PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Halenur Kor


GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:20 AM
1-El Ailesi

Bakıyorum elime,
Baş parmağım cüce bir baba.
Yüzü hep dışarı baksa da,
Bağlı karısına, çocuğuna.
Anne çocuklarına düşkün,
Hep aralarında, ortada.
Oğul dilsiz,
Sessizce yol gösterir işaretle.
Anne ve babasının dikilir ortalarında,
Ayrılamaz ikisinden de.
Büyük kız nişanlı, anneye destek,
Ne yapsa yanında, yardımda.
Süslü mü süslü,
Takar takıştırır ayna karşısında.
Küçüğü kıskanır, her an onunla.
Bir şey olsa birine,
Koşarlar hep birden, ânında...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:20 AM
10-El...Birleşen Eller

Elim elinde,
Elin elimde.
Ne güzel duygu,
Mutluluk, bu!
Elimden eline,
Elinden elime dolan
Bir avuç su,
İçiyoruz kana kana,
Hayat, bu!

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:20 AM
11-El...Ben Elim

Ben severim,
Ben döverim,
Ben elim.
Yediren ben,
Okşayan ben,
Seven ben...
Yazan da ben,
Kazan da ben,
Bozan ben...
Sevince de uzanırım,
Kızınca da uzanırım.
Yazı yazan, resim yapan,
Uzanıp merhabalaşan,
Vedâ ederken sallanan,
Ben elim..
Hem veririm,
Hem alırım.
Yârin eli elimdeyse,
Kalırım.
Kemanı ağlatır,
Tamburu inletir,
Piyanoyu dinletirim.
Yârin saçlarında,
Sıcak avuçlarında
Dolaşan ben,
Sevişen ben,
Ben elim...
Bir su gibi akan ben,
Gemileri yakan ben...
Hem örenim,
Hem çözenim...
Kadir kıymet bilenim.
Ağlarsa biri,
Gözyaşını silenim,
Ben, ben elim...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
19 Mayıs

Ufukta bir tekne var,
İçinde altın bir baş.
Ey ufak tekne yavaş,
Güzel Samsun'a yanaş.

Türk Milleti bekliyor
Baharda bu bayramı,
Emânettir Ata'dan
Gençlik Spor Bayramı.

Yıllar geçse aradan,
Unutmayacak vatan.
Selâm sana Samsun'dan
Sevinçle gelen bayram.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
2-El...Değişen eller

Hep uzatırdı,
''Al''derdi hep.
Aç bile olsa
Bölerdi lokmasını,
Bulurdu birilerini,
Ne bulsa paylaşır, verirdi,
Elmanın en irilerini.
Ne oldu?
Neden değişti eller?
Uzanır oldular hep
Almak için,
Niçin?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
3-El... Ellerim

Ellerim,
Anlatıyorlar söyleyemediklerimi.
Konuşuyorlar istemesem de.
Benim için yalvarıyorlar sana.
Ya da başbaşa verip parmaklarım,
Düşünüyorlar bir an,
Hemfikir olup aralarında,
Uzanıp uzanıp,
Beni anlatıyorlar baksana...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
4- El...Dost Eller

Nasıl yorgun eller?
Sarılmış birbirine,
Dertleşiyorlar.
Beşer kişilik iki dost aile.
Avutuyorlar okşayıp,
Uyumlular küçüğüyle, büyüğüyle.
Hep destek oluyorlar karşılıksız
Diğerlerine...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
5- El... Elin Gücü

Bağırıyordu herkes,
Seslendim, duyuramadım.
Gidemedim bir adım,
Susturamadım.
Uzandı elim,
Oldu bir yumruk,
İndi masaya!
Bir esinti gibi dolaştı sessizlik,
İnsandan bir sel.
Yapamadığımı yapmıştı
Küçücük bir el...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
6- El.. İki EL; İki Dost

O ona koşuyor yardıma,
O ona.
Yetmiyor, koşuyorlar sağa sola.
Dur durak yok,
Alıyor, veriyor,
Yıkıyor, kaşıyor.
Her yeri dolaşıyor.
Yorulunca siliyor terini,
Sevince saçını okşuyor.
Kendi için istemiyor hiç bir şey.
Hamarat bir kadın,
Başında sevgi tacı.
Güzellikleri taşıyor ordan oraya,
Yorulmaz bir postacı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
7- El.. Penaltı

Döküldü sözler istemeden etrafa,
Koştu ellerim topladı, vurup ağzıma dört yandan,
Getirdi hizaya.
Yeri geldi,
Bir sürü sözcük
Koştu ardı ardına.
Ulaşamadım,
Geri geldi bana.
Dökülen sözleri
Ellerim
Tuttu götürdü sana.
Bağırmak geldi içimden,
Açtım ağzımı,
Koşup dizildiler parmaklarım ağzıma,
Sordum: ''niçin? ''
Seslendiler bir ağızdan:
''Kaleyi penaltıdan kurtarmak için''

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
8- El..Usta Eller

Aldı,
Oydu.
Taşıdı, koydu.
Yazıp çizdi.
Asırlarca dizdi, dizdi.
Yerden göğe yükseldiler.
Eserleri
Öyle büyük,
Kendileri
Gelmiş, geçmiş,
Gelen, giden ellerdiler...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
9-El...Beyaz Bir El

Beyaz bir el,
Tutuyor bembeyaz bir zambağı,
Nârin yapraklarında ince bir damar,
Şeffaf tende yansıması.
Kokusunu sunuyor ele.
O ise uzatıyor ona şefkâti.
Şaşırıyor gözler,
Hangisi el, hangisi zambak?
Al da göğsüne tak,
İkisi de ak ak...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
Acı

Daldı yine gözler boyun büküldü,
Sırma saçlar ak gerdana döküldü.
Gözlerinde yaşlar bir sulu sepken,
Feryâdından bak yıldızlar söküldü.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:21 AM
Acı Sözler

İki söz söylemek istedim,
Kaçıştı sözcükler dört tarafa.
Yutkundum, söyleyemedim.
Saklandılar dilimin altına.
Öyle acı ki hepsi,
Dizilmişler, sivri sivri dilleri.
Yutmak istedim, takıldı boğazıma...
Geldi, geldi dilimin ucuna,
Sus, dediler, sus!
Konuşma!
Açsam ağzımı dökülecekler,
Zehir zemberek kimisi,
Düşseydi dilimden
Zehirleyecek karşımdakini,
Acıtacak ya da kalbini.
Yutmak zorunda kaldım
Hepsini.
Yeri gelecek
Döndürüp döndürüp dilimde,
Allayıp, pullayıp,
Süsleyip gelin gibi,
Dökeceğim dilimden
Hepsini...

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Acılar

Yürüdüm,
Yetmedi yollar acıma.
Yürüdüm, bitti yollar,
Dönmek istemedim tekrar acıya...
Gitsem duvar, dönsem acı,
Kaldım öylece...
Topladım içimdeki fırtınaları
Bekledim.
Cehennem gibi kanıyordu kalbim.
Kayalar yuvarlandı içimde,
Uğuldadı rüzgâr,
Gönül kafesim daraldı.
Durdum,
Toprak eridi ayağımın altında...
Yükseldi göklere içimden bir avaz,
Koyverdim bütün acıları, fırtınaları
Kıpkırmızı alev gibi bir çığlıkla.
Uluyan kurtlar sustu sesimden...
Kaçtı rüzgâr, korktu nefesimden...
Haykırdım içimdeki ateş bitene kadar,
Sonra,
Kapattım bütün pencerelerimi
Sımsıkı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Açık Kaldı Kapım

Gün batımının elemi,
Kız Kulesi'nin utangaçlığı yüzünde.
Oltalara tutulmuştum gözlerinde.
Daha çok saplanıyordum
Ayrılmak istedikçe...
Fırtınalar kopan gözleri sessizdi,
Çığlıkları uzuyordu dilsizce.
Güneş battı,
Titredi yıldızlar gözbebeklerinde...
Avuçlarımda sımsıkı tutuyordum geceyi,
Dün gibi.
Ve sen giderken
Açık kaldı kapım
Hâlâ ellerimde kilidi...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Ağlıyormuş

Ağlıyormuş benim mahzun bakışlım,
Kirpikleri, pembe yüzde nakışlım.
Bin başak demeti sarı saçları,
Yüreğime girip kor kor yakışlım.

Gülüver de güller açsın yüzünde,
Bir peri, bir melek sanki özünde.
Pınarlar çağlıyor sanki sözünde,
Sevdâsı gözünde şimşek çakışlım.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Ah o günler

Nerde o güzelim bahçeler, köşkler?
Mis gibi kokuları mor salkımların, nerde?
Hani o kibar İstanbul Beyefendileri,
Kadıköy Tramvayı'nda
Yer veren, incecik belli, zarif hanımlara?
Sokakta yankılanır gibi sesleri:
''İyi günler efendim''
''Nasılsınız efendim? ''
O güzel bahçelerde
Yine açacak mı kınalı çiçekler kim bilir?
Erguvanları okşayacak gözlerimiz,belki de
Bahçeyi sulayacak bir genç kız bembeyaz elleriyle...
Koşup koluna gireceğim gülerek
Yaşlı bir teyzenin.
Şarkı söyleyeceğim tulumbadan su çekerken.
Anneme, babama dönüp el sallayacağım
Okula giderken...
Camdan seslenecek Süheylâ Hanım:
''Börek yaptım, çaya buyrun canım''
Dut ağacının altında
Tutacağız çarşafın ucundan dört kardeş,
Silkeleyecek dutları babam,
Tabak tabak komşulara gönderecek...
Yine masallarını anlatacak babaannem
Yatırıp dizine, usul usul saçlarımızı okşayarak.
Duyulacak uzaktan bir vapurun sesi,
Çığlık çığlığa uçuşurken martılar.
Çevirince radyonun düğmesini:
''Zehretme hayatı bana cânanım''
Derken Zeki Müren
Dolacak annemin gözleri...

Göztepe'de, Erenköy'de mırıldanacak Yesâri Asım
Bir ağaca yaslanıp söylerken ''Heybeli''yi,
Göz kırpacak Çamlıca'nın üç güzeli.
Usul usul çalarken babam Münir Nurettin'den,
''Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan'' diyecek.
Işıldayacak yalılar, köşkler,
Çınlayacak taş plâklarda sesi Eftelya'nın,
Dalgalarla vuracak sesi kıyıya:
''Beğendim biçimini, her yeri mini mini,
Dudaklarım ismini anıyor ah Kadıköylüm''
Yansıyınca mehtap sulara,
Deniz ve yakamozlar oyunda.
İçimde fırtınalar kopacak,
Yaşamış gibi Moda Koyu'nda...
''Bu gece Moda Koyu'nda...''

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Akşam Olunca

Akşam olunca kalbime
Derin bir yalnızlık çöker.
Ruhum azâp çeken bir kuş,
Ağaç gölgelerinde tüner.

Doğrulur da seher vakti,
İnleyerek öter, öter.
Tesbih taneleri gibi
Dertlerini ipe dizer...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Alaca Karanlık

Hüzün tüllerini üstüne örtmüş
Alaca karanlıkta bir yeşil bahçe.
Gün ışırken dallara, okşuyor güneş
Bembeyaz ker*** evi bir ana gibi.

Sarıyor sıcacık kolları günün,
Rehâveti hâlâ durur dallarda.
Bilinmez kim bilir kimler yürüyor
Kuru yapraklarla dolu yollarda?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Alır götürür beni

Ne zaman mahzunlaşıp
Dalsa gözlerim,
Seni özlerim.
Büyür, büyür hasretim...
Bir dost omzu ararım
Ağlamak için.
Arar gözlerim seni,
Seni özlerim.
Ararım
O ılık dost gözlerini.
Uzun uzun bakıp da
Dalmak bambaşka bir âleme.
Sevgi dolu, güven dolu,
Baktıkça içime işleyen,
Derin mi derin
O koyu kahve gözlerine...
Alır götürür beni
Tüm hüzünlerimden,
Alır, alır da götürür beni,
Yüreğimi de...
Ah! O ellerin yok mu,
O ellerin?
Dost, sevgili,
Sıcak, sıcacık ellerin...

4 Ağustos 1999 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Anlatamıyor

Gitti,
Gitti ki acılar denizinde
Debeleniyoruz.
Çıkma çabamız içten değil belki,
Bu denizi terketmek değil isteğimiz.
Oysa dili dönse,
Neler söyleyecek bize.
Istırabımızın ne kadar boş,
Ve onun ne kadar huzur dolu olduğunu...
Belki bize rahat bir yer
Hazırlamakla meşgul,
Sonsuz köşemize çekilmeden...
Önden gitti
Bilinmeze pür telâş,
Şimdi duyguları dingin.
Yastıklarımızı kabartıyor belki
Rahat ettirmek için.
Sonsuz köşemize çekilmeden, kim bilir?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Anne

Seni düşünüyorum anne,
Sırtını güneşe vermiş
Oturuyorsun.
Elinde örgün,
Yüreğinde evlât hasreti,
Gözlerin dalgın...

Seni düşünüyorum anne,
İçim özlem dolu
Ve yorgun.
Gözlerimde yollar uzanıyor
Uzun, upuzun...

Seni düşünüyorum anne
Sesini duyuyorum,
Çocukluğumdaki gibi,
Başım omuzunda
Hıçkırıyorum.
Saçlarımı okşuyor ellerin
Sıcacık,
Hissediyorum.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Anne Kokusu Bu

Titrerken ufuktan, akarken zaman,
Dökülüyor yıllar ak saçlarından,
Kopan takvim gibi uçuşup bir bir,
Anne, hasret yaşları gözümde bir sis...

Titriyor dudağım, dalmış gözlerim,
Anne bilsen, bilsen nasıl özlerim.
Okşa saçlarımı eskisi gibi,
Anne, çağlıyorum, bu nasıl bir his?

Büyüyor gözlerin, ruhuma akan,
Hasretin günbegün kalbimi yakan,
Gittiğin gün şimdi gözümde bir an,
Kaybolmaz, kapkara, kapkara bir is...

Dökülür dilimden dualar bitmez,
Anne gözlerimden hayâlin gitmez,
Anne kokusu bu, istesen yitmez,
Burcu burcu tende, uçuşur mis mis...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:22 AM
Anne!

Sevgin, muhabbet, şefkatin
Olmasaydı hiçtim anne,
Sen dolu testiydin senden
Güzellikler içtim anne!

Bir ipek kozaydı gönlün
Sarmalamış sevgileri,
Uzattın hep ellerini,
Hep yardıma koştun anne!

Âb-ı hayattı varlığın
Ruhumuza dolup taşan,
Saçımızı okşayarak
Ne güzel gülerdin anne!

Doğuştandı mayan, özün,
Hep güzeli görür gözün,
Unutulmaz hiçbir sözün,
Seni çok severdik anne!

Şimdi olduk sensiz öksüz,
Bir uçurum hayat dipsiz,
Hepimiz sensiz çaresiz,
Uzat ellerini anne!

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Annem

Bir ninni geliyor kulaklarıma,
Şırıl şırıl derelerin akışı gibi.
Yumuşacık bir el yanaklarıma,
Meltemin okşayıp sarışı gibi.

Unutulmaz hâtıralar çok derin,
Yeşil, kahve menevişli gözlerin,
Anne, ne yapsak da dolmuyor yerin
Her vuruşta yüreğin atışı gibi...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Anneme Özlem

Anne!
Korkularımı gözlerinde erittim!
Kucağın ne sıcak anne!
Sar beni...
Öyle büyük ki acılarım,
Öyle yalnızım ki annem...
Nerdesin?
O menevişli gözlerin karşımda sanki.
Neden sessiz bakışların?
Niye ulaşamıyorum sana, ne kadar koşsam?
Umudu koyardın ekmeğimin arasına,
''Katık et! '' derdin.
''Ümitlerin bitmesin...''
Parmaklarının uçlarında buharlaşırdı gözyaşım.
Öyle sıcaktı ki ellerin...
Sen!
Ufacık vücutlu annem,
Ne büyüktü sevgin...
Nasıl sarar sarmalardı bizi? ...
Sevgi görülür mü?
Görürdüm annem!
Taşardı gözlerinden,
Taşardı ellerinden,
Sevgin dünyaydı.

Hüzün süzülüp gelince dört yandan,
Gecenin karanlığında gözlerini düşünüyorum.
Gülüyorlar yine...
Gülüyorlar bir anlık...
Düşlemek ne güzel çocukluğumu.
Uyanmak soba sıcaklığına...
Babam, sen, kardeşlerim,
Hep hazırdı sofra,
Kayganalar sıcacık,
Kardeş payı.
Evimiz şen, kalabalık...
Hatırlıyor musun hep kaçardım
Sen ayıklarken balık...

Çekilip köşeye gizlice, kızmasın diye babam,
Şiirler yazar, okurdun,
Ve saklardın okumak için kese kâğıtlarını,
Nasıl bulurdun vakit, onca çocuk?
Hatırlıyorum seni mutfakta,
Dilinde unutulmayan şarkılar...
Hep şen,
Yeni evli gibi,
Babama hep mahcup...
Biliyor musun?
Senin gibi olamadım ne kadar istesem.
Evet, senden almışım çoğunu,
Şiirler, şarkılar,
Ama beceremiyorum o kadar baş eğmeyi...
Karadeniz'in hırçın dalgaları damarımda
Isıtıyor kanımı ara ara...

Önümde uzanan yolsun anneciğim,
Senin gibi konuşuyorum yeri geliyor,
Senin gibi gülüyorum bazen,
Ya da sessizce bir köşede
Bir anlık...dökülen gözyaşları...
Gözyaşlarım gibi, kahkahalarım da kalabalık...
Bak, yağmur yağıyor,
Hatırlıyor musun?
Israrla giydiğim yeni süet ayakkabılarımı,
Yağmurda sırılsıklam yapmıştım,
Onbeş yaşımın verdiği inatla...
Güzel olmak istemiştim o gün...
Sevdiğime güzel görünecektim okulda...
Hiç konuşamadığım,
Elini tutamadığım ona...

Anne, öyle özlüyorum ki seni.
Yanağımdaki usul buseni...
Yakamı düzelten ellerini...
Hep gözümün önündesin babamla,
O ud çalıyor, senden dökülüyor şarkılar.
Tulumbanın havuzunda soğuyan karpuz,
Bahçemizde koşuşan tavuklar...
Ben de söylüyorum senin gibi şarkılar,
Yazdım ben de bir çok şiir,
Okula yolladım çocuklarımı.
Şimdi yanımda torunlar...
Ama düşününce zaman zaman,
Hâlâ bir çocuğum kucağında,
Beni de sev, oğlumu, kızımı da...
Al torunlarımı kucağına...
Öyle engin ki sevgin,
Ver verebildiğin kadar
Ona, buna...
Biliyorum;
Orda da etrafında çocuklar,
Savaşların, kinlerin kurbanları...
Okşuyorsun onları, sarmış da kolların!
Benim annem sevgi yumağı,
Sevgi çemberi; sarmış, kuşatmış...
Allah,
Annemi,''ANNE'' diye yaratmış...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Ardınca

(Cüneyt'e)

Geldi ve gitti.
Varlığını hissettirmeden kaldı.
Yüreğime bir bıçak sapladı, gitti,
Bir ömür acıtan.
Neresinden baktı dünyaya acaba?
Penceresi buzlu muydu?
Kırık mıydı baktığı camlar?
Kapısını kapatıp da mı gitti?
Bakışları mı kaldı burada,
Yoksa mutsuzluğu mu?
Ümitlerini ekebilmiş miydi tarlalara?
Çatladı mı tohumları kim bilir?
Gülüşleri mâsumdu kapı ardında kalan.
Bakışları deldi geçti baktığı yerleri.
Rüya gibiydi elleri, varla yok arası.
Adımları nerede?
Duyguları, sevgileri kilitli kaldı odasında,
Ceketinin cebinde mahcup bir aşk mektubu,
Gözleri, pencerelerce tavana takılan...
Sıcaklığı bende kaldı, üşütür ısıtırken.
Yarım gülüşleri ne söylüyordu acaba bulutlara?
Sessizce gitti, sessiz, dilsizce...
Vedâsı kilometreler ardından duyulan...
Ve kor düştü yüreklere,
Dağlandı yürekler.
Vedâsı sessizdi, dilsizce...
Bakışları orada kaldı,
Benimkilerse yolda...
Uzaktı mesafeler, çok uzak...
Acısı, bakışları, gülüşleri ateşten bir top,
Oturan bağrıma dertop.
Acelesi nedendi acaba?
Neden çağırmışlardı bu kadar çabuk?
Vedası dudaklarında kaldı,
Bakışları gökyüzünde mahcup.
Sahibi kim cebindeki aşk mektubunun?
Neden uzak bu kadar yollar?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Askerim Artık

Dizlerinin dibinde geçti yıllarım,
Sıramız geldi anne, askerim artık.
Yüreğim hep seninle, uzak yollarım,
Allah'a emânetsin, askerim artık!

Kurbânım vatanıma yakıldı kınam,
Giydim asker urbamı ağlama anam.
Dönerim inşallah beklesin Suna'm,
Gülerek gidiyorum askerim artık!

Dönüp dönüp geriye yâre bakarım,
Sürmeli gözlerine türkü yakarım.
Nazlı bayrağımıza selâm çakarım,
Hasret, vatanım için, askerim artık!

İstanbul, Ankara, Van, Adıyaman'dan,
Diyarbakır, Kayseri, Muş, Ardahan'dan,
Yurdun her köşesinden koşarız candan,
Başım dik, alnım açık, askerim artık!

Şehit babamı gördüm düşümde gece,
Dilinde dua vardı, hep hece hece.
Öyle duruyordu, dağlardan yüce,
Seslendim: Baba, baba, askerim artık!

Şehitlik şerbetini içersem eğer,
Ne büyük bir pâye bu, nelere değer,
Yurdumda asker olmak, şerefmiş meğer,
Şimdi ne mutlu bana, askerim artık!

(2006-istanbul)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Ayağında Yol Gibiyim

Ayağında yol gibiyim,
Kurumuş bir dal gibiyim.
Yalpa vuran sal gibiyim,
Bilmiyorsan ölmek gerek.

Güzel günler geçti gitti,
Hasret ektim, acı bitti.
Sevgi diye ömür bitti,
Kadir kıymet bilmek gerek...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Aynalar

Küsmem aynalara, bakarım gülüp,
Kâh genç kız olurum saçımı örüp,
Kâh bir anneyim, şefkât saçarım
Bütün insanları bir çocuk görüp.

Sevinsem aynalar bakar da güler,
Ağlarsam, uzanır, yaşımı siler,
Gözlerime bakıp teselli eder,
Isıtır dünyamı elini verip.

Aynalar bir ömrün yansımasıdır,
Aynalar, hayâlin ağlamasıdır,
Aynalar uzanan sevgi tasıdır,
Hep sunar cömertçe sırrıma erip.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Ayrılık

Üstüme örttüm şimdi elem örtüsü,
Zindanımda başbaşa dertlerimle ben.
Gözyaşım yanağımda yüzümün süsü,
Hıçkırık dudağımda, kederimle ben.

Karardı şimdi güneş doğmaz ufukta,
Ne acı bir hicran var bu ayrılıkta.
Gözlerimde gitgide oldu bir nokta,
Ne acı bir hicran var bu ayrılıkda.

Bir yol ver de Allahım, gideyim ona,
Sarılayım bir daha koşup boynuna.
Bir daha hiç çıkmam girsem koynuna,
Ne acı bir hicran var bu ayrılıkda...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Babam

İçli bir ud sesinde
Hatırlarım babamı.
Gözlük camlarının ardındaki
Gülen, buğulu bakışlarını...
Vururken mızrabını
Udun bağrına,
Çocuk gibi bakardı gözleri
Sevimli, muzip.
Yaşlıydı, büyüktü annemden,
Ona bakarken
Vururdu mızrabını
Udun bağrına,
Söylerdi şarkıları
Titrek sesiyle
Şair yüreğime
Hüzün serperdi.
Büyüktü annemden
Büyüktü amma
Belki de gençti gönlü hepimizden.

Vurun mızrapları, vurun da tellerine,
Ruhum nağmelerinde dolaşsın yine.
Çocukluğum gelsin geriye bir an
Oysa yalnız resimlerde o tatlı babam.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Baca

Nasıl da tüttürüyor sigarasını,
Savuruyor,
Şu boynu bükük
Garip evin yasını.
Görmüyor
Ciğerlerinin pasını.
Bulsa biraz mutluluk,
Olsa parası,
Atacak tasasını.
Bırakacak belki o gün.
Yapamıyor,
Elinden bir şey gelmiyor.
Ancak
Tüttürüyor sigarasını...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Bahar Neş'esi

Uzatır kollarını göklere doğru,
Mevlâ'ya yalvarır yüce ağaçlar.
Çiçekleri dal dal, meyvaları bal,
Onlarla süslenir, yeşil yamaçlar.

Gelir kokuları esen meltemle,
Gölgeler altında yapılır taçlar.
Tadına doyulmaz meyvalarının,
Yerler doya doya, fakirler, açlar.

Uzan, serin serin, uzan altına,
Gel otur dalına, kurul tahtına.
Şen şakrak şarkılar söyle, kuş gibi şakı,
Değişmem bu zevki çil çil altına.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:23 AM
Bahçe Kapısı

Gelen iter, giden iter,
Açılıp kapanmaktan yorgun bahçe kapısı.
Biteviye duyulur kulakta fısıltısı...
''Hoş geldin '' der, gülümseyerek,
Ama hazindir uğurlaması...
Dibinde çömelen kızlar olmuşlar arkadaşı.
Sererler hasırları.
Duyar istemeden, ne de çoktur sırları...
Senelerce seyreder saçlara dolan kırları....

Rüzgâr estikçe ağlar bazen,
Hıçkırıktır gıcırtısı.
Sürüklenir gibi, bir esirin kollarında
Zincirinin şıkırtısı...
Rüzgâr eser, çarpar ''Tak! Tak! ''
Acılı bir kadın sanki,
Vurup bağrına:
''Kadere bak! Kadere bak! ''
Kararır gökyüzü,
İçine kapanır, gömülür sessizliğine,
Her gece, bahçe kapısı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Bekir Sıtkı Erdoğan'a

(Aruz, akrostiş)
Bir güneş doğmuş ki, her gün parlıyor ufkumda çok,
En sıcak hislerle gönlüm sırlanıp yanmaktadır.
Kalbi sarmış, rûha dolmuş, bir kanatsız kuştu ok,
İncecik tül sanki mısrâ, rûhumuz kanmaktadır,
Rengi kordan; bal tadından başka bir tat onda yok.

Sığmıyor bilmem nedendir, gürleyip coştu şiir,
Istırâbım; geçti yıllar, görmeyip ben, bilmeden.
Tek tesellim bir denizden rûha akmış bir nehir,
Kudretinden çağlayıp dolmuşsa hiç eksilmeden,
Irmağından taşsa engin, dağlarıma yaz gelir.

Eski günlerden kalan mısrâların hep pâyidar,
Ressamın ilhâmı sandık, resmedip gül gül açan.
Devşirirken sözlerinden, rûhumuz hep duydu ar,
Onda bulduk râyihalar, kokladık misler saçan.
Gamze açmış gül yanaklar soldu, dolmuş saçta kar,
Ağladık gün geldi, handan içre girdik biz o an.
Neş'e dolduk bâzı günler, vuslatından güldü yâr,
Ah edip burda, dîvân lezzetinden aldı can...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Ben İnsanım

Ben anayım,
Çocuklarımın ve bütün çocukların anası.
Sevgi, sevgi diye atar yüreğim.
Zarar gelse kılına,
Tırnağına batsa diken,
Yüreğimden damlar kanı,
Acısını duyarım en erken.

Yaşları geçse de otuzu,
Ayırmam yetimi, öksüzü,
Ayırmam oğulu, kızı.
Bağrımdır, sînemdir yerleri,
Mutluluklarıdır hayatımın tadı, tuzu.

Ben kadınım,
Evim derim, erim derim,
Kaderim derim.
Bilirim yetinmeyi de,
Ne çıkar, soğan ekmek de yerim.
Bakmayın ufak tefek oluşuma,
Yüklerim sırtıma dünyanın derdini,
Acılara göğüs de gererim.
Bir mermer gibi olurum bazen,
Bin kere ölsem dertlerden,
Bin kere doğarım yeniden...
Taştan zannederler bazen beni,
Oysa, çok incedir, çabuk kırılır giderim.

Ben bir limanım,
Bin kucak açarım sığınanlara,
Bitmez yüreğimde yerim.
Bir olmuş, iki olmuş, on olmuş, bin olmuş,
Hepsine bulunur yer,
Yüreğimi binbir göz ederim.

Ben insanım,
Severim, gülerim,
Gülmeyi severim.
Ama hep acır yüreğim.
Yitip giderken Irak, inlerken çocuklar, analar,
Yok edilirken binlerce taze filiz,
Kan ağlarken Pakistan,
Kahrolurken Afganistan,
Yerle bir olurken dünya,
Nasıl huzurlu olur insan?
Dizilmez mi lokmalar boğazına,
Göklere yükselirken âhlar, dualar, binbir lisan...

(2006 İstanbul)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Ben kadınım

Gözlerinin yeşil bahçelerinde
Cennetimin ufukları aralı.
Kirpiğinin siyah gölgelerinde
Yüreğinin kor okları sıralı.

kadınım,
Vurgunum,
Tutkunum...

Gönül gözüm,
İki gözüm,
Son sözüm...

Şu duruşun, şu bakışın yok mu ya?
İçimdeki fırtınayı dindiren.
Şu gülüşün, şu sevişin yok mu ya?
Ruhumdaki şu şeytanı sindiren.

kadınım,
Vurgunum,
Tutkunum...

Gönül gözüm,
İki gözüm,
Son sözüm...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Ben ki

Sarıldı bak kalbime sevdânın kolu,
Artık kendi kendimle çekişmedeyim.
Her yer çıkmaz sokak, bir bulsam yolu,
Ben ki, doğrularımla çakışmadayım.

Dudak bükemiyorum ben bu sevdâya,
Kıpkırmızı güllerle bakışmadayım.
Yakarıyorum şimdi yüce Mevlâ'ya,
Nefsimle gece gündüz takışmadayım...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Bezgin

Yorgun, tutkulu,
Ceketi bir omzunda.
Her adımında
Umutsuzluk düşüyor ardı sıra.
Kaldırmış omuzlarını
Söyleniyor bezgin, kendi kendine.
Görmeden bakıyor yerlere.
Belli ki,
Teslim bayrağını
Çekmiş göndere...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Bilen Olmaz

Çok gönüle konar göçer, deli gönül bilen olmaz,
Aşk oduyla yanıp geçer şeydâ bülbül duyan olmaz.
Ney sesiyle akıp döner, gözyaşını silen olmaz,
Işığında pervânedir, heder olur, çile dolmaz.

Huzurunda divânedir, secde eder, gören olmaz,
Yıllarını iplik iplik eğip büker, ören olmaz.
Deli gönül gezip durma, âlemde bir yören olmaz,
Yalnız kalır yâdelinde, sessiz göçer, tören olmaz...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:24 AM
Bilse Gönlüm

Bilse gönlüm, onla geçmiş tek günüm sermâyedir,
Şimdi sensiz, hasta, bîtâp, meskenim meyhânedir.

Hayra yorsam bir rüyâdan arta kalmış günleri,
Onda kalbim parçalanmış bir kırık peymânedir.

Bense, yalnız gezdiğim yollarda mahzûn, öksüzüm,
Bitmiyor isyânı kalbin, günbegün külhânedir.

Yetmiyor âh çektiğim, derdim nedir sormaz mısın?
Hasretinden bil ki yanmış, kavrulan pervânedir.

Ben ki sevdâ yollarından her zaman koşmaktayım,
Oysa cânân aşka küsmüş, derdime bigânedir. (Aruz)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Adam

Kar deli gibi...
Gölgesiz bir adam
Karanlıklarda,
Yalnızca acısı adam gibi.
Yüreğinde, soğukluğu kaldırımların,
Kar deli gibi...
Kundurasının tozunda çığlıklar,
Her adımda daha bir hazin,
Daha bir hazin...
Ardından kar hemen siliyor
Ayak izini,
Sanki yok gibi...
Vurgun yemiş yalnızlıktan,
Yalnızlık vurmuş yüreğini...
Gökyüzünün görünmeyen mavisi
Yüreğinin gizi.
Bakışlarından tüten acıyı
Gece saklamış karanlıklara.
Görünmez sokak, ürkütmüş geceyi
Beyazlığından.
Yorgun damlar sırtlamış
Karların, ağır yükünü.
Garip evlerinse
Beli bükülü,
Zor nefes alıyor kör bacalardan...
Bir yalnız adam
İnce, kemikli yüzünde
Sebepsiz gülüş...

Gökler alçak mı?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Anlık Dalış

Ağaçların kopkoyu gölgelediği,
Kıvrılarak akan ırmakta,
İplerinden bir ağaca yaslanmış
Eski bir teknecik yalpalamakta...

İçinde bir ceket, eski bir çift bot,
Kırılmış bir kürek, sapsız bir kova,
Sayfaları açık ıslak bir defter,
Yerlerde içilmiş bir kaç sigara...

Tekneciğin mavisi solmuş, sararmış,
Üstünde silik bir isim, okunması zor,
Yosun tutmuş bir kaç harf, dikkat edince,
''Ben de sevdim'' yazısı kalbe ateş kor...

Bu teknenin sahibi kimdir acaba?
Kirlenmiş defterden neler okudu?
Sulara bakarken yakmış sigara,
Kalbini yakan ok aşk oku muydu?

Masmavi sularda kaybolmuş hayâl,
Bir sevginin, bir aşkın silik izleri.
Bak, şurada, derinde gülümser gibi
Sevenlerin o nemli, güzel gözleri...

4/ 4/ 1984

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Bakış

Bir bakış hem çıldırtan, mâsum olamaz hem de,
İstemese de kalbim güller açıyor tende.
Bir yanlışlık olmalı, yakışmıyor bu demde.
Kış uykusundan sanki uyandı duygularım,
İstemese de kalbim, güller açıyor tende.

Yüreğimde çağlıyor aşkın gür kıpırtısı,
Sevginin öyle tatlı kulakta fısıltısı.
Gözlerinden gönlüme akıyor dolu dizgin,
Aşkının damarımda, kanımda çağıltısı,
İstemese de kalbim, güller açıyor tende.

Koşuyor ona doğru düşünmeden yılları,
Sanki bir adım ettim aradaki yolları.
Uzanıyor onun da bana doğru kolları,
Bezenmiş tomurcukla aşkın kuru dalları,
İstemese de kalbim, güller açıyor tende.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir bir Aksa da Yıllar

Bir bir aksa da yıllar seven yaşlanmıyormuş,
Anladım ki ne yapsa gönül uslanmıyormuş.
Duymak için efsûnlu o tatlı duyguları
O yârin sînesine boşa yaslanmıyormuş.

Hadi gel, açık sana aşkla dolu kucağım,
Sevgi çiçekleriyle sallanır salıncağım.
Sevdânın ateşiyle alev alev ocağım,
Anladım ki ne yapsa gönül uslanmıyormuş...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Cennet İstanbul'um

Bir omzunda Avrupa, kucağındaydı Asya,
İstanbul ağlıyordu, yaban ellerde hasta.
O yüceler yücesi müjdeleyince fethi,
Fâtih'in ellerinden sunuldu altın tasta.

Herkesin dileğiydi, herkes içinde saklar,
Dünyânın incisine adanmıştı adaklar.
Fethi gerçekleşince duyuldu büyük sevinç,
Bayram yerine döndü, insan dolu sokaklar.

Sarıyor Marmara' yı, beyaz, nârin kolları,
Kucaklıyor kızları Avrupa ve Asya' yı.
İstanbul daldı yedi tepeden hülyâlara,
Gönülden yaşamıştı tertemiz sevdâları.

Bakıyordu İstanbul umutla ufuklara,
Mutluluğu yürekten, düşünmez kara kara.
Süzülen bir kayığın duyuldu usul usul
Kürek hışırtıları, içinde gizli yara.

Birden esti bir rüzgâr, gökyüzü bulutlandı,
Son atâlet tozları uçuştu, kanatlandı.
Mâzinin kitabının o tozlu sayfaları
Koptu, yırtıldı, tek tek bir sandığa katlandı.

Yükselirken göklere hep dalga dalga ezân,
İstanbul'un alnına ak kaderini yazan.
Süleymâniye' nin o kutsal kubbelerini
Yıkadı meleklerin gözyaşları an be an.

Abdest aldı bir adam, kıpırtılı dudaklar,
Bembeyaz sakalından süzülüyordu yaşlar.
Tekbir sesleri taştı, gül nefesler dolaştı,
İstanbul nedâmette, göğsüne düştü başlar.

Âniden İstanbul'u kapladı nurlu bir sis,
Gözler, eller semâya, kalplerde uhrevî bir his.
Rahmet yağdırdı yine melekler kanadından,
Koktu cennet bağları; râyiha, yıldız yıldız.

Şadırvanlarda uçan kuşlar yine bahtiyâr,
Câmînin avlusunda nasıl mutlu ihtiyar.
Her yer bin bir renk lâle, al al olmuş yanaklar,
İstanbul gibisi yok, bulunmaz böyle diyâr.

Silkelendi leylâklar, güldü mor salkımları,
Hasret, aşkla ürperdi asırlık ağaçları.
Bırakıp içlenmeyi Haliç dalmıştı yâdâ,
Nemli, dalgın gözlerde, şen kayık sefâları...

Mâzinin sayfaları görünüyor cumbadan,
Bir genç kız elma dişler, su çeker tulumbadan.
Kelebeği kovalar bahçede yaramazlar,
Bir cennet İstanbul'um, şükür sana Yaradan.

Çamlıca tepesinde sanki bir düğün vardı,
Beyaz, mor gelinlikli ağaçlar halaydaydı.
Dağlar ışık oyunu oynar, çıktıkça güneş,
Çağladı İstanbul'un çoştu gönül pınarı.

O susuz çeşmelerden, gürül gürül su aktı,
Zincirli gümüş tasa bir serv-i sîmîn baktı.
Dayayıp gül dudağa içti ki kana kana,
Kendisi serinlerken, seyredenleri yaktı.

Hûri kızlar dağıttı bakır tencerelerden,
İrmik, un helvaları, demlenmiş *******den.
Yemyeşil bahçelerde yandı köşk lâmbaları,
Göçüp gütmiş ruhları güldü pencerelerden.

Lâlenin yanağında vuslatın gözyaşları,
Uzandı semâya al, mor, sarı, ak kolları.
Topkapı surlarından gülümsüyordu Fâtih,
Öpülesi ellerde yine gül kokuları...

Selâmladı gemiler ışıyan sâhilleri,
Dolmabahçe, Çırağan, ne güzel Beylerbeyi.
İstanbul ufukları taçlı minârelerle,
Gözler bir daha görmez, böyle güzel dilberi.

Pencerelerde Itrî, Dede, Hacı Ârif Bey,
Terennümde sesleri, bir yanda tambur ve ney,
Dalga dalga semâda titreyen, hoş sesleri,
Kuytu, loş bahçelerde sunuldu gönülden mey.

Macuncunun yanında İstanbul çocukları,
Şakıyan kuşlar gibi, sanki kelebek, arı.
Gözler şen, ağızlar bal, masumâne bakışlar,
Seyretti evlerinden yaşmaklı anaları.

Karşımızda Kuleli, gülüyor Kızkulesi,
Hıncahınç insan dolu sevimli iskelesi.
Elma şekeri yiyen pembe yanaklı kızın
Saçları örgü örgü, taftadan kurdelesi.

İstanbul altın sini, ışıyordu gözlerde,
İstanbul güzelliği anlatılmaz sözlerde.
Utangaç lâlelerin o reng-i hicâpları
Yansımış pırıl pırıl, gülümseyen yüzlerde...

(16/04/2006 Erenköy)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Dünya Düşlüyorum

Bir dünya düşlüyorum,
Yemyeşil orman dolu.
Orda bütün insanlar
Tutmuşlar doğru yolu.

Bir dünya düşlüyorum,
Açlık, yokluk olmasın.
Kimsenin yüreğine
Düşmanlıklar dolmasın.

Barutla kan kokmasın,
Çiçek koksun her yanı.
Sevgi ve barış dolu,
Kardeşlikle dopdolu.

Bir dünya düşlüyorum,
Sevdiklerim el ele.
Dostluk, mutluluk dolu
Ülkelerle dopdolu.

Savaşla kin kokmasın,
Sevgi koksun her yanı.
Düşmanlıklar olmasın,
Savaş kötü bir anı.

Bir dünya düşlüyorum,
İnsanlar hep dost olsun.
Her günümüz bir bayram,
Mutlu bir dünya olsun...

1 Nisan 1983

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Gül İdi

Bir güldü, kapatmış pak yaprağını,
Biliyordu yalnız sert toprağını.

Pembe yaprağını aralayınca,
Gülüyor gibiydi sevdâlı yonca.

Seven gözler ona içten bakınca,
Utangaç gül artık açmıştı gonca.

Bakıyordu şimdi ufka korkusuz,
Anlamamış nasıl kalmış da susuz.

Ah, ne yaptın, gülü böyle soldurdun,
Yüreğine derin sızı kondurdun.

Bilir misin, açınca gül, mis kokar,
Tomurcuklar, sâde gözü tok tutar.

Veriyordu sana bütün balını,
Sen istedin goncaların alını.

Her gördüğün gonca güle el attın,
Gülü kendi dikeniyle kanattın.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Gün

Mâzideki bir gündü,
Bir gün unutulmayan,
Demir atmıştı zaman.
Uykuda rüya gibi
Lâtif esmişti rüzgâr,
Çiçekler açtı birden.
Ay bile gülümsedi
Hayretle doğrulurken.
Sessizce doğdu güneş
Tepelerin ardından.
Toz pembe ışıkları
Yemyeşil ağaçların
Tazecik dal ucundan
Loş odaya sevgiyi
Uzattı avucundan...

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Irmak ki

Aşkla çağıldayan bir ırmağım ben,
Seneler suyuma bereket kattı.
Kollarım dört bir yana coşkunca akar,
Yatağımda yıllarca sevgiler yattı.

Arasan içimde neler bulursun,
Hazineler, defineler el sürülmemiş.
Sanki yeni doğmuş gibi olursun,
Öyle bereketliyim ki hiç görülmemiş...

Her yanımda gümüşten balıklar oynar,
Derinlere indikçe cennettir bahçem.
Aşk türküleri gür suyumda çağlar,
Her türlü sevgiyle doludur bohçam...

Buz gibi sularım zannetme soğuk,
Ateşlenmesin bir yakar içeni.
Kalplere doldurur sevgi dermanı
Dalgalarımda oynaşan aşk perileri...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:25 AM
Bir Peridir Kadıköy

Bir Peridir Kadıköy, süslü, telli, duvaklı,
O güzel yüreğinde sevgiler, sırlar saklı.

Erenköy'de çiçekli elbiseyle dolanır,
Moda'ya gider deniz kenarına uzanır.

Mor salkımlı sabahlık giyer güneş doğunca,
Kızıltoprak'da gezer, yanağı gonca gonca.

Göztepe'de dolaşır, yemyeşil bahçelerde,
Dudağından dökülür en güzel besteler de.

Kep giyer tülü örtmüş,pembe beyaz yüzünü,
Tramvayda, vapurda bulursun hep gizini.

Kadıköy, nârin gelin, salınır fidan gibi,
Onunla geçen ömür unutulmaz an gibi.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Bir Sabah Nedensiz

Okşadı yüzümü bir sabah
Aydınlığın eli,
İçimde nedensiz bir sevgi seli
Coşup coşup yükseldi,
Kalbimin yeşil filizlerine cansuyu geldi.
Yorgun düşünceler uçtu gökyüzüne,
Sevgiler, dostluklar üşüştü,
Pencereden odama doluverdi.
Gülüverdi gözlerim,
Dudaklarım gülüverdi.
Ellerim;
Ellerimse, biri hüzünleri
silkip atarken,
Biri umut bahçelerinden güller derdi,
Ellerim, uzatıp bana güller verdi.
Taa uzakta, ufukta, bir parçacık da olsa
Mutluluk görünüverdi...
Ellerim, dudaklarım, gözlerim
Nedensiz gülüverdi...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Biraz da Sevgi

İstediğim fazla değil, biraz mutluluk,
Bir sevgili, bir arkadaş, biraz da sevgi
Ne şöhret istedim, ne para na pul,
Bir sevgili, bir yuva, biraz da sevgi.

Tertemiz, küçücük, güzel bir evde,
Tertemiz bir hayat, biraz da sevgi.
Sıcacık bir soba, iki de minder,
Bir sevgili, bir arkadaş, biraz da ilgi.

Birbirine bıkmadan uzanan eller,
Huzur veren, öyle sıcak, güvenle dolu.
Yemyeşil bahçesinde eserken yeller,
Bacasından tütmeli, bembeyaz sevgi...

Güneş mutluluk olup girmeli camdan,
Hüzün, keder onu görüp kaçmalı geri,
Rüzgâr acıları kovsun kapıdan,
Nasıl özlüyorum böyle bir yeri...

Dertler, ne olur koyun yakamı,
Gönlümü avutup mutlu olayım.
Hayâllerimde olsun mes'ut yuvamı
Gözlerimi kapatıp bir an bulayım...

24/ 11/ 1983 Sivas

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Biz İdik

Acep kimdik nerde gezdik yılların ötesinde,
Hangi dağda, hangi dalda yaralı kuşlar idik,
Bilinmezden bilinmeze kanat çırpan biz miydik?
Düşe kalka, kona göçe, mâziden geleceğe.

Kaya idik, damla damla akan sudan aşındık,
Denizde kum tanesiydik, sahillere taşındık.
Gökyüzünden bir kuytuya biz idik doğan huzme
Doğduk, öldük, bin dirildik, ibret olduk âleme.

Çiçekte toz, arıda bal, dağlarda yol biz idik.
Okyanusta yüzen balık, suda hayat yine biz.
Bizler idik düşen cemre, hava, su ve toprağa,
Yine bizdik, cansuyuyduk, hayat veren yaprağa.

Ateşte köz, mânâda öz, dilde ifşâ biz idik,
Söylenen söz, kalplerde göz, ruha şifâ yine biz.
Kâinatın terazisi, ölçeği adaletin,
Biz mi idik, acep yine sonsuzluğu evrenin?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Bu Sevgide Bende Suç

Aşka uzanıp giden yollarım uçsuz,
Bu sevgide bende suç, yüreğim suçsuz.
Gözüm gel gel ediyor, yok diyor kalbim,
Sonbaharımda çiçek açıyor niçin?

Ateşi sardı teni, yanıyor içim,
Çıkmıyor ki aklımdan, onsuz bir hiçim.
Zamansız doğmuş güneş parlar ufukta,
Sonbaharımda çiçek açıyor niçin?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Cadılar

Dağ tepelerine çıkmış cadılar,
Saklanıyorlar.
Bakıyorlar gizlice tepelerin ardından.
Ara sıra görünüyor kara külâhları.
İki yuvarlak göz
Işıldıyor simsiyah
Olurken sabah.
Gözlüyorlar etrafı
Kayaların arasından.
Kötülük süpürüyor
Savrulan süpürgesi.
Fırlatmaya hazır
Avuçlamış taşları,
Eli kartal pençesi.
Sırıtıyor dişleri ağzındaki ininden,
Alnından ter damlıyor, irinden.
Karanlık bir kuyudan biteviye
Çıkrıkla kin çekiyor,
Ekiyor ha ekiyor
Nefret bahçelerine.
Pusu kurmuş cadılar
Dağların tepesine.
Çatlamış kötülük tohumları
Boy veriyor
Sevgisiz kalplerinde.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Cüneyt'e

(Akrostiş)

Canımdı o, cânânımdı, ciğerpâremdi,
Ümidimdi, her şeyimdi, o bir tânemdi.
Nasıl yanmaz buna kalbim, uçup da gitti,
Elem yıldızı gibi kayıp da gitti.
Yok, bilirim bir çâresi onulmaz derdim,
Takât bulsam peşi sıra ben de giderdim.
Koklamaya doyamadan güzel yavrumu,
Onu asker eylemeden şehit eyledim,
Rabbimize, yavrumuzu emânet ettim.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Çanakkale Arslanları

Gözler şimşek, gönül ateş koştular,
Alnında nur, arslanla eş coştular,
Göğsü iman, dili Kur'an taştılar,
Allah Allah! diye dağlar aştılar!

Zafer aşkıyla yandılar, yandılar,
Vatan için koştular, dayandılar,
Şehit olmak onların emelleri,
Mehmet'i korkar da kaçar sandılar.

Şehadete koşuyordu her nefer,
Tarihler yazacak, destan bu sefer,
Düşman dayanamaz, yok gözünde fer,
Allah için koşun, bizimdir zafer!

Akıyoruz, geliyoruz sel gibi,
Vatanımız; duramayız el gibi,
Türk'üz, her gönülden sesleniyoruz,
Vatan sevgisiyle besleniyoruz!

Kükreyerek atıldılar bak mertçe,
Bağrın açmış, siper etmiş cömertçe!
Tekbir sesleriyle inledi gökler,
Yalın kılıç savaştılar, erkekçe!

Anafartalar'da Mustafa Kemâl,
Arıburnu cephesi şehitlerle al,
Esat, Vehip Paşa, Birçok miralay,
Koşuyor askerler bak alay alay!

Hepsinin yüreği şimdi bir volkan!
Yiğit askerlerim düşmana kalkan!
Dereler, tepeler boyanmış al kan!
Atam sesleniyor:''Vatanım çalkan! ''

Bir değildi, iki değil, beştiler,
Aynı köyden, yanan kor ateştiler!
Sanılırdı, hepsi de kardeştiler,
Ufukta parlayan bir güneştiler!

On sekiz Mart kahramanı Cevat Bey,
Diyor:''Zaferimi duysun dünya, hey!
Verdik, burda koşup binlerce şehit,
Kimse diyemez Ki; ''Türk'e başın ey! ''

Cana bin can katmış askerim sanki,
Bu öyle bir savaş, öyle bir an ki,
Hangi ilden bunca şehit seçilmez,
Diyorlar kiANAKKALE GEÇİLMEZ! ''

Şehit, besmeleyle toprağa konur,
Babalar ürpermiş, duyarlar onur.
Anadır, olsa da gözleri yaşlı;
Başlarında hâle, yüzlerinde nur!

Vatan aşkı Mehmet 'de çağlıyordu,
Düşman yenik düşmüş, kan ağlıyordu.
Mustafa Kemâl'le yer gök inlesin!
İstiklâl Marşını herkes dinlesin!

Hâlenur Kor (30 Ocak 2000)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Çapkın

Bir baktı ki
Bakışları
Gözlerimi hapsetti.
Bir güldü ki,
Gülüşleri
Şu kalbimi gaspetti.
Gönül verdim,
Sana geldim,
Ömür verdim
Yoluna,
İnanamam
şu çapkına
Kimi takmış
Koluna?
Derse bana
Hadi artık
herkes kendi
Yoluna! ..

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Çiçekçi Kız

Yarı çapkın,
Yarı mahcup bakıyor.
Salıvermiş boyalı saçlarını.
Çiçeklerle bezenmiş yemenisi.
Boynu boncuk, kolu boncuk
Sıra sıra.
Nasıl da salınıyor yanım sıra.
Uzattığı güller tomurcuk.
Yarı çapkın,
Yarı mahcup koşuyor,
Halbuki, inanın daha çocuk...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:26 AM
Çizgiler

Çizgiler ki hayatta zikzaklarla dolu.
İner, çıkar, titrer, kısalır, uzar.
Ne çok inişler, ne çok yokuşlar,
Bir aşağı, bir yukarı,
Solar tomurcuklar,
Dümdüz bir çizgi ki ölüm,
Uzar, uzar çiçeksiz,
Bitmiş yağmuru, karı,
Hiç yok baharı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Dayanma Gücü

Gözleri,
Gözyaşı tasları
Kafatasının oyuklarında,
Acı yağmurlarını toplayan,
Acılı ve derin.
Öyle derin ki,
Ne kadar toplayıp doldursa
Taşmıyor dışarı gözyaşları.
Kafası, kafatası, su tası.
Arttıkça tasası,
İçine akıyor gözünden,
Biriktiriyor içinde,
Ellerinde kahır âsâsı...
Öyle zayıf ki,
Gözleri iki hayâlifener,
Çekilmiş kanı.
Dolaşırken Azrail,
Bir öksürse uçacak,
Bir nefeslik canı...

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Değişmez Yazım

Gönül kâşânesinde bir kırık sazım,
Kimselere geçmiyor sözlerim,nazım.
Durgun sular gibiyim, aktım, duruldum,
Çağlayıp coşsam bile değişmez yazım.

Sevdâdır buram buram tüter özümde,
Hasreti serâboldu her an gözümde.
Kaç kere yemin ettim diz çöküp ona,
Ne yapsam duramadım yine sözümde.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Deniz ve Kız

Onyedisindeydi henüz,
Çekingen, güleç, içten bakışları vardı.
İlk defa gelmişti İstanbul'a,
Denizi ilk defa görmüştü.
İlk gün uzaktan baktı.
Yüzünde, uçsuz bucaksız deniz gibi
Uçsuz bucaksız gülücükler...
Denizi uzaktan sevdi.
İkinci gün, nârin, çıplak ayağını denize soktu.
Deniz onun saflığından ürperdi,
O denizin sonsuzluğundan.
Gözleri gitti.uzaklara kulaç kulaç,
Sevgiye hasret, sevgiye aç...
Deniz kenarına geliyordu artık her gün.
Martılar gibi coşkulu,
Martılar gibi istekli.
Kuma yazıyordu hayâllerini, kuma çiziyordu.
Sonra dalgaların usulca kıyıya vurup
Hayâllerini götürmesini seyrediyordu.
Hiç bıkmıyordu,
Denizle dost, denizle sırdaş, martılarla arkadaş,
Kumlarla hayâlleri sarmaş dolaş...
Deniz hep alıyordu,
Teslim ediyordu hayâllerini dalgalara,
Hayâlleri dalgaların kucağında eriyordu.
Biliyordu, bir gün deniz de usanıp
Hayâllerini ona geri verecekti.
Deniz bereketliydi, deniz bolluktu.
Bereketli topraklar gibi bire on verirdi.
Hayâlleri kumlarda çizili,
Gözleri uzaklara kulaç kulaç bekledi,
Ama hayâlleri geri hiç gelmedi...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Dil

Dil şakır, diller olur güfrân,
Dil susar, diller olur efgân.
Dil ağlar, diller pâre pâre,
Dil çağlar, dillerdedir figân

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Dilek

Bir tebessüm olmak isterdim dudaklarında
Mutluluğun rengine bürünüp de ben,
Gözlerinde ışık olup parlamak,
Işıl ışıl bakmak gözlerinden hayata...
En güzel duygulara bürünerek
Hece hece dökülmek dillerinden,
Soluğun olmak isterdim, yaşatan,
Can veren sevgi coşkunluğunda..
Yüreğini çarptıran sıcak duygular,
Damarlarında coşkunca akan,
Ellerinin sıcaklığı olmak isterdim,
En sevecen, en tatlı okşayışlarda...
İçinde coşkun bir sevinç olarak
Mutluluklar saçmak her yere,
Her şeyin olmak isterdim bilesin
Teselli olup en hüzünlü günlerinde...
Sen zaten mutluluksun!
Sevinçsin, gönüllerde taht kurmuşsun.
Sen zaten ben'sin bence,
Her şeyim, mutluluğum olmuşsun...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Diriliş

Ağlar
Dağlar ve gökler,
Ortada bir ben...
Sadece ben...
Kollarım göklerde sadece ben...
Yanan avuçlarıma,
Semâdan dökülürken salkım saçak su,
Açılmış ellerime yağıyor rahmet...
İçimde ölesiye akıyor kan.
Toprak, ruhum gibi derinden yanmış,
Bak yükseliyor kokusu,
Allahım her yer su...

Zamanın perdesini yırttım bir çekişte,
Yığıldı yere...
Bir tül perde gibi sessizce
Döküldü zaman,
Göründü gerçek...

Ruhum sanki alevler arasında
Savrulan bir duman.
Yıllarım, rüzgârda uçuşan küller,
Görmüyor göz gözü,
Göklerden dökülürken karıştı zaman...
Kırpışan kirpiklerimde kıvılcımlar
Yanıp sönüyor bir bir.
Yağsın istiyorum yine deli gibi,
Göklerden dökülsün salkım saçak,
Yağsın üstüme, yağsın.
Dirilişim o zaman,
O zaman...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Doğruluk Gibi Yoktur

Yitti sevgiler sanki buhar olup uçtular,
Bir kolye gibi kopup, dağıldılar yerlere,
Ne yazık ki gözlerde sanki birer suçtular.

Artık kalmadı rağbet, bakılmaz değerlere,
Paran var mı cebinde, güzel, alımlı mısın?
Dikkat ediyor musun 'belki'ler, 'eğer'lere?

Pahalı mı elbisen, biraz çalımlı mısın?
Ceplerinde bol para, cüzdan şişkin, tomarla.
Her yüzüne gülene bakıp ılımlı mısın?

Hiç umrunda değil ki, oyalanır kumarla,
Gününü hep gün eder, faydasız pişmanlıklar,
Artık ne ev kalmıştır, ne araba, ne tarla.

Mesken olmuş sokaklar, bazen de samanlıklar,
Utanır dost, düşmandan, nerde görse saklanır,
Bazen de kafa tutar, yapar kahramanlıklar.

Zararın neresinden dönsen alnın aklanır,
Kucaklar yine dostlar, eski dost düşman olmaz,
Doğruluk gibi yoktur, yine ismin paklanır.

(a b a, b c b, c d c, d e d.... Terzalima denilen bir şiir türü)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:27 AM
Duvarlardaki Hüzün

Güzel bir gün batımında, ince bir bahçe yolu,
Çekiyor sandım kendine,sanki tutmuş da kolu.

Çağırıyor gibi beni; esrarlı, yeşil, derin,
Yürüyorum ağır ağır, ardında gölgelerin.

Çamlar arasından bakan ahşap duvarlı yapı,
''Gir içeri'' diyor sanki, pirinç tokmaklı kapı.

Gidiyorum ona doğru, seyrediyorum durup,
Camlarına aksediyor altın rengiyle gurup.

Göz göz olmuş pencereler, bilmem nelere şâhit?
Söylenmiştir odalarda ne yeminler ve ahit.

Doldurmuş yüreciğine türlü türlü sırları,
Saklıyor gibi içinde geçmiş tüm asırları.

Ser verir de sır vermezler solgun yüzlü duvarlar,
Vefâlı bir anne gibi gözyaşları yuvarlar.

Soğuk gölgelerde mahzun hayâlleri sabahlar,
Bir dokunun, bin işitin, sessiz dökülür âhlar.

Görmezler mi duvarların bakışlarında hüznü?
Boyarlar hep bin bir renge o kederli yüzünü.

Sıcacık ana göğsüne yaslanmış gibi başlar,
İçlenmiş bir çocuk sanki, gözünden akar yaşlar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Duygularım Şelâle

Duygularım şelâle, sevgim çağlıyor,
Düşüyorum melâle, hasret dağlıyor.
Dilimde dua oldun, gözümde serâp,
Şu uzun yıllar beni sana bağlıyor.

Bakınca gözlerine derin bir girdâp,
Düşüyorum içine, yüreğim harâp,
Yalvarırım bu aşka bir ümit Yârâb,
Uzattım ellerimi, özüm ağlıyor.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Düzce'li Çocuk

Lâcivert gözlerde engin denizler,
Engin denizlerde acıdan izler.
Gitmiş, gelmeyecek anneyi gözler,
Yaralı yüreği yanıktır çocuk.

Ağlasa duymazlar hıçkırığını,
Evini bulamaz toprak yığını.
Nedendir bilemez mutsuzluğunu,
Acısı biter mi, bilemez çocuk.

Birisi tutar mı soğuk elini,
Veren bulunur mu sevgi selini.
Duruşu titretir gönül telini,
Bağrıma bastırmak isterim çocuk.

Boynu bükülmüş bak, sapsarı başı,
Yağmur yağmış gibi gözlerin yaşı.
Kaderine yanıp çatılmış kaşı,
Gülsün artık yüzün, ağlama çocuk!

1 Şubat 2000

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Ebedî Âlem

Bir sessizlik bahçesi,her yığında bir can var.
Belki bir ana, baba, belki de bir cânân var.
Bu âlemi bilmeyiz, kavuşmaya yanan var,
Çoktandır özlediği hasretine kanan var.

Olmaması imkânsız, sanma buna çâren var,
Daha anlayamazsın, gözlerinde hâren var.
Belki daha onmamış binbir çeşit yâren var,
Ya da doyamadığın taze ciğerpâren var.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Ebedî Uyku

Dalgaların kıyıları dövdüğü
O ıssız kumsalda olsun mezarım.
Sakın başucuma gelip hıçkırma,
Rüzgâr ninni söylesin
Uyutsun beni...
Gelip mezarıma bir çiçek koyma,
Ölü bir deniz yıldızı
Süslesin beni.
Yıldızları üzerimde istemem,
Solgun bir ayışığı uzansın yeter
Ve senin gözlerinin hayâli...
Dalgalar vurdukça
Issız kıyıya,
Sen alamadın beni kollarına ama
Deniz o zaman açıp kollarını
Alacak beni sonsuz koynuna...
Dalgaların ninnisi söylerken aşkımızı
Dalacağım orada
O ebedî uykuya...
Solgun ay ışığında ve
Senin gözlerinin parlaklığında...

29-Kasım 1983

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Elbise

Ben olmaya çalışır
Üstümdeki elbise.
Diklensem birine diklenir,
Üzülüp iki büklüm olsam
Eğilip bükülür o da.
Uzatsam birine kollarımı,
Koşar, uzatır benden önce.
Bir de kıskanç,
Saklar beni kimse görmesin diye.
Alır kirlerin bütün yükünü
Kendini hırpalar.
Kolkolayız,
Diz dize, göğüs göğüse.
Bazen de boğaz boğaza.
Ben değil,
Benim olduğunu anlasa elbise...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Elem

Yorgun bir eylül akşamı,
Elem yüklü bulutlar ağlamaklı.
Artık yitmiş bütün umutlar,
Göklere bakan gözlerde
Gözyaşları saklı...

Yorulmuş hırçın rüzgâr,
Kurşun gibi ağır acılar,
Durmuyor
Artıyor gönülde sancılar,
Çâresiz ve sessiz
Akan sadece yaşlar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Ellerin

Ellerin yaşama gücü, ellerin sevgi, şefkât,
Ellerin rûhuma şifâ sunuyor sanki kat kat,
Sığınınca kollarına, sarıp geriyor kanat,
Tenimde ateş ellerin, hayatımda gizli tat.

Yıldız yağan *******de bakıp yâda daldığım,
Yaslayıp yanan başımı ona murat aldığım,
Hasret araya girince öksüz, yetim kaldığım,
Vuslatında her dem tekrar doğup bulurum hayat.

Ne etsem, ne yapsam, desem; beni çeker kendine,
Çağlayan olmuş ki gönlüm, artık sığmaz bendine.
Çoktan yanmış, kapılmışım, nâçar aşk kemendine,
Ellerin sevdâ kadehi, içer kanmaz kâinat...

Uzatır susuz dudağa, sunar aşkın meyini,
Dinle usulca inleyen, hazin gönül neyini,
Almışım cânım bir kere senden aşkın peyini,
Koştururum doruklarda, şahlanan doru bir at!

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
Emel

Ne gönülden verenim var, ne de candan sevenim,
Ne güzelden yana şansım, ne de kıymet bilenim.
Deli gönlün severek hep yaşamaktır emeli,
Ne vefâ var, ne de içten, seni sevdim diyenim.

Nice yıllar onadır hep akışım, çağlayışım,
Nice gün gizleyerektir, gülüşüm, ağlayışım.
Geliversen yine bir gün, atılıp kollarıma,
Yakarıştır, sana her gün karalar bağlayışım.

Dudağından dökülürken tadı baldır sözünün,
Seni yıllar boyu bekler, özü sendir, özünün.
Yüreğinden yanıyorken, gidemez istese de,
Yine Hâle'n seni sevmiş, ateşindir közünün.

(Fe' i lâ tün / fe' i lâ tün / fe' i lâ tün / fe' i lün)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:28 AM
En Büyük Çocuk

Sen büyüksün, sen dur!
Sen elleme, o küçük.

Gözleri sevgi istiyordu,
Elleri, ellerin sıcaklığını.
Bakışları gülücük arıyordu etrafından.

Sen büyüksün, sen dur!
Sen elleme, o küçük.

Sarılmak istiyordu babasına,
İstiyordu ki onu görsün önce gözleri,
Konuşurken duyulsun sözleri...

Sen büyüksün, sen dur!
Sen elleme, o küçük.

Neden acıyordu minik yüreği,
nedendi bu yaşlar?
Neden üşüyordu elleri?

Sen büyüksün, sen dur!
Sen elleme, o küçük...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Engeller

Elimin tersiyle
İtsem acıları,
Şöyle bir itsem...
Sonra,
O uzun yoldan
Gitsem, gitsem...
Toplasam engelleri
Kâğıttan bir çöp gibi
Büksem, büksem...
Uzanan yolları
Pürüzsüz,
Tertemiz etsem.
O yollardan
Gitsem, gitsem...
İsterse sonu olmasın,
Işığı göreyim,
Bileyim yeter!
Ve kamçılayıp
Tüm duygularımı
Beklediğim,
Özlediğim,
İstediğim sona,
Son hızla koşup
Ersem...

30 Mart 2000 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Erguvanlar

Bir rüzgâr esti ılık mı ılık,
İstanbul'un mavi boğazından.
Güneş gülümsedi bulutlar arasından.
Isındı, gerindi erguvan ağacı,
Uyandı uykusundan.
Ürperdi, titredi tomurcukları,
Bakındılar karşı sâhile,
Pembe pembe yapraklar arsından.
Yanakları al al
Bir genç kız gibi utangaç...
Seslendi ana ağaç:''Hadi, vaktin geldi,
Durma aç.''
Bir anda rengârenk oldu ağaç:
Kızardı dal dal.
Saçıldı her yere mis kokular.
Coştu onu görünce
Sâkin deniz bile.
Karıştı birbirine
Denizin sesi ve
Erguvanlardan dökülen şarkılar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Geçmiş Zamana Yolculuk

I.
Gözlerde yalnızlık,
Duvarlar ardında mutsuzluk,
Duvar diplerinde açlık.
Duvarlar ardında insan sesleri,
Geceye karışan sesler.
Uzakta hafif bir müzik,
Bir balıkçı bağırıyor oltayı çekip,
Bir balığın sessiz çığlığı
Evrenin duyulmayan yüzünde.
Yastığa düşen gözyaşları,
Üşüyen eller...

II.
Buram buram sıcak ekmek,
Demli çayın kokusu.
Radyoda aşk şarkıları,
Tempo tutan ayaklar, eller.
Eskimiş hatıralar, hüzün dolu,
Bir zamanlar kalbi dolduran,
Hatırladıkça artan kalpteki sızı,
Komşunun neş’eli, sarışın kızı.
Mazi film şeridi gibi tersine,
Dudakta ıslık, loş sokaklarda her yer kırmızı...
Bahçede bir tulumba,
Evlerde cumba, gizli bakışlar,
Gün ışığında sapsarıydı sokaklar,
Rüzgar vurdukça, tozlu kaldırım, kuru yapraklar...

III.
Seneler öncesinde duyulurdu radyoda Celal Şahin,
Gülüşen gürbüz kızlar,
Saçları gür mü gür, kırmızı yanakları,
Karpuz kollu, belden büzgülüydü elbiseleri,
Beyaz yakalı.
Kloştu kiminin etekleri, ceylan gibiydi bacakları.
Çorabının arkasında bir çizgi, sipsivriydi topukları...
Ufak ufaktı adımları, keklik gibiydi yürürken,
Islık çalardı toy delikanlılar, saçları briyantinli...
Açık pencerelerden sesler gelirdi radyodan,
Tangolar, aşka davet eden...
Sabun kokardı evler, sabun kokardı perdeler...
Gülüşmeler taşardı evlerden, insan kahkahaları...
Bahçeler; ışıklı, çiçekli, kanepeli bahçeler...
Gelinler gülleri severlerdi, gülleri okşarlardı sabahları,
Bahçede koklarlardı şebboyları...
Dost insanlar vardı, dost elli komşular,
Dostça gülen, dostça bakan gözler vardı her yerde,
Ağaçların altında otururlardı akşamları,
Eski plaklar çalınır, dans ederdi bazıları...
Narin kızlar çay taşırlardı.
Gözlerde gülücükler, ağızda güller vardı.
O zamanlar her yer bahardı, mutluluklar vardı.

IV.
Yıl, bin dokuz yüz elli sekiz;
Bir ev vardı bahçe içinde, mutluluk kozasına bürünmüş,
O zaman mutluluklar çiçek kokardı.
Neş’eli, munis bir ana vardı, şarkılar söylerdi her zaman,
Etrafında sevimli çocuklar vardı.
Bahçede bir sürüydü ağaçlar,
O zamanlar yemyeşildi yamaçlar,
Köpekler bile mutlu havlarlardı.
Radyodan en güzel şarkılar kalbe dolardı.
Hoşsohbetti dostlar, güler yüzlü, can, içten bakışlar vardı.
Anneye can yoldaşıydı kızlar,
Becerikli, temiz elleriyle kahve yaparlardı.
Pencerelerde her dem gün ışığı, beyaz işli perdeler vardı.
Camları süslerdi sardunyalar, begonyalar,
Kediler bahçede güneşte yatarlardı.
Onları okşayan dedeler vardı.
Yazlık sinemalar vardı, bütün aile rahatça gidilip oturulur,
Neş’esi, coşkusu ruhu sarardı.
Afişler vardı kocaman,
Sevimli dostlar gibi bakan, sevdiğimiz artistler vardı.
Ne çok komşumuz vardı,
Hepsi de annem gibi yakın,
Babam gibi güvenilir insanlardı...
4 Şubat 2001 – İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Geçmişin Pencereleri

Sigaramdan halka halka
Yükselen duman,
Geçmişin pencereleri.
Bakıyorken dalgın
Görünür acılar denizi.
Giden bir ömrün silik izi.
Her halkada başka bir hayâl,
Geçmiş karışırken bugüne
Gittikçe dağılır çehresi...
Sevinç, bir perdenin arkasından
Birdenbire uzanan bir el
Ürküten karanlıkları...
Özlem, loş odada
Unutulmuş bir mendil,
Duvarda resim...
Gözyaşım,
Bir dal ucundan damlayan yağmur...
Nefesin,
Alnımdaki terimi
Yalayan rüzgâr...
Ellerim,
Çâresiz uzanmış
Acıların biriktiği kahır tasları...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Geliversen Yine, Gelsen Azıcık

Nazarlık gözlerin, mavi bir boncuk,
Gülerken yüzüme sanki bir çocuk.
Sevdirip kendini nasıl da kaçtın?
Geliversen yine, gelsen azıcık.

Sevgilim gözlerim yollarda kaldı,
O mavi gözlerde hayâle daldı.
Denizler maviyi senden mi aldı?
Geliversen yine, gelsen azıcık...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:29 AM
Gelmedin

Bu gece gelmedin,
Gelmedin bu gece.
Gözbebeklerimde umutlar çırpınıyordu.
Karanlık çöktükce geceye,
Karanlıklar sardı içimi.
Büyüyen gözbebeklerime sığmaz oldu korkular.
Umut odalarına kilitledin beni,
Dört duvar arasında soldu hayâllerim.
Acılar oturdu göz kapaklarıma,
Binbir düşünce düşlerime.
Düşlerim bölük pörçük,
Gece uzun...
Nerde benim o toz pembe hayâllerim?
Ne olur geri verin!
Öyle ıssız ki bu gece...
Bir umut ışığı, bir parça ne olur!
Kayıp gidiyor doğmadan güneş,
Işıksız sabah,
Gelmeden giden günler...
Çâresizim,
Her şeyden yoksun...
Sen yoksun,
Sen yoksun...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gerçekler

Görmüyordu görürken, sanki kör gözü,
Aynada görünüyor gerçeğin yüzü.
Çözüldü birer birer o kör düğümler,
Aydınlattı güneş, doğruyu, düzü.

Tek tek açıldı sanki sır'lı kapılar,
Sis sıyrıldı, gerçekler ortaya çıktı.
Gerçeği arayanlar buldu da izi,
Yüzleşti, hesaplaştı, görüp de özü...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gitmesin Bahar

Bahar çiçek çiçek bugün gönlümde,
Pembe tomurcuklar, ak tomurcuklar,
Yağmurlar çisil çisil şimdi ömrümde,
Etrafımda torunlar, canım çocuklar...

Sevgim katmer katmer sanki gönlümde,
Bugün dallarımda hep tomurcuk var.
Sümbüllerim kokar, açmış gülüm de,
Coşmuş duygularım, kalbimde o yâr...

Sanmayın ki ömür sadece bahar,
Bazen çiçek dolu, bazen hazan var.
Saçlarıma artık yağsa da karlar,
Yeter ki gönülden gitmesin bahar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gölcük

Bir zaman dağında çiçekler vardı,
Eteği yemyeşil, tepesi kardı.
Cıvıldaşıp yüksek uçardı kuşlar,
Oraları şimdi gam, kasvet sardı.

Bir ağıttır yükseliyor ovada,
Dua eden eller yine havada.
Yıkılmış minârem, ezanı susmuş,
Ana, yavru yok artık bu yuvada.

Gece avuç avuç serpiyor hüzün,
Göçtü kuşlar daha gelmeden güzün,
Yaşanmamış sanki, olmamış mâzin,
İnliyor dağların bak nasıl hazin.

Gölcük kuşlarının kanadı kırık,
Dikeni kalbinde, yakar ayrılık.
Dallarına kör baykuşlar tünemiş,
Gözden kalbe akar yaş, ılık ılık.

Gün batınca elem yüreği sarar,
Gözler ıssız çölde bir serap arar.
Yârabbim sendendir bu acı karar,
Zaman bir gün olur, yarayı sarar.

Acıların debreştiği *******,
Yâr adını hazin hazin heceler.
Gözde fer yok.dil lâl olmuş, niceler,
Dipsiz kuyulara düşmüş gibisin...

Hâlenur Kor (29 Ekim 1999)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gölgeler

Yamaçlardan aşağı süzülen gölgeler,
Tarar güneşin sarı saçlarını, altın tozlarını eler.
Gölgeler, vefâlı dostlar,
Bırakmaz beni, ya önümde, ya arkamda gezer.
Bazı uzadıkça uzar,
Görür dev aynasında kendini.
Ya da utanır, büzülür köşeye,
Saklanır küçücük,
Söyleyemez derdini...
Gölgeler,
Serin, kuytu,
Uzanırsın kucağına,
Ya bir ağacın altı, ya bir salıncak,
Gözlerinde uyku...
Gölgeler,
Şefkâtli ana, hüzünlü yâr,
Bilinmez ki ne sırları var?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gönlüm Hep Bahar

İnmişti üstüne bir sis,
Bir dünyaydı yüzün.
Aldım avuçlarımın arasına.
Gözlerinde yağmur, sesinde hüzün.
Avuçlarımdaydı elleri.
Duyuyordum sesini,
Yankılanıyordu sanki dağlardan:
''Yâr, yâr!
Yağsa da saçıma kar,
Gönlüm hep bahar.
Kalbim sıcak, sıcacık,
Değeni yakar.''
Şahlandı gemini tuttuğum atlar,
Vurdum kırbacı,,
Vurdum kırbacı,
Artık çok uzaklardaydı acı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gönül Elinden

Ömür yollarında uzun, upuzun,
Taşlı, dikenli, kanatan, acıtan yıllar.
Bir ucunda ben, bir ucunda sen,
Ulaşmak için menzîle bu beden
Ne gemiler yaktı bir bilsen.
Ne dar kapılardan geçtim ben,
Ne acılar büyüttüm yüreğimde,
Duvar diplerinde kıvrıldım, ezik,
Kapıldım sellere bilmem kaç kere?
Kaç kere kamaştı gözlerim,
Bakamadım ışığından yüzüne.
Siper ettim ellerimi gözüme.
Yüzünden akan nûrun
Görmek için bir katre ziyâsını,
Düşünmek bile çoktu bana,
Düşünmek bile çoktu bana hülyâsını.
Canımdan yükselen bin bir âh,
Yaktı, yaktı beni bilsen kaç sabah.
Niye küskün bana bilmem ki aynalar?
Niye dar gelir böylesi odalar?
Neden böyle herşey ketum, duygusuz?
Yanıyorum, sanki kalmışım susuz...
Sessiz dualar dökülür dilimden,
Bilin ki çektiğim gönül elinden...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Gönül Kuşu

Gönül kuşu yükseklerde uçarken,
Bir dala kondu ki, dal onun değil.
Bir yol bulmuş, tutmuş yolu gidiyor,
Biliyor ki gittiği yol, yol değil...

Gönül kuşu kanatlanıp uçmadan,
Kalbindeki kervan konup göçmeden,
Yanıyordu bağrı bir tas içmeden,
Biliyordu, âkıbeti sır değil...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Görene Âyân

Hak'ka giden yoldan uzanan bir el,
Sönmesin ümidin dostum, diyordu.
Sâhipsiz değilsin, ilâhi bir sel,
Kederi, elemi siler diyordu.

Yakarışı duyar, Mevlâ'ya dayan,
Haykırdı ilmini görene âyân.
Ne olur dur, dinle, ne olur uyan!
Neleri görüyor, ne söylüyordu?

İrfânın menbâ-ı, yol gösterenim,
Hakikat kıblesi, yolum, rehberim,
Müstesnâ varlığı, nurlu kandilim,
Yolumdan, izimden gelin, diyordu.

Işığında yanan pervânen biziz,
Isındı yüreğim her zaman biriz,
Şükür ki Allah'a biz beraberiz,
Kavuşmayı ümit edin diyordu.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:30 AM
Görmez Beni

Görmez beni, baksam ona gözler yine dalgın, (Aruz)
Hüznüyle o gözler bana bakmaz, yine dargın.
Coşkun sesi gönlümdeki kuşlar gibi şakrak,
Söyler deli sevdâları, eyler beni çılgın.

Bilmez ki o, sözler ne de candan, ne de sargın,
Bir gül idi, sümbül idi, şeffaf teni solgun.
Koşsam yine sarsam onu, sînemdeki âteş
Yaksın beni bir kor gibi, gönlüm ona vurgun...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Görülmemişlik Çemberi

(Sayın Sedat Umran'a ithaf)

Görünür yüzünde
Bir çocuğun saklanamayan hüznü,
Bakar usulca.
Ya da taşar gözlerinden
Masum neş'esi.
Gönlünde açar çiçekler binbir kokulu.
Gezinirken rüzgâr hayâl bahçesinde
Bırakır binlerce çiçek tozunu.
Alır, karıştırır kendi özüyle,
İlham yağmurlarıyla yıkayıp yoğurur.
Patlar, açar tomurcuklar
Her biri görülmemişlik çemberinde.
Hepsinde ayrı bir koku,
Ayrı bir tat,
Döner durursun tekrar tekrar
Pervane gibi ışığında...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Gözlerin

Gözlerinde meltem,
Gözyaşlarında hüzün şarkıları var,
Bakınca gözlerine eririm, eririm yâr...
Gözlerinde yıldızlı kapkara *******,
Ya da masmavi denizler var.
Gözlerinde bilmem ki, hangi sahillerin yosunları var?
Götürür gözlerin beni, alır götürür yâr...
Baktığı zaman ılık meltemi
Götürür çiçekli nisan bahçelerine,
Çimenler üzerinde yuvarlar...
Bazen görürüm gözlerindeki ışıltılarda
Çılgın akşamları, yakan *******i...
Bazen dingin bir deniz olur, hafif esen melteminde
Bakışların okşarken beni...
Bakışların okşarken beni, gözlerinde okurum
Aşk hikâyelerini ve sevdiğim şiirleri...
Gözlerin söyler, sevda şarkılarının
En içten, en içlilerini...
Kimi zaman sihirli bir halı alır götürür beni
Erişilmez ufuklara,
Bazen de gezdirir demir atmayan gemilerde
Sürükler beni...
Coşkun bakışlarının ummanlarında kaybolurum,
Ya da bulurum, gizlice, bakan mâsum çocuk gözleri...
Ah! Değişirsin sevdiğim, değişen mevsimler gibi.
Öyle bakarsın ki bazen, vurursun yerden yere beni,
Ya da verirsin dünyaları ve her şeyi...
Saçlarımı ve yüzümü bırakırken okşayan rüzgârına
Kapalı gözlerimde açılır hızla, zincirli, paslı, yasak kapılar,
Bir anda hırçın bir poyraz olur, savurup, döndürüp
Dermansız dizlerimin üzerine bükersin beni..
Kapanır artık bir bir o paslı, yasak kapılar,
Sesleri örselenmiş yüreğimin çarpıntılarına karışır,
Savurur, sarsar beni.
Kaybolmuş bir çocuk gibi olurum,
Gecenin kâbusları gezinir yüreğimde,
Gözlerim yemin eder, yalvarır, kucaklar...
Yeri gelir her şeyi bitirir
Soran gözlerime cevapsız bakışlar,
Dağıtır, paramparça, tuz da buz...
Yeri gelir yeniden başlatır,
Dağılan her zerremden bir filiz büyür yeniden...
Ve bakışlarımız öyle bir ânı yakalar ki,
Ne zincirli kapılar kalır, ne dünya, ne deli düşünceler...
Yine alır beni büyülü derinliklerine
Alır, alır, alır götürür beni...
Alır götürür beni...

(26 Nisan 2000 İst.)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Gözlerin İçin

Bir dalgakıran gözlerin,
Ne kadar büyüse yüreğimin dalgaları,
Çoğalsa fırtınalarım,
Takılıp gözlerindeki limanlara,
Durulurum...

Bir uçurum gözlerin,
Ne kadar hırçınlaşıp,
Dört nala koşsa atlarım,
Görünmez bir el tutar gemlerimi,
Uysallaşır,
Gelir, durur karşında,
Diz çökerim...

Bir sığınak ki gözlerin,
Kaçtıkça tüm acılarımdan,
Hattâ kendimden,
Yandıkça ateşlerde,
Gelir, onlarda serinlerim...

Bir girdap ki gözlerin,
Düşmeyegör içine,
Ne denli çırpınsam
Kurtulamam,
Döner, döner
Daha derinlerine,
Daha derinlerine inerim...

Bir güneş ki gözlerin,
Bakamam,
Kamaşır gözlerim.
Her zerreme ulaşır sıcaklığın,
Öyle ki,
Hazla eririm,
Eririm...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Gözlerinde gördüm mavi bir deniz

Seninle geçen yaz, yalnız, ikimiz,
Kumsalda başbaşa, gözgözeydik biz.
Dalgalar söylerken aşk şarkımızı
Gözlerinde gördüm mavi bir deniz.

Şimdi sen yoksum da sarardı beniz,
Kumsalda aradım o günlerden iz.
Hayâlimde yine gözlerin vardı,
Gözlerinde gördüm mavi bir deniz.

Sevgilim ne olur kollarıma koş,
Sensizken bu kalbim, nasıl da bomboş.
Hülyâlara dalmak seninle ne hoş,
Gözlerinde gördüm mavi bir deniz...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Gültekin Samancı'ya

Güneş batar sanma, gezer ufukta, (Akrostiş)
Ümit olur doğar başka göklerde.
Lâkin görünmez olur, ışığı nokta,
Titrer, yanar her an dost yüreklerde.
Elvedâsı hazin bir hoşgeliştir,
Kutlu karşılanır o bilinmezde.
İlmi şiirlerde ince nakıştır,
Nakşedilmiş durur seven kalplerde.

Seslenir bir başka meçhul âlemden,
Ârif olan bilir, görmese gözle.
Mânâsı muamma, ne gelir elden?
Anlatılmaz ki bu kolayca sözle.
Nefeslenir NEY'le, seslenir NEY' den,
Canlara dermândır verdiği özle,
Isınır yürekler sunduğu meyden.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Gün Dönümü

Eserini seyreden bir ressam gibi,
İnceliyor her yeri göklerden
Bin gözlügece,
Işıldıyor gözleri sevinçten.
Çalkalanan deniz durulmuş, doygun.
Terlemiş yüzünü sıvazlıyor dağların,
Meltemiyle gece.
Kucaklayıp sâkince
Kollarında usul usul sallarken,
Gecenin esmer koynunda dinleniyor dağlar,
Örtünüp sessizlik yorganını,
Denizde sükûn...

Mavi, kızıl tüllerini
Göklerden salıyor birden sabah,
Çabucak giyiniyor mor dağlar.
Atıp uyku mahmurluğunu üstlerinden
Gülümsüyorlar.
Okşarken yüzlerini sabahın tül tül ışıkları,
Göklere bakarak geriniyorlar.

Alaca karanlıkta bir sütçü kız
İlerliyor, elinde ılık güğümleri,
Ürpermiş, sabah ayazında ilikleri.
Sütler sağmış köpük köpük.
Duyulmayan türküler eşliğinde,
Hâlâ gülümsüyor dudakları...
Sabahın ışıklarıyla her adımında
Oynaşıyor mor şalvarı.
Tarlalar arasında
Başaklara karışıyor saçları...
Gönlünde doğan güneşin sıcağı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Güneşin battığı Yerden

Güneşin battığı yerden doğuyorsun yüzüme,
Dağıtıp saçları birden dönüyorsun gülerek.
Yine canlandırıyor eski, geçen günlerimi,
Tepelerden bakıyorsun güzelim göz süzerek.

O bakışlar ki bu kalbin kırılan aynasıdır,
Bana sevgin, niye boynumda azâp halkasıdır?
Saçıyorsun bakışından gamı her gün özüme,
Sana yollar uzanırken, kaçıyorsun üzerek...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Güvercinin Gözyaşları

Acılarını gagasına toplayıp
*******e kanat açtı kocaman bir kuş.
Pençelerinde sönen sabahlar vardı,
Yoksa gökler mi yokuş?
Kıvılcımlar saçıldı peşinden yere,
Tutuştu her şey.
Uçtu gözleri kapalı, uçtu öylece...
Yandı güvercinin genzi, gözleri...
Tezgâhında yıllarca durmadan
Hayatı dokudu bir kadın.
Ak saçlarını çözdü tel tel,
Acılarına kattı.
Dokudu konuşmadan tek tek,
Her acıdan türlü örnek,
Her rengin içinde kan vardı.
Bembeyaz tüylerinde güvercinin bir damla kan...
Kuytu bir köşede
Bir çocuk ağladı umutsuz.
Mor bir filiz büyüdü gözyaşından,
Kırptı gözlerini,
Uçuştu gitti umutlar.
Gözlerinde,
Kendinden büyük sorular kaldı.
Uçuştu güvercinler karanlıklara...
Genç bir yüzü vardı, güneş yanığı,
Kocaman bir de yüreği,
İçine dünyayı alan.
Tek kurşunla boşalttılar içini,
Umutları, kapkara ağaçlara asılı kaldı.
Vurulup tam kalbinden yere düştü bir ak güvercin...
Sarpa sardı dünyada her şey,
Fırtınaya tutuldu cevapsız sorular.
Daha hızlı döndü dünya,
Tersine, tersine.
Tepetaklak oldu tüm duygular,
Düşünceler yağmalandı.
Sığmadı içlere acılar,
Her şey, ama her şey havalandı.
Ak karaya karıştı, dağlar denize.
Sadece,
Beyaz bir güvercinin gözlerinde
İki damla gözyaşı kaldı.
Barış, güvercinler, umut, güvercinler...
Barış, umut, barış, umut...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Güzel Malatya

Gönlümde hasretsin, kalbimde ışık,
Seni çok özledim, güzel Malatya.
Çok yer gezdim ama can sana âşık,
Bir gün döneceğim güzel Malatya

İrem bahçelerin çiçeğe durmuş,
Kayısı kokuşlu güzel Malatya.
Sürmeli kızları yürekten vurmuş,
Cana can katıyor, güzel Malatya.

Doyamam Kernek'te suyun sesine,
İlâhi nağmedir, bak nefesine.
Karayağız, arslan gibi erleri,
Benziyorlar Ege'nin efesine!

Derme akar bağrının ortasından,
Giden yâr mı, bakarım arkasından.
Suyu şerbet, içen kanmaz tasından,
Sana hasret yaşayamam Malatya.

Hadi gardaş gel el ele verelim,
Malatya'nın güllerini derelim.
Dut, kayısı, kirazının hasını
Yiyen bilsin, siler kalbin pasını.

Dağları kekikli, dumandır duman,
Yiğitleri dersen, yamandır yaman.
Malatya'dan ayrı kalanın hali,
Bilseniz dostlarım, amandır aman!

Tohma Çayı çağla, şırılda gayrı,
Malatya'yı gören duramaz ayrı.
Suların altında Kırkgöz KöPage Rankingüsü,
Ne yayalar geçer, ne de bir yaylı.

Arapgir'den, Arguvan, Pötürge'den,
Doğanşehir, Hekimhan, Dârende'den,
Battalgâzi, Yeşilyurt ve Kale'den
Gel hemşerim, bitsin hasretlik gayri.

Göldağı'ndan,Beydağı'ndan koş da gel,
Sultansuyu, Horata'dan aş da gel,
Barguzu'da üç ayak ve delilo
Oynasınlar, lorke, sinsin, şaş da gel!

Kâğıt kebabı da lâyık ağzına,
Doyamazsın hırçiklinin tadına,
Hele bir de vuracaksın sazına,
Papağını atar, duramaz gayrı!

Malatya'dır sılam, kavuştur Rabbim,
Hasret yeter artık duracak kalbim.
Ah Malatya'm sana kavuşamazsam,
Bilemem dostlarım ne olur halim?

Malatya'da davul zurna vurulsun,
Otağımız Beydağı'na kurulsun.
Kayısı güzelleri de salınsın,
Seni seviyorum, güzel Malatya!

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:31 AM
Hangi Kollarda

Geçmişin eli boğazımda,
Adımları uzuyor geleceğin,
Yürüyor önüm sıra.
Seneler çiğnediğim yol,
Kayıyor ayağımın altından.
Zaman, sımsıkı saran iki kol,
Kayıp gidiyorum arasından
Ne yapsam.
Dolaşırken düşünce dehlizlerinde
Sessiz, loş,
Bir bilsen yüreğim nasıl bomboş.
Yalpalıyorum uzayan yollarda,
Bilmek istemiyorum
hangi kollarda?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hangisi

Bulutlar yığılmış hep bir arada,
Dua ederler eller havada.

Göklerin gözleri yakan kor yıldız,
Işıl ışıl bakan neş'eli bir kız.

Sarı saçlarını dökmüş de güneş,
Soruyor,''acaba var mı bana eş? ''

Ay ise başında bembeyaz bulut,
Mahzunca bakıyor gönlünde umut.

Kimi sıcak, kimi parlak, umutlu,
Kim bilir hangisi gerçekten mutlu?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hasretin Saklı

Açar menekşeler mor akşamlarda,
Sen kokardı burcu burcu sokaklar,
Bak, yine ordayım saçımda aklar,
Dökülen güllerde hasretin saklı.

Gözgöze gelince dönerdi başım,
Bir meltem eserdi hoş bakışından.
Eserken başımda kavak yelleri,
Gizlesem de kalbim sana tutsaktı.

Ne içli oluyor eski sevdâlar,
Gözlerim dalınca yakar bir sızı.
Bir menekşe görsem hep içim kanar,
Yüreğim tutsakken sevgi yasaktı.

22 Aralık 2002 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hayâl

Bu hayâli bir an bozma, bozma ne olur,
Uyandırma daldığım o güzel rüyâdan.
Çiçeklerim açtı tozma, tozma ne olur,
Uyandırma daldığım o güzel rüyâdan.

Bak, göklere seninle ben açmışız yelken,
İkimiz de el eleyiz, vakit çok erken.
Aşkın yakan gölgesinde seni beklerken,
Uyandırma daldığım o güzel rüyâdan.

Saran tatlı ürperişsin serin sularda,
Ne ilâhi bir aşk var ah bu duygularda,
Gözlerim yaşlarla dolu, yâda dalarda,
Uyandırma daldığım o güzel rüyâdan.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hayâlin

Gözümehayâlin bir an düşünce,
Kalbimi ısıtır bin bir düşünce.
Saçımı okşayan beaz ellerin,
Ah annem, ne güzel, ne kadar yüce...

Başını bir yana eğmiş bakıyor,
Gözünden ruhuma şefkât akıyor.
Başıma sevgiden çelenk takıyor;
Muhabbet gülleri açmış uç uca...

Nerde elimi tutan o eller?
O tatlı sesin yok, götürmüş yeller.
Hasreti anlatır mızrapla teller,
Her vuruş sînemde, bitmiyor gece...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hayat

Bir çığlıktı bıçak gibi bölen zamanı,
İlk merhabaydı hayata,
Pespembe umutlarla gelen, öncesi.
Bir kâğıt külüydü, kıvrılıp döküldü zaman,
Bitiverdi yaşanan roman.
Yok gibi hepsi...
Bir hayâl hafif, uçuşan,
Bir hayâl ki yanıp boşlukta savrulan...
Öncesinde tatlı bir tebessüm,
Bir damla gözyaşıydı kalan...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hep Yalnızlık

Süzüldü kuşlar gibi yalnızlığım,
Süzüldü bulutlara kanat çırparak,
Issız dağların doruklarında konakladı sessizce...
Sessizlik döküldü gönül ovalarına
Çisil çisil,
Sana susuzluğum arttıkça...

Kovaladı yalnızlığımı
Önüne katıp rüzgâr,
Bilmez ki perçinlenmiş kalbime
Ama görünmez kalabalıklar arasında...
Bir sarmaşık, kurtulamam,
Hep kolumda, kanadımda...
Dirensem,
Kapatsam gözlerimi korkularıma,
Pençesi saçlarımda, boynumda...
Kurtulamam;
Yalnızlık, alın yazımda...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hepsi Gitti

Çocukluğum,
Güle oynaya koştuğum yemyeşil yollarda,
Döne döne kaybolan topaç...

Gençliğim,
Avuçlarımda ateş,
Yüreğimde alev alev şaklayan kırbaç...

Erginliğim,
Kocaman bir soru işareti,
Sundukça sevgiyi tas tas,
Neden huzura, mutluluğa aç?

Hayat,
Kazanıyorum, kazanacağım derken
Hep kaybettiğim upuzun bir maç...

Gelecek,
Nasıldır,
Bilmem ki nelere muhtaç?

Ömrüm,
Geçen her sene,
Kırılan dallarımın sonsuzlukta kaybolduğu
Bir yitik ağaç...

Gerçekler,
Kaçamadığım,
Hep gözümde sağa sola sallanan
Demirden sarkaç...

Zaman,
Yıllarımı acımasız dört bir yana
Savuran hallaç...
Ümit ki,
Görünmez bir karanlıkta bir gün parlayacak,
Tutunacağım küçücük bir ışık,
İşte, ruhumdaki amaç...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Herkes Acısını Yaşar İçinde

Akşamlar kanatır yarayı,
Çoğalır yüreklerdeki yangın...
Gün batar,
Herkes acısını yaşar içinde.
Dalar ufuklara mahzun bakışlar,
Sensizlik gözlerde ve dillerde...
Bilmezler ne fırtınalar kopar,
Sessiz sandığımız o gönüllerde...
Çoğalır yalnızlıklarla acılar,
Süzülüp damlar yavaşça
Silmeyi unuttuğumuz iki damla yaş,
Ne fırtınalar kopar sessizlik gemisinde,
Yüzler güler belki ama,
Herkes kendi acısını yaşar içinde...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hoca Ahmet Yesevî Vakfı

Hoca ahmet Yesevî'dir vakfın güneşi,
Orta Asya Türkleri'nden yoktur bir eşi.
Can dostuydu fakir, yetim, çâresiz onun,
Âlim Baba Arslan gelip, göstermiş yolun.

Ahmet Yesevî'nin adı âlemi sarmış,
Horasan, Türkistan'da aslı tanınmış,
Mâverâünnehir, Harezm'de ünü yayılmış,
Ehl-i Sünnet âlimidir Ahmet Yesevî,
Türklerin o pîridir ki hikmet sözleri.

Yeraltına yaptırmıştı bir çilehâne,
Evliyânın büyüğüdür, sözler bahâne.
Sözleri türkçedir onun, mânâlı, sâde,
Eser-i Divân-ı Hikmet halka amâde.
Velî idi, âlim idi, her derde çâre,
İsmi Pîr-i Türkistan'dır, Kul Ahmet Hâce.

Vakfını kuranların dert görmesin yüzü,
Alınacak bir çok ders var dinleyip sözü.
Kalpleri yumuşatır hep sözlerin özü,
Fâziletli insanlar var, kalpleri yüce,
Isınır yürekler orda, söz gitmez güce.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hüzün Bahçelerinde

Hüzün bahçelerinde gezindim, uzun süre...
Sararmış hazan yapraklarının arasında anılarımı aradım.
Duydum yine eski baharların kokusunu,
Çürüyen sarı yapraklar arasında...
Dökülen güllerin üstünde bülbüldü ağlayan.
Gül pişman, gül tarumâr, gül bitkin...
Ağıtlar yakıyordu kaybettiği yıllar üstüne...
Yaşanmadan geçmiş öykülerine
Şahitti yüksek ağaçlar,
Döndürdü zamanı, alt üst etti rüzgâr,
Uzaktı eller, bu kadar yakınken birbirine.
Uçurdu anıları, eski çocukluk bahçelerinden,
Sevdâlı bakışlardı birbirine kenetli,
Ayrılmamış,
Düşen ayaklarının diplerine...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hüzün Şarkıları Söyletme Bana

Hüzün şarkıları söyletme bana,
Aşkı ilmek ilmek dokuyorum ben.
Çekme gözlerini, bir bak yüzüme,
Sevgini yüzünden okuyorum ben.

Uzattım elimi hadi tut biraz,
Tutsana sevdiğim yetişir bu naz.
Ne olur ayrılık olmasın bu yaz,
Sevgini yüzünden okuyorum ben.

Her hüzzam şarkıda bulurum seni,
Olmasın hasretin, olurum deli.
Görmeyince durmaz gözümün seli,
Sevgini yüzünden okuyorum ben.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:32 AM
Hüzün Tülleri

Usuldan bir mızrap sesi söyler aşkı ağlar gelir,
Dolanır bahçede güzel, karaları bağlar gelir.
Hüzzamdan dökülen nağme yavaş yavaş çağlar gelir,
Akşamlar kalplere hüzün tüllerini sarar gelir.

Seher yeli mor dağları kuytularda öper iken,
Ayrılık, bağrıma saçmış, gür tırnaklı bin bir diken.
Sürmeli göz, lâle dudak, çiğ düşmüş ıslanmış iken,
*******, yârin adını hece hece alır gelir.

Didik didik eder kalbi acılar gözle görülmez,
Çözülür keder yumağı, onu kim sarar bilinmez.
Bin kere söz verse âşık, sözünde durmaz, gidemez,
Kendi gitse gönülcüğü yine yâre döner gelir.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:33 AM
Hüzün ve Ümitsizlik

El sallıyor yorgun yıllar,
Sitem dolu gözleriyle,
Bölük pörçük hatırâlar...
Yemyeşildi geçen gençlik,
Gülümserdim.
Pembe pembe açardı umut tomurcuklarım.
Ne vaatler serpmişti zaman
Yamalı bohçasından.
Savruldu bir bir geriye
Sönen, kırılan umutlarım.
Gülümsüyor mu dudaklarım?
Söylediğim şarkılara inanma,
Aldanma gülüşlerime.
Bir hayâlin göz kırpması,
Isıtmayan güneş,
Görünmeyen ışık bakışım.
Akar içime gözyaşlarım.
Öyle zor, öyle zor ki yapayalnızlığım...
Bastırınca *******;
Gözyaşlarımı içer,
Okşar başımı usul usul
Ana gibi,
Anam kokar yastığım...

7 Ekim 2001 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:33 AM
Işıklar

Güneş, altın bir ahtopot,
Uzatıp kollarını ısıttı,
Hayat buldu toprak, ağaç, çiçek, ot.
Salınca kuvvetli ışıklarını
Ağaçlarda dal daldı ışık.
Tatdı meyvelerde.
Güzellikti çocukta,
Ferdi gözde...

Gelindi ağaç,
Sarmış dallarına altından ağı,
Dökülmüş omuzlarına
Işıktan duvağı...

Çalkalandı deniz,
Yakamozlarla süslü elbisesinin eteklerini
Savurdu gökyüzüne.
Bulutlardan
Dev parçalar koparıp aldı,
Sâkinleşti, hülyâya daldı...

Suskundu toprak,
Saçları ak ak,
Yağmur gözlüydü
Kısırdı çoktan...
Yaşlı gözlerini kaldırıp usulca
Güneşe baktı.
Işık aldı ışığından, kamaştı gözü.
Güneşin kolları su gibi aktı.
İrkildi toprak sıcacık hazdan,
Canlandı anılar eski bir yazdan...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:33 AM
İ- İstanbul Ağlarken

Yavaş yavaş ağarıyor tanyeri,
Topkapı kubbelerine yağıyor hüzün.
Sur boylarında duruyor Fâtih,
Taş kesilmiş atının nal sesleri...
Donmuş ceddinin türküsü dudaklarında mehterânın...
Seslenmiyor Münir Nurettin bir tepeden,
Yahyâ Kemâl'in susmuş kalemi...
Uçuşmuyor kuşlar Sultanahmet'te,
İçini çekiyor Ayasofya,
Kolları düşmüş de iki yanına...
Kirlenmiş mavi atlas elbisesi,
Kopmuş boğazında inci kolyesi.
Emirgân'da lâleler bükmüş boynunu,
Nerde Nedim'e âmâde kayıklar?
Çamlıca'nın üç gülü solmuş,
Güzel İstanbul'uma ne olmuş?
Kâtibin elinde buruşmuş mendil...
Bir ses ki uzaktan duyduğum;
''İstanbul'u, İstanbul'u artık hiç sevmiyorum.''

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:34 AM
İki Âşık

Çılgın deniz, sâkin kıyı, iki uslanmaz âşık,
Yatarlar koyun koyuna, kolları hep dolaşık.

Kucaklamak için onu hiç durmaz koşar deniz
Öpülmekten kıyıların gerdanında binbir iz.

Taşır türlü hediyeler gönlünü almak için,
Kıyılar ki bekler onu, hülyâya dalmak için.

Bazen hoyrat dalgaları tokatlarken yüzünü,
Saklar, utanıp göstermez bakışlarında hüznü.

Mümkün değil ayrılık hiç, gelseler pek çok göze,
Yüzlerinde rastlamazsın pişmanlıktan bir ize.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:34 AM
İki Damla Yaş

Titriyor anılarda iki damla yaş,
Göğsüme usulca yaslanan o baş,
Sarı saçlarını süslerdi tüller,
Güzel ellerinde o pembe güller.

Ürkek ceylan gibi gelir, kaçardı,
Tatlı gülüşleri neş'e saçardı.
Apansız gidince boşandı seller,
Nasıl da yanmıştım sarınca eller.

Bir sabah belki de koşup gelecek,
Bakışınla yine aklım çelecek.
Basıp sînesine ağarmış başı,
Öpüp de silecek dökülen yaşı.

Titriyor anılarda iki damla yaş,
Göğsüme usulca yaslanan o baş.
Sarı saçlarını süslerdi tüller,
Güzel ellerinde açardı güller...

29 Mart 2000 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
İlhan Geçer'e

(Kıymetli Şair İlhan Geçer'e ithaf) (akrostiş)

İlkbahar çiçekleri açılmış sözlerinden,
Lezzet katmış sevgiye, gönlünün özlerinden.
Hâtırâ, hayâl, hüzün, sevgiyle harmanlanmış,
Aşkın yakan ateşi bağrına sarmalanmış,
Nasıl yakar içini, görürüm gözlerinden.

Güzelliği efsunlu o güz bahçelerinden,
Esiyor ılık meltem tatlı lehçelerinden.
Çalıyor, duyuyorum tambur ve ney derinden,
Eski sevdâ, eski aşk, kalp oynuyor yerinden,
Ruhlara dolan nağme, akan alın terinden...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
İstanbul Gibi

Eski ahşap yalının penceresi açıldı,
Bir çift yeşil, kor gözün hüznü ufka saçıldı.
Taş plâktan ruhu saran nağmeler dökülürken,
Yakıyordu anılar, eskiye götürürken...
Gönlünün sayfaları koparken yaprak yaprak,
İstanbul kokuyordu her taraf, çimen, toprak.
Anarken gençliğini, yandı gönül telleri,
Gülabdânlar tutardı, beyaz zambak elleri.
Merdivenden salınıp, uçar gibi inerdi,
Mor salkımlı bahçeye mis kokusu sinerdi.
Erenköy dile gelir, ağaçla konuşurdu,
O âhu gözler dalar, mehtapla sevişirdi.
Güzelliği İstanbul, ruhu İstanbul’a eş,
Görenin yüreğine doğardı sanki güneş.
O nârin bileğine, yosunlu taş basamak,
Mahcup bir edâ ile, bakardı hep kaçamak.
Denizin dalgaları, dalgalı saçlarında,
İstanbul yıldızları minik avuçlarında...
Eski ahşap yalının penceresi kapandı,
Bir çift yeşil göz yine, yine mâziyi andı.
Ruhların sanki yanıp, inliyordu nefesi,
Kubbelerden göklere yayıldı ezân sesi...
İstanbul yavaş yavaş bir tüle bürünüyor,
Ufuklar boydan boya İstanbul görünüyor...

2001 – İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
İsterdim

İsterdim yıllar boyunca kalbe nakış nakış dolsam,
Sevgiler açıp gönlünde, solmayan bir çiçek olsam.
Öyle derin kök salsam ki, açsam, hep açsam gönlümce,
Yaslanıp sıcak göğsüne, sevebilseydim ömrümce...

Bir muamma hayat bana, seçemedim yollarımı,
Bir kelepçe olmuş sevgi, çözemedim kollarımı.
Birgün uzattım elimi bir hayâli tutmak için,
Beyhûde çırpınışlarda yüreğim unutmak için...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kadıköy'ü Duyarım Aldığım Her Nefeste

Moda'da oturmuşum, kulağım yine seste,
Kadıköy'ü duyarım aldığım her nefeste.
Dalgalar ninni söyler, okşar gibi meltemi,
Kadıköy'de yaşayıp sevmemek hiç elde mi?
Kadıköy'ü duyarım aldığım her nefeste.

Kapatıp gözlerimi dalarım hülyâlara,
O bahçeler, o köşkler, bitmeyen rüyâlara.
Önümden geçer bir bir, Kızıltoprak, Erenköy,
Erguvanlarla dolu mis gibi Feneryolu,
Kadıköy'ü duyarım aldığım her nefeste.

Yine kolumda sanki, sevdiğim güzel kadın,
Göztepe'de yokuştan inerdik hep el ele.
Unutmuşum yüzünü, bilmem ki neydi adı?
Kadıköy, gönül bağım, yüreğimdedir tadın,
Kadıköy'ü duyarım aldığım her nefeste.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kalbim

Kalbimi koydum ortaya.
Birisi hiç görmedi, geçti.
Biri bastı, kırdı, paramparça.
Biri tanımaya çalıştı; kimin, ne diye?
Birisi ise aldı, bir daha vermedi.

12 Ocak 2001 İstanbul

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Karanlıklar

Karanlıklar,
dipsiz bir kuyu,
Bir taş atsam içine
Göremem nereye gittiğini
Bilmem kinedir huyu?
Var mı içilecek bir damla suyu?
Bilinmez bir dipsizlik
Girince içine sonsuzluğun,Acır içimde bin bir duygu.

Karanlıklar dipsiz bir kuyu,
Döne döne yuvarlanır sözlerim.
Dipsizliğe düşer dilimden hece,
Korkutur küskün, karanlık gece.
Sonu bilinmez bir çizgi ki ömür,
Karışık, çözülmez, çetin bilmece.
El ele tutuşur düşen her âhım,
Her geceden sonra gelir sabahım...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Karlar

Yağıyor lâpa lâpa, örtmek ister gibi kar,
Kim bilir nerelerde, ne yanan yürekler var.

Saklamak ister gibi, acı, keder, karayı,
Usul usul kapatır, sarar sanki yarayı.

Küller altında gizli, titriyor çok acılar,
Ürperiyor soğuktan içten içe sancılar.

Karlar altında saklı, duygular köz köz içte,
İçin için yanıyor, görünmeseler hiç de.

Yalancı bir sargıdır bembeyaz yağan karlar,
Yavaş yavaş kaybolur yüreklerdeki harlar.

Geri gelen baharla umutlar yeşerince,
Isıtır yine güneş, biz sevmeyi bilince...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kâzım Karabekir Paşa'ya

(Akrostiş)

Kahramanlık âbidesi, yiğit bir asker,
Anadolu'ya ışık, yılmayan nefer.
Zulmü de kucaklamış sessiz her sefer,
Ilık ılık kanatıyor içimi sızı,
Memleketimizin sen, sönmez yıldızı!

Küskün, kırık yaşamıştı hayli bir zaman,
Ankara Şehitliğinde yatan kahraman,
Rahat uyu, bitti artık hüzün ve hüsran.
Arkasında yolundadır askeri, kızı,
Biteviye anlatsa da seni bin yazı,
Eksik olur, anlatamaz, sözleri yetmez.
Kulağımda öğütlerin bir bir,silinmez.
İnsana verdiği değer nasıl bilinmez?
Rûhun şâd olsun ki paşam, yiğitler ölmez!

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kedim

Bembeaz bir kartopu,
Bir pamuk yumağı.
İki eşil göz ki
Kıskandırır değme kadınları.
Evimizin delisi,
Ben kapıdan, o bacadan. Ne Yapsam, kaçar girer aradan.
Kurulur koltuğun baş köşesine,
Başını, göbeğini okşarsan
Değmeyin keyfine.
Anlatır hoşlandığını mırıl mırıl,
Anlamak istemez, ister kız, ister darıl.
Sevip okşadıkça gerinir,
Pençeler uzar, olur yelpaze,
Kapatır gözlerini, olur bir tâze.
Nasıl da tatlı kepâze...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kısır Döngü

Bin gideriz, bin geliriz, kısır bir döngüdür bu,
İçin için kavruluruz, öyle bir yangıdır bu.
Sonsuzluğa yelken açıp kayboluruz ufukta,
Bir çocuğun parlarız biz, gözündeki ışıkta.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kim bilir?

(Rahmetli oğlum Cüneyt'e...)

Peri kızlarıyla kovalamaca oynuyor belki,
Belki uzanmış bir ağaç dalına.
Kim bilir mutlu belki de,
Tek üzüntüsü biz.
Biliyor,
Biliyor ki hep onunla dolu yüreğimiz.
Ah! Nedir bu giz?
Ne o elini uzatabiliyor bana,
Ne de ona ben.
Arada bir duvar ki
Sadece duygular, düşünceler
Geçebilir içinden.
Geçilemeyen, geçilmez bir sis.
Oysa, görüyorum onu ben,
Ve gördüğünü bildiğim bir his.
Belki anlatıyor orda çocukluğunu,
Sevdiği kızları şakalarla.
Çocuk çocuk bakıyor gözleri
Kim bilir?
Dalıp bazen uzaklara...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:35 AM
Kim Çözecek

Süzüldü bir çocuğun gözünden gün ışığı,
Kim çözecek bu çetin, dolaşık sarmaşığı?
Bir meçhulden meçhule suların akışı mı?
Güneş mi aydınlatır, çocuğun bakışı mı?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Kim İnsan

Soğuk taş kaldırımda
Boylu boyunca,
Uzanmış yatıyor bir insan,
Bir insan diyorum, bir insan!
Sanki bir hayvan,
Sanki bir çuval,
Sanki bir çöp yığını.
Geçenler insan,
Geçenler de sanki bir insan (!)
Öyle ilgisiz,
Öyle duyarsız,
Ve merhametsiz.
İğrenerek bakıyor, yüzünü buruşturup.
Duygusuzca mırıldanıyor:
'Tinerci, kafayı bulmuş.'
Sormuyor 'neden? '
Sormuyor 'niçin? '
Sormuyor ki 'kim? '
Yanıyor içim, içim yanıyor.
Bir ses geliyor derinden:'açım.'
Kara bir çuval,
Kıpırdayan çöp,
Yaralı bir hayvan gibi kıvrılmış
Bir delikanlı.
Kirli yüzünde aralı kızarmış gözler,
İnleyerek dökülen çâresiz sözler.
Acıktıkça yemiş tırnaklarını,
Siper etmiş gözüne kirli parmaklarını.
Kapayın kulaklarınızı ki,
Duymayın sessiz çığlıklarını,
Kapayın gözlerinizi,
Görmeyin çâresizliğini.
Hattâ itin ayağınızla, yolunuzu tıkamasın.
Ya da çağırın çöp arabasını,
Telefon edin belediyeye,
Göz zevkiniz bozulmasın.
Ah!
Ağlarsa analar ağlar,
Anası yok ki ağlasın.

14 Ocak 2000 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Kimsesiz Çocuk

Mahzundu,
Sessizce bakıyordu.
Anlatamıyordu bir türlü
Derdini...
Elindeki kâğıdı büküyor, büküyordu...
Gözleri gözlerimizdeyken
Kalbi nasıl titriyordu?
Belki de yavrum olmak,
Anne, demek istiyordu.
Onu sevecek,
Onu öpecek,
Kol kanat gerecek
Bir melek bekliyordu.

1979-Sivas

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Kimsesiz İhtiyar

Dışarda deli fırtına,
Acı yüklemiş sırtına.
Ayağında yarım pabuç,
Dertleriyse avuç avuç.

Saçları kardan da beyaz,
Hava da ayaz mı ayaz.
Gözlerinde iki damla,
Sessiz çığlık, kimse duymaz.

Bakamazsın gözlerine,
Bir kulak ver sözlerine.
Ağıtında bin bir acı,
Yüreğinde dinmez sancı.

Ordan oraya savrulan,
Duvar dibine kıvrılan,
Rüyâları yastık yapmış,
Yalan ninnileri yorgan...

1 Şubat 2000 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Kollar

Kolları bana doğru,
Kollarım ona doğru.
Ben koşarım,
Peşimde rüzgâr.
Koşarız,
Koşarız delice.
Yorulur rüzgâr.
Ben koşarım
Kollarına.
Kolları sarar beni,
Kollar beni kolları.
Kollarında doğarım,
Ölürüm kollarında...
Kollarım ona doğru...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Köküm Sağlamdır Benim

Bir yosunum ummanlarda savrulurum dört yana,
Rüzgârın ve dalgaların elinde yalpalarım.
Eğilirim, bükülürüm, çırpınırım sularda,
Koparamaz kimse beni, köküm sağlamdır benim.

Tutunmuşum, inanmışım, bağlanmışım vatana,
Ömrümce hep minnettârım yerde şehit yatana.
Başım eğmiş yalvarmışım, diz çöküp Yaradan'a,
Çalamazlar benliğimi, köküm sağlamdır benim.

Dal dal olur uzanırım, menzîlim gökler benim,
Varlığım bayrak kesilir, kızıl kor olur tenim,
Vatanıma kurban canım, onda hep şâdım, şenim,
Ayıramaz kimse beni, köküm sağlamdır benim.

Yıldız olur, hilâl olur, yağarım bulutlardan,
Hür düşünür, hür söylerim, vazgeçmem umutlardan.
Ne fidanlar yeşerecek müjdelerden, mutlardan,
Başım dik, alnım açık, köküm sağlamdır benim.

Kimi gün bora, fırtına; kimi gün gökte güneş,
Kimi gün ılık meltemim, bazen bir korum, ateş.
Cesarette, bağlılıkda Türk'e bulunmaz ki eş,
Ne yapsalar bölemezler, köküm sağlamdır benim! ...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Küçük Boyacı

Elinde tahta sandık,
Bakışları sıcacık,
Minicik taburesi...
Küçücük parmakları boyanmış,
Gözleri ışıl ışıl,
Simsiyah,
Bahtı; gözünden de kara...

Boya kutularına doldurmuş
Rengârenk hayâllerini,
Bastırmış, bastırmış,
Sığdıramamış...
Taşıyor bakışlarından zekâ,
Taşıyor açlık...
Başı düşünce dara,
Her şeye boş verir gibi
Gülüyor ara ara.
Saçları; bahtından da kara...

Çekerken süngeri ayakkabılara,
Farkında değil,
Bir sünger çektiğinin acılara...

5 Mayıs 2007

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Küçük Pınar

Gürül gürül akan pınar,
Gece gündüz durmaz ağlar.
İçli içli türkü söyler,
Şâhidi hep karlı dağlar.

Gelip geçen içer tas tas,
Duasıyla eder takas.
Güneş batar, yine yalnız
Kalır pınar, tutar hep yas.

Yolar arada saçını,
Yolcu eder ah, kaçını.
Gözler mavi, çini çini,
Çeker içini içini.

Karlı dağlar ondan yana,
Sarmış kolu, olmuş ana.
Gözler yaşlı, hep beraber
Ah ederler yana yana.

Küçük pınar yeter hüzün,
Gülsün artık güzel yüzün.
Sil gözlerinin yaşını,
Güzel günler bahar, güzün...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Lütufkâr

(Aruz)
Esmez ki o rüzgâr, yine gönlüm oluyor dar,
Yanmış, niye yanmış bu gönül bilmiyorum yâr.
Sarsam seni, bağrımdaki âteşle ısıtsam,
Solgun o güzel ama her demde lütufkâr.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Mânâlı Bir Bakıştı

Mânâlı bir bakıştı o kalbime yer eden,
Saran tatlı akıştı, sanki bir yediveren.
Götürdü set çektiğim yasak ve günahları,
Aklımı baştan alıp, beni yerle bir eden.

Bir girdaba takıldı, aşkla dönüyor başım,
O gözlere tapıldı, akar içime yaşım.
Unutturuyor bana acı dolu yılları,
Güneş olup doğuyor, yol buluyor nereden?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Mâzi Renginde

Köhne bir dükkânda
Bir konsol, tozlu,
Üstünde gülümsüyor tatlı bakışlar,
Seneler öncesinden, sevecen, çapkın...

Bir tüle sarınmış eski bir rüyâ,
Belki yaşanmamış, belki yaşanmış.
Güzel ellerinde mâzi gülleri,
Yıllanmış şarap gibi,
Mâzi renginde...
Hâlâ gülümsüyorlar çocuklar gibi
Sanki uykusundan henüz uyanmış.

Bana gülümsüyor bir an bakınca
Yumuşak, kadife, kahve gözleri.
Saçlarında duruyor dalga dalga,
Fildişi tarağın diş diş izleri...

Meltemli bir bahçede açmış çiçekler,
Minik ağızları karanfil, gonca,
Soru sorar gibi hilâl kaşları,
Anlamak isteyip, uzanıyorum,
Ah! Damlıyor elime
Gözyaşları...
Yıllanmış şarap gibi, mâzi renginde....

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Mehmet'in Dönüşü

Yürüdükçe tozlu, çorak yollarda,
Yollar huşû ile titrer Mehmet'im!
Allah Allah! diyen o gür sesinden
Dağlar sarsılır da inler Mehmet'im!

Alev alev yanar Mehmet'in yüzü,
Haykırarak çıkar, yokuşu, düzü.
Allah için yanar vatan aşkından,
Farkı yok Mehmet'in selden, taşkından!

Henüz ondokuzdu yaşı Mehmet'in,
Eğilmezdi,dimdik başı mehmet'in.
Çağırdılar, koşuyordu askere,
Şehit olmak istemişti kaç kere...

Tek bir yürek, tek bir sesti Mehmet'im,
Doruklarda yaman esti Mehmet'im.
Her birinin yüreğini titreten,
Tekbir sesleriydi, tekbir, Mehmet'im!

Bağrındaki bayrağında bir eli,
Kurumamıştı henüz alnında teri,
Çok istemiş, sarılmıştı bayrağa,
Vatan için düşüyordu toprağa...

18 Mart 1999 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:36 AM
Melda Özata'ya

(Melda Özata'ya ithaf) (Akrostiş)
Mahurdan bir şarkıdır, rûha haz verir,
Esen meltemler gibi tatlı bakışı.
Lâtif gülüşü açan beyaz bir zambak,
Dallarında sevgiler çiçektir ak ak,
Açar hecelerde renk, koku saçarak.

Öksüz kuzudur bazen, sarasın gelir,
Zamana zaman katar, açar, yeşerir.
Anlatır şiirleri bir bir mâziyi,
Titrerken gönülde o geçen yıllar,
Aydınlanır gün gibi hep hâtıralar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Menekşem

Üzülüp ağlamış sevgili gibi,
Bükmüş boynunu da eğmiş menekşem.
Karalar bağlamış âşıklar gibi,
Bilemem nazar mı değmiş menekşem?

Güzel gözlerini daldırma öyle,
Gönlümü hicrâna saldırma öyle,
Ne yapsam bir tanem, durma da söyle
Aşkından eridim güzel menekşem...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mevlâna Gibi

Yükselir semâya ruh bir ney sesiyle,
Kanatlanmış ruhların şen hevesiyle.
Kayboluştur hiçlikte bir nefesiyle,
Nurdur semâzen ışır Mevlâna gibi...

Vurur gözlerine ayın ışığı,
Bin kere tövbe etse, sarar âşığı.
Sarılır gönüllere aşk sarmaşığı,
Kuşatır sevgilerle Mevlâna gibi...

Gönüller coştu akar, çırpınır, çağlar,
Eller Mevlâ'ya açık, gözler hep ağlar.
Yer döner, gökler döner, uğuldar dağlar,
Aşkla yanar pervâne, Mevlâna gibi...

6-6-2007

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mimar Sinan

Ateşiyle erirdi karları Erciyes'in,
Yalnız yurdumun değil, gururudur herkesin.
O engin ilhâmıyla doğmuştu eserleri,
Gönüllerde efsâne olmuş şâheserleri.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mimar Sinan Geliyor

Can vermiş de nefesi çağlar minârelerde,
İmân, nur hevenk olmuş, parıldar kandillerde.
Kayseri'de doğmuş da destan olmuş dillerde,
Gönüllerin sultanı Mimar Sinan geliyor.

İlhâmın deryâsıyla Allah'a yalvarışlar,
Ürperip titreyerek yürekten çağlayışlar,
Tevekkülle huzura gelip el bağlayışlar,
Gönülleri fetheden Mimar Sinan geliyor.

Süleymâniye onun, yüce Selimiye de,
Pak alnından dökülmüş gül terler Kâbe'ye de,
Kondurmuş Erciyes'i, minâre, kubbeye de,
Mangal gibi yüreği, eşsiz Sinan geliyor.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mimar Sinan ki

Kayseri ilim yuvası, âlimler şehri,
Kimler geldi, kimler doğdu bağrında.
Bir Mimar Sinan ki şânı duyulur
Geçmişte, bugün de, hâttâ yarın da

Eserleri dünyaya en güzel örnek,
Parmakla gösterilir hepsi de tek tek.
Bir Süleymâniye ki emsâlsiz emek,
'Erciyes'in heybeti var vakarında.'

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Minicik Bir Can

Kendinden büyük
Yüreğinin sesi.
Tam avucuma vuruyor güm güm.
İncecik parmakları dolanıyor parmağıma.
Elimde bir can, minicik.
Mavi bir kafa,
Beyaz bir yüz,
Gözleri gagasıyla bir çizgi,
Yüreğimi çiziyor baktıkça...
Bitkin, tükenmiş öylece,
Vuruyor kalbi güm güm avucuma.
Sevgimi sunuyorum yavaşça,
Cansuyu gelmiş bir gül gibi,
Diriliyor usulca...
Hadi git minik kuşum,
Dünyalar senin.
Birazdan unutursun zaten beni
Uçunca...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Minik Kuş

Gerçek âlemde almıştı yerini
Çoktan...
Özlemişti annesinin ellerini.
Ah bir sarılıverseydi ellerine
O eller okşasaydı saçlarını.
Ne yapmalıydı korkutmadan?
Özlem kaplamıştı heryeri,
Ve bir yol buldu:
Çok minicik bir kuş oldu ansızın,
Yoluna çıktı merdiven basamağında anasının
İşte geliyordu, bir şeylere üzülmüş,
Atkısına bürünüp, kabuğuna büzülmüş.
Görmüştü işte onu,
En çâresiz, masum bir şekilde yatarken.
Uzandı şevkâtli elleri,
Özlediği, sıcacık ana elleri...
Yüreği avuçlarında atarken,
Titreyen kibrit çöpü ayaklarıyla
Sarıldı parmaklarına,
Yüz sürdü tırnaklarına...
İşte öpüyordu onu, gagasını,
Okşuyordu başını.
Bak yine veriyordu hazırlayıp aşını.
Birkaç dakika o ona sarıldı, o ona,
İşte özlediği evlât ve bir ana.
Usulca öptü ellerini gagasıyla,
Arkasından bir baş öylece kaldı
Dayanıp cama...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mutlu Hayat

Göze göz, dişe diş.
Bu nasıl iş?
Sev, sevgi al,
Yürekte kal.
Ver, cömert ol,
Mert ol.
Yerine göre sert ol.
Öfkeni tut,
Kini unut.
Her zaman herkese
Ol umut.
Gözlerdeki karanlığı ışıldat,
Hüznü at.
Duyup mutluluğu,
Bulup huzuru,
Rahat yat.
Bak, o zaman
Nasıl mutlu hayat.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Mutluluk ve Hüzün

Güzel bir gülüştü
Mutluluk...
Bir akşamüstü
Bir demet çiçek,
Bahçede çimen...
Güzel bir bakıştı
Mutluluk,
Hüzünse,
Sönen lâmbada
Solgun bir ışık...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Ne Zaman

Ha toprak, ha taşmış,
Zamana karışmış.
Asırlarca toprağa çakılmış bir taş gibi
Kıpırtısız.
Bir kuş sesi öylesine, nerde, ne zaman?
Sahipsiz,
Denizin sularında cıvıltısı...
Kayıp giden ne?
Sulara kapılmış bir çöp gibi
Sürüklenen hayat mı?
Savaş veriyor akıntıya karşı.
Vuruyor başını kıyıdan kıyıya,
Savruluyor oradan oraya...
Kim bilir?
Menzilde son durak,
Çürüyüş mevsimi ne zaman*
Her kuytuda bir bekleyiş,
Her tutunuş bir masal...
Sonra sürüklenmek oradan oraya...
Peşindeki suların dilinde
Bir ağıt, usul usul mırıldanan...
Dinlenmek bir salkım söğüdün dibinde,
Takılıp bir bilinmezde,
Ya da bir kuşun gagasında
Uçmak,
Ne zaman?

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Nedâmet

Gün vurdu tokadını, koynuna aldı gece,
Dökülüyor damlalar, dilinde bir tek hece.
Kavrulurken yüreği sarıyor pişmanlıklar,
Gözlerinde asılı kocaman bir bilmece.

Tutundu dualara, yetmiyor yakarışlar,
Yetmiyor gözyaşları, acılarla yarışlar.
Yüreğinde fırtına, sonsuz çalkalanışlar,
Hıçkırıp gece boyu secdeye kapanışlar.

Yığılıp seccâdeye bir an geçti kendinden,
Çağlayıp akar gözler, artık taşmış bendinden.
Rûhunda azâp kuşu ötüyor çığlık çığlık,
Kurtulmak ister gibi, girdiği kara inden.

Kucaklıyor dualar, savrulan âhlarını,
Silip de birer birer bütün günâhlarını.
Göğsüne düşmüş başı, nedâmet hisleriyle,
Gece geri veriyor sönen sabahlarını...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
Nimet Ay'a

(Akrostiş)
Ne hoştur, ne yumuşak mavi bakışı,
İnci gibi gülerken ruha akışı.
Melekler gibi huyu, öyle temiz, saf,
Etrafı aydınlatır ışık her taraf.
Titrerken yüreğinde tüm güzellikler,
Anne şefkâtiyle sarar yüreği,
Yücelerde bilirim, bir çok emeği.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:37 AM
O Artık Büyüdü

Bir genç kız vardı.
Kalbinde tertemiz duygular,
İmrenilen iyi huylar,
Sevecen, çekingen, güleç.
Gözleri ışıl ışıl bakardı herkese,
Her güzellikle kalbi güm güm atardı.Heyecanlıydı, neş'eliydi, neş'e saçardı.
Yavaş yavaş şekillenen vücudu,
Küçük elleri, ayakları, kırmızı yanakları,
Simsiyah saçları, bembeyaz yüzüyle
Gönüller yakardı.
Önce hiç yüz vermezdi delikanlılara,
Ürkek ceylanlar gibi kaçardı.
Terden ıslanan kâhkülleri,
Çarpan kalbiyle çocuk çocuk bakardı.
Zamanla duyguları tomurcuklandı.
Damarlarında sevginin cansuyu,
İstemeden değişiyordu huyu.
Uzayan boyuna inat, dolgundu vücudu.
İstese de çocuk gibi bakmıyordu gözleri artık.
İlk tomurcuklanan ağaç gibi sevgi dolu
Büyüdükçe büyüdü gönlündeki filizler.
Gözlerinde hasret, acıdan izler,
Ama nedense aşkını herkesten gizler,
İstemeden ağzından dökülürdü ele veren sözler.
O artık yaralı bir ceylânü sevda ile yanan,
Ama her şeye rağmen
Utanan, utanan...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Oğlum

Neden aldın başını da gittin ah oğlum,
Dünya bu kadar dar mıydı sana?
Dönülmeyen yerlere uçup da gittin,
Yaşamak bu kadar ar mıydı sana?

Güzel yüzün hayâlimden gitmiyor,
Bu acılar, bu kederler bitmiyor,
Öyle özledim ki, dertler yitmiyor,
Bekle yavrum kavuşacağım sana...

Mutluluk her zaman uzaktı sana,
Doyasıya yaşamak yasaktı sana,
Bilemezdim yavrum, bırakır mıydım?
O azgın dalgalar tuzaktı sana.

Artık rüyalarda sarılıyorum,
Öpüyorum delikanlı yüzünü,
Ah bilsen yavrum, çok özlüyorum,
Artık atamam ben, acı, hüzünü...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Oğluma

Bir akarsu gibiydi, gitti...
Bir kuşun ötüşü yarım kaldı.
Tomurcuklar dalında kurudu gitti,
Bir sevdâ öyküsü yarım kaldı...

Bilinmeyen dağlarda bahardı,
Erişmemiş mevsimlerin çiçeği.
Büyümeden solan filizim,
Gözlerimin yağmayan bulutu...

İçimin yakan, kavuran ateşi,
Bastırdığım çığlığımdı, feryâdım,
Döktüğüm, dökemediğim gözyaşım,
Evlâdım, evlâdım, canım evlâdım...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Olamaz itirazım

Olamaz itirazım, öyle tatlı ki sözü,
İnanın ki insanın bir şey görmüyor gözü.
Çılgınlıklar yaparsam dayanamayıp bir an,
Tatlı bir meltem gibi buna sebeptir özü.

Sıcacık güneş gibi doğuverdi içime,
Nasıl bağladı beni aşka iki kelime.
Gülümseyip diyor ki ''geçme sakın elime''
Tuzağına düşersem buna sebeptir közü.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Onlar İçin

Gönlümden gönlüne bağladığım bir ipti
Çâresizlik ipi.
Astım acılarımı üstüne bir bir.
Gözyaşlarımla yıkayıp,
Ateş gibi yanan âhlarımla,
Kahırlarımla kuruttum bir ömür...
Mandalladım sabırlarımla.
Topluyorum şimdi bir bir hepsini,
Katlayıp katlayıp istif ediyorum
Kalbimdeki kilitli sandığa.
Hepsini naftalinledim.
Acı da olsalar benim onlar,
Hep benimle yaşayacaklar.
Yokluyorum ara sıra, yerli yerindeler...

Yepyeni bir çekmece açtım kalbimin bir köşesine,
Umutları yerleştiriyorum, mis gibi tâze bahar kokan.
Düşüncelerim, bembeyaz çiçekler gibi lekesiz.
Onlara bir leke gelmesin diye itinâ ediyorum.
Elimden gelen hiç bir şeyi esirgemiyorum,
Sararmasınlar istiyorum.
Çocuk rüyâları, çocuk umutları gibi
Öyle lekesiz, öyle berrak ve temiz.
Ne ifâde ediyorsa çekmecem bana,
Naftalin kokan sandığım da öyle.
Hepsi benim, bana ait,
Vefâ duygularım onlar için...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Orda bir yerde

(Oğlum Cüneyt'e ağıt)

Durgun sudan bakan çocuk gözleri
Dalgalar kâh çığlık getiriyor sahile,
Kâh gülücükler...
Gök de ağlıyor,
Göğün gözyaşları dökülüyor denize,
Her damlada acılar halka halka büyüyor, yayılıyor,
Keskin bir acı doluyor genize...
Kıyıya vuruyor hıçkırıklar,
Deniz kabuklarına saklanmış ümitler,
Tahta parçalarıyla sarmaş dolaş gülücükler.
Acılarını balıklar yutmuş,
Yüreğini örselemiş kumlar bir ileri, bir geri,
Duygularına gem vurmuş...
Kâh bir balığın gözünde bakışı,
Kâh suya vuran gün ışığında.
İstiridyedeki inciler gözyaşı.
Hüzün şarkısını getiriyor dalgalar,
Getiriyor ninnisini sesinin.
Ağıtına karşılık veriyor kayalar,
El sallıyor karanlık bir köşeden,
Hazin bir iç çekiş duyuluyor yankılarında,
Ağlıyor gibi bir kuytuda...

5 Aralık 2001 İstanbul

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Öğretmenim

Sana gönlüm gül gül,
Sana sevgim dal dal,
Al öğretmenim, al, al...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Pera'nın Ruhu

Mâzinin çeken esrârı sarınca teni,
Gizemli bir ses çağırır Pera'dan beni.
Ben düşerim, gönül düşer aşkla yollara,
Can ürperir, ruhum koşar şiir kollara.

Aynalardan gülümseyen âşinâ yüzler,
O loş, yüksek salonlarda geçmişi özler.
Bin bir duygu, bin bir ilhâm ruhları közler,
Cismi gitmiş, gönüllerde o güzel sözler.

Gönlünün hazinesinden bulup çıkarır,
Yüreğinden doğar sözler sanki yakarır.
Pera'nın salonlarında çınlar sesleri,
Arşa doğru yükselirken gül nefesleri.

Şairlerin gönlü gençtir, saçında aklar,
Oymalı konsol gözleri sırları saklar.
Hayâllerden, rüyâlardan şiirler dolar,
O ihtişamlı, porselen, büyük vazolar.

Kapılıp bir an hayâle dalar gözlerin,
Merdivenden iner, mavi gözleri derin
Bakarken Mustafa Kemâl ürperir tenin,
Eski günlere gidersin, titrer yüreğin.

Zamanı almış geriye götürmüş yeller,
Cânevinde duygulardan gerilmiş teller,
Özler sussa,sözler susmaz yaşar Pera'da,
Diller sussa, gönül coşup taşar Pera'da...

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:38 AM
Pera'nın Şairleri

Dizeler gül yaprağı altından tasta,
Kâh gülümserken yüzler, kâh gönül yasta.
Dile gelir mısralar, dirilir hasta,
Şiir şifâ gibidir Pera Palas'ta.

Feyzi Halıcı bilge,özlü sözüyle,
Gültekin Samancı'ysa gönül gözüyle,
Ahmet Özdemir içten, sıcak gönlüyle,
Hasan Süzer sevgidir Pera Palas'ta.

İlhan Geçer'de ilham gönüller yakar,
Zeki Akdağ şiirle ruhları sarar,
Ayhan İnal heybetli, kükreyip taşar,
Nice âşık can bulur Pera Palas'ta.

Abdullah Satoğlu'nun gönlü lâledir,
Şiirler demet demet sanki hâledir,
Duyguları mânâya, yön hilâledir,
Kayseri'den seslenir Pera Palas'ta.

Ergönül ki mânâda dağları aşar,
Kalbe derin dokunur can Rıza Beşer.
Mustafa Kuşçuoğlu şen gönüllüdür,
Dizeleri ırmaktır Pera palas'ta.

Aysen Akdemir'deyse engin bir ilham,
Nihal Özyüksel gönle oturuyor tam.
Hacıhanefioğlu kalbi eder râm,
Gizemli şiirleri Pera Palas'ta.

Nâzik, hoş halleriyle Gönül Halıcı,
Nakış nakış şiirler dokur kalıcı.
Yanındadır her zaman sevgili eşi,
Candan dinler şairi Pera Palas'ta.

Aruzda ve hecede Melda Özata,
Dinleyene ilhamı cana can kata.
Hâdiye Aslan şendir, şenlendirir ki
Nağmeler çiçek açar Pera Palas'ta.

Hâlenur Kor, dertleri burda gam etmez
Dostlarımı övmeye sayfalar yetmez.
Kim konsa, kimi göçse, isimler yitmez,
Vefâ bir düstur olmuş Pera Palas'ta.

Hâlenur, gözün bazen Pera'ya dalar,
Âşinâ yüzlerini gözlerin arar.
Bilinmeyen bir yerde tambur, ney çalar,
Bitmeyen bir şarkı var Pera Palas'ta.

Hâlenur Kor

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Peşpeşe Rüyâlar (Adını Arayan Şiir)

I.
Ufukta kaybolan bir at,
Gidiyor dört nala zaman.
Gittikçe daralan helezon yollar...
******* simsiyah bir pelerin,
Sığındığım sabahtı ellerin.
Nefesimde ne var, kanatıyor çiçeği?
Bakışlarım uçarken peşpeşe bulutlara,
İtiyor zamanı sessizce uçurumdan rüzgâr,
Ağlıyor peşinden dağlar uğuldayarak...

II.
Aydınlatıyor ay ıssız bir yolu,
Fısıltılar duyuluyor çalılıklarda. Bir dal kırılıyor,
Sesinden ürken bir böcek
Telâşla gidiyor ters yöne.
Büyük bir kavis çiziyor yarasalar,
Acılardan, sancılardan atlayarak.
Ayağı kayıyor umutlarının, yuvarlanıyor yerlerde.
Karanlıkta dua ediyor ağaçlar el ele tutuşmuş.
Gölgelere sinmiş yavru bir ceylan,
Arıyor anasının kokusunu, başı yukarda,
Gözleri ürkek, masum, kapkara...

III.
Kışkırtıyor uykudan arta kalan geceyi
Yolunu şaşırmış işveli bir kahkaha,
Düşüyor yollara kırıtarak.
Birleşip yıldızlar uç uca
Resim yapıyorlar altın tozundan.
Pencerede solgun bir çocuk yüzü,
Bakıyorum, içeri kaçıyor.
Sallanıyor kara bir perde,
Mor bir ışık sızıyor dışarı,
Sabah nerde?

IV.
Bir kadın ilerliyor parmak uçlarında,
Gözleri yerde.
Saçlarında gecenin kokusu
Sürünüyor yerlerde.
Kaşları çatık,
Sanılır sanki bakışlarından
Denizde gemilerinin
Hepsi batık...
İki yavru güvercin gibi
Çıkıyor karanlıkta elleri,
Topluyor saçlarını.
Sıkı sıkı sarındığı mantosunun eteklerinden
Dökülüyor gecenin acımasızlığı, kederi,
Gölgesi gitgide ufalıyor,
Dar sokaklarda koşarak kayboluyor,

v.
Elini çenesine dayamış
Kocaman bir kaya,
Sakalını sıvazlıyor şehre bakarken.
Hayretle seyrediyor ağaran ufku, yorgun.
Gökyüzünde sisten bir çadır,
Ardından dökülüyor damlalar.
Yükseliyor buğu buğu toprak kokusu
Çirkinlikleri toplayarak.
Kara geceye inat, rengârenk gök kuşağı,
Atmış bir ayağını dağlardan aşağı,
Boyuyor ufku boydan boya.
Neş'eleniyor kuşlar
Çekiştiriyorlar gagalarıyla tutup gök kuşağını,
Bin bir renge boyanıyorlar.
Kanatlarının sesinde yükselen alkışlar.
Güneş sıyırıp kılıcını kınından
Çıkıyor bulutların arasından,
Kamaşıyor gözlerim ışıktan.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Rüzgârın Kızı

Uzun bacakları gerilmiş bir yay,
Sevimli, yerinde duramayan tay.
Yıllar öncesinde yurduydu Altay,
Dünyâya gelirken doğuyordu ay.
Gecenin koynunda sessizce bir can,
Nasıl inanılmaz bir şeydi o an.
Susmuştu tüm evren, ne bir ses, ne söz,
Derin, kuyu gibi iki badem göz
Baktı etrafına şaşkınca, ürkek,
Doğruldu yerinden dizleri titrek.
Kişneyip, yaladı yavrusunu at,
Sıcak soluğunda buhardı şefkât.
Gümrah yeleleri parlak. simsiyah,
Işıldadı henüz olurken sabah.
Özgürdü, koşardı hep doludizgin,
Bağlıydı hayata, olmazdı bezgin.
Sâhibi gem vurdu, tutup ağzına,
Bağladı bez, perde oldu gözüne.
Kendi gölgesini tepti, çiğnedi,
İsyân etti ama, boyun eğmedi.
Yaralı; sızlıyor gönül ağrısı,
Terlemiş, titriyor, üşür sağrısı.
Ardına bakmadı, dağlara koştu,
Mahzun gözlerinde yaşlar ne hoştu...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Saçlarım

Bir ordu ki saçlarım,
Bölük bölük, tabur tabur
Düzenli yaşarlar.
Bozarlar bazen hizalarını,
Ya fırça yerler, ya tarak.
Herhalde bahriyeliler,
Suyu çok severler.
Giymişler siyah, beyaz urbalarını,
Bakarlar aradan, aradan.
Yediler mi fırçayı,
Hemen hizaya geçerler,
Kaçak askerler gibi
Kimi de eder firar,
Tarağın gözleri nöbette,
Silah elinde, tarar da tarar.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Saksıdaki Menekşe

Saksıdaki menekşe
Utangaç,
Yol gözler sessizce
Pencerelerde.
Açmış bütün güzelliğiyle.
Nârin gelinler gibi
Camda bekler yârini.
Allarla, morlarla bezenmiş,
Sürünmüş en güzel kokusunu,
Bekler gözleri yolda.
Utanır gelen geçen gözlerden,
Eğer başını.
Çarpar kalbi heyecanla
Görünce canyoldaşını...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sarhoş

Gözleri buğulanmış,
Çarpılmış bacakları,
Yalpalıyor sağa sola
Elinde şişe.

Şaşılaşmış gözleri,
Anlaşılmaz sözleri,
Şaşmış bu işe.

Görür her şeyi ikili,
Ağzında dönmüyor dili,
İncir ocakta dikili,
Elinde meşe.

Arada görünür gibi
Bakışında derin elem,
Satıyor sanki bir pula
Sanırsın dünyayı bazen,
Sahte bir neş'e.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sarhoşlar

Serince bir akşamüstü,
Ay saklanmış, kime küstü?
İçip içip rakıları
Yuvarlanmışlar yüzüstü.

Kimi güler, kimi ağlar,
Ceketini yandan bağlar,
Hali yürekleri dağlar,
Şişe cepte, kirli üstü.

Bir o yana, bir bu yana,
Devrilirler sağa sola.
Ne haldeler bilmezler de
Lâf atarlar ona buna.

Duman tütüyor başından,
Utanmıyor ki yaşından.
Deviriyor şişeleri,
Çalmış evinin aşından.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Savaştan Dönüş

Kulaklarında yorgundu çığlıklar,
Bakışları
Buz kırığı
Yeşil ve soğuk.
Keskin kılıçlar gibi haykırışı
Yırtan gökleri.
Elleri buz gibiydi gece yarısı.

Ebemkuşağı sonrası gelmişti
Önce mektubuydu gelen
Satırlarda uzamıştı dert sarmaşığı,
Gelir gelmez kök saldı acısı,
Uzadı boy boy.

Işıksızdı gözleri, fersiz, bomboş,
Dümdüz bakıyordu görmeden,
Baktığı yeri yakıyordu.

Duman yürekte,
Ateş yürekte.
Tütmüyor ki
Yakıyor, yıkıyordu.

Buz kırığı bakışları
Yerlerde,
Yeşil ve soğuk.
Gözyaşları sessizce
İçine akıyordu...

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sazım Ağlar

Gurbete düşmüşüm gözümde dağlar,
Yemyeşil bahçeler,sevdiğim bağlar,
Hasret rüzgârları eser başımda,
Sazım ağlar, gönül ağlar, yâr ağlar.

Köyümüzün suyu tatlı mı tatlı,
Yiğitleri yaya, kızları atlı.
Sevip kavuşanlar sanki kanatlı,
Sazım ağlar, gönül ağlar, yâr ağlar.

Yollarına yüzüm sürdüm kaç bahar,
Yanıyor yüreğim, görünmüyor hâr,
Ellerin mi olmuş,o sevdiğim yâr,
Sazım ağlar, gönül ağlar, yâr ağlar.

Sus Hâlenur, sıla sana haramdır,
Bağrımda sızlayan günül yaramdır.
Saz benizli, saçı gece karamdır,
Sazım ağlar, gönül ağlar, yâr ağlar.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Seccadem

Her gün dudaklarımın ucunda,
Söyleşiriz ağız ağıza.
Dualarımı bilir,
Dinler yakarışlarımı, ne söylerim...
Fısıldar o da,
Neler söyler sessizce
Dinlerim.
Kalbim göz göz olur,
Rûhumsa kulak,
gözlerim kapalı,
Seccâdemle karşılıklı...

Bir sır kapısı seccâdem,
Her gün otururum kapısına
Yüzümü, ellerimi sürerim.
Derin ve mânevî bir yol uzanır önümde,
Nur nur parlayan penceresinden seslenirim.
Dilerim güzellikleri,
Senin için, benim için,
Herkes için.
Dualarımı yollarım kanat kanat o pencereden,
Umutlarımı uçururum bahçelerine
Ellerimden,
Takılır peşlerine yaşlı gözlerim...

Fısıldanan sesler, bin bir renge dönüşür pembe, mor,
Mavilerinden, yeşillerinden ürperirim.
Sarar tenimi sıcacık turuncuları, sarıları,
Bembeyaz ufuklara yükselirim...

Bir huzur kapısı seccâdem,
Diz çöktükçe önünde,
Göklerde rûhum,
Hafiflerim...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sen Gülünce

Sevdim,
Bir kaya yuvarlandı
Ruhumun denizine, kocaman,
Sıçradı sular...

Sen gülünce
Havalandı gönül kuşum gökkuşağına,
Şakıdı gün boyu,
Düştü sevince...

Sen gülünce şarkı söyledi ağaçlar,
Elleri ağızlarında.
Bana baktı
Çiçekten bal emen arılar
Hep birden.
Ballar, çiçeklerden gönlüme aktı.

Toprak ısındı seni sevince,
Çatladı tohumlar.
Gözbebeklerimde sevgim büyüdü
Yeşil yeşil,
Yüzümde güller...

Yelken açtı içimdeki tüm duygular
Mutluluklara.
Sevgin içimde tatlı bir uykuda,
Yüzüyor gibiyim
Sâkin sallanışlarda suda...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Senle Ben

Öyle doldum, öyle doldum senle ben,
Yarım idim, bütün oldum senle ben.
İçmeden mey sarhoş oldum senle ben,
Gönül coştu bir hoş oldum senle ben.

Kaybolmaz çok derin izdik senle ben,
Geleceğe bir yol çizdik senle ben,
Zaman oldu candan bezdik senle ben,
Yer, gök değil, nerde gezdik senle ben?

Çöldük, suya hasret çektik, senle ben,
Umutlara tohum ektik senle ben,
Bilinmeze yelken açtık senle ben,
Bende, sende, bizi bulduk senle ben...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sevdalıydı İstanbul

Sereserpe uzanmış Marmara'nın koynuna,
İnci gerdanlık takmış, ince, sedef boynuna.

Dalgalara dağıtmış kıvırcık saçlarını,
Gözler önüne sermiş, yeşil yamaçlarını.

O gül çehre, âhu göz, o sevdâlı bakışlar,
Bir âfet-i devrân ki, gönüllere akışlar.

Gönlünün bahçesinde açmış rengârenk çiçek,
İstanbul kıpır kıpır, uçuşan bir kelebek.

Hülyâlı bakışlarla bakıyor uzaklara,
Kıskananı öyle çok, düşmesin tuzaklara.

Minârelerden göğe uzatır ellerini,
Meltemlere bırakmış saçının tellerini.

Sunuyordu gönülden emsâlsiz koylarını,
İnsanlar neş'e dolu, yapıyor toylarını.

Kalbini fetetmişti, Fâtih seneler önce,
Gönlünü vermemişti, bir daha hiç bir gence.

Yeniden giymiş kaftan, bezenmiş lâlelerle,
Güzel başı taçlanmış, o nurlu hâlelerle.

Saltanat görmemişti dünyâda böyle bir kul,
Ne kadar da mutluydu, sevdâlıydı İstanbul.

(16/04/2006 Erenköy)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:39 AM
Sevdi İnkâr Etmedim

(Aruz)

Sevdi inkâr etmedim yâr, sevdi coşmuş dillerim,
Bil ki sevdâ yüklü bahçem, orda açmış güllerim.
Bir alevden hâle sarmış sarmalarken her yerim,
Esti, çılgın yellerinden savrulur bak küllerim.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Sevdi, İnkâr Etmedim

Sevdi, inkâr etmedim yâr, sevdi coşmuşdillerim,
Bil ki sevdâ yüklü bahçem, orda açmış güllerim.
Bir alevden hâle sarmış sarmalarken her yerim,
Esti, çılgın yellerinden, savrulur bak küllerim...

(Fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lün)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Son Güller

Bahçelerde son güller
Dökülmeden gel...
Gel, çok geç olmadan, ne olursun gel!
Kapatmadan daha hayâl penceremi,
Usul adımlarla eskisi gibi
Elinde bir kırmızı gül, ne olursun, gel!
Korkma *******den, gün ışır yine,
Güneş yine doğar yollarımıza,
Yazık geçip giden yıllarımıza,
Çarpıyorsa kalbin beni anınca,
Çarpıyorsa kalbim yâda dalınca,
Gönül pencerenden ara sıra da
Şöyle bir görünüp kayboluyorsam,
Düşünme sevdiğim, ne olursun gel,
Bahçende son güller dökülmeden gel...
Anılarımda saklı eski bir nükte,
Ufukta olmadan biz iki nokta,
Arada kalbime geliyor sekte,
Bekliyorum sevgilim, ne olursun gel,
Bekliyorum sevgilim,
Ne olursun, gel!

Hâlenur Kor
26 Mayıs 2006 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Sözüm Meclisten Dışarı

Bir şair yüreğinde
Engin olmalı sevgi.
Kibir dolu yürekler
Olamaz insan dengi.

Öğünür, atar, tutar,
Bolca palavra atar.
Bazen de caka satar,
Kabullenemez yengi.

Neyinle öğünürsün,
Kibire bürünürsün.
Kendinle böbürlenme,
Gözümde sürünürsün.

Hep derler beni beni,
Bırak el övsün seni.
Kimseyi küçümseme,
Söylenmiyor bu yeni.

Yüksekten uçan düşer,
Düşer de kalır nâçar.
Kırarsa gönülleri,
Dost sandıkları kaçar.

Ömür çok kısa, biter,
Üstünde otlar biter.
Hatır, gönül kırarsan,
İsmin çok çabuk yiter.

18 Ocak 2002 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Su Perileri

Bir yaprak düştü,
Patladı suda bir kabarcık.
İçini çekti su perisi,
Uyandı.
Topladı gümüş eteklerini
Çıkıp sudan.
Eğildi, aldı yaprağı öptü,
Bir damla gözyaşı akıttı üstüne kristal,
Bırakıp akıntıya
Selâm yolladı sevdiğine.
Yosunlu kayalara yaslanıp mahzun
Seyretti güneşin batışını.
Kıpkırmızı yandı sular,
Göz göz ışıldadı
Suyun dibindeki odalar.
Her birinde bir su perisi
Ellerinde mum adaklar adadılar.
Kor kor yakarışlar,
Buğu buğu dualar
Yükselirken durgun sudan,
Ürperdi gölün yüzü,
Patladı kabarcıklar.
Su perisi uzanarak
Sudan bir avuç aldı,
Serperek yüreğine
Durgun sulara daldı...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Şair

Söyleşir dilleri, susmaz kalemi,
Duyuyor kalbinde derin elemi.
Gönül gözü açık, görür âlemi,
Çağlayanlar gibi akandır şair...

Yediveren gülü, sevgisi engin,
Bir hırka, bir lokma, yüreği zengin.
Sevdi mi çok sever, bilemez dengin,
Hasreti göğsüne takandır şair...

Âşıksa gözü kör, görmez dünyayı,
İstese getirir güneşi, ayı.
Her dem kuruludur gönül sarayı,
Sabır çilesini bükendir şair.

Tomurcuktur açan, yeşeren yaprak,
Bereketi bin bir, doğuran toprak.
Sabır tesbihiyle olmuş saçı ak,
Derinden âhları çekendir şair.....

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 08:40 AM
Şile Feneri

Mahzun mahzun bakar hep ufuklara,
İçinde saklayıp gamı, kederi.
Yine de ısıtır hep gönülleri,
Çilekeş bir kadın ''Şile Feneri.''

Hülyâlar kuruyor girip kuytuya,
Sarı saçlarını dağıtmış suya.
Gözünün yaşını karşı kıyıya
Yolluyor hicranla ''Şile Feneri.''

Duyulur Şile'de gündüz ve gece
Vahşi dalgaların şen kahkahası.
Kulağa fısıldar usulca hece,
Hayâllere dalar ''Şile Feneri.''

Fesleğen kokusu var perçeminde,
Bülbüller şakıyor bak lehçesinde.
Zamanı saklıyor gül bohçasında,
Bir gize bürünmüş ''Şile Feneri.''

Denizinde dimdik yalçın kayalar,
Yüzünde mehtâbın pembe izleri.
Rüzgâr suda kıyıları oalar,
Gülümsüyor gibi ''Şile Feneri.''

Parlıyor tepede o ışık ışık,
Yedi yabancıyla gönlü barışık.
Hüzünlü olsa da, sevgiye âşık,
Huzuru sunuyor ''Şile Feneri.''

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Tellerdeki Mânâ

Sevdânın billurdan pınarı var ya,
Elle tutulmayan bir renk hâresi.
Leylak kokusundan teni sarar ya,
Âşığı ağlatan bestesi var ya...

Nağmesiyle eder insanı deli,
Kâh bir meltem olur okşayan yeli,
Kâh yanan başına bir şefkât eli,
Gönül yarasını sarması var ya...

Düşlerde derindir hayâlin seli,
Arzuyu hicrana dönüştüreni.
Titrerken gönülün kırık telleri,
Tellerden mânâyı seçmesi var ya...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Teşbih

Sicacık parlayan güneş gözleri kâinatın,
Hâleli ay ona âşık bir utangaç sevgili.
Çiçeklerse müjdeleri, şu çileli hayatın,
Yıldızlar sonsuz semâda fırlatılmış konfeti.

Gözyaşları; hüzün dolu yağmurları acının,
Yanardağdan fışkıran lâv, dertleri mi beşerin?
Şimşekler ki öfkelerin parlayıp yansıması,
Çağlayandan akan sular, coşkunluğu neş'enin.

Gökyüzünden, kavuşmaya koşup gelen pürtelâş,
Uçuşan kar taneleri sevdâlısı yolların.
Esen ılık meltem, uzun sırma saçı rüzgârın,
Ruhuma inen sükûn, senin sıcak kolların.

Dalda açan tomurcuk, bir bebeğin gülüşü,
İçiçe bir düğümün kolayca çözülüşü.
İçimde fırtınalar kopsa da bilinmeyen,
Ruhûmdaki dinginlik, bir kuşun süzülüşü.

Sırları yüreğinde saklar kara *******,
Çalkalanır içimde bin türlü bilmeceler.
Sığınacak bir köşe, yaslanacak bir omuz,
Sorular cevap arar, ele verir heceler...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Timsal Karabekir Köymen'e

(Akrostiş)
Tutuşturmuş sevgileri gönlünde,
İnsanca güzellikleri.
Melekler gibi bakışları,
Sanki sarılıyor gözleriyle.
Ansızın dağılıyor kederler,
Lâtif, candan tebessümüyle...

Kalbinin ışığı vurmuş yüzüne,
Alnında parıldıyor inancın nûru.
Renkler gülümsüyor yüzünde,
Allah'ın bir lütfu ki doğmuş yeryüzüne,
Bezenmiş ilâhi bir sevgiyle.
Elleri uzanmış Mevlâna'ya,
Kelimeler anlatamaz teslimiyetini,
İlâhi bir vecd ile
Ruhu aksediyor pırıl pırıl her yere.

Kifâyetsizdir sözler tasvir etmeye,
Öylesine tevâzulu ve ince.
Yetmez bin bir kitap övmeye,
Methetmeye âciz kalır dillerim,
Eteğinde dönen pervâneler gibi
Nefes nefes dostluğunu dilerim.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Toprak Kokusu

Bilinmeyen bir zamanda,
Ne içinde, ne dışında,
Kâinatın ortasında
Patladı döküldü güneş,
Semâda toprak kokusu...
İlk cemreler düştü yere,
İlk sıcaklık, ilk heyecan,
İlk uyanış, ilk titreyiş,
Havada toprak kokusu...
İlk damlalar düştü yere,
Yükseldi toprak kokusu...
Deniz, bulut, kayalarda,
Filizde, ağaçda, dalda
Bereket toprak kokusu...
Esen rüzgâr savurunca
Yaprakta toprak kokusu.
İlk cemreler ilkbaharda
İlk heyecan, ilk aşklarda
Güzeldi toprak kokusu.
Battı güneş usul usul
Gecede toprak kokusu.
Yüreğim bir yangın yeri,
Küllerde toprak kokusu.
Şimdi toplarda, tüfekte,
Savaş, vurgun,kin, vahşette,
Bedenler düşüyor yere,
Barutta toprak kokusu...
Gülerken ağlıyor bakış,
Yaşlarda toprak kokusu.
Çocukların feryâdında
Boğulan toprak kokusu.
Açılan gözbebeğinde,
Korkuda toprak kokusu.
Acıda toprak kokusu,
Uykuda toprak kokusu...
Yine belki var bir ümit,
Kalbimde toprak kokusu...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Türkiyem

Türkiye'm, cânevim, güzel vatanım,
Her bir karışında şehit yatanım,
Sevgin yine katmer katmer gül oldu,
Dün gece rüyâmda kalbime doldu.
Gökler sanki açıldı bayrak bayrak,
Atatürk'üm bulutlardan doğarak,
Gözlerinde sitem, bize bakarak:
''Değildir biliyorum yurdumun yeri,
İlerlemeden saymak, gitmeler geri.
Gösterdiğim yoldan gitsin ileri!
Yolsuzluk almış gitmiş başını,
İdare edenler bilmez yaşını,
İnsanlar çâresiz bulmaz aşını,
Analar tükenmiş eğmiş kaşını.
İlim, irfan unutulmuş gidendir,
Bak, bozulmuş her yer bilmem nedendir?
Vebâli bilin ki hile edendir,
Affetmem yolumdan dönüp şaşanı! ''
Ata'ma söz verdim, uğraşacağım,
Önümdeki engelleri hep aşacağım.
Yolundan dönmeden yürümek de ne?
Ata'mın yolundan hep koşacağım.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Umut Kandili

(Sayın Sedat Umran'a ithaf)

Bir ışık var gözlerinde
Bir çocuk sevinci gibi parlayan.
Alıyor topacını
Döndürüyor gönlünde,
Fırlatıyor göğe.
Sözcükler dökülen havai fişekler
Gönüllere mutluluk saçan.

Bir ışık bazen gözünde,
Karanlık bir gecede
Ufukta beliren umut kandili,
Koşup ulaşmak isteği gönülde...
Tutup fitilini açmak sonuna kadar,
Hüzün titriyor içinde...
Ulaşılmayan elemler yansıyor
Titredikçe.
Dışa vurmayan ışık
Buzlu camlarda.
Kabuğunu kırıp gizinin,
Dökmek tüm acılarını,
Yakmak kandilinin ışıklarını
Ki, aydınlatsın sevgiyle gönlünce...

(13 Mart 2004 İst.)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:22 AM
Unutulmayan

Bir minicik ev vardı,
Diğeriyle yanyana, başbaşa,
Omuz omza...
Arada bir çit tahtadan,
Ve ağaçlar...
Bakışlar vardı, içten, candan,
Çit üzerinden birbirine bakan.
Gözümüzü alamazdık bir zaman...
Tatlı ve tertemiz duygulardı,
Çitin üzerinden birbirine bakan,
Kucaklayan, saran...
Ruhlarımız ve tertemiz sevgimizdi
Birbirine akan...
Ne çabuk geçti yıllar,
Ne çabuk geçmiş zaman...
O bakışlar hiç gitmedi gözümden.
İçimden silemedi zaman...
Öyle derindeydiler ki, hiç vermedi aman,...
Ne güzel, ne derin bir sevgiydi,
Ne yaman, ne yaman...
Ömür boyu unutulmayan....

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Usulca

Meltem eser gibi bakışları var,
Tatlı gülüşleri güle eş gibi.
Sîneyi inceden yakışları var,
Ufukta ısıtan bir güneş gibi...

Karadır gözleri, manolya tenli,
Ansızın dünyamda beliriverdi.
Filizlendi kalpte bir temiz sevgi,
Anladım ki gönlüm murada erdi.

Şarkılardan kalbime akışı var ya,
Uzun uzun gözlerime bakışı var ya,
Çiçek açar gibi gülüşü var ya,
Umuttu o, bana dünyayı verdi.

Güzeldi gözleri içimi yakan,
Okşayan gözleri derinden bakan,
Lütuftu varlığı, ruhuma akan,
Usulca kalbime yer ediverdi...

31 Mart 1998 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Üç Uzaylı

Bir göktaşının üzerine oturmuş
Üç uzaylı cüce.
Geliyorlar sevinçle dünyaya doğru.
Ne güzel görünüyor uzaktan
Yeşil ormanlar, mavi deniz,
Dağlar ve bulutlar.
Seviniyorlar çocuklar gibi,
Ellerini oğuşturuyorlar.

O da ne?
Yaklaştıkça bulutlar oluyor toz duman,
Neler patlıyor böyle?
Bu insanlar ne yapıyorlar birbirlerine?
Kan oluk oluk!
Gözyaşı sel!
Gözleri büyüyor cücelerin korkudan.
Dünyadaki çocuklar gibi
Onlar da ağlıyorlar.
Elleriyle gözlerini kapıyorlar
Sonsuza kadar açmadan.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Üsküdar'da

Denize karşı oturmuşuz ikimiz,
Bakışlarımız birbirini yakalamaya çalışıyor.
Birbirinden kaçıyor gözlerimiz,
Bakışların bir güleç, bir küskün, bir gamlı...
Duygularımızın seline kapılmış,
birbirinden kaçıyor bakışlarımız.
Hele bir değerse birbirine
Sağanak gibi boşalacaklar...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Üzüm Resimli Tabak

Hüzünlü duruyor tabak
Sırtındaki sahte yükten.
Kucağında mor mor üzüm
Ne tadı var, ne de kendi.
Duygusuz sevgili gibi
Durup da bakıyor hissiz,
Sadece renkten ibâret,
Ne koku var, ne de kendi
Aldatılmış gibi tabak,
Kucağındaki salkımdan.
Sanki utanmış kırılmış
Kalpteki sahteden, yoktan.
Biri uzatsa elini,
Bir boşluğa düşer gibi,
Bir gölgeye, yok ki dibi.
Atamıyor üstündeki
Boş lekeyi, yok ki eli.
Uzaktan çok hoş geliyor,
Tabak acıyı eliyor.
Kırılsa da parça parça
Taşıyor üstünde onu;
Sevgilinin sahte kolu.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Ve Öz....

Özünün kadehinden mânâyı yudumladım,
Gözlerimin önünde büyüdü birden dünya.
İnsanlar kaybettikçe içte güzellikleri,
Küçüldü, bir adımda dünyayı adımladım.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Ver

Umut dalgaları
Kıyıya vurdu,
Yüreğim durdu.

Ver ellerini
Ellerini ver.
Umudu taşı
Doldur elime.
Deniz diplerinden
Topla umudu.
Ver ellerime,
Ellerime ver!
Yüreğim şaşkın,
Doldu da aşkın,
Hislerim taşkın.
Topla umudu
Ver ellerime
Ellerime ver...

1999

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Vuslat

Hayat, ölüm, evrende bitmeyen alış veriş,
Kimle kim arasında ebedi değiş tokuş.
Gelirken karşılanır, giderken uğurlanır,
Dünyadan bir meçhule bir nevi gidiş geliş.

Ne getirir oradan, ne doldurup yollanır?
Belki biraz neş'e, umutla karşılanır.
Kimse bilmez, nereden nereye bu yolculuk?
Heybesinde çileler, yaşlarla uğurlanır.

Bilse insan gerçeği hiç gözyaşı döker mi?
Gönül bahçesine hiç kin, nefreti diker mi?
Candan Cânan'a doğru bir vuslat yolculuğu,
Bilse doğruyu, kalbe elem, keder eker mi?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Yağmada Yâr

Yıllar çok çabuk geçti, ömür su gibi akar,
Çok erken geldi kışım, saçıma yağmada kar.
Sevmenin ölçüsü yok, bulunmadı bir ayar,
Sebil ettim sevgimi, bak yine yağma'da yâr.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Yağmur

Yağmur yağıyor dallara,
Yağmur düşüyor yollara,
Yağmur vuruyor camlara...

Dallar kırık,
Camlar kırık,
Gönül kırık...

Yağıyor yağmur,
Dallar ağlıyor,
Yollar ağlıyor,
Gönül ağlıyor...

22 Aralık 2002 İstanbul

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Yakışmaz mı?

Duru suda dingin bakış,
Seven kalbe sonsuz yakış
Şelâlede çılgın akış
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Siyah saça kırmızı gül,
Şakıdıkça şeyda bülbül,
Cânânın tenine sümbül
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Gül dudağa gülden gülüş,
İnce bele hoş bükülüş,
Samur saçlara dökülüş
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Tatlı sese coşkun avaz,
Sevgiliye cilve ve naz,
Seher vakti Hak'ka niyaz
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Gülü koklamak hârından,
Âşıkın yanmak nârından,
Umudu etmek yarından
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Tomurcuklar dallarında,
Çimen, çiçek yollarında,
Ölüversem kollarında
Yakışmaz mı, yakışmaz mı?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:23 AM
Yalan Olsa Bile

Yalnız sana güvenmek,
Sığınmak kollarına,
Korkulu yarınlardan kaçmak,
Sığınmak sana, ne güzel...

Yalnız benimsin diyebilmek,
Gözlerine dalmak öylece...
Seninle birlikte olmak,,
Ömür boyu
Ne güzel...

Hayâller ne güzel
Hakikât olmasa da,
Tatlı bir rüyâya dalmak
Seninle dolu,
Sensiz uyanmak da olsa ne güzel...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yalnızlığın Sesi

Issız loş sokakta akarken zaman
Saçaklara yağmurlar çiseledi.
Hazan bahçesinde artık duyulan,
Uzaklaşan eski ayak sesleri...

Nerde o panjurlu güzel evimiz?
Ahşap sedir, tahta masa başında
Yediğimiz sıcak böreklerimiz,
Toplanıp bahçede çardak altında.

Uzanır gibi babamın elleri,
Sevdasının biri udu, biri de annem.
Dalar uzaklara, vurup telleri,
Çalardı udunu, gözlerinde nem...

Halâ kulağımda çınlıyor gibi
Vuruşu kapıda pirinç tokmağın.
Eski fotoğraflar ağlıyor gibi
Çivit mavisinde mahzun odanın.

Yalnızlığın sesi yağdı geceye,
Tozlu köşelerde eski şarkılar.
Ürperdi gözyaşı, düştü heceye,
Kanayan yürekte eski anılar...

28 Eylül 2001 – İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yalnızlık

Gözlerim dalıyor da pencereden,
Titrek bir iki ışık
Gecenin karanlığında
Benim gibi yalnız,
Üşümüş...

Karşı evin bacası tütüyor
Duman duman
Yüreğim gibi...

Saçaklara sığınmış serçeler,
Soğuktan kaçmış,
Geceden ürkmüş.
Sessiz gecede
Sensizken ben,
Yine sana,
Yine sana sığınmış...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yapayalnız

Güneş battıişte oturdum yine yalnız,
Hâyal içinde koydum başımı ellerime.
Etrafta çıt bile yok, kederimle ben yalnız,
Yapayalnız otururken sen geldin düşlerime.

Bu karanlık gecede tek sendin arkadaşım,
Dertli saatlerimde yine sendin sırdaşım.
Yıldızlar gökyüzünden gülüp gittiler
Yanımda sandım seni, siliyordun gözyaşım.

Üşüyen ellerimi ellerine almıştın,
Gözlerin gözlerimde mutluluğa dalmıştın.
Sesini duymuyordum, gözler konuşuyordu,
Bakışların ruhumu nasıl da okşuyordu.

Yine yaşadım bugün mutluluğu seninle,
Oturdun saatlerce bıkmadan sen benimle,
Şu bir kaç saat bana sanki hayat vermişti,
Nihayet kırık kalbim muradına ermişti.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yaşamak

Yedi sene, yetmiş sene, seneler gelse dile,
Bir göz açıp kapaması, bu zaman kısa bile.
Ömür bir filmin şeridi, ister uzat, ister kes,
Sanma ki yaşamak uzun,bilsen ki o bir nefes.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yavrularım

(Çocuklarıma) (Akrostiş)
Canımdan kopan ilk can, canımsın yavrum,
En büyük mutluluktu gelişin bize,
Mâsum bakışın bizi getirdi dize.

Evimizin goncası, gülü bebeğim,
Lütûf varlığı bize, helâl emeğim.
İnci gibi gülüşü ömrün mânâsı
Ferahlar gördüğümde, mutlu yüreğim...

Candın, candan yakındın, cana can kattın,
Ümitlerden bir çelenk, bukettin bize.
Nazla kanadın açan minik bir kuştun,
Ebedî âleme sen çok cabuk uçtun.
Yaşıyorsun canımda, gönül bahçemde,
Titreyerek saklarım sevgi bohçamda...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yazık

Elde tüfek,
Gözlerde kin, neden bu?
Kimin hakkı var hayatı bölmeye,
Bir kısacık adıma, dur, demeye...
Öyle küçük, hazır değil ölmeye...
.....
Umut vardı şu küçücük güllerde,
Bir hayat mı sığmış
Bu bir avuç küllere...?

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yazık Ederler

Kapkara saçları
Çevrelemiş sararmış yüzünü.
Görmüyorlar kadınım,
Görmüyorlar bakışlarında hüznü.
Sevgini görmüşsün çok derinlere,
Köle olmuşsun sevmediğin bir ere.
Duygulara, arzulara çekmiş set,
Bitmez acılara tutarsın nöbet.
Eğerler hep, ne yazık ki yere başını,
Koymuşlar önüne iki lokma ekmeğini, aşını.
Bir ömür ki, yollarında kederler,
Uyan, hebâ olma, yazık ederler...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yeniden

Kürek çeker gözlerim ıssız sâhillere,
Dağları kucaklar bedenim.
Sensiz feryât eder ellerim,
Çâresiz,
Düşer iki yanıma...

Duygularımın gel gitleri boğazımda,
Yüreğim girdap,
Çektiğim
Yine azâp, azâp.

Birden sözler dökülür benliğimden:
'Bak ufka, bir bak!
Gri tüllerin arasında beliren
Işığı görüyor musun?
Neler vâdediyor
Biliyor musun? '
Yittiğini sandığım ümitler
Kol veriyor bedenime,
Rüzgâr sıvazlıyor sırtımı.
Anlıyorum ki bitmemiş yollar,
Şimdi daha açık ve uzun.
'Gel,' diyor,
'Arkana bakma ve yürü,
Yürü, yollar upuzun...'

28 Mart 2000 İst.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yetim Çocuk

Yüreği örselenmiş,
Kendi küçük bir kuş,
Avucunda sıkı sıkı tuttuğu
Kendi gibi yaralı bir kuş.

Sevgisi yarımdı,
Hasreti sonsuz.
Kaç gece ağlamıştı uykusuz.
Bu kuş da kalmış onun gibi susuz.
Kalbindeki şefkâti sundu minik kuşa,
Ağlamaklı gözleri,
Dokunaklı sözleri.
Sevgiye muhtaç yüreği,
Veriyordu engin bir sevgi
Minik kuşa...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yetmedi Yollar

Yürüdüm,
Yetmedi yollar acıma.
Yürüdüm bitti yollar,
Dönmek istemedim tekrar acıya...
Gitsem duvar, dönsem acı,
Kapatıp gözlerimi
Kaldım öylece.
Topladım içimdeki fırtınaları,
Cehennem gibi kanıyordu kalbim,
Bekledim,
Kayalar yuvarlandı içimde...
Uğuldadı rüzgâr,
Gönül kafesim daraldı.
Bastım yere çıplak ayaklarımla,
Toprak eridi ayağımın altında.
Yükseldi göklere içimden bir avaz,
Koyverdim bütün acıları, fırtınaları,
Kıpkırmızı alev gibi bir çığlıkla...
Uluyan kurtlar sustu sesimden.,
Kaçtı rüzgâr, korktu nefesimden...
Haykırdım içimdeki ateş bitene kadar,
Sonra
Kapattım bütün pencerelerimi
Sımsıkı....

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yine Hüzün

Oturmuş notaların üstüne hüzün,
Dayamış başını keman yayına.
Ağlıyor usul usul
Gözleri yerde.

İleri gittikçe yay,
Feryat ediyor,
İçini çekiyor gelince geri.
Karanlık *******de yükselirken ay,
Kanadı titreyen bir küçük peri...

Hüznü boyuyor fırça,
Her darbede
Hüzün, hüzün, hüzün.
Büyüyor hüzün.
Sarıyor simsiyah şalını boynuna,
Dalıyor acı dolu *******in koynuna...

( Eylül- 2005)

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:24 AM
Yokuşlar

Yukarı çıkanlar çekerler çile,
İnen için kolay, koşarlar bile.
Başlarını eğmiş, boynunu bükmüş
Eğilmiş topraklar tevâzu ile.

Yemyeşil otlarla kaplanmış yüzü,
Bazen eğri büğrü, bazen dümdüzü.
İnerken şen şakrak inerler ama,
Çıkanın duyulmaz güzel bir sözü.

Hayatta da çok kez olur bir yokuş,
Öyle yaşarsın ki, sanki uçan kuş.
Bir bakarsın, öyle zaman gelir ki,
Sevinç, acılarla hep değiş tokuş.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:25 AM
Yorumsuz

(Filistin'de babasının yanında vurulan çocuğa)

Kan bürünmüş sanki bütün gözleri,
Kana susamış toplar, tüfekler,
Göz gözü görmüyor,
Her yer toz duman.

Bakışları yerlerde tuz da buz!
Yüreği kırık bir testi böğründe
Bomboş ve susuz...

Duraksız yankılanan çığlıklar,
Arka sokaklarda koşan ayak sesleri,
Bir çocuğun bakışı ötelere, çok ötelere...
Esmer, çatlak yanaklarda tuzlu gözyaşı,
Ve gökyüzünde yarım kalmış sessiz dualar...

08 Aralık 2002 İstanbul

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:25 AM
Yunus

Yürüdü Yunus güneşe doğru,
Vurdu güneşin ışığı yüzüne,
Yansıdı ışığı bütün evrene...
Yunus Yunus çağladı ırmaklar,
Dalgalandı deniz Yunus diye...
Yunus'ca Yunus'ca yağdı yağmur...
Köpük köpük akıyorken sular,
Her adımın ötesinde varken bir duvar,
Yürüdü Yunus, gözlerinde yağmurdu yaş,
Bir nûr hâlesindeydi omuzlarının üstündeki baş,
Uzandı gökyüzüne elleri,
Bir başka yakardı Allah'a...
Setler yıkıldı, sular duruldu,
Anladı ki herkes,
Allah yolunda sevgili kuldu...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:25 AM
Yunusça

Yürüdü yollarca Yunus,
Yürüdü dağlarca Yunus.
İndi iniş, çıktı yokuş,
Yürüdü, yürüdü Yunus...
Mordu gökler, alazlandı,
Nasıl yandı, nasıl yandı...
Gözler sessizce yakardı,
Yürek ateş, dağlar kardı.
Menzîle ki her bir adım,
Kor nefesinde yakarış,
Rûhu sığmıyor kabına,
Yürür arına arına...
Adımlar Allah yoluna,
Çıkar mı insan yarına?
Kim bile yandı hârına...
Gözü yaşlı düştü yola,
Nefsi ayağı altında,
Gözü yok gümüş, altında.
Allah'a doğru yöneldi,
Başka bir âlemde sanki.
Bilinmeyen bir mekân ki,
Ne içinde, ne dışında.

Nerde eksik, Yunus doldu,
Nerde yanlış, doğru oldu.
Yanan yürekte serinlik,
Mânâda bin bir derinlik.
Ar etti ondan eğriler,
Yunus gibi doğru oldu.
Sustu birden kuşu, kurdu,
Ağaçlar çiçeğe durdu.
Dualar göklere doğru
Yunus Yunus kanatlandı.
İki hasım birbirine
Yunus gibi dostça baktı.
Kalplerden kalbe muhabbet
Taştı da sel gibi aktı.

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:25 AM
Yuvada

Yalnızdılar,
Solgundu yüzleri.
Kadersizliğini
Neden diye, sorar gibiydi
Gözleri,
Ellerimize değil,
Yüreklerimize dikilmişti.
Alıp basaydım bağrıma,
Okşasaydım saçlarını.
Isıtabilseydim,Minicik ellerini.
Yüreklerinizden bir bir toplayıp
Verebilseydim, verebildiğim kadar
Sevgiyi, güveni.
Filizlendirebilseydim kalplerinde sevgiyi,
Umutsuz yarınlarını ışıklandırabilseydim,
Sevebilseydim hepsini...

Gelin, tutalım ellerinden,
Isıtalım ellerini, yüreklerini.
Onlar bizim yavrularımız,
Ne olur güldürelim yüzlerini...

Halenur Kor

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:25 AM
Zamâne Gençliği

Ne gül kokusu kalmış, ne de bülbül figânı,
Bahçede kurumuş gül, nerde bunun bağbanı?
Târumar olmuş gülşen, dökülmüş hep yapraklar,
Esmiş yel, heder etmiş, kırmış ince fidanı...

Halenur Kor