Tam Sürümü Görüntüle : Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Acılarla Olgunlaşıyor İnsan Ana
Sadece doğurmayla özdeş tutulamaz
Her yürekte yârdır adınız
Kırlarda papatyalarcasına
Sevgiyle kucak açmalarınız, beklentisiz
Ne biz doyduk sevilmeye
Ne siz sevginizi esirgediniz
Kederimiz, tasamız yüreğinizde
Kendiniz yağmur, yaştaydınız
Bizse sıcacık koynunuzda
Büyürken dertsiz, tasasız
Her zaman bizimle aynı yaştaydınız
İçin için yanarken içiniz
Sönmez ışıksınız bizler için
Acılarınızı bizden gizleyen
Sırrı çözülmez gizler siniz
Gam neşeden vefalıymış
Tanımamışsın baharı, yazı
İçine düşürmüşler hep sızı
Kimseciğin olmamış
Edebileceğin nazı
Ne çok şeydir, ne çok şey anlatır o kelime
Aklın, yüreğin almadığı neler sığdırır içine
Doyamazken sıcağına, şefkat dolu kucağına
Hep, büyüyüp adam olmamı istiyordun; oysa
Çocuk kalabilmek için neler vermezdim Ana
Cennet niye ayakları altına serilmiştir anaların
Şimdi daha iyi anlıyorum, var benim de yavrum
Benim için eriyip tükenmeyen ışık kaynağıydın
Titrek de olsa ışığında aydınlanıyorken ben
Mum gibi azar, azar yiyordun bedeninden
Umutla beklemek güzeldi, her akşam yolunu
Kalmayınca bekleyeniniz, kırılınca kanadınız
Kolunuz; kalırsanız öksüz, anasız, beklentisiz
Asıl ondan sonra başlıyor en büyük yalnızlık
En büyük acı, en zor beklemek, beklentisiz
Önceleri sızlatıyor öksüzlük, yetimlik
Bir yanımız hep karanlık, karamsarlık
Şimdi bu ihtiyar dal, çürüyen ip
Bunca acıyı nasıl kaldıracaklar.
Acılarla olgunlaşıyor insan Ana
(06.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Aciz Kalıyorum
Dünya üstünde o,
O kadar çok şiir yazılmışki...
Aşk üstüne, sevgili üstüne,
Sevgililerin güzelliği üstüne.
Ama, hiçbiri kafi değil sevgilim
Seni, senin güzelliğini ifade etmeye.
Çok ama çok aciz kalıyorum
İnan, seni şiirlerle anlatamıyorum diye.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Ağır Zeybek
Bu gün televizyonda izledim
Eti budu yerinde, yalın ayak bir kadın
Bütün hatlarını meydana çıkaran
Parlak simli bir kıyafetle
Ağır zeybek oynuyordu
Erkekler üstsüz, göbeğinde, kulağında küpe
Altlarında kara don, potur,çizme yerine
Altın renkli ince bir tayt, yalın ayak, sanki köçek
Terk edince erkeler ağır zeybeği
Meydan boş kalmış, haydi kadınlar meydana!
Efem! .. Kemiklerini sızlattık; sürdüremedik şanını
Erkekler merak salınca oryantale, köçekliğe
Sıyırdılar ellerinden hamuru
Bir tek Zeybek kalmıştı oynamadıkları!
Şimdi onu da sahiplendi kadınlar
Meydana çıkınca efeler, kabarırdı göğüsler
Kahramanlık duyguları kaplardı benlikleri
Ağırlığı da kalmadı zeybeğin kadınlarla
Ortalığı kaplamışken şehvet kokuları
Şimdi nasıl yaşayabileceğiz bu duyguları
Şimdi kime, ne yüzle sitem etmeli
Erkeklerimiz yüz çevirince zeybeğe
Tebrikler, yürekli, bilekleri kuvvetli
Erkek kadınlarmış valla
Sahip çıktılar, erkek oyunu bildiğim zeybeğe
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Ağzınla Kuş Tutmak
Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın
Yaranamazsın kimseye bu memlekette
Bir kuş tutsan ikincisini sorarlar adama
Niye iki tane tutmuyorsun diye
Bir zamanlar bir işi iyi bilmek ve yapmak yetiyordu
Taştan bile çıkarılabilirdi ekmek. Onunda kıymeti yok
Şimdilerde, taştan ev yapan kalmadı, sokaklar asfalt
Parke taşlarını da döküyorlar. Kaldırımlarsa beton
Şimdilerde emekle geçinmek zor. Emeğin değeri,
Nereye gitsen asgari ücret. Sosyallikten vazgeçtik
Devletin yalancısıyım, yoksulluk sınırı bu ücretin üç katı
Geçinmek bir yana, karnını bile doyuramazsın emekle
Hayatı benzettiler tramplene. Ekmek tepelerde bir yere asılı
Milleti sirk maymununa çevirdiler, zıpla da zıpla…
Bir baltaya sap olmak lazım. Okusan olmuyor,
Okumasan da. Etraf diplomalı işsizlerle dolu
Hani bazı meslekler vardı, şimdilerde yok
Şıracı, bozacı, daktilograf, pamuk atıcı, şoför
Şimdi hangi işe başvursan sürücü ehliyeti şart
Bilgisayar bilmek de yetmiyor, ofis programları
Yanı sıra, bir çok paket programları bilmek şart.
Farkı kalmadı lise mezunlarının ilk okullulardan
Hangi işe başvursan üniversite mezunu arıyorlar
Yükseği tercih sebebi. Bir yabancı dil Allah’ın emri
O da yetmiyor, bir ikincisini biliyor musun diyorlar
Bir de başa bela KPSS diye bir sistem var
Öğretmen çıkıyorsun formasyon diyorlar
Formasyon alıyorsun kadro diyorlar. Amaç seçmek değil
Elemek, oyalamak. Torpilini bulanı hemen alıyorlar
Duyduğum, yurt dışından, İthal Doktor getireceklermiş
Sistemsiz bir Devlet, sağlık, eğitim vs. planlaması yok
Neye, ne kadar, hangi zamanda ihtiyaç var bilen yok
Kendi açtığı fakültelerden yetiştirdiklerine güveni yok
Bir zamanlar çöpçülük revaçtaydı, iyiydi müdürlükten
Hani, grev yaparak almışlardı ya haklarını. Alaya alınırdı;
Devlet memurları, kız vermez olmuştu aileler
Özel sektör umut kapısıydı, şimdi geride kaldı o günler
Farkı yok artık birinin diğerinden
Patronla Devlet söz birliği etmiş. Sözde işleri var önünde,
Çalışanlar mutlu değil; geçinip gitmek bir yana,
Bu devirde emekle karın doyurmak bile mümkün değil
(01.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Akıllısu
Yok yanılmaktan korkum
Eminim kendimden, bulacağım
Sudaki akıl sevdan bende
Hep sana çıkarıyor yollarım
Yok, tepelerde değil gözüm
Enginlere sevdalı, enginlikte özüm
Korkum yok düşüp çağlamaktan
Sana sevdalı, sana dönük yüzüm
Ne zaman yazmaya kalksam
Kalemimin ucunda sen varsın
Dize dize sen dökülüyorsun aklımdan
Bütün yollarım sana çıkıyor
Birikmişliğini taşıyamam arzularımın
Koynunda dinleneyim ne olur!
Yoruldum artık, bitirmeden kendimi
Dinginliğine alır mısın
Sırılsıklamım; düşlerimde sen varsın
Islaklığımla ıslanır mısın
(24.09.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Akkor Kesildi Yüreğim
Ne cazip, ne davetkardır o’nun sesi
İkinci çalmasına fırsat vermeden
Koşarak uzanır elimiz
Karşımızda bir alo! .. Sesi
Kulak ardı etmek isteriz ya, hani
Bazen, duymak istemediklerimizi
Yankılandı odanın karanlığında
Vakitsiz çalan bir telefon sesi
Bir çaldı, iki çaldı, üç çaldı
Ha sustu ha susacak derken,
İçimden gelmiyordu uzanıp açmak
Yırtıyor sessizliği, ne mümkün
Açmadan susturmak!
Önce derin bir sessizlik! ..
Sonra boğuk bir ses, “alo! ..” sustu
Susmamalıydı; çok önemli olmalıydı
Bu saatte söyleyecekleri…
Konuşmayla boğulma arası bir ses
Sanki bir yumruk düğümlenmiş boğazında
Çıkmıyordu, çıkaramıyordu; diyemiyordu
Yakıştıramamıştı gençliğine bu etiketi!
Saniyeler uzarken asırlar gibi
Göğüs kafesimde, boğazımda
Bir yumruk boğuyordu nefesi
Allah’ım aklımı sen koru! ..
Kulaklarım işitmez, aklım başımdan çıkmış,
Balta yemiş, idrakten yoksun bir ağaç olsaydım keşke
Almasaydım kara haberini. Dili tutulsaydı,
Demeseydi, diyemeseydi; sevgilin, bir tanen son nefeste
Üşürdü ellerin çoğu zaman, ısıtırdım cebimde
Hiç bu kadar soğuk olmamıştı
Zaman zaman ağladığımız da olmuştu birlikte
Ama hiç böylesine dolmamıştı gözlerim, ağlamamıştım
Yağmurlar akmamıştı hiç içime içime
Akkor kesilen yüreğime
Süzülürken bir damla yaş
Suskun çığlıklarım parçalıyor
Şimdi kara haberin rengini
(01.11.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Alkım
Göremeyişimiz yedi rengini
Kamaşması mıydı gözlerimizin
Parıldayışın. Mahcupluğun muydu
Bulutlar ardına saklanışın.
Işıklar mı seni okşadı geçti yağmur
Yoksa o ışıkları sen mi yıkadın
Varamayacaktık farkına yedi rengin
Eğer onu damla, damla yıkamasaydın.
Hep altından geçmekti emelimiz
Ne dilersek olurmuş muradımız
Ya biz hep yanlış yerdeydik; Ya da
İçindeyken sen bize görünmezdin.
Ama şimdi… Aşığım, sevmeyi de öğrendim
Her defasında tutup yakalayabiliyorum seni
Ellerimle, çiçek buketlerine düğümlüyorum
Yedi rengini. İtirazın da yok biliyorum; alkım
Çok yakışıyorsun sevdiğimin ellerine.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:58 AM
Allah/Sızım
Seni senden çok
Senden çok yine seni
Seviyorum
Sevebilir misin Allahını
Allah/Sızım,
Benim seni sevdiğim kadar
Taparmısın,
Benim sana taptığım kadar
Allahına
Zaten seni hiç sevmedim ki!
Taptım sana Allah gibi
Dedim ya...
Seni senden çok
Senden çok yine seni
.........
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Altın Bir Varak
Ne nehir olup çağlamak isterim
Ne de taşları yuvarlamak
İstemem barajları da doldurmak
Emelim denizlere kavuşmak
Ne çiçek çiçek açıp kokular saçmak isterim
Ne öbek öbek kırları doldurmak
Saksıya dikilmiş bir fesleğen olmak yeter bana
Dileğim ara sıra yâr eliyle okşanıp, koklanmak
Ne yaprak yaprak yeşillenmek isterim
Ne ağaçları, ormanları yapraklamak
Dileğim altın bir varak olmak
Süslemek gerdanını, koynunda sabahlamak
(04.06.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Anarenk
Eşime ve tüm Analara ithafım.
Grupta bir etkinlik düzenlenmiş
Yedi renk, yedi gün boyunca.
Pazartesi mavi,
Salı mor,
Çarşamba kırmızı…
Beyaz kalmış son güne
Kirlenmesin diye.
Tesadüfün böylesi
Rastlamış on dört mayıs Anneler gününe.
Tüm günleri, renkleri es geçtim.
Ne mavi aşklar,
Ne ihtiraslı kırmızı
Ne ayrılıkların
Sarı hazanı.
Dayanamadım işte!
İlla ki; Anamın süt beyazı.
Unutamadığım, bir deney var
İlk okul günlerimden.
Bir rüzgar gülü yapmıştık
Kağıttan yedi rengi içeren
Rüzgarla döndükçe çıtanın ucunda
Tüm renkler kayboldu
Hepsi kaybetti cazibesini
Teslim oldular beyaza.
Bu yüzdendir sevdam beyaza.
Doğduğumda sarmaladılar beyaza
Zıbınım beyaz, kundağım beyaz
Emdiğim anamın ak sütü.
Sünnetlik elbise beyaz
Gelinlik beyaz
Anlımız ak
Ölürüm uğruna…
Sardığınız kefen beyaz.
Her renk ayrı güzel
Türlü duygulara sembol.
Bir renk var ki, asla vazgeçemediğim
Anlımın rengi
Saflığın, temizliğin, asaletin
Analarımızın rengi beyaz.
(14 Mayıs 2006)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Anlayacaksın
Bir yağmur sonrası
Gözlerinde akıtacak gözyaşın kalmayacak
Ve gözlerine koyu gölgeler düşecek
Göz bebeklerine kadar üşüyeceksin
İşte o zaman, ben
Senden kilometrelerce uzakta olacağım
'Tut ellerimi yoksa düşeceğim
Yoksa yağmur götürecek beni' diyeceksin
Ve o zaman ben, tüm riyalardan uzak
Aşk bahçelerinde mutluluk gülleri dererken
Gözleri kuru, biçare sen
Anlayacaksın ki; sensizde mutlu olabilirmişim.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Antoloji
Bu antoloji derya, deniz
İçinde bizler, bir zerreyiz
Kimimize tutunduğumuz dal oldu
Kimimize yeni dostlukların kurulmasına vesile
Paylaşmak hazzını doruğunda yaşadığımız
Paylaştıkça çoğaldığımız. Şiirlerimizle
Duygu yoğun yorumlar yazdığımız
Benimseyip listelerimize aldıklarımız
Bazılarımız, al gülüm ver gülüm hesabında
Kimimiz, “Körler sağırlar birbirini ağırlar”
Bir de popülaritesi var işin, ayrıca A listesi
Anlayamadığım; bu mudur değerin göstergesi
Şimdi başlattınız sınır on bin uygulaması
Nerelerdesiniz birkaç saat içinde şiirlerimizi
Popüler eden “Can dostlarımız! ” Listeleyenlerimiz
Okuyanımız kalmadı diyemeyeceğim
Şimdi anlıyorum zaten yokmuşsunuz
Hangi şiiri kayıtlasak listelenir, kabul görür
Candan hissedenler duygularını yansıtırdınız
Nazım Hikmet şiiri olsa anlaşılmazdı değeri
Altında “Can dost! ” ismi görünmeyince
Şimdi durum değişti. Astım sayfama
Belki de şimdiye kadar yazabildiğim
En güzel şiirimi. Bekliyorum iki haftadır
Popüler olsun diye. Altına düşülmüş
Gerçek dostlarımdan üç beş yorum
Nerelerdesiniz A listesinin tepesindeki dostlarım
Okumadan, işaretleyip listeleme işi, kandırmaca bitti
Ben yine gayreti içindeyim okumanın
Yine taşlayacağım meyveli ağaçları
Ulaşacak Can bildiklerime samimi duygularım
Hangi meyveli ağacı taşlasam düşürürdü birer ikişer
Ya benim taşlarım sana ulaşamıyor, güçsüzüm
Ya da sen çok mağrursun düşürmeyecek kadar
Şiirlerimin boyu öyle uzun değil erişilemeyecek kadar
Ve ham da değil ırgalasan meyve düşürmeyecek kadar
(30.03.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Arda Kalan
Zamanında olgunlaşıp geçmek varmış imbikten
Dolaşmak damarlarında ince ince kanında
Olgunlaşıp; düşmek dalından vakti gelince...
Kurda kuşa yem olmak varmış
Arda kalınca
Açmakmış gözünü esas olan
Kapmakmış marifet yemi gagadan
Aval olan, aç kalan cılız kalırmış
Yuvadan atılırmış
Arda kalınca
Sürü olmakmış asıl olan
Koyun olup güdülsen de
Birlik olup dolanmakmış
Kurt kaparmış
Arda kalınca
Kurulmakmış baş köşeye, esas olan
Hürmet, saygı, edep derken
Ayaz kalan, yeri yurdu olmaz
Dona kalırmış
Arda kalınca
Aşk od’una yanmakmış esas olan
Demet olup, bağ olup çıra gibi yanmak
Geçip, küllenmek birlikte tam zamanında
Suyla söndürürlermiş; küllenmez köz olup
Arda kalınca.
Zamanında yaşamak varmış kısıtlamadan aşkı
Birlikte ölüp gitmek; vakti gelince
Kalabalıklar bitermiş elbet, terk ederlermiş çaresizliğe
Sebil, ziyan olurmuş insan
Arda kalınca
Ömür biter; her şey bir anda olur yalan
Yazgı dediğin bitebilir her an
Aşk, sevda, ayrılık, bütün duygular yalan
Sevgidir baki, sevgidir gerçek arda kalan
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Arsız Sarmaşık
Delmiş toprağı yeşil bir çenek
Uç vermiş, bedene ha değdi, ha değecek!
El uzattık, yerde kalmasın dolansın
Nerden bilecektik, arsız bir sarmaşık
Boğazımıza kadar sarıp sarmalayacak
Boğacak bedeni, hayat hakkı tanımayacak
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aslan Babam
Rahmetle anıyorum. Babama ve tüm babalara ithafımdır.
Varlığınla övünçlü
Kendimi çaldığım taştın, hayatta
En çok sana benzemek istedim hep
Benim, Aslan Babamdın…
Zaman bile geleceğe direnemezdi
Ağaçlar seninle güçlü şimdi…
İnadına yeşil, koyu yeşil mezarlıklar
Gözlerime inmiş bir tül perde
Dilimde domuz bağı suskunluklar
Sokaklarına çıkmaya korktuğum
Bekçisiz karanlıklar
Çok yanlarım eksik
Çok yanlarım öksüz
Bu dünya için çarpmıyor kalbim
Çarpıyor içinde bu dünyanın…
(17.06.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aşığım Sana İzmir’im
Faytonla Kordon sefası
Körfezin iki yakası
Herkesin düşü rüyası
Eller de sana hayran İzmir’im.
Evlerin önünde renk renk
Yasemin ve begovilleri
Kıskandır gonca gülleri
Herkes sana hayran İzmir’im
Karşıyaka’dan İzmir’e vapur sefası
Ne de güzeldir simitle, dumanı üstünde çayı
Yüzünde tebessümü, dilinde günaydını
İnsanına herkes hayran İzmir’im
İnerken güneş Karşıyaka’dan denize
Alsancak yanar alevler içinde
Böyle akşam, böyle gün batımı nerede
Grubuna herkes hayran İzmir’im
Dünya üstünde eşin yok
Gözüm, gönlüm senle tok
Seni ben gibi seven yok
Aşığım sana inan İzmir’im.
Zevkini sürenler çeksin cefanı
Sende yaşayanlar mutsuz İstanbul
İzmir’de mutluyum sakin hayatım
Uzaktan severim seni İstanbul
(07.11.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aşk
Ya aşk güldürür insanı
Ya da düşmeyen aşka
Güler geçer
Sevilirse aşık
Aşk oynatır insanı
Güldürür…
Sevip sevilmezse eğer
Karasevda oynattırır!
Öldürür…
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aşk Kağıttan Kayıklara Benzer…
Dedim ya...
Aşk kağıttan kayıklara benzer
Önce kendi halinde yüzmektedir
Duyguların dinginliğinde
Bir nefes ister, bir soluk ister kımıldatacak
Rüzgar gülleri suskun, düşmüş kanatları
Geldin de soluklandı kayıklar
Şişirdin rüzgar güllerini
Çöpten kürekli, yüreksiz,soluklanan kayıklar
Ayrıldılar rıhtımdan birer birer
Aşk denizinin enginliklerine, pusulasız
Aşk, tek kişiliktir o da ilk bakışta
Kaldıramaz bu yükü, iki kişi bir kayıkta
Aşk açıklarında havalar değişir, dalgalıdır enginler
Çırpıntılıdır yürekler, daha fazla dayanamaz bu kayıklar
Aşkta bencildir insan ilgi ister,
Sevilmek ister, sevilmek ister ölesiye
Nalıncı keseri gibidir; hep yontar kendine
Yoğunlaştırır duygularını yalnız O’nun üstüne
Beceremez, dağıtamaz sevgiyi cömertçe
Bir sitemi büker demirleri sevgilinin,
Bir kaş çatışı dağ devirir
Hele esirgerse gülüşünü, bükerse dudağını
İşte…kıyamet! kopar fırtınalar…
Nasıl dayansın bu kağıttan kayıklar
Batmasını istemiyorsanız kayıklarınızın
Değiştirin boyutunu aşkınızın, sevdanızın
Evrim değil bu, gereklilik, paylaşmak sevgiyi
Eğer paylaşılırsa aranızda; aşk, aşk olmaktan çıkar
Yaşanır başka adla, çift kişilik adı SEVGİ
Kağıttan kayıklarınızı yükleyin SEVGİ şilebine
Şilepler kocaman, güvenli, çelikten bedenleri!
Nice iki kişilik kayıklar taşır
Sığınılacak liman olun aşklara
Şimdi bir adım ötesindesinizdir
Aşkın, sevdanın, vesaire.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aşkın Dört Mevsimi Var
Aşkın dört mevsimi var
Sanma ki hepsi bahar
Birinde yaz
Birinde kış
Diğeri sonbahar
Önce gözler konuşur
Tatlı bir gülüş boşaltır gönül yayını
Sonra eller birleşir
Başlar sönmez bir gönül yangını
Koro halinde açar
Gök kuşağı renginde
Bütün çiçekler
Erdim dersin; işte BAHAR
Ok bakışlar deler sineleri
Kor dudaklar yakar tenleri
Geçti modası pembelerin
Şimdi bütün renkler yeşil, sarı
İşte... Bütün kavuruculuğuyla, YAZ.
Sıkı sıkı sarılmak ister bedenler
Sanki düşercesine gazel olmuş yapraklar
Gönülde esmeye başlayınca fırtınalar
İşte kızıl, bakır tüm renkler
Geldi hüzünlere gebe SONBAHAR
Korkma aşktan, hazanın sonu KIŞ olsa da
Her mevsimde aşkı gönlünce, doya doya yaşa
Aşk, sevmek, her mevsimde güzel, bunu bil
Korkma, sevmek sınırlı hürriyet değil.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 09:59 AM
Aşkın Matematiği
Aşkta
Denklemler
Bilmem kaç bilinmeyenli!
Bilinenler bir yana
bilinmeyenler bir yana
Hep ihtimal
Ve olasılıklarla başlar
Ya yanlış anladıysam;
Ya reddederse!
Bana mıydı o tebessümler
İçimizde tereddüt!
Çözüm
Hemen içler dışlar çarpımı
Yanan yürekler, titreyen dizler
Yüzümüzde tebessüm,gülen gözler
Eğer, büyütmek istiyorsan aşkı
Çarpmalısın
Yüreğinle defalarca
Toplamalısın
Koyup yürekleri yan yana
Bölmeli;
Yüceltmelisin
Sevgiyi kulelerce
Çoğaltmalı, toplamalısın
Koymalısın üstüne, üstüne
Duvarları düzgün örülmeli
Temel den sağlam olmalı aşk
Hani gönye nerede
Gönyesi sadakat
Dikmek istiyorsan Taç mahal
Pay, payda, kümeler…
Eksileri unutmamak gerek
Çıkaracaksın bencilliği hayatından
Atacaksın riyaları kör kuyulara
Hüzünler, ayrılıklar boş küme
Pergelsiz
Düzgün bir daire çizmek kadar
Zor aşk
Pergelle
Daire çizmek kadar kolay
Seviyorum demek; oysa
Mutluluk ise sarmal
Eksenimde sen,
Ben etrafında çember
Çember daraldıkça yoğunlaşırmış mutluluk
Daralsam, daralsam
Yarı çap sıfır olana kadar
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Ay Dolanır *******de
Şiir Perisi'ne
(Akrostiş)
Ay dolanır *******de, şavkı düşer
Yüzüne, tasviri Senin gül cemalin
Süzülüp giderken çam dallarından
Usul usul biter mavi ırmak, mehtap
Nerelerde, hangi gönüllerde dillenir
Anlaşılmaz bir şey değil dostluğun
Sesi. Yürekten bir sesleniş, hissediş
Ağzından çıkan her ses, her nefes
Riyasız, dostun yüreğini kuşatır.
Kırmızı güller senin için açar
Asma dal, budak olur üzüme
Rüzgarlar reyhanını bizlere saçar
Derin bakışlı, kara üzüm gözlerin
Elverir de görebilirsem, tanırsam bir gün
Şakıyan dillerin, meftun eden sesin
İşte o gün bahtiyar, işte o gün mutlu,
Mesut olacak; farklı hissedeceğim
Elden kendimi, övünçle gururlanacağım.
Sesinle can veriyorsun gönül sesimize
Edebi metinler can buluyor sesinle
Var olasın engin yüreğin, bilginle
Güzellikleri yaratan zengin gönlün
İçimizi titretir anlam kazanır şiirler
Yazan onurlanır; dinleyen hislenir
Leyla’sı olmuşsun şairin, şiirlerin
Erdemini yaşadım dostluğun seninle
En derin saygı, sevgi ve muhabbetlerimle
.
.
.
(27.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Ay Mahcup
Saklanıyor *******de. Belli
İşlediği bir kabahati var
Güneş aşık olmuş ay yüzüne
Ay mahcup güne
Benim yüzümde güneşin aydınlığı
*******de ayın şavkı, yanımda sen
Ayın, güneşin olmadığı yer mi var
Kimin benim gibi iki Ay’ı, iki Güneş’i var
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Ayrılık Hüznü
Ayrılığın hüznü çökünce; çekilmez olur
Çoğu zaman aradığımız sessizlik
Hüzün yüklenirken gönlümüze
Yağmur bulutları doldurur gözümüz
Ardından, anımsatacak ne varsa
Tozlanmasını istemediğimiz anılar
İnadına gürültülü yaşamak hayatı
Toplamak hatıraları hep bize düşer
Sessizliği konserveleyip kavanozlara,
Kulağımızda çınlayan seslerin yanına dizmeli
Hüznü düşürmeli gözden, saçmalı inci tanelerini
Gel hadi topla, topla demeli; ne mümkünse
Anılar ıslanır, yüzdürülür göz yaşlarında
Bir saat tik-takı yoldaş olur yalnızlığa
Kapı önünden geçen bir ayak sesi dinlenir
Kulak kesilip kapıya, beklenir bir zil sesi
Bağırtmalı radyoyu, açmalı son sesine kadar
Gürültüyle barışık yaşamak; büyütmek özlemleri
Yürek çarpmalı,heyecan artmalı uzadıkça ayrılıklar
Yaşamak; huzurlu, sessiz ve sakin, çıldıracak kadar
Bir beklentiyle yaşamak da güzel
Bir yerlerde, uzaklarda olsa da
Aklından çıkarmayan, bir özleyeni
Bir düşüneni, var olmak da güzel
(İzmir 15.08.2006)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Aysan Sevdaya
Nasıl, söyle nasıl dayanabilirim ki daha fazla
Sende kemikleşen bu kibirli aymazlığa
Ne zaman farkına varacaksın, körkütük ıslanmışlığımın
Nasıl dalıp gidebiliyorsun boş gözlerle böylesine bana
Lodos hırçınlığında çarpsam kendimi sarp kıyılarına
Toz toz olsam dağılsam; vursam yüzüne yüzüne
Yıkasam yüzünü, aysan sevdaya, beni sevsen
Tuzunu hissetsen emeğimle nakışladığım sevgimin
Bıraksam tuzlu izimi dalga dalga dudağında, yüzünde
Sokulanım, bir sevenim olmayacak bu gidişle
Çarşaf gibi serildiğimde durgunluğumu, maviliğimi
Severler; uzaktan. Soluğuma, hırçınlığıma sokulmazlar
Yüreklenenim, yakınlaşanımsın. Bir sana geçer nazım
Seni okşamayıp da, kimi ıslatacağım bir tanem
Sevdin hırçınlığımı, bir sen anladın sensizliğimi
Bir sen yuğdun yüzünü kabaran sevdalarımda
Bu yüzdendir bütün sitemlerimi geri almam bir tanem
Bu yüzden dalgalanmam, kalbimin çarpışı bu yüzden
(07.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Bayram
Gönül yangını bu…
Kanmıyor bir tas ayrana
Şu arifeleri gördük de
Eremedik yar ile bayrama
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Ben Gümüşe Razıyım
“Söz gümüş ise, sükut altındır.”
Demişler…
Günümde, gecemde,
Altını kıskandıran adın
Hecelerimde sen varsın
Lal olsun seni anmayan dilim
Susturamazlar avazım
Adını gümüş koydum
İstemem altınlarını dünyanın
Ben gümüşe razıyım.
(09.09.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Ben Senin İçin Ölürüm de…
Ömür geldi geçti bir sevecek yar bulamadım
Gönlümce buldum dediğimde; çağı geçmişti sevdanın
Adın alev imiş, ismini anmaya gelmezmişsin
Yakarmış dilleri, gönülleri; sevmeyi bilmezmişsin
Zalim de olsa sevgili, gönül sevmez mi sanırsın
Gözlerimden boncuk boncuk dökülen yaşlarımla
Islanır mıydım kendi göz yaşlarımda bu kadar
Gönül hasrete katlanır belki, uzaklıklar unutturmaz
Sevda renkli gözlerin, güldürmez oldu gözlerim
Göz görmeyince ağlamayı da bilmez mi sanırsın
Bu denli dokunmazdı nağmeler olmasaydı ayrılık
Kalbimde çağ şaşırır, kahrından çöker nice dağlar
Umutlarım, sararan kuru yapraklar gibi ufalanır
İçinden çıkamadığım sorunlarda yiterim avazsız
Hasret çekilir değil, yürek ağlamaz mı sanırsın
Saman alevi sönen aşklardan değil benimki
Mıh gibi çakılı kalan aşkın, sevgin gönlümdeki
Çekerim senden gelen tüm derdi cefayı
Ölürüm uğruna, ölürüm de vazgeçmem aşkım
Bu sevda bitmez, geçici bir heves mi sanırsın
Vazgeçmek candan, ölmek yoluna bir şey mi
Ben senin için ölürüm de… Ölmek istemem
Korkum, kaçınmam kıskançlığımdandır
Ölürsem kim sarar, kim sever seni bilmem
Dil susunca yürek ağlamaz mı sanırsın
(04.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Benim *******im Hep Karanlıktı
Benim *******im hep karanlıktı
Hiç mavi olmadı
Gün aştı mı tepelerin ardından
Hep karanlıklar içinde kalırdım.
Tuval siyah gece, elimde fırça, palet
Çok uğraşlar verdim
Geceyi maviye boyayamadım
En aydınlık *******im
Üzüm sergilerinde yattığım *******di
Gökte yıldızlar yanıp sönerdi
Yakamozlar misali gözlerin
Asmalardan kestiğim üzümleri
Deniz gözlerine sererdim
Kokuları yakamozlara sinsin diye
Martılar nereden öğrenmişti toplamayı
Zeytin gözlü deniz kızlarını, seçmeyi
Zeytin görmemiş deniz kızları
Gözlerinin biçimini nereden almıştı.
Nereden bilebilirdi orman serinliğini
Hem de yüreklerinde hissetmeyi deniz kızları
Gözlerinin maviliğiyle ne muktedirsin
Geceye rengini veren deniz
Ve ne engin yüreklisin
Niye sana serdim sanıyorsun
Bunca sevgiyi; nasıl kucakladın
Yeniden doğmuş gibi hissetmek
Nasıl bir duygu biliyor musun
Kim derdi ki kalbimi ısıtacak, sarıverecek,
Güneşi bile yakıverecek gönül sıcaklığınla
Şiir yazdıracak; deniz ve gecenin karası
Yürekten istemek yetiyor aslında aşkı
Geliyor arkası, mutluluk... Mavilik
Zoru başarmak ta, işin cabası.
(23.09.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Bilinmez
Kenan Aydın'a ithaf
Bilinmez
Güller haz mı duyar
Bülbülün inlemesinden
Yoksa...
Bülbüller mi hoşnut
Gülün dinlemesinden
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Bir 'TIK' la
Çağlar'a
Son zamanlarda
Yaşar olduk sanal alemde
Bütün güç,
Kelamda, kalemde
Parmaklarımızda
Soğuk dokunuşları tuşların
Sıcak bir gülüş,
Tatlı bir bakışın özlemi var içimde
Kaybediyoruz değerlerimizi yavaş yavaş
Yaşanmaz oldu gerçek aşklar…
Şimdi moda
İnternet de
Ne kolay terk edişler
Farklı değil gerçekten
Tut ucundan sürükle…
Bırak çöp sepetine
Ne medeniyet
Ne nimet
Tüm değerlerimizi yıktı
Bir “TIK” la
Ne kolay
Aç beyaz bir sayfa
Bir “TIK”la
Kurtul eskisinden
Kapat' la
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:00 AM
Bir Hünerdir Yaşamak
Onurlu bir hayat zordur kazanmak
Nasırlar avcunda bir hünerdir yaşamak
Şuurla hayata tadı kazımak
Elleri avcunda bir hünerdir yaşamak
Çıkılmayan zirveler başı dumanlı dağlar
Çöller uçlu bucaklı aşılmayan dağ mı var
Sana gelen yolumu kesti bembeyaz karlar
Suskunluklar usunda bir hünerdir yaşamak
Hükmetmeye alışık aklım uçar başımdan
Işığı da sollardım hedefimde sen varsan
Amaçsız yaprak bile düşmezmiş dalından
Bitmişken aşk başında bir hünerdir yaşamak
Yarası yar elinden açılmış bir yarayım
Bilirim dermanı yok durmaz her an kanarım
Alıcı kuşlar gibi, götürecek sanırım
Bu hayat yokuşunda bir hünerdir yaşamak
Aşk yarasını kaşır dilimdeki heceler
Kaldırır kabuğunu kanatır şu *******
Kaldıysa aramızda bir parça sevgi eğer
Ölüm baş ucunda bir hünerdir yaşamak
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Bir Kez Doğdu Gözlerin
Bir kere görebildim doğuşunu gözlerime
Başka doğan olmadı öylesine berrak
Gözlerimde çakılı kaldı mıh gibi
Bakışların; sabitlendim bir kareye
Her akşam başka yerlere kayan
Bir de kızıllıklar içinde batışın
Rengi hiç değişmeyen ayrılık
Flu bakışlarındı karanlıklara gömülen
Güneş hep aynı yönden doğar bilirim
Ama aynı yerden mi doğar bilinmez
Dedim ya; bir kere doğdu bana gözlerin
Ama aynı yerden batmadığı kesin
Güneşin batımında gizemin
Gün be gün değişir battığı yer
O bile kalmazken hep aynı yerde
Dondu kaldı; battığın yerde bakışım
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Bir Yosun Yeşili
Dalınca derinliklerine
Yeşil yosunları
Deniz kabuklarını
Balıkları görürdüm
Gece, mehtap dolunca
Dalgalanınca deniz
Dalınca gözlerin
Yakamozları görürdüm
Daldım derinliklerine
Günlerce, yıllarca
Baktım derin yosun yeşiline
Sen beni görmedin bile
Soktun mesafeleri araya
Irak oldu gözlerin
Özlemin mesafesi önemli değil
Yıkar, bıçak gibi işleyişi hasretin
Çok zaman geçti aradan
Bıraktın bırakalı ellerim
Umurumda da değil
Olur musun ellerin
Tekrar görsem, acep tanır mıyım
Gözlerini de unuttum şimdi
Tek şey senden hatırladığım…
Bir yosun yeşili
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Bülbülün Eğleyecek Dalı mı Var
Bülbülün eğleyecek dalı mı var, kış, sonbahar
Garip, suskun, hüzün ötüşlüdür, gül açana kadar
Şakıyışı, saltanatı, ömründe bir lahza sevinç
Gül cemalin gösterir yine, yeni gelen bahar
Kesilince gülün sapı, içinde vurulur bülbülün sesi
Nağmelerine düşer bir es, yarım kalır susar şarkılar
Suya değince dalı canlanır gül, bülbül soluklanır
Dile düşer; tamamlanır yarım kalan şarkılar
(Yeni bir buluşmaya kadar bu duygularda olacağım.)
İzmir, 02.07.2006
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Bütün Çiçekler Sevdaya Açar
Bütün çiçekler sevdaya açar
Çünkü; sevdanın yüzünde gülücükler
Hepsinin renkleri kendine özgüdür
Hepsi de ayrı ayrı duygular ifade eder
Sevda çiçeklerinin ilk halleri hep
Tomurcuk, gonca, pembe, beyaz aldır.
Biterse aşklar hüsranla, o zaman
Tüm çiçekler rengini sevdanın karasından alır
Kimi mumçiçeği gibi nadiren açar
Bazıları kaktüs çiçeği, bir günde geçer
Kimi mağrur manolya erişilmezliğinde
Bazıları da çiçek açmadan geçer
Allı, morlu, pembeli türlü renkte
Adına devirler açılan Laleler
Kimi açtığında kıskandırır gülleri
Hercai açanlarına bilmem ki ne demeli
Kimi ağaç olur, açar salkım saçak
Adı gibi renkleri Erguvan, Leylak
Kimi ince bir sap üzerinde,
Nazlı gelin Papatya fallar baktırır
Kimi boysuz, dalı yaprağı, çiçeği yerde
Renk cümbüşünde hercai Menekşe
Kimi öbek öbek dalda
Mor’la pembe arası Lavanta
Kimi yaban elde tarlalar doldurur
Yeşiller arasında al Gelinciktir
Kimi cam, pencere önünde dizilir
Rüya gibi Sümbül, süzüm süzüm süzülür
Kimi sen kokar Reyhan-Yasemin
Kimi deler kalpleri sen gibi, Kardelen
Hepsi elbirliği etmiş bir şey söyleyecekler
Sen olmasan çiçekler neyi ifade edecekler
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Bütün Şiirler Biraz İs Kokar
Ayrılıkların şairi olmak en kolay
Paylaştıkça azalırmış acılar
Bunun içindir ki…
Her şairin dilinde, hep acı var
Her ayrılığın ardından
İstense bir kitap yazılır
Her kitabın yazanı
Şahsına münhasır
Tadı başkaymış aşkın
Tatlıymış, şekerden, baldan
Bunun içindir ki…
Her şairin dilinde, aşk var
Aşk yanar ateş imiş
Yanarmış tutulan
Bunun içindir ki…
Bütün şiirler, biraz is kokar
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Canı Cehenneme
Baktığımız şey aynı,gördüklerimiz başka!
Seks? Canı cehenneme, aradığım seks değil
Bana istediğimi, sen özde veriyorsun
Öfke, sevinç, heyecan çığlıkları da değil!
Aç bırakılmış bebek çığlıkları benimki
Açım sana, özledim, çölde susadım seni
Kadınların bir çoğu belki de, kendileri için
Deliren bir sevgili isterken; gururumdu,
Aklı başında beni, delirmeyen, istemen
İyi ki tanıdım, iyi ki girdin hayatıma
Sert kabuklarımdan çıktım, sıyrıldım sayende
Şimdi yumuşak karnım, sevdam gibi meydanda
Şimdi seninle gururluyum, aşkı tattırdın
Daha iyi,cenap,sevecen, ve daha güçlü olmam
Gerekliliğini hissettiriyorsun bana
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Cemre
Sen yakınlaş ki
Göçsün leylekleri,
Açsın çiçekleri sevdamın
Gönlüme bahar gelsin
Buz tutmuş duygularıma
Bütün cemreleri sen düşür
Isınsın sevdaya gönlüm
Bahara dönsün ömrüm
(İzmir 2002)
Şiiristan Mart 2007
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Cilveleştim Ay’la
İzmir’di
Geceydi
İmbat esiyordu hafif hafif
Rıhtımdaki köhne tahta iskelenin
Oturmuştum bir ucuna
Koyu maviliğinde gecenin
Dalmıştım öylesine sana
Bir görünüyor bir kayboluyordun
Deniz mi dalgalı
Yoksa hava mı bulutluydu
Birlikte içmek istiyordum
Bir sigara da senin için yaktım
Uzattım
Daha dudağına değmeden sönüyordu
Bir tane, bir tane daha
Ne mahcuptun
Çok mu utanmıştın
Bir sigara bile içemiyordun
Sonra mı
Sonrası malum
Bıraktım kendimi
Serin kollarına
Daldım koynuna
Battım, battım çıktım
Bu ne çok cilve
Bu ne çok nazdı sende
Bir türlü kucaklayamıyordum
Çırpındıkça kırılıyor
Tam sardım seni dediğimde
Saklanıyordun
Yoksa hava mı bulutluydu
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:01 AM
Cumhuriyet
Yurdumun ufuklarını kaplamış kara bulutlar
Bir çok insanlar belki şafak vakti doğar
Bir Mustafa Kemal var ki…
Ulusumun üstüne şafaklar gibi doğar.
Korkumuz yok, güvenle bakıyoruz geleceğe
Bir, On Dokuz Mayıs sabahı güneş doğdu
Hiç alışık olmadığımız yönden, kuzeyden
Zaferler müjdeliyordu çakmak, çakmak gözünden.
Kim kabul ettirebilir manda’yı, Ezelden hür
Hep bağımsız, her çağda başı dik yaşayan
Hep devletler kurmuş bir millet, hep hükümran.
Elbet…Olacak düşmanın rüyası ve sonu hüsran
Hepsi adları gibi sıfatlı, Kemal, Ali ve Mehmetler.
Bir işaretiyle; hepsi, Burak’lar, Ali’ler, Mehmet’ler
Binmiş şimşekten atlara, kanat açmış şafaklara
Yırtmış karanlığı, Mehmet kere Mehmetler.
Anamız, Askerimiz girmiş Mehmet kisvesine
Gizlemiş benliklerini, nice kahramanlıklarını
Sığdırmışlar nice zaferleri, eklemişler tarihlere
Büyük tevazu ile, tek kelime Mehmet ardına.
Hiç eser yok büyümsenmeden
Ar edinmiş isminin yüceliğini
Vazgeçmemiş tevazudan
Sonuna “cik” eklemiş hicabından.
Şimdi bize düşen, olmalıyız kıymet bilen
Yine gurur duyalım da geçmişle öğünmekten
Bir daha doğmaz bu güneş, ilkelerine sarılalım
Dört elle. Asılı tutalım güneşi ellerimizle.
Bu bayram, Cumhuriyet; en büyük bayram
İlkeleriyle yanalım yanacaksak! Korkmadan.
Sönerse güneş son pişmanlık fayda etmez,
Ne öğünecek geçmiş, ne ağlamadık anamız,
Ne güneş kalır, baka kalırız özgürlüğün ardından.
(28.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:02 AM
Çelenkten Ayırdığımız Karanfil
Geçen otuz beş yıldan söz ediyorum!
Çalkantısız, mutlu geçen evliliğimizden
Şu geçen yıllarımızda olduğu gibi.
En çalkantılı günlerim oldu
En mutlu olmam gereken günlerde
Dünyanın en büyük şokunu yaşattınız
Yerden bitme mantar gibi hissetmiştim
Kendimi; düğünümüzde de yoktunuz.
Akrep yapmazdı yaptığınızı
Akrabadan evimizin yolunu bilen yok
Siz hep, hiç olmadığınız gibisiniz
Yadırgadığım da yok şimdilerde
Ana, baba zaten çoktan göçtü gitti
Şimdiden sonra olsanız da yoksunuz
Bin otuz üç çıkmazındaydı, bahçe içinde
Küçük, eski yapı, minnacıktı ilk evimiz
Dıştan yakma kazanlı, kurnalı hamamı
Mutfakta rafları, hatta tel dolabı bile vardı
Eşyamız da çok değildi; “yeter demiştik”
Ertesi gün bahçeye, karanfil, gül dikmiştik
Fal gibi bir şeydi. Düğüne gelen
Çelenkten ayırdığımız karanfil,
Saksıda solmak üzere eğreti duran gül
Kış günü, zamansız, sokuvermiştik toprağa
Tutar da, çiçek verirse bu diktiklerimiz
Mutlu olacağız, mutlu geçecekti evliliğimiz
İlk bahara erdiğimizde beş aylıktı evliliğimiz
Diktiğimiz fidanlar solmamıştı, mutluyduk
Hatırlıyor musun ilk evlilik yıl dönümünü
Hani eli boş, yüreğim dolu geldiğimi. Bahçedeki,
Günümüzü karşılayan kırmızı, tek karanfili
Dalından koparıp hediye verdiğimi
O gün bu gün tek başına verdik hayat mücaledemizi
Çok şükür dimdik ayaktayız ve mutluyuz
Bilmem ömrümüz var mı, kaç yıl daha yaşarız
Böyle mutlu, böyle çalkantısız
Hamurumuzda var mutluluk, mayalıyız
Uzaklığınızda keramet var; aman yakınlaşmayın
Kabarıyor mutluluğumuz, belki size de bulaşır.
(15.02.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Çiçek Yalnızlığı (Dalya)
Bakmayın demet demet bağlanmışlığına
Çiçeğin yalnızlığı dalından koptuğunda başlar
Sevgi, sevgili, teselli çiçeğe, gönül almalar…
Şah damarı kesilmiş kurban, sevgi uğruna
Çizilmiştir kaderi, başladı şimdi son yolculuğa
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Çoban Yıldızım
Gözlerim gözlerini arar
Pembe umutlarla
Kara bulutların ardından
Çoban yıldızım
Seni ararken gökte, yerde
Semayı kara bulutlar
Kaplar yerleri bembeyez kar
Sanki seni benden gizlerler
Çoban yıldızım
Yağsın yağmur
Dağılsın kara bulutlar
Erisin bembeyaz karlar
Sen benim gecemde güneş
Hazanımda bahar ol
Çoban yıldızım
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Dalya (2)
Dalya demek istercesine
Bir dalya, bir dalya daha…
Açarken çiçeklerini dalyalar
Bir soğan, bir soğan daha
Bırakıyorlar toprağa
Daha nice dalyalara
Dercesine...
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Damla Damla
Sen gideli
Hasretin bir kor
Nice yıllar geçti
Ümit dolu yolları beklemek zor
Aramaya çıktım; seni gittiğin yollarda
Bir dost dedi ki: 'Onu ufuklara sor'
Yıllar boyu ufuklara doğru yol aldım
Yüce dağlar yol verdi ama, ufka varamadım
Bir dost: 'Onu anılarda ara' dedi
Tüm anılar sinema şeridi gibi
Geçti gözlerimin önünden
Ama, hasretim alevlendi yeniden
Bir dost dedi ki: 'Onu anca kadehlerde bulursun,
Bulupda mutlu olursun'
Bir köhne meyhanede
Kendimi vurdum şaraba
Kadehleri, galonları devirdim
Ama
Kadehlerimin son yudumunda bile
Seni değil, ayrılığını buldum
Sensizlikten bende, mazideki hatıralar gibi
İçkimi yudumladım; yudum yudum
Sonunda damla damla olup
Kadehlere doldum
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Darağacında Sallanıyordu Yalnızlık
Yine akşam, yine karanlık, batarken güneş
Grubun rengini solduruyordu kara hüzün
Hasret ti geceyi yangın yerine çeviren
Yürekti, gitmeyle gelme arasında devinen
Önce gece, sonra yorganla başladı kavgam
Tekmeleyip fırlatıp üzerimden attığım
Sonra yastık diken olup batıyordu
Sanki iğneli beşik, üzerinde yattığım yatağım
Sonra boşaltıp, kırıp, parçaladığım şişeler
Sana inat dönen dünya, başım ve tavanım
Sonra beklemekten yorgun feri sönmüş
Sokak lambaları. Altında kıvrılmış çocukları
Birbirine sokulmuş, sarılmış enikler gibi
Usum kadar açlıktan kokuyor nefesleri
Fırından yeni çıkmış ekmek kokusu özlemlerimiz
Duvar deldiriyor, çıldırtıyor, aç sokak köpeklerine
Bir yandan çiseleyen yağmur yıkıyor yüzüm
Karışıyor ıslaklığına gözümden akan yaşlarım
Aksediyor göllenen su birikintilerinde, bir çift
Gözümden uzakta, gökte iri, suda solgun gözlerin
Ve nihayet biterken gece, aydınlanıyorken gün
Boynumun üzerindeki hiçlik, özlemle küflü fazlalık
İlmeğe geçmiş, darağacında sallanıyordu yalnızlık
Yine sensiz, yalnızlığa inat, neşeli, kalabalık,
Başlayamazdı; başlamamalıydı yeni bir gün
(31.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Değmez Bu Yaşa
Neler gördük geçirdik, kolay mı geldik biz bu yaşa
Hayat yolu boran, fırtına, aldırma yağmur, yaşa
Sil kederleri gönlünden, aldırma gönlünce yaşa
Akıtma incilerini değmez döktüğün bu yaşa
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Demode Dünya
Gerçek bu,
Demode bir evrende
Evren demodeliğiyle
Yaşadığımız...
Yaşamaya çalıştığımız
Tutsağız hepimiz evren demodeliğine
Doğduk, yaşıyoruz, öleceğiz...
Bu böyle sürüp gelmiş
Nesiller boyu, sürüp gidecek
Hepimiz seveceğiz, sevileceğiz...
Aşk alevi saracak kalplerimizi
Kimimiz mutlu olacak aşkta
Kimimiz hasret çekecek alevler içinde
Bu hep böyledir
Sizi bilmem ama, ben bıktım bu demodelikten
Acı çekmekten...
Ya bana başka bir evren bulun
Ya da demode dünyanın sonu gelsin
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:03 AM
Dingin
Sürdürmek isterdim aşkımı sonsuza değin
Denizle sahil gibi dudak dudağa yakın
Aşk bir gün bitecektir sende elbet sevdiğim
Ömür denen bir değer var mutlaka yaşamda
Yatağını dolduran yorgun nehirler gibi
Geçer coşkusu gençliğin, hiç kalmaz içimde
Menzile ulaşmışlığın dinginliği var içimde
Aşkın ifadesi bile artık başka biçimde
Dolaşıp durur yorgun kanım damarlarımda
Bakışlarım kök saldı yakın, sisli ufuklara
Şanslıysam bitecek azabım yakın zamanda
Gökyüzünü görebilen bir pencere ardında
Sevdik, sevildik şükürler Yüce Yaradan’a
Kadrimi bilen yar bırakıyorum ardımda
Yön onun yönü mutlak, teslimiyet var Hak’ka
Sevdiğim O’na dönmek var mutlaka sonunda
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Dinmez İhtiras
Dinmez ihtiras, doymaz gözün gönlün
Dünyalar senin olsa, genç çağında
Cıvıl, cıvıl aşk, delice yaşanır,
Şakıyan bülbül gibi, gül dalında
Gönüller hoş yar yanında olunca
Güller goncadır. Bülbüller aheste
Bahar güzel can cananı bulunca
Samanlık seyran olur sevene
Duyarsın gönül titreten bir mısra
Satır, satır eklemek gelir içinden
Sarılırsın kağıda, kaleme, hırsla
Söylenmemiş ne kalmış, aşka dair
Hepsi söylenmiş bul bulabilirsen
Menzile varmış ok dinginliği var
Yaprak bile kıpırdamaz içimde
Geçmiş coşkusu, küllenmiş bir har
Aşkın ifadesi başka biçimde
Ömür bu geçer bir ışık hızıyla
Göçmek istersin, kolay değil ölmek!
Gömelim desem ihtiraslarınla
Dar gelir kabir, sığmazsın toprağa
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Doyumsuz Senfoni
Ilık ılık bahar günleri, esiyor meltemler
Ruhları okşamaktayken hafif bir müzik
Bir çift göz, bastı bam teline gönlümüzün
Hızlandı ritim, şahlandı müziği hayatın
Başladı aşk mevsimi yine, yenibahar
Üflemeliler fısıldadı aşkı gönüllere
Yaylılar fırlattı oklarını, sapladılar
Ardından vurmalılar girdi devreye
Titretti yürekleri güm güm diye diye
Baharla başladı bir doyumsuz senfoni
(29.032007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Dönme Dolap
Biri terk etti dönme dolabı
Biri yeni bindi
Biri yeni başlıyordu dönmeye
Diğeri çoktan razıydı inmeye
Yeni binen döndü, döndü...
Bu alemden habersizce
O da öğrendi bir gün
Bu alemde aşkın olduğunu
O da sevdi
Artık dönüyorlardı beraberce
Mutluluktan sarhoş
Gündüz, gece
Ayrılık nedir bilmiyorlardı
Hicran nedir bilmiyorlardı
Onlar için dönme dolap
Mutluluk dolu, sevgi dolu
Ama, bir gün...
Öğrendiler ayrılığın ne demek olduğunu
Şimdi, onlarda
İnmek istiyorlardı bu dolaptan
Ama, dönme dolap
Durmuyordu
Şuursuzca dönüyordu
Dönme dolap dedikleri Dünya
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Dört Bilinenli Denklem
Sen, Ben,hasret ve aşk
Dört bilinenli denklem
Çaydanlık, demlik, ateş ve dem
Onlar da senle ben gibi
Yudumlamak istersen tadını
Demlemelisin sabırla çayını
İlk demde burcu, burcu kokar
Damak zevkidir çay, aşk tadında
Yaşarken, içerken yakar
Her ikisi de…
Çok bekletmeye gelmez
Buruklaşır tadı bekledikçe
Kavrulurken aşkla Ege sıcaklığında
Nerden bilecektim Rize dağlarında
Aşkım gibi tomurcuklar veren, yemyeşil
Çay bahçeleri varmış, aşk tadında
İlklerinde hep tomurcuk halleri
Emekle yoğrulmak kaderleri
İçinde saklı reyhanları
Demlendikçe ortaya çıkar tatları
Koparılmakmış
Tomurcukların, burkulmakmış,
Kararmakmış ortak kaderi
Bendeki kara sevda gibi
Yudumlamak için tatlarını
Çaydanlık, demlik gerekli
Senle ben gibi.
Bir de, yakan ateş…Hasret gibi
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Dut Yemiş Bülbül
Bu şiirde ne varsa
Biraz senden
Biraz benden
Sana yemin, sana söz
Katmayacağım araya elden
Bahsetmeyeceğim artık
Ne bülbülden, ne gülden
Ama, tutamadım sözümü,
Anlatamadım derdimi başka türlü
Dut yemiş bülbüle döndüm
Sen giderken
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Dünya Kaç Bucak Anlasın
Tanrıya yakarıyor, sokak çocukları için,
Aciz bir kul, biraz sitemli, biraz alaylı!
“Değiştir alnının kara yazısını,
Onlar suçsuz, onlar melek” diyerek:
“Aç, susuz, üşümesin sokakta çocuklar”
Beğenmiyor kendi kurduğu düzeni!
Suçu atıyor üzerinden. Suçluyor yazıyı yazanı
Bilincinde değil, eline verilen kudretin
Yazar alnına kara yazıyı kendi eliyle insan!
Bilmiyor, tutsa elini nasıl ısınacak yüreği
Büyüm senen Aciz kulun, suçu sende buluyor!
Büyüklüğünü göstermesini istiyor senden Tanrım!
İsyanı sokak çocuklarının kara alın yazısınaymış!
Haksız da değil; kendi namına istediği bir şey yok!
Değiştirmeni istiyor kara yazılarını çocukların
Görmezlikten mi geliyorsun Tanrım! ..
Farkında değil Aciz, özündeki kabiliyetin
Ama tercihi küçülmektir, isyan edip istiyor
Aklınca, küçük düşürmek; kaderi kötü yazanı!
Kendi sanki sütten çıkmış ak kaşık; sevmez insanı
Ne kötü alın yazısı kalacak, gülecek kaderi
İstese, bir el uzatsa, değişecek dünyası çocuğun
Ama senden bekliyor; göster hikmetini Tanrım!
Aczini yaratan düşünceyi kaldır aklından; ya da
Değiştir, değiştir dünyasını da anlasın Aciz kulun
İnsanı sevmeyi, ya da kaç bucak olduğunu Dünyanın
05.05.2007 İzmir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Düzen Kurulmuş Dönme Üstüne…
Dünya döner,Güneş döner, Ay döner…
At döner, dolap döner…
Belki bir gün baht döner!
Sonu yok bu dönüşlerin.
Bütün dönmelere sen, istisna
Sen de dön... Taş yüreklim
Beni öksüz bırakma
Analar taş doğurur da…Senin gibi!
Taş taşı doğurmaz, durup durma yaban elinde
Taş bile, taş gibi duramaz yerinde
Ufalanır gider; kuma döner
Sen de dön... Taş yüreklim
Beni öksüz bırakma
Ne kıyısı kalır, ne köşesi taşın
Kapılırsa dalgasına hasretin
Oyuncak olur dalganın elinde
Yuvarlana yuvarlana meşeye döner
Sen de dön... Taş yüreklim
Beni öksüz bırakma
Bir sen kaldın, bir de bahtım, dönüşlere müstesna
Kutup yıldızı gibi çakıldın kaldın
Gittiğin yaban ellerde
Bittim; tükendim artık
Aşkın çağı çoktan geçti bende
Köreldi tüm duygularım, biri istisna!
Fark etmeyecek artık, dönsen de dönmesen de
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:04 AM
Elinden Olmayacak Ölümüm
En güçsüz anında
Ölüm yatağında
En hoyrat hasarı verdin
Bu kadar yıkmamıştın
Değerlerimi
Önceki gidişlerinde bile!
Neyse ki bir tesellim var
Elinden olmayacak ölümüm
Bereket! ..
Ölümünün elinden olacak zahir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Ellerin
Bir işe yaramaz
Yordamını yitirmiş ellerin
Elimde kalamadı
Ölüm soğukluğunu
Hissettiren ellerin
Kaptırmışım ellerimi bitmez pazarlığına
Ama sevda bu, pazarlıkla olmaz ki
Ayrılıklara sallanmaya alışkın ellerin
Bırakmıştı elerimi, olmuştu ellerin
Gitmiştin ellere
Elden ne gelir şimdi
Ellerin ne suçu var
Sen gönüllü olmuştun ellerin
El ele veremedin ellerini
Derman bekledin elden
Sevdanın elinden çektiklerim
Hasret yakıyor; uzaktayken ellerin
Ellerinle el bebek gül bebek,
Yaban ellerinde büyüttüğün hasretin
Ellerimi koynumda bıraktı
Sana dost, bana yaban olan ellerin
Şimdi ellerde ne buldu ellerin
El alemin elinde boş mu kaldı ellerin
Ana eli gibi tutmuş olaydı ellerimi ellerin
Girer miydi araya, ne işi vardı ellerin
Bu ne çok el, cebimde, gözümde, aklımda,
Aramızda; ne işi vardı bunca ellerin
Bir ellerindi beni deli eden, bir de ellerin
Şimdi içimde, ellerimi bırakan ellerinin hasreti
Saplanmış bıçak gibi beynimde ellerin
Bir de, ellerini tutan ellerin, cinneti
Ah bir de yakın olsan, ulaşabilsem, göreceksin!
Ardımda bırakacağım çifte cinayeti
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
En Büyük Pişmanlığıydı
Orta okula başladığım yıllardı
Basmane’deydi lokantamız
Ucuz ve büyüktü ekmekler
Ölçüydü çeyreği bir porsiyon
Babayiğitti yarım ekmeği yiyebilen
Çeyrek bile çok olur, zayi olurdu
Ortasından bir dilim keserdik
Artık olmasın müşteriden
Amaç değil di beş kuruş
fazla kazanmak bir ekmekten
En büyük pişmanlığıydı
Son nefesini verirken babamın
Helal ederler miydi o bir dilimi
Helallik isteyecekti mümkün olsaydı
Birer lokma düşecek her müşteriden
Şimdi ekmek küçüldü yarı yarıya
Boşaldı içi diğer değerlerimiz gibi
Bir ekmekle gün geçirebilirken bir aile
Şimdilerde bir çocuk bile doymuyor
Bir bütün ekmekle bir öğünde
Ekmek hesabı yapıyor Başbakanımız
O günleri bilmiyor olsak kanarız
Adet olarak çok ekmek alabiliyormuşuz
Gündelik kazançla, bu hesap yanlış
Ya da düpedüz kandırmaca, yalan, yalan
Söylüyorlar gözümüzün içine baka baka
Arar olduk zeytini ekmeğe katık ettiğimiz günleri
Gözünün içine bakar olduk çocuklarımızın
Küçük koparsa lokmayı, küçük koparsa peyniri
Gözümüz yok elbet yediğiniz içtiğinizde
Bir kilo peynir alamaz olduk; bir gündelikle
Esirgediniz enflasyon farkını emekliden
Halimiz perişan, dayanmaya kalmadı mecal
Henüz başındayken hastalık, uzak iken ecel
Kestiniz hayati öneme haiz ilaçlarımızı
Öl diye, gözümüzün içine bakar oldunuz.
Hani anayasanın ilgili maddeleri nerede?
Sağlıklı çevrede yaşamak, yaşatmak temel hak dı
Sağlık özelleşti, koruyucu hekimlik çoktan rafa kalktı
Hastaya ilacı, yaşama hakkını çok gördünüz.
Tebrikler efendim, bizi yaşarken öldürdünüz.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
En Usta Terzi
Üzerimde emeği bulunan tüm öğretmenlerime ithaf.
Ne keramet var bu kumaşta ne de iplikte
Bir ustalık, bir maharet var o dikişte
İnsanlık onuruna yakıştı daima eserin
Hep uygundu; ne bol geldi, ne de dar
Zarafetle taşıdım onu hep üzerimde
Hayatta duruşum, en çok sevdiğim oldu
Maharetle biçip, diktiğin bu güzel elbise
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Erdem
Görüşün, görüşüme uymaz
Sohbetim sohbetine
Fikirlerime vurdum duymaz
Kibarlığı elden bırakmaz
Herkesin elini sıkmak
Herkese eşit mesafede olmak
Şimdilerde yükselen trend
Bu da bir şey belki ama…
Asıl erdem
Kaldırmak mesafeleri aradan
Kucaklamak Anadolu sıcaklığıyla
Basmak bağrına, sarılmak doyasıya
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Erken Bahar (Badem Ağacı)
Sevda dediğin, ben, bir badem ağacı
Her an damarlarımda aşkın doğum sancısı
Açarım çiçeklerimi erkenden
Aldanırım en ufak sıcak bir bakışa
Ben veririm müjdeyi sevdalara erkenden
Bazen yeni yılın ilk gününe varmadan
Bilirim, bu uyanışlar erkendir sevdaya
Sürüp gitmez ılık ılık sevda günleri
Aldanırım, dayanamam duyarlıyım sühunete
Buzda olsa bile
Sevda ile çağla, ikisi de sabırsız erkenci
Sevda renginde çiçeklerimiz, beyaz, pembe
Aşkın zamanı belli değil, her an
Patlamaya hazır tomurcuk
Henüz geçmedi Koca karı soğukları
Hoyrat poyrazlar, ardından gelecek zemheri de
Açarız ağaç ağaç, dal dal, çiçek çiçek
Poyraz yangını nedir bilmeden
Kavrulup gideceğiz, düşeceğiz dallardan
Çiçeklerimiz çağla olmadan, gün görmeden
Hayallerim de pembe, düşlerim de
Anlayamadım ne buldum sende
Düşürdün beni soğuğunun tuzağına
Mecalim kalmadı düştü çiçeklerim yerde
Biliyordum bu erken hevesti
Erken uyanıştı sevdaya bende
Tutunamadı düşlerim de, hayallerim de
Dallarına sıkı sıkı; pembe pembe
Estirdin sert poyrazları zalimce
Düştü çiçeklerim şimdi, hepsi yerde
Ah tutunabilseydim, kala bilseydim dalda
Verecektim mevsimin ilk meyvesini, çağla
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Felek
Ağ örüldü başa senden belledik
Bir olup üstünden geçtik çiğnedik
Beceriksizliği sana yükledik
Çaresizliği biz YOL ettik felek
Çattılar, hep kahpe dediler felek
İstedik acılarımız seninle bölek
Sana neler neler etmedik felek
Çarkına çomaklar BİZ soktuk felek
Senin hiç suçun yok bizde kabahat
Kar etmedi bize hiçbir nasihat
Beceriksizliği sırtına vurmak
Kolay geldi bize BİL dedik felek
Acılarımız, seninle bölmek istedik
Ne varsa sırtına bizler yükledik
Felek kamburunu bizler çıkardık
Sana zulmü reva KUL gördü felek
Seçmeyi bilmedik aldandık felek
Senin yüzünden kavunumuz kelek
Ben senden yanayım üzülme felek
Sana reva gördük ŞOL zulmü felek
Senin hiç suçun yok bizde kabahat
Kar etmedi bize hiçbir nasihat
Hoş geldi gönüle yar ile sefahat
Ömrü de yaşanır GÜL etti felek
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Gecenin Getirdikleri...
Gecenin getirdikleri
Karamsar bir dünya.
Parlayan ümitlerden yoksun,
Hüzünlü bir gece...
Ben senden yoksun
Hayalimde,
Gözlerimde gözlerinin
Yemyeşil pırıltıları
Saçlarının, seyrettiğim
Burçak tarlasının sarısı
Artık sabah olmasada olur
Nasıl olsa sen gelmeyeceksin
Kadehim dolmasa da olur
Kadehimin son yudumunda bile
Seni değil, ayrılığını bulmaktansa
Kuşlar seherde bile ötmeyecek
Güneş doğsa bile
Benim dünyam karanlık
Gecenin getirdikleri bunlar bana
Ne olur bir gün de seni getirseler bana
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Geçti artık bir gülüşle kalplere doluşun
Bu manasız gururun ardından
Deli dolu bir rüzgar eser
Bu benim gururumun rüzgarı
Kırar aşk dallarını
Goncaları gün görmeden
Bin perişan olup da
Bir gün yine dönersen bana
Kalbimin kapısı çoktan
Kilitli olacak sana
Artık ben istesemde
Açamam kalbimin kapısını
Geçti artık
Bir gülüşte kalplere doluşun
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Gelmeyin Üstüme
Yuva denince
Ne bir ev
Ne bir kuş
Hiç aklıma gelmez sıcaklık
Hiç olmamış ki
Sıcacık bir yuvam
Yuvam olmuş da,
Ana kucağı görmemişim
Ben garip doğmuşum
Doğarken ağlamış anam
Baba denince, odada oturan müdür
Gelir aklıma, adam gibi adam
Bir çok kardeşim oldu
Yaşı yaşıma uygun.
Hiç, abi diyemedim
Abla, kız kardeş,
Hep ama hep
Yan tarafta
Hele hele
Bayramın adını hiç anmayın
Kan damlar yüreğime
Ben onun gelişini
Renginden tanırım
Gülücüklerinden çocukların
Kara kara gelir bayram
Sen
Sen değil misin
Anamı elimden alan
Bu yüzden sevmem
Hiç gelsin istemem bayram
Yapma be gariplik
Etme be öksüzlük
Yapma be bayram
Elbirliğiyle yaptınız yuvam!
Gelmeyin üstüme üstüme
Gelmeyin kavram kavram
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Gezer Oldum
Adın dilde hecelerde
Gezer oldum *******de
Gözüm de yok nicelerde
Ova bayır gezer oldum
Hangi dağdır hangi çiçek
Bilmem şimdi nere göçek
Orak getir sevgi biçek
Dere tepe gezer oldum
Ne bal verdi ne gül verdi
Ayrılmaktır onun derdi
Başka güzel sevmek vardı
Derdi ile gezer oldum
Hoş olurdu balı sağmak
Tadın almak parmak parmak
Hiç olur mu yare doymak
Boynu bükük gezer oldum
Sazım elde kalem kırık
Ayağımda yırtık çarık
Gözüm yaşlı gönlüm kırık
Yası ile gezer oldum
Çare olmaz yaşa, derde
Sevgiliydi hani nerde
Selamını verdi ele
Acısıyla gezer oldum.
01.05.2007 İzmir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Git
Ayhan Uçar'a ithaf
Git! ..
Kendini de götürmeyeceksen yanında
Kalmayacaksa kumsalda ayak izlerin...
Duvardan kaldırmak; bir resmi
Siler mi izlerini gönülden hatıraların?
Duvarda izi kalır, kaldırılan çerçevelerin.
Git! ..
Yakmayacaksan sigarayı iki ucundan
Kim içecek demeden
Yanan iki ucundan
(İzmir, 16.12.2006 14.50)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:05 AM
Gönlüme Yar Sensin
Dizlerime derman
Gözüme fer
Sözüme ferman
Gönlüme yar sensin
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gönlüyle Sever İnsan
Dokunmak, duymak, görmek midir sevmek
Sadece güzeli mi sever insan.
Göz görmezse gönül katlanır mı dersiniz
Görmese de sevebilir insan
Göz göze değmezse sevilemez mi
Yürek, yüreğe değmez mi sanırsın
El ele veremese de sıcaklığını duyar insan
Yürek, yüreğin sıcaklığını hissetmez mi sanırsın
Sesini duyamasa da insan
Yüreğin yüreğe çağlamasını duymaz mı sanırsın
Adını söyleyemese de dil
Yüreğin, yüreğe haykırışını duymaz mı sanırsın
Kulağı duymaz, çınlamaz olsa da
Adı anıldığında yüreği çınlamaz mı sanırsın
Islığa dönmese dili, bilmese ritmini,
Müziğin ezgisini gönlünde duyamaz mı insan
Sadece beş duyusuyla mı sevebilir insan
Altıncısına eklenecek bir duyu yok mu sanırsın
Tüm bu algılar dışında, bir gönül var
Bu duyuların dışında algılama yok mu sanırsın
Gönül dediğimiz engin, zengin, güzel, hem de geniş mangal kadar
Nice közleri içinde küllendiren, külünde güller açtıran,
Kulağın duymadığını duyan, gözün görmediğini görebilen,
Akla hükmeden, içine bir yürek değil dünyalar sığdırabilen
Gönül gözüyle de görebilir, duyabilir, hisseder
Severse, yüreği, kalbiyle ve gönülden sever insan
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gönül
Gönül avare
Gönül uçarı
Aşk bir şahin pençesi
Ölünecekse ölünecek; yok aşkın kaçağı
Gönül engin
Gönül zengin
Dünya güzeli olmasada, sevdi birkere
Var mı dünya üzerinde dengin
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gönül Kapısı
Gönlümüz zengin herkese yer var içinde
Hiç önemli değil, kim, ne, neci olduğun
Nereden gelip nereye gittiğin
Çalmadan gir, açıktır gönül kapımız
Hoş gelişler ola, kurulabilirsin baş köşeye
Gönlümüz engin her görüşe yer var içinde
Hoş geldinlerle karşılanır ilk gelen
Gönlümüz zengin. Ağırlanırsınız, ağırlığınızca
Kapımız her zaman açık. Hoş gidişler ola
Önemli olan, döndüğünde yer bulabilmen
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gözler
Bir bakışın yaktı çaresiz özüm
Şaşırdım feleğim bilemem sözüm
Hissediyorum da gülecek yüzüm
Sevgiyle ömrüme GİRDİ gözlerin
Güldürmek isterim ömrümce yüzün
Dediğimde, evet olmuştu sözün
Kalmadı yüzünde silindi hüzün
Duvağın, telinle GÜLDÜ gözlerin
Mutluluk önceden kesin sezilmez
Bulunca yaşanır kimse bilemez
Kelimelerle ifade edilmez
Yaşlar ucunda DOLDU gözlerin
Yıllar hızla geçti kalmadı ilgi
Sayende gönüller hüznü de içti
Hüsrana uğradık bitmişti sevgi
Herkes geldi geçti YOLDU gözlerin
Sandın dünya malı her şeye değer
Bilmedin seven de unuturmuş meğer
Yakışmadı senin yüzüne keder
Gönül pencerene TÜLDÜ gözlerin
Bilemedi kıymet elinden kaydı
Mutluluğu zayi biçare kaldı
Kaderini kendi eliyle yazdı
Yuvasında ferin SOLDU gözlerin
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gözümü Bile Kırpmayacağım.
Kayıp zamanlarda uyanmasam
Şafağın kızıllığını
Sabahın duru laciverdini
Kuşluk vaktini
Günü, günaydını kaçırmasam.
Farkında lığında, dolu dolu
Acılarımı, hazlarımı,
Sevinçlerimi doya doya yaşasam.
Uykuda geçen zamana yazık!
Bir anını geri getirmek mümkün mü
Tekrar geçen zamanı yaşamak.
Ertelemek yaşamı en büyük kayıp!
Telafisi mümkün değil geçen zamanın
Mümkün olabilecek mi bir daha gelmek
Eğer gelirsem bir daha dünyaya
İnan gözümü bile kırpmayacağım.
(10.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gün Doğmuyor
Gök gürlüyor, şimşekler çakıyor,
Etraf zifiri karanlık
Hiç açılmayacakmış gibi gök yüzü
Dinmeyecekmiş gibi yağmurlar
Güneşe, mutluluğa özlem var içimde
Bir sel çığ, çığ büyüyor gözlerimde
Kapılıp gidiyorum göz yaşlarıma
Bir korkudur sarıyor benliğimi
Boğulacakmışım, gülemeyecekmişim gibi
Farkındayım saatler geçiyor
Omuzlar üzerinde taşınan
Bir tabut sessizliğiyle,
Yavaşlığıyla
Akşamlar oluyor farkına varamıyorum;
Gökyüzünde yıldızlar yok, ay doğmuyor
Sabahlar oluyor farkına varamıyorum;
Tanyeri ağarmıyor, gün doğmuyor
(18.02.1971 Aydın)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Gün/Eşim
Gecemin farkı yoktu öncekilerden
Dün geceyi de zor geçirdim
Sancılar içinde kıvrandım durdum
Doğacağın aşikardı
Dünden, evvelden
Tan vaktiydi
Doğdun, gün ağarırken
Adını gün koydum
Gün almasıydı gözlerim
Yüzüne doya, doya bakamadım
Adına eş ekledim
Oldun gün/eşim
Aşkı, yanmayı tanıdım
Hamdım, piştim,
Sancılarım dindi seninle
Zorlama yoktu
Sayende olgunlaştım gün/eşim
Nar gibi çatladım kendiliğimden
Seni seveceğim belliydi
Dünden evvelden
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Güneş Tutuluyormuş
Güneş tutuluyormuş!
Ömrümüz var mı
Bir daha
Eli dört yıl sonra görebilecekmişiz
Tekrar tutulduğunu
Bırakın tutulsun varsın
Kırk yılda bir tutulacakmış
O da bir şey mi
Ben kırk yıldır...
Her gün
Tutulmuşum sana
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Hadi Yüzleşelim
Diyorsunuz ki: “hadi yüzleşelim” seninle
Sizi tanıyor, biliyorum. Ne gerek var
Bu yüz sizin değil mi. İkincisine razıyım
İkincisinden de başka bir yüzünüz mü var
Doğal davrandığınızdan kuşkum yok
Saf ve temizsiniz bir kar tanesi kadar
Niye övünçlüsünüz bu kadar
Bu değil midir zaten, “insanlık” denen değer
Bilinmesini istemediklerinizi, biliyorum desem
Sürdürür müsünüz yüzleşmeyi güvenle
Ne anlatabilirsiniz daha, içtenlikle
Doğallık, dürüstlük sözünüz geçerli mi hala
Nereden başlayalım
Yüzeysel geçiştirelim mi
İrdelesek mi derinliklerinizi
İçiniz dışınız bir mi
Göstermek istemediğiniz kuytularınız
Küçümsedikleriniz
Alay ettikleriniz
Timsah göz yaşlarınız var mı
Görmezlikten geldiklerimi
Ortaya dökersem
Yüzünüz kızarmasın sonra
Yüzleşmeye devam etmek istiyor musunuz
“Beni anlamıyorsun” diyorsunuz
Gerçekten anlaşılmayı istiyor musunuz
Çok şey biliyorum hakkınızda
Soyunmaya hazır mısınız
Cesaretim kırıldı yüzleşmeyi sürdürmekten
Bu kadar sınırsız olmaktan
Çok şey bilmek de istemiyorum hakkınızda
Korkuyorum şimdi dostluğunuzu kaybetmekten
Sanırım siz de anlaşılmayı istemiyorsunuzdur
Gerçekten anlaşılmayı, eskisi kadar
Her ikimiz için de kolay değil açıklamak
O kadar içten, dürüst olduğumuzu söylemek
Ne kadar samimiyiz, ne kadar doğal
Anlamak, anlaşılmak istiyoruz dibine kadar
Ortaya çıkınca her şeyi bildiğimiz sonuna kadar
Utanıyoruz; yarım kalıyor yüzleşmeler sonsuza kadar
(25.09.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:06 AM
Haiku - 1
Bir alaylı gülüş
kuşatmaz da bir sıcak
bakış güldürür.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:07 AM
Haiku - 10
Kaş, göz bahane
ne oluyorsa ruhta
oluyor dostum
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:07 AM
Haiku - 11
Ne ki hiç, hep, yok!
Senin yokluğun acı
ne ki acı; hiç!
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:07 AM
Haiku - 12
Dünya kalabalık
yalnız kalmak bile
büyük maharet
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:08 AM
Haiku - 2
Yeterli değil
sevgi ekmek yüreğe
emekle büyür.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:08 AM
Haiku - 3
Kabarmış taşar
mayalanmış mutluluk
sığmaz kabına
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:08 AM
Haiku - 4
Küçük geliyor
yüreğim sevgi dolu
taşar dışına
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:08 AM
Haiku - 5
Bin bir ihtimam
yaşatmaz da bir küçük
ihmal öldürür.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:08 AM
Haiku - 6
Ayrılsak hasret
kavuşsak aşk öldürür
ecel çaresiz
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Haiku - 7
Yalnız bu kantar
insancıllık ölçüsü
hassas tartar
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Haiku - 8
Yıldız misali
yanarım *******de
aşkla övünçlü
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Haiku - 9
Aklın yolu bir
doğru yolu sadece
akıllı bulur.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hani Mesut Olanlar Nerede
Senle sensizlik arasındaki farkı
Sen sorma bana
Gurbet seni benden ayırır
İki gündüzü ayıran gece gibi
Hasretin, özlemin kalbimi döver
Dalgaların rıhtımı inatla dövdüğü gibi
Yaşamak dedikleri bu mu
Hasret dolu, elem dolu
Hani mesut olanlar nerede
Benim bildiğim aşıklar
Kavuşamamanın acısıyla inliyorlar
Bilseydim sevmezdim
Boyun eğmezdim feleğe
Kaderimiz bu diyoruz
Oysa ki ölümümüz
Kendi elimizde
Hatta kavuşmamız bile
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hayaller Hep Hayal Kalacak İçimde
Bir hayalim var; bizimle ilgili
Kırık aynalarda çoğaltırım umutlarımı
Aşkla okyanusları ebrularım
Eli titreyen güneş grupla boyalı tuvale
Çizer mutluluğumuzun resmini
Hayallerim gökkuşağı kadar renkli
Ay vurur yüzüne, benim yüreğime
Tadı damağımızda kalır yaşamanın
Bu aşık seninle ölür mü hiç, gülüm
Kandırmaz badeleri içmek dudaklarından
Avucundan içtiğim bir avuç su kandırmaz
Kandırmaz gözlerindeki hülyalı bakışlar
Dilinden akan, bal kattığın sözler kandırmaz
Aşka yelken açan umutlarım
Azgın dalgalarında okyanusların
Çarptı mağrur, buzdan gülüşüne
İlk seferinde parçalandı sandalım
İçimdeki yalnızlık uzar kıyılar boyu
Kendini beğenmiş kalabalıklar içinde
Başlar yine acı bir poyraz yangınım
Sevdaya susuzum okyanuslar içinde
Uzakların çağırdığı rüzgarlara kapıldın
Uzaklıkları kavuşturmanın onuru yelkeninde
Yaşlarım değil, umudumun renkleriydi sildiğin
Artık kayıp giden bir bardak yaşam, ellerimden
Kuşların özgürlüğü uçmaya mahkumluğudur
Şahin tutsaklığı utancım, bakamaz oldum el yüzüne
Kuş bir kere örselenir, en zoru severken ayrılmak
Sen de sevdiğimi anlayacaksın unuttuğum zaman
Ben mi gizlemek isterim karanlıklara hüznümü
Yoksa ******* mi çöktürür içime
Niye geceye saklar açmalarını
Yoksa yanılıyor mu sefa çiçekleri
Kuşatıyor yalnızlığımı *******de
Islığıma gizlediğim korkularım
Şimdi hayallerim için ağlıyorum
Bırakıyorum seni yalnızlığı seçme erdeminle
Hayaller hep hayal kalacak içimde
(15.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hayaller Hep Hayal Kalacak İçimde (2)
Hayallerinizi gerçekleştirmek
Cebinizden harcayabileceğiniz
Ve bilginiz kadar
Bir haylim var…
Bir çuval soğanın hep cücüğünü yemek
Hep hayal kalacak içimde…
Fakirin hayali hep aynı biçimde
Bir çuval soğanın cücüğünü siz yerseniz
Daha öteye kurulacak hayal mi var
Ötesini gerek yok söylemeye
Hayaller hep hayal kalacak içimde
(15.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hayat
Mutluluktan uzak, taa ki
Asırlar kadar
Yine de mutluluğu
Doğan güneşin kızıllıklarında aratan
Hayat
Parlak, umutlu yaşantılardan kopup da
Karanlık, kapkaranlık
Zindanları bile
Karanlıkta bırakan
Hayat
Ümit edebilir miyim
Mutluluğu
Mutsuz yaşamaktansa
Mutluluğu ölümde aratan
Hayat
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hazları Paylaşalım
Hadi gel paylaşalım hazları
Kardeş payı, bir sana bir bana
Beyazlar, aydınlıklar sana
Karalar, karanlıklar bana.
Yer benim, gök senin
Yağmurlar bana,bulutlar sana
Sap, saman bana
Çiçekler, reyhanlar sana
Vuslatlar sana, ayrılıklar bana
Bölmene gerek yok mutlulukları
Olsunlar hepsi sana
Acıları, kederleri paylaşalım
Bu da yeter bana.
Yansın yüreğim aşkınla
Taşlar benim bağrıma
Sen yüreğini sar pamuklara
Sırça kavonazlarda sakla
Ne çok oldu bana
Haksızlık bu yaptığım
Adil olamadım yine, vazgeçtim
Ya hepsi sana, ya hepsi bana.
(10.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hüzün
Hüzün kocaman bir ağaç...
Bizim göz yaşlarımızla beslenen
Ve gittikçe büyüyen, genişleyen
Gölgesinde kaldığımız...
Bir güneşe çıksak
Bir kurtulabilsek;
Sığındığımız konağından...
Boğulacak kendi gölgesinde o zaman.
(08.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Hüzün...
En sadık dost, ömrümüzü gölgeleyen
Son durağa kadar biletsiz yolcusu
Can yoldaşımızdır hüzün
Bizimle birlikte o durakta zorunlu inen
Ömür yarışımızda arda kalanların
Yakalarına sımsıkı yapışan,
Ellerine tutuşturulmuş
Yarışta el değiştiren
Bir bayraktır artık o andan itibaren
(04.06.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Irakta
Irakta tütüyor bacaları ağır sanayinin
Yükseliyor milli gelirleri; mutlu azınlık
Ellerinde mecmuaları, gazeteler
Bilmem kaçıncı sayfada, sıradanlaşmış haberler
45 ölü daha; vuruluyormuş Irak’ta insanlar
On binleri aşmış sayısı vurulan sivillerin
Çetelesi tutulmaz olmuş, kaçı erkek
Kaçı kadın, kaçı çocuk; adı yok insanın.
Kabzaları ateşten, dipçikleri çivili olsa tüfeklerin
Yer çekiminden kurtulsa, kanatlansa bombalar
Takılsalar albatros kuşlarının peşine
Aşarken okyanusları, kaybedip takatlerini
Düşseler; gömülseler derinliklerine
Soluklansa, nefes alsa Irak’ta insanlık.
Bir kuş tünesin namlunun ucuna
Yuva yapsın nişangahına bir diğeri
Felç olsun zulmü zalimlerin
Karıncalansın tetikteki parmaklar
Ocağını yakmak yerine, barışa bir çubuk
Yaksan, ataların gibi, tüttürsen uzaklardan.
Temelindeki dürtü kaygı duymak, başarının
Barış adına hiç kaygısı yok, dünya jandarmasının
Huzurdan huzursuz, umudunu bağlamış kaosa
Bir ayağı çukurda dünyanın. Ne yüzü gülen var,
Ne adını anan kalmış Kurbanın, bayramın
Hepsi kurban; ne anlamı kalmış, ne karşılayanı
Bize de haram olsun gülmek, Kurban, Bayram
Gülüşünüze kurban olduğum
Gülüşünüzü gördüğüm gündür Bayram
(10.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:09 AM
Islık Çalan Sonbahar
Gökten yıldız toplamak sevgiliye, hayal…
Yarınlara çıkabileceğimiz ise meçhul
Gelecekle ilgili hayaller kurmak nafile
Ayağına değen bir kum tanesi olmak güzel
Yaşadığımız ana geçer hükmümüz
Dünlerde kalır hep pişmanlıklar.
Hovarda, ıslık çalan sarı sonbahar
Çalmaya alışık, kim bilir neler
Götürecek hayatımızdan neler
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İçimden Neler Geçer
İçimden neler geçer
Neler…
Bir bilsen
Aklıma düştüğün zamanlar…
Güller
Dudakların
Sözlerin
Gözlerin geçer
Sen geçtiğin zamanlar
Yollar geçer
Kara, hava, demir yolları…
Okyanuslarda
Batar gemiler
Ölüm geçer…
Boşalır içim
Öylesine boşalır…
İçim bile geçer, içimden
Senin geçmediğin zamanlar.
(06.11.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İçlerinden Biri
Bir orman düşün
İçinde yüzlerce tür
Binlerce ağaç
Milyonlarca dal
Trilyonlarca yaprak.
Ormanın umurunda mı
Düşerse ağaçtan bir yaprak
Bir derya düşün
İçinde yüzlerce tür
Binlerce çeşit balık
Milyonlarca yavru
Trilyonlarca yumurta
Deryanın umurunda mı
Bir yumurtayı kapsa bir balık
Bir zalim, sevgili düşün
Biri O’na aşık
Onlarca hayran
Ardında, yüzlerce yangın
Binlerce yanık aşık
Zalimin umurunda mı
İçlerinden biri yansa, kavrulsa
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İki Ateş Arasında
Bir kalp çınlaması,
Bir yürek seğrimesi
Kesif bir yanık kokusu
Yangın var! ..
Gönlüm ağır yaralı…
İçimdeki yangınlar büyük
Ucundan tutuşturduğun
Söndürmeye denizler yetmez
Bir ucundan da ben yakayım
En büyük yangınlar
İki ateş kavuşunca söner
Hiçbir yangın
Sonsuza dek sürmez
Derler…
Yüreğimdeki bu yangın da
Sönecek…
Sönecek bir gün
Yanacak hiçbir şey kalmadığı zaman…
(30.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İlikle-Düğme
Bir ilgi var
Aramızda senin ile
İlik ile düğme gibi
Kavuşmalı bir bedende
Sen ayrı bir yakada İlik
Ben ayrı yakada düğme
Mümkünü yok
Bir araya gelemedik
Aşktı bize büyük gelen
Bir türlü iliklenemedik
Ya sen yırtık
Ya ben kopuk
21.10.2006 İzmir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İlkim
Hani vardır ya
İlk bakış
İlk gülüş
İlk öpüş
Sen de benim ilklerimdensin
İyi ki dokundu parmakların
İyi ki okudun
Naçizane 'ÖZLEYİŞ'i
İyi ki buldun beni
Lütfedip yazdın duygularını
Ya dokunmasaydı parmakların
Ya okumasaydın
Ya yazmasaydın duygularını
Demeseydin sevgiyle kalın
Bir yeraltı nehri gibi
Kaybolup gidecektim
Kimse farkımda olmayacaktı
Güller diyarının Gülü
Sen olmasaydın
(İzmir 09.12.2005)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İnadına Açtım!
Eğildi önümde dağlar
Dağıldı gecenin karanlığı
Yollara düştüm
Zil çaldı etekleri dağların
Serilmiş
Bütün çıplaklığıyla
Sergiliyordu güzelliğini
Fütursuzca
Yakaladım onları
Dudak dudağa
Sevişiyorlardı
Issız, tenha kıyılarda
Çekiyordu
Hoyratça kendine
Sarmak istiyor,
Çekiyordu içine içine
Direniyor
Tutunmaya çalışıyordu
Ayrılmak istemiyordu
Diğer kum tanelerinden
Huzurla öpen deniz
Hiddetleniyor muydu ne
Bembeyazdı dudakları
Köpük köpük
Açtım!
Utandı sahil
Çekildi deniz
Yüzüme bakan duvarlar
Aydınlandı, güldü çiçekler
Yüzü güldü
Limonların, portakalların
Benden aldılar renklerini
Açtım!
İçinin güneşi açmayanlara inat.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İstanbul - Kuşlar
On beş milyon içinde yaşar
Bir o kadarı gelir geçer senden
Tabii ki; en çok sen görülecek,
Sen konuşulacak ve sen yazılacaksın
“Ah Güzel İSTANBUL”
Tabii ki; en güzel güfteler sana yazılacak
Sana yapılacak bestelerin en güzeli
Sende yaşanacak, aşkların en güzeli
Sana yazılacak şiirlerin en liriği
“Ah Güzel İSTANBUL”
Kaç kişi görmüştür, Dağ Marmara’yı
Kaç kişi duymuştur adını
İlk okula giden çocuk bilir de Marmara’yı
Nereden bilebilsin, bizim Dağ Marmara’yı
“Ah Güzel İSTANBUL”
Hakları da yok değil, seni bilmemeleri doğal.
Saklanmışsın Turgutlu, Bayındır, Ödemiş üçgenine
Sende Kiraz, Kestane, ceviz ağaçları varmış
Asırlıkmış çınarların, çamların, kim bilir kıskanır mı
“Ah Güzel İSTANBUL”
Çayların, derelerin kızılcıklarla doluymuş
Soğuk pınarların, serin yaylaların varmış
Yağız delikanlıların bağlarmış umutlarını
Ayşe’lere, Zeynep’lere, bir de sana
“Ah Güzel İSTANBUL”
Senden çıktığımda gurbet yoluna
Yolun da yol değildi ya! Toz, toprak, duman
Umutlar Kafdağı'nın ardında, aşmak zordu
Oyuk başını, ama düşlerimde sen
“Ah Güzel İSTANBUL”
O çayları dereleri, toprak damlı evleri
Sapanla kuş avladığım yerleri
Ben herkesten çok bilir, çok da severim
Ne işim vardı gurbette, orasıydı yerim
“Ah Güzel İSTANBUL”
Gel zaman git zaman
Kuşlar’ın yolunu asfalt etmişler
Evlerin çatıları da kiremit olmuş
Elektrik de bağlamışlar, ama
“Ah Güzel İSTANBUL”
Yoksulluğu da yenmişsin çok şükür
Çocukluk hazlarımı bulamasam da şimdi
Yeşillerin arasında kırmızı çatılı evlerinle, Kuşlar
Gözüme bir başka güzel görünüyorsun da
“Ah Güzel İSTANBUL”
Kuşlar’da; bülbüller, kuşlar
Gözde, gönülde özleyişler
Ne varsa yine sende var
Kuşlar bir yana, sen bir yana
“Ah Güzel İSTANBUL”
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:10 AM
İstanbul
Hangi coğrafyada sorsam, yoktur seni bilmeyen
Çok şey söyleyebilir hakkında, seni hiç görmeyen
Şanslı kişilerdenim şükür, seni dünya gözüyle gören
Ama pek çoktur boğaz derdiyle, sende yaşayıp
Muhitinden çıkıp da İSTANBUL Boğazını görmeyen
Belki göçüp gideceğiz çoğumuz seni göremeden
Dilimizde feryadımız olacak görmek, ölmeden
Herkesin bir söyleyeceği vardır İSTANBUL’LA ilgili
Seni görsün-görmesin, olsun-olmasın bilgili
En azından bilirler, bir Yeni Çağ açan fethini
Her çağında umuttun, aş’tın, ekmektin Anadolu’ya
Her zaman taşın toprağın altın İSTANBUL
Bir, bile değilken on beş milyon oldun
Ne ciğeri beş para etmezler adam oldu da sende
Ne değerleri, ne güzel insanları öğütüp yuttun
İki yakan bir araya gelmezdi zaten ezelden
Getirmek için çifte köPage Rankingüler yaptık tez elden
İki yakan arasında mekik dokuduk İSTANBUL
Yetmez oldu yollar, gemiler, köPage Rankingüler
Boğazına tünel açmak son çare dediler
Asırlardır, üzerinde yaşamış dostça, yan yana ayrı inançlar
Şimdilerde başkalaştı, ayrılmaya başladı Bir inançlar
Bir de, bu günlerde senin iki yüzünden bahseder oldular.
Önce İSTANBUL’U eğlence dünyasında böldü uşaklar
Kendileri Tarabya’da, Etiler'de yumuşaklar
*******inde sefahat, Kumkapı, Beyoğlu’nda kirlenenler
Bir yanda, sabah Eyüp’te dua ile temizlenenler, dediler
Bu yaşananlar gerçek ama, amaçları nedir bilinmez
Ben mi yanlış anlarım, bölmek mi amaçları tam sezilmez
Ama örümcek kafalara iyice yerleşsin ki; İSTANBUL bölünmez
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kadınlarımız
Sıkıntılarımızı özenle katlayan kadınlarımız
Yaşantınız, davranışlarınız ve dişiliğinizle
Fikirlerimizi *******e sapladınız
Sınırsız gerilimler içindeyiz
Susamışlığımızın göstergesi
Bir su sesi, bir de sesleriniz
Takılır kalır aklımızda, kanatmayan,
Geceden kalma tırnak izleriniz
(12.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kahırlı Akşamlar
Akşam hüznü çökünce omuzlarıma
Lanet ederdim kahrına, kahrolası akşamların
Korkuturdu beni karanlık, gayyaya düşerdim her akşam
Sabah olmayacak, seni, gözlerini,
Bir daha göremeyeceğim sanırdım
Titrek mum ışıklarında sabahlardım
Uyuyup bir daha uyanamamak kaygısıyla
Her sabah gözlerini seyrederdim doğada
Gün alması gözlerim
Gözlerinde dünyayı görmeyen gözlerimle
*******den birinde karanlığa kapadım gözlerimi
Hayal dünyamın ışıklarıyla aydınlattım gecemi
Hayallerimle derin uykulara dalmışım
Olanlar olmuş; sabahı, gözlerini görememişim
Bu acıyla irkildim; uyandım!
Mumlar erimiş, sönmüş, her taraf kapkaranlık!
Yırttım gecenin karanlığını çığlıklarımla!
Fırladım çıktım gecenin karanlık sokaklarına
Bu karanlık sokaklarda biri, belki benim gibi
Sordu:' işin ne gecenin üçünde buralarda'
Kapandım ayaklarına, ellerini öptüm, öptüm...
Meğer sabaha iki saat varmış! Ben rüya görmüşüm
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kalan *******ini Benim Gibi Yaşa
Bırak meyhaneci masayı
Olduğu gibi kalsın
Koy bir hüzzam
Gidenlerin ardından çalsın
Bırak söndürme mumları
Ömrüm gibi erisin, sönsün
Anlarsa sevginin değerini
Ağarmadan gün, geri dönsün
Hiçbir şey söylemeden çekip gidersin
Düşünmeden kalanın hali nice ola
Rabbim uzun ömürler versin
Kalan *******ini benim gibi yaşa
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kalp Kırılmadan Olmuyor Ayrılıklar
Seni kıtladım çay kenarlarında, ağzıma tat oldun
Rüyalarımda mı açtıracaksın mutluluk çiçeklerini
Faili meçhul sevenlerinle mi yaşayacaktın aşkını
Yasak aşkların yolu mu olacaktı masum yatağın
Çözümsüz sorunların sahibi hep ben mi olacağım
Kesecek ayaklarımı yerden, umutlarım yerle yeksan
Göçük omuzlarım; yüreğimde artçılarla ayrılığın
Şiddeti yüksek, çatlakları çok derin bu depremin
Ne uğuldayan rüzgar, ne çisil çisil yağan yağmur
Ne asılan bir yüz, ne hüznü yüklenmiş bir sitem,
Anlamı yüklenmiş kelime bile anlamsız kalır
Ne, nasıl anlatabilir ki hüznü gözlerden güzel
Seni çıkarıp içimden, planyadan geçirdim yıllarımı
Alıp başımı çekip giderken, kıyıldılar yaprak yaprak
Şimdi baktığınızda gördüğünüz ben, suretiyle insan
Darmadağın aşk, kalp kırılmadan olmuyor ayrılıklar
(16.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kalpden Mezar
Sen sanma ki öldün
Ölmekle ölümsüzlüğe kavuştun!
Sana öyle bir mezar yaptım ki...
Ne taşdan, ne topraktan
Sana öyle bir mezar yaptım ki...
Seni kimse çıkaramaz oradan
Hatta ölüm bile
Sen bembeyaz gelinliklerinle
Kalbimde
Kalbinin içinde ben
Yanını boş bırak geliyorum!
Yastığımı boş bıraktığın gibi
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kapının Önü-Ardı Gözlerin
Sıra dışılığındı beni sana çeken
Sadeliğini, içtenliğini sevdim
Gül kokulu tenin, yüzün, ellerin…
Çocuk masumiyetindeydi kişiliğin
Hiç başkalarına benzemezdin
Kapının önü ve ardı gözlerin…
İçini dışını ele verir bakışların
Gazete çıplaklığında, sayfa sayfa
Ne kaldı ki gözlerinde okumadığım
Bütün gizleri kaldırdın aradan
Her halinden belli şefkatle sevdiğin
Mayalanmış hamur...
Kabına sığmaz oldu yüreğim
Bilemedim ruhumu ele geçireceğin!
Çekip çevirdin, kusursuz oldu her şeyim
Düzenim değişti sayende, her şeyim senin
İlgime karşılık çoğaltın sevmeyi, abarttın
Keşke beni bu denli sevmeseydin!
Topladın dağınıklığımı, her şeyim düzenli
Sildin bir çok numarayı defterimden
Ayıkladın arkadaşlarımı,
Çok oldu görüşmeyeli…
Sıkılır olmaya mı başladım ne, bu güzellikten!
Bu kadar karışkan, düzenli, bakımlı
Olmak zorunda mısın. Saçların boyalı,
Tırnağında ojeler, kısacık eteğin
Bensiz gezip tozmalar; gıcık oluyorum!
Suskunluğum, bu yüzden sana küsmelerim
Sıradan yaşayıp gitseydik keşke
Abartmasaydık sevmeyi bu kadar
Neydi o her gün eve çiçekle gelmeler!
Bu işte bir olağanüstülük mü,
Yoksa bir sıradanlık mı var
Aşırılıklarımızı koysak bir kenara
Bıraksak bu horoz dövüşünü
Bu kafes dar geliyor ikimize
Aslında, Kaçıp kurtulabiliriz
Bir aralık, bir delik yeter ikimize
Kapının önüydü gözlerin, fütursuzca daldığım
Yeşilliğinde, gönüllü, sevgiyle tutsak kaldığım
Kapının ardıydı gözlerin, eşiğinden aşamadığım
Ne sen çekip gidebildin, ne ben kaçıp kurtuldum
Sevmek; ele geçirmek demek değilmiş her şeyi
Kabullenmekmiş bazen, sıra dışı delilikleri
Kaybetmemek için elde ettiğimiz değerleri
Yeniden, yeni baştan öğrenmeliyiz sevmeyi
(15.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kara Gözler
Bir çift kara göze kul oldum
Mutluluk bulurum derken
......... belamı buldum
Karasevdalı oldum
Binbir kapıdan it gibi kovuldum
Kapısına umut bağlamıştım
O'nun da kapısından kovuldum
Şimdi köşe başlarında tekmelenen it oldum
İt oldum dedim
Yanlış anlamayın
Sizlere, kara gözlülere kabahat bulmuyorum
Çünki benim de gözlerim kara
Hem, kara gözlere sevdalı gözlerim
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kardelen
Ne savaşlar, ne dünyanın karışıklığı
Ne kar, ne fırtına, ne de soğuk umurunda
Bir düş, bir özleyiş sadece, sadece insanlığa
Bir tebessüm, bir muştu olmak umudunda
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kaybolup Gitsin Mezarım
Geldi bahar her yer yeşil bezendi
Kanımız kaynadı aşka özendi
Bakmadın yüzüme kalbim gücendi
Dalda çiçek gibi solmasan da bir.
Kandım, görmüş, bulmuş sandım ecemi
Bağlamıştın gözüm, dilim, hecemi
Yıldızlar ışı tır artık gecemi
Şavk olup geceme yanmasan da bir
El ele verelim senle gezelim
Birlikte içelim bade süzelim
Aşkın çağı çoktan geçti güzelim
Artık gelsen de bir, gelmesen de bir
Aşkımı düşürme dilden diyorum
Gözümden yaşları silsen diyorum
Tak etti canıma, bilsen diyorum
Geç artık, sevsen de sevmesen de bir.
Götürüp de ele vermiş gülünü
Ayrık otu çoktan sarmış bağımı
İkna olmam boşa yormuş dilini
Bağı söksen, sümbül, gül eksen de bir.
Çözülmez dolaşık düşler getirdin
Yaşama sevincin dünden yitirdin
Sev diye, dilimde tüyler bitirdim
Saçların yolsan da, yolmasan da bir.
Ayrılık rüzgarı bağlarım söktü
Türkü, şarkı, gazel boynunu büktü
Gönlüm nağmelere de çoktan küstü
Artık şarkımızı çalmasan da bir.
Hüzünle tanıştı feri kalmadı
Gözüm gülse de bir, gülmese de bir
Yaşamanın tadı tuzu kalmadı
Ölsem de bir aşkım, ölmesem de bir.
Vuslat ateşiyle yitsin sızılar
Ömrüm tükensin de bitsin yazılar
Bırak da kaybolup gitsin mezarım
Arayıp kemiklerim bulmasan da bir.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:11 AM
Kırsalda Düşler
Bağa gidiyorduk
İki çocuk bir eşek’te
Sen semerine binmiştin
Ardına ben
Sarılmıştım sıkıca
Aklıma ilk düşmüştü
Ne kadar çok istemiştim
Çabucak büyümeyi
Ve birlikte eşekten düşmeyi
O anda
Ah, ne güzel olurdu!
Yatırılar mıydı
İki genç,
Delikan
Bir döşekte
Büyüdüm
Hep bu hayalle
Çocukluk işte!
Hayaller
Hep hayal kalacak içimde
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kibirli Deniz
Rast geldi kurşun göğsüme
İşledi derinliklerime
Deldi geçti de
Yine de değemedi
Şiirin değdiği yere
Şiir yırttı yalnızlığı
Köpürmedi, kabarmadı deniz kadar
Kabullenmeyip kendinden olmayanı
Atmadı; vurmadı kıyılara
Kibirlenmedi
Denizin kendini anlattığı kadar
(11.11.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kim Demiş
Aşkda ayrılığa 'Acı' demiş bir şair
Bir başkası 'Ölümün ikiz kardeşi'
İnanmıyorum onlara!
Ne kadar güzel özlemini çekmek sevgilinin
Ne kadar değersiz aşk!
Her an o'nu gördüğümde;
Her şeyi düşünürüm...
O'ndan ayrı kalıpta
Yalnız o nu düşünmek ne güzel
Başka düşüncesi olmamak
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kirli Martılar
Kuşkuya düşürdü renkleri
Tanıyamadım. Onurunu yitirmiş
Mavi göğü kirletiyor martılar
Ayakları perdesiz, nasırlı
Denize değmez olmuş
Kanatları kurumuş martıların
Denizde, korkusuz yürür olmuş balık
Damaklarında kalmış
O eski tat
Balığı da unutmuş martılar
Görünen o ki; denizler boşalmış
Balıkçı motorları çığlıksız
Ölü balıkların istilasına uğramış deniz
Yunmaz olmuş denizlerde, kirlenmiş
Şimdi çöplüğün efendisi olmuş martılar
(21.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kucaklaşma
Koş gel kucaklaşalım
Ellerinde hiçbir şey olmasın
Yüreğin dolu, ellerin bomboş…
Sıkıca kucaklaşalım, sarılalım,
Sarılalım sarmaşıkçasına
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kulaktan Kulağa Oyunu (Fısıltı)
Kulaktan kulağa oyunu gibiydi sevdamız!
'Seni seviyorum' dedim. Yanımdakine
Sana iletmesi için
Seni 'seviyormuş', demiş yanındakine
O da obürüne, seni 'seviyor muymuş? ' demiş
Obürü de diğerine, ' seni seviyormuymuş neymiş'
Diğeri de sana, 'seni sevmiyormuş' deyip,
Kestirip atmış
İnanma! .. inanmaA! .. İNANMAAA! ..
Gel yaklaş, yaklaş yanıbaşıma
Duy ilk ağızdan haykırışımı! ..
'Seni seviyorum... Seni seviyorumm...'
'Seni seviyorummm...'SENİ SEVİYORUMMM...'
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kuzgun Bayramı
Ayhan Uçar'a ithaf
Sabır ve emekle yarattığımız
Sedef kakma işçiliğiyle bezediğimiz,
Ahşap kule…
Şimdi üzerinde kara kargalar dolaşıyor.
Kim çağırdı; kim davet etti onları
Bir o kadar çok, bir o kadar kalabalık ve kara
Alıcı kuşlar misali dönüyorlar üzerimizde
Hayrola! Bir ölen mi var; bu ne kalabalık
Bırakıp gitmek mi? O da nereden çıktı;
Hiç geçmezdi aklından ayrılık!
Kim soktu ayrılığı aklına? Gidersen,
Kargalara miras, metruk kalacak!
Artık, bu yerlerde kalamam, bende duramam
Kargalara gün doğdu
Bu günü bayram ilan edecekler
Şimdi git istersen!
Başın göğe ersin; istediğin kadar böbürlen
Yarattığın kuzgun bayramıyla övünçlü.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Kül
Çekip gitmeler kolay gelir;
Oysa
Duru bir seviyorum demen yeter
Sen gözlerimdeyken,
Görebilir miydim başkasını
Sen içimdeyken
Ne koyabilirdim bir damla daha
Ne değer katabilirdim ki küle
Kendimden başka
Ne değerim vardı ki
Seninle düşmeden aşka
(27.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:12 AM
Mangal
Senle ben aynı mangalda
Hep bir aradayız, yan yana
Benim tutuşup yandığım zamanlarda
Sen bilemedin yanmayı
beni tuttuğun anlarda
Ben ne kadar yakmaya çalışsam da
Sen hep demir soğukluğunda
Riske atmadın kendini
İnanmadın sevdama
Yakamadım seni
Sen hep olduğun gibi maşa
Belki harlı değil sıcaklığım
Ama soğuk da değilim sen kadar
Sönüp, eriyip küllensem de
Hala sıcaklığım var küllerimde
Geçse de har’ım küllense de közüm
Yanmışım yürekten, ağlar iki gözüm
Karalar içinde olsa da elin yüzün
Küllerimde ağrırlar, sızım sızım
Atmayın bu denli küller kalsın mangalda
Hanginiz bilebilir yanmayı ben kadar
Kaçınız yaşadı bilmem mangalla
İç içe, benim yaşadığım kadar
Tutuşup, har, köz, kül olacağımı bilsem de
Çekinmem, seninle yanmaktan
Serçe gibi küçük, ürkek değil
Bende yürek mangal kadar
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Masal Olacak Su
Sene bin dokuz yüz elli geldik dünyaya
Bir soru takıntım olmuştu gençlik çağımda
Görebilecek miydim iki binli yılları
Şükürler olsun ömür verdi erdik milenyuma
Dünya gözüyle bir daha görmek istemiştim
Doğduğum, çocukluğumun geçtiği yerleri
Eser kalmamış eski evimizden, yıkılmış gitmiş
Dağ taş ev olmuş, bulamadım bağımızın yerini
Kasabayı yüksekten gören bir tepe vardı
Küçük çam koruluğun önünde yer alan
Üç tane yan yana Serviden adını alan tepe
Sınıfça öğretmenlerimizin pikniğe götürdüğü
Dağlardan süzülüp gelen Çaylak deresi
Tertemizdi, suyunu kana kana içtiğimiz
Tepeye kadar gelip orada yön değiştirirken
Bir su değirmenine hayat veren
İçinde balıklarla biz oynaşırdık
Kenarındaki koca çınar kurumuş
Temiz akan sudan vazgeçtim
Dere bile yerinde yok!
Bir Karpuzkaldıran kaynağı vardı
Buz gibi suya yaz günü bir karpuz koysak
Kısa zamanda çatlatırdı. içimine doyamazdık
Değerlendiremedik Çaylak deresine boşa akardı
Önce kirlettik temiz akan dereleri
Akıttık tüm evsel ve sanayi atıklarını
Utandık açık fosseptiğe çevirdiğimiz pislikten
Beton döküp kapattık utancımızı
Bir deyim var hani “Su gibi para harcamak”
O kadar bedavaydı ki su, atalarımız böyle demiş
Hortumla yıkardık otomobillerimizi
Zevk için çıkmazdık yarım saat duşun altından
Şimdi diyeceksiniz ki bize ne bunlardan
Ne manası var bu hatıralarla oyalanmanın
Bu gidişle size anlattıklarımı
Çocuklarınıza anlatamayacaksınız
Çok da zor değil yaşadığımız kadar
İlerisini görebilmek biriktirdiklerimizle
Yaşadığımız kadar yaşayamayacaksınız
Beklide en yaşlınız ellisinde olacak
Genç yaşlılar olarak öleceksiniz bu gidişle
Şimdiden tedbir alın, ya kuruyacak yada kirlenecek,
Su kaynaklarınız. Çocuklarınız inanmayacak
Suyu böyle ziyan, sebil kullandığınıza.
Vazgeçin, değiştirin lügatinizdeki deyimlerinizi
“Su gibi para harcamak” silinsin dilinizden
“Suyu para gibi harcamak” yerleşsin dilinize
Beklide emeğinizin karşılığı ödenir olacak su ile
Önemseyin asılan uyarıları “Suyu duyarlı kullan”
Boşa akıtma,“Sabunu eline almadan musluğu açma”
Küresel ısınma kurutacak doğal kaynaklarınızı
Veya asit yağmurlarıyla kirlenecekler
Malumunuz, vücudumuzun yüzde altmışı su
Sağlıklı yaşam için günde üç-dört lire su içmeyi
Öneriyor tüm uzmanlar. Altı haftada tümü
Yenilenmesi gereken en değerli hayat kaynağı
Şimdi uğruna savaşlar çıkardığınız petrolden
Altın, uranyum ve diğer değerli madenlerden
Daha değerli olacak, içmeye su bulamayacaksınız!
Bilmem arınabilecek mi denizler tuzundan
Susuz çalışmaz olacak kanalizasyonlar
Fosseptik çukurlarına eder olacaksınız
Çamaşırlarınız yıkanmayacak, kirlenenler
Bir daha giyilmeyecek, çıkarıp atacaksınız
Yüzünüze bakılacak hal kalmayacak
Güzelliğiniz de kalmayacak; gıdasız kalacak
Kavruk, sıska, kısa boylu olacaksınız git gide
Susuzluktan kuruyup zekanız bile gerileyecek
Sokaklarda su haydutları kesecek yollarınızı
Çıkacak savaşlar bundan sonra su savaşları olacak
Çocuklar film ve fotoğraflarda görecek nehir ve gölleri
Biliyorum bu anlattıklarım size, çocuklara masal olacak
Su gibi ömürler dilemek kalıyor sadece bana
(01.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Mayın
Bağırıyor; bağırıyoruz barış diye diye
Duyan olmuyor; duyulmuyor aklın sesi
Gölgesinde kalıyor çığlıklarımız
Silah sesleri susmadıkça
Yüzlerdeki gülümsemenin başka dili mi var
Hep aynı lisandan değil midir tebessümler
Ölümün yüzü soğuk; kan kırmızı şehadet
Bilen var mı son nefeste dualar hangi dilden
Her icat bir ihtiyaçtan doğarmış
Bilmem bu neyin ihtiyacı!
Ölüm kusmayan, yüzü güzel, yüze gülen,
Çiçek atan silahı var mı bir bilen
Hepimiz biliriz en çirkinini, en kahpesini
Geç de olsa, mutlaka basılan ve ıskalamayan
Mutlaka cana kasteden, kurtuluşu yok basanın
Fikri kahpe, cana düşman gömmüştür onu yere!
Önce beyinlere döşenmiştir kahpelik
Tutsak bir koyun, özgür bir köpek,
Bir insan, kim basar hak getire…
Kimin bastığının ne önemi var; bir can basar!
Yaşamı acıya boğan insan! Aklını başına topla
Ayağın bassın yere! ..Aklın basmasın mayına
Dilinde adalet istemi, barış; düşüncende kalleş mayın
Kahpelik yerleşmiş fikrine; kalleşçe, kahpece can alışın
Çok istemek yetmiyor barışı sağlamaya
Kahpe düşünceyi fikirden atmadıkça
Hem can alacaksın, hem dilinde barış istemi
Bu nasıl bir yanlış, bu anlamı barışa kim yükledi
İsyanım bu anlamsızlığa; düşen canlara
Kutsaldır görev, ölüm, şehadet
Vatan borcu veya eve ekmek götürmek
Ölenin yaşı belli değil, candır verilen
Bilen var mı son nefeste dualar hangi dilden
Kader mi öyle yazmış, aynı coğrafyada
Karşı karşıya. Sözde dili farklı diye
Genç, çocuk yaşlı, inançları da bir.
Belki, hepsinin boyunlarında aynı muska
Masumiyet: Anlamlı, güzel bir kelime
Tabii ki öncelikle fikre yerleşirse
“Mırın” gırın etmeyi bırakmalısın
Kabullenmelisin yaşamayı birlikte
Ben birlikte yaşarım; paylaşırım ekmeğimi de
Sen kendini yakıştırmaz mısın bize
Bıraksak; bir lokmada yutuverecekler
Seni körükleyenler, özgürlük diye diye…
Bu vatan hepimizin. Yatıyor şehitlerimiz
Vatanın her yanında; toprağımızı sulamış kanıyla
Daha ne istiyorsun? Hür’sün. Varlığını koruyan
Bu Cumhuriyet ve Şanlı Bayrak altında
27.04.2007 İzmir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Muamma
Ay dünyanın
Dünya güneşin,
Güneş neyin etrafında döner
Muamma!
Acılar teğet geçsin
Sevgiler kiriş aşkımızda
Orta noktaya sen yerleş
Ben dönerim çepeçevre etrafında
Üzüntüler eksi yüklü
Sevinçler olsun artı
Yine sen yerleş ortaya
Nötron olur dönerim etrafında
Nesi var bu dönüşlerin...
Nesi muamma
Aşkı uğruna dönmedi mi
Mevla’nın, Yüce Mevlana
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Mutluluk
Saklayacaktım seni aklımca
Kendime sadece
Bilemedim
Çuvala sığmaz bir mızrak olduğunu
Götürüp Ağrı’nın tepesine
Saklayacaktım
Kimseler görmesin diye
Sadece,sadece kendime
Gömecektim okyanuslar dibine
Gizleyecektim
Taç mahal’in kubbelerine
Bilmem sığacak mıydın
Kolay mı saklamak
Emekte saklı mutluluk
İçime de sığdıramadım
Yüzümde ayan, beyan
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Mutluluk Nedir ki Birazcık İlgi
Mutluluk nedir ki birazcık ilgi
Bir tebessüm yeter seviNir o gün
Hayat güzelleşir temeli sevgi
Yüzde güller açar seviNir o gün
Tutup ta elini sıktıysan eğer
Hayat yaşamaya olurmuş değer
Sevgili gönülden severse eğer
Uğruna sevginin ölüNür o gün
Düşürmüş aklına ayrılık meğer
Hasret yanar ateş ömrümüz heder
Sevdaya düşüp ayrı kaldıysan eğer
Eskinin değeri biliNir o gün
Aşk, sevgi uğruna kanasan değer
Sevip de sevildin sanırsan eğer
Zalimin zulmüne yanarsan eğer
Günahlar defterden siliNir o gün
Sözünde, özünde doğru olursan
Yalansız, riyasız emin olursan
Kula kulluk etmez adil olursan
Şahsının değeri biliNir o gün
Çanlar çalar bir gün çabalar boşa
Akıbet gelecek elbette başa
Merhametli, naif şerefli yaşa
Seninde namazın kılıNır o gün
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Müzeyyen
Ege'de Şiir Molası Grup arkadaşımız Müzos'a itafen
yarattığınız güzellikler başlı başına şiir. Teşekkürler.
Sen ateşledin fitilini şiirin
Şairde, sen kırbaçladın kanı
Ben senin yalancınım!
Tüm yazabildiklerim; anlattığın kadar
Yakın değilsin seslensem duyacak,
Uzak da değilsin,soluğunu hissedemeyecek kadar
Gönül gözüyle gördüğüm, durusun, berraksın
Ege gibi. Sıcaksın Datça kadar
Derli toplu bir hanımmışsın
Misafir de gelmemiş dün gece
Mutfağı dağınık bırakmazmışsın
Çay bardağı, çerez, meyve tabağı
Mutfak da dandini, neyin nesi!
Sen herkesten düzenlisin Müzeyyen
Stratejiler geliştirirmişsin
İlk iş, camları aç hava gelsin
Camlarda yağmurun lekesi
Balçık çamur, neyin nesi!
Cam silinmek ister, kim uğraşacak
Sen herkesten akıllısın Müzeyyen
Pek de bir organizeymişsin
İşleri sıraya koyarken pek mutluymuşsun
Organize olmak işine de gelirmiş
Bu gün hava çok rüzgarlı, çamaşır da yıkanmaz
Balkon çamurlu, yıkansa da asılmaz
Sen herkesten akıllısın Müzeyyen
Toz kaplamış her yeri, her gün sildiğin halde!
Kaç gündür esen rüzgar ne varsa taşımış eve
Halı, kilim de kalmış toz toprak içinde
Dip temel temizlik, silinmek ister
Halı silkme günü de değil! Pazara ertele
Sen herkesten akıllısın Müzeyyen
Pekte bir prensip sahibiymişsin
En bi hamarat hanım senmişsin
Mutfakla olmazmış hiç kavgan
Kahveni alıp, alıp kaçarmışsın
Mutlu, mesut şarkılar söylermişsin
Sen herkesten tertiplisin Müzeyyen
Duydum ki çok hamaratmışsın
Çamaşırları makineye yıkatmışsın
Toz almayı da yarına bırakmışsın
Çamur üstüne terlikleri atmışsın
Balkon yıkamakta neyin nesi!
Sen herkesten hamaratsın Müzeyyen
Düşündükçe pratik çözümler üretirsin
Mantığını çalıştırırsın, işleri ertelemekle
Emekliliğin tadını çıkar, al kahveni eline
İşe giden gelenleri uğurla, güle, güle de
Mutat temizlik yeter, konu komşuyu bekletme
Sen herkesten dost canlısın Müzeyyen
Arkadaşların sabah yürüyüşlerinde
Pek bir güzellermiş. Cicili eşofmanları,
Saç bantları, küpeleri, hatta rujuna kadar
Bolca bir bluz, bir kapri ve kısacık saçlarınla
Aralarında bir doğal senmişsin Müzeyyen
Süzülüyorlarmış; sabah yürüyüşlerinde
Etrafındaki güzellikleri görmeden; kim güzel!
Yüreğin dinç, kendin dinç, yorulmak bilmezmişsin
Kargalarla bile konuşur; hızlı, hızlı yürürken
Umurunda arkadaşların varmış, günaydın diyeceğin
Amacı güzel, gözü, gördükleri, gönlü güzel Müzeyyen
Sabahları günaydınlarla avutursun
*******de ninnilerle uyutursun
Bunca güzelliği nasıl yaratırsın
Her yazdığını zevkle okutursun
Şiir yazmak da neyin nesi!
Sen kendin şiirsin Müzeyyen
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Ne Fark Var
Ne fark var?
Susuz kalıp kavrulmak
Ve ölüp gitmek ile
Suda boğulup ölmek arasında
İkisi de ölmek değil mi?
Ayrılsak hasret öldürür
Kavuşsak vuslat!
Korkunun ecele faydası yok!
Ayrılacaksak da, kavuşacaksak da
bir an önce, öleceksek ölelim!
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Nehir Olur Akarım Sana
Nehir olur akarım sana
Sen beni çağırmıyor olsan da.
Çarem yok, akmak enginlere,
Fıtratıma yazılmış sen gibi bir kere.
Set çekilemez yollarıma çağlarım,
Sevdamla. Düşlerime gem vuramazsınız.
Bentler, barajlar kesemez yolarım
Aşarım dağları, taşları durduramazsınız.
Set olursanız yoluma, dinlendikçe coşarım.
Koynunda uyuduğumu sanırken toprağın
Cilveleşirim güneşimle, tutamazsınız!
Buhar olur sevdiğime kaçarım.
Şimdi dinginliğindeyim sevdamın
Enginliğine karışıp gidiyorum sevdamın.
Nehir, nehir akıyorum koynuna senin
Hem denizleri, hem ömrümü dolduruyorum.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Öfke
Dünü gördüm
Dünü yaşadım
Dün gibi,
İnanıyordum sevdana.
Gülsen erirdi kutuplardaki buz dağları.
Öpsen hele bir kere
Yakardın sahraları, çölleri
Ama, gülmedin, öpmedin de…
Of dedin yıkıldı himalayalar
Baktın soğuk, soğuk…
Dondurdun kutupta Eskimoları
Şimdi anlıyorum ayrılıyorduk.
Yenemeyeceğim öfkemi
Ters edip Everest’i
Gömeceğim okyanusun derinliklerine
Dümdüz edeceğim dünyayı.
Ne aşk,
Ne gam
Ne hüzün kalacak
Dinecek sızılarım o zaman.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Ölür Gidersin Ayakta
Dallarına kuşlar bile konmaz
Dökülür yaprakların
Kala kalırsın ortalık yerde
Kolun kanadın kırık.
Eğer düşüremediysen
Sevgi tohumunu toprağa
Seni tutan dimdik ayakta
Sevgi köklerindir; attığın toprağa
Eğer düşürdüysen
Kuşku tohumunu bahtına
Kemirir içini derinden derinden
Ölür gidersin ayakta.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Ömürdendir Geçip Gidenler
Bir köPage Rankingü başında seyret dalgın bakışlarla
Geçip gidenleri.
KöPage Rankingünün altından sadece
Sular mıdır geçip gidenler.
Ömürdendir geçip gidenler; ömürden.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:13 AM
Ötürü Sevmek
Fikrinin dallarına
kargalar konmuş kara kara
Salkım saçak, siyah olmuş ağaç
Dallar sarkmış; eğilmiş
Sen eğilmezmişsin
Bunca karalığı kaldırmaz aydın fikirler
Karga ağırlığı ağacı ırgalamaz
Dediğim ötürü sevmek, koşulsuz
Kendinden olanı değil; marifet
“Yaratılanı sevmek”
Sadece sevmek; “yaratandan ötürü”
Engin nehir olmak, karışmak ummanlara
Bu değildir muradım, kandırmaz beni.
Gönüllere sultan olmak da değil,
Gönül sarayına bir taş olmak,
Değirmen çarkını çeviren
Bir damla su olabilsem; bu yeter bana
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Özleyiş
Sensizdim, dün gece
Bir rüya gördüm.
Kıraç topraklar gibi çatlak dudakların,
Bir çöl gibi
Hasretti maviliklere.
Çatlak dudakların
Yıllar boyu yağmur hasreti çekmiş,
Öylesine muhtaçtın ki
Serin, ıslak dudaklarıma,
Hasret kalmışsın ölesiye bana
Hasret kalan sen misin,
Ben miyim bilmem?
Bildiğim tek şey
Seni, çatlak dudaklarını çok özledim.
Düşümde, rüyalarımda, her anımda sen varsın.
(01.07.1971 Aydın)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Papatya
Hiç şikayetimiz yoktu
Saplarımızı koparırken dipten
Çok da kıymet ifade etmiyordu
İçimizden en güzellerini seçmen
Bir başa taç örüleceğimizi bildiğimizden
Hiç de umduğumuz gibi çıkmadı
Gönüllere, başlara taç olmayı beklerken;
Yerlere atılıp çiğnendik, hiç yoktan
Umutla sevgi falı bakıyordun belki sen
Ama, teker teker koparıyordun bedenimden
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Paylaşmak
Bütün küplerin dolu olsa
Neye yarar paylaşmadıktan sonra.
Barajlar gibi dolu olsan durağan, neye yarar?
Döndürmesen çarkı, sulamasan toprağı neye yarar?
En güzel şiirleri yazmış olsan
En anlamlı dizeleri sen sıralamış olsan
En yoğun duyguları sen yaşamış olsan
En güzel ifadeler senin olsa ne fark eder!
Ben sana ulaşmasam, okumasam yazdıklarını
Ben beğenmesem ve beğendiğimi belirtmesem.
Kendi kendine gelin-güvey olmak seninki!
Yaşanmışlığın farkına varabilir misin ben olmasam?
Sen benle yaşayabilirsin en görkemli aşkları.
Bakmasını bilirsen kendini bulursun bende
Bir kendini bilmez olumsuz görüş yazdı diye
Boş bırakıp gönülleri bırakıp gitmek niye?
Samanyolu'na ithaf
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Pencereden Bir Bakış Yaşam
Ömür salıncakta bir gidip geliverme
Her şey yaşanır bu aralıkta
Pencereden bir bakış yaşam
Bir ferahlık, bir esinti
İki uç arasında
Açık pencereler değil mi
Hayatın şahidi
Gözlerinizi,
Kapatmayın kanatlarını
Ne görebilirsiniz ki
Kapalı bir vizör gibi
Bir soluk, bir nefes daha
Sevgiye dönük yüzümüz
Dudaklarımızda gülümsemeler
Buzdan merdiven dayayamazsınız
Kalbe değen kalp sıcaklığında
10.01.2007 İzmir
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rakı ve Balık
Bu akşam sofrada
Balık ve rakı vardı.
Sevinçli ve mutluydum
Sana kavuşmuş kadar.
Balık ve rakı
Ancak tamamlardı
Birbirini
Seninle ben kadar.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 1
Ne karşı konulmaz bir duygudur aşk
Yakar, tutuşturur insanı, verir şevk
Susuz, dipsiz çıkılmaz bir kuyudur
Muradım, dileğim birlikte düşmek
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 2
Aşk elinden açılmıştır tüm yaralarım
Tutunacağım diye kendimi paralarım
Ayrılık, hasret dönülmez bir yolculuk
Gurbet elde erir, tükenir tüm çarelerim
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 5
Bir zerre yalan yok sözümde benim
Yanar ateştir aşk gönlümde benim
Mutluluk aşikar olur yüzünde
Aşkımla yanarsan közümde gülüm
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 6
Göz açtırsın artık bu hasret beter
Sen yoksan çekilmez bu ömür biter
Sende bilirsin ya bana ne yeter
Bir el tutuşunda yakışın yeter
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 7
Dalın umrunda mı düşen yapraklar
Öptün de kavruldu ıslak dudaklar
Farklı dudaklarla buluşmaz artık
Kuru yapraklara dönen dudaklar
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai - 8
Söndü lambalarım karardı ışık
Yollarım dolaşık usum karışık
Çözümlü taraklar getirdin düşe
Kavgalarım bitti ömrüm barışık
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai 3
Çatladım nar gibi kendiliğimden
Zorlama yok aşkım tuttum elinden
Aşikardı seni seveceğim yar
Yazılmıştın bana dünden evvelden.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:14 AM
Rubai 4
Bütün mevsimleri geçirdim boşa
Yoruldum ardından hep koşa, koşa
Kalmadı zamanım yok deme, aşka.
Aşkı bulduğunda gönlünce yaşa.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sağanak
Ben nerede miyim?
Arayıp bulamıyor musun beni?
Yağmur olup aşk, aşk
Üstüne yağıp ıslatıyorum seni.
Sen sıcaklığınla yaktıkça sinemi
Buharlaştırıyorsun beni
Uzun sürmüyor özleminle yoğunlaşmak
Tekrar boşalıyorum üzerine sağanak, sağanak.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sarmaşık
Saracaksın sarmaşık gibi boğarak
Koşulsuz seveceksin başka yolu yok.
Korkak olarak ödlek yaşamaktansa
Ateşe yanacaksın, çıralar gibi,
Elinden öleceksin yarin cesurca.
Umarsız bir sevdada çağlasan da
İyi ki var diyebileceğin olmalı.
Vefa duygusundan uzak, sorumsuzca,
Uzaklaşsa da senden uzun yıllarca
Yakınlaşacaksın ona, sen yaşlandıkça.
*******de dinlenen gündüzler gibi
Sığınacak kuytu limanın bulunmalı.
Son deminde baş ucunda bir vefalı
Can suyunu verecek biri olmalı
Seni doğuran kadar, sevecek biri!
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sen Geçince İçimden
Sen geçince içimden,
Geçtiğin yerler yangın yerine döner.
Ot bitmez bastığın yerlerde
Öylesine kavrulur.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sen Gidince…
Sen gittiğinde nelerim gitmedi ki
“Sana gelen bana gelsin” diyenim gitti
Göz pınarlarım biçare, gözüm yaşsız
Boğazıma yumruklanan sözlerim öksüz kaldı
Sen gittiğinde neler gitmedi ki hayatımdan
Evimizin temel direği, Ana’mız gitti
Dünümü bilenim, yüzüme gülenim
Arkadaşım, dostum, sevgilim gitti
Çamaşır ipi boş, mandalların öksüz
Dolapta; sakız gibi çamaşırlar, katlı
Buzdolabı öksüz, içindekiler dondu
Çiçeklerimiz susuz, boynu bükük kaldı
Sandıktaki delik işleri, iğne oyaları
O teki kalmış bardağın değerini bilen yok
Gözlerim, dudaklarım, ellerim öksüz
Yüreğimde bir karadelik kaldı
Halim perişan, derbederim sokaklarda
Çocuklar ne haldedir bilmem
Eve, beynimden hızlı koşan
Ayaklarıma geçmez oldu sözüm
Uğradığım da yok sen gideli
Yine terliklerini göreceğim diye
Eşiğine ayak basamadığım kapı;
Öksüz, kilitli ve hep tozlu kaldı
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sen Herkesten Daha Güzelsin Ana..
Sıcacık koynunda huzur bulduğum
Sen herkesten daha güzelsin ana
Ellerinde şekil, biçim aldığım
Sen herkesten daha güzelsin ana
Göbek bağı değil arada tek bağ
Muhtacım sevgine şefkate her çağ
Sırtımı güvenle yasladığım dağ
Sen herkesten daha güzelsin ana
Mum ışığı sendin üste titreyen
Gözümden yaşları sevgiyle silen
Gözünü kırpmadan canını veren
Sen herkesten daha güzelsin ana
Gözünü budaktan esirgemeden
Kederi, elemi gönlümden silen
Sevgiyi yüreğe sabırla eken
Sen herkesten daha güzelsin ana
Ellerinde çapa, sırtında yük ben
Yorulmak ne demek, of demedin sen
Besledin, doyurdun o ak sütünden
Sen herkesten daha güzelsin ana
Yemedin, ağzında ezdin yedirdin
Giymedin giydirdin hiç yok demedin
İçten gülümsedin yüzüm güldürdün
Sen herkesten daha güzelsin ana
Yüzünde iri açan güllerinle
Şeker ezip yediren dillerinle
Gül yüzün, tütün kokan ellerinle
Sen herkesten daha güzelsin ana
Sana layık evlat olmaktır ukdem
Düşürmek istemem gözlerine nem
Ben sana muhtacım, kulum, her dem
Sen herkesten daha güzelsin ana
Öksüz bırakıp da gittin ellere
Nasıl dayanayım bu kederlere
Üzerinde biten yaban güllerle
Sen herkesten daha güzelsin ana
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Seni Yazıyor Yüreğim
Şiir Perisi ve Şiir Cini'ne ithaf.
İki dize yazıyorum;
Sensizlikte
Birinciyi beğenmeyip siliyorum
Tek başına kalıyorsun
“Sen”
Sonrasını getirmek istiyorum
Üçüncü, dördüncü ve sonrakileri
Hep siliyorum;
Tek kalan hep
“Sen” oluyorsun
Ne çabalar sarf ediyorum
Bir şiir olsun diye…
Tüm yazdıklarımı teker teker silince
Oluyor da
Bir “Sen” kalıyorsun
Şiir diye Sen’i yazıyor yüreğim
Kalemimin ucunda hep Sen varsın
Tek dizelik şiir “Sen”
Şiir gibi…
Sen deyince akan sular duruyor.
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sensiz - Senli
O, yalnız bizim dediğin yerde
Şimdi ben
Yalnız dolaşıyorum
İçimde acı burukluklarla.
Burkulan, acı çeken yalnız ben değilim,
Ağaca çizdiğimiz kalp ağlamakta.
Kara kara düşüncede kuşlar
Ötmeyi unuttular şimdi.
Derenin şarkı söyleyen şırıltıları
Şimdi ağlamaya bıraktı yerini.
Mehtap bildiğin gibi değil şimdi
Sabahlara dek kıvranıyor acılar içinde!
Derenin hırçın, ağlayan göz yaşlarında,
Bitgin, çaresiz kendini yitiriyor çam dallarında.
Seninle hoş du, haz vericiydi bunlar
Ağaca çizdiğimiz kalbin
Göz yaşları mutluluktandı.
Kuşların ötmeyişi aşkımıza hürmettendi.
Dere o zama da ağlıyordu belki!
Ama, derenin ağlayan şırıltıları aşkımzın şarkısıydı
Mehtap desen, çılgın bir rakkase.
Raksını çılgınca alkışlamak geliyordu içimizden.
Çam dallarında kendini yitirişi bile ne hoştu
Yarınlara doğabilmek için.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sensiz Hiçim
Diğer yarılarımız'a ithaf
Ne var diyebilirim
Ne yok senin için
Bir başka duruş seninki
Bir başka biçim
Sen varsan hayatımda
Ben de varım
Sen yoksan hayatımda
Ben bir hiçim, kadınım
Ne sevdalı baş isterim
Ne aşure gibi aş
Sen ol yanımda yeter
Elinden pişecek
Birazcık da acılı, sıcak
Bir tarhana çok bana
(08.03.2007)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sensiz Liman
Bu limana bin değil,
Bir gemi geldi.
Sen onunla gittin...
Bu limana bir değil,
Bin gemi geldi...
Sen bininde de yoksun.
O gün,
Geminin bacasından çıkan dumanlar
Kara bulut olup
Üstüme çöktü.
Şimdi bu limana
Gemiler de gelmez oldu.
Acaba ufuklarda
Bir baca tüter mi?
Seni bana getirir mi gemiler?
Git gide yok olan ümitler...
Birer, birer
Geçer mi bu işkence dolu günler.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:15 AM
Sevda Hamalı
Gecemin, yorulmuş açlıklarımda
Umutlarımı yüklediğim rüzgar bitkin
Geçemiyor yalayıp denizleri, düşüyor
Meltemlere siniyor yosun kokuları
Güneşle yıkanıyor; geceden kalan matem
Arınıyor kasvetinden; melisa kokuları kalıyor geceden
Dağlardan çam kokularına, limon çiçeklerine beleniyor
Beleniyor, sevdanın kokularına rüzgar
Mahcupluk al al olup oturuyor yanaklarına
Ne utanıyorsun; es esebildiğince, savrul
Arada bir, muzipçe kaldır etekleri, istersen böbürlen
Hamalı olmakla, taşımakla sevdayı, gururlan
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:16 AM
Sevda Yüzsüzü
Ya hep aut veya gol olmalıydı aslında
Koskoca boşluk direklerin dışı, arası
Sevda yüzsüzü oldu şutlarım
Hep direkten döndü aşklarım
Yüksekten atılmış bir pas gibi süzülüyordu
İçimden geldiğince çaktım aşka bir vole
Ramak kalmıştı aslında gole
Yine direkten döndü mutluluk
Üzülüyordum.
(27.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:16 AM
Sevdamı Taçlandırıyorum.
Ne çoraplar öreceksin başıma biliyorum!
Seni sevdiğimi söylemeye çekiniyorum
Alacaksın özgürlüğümü elimden, kaçacak
Nafile zorlamam, aşkımı söylemeden olmayacak.
Ya, özgür kalıp uçacağım viraneden, viraneye.
Ya da, örselenip kapanacağım altın kafesine.
İkisinin ortası bir denge yok biliyorum
Özgürlüğü feda edip, gönüllü, kafesine giriyorum.
Sen beyazlar içinde, elinde peynir çiçekleri,
İnanamıyorum bu yaşadığım gerçek mi?
Kaleler fethetmiş muzaffer edalar bende,
Koluma girmiş, kuğular gibi süzülüyordun sende.
Bu gün çok sevinçli, çok şenim.
Sensizliğe veda ediyorum Nimet’im.
Sevdamı, aşkımı taçlandırıyorum.
Kocan oluyor, bu gün evleniyorum.
Bundan böyle helalim olacaksın.
Sevgiyi, sıcaklığı bende bulacaksın.
Yuvamın bekçisi, çocuğumun anası sen,
Sevgilim, bir tanem daha ne’m olacaksın.
Sırrı çözülemez bir şarap misali
Yıllanacağım ben seninle,sende.
Bilinmez keramet, nasıl, kimde
Benim tadım kalacak küp misali sende.
(14 ŞUBAT 2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:16 AM
Sevdan bende
Öyle bir tutku ki sevdan bende
Mahkum etmiş kendini ölene dek
En ağırına cezaların.
Prangalara vurulmuşluğu bu kalbimin.
Bir yangındır ki akkor kesildi sevdan bende
Yakmaya başladı en sönmez yerimden.
Yanık sevdasıyla unutulmuş,
İçin için yanan.
Deli dolu bir arzu, ihtirası dinmeyen
Vurup, kırıp, döken.
ağaçta kurda benzer sevdan bende
İçimi taaa... derinden kemiren.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sevgi Yüce
Onun nesi var? Adı Aşk!
Kendisi üç harf, tek hece!
Gücü nice?
Ama…
Benim harfim de, hecem de fazla.
Gücüm de O’ndan yüce.
Yalnız O
Neye yarar?
Sadece ilk görüşte kalır,
Karşılıksızsa!
Ses vermez,
Taştan bir duvar.
Ben girersem araya
Merhem olurum yaraya.
Bana sıkı sarıl!
Benim O’na maya.
Aşk bölünmez belki hecelere, asla.
Aşık olunca sadece, iki parça!
Başkalarına yer yok
Yaşanır iki aşık arasında.
Dağıt beni, paylaş cömert ce
Bin parçalansam da azalmam
Büyür, çoğalırım parçalandıkça
Benim adım SEVGİ, Gücüm YÜCE.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sevgili
Bütün çiçek adları güzeldir
Gonca güller gibi
Biz isimlendiririz layığıyla
Bizlere bahşedilen güzelliği
Senin de adın güzel
Kendin gibi,
Ben koydum adını “Sevgili”
Bütün çiçekler kıskanacak seni
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sızı
Acılar, nerede,
Beyinlerde mi,
Gönüllerde mi,
Nerede çöreklenir?
Gönül mü hızlı,
İdrak mi yavaş?
Sızıyı, beyinden önce
Gönüller algılar.
Beyin geliştirdikçe idraki
Gönüldeki acılar
Kat, kat katmerleşir
Daha derinden sızlar.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sihirli Bir Değnek Değildir Aşk
Sihirli bir değnek değildir aşk
Ben böyle bilmem aşkı sevdayı
Böyle belletmediler bana
“Ana gibi yar olmaz” bellemiştim
Kordon bağı yokmuş aşkta, sevdada
Göbeği kesilince, başa gelince başlar arayışı
Sıcak güvenli bir koyuna sokuluşlar
Şefkatli bir kucağa sığınmalar
Göbek bağından güçlü bir bağ arayışı
Öyle durduk yerde filizlenmez aşk
Ve kendiliğinden büyüyemez ot gibi
Belki bir bakış, bir dokunuş, bir kıvılcımdır
Aşkı, yangını büyütmeye yeten.
Sevgiyse yürek, emek ister
Kimse kimseyi durup durduğu yerde sevmez
Öyle; Türk filmlerindeki çocuk gibi, aniden ısınamaz
“Size baba diyebilir miyim” gibi, seviyorum diyemez
Kanı kaynamaz aniden, ateşe konan tencere değildir
Yürümeyi bilmez bebektir. Elinden tutulmayı bekler
Bütün sevmeler aşk değildir, sevgi bu değildir
Her sevilen; sevgili, canan olamaz
Sevgi, sevgili denince akan sular durur ama
Sevgili olmak, sevgili kalmak yürek, emek ister
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sokaklar Temiz
Tüm sokak çocuklarına ithaf
Ne kadar öğünsek az, insancıllığımızla
Vicdanımız temiz, kapımızın önü gibi! ..
Süpürdük kapımızı, kurtulduk çöplerimizden,
Bıraktık sokağa, kapı önüne komşumuzun
Daha neleri bırakmadık ki sokağa
Evimizden başladık temizliğe, önce:
Kocamış kedi ve köpeklerimizi azad ettik
Savunmasız, aç, sefil bıraktık sokaklara
Bıktık kuş pisliğinden, her taraf tüy, yem
Sonra kırdık kafesleri, özgür bıraktık,
Salıverdik; uçmayı unutan kuşları sokaklara
Aç kalmasın kedi, köpek; yem olsunlar diye
Sonra döllerimizi bıraktık, kırılan onurlarıyla
Genç kızlarımızı, terk ettik çaresizliğine sokakların
Hazzını yaşatamadık analığın; utancı oldu
Bağrına basamadığı bebeği, çaresizliği sokakların
Çocuklarımızı, yarınlarımızı bıraktık sokaklara
Yalnız kalmasın diye kedi, kuş ve köpekler
Utancımızı gizleyen kirli yüzlerine çocukların
Bir kere olsun dönüp bakmadık; bakamadık
Çekingen bakışları, kirli elleriyle, beklentisiz
Yarını olmayan, neslin temsilcisi çocukları
Suç makinesi olarak gördüğümüz çocuklarımızı
Onları suça iten, sokağa atan nesilleri yetiştirdik
Kurt adam misali karanlıklara alışmış çocuk
Gizliyor utancını gecenin karanlıkları, saklanıyor
Umudunu çöpe bağlamış, aç, sefil yitik, çocuk
İnsan umursuz. Ağlıyor aynı kaderi paylaşan martılar
Ağlama çocuk, utanma çık ortaya, süzülen yaşların
Ele veriyor suçlarımızın izlerini; beliriyor ak pak rengin
Utanma yüzünün renginden; yüzüne bakacak halde değiliz
Utanacak birileri varsa eğer, o, sen değilsin.
Çek, çek bakışlarını üzerimden
N’olursun çek, yalvarıyorum
Yüzünü sakla benden, utanıyor; bakamıyorum yüzüne
Karalığını taşıyamam, rengimiz farklı değil renginden
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sonrası mı?
Serhan Yiğen'e ithaf
Rüzgarların sürüklediği kadar özgür
Bulutlar gibiydim gök yüzünde...
Sonrası mı? ..Sonrasızlığımdı
Bir deniz feneri yalnızlığında...
Göz kırpmaktı umarsızca
Gel... Gel diye diye...
İyi ki sensizim!
Ve sensizlikten başka derdim yok şimdi...
(10.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sonsuzluk mu Var Alemde
Sonsuzluk mu var,
Sonrasızlık mı alemde…
Kara yatak, yeşil yorgan altında
Kokuları farklı değil tenlerin
Sonsuzluğumuz
Hep aynı son! Çürüme...
Ertesi günlere bırakmayalım yaşamayı
Zamanın durduğu anda!
Bir defa yakalayabiliriz aşkı
Elleri ağaçların, ışık kapma yarışında
Örümcek bağlasak, paslansak bir sevdada
Gem olsak, vurulsak şahlanmış duygularımıza
Bir yere batanda birlikte kaybolup gitsek…
Dalgalar oymakta altını kayaların
Yaşam bir nalıncı keseri, sanki ecelin ortağı
Mezarları doldurur ecelden yana yontularıyla
Nasipte olanlar yenmiş içilmiş
Gerisi, silkelenen sofra artığı…
Bir can düşecek toprağa
İki ayak bir pabuca
İlla ki giyilecek o tahta kundura! ..
Yetişen bir fidan, dalında iki çiçek
“Kökten geçeceğiz çiçeğe”(1)
Okşayacak sevgiyle bir el
Ya da hoyratça koparacak
Kırları dolduracağız; belki de
Bir göze bile değmeden solup geçecek
Bir tohum düşecek toprağa
Hayat böyle devam edip gidecek…
(15.03.2007 İzmir)
1- M. Mahzar Alphan Dizesi.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sorgulanacağım
Sorulacak hesabı
Sorgulanacağım ama yaptıklarımdan değil
Yapamadıklarımdan, söyleyemediklerimden
Susup da, yapmaya, söylemeye korktuklarımdan
Sorulacak hesabı
Siz de sorgulanacaksınız suskunluklarınızdan
Kulak vermediğiniz sessizliğim
Suskunluklarımdan
Sindiren zorbalığınızdan
Sorulacak hesabı
Suskunluğumuzun, suskunluğunuzun
Nemelazım, “dokunmayan yılan bin yaşasın”
“Dünya yansa içinde yanacak bir çulum yok”
Diyen, vurdum duymazlığınızdan
Ne kadarını gördük gözümüze batanların
Hiç itirazımız oldu mu yaşadığımız olumsuzluklara
Yoksa kulak ardı mı ettik, göz mü yumduk
Cebimizi doldurup, evlerimize mi taşıdık itirazlarımızı
Çok şey mi söyledik, ne anlatabildik söylediklerimizle
Keşke keşke hiç konuşmasa mıydık
Ne çok şey anlatırdı suskunluklarımız.
(13.04.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sözde İnsan
Kuş gagasından düşürse yemi
Bizim yüreğimiz sancır.
Senin tüyün bile kıpırdamaz
Sözde insan! Yüreğinde.
Biz açarız kucak ve yüreğimizi de
Sen yakıştıramazsın seni, bize.
Utanmak da yakışmaz zaten
Sözde insan! Yüzüne.
Bir tekme atamadın yoluna çıkan
Ufak tefek eza taşlarına…
Kıyamadın giydiğin iskarpinlerine
Sözde insan! Ayağına.
Bizler mi büyümsemiştik seni,
Senin mi boyun çok uzundu?
Yoksa bizler mi çok kısaydık
Sözde insan! Cüce.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Su gibi…
Ayhan Uçar'a İthaf
Yudum yudum içilen
Damla damla
Hayat veren;
Gönüllere akışkan
Enginlikte gözü
Enginlere çağlayan;
Yatağını dolduran
Okyanuslara ulaşan nehir...
Ateşleri bile yutan
Serinletici, ferahlatan
Temiz, berrak
Aziz...
Su gibi…
Bir ömür dilerim.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Su Yürüdü
Tek başına yaşanır yalnızlıklar
Herkesin yalnızlığı kendine
Göz yaşlarını akıtır kendi içine
Ayrılık, hüzün, hasret düşürür türkülere
Kaybolup gittin dehlizlerinde yüreğimin
İçten gülüşlerimin eskiliğinde kaldın
Kolay olmadı gözümden düşürmek
Mahcupluğun duruyor
Düşman olduğun aynalarda
Sana pişmanlık, bana çare oldu zaman.
Su yürüdü hecelerime
Karanlık düşemez oldu *******ime
Işıl ışıl yüreğimle
Aşk açtırıyor sevda, çiçeklerime
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Sunak
Kırılmış sırça dağınıklığında duygular
Arın hırslarından, vur bıçağı kurbana
Yakamadığın dostluk meşalesini
Hırslanıp da düşürmeyesin ormana
Hırsların, sunak olmuş canlara
Seç götür kurbanını, ada O’na
Senin ihtiyacın hırsını yenmek
Amaç, insanlığa zarar vermeni önlemek
Yaratanın buyruğu değil; kurbanı
Kasabın bıçağı da değil kesen, aslında
Ademin iradesi ve ihtiyacı kan akıtmak
O’nun ihtiyacı mı var yarattığının kanına
(04.12.2007)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:17 AM
Suskunluk
Huzurlu kuytu mudur suskunluk
Sürüye katılıp güdülmek midir
Arda kalıp; kurda yem olmak
Cesaretini gösterebilmek midir
Yaşatır mı aşkı umarsızca beklemek
Anlatabilir mi her şeyi suskunluk
Gözlerinizde çağlayan sevdanın
Şifresini, kim ne zaman, nasıl çözecek
Usumuzda urlar büyütmez mi
İçimize kapanıp beklemek
Çözüm müdür gülen maskeler
Takınıp; kalabalıklara karışmak
Öz suyunu akıtıyorsa bir ağaç
Kanıyorsa bir yürek
İşte o zamandır ki…
Hayat devam ediyor demek
(20.10.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Şair
Hep hasret, hep köz
Galiba şairin hayat özeti.
Yanık kokusu her an üzerinde
Yok mu bir damla su vereni?
Söndüremez yürek yangınını
Diken olsa batsa da *******.
Dilinden düşüremediği sen ve aşk
Gece gündüz demez adın heceler
Hasret yakıyor olsa da bir yandan
Umut kesmez çıkmamış candan
Kavuşmaktır muradı
Canı verir de, taviz vermez umudundan.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Şarkıların Sarhoşluğu
Ne sen,
Ne senin tatlı dillerin...
Ne senin sunduğun badelerin,
Ne de baş döndürücü güzelliğinin
Sarhoşluğu...
Hepsinden öte...
Şarkıların sarhoşluğu.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Şizofren Duygularım
Sevdalarım aşklarım aç
Usumun duvarları yapışmış
Aç köpekler gibi...
Fırınları delecekler.
Neye baksam usumda sen.
Özlemlerim hep sana,
Seni nereye koysam
Bilmem kaç parça…
Duygularım hep şizofren
İstemsiz saldırıyorlar her parçana.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Şükür
Şükredecek çok şey var.
Ne gam!
Yalın ayak basmışım
Taşa, toprağa.
Üstte yok! . Başta yok!
Ayakkabı da ne?
Ayağı olmayana.
Tüm yokluklar bir yana…
Gam değil!
Tek kollu olmam.
Dünyanın bütün kahırlarını yüklensem de
Kaldırabilirim...
Dayanak noktam sen olduktan sonra.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Taş Olsaydın
İncilerin mi dökülürdü kucağından…
Ne olurdu bana yar olsaydın?
Dikili bir ağacım olmadı hayatta
Ne çok isterdim, ölürsem bu sevdadan
Baş ucumda dikili taş olsaydın.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Tavan
Dünya yadırgadı beni
Olmadı sevenim anlayanım
Ne yer çekimi umurumda
Ne sevdası, ne kini ve nefreti dünyanın
Sevgi tonunu yükledim sözlerime,
Gözlerime aldırmayacağım
Yüzleştim her gece yatağımda
Sessiz, alaylı yüzüme bakışınla
Duyumsadım ayak seslerini yalnızlığın
Yine alaylı, gülümseyen bakışın
Kaçırdım gözlerimi bakışlarının hafifliğinden
Gel, yık şu bakışlarımı sabitleyen tavanı
Kaldır *******imden karanlığı
Işıl ışıl yanan gözlerinde,
Mest olarak dalıp giderken uykulara
Seyredeyim sevdayı
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Tomurcuk
Engel ol
Geç önüne gücün yeterse!
Zamanı gelmiş bende aşkın
Aşkım.
Kendini zorlama Aşkım!
Su yürümüş damarlarıma
Her yanım tomurcuk
Aşkım.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Uçurtma
Süzülürken gökte nazlı nazlı uçurtma
Sanır mısın ister bırakılsın ipin ucu
Tutsaklık; uçmanın, güzelliğin bedeli
Bilir ipi tutan elin kadrini, kıymetini
Büyümemeli; coşku, heyecan hep sürmeli
Kanat açmalı uçurtmayla, çocukluktaki gibi
Kim istemez ipin ucundan tutmak; titremeli el, yürek
İp elde, heyecan ha koptu, ha kopacak!
Yaşamak bu; heyecanını kaybetmemek
İpler elde olmalı, ölçülü, usturuplu yaşamak
Kıymetini bilmeli gitmeden eldekilerin
Ya olursa bunca emek tepe taklak
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Uzuyorsa Ayrılıkların Gölgesi
Güneşten de büyük yıldızlar varmış gökte!
Hangisi ağartabilir gecemi gün gibi, güneş gibi
Kırk yıl uzağından geçemezmişsin, yakarmış!
Hangi yıldız muktedir sence içimi ısıtmaya
Aşk bir başka sihir, büyülendiğimiz
Su üzerinde yürümeye kalktığımız
Etkisizliğini fark ettiğimizde
Boğazımıza kadar battığımız
Sesi kısıldı gözlerimin, sağır dudaklarım
Kalbim gözlerimde görmüyor musun?
Ne sabah olmak bildi, ne görebildim yüzün
Asılı kaldı tavanda kanayan gözlerim
Kaldırabilir mi sınırları, sınırsızlığı düşüncelerin
Yama tutmaz eskilikte duygularım delik deşik
Çerçevelenmiş götürdükleri geçmiş yılların
Sessiz çığlıklarında eski bir solgun resmin
Mesafeler önemli, uzaklıklar eziyor yüreğimizi
Yakıyor hasret, gölge düşürüyor sevdaya
Ayrılığın gücü yetiyor ömrümüzü karartmaya
Ellerim güçsüz, uzaklığında saçlarını taramaya
Çoraklaştı nadasa bıraktığın dudaklarım
Isırgan sızlaması olursun yüreğimde
Hangi gülde açarsan aç, bedenim irkilir!
Sonum olur başka yataklarda uyanışların!
Gözlerinde batarken hayal gemilerim
Yok… Yok, yanılmadın sevgilim
Terk etmedim, içindeydim aşkın
Kaptanı bendim o geminin
Öcü alınmamış suçlar sıkar boğazımı
Cehennemi yakar yüreğimdeki ateş
Çekicin dövdüğü örsteki direnç bende
İçimdeki köze düşer göz yaşlarım
Soyutlanmak en etkili ölüm nedeni aşkın
Geçmişe eklediğimiz her gün gelecekten
Beynimde nasırlaşan duyguların kör baskısı
Dibe vurmuş cıva dinginliğindeyim şimdi
Uzuyorsa ayrılıkların gölgesi, aşk bitiyor demektir.
(18.01.2007 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Üç Günlük Dünya
Dünya üç günlük
Sefada olana.
Tükenmez dolmaz çile
Cefada olana.
Ömrüne ömürler
Eklemek istersin mutluysan.
Çile çabuk bitsin dersin
Izdırabı tattıysan.
Ne üç günlük
Ne de yalan dünya.
Gülen bir ayna
Gülerek bakmayı bilirsen ona.
Fani değil, baki Dünya.
Biten bir şey yok Dünyada
Gelip geçen insan,
Her şey duruyor yerli yerinde
Ömür bitiyor sadece aslında.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Vefa
Anam bile katı, vefasız çıktı
Yetim, naçar kaldım, bırakıp gitti
Beni doğururken, çaresizlikte
Yaşlanacak kadar yaşayamadım.
Bir Çomarda gördüm sonsuz vefayı
Bırakıp gitmedi çaresizlikte
O menfur yangında, umutlarımla
Çomar’la birlikte sevgisiz öldüm.
Toprakta gördüm ben sonsuz vefayı.
Hiçte haşır-neşir olmasam da
Sardı kollarına, yatırdı beni
O, bastı bağrına sonsuza kadar.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:18 AM
Vitrinde Aşk
Hiç kasap vitrininde
Ciğere bakan kediler geçer mi aklından.
Uzaktan baktın mı hiç aşka?
Ama yinede terbiyeli, uslu
Açlıktan yapışsa da usun.
Ara sıra kapıp kaçmak aşkı vitrinden
Geçer mi aklından?
Koşup, saklanıp tenha bir köşeye
Doyasıya çiğnemek, yemek
Sonrada hazım uykusuna yatmak.
Görüyor musun ne hallerdeyim?
Şimdi eserinle övünçlü
Savur sarı saçlarını
İstersen as kendini vitrine
Belki duyarsın bir yeni miyaaav sesi.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Ya Üşürse Yüreğim
Güldükçe ısınır yürekler;
Isınır sevdaya.
Yaşadığımız zevklerin tadı damağımızda
Yer tüketiriz ömrü yaşlanır gideriz
Niye yaşlanmaz gönül bizimle birlikte.
Kıyamet kopacakmış!
Soğuyunca, dünya
Sevdalılar susunca
Bir de çocuk gülücükleri.
Üşüyen ellerim olsun
Bir cepte iki el
Isınır gider…
Ya üşürse yüreğim
Yok ki yüreğinden başka
Isınacak yerim.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yağmur’a
Melantis Radyo sunucusu Yağmur meleğine ithafımdır.
Hani, var ya ilk bakış,
Göz göze geliş unutulmaz…
Hani, ilk gülüş, ilk tebessüm
Sıcacık kalpleri sarıveren…
Hani, ilk aşk
İlk sevda
İlk öpüş
Hani, ayakları yerden kesen
Unutulmaz, unutulmaz….
Ben hep, kendi yazan ve okuyanken
İşte! İlk
O, Yağmur’un sesiydi
Şiirime hayat veren
Kulaklarımdan pası silen.
Unutmayacağım!
Meftunu olduğum
Yağmur’un sesi, unutamayacağım.
Şimdi Yağmur öncesi sessizliği…
Sukutu hayale uğramakta var şimdi!
Acaba bir nefes, bir soluk, bir yorum
Katar mı, anlamlandırır mı
Bir şiir daha göndersem….
Ne güzel, ne güzel olurdu
Yağmur için yazılmış şiirimi
Dinlemek Yağmur’un sesinden.
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yağmur’da Islanmak
Üzüntüm çamlar misali devrilen dostluklara
Gecenin karanlığı değil ürkünç olan, yalnızlık
Aydınlık özlemi içimizde güneşin sıcaklığı
Oysa yakarmış güneş; kavururmuş hasret
Yağmur’muş mutluluk; düşlenmesi gereken hasret
Şemsiyedeki tezatlık, aslında güneşe açmak lazımmış
Yağmur’dan sinmek çatı altlarına, ne büyük yanlış
Kırıp tüm şemsiyeleri ıslanmak rahmetinde sevginin
Sırılsıklam ıslanmak, iliğine kadar ıslanmak
Ne büyük mutluluk sevgi yağmurlarıyla ıslanmak.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yalan Dünya
Yolculuk şaşmaz akıbete
O’ndan geldik, O’na gideriz
Kim bilebilir ki altındaki gerçekliği
Tadacak herkes o çaresizliği
Ayrılıkların sonu olacak
Belki de ta kendisi
Niye korkulur ki paklıktan
İki iyilikten biri değil midir
Değişti Son Yolculuklar.
Yırtıldı sessizlik son yolculuklarda
Boğuldu matemler, alkışlarla
Ne biliyoruz ki toprakla ilgili
Haksızlık ona yüklenen imgeler
Kara yaftayı yapıştırdık bilinçsizce
Haberimiz var mıydı önceki halimizden
Kim diyebilir ki öteki dünya yalan
Giden mi mutlu, kalan mı
Kimsenin dönmeyişi, habercisi memnuniyetin
Tek gerçek sonsuz vuslattan.
Yaşadıklarımız mı, yaşayacaklarımız mı yalan
Ne bir haber ne de bir habercici,
Gidip de gelen yok; kim söyleyebilecek
Hangisi yalan, gösterebilecek olan var mı
Canla ödenebilecek bu cesareti
Metin Soydeveli
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yalı çapkını
Ben kırk yıldır yaşarım Güzel İzmir’de
Görmedim seni, duymadım sesini bir kere
Sen belki yaşadın benden önce bu şehirde
Biz kıymetini bilemedik senin, gitmeden önce.
Gittin de anladık kıymetini, kadrini
Oyunlara sembol ettik cismini
Sen belki alışıktın yalıya, konaklara
Biz heykelini diktik kimse görmesin diye uzaklara.
Heykelini dikmek, hatırlatmak fikri,
Güzeldi belki yeni kuşaklara
Görünmen şöyle dursun; siluetin bile fark edilmez
Diktik heykelini tilkinin bakır sıçtığı uzaklara.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yanılsama
Çağırıyordu beni de aşk
Camın ardında, çiçek, rayiha.
Bir arı, bir böcek gibi kandım
Bir açıklıktan girdim araya.
Yansımasıymış meğer cama
Bahçenizdeki bir çiçeğin,
Örselendim de naçar kaldım
Bir perdeyle cam arasında.
Çağırıyordu beni de aşk
Yeni okşanmış fesleğendi,
Fırından yeni çıkmış, sıcak
Taze bir ekmek kokusuyla.
Aşkın sesiydi deli rüzgar.
Gülümsüyordu parlak güneş
Cam vardı çiçek kokularıyla
Aramızda tek engel riya.
Çağırıyordu beni de aşk
Önce gözlerin girdi kana
Sonra riyaların araya
Girdi.Cam gibi, yanılsama.
Bu benim yazgım olmamalı!
Delmeliyim yada kırmalıyım
Bu camı. Rabbim bir çıkış yolu!
Tez geçmeli bu yanılsama
Kurtuluş yok bu aralıktan
Düşüp kalacağım cam ardında
Bitirecek ömrüm anladım…
Sonum olacak yanılsama.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yapma Güzel
Boyu selvi fidan.Ayağında
Bilmem kaç punt pabucuyla
Yapma güzel!
İçim eziliyor…
Utanıyorum kısalığımdan.
Saçlarını savurmuş dökülüyor beline kadar
İkiden fazla mı rengi uçlarında kaynak mı var?
Yolma; çıkarma
Yapma güzel!
İçim sızlıyor…
Kısacık kalınca saçların
Kerpetenle sökercesine
Tırnaklarını söküp alıyor parmaklarından
Yapma güzel!
Kanatıyorsun yüreğimi
Benim canım acıyor…
Önce çileklerini
Düşürdü dudaklarından
Sonra çekti kopardı; aldı
Kirpiklerini gözlerinden
Yapma güzel!
İçim sızlıyor…
Nasıl kıydın oklarına
Işıltısını, rengini gözlerinin
Çıkarıyor yatmadan önce
Koyuyor kabına
Yapma güzel!
Benim canım acıyor…
Nasıl soldu bakışların
Unutuyor burnunda hızmasını
Küpesi kaynamış kulağına
Yapma güzel!
Benim canım acıyor…
Nasıl; duyabiliyor musun
Ayağında halhal
Yakışıyor haspama
Üzerinde en doğal
Yapma güzel!
İçim gıcıklanıyor…
Hala soyunuyor musun
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yarı Gecede
Bir yıldız yarı gecede
Nasılda uzak bir parlaklık içinde
Durur da durur gök yüzünde,
Ama siz duramazsınız.
Sabun köpüğü mutluluklar
Sizin için değildir
Tek taraflı sevmeler.
Hele manasız acı çekmeler.
Yine, bir yarı gecede
İnerse yeryüzüne sessizce,
Bu gururunu serişidir ayaklar altına.
Kendini mahkum edişidir cezaların en ağırına.
Siz örmüşsünüzdür dut yapraklarına
Mutluluk ağlarınızı kuşkusuz.
Bilirsiniz ki eller uzanamaz,
Rüzgarlar, fırtınalar boşuna.
Bir yıldız, yine yarı gecede
Yoktur artık yerinde
Özlemin mesafesi önemli değil şimdi
Bir hançer gibi derine inişi vardır kalplerde.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yaşanır mıydı Kalsaydı Hep Aynı
Sevgili Arkadaşım Savaş Dinçbaş'a ithaf.
Yaşanır mıydı hayat, kalsaydı acılar hep aynı
Törpülenmeseydi sivri uçları duygularımızın
On sekizindeki gibi, altmışında da kaynasaydı
Dalgalanıp durulmasaydı duygular, delikan
Gördüklerimiz midir değişen, bakışlarımız mı
Renkler de mi yaşlandı.Ten, beden ve ruh ile
Şimdilerde daha bir pastel oldu bakışlarım
Kısa değil artık boyları, uzunlukta gölgeler
Zamanın yıprandırdığı, umarsız ayaklara inat
Yıpranmaz, aşınmaz, yeni kalır ayakkabılar
Görselliği değişmeyen objelerin sivriliği
İncitir gönülleri, okşamaz ruhu eskisi kadar
'30.10.2006 İzmir'
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yenikliğin ezgisi
Seni tanıdım gönlümde tomurçuklar açtı
Vakitsiz bahara erdim.
Kalbim tutuştu alevler içinde
Yaz, dedim
Hani beni terk edişin vardı
Fırtınalı bir sonbahar akşamı.
Dökülen yapraklar gibi
Ayaklar altında ezildim.
O gün bu gün, yine mevsimler değişti
Her mevsimde ısrarla seni aradım. Bulamadım.
İçimde yenikliğn ezgisi şimdi...
Ayaklar altında kalakaldım.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:19 AM
Yıllar...
Dönüp baktığımda ardıma
Ne çok gidenlerim olmuş
Onlar mıydı vefasız, yoksa
Ben miydim kıymet bilmeyen
Nelerim kalmış geçen yıllarda
Çocukluğum, misketlerim
Uçurtmalarım, su muhallebileri
Dondurmacı Hasan amca…
Sünnet, okul yılarım
Gençliğim, askerlik
Aşk, sevgi dolu günlerim..
Nişan, düğün günlerim…
Ne çok şey biriktirmişim anılarda
Nasıl doldurmuşum içini koca yılların
Eskisi kadar cesur da değilim
Şimdi korkulu artık yarınlarım
Ne çok törpülenmiş duygularım
Nerde o eski sevdiğim şarkılar
Ne çok şey söyler, anlatırlardı
Şimdiyse…Sadece kanatıyorlar.
Sevinmeli miyim, üzülmeli şimdi
Yeni bir yıl geliyor diye…
Yoksa ağıt mı yakmalıyım
Geçen o güzelim yıllara.
(31.12.2006 İzmir)
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:20 AM
Yine Sensiz
Seninle geçen *******imin
Bu bilmem kaçıncı
Gün ağarması.
Yine uykusuz
Gözlerim, mahmur.
Yine gözlerimde
Sensizlik sancısı.
Sensiz daha ne kadar
Karşılayacağım sabahları.
Yine başım, yeni bir
Doğum sancısıyla ağrılı.
Biliyorum,elde değil
Yine doğacaksın.
Güneş olup
Batacaksın gözlerime.
Ah… Bu *******
Kuruntulu *******…
Ömür törpüsü, acısı.
Gün ağarmasıyla bitecek
Yeni bir şiirin doğum sancısı.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:20 AM
Yorgun Ömrüm
Ayağı yere basar oldu kaygılarımın
Gömmek istedikçe uzadı. Okyanus derinliklerince
Değerini bilmek midir yaşamak, hayatın
Zor olan yaşamak mıdır, ölmek mi bilinmez
Dalda sararan yapraklarcasına yorgun ömrüm
Ufuklar da eskisi gibi uzak, sisli değil artık
Sonbahar hüznü çökmüş omuzlarıma, yaşama.
Solan çiçekler de merhem olmuyor yarama
Tadında bırakmak lazım, gereği yok zorlamanın
Artık uzatmaları oynamak anlamsız
Hiç yaşamamış gibi çekip giderken
Anlamını yitirmeli ölmeyecek gibi çalışmalar.
Ölüm ahir değildir, ölmektir akıbet
Ölmek için gerilemek lazım; gerilemek
Ölmek de yaşamak kadar elzemdir
Yaşayanın değeri ölmeden bilinmez.
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:20 AM
Yüreğimi Öpmek Geldi İçimden
Fırlatıp atmak
Güp güp eden yüreğimi
Sökmek geldi içimden
İçinde sen yoksun diye
Yüreğini
Öpmek geldi içimden
Bana
İçinde yer verdi diye
Kanatlanmış uçuyordu
Pır pır eden yüreğimi
Öpmek geldi içimden
Sana kondu diye
Yüreğini
Öpmek geldi içimden
Yüreğim
Sende atıyor diye
Yüreksiz de sayılmam artık
Aşkınla cesaretlendim
Gururla dolaşıyorum ortalıkta
Yüreğin bende diye
Yüreğimi
Öpmek geldi içimden
Yüreğini
Yüreğimde taşıyor diye
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:20 AM
Yürek Fırlayacak Yerinden (Balıkçı)
İbrahim Ethem Bingül' e ithaf
Hafta boyunca av konusu, gündemde olan balık
Telefon trafiği yoğun, isteklisi çok, kalabalık
Konuşulan sepet, nevale, olta, iğne, yem, ağırlık
Hele bir bilseler günler önceden başlar hazırlık.
Bir gün önce, balığa gitmeden
Gece yatmak gerekir erkenden
Sabah erken kalkılacak
Ne mümkün uyuyabilmek, heyecandan.
Hava soğuk mu soğuk
Eller morarmış, parmaklar donuk
Elde olta kıpırdamadan öylece
Beklenir mi saatlerce balık.
Henüz gün doğmamış, tanyeri ağarmakta…
Sarkıtmış oltasını denize bir alık!
Takılmış oltaya şaşkın bir balık.
Ne güzelce de, balığı da, balıkçıyı da yargıladık.
Düşlerim de, misinam gibi dolaşık.
Çekilir mi bu gam, olmasa ümit, olmasa balık
Ne misinada gam kalır, ne gönülde kasavet
Hele takılırsa oltaya büyük bir balık.
Kapmış yemi bir balık, balık oltada,
Sandal denizde, yürek bedende çırpınır.
Balık kafa ata, ata gelirken derinden
Sıkı tutun, yürek fırlayacak yerinden
Bu çok bilmişlik, bu yargı, pek yabancı değil.
Sanırım hepimize biraz da olsa tanıdık.
Yaşamadıysan tan vaktinde bu duyguyu
Nereden bileceksin, balık mı şaşkın?
Balıkçı mı, yoksa yargıç mı alık?
Metin Soydeveli
GooD aNd EvıL
04-25-2009, 10:20 AM
Zıpkın
Nasıl birleşecekse duygularımız
Tek köşeli iki doğrunun ucunda
Ne güzel olurdu asılmak aslında
Sevdalanınca, bir ilmek iki boyuna
Aç gözlü topraklarcasına çektim hasretini
Ne kadar sevsem, sarsam da doyamazdım sana
Doyumsuzluğum, tavana vurdurdu hasretim
Gözlerin de doyuramaz artık beni
Aç ve susuz kalmışım; belki özlemli
Her atışında yüreğimin ayrı bir hasret
Kollarında uyanılmaz uykulara yatacağım
Yağmurlar yıkayacak çatlak hasretim
Dinginliği özledim, içi alınmış
Bir karpuz kabuğu gibi, atacağım
Kendimi denizlerine vuslatın
Yüzeceğim; yüzeceğim dertsiz, tasasız
Nefesine ilk değdiğinde nefesim
Bal tadı dudağımda dudağın
Sonra al basması yanakların
Zıpkın yemiş balık sersemliği sende
Ve mutluluk tebessümü ilk öpüşmenin
Metin Soydeveli
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.