanım! ..
BİR ADEVİYE HANIM GÜNLÜĞÜ.
Döndüm; ak tülbentli, ak yüzlü kadın
Gözleri yok lakin.. bir kadife ses
Gönül gönül görür, şefkatle okşar
Güldür, karanfildir verdiği nefes..
Adeviye Hanım sahi sen kimsin? .
Bir Arnavut kızı.. bir yaşlı peri? .
Varsın ömür, kör kuyuda tükensin
Kimler tatmış sakladığın iksiri.
İncesu'da, yukarıda taş evler
Karlar düşer, gece çöker.. in cin yok!
Bir titrek ışıkta, bir yürek inler
Bir yürek ki: lügâtında” İncin! .' yok..
Sonra sabah olur, güneş yükseli..
Tülbendine toplar nur hasadını
Adeviye Hanım. mahcup ve mesud..
Artık unutsa da, ansa da birdir
Yüzyıl sonrasında; Alem, adını! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bir Anlık Hayat
Bin bir Alem açılır, kapanır da; an be an..
Bir zerre,dergahından; bir yere kaymaz olur!
Bir alem; bir alemin beşiği,hem mezarı..
Hayal yutan dev,zaman; bir türlü doymaz olur! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bir Arzu Dörtlüğü
Her zerresi, bin bir hatırayı saklar gibi; hırçın denizin
Sathında bir alev gibi yanmaya hazır, günleri ansak! ..
Güvercin güvercin, göklere sindirilen sevgimizin
Sinesine tutuşup, seneler boyu; yansak! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:15 PM
Bir Avuç Bulmaca
İki yalnız, benle gece..
Ve dostluğumuz, bilmece!
Gündüz ben buradayım ya..
O nere akar, sessizce? !
Yürek, düşer bir denize; kan olur..
Kan olur da, suda kalmaz
Bir balığa can olur! ..
Rahmet olur, nimet olur, an olur..
Bir yeşil sabaha, yeşil tan olur...
Baktım: avucumda, çiçek..
Bıraksam, yere düşecek!
O toprağı bilir ama
Toprak,onu ne bilecek? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Avuç Hüzün
Ömrüm bir muammayı çözmeden mi, geçecek?
Ben, sana çok yakınım..
Sen, benden çok uzaksın! ...
Giderken her şeyimi,bir bohça gibi götür..
Yalnız, uykularımın çalınmışları; kalsın! ...
Ne kapılar kapanacak, ardından..
Ne kimse, ayaklarına kapanacak!
Bir güvercin gibi, sessiz ve güzel..
Kaçacaksın! ...
Yıllar, yağmurlar gibi; yağacak saçlarına..
Bir gün, beni anacaksın!
Dudak bükmek, gülmek gelecek; içinden ama..
Ağlayacaksın! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Balıkesir Masalı
Zağnos Paşa Camii’nden çıkarken
Kimseler görmesin diye sessizce
Ağladığım,sendin..ey vefasız yar!
İsmini bin kerre reddetsem bile
Sevdana kul oldum,ben diyar diyar..
Aslında sen aciz,ben aciz bir kul..
Bakma sen tavrının kudret zannına!
Ecelin kokusu sessiz inince
Gözlerin kor olur,düşer yanına..
Ve biter,zannımca bitmeyecek düş..
Ve başlar fezayı kateden düşüş:
Gördüm sevdiğim güzeli; sevdiğim güzel,o değil!
Ne yüzünde O’ndan eser; ne sesinde,teninde..
Demek yıllar mezar olmuş; gül hayali,bir diken..
Velhasıl,bir kabristan taşımış bedeninde!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Başka Şarkı
Dün gece; plaklar, paramparçaydı..
Hepsi öylesine kırık, hepsi öylesine mahzun...
Şen şakrak hallerini düşündüm
Uzun uzun...
Oysa hepsi, bu gece çalmalıydı..
Hepsi, bu gece dönmeliydi pikaplarda...
Onlar öyle yapmadılar
Kırık dökük, yatağıma doldular
Beni uyutmadılar...
Bir yaşlı periden dinlemiştim
Aşk çok yakındır demişti, böyle olursa..
Sahi ben aşık mıyım?
Sigaranı yakarken, ellerim titriyorsa! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Çelik Çiçek
Kelebekleri kaybettim
Renklerin, bittiği yerde..
Burda indi gök kubbeye
İnce tüller, perde perde...
Tülleri geçmek, ne mümkün?
Tüller, senden geçmektedir! ..
Dudağın ıslak ıslak ya
Sular, seni içmektedir! ...
Bu sırlar, çelik bir çiçek..
Aklım, yağmur olmuş sanki! ..
Nasıl olsa, eriyecek..
Damlalar, öyle sıcak ki! ..
Kelebekleri kaybettim
Renklerin, bittiği yerde..
Burda indi gök kubbeye
İnce tüller, perde perde...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Çift Günahkar
Öpmekte gözlerimi, Güneş; her gün şefkatle..
Gözlerimden yol bulan, günahım feza kadar!
Kim kondurmuş gözümü, çukuruna dikkatle?
Ki içinde sonsuzluk, bir nehir gibi akar...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Dipsiz Kuyu
Yükseklik, gözlerinden bir hayal gibi akar..
Sonunda; çakılmak yok, kan kusacak toprağa!
Yalnız düşüş ve korku, karanlıklar içinde..
Eş olmak, rüzgarlarda; savrulan bir yaprağa! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Dosta Mektup
Her şeyi, Sebep’e bağlayan Akıl
Şüphe’yle, boşluğa tutunmak ister..
Sebep’in, Şüphe’nin duvarlarıyla
Kendi dünyasına kapanmak, ister...
Bir boşluk, bir zerre.. bir can pınarı
Yoklukla, varlığın parladığı yer! ..
Bir derin uykuda, bir renkli rüya
Düşünün, düşünün! .. acaba ne der?
Bir rüya; bir hayal, bir ses denizi..
Ne Sebep’te varsın, ne ‘‘sonuç’’ta sen!
Akıl, dostluğundan öyle uzak ki..
Benliğinde şüphe, varlığında sen!
Uyanış..ansızın; hayata, birden!
Aklın, sebepleri kucaklayışı..
Yeniden başlayan, alevden dostluk
Ve ruhun, gerçeği çağırmayışı...
Işık, ne eşyanın kendisindedir..
Ne kaybolup giden, zerreciklerde...
Öyleyse, eşyanın cazibesini
Gönlüme akıtan o Nur nerede?
Bir elmas sandığı, seyyareleri
“Yanıldın! ..” diyerek, kahreden akla
Gözlerim.. aklımın pencereleri
Niçin öylesine,şaşkın bakmakta?
O neş’e selvinin aksinde midir?
Yoksa,toprak kokan dallarında mı?
Gözümü kapatsam, şimdi ansızın..
O serin letafet, dalda kalır mı?
Bir mezar, bir beden, bir toprak çanak..
Toprağı, toprağın kucaklayışı! ..
Eyvah, yıllar yılı dalda sandığım
Selvinin aksinin bende kalışı...
Bir eşya, bir ışık, bir nur kaynağı..
Kaynak, eşyadaki ışığa vurgun
Bir halde,eşyaya can atmak ister
Ve eşya.. korkunun içinde, durgun!
İlk aşk, bir nur için; kaynak arayış..
Işığın, sonsuzluk hasreti gibi...
Ve eşya, ışığın kendi aksinde
Bir dehşet, facia.. büyük aldanış! ...
Akıl, asırları işleyen eller..
Asırlar, eşyayı emziren ana!
Devleşen eşyayla, kaynak arayış
Bir ilahi yalnızlığa kalmakta! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Erimiş Saray
Geçtiğim yollara baktım, Buz Saray
Cehennem rüzgarı, aşklar aramış...
******* boyunca, günahını say! ..
Gör, şehvetin pençesinden ne kalmış? ..
Eşyayı hüzünle boyayan, şey ne?
Birer birer gurub eden yıllarda..
Kar beyaz ümide kanayan,şey ne?
Niçin çiçek açmış dertler,dallarda?
Nefsimin yıktığı su bentlerinde
Günahım, sellere karışmış akar...
Nurdan kadınların tülbentlerinde
İffet, çiçek çiçek yüzüme bakar...
Sonu yok diyorum, kapılar birden
Kapanır, son nefes ciğerde kalır...
Adımlar ürkerek kaçar izlerden
Gökler boyu rahmet.. gazab kısalır! ...
Adına Ölüm mü derler, Rüya mı?
Gökler, gökler, gökler... feza akıyor! ..
Derinlerde siyah nokta, Dünya mı?
Gözüm, toprak toprak; nasıl bakıyor?
Zamanın bittiği yerlerde, Huzur
Başı yok, sonu yok bir yeşil deniz!
‘‘Nefsini,tövbenin közüyle; kavur! ..
Gözyaşın, yanakta; incilerden iz! ...’’
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Eski Sır Üzerine
Aslında Bahar, çiçeklerindir..
Her mevsim, onlar; belki,
Kendi baharlarını
Karşılamak için
Açılır, saçılırlar...
Biz bu hali, ne tuhaf
Kendi baharımız, sayarız! ..
Aldatan çiçekler mi?
Yoksa aldanan,biz miyiz?
Adet bu, can dostlarım!
Bir Fatiha öncesi
Sınırda sessiz, sakin..
Şunları demez miyiz?
'...Ben, bir ömür boyu, lekesiz
Gönlümden derlediğim çiçekleri
Kır çiçeklerinin Bahar'ına,
Armağan ediyorum…
Bahar’ların en güzeline! ...'
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Esrarlı Bekleyiş
Yüreğim, nihayetsiz çırpınışlarla gün gün
Bir gölge gibi gelen, ölümle kucaklaşır! ..
Desem ki; hasret, değil.. korku desem; hiç değil!
Halime, semalardan bir kelime yaraşır...
Nice saatler sonra, başım yanıma düşer..
Kirpiklerim çekilir, arza çakılır tak tak! ...
Yükselen bir denizdir, uyku; sessiz ve sakin
Ümidim, çırpınarak kıyılara koşacak...
Sonra, sonra; delinir arz, belki bin yerinden
Çekilir sular, toprak; şerha şerha karşımda! ...
Beynimde hıçkırıklar, akisleri derinden...
Yıldızların dünyaya çarpanları, başımda! ..
Arzda benden başka canlı yok gibi
Sükut da, çığlık da benle beraber...
Beynimde başlıyor, göklerin dibi
Yıldızları, çektiğimden bihaber! ...
Yüreğim, nihayetsiz çırpınışlarla gün gün
Bir gölge gibi gelen, ölümle kucaklaşır!
Desem ki; hasret, değil.. korku desem; hiç değil!
Halime, semalardan bir kelime yaraşır...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:16 PM
Bir Gecikmiş Bahar
Duydum, çiçeklerde; bir ince sızı
Yapraklar, yeşilden sarıya dönmüş!
Andım hayal meyal,O vefasızı..
Tel tel saçlarına, bir ömür gömmüş! ..
Koştum çeşme çeşme, pınar pınar; sen! ..
Hep benden çok önce, geçip gitmişsin..
Boş hanlara çıkar olmuş yollarım
Hanları sen, yudum yudum içmişsin! ..
Bu sırlar ölüme kalmış..
Yağmur yağmur, çözülecek!
Bir bulut,dolanır durur
Ölüm ha geldi, gelecek! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Gökyüzü Gözyaşı
*******ce yağan, yağmurun arkasından
Kimse konuşmak istemedi...
Gözyaşı damlalarına bakarak
Sevinçle kederi ayırmak, kimin haddine? ! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Günahkar Bilmece
En büyük heykeltraş şeytan
En güzel heykel de kadındır...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Kara Koçname
Sarı bir Eylül günü, Hacettepe Parkı'nda
Toprak rengi, bir ceket
Ve teni toprak, bir adam...
Ve yetmişli yılların kül rengi soğukluğu!
Toprak rengi ceketin; nakışları, tevazu..
Toprak kokulu tende, bilinmez bir azamet!
Gülleler yağsa semadan, kar dolu niyetine
O adam; mütevekkil, mağrur ve mütebessim..
Yakutlar ve elmaslar, erişmez kıymetine
Sözünden bir katrenin, çağlayan; mevsim mevsim..
Sonra mısralar gelir, şimşeklerden yontulmuş
Ne yazar; top, tüfek, gülle...cehlin kara taşları!
İnsî ve cinnî şeytanlar... Baki Cennet'ten kovulmuş! .
Asırlar içinde bir şule, rengi ve ateşi Hûda'dan!
Rayihası, Biiznillah; Hazreti Pir Mustafa (S.A.V) 'dan..
Sarı bir Eylül günü, Hacettepe Parkı’nda
Toprak rengi, bir ceket
Ve teni toprak, bir adam...
Ve yetmişli yılların kül rengi soğukluğu!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Kilim Yaydım
Sevincim, gönlümden önce büyüyor..
Nere baksam, nere gitsem; aynı göz!
Her şey beni,benden iyi biliyor..
Her dumanın yüreğinde, aynı köz! ..
Bir kilim yaydım ki, yeşilden yeşil..
Her ezan, her seher; inci yağdırır!
Her secde anında, gönül rüzgarı
Yalnız *******e, yıldız kaldırır! ..
Yarabbi, verdiğin nimete şükür..
İftar sofrasının bereketine! ..
Seçtim, duaların en güzelini
Türk’ün zincirlenmiş memleketine! ...
Rahmetin bir deniz, damla şükrümüz..
Söylenmeden,dilde kaldı türkümüz! ..
Kayık yaptık, kubbelerden ne çıkar..
Karşı sahillerde kaldı Ülkümüz! ...
Kabzalar Yavuz’un teriyle ıslak..
Çiçekler,nallarla boğuşmaktadır!
Ve hasret, gecenin bir köşesinden
Sabahın bağrına uçuşmaktadır! ...
Sevincim, gönlümden önce büyüyor..
Nere baksam, nere gitsem; aynı göz!
Her şey beni, benden iyi biliyor
Her dumanın yüreğinde, aynı köz! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Macar Şehrinin Anlattıkları
Nemli,sıcak ve tuhaf bir mevsimde Balaton
Macar Dağları’na bir sırdaş şehir..
Devasa ve serin söğüt dalları
Sessiz gölgelikler,dehlizler gibi..
Rengarenk çiçekler uçuşsa bile
Gönülde bir gurbet,bir günah hissi..
Kurumuş,yıllarca; çatlamış artık
Sarı bir tabloda Macar Kızları
Bir lahza cenneti hatırlatsa da
Yaşlı kadınların hüznüne sinmiş
Bir ürkek,bir titrek.. bir masal,ölüm!
Ne kalbin lisanı,ne sevda dili
Bir lahza gönlünde gördüğüm hali
Anlatamaz,bil ey...ürkek sarı kız!
Cennet ne,ölüm ne..ahret neresi?
Nerde sonsuzluğun serin busesi?
Benim çektiğim ne..şair gönlümden?
Her kızıl çiçeğe cennet zannıyla
Koşuyor..ateşle yanıyor dilim!
Sonra,günah hissi..bir zalim hançer!
Ve yürek..zavallı..gör, dilim dilim!
Nemli,sıcak ve tuhaf bir mevsimde Balaton
Macar Dağları’na bir sırdaş şehir..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Metin Olgaç Değil
Yarı Açık Cezaevi, Kayseri..
Toprak tozlu, sıcak; Erciyes’te kar! ...
Bir kilim sermiştik, volta yoluna..
Ve sen ne demiştin: ‘‘Ölüme kadar! ...’’
Mapusane görmüş, saçların; kısa...
Olmasa şu ölüm, ya duyulmasa! ...
Silvan ne, Batman ne, Mardin neresi?
Olmasa şu ölüm, ya duyulmasa! ...
‘‘Şimdi nerelerde salınır atın..
Hangi kanatlarla, akar gidersin? !
Bir ışıktan çizgi, ardında kalan..
Gönül gönül yakar; tozar gidersin! ...’’
Yarı Açık Cezaevi, Kayseri..
Toprak tozlu,sıcak; Erciyes’te kar! ...
Bir kilim sermiştik, volta yoluna..
Ve sen ne demiştin: ‘‘Ölüme kadar! ...’’
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Nankör Sevgili
Gözlerinden yol bulup, aşkın sırrını erdik..
Bir çift mavi göz için her şeyimizi verdik..
Derdimizle taşmadı, toprak sıvalı damlar
Dertler, bizde yaşarken; biz dertsizleri sevdik! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:17 PM
Bir Nurlu Rüya
Dönerim, dağlar döner; göklerde sıra sıra
Turnalar, çığlık çığlık; bir rüya gibi geçer..
Gittikleri diyarlar, bir esrarlı hatıra..
Anlatmasam bir türlü; anlatsam, deli derler! ..
Orda Güneş, gökkuşağı kanıyor..
Balıkları göklerde; kuşları,denizlerde...
Ecel, sessiz ve mahcup; kapıları çalıyor..
‘‘İşte kanatlar burda, takacaklar nerede? ...’’
Hayaller, ufukları dizginlemiş de, gece
Rüyalar ülkesine; dolu dizgin, akın var..
Bir rüya, yaşanmadan yaşanan bir bilmece..
Sahi, sahi; bir ömür, rüyama nasıl sığar?
Vadiler, dağlar boyu bir sükut, duyuyorum..
Nefes alsam derinden, dağlarda akisleri...
Geçen dakikaları, sessizce öpüyorum..
Sükutun, belki kalır; dudağımda izleri...
Dönerim, dağlar döner; göklerde sıra sıra
Turnalar, çığlık çığlık; bir rüya gibi geçer..
Gittikleri diyarlar, bir esrarlı hatıra..
Anlatmasam bir türlü; anlatsam,deli derler..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Orman Heykel
Ne geçmemiş ki; alemde, aşk gibi sessiz ve derin?
Bir ölüm yağar üstüne; bir hayat, zerrelerin...
Zerre der, lisanıyla: ’’La ilahe illallah’’
Ne garip: Ruhu donmuş, zerreden heykellerin! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Ömre Nazar
Hangi taştan yontulmuş,şu garip kafatasım?
Kainat zerre zerre içinde raksediyor...
Buzları tutuşturan bir alev, ihtirasım
Çığlığım, yıldızlardan fezaya aksediyor..
Güz gelmiş; yaprak değil, dökülen hayallerdir
Dün ölmüş, hal perişan, yarın elbet ölecek!
Ortasında zavallı, ben; zavallı, nedendir
Hüngür hüngür ağlasam, herşey bana gülecek..
Zaman; yanımda akan berrak, sessiz bir nehir..
Kenarında oturup beklesem mi diyorum?
Rabbim’in nizamı bu, bir nurlu kayık gelir
İstesem, istemesem bu günü bekliyorum.
Okunmamış bir mektup, yar diyerek koşuyor
Semaya hançer hançer fışkıran alevlere..
Batan gün, ötelerden bir haber mi taşıyor?
Niçin çıkar sokaklar, taş yürekli evlere?
Beyaz bir bulut, akan; bir bitmez yeşil deniz
İki yanımdan her gün, hayallerle haşre dek...
Bu nurani alem ne? Biz, yarabbi nerdeyiz?
Hakikatı emziren rüya ne gün bitecek? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Ömürlük Kış
Şimdi bakıyorum, ömrümde çiçek
Her çiçek, mutlaka kışa yenilmiş! ...
Ümit yeşertecek, hüzün biçecek
‘‘Devam et, kim bilir, belki...’’ denilmiş..
Her kış, bir baharın ak sevincidir..
Bu ömür kışının baharı nerde?
Yalnızlık; denizde, inci incidir..
Burada yalnızlık, bir ateş perde
Gün olur, nur yağar, bu dert biter mi?
Bir mezarda yeşerir mi çiçekler?
Ağlar belki, lakin; o yaş yeter mi?
Mahzun mahzun iç çeker mi, çiçekler?
Bir avuç tohumda,bir bahar saklı..
Bir nurani emir, gelmeyi görsün
Yol uzun, yol çetin; bin bir konaklı..
Sonunda bir Bahar, eleme küskün! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Rüya Gibi
Gözümde; büyüyerek, yükselen kanlı eller..
Ve denizden yükselen, nihayetsiz alevler..
Ben artık, gözlerinin mahvolmuş esiriyim
Bir ölüm şarkısında çırpınan bir diriyim
Gözlerinden akarak bir havuzda biriken
Bir şarapta erimiş, bir hayal kişiyim ben
An olur, bir kadehle dudakların ıslatır
An olur, bir rüzgarla saçların dağıtırım
Kelebekler koşarken baharın kucağına
Bir güle diken olur, elini kanatırım..
Gönlümdeki bulut sen.. yağan yağmur gene sen
Bir rüya gibi gülen, bir dertli kişiyim ben! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Rüya Kıza Şiir
Karanlık gökyüzünden, kayan bir yıldız gibi
İnce, titrek çizgiler..ve ışıklı bir hale
Gözlerin,semaların sırlı denizlerinde
Çırpındıkça düşürdü; gönlümü,halden hale..
.
Ey ışıktan yontulmuş; şeffaf,narin Rüya Kız!
Günahı anmak bile, aklımdan geçmiyorken
Yalnız seni seyrettim.. ve tarifsiz hülyaya
Dalıp gittim,sessizce..uysalca,erken erken..
Tunçtan heykeller gibi, donuk ve ruhsuz yüzler..
İçinde,belli biri..tüten bir alev gibi
Yaladı kirpiğimi,geçti belli belirsiz..
Ne kirpik,ne de alev; hissetti, sevdiğimi..
Feza ve zaman kadar, nihayetsiz bir boşluk..
İçinde rüzgarlarla boğuşan bir güvercin..
Artık nişane olsun,andığımız o güne..
Ve yüreğe vurulmuş; ince,camdan bir perçin!
Karanlık gökyüzünden kayan bir yıldız gibi
İnce, titrek çizgiler..ve ışıklı bir hale
Gözlerin,semaların sırlı denizlerinde
Çırpındıkça düşürdü; gönlümü,halden hale..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Selçuklu Lalesi
Çocuk gönlümün trenleri geçerdi, içinden
Tahta bavullara sinmiş, gurbet kokusu..
Bir Selçuklu Lalesi’nin rengiydi..
Ve Erciyes kokan soğuk,duru su!
Otogar kokusu..tüllenen hüzün
Bileğimde soğuk,ruhsuz kelepçe..
Ey Şehirler Şahı! ..asla gönlümden
Geçmedi; kırılmak,küsmek sessizce..
Yalnızlık, bir siyah gecenin aksi
Soğuk sularında, ıssız dağların..
Zindanda yaşadım..Kayseri,bilsen
Bir balığa,ettiğini; ağların!
Ömür belki geçti..Ey Nazlı Şehir!
Bir buhur renginin kokusuyla, dün..
Sırrını aşkların yaşadım,duydum
Gönlüm hülyalara doydu günbegün..
Çocuk gönlümün trenleri geçerdi, içinden
Tahta bavullara sinmiş,gurbet kokusu..
Bir Selçuklu Lalesi’nin rengiydi..
Ve Erciyes kokan soğuk,duru su!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Sevda Ki
Şükrüne bin secdedir, Yarabbi; Erzurum’un
Bir bahar havasında, yeşil-beyaz halısı..
Kar ve çiçek yan yana; işte, ölüm ve hayat! ..
Ve gariptir, hepsinin topraktır sevdalısı...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Sırlı Gonca
Ezelde der ki, Rabbim:”..Elestü bi rabbiküm? ..’’
Ebedden koşup gelir,’’..Galü Bela..’’der, canlar!
Rüya içinde rüya; rüya içinde rüya..
Kainat bir gonca ki; yaprağından, sır damlar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Şeyler Değişmiş
Bulutlar yorgan oldu, yağmurlar; ninni bize..
Kavalın ahengini; çobanlar; verdi bize
Bastığımız çimenler, acıdan inlemedi..
Çimenler aynı çimen, şimdi; ne oldu bize? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Telekız Masalı
Bir çakal sürüsünün ortasında çırpınan
Bir ceylan yavrusuyum..
Tenim kanla uçuşur,şehvet çığlıklarında..
Tenimde, oysa sıcak; annemin busesi var!
Gözyaşlarım sessizce, ılık,kanlı, çaresiz..
Akar,İstanbul kadar! ..
Ve her gece, bu beden
Yeniden inşa olur..
Ve atılır sessizce
Önlerine yeniden, sürülerle çakalın..
*******, sözde şehvet
Kusar, körpe tenime..
Annemin zerre zerre kokladığı bedenim
Şimdi bin kerre hasret
Ak,soğuk kefenime! ..
Ben, hiç böyle değildim..
Böyle değildim,ben hiç! ..
Bilinmez,görünmez,aniden çıkan
Bir zalim rüzgara; çarptım,eğildim..
Gözümde camiler,iftar sofrası..
Kardeşlerim,annem..duvarda Kuran!
Eyvah! ..hepsi, bir hayal..bir rüya oldu, sanki..
Ve ben bittim,yenildim! ..
Ey, yüreğinde şefkat pınarı çağlayanlar! ..
Bizi kendi kızınız gibi anın, sessizce..
Bir damla gözyaşıyla..kor ateş bedenimiz
Belki bir lahza bile, soğur; yatağımızda..
Bir serinlik duyarız..gözlerimiz enginde
Olsa da, ümitsizce..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Telekız Masalı/İstanbul Kadar Masal
Belki bir lahza bile, soğur; yatağımızda..
Bir serinlik duyarız..gözlerimiz enginde
Olsa da, ümitsizce..
Bir çakal sürüsünün ortasında çırpınan
Bir ceylan yavrusuyum..
Tenim kanla uçuşur,şehvet çığlıklarında..
Tenimde, oysa sıcak; annemin busesi var!
Gözyaşlarım sessizce, ılık,kanlı, çaresiz..
Akar,İstanbul kadar! ..
Ve her gece, bu beden
Yeniden inşa olur..
Ve atılır sessizce
Önlerine yeniden, sürülerle çakalın..
*******, sözde şehvet
Kusar, körpe tenime..
Annemin zerre zerre kokladığı bedenim
Şimdi bin kerre hasret
Ak,soğuk kefenime! ..
Ben, hiç böyle değildim..
Böyle değildim,ben hiç! ..
Bilinmez,görünmez,aniden çıkan
Bir zalim rüzgara; çarptım,eğildim..
Gözümde camiler,iftar sofrası..
Kardeşlerim,annem..duvarda Kuran!
Eyvah! ..hepsi, bir hayal..bir rüya oldu, sanki..
Ve ben bittim,yenildim! ..
Ey, yüreğinde şefkat pınarı çağlayanlar! ..
Bizi kendi kızınız gibi anın, sessizce..
Bir damla gözyaşıyla..kor ateş bedenimiz
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Testi Sır
Önceden, çok önceden.. bir avuç toprak ve su
Şimdi,senin hayale bile sığmaz; gözlerin!
Bir testi sır, omuzda; şimdi kimler, kimlerin
Gözlerini, içmede.. önceden, serin serin? ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:18 PM
Bir Tuhaf Zafer
Kazanandan, ne mümkün; dinlemek zaferleri..
Mağluplar hançerlenmiş, duruyorken köşede! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Tuzlu Sır
Su ve tuz; Deniz'in terkibi, belli
Ne suda, ne tuzda; Hayat’ın izi..
Ne mümkün,var demek.. muhal mi muhal
Kudret'in Eli’yle gör ki, acı su
Yemyeşil, rengarenk hayat denizi! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Tuzlu Su
Su ve tuz Deniz'in terkibi, belli..
Ne suda, ne tuzda hayatın izi
Ne mümkün var demek., m'uhal mi muhal! ..
Kudret'in eliyle gör ki acı su:
Yemyeşil, rengarenk hayat denizi! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Unutkan Bahar
Bademler çiçek açmış diye, koşuştular..
Oysa bahar, mendilini; dallarda unutmuştu! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yakmaz Ateş
Mucize, yaşıyorum! .. erimiş kurşun gibi
Beynimde kıpır kıpır, hayalimde; Kainat! ..
Sıcak, sessiz ve ağır; yarabbi, dayanılmaz
Yakmayan bu ateşi, bu sırrı.. içimden at!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yalnızlık Şarkısı
Karla örtülü toprak, ışığa susamıştı..
Az önce, şu köşede; bir kadın ağlamıştı..
Taşıyamaz olmuştu,dertleri; kanepeler
Yalnızlık orda doğmuş, orada; yaşamıştı...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yaralı Güvercin
Televizyon ekranlarında, mutad kaza haberleri.. Otomobili ile, otoyolda seyreden Baba; önüne çıkan bisikletli çocuğa çarpmamak için yoldan çıkınca; kendisi, eşi ve bir kız evladı ölüyor.. Sağ ve tek kalan Çocuk; bir ayağı kopmasına rağmen hastanede 'Anne..anne! 'diye ağlıyor, yalvarıyor ve duvarlara çarpıp geri gelen seslerde sadece yalnızlığın ve çaresizliğin soğukluğunu yaşıyor.. bir anlatılmaz, acı!
-Anne lütfen,ses ver n'olur! ..anne lütfen!
Çocuk,camdan bir yağmur altında gibi ıslak
Su değil.. sızan,tenden; ılık ve taze kandır!
Unutmak mümkün değil,annenin yüreğinden
Taşan tomurcukları,.ahları,sevinçleri
Ve ıssız köşelerde akan gözyaşlarını..
Biliriz ki bu haslet,bir sırlı sevdadandır!
Anne, baba ve kardeş.. yokluğun ummanında
Kan sızan bir yürek var, şimdi çocukta mahzun
Ve öteler ötesi..gerçek tebdil-i mekan!
Kavuşmak,ebediyyen; ötelerde bir bahar..
Gözyaşından inciler,yollarda; sere serpe.
Ufuklarda çizgiler., kesişen yollar gibi
Ve mevsimler elemli,günler uzun mu uzun..
İnce kıymık cam şimdi,boşalan gökyüzünden..
Ve gözler,parça parça doğranmış bir kızıl et!
Ey ilahi! , azabın girdabında çırpınan
Beyaz,titrek,yaralı Güvercin'e rahmet et!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yaşanacak Şiir
Sanma yakut, sanma elmas; tende bir çiçek açar..
Bir kabirde, can soğurken; taş toprak arasında..
En sevgili, dost gönüller; ürkek ve mahzun uçar..
Belki Hayat bir titrek an..varla yok arasında! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yaşanmamış Dilek
Akacak; nehir gibi, kan çanak vadilerde..
Başını çarpa çarpa, ömrüm; kayalıklara! ..
Kulağımda, bir tunç ses:”… o yeşil deniz nerde? ..
Hasreti ne gün biter, suyun; sır balıklara? ...”
Yakacak, en son şair; günah heykellerini..
Mısralardan yonttuğu, şehvet *******inin!
Kim tutacak, ümidin çürümüş ellerini?
Mahkumu kesilecek, dudak hecelerinin! ..
Uçacak; güvercinler nazenin kanatlarla..
Şeffaf tül perdeleri, darmadağın ederek!
Feza, bir cenk mahşeri; hırçınlaşan atlarla
Ve ölümün busesi, bir yaşanmamış dilek! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:19 PM
Bir Yaşlı Askerin Genç Hülyaları
Erzurum'da kış.. Ben, çok çok gecikmiş bir tabip asteğmen! ... Susuz Harmanlar Kışlası' na girdim. Yünden çok kalın ve büyük bir aba örtülmüş gibi kışla, uyuyor..Tepelerde; siyah iki gölge gibi, Aziziye ve Mecidiye Tabyaları... Can çekişen insanların hayal meyal seçilen nefesleri gibi, siyah ve koyu kömür dumanları ve ağır bir kömür kokusu içine dalıp gittim.
Günler sonra: Bahar! ... Toprağın hemen altına serilmiş bir güzel halı; canlanmış, tüyleri büyümüş toprağı kaplamış gibi her yer rengarenk... Rabbime bin şükür diyerek, kekliklerin sektiği yollardan, sarı çiçekleri selamlayarak Aziziye ve Mecidiye Tabyaları'nın bulunduğu tepeye çıktım. Aşağılarda Erzurum yemyeşil… Karşıda: bulutlar arasında Palandöken... Kanatlarım olmadığına ne kadar üzülmüştüm!
Aziziye ve Mecidiyenin şehitlerini kokladım… Ruhaniyetim; aczim ve günahlarım içinde olsa bile bir manevi lezzetle çalkalandı... Gönül bu, nice sonra çiçeklere baka baka, bir başka hayale dalıp gitti…
Bir yanda Aziziye Tabyası, bir yanda Mecidiye
Ortasında bir uslanmaz adam: ben!
Ve Erzurum ve hüzün... ve sen, sahi ne diye?
Ne diye yıllar sonra, unutmuş gidiyorken? ...
Karda, kış da, soğukta sükût bir beyaz örtü
Baksam üşür, ürperir; Tabyalar batmış derdim
Mavi, sarı, kırmızı... şimdi renk renk çiçekler
Yeşil, beyazı boğmuş... belli ki bitmiş derdim.
Ama hiç öyle değil, bir eski gönül düşü
Damarlarımda akan, kulaklarda çınlayan...
Tuhaf... Sarı Kız şimdi, bîr sarı hayal olmuş
Senin saçların beyaz... nerde; nerde anlayan?
Sarı Kız! ... biliyorum,unutulmuş bir rüya
Belki senden yakındır, şu gönül aynasına..
Aklım bin kerre mahcup ve mahzun, doğrusu bu
Ama kim kandım demiş, sevdanın rüyasına?
Bir yanda Aziziye Tabyası, bir yanda Mecidiye..
Ortasında bir uslanmaz adam: ben! ..
Ve Erzurum ve hüzün... ve sen, sahi ne diye?
Ne diye yıllar sonra, unutmuş gidiyorken? ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bir Yıldız Kayması
Ölümün kokusu, ekmeğe sinmiş
Kurşunlar asılmış, kirpiklerime..
Gökyüzü; nerdeyse, alnıma inmiş..
Bir hüzün bulaşmış, sevdiklerime! ...
Ana! .. kayıp gitsem, bir yıldız gibi
Ardımdan bir Yasin okunur mu ki? ! ...
Bir bitmez yolculuk, bir yeşil hasret..
Bu acı,dostlara; dokunur mu ki? ! ...
Diken diken yollar, güllere çıkar
Can bildiğim dostlar ellere çıkar..
Bir gül koklamaya, bin bir dikenle
Kanayan gözyaşı, sellere çıkar! ...
Ölümün kokusu ekmeğe sinmiş
Kurşunlar asılmış,kirpiklerime..
Gökyüzü; nerdeyse, alnıma inmiş..
Bir hüzün bulaşmış, sevdiklerime! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bir Zaman Diliminde Sanamir
ERZURUM'a sonbahar çok erken geldi... Akasya yapraklarına, saçlarına ilk aklar düsen kişilerin ürkek halleri gibi; bir bir sarı lekeler düşmeye başladı... Mehmetçik Manevraları’na katılmak için Aziziye Kışlası’ndan çıktık. Elimizi uzatsak, üzerinde göklere değeceğini zannettiğimiz dağları aşarak, Horasan’da; dallar arasına sıkışmış, Kâzım Karabekir Paşa’nın karargâhını kurduğu zirve eteklerinde SANAMlR köyüne gittik.
Yavaş yavaş sararmaya başlamış söğüt ağaçları altıında; yemyeşil çayırları, dağlardan çağlayarak vadiye inen çayları ve değirmenleri; Sanamir'e gömülmüş bir kutlu kişi Hacı Ahmet Baba'nın kerametlerini dinleyerek seyrettik… Köyün gürbüz ve mahcup çocuklarını sevdik. Muzaffer Albay’ın emriyle köyde hasta baktık; çocuklara hurma ikram ettik... Ve çocuklar, ellerini kanatarak topladıkları, yeşil sert yumru yumru dağ armutlarım, gözlerinde bir sevinç halesiyle bizlere ikram ettiler...
Dağların ve dikenli dalların doruğundan
Yeşil, sert, yumru yumru getirilmiş bir elmas...
Kan sızan ellerinde, bir yürek pınarından
Uzatılmış can suyu... ve ışık sızan bir tas!
Gökler, gökler, gökler... kat kat fezada
Sanamir, altında ezilmiş gibi
Yalnızlık, bir yeşil çayırdan halı
Dağlar arasına serilmiş gibi...
Gözlerinden ateş saçan süvari;
Yalçın kayalardan vadiye doğru
Nal sesi, nağralar ve çığlıklarla
Nasıl akar bilirsiniz ölüme...
İşte öyle... Bir değirmen, başını
Uzatmış, bekliyor bir dağ seline...
Söğüt ağaçları titrek ve mahzun...
Bazı, akşamları, nurdan hayaller
Dalların içinden geçiyor gibi...
İnsanlar pek bir şey bilmiyor ama
Çiçekler, yapraklar... gökte yıldızlar
Çok ince bir sırrı seziyor gibi…
Dağların ve dikenli dalların doruğundan
Uzatılmış can suyu... ve ışık sızan bir tas! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bir Zamanlar
Bir pınardan su içip, çölleri; kıskandırdık..
Yağmurlar bizim oldu, selleri; kıskandırdık..
Kalbimizle yükseldik, ufkun sırrına erdik
Büyüyen aşkımızla,devleri kıskandırdık! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Birgün
Bir gün, toprağa; yeşil yağmurlar yağacak göklerden..
Ve ardından, Güneş’in gözyaşları akacak göklerden..
Eller,bir cehennemin sıcağıyla kavrulacak..
Günahlar, yağmurlar gibi savrulacak göklerden! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bitmeyen Aşk
Sevdim seni, ruh çiçeğim; Leyla’yı severcesine..
Bir günahkar gecenin, koynuna girercesine..
Ağzımda kan, burnumda kan, gönlümde kan.. ne çare?
Kanmadım dudağına, kanını emercesine! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bitmeyen Deniz
Eyvah! .. deniz, gözlerimde bitmiyor!
Bitmiyor, beynimi döğen dalgalar!
Denizler emziren, derya içimde..
Dalgalarda, köpük köpük kayalar! ..
Turnalar! .. yarimin gittiği yerden
Bir bulut getirin, serin mi serin!
Ölüm, gözlerinde yaş olup gelsin
Kanadına gök değmemiş, güvercinlerin! ...
Ölüm! .. sen kar mısın, şerbet tasında?
Sılada yar mısın, gurbet yasında?
Ak oldun, saçımda taşıdım seni..
Bir çiçek nar mısın, dert ortasında? ! ...
Eyvah! .. deniz, gözlerimde bitmiyor!
Bitmiyor, beynimi döğen dalgalar!
Denizler emziren, derya içimde..
Dalgalarda, köpük köpük kayalar! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Bitmeyen Güneş
Bir yaradan kanayan, irin olsa günahım..
Şefkati, bu güneşin; bu güneşin şefkati..
Verir nurunu gene, katreleri yıkarım!
Ne mümkün çıldırmamak; kimin var ki, takati! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Biz
Yalnız karanlıkların, çıplak çocuklarıyız..
Bir yıllanmış şarabın, toprak çanaklarıyız..
Dudağını ıslatan şarapta bir hasret var
Biz hasret ağacının, solgun yapraklarıyız! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Boşuna Sitem
Zulmetti gönül, ne çare; ben kader mahkumuyum..
Ne yar, hançer olmuş bana; ne, gurbetteki diyar! ..
Ben ki; şu Kainatın Halikı’nın kuluyum..
Şerrinde de (!) Hayır var, hayrında da Hayır var! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:20 PM
Boşuna Zahmet
Kalpsiz insanlar için, anıtlar dikmek niye? ..
Rabbim; taşı, kayayı onlar için yaratmış! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Bu Gönül Bu Yürek
Bakarsın, bir beyaz duvakta; sevinç..
Bir bitmez gecede, damla damla yaş..
Hüzün, çam sakızı..ak saçlarında
Bu gönül, bu yürek; böyle arkadaş! ..
Yağmur yağmur durulansa, *******
Rüyalara oluk oluk, kan gelir! ...
Dertlerin taş yürek sokaklarında
Ölüm şerbetiyle, bize can gelir! ..
Uzak, yakın köyümüzün birinde
Her gece bir mezar ağlar derinden! ...
Toprak saklayamaz, gözyaşlarını..
Her seher, bir pınar; fışkırır yerden! ...
Kur’an: gökyüzünden yağan beyaz nur!
Turan: gözyaşını yıkayan yağmur!
Ve kan: son şehidin göz bebeğinde
Aslına uçmakta, bir nurdan çamur! ...
Bakarsın, bir beyaz duvakta; sevinç..
Bir bitmez gecede, damla damla yaş! ..
Hüzün, çam sakızı.. ak saçlarında
Bu gönül, bu yürek; böyle arkadaş! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Bu Rüya Bitmesin
Mehtaplı *******de, alemi seyre dalarız
Aşkın meze olduğu, sofralarda doyarız..
Bizler; görünmez olduk, bir aşkın büyüsünde..
En güzel perilerin dudağını, yalarız! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Bugün
Martı kanadında ışıyan gün
Bir kibritle tüttürdüğüm sigara..
Ben üzgünüm... onlar üzgün
Bugün, benim sevdiğimi aldılar! ..
Bu sabah, kahvaltı etmedim
Karnım acıkmış, ne çıkar..
Öğleyin camiye de gitmedim
Bugün, benim benliğimi aldılar
Ezanlar okunacak, *******i..
Boynum utancımdan, yana düşecek
Ve inecek, nurlu evlerin pencereleri..
Bugün, beni karanlığa saldılar..
Gözleri, aynı kalır mı dersiniz?
Beni görünce, kızarır mı?
Ve dökülür mü; dudaklarından, bir:
‘‘Geceyi sever misiniz? ..’’
Bugün, benim düşlerimi yıktılar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Bulamıyorum
Ayşe Nine’nin gözlüğü, kırılmış..
Hasan Bey’in damadı gelecekmiş..
Çoban Ali, bahçesine soğan ekmiş
İlkbaharda yeşerecekmiş!
Ya köşede ağlayan, şu sevimli çocuk kim?
Niye şen serçecikler, akasya dallarında? ..
Gözlerini ayırma gözlerimden..
Belki de saçmalıyorum!
O kadar doluyum ki, hasretinle
Söyleyecek söz bulamıyorum! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Bulutların Göz Yaşı
Ağlıyorsa bir bulut, semada iç çekerek..
Bir ağaç, gözyaşını; meyvesine alıyor...
Dağılıyor göz yaşı, dillerde eriyerek
Bir göze, renk oluyor..bin bir yürek çalıyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Buzdan Saraylar Yaptım
Duydum ki: Yarim beni, gözümdeki yaş ile; bir anlık anıp geçmiş..
Ne bilsin ki; gözyaşı, bu gönül havuzundan taşan en son katredir...
Buzdan saraylar yaptım, kor ateş sevdasına.. belli ki bakıp geçmiş!
Kahpedir, nice sonra anladım bitmez rüya... buz sarayın, kahpedir! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Büyükada Güzellerine
Gözlerim, gözlerine tutkun
Ellerim, ellerine...
İnan ki, böyle giderse
Lanet yağacak
Büyükada güzellerine! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Cam İlminden Bihaberler Ülkesi
Mağrur Kral, bir gün; belki binlerce
Camdan kadeh, fanus, vazo, kavanoz..
Toplayıp, görkemli salona dizdi...
Renk renk şerbet ve su
Süt. limonata...
Doldurdu camları,ağzına kadar..
Geldi misafirler: Bir hayret... bir şevk
Gözlerde şaşkınlık, nefesler titrek..
Hepsi baygın baygın düştü, yerlere:
'Sen, sulara şekil veren, Hükümdar..
Sen, bir ömür tapılacak Mabut'sun! ..
Sen artık anıtla, putla yaşayan
Bir ruhsun… tebaan, nasıl unutsun? ...'
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Can Aynasında Işık
Aynalarda raks eden, ışık; ne kadar uzak..
Ve yakın, aynaların sırlı cam yüzlerine..
Karanlıkta aynalar; çaresiz, yapayalnız..
Ve hasret.. Nur Yolu'nun ışıktan izlerine!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Can Ne?
Issız dağ başında, bir avuç suda
Aksi bir yıldızın, nasıl yalnızdır! ..
Yolların bittiği yerde, pusuda
Ecel bekliyorken, canım cansızdır! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Cenneten Davet
Harput'ta çicekler.. Dua Dağı’nda
Biri GAMZE,belli..güzel mi,güzel!
Bir gece ansızın,Cennet Kapısı
Açıldı, çağırdı; bir esrarlı el
GAMZE uçtu, gitti..sessiz ve güzel!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:21 PM
Cerrahi Tekkesi'nde Bir İstanbul Akşamı
Siyah bir tül ipektir, Cerrahi Tekkesi'nde
Gece, serin taşların; sımsıcak sükûtunda..
Ürkek, mahcup ve titrek bir güvercin, alımlı
Hollandalı Kız, belli..bir ışık havuzunda
Suda kayan, kaynaşan kuğular gibi beyaz
Takkeler… altlarında Edep’ ten heykel (!) taşır.
Damla damla, rengârenk mürekkepler damlamış
Duru bir su; sessizce, denizlere ulaşır..
Kadifeyi okşayan bir meltem gibi sakin
Tercümanın ağzında 'Sehadet” bir muamma..
Buğulanmış gözlerle, Hollandalı Kız şimdi
Semâvatı seyreden billur gözlü bir âmâ (!)
Gece, sülus yazılar.. ve renklerin düğünü
Cerrah-i Tekkesi'nde, anlaşılmaz bir sır var!
Kim demiş türbesinde, canların öldüğünü?
Kim demiş, kışlarında acımasız bir kar var?
Siyah bir tül ipektir, Cerrahi Tekkesi'nde
Gece,serin taşların; sımsıcak sükûtunda..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:22 PM
Cinnet mi?
Ne yükselişi güneşin, bir karanfil demetinden..
Ne bir soğuk gecenin, avuçladığı yollar!
Bir kesişen çığlıklar, denizinde her şeyim..
Gözlerim boşlukları, boşluklar; beni kollar! ...
Tepemde hançer gibi savrulan hıçkırıklar..
Avcumda; gözlerimden, bana kaçmış bir peri!
Bir şey var bu Alem’de, bilmediğim bir şey var..
Uykum, sanki insafsız bir hekimin neşteri! ...
-.................................................. ..................!
Biliyorum, güneşsiz bir sonbahar akşamı
Her şey sıcak bir tütsü gibi tütecek gözlerimde..
Ve bir gün; acımadan, inatla çiğnediğim
Topraklar sevişecek, çürümüş ellerimde! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:22 PM
Çapakçur Nur Destanı
Çapakçur Dağları’nda Nur, Bahar’da çiçek olur!
Ve analar, gecesinde Rahmet’in; Levh-i Mahfuzu okur:
‘‘Hikmetim yolcudur, Ömer Ağa; gördüğüm Nur’du, gece..
Alnından semalara, şavkı Murad’a vurur! ...’’
Gözlerinde şehidin; ölüm, tebdil-i mekan!
Uyanmak bir rüyadan, yeşil, sessiz ve derin!
Ve demişsin ‘‘Cehennem! ’’ küfrün köpeklerine!
Adlin Nur-ı İlahi, ya Malik-i Yevmiddin!
‘‘Haşre dek şimdi orda, Çapakçur Sırtları’nda
Tekbirler, ezanlarla; Rahmet-i İlahiden
Sofralar iner kalkar, şehitler dergahına! ...
Tekbirler, ezanlarla; Rahmet-i ilahiden! ...’’
Ve nur yüzlü müminler, yeminlerle fısıldar
Nurunu, mezarlıklar üstündeki Kudret’in
‘‘Vallahi, bir ışık var; kabirde bir ışık var! ...’’
Ve bir şey anlatılmaz! .. Sır ki, çetin mi çetin!
Çapakçur Dağları’nda Nur, Bahar’da çiçek olur!
Ve analar, gecesinde Rahmet’in; Levh-i Mahfuzu okur
‘‘Hikmetim yolcudur, Ömer Ağa; gördüğüm nurdu, gece..
Alnından semalara, şavkı; Murad’a vurur! ...’’
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:22 PM
Çiçek Rüzgar ve Sevinç
Kabe'nin etrafına, yıkanmış buğdaylar serpilmiş de; bembeyaz güvercinler üşüşmüş gibi beyaz elbiseler içinde mümine hanımlar el ele, ürkek ve gözlerinde ışık ışık bir sevinçle Kabe'yi tavaf ederler... Bu nur yüzlü kadınlar, birbirlerini kolaylıkla tanısınlar, kaybolduklarında kolaylıkla bulunsunlar diye kar beyaz tülbentlerine çengelli iğnelerle çeşitli renklerde kadife, yün ip veya ipek kumaş iliştirirler.. Osmanlı Revakları'nın gölgesine çekilip Kabe'nin etrafında dönen insan seline nazar ettiğinizde; rüzgarın rengarenk kır çiçeklerini bir tatlı esintiyle savurup durduğu hissine kapılırsınız...
Gelincikler, papatya, mavi kır çiçekleri
Bir bahar yağmuruyla ince ince yıkanmış
Durulanmış, Güneş'le; pırıl pırıl bir rüya...
Rüzgârın savurduğu, okşadığı çiçekler
Serin öpücüklerle dalıyorlar uykuya..
Kar beyaz, gül kokan libas içinde
kadının başında gelincik dalı
Şu kadın., şu kadın, sanki papatya
Yanaklarda yaşlar, gözler sevdalı...
Çiçekler, rüzgârlar, zaman, mekan hep
Ezelden ebede dönüp durmakta...
Kabe Taşları'ndan yansıyan ışık
Nice gönül sarayları kurmakta...
Gelincikler, papatya, mavi kır çiçekleri
Bir bahar yağmuruyla ince ince yıkanmış
Durulanmış, Güneş'le; pırıl pırıl bir rüya...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:22 PM
Çile
Boy atmış, zakkumların çizgileri; ufkumda..
Parça parça gözlerim, aksiyle ufukların...
Bu ceset benim değil, ruhum ezelden mahluk..
Çekemez olmuş ömrüm; derdini, yarınların! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:22 PM
Çizgi Çizgi Bir Dünya
Yollardı,seller gibi; vadilere koyulmuş..
İnişler,yokuşlarla ufuklara koşuşan
Ne kaldı,renklerine bir büyü sinmiş gibi
Yapraklardan,kuşlardan; mevsim mevsim uçuşan?
Yolların ufukları kestiği yere baktım:
Çizgi çizgi bir hayal,bir sesi taşır gibi..
Ne tuhaftır alnımda; derin,oyuk çizgiler
Yollarına gurbetin; taşar,karışır gibi..
Çizgiler..aynalardan yüreğime ansızın
Saplanmış kıymık gibi,acımasız ve keskin
Görmek muhal,sadece; bir tuzlu acı ve kan..
Anlayamaz,yaşarsın..hissedersin ve lakin
Bilemezsin Zaman mı,kan mı..sessizce akan?
Çizgi çizgi bir Dünya..ne şan-şöhret, ne isim
Herşey,herşey tuzla buz bir aynada bir resim..
Ne yapsın,kanatları sır yüklü kelebekler
Gökyüzünde camlardan heykeller kırılırken
Yağarken, cam yağmurlar; semadan mevsim mevsim..
Yolların ufukları kestiği yere baktım:
Çizgi çizgi bir hayal,bir sesi taşır gibi..
Ne tuhaftır alnımda; derin,oyuk çizgiler
Yollarına gurbetin; taşar,karışır gibi..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Çocuktum
Bir halıya sardılar, Gülseren Ablamız’ı..
Ve yorgun adımlarla, bir ömrü arşınlayıp
Bir mezarla çaldılar, O Rahmet kapımızı! ...
Bir şey var, anlatılmaz.. ve her şey, dünden kayıp! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Çok Geç Gelen Huzur
Bu çöller; nihayetsiz aczimle, bir seraba
Bile çıkmaz, yanarım; ardımdaki izlere...
Attığım her adımda, beynimde bir acaba
Acaba, ne gün çıkar; bu yollar denizlere?
Ben çaresiz ve mağrur nefsimle, yapayalnız..
Şu çölün ortasında sorarım: sahibi kim?
Ufkunu hayal meyal seçtiğim sahraların?
Ve kanatsız kuşların.. ararım, sahibi kim?
Bir bilsem sahibini; kudreti, arşı tutmuş..
Şu sahra ‘‘Kün! ..’’ emriyle, bir vahaya dönecek...
Bu kumlar ki: yeşilin ahengini unutmuş
Fışkıran kanlı canlı dallarla sevişecek...
Çölleri bir vahaya çeviren sırrı buldum:
BİSMİLLAH! ... kanadı yok, kuşlara iki kanat!
Çırpınmaktan, kanatsız; senelerdir yoruldum
Huzur, çık artık diyor; göklere, kanat kanat! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Dağlarardı Şiirleri
Kandım sevincine, kahpe dünyanın
Kalem kılıç, bir menzile giderim!
İki padişaha dar gelen Dünya
Gün olur, senden de sual ederim! ...
Çilesini bilmezsin buluttan duvarların..
Ve dağların, türküler donduran soğuğunu...
Her çocuğun gönlüne, bayraklarla yazılmış
Dünyalar kadar geniş, bir ağaç kovuğunu! ...
Ey, Turan’ın kardan ak, çileli insanları!
Elinizde buzlu su, yürekten daha sıcak! ...
Nasıl yabancı kalmış, yoksul aşında balık? !
Denizlerde bereket ha taştı, ha taşacak! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Dağlarda Bulduğum Yol
Bu akşam, dağların en yükseğine
Yatağım serilsin, öyle kalayım...
Yıldızlı semanın eteklerine
Tutunup, baş önde; bir hıçkırayım...
Rüzgar alçaklarda kıvranıp dursun..
Gözlerim, baktıkça korkuya doysun..
Ve ölüm, bembeyaz bir bulut gibi
Dağın zirvesini kuşatıp dursun..
Çal bekle, çal bekle.. çare yok, artık! ..
Sen varsın fezada, yalnız sen varsın
Ve ümit, bekleyiş.. sıcak gözyaşı...
Fezanın ahenkli sonsuzluğunda
Sen ancak.. sen ancak, cismin kadarsın! ..
Ümitle korkunun arasında nur
Yaşlı gözlerine, şöyle dokunur..
Rahmetin denizi taşmayı görsün
Değil küçük cismin, Feza nur olur! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Darende ve Zaman
Altından ırmaklar akan,tahtlardır
Anılan,Darende Günpınar’da..Can! ..
Sevincinden sular, toz olur; kalkar..
Öper gökyüzünü..dalda, heyacan..
Bir yeşil buhurdur,Huzur; semadan
Dökülür..vadiyi kaplar ve çöker..
Ev ev alır pençesine,in in yerleşir..
Kalpler yağmur yağmur gözyaşı döker
Yayıkta çırpınır,Günpınar’da Su
Sesi ilahidir..ak yağı, köpük..
Sessizce vadiye akan gölgeler
Bir melek ordusu..bak,bölük bölük! ..
Sonra,bir Komutan Sorgucu..Seyyid
Nişanı’nda parlar; Darende’de Gün..
Sahabe Kokusu..şefkat lisanı
Gönüller, Nur’unu bulur.. gün be gün!
Ey Darende Vadisi’nde Zaman’ı
Bir nurdan mekikle dokuyan, Ocak!
Zaman; bir seccade..katlanır, gider..
Çaresiz gönüller,kalpler n’olacak? ..
Altından ırmaklar akan,tahtlardır
Anılan,Darende Günpınar’da..Can! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Daş Memed'in Rüyası
Köylüler “Daş Memed” derler: bir gönül ehli, çoban kişi... Değneğini duvara dayadı, oturdu. Hal hatır sorduktan sonra; iki eliyle tuttuğu ve kırıntıları asla dökülmesin diye titrediği bir ekmek parçasını ağzına götürüyormuş gibi iki elini ağzına doğru götürdü. Kimseler duymasın diye yavaş yavaş, bir rüyaya dalar gibi anlatmaya başladı:
Çocukluğunda fırında çalıştığı ve fırında uyuduğu günlerde sabah namazına sevinçle koştuğunu, Toroslar’ın zirvelerinde koyun güttüğünü, Afgan Mücahitleri’nin kuşatıldığını duyduğunda iki gece dua ettiğini, ağladığına kadar anlattı. Sonra, bir nurlu gecede; bir sadık rüyada gördüğü Hz. İbrahim’i... Toroslar’ın zirvelerinde, elini uzatsa tutacağını sandığı gökyüzünün ötelerini..
Daş Memed, bir Avşar Çobanı; belli..
Sağ omzunu Toroslar’a yaslamış..
Bir rüya sonrası, gözleri nemli
Bitti zannettiği, ömrü başlamış! ..
“Ağam” diyor:”.. Dar parkeli bir yoldu.
Parke taşlar, ince sıra döşeli..
Ağır adımlarla bir nur yumağı
Süzülüp kayboldu.. ufuk, neşeli! .
Heybet mi, korku mu, umut.. neşe mi?
Hepsi birbirinin içinde gibi..
Yüreğim çırpınıp savrulup gitti.
Bir hayal atlının izinde gibi..
Bakmak ne kelime? .. gözler kamaşır!
Sonra edep, haya, ümit yarışır!
Göz ucuyla baktım, bir nur tebessüm.
Dişler.. tarifine yıldız yakışır!
Alnında aynayla, aynaya bakan
Kişinin sureti, ömrümdü.. geçti!
Aynada ki ayna, gördüğüm rüya...
Sırrı anlatılmaz bir gündü geçti! ..”
Daş Memed, bir Avşar Çobanı; belli..
Sağ omzunu Toroslar’a yaslamış..
Bir rüya sonrası, gözleri nemli
Bitti zannettiği, ömrü başlamış! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Davet
Ey, bir sınırsız yolda; kendini bulmuş Adem!
Düşünceni parçala, ‘‘şüphe’’ yle aklını kur!
Birinde olmadığın, birinde yaşadığın
Birinde varlığının tükendiği zamanca
Düşünce denizinin rüzgarlarını savur!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Değişen
Her köşe başında birdenbire
Yükselir kaybolur hayali...
Birdenbire çıkar bulutlardan
Uzanır, göğsünüze değer eli...
Ne olduğunu anlayamazsınız önceleri
Bir şeyler değişmektedir yavaş yavaş..
Göğsünüz,hızlı hızlı inip kalkmaktadır
Ve gözlerinizden ılık ılık
Bir şeyler akmaktadır...
Uzanırsınız yataklara yorgun argın..
Yastığınızdan buram buram kokusu tüter
Çıldırırsınız...
Aslında, kavuşmak; size fazla gelir
Dayanamazsınız! ...
Değişen şeylere bakıp da, karar vermeyin..
Aslında çıldırmıyorsunuz..
Sizde benim gibi
Onun gibi
Hepimiz gibi
Aşık olmuşsunuz! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Deli Divane
Delisin! ... seni ansam, dalsa gözüm
Biraz hasret, biraz hüzün
Cevap hazır
Delisin! ...
Günah çiçeğim..
Ne söyliyeyim?
Şairin ‘‘En yasak meyvesindeyiz
En güzel cennetin! ..‘‘ dediği kadınsın...
Kim miyim?
Ne miyim?
Divane miyim?
Beni, gözlerimden tanırsın! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:23 PM
Deli Dolu
Ocak yaksam: dumanında tütersin..
Dar günümde, gözlerimde bitersin..
Bir sen, sevda mısın; canan mısın ne?
Bir sen, öldürmeye beni; yetersin! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Devr-i Alem
Evlerin duvarını dalgalar yalamakta..
Ve her gece, kumsalda; bir kadın ağlamakta...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Dilek
Şu serin masada oturacaktık..
Başını hafifçe yana eğecektin
Mavi gözlerinde, ışıl ışıl bir tebessüm
Saçlarını, gözlerine dökecektin....
Büyük yapraklı ağaçlar
Beyaz eteğini kıskanacaktı..
Uysal ellerinde, saatlerce
Tarancı’ nın güneşi olacaktı...
Bir ağaç hatırlattı dileğimi..
Allah yapraklardan razı olsun
Olmayacak duaya amin demeyi
Kolay mı, sanıyorsun? ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Dipsiz Kuyu
Kulağımdan geçen ses, taş oluyor ansızın
Sükutun denizinde halkalar kaynaşıyor..
Beynimde; dalgalardan, dağlar gibi gölgeler..
Ve hakikat, zavallı hayalimi aşıyor! ....
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Doğrusu
Geçmişim bu canımdan, içinde neyim var ki?
Yürek beni dinlemez; Alem’de kimim yar ki?
Nurunu katre katre,canından veren bir mum
Şafağında, güneşin; niye, niçin ağlar ki? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Dönüşü Olmayan Yol
Saadet; son güvercinin kanatlarında,saklıydı..
Ve bunu namludan başka, hiç kimse bilmiyordu.!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Dört Güvercin Beş Sevinç
‘‘Kanlı Noel’’ de eşi ve üç yavrusu, banyoda; delik deşik edilen Nihat İlhan Paşa ilk defa konuştu. 28 Aralık 1982 TERCÜMAN
Nihat Paşa’nın gözleri dalıyor... 1963 Aralık’ında Kıbrıs’ın uğursuz gecesinde artık... “Onların şehit olacaklarını görmüştüm. Hem de bir gece evvel! ..”.. Nihat Paşa’nın karısı ve üç yavrusunu delik deşik gören gözleri şırıl şırıl boşanıyor:
‘‘- Karıma bir beyaz tuvalet diktirmiştik. Onu giymişti. Murat ve Kutsi’nin ellerinden tutmuştu. Hakan nerede? diye sordum. Gökyüzünü gösterdiler. Uçuyordu... Sonra onlarda uçmaya başladılar... Beşparmak dağlarını aştılar. Adana’ya oradan da şimdi gömülü oldukları memleketim Elazığ’a doğru gittiler....’’
Paşam, ne ki; can dediğin Dünya’da..
Bir bahar da yeşerecek dört çiçek!
Melekleri görmek olmaz, rüyada
Hakan, bulutları yalnız geçecek...
Denize kavuşmuş balıklar gibi
Çağırsan; gelecek, çıkmayacaklar!
Rüya diyeceksin, gözlerin yaşlı
Sırrını, denizin açmayacaklar...
Harput Kalesi’ni seyreden beyaz
Güvercin kanatlı, yalnız bulutlar..
Şehitler kervanı, içinden geçen
Rüzgarı rüyada, nurlu kanatlar...
Bir gün, dört güvercin; kapıyı çalar
Beş olur sevinçler, bulutlar akar..
Feza, derinlerde bir nokta olur
Harput sırtlarına o gün, nur yağar...
Paşam, ne ki, can dediğin dünyada
Bir baharda yeşerecek dört çiçek!
Melekleri görmek olmaz rüyada
Hakan, bulutları yalnız geçecek...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Dün Bugün Yarın KöPage Rankingüsü
‘‘Bir gece, bir yerde yıldız kayarsa..
Soğursa bir kurşun, ciğerlerimde! ...’’
O serin dağların çocuğuydum ben
Karların, yarların, gür ormanların! ...
Gönül, bir güvercin yüceden yüce
Sevinci,dünlerin ve yarınların! ...
Aha, şuralarda kanar yaramız! ..
Öyle sıcak, öyle derin, öyle kan!
Kandan kanatlanıp, arşa uçarız..
Öyle ırak, öyle serin, öyle can! ...
Dursa, namlularda çırpınan yürek
Kurşunlar aksamasa ciğere sessiz..
Bir şeyler olacak, güneşler kadar
Aydınlık, şefkatli, sıcak, lekesiz! ...
O serin dağların çocuğuydum ben
Karların, yarların, gür ormanların! ...
Gönül, bir güvercin yüceden yüce
Sevinci, dünlerin ve yarınların! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Emir Bir Başka Yerden
Gözlerim açıkken, beynim köpürse:
Emirler yağdırsa: “..Görme, ölürsün! .. “
Görmemek, ne mümkün? .. Göz, bakar görür! .
Sahi, beynimizi dinlemeyen göz
Kimden emir alır..kim derse, ölür? .
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
En Uzun Gece
Nice sonra; ufukta yangın var diye, koşuştular..
Oysa, Güneş doğuyordu! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Erciyes
Kim öper eteğini, yeşil kırmızı sarı
Çiçeklerle iz kalır, pak yürekli Erciyes!
Yıldızlara, doruğun; götürür mü yolları?
Eğilmemiş başında, ak çelenkli Erciyes! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:24 PM
Erciyes Lisanıyla
Bir kuş konmaz başına; karları yağdıran kim?
Erciyes Karları’nı; çaydan, ottan, koyundan süt yapıp sağdıran kim?
Hangi parmak, hangi göz, hangi dudak karışmış; eteğin toprağına
Ki, Bahar’da yemyeşil bir Kayseri halısı; döşeyip kaldıran kim?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Erciyes Ve Ben
Erciyes’te kar diyorum, bu akşam
Benim kadar terk edilmiş değildir..
Karanlığa yar diyerek sarılmış
Ümitleri benimkinden yeşildir...
Niçin olmasın ki? ! .. çiçeğin kanı
Erciyes’in doruğundan süzülür..
Bir pınardır Erciyes’in Yüreği
Kanar kanar, dudaklara dökülür..
Benim gibi bir vefasız yarı yok!
Kor ateşte erimeyen karı yok!
Her tanesi bir akrebin ağzında
Aşk dediği bir acayip narı yok! ...
‘‘...Taş değirmen arasında bir yürek;
Taş incinir diye mahzun kanıyor!
Ümit, buzda kök salacak bir çiçek
Gönül devşirecek çiçek arıyor! ...”
Erciyes’te kar diyorum, bu akşam
Benim kadar terk edilmiş değildir..
Karanlığa yar diyerek sarılmış
Ümitleri benimkinden yeşildir...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Erlerin Hikayesi
Büyük işler, konuşuluyordu mecliste..
Hiç kimse, buzdan bir cezve içinde
Kahve pişirip dağıtan,uşağın
Varlığını hissedemedi...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Erzurum'da Bir Çayhane Günlüğü
Külrengi, kırımızı ve sarı bir fırça
Gezinmiş gibidir; şimdi Erzurum
Çarşısı; pazarı, çayhaneleri...
Velhasıl sonbahar.. arkasında kar!
Yüreklerde çarpan, bir titrek hüzün
Ufuklara dalan gözlerde sevinç
Çaylara bulaşmış, bir avuç efkar! ..
Söylemesi ayıp, bir köşesinde
Her yüreğin; bir bilinmez sevda var..
Vilayete bakan çayhanede gün
Nerdeyse gençlerin elinde tutsak
Fikrin kırbacıyla dövülüp durur:
'..Niye müçtehit az, halbuki herkes
Hak bilir, yanılır… doğruyu bulur! .”
Çayı yudumlayan aksakallı can
Fikrin kırbacını sarar eline..
Gün'ü okşar, sarar, bağrına basar..
Gözleriyle toplar genç yürekleri
Bir buse kondurur titreyen An’a..
Bir çift söz mü, karanfil mi? ..bilinmez
Hediye ettiği, akla izan'a..
'Kanatlarda akan havayla uçmak
Bil ki kartalda da sinekte de var!
Ama bir sinekten bir kartala yol
Fezayı kateden uzaklık kadar..”
Ufuklara dalan gözlerde sevinç..
Çaylara bulaşmış bir avuç efkâr! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Eski Günler
Yaşamak
Yarınlar bir şeyler bekleyerek uyumaktı..
Kuzeyden gelen kuşlara, seni sormak
Yalnız kayalarla oynaşan
Coşkun dalgalara uyanmaktı..
Aklımın ermediğinden olacak
Bir gün saçlarında ak aramıştım..
Ak saçlar mutluluğa yanaşmazlar ya
Bulamamıştım! ..
Beyaz kayalardan sızan
Çamurlu suları yalardık, tiksinmeden..
Çıplak ayaklarımızda dikenler eritirdik
Silkinmeden, titremeden...
İhtiyar kadınların göz yaşlarıyla
Serinlermiş,eski günler..
Genç kızların saçlarında saklanırmış...
Avuç avuç içtiğimiz çamurlu sulardan
Ağzımızda,yalnız
Bir toprak kokusu kalmış! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Etimesgut'ta Akşam
Dalmıyor, desem:.. yalan! .. Etimesgut’da akşam
Gözlerim, tepelerde; tek tük çam dallarına..
Bir parça askerlik var, biraz sevda, biraz kin..
Sonra takılma hüznü, kederin ağlarına..
Yollardı, seller gibi vadilere koyulmuş
İnişler, yokuşlarla ufuklara koşuşan..
Ne kaldı,renklerine bir büyü sinmiş gibi
Yapraklardan, kuşlardan.. mevsim mevsim uçuşan?
Yolların ufukları kestiği yere, baktım..
Çizgi çizgi bir hayal, bir sesi taşır gibi..
Gözlerimle dokunsam; dağılıp kaybolacak
Hayalin bir ayrılık busesi taşır gibi..
Askerlik:
Bir denizde susuz kalmış olmak mı?
Bu sevda:
Şiirlerde dilsiz kalmış olmak mı?
Ya kinim:
Yar kolunda,yarsız kalmış olmak mı? ...
Dalmıyor, desem:..yalan! .. Etimesgut’da akşam
Gözlerim, tepelerde; tek tük çam dallarına..
Bir parça askerlik var, biraz sevda, biraz kin,
Sonra takılma hüznü, kederin ağlarına..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Evvel Zaman İçinde
Tuz yüklü denizler emzirse bile
Bir balığı, tuzsuz yemek ne mümkün?
Bin kılçıkla sarmaş dolaş bu çile
Bu çile, bu çile.. akıla küskün...
Pul pul hayatını kimler dokumuş?
Kim gizlemiş ecelini havaya?
Deniz, yosun yazmış; kimler okumuş
Sırrını balığın, kayalıklara? ..
Sen bilirsin, işte yollar karşıda..
Biri, bilinmezi akla götürür! ...
Terazisi kayıp olmuş çarşıda
Akıl satan, elbet; günah süpürür! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Eylül Kokan Hüzün
Erzurum'da 'leb-a leb' çayları konuşmadık mı?
'...Ve dağların, türküler donduran soğuğunu..
Hür çocuğun, gönlüne; bayraklarla yazılmış
Dünyalar kadar geniş, bir ağaç kovuğunu..'
Düşmüş tarihini, önceden önce:
'...Zilli memdud olur,zamanı kasır! ..”.
Biter gün..emir hak! ..ölüm gelince:
Uçar Hasan,Ali..ve dahi Kasır!
Şimdi bakıyorum,geride kalan:
Bir bitmez tebessüm… bir ipek nefes
Peygamber (s.a.v) Sevdası..sema katında
Yıldızlara nisbet,bir nurani ses:
Şair! .. ne ki, can dediğin dünyada:
Aynalardan renk devşiren bir heves!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Filibe Mektubu
Söylemesi, tuhaf…bir ağır koku
Filibe’nin Ortası’nda sessizce
Taş taş,sokak sokak yayılır durur..
Gözleri cam,güzel Bulgar Kızı’nın
Kuğular misali seyrine inat
Günah bir Engerek..pusuda durur! ..
Nazlı Meriç,mahzun..bulanık,yorgun
Yaşlı kadınlarda ancak sezilen
Bir tuhaf,korkulu..Ölüm’ün hüznü
Güzel Bulgar Kızları’nda yok ama
Gönül kıyısında birden çekilen
Hayat Denizi’nin..güllerin,hüznü..
Kızıl kiremitler,mavi çiniler..
Öksüz kalmış bir çocuğun gözyaşı
Hepsi hepsi donmuş..bir buzdan heykel!
Meriç Kıyısında, bir Al-i Osman
Mirası,camiler..bir şefkatli el!
Filibe’nin Ortası’nda bir Şair
Gönlünde bir Bahar..çiçek çiçek yaz
Çarşıya yayılan ağır kokuda
A dostlar! ..doğrusu günahın sesi
Ecelin busesi var gibi biraz! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:25 PM
Gecenin Ettiği
Gecenin verdiği korkudan olacak
Ağaçlar, bir yandan güneşe yükselirken
Bir yandan toprağın derinliklerine
Kaçmaya çalışır
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gevher Nesibe Sultan
Aşkın nurani hançeri; değmesin, gönüllere..
Eli değmez tabibin; yakar, eritir atar!
Saraylar, tahtlar, dünya; yaprak olur yerlere..
Güneş hüzünle doğar, gözyaşlarıyla batar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Goppingen Gülü
Kar yağar inceden,tutunur kalır
Yaprağında Gül’ün,mahçup ve ürkek..
Göppingen’de bir Gül..bir beyaz buse
Kızılın üstüne,titrek buzlarla..
Bir yalnız gönüldür,çatı katında
Bir sessiz çığlıkla sılayı anan..
Ve yanan yıllara,akan zamana
Gözü nemli,hasreti kan kızlarla..
Ufuklarda çizgi,bir kızıl hançer
Biraz hüzün,biraz hasret,biraz kin..
Unutulmuş Mukaddesler aşkına!
Sitem kendimize,belli..ve lakin
Hükmü Şair versin,baki sözlerle:
“Ne geçmemiş ki; Alem’de,aşk gibi sessiz ve derin?
Bir ölüm yağar üstüne; bir hayat,zerrelerin..
Zerre der,lisanıyla:..La ilahe illallah!
Ne garip; Ruh’u donmuş zerreden heykellerin! ..”
Ahmet Tevfik OZAN
Göppingen:Almanya’da, Stuttgard Şehri’ne yakın; Türk Nüfusu’nun yoğun olduğu bir kasaba..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Göklerin Bittiği Yerden
Karanlıktan ip eğirdim, dokudum
Bayrak yaptım, yosun tuttu ellerim..
Seherleri kubbe kubbe okudum
Gün çağırdım, kor eritti dillerim
Kan damladı,soframdaki tuzuma..
Eller, ekmekleri bölüşemedi
Gözyaşım, üç öğün soframda katık
Bahtım, sevinçlerle kesişemedi
Göklerin bittiği yerden bir kapı!
Bir kapı zamanın donduğu yerden...
Bir buzdan sancağın Zafer Günü’nde
Güneşin bağrına koştuğu yerden!
Işıktan şarkılar, yeşilden rüya..
Zamanı, sahraya kanayan yara
Sancakları rüzgârlarla yıkayan
Sevinçten, neş’eden, hazdan bir dünya!
Elmas çekmecede bir kanlı yürek
Damla damla gökkuşağı kanıyor..
Mermer şarkıların düğün gününde
Tuğlar, yıldızlara nispet yanıyor!
Yanıyor, korların donduğu mevsim
Nur damlıyor kılıçların ucundan!
Kanat takmış kışlalara, Ezanlar
Rüzgar bekler olmuş, Zafer Burcu’ndan! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gölbaşlarında Hüzün
Hasta bedenlere şifa,dağıtırken; sessizce..
Eyvah! ..Gölbaşları'nda çiçekler soldu gitti
Dualar dökülürken,hasta dudaklarından..
Güneş, Cennet'ten doğdu; bir güzel RÜYA bitti!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gönülde Hür Azebaycan
Prof.Dr. Elçin İskenderzade’ye...
Bir beyaz mermerde açan karanfil
Rüyaların yeryüzüne indiği
Bir esrarlı, güzel... Mukaddes vatan!
Yüzyıllarca tüten sabır, tevekkül...
Yıllarca gözlerden sızan ince kan...
Şimdi gönüllerde bir ince buhur
Bir karanfil rengi, bir gül kokusu...
Rabbimin ihsanı, Can Azerbaycan! ..
Karlı Kafkas Dağları’ndan süzülen
Rüzgârların oynaştığı ovalar...
Yeşiller raks eder, kırmızı deli
Çiçekler divane... Alev alev kar! ..
Bugün gönül coşmuş, sevincim yüce
Nehirler taşıyor, deli gönlünce...
Bir Bakiler alır, bir Anar sözü
Erdoğan’da şiir nurdan bilmece...
Ey Can Azerbaycan! .. Bayrağın, deli
Rüzgârlar önünde çırpınıp dursun!
Değmesin namerdin kan kokan eli
İnmesin gönderden, o sevda yeli! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gönüle Kalsa
Ölmek senin içinse, ölümden öte ne var?
Şu yalancı dünyada, sevgiden öte ne var? ..
Sen, içimde çağlayan; tertemiz bir ırmaksın..
Kaynayan sularına denizden öte ne var! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Görmediler Bilmezler
Onlar kan görmediler.. bilmezler gökyüzünü
Yağmur yağmur yıkayan, Allah’ın Rahmeti’ni!
Ve gönlü secdelerde, alnı bayraklar kadar
Yücelerde çırpınan Yurdum’un kıymetini! ...
Ey, şu garip Yurdum’un,; ey garip insanları!
Bir yanda, oluk oluk toprağa akan kanlar!
Bir yanda kahpe kahpe o kanlara basanlar!
Ve kahpelere rahmet, o kanları satanlar (!) ..
‘‘Uzak dağ köyünde, bir ker*** evde
Bir ana, bir bacı; gardaş mı kaldı! ?
Ölüm, şu dünyada rahmet kapısı
Lakin kalanların ömrü kısaldı! ...”
Onlar kan görmediler..bilmezler gökyüzünü
Yağmur yağmur yıkayan, Allah’ın Rahmeti’ni!
Ve gönlü secdelerde, alnı bayraklar kadar
Yücelerde çırpınan Yurdum’un kıymetini! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Görür Gibiyim
Ellerimi göğsüme kavuşturup uyusam..
Renk renk tüller uçuşsa, bilmediğim yerlerden! ..
Sessizce, teker teker; üstüme dökülseler...
Ellerimi göğsüme kavuşturup uyusam..
Göklerin tavanına asılı avizeler
Nasıl birden koparsa, arza çakılır gibi..
İşte öyle, gözlerim; aksa yuvalarından
Yıllar sonra bulunsa... bilinmese, sahibi.
Kırık boncuklar olur, çocukların bulduğu..
Yüreği son duvarda çırpınan yıkık evde
O’nu böyle bulmayı ne kadar istiyorum
Şunu söylemek için, uzaklarda bir yerde.
‘‘Değmezdi Küçük Hanım, gülüşünüz değmezdi..
Bir ömrün hayal meyal çöküşü arkasından
Bir iç çekmek, ağlamak varken; göz süzüşlerle
Değmezdi Küçük Hanım, gülüşünüz değmezdi! ...’’
Ellerimi göğsüme kavuşturup uyusam
Renk renk tüller uçuşsa, bilmediğim yerlerden!
Sessizce, teker teker; üstüme dökülseler..
Ellerimi göğsüme kavuşturup uyusam..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gözlerdeki Dünya
Ne ki, Dünya dediğin?
Gözlerime sığıyor! ...
Koca koca yıldızlar
Rüyalara yağıyor! ...
Ey gözlerinde bir şey.. bir şeyler bulduğum yar! ..
Bir kardan hayaline, güneşler olduğum yar!
Bir güzelin gözünde kaybettim gözlerimi..
Ot olsun kirpiklerim, bastığın yerlere yar! ...
Ne ki, Dünya dediğin?
Gözlerime sığıyor! ...
Koca koca yıldızlar
Rüyalara yağıyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:26 PM
Gurbet ve Şair
Bir dolap gıcırtısı.. bir köhne han odası
Tavanda bir avize, yerde bir gaz sobası!
Şairin gönlü zengin, derlerse; inanmayın!
Şairin gönlü için, çile; alınyazısı..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Gurbetsiz Şiir
Önümüz kesmez sular, ayırmaz dağlar bizi!
Bir sevgi denizinde erittik kendimizi!
Hasret yüklü bulutlar, gönlümüz gibi serin
Bir yağmurla götürür, her yere sevgimizi! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Gül Ararken
Bin kerre secde etse yeridir, garip başım
Seni taştan, topraktan çıkarıp gönderene..
Belki, seni görmeden dağılır mezar taşım
Ve belki Rabbim verir, gülünü; gül derene! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Güllü Bilmece
Demişler: ‘‘Gülü seven,dikenine katlanır! ’’
Tohumunda gizlenmiş, belli; diken ve çiçek..
Suda mı bu bilmece; tohumda; toprakta mı?
Sorulmamış suali; kimler, nerden bilecek? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Gün Gelmeden
Yerinde durduğu, şükür! .. Şimdi Güneş semada
Bir anlık titrese: Eyvah! ... işte büyük kıyamet!
Zerrat-ı Kâinat kadar hamd etsen yeridir bil.
Öpmesin anını gaflet... bizzat ruhunla kıyam et!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Günahkarın Lisanı
Sükutu çığlıkların, hep denizlerde kaldı
Ellerimle yaktım ben, gemileri çaresiz...
Ömrüm gibi semanın derinliği kısaldı
Döner durur martılar, kıyılarda çaresiz...
Bir kar çiçeğiydi, Sarı Kız; güzel...
Buz tutmuş toprağa güneş busesi
Sevincimi biçen, hangi kanlı el
Beynimde çınlayan, kimlerin sesi? ..
Aşkmış, çaresi yok.. dermanı, zehir!
İçtikçe hasreti devleşen pınar...
İçimde, denizi çağıran nehir
Denizlerin omuzunda, kayalar...
Toprakta çürüyen karanfil açar..
Çiçek çiçek çilesinin bahtını
Bir peri uzatır, sonra da kaçar
Rüya ülkesinin altın tahtını...
Sükûtu çığlıkların, hep denizlerde kaldı
Ellerimle yaktım ben, gemileri çaresiz...
Ömrüm gibi semanın derinliği kısaldı
Döner durur martılar, kıyılarda çaresiz...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Günahkarın Ölümü
Bir güvercin kanatlı ata binsem sessizce..
Dönüp dursa gökyüzü, yükseklik aksa gitse!
Yaprak yaprak dökülse, tenimden günahlarım..
Ve bitse şu bedenim, yarı yollarda bitse! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Günler Geçiyor
Çocukken göklere savurduğum ok
Dün düştü, göğsüme saplandı benim..
Kanım damlamamış gün yok, gece yok..
Gölgesinden ağır gelmez, bedenim! ...
Dostlar, kışta unutulmuş bir çiçek..
Selamı, sabahı, renkleri donmuş!
Bir gelmez baharı kim getirecek?
Dallara, şen şakrak serçeler konmuş...
Diyorum, çektiğim kendi gönlümden
Aynalara koştum hep, güneşleri bırakıp! ...
Aksi, güneşlerin; bilmez halimden
Bahşetmez nurunu, ardına takıp...
Gelsin artık, semaların kartalı
Pençesinde, çelikleri eriten
Yemyeşil, nur saçan bir tuba dalı..
Sulardan alevler yükseliyorken...
Çocukken göklere savurduğum ok
Dün düştü, göğsüme saplandı benim..
Kanım damlamamış gün yok, gece yok..
Gölgesinden ağır gelmez, bedenim! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Güvercinler Uçmasın
Hangi badem, çiçek açmış da gözünün üstüne..
Yeşil dallar, ince ince; kara kara kaş olmuş?
Bir çiçekten bir çiçeğe.. gözlerine yol uzun!
Peki nasıl, güvercinler gözlerine yaş olmuş? ! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Haketmişiz
Bir güzelin okuyla,biz bu hallere düştük..
Bir afetin ardından gurbet ellere düştük
Sırtımızda yağmurlar şarkılar söylüyorken
Yolumuzu şaşırdık,sonsuz çöllere düştük...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Hakikat Böyle
Bir karpuz çekirdeği için
Hançer, hürriyet demektir...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:27 PM
Hakikat mı?
Ölmek senin içinse, ölümden öte ne var?
Şu yalancı dünyada, sevgiden öte ne var? ..
Sen, içimde çağlayan; tertemiz bir ırmaksın..
Kaynayan sularına denizden öte ne var! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hakikat ve Müjde
Dünya döner, ay döner.. Kainat döner durur..
Duran hiçbir şey yokken, ölüm sahibin bulur!
Demek ki, kainatta her zerrenin yerini
Bilen bir ’’Yaradan’’ var, bunu bilen; kurtulur! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Han Duvarları
Han duvarına açtım,Nafiz’in duvarını
Gece gündüz okudum, yılmadan usanmadan..
“Silik bir resmim için, değmez bu kadar zaman! ..”
Diyerek sitem etti.. susturdu, yorulmadan!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Harput'ta Bir Ömür ve Ardıç Dalı
Harput'da, Buzluk'da: yaylada, Ardıç
Rüzgârın önünde kolsuz, kanatsız...
Kaya inlerinde, dağda, bayırda
Bir öfkeli yılan gibi insafsız
Rüzgârın önünde kolsuz, kanatsız...
Gönlünde dört mevsim bir yeşil sevda
Kızıl tohumları, benek benek taç...
Eğrilir, kırılmaz; tipide, karda
Yalnız dertleşecek birine muhtaç.
Anlat... Ey gönlümü kanatan Ardıç!
Çizdiğin gönülden sızan kan niye?
Kuru nar çiçeği... çocukluk düşü
Bir sararmış defter kimden hediye?
Eski günler, şimdi; kanadında toz
Rüyada çırpınan kelebeklerin...
Ne kadar çok yakın, ne kadar uzak
Yaşadım dediğin saniyelerin...
Bir şeyler, mukadder... bir eylül günü
Düşler denizine düşecek çocuk!
Renkler dalga dalga: ses, ışık ve nur
Yedi kat semadan, Arz: mavi boncuk!
Şimdi toprak:
Bir dost teni sarmakta..
Dostlar:
Fatiha'yla hatır sormakta...
Harput'da, Buzluk'da; yaylada,Ardıç
Rüzgârın önünde kolsuz, kanatsız...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hasret
Şeftali yapraklarındaki sarılık
Kumsaldaki çakıl taşları
Ve gönlümde kuruyan bir ağacın son yaprakları..
Unut bunları diyeceğim ama
Gönül bu, gurbette kalmış! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Haşir
Toprağını katre katre buz yalamış kabristan
Çiçek çiçek, yaprak yaprak can fışkırır baharda..
Bu topraktan yaratılmış, toprak olmuş nice can
Bir ‘‘ Sur ’’ ile nasıl kalkmaz? .. cümle alem kalkar da! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Haşrin Hakikatı
Asılı ipler gibi, bir halı tezgahında..
Şu kayalar, şu toprak..güneşin elinde su!
Dokuyor ilmik ilmik, canları ruh tasında
Ve hala zihinlerde, dirilmemek korkusu! ?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hayal Şehir Kayseri
Kayseri’de yaşamış bir Hayal Şair bir gün
Bir yaşanmamış aşkı mısralarla resmeder..
“Yalnızlığın gözleri belli ki,yemyeşildir..
Elleri, Meral’imin Elleri gibidir”der..
Gece bir deniz olur..siyah,sessiz ve sakin
İçinden ben geçerim..benim içimden tek sen!
“Şehir uykuda” derim..”ve sevdiğim uykuda”
“Sonra, ne çıkar? ..” derim..sevdiğimi bilmesen! ..
Erciyes bir adadır,bir bulut denizinde
Yaşanmamış aşkların yalnızlık abidesi..
Mahçup hissiyatımdan ne kalmış sanki, şimdi?
Yankısı asla dönmez bir aşkın titrek sesi..
Zamanın kokusuyla boyanmış yaşlı taşlar..
Bir Selçuklu Kubbesi..bir cami,bir şadırvan
Aynalarda boy atmış aşkların acizliği..
Ve renklerin düğünü..rüyalardan toplanan!
Kayseri’de yaşamış bir Hayal Şair bir gün
Bir yaşanmamış aşkı mısralarla resmeder..
“Yalnızlığın gözleri belli ki,yemyeşildir..
Elleri,Meral’imin Elleri gibidir”der..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hayal ve Hüzün
Tahayyül ufkunu elbet, gezdim; kanadım kırık..
Kıyısında yıkandım, bir hayal denizinin..
Her hayalin göğsünde,hançer gibi hıçkırık
Ömrüm peşinde geçti, bir bitmez; kan izinin! ...
Dedi, nur yüzlü adam: “Al, tak kanatlarını! ..
Feza kanatlarından bir nehir gibi aksın! ..
Yelesinden tut ve öp, Yavuz’un Atlarını! ..
Her secdene,bir melek; nurdan çelenkler taksın! ..”
Bir deniz bu: Vücudun kaybolur kumsalında..
Ve fakat gözlerinden beynine aksa akar!
“Bu kahraman ben miyim, bu peri masalında? ..
Kör devleri masalın, gözüme nasıl bakar? ..”
“Su değil, biliyorum: Soframdaki ekmeğin
Yüreğini ıslatan, bir damla nurlu kandır! ..
Su ağlar, toprak ağlar, buğday ağlar; değirmen
İnler durur derinden; seneler, asırlardır....’’
Tahayyül ufkunu elbet, gezdim; kanadım kırık..
Kıyısında yıkandım, bir hayal denizinin..
Her hayalin göğsünde, hançer gibi hıçkırık
Ömrüm peşinde geçti, bir bitmez; kan izinin! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hayalimdeki Deniz
Tuz yalıyor dudağım, suya hasret kanıyor..
Hayalimde bir deniz, bin bir nehir alıyor! .
Hayrettir: Bir yağmuru, dudağıma çok görür..
Bu deniz, huysuz deniz; canımdan kan çalıyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:28 PM
Hayat Yine Hayat
Tezgahta zaman, (hayret!) ipler gibi akıyor!
Nihayetsiz bir kudret, belli ‘‘hayat’’ dokuyor!
Çek sinene kokusun, çürümüş kemiklerin
Gör ki; nasıl bir hayat, nasıl rahmet kokuyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hazar'da Bekir Sıtkı
Dalgalar, belli; Hazar'da... titrek hırçın ve istekli
Bu gönül “BAHAR”ından,bir lahza nur almak için..
'N’olaydı yar n’olaydı! ...' o gönül KIŞLA 'sının
Sirrı bahşedilseydi, ebedi kalmak için! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hep Ateş
Yandım; korlar gibi, laleler gibi, alevden..
Sordum bir mecnun gibi, o esmeri; elden! ...
Gözyaşı, katre katre güneşle mi oynaşmış?
Ağlasa: dünyam kavrulur, erimiş kurşun gibi sellerden! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hep Böyle Olur
En yalnız kayalarda başladı, ilk aşkımız..
Bir deniz köpüğünde canlandı, ilk aşkımız..
Yıllar içimden aldı, en güzel günlerimi
Solmuş bir çiçek oldu; ilk sevgi, ilk aşkımız! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hep Senin İçin
Bir yakuta işledim, gözlerin her birini
Bir yağmurla yıkadım, saçların her telini...
Sen her devrin çiçeği, her devrin güvercini!
Öpmeye kısa gelir, seneler; ; gözlerini! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hikaye Bizim
Ya ben şair değildim, ya da sen böyle güzel...
Demek, demek ki: üç yıl,seni hiç farketmeden
Ruhunu hissetmeden, ne garip; yaşamışız...
Denizi, bir yerinden delmiş ve boşaltmışız...
Şimdi, sedef kakmalı kayıklar kumsallarda
İzleri denizlerin, kırık dökük kürekler..
Balıkların gözyaşı, çiçek açmış dallarda
Pullarıyla süslenmiş uçuşan kelebekler...
Şimdi Kainat mahzun.. ortasında yalnız ben..
Semalardan uzanmış bir dal gibi, ölümü
Tuttu tutacak elim, son çiçek soluyorken...
Sessizce çözülecek, ömrümün kördüğümü.
Yıldızların sessizce aktığı vadiler mi?
Sonsuzluğun kanatlı atları geldiler mi? ..
Ya ben şair değildim, ya da sen böyle güzel..
Demek, demek ki: üç yıl,seni hiç farketmeden
Ruhunu hissetmeden, ne garip; yaşamışız...
Denizi, bir yerinden delmiş ve boşaltmışız...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hikayemiz
Sevdanın ateşiyle, tutuştu ellerimiz
Tahtının ayağına kavuştu,ellerimiz..
Ömrümüzce yalvardık,bir güzel dilek için
Hep boşluğa kavuştu boş döndü ellerimiz...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hülyalar İçinde Darende
Gökyüzünde bulutlar., beyaz, külrengi, sarı
Bir esrarlı kılıçla ince ince kıyılmış
Sonra düşmüş taş olmuş, Darende Sırtlan'na..
Ve cennetten ırmaklar saçılmış birer birer
Derin vadilerinde taşların kucağına
Artık çağlayan sudur ve bitmeyen bir yeşil
Huzurun ebediyyen nakşedilen tuğrası..
Ve türbedir, camidir, handır, hamamdır burda
Ve irfan meşalesi.. O Ekmel Nur (R.A) sonrası
Yeşil vadilerinde, kaynayan berrak sular
Havuzlarda oynaşan balıkların sevinci..
Birşey var bu beldede, bilmediğim birşey var
Semasına dökülen yıldızlar inci inci..
Cam bir fanusta sanki, ahşap çıkmalı evler..
Beyaz duvarlarına dualar sinmiş gibi
Pencereler sessizce ve edeple kapanmış
Bilinmez bir diyardan misafir inmiş gibi
Gökyüzünde bulutlar., beyaz, külrengi, sarı
Bir esrarlı kılıçla ince ince kıyılmış
Sonra düşmüş taş olmuş, Darende Sırtları'na..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:29 PM
Hüzün ve Ümit
İnsem, gök kubbeden: hançer hançer yer..
Çıksam, gök kubbeye: kanlı bulutlar!
Bir el hançerlemiş garip dünyamı
Sevincimi çalmış, gaddar haydutlar! ...
Elim hangi kapıya uzansa kor oluyor!
İliklerim yanıyor; beynimde kaynıyor, kan!
Her anıma bir şeytan, bir günah yar oluyor
Böyleyken her anıma, semadan yağıyor can!
‘‘Hayal etmek bile seni, gönlüme çok geliyor!
Saçlarına dokunmak, bilirim: öldürecek!
Bu yürek her dakika; zavallı, her dakika
Anar, durur ya seni..ölümü, ne bilecek! ...”
İnsem gök kubbeden: hançer hançer ye..
Çıksam, gök kubbeye: kanlı bulutlar!
Bir el hançerlemiş garip dünyamı
Sevincimi çalmış, gaddar haydutlar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:34 PM
İftira
Gökyüzünün yapraklara kondurduğu
Buseden arta kalmıştı, o yaş..
Onlar “çiğ düşmüş! ..” dediler!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:34 PM
İki Dost
Gökyüzünde bir zerre..nihayetsiz ışıktan
Sesten, nurdan yolcular; anla konup göçüyor! ...
Bir zerrede kainat, bir gonca olmuş sanki
Yollar, yollar içinde... şeytan bile kaçıyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İki Toprak
Aslın ne? Bir damla su, bir avuç kara toprak! ...
Şimdi hançer olmuşsun, şu garip yüreğime! ...
Anladım ki: toprağın gözlerine basarak
Gezdiğim, ‘‘Besmele’’siz; suç olmuş bileğime! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İman ve Güneş
Gözlerimde rakseden ışığın kaynağı O..
Belki Güneş; kendinden, gözlerimden habersiz! ..
Ben,güneşten ne kadar; uzak, küçük, zavallı..
Kâinatı zikreder, titrerim sessiz sessiz!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İman ve Küfür
Bir cenazeymiş Alem, bir kafirin gözünde
Yürüyen bir mezarlık, şu görünen insanlar! ..
‘‘Dün ölmüş, bugün ölmüş, yarın ölmüş..’’ bu cinnet!
Oysa İman’da hayat, bir nurlu Kainat var...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İnat
Saçlarına tutunup bulutlara tırmandım
Ölümsüz günler için, gözlerine tırmandım..
Ellerim parça parça, dizlerim tutmaz iken
Ümitlerle bezenmiş hayallere tırmandım...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İncir Çekirdeği Zaten Dolmaz ki!
Tuhaf şey, çekirdeği; incirin rüzgarlarda
İsmi cismi yok gibi; savrulup, uçar gider..
Ve fakat, ağaç olsa; gökleri kucaklasa
Rüzgârlarla boğuşur.. bereket saçar, gider! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İnkarla Gelen
Doğmamış çocuk bilmez,gözlerin hikmetini
Ve nefesin, ciğere; hayat taşıdığını..
Ve insan; inkâr eder, öncesinde ecelin
İman hakikatini.. ve haddi aştığını!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İnsan Olmak
İçi aynalar gibi berrak olan
Bir pınarın bile
Bir bulanık heyula olan
Denize koşmasından
Anladım, berrak kalmak
Yalnızca adem işi! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İrade
Ne yürek beni dinliyor, ne duruyor damarda kan
Her şey bildiğini okur, her şey kendi başına can..
Allah’ım, Büyük Allah’ım; nedir başıma gelenler?
Belki cesedim muazzez ve fakat benim utanan! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İstanbul
Yağmurlar, bir Avşar Kilimi gibi
Fatih’ten bu yana, serilir durur!
Beş vakit ezanla kurulan yaylar
Bilmem yücelerde, kimleri vurur?
O yağmur kilimler, şimdi üst üste
Bir yalan, adına deniz diyorlar! ..
Yosunlar, seccade.. kandil, balıklar
Nallara hasretiz şimdi diyorlar! ..
Peygamber(s.a.v) nuruyla Eyüp Sultan’(r.a) lar;
Sultanlar; Sultanlar.. Derviş Sultanlar!
Ak Şeyhler’in ak kaftanı üstünde
Sırların sırrına ermiş Sultanlar..
‘‘Bir güvercin uçurmuşum sılamdan
Bir serçeyi kaçırmışım doğandan
Kanadım yok, kartalım yok, yolum yok..
Kan sağmışım, kan içmişim canımdan! ...”
Yağmurlar, bir Avşar Kilimi gibi
Fatih’ten bu yana, serilir durur!
Beş vakit ezanla kurulan yaylar
Bilmem yücelerde kimleri vurur?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İşte Böyle-1
Maviyi, bir güzelin gözlerinde yaşadık..
Güzeli, bir şairi sözlerinde yaşadık
Ölümün korkusundan haberimiz olmadı
Bir kadına sığınıp, ellerinde yaşadık..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İşte Böyle-2
Ne yalnızlığımı bilirsiniz
Ne aklınıza gelir, dargınlığım...
Anlıyorum, galiba
Şu yalancı dünyada
Ben artık fazlalığım! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İşte Böyle-3
Bir yağmur damlasına yazılan tarih için
Anıt mı dikmediler, söz mü söylemediler? ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İşte Böyle
Her gördüğüm güzel kız
Dudağımdan bir şeyler götürdü, dostlarım
Ve ben bunun için olacak
Her şeyi anlatamaz oldum
Yoksul sofralarında, soğanın
Diliyle konuşamadım..
Bir otel odasında bulduğum
Bir soluk resmin
Anlattıklarını, anlatamadım..
İnanın bana, gerçek dostlarım..
Bu derde düşeli beri
Anlattıklarıma değil
Anlatamadıklarıma, ağladım! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İtiraf
Birinde gözlerini buldum
Birinde ellerini..
Hep senden eserdir diyerek
Sevdim
Bu şehrin bütün güzellerini! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:35 PM
İzmir Mektubu
Ben İzmir’ i tanımam, Küçük Hanım
Denizi bana yabancı gelir..
İzmir denince, gözüme
Bir genç kız hayali serilir..
Saçları kara kara gözlerine dökülmüş
Gözlerinde, yarının, mutluluğu okunan..
Ve bir duru sevginin
Pınarında yıkanan..
Güneş gözlerinden yükselir her sabah
Akşamlar saçlarıyla serinler
Beyaz etekliği denizi
Bir örtü gibi örter..
Portakal onun kokusunu getirir
Yağan kar onun şarkısını söyler
Ve uzun ******* boyunca çocuklar
Rüyalarında hep o kızı görürler
Bir melek edasıyla gezinir denizde
Ayağı dalgalarla yıkanır
Salınır ta uzaklara gider
Martılar saçlarını kıskanır
Denizden esince rüzgar uzatın ellerinizi..
Bir sıcaklık hissedersiniz
*******i pencereme vuran rüzgar
O kızın nefesi midir, dersiniz?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kabristan Lisanıyla
Ne gariptir; ömrümü, gün be gün hazan eyledim..
Günleri kalem eyleyip,günahım yazan eyledim!
Ruh-ı canımla Mevla’ya, kul köle olacakken
Dost tutup mahlükatı, mezarım kazan eyledim! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kabuk Kırma Sanatı
Kabuğunu kırmadan, yumurtada can veren
Civciv için o kabuk, belki tonlarca kaya...
Ve fakat, kabuğunu kırmış civcivler için
Kabuklar tülden kanat.. uçmak için, hayata! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kâbus
Kurumuş ağaçlarla dolu bir ormandayım
Uzun ******* çökmüş, korkunç boşluklarına...
Uzadıkça büyüyen, derin bir uykudayım
Yapraklar boyun eğmiş, ölüm rüzgarlarına..
Ya ağaçlar değişti, ya ben çıldırıyorum..
Bu esrarlı sükuta mana veremiyorum
Titrek yapraklar susmuş, dereler akmaz olmuş..
Kuru dudaklarıma bir pınar arıyorum
Ruhuma korku salar, manasız haykırışlar..
Büyüyen gözlerime bir ışık arıyorum
Her yerde değişmeyen ölü, solgun bakışlar..
Ölümü nimet bilip, ona yalvarıyorum! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kainat Manzarası
Köşesinden, nihayetsiz idrak ile; an be an
Kainatı seyretsem: Arz bir alem, feza alem, alem alem içredir!
‘‘Sırrı ne ki; ne söylüyor? ’’ çağıl çağıl suya kan! ?
‘‘Alem ne ki, adem ne ki, ervah ne ki? ’’ kalem kalem içredir! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kainat Şiiristan
Ellerim kırılsaydı,şair olmasaydım ben! ..
Bir dalda, bir çiçekte yazılmış duruyorken
En muhteşem bir şiir,belki; bir Bahar kadar!
Ellerim kırılsaydı, şair olmasaydım ben! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kalemin Günahı
Bu kalem, senelerce; yalan akıtmış meğer..
Leyla, bir avuç toprak; günahkar ayaklarda..
Tartıda,sevgililer..belki, yıldızlar değer! ...
O toprak, bu da toprak.. farkı ne, mısralarda? ! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kalpsizler Şehri
Bir parke taşı, bir,gün
En zor şey bu alemde
Kalbi, taşımak; dedi..
Ve içinden gelerek
Bu şehirde olmanın
Sevincine, şükretti! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kandırmak
Ah... saçlarına
Kalbimdeki mezarını, gösterebilsem! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kapım Çalındığında
Kapanan kapıların ardına kitlediğim
Bir engerek ağzında, yolunu beklediğim
Zehrini kussun diye, erirken bitmediğim
Bir anlık gözyaşıydı, ölüm; kirpiklerimde...
Dağlar engin ve karlı.. bulutlar, yorgan gibi
Bir yılanın gözünde, aradım; sevdiğimi..
Dağları bir şahinin gözüyle kucakladım
Bir beyaz çekmeceye, sakladım; herşeyimi...
Beklemek, artık bana; bulutlar gibi serin
Bir Nisan yağmuruna karışmış şarkı gibi..
Ve hasret, ellerimde yeşeren pırıl pırıl
Zambaklar gibi narin, bir esrarlı sevgili..
Ölümüm, bir kartalın ölümü olsun derim..
Başım toprağa düşsün, gözlerim; enginlere! ...
Ve yolculuk, sessizce; sakin sakin başlasın
Sarı bir Eylül günü,bilmediğim yerlere...
Güneşler hiç batmasın, bulutlar kapanmasın..
Ayrılığın hüznüyle, hiç kimse ağlamasın!
Anamın ellerini öperken, yolculuğum
Başlamadan, bitmesin... bitmeden, başlamasın! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kar
Unut bakışlarımı, sevgilim
Narin ellerin üşüyecek! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kara Çağ Anası Bir Beyaz Saray
Ağlarken, bağrıma bastığım çocuk
Hırkandan göğsüme bulaşan yaş ne?
Kan mı, gözyaşı mı..nerden bulaşmış?
Bosna nerelerde.. Mostar nerede?
Bu kan, bu gözyaşı dağlar mı aşmış?
Bir ses, bir hışırtı, bir ışık olsa
Çocuk irkilerek döner, ve büyür
Gözleri, şefkatin hazzını arar..
Kuduz köpüklerde, sinsi yılanda
Arasan, bulunmaz; bir alçakça kin
Beyaz Saray’larda, Çetnikler’de var! ..
Beyaz Saray'ların kara kulları
Putları, kâfirin; taş, demir, beton..
Irz, iffet, kan içer
Geceye kusar…
Gece… tırnak tırnak aşılsın diye
Başı bulutlarda, bir tuğla duvar! ..
Ağlarken bağrıma bastığım çocuk
Hırkandan göğsüme bulasan yaş ne?
Kan mı, gözyaşı mı…nerden bulaşmış?
Bosna nerelerde.. Mostar nerede?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Kara Talih
Taş erir, toprak erir, taş yürekler erir de
Erimez şu bahtımın, kara yazılı taşı! ..
Aşk verir, neş’e verir, her şeyini verir de
Bahşetmez sevgisini; şu gönül arkadaşı! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Karanfilin Gözyaşı
O gece; saksıdaki karanfil, ağlamıştı..
Sabahında,” bir damla kan..” dediler! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:36 PM
Karanlığın Çekirdeği
Her zerresi, bin pınarda yıkanmış
Yalnız karanlığın gülüsün a gız! .
Tığ olsun, teninden fışkıran renkler
Örsün yüreğimi, yürüsün a gız! ..
Gız.. sen; şu başımın belası mısın?
Şu gönül evimin kirası mısın?
Hangi yola düşsem, varır yanına..
Şu gara bahtımın, garası mısın? ..
Uzat ellerini, uzat öteden! ..
Al şu yüreğimi, ya bırak birden
Bırak emzirmeyi karanlıkları..
Güneşler uçuşsun ellerimizden! ...
Gözler, bilmecesi bu Kainat’ın
Denizinde nice canlar boğulur!
Gız gözlerin oklarına dikkat et!
Her çekişte bin bir feryat duyulur! ..
Her zerresi, bin pınarda yıkanmış
Yalnız karanlığın gülüsün a gız! ...
Gülüsün, nurusun, sevdası lakin
Şu garip gönlümün neyisin a gız? ! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:37 PM
Kasaplık Şiir
Ya bir sığır ahırı, ya bir kuş kafesidir
Bir kelebek misali, beslediğin bu ceset...
Bir düşün, kapıların açıldığı saati
Felaket sığır için.. bir kuş için, saadet! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:39 PM
Kelepçeli Şiir
Korkulu bir rüyaya dalar gibi, içi içe nizamiyeleri geçip Mamak Zindanları'na dahil olduk... Yazmanın, fikir beyan etmenin ve neşriyat yapmanın o dayanılmaz suçunu (!) aldığımız her nefeste yaşayarak, kalın demir parmaklıklarla çevrili Şehsuvaroğlu Lütfi'nin nesre çektiği Kafes'e kapatıldık.
Çok sık, kalabalık bir cemaatta namaz kıldığınızda tehiyyata oturur gibi oturduk. Avlarını parçalamak için hamle yapan çakalların ve boğazlanan avların çıkardığı sesleri yaşamaya başladık... Yüksek sesle nefes almanın bile yasak olduğu KAFES'te, en çok; insan eliyle inşa edilmiş bu cehennemde gösterdiğimiz itaati (!) niçin vakit namazlarında tadili erkanda göstermediğimize yandık, utandık! ...
Mamak'ta ve Dünya'da
Soğuk taş
Soğuk demir
Ve erimiş, kaynayan
Kurşun gibi Zaman'da..
Gözlerim betona çakılı kalmış
Ellerim dizimde.. hareket hiç yok
Ne tuhaf., namazda değilim ama
Kolum oynatmaya, takat yok, güç yok
Zindan., yankılanan çığlık kümesi
Karanlık dehlizde ter, taş kokusu..
Az hasret, sonra kan, sonra gözyaşı..
Titrek dudaklarda, ölüm korkusu.
Dipsiz bir kuyuya kayar düşersin
Yeryüzünden arza doğru bir boşluk...
Akar gözlerinden, bir ömür geçer
Çakıldığın yerde biter sarhoşluk..
Mamak'ta ve Dünya'da
Soğuk taş
Soğuk demir
Ve erimiş, kaynayan
Kurşun gibi Zaman'da..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:39 PM
Kelime-i Şehadet
İz vermiş de Yüce Rabbim; katran kusan geceye
Nur-ı Muhammed’(s.a.v) i: feza, Nur olmuş!
Söz vermiş de yüce Rabbim; hep kan kusan heceye
Zerrelerde, nur-ı tevhid; cana sur olmuş! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kemaliye Rüyası
Gökyüzünden bir beyaz, tüller gibi nazenin
Bir bulut, öpmek için; kıyısını Fırat'ın
Belli, Kemaliye'ye inmiş; bir bahar günü..
Ve belli ki, unutmuş... dönmeyi, gökyüzüne!
Ve mahcup bir edayla, saklanmış köşe bucak
Eğin'in Dağları’na, taş, toprak., düzlüğüne!
Bu yüzden, ahşap evler; tüller gibi sımsıcak
Parke taşlı sokaklar, Necip Fazıl'dan eser..
Ve demir nakışlarla örülmüş can kapılar
Bir dokunsan; hasretten, sevinçten ağlayacak!
Ey Selçuklu, Osmanlı Rüya'sının Lalesi!
Bulutların hasretle, taşlarına yazdığı
Bir bahar sabahında, çiğden bir aşk busesi!
Ey Eğin, güzel Eğin..ey ceddimin hevesi!
Seni bir kartal gibi, Harput'tan gözlüyorum!
Işığın gözlerime vursa da senelerce
Asırlık bir hasretle, rüyanı özlüyorum! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kendi Suçumuz
Birkaç köhne bavulla, gurbeti satın aldık..
Neşe parasız iken, dertleri satın aldı..
En uysal sevgililer, bize hırçın gelirdi
Bir afete tutulduk, belayı satın aldık! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kerkük Türküsü
‘‘Bilen bilir, pırlantanın kıymetin
Bilmeyene cam görünür, cam gelir! ...’’
Seni bilmez, seni görmez, seni duymaz yüreğim
Sen ağla da Kanlı Kerkük, ben günahkar güleyim!
Gece bitmez, seher gelmez, gün ışımaz kim demiş?
Kim demiş ki ‘‘Bu yaralar, iflah olmaz’’ bileyim!
Güneşi görmeyen gözler ne bilsin?
Ne bilsin ışığın, buzda raksını...
Kerkük, bir türküdür dudaklarımda
Almış yüreğine, Türk’ün Harsını! ...
Hayın olur, ekinime el orağın çalması
Ağlar başak, gözyaşları tane tane dökülür
Böldüm soframdaki sıcak somunu
Her parçadan sıcak bir ‘‘Ah’’ dökülür! ...
Seni bilmez, seni görmez, seni duymaz yüreğim
Sen ağla da Kanlı Kerkük, ben günahkâr güleyim!
Gün gelir, üstüne düşer de Bayrak
Üstüne ansızın.. lakin, neyleyim! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Ker*** ve Çocuk
Karanlık odada, uyuyan çocuk
Pencerede yanan kerpice aşık..
Yorgun ışıklarla nurlanan ker***
Çocuğun gönlünde, aşkla karışık...
O çocuk, o ker***, o ışık; yorgun
Onlar anlatamaz, mutlak gerçeği...
Kerpice vurulan gönüller solgun
Gerçek deniziyle boğmuş benliği...
Akıl, ışığıyla övünen ker***
İlim, bu kerpici yoğuran eller..
Ve toprak damlarda, bir yalnız gece
Bir serin sükutla neleri bekler?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kış ve Bahar
Sükut donmuş, kar beyaz; dallar, kemikten eller!
Bir çığlık, çaresizlik.. sonu yok mezarlarda!
Ve fakat öyle değil, öyle değil hakikat
Rahmet Haşr’i getirmiş, getirir her Bahar’da! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kışta Görsek Baharı
Ölüm, buzdan parmaklar örmüş; dal uçlarına..
Sükut, bir yılan gibi; kıvrılıp bükülüyor..
Bahar, uzak mı uzak üşümüş kuşlarına
Ve hayret, gözümüzden aydınlık çekiliyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kilimler Neyi Söyler
En güzel şiiri yazmayı, hiç istemedim..
Kilimcilikle uğraşmaya niyetim yok! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Korkunun Gözleri
Gözlerim, kartalların ürktüğü bir uçurum
Ezel ve Ebed kadar, bir bilinmez sonu var!
Tutunmuş kirpiğime titriyor, korkuyorum
Bedenim, boşluklarda bir kuru yaprak kadar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kubbeler
Kubbeler, kubbeler.. kurşun kubbeler!
Bir kurşun, bir namlu; bir yürek deler! ..
Hergün nakış nakış ördüğünüzü
Sonra delmek niye.. niye, kubbeler? ..
Bir yeşil tütsüdür, kandilde; zaman..
Ve kan, hançeriyle Yavuz’dan kalan! ...
Karanfil karanfil bir serin yağmur
Ve kara toprakla okunan Kur’an! ...
Bir tohumdan, bir çiçeğe sır mı var?
Bir yağmurdan, bir doluya kar mı var?
Yağmur tohumla dost, dolu neylesin!
Çiçeğin üstünde, taştan sur mu var? ..
Kubbeler, kubbeler.. kurşun kubbeler!
Bir kurşun, bir namlu; bir yürek deler! ..
Hergün nakış nakış ördüğünüzü
Sonra delmek niye.. niye; kubbeler? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kumar
Yarın
Ya saçlarında, bir çiçek
Ya gönlümde, bir diken olacak...
Dikeni sever misin?
Ellerini, acımadan kanatacak! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kurban ve Kurşun
Kurbanı, yanında kurşunladılar...
O buz tutmuş gözlerle
“Kurşun da, ne? ..” diyordu..
Fazla sürmedi, bilinmez
Buzların eridiği bir vakit
Bir kurşuna kurban gitti, sessizce…
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kurtuluş Yok
En güzel şarkıların,sözleri; benden kopmuş..
En güzel heykellerin, gözleri; benden kopmuş
Sana giden yolların, her taşında ben varım
Kalbindeki kişinin, elleri; benden kopmuş! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Kuşkonmaza Kuşlar Kondu
Önce ceylan gözlü kızlar, çaldı aklımı
Sonra günü çile, nurdan kadınlar...
Hep günahkâr çiğnedim kaldırımları
Kapılar, pencereler; benden günahkar! ...
Islatmadı göz yaşım, çileli toprakları
Bekleyenler kanmadı, sevincine hasretin..
Yakınlar çağırmadı, kan çanak uzakları
Kandan kuyular kazdı, yaralar derin derin! ...
Yine efkar bastı gönlümü birden
Beyaz dağlar, al bayrak karardı! ...
Nerde ekmek ekmek taşan bereket? ! ...
Neden sevinçlerin benzi sarardı? ! ...
Denizler gönlümü almaz bir göldü
Yelken yelken rüzgar olduğum çağlar!
Artık tutsaklığın yolu göründü
Ben ağlarım, anam ağlar, yol ağlar! ...
Al beyaz bayrağın battığı yerden
Derviş Sultanlar’ın yattığı yerden
Tanrım, rahmetini gönder n’olursun? !
Yavuz’un okunu attığı yerden! ...
‘‘Duvar yaptım aynalardan
Renkleri hapsedemedim! ...
Biri gönül, biri ölüm
Biriyle baş edemedim! ...’’
Gene efkâr bastı gönlümü birden
Sevda öksüz, çile kısır, gün donmuş..
Gözüm kalkmaz oldu, bastığım yerden
Kuşkonmaza kuşlar konmuş, güz olmuş! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Küfür
Her zerreden binlerce fışkırmış gibi hançer
Beynimi, gözlerimi, ellerimi kesiyor! ...
Gene hançer kanıyor, tenimden yaralarım
Ve rüzgar; tuz tuz olmuş denizlerden esiyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:40 PM
Levf-i Mahfuz
Aksiyle bir aynanın, sudaki dalgalarda
Kıpır kıpır bir ışık, olur ya; bir nehirde..
Belli ki: kıpır kıpır bir ışık,hayatımız!
Ve fakat semaların nurlu aynası nerde? ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Lisan-ı Mahluk
Ne ruhumuzda, bizden eser.. ne tenimizde
Ne götürsek? .. Ne getirdik ki, kefenimiz de! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Macar Güzellemesi
Şu ihtiyar gönlümün aynasında, ansızın
Bir kızıl lale gibi görünüp kaybolan Kız! ..
Genç bir Macar Atı’nın rüzgarlarla oynaşan
Yelesi gibi mağrur..semaya savrulan Kız! ..
Deseler; inanmazdım..bir Macar Güzeli’ne
Gönül akıp gidecek, bir hayal denizinde..
Işıktan şarkılar..hazdan bir lale
Rayihası, gülden..sular, dizinde..
Fakat öyle değil! ..bir anlık heves
Güzele ram olmak,gönül telinde..
Gönül aldırma,sen; zakkum rengine!
güzellik, bir andır; küfrün yüzünde..
Ey Gönül,güneşe bakmayan ayna
Altın madeniyle,bir elmas taçla
Bezense..vallahi,ışık ne mümkün..
Titreyen gönüle,biçare akla? ..
Şu ihtiyar gönlümün aynasında, ansızın
Bir kızıl lale gibi görünüp kaybolan Kız! ..
Genç bir Macar Atı’nın rüzgarlarla oynaşan
Yelesi gibi mağrur..semaya savrulan Kız! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mahperi Sultan
Çiçek çiçek sevinmiş, bir bahar günü burda
Kayseri ortasında, ceylan gözlü bir güzel! ...
Sevincin deli yeli, türbesinde durur da
Bir yeşil serinlikle, öper; saçını tel tel! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mamak'ta Bir Gün
Ben
Hükümetin manevi şahsiyetini
Tahkir’den yatan
Mehmet Rasim oğlu
Ahmet Tevfik OZAN..
Külrengi bir Ankara sabahında
Bir görüş günü..
Sol yanımda
Göklere tırmanırken yorulmuş
Hüseyin Gazi Dağı
Sağ yanımda
Bir ağır kömür kokusunda
Toz, duman altında ezilmiş Ankara!
Ve önümde
Mamağın bir zulüm yumağından örülmüş
Demirden ağı..
Karşımda
Hüznün rüzgarları içinde
Bir mahzun adam..
Yani babam!
Tek renkli bir nazi filminde bile
Bir tebessüm olur, çiçekte dalda..
Burda toprak zerre zerre kin kusar
Yürekten kan çıkmaz, taşlar kanar da!
Bir kurşuni bulut, bir ağır sistir..
Gecesi Mamağın zulmün elinde
Dostlar bir soluktur, bir can nefestir
Copla ıslatılmış(!) görüş gününde.
Ben
Hükümetin manevi şahsiyetini
Tahrikten yatan
Mehmet Rasim oğlu
Ahmet Tevfik OZAN! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Manzara
Perde ressamların en büyüğüdür..
Tuvali, pencere olduktan sonra! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mapusane Avlusundan Erciyes
Elimde kelepçe, gözlerim donmuş
Döndüm, bulutların arasında Sen! ...
Erciyes, Erciyes; ... ruhuma konmuş
Bir beyaz güvercin, bir buzlu desen...
Ne oldu, diyorum; o soğuk demir
Taş duvar, ateşten çalınmış yorgan..
Kurşundan yontulmuş, beynimde, emir
‘‘Yüreği cehennem taşlara dayan! ...’’
Çaresiz, çağırdım; kar kuşlarını
Ayet-el Kürsi’yle cehennemlere...
Kaleler çaldırmış ar taşlarını
Gediklerden korlar yağmış evlere...
Dalgalar boğulur, denizler biter
Sükutun donduğu bir mevsim gelir
Yürekte ateşler yakmadan tüter
Ve belki, kopmaya; hüzün incelir...
Elimde kelepçe, gözlerim donmuş
Döndüm, bulutların arasında Sen! ...
Erciyes, Erciyes! ... ruhuma konmuş
Bir beyaz güvercin, bir buzlu desen...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mapusane Diliyle Yıldızlar Üzerine
Çocukluğumuz, Harput'ta geçti… Karların kalkmasıyla, Buzluk Yaylası’na at, katır sırtında başlayan yolculuğumuz, bizi çocuk gönlümüzün en uzak diyarına taşırdı... Bir gün, uzaktaki bir akrabaya ziyarete giderken, tren raylarını ve treni ilk kez gördüm… Ufukta kaybolan tren raylarına bakarak 'bunlar, kimleri nerelere götürüyor? ., halbuki herkes bizim gibi evinde, barkında oturmuyor mu? ..'diye kendi kendime sormuştum. Çocuk gönlümde, cevabını (bu trenler, ninemin '... oğul! ..uzaklaşma, yoksa seni yel aparır” sözlerinde geçen, rüzgârların insanları kaçırdığı tuhaf ve uzak diyarlara gidiyor...) şeklinde bulmuştum.
Nice yıllar sonra ben, yetmişli yıllarda; genç bir tıbbiye talebesi olarak, yine bu raylar üzerinde Ankara'ya gittim. Ninemin 'aman oğlum dikkat yel aparır.'..' dediği diyarlara...
Birkaç yıl böyle geçti. Bir renkli fotoğrafa tek renk şeffaf bir jelatin kağıdı geçirirsiniz; renkler kaybolur, kişiler ve eşyalar, evler, bahçelerin üzerine bir gölge düşer; bir tuhaf olur, işte öyle... Anarşi, üniversite ilk yıllarının allı-pullu Ankara'sını böyle tek renkli cehenneme çevirdi.
Arkasından öğrenci olayları, öğrenci dernekleri ve basın davaları geldi. Kendimizi Ankara Kapalı Cezaevi 1. Kısım 2. koğuşunda, elliye yakın öğrenci arkadaşla birlikle soğuk taş duvarların arasında bulduk.
Hani masallar vardır: kan emen vampirler, güneş doğup ışıkları vücutlarına değince kül olup dağılırlar..? Bunun gibi,ama tuhaf; bütün cezaevlerinde tutukluları tenlerine Gece değer kül olur dağılırlar(!) diye hep Güneş batmadan koğuşlara kapatırlar. Günlerce, aylarca, yıllarca hep böyle! ...
Bir gün Ankara-Kapalı Cezaevi l. Kısım 2. Koğuşunda inanılmaz bir şey oldu. Gece bir firar ihbarıyla, bütün tutukluları dışarı çıkardılar. Bir yeşil vadide akan, duru bir nehirde yüzmek için vadiye koşan şen-şakrak. çocuklar gibi dışarıya çıktık. Hayret! ...
Kimimiz davarlara yaslandık, kimimiz yerlere oturduk, kimimiz sırtüstü yattık, uzandık.. Ama hepimiz çığlık çığlık bir sevinçle onları doyasıya seyrettik. 'Aaa şunlara da bak! .. peki, şunlar hangileri? ... şu hepsinden parlak gibi! ..' diyerek dostlarımızla bir sarmaş dolaş olmadığımız kaldı.
Ve ışıklara boğulmuş bir Ankara Gece'sinde, hiç kimse bizlere yasaklanmış gökyüzünden yıldızlar çaldığımızı anlayamadı! ...
MAPUSHANE DİLİYLE YILDIZLAR ÜZERİNE
Ah, yıldızlar! .. Bizlere ne kadar yakınsınız
Ve uzak! .. rüyalarda koklanmış; çiçek kadar!
Ne olur, bir vahanın tavrını takınsanız
Su vermekle, serçeye; yalnız içecek kadar...
Analar:
Burda, yalnız camlarda bir gölgedir
Duvarları is kokan görüş odalarında...
Duvarlar:
Çığlıkları doğrayan, bir cam hançer
Ve buz gibi bir yılan, serçe yuvalarında...
Sahi, çaylar ne halde? ., koğuş bardaklarında:
Soğuk satılsa bile yüreklerde ısınmış
Asla kan rengi değil, bizzat sıcak kan mıdır?
Tavanlara, musluğa, duvarlara bulaşmış
Yağlı koyu gölgeler
Kaynayan yüreklerde terleyen Zaman mıdır?
Üzerine cam fanus kapatılmış kelebek
Ne yapsın, çırpındıkça kanatları kırılsa?
Saniyeler burda hep kor ateşten bir çelenk
Kaf dağını aşmaya hazır(!) demirden asa! ..
Ah, yıldızlar! .. Bizlere ne kadar yakınsınız
Ve uzak... rüyalarda koklanmış çiçek kadar! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mayıs Çiçekleri
‘‘Güneşli bir Mayıs günü, Eyüp Dayı ile Müşadiye’nin duvarı dibine oturduk..kadın gardiyanın yanında üç-beş yaşında iki kız, sessizce yanımızdan geçip duvar diplerinde boy atmış çiçekleri, çiçeklerin içinde kaybolarak toplamaya başladı.Ben kadın gardiyanın çocukları zannettim...Anlattılar ki: orda doğmuş. orada büyümüşler! ...’’
Sana Allah günah yazmaz, Küçük Kız! ...
Güvercinler bulutları incitmez!
Kahbe hançer, kahbeliğin yapsa da
Bilir toprak, haksız yere kan içmez! ...
Bir karış gökyüzü, bir avuç Güneş..
Burda, sevinçlerin hepsi kırıktır!
Varsın çaylar soğuk soğuk satılsın
Isıtır yürekler, hepsi yanıktır! ...
Sen çiçeği koparmışsın Küçük Kız!
Seni kimler koparmışlar, duydun mu?
Baban Kur’an okuyorken köşede
Ana kucağında hiç uyudun mu?
Bakma sen kor olup tutuştuğuna
Demir, anasından soğuk doğmuştur!
Suçu yok Güneş’in, karanlıkların
Güneşi duvarlar burdan kovmuştur! ...
Bileğimde kor halinde bir demir
Kelepçe olsa da bu günah benim!
Gökyüzünden Allah için bir emir
Yağmadan çekilen bütün ‘‘Ah’’ benim! ...
Sana Allah günah yazmaz Küçük Kız,
Güvercinler bulutları incitmez!
Kahbe hançer, kahbeliğin yapsa da
Bilir toprak, haksız yere kan içmez! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Medine Manzaraları
Göklerde
Ve görünmez göllerde
Yaşayan nilüferler
Canlan sıkıldıkça
Ansızın, tane tane
Kayarlar gökyüzünden
Bu yüzden, damlaları
Yağmurların burada
Medine'de, bir tuhaf..
İri, saydam ve latif...
Farkı yok, bir annenin
Hasret öpücüğünden..
Mavi:
Bir entaridir.. gök rengi, çıplak tende
Siyah:
Yalnız dişleri beyaz, çıplak tenli bir zenci
Yaşanan bir romandır burda 'Mavi ve Siyah'
Tüten buhurdanların arkasında bir Tuğra
Bir buhur tüccarının andığı zamandır, O!
Mescide-i Nebevî'(s.a.v) ye sinmiş bir gül kokusu
Çöl ufkunda bir hayal.. Abdülhamid Han'dır, O!
Göklerde
Ve görünmez göllerde
Yaşayan nilüferler...
Mescid-i Nebevî'(s.a.v) ye sinmiş bir gül kokusu..
Çöl ve çiçek.. Rabbim'im Kudret’iyle barışmış
Buzdan bir saray olmuş, Ravza'da 'âvâre su..'
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Meğer
Göğsünde baharı saklarsın, sanırdım..
Değilmiş! ..
Göğsüne taktığın
Gül bile, soldu...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mektup
Zaman, bir akrep gibi gönlüme aksın diye
Aldılar Anacığım, herşeyimi aldılar! ...
Eritilmiş bir kurşun denizinde herşeyim
Herşeyimi, ansızın alev aldı sandılar!
Taş duvar, demir kapı, dünyadan kopmuş günler
Asırlık bir hasretle üstüme kapandılar..
‘‘...Ah anam, ah anam, ah iki gözüm
Gün gelir, gün geçer.. Allah büyüktür!
Her ana taş basar bağrına bir gün.
Vatan borcu, namus borcu bir yüktür…”
Kar’ı düşer, yeşil çimen üstüne
Şahini yel olur, düşman üstüne
Vatan bu, sevdalar sevdası bir şey
Çilesi gül olur, diken üstüne...
Sabah olur, akşam olur, gün batar
Kubbelerden damla damla nur akar
Bizim gönlümüzde, üç çifte kayık
Bir batar, bir çıkar, bir yana yatar...
Gün gelir, gün geçer, Allah büyüktür!
Her ana taş basar bağrına bir gün
Vatan borcu, namus borcu bir yüktür! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:41 PM
Mezire'de Bahar
Harput’tan seyreyle ki: Mezire ne alemde?
Sanki bahar, bir duvak gibi çökmüş ovaya..
Rahmet; Kışı çevirmiş, gül etmiş bir kalemde
Kabristanlar yeşermiş, bülbül dönmüş yuvaya! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Mezire'de Üç Şehit İçimizde Kafir Var
- Elhamdü Lillahi Rabbil Alemin...
‘‘- Lor peynürü, galın ekmek, duz getür
Çıh Harpud’un tepesinden buz getür
Şehidime örtü için bez getür
Gız, daliken devrülesin tez getür! ...’’
Ürek durmaz, gan gurumaz ruh ölmez
Buğdalardan başah başah saldurur
Nur-u Muhammed’den fermanımız var!
Bu can, bin ölümü bile galdurur
Sara Hatun Camii’nde bir ezan
Meleklerden taçlar gonmuş başına
Dertler yağmur olsun, dermanımız var!
Bin otağ gurarız mezar daşına
‘‘Çayda Çıra’’mızda üç alav düştü
Gakkoş, Allah kerim, Mevlam böyükdür! ...
Gandan ala kesmiş, ummanımız var!
Gakkoş, Allah kerim, Mevlam büyüktür!
.................................................. ...................
Mezire: Halk dilinde Elazığ
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Mükâfat
Ölüm’ü ilk defa ben tarif ettim
Diye sokağa fırladı..
Ve taa mezarlığa kadar
Eller üstünde taşındı! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Münacaat
Yâ İlahi ve ya Rabbi! .. sema, nur!
Ne yıldızlar, ne zerreler; habersiz
İsmin söyler, şanın yazar.. okunur!
Semavatta, kim demiş ki; deveran
Ve hareket.. zerrenin bir anlık titremesi
Senin iznin olmadan gerçekleşsin, ne tuhaf!
Kayan yıldızlar bile, izninle zaman zaman..
Yıldızlar, rüyalar gibi nazenin
Işık ışık bir tebessüm, bir lahza
Bir şeyler söylüyor gibi gecede..
Ah bir gözüm görse, kulağım duysa!
Ey zemin ve gökleri, yoktan yaratan Rabbim!
Ufkunda seyyareler, fezanın; nokta nokta..
Hayal meyal seçilen uzak şehirler gibi
Işıklara boğulmuş bir şeyler var, ufukda..
Aksa gözlerimden diyorum, Dünya..
Tenim zerre zerre savrulup uçsa..
İşte ölüm geldi, gördüm ve bildim!
İlk uç nerelerde, bu hâl “SON UÇ'sa?
Yağmurlar yağarken, kar savururken
Aç, bitap topraklar 'Hayy' ismine ram!
İlk müjde, belki de daha erkenden
İlk kar çiçekleri.. görmemek, haram!
Gördüm, bildim artık; gözlerim nemli..
Her bahar; karların altında ölü
Toprak, bir denize nur düşmüş gibi
Renk renk çiçeklerle rakseder durur..
“Hayy' isıni tecelli eder, örtülü!
Seyreden gözlerde, bir damla yaştır
Ve bir salâvattır.. 'Kainat Gülü'..
Bir acaib mahşer, şimdi hayâlde
Titrek dudaklarda korku ve sükût..
Aynı yerde tenler, ruh başka yerde
Yalnızca. Katında müjde ve umut!
Günahlar diz boyu, bir ateş gölü
Dokunduğu her yor erimiş demir..
Kor ateşe karşı Rabbimin Gülü
Bir buzdan sarayın içinde midir?
Gökler, feza, zemin bir cam kadehte
Nurunla can bulan kat kat bir deniz..
Sahi, eksilen ne en son nefeste?
Cesetler yerdeyken, bizler nerdeyiz?
Ey Halik- ı Rahman, Ey Rabb-ı Rahim!
Ölü topraklara Nurun düşünce
Ten bulan ruhların en acizi, biz! ..
Ecel rüzgârının savurduğu toz
Ak olup saçlara,bir bir düşünce
Bir düşünce alır, insanı sessiz...
Şu tohumlar, çiçekler.. aslı bir, evveli bir!
Renk renk ışıklar gibi düşünce kudret eli
Topraklardan fışkıran bin bir renk, bin bir eda,
Her biri ayrı dünya.. ne tuhaf.. ne demeli?
Ey Malik-i Yevmiddin! .. Ey O Gün’ün sahibi!
Günahım, aczim bildim; belki dünyalar kadar..
Varsa bir güzellik ruhumda, senden!
En gerçek bildiğim dostlar yanımda (!)
Yalnız, mesafemiz rüyalar kadar...
Mümkün mü, mümkün mü! .. Billah inanmam!
Ezelî ebedî bir Dost, olsun da
Dostun köleleri, ölümlü olsun! ..
Dünya da bülbüller güle doysun da
Nura aşık güller, örtülü olsun!
İnandım, inandım.. ezel, ebed hak!
Bildim, ecel; bir tebdil-i mekândır..
Ey Kadir-î Kayyûm.. Ey Rabb-i Rahim!
Rahmetinle, gazabını utandır! ..
Ölüm geldi artık, renkler değişti..
Bir billur kadehte Cümle Kainat
Çalınacak Kapı: Nur-ı Muhammed(s.a.v)
Çalan bir zavallı.. günahı kat kat!
Ağlasam, dövünsem, çırpınıp dursam
Bir başka kapı yok.. başka kapı yok!
Yoklar denizinde boğulup kalsam
Bu denizi kuşatmayan,yapı yok!
Yarabbî Rahmet’in Gazab’ın geçmiş..
Bildim, sır; ecelden önce ölmekmiş!
Yâ ilahi ve ya Rabbî! .. sema, nur!
Ne yıldızlar, ne zerreler; habersiz
İsmin söyler, şanın yazar.. okunur
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Nadir Yaşanmış Bir Destan
Nadir Teğmenim, bîr bilsen..
Ak tülbentli babaannen
Ker*** ve ahşap evde..
Gecenin bir yerinde
Mum ışığı titrer ya..
Gölgeler, kaçışırlar
Aynen öyle titredi.. Uykusu paramparça
Çığlıklar yankılandı, yalnızlığın çölünde
-Hacı, Hacı! . Nadir'i vurdular… ağlıyordum!
“Aslı, rüya! ..” dediler.. geçti, günün birinde! ..
Sonra Buzluk Yaylası'nda bîr deli
Nur damlayan hakikatler aşığı
Rüyada resmeder hali, melali:
Harput Yokuşu'nda İdadi Önü
Taşa sinmiş; asker kışla kokusu..
İmam Efendi'ye bir atlı koşar
Siyah cepken, yelelerle uçuşur
Her yer karanlıktır.,. alaca, belli!
İzleri Atlı'nın nur üzre nurdur..
Bu heybetli atlı: Said-i Nur'dur!
Fakat anlaşılmaz, geçtiği mekân..
Niçin Harput’dadır, niçin kabristan?
Kaynayan bir girdaptır, artık titreyen zaman
Ve iki tül, uçuşan., iki rüya, zamanda!
Ve doğuştan ahlâkı şehitlere eş, Nadir
Hakkari Dagları'nda bir piyade teğmendir..
Alem ne derse desin yalnız Nur-ı Kâinat
İçin kavranır, silah.. gönüller şahinleşir
İffete dil uzatan TEK YILDIZ küfre inat!
Ve Şemdinli
Ve Aktütün
Bayraktepe., bilinmez!
Rüzgârların kan koktuğu vadiler
Şıp şıp irin damlar, kayalar, koca...
Yankılanan küfürdür ıslık ıslık rüzgârda!
Göklerin bittiği yerlerde, şeffaf
Ama biraz puslu, ince zar gibi
Bir esrarlı perde olur., tarifsiz
Güzellikler saklar, öteden öte..
Bir dokunsam diye çırpınır insan
Dokunur..bir eyvah! renkler kaybolur..
İste öyle bir an..
Titreyen zaman!
Doğuştan ahlâkı şehitlere eş
Bir Nadîr, bir sırlı,bir nurlu destan!
Nadir Teğrnen'im bir bilsen..
Ker*** ve ahşap evde
Gecenin bir yerinde..
Çığlıklar yankılandı
Yalnızlığın çölünde! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Nasihat-2
Bugünün; dünden çaldıklarına, üzülme..
Yarın; neleri almakta, bugünden! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Nasihat
Otuzunda bir şair… mağrur ve mütebessim
Aşkı; bir yapma çiçek, zannıyla kurcalarken
Ne bilsin, gözlerinde türeyen o yağmuru
Toprak kokan ve narin..dinmeyen, mevsim mevsim
Şimdi, O:
Yarı şeffaf bir hayal... ışıktan bir ummandır
Kölelikler bahşeden(l) bir esrarlı sultandır! ..
Ve sahi,
Zaman, mekân; elinde bir oyuncak
Gibi gönül bahçeme, girip girip çıkarken
Cisminde gördüğümüz nice kan, nice candır?
Şair, tarifi bırak! ... Mısralar yalancıdır!
Şu ölümlü Dünya’da, Ruh ebedî ve fakat
Heykel heykel cesetler, bir ölümlü hancıdır!
.
Aşk denilen esrarlı, kristal yapma çiçek
Olsa olsa, öteler ötesinden rayiha...
Bir müjdedir… hiçliğin buz hüznünü biçecek!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Ne Söylesem
Ölüm dediğin ‘‘kuş’’ oğul!
Aşar dağdan, seçer seçer can alır!
‘‘Sevda’’ desen,bir aşınmaz taş oğul!
Coşar, candan; çizer çizer kan alır!
Süzülürse bir güvercin ‘‘Yüce’’ den
Kartal olsan fayda etmez, gidersin! ..
Garip gönlün, yaş yaş olsa; gözlerden
Aksa gitse, yürek yaksa neylersin! ..
Korkunç nizam içinde, zerre zerre Kainat
Ve tesbihte, an be an; ‘‘Dergah-ı İlahi’de!
Adeta her zerrede, nurani iki kanat
Çırpınıp zikrediyor, Nur-ı Muhammedi’(s.a.v) de! ...
Ölüm dediğin ‘‘kuş’’ oğul!
Aşar dağdan, seçer seçer can alır!
‘‘Sevda’’ desen, bir aşınmaz taş oğul!
Coşar, candan; çizer çizer kan alır!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:42 PM
Neler Neler
Mutluluk,sepetlerden taşacak
Taşlar, toprağa batmayacak..
Her günkü haliyle, genç bir ihtiyar(!)
Aydınlık yolları arşınlayacak..
Avuçlarımda, Güneş
Nefeslerimde rüzgar olacak
Tas tas içtiğim sağlık
Dudaklarımı ıslatacak..
Ağaçlar fışkıracak tepelerden
Otlar eskisinden yeşil olacak
Bir bereket çökecek ki kadehlere
Hiçbiri dolmadan boşalmayacak
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:43 PM
Nur-ı Hayat
Dönüyor, katre katre kanı; kelebeklerin..
Kanadında kainat. adeta raksediyor! ..
Ve soluyor bir balık,denizde derin derin
Nur-ı Hayat, maziden atiye aksediyor! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:43 PM
Nur Çeşmesi
Çatlayan dudağımla içtiğim kana kana
Sudan, el insaf... çeşmenin ne menfaati olur ki?
Her gün beş kerre secdenin, tarifi ne mümkün insana
Verdiği huzur ve sükûn.. sözde takat mi kalır ki?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:43 PM
O Günler
Kah masallar söyledik, kah el ele tutuştuk..
Çıralar sönmüş iken, bizler yanıp tutuştuk! ..
Bir mavi göz içinde,bir deniz aldı bizi..
Ateşimiz sönmedi, yosunlarla tutuştuk! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Olmak Veya Olmamak
Bir derin uykuya dalmaksa, ölüm
Bir yeşil rüyanın sıcak bağrında
Bin bir meşakkatin sonu demektir! ..
Ne hüzün, ne acı, ne gam yağmuru..
Bir huzur gölünce, Aşk dilemektir! ...
Neden öyle ise, ölümden kaçış?
Neleri, ne için; bilememektir? ! ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Olmayacak kadın
Mısralardan yontulmuş, bir kadın arıyorum..
Dalgalarla sevilmiş, bir kadın arıyorum
Bir kadın ki; göğsüne, dört mevsim sığmayacak..
*******i, uyutmuş; bir kadın arıyorum..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Ölüm
Gelse, bir rüya gibi; o mukadder akibet..
Katlansa dağlar ipek, nurlu yorganlar kadar..
Sessizce, dalga dalga; ne çile, ne hareket! ...
Yalnız Nur-ı Muhammed (s.a.v) , saadet ve huzur var! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Ölüm Hayat Çizgisi
Güneş,kar ve kabristan..Harput'ta çiçek çiçek
Ve yan yana zamanda...Huzur-u İlâhi’de!
Busesi karda, güneşin; ne mümkün incitsin canı..
Kabristan, bizzat can kokar.. Dergâh-ı İlâhi’de!
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Ölüm Sokağı
Bir rüya bu: Sokaklar … dokunsam, ellerimi;
Bir suya, bir hayale dokunur gibi ıslak
Ve yumuşak, delecek.. akıp, eriyecekler! ..
Dökülünce bu beden, toprağa yaprak yaprak! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Ölümün Ölümü
Şair; ne ki hüzün, akşamla giden ömre yanarsın?
Gurubunda güneşin, bin sabah müjdesi var!
Sen hasret pınarıyla sevgiliye kanarsın
Ve sana kabristanlar, kış da; binlerce Bahar! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Öyle Gülme
Saçların kokusundan uzak
Toprak kokan bir ağaca
Yaprak olmak, isterdim..
Niye güldün?
Saçların toprak olmayacak mı?
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Sabahın Gözyaşları
Ağzımda Kainat’ın memesi, doğduğumda
Ruhum karlar gibi ak, sular gibi berraktı..
Bir bak ki: katran gibi, Yarabbi bu ne hikmet?
Ağladım, gözlerimden bir aysız gece aktı! ...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Sakın
Küçükken, başkalarının şekerlerini kıskanırdım..
Büyüdüm... aşklarını kıskandım! ..
Sakın, Aşk dedikleri şeker olmasın? ..
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Saklamak Boşuna
Gülsen kahkahalarla, ince hüznün bilirim
Dünyamız, aynalarla kaplı bir oda bizim...
Uzaklar yakınlarla, kahkahalar hüzünle
İç içe, anlaşılmaz... ben seni bilmez miyim?
Günahı hayal meyal görmüşken, dokunmamış
Gözlerimiz ne mümkün, dalarken birleşmesin...
Ve taşmasın arzular, hülyalar gözümüzden
Gözyaşları akarken, yanakta birleşmesin? ..
‘‘Dağlar almış gitmiş başını göğe
Gökler ürkek ürkek vadiye inmiş
Uçurumlar tabanında kalmışım
Etrafımda yollar.. izler, silinmiş! ..’’
Şimdi beyaz yüzün, bir cam kâsede
Dokunsam kırılır, korkusuyla ben
Dalmış gözlerimle seyretmekteyim
Sonu yok rüyanın uykusuyla ben...
Dünyamız, aynalarla kaplı bir oda bizim...
Gülsen kahkahalarla, ince hüznün bilirim.
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:45 PM
Salata
Yağmurdan sonra güneş açınca
İçim içime sığmaz olur..
Ellerim ıslak çimenlerde dolaşır
Gözlerim, göklerin maviliğinde..
Ağzımda olmamış elmaların ekşiliği
Çocukluğumu hatırlarım..
Pırıl pırıl bir altın yağmurunda
Hatırlayamadığım, hatıralarım...
Ey, güzel günler için çırpınan insanlar!
Mutluluğu, altın kaşıklı sofralarda aramayın! ..
Mutluluk, salatanın yeşilliğinde çırpınmakta
Mavi denizlerin derinliğinde...
Ahmet Tevfik Ozan
GooD aNd EvıL
04-22-2009, 05:46 PM
Sitem
Neyleyim?
Yamaya muhtaç kalpler
Yamalı ceketlere; gülüp geçer, oldular! ...
Ahmet Tevfik Ozan
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.