PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Kişilik Bozuklukları


GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:37 PM
Kişilik Bozuklukları
Kişilik nedir?
İnsanları birbirlerinden farklı kılan , kendisi ve çevresindekilere bakış
acıları ,onlarla kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli
ortamlarda kendini gösteren bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir.
Bu özelliklerin kişinin çevreye uyumunu bozup, günlük işlevselliğini
bozması, kendinde gerilim-kaygı hali oluşturup, içinde yaşanılan kültürün
beklentilerinden sapma gösteren ,süreklilik taşıyan bir hal alması
durumunda kişilik bozukluğundan bahsedilir.
Bu bozukluk kendisi, başkaları ve olayları algılama ; verdiği duygusal
tepkilerin uygunluk, değişkenlik ve yoğunluğu ;kişiler arası işlevsellik ;
öfke, heyecan, aşırı isteklerin,dürtülerin kontrolü olarak
sınıflayabileceğimiz dört alanın en az ikisinde kendini gösterir. Başlangıcı
ergenlik ya da genç erişkinlik hatta bazen daha küçük yas gruplarına dek
uzanır. Bu durum başka bir ruhsal,fiziksel hastalığın ya da bir maddenin
etkilerine bağlı olarak gelişen bir durum değildir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Antisosyal kişilik bozukluğu
Aşağıdakilerden en az 3'unun varlığı ile birlikte ,15 yasından beri suren
başkalarının haklarını saymayıp, diğerlerinin haklarına saldırı ile kendini
gösteren kişilik bozukluğudur.
1-Tutuklanmasına yol açacak davranışlarda ısrar ile kendini gösteren yasalara
uygun ,sosyal davranışlara uyamama
2-Devamlı olarak yalan söyleme, farklı takma adlar kullanma, zevk ya da kişisel
çıkarı için başkalarını aldatma gibi dürüst olmayan davranışlar
3-Aniden sonucunu düşünmeden yapılan davranışlar,gelecek için planlar
yapmama
4-Tekrarlayıcı kavga, dövüş ,saldırılar ile birlikte öfkelilik hali
5-Kendisi, yakınları ya da başkasının güvenliği ile ilgili umursamazlık hali.
6-Bir isi yürütememe veya parasal sorumluluklarını yerine getirmeme ile giden
sürekli bir soru suçluk durumu
7-Başkasına zarar vermiş, fena davranmış birseller çalmış olmasına rağmen
duruma ilgisiz kalıp, kendini hakli göstermeye calisi k ve bundan vicdan azabı
duymamak.
-Kişinin en az18 yasında olması ve 15 yas öncesi davranım bozukluğu belirtileri
göstermeye başlamış olması gerekmektedir.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Rahatsızlığın olusunda rol alan etkenler:
Ani dürtüsel hareketler ve saldırgan davranışların beyindeki anormal serotonin
işlevi nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu kişilerin genetik yatkınlık
durumları olmasa bile , erken çocukluk dönemlerinde anne- babanın maddi ya
da manevi yokluğu, ebeveynin cezalandırıcı, aşağılayıcı tavırlar sergilemesi.
Rahatsızlık psikopati ve sosyopati olarak da bilinmektedir.Hastada 15 yas
öncesinde davranım bozukluğu belirtileri vardır. (insan ya da hayvanlara yönelik
saldırganlık, mala zarar verme, başkalarına ait şeyleri çalma ve sahtekarlıklar
yapma(ev-okuldan kaçma,hırsızlık) ve kuralları, disiplini önemli derecede
bozma) Bu davranışlar sürekli kendini göstermektedir. Bu kişiler yasadışı isler
peşinde koşarlar. Başkalarının düşünceleri onlar için önemli değildir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Toplumda görülme oranı:
Erkeklerde % 3,kadınlarda % 1 oranında görülmektedir. Madde kullanımı
nedeniyle yataklı tedavi görülen kurumlar ve adli mekanlar ya da cezaevlerinde
daha yüksek oranda görülmektedir. Çoklukla yalan söyler, çevrelerindekileri
aldatır, çıkar elde etmek ya da sadece zevk almak için başkalarını kullanır ya da
yanıltırlar. Öfkelerine hakim olamayıp,kavga ederler,esleri, çocukları, anababalarını
döverler. Ana-baba olmanın gereklerini yerine getiremez, düzenli,
sakin bir aile hayati oluşturamazlar. Tehlike oluşturacak etkinliklere atılırlar
(hızlı ve zikzaklar yaparak araba kullanma, alkollü araç kullanımı, tekrarlayan
kazalar yapma gibi ).
Farklı ve zararlı cinsel ilişkiler ve alkol-madde kullanımı görülebilir.
Sorumluluklarını yerine getirmedikleri için isten atılmaları, işverenle tartışmaları
fazladır. Herkes gibi düzenli ve doğru yoldan yasayamazlar. Çok is değiştirirler.
Yokluk içinde kalıp, sokaklarda yatabilirler. Askerlikleri aldıkları cezalar
nedeniyle uzar, uzun sureli hava değişimi raporları alırlar.Yaptıklarından pişman
olmazlar.Kibirli bir görünüm sergilerler

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Kimlerde daha çok rastlanmaktadır?
Genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kırsal kökenli kişilerde
görülmektedir.
Hastalığın seyri:
Eğer kişi yapılan eylemler sonucu ya da kotu yasam koşulları sonrası ölmezse ,
rahatsızlık 40 yas sonrasında etkinliğini azaltabilir.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Ailesel yatkınlık:
Bu bozukluk hastanın 1. derece akrabalarında genel topluma göre daha çok
görülmektedir. Ayrıca bu kişilerin akrabalarında somatizasyon bozukluğu ve
madde kullanım bozukluğu da yüksek düzeydedir. Sebepleri:
Çocuklukta dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda ileri
donemde görülme riski yüksektir.
Bağımlı kişilik bozukluğu:
Aşağıdaki belirtilerden en az beşinin varlığı ile birlikte, erişkinliğin erken
dönemlerinde başlayan , uysal, adeta başkalarının kuyruğu gibi olmaya ve
insanların kendisini terk edeceği korkusuna neden olacak şekilde aşırı düzeyde
başkalarının varlığına ihtiyaç duyma ile seyreden kişilik bozukluğu durumudur.
1-Başka kişilerden fikir, öneri, destek almadığında ufak şeylerde bile karar
vermekte zorlanma
2-Hayatin pek çok farklı alanlarında sorumluluk sahibi olmak ve bunları
gerçekleştirmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar.
3-Diğerleriyle ayni doğrultuda düşünmese bile onların tepkilerini çekerim ya da
dostluklarını yitiririm diye farklı görüşte olduğunu ifade edememe
4-Planlarını hayata geçirme ya da kendine karsı güvensizliğinden bir isi kendi
basına gerçekleştirmekte güçlük hissetme.
5-Etrafındakilerin yanında olup, kendine destek vermesi için , akla gelmeyecek
ve uygunsuz şeyleri bile yapmaya çalışmak.
6-Kendi basına bir şeyler yapamayacağı, kendini idare edemeyeceği seklindeki
yoğun endişeleri nedeniyle, yalnız basına kaldığında kendini çaresiz, huzursuz
ya da rahatsız hisseder.
7-Kendini güvende ve rahat hissettiği , yakın bir arkadaşlık, ahbaplık,dostluk
ilişkisi herhangi bir nedenle bittiğinde , hemen kendine bakim ve destek
sağlayacak başka birilerini aramaya baslar.
8-Kafası kendi basına ,yapayalnız ve yardımsız bir durumda bırakılacağı
seklinde yoğun endişeler ile doludur.
En ufak kararları ve seçimlerini bile başkalarına danışmadan alamazlar ( yiyip
içecekleri şeyler, giyecekleri giysiler gibi her konuda ) Pasif kalmaya
eğilimlidirler. Sorumluluk almak,, birsele başlamak, herhangi bir aktivitede rol
almak için başkalarının destek ve yardımını isterler.
Kararları konusunda es, anne-baba ve dostlarının küçük çocuğu gibi hareket
edip, bağımlı hissederler, kendi kararlarını onların vermelerini isterler. Onların
istek ve davranışlarına kendilerinden uzaklaşabilecekleri endişeleriyle karsı
gelemez, tepki gösteremez, kızamazlar. Bağlantıyı korumak için aşırı tavizler
verirler. Bu uğurda sözel, fiziksel ,cinsel tacizlere boyun eğebilirler.
Çevrelerinde isleri kendilerinden iyi yapacak başkalarının olduğu düşüncesi ile
ise başlamayıp, beklemeyi yeğlerler. Dışarıya kendilerini aciz, beceriksiz,
güçsüz, yetersiz olarak sunarlar. Başka bir kişinin sorumluluğu ve etkisi
altındayken ise yeterli bir çalışma gösterebilirler. Yalnızca tek kalmamak için
önemli gördükleri kişilerin yanından ayrılmazlar, onları izlerler.
Çoğunlukla kötümser bir bakış acısına sahiptirler. Kendi özellikleri , varlıkları
ya da becerilerini değersiz görmeye meyillidirler. Kendilerine hakaret anlamında
aşağılayıcı yönde kendilerini yargılarlar. En ufak bir olumsuzluğu, eleştiriyi
temel alarak bu düşüncelerini desteklemeye çalışırlar.Karar aşamalarında
huzursuz, tedirgin, sinirli hissederler. Çevresel ilişkileri bağımlı oldukları az
sayıda kişi ile kısıtlıdır.
Beraberinde görülen bozukluklar arasında depresif bozukluklar, uyum
bozuklukları, yaygın anksiyete bozukluğu, kişilik bozuklukları ( özellikle
sınırda, çekingen ve histrionik k.b.) gelmektedir.
Öz bildirim ölçeği verilerek yapılan bir araştırma sonuçlarına göre % 15
oranında bu rahatsızlığa rastlanmıştır. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha çok
tanı konmaktadır. Ailenin en küçük çocuğunda rastlanma olasılığının daha çok
olduğu gözlenmiştir.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Oluş sebepleri:
Aşırı müdahaleci, evhamlı anne- babanın çocuğun bağımsız ve hakkini arayan
davranışlarını eleştirici ve cezalandırıcı bir şekilde baskılamaları ile oluştuğu
düşünülmektedir. Çocuk sonraları özgürlüğün ailesinin sevgi ve desteğini
kaybetmeye yol açacağını düşünmekte ve onlara yapışmaktadır. Gene ayni
şekilde annenin aşırı kollayıcılığı da bu duruma zemin hazırlamaktadır. Bağımlı
kişilik uzun sureli vücutsal hastalıklar ve çocuklukta sevgi eksikliği
yasayanlarda da belirgin olarak fazla görülmektedir. Bu kişilerin aile yapılarında
duyguların ifade edilişi kısıtlıdır ve çocuk üzerinde yüksek düzeyde kontrol
bulunmaktadır.
Tedaviye gerilim, depresif ve vücutsal yakınmalar ile başvururlar.Bireysel
terapiden fayda görürler

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Borderline Sınırda Kişilik Bozukluğu
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile birlikte ,genç erişkinlik döneminde
başlayan , kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda
tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
1-Gerçek ya da varsayılabilecek , olası bir terk edilmeyi önlemek için çılgınca
çaba harcamak.
2-Karsısındakileri aşırı büyütüp, göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip,
gözden düşürerek, yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değer.değersizlik
verme ile giden tutarsız ilişkiler
3-Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında, arkadaşlık, cinsel durum ya
da önem verilen kültürel- ahlaki değer anlayışında değişkenlikler
4-Kendine zarar verme olasılığı fazla olan ,2 ya da daha çok durumda sonunu
düşünmeden, aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde
kullanımı,hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme, önceden
düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar) .
5-Tekrarlayan bir şekilde intihar girişimleri, intihar tehditleri, kendi kendine
zarar verme (bıçak,jilet vs. ile kendi cildini kesme, sigara ile yakma, kafasını ,
yumruğunu sert yerlere vurma gibi)
6-Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik
hali (saatler içinde değişen surelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, kaygı,
sevinç dönemleri)
7-Kişinin kendisini sürekli olarak boşlukta hissetmesi .
8-Öfkeye hakim olamama (kavga etme, yüksek sesle hakaret,çiğlik atma eşya
kırma gibi).
9-Stresle ilişkili gelip geçici kendine kötülük yapılacağı düşünceleri ya da
dissosiyatif belirtiler
Rahatsızlığın asal özelliği karşılıklı birebir ilişkilerde , kendilik algısı (kendine
bakış , kendini kabul ediş ve kendini sergileyiş) ve duygulanımda tutarsızlık ile
ilişkileri etkileyebilen ani hesapsız davranışlardır.
Bu kişilerde sürekli bir ayrılık ve reddedilme fikri yaşandığı için bu gibi bir
durumun izlenimi edinildiğinde duygulanım, kendilik hissi ve davranışlarda
önemli farklılıklar yaşanır.Ayrılık ya da planlananların oluşmaması
durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Yalnız baslarına olmaya
dayanamaz ve birilerinin varlığına gereksinim duyarlar. Bu yalnızlığı önlemek
için intihara yeltenebilirler.
Birebir ilişkilerinde özellikle karsı cinsten kişilere sürekli bağlanma, onları bir
eski yunan tanrı ya da tanrıçaları gibi görüp yüceltirler. İlişkilerine çok büyük
iddia ve hedeflerle baslar, gerektiğinden fazla özel hayatlarını paylaşır,
karşılığında aynisini beklediklerinden duş kırıklığına uğrarlar.Bu kez onları daha
önce oturttukları tahtlarından indirip gözlerinden düşürürler. Bu nedenle
arkadaşlıkları gelip geçici ve fırtınalı bir seyir izler.
Hedefleri, inandıkları değerler, arkadaş yapıları, cinsel eğilimleri,
benimsedikleri görüşler ,mesleki heves ve amaçları değişkendir.
Devamlı olarak kendilerini boşlukta hissettikleri için uğraşıp, oyalanacak bir
şeyler arıyor gibidirler. Karsı taraftan beklediklerini bulamadıklarında öfkelerini
sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yasar ve
kendilerini değersiz , zayıf, kotu hissederler.
Bu kişiler için" insanin kendi kendine ettiğini 7 mahalleli etmez "sözü çok
uygun düşer.Kendilerine maddi ve manevi acıdan zarar verir, başladıklarını
bitiremezler, "yüzüp kuyruğuna gelseler bile".
Yoğun stresli dönemlerde halusinasyon dediğimiz varolmayan ses,görüntü vs.
gibi algılar,kendi vücuduna ve çevreye yabancılaşma görülebilmektedir.
Kendileri yada çevreye yabancılaşma yasayabilirler. Kişisel ilişkilerinden ziyade
kendilerini terletmeyeceklerini ve gerekli karşılığı alabileceklerini düşündükleri
sanal şeyler, cansız nesneler, ya da hayvanlar üzerinden doyum sağlamaya
çalışıp, kendilerine güvenli bir liman oluşturabilirler.
Eğitim ve evlilik hayatları fırtınalı bir denizde filikayla yolculuk gibidir.
Ayrılık,boşanma ve tekrar bir araya gelmeler görülebilir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Eşlik eden bozukluklar:
-Depresyon ve distimi
-Alkol-madde kullanım bozuklukları
-Yeme bozuklukları
-Travma sonrası stres bozukluğu
-Dissosiyatif kimlik bozukluğu
-Diğer kişilik boz.
Toplumda görülme oranı:
Genel nüfus içinde % 2-3 oranında görülmektedir. Araştırmalara göre hastanede
yatanlar arasında %19 ; ayaktan tedaviyi sürdürenler arasında % 11 oranında
olduğu gözlenmiştir.
Rahatsızlığın cinsiyet- kalıtım özellikleri :
Toplum geneli ile karşılaştırıldığında rahatsızlık gösterenlerin 1. derece
yakınlarında beş kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır.Ailede madde bağımlılığı
,antisosyal k.b. ve depresif bozukluklara karsı da daha yüksek bir risk vardır.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Rahatsızlığın oluş sebepleri:
Rahatsızlıktaki merkezi serotonin işlevindeki azalmanın öfkeli ve dürtüsel
davranışlarla ilişkili olabileceği düşünülmüştür.
Bir başka görüşe göre de çocuk gelişmesinde 1,5-2,5 yas arası donemde
çocuğun ayrılma ve kendi basına davranışlar sergileyebilme çabalarına
annelerinden gelen cezalandırıcı tavırların şiddetli ayrılık korkularına yol açtığı
öne sürülmüştür.
Gene benzer bir görüşe göre çocuk- ebeveyn ilişkisinin erken dönemlerindeki
bozukluklar ( çocuğun yeterli dikkate alınmayıp, hislerini ve davranışlarını
gözardı etmek çocukta uygun, olumlu ve sabit bir benlik hissi oluşmasını
önleyecek ,sürekli desteğe gereksinim duyacaktır. Ailede duygusal paylaşımın
olmaması , aile içi yoğun çatışmalar, küçük yaslarda ana-baba kaybı, ayrılığı,
çocuğun yasadığı fiziksel ve cinsel tacizler rahatsızlığa eğilim oluşturur.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:38 PM
Ailesel özellikleri:
Bu kişilerin ailelerinde erken donemde ebeveyn kaybı,travma tik ayrılmalar ya
da her ikisi yüksek oranda bulunmaktadır.
Genellikle her iki ebeveynde de belirgin bir şekilde psikiyatrik sorun vardır.
Annelerde karasızlık ve depresyon gözlenirken;babalar ya meydanda yoktur ya
da karakter itibariyle yoktur yada bozuktur.
Aileler saldırgan davranışlar, alkolizm, fiziksel ya da cinsel tacizler (ki bunlar
hastaya da uygulanmıştır) nedeniyle yıpranmış veya parçalanmıştır. Rahatsızlık
boşanmış ya da evlatlık verilmiş ailelerde daha fazla saptanmıştır

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Hastalığın sureci:
Rahatsızlık gençlik donemi öncesinde konuya dikkat verememe, öğrenme
güçlükleri ve toplumsal çekilme, sosyal ortamlardan soğukluk ile kendini
göstermektedir. Gençlik döneminde tüm yakınmalar başlamakta, yari sayıda
vaka ise 40'larından sonra düzenli bir cevre ve is hayatına kavuşabilmektedir.
Bununla birlikte çoğu eğitimini tamamlayamamakta, islerini kaybedip,
evliliklerini ya da birlikteliklerini sürdürememektedir.
Rahatsızlıkta intihar tehditleri önemsenmelidir. Bu grup hastalarda % 8-10
oranında intihar sonucu olum görülmektedir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Tedavi:
Bu kişilerin uzun sureli bireysel psikoterapiden faydalanırlar Bireysel terapide
bilişsel- davranışçı terapi yanında duygulanım dalgalanmaları ve ani dürtüsel
davranışlar için ilaç tedavileri uygulanabilmekte, intihar eğiliminin olduğu
yoğun gerilim dönemlerinde kısa sureli hastanede yataklı tedavi uygun
olmaktadır. Kişiler grup terapisinden faydalanabilmektedirler.
Çekingen kişilik bozukluğu:
Aşağıdaki belirtilerden en az dördünün varlığı ile birlikte erişkinliğin erken
dönemlerinde başlayan yetersizlik duyguları, sosyal acıdan kendini geri
çekme ve başkalarınca olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlı olma,
fazla incinme ile seyreden bir kişilik bozukludur.
1-Başkaları tarafından kabul görmeme, küçümsenme, eleştirilme,
dışlanma endişeleriyle sosyal ilişki gerektiren islerden uzak durma
2-Sevilip, sayıldığına kesin inanmadıkça başkalarıyla iletişim
kurmak,görüşmek istemez
3-Hafife alınıp, dalga geçileceği endişesi ile yakın ilişkilerde rahat
davranamaz,bu ilişkilerde tutukluk yasayıp, kendini ve sahip olduklarını
ortaya koyamaz
4-Başkalarının da bulunduğu iletişim gereken ortamlarda düşünce
içerikleri yoğun bir şekilde eleştirilme, dışlanma düşünceleri ile
kaplanmıştır
5-Hissettikleri yetersizlik duyguları nedeniyle, daha önce
karsılaşmadıkları kişilerle ayni ortamda bulunduklarında istedikleri gibi
hareket edememelerine, konuşma ve davranışlarında kısıtlılık
hissetmelerine yol acar.
6-Kişiler kendilerini sosyal acıdan yeteneksiz, renksiz, etkisiz ,zayıf veya
diğer kişilere göre daha değersiz bireyler olarak görürler.
7-Küçük düşüp, mahcup olacakları seklindeki düşünce yapıları nedeniyle
kendi baslarına bireysel girişimlerde bulunamaz ve yeni aktivitelere
başlamak ya da başkalarına katılmak istemezler.
Bu kişiler yeni sorumluluk ve dolay isiyle eleştiri alma olasılığı, odak
noktası olma,üstlerle daha çok ilişki kurma ve inisiyatif kullanma
durumları nedeniyle islerinde daha üst konumlara yükselme tekliflerini
reddedebilirler. Başkaları hakkında başlangıçta "beni eleştirir, beni
aralarına almazlar" diye düşündüklerinden yeni ilişkilere girmekten
kaçınırlar. Kendilerinden bahsetmekte, iç dünyalarını açmaları
konusunda yanlış anlaşılma ve reddedilme endişeleri nedeniyle zorluk
yasarlar.
Utangaç,ürkek, yalnız, kendini gizlemeye çalışan, sesi soluğu çıkmayan,
kendini frenleyen kişilerdir.Olağan şeylerden bile bir çok tehlikenin
oluşabileceğini düşünüp, hayatlarını alıştıkları ortam ve kişilerle
geçirmeye çalışır, "kozaları içinde yasamaya çalışırlar". Korkulu ,endişeli
ve diken üzerinde gibi olan davranışları başkalarınca alay konusu olabilir.
Başkalarına kıyasla toplumdan uzak yasamayı yeğlerler, bu nedenle
tanıyanları azdır ve iletişimleri de az olduğundan yeterli destek
bulamazlar. Buna rağmen sevgi,saygı, yakınlık görmek ister, mükemmel
ilişki hayalleri ile yasarlar

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Beraber görülen bozukluklar:
-Sosyal fobi
-Depresif bozukluklar
-Diğer kişilik bozuklukları (borderline , paranoid, sizoid, sizotipal k.b.)
Toplumda %0.5-1 oranında görülmektedir. Çocukluk yaslarında utangaç,
yabancılar arasına çıkamayan, yeni durumlar karsısında endişe edip,
gerileyen, oyunlara katılmakta isteksiz ya da pasif kalan çocuklardır.
Yıllar geçip, ilişki gereği arttıkça daha çok çekingenlikleri ortaya çıkar. .
HISTRIONIK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile ,erişkinliğin erken evrelerinde başlayan
,aşırı duygusallık ve sürekli kendisiyle ilgilenilmesi cabası ile devam eden bir
bozukluktur.
1-Çevrenin ilgi odağı olmadığı hallerde rahatsızlık duyar.
2-Karsısındakilerle ilişkileri çoğunlukla uygun olmayan bir şekilde cinsel
yönden tahrik edici ve bastan çıkarıcı davranışlar seklindedir.
3-Duyguları yüzeysel ve çok hızlı şekilde değişkendir.
4-Etrafın ve karsısındakinin ilgisini kendisine çekmek için devamlı olarak
fiziksel görünümünü kullanır.
5-Etrafındakileri olağandışı bir şekilde etkilemeyi amaçlayan ama içeriği
kuvvetli olmayan ,ayrıntısız bir konuşma sekli.
6-Gösteriş yapmayı amaçlayan yapmacık, sahte, kendisi gibi olmayan
davranışlar ve duygularını aşırı abartma halleri
7-Kolayca başkalarının konuşmalarından ya da olaylardan etkilenir, telkine
yatkındır.
8- İlişkilerin normalden çok daha fazla yakın ve fazla içli-dişli olmasını ister.
Çevrelerinin ilgilerini üzerlerinde hissetmedikleri durumlarda kıymetlerinin
anlaşılmadığını düşünür ve bunu ifade ederler. Çoğunlukla bir tiyatro eseri
sergiler gibi konuşma ve tavırlar içindedirler. Yeni karsılaştıkları kişilerle kırk
yıllık dost gibi "can ciğer kuzu sarması" haline gelir, onlara kur yapar konuma
gelebilirler. Sürekli bir bohem ,dolce vita hayat, ağustos böceği hayati
peşindedirler. İlgi odağı olamadıklarında, çevredekilerin ilgisine odaklanmak
için, olmamış olaylar , sahte hatıralardan bahsedip, gösteri amaçlı davranışlar
sergilerler.
Üst baslarına, takı ve aksesuarlara gereğinden çok zaman, emek ve para sarf
ederler. Elbise dolapları giymedikleri eşyalarla doludur. Diş görünümlerine
yönelik iltifat bekler, bu konuda aksi yönde sözlere tahammül edemezler.
Hislerini abartılı bir şekilde toplum içinde sergilediklerinden yakınlarını
utandırabilirler (ağlama, öfke nöbetleri, aşırı çocuksu sevinç ifadeleri). Bu
duygulanım hali çok uzun sürmediğinden çevrelerince yadırganır. Kişilere fazla
güvenir, söylenenlere inanır ve kabul eder, başkaldırmazlar .Romantik hayallerle
yasayan kişilerdir.
Karsı cinsten arkadaşlarını duygu sömürüleri yaparak ya da cinsel çekiciliklerini
kullanarak elleri altında tutmaya çalışırlar. Sürekli ilgi beklentileri ve yaklaşım
tarzları nedeniyle çevreleri tarafından yanlış anlaşılıp, terk edilebilirler.
Devamlı surette değişim, şatafat, canlılık peşindedirler. Olağan isler ve durumlar
,onlar için tahammül edilmez şeylerdir. Halk arasında "ayran gönüllü" ya da
"maymun iştahlı " denen kişiler gibi büyük heyecanla başladıkları islere karsı
heyecanlarını kaybedip, yarim bırakabilirler.
Dostça, canayakın ve hös görülmelerine rağmen samimi olmayıp, kendini on
plana çıkaran, düşüncesiz ,isteklerini yaptırmaya zorlayıcı tutum içine girerler.
Sürekli olarak sevilip, sevilmediklerini sorup, terk edilmeyecekleri yolunda
sözler isterler. İstemedikleri bir duruma yanıt olarak intihar tehdidi ya da
girişimi ile cevap verebilirler. Vücutsal hastalıklardan ve ağrılardan şikayetçi
olabilirler.
Birlikte görülebilen bozukluklar:
-Somatizasyon bozukluğu
-Majör depresyon
-Konversiyon bozukluğu
-Kişilik bozuklukları (borderline , narsisistik, antisosyal, bağımlı k.b.)
Kimlerde, ne oranda görülmektedir:
Daha çok kadınlarda görülmekte, toplumda % 2-3 oranında görülmektedir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Narsistik Kişilik Bozukluğu:
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile erişkinliğin erken dönemleri de
başlayan , üstünlük hisleri, beğenilme ihtiyacı ve kendini başkasının yerine
koyamayıp, insanlara uygun yaklaşımlarda bulunamama ile seyreden bir
rahatsızlıktır.
1-Kendisinin başkalarından çok daha önemli olduğu duygusu içindedir. (
gösterdiği başarıları , sahip olduğu becerilerini çok daha olağanüstü olarak
görüp, yeterli bir temeli olmamasına karsın çok değerli ve yüksek bir şahsiyet
olarak bilinmeyi bekler.)
2- Düşünceleri ,hayalleri büyük bir güç, engin bir deha, kusursuz bir güzellik ve
mükemmel , sonsuz sevgi üzerinedir.
3-Özel, benzeri olmayan biri olup, kendisini ancak çok zeki ve ustun nitelikli
kişilerin anlayabileceğini düşünür ve sadece bu kişilerle ilişki kurup, dostlarını
bu kişilerden seçmeyi düşünür.
4-Çevresindekiler tarafından çok beğenilmeyi bekler.
5-Hak ettiği duygusu içindedir. Sahsına özel, başvuran diğer kişilerden farklı bir
tedavi uygulanacağı düşünceleri ve davranışları içindedir.
6-Diğer insanlarla karşılıklı ilişkilerinde bencilce, çıkar düşünerek hareket eder.
Başkalarının zaaflarından yararlanıp, hedeflerine ulaşmayı gözetir.
7-Kendini diğer kişilerin yerine koyup, onların hissettikleri , düşündükleri ya da
ihtiyaçları konularını anlamaya ve bunlara saygı duymaya isteksizdir.
8-Genellikle başkalarının başarıları, yaptıkları , değerleri ve onların genel olarak
varlıklarını kıskanabilirler. Diğerlerinin de kendilerini kıskandığını düşünürler.
9-Kendini beğenmiş, ukala ve küstahça tutumlar içine girerler.
Kendilerinin çok önemli , vazgeçilemez oldukları seklinde bir düşünce içerikleri
vardır. Halk arasında"Büyük dağları ben yarattım" denen tavırlar içindedirler,
gösterişçi ve kendini metheden konuşma ve davranışlar içindedirler. Bunların
karşılığında bekledikleri ilgi, övgü , hayranlık ifadeleri ile karsılaşmadıklarında
hayrete düşüp, hayal kırıklığı ve mutsuzluk dönemleri yasayabilirler.
Başkalarının da kendi başarılarındaki katkısını gözardı edip, onları hesaba
katmazlar. Otorite ya da üst düzey kişilerle ilesin kurmak için çabalayıp,
bağlantı kurdukları bu kişilere abartılı nitelikler atfederler. Bu şekilde
kendilerini de bu kişilerden varsayarlar. Daima bir kurumun en yetkilisi (
başhekim, profesör, mudur, komutan, işveren vs.) gibi en yetkili ile iletişime
geçip, diğerlerinin fikirlerine aldırmazlar.
Devamlı olarak birselde ne kadar iyi oldukları, oradakilerin kendilerini nasıl el
üstünde tutup, değer verdiği, sevgi ve saygıyla karşılandığı üzerinde düşünürler.
Çevrelerinden sürekli övgü, alkış beklerler. Sıra beklemek, izin istemek, yol
vermek onların sözlüğünde olmayan kavramlardır. Çünkü kendilerine göre
hersele hakları vardır ve daima bir öncelikleri olduğu düşüncesi içindedirler.
Başkalarından bu konularda destek ve yardim göremediklerinde öfkelenirler.
Başkalarını kendi isleri ve keyfi için köle gibi kullanabilir, yakın çevrelerini üst
düzey ya da kendilerini pohpohlayacak kişilerden seçerler (en güzel ,en tanınmış
kişiyle görünmek, arkadaşlık etmek, bu amaçla o tur kişilerin bulunduğu sosyal
klüp, derneklere girip,faaliyetlerde bulunmak gibi).
Diğer kişilerin içinde bulundukları durumlar konusunda aşağılayıcı, eleştirici,
ilgisiz ve hafife alır bir tavır sergilerken, kendinin karsılaştıklarını derinlemesine
aktarmaya çalışarak cifte standart uygulayabilirler.
Herkesin başarısına haset edip, onların hiç birsele layık olmadıkları, kendilerinin
de isterlerse kolayca onu yapabileceklerini düşünürler.
Kendilerine yapılan en ufak yapıcı eleştiri ya da düzeltme,ekleme ve öneri bu
kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir. Bu durumda küçük duşmuş, mahvolmuş
,ortada bırakılmış hissedebilirler. Bu durumda aniden hiddetlenip, kırıcı
olabilirler. Bunlardan ötürü sosyal ilişkileri bozuk olup başarıları devamlı
olamaz. Başkaları ile yarışma gerektiren islerde yenilme riski nedeniyle ,bu
islere karsı isteksizlikleri is ve sosyal hayatta beklenen düzeyin altına
düşmelerine yol açabilir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Birlikte bulunabilen rahatsızlıklar:
-Majör depresyon
-Distimi
-Anoreksia nervosa
-Madde kullanım bozukluğu
-Kişilik bozuklukları ( histrionik, borderline,
antisosyal, paranoid k.b.)
Kimlerde görülebilmektedir:
Vakaların yarıdan çoğunu erkekler oluşturmaktadır. Toplumda % 1 den daha az
oranda görülmektedir.
Tedavi:
Bireysel psikoterapi uygulanmalıdır. Tedavide kişiliğe ait abartılı beklentiler,
düşünceler ve davranışların uygun ve gerçekçi olanlarla değişimi, kişiler arası
yaklaşımların düzeltilmesi ve kırılgan yapı üzerinde çalışılır

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
PARANOID KİŞİLİK BOZUKLUĞU:
Aşağıdakilerden en az dördünün olduğu ,genç erişkinlik döneminde başlayan
,başkalarının davranışlarını kotu niyetli şeklinde yorumlayıp, devamlı olarak
güvensizlik ve kuşku duyma halidir.
1-Yeterli bir temele dayanmaksızın başkalarının kendisini sömürdüğünden ,
aldattığından ya da kendisine zarar verdiğinden kuşkulanır.
2-Dostlarının ya da is arkadaşlarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenilirliği
üzerine yersiz kuşkuları vardır.
3-Söylediklerinin kendisine karsı kotu niyetle kullanılacağından yersiz yere
korktuğundan dolayı sır vermek istemez.
4-Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandığı ya da gözdağı verildiği
biçiminde anlamlar çıkartır.
5-Devamlı kin tutar, haksızlıkları, görmezden gelinmeyi ya da onur kırıcı
davranışları affetmez.
6-Başkalarınca hissedilmeyen ama kendisince algılanan , karakterine ya da
saygınlığına saldırıldığı seklinde bir yargıya vararak, öfke ya da karşı saldırı ile
birden tepki gösterir.
7-Haksiz yere, esinin ya da arkadaşının sadakatsizliğiyle ilgili kuşkulara kapılır.
Bu kişiler is arkadaşları veya dostlarının güvenilirliği ya da kendilerine
bağlılıkları konusunda yersiz kuşkulara sahiptirler.Başkaları ile paylaştıkları
konuların kendilerine karsı kullanılacağından korktuklarından dolayı
çevrelerindekilere güvenmeye ya da yakınlaşmaya isteksizdirler. Kendilerine
yöneltilen kişisel soruları bu nedenle yanıtlamayı reddedebilirler. Kendilerine
yapılan iltifatları bile yanlış yorumlayıp, zıt anlamda kabul edebilirler.
Kendilerine yapılan yardim önerilerini “yetersiz görülme”olarak algılayıp,geri
çevirirler. Kıskançlık düşüncelerini destekleyen önemsiz kanıtlar
toplayabilirler.İhanete uğramamak için yakın ilişkilerinde kontrolü ellerinde
bulundurmak isterler. Sürekli esinin yada arkadaşının nerede olup,ne yaptığını
izlemeye çalışır.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Bu kişilerin davranış tarzları:
Genelde geçinmesi zor kişilerdir. Birebir ilişkilerinde çoğunlukla sorunlar
yasarlar, kuşkuları nedeniyle uzak dururlar,soğuk görünebilirler,sevgi
göstermeyebilirler. Kavgacı ve kuşkucu nitelikleri karsısındakilerde de sert
tepkiler doğurabilir, bu da onların beklentilerini gerçekleştirir. Güvensizlikleri
nedeniyle kendi baslarına yeterlilik gereksinimleri yüksektir. İlişkide olduklarını
sürekli kontrollerinde tutma ihtiyacındadırlar. Eleştiriye aşırı duyarlı olup,cephe
alabilir, işbirliğine girmezlerken kendileri diğerlerini eleştirmeye,yakınmaya
eğilimlidirler.
Kendi yaptıkları yanlışlıklarda bile kendilerini suçsuz görüp, başkalarını
suçlarlar. Farz ettikleri tehditlere karsı yasal yollara başvurabilirler. Başkalarına
da bazı kişi ve durumların bu ur algılanan özelliklerini onaylatma ihtiyacı
içindedirler. Kişilik yapılarının altında gerçeklere uymayan,hayali aşırı
büyüklük, güçlülük düşünceleri vardır. Kendilerine yakıştıramadıkları eksiklik
ve yanlışlıkları yansıtma ( projeksiyon) denen bir savunma mekanizmasıyla
karsılarındakilere yansıtırlar.
Toplumda farklı sosyokültürel gruplar, değişik etnik gruplar ya da başka
sosyoekonomik düzeydeki kişilere yönelik olumsuz önyargılı düşüncelerle
hareket edebilirler. Benzer paranoid düşünceleri olan ya da kolay ikna olan
kişilerle bir araya gelip,gruplar ya da inanç sistemleri oluşturabilirler.
Bu kişiler başkaları tarafından plancı, içlerini açmayan, kapalı kutu, pireyi deve
yapan, kıskanç,tartışmacı kişiler olarak görülebilirler. Sürekli gergin olup,
kendilerini rahat ve gevsek bırakamazlar.Çevrelerinde huzursuzluk
yaratırlar.Aşırı temkinli davrandıklarından girişkenlikleri kısıtlıdır.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Birlikte görülebilen psikiyatrik bozukluklar:
-Majör depresyon
-Saplantı-zorlantı boz. (obsesif- kompulsif boz.)
-Alkol-madde bağımlılığı.
-Diğer kişilik bozuklukları ( en çok sizotipal k.b.olmak üzere ayrıca
narsisistik,kaçıngan ve borderline k.b.)
Çocukluk veya gençlik döneminde görünümü:
Tek basına kalma, benzer yastakilerle arkadaşlıklarının iyi olmaması, kalabalık
ortamlarda kaygı duyma, ders notlarının düşüklüğü, aşırı duyarlılık, tedirginlik,
giyim,konuşma, düşünce itibari ile kendini kısıtlama, farklı hayaller ile kendini
gösterebilir.
Toplumda görülme derecesi:
Genel toplumda % 0.5-2.5 arasında , ayaktan tedavi ile psikiyatri yataklı
kurumlarında yatanlarda % 1 oranında görülmektedir.
Kalıtımsal özellikler:
Daha çok erkeklerde görülmektedir.Bu kişilik bozukluğunun ailesinde kronik
şizofreni olanlarda daha çok görüldüğü gözlenmiştir. ayrıca ailede sanrısal
(deluzyonel boz.) paranoid tipin varlığı ile de ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Paranoid düşüncelerin varlığı:
Mahkumlarda, mültecilerde, yaslılarda, işitme kaybı olanlarda da paranoid
fikirler zaman zaman artış gösterir.
Paranoid K.B.nin olası sebepleri:
Ailenin mantıkdışı ve aşırı baskıcı ezici nitelikteki öfkesinden etkilenen çocuğun
bu duygularla özdeşip, sonrasında bu saldırgan dürtülerin farkında lığından
kaçınmak için bu dürtülerin kendinde değil, karsısındakilerde olup,kendine
yöneldiği seklinde bir yansıtma mekanizması ile gerçekleştiği düşünülmektedir.
ayrıca bu kişilerin yetersiz, aşağılanmış ve kendilerine yardim edilemez
hissettikleri, bu duyguların etkisini hissetmemek için çevreyi suçladıkları
düşünülmektedir
Tedavi:
Kişilerde güven ilişkisi kurmaya yönelik başlayan terapiler uzun sure ile
sürdürülebildiği takdirde basarili sonuçlar vermektedir. Psikotik bozulma
dönemlerinde küçük dozlarda antipsikotik grup ilaç tedavisi geçici olarak
kullanılabilmektedir

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
SIZOID KİŞİLİK BOZUKLUĞU:
Aşağıdaki belirtilerden en az dördünün varlığı ile genç erişkinlik döneminde
başlayan , devamlı suretle kendini belli eden toplumsal ilişkilerden kopma ve
kalabalık ortamlarda kısıtlı bir duygu ifadesinin olduğu bir kişilik sorunudur:
1-Ailenin bir üyesi gibi davranamama, yakın ilişkiye girmeme ya da girmekten
zevk almama, 1-2 kişiden fazla yakın ilişkileri yoktur.
2-Çoğunlukla tek bir etkinlikle uğraşmayı yeğlerler
3-Başkalarıyla cinsel deneyim yasamaya ilgi ya yoktur ya da çok azdır
4-Genelde aktivitelerden zevk almaz , alsa bile çok az etkinlikten zevk alır
5-Birinci derece akrabaları haricinde yakın arkadaşları ya da sırlarını
paylaştıkları dostları yoktur
6-Başkalarının kendilerine yönelttikleri övgü ya da eleştirilere karsı ilgisiz
görünürler
7-Duygusal olarak soğuk, uzak, monoton bir duygulanım gösterirler. Sıcaklık ve
sevecenlik hissi uyandırmazlar.
Bu grup kişiliğin asal özelliği sosyal ilişkilerden uzaklaşma ve başkaları ile
birlikteyken duygu ifadelerindeki kısıtlılığıdır. Kendi baslarına vakit geçirmeyi
tercih ederler.
Başkaları ile irtibat gerektirmeyen tek bir uğraş ya da etkinlikle uğraşırlar
(bilgisayar, matematik oyunları, astronomi, bulmacalar,yap-boz oyunları,pul
koleksiyonu gibi soyut,mekanik islerle uğraşırlar. Sosyal hayatin gerektirdiği
bazı durumlara beklenen uygun karşılıkları veremezler.
Toplumsal becerilerden uzak, içine kapanık kişiler olarak yasarlar.
Karsılaşmalar esnasında gülümseme, tokalaşma, basla selamlama gibi
davranışlar nadirdir.Üzerlerine gidilip, kışkırtılsalar bile öfke ve gerginliklerini
göstermekte güçlük çekerler. Hayatları amaçsız, rüzgarda sürüklenen bir yaprak
gibi görünebilir.Genellikle evlenmezler.Ailelerine bağımlı olarak hayatlarını
sürdürebilirler. Yoğun stres altında çok kısa sure ile psikotik bir donem
yasayabilirler.
Görülme oranı:
Genel nüfusun %0.5-7 'sinde bulunmaktadır.Erkeklerde kadınlara oranla daha
çok görülmektedir.
Rahatsızlığın oluşma sebepleri:
Erken çocukluk döneminde soğuk, ihmalkar, tatmin edici olmayan ilişkiler
yasayan çocuklarda ileri dönemlerde ilişki ve kişiler arası bağlantıların önemli
ya da gerekli olmadığı seklinde bir düşünce tarzı gelişimi ile ilişkili olduğu
düşünülmektedir.

GooD aNd EvıL
04-25-2009, 12:39 PM
Eşlik edebilen psikiyatrik bozukluklar:
-Majör depresyon
-Distimi
-Sosyal fobi
-Agorafobi
-Kişilik bozuklukları (sizotipal, paranoid, çekingen k.b. ile)
Çocukluk cağında görünümü:
Yalnız başınalık, benzer yastakilerle arkadaşlığında bozukluk, derslerinde
düşüklük ile belirebilir.
Tedavi:
Kişilerin kendileri nadiren başvurmaktadırlar. Genellikle yakınları tarafından
tedaviye getirmektedirler. Bireysel terapi yanında grup terapilerinden de
yararlanabilirler.
ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU:
Aşağıdaki belirtilerden en az 5 adedinin varlığı ile giden, genç erişkinlik
döneminde başlayan düşünsel ya da algısal çarpıklıkların ve olağandışı
davranışların yani sıra yakın ilişkilerde aniden rahatsızlık duyma, sıcak ilişkilere
girme becerisinde azalmanın olduğu sosyal ve kişiler arası yetersizlikler
durumudur.
1-Referans fikirleri(olayların ve bazı durumların kendisi ile ilişkili olduğu,özel
ve olağandışı bir anlamının olduğu seklinde yanlış yorumlar) .
2-Davranışlarını etkileyecek boyutta, yetiştiği kültürel değerlerle uyumlu
olmayan garip inanışlar ya da büyüsel düşünce (örneğin gaipten haber vermeye
inanmak, falcılık ve medyumlarla temas,ruh çağırma seanslarına katılmak,altıncı
his, telepati gibi)
3-Olağandışı algi yaşantıları (illüzyonlar gibi)
4-Garip bir düşünüş biçimi ve konuşma (konudan uzaklaşan, belirsiz, fazla
ayrıntıcı gibi)
5-Kuşkuculuk, paranoid düşünceler
6-Yüz ifadelerinin kişinin içinde olduğu duygusal durumunu yansıtamaması,
bunun kısıtlı olması ya da uygunsuz (duyguya zıt bir yüz ifadesi gibi) olması
7-Acayip ,alışılmadık ,kendine özgü davranış ya da görünüm
8-Birinci derece akrabalar hariç yakın dostların olmaması
9-Yakın ilişki ile de azalmayan aşırı sosyal kaygı, paranoid korkular
Bu kişiler olaylar oluşmadan önce bunları bilebileceklerini, özel yetenekleri
olup, başkalarının düşüncelerini okuyabileceklerini düşünebilirler. Olayların
gerisinde kimsenin anlayamadığı özel manalar olduğunu düşünebilirler.
Başkalarına karsı büyüsel kontrol uygulayabileceklerini düşünebilirler. Farklı
olağandışı algıları olabilir. Yanlarında görünmeyen birinin varlığı, görüntü ve
mırıldanmalar işitme, bunu kullanarak medyumluk ve vantriloklukla para
kazanan kimseler vardır. Başkalarıyla sert, kısıtlı, sosyal ilişki acısından
uygunsuz bir tarzda iletişim kurarlar. Başkaları ile sadece gerektiği anda
iletişime girerler. Birlikte geçirilen sure uzadıkça başkalarından farklı olarak
rahatlayacakları yerde daha tedirgin ve kuşkucu olurlar.Uygun olmayan şekilde
giyinip, insanların dikkatini çekebilirler.
Görülme oranı:
Genel nüfusta %3-5 oranında rastlanmaktadır. Erkeklerde hafifçe daha çok
görülmektedir.
Eslik eden psikiyatrik bozukluklar:
-Majör depresyon( bu bozukluğu olup kliniğe başvuranlarda % 30-50 oranında
saptanmıştır)
-Özellikle paranoid k.b. olmak üzere sizoid,çekingen ve sınırda kişilik boz.
Ailesinde şizofreni olanlarda bu kişilik bozukluğunun olma riskinin genel
nüfusa oranla daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bir çalışmaya göre % 10 kadar
vakanın intihar ettiği saptanmıştır.
Tedavi:
Psikoterapi yanında, depresif belirtiler belirdiğinde antidepresan; hezeyanlar
varlığında antipsikotik tedavi eklenebilir.