Bolat Ünsal

[GooD aNd EvıL]

Adamın Biri 1

Akşam rıhtımında vardı gişeye
Aldı biletini kuytu köşeye
Dudağın yaslayıp galon şişeye
İçtikçe içiyor adamın biri

Ayılmak sarhoşluk yasasında suç
Meteliksiz zerre uçabilmek güç
Sokakta bir şişe şaraba avuç
Açtıkça açıyor adamın biri

Akşamcı diyorlar düşmüştür dile
Dünyanın her kahrı sırtında çile
Vurdukça içkiye kendinden bile
Geçtikçe geçiyor adamın biri

Yollara düşer el açıp yakarır
Her yerde ekmeğin çöpten çıkarır
Sanmayın yarına bir şey aktarır
Saçtıkça saçıyor adamın biri

Bir sokak köşesi bazen durağı
Meskendir yağmurda bir dam saçağı
Kıvrılıp yatacak köşe bucağı
Seçtikçe seçiyor adamın biri

[GooD aNd EvıL]

Adamın Biri 2

Her şeyi yolunda kurudur tuzu
Mihnet nedir bilmez gerilmez yüzü
Bar pavyon gazino kesilmez hızı
Gezdikçe geziyor adamın biri

Elinde purosu ipek yuları
Kapatır her gece disko barları
Cüzdanından çekip yuro doları
Bozdukça bozuyor adamın biri

Coştukça viskiye atıyor perdah
Şarkılar türküler oluyor sabah
Dudak defterine sayısız kadeh
Yazdıkça yazıyor adamın biri

Oldukça kalındır ense derisi
Çekilmez kahırı bitmez kaprisi
Etrafına garson konsamatrisi
Dizdikçe diziyor adamın biri

Kafayı bulunca attıkça atar
Başı sıkışınca adamı satar
Gerer ortamı bir birine katar
Azdıkça azıyor adamın biri

[GooD aNd EvıL]

Ağlarım

Sensizliğe bilenir dakikalarım.
Hasretim filizlenir,
Sızım olursun en olmadık zamanlarda.
Gelir çöreklenirsin içime,
Düşünürüm seni ağlarım.

Yüreğime kıvılcımlar düşer,
Büyüdükçe büyür volkan olur.
Kahverengi gözlerin gözlerimde,
Düşünürüm seni ağlarım

Siyaha boyanır baharlarım
Yıldızlarım batmaz olur.
Gülmez güneşim şafaklarımda,
Düşünürüm seni ağlarım.

[GooD aNd EvıL]

Ahu'm

Feryadıma kulak asmaz,
Gözyaşımı hiç silmezsin.
O yüreğin taştan mıdır?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Baharları yazı bilmez.
Koynumda bir gün açmazsın.
Mevsimlerin kıştan mıdır?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Arasam her gün bulunmaz.
Peri gibi görünmezsin.
Benim olman düşte midir?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Gel desem de çıkıp gelmez.
Ben varsam da bulunmazsın.
Şu adresin mahşer midir?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Cilve, nazı, derdi bitmez.
Bir kerecik dost gülmezsin.
Al kumaşın Hintden midir?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Bacasında duman tütmez.
Yüreğimi ısıtmazsın.
Aşk ateşin külden midir?
Ne bileyim Ahu’m senin.

Hiçbir yerde mekan tutmaz.
Otağını kuramazsın.
Aşiretin göçten midir?
Ne bileyim Ahu’m senin.

[GooD aNd EvıL]

Akdeniz ve Sen

Bir Akdeniz’i seviyorum,
Bir de seni.
Bir Akdeniz mavi mavi,
Bir de gözlerin.
Bir saçların karışır melteme,
Bir de yosunlar dans eder
Akdeniz in derinliklerinde.
Bir bakışınla ısınıyor yüreğim,
Bir de güneşin gülümsemesiyle.
Bir sen söylersin
En içli türküleri.
Bir de martı sürüleri.
Bir dalgalar okşar
Çakıl taşlarını,
Bir de parmakların okşar
Ak düşen saçlarımı.
Bir sen saklarsın
Beni derinliklerinde,
Bir de Akdeniz.
Bir Akdeniz’e düşer yakamozlar
Bir de gözlerine.
Bir Akdeniz senden güzel,
Bir de sen güzelsin Akdeniz den...

[GooD aNd EvıL]

Anarşist Sevda

İşte gidiyorum bir tanem.
Boşalan şişeleri kumsala,
Göz yaşlarımı denize gömüp gidiyorum.
Bir geceyi daha şafaklara boğup,
Dalgaları kumsala vurup gidiyorum.
Gökyüzünden yıldızları söküp,
Dolunayı
Denize döküp gidiyorum.
Rüzgarın nefesinle sönerken mumlar,
İçimdeki yangını alıp gidiyorum…

İşte gidiyorum sevgilim.
Sevin çocuklar gibi.
Uçurtmalar uçur,
Balonlar sal gökyüzüne.
Şarkılar söyle,dans et.
Bayram et iki gözüm,
Benim matemlerim üstüne.
Bir avuç toprak da sen at,
Yaşama terk ettiğin
Bu enkazın üstüne…

İşte gidiyorum vefasızım.
Mutluluğunu avuçlarına bırakıp,
Özgürlüğünü
Saçlarına takıp gidiyorum.
Gökkuşağını gözlerine,
Hasreti sineme katıp gidiyorum.
Gelme peşim sıra,
Gelme, seni de topraklara yazar
İçimdeki bu anarşist sevda…

[GooD aNd EvıL]

Anılar Tüneli

Çok zor oldu yine
Bu gece seninle buluşmamız.
Uzadı yollar bitmedi
Ulaşılmaz oldu anılarımız.


Geçtim zamanın sonsuzluğunu,
Rastladım son dakikamıza.
Bıraktığımız gibi yerli yerinde
Hatıralar hala dört bir yanda.
Seni sordum ilk gördüğüm dosta.
“İşte.” Dedi yakındır oldukça.
Bir baktım dünde kalan ne varsa,
Açıldı mazinin kapısı usulca.


Yürüdüm üç beş adım girdim içeri,
Ellerini tuttuğum yerdeyim şimdi.
Oracıkta uzanıp dudaklarıma
Dolamıştın kollarını boynuma.

Avuçlarında ilk kaybolduğum gün,
İlk dokunuşumdu saçlarına.
Aynı ateşe düştük biz seninle,
Aynı rüzgarda savrulduk.

Belki birer yıldız olduk
Kara *******in ayrı köşesinde,
Belki güneştik belki ay
An geldi tutulduk birbirimize.
Işıksız kaldık önce,
Sonra birlikte aydınlandık
Aynı gökyüzünde.


Bulut olduk şimşek olduk
Tutuştuk gökyüzünde.
Sevgi dolu birer damlayken,
Ayrı topraklara düştük.
Yollar olduk ayrılan,
Yıllar olduk kaybola.
Bir rüzgara tutunduk,
Uçtuk sevgilim.
Sen bir yana.
Ben bir yana.


Düştüm yollara sana geleyim.
Yumdum gözlerimi binip kanatlarıma.
Sar beni kollarında öleyim,
Bir bütün olalım sınırsızca.
Ama çok zor oldu yine seninle,
Bu gece de yeniden buluşmamız.

[GooD aNd EvıL]

Anlayamadık

Anlayamadık biz birbirimizi.
Ne sen beni anladın, ne ben seni.
Söyleyemedik hiç hislerimizi,
Yüreğimizde kaldı hep ne varsa.

Ne sen yenebildin kaprislerini.
Ne ben yenebildim benliğimi.
Hiç uğruna harcadık sevgimizi,
Bitti gençlik, vakit erken olsa da.

[GooD aNd EvıL]

Anne

Süzülür akarsın döş’ den ruhuma
Sevginle gülüyor gözlerim anne.
Her sabah doğarsın gökten ruz’ uma
Tutarsan ısınır ellerim anne.

Seni anlatmaya cönkler yetmez ki
Kadrini bilmeyen kalpler atmaz ki
Dünya saçlarından bir tel etmez ki
Sen yoksan kararır günlerim anne.

[GooD aNd EvıL]

Aşık Mehmet Akbaba

Yağmur yaş demeden dolanır gezer
Bir dost arar aşık Mehmet AKBABA
Mızrabında türkü dokur söz dizer
Şiir yazar aşık Mehmet AKBABA

Gurbet içinde kor yoktur çaresi
Gözlerinde parlar aşkın haresi
Nazlı kuzusundan sevda yaresi
Dinmez kanar aşık Mehmet AKBABA

Yaylaları renk renk çiçek bürünür
Dağlarında börtü böcek sürünür
Vuslat çölde serap olmuş görünür
Dağ taş koşar aşık Mehmet AKBABA

Mahsuni şerife ağlıyor sazı
Yüreği üşüyor yaşarken yazı
Hasret içinde dinmeyen sızı
Çile çeker aşık Mehmet AKBABA

Telinden şifalar verir hastaya
Hüzün perdesinde döner muştuya
Saygıyla keskinli Haydar ustaya
Selam eder aşık Mehmet AKBABA

Dünyanın dertleri döner serinde
Adım adım yurdun her bir yerinde
İnsanlık sevdası hayli derinde
Kafa yorar aşık Mehmet AKBABA

Bağlaman otuz üç yıllık sırdaşın
Cümle ozan şair hepsi yoldaşın
Her zaman yanında Bolat gardaşın
Sen bil yeter aşık Mehmet AKBABA

[GooD aNd EvıL]

Aşık Olmam Sana

Gün olur girersen bir gün kanıma
Vururum hançeri o sol yanıma
Ağlayıp sızlamak uymaz şanıma
Aşık olmam sana söz veriyorum

Volkana dönsen de içimi yaksan
Dizine yatırsan yüzüme baksan
Şimşekler misali ufkumda çaksan
Aşık olmam sana söz veriyorum

Baharım olsan da yaşarken kışı
Sarsan gözlerime en tatlı düşü
Konsan pencereme ey anka kuşu
Aşık olmam sana söz veriyorum

Sahrada kalınca yağsan üstüme
Diz çöküp otursan gönül postuma
Damla damla dolsan vuslat testime
Aşık olmam sana söz veriyorum

Hiç haber vermeden çeker giderim
Tenime kurşunu dizer giderim
Bedenim toprağa eker giderim
Aşık olmam sana söz veriyorum

[GooD aNd EvıL]

Aşk

Aşk,bazen ateştir.
Tıpkı!
Benim sana yandığım gibi.
Bazen, nazlı gelinciktir,
Yeryüzünde açan.
Eşsiz güzelliktir o
Tıpkı! senin gibi...

[GooD aNd EvıL]

Aşka Dair

Umutlar ekiyorum aşka dair,
Bu kentin sokaklarına.
Sevgiler açacak bir gün,
Yorgun kaldırım taşlarında.

[GooD aNd EvıL]

Ayrılık

Beklenmeyen veda günü
Bir gün elbet gelir canım
Ayrılırken ellerimiz
Adım adım gelir sonum

Gece çöker şafağıma
Zehir düşer dudağıma
Gözlerimden yanağıma
Damla damla akar kanım

Aşka dair düşler biter
Yüreğimde umut yiter
İçim yanar sinem tüter
Alev alev her bir yanım

[GooD aNd EvıL]

Ayşe

Görünce seni, bak deliye döndüm
Kuş oldum başımı kumlara gömdüm
Roma’yı yakacak ateş’ dim söndüm
Döküldüm yerlere serildim Ayşe

Bir kulum elinde masumum sabi
Ateş de kavrulmuş kazanın dibi
Ayazda bekleyen bir deri gibi
Saz da tel misali gerildim Ayşe

Kapandı gözlerim seni göreli
Gönlüme muhabbet çulu sereli
Bir bakıp da şöyle gülüvereli
Daldan tane, tane derildim Ayşe

Kapıldım giderim meçhul bir yöne
Sanmam bacamda ki bu ateş söne
Mevlana misali hep döne döne
Taksit taksit sele verildim Ayşe

Sanma bu sinemde çiçekler açar
Bakıp da halimi görenler kaçar
Mevsimin vaha’ya kuraklık saçar
Dertten dilim dilim yarıldım Ayşe

[GooD aNd EvıL]

Bana Sorma

Bana sorma boşuna,
Seni ne kadar çok sevdiğimi.
Gözlerimdeki gözlerine,
Gök mavisi bakışlarıma sor.

İçime gömdüğüm sevdana,
Ellerindeki ellerime,
Seni saran kollarıma,
Kokunu getiren rüzgarlara sor.

*******i derdimi anlattığım
Gök yüzündeki yıldızlara,
Gördüğüm rüyalara,
Bitmeyen kabuslarıma sor.

Her sabah doğan güneşe,
Dolaştığım kumsallara,
Seni anlattığım martılara,
Dertleştiğim dalgalara sor.

Baharda açan çiçeklere,
İsmini yazdığım ağaçlara,
Seni sorduğum kuşlara,
Döktüğüm yaşlara sor.

Sor ki söylesinler sevdamı,
Sor ki söylesinler
Seni ne kadar çok sevdiğimi.

[GooD aNd EvıL]

Bayram

Umutlar yeşeriyorsa eğer
Her gönül yurdunda,
Açıyorsa sevgiler bir bir
İnsanların can otağında,
Demir atmışsa gülücükler
Yanakların çukurunda,
Leylekler mekan tutmuşsa eğer
Yuvaların bacalarında,
Yaşanmıyorsa göçler,
İşsizlik ve açlık
Kol gezmiyorsa sokaklarda,
Bir üniversiteyse her genç
Bu vatan topraklarında,
Kurulmuşsa otağımız
Evrendeki yıldızlara,
Bayramlar dostum
O gün bayram olmalıdır.
Bayramlar o gün,
Bayram gibi kutlanmalıdır….

[GooD aNd EvıL]

Beceremedik

Aşkla bağlanmıştık hani ikimiz
Pamuktanmış demek koptu ipimiz
Neredeydi hata neydi suçumuz
Seninle sevmeyi beceremedik

El ele tutuşur yürürdük yolda
Sen durabilseydin tuttuğun kolda
Zamansız ayrılık çıktı bu falda
Seninle sevmeyi beceremedik

Asilik sanma ki verir asalet
Gurur denen duygu aşka felaket
Anlamadım asla, vallahi hayret
Seninle sevmeyi beceremedik

Her günün bir başka günü tutmadı
Sözlerin bu aşka sevgi katmadı
Ne kadar çırpınsam yine yetmedi
Seninle sevmeyi beceremedik

Aklın havada her zaman bir karış
Bitmedi gururla verdiğin yarış
Gönüller yıkıldı olmaz ki barış
Seninle sevmeyi beceremedik

Karşıma gelirdin boynunu büküp
Kalırım diyordun maziyi yakıp
Gözün aydın bitti amansız takip
Seninle sevmeyi beceremedik

[GooD aNd EvıL]

Beni Hatırla

Sende akıtırsan bir damla yaş gözlerinden,
Yalnız akşamlarında o an beni hatırla.
Dalarsan anılarına için buruk sevecen,
Düşün benim de sevdiğimi o an beni hatırla.

Seyret gökyüzünü aç bak pencerenden.
Bir yıldız durur yapayalnız kendiliğinden.
Umutsuzdur belki sabahın geleceğinden.
Düşün anlamaya çalış o an beni hatırla.

Hasret tohumlarını ekmişse en derinden,
Ayrılık zinciri kırılmıyorsa bir yerinden,
Arıyorsam çılgınca her gün seni yeniden
Düşün bulmaya çalış o an beni hatırla.

Belki çok uzaklarda olacağım senden.
Belki uzansan tutarsın ellerimden.
Belki, belki her şey o gün başlar yeniden.
Düşün kaybolan yılları o an beni hatırla.

[GooD aNd EvıL]

Benim Gibi

Bir gün olur devran döner,
Vurulursun benim gibi.
Volkan olur sinen yanar,
Savrulursun benim gibi.

Öğrenirsin neymiş keder,
Kör talihin sanma döner,
Umutların bir bir söner,
Kahrolursun benim gibi.

Yanağını silen olmaz,
Saçlarını öpen olmaz,
Ölsen gitsen bilen olmaz,
Tükenirsin benim gibi.

[GooD aNd EvıL]

Beş Para Bile Etmezsin

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Bakma uykusuz *******ime,
Bakma seni aradığıma.
Aldırma hiç boşuna,
Yatağımın yalnızlığına.
Aldırma sen,
Saçlarının yastığıma düşmeyişine.
Aldırma sen,
Beynime kazınmışlığına.

Sen aslında alışkanlığım,
Tiryakiliğim hiç değilsin.
Damarlarımda bir alev,
Gözlerimde
Bir damla yaş bile olmadın.
Bakma adını öylesine sayıkladığıma.
Aldırma hiç,kara *******de
Seni çılgınca aradığıma.

Aldırma,kaldırımlarda dolaşıp
Pencerene boynu bükük baktığıma.
Aldırma sen,ayaz *******de
Sokak lambasıyla dertleştiğime.

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Ne bir birlikteliğimiz oldu,
Nede bir geceyi paylaştık
Yaz akşamlarında sınırsızca.

Ne dudaklarında kayboldum,
Ne de sardı saçların bedenimi.
Ne cenneti yaşadım kollarında,
Ne de cehennemi yokluğunda.
Ne bir bütün olduk,
Her şeye rağmen.
Ne de birlikteliğimizi yaşadık,
Her şeyden uzak
Özlemlerimize rağmen.

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Sormadım seni hiç bir gün.
Soramadım hiç kimseden.
Kokunu hiç özlemedim,
Ne de aradım sıcaklığını.
Beklemedim bir gün olsun,
Kapımı ansızın çalarsın diye.
Beklemedim bir gün olsun,
Belki bir şafak vakti erken,
Bir gece vakti yıldızlar üşümeden,
Bana dönersin diye.

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Kaçamaklarımız hiç olmadı.
Ne de gizli buluşmalarımız.
El ele dolaşamadık hiç,
Gözlerden ırak,köşe bucak.
Yürüyemedik saatler boyu,
Girip kollarına
Yaslanıp omuzlarına.

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Aldırma,
Boş ver yazdıklarıma.
Aldırma sen üç beş söze.
Aldırma,kırık kelimelerle
Kalemimden kan damladığına.
Darmadağın oysa yüreğim.
Beynimse hepden paramparça.

Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.
Değmezsin hiç bir şeye.
Değmezsin varlığına sevinmeye,
Değmezsin yokluğuna üzülmeye.
Sen aslında,
Beş para bile etmezsin.

[GooD aNd EvıL]

Bilemedim Gitti

Hey gidi yalancı dünya
Sırrını bilemedim gitti
Canımdan da can bir dosta
Koşarım varamadım gitti

[GooD aNd EvıL]

Bilmemki

Bilmem ki hiç söyledim mi?
Fısıldadım mı kulaklarına sevdiğimi?
Bilmem ki hiç fark ettin mi?
Duyunca adını, gözlerimdeki sevinci…

[GooD aNd EvıL]

Bir Akşam Vakti

Tanıdık akşamlardan birisiydi,
Lacivert sessizlik kaplamıştı
Sokakları ıssız şehri,Antalya yı.

Yüreğime rastgele bırakılmış bir sevda,
Hasret büyütüyordu avuçlarında.
En suskun şiirler kalemimde,
İsyankar bakışlar gözlerimde.

Tanıdık akşamlardan biriydi,
Bir belâ gibi çökmüştün içime.
Çekip gitmiyordun kovsam da.

Ne içimi ısıtıyordu dudakların,
Ne omzuma düşüyordu saçların.
Bu akşam, gelmeyeni bekleyenlerin,
Ağıdı olsun da söylensin aşk ülkesinde.

[GooD aNd EvıL]

Bir Aşk Hikayesi

Bir sabah vakti tanıştı,
Gözlerim gözlerinle.
İçimden volkanlar aktı,
Bir şeyler tutuştu yüreğimde.

Hoş geldin yalnızlıklarıma,
Rüyalarıma hoş geldin.
Güneşim gibi şafaklarıma,
Mevsimlerime hoş geldin.

Yıllar nedendir saklamış seni.
Aşkı ararken yorulmuş gönlüm.
Şafak atmış gün batmış hani,
Ne fark eder sensiz geçerken ömrüm.

Gölgem gibi adım adım,
Aklımdan çıkmayan düşünce.
Sen çığlıklarımsın sen feryadım,
Pususun, pençesine düştüğüm sinsice.

Asi bir sevdasın başucumdaki cellat.
Al getir yüreğimi geri ver.
Yada vur kılıcını bitsin bu hayat,
Beni düşlerime gömüver.

Destanlar yazdım sayfalar dolusu.
Anlatamadım aşkımı sana.
Vuslat olsa geçerdim okyanusu,
Oysa boğuldum bir gamzenin çukurunda.

[GooD aNd EvıL]

Bir Başkasın

Nedir bu yüreğimdeki depremler
Gölgen pencereme düşünce
Gözlerimde yol alır hülyalar
Aklımda bir garip düşünce

Saçlarında tâç olur yapraklar
Geceyi aydınlatırken yıldızlar ve şafaklar
Yıkılsın arduvazlar bitsin nifaklar
Ellerin ellerime düşünce

[GooD aNd EvıL]

Bir Gün

İnanma bebeğim eller sözüne
Mutluluk bize de gelecek bir gün
Hüzünler çökmesin güzel yüzüne
Ayrılığı kader silecek bir gün

Mutluluk şarkısı çalacak sazım
Benim de elbette dinecek sızım
An gelir mutlaka değişir yazım
Felek bizlere de gülecek bir gün

Bahçemizde renk renk çiçeklerimiz
Sevimli yaramaz çocuklarımız
Bir ateşle yanar dudaklarımız
Aşk kadehimize dolacak bir gün

Bilirim gözlerin kapıda olur
Hasret kollarımda o an son bulur
Yüreğim her gece sevdanla solur
Ayrılık mazide kalacak bir gün

[GooD aNd EvıL]

Bir Sen Gelmiyorsun

Şehir, pervasızca doluyordu
Penceremden odama.
Yıldızlar düşüyordu,
Avuçlarıma tane tane.
Bir sen yağmıyordun.
Bir sen yağmıyordun!
Yüreğimde şimşekler çaksa da.

Ay kadehime doluyordu.
Dalgalar vuruyordu saçlarıma.
Kanım çekiliyordu köpük köpük,
Damarlarımdan derinliklerime.
Bir sen gelmiyordun,
Bir sen gelmiyordun bebeğim
Umutlarımı yoluna sersem de.

Açıktı kirpiklerim.
Kara gözlerin sevgilim,
Girmiyordu gözlerime...
Açıktı perdelerim,
Konmuyordun pencereme.
Vurgunum diyordum,
Hasretim diyordum,
Bakmıyordun yüzüme.
Bir sen görmüyordun,
Bir sen bilmiyordun
Deli divane gezsem de.

Bulutlardan kaçan,
Yağmur damlaları gibisin.
Dalından vakitsiz kopan,
Sarmaşık güller gibisin.
Diyar diyar uçan,
Göçmen kuşlar gibisin.
Bir sen durmuyordun,
Bir sen konmuyordun,
Yoluna engel olsam da.

[GooD aNd EvıL]

Bir Yudum Sevgi

Bir küçücük yuva olsak,
Bir yatak köşe başında.
Bir yudum sevgi olsak,
Bir dakikalık aşk sınırsızca.

Bir lokma ekmek olsak,
Bir kır sofrasında.
Bir damla su olsak.
Bir bakışla birbirimizi yaksak,
Bir ateş dudaklarımızda.

Bir rüzgar olsak bozkırlarda.
Harman olsak savrulsak.
Bir bulut gökyüzünde,
Bir damla yağmur olsak.
Bir gökkuşağı yarin ufkunda.

Bir nehir olsak aksak vadilerde,
Bir kumsalı sarsak.
Bir mevsim olsak,çiçekler açsak.
Bir dalda iki yaprak olsak.

Bir beden olsak hiç ayrılmasak.
Bir rüya olsa hayat uyanmasak.
Bir yudum aşkı bulsak,
Bir ömür yaşasak,sonsuzca seninle.
Yaşasak seninle.

[GooD aNd EvıL]

Bitsin Bu Çile

Yeter vuslatıma umut ektiğim
Gönül dergahında çile çektiğim
Hasret bahçesine sabır ektiğim
Saracaksan sar da bitsin bu çile

Seni karşılıksız sevmiştim diye
Bunca nazın zulmün bilmem ki niye
******* boyunca aşk’a sevgiye
Varacaksan var da bitsin bu çile

Hayalin gözümde batmayan mehir
Yüreğimde yara olmuş bir nehir
Muhabbet balıma bin türlü zehir
Karacaksan kar da bitsin bu çile

Görüver halimi açıp bakıyı
As boynuma ecel denen takıyı
Gövdeme ortamdan vurup çakıyı
Yaracaksan yar da bitsin bu çile

[GooD aNd EvıL]

Bitti

Akmaz oldu pınarları
Bitti gözüm yaşı bitti
Gezdim nice diyarları
Bitti dağı taşı bitti

Ellerimi sana açtım
Kalbe sultan başa taçtın
Her fırsatta umut saçtın
Bitti aşkın düşü bitti

Hasret gönle hiç faydamı
Sabra döktüm zor sevdamı
Sen doldurdum aşk sayfamı
Sözün üçü beşi bitti

Derdim yığsan dağlar aşar
Çile dolu kabım taşar
Ömrüm meçhul sona koşar
Mevsim yazı kışı bitti

[GooD aNd EvıL]

Bizim Hikayemiz

Bir varmış, bir yokmuş diye başladı bu hikaye.
Belki çok şeyler yaşandı üç beş günde,
Belki çok şeyler kaldı yaşanacak geriye.
Al kalemi, yazalım kaderi yeniden seninle.

Bakışların değdi o gün ilk defa gözlerime.
Çağladı gülücüklerin, döküldü gönlüme.
Anlatamadık, gizli kaldı çok şeyler belki de.
Al kalemi, yazalım kaderi yeniden seninle.

Nice fırtınalar koptu bilemezsin yüreğimde,
Dinmez bir tufandır bu, alır götürür beni de.
Çakar şimşekler, depremler olur beynimde.
Al kalemi, yazalım kaderi yeniden seninle.

Belki erken düştüm yollara sana gelmeye,
Belki sen geç kaldın, buluşacağımız o yere.
Aynı yollardan geçtik, tutuşamadan el ele.
Al kalemi,yazalım kaderi yeniden seninle.

Biliyorum, unutacaksın bir gün beni sen de.
Bense, asıyorum kendimi saçının tellerinde.
Umutlarım darağacında bedenimse çöllerde.
Al kalemi, yazalım kaderi yeniden seninle.

Alalım zamanı bence biraz daha geriye,
İstersen sen koş yetiş, üç beş yıl ileriye,
Kesişsin yollarımız, mutlaka bir gün bir yerde.
Al kalemi, yazalım kaderi yeniden seninle.

[GooD aNd EvıL]

Boşmuş

Bu aşk hüsranla sona erecekse
Serecekse beni topraklara
Yapraklara döneceksem sararmış
Boşmuş boşuna aramışım mutluluğu

Derdim dermen bulmayacaksa
Olmayacaksa tenin kollarımda
Yollarımda yoksan sarmaş dolaş
Boşmuş boşuna aramışım mutluluğu

Alnımıza ayrılık yazıldıysa
Kazıldıysa bu aşka mezar çoktan
Yoktan hiç yoktan veda vakti gelmiş
Boşmuş boşuna aramışım seni……

[GooD aNd EvıL]

Böylemi Olmalıydı

İnanki beklemiyordum,
Yıllardan sonra bir gün,
Kolunda bir adamla,
Geçip gittin karşı kaldırımdan.

Kalbim bir daha çarptı,
Seni gördüğüm o gün.
Yüreğim, bir kez daha sızladı,
'Böyle mi olmalıydı sonumuz? ' diye.

[GooD aNd EvıL]

Bu Akşamda

Efkarlar yine çöreklendi
Çöktü bu akşamda üstüme
İçimde kabuslar cirit atar
Sıkar yüreğimi bir mengene

Kurumuş gözlerimde düşler
Düşmüyor dudağıma
Dudağından buseler
Öptüğüm kadehler bu akşamda
Gömer beni kumsal meyhanesine

[GooD aNd EvıL]

Bu Aşk Buraya Kadar

Kaç şafaklar saklı
Katran karası *******imde,
Kaç baharlara gebedir umutlarımın kış’ı.
Kaç akşamlarda gizlidir dolunayın ışıltısı
Bir bilsen diyorum, bir bilsen sevgilim.

Hani ırmaklar koşar ya okyanuslara,
Kalyonlar bir limanı arar ya hani,
Bir tutku sana hece hece yolculuğum.
Anlatılmaz bir aşktı hani
Bir bilsen diyorum bir bilsen sevgilim…

Sardıkça bedenimi yalnızlığın kolları,
Nice kırmızı güller soluyor zamansız,
Gönül yurdumun bahçelerinde.
Nice sevdalar düşüyor topraklara,
Gözlerimden damla damla
Bir bilsen diyorum bir bilsen sevgilim…

Yüreğimde üç cemre mevsimler boyu.
Sırtımda çile dolu çıkınım
Yürümek zamanıdır şimdi sonsuzluğa.
Kalemi kırıp atmak zamanıdır sevgilim
Avuçlarımda sensizliğin izleri.
Dudaklarımda anıların tortusu şimdi
Okyanusların fırtınasını gömdüm içime.
Göğsümde dalgaların sessizliği.
Düşlerimin çığlığı kulaklarımda
Sonun başlangıcındayım şimdi…
Bu aşk buraya kadar,
Bu aşk buraya kadar sevgilim…

Sana son seslenişimin sessizliğidir bu
Yüreğime gömdüğüm kelimelerin ayak izleridir
Bu satırlara düşen yorgun yolculukta
Solan umutlarımın rengidir
Kurumuş çiçeklerdeki.
Geceye teslim olmuş bozkırların çaresizliği
Etrafını çakalların sardığı kuzunun
Kanadı kırık kuşun çaresizliğidir
…………………çaresizliğim sevgilim
Bu aşk buraya kadarmış
Canın sağ olsun sevgilim
Bu aşk buraya kadarmış……………..

[GooD aNd EvıL]

Bulamadığım

Gün yirmi dört saat düşe yattığım
Gündüz, gözlerime gece çattığım
Ayrılığa nice adım kattığım
Yinede vuslata varamadığım

Aşkın bahçesinde çile derdiğim
Yıllarca yoluna sabır serdiğim
Yaşanmamış hayat ömür verdiğim
Yinede canıma karamadığım

Bilmem ki yazılan nasıl bir yazı
Çığ oldu içimde çektiğim sızı
Umudum gerçeğim rüyamın kızı
Yinede sineme saramadığım

[GooD aNd EvıL]

Bulamadım

Aradım seni her yerde
Karanlığa düşmüş ayak izlerinde
Bu oyunda beklide bu son perde
Bulamadım gözlerimde gözlerini

Sen yüreğimde sakladığım sırrım
Umudum yarınım diğer yarım
Sevda ocağımda sönmez narım
Bulamadım gözlerimde gözlerini

Aşkını beynime derin kazmışlar
Ayrılığı alnımıza çoktan yazmışlar
Adını dilime hece hece dizmişler
Bulamadım gözlerimde gözlerini
Gülmedi yüzüme feleğim
Sızladı sızladıkça yüreğim
Sendin tanrıdan dileğim
Bulamadım gözlerimde gözlerimi

[GooD aNd EvıL]

Bulamazsın O Adresde

Üzülüp de dönmek istersen bir gün,
Çok geç kalmış olacaksın sen o gün.
İster ağla,üzül,istersen dövün,
Bulamazsın sen beni o adresde.

Geçtiğim yolda izim olmayacak,
Anılardaysa ismim kalmayacak,
Sorsan bile tanıyan olmayacak,
Bulamazsın sen beni o adresde.

Çalsan da kapımı açmayacağım.
'Canım' deyip kucak açmayacağım.
Çoktan bırakıp gitmiş olacağım.
Bulamazsın sen beni o adresde.

Ağlama o gün göz yaşın akmasın.
Hasret ateşi senide yakmasın.
Döneceksen vakit çok geç olmasın.
Bulamazsın sen beni o adresde.

[GooD aNd EvıL]

Can Dost

Suya yazılır demiştin,
En dokunaklı mektuplar.
Rüzgarın tellerinde bestelenir
En lâhuti şarkılar.
Gözlerini; Akdeniz’in
Bulutları öptüğü yere bırak.
Kendi sonsuzluğunda dinle sesini...
Dudaklarında anılarını tadarak.

Umutlar hürdür demiştin,
Yıkılır karşısında hudutlar.
Aşklar gökkuşağında renklenir.
Sadabat’ı çalar santurlar.
Ellerini; çiçeklerin
Açtığı kuru dallara bırak.
Anlamazlarsa anlamasınlar seni,
Can dost.Ne var bunda kırılacak...

[GooD aNd EvıL]

Can Kardeşim

Dinle beni can kardeşim,
Sevme kırılırsın bir gün.
Hiç ummadığın bir an da,
Düşer yıkılırsın bir gün.

Aldanma sen bakışına,
Kanma sarı hilal kaşına,
Acımaz hiç gözyaşına,
Sel gibi akıtır bir gün.

Tatlıdır dili kandırır,
Her sözüne inandırır,
İpini çeker sallandırır,
Saçlarında asar bir gün.

Yanarsın al dudağında,
Erirsin avuçlarında,
Gamzesinin girdabında,
Boğulur ölürsün bir gün.

Her şey tatlı gelir önce,
Yaşamak güzel gönlünce,
Hayat sonra bir işkence,
Dayanılmaz olur bir gün.

[GooD aNd EvıL]

Canan

Saçlarına sinmiş gurbet kokusu.
Yüreğinde yatar aşkın tutkusu.
Dudaklarından bir sevda türküsü,
Ninniler misali dökersin canan.

Cheimera’nın ateşi yanıyor avuçlarında.
Şarabın al rengi dudaklarında.
Akşamın hüznü yanaklarına vuruyor,
Yalnız bir martı son seferinden dönerken.
Damarlarda sönmeyen alevsin canan.

Zülfüne düşüyor gece karası,
Gözleri sineye kurşun yarası,
Söyle nedir? Böyle derdin çaresi,
Hasretten boynumu bükersin canan.

Bazen barlardan geçer yolculuğun.
Bazen susturur şarkıları yokluğun.
Gülüşüne renk katar tatlı sarhoşluğun.
Bu kente ışıklar saçar mutluluğun.
Bitmesin rüyan bitmesin canan.

Dağlar mı saklıyor seni yıllar mı?
Fallar mı? gel diyor yoksa yollar mı?
Suçlu kim? Yazan mı yoksa roller mi?
Hasretle yürekler sökersin canan.

Zaman sürükledi seni ıssız bir kumsala.
Başladı kovalamaca o dev dalgalarla.
Göz göze geldiğin an sudaki yıldızla,
Islanır saçların yakamozlarla.
Kuma karışır anıların yitersin canan.

[GooD aNd EvıL]

Canan 1

Bu dünya içinde,
Başka bir dünyasın.
Canımı; güzelliğinin
Avuçlarına bıraktığım canan.
Sen, tuvalime düşen dolunay,
En lacivert akşamlarımsın.
Aşkımı; umutlarımın
Dipsiz kuyularına bıraktığım Canan.

Elâ gözlerinle aydınlanır,
Bu karanlık şehir.
Siyah saçların düşürür,
Her gün, *******i gündüzlerime.
Söylenmemiş sözlerimi,
Gönül sayfalarımın
Satırlarına bıraktığım Canan.

Gurup’un kızıllığı düşmüş dudaklarına.
Teninin kokusunda,
Dört mevsim portakal çiçeği.
Düşler ülkemsin,
Günler boyu yol aldığım.
Yorgun bedenimi kollarının,
Arasına bıraktığım Canan.

[GooD aNd EvıL]

Çağrı

Haydi gel menekşem.
Sağır ve dilsiz saatlerde gel.
Yıldızlar geceye küsmeden,
Çiğ yapraklara düşmeden gel.
Horozlar şafakta ötmeden,
Ay penceremden gitmeden gel...

Haydi gel menekşem.
Çılgın baharlarda gel.
Teninde çiçekler solmadan,
Saçlarından kokular uçmadan gel.
Gençlik demir almadan,
Umutlar karaya vurmadan gel...

Körkütük yaşayalım hayatı,
Geleceksen şimdi gel...

[GooD aNd EvıL]

Çığlık

Koca bir sessizliğe gömüldü
Sen gittin gideli
Yaz akşamları bu kentin
Ne gözlerine doğuyor sabah güneşi
Ne de bakışmalarımız oluyor
Sokakta işe gidiş saatleri
Çınlatmıyor kulaklarımı
Kaldırımda ki ayak seslerin
Gözlerim seninle başlamıyor
Güne eskisi gibi

Çiçekler solgun sen gittin gideli
Saçlarının sarısı düşmüş yapraklara
Güller kan kırmızı olsa da
Ateş bile kayıtsız yaşama
Rüzgarın türküsü sustu ormanda
Adını sayıklamıyor kumsaldaki köknar

Martılar sessiz deniz sessiz
Üşüyor kumsallar inan ki sensiz
Ne kadar mevsim yaz
Ne kadar aylar temmuz olsa da

Eski neşesi yok şarkıların
Nereye gitsem hep çaresizlik
Ne zaman sığmasan içime
Nerede avunmak istesem
Hep ağlamaklı kadehlerim

Ne ******* eskisi gibi gece
Ne gündüzler eskisi gibi
Kaybolmuş akşamları bu kentin
Yağmıyor eskisi gibi yaz yağmurları
Vurgun yemiş umutlarım
Yaşam suni teneffüste
Unutuldum sanma sakın
Sana dair ne varsa hepsi gözlerimde.

[GooD aNd EvıL]

Çok Gördün

Ömrüne bir ömür kattım
Gündüzü geceye çattım
Her çileyi sende tattım
Gülmeyi çok gördün bana


Sevinirken buldum diye
Uçup gittin bilmem niye
Ayda yılda olsa bile
Gelmeyi çok gördün bana

Yıllara hep sabır ektim
Sıladayken gurbet çektim
Şans torbamdan ecel çektim
Ölmeyi çok gördün bana

[GooD aNd EvıL]

Çözümsüz

Bu sevda kalesinin
Karanlık labirentinde
Beni bu çıkmazdan
Çekip çıkaracak el nerede?

Dilimde volta atar adın
Bu kaçıncı uykusuz sabahım
Sevgilim sensiz *******i
Güneşe asacak ip nerede?

[GooD aNd EvıL]

Dalkavuk

Ne zaman önemli bir insan görse
Şıp diye yanında biter dalkavuk
Yutkunup usulca başlarsa söze
Attıkça desteksiz atar dalkavuk

Baldan tatlı dille düzer methiye
Rüşvetin adını koyar hediye
Yemez ciğerini versen kediye
Kendini meclise katar dalkavuk

Topluma girince baş köşe kapar
Menfate gelince babasın satar
Sanmayın hayırlı bir işe yarar
Her taşın altında yatar dalkavuk

Sorsan çok dürüsttür bilmez hiç hile
Yalanı söylerken dolamaz dile
Ne mal olduğunu biz bilsek bile
Kasılarak caka satar dalkavuk

[GooD aNd EvıL]

Densizlere

İnsanlar unutmuş hayâ’yı us’u
Her köşe başında sinsi bir pusu
Şahin pençesine minicik kuşu
Alacağım diyor gördün mü usta?

Oldukça pişkinmiş hem de tutarsız
Dostluktan bi haber biraz duyarsız
Her ahuya kanca atar ayarsız
Takacağım diyor gördün mü usta?

Bu mudur yapılmak istenen sanat?
Kendini ne sanır bu sersem kavat
Zeytinyağı gibi suyunda hayat
Süreceğim diyor gördün mü usta?

Ne sanıyor aptal bilmez haddini
Akıllı olsaydı aşmaz bendini
Roma gibi har’a verip kendini
Yakacağım diyor gördün mü usta?

Düşmesin güzeller böyle kabağa
Kendini prens sanır bak sen salağa
Bu otobüs kaçtı başka durağa
Gideceğim diyor gördün mü usta?

Bunlardan her yerde birkaç düzüne
İnanmak gaflettir bence sözüne
Ne zaman bir huri değse gözüne
Kapacağım diyor gördün mü usta?

Örmeyle saçından sarı telleri
‘Başında esiyor kavak yelleri’
Kim takar bu gibi sivri dilleri
Öteceğim diyor gördün mü usta?

Almamış acundan birazcık payı
Pişmiş kelle gibi sırıtıyor ayı
Yersin elbet sende bir gün zokayı
Yutacağım diyor gördün mü usta?

Bolat’ım son olsun bu kadar sözüm
Gayrisini demeye tutmuyor yüzüm
Sevgiden yanadır mayam ve özüm
Karacağım elbet doğru mu usta?

[GooD aNd EvıL]

Derinlikler

Sevgim; Bulutların ötesinde
Bir evren gibi sonsuz,
Denizlerin ötesinde
Okyanuslar kadar derindir.
Ne? bu sonsuzluğu
Görmeye yeter gözlerin,
Ne de? bu derinliğe
Tahammül edebilir yüreğin

[GooD aNd EvıL]

Diyebilseydin

Bir oyundu diyebilseydin,
İlk gözlerime bakerken.
Bir damla su verebilseydin,
Sen yüreğimi yakarken.

[GooD aNd EvıL]

Dostluk

Dostum diyorsun ya
Senin bildiğin gibi değil
Dostluk benim dünyamda
Uzun yıllar yazar
Dostluk denen vefayı
Çileli yollar yazar
Silinmeyen her sayfayı

Aşabildiğin karlı dağlar
Geçebildiğin dar sokaklardır
Düşmeden başı dik alnı ak
Hayatın sahte gülücüklerine
Teslim olmadığın *******dir
Dostluk benim dünyamda

Sen sen üç günlük yaşamın kiri
Yanaklarına çöreklenmiş biri
Dön bak başı boş anılarına
Açabildiğin kadar aç gözlerini
Seyret kendini utanarak
Al git sefil *******ini
Gömül kendi bataklığına
Saçlarından bir tek teli istemem
Kalmasın ayak altında

Kana bulanmış dudaklarında kirlenmesin
En paha biçilmez kelimeler
Anca kendi çöplüğünde ötersin
Sana göre değil bizim buralar
Bırak dostum diyebildiklerim
Canımı verebileceklerim olsun

[GooD aNd EvıL]

Dostum

Yerlere vursa da kaderin seni
Ufkunda güneşin batmasın dostum
Razıyım hasretin yaksa da beni
Derunin de dertler yatmasın dostum

Anka kuşum can dost kabaran derya
Gitmesin gözünden en tatlı rüya
Üç günden ibaret kısacık dünya
Lebine zehirler katmasın dostum

Kararan bulutlar ufkun da yitsin
Us’unda kederler tükenip bitsin
Rağbet etme hüzne kovuver gitsin
Nurun karanlığı tatmasın dostum

Alnımızda gerçek her şey bahane
Zaman ayrılığı yazsa hanene
Iğıl ığıl aksa hasret sinene
Marazın kaşını çatmasın dostum

[GooD aNd EvıL]

Döneceksin Deliye

Çalınca yabancı bir el kapını,
Fırlayıp koşacaksın ben miyim diye.
Yıkılacak hayallerin bükülecek boynun,
Bulamayıp karşında, döneceksin deliye.

Kim bilir nice günler bekleyeceksin.
Pencerenden sokakları gözleyeceksin.
Acılar tenini saracak inleyeceksin.
Yalnızlığın kollarında,döneceksin deliye.

Dudak dudağa iki sevgili görünce.
Arılar renk renk çiçeklere konunca.
Göçmen kuşlar yuvasına dönünce.
Islanacak yanakların,döneceksin deliye.

Her gül buluşunda kadife kırmızıdan.
Bir çift görüşünde kadeh kaldıran.
Fırlatıp atacaksın kalbini kahrından,
Çıldıracaksın çaresizlikten, döneceksin deliye.

Dönüşü olmuyor uzayıp giden yolların.
Geriye gelmiyor kaybolup biten yılların.
Senin de tükenir elbet bütün umutların.
Yıkılacaksın ettiklerinden,döneceksin deliye.

[GooD aNd EvıL]

Dönüş

Yorgun kaldırımların insan selinde
Yaşam denen yolculuk sanki bir sürgün
İçime kor düştü savruldum yelinde
Gözlerime geri döndüğün o gün…

Mevsim yine ilkbahar
Aylardan nisan başımın belası
Korkarım bu fırtına yeniden başlar
Yeniden kanar yürek yarası

Kalmamıştı senden hiçbir iz
Meçhul sokaklarda meçhul evdin
Duymamıştım sana dair hiçbir söz
Bilmiyordum, sormadım, neredeydin

Yıllar seni alıp gitmişti
Adını bilmediğim bir ülkeye
Hani bu sevda çoktan bitmişti
Şimdi geriye döndün ne diye.

[GooD aNd EvıL]

Dönüşü Yok

Duyacaksın bir gün sende
Dönüşü olmayacak gittiğim yolların
Beni aradığın gün bu şehirde
Çoktan bırakıp gitmiş olacağım

Koşarak geçeceksin sokakları
Dolaşacaksın dört bir yanı
Dolaşacaksın bir nefes de
İstasyonlar trensiz
Limanlar gemisiz olacak
Sonbahar yaprakları savrulacak
Otobüslerin lastik izlerinde
Fayda etmeyecek pişmanlığın
Zamanı döndüremeyeceksin
Döndüremeyeceksin tersine

Yağmurları özleyeceksin
Seni bana getiren
Beni sana götüren
Islak kaldırımları
Titreyen yaprakları özleyeceksin
Üşümüşlüğün ısıtacak bir an yüreğini
Boş gözlerle bakacaksın etrafına
İçin titreyerek ürpereceksin
Manasız gelecek sana her şey

Duyacaksın bir gün sende
Dönüşü olmayacak gittiğim yolların
Unut gitsin düşme peşime
Seni bana getirmez ayak izlerim

Unut gitsin umutlarını
Buluşamayız gökkuşağının altında
Kavuşamayız aşklar rıhtımında
Beklemez istasyonlar dönüşümüzü
Yıkılmıştır bütün peronlar

Unut gitsin düşme peşime
Seni bana getirmez ayak izlerim
Dönüşü olmayacak gittiğim yolların
Seni bana getirmez ayak izlerim…

[GooD aNd EvıL]

Dört Mevsim

Ne zaman üşüse yüreğim
Gözlerinde kara bulutlar saklardın
Sen yılda dört mevsim
Baharı beklerdim bense
Kar kaplamış umutlarımda
Kardelenler güneşi ararken

Vuslatı arardım deli divane
Sana gelirdi ayak izlerim
Beyaza boyanmış sevdalar ülkesinde
Sen bir yuva olurdun
Buz tutmuş camların ötesinde
Ben bir güvercin olurdum
Yüreğinde sevgiyle titreyen

Ne zaman üşüse yüreğim
Damla damla gözlerimden akardın
Sen yılda dört mevsim
Fırtınalarım olurdun
İçime işlerdin kurşun misali

Medcezirleri yaşardı duygularım
Derinliklerim olurdun sen
Uçsuz bucaksız uzanan kıyılarım
Sana gelirdi ayak izlerim
Beyaz köpüklerle yıkanmış kumsallarda
Sen dev dalga olurdun
Çakıl tanesi olurdum bense
Sürüklenirdim senin kollarında

Ne zaman üşüse yüreğim
Düşlerime su katardın
Sen yılda dört mevsim
Ilıman iklimlerim olurdun
Kıtalar arası yolculuğum
Göçmen kuşların kanatlarında

Yuvam olurdun kuytu bir köşede
Hasretinle nice diyarlar uçardım
Serap olur gökkuşağım olurdun
Tüm maviliklerin ötesinde
Renklerinden tutamadığım

Ne zaman üşüse yüreğim
Seni arardım yorulmadan
Seni arardım hiç bıkmadan
Ütopyam olurdun
Sen yılda dört mevsim.

[GooD aNd EvıL]

Esnaf Sanatkar

Renk renk gözlerine şafak düşünce
Her tezgahta iştir esnaf sanatkar
Kepenk seslerine dua katınca
Bir bilge derviştir esnaf sanatkar

O dur geleceğe güvenle bakış
Ulus mozağini yamayan dikiş
Bilim potasında cehalet yakış
Sönmeyen ateştir esnaf sanatkar

Ahilik yolunda yıkılmaz kale
Fecre dalga dalga yayılan hale
Yurdun her yerinde yanan meşale
Nur saçan güneştir esnaf sanatkar

Sanat gergefinde ilim dokuyan
Türlü teçhizatta sestir şakıyan
Geçmişten yarına çağı okuyan
Bir önderdir baştır esnaf sanatkar

Toplum yapısının sevgi tohumu
Her derdin çaresi hapı serumu
Ekonomilerin kireci kumu
Temelinde taştır esnaf sanatkar

Orta direk adı çeker çileyi
Serhattır yörüktür bilmez hileyi
Kalpte birleştiren yedi bölgeyi
Zeybektir dadaştır esnaf sanatkar

[GooD aNd EvıL]

Eylülde Antalya

Adım adım çiğnemek yalnızlığı
Kurabilmek zamanı mutluluğa
Senin avuçlarında
En güzel maviye boyamak bu şehri
Seyredebilmek gökkuşağını
Akdenize düşen çağlayanlarda
Bakışlarımızı yıkayabilmek
Köpük köpük sularda
Yazmak bu günü yarınlara
Yazmak ne güzel
Ne güzel di Eylül de seninle Antalya

Irmak olup akmak gözlerinde
Dağların koynun da olmak
Islanmak damla damla
Kayaların gözyaşlarından
Tutup saçlarından hasreti
Sürüklemek vuslat ülkesine
Akan suların ardında kalmak
Paylaşmak bir kaşık dondurmayı
Bir kadeh şarapta kaybolmak
Erimek dudaklarında
Kaybolmak dudaklarında ne güzel
Ne güzeldi Eylül de seninle Antalya

Bir kaldırıma demirleyip
Derin uykulara dalabilmek
Şarkılar söylemek rıhtımda
Şiirler okuyabilmek kumsala
Paylaşmak bir yudum suyu
Akdenizin mavisine düşmek
Islanmak ayışığında sırılsıklam
Yıldızları tutabilmek
Dalmak gözlerinde uykuya
Gözlerinde uyku olmak ne güzel
Ne güzel di Eylül de seninle Antalya

[GooD aNd EvıL]

Falezlerdeki Çığlık

Bu kaçıncı aşkım bilmiyorum,
Koparıp attığım uçurumlara.
Kim bilir bu kaçıncı kalışım,
Kaybolan sevdaların rıhtımında.


Yıllar önce başladı bu hesaplaşma.
Bu tezatlar bu cinayetler zinciri.
Yıllar önce ekildi lacivert sulara,
Hüzünlü gözlerimin incisi.
Vurgun yemiş yüreğimde
Yine falezlerin sessizliği,
Yine mezar olur umutlarıma
Sevgilim Antalya körfezi.



Karşımda Tünektepe Sarısu kıyıları.
Kol kola halay çeker sıra sıra Beydağları.
Güneş yamaçları son kez öperken,
Hücre kokusu sarar mavi düşlerimi.
Yine hasretin pençesinde kıvranır,
Yalnız akşamlarım.




Nerede? efsane aşklar.
Ölümüne dostluklar nerede şimdi?
*******ce gözkapaklarım da sakladığım
Firari sevgililer,
Tutunacağım eller nerede şimdi?



Suçlu kimdir? Nedir suçlu?
Vefayı unutan bizler mi?
Yoksa değirmen misali
Bizleri öğüten zaman mı?



Biliyorum ki suçlu gözlerimdir.
Biliyorum ki suçlu yüreğimdir.
Suçlu yüreğimdir ki yargılıyorum,
Aşkın yüce divanında.
Suçlu gözlerimdir ki,
Ümitlerimi asıyorum
Bu kente kurulmuş darağacında.
Bir balığın gözyaşlarıdır bu deniz.
Bir yalnız martının çırpınışıdır dalgalar.




Kasvetli sessizlik sarar havayı,
Sonra falezler de bir çığlık yankılanır.
Dalından kopar yapraklar,
Sürüklenir kendi sonsuzluğunda.
Oysa unutulmuş bir şeyler var.
Maziye takılı kalmış,
Kırık dökük anılar.
Dalgalarla boğuşan balıkçılar,
Gökyüzünü çınlatan martılar yok.
O zaman mevsim bahardı,
Şimdi yorgun bir sonbahar.
Kırlarda papatyalar açardı,
Yaşam kokardı ilk bahar.


Bu nasıl bir yazgıdır?
Bu nasıl kısır döngü?
Seversin anlaşılmazsın,
Sevilirsin anlayamazsın.
Arar durursun mutluluğu.
Belki bir gün bulursun,
Belki bulduğunu sanırsın.
Bir şeyler kayıptır hayatından
Belki yaşamanın kuralıdır bu.
Aranmak içindir umutlar
Ve en güzel sevdalar.
Ama yinede bir şeyler eksiktir,
Mutlaka hep var olandan.
Dinmeyen çığlıktır duygularım,
Falezler de yankılanan.

[GooD aNd EvıL]

Firar

Alıp götürdü postallarımız,
Şimendifer sürülerinde bizi.
İyot kokulu limandı durağımız.
Sonra, sıra sıra dizildik
Güvertesinde bir geminin.

Umutla şişirdik yelkenlerimizi.
Gerildi sıkıca istralya ve çarmıklar.
Martıların söylediği marşlarla,
Dalgalar bizimle yol aldılar.

Karaya ayak bastığımız gün,
Yine de firar etti kırk ayak.
Dönüp dolaşıp geleceğiniz yer,
Yine burası değil mi? ...

[GooD aNd EvıL]

Firar 1

Bilmem ki bu kaçıncı firarın,
Seni hapsettiğim gözlerimden.
Bilmem ki neresidir diyarın,
Düşsem peşine arayıp bulsam seni
Giderken yanağıma bıraktığın izlerden

[GooD aNd EvıL]

Geleceksin Diye

Geleceksin diye,
Beklemekteyim.
Göz yaşlarının,
Toprakla tanıştığı yerdeyim.

Yine yüreğimde,
Hüzünler var.
Yine başımda,
Eser ayrılık rüzgarları.
Kar kaplamış şimdi,
Uzandığımız yamaçları.
Pamuk bulutlar düşmüş,
Cânım yeşilin üstüne.

Geleceksin diye,
Kadehler var masamda.
Yudumlamaktayım içkimi,
'Şerefe' deyip,
Fon dip bir nefesde.

Hayâlinle oturmaktayım,
Karşı karşıya.
Yine aynı masada.
Tutmaktayım ellerini,
Olmasan da karşımda.

Bir bahar sıcaklığında
Isıtmakta nefesin,
Dudaklarımı ve içimi.
Bir şeyler olur.
Bir yangın başlar kanımda.
Uçar, savrulur küllerim,
Düşer bir avuç suya.

Kucağımdasın yine.
Kollarımdasın yine.
Buharlı camların içindeyiz.
Dışarıdaysa,
Uçar kar taneleri.
Düşer,her biri, bir yere.

Bir bütün olmuşuz.
Aydınlanmış yüreğimiz,
Kara *******e inat.
Yaşıyorum işte,
Her anı sil baştan
Sensizliklere rağmen.
Ve hala beklemekteyim,
Geleceksin...
Geleceksin diye.

[GooD aNd EvıL]

Gelincik ve Arı

Kırlarda uçarken Arı,
Savruldu kanatları.
Bir gün bir yerde,
Gelinciğe rastladı.

Kadifemsi al yanakları.
Gözleri zeytin karası.
Kânardı dermansızca,
Özünde sevda yarası.
Kâr etmezdi kır havası.

Uzandı birden bire,
Titredi yaprakları.
Yaklaştı usulca sessiz,
Yakındı bir nefes kadar.

Kondu usulca Arı.
Hissetti sıcaklığı parmakları
Daldı yeni bir dünyaya,
Gerçek oldu umutları.

Biraz mahcuptu aslında.
Doğrusu birazda utangaç.
Ama yıllar yılı,
Beklerdi Gelincik bu anı.

Can geldi dudaklarına.
Tutuştu damarları.
Koptu içinde ne varsa,
Armağan etti özünü,
Verdi Gelincik Arıya.

Kıvrıldı yaprakları solgundu.
Bitkin düştü biraz da.
Huzur mutluluk diyarında,
Tanıştı gözleri ışıkla.

Açtı kanatlarını Arı,
Uçup gitti sonra da.
Dönerken kovana geri,
Hep Gelincik vardı aklında.

[GooD aNd EvıL]

Gençlik Gidiyor

Söyle aşkın neresindeyiz
Her batan günde bir ömür bitiyor
İşte geldik yolun yarısındayız
Yıllar gidiyor gençlik elden gidiyor

Neden baharım dönüyor hep kışa
Nedir bu ayrılık zaman geçiyor boşa
Aklım ermiyor bir türlü bu işe
Yıllar gidiyor gençlik elden gidiyor

Bir gün her şey için çok geç olacak
O güzel yüzünde güller solacak
Benimde saçlarıma aklar dolacak
Yıllar gidiyor gençlik elden gidiyor

[GooD aNd EvıL]

Gidecekmisin

Bir sabah perdelerinden sessizce
Odana güneş süzülünce
Gözlerinde uykular
Bakışlarında bir bilmece
Elveda demeden ellerime
Demeden gidecek misin?

Geceye verip karanlık saçlarını
Yıldızlara atıp bakışlarını
Kokunu rüzgarlara salıp
Bir nefes çekimi dudaklarını
Tutmadan dudaklarımda
Tutmadan gidecek misin?

[GooD aNd EvıL]

Gitme Gülüm

Sonsuz bozkırlarda
Ufka giden yolculuklara yazılmasın adın
Kırık dökük anılar
Ne varsa avuçlarımızda kalsın

Susturmasın yüreğimizi
Elleri ihanete bulanmış en acımasız cellat
Dağıtmasın düşlerimizi
Bela gibi içimize çöken bir kuru inat

Seninim işte al sakla
Son durağım keşfedilmemiş ülkelerin olsun
Sarsın tenini bu iptila
Her doğan güneş gözlerinde solsun

[GooD aNd EvıL]

Göller Bölge Birliğimiz

Otuz iki bölgenin incisidir
Dört ilimiz Akdeniz yoncasıdır
Göller diyarında gül goncasıdır
Boy atar bölge birliğimiz bizim

Dört ilimizde kırk üçtür sayımız
Yeterince ayrılmıyor payımız
Olsa meclis de bizimde dayımız
Kök salar bölge birliğimiz bizim


Antalya Kemere uzanır yolu
Manavgat Gazipaşa diğer kolu
Dört mevsim yaşanır dolu dolu
Gül açar bölge birliğimiz bizim

Burdura yolumuz kulaç atımı
Hoştur doyulmaz gölde gün batımı
Ayrı güzellik sarmış her satını
Nam saçar bölge birliğimiz bizim

Yücelerde gezinir davraz dağı
Elma gül üzümdür Isparta bağı
Yalvaçtan aksuya yakalar çağı
Yol tutar bölge birliğimiz bizim

Bu günlük bu kadar Bolat’ın sözü
Sizlere hep sevgi doludur özü
Eksik olmasın dostlarının yüzü
Can katar bölge birliğimiz bizim

[GooD aNd EvıL]

Gönlüm

Kara sevda onmaz yara
Tabip çare olmaz har’a
Yar saçından bir tel sara
Yoksa çilen dolmaz gönlüm.

Yüreğine zincir vursan
Gurbet ele oba kursan
Lokman hek’me derdin sorsan
Çare bulan çıkmaz gönlüm.

[GooD aNd EvıL]

Gözlerimde Sakladığım Düşler

Gözlerimde sakladığım düşler götürür beni,
Denizler ötesi ülkelere.
Yoldaşım sen olursun,
Sen olursun diğer yarım.
Filizlenen umutlarım,
Sığındığım limanım,
Sen olursun diğer yarım…

Yeniden yazılır
Yarına dair ne varsa.
Yeniden çizilir rotalar okyanuslara.
Sürer gider firari yolculuğum,
Uçsuz bucaksız bozkırlarda.

Yüreğime çivilenmiş sevdalar götürür beni,
Denizler ötesi ülkelere.
Yoldaşım sen olursun,
Sen olursun diğer yarım…

Beyaz bir güvercin,
Kanadından müjdeler serper.
Bir martı şarkılar söyler çılgın aşıklara.
Sürer gider firari yolculuğum,
Denizler ötesi ülkelere.
Bir yarım sen olursun,
Bir yarım sevdan…

Uzat ellerini küçüğüm,
Uçalım mavi bulutlara.
Dolaşalım evreni,
Yürüyelim samanyolunda.
Sonra ölelim istersen
Bir avuç toprak da.

Gözlerimde sakladığım düşler götürür beni
Denizler ötesi ülkelere
Bir yarım sen olursun,
Sen olursun can yoldaşım…

[GooD aNd EvıL]

Gurbet Güzeli

Sabrıma kurşunlar sıktım da geldim,
Toprağına bir yüz çalayım diye.
Dermansız yaramı sardım da geldim,
Saçından bir teli alayım diye.

Bastığı yerlerde çiçekler açar
Irmaklar misali süzülür kaçar
Bakışı gönlüme zehirler saçar
Ölmeden mezara dalayım diye.

Süzülüp bir yerden çıksa karşıma
Diz büküp usulca çökse yanıma
Başını yaslayıp koysa omzuma
Kıyamete kadar sarayım diye.

Tutsa ellerimi türkü söylese.
Baksa gözlerime umutlar verse.
Göğsünden lebime ırmaklar dökse.
Bir küle dönmeden söneyim diye.

Avunur yüreğim bakıp resmine.
Arasam bulamam, sorup kimseye.
Dünya mı dönerdi sanki tersine?
Koynuma girseydi “sevgilim” diye.

Ne haberi gelir adı okunur.
Ne de türkülerde sesi duyulur.
Onsuzluk içimi yakar kavurur.
Mahşere kalmadan biteyim diye.

Saatler tükendi geldi yolculuk.
Bir ‘başka bahara’ kaldı mutluluk.
Gözlerimde hüzün, dilimse tutuk.
Adını kimseler bilmesin diye...

[GooD aNd EvıL]

Gün Batımı

Sonbaharın hırçın rüzgarları,
Eser gökyüzünden gün batımı.
Düşer bir bir sarı yaprakları
Dökülür ömrümüzün bedeninden.

Hüzünler sarar bir çığ gibi
Tutuşursun,yanar, yanarsın.
Haykırmak istersin isyankar,
Oysa bir şeyler düğümlenir,
Geçmez olur bogazından.

Ağlamak istersin çığlık çığlığa.
Duymazsın hıçkırıklarını sen bile.
Erir tükenir bitersin.
Yiter kaybolur gidersin,
Asi bir sevdanını elinde.
Yiter kaybolur gidersin,
Uzaklaşan hayalin peşinde.

Zamanın son noktasındayız,
Bitiyor saatler şimdi.
Efkârlı bir şarkı çalınır,
Yosun kokulu
Kumsal meyhanesinde.
Buram buram hasret,
Özlem tüter nağmelerinde.
Uçar sürüklenirsin
Bir martının kanatlarında.

Dertleştiğin hırçın dalgalar,
Çarpar yüreğin gibi,
Yalçın kayalara.
Olur paramparça.
Gün batımı kuşlar öter.
Lacivertin kızıla,
Kızılın siyaha,
Siyahınsa,
Geceye karıştığı yerde.

Bir martı sesi yankılanır gün batımı,
Gittiğin rıhtımda.
Deniz fenerinin ışıkları,
Karışırken geceye usulca.
Yıldızlar düşer suya.
Denizin gökyüzüne,
Gökyüzünün,
Akdenize karıştığı yerde.

Kaybolur,tükenir gidersin,
Biten sevdaların ufkunda.
Kaybolur tükenir gidersin,
Denizin kızıl gurubu,
Yutup yok ettiği yerde.
Kaybolur tükenir gidersin,
Yüreğimde gün batımı.
Yüreğimde gün batımı.

[GooD aNd EvıL]

Gün Batımları

Uzadıkça uzar gün batımları.
Uzardı okul dönüşlerin.
Bense voltamı atar,
Arşınlardım sokakları.
Kör düğüm olurdu zamanlar,
Geçmezdi dakikalar
Saniyeler bitmezdi.
Bense voltamı atardım.
Çırpınırdı yüreğimde,
Aşka dair bin bir umutlar…

Bazen erken çıkardın,
Kaybederdim izini.
Bazen geç kalırdım ben,
Duymak için sesini.
Gözlerine düşmediğim,
Saçlarında uçmadığım,
Gamzelerinde gülmediğim,
Her gün batımları;
Oysa yeniden ölürdüm ben.
Yeniden ölürdüm….

[GooD aNd EvıL]

Gündüz Düşleri

Hüznü gözlerinde, gönlü yaralı
Ümitler ülkesinin yorgun yolcusu
Leylim *******de sarmalı
Yar dediğin,bir yudum şarap tortusu
Alev alev dudaklarını yakmalı

Haydi gel *******imi tutuştursun aşkın
Üşümesin yüreğimdeki bu sevda
Lâhuti şarkılar çalsın sazım
Yıldızlar yansın şamdanlarımızda
Ağlasın bulutlar camlarda hazin hazin

[GooD aNd EvıL]

Güneşsiz Saatler

Günün güneşsiz saatlerinde,
Çalar gözlerin yüreğimin kapısını.
Gençliğim yanar mumun alevinde,
Öper damlalar yanağımın ikisini.

Girdabında yıldızlı *******in,
Bir el ararım uzatacak umut dalını.
Felaketim olur kara gözlerin,
Bir dost ararım saracak kollarını.

[GooD aNd EvıL]

Güzel

Gönlümü ben sana verdim,
Bak sararıp soldum güzel.
Seni canımdan çok sevdim,
Sanki mecnun oldum güzel.

Görünce sevdi gözlerim,
Tutuştu yandı yüreğim,
Yüce tanrıdan dileğim,
İstediğim oldun güzel.

Baharımdın sen, yazımdın.
Dertli telde mızrabımdın.
Sen özde aradığımdın,
Şimdi yalan oldun güzel.

[GooD aNd EvıL]

Hasret Beşiği

Bu salaş gecekondu duvarlarına düşer,
Yalnızlığımı avuttuğum *******de resmin.
Süt liman dudaklarımda ninniler,
Hasret beşiğini sallar uykusuz gözlerim.
Kağşamış umutlarım ötanazi ister,
Uzanır bulutlara titreyen ellerim.

[GooD aNd EvıL]

Hasretin

Gözlerime doğmadığın her gün,
Bulutlar sarar tüm maviliğimi.
Saçar bedenimi hasretin,
Bu kentin kirli sokaklarına...

Bir huzme olurum camlarda.
Ayak izleri kaldırımlarda.
Dirhem dirhem kemirir zaman,
Eririm biterim avuçlarında.

Kelepçelenir sızılar yüreğime.
Mutluluk bilinmez bir bilmece.
Ecelimse volta atar başucumda.
Kabuslar dört nala koşar,
Tüm zamanlarımda...

[GooD aNd EvıL]

Hasretin Bittiği Yer

Bakışların takıldı,
Bir an gözlerime.
Gülücüklerin işledi,
Yer edip canevime.
Yüreğimse hala asılı,
Saçının tellerinde.
Dayanılmaz bir işkence,
Yalnızlık denen duygu.
Bilmem ki acaba,
Hasretin bittiği yer nerede?

Yollar mı ayırır insanı,
Yoksa yıllarmı söyle.?
Ya da zaman mı vefasız,?
Geçiyor saatler ayrı yerde.
Dağlar mı yalçın aramızda.?
Kar mı kaplı yolumuzda.?
Kara bulut mu var üstümüzde.?
Söyle bana,sence
Hasretin bittiği yer nerde.?

Rüzgarlar mı savurur insanı,?
Hep ayrı ayrı yöne.
Yoksa ırmaklar mı akıyor,?
Dönerek tersine.
Ayrı dalları mıyız bir ağacın,?
Yoksa kökümüz mü başka yerde.?
Anlaşılmaz bir hece miyiz,?
Çalınıp söylenen ayrı telde.
Söyle bana, sence
Hasretin bittiği yer nerede.?

Bir cehennem ateşi yanar,
Güneşin battığı bu şehirde.
Sarar yalnızlık alevleri,
Yüreğimi sensiz *******de.
Bitmez isyanım,
Hüzünler dolar kadehime.
Kader mi denir böyle kadere.?
Atılmışız her birimiz ayrı yere.
Söyle bana sence,
Hasretin bittiği yer nerede.?

[GooD aNd EvıL]

Haydi Dön

Bir kumsala terkedilmiş *******de arıyorum
Kaybettiğim ayak izlerini
Ne meltemler getiriyor saçlarının kokusunu
Ne de dalgalar senden bir haber veriyor bu akşam

Yıldızlara anlatıyorum
Akdenize anlatıyorum yalnızlığımı
Bir titreme sarıyor bedenimi
Sımsıcak düşler sararken yüreğimi
Bu ağustos akşamında

Geri getir gülümseyişini
Bırak git dolunaya
Saatlerce seyredeyim seni
Sonra gözlerime hapsedeyim
En masum halini, yaşadığımız günleri
Usulca sokul koynuma
Gecenin karanlığı gibi
Özlemlerimiz son nefesini versin
Bir martının çığlığında
Cenneti yaşasın deli gönlüm
Cehennem misali koynunda

Haydi dön gittiğin yollardan
Gözlerin gözlerimi öpsün
Teninin tadayım kuruyan dudaklarımla
Kumsala serelim yüreklerimizi
Kır çiçekleri olsun çakıl taşları
En çılgın aşkları yaşayalım
Tüm dedikodulara inat

Haydi dön gittiğin yollardan
Hasret bacayı sarmadan
Kırmızı çiçekler açsın bozkırlar
Tarla kuşları söylesin şarkımızı
Yüreğimizde umutlar
İçimizde tutkular bitmesin
Haydi dön gittiğin yollardan
Yada bana gel de
Vakit çok geç olmadan

[GooD aNd EvıL]

Haydi Gel

Bekledim seni yıllardır,
Güneşin battığı yere gel.
Özledim seni yıllardır,
Hasretin bittiği yere gel.

Kenetlensin ellerimiz,
Tutuştuğumuz yere gel.
Hep gizlice buluştuğumuz,
Koklaştığımız yere gel.

Bitipde okyanusların,
Kumsalı sardığı yere gel.
Yalçın sarp kayalıkların,
Ğöge kavuştuğu yere gel.

Tohumun toprağa düşünce,
Günle tanıştığı yere gel.
Ağaçların yapraklara,
Eriştiği yere gel.

Dalgaların kumsallarla,
Buluştuğu sahile gel.
Aşıkların seviştiği,
Karanlık *******e gel.

Gönlümün kara sevdanla,
Buluştuğu yere gel.
Mevsimlerinde bahara,
Açıldığı yerlere gel.

Hasretin bir gün bitipde,
Aşkın başladığı yere gel.
Seninle el ele veripde
Ömrün başladığı yere gel.

[GooD aNd EvıL]

Hep Sen Varsın

Dolunaysız *******de,
Bu ahraz saatlerde,
Sen vuruyorsun dalga dalga,
Yüreğimin ıssız kıyılarına.
Hayalin süzülür engine,
Demirler gözlerimin derinliğine.
Keşişlemeden şarkılar.
Yıldızlardan loş ışıklar.
Sen varsın otağımda,
Yediveren aşksın
Yüreğimin her karış toprağında...

[GooD aNd EvıL]

Hesabını Kim Verecek

Boşa geçen ömrümün,
O kederli günlerimin,
Yitip giden gençliğimin,
Hesabını kim verecek.

Yıllar süren hasretimin,
Uykusuz *******imin,
Paramparça yüreğimin,
Hesabını kim verecek.

Yaşanmamış yıllarımın,
Çile dolu her anımın,
Kaybolan umutlarımın,
Hesabını kim verecek.

Tadamadığım sevdamın,
Aklar düşen saçlarımın,
Olmayan yarınlarımın,
Hesabını kim verecek.

Bağrıma bastığım taşların,
Dökülen kanlı yaşların,
İçimdeki yangınların,
Hesabını kim verecek.

Kurduğum hayellerimin,
Bomboş kalan ellerimin,
Sensiz onsekiz yılımın,
Hesabını kim verecek.

[GooD aNd EvıL]

Hüzün Burcu

Kader mi desem yazı mı,?
Bilmem ki bunun adına.
Boş ver yürek sızımı,
Aldırma kırılan umutlarıma.
Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,
Bense yine yaşarım
Sensiz hüzün burcun da.

Vurur yüreğimi en derinden,
Senin o zehir sözlerin.
Öldürür ******* boyu,
Yalnızlığınla hasretin.
Çekilmez olsa hayat,
Zindan olsa da günlerim.
Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,
Bense yine yaşarım
Sensiz hüzün burcun da.

Bir hataydı belki de,
Seni delicesine sevmek.
Beklemek umutla yollarını,
Ömür boyu hasret çekmek.
Ne? dönüşü var
Deli sevdaların geriye,
Ne de? gülüşü var
Kaderin bir kere yüzüme.
Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,
Bense yine yaşarım
Sensiz hüzün burcun da.

Çağlayıp akmasın yaşı,
Gülsün güzel gözlerin.
Bilmesin yüreğin yası,
Neşe dolsun günlerin.
Bitsede her şey bir çırpıda,
Ayrılsa da yollarımız.
Yeter ki sen mutlu ol dünyan da,
Bense yine yaşarım
Sensiz hüzün burcunda.

[GooD aNd EvıL]

İlk Damla

Yüreğime çarpan o ilk damla,
Dönüştü fırtınaya dalga dalga.
Sürükledi umutlar beni, getirdi sana.
İşte böyle başladı, bu garip sevda

[GooD aNd EvıL]

İstemiyorum

Sensiz bir geceyle daha
Barışmak istemiyorum
Bu sokaklarda sabaha
Erişmek istemiyorum

Sensiz baharlara yazlara
Aşka mutluluğa hazlara
Gökyüzünde yıldızlara
Ulaşmak istemiyorum

Sensiz en güzel rüyaya
Sevda denen cefaya
Olmadığın bir dünyaya
Alışmak istemiyorum

[GooD aNd EvıL]

İster Gönlüm

Hece,hece mısra,mısra
Seni yazmak ister gönlüm.
Kucak, kucak dudak, dudak
Seni sarmak ister gönlüm.

Bitmez hasret gündüz gece
Vuslat meçhul bir bilmece
Gördü düşü hep bilgece
Hayra yormak ister gönlüm.

Yaşam denen süreç kısa
Her an neden olsun tasa
Çavlan gibi taşa, taşa
Coşup akmak ister gönlüm.

[GooD aNd EvıL]

İstila

Yüreğime düşen,
Bir damla sevdasın sen.
Yayılmaktasın içimden,
En kıyılarıma kadar.

[GooD aNd EvıL]

Kalanlar ve Gidenler

Avuçlarımdan koparırken saçlarını,
Bir telin takılı kalmış, durur ellerimde.
İçimden sökerken son umutlarını,
Bakışların çakılı kalmış, yanar gözlerimde.

[GooD aNd EvıL]

Kalbimde Ayrıdır Yerin

Sevmediğimi düşünme,
Kalbimde ayrıdır yerin.
Aramasam da üzülme,
Kalbimde ayrıdır yerin.

Gönül yoldaşımsın inan,
Teselli kaynağım her an.
Bunu da bilki her zaman,
Kalbimde ayrıdır yerin.

Derdim biter kollarında,
Bulurum huzuru yanında,
Hayatımın her anında,
Kalbimde ayrıdır yerin.

Kulak ver sesimi dinle,
İçten bir bak gözlerime,
İnanmazsan sök hançerle,
Kalbimde ayrıdır yerin.

İnanmadın sevdiğime,
Aldırmadın sözlerime,
Bir sızı koydun yüreğime,
Kalbimde ayrıdır yerin.

Bir gün olsun doyamadım,
Bir eşini bulamadım,
Kokunu hiç unutmadım,
Kalbimde ayrıdır yerin.

Günahın varsa benim olsun,
Vicdanınsa rahat olsun,
Ayrılığın sonum olsun,
Kalbimde ayrıdır yerin.

[GooD aNd EvıL]

Kaptanın Seyir Defteri

Bir alkarna suskunluğundaysa,
Abislere demirlemiş yüreğim.
Sanma ki forsaya çakılmıştır,
Kara kadırgalarda ümitlerim.

Gün gelir, çekilir kürekler.
Açılır yelkenler okyanuslara.
Yol alır sevda yüklü kalyonlar,
Yüzer sessizce mavi ufuklara.

Gün batımı öper bir limanı,
Kızıla boyanırken bulutlar.
Söner pruvada borda fenerleri,
Vurulur rıhtıma palamarlar...

[GooD aNd EvıL]

Kara Sevdanın

Sarar senide kolları,
Gün geler kara sevdanın.
Dar getirir dünyaları,
Boğar seli kara sevdanın.

Kurtulamassın imkansız,
Yakalanırsın apansız.
Hem çaresiz dermansız,
Derdi var kara sevdanın.

Bir kurt kemirir içini,
Yer bitirir yüreğini.
Zehir eder günlerini,
Büyüsü kara sevdanın.

Olmaz mevsimler baharın,
Islanır hep yanakların.
Biter gider umutların,
Elinde kara sevdanın.

O mutludur yuvasında,
Sense bir köşe başında.
Savrulursun rüzgarında,
Uçarsın kara sevdanın.

[GooD aNd EvıL]

Kararsız

Bir dediğin ötekini tutmaz,
Doğru sözün hangisi senin?
Sayarsın sayarsın derdin bitmez,
Çektiğin çilenin hangisi senin?

Günlerin hep mi geceden kara?
Mevsimin erişmez mi bahara?
Yüreğindeki kanayan yara,
Döktüğün yaşın hangisi senin?

Çaresizliğin belâmıdır başa?
Yolun her zaman mı varır çıkmaza?
Ellerinde tuttuğun harita,
Doğru adımın hangisi senin?

Güneşten aydınlık gözlerim dersin.
Kandan sıcaktır yüreğim dersin.
Ölmeden bir kez göreyim dersin.
Bilmem ki doğru mu niyetin senin?

Her günü atıyorsun yarına.
Kavuşmak yine başka bahara.
Benzedin taksitli satış yapana.
Peşin pulun hangisi senin?

Ne istiyorsun dalından kopmak.
Ne de istiyorsun kolumdan sarmak.
Seninki kendince avunmak.
Doğru kararın hangisi senin?

[GooD aNd EvıL]

Kardelen

Biliyor musun? mutluluk,
Ağrı dağının tepesinde,
Bir kardelen çiçeği.
Baharda ulaşmak çok zor,
Toplamak, koklamak onları.
İmkansız tutmak parmaklarını,
Çünkü! yolların, engel dolu,
Çamur kaplı, kar kaplı.

Yazın güneşiyse,
Yakar kavurur bedenini.
Yaklaştıkça zirveye,
Kaybolursun bulutlarda.

Kışınsa,
Bir çığ düşer üstüne.
Kalırsın karlar altında.
Kalırsın sonsuza kadar,
Çok sevdiğin,
Kardelenlerle,
Kucak kucaga.

[GooD aNd EvıL]

Kavgam

Sevinçlerimi,
Zincire vurdum.
Umutlarım,
Mahpus zindanlarda.
Cehalet okullara,
Sefalet saraylara,
Taşınıncaya kadar
Sürmeli bu kavga.
Sürmeli bu kavga,
Çöplükler parklara,
Bozkırlar bahçelere,
Dönüşünceye kadar.

[GooD aNd EvıL]

Kır Çiçeğinin Düşü

Sıyırmış bir bir hüzün bulutlarını,
Silip süpürmüş göklerden.
Mazi duvarına asmış anılarını,
Yorulmuş yalan sözlerden.

Yüreğinde yediveren sevgiler.
Dudağında barış ister ninniler.
Zühre misali saçar ışıklarını,
Açar avuçlarında asumani çiçekler.

Saçlarında gurbet kokusu.
Gelincik,kır çiçekleridir tutkusu.
Şafağa eker hep umutlarını,
Bilmem ki nedendir sele düşme korkusu.

Cennetler kurar gönül gözüyle.
Karanlıklar aydınlanır onun sözüyle.
Özler aşkın saran kanatlarını,
Dolunay gibi aydınlık güzelliğiyle.

Gözlerinde süt kuzusu düşleri.
Her bahar bekler göçmen kuşları.
Arar cananın ateş den dudaklarını,
Açar dört mevsim umut karanfilleri.

[GooD aNd EvıL]

Kırmızı Gül

Kırmızıdan bir gül diktim.
Gözyaşı döktüm suladım.
Senin içindir topladım,
Doyasıya kokla gülüm.

Her sabah gelince açsın.
Dalında bülbüller ötsün.
Gelsin aşıklar toplasın,
Sevdiğine versin gülüm.

İster kaldır at kurusun,
İstersen vazonda dursun.
Sevdinse al senin olsun,
Yüreğinde sakla gülüm.

Aşksız koma soldurursun.
Sev bırakma küstürürsün.
Yüzün bir sen güldürürsün,
Sar sarmala okşa gülüm.

Hislerimi o söylesin.
Sana sevdamı anlatsın.
Feryadım isyanım olsun,
Kulak ver de dinle gülüm.

[GooD aNd EvıL]

Kırmızı Sardunya

Her akşam yıldızlar doğarken açar;
Sessiz *******in çiçeği, kırmızı sardunya.
Gökkuşağı misali yedi renk saçar.
Sinesindeki aşk ateşiyle aydınlanır,dârı dünya.

[GooD aNd EvıL]

Kısır Döngü

Bir ilk bahar mevsimi,
Yenik düşerde bazen yapraklar hayata.
Boynunu büker bir dal,
Solar ya tomurcuk çiçek.
Kırılır kanadın kolun.
Başlangıçların,
Sonun olur ya zamansız.
Ve çaresizlik sarınca dört yanını,
Çık çıkabilirsen bu girdaptan.
Can ver verebilirsen,
Avuçlarında tükenen umutlara.
Toprak ol olabilirsen,
Saklansın korkuların koynuna…

Güneş geceye doğmadan,
Doy doyabilirsen günahkar bir aşk’a.
Yıldızlar gündüze düşmeden,
Tut tutabilirsen yarının ellerinden.
Gözlerinde yağmur bulutları,
Yürü yürüyebilirsen mutluluğa.
Git gidebilirsen düşler ülkesine.
Yüreğinde sevda yarası,
Umut kaybediyorsan damla damla.
Var varabilirsen sadabad’a…
Bu zorlu yolculukta.
İhanet sevgi zincirini kırarken.
Çek çekebilirsen anıları.
Yarınlara peşin sıra…

[GooD aNd EvıL]

Kim Bilir

Kim bilir, kaç gecesini,
Yalnız yaşamışımdır bu şehrin.
Kim bilir kaç kez arşınlamışımdır,
Çamurlu sokaklarını.
Kim bilir kaç güneş doğmuştur
Odamın penceresine,
Taş duvarlar arkasında
Beklerken seni.
Kim bilir kaç kez düşmüştür,
Yorgun göz kapaklarım,
Dayanamayıp uzun *******e.
Kim bilir kaç kez
Bükülmüştür boynum,
Bir şafak vaktinde.

Kim bilir kaç mevsim geçmiştir.
Kaç bahar gelmiştir,
Bu körfez kentine.
Kaç defa çiçek açmıştır
Penceremdeki sümbül,
Okul yolunda ki akasyalar
Ve sokağımızda ki badem ağacı.

Kim bilir kaç baharını,
Sensiz yaşamışımdır bu şahrin.
Ne uçurtmalar uçurmuşumdur,
Zülüflerini döküp yüzüne.
Kim bilir kaç kez seyretmişimdir,
Gül yüzünü, bulutların üstünde,
Uçarken bir saka kuşunun kanadında.

Kim bilir kaç hazan sarmıştır,
Yarlı gönlümü.
Kaç defa yaprak dökmüştür,
Bahçemdeki dut ağacı.
******* boyu,
Kaç yağmur damlası
Yumruklamıştır penceremi.
Kim bilir.

Armışımdır seni, bulamamışımdır.
Kim bilir kaç damla göz yaşım,
Düşmüştür bu çamur deryasına.
Dökülmüştür Akdenizin mavisine.
Kim bilir neler çekmişimdir,
Ben sensiz kim bilir.

[GooD aNd EvıL]

Korkuyorum

' Seni seviyorum...' demeye korkuyorum,
Seni sevdiğimi anlatmaya yetmez diye....

[GooD aNd EvıL]

Mavi Sular

Yüreğimin kıyısına çarpan dalgalar
Sürükler seni
Alır getirir bana,
Anılarımın derinliğinden.
Boğulur ayrılık,
Aydınlanır mavi gözlerim.

Akdeniz sarardı bizi.
Okşardı kumsallar tenimizi.
Çeker götürürdü bizi maviye
Bir sandalın kürekleri
Son bulurdu özlemler
Sevişmeler başlardı mavi sularda

Şimdi senin rıhtımın başka.
Güneşin, yıldızların başka.
Ayrı ayrı yönlere yol alır,
Hasret yüklü mavnalarımız
Çile dolsa da benim ambarım
Umarım sen sevdalım
Mutluluk taşırsın bu yolculukta.

[GooD aNd EvıL]

Mecnuna Çevirdin

Yaz güneşi gibi yaktın içimi,
Ot bile yeşermez çöle çevirdin.
Sana hasret kalan gözlerimi,
Başkasını görmez köre çevirdin.

Biliyorsun seni beklediğimi,
Görmediğim her an özlediğimi,
Bu kadar gönülden sevdim diyemi,
Kapında bekleyen kula çevirdin.

Koydum avuçlarına al kalbimi,
İster sev ister harca gençliğimi,
Senindir al ruhumu bedenimi,
Yanıpda sönmeyen köze çevirdin.

Yaşamadım ben sensiz günlerimi,
İçimde biriken yılların özlemi,
Ya sev ya sök al benden hislerimi,
Peşinde mecnun bir kula çevirdin.

[GooD aNd EvıL]

Menekşe ve Kelebek

Kelebeğin;
Kanatlarında çırpınıyordu
Yağmur taneleri.
Menekşenin;
Yapraklarında açıyordu
Damla damla.
Gece karanlık,
Gece soğuktu inadına.
Kelebek;
Kondu menekşenin yanına.
Menekşe;
Sokuldu kelebeğin,
Kanatlarının altına.
Umurunda değildi
İkisinin de fırtına,
Ne de var olan Dünya.

[GooD aNd EvıL]

Meyhane Manzaraları

Bir köşe başında abanoz masa.
Arduvaz duvarlarda örümcek izleri.
Elimizde maşrapa vurduk şaraba,
Dudağımızda en acı sevda sözleri.

Neşe saçar gramofonda taş plaklar.
Bazen Karadenizde batar salapuryalar
Bir çulpanı da sarar laminaryalar,
Mesken tutar aşnılanmış meyhaneleri.

[GooD aNd EvıL]

Muhsine İpek Annem

Melekler zamansız alıp çekildi
Us’umda anılar ağlıyor annem
Hasretin sineme erken ekildi
Sol yanımı acın dağlıyor annem

İhvan’ın yüreği sensiz üşüyor
Nar’ıma mevsimsiz karlar düşüyor
Ecel; yolumuza matem döşüyor
İlmek,ilmek çile bağlıyor annem

Pusatsız vuruldum haber alınca
Ebabiller kapım sensiz çalınca
Kanatsız yuvasız öksüz kalınca
Akıyor göz yaşım çağlıyor annem

Neylerim sen yoksan serveti malı
Ne çare kırıktır Bolat’ın dalı
Elem çıkar gayrı alnımın falı
Maraz’ım ipimi yağlıyor annem

[GooD aNd EvıL]

Nasihat

Saygıda hiç kusur etme,
Bil kıymetin sen atanın.
Anam babam deyip geçme,
Bil kıymetin sen ata'nın.

Seni büyütüp besledi.
Başın göğsüne yasladı.
Sen üzülsen o ağladı.
Bil kıymetin sen ata'nın.

Elleri dinleyip kanma.
Boş sözlere aldanma.
Bir de bedduasını alma,
Bil kıymetin sen ata'nın.

Dünya fani her şey geçer.
Her kez ektiğini biçer.
Bir kusur ettisen eger,
Al gönlünü sen ata'nın

Sevinçliysen o da coşar,
Derdin olsa önce koşar.
El alemdir gelir geçer,
Bil kıymetin sen ata'nın.

Bolat için önce ata.
Değişilmez saltanata.
Kulak verip sen de ona,
Bil kıymetin sen ata'nın.

[GooD aNd EvıL]

Ne Olacak Sonumuz Diye

Gözlerimden
Her dolu dizgin geçişin,
Ezer yüreğimi yaralar beni.
Yıllar ötesinde kalıp yitişin,
Hasrete çeker sorgusuz asar beni.
Umuda durmadan hüzün ekişin
Kabus olur böler düşlerimi
Ne olacak böyle sonumuz diye

[GooD aNd EvıL]

Nedir Bu Çektiğim

Gittikçe yorulmaz yollar gibiyim,
Uzadıkça bitmez yıllar gibiyim,
Aktıkça durulmaz seller gibiyim,
Nedir bu çektiğim senin yüzünden.

Yaprakların dökmüş dallar gibiyim,
Gonca iken solmuş güller gibiyim,
Irmaklarda sürüklenen sallar gibiyim,
Nedir bu çektiğim senin yüzünden.

Kuzgundan da kara gece gibiyim,
Suskun dudaklarda hece gibiyim,
Viran mekânlarda baca gibiyim,
Nedir bu çektiğim senin yüzünden.

[GooD aNd EvıL]

Nerdesin Dolunay

Bu kaçıncı gece bilmem ki?
Kara saçlarını örtüyor,
Körfez kentinin akşamlarına.
Derin sessizliğinde boğuluyor,
Seyrine doyamadığım Antalya.

Kırık dökük ışıltılar var,
Ufka serpiştirilmiş yıldızlarda.
Neredesin Dolunay?
Neredesin? Gülümse biraz.

Uzak olabildiğince yakınımda,
Yakın olabildiğince uzağımdaki
Büyülü gece güzeli.
Uzat ellerini sonsuzluğa,
Dökülsün avuçlarından yakamozlar,
Yağsın deniz kızının saçlarına...

Bu kaçıncı gece bilmem ki?
Deli dalgalar koşuyor
Rüzgarın kanatlarında.
Yalnız bir martı uçuyor,
Yüreğinde çığ gibi umutlarla.

Tasvirsiz kabuslar var,
Kurşun girmez karanlıklarda...
Nedir! bu sessizlik
Nedir? Bu kumsalda ki
Yalnızlığın ayak izlerimi yoksa?
Yoksa hüznün şarkısı mı çalıyor?
Dalgalarla sevişen çakıl taşlarına...

Uzat ellerini Dolunay.
Uzat ellerini sonsuzluğa.
Dökülsün avuçlarından yakamozlar,
Yağsın deniz kızının saclarına.
Yağsın deniz kızının saçlarına...

[GooD aNd EvıL]

Nerede Şimdi

Yalan mı yaşanan bunca günlerim.?
Yalan mı söylene onca sözlerin.?
Mazideki seni arar gözlerim,
Sevgiler umutlar nerede şimdi.

Yalan mı yazdığın tonla mektuplar.?
Yalan mı verdiğin bolca umutlar.?
Yalan mı sardığın çılğın akşamlar.?
Buseler dudaklar nerede şimdi.?

Özlemler ruhunu sarardı hani.
Gözler görmese arardı hani.
Yürekler hasretle yanardı hani.
Dökülen yaşlar nerede şimdi.?

Bir ömür hasretle yanar mı insan.?
Her güne bir zehir katar mı insan.?
Aşk çemberinden kaçar mı insan.?
Sınırsız sevişmeler nerede şimdi.?

Geçen her günün dönmez geriye.
Sevdamızı acımasız gömdün maziye.
Bırakıp gittin döndüm deliye.
Kokun sıcaklığın nerede şimdi.?

Sensiz bir dünya döndü kabire.
Yetti tahammülüm kalmadı sabıra.
Tükendi umutlar kırıla kırıla,
Aydınlık günlerim nerede şimdi.

[GooD aNd EvıL]

Nereden Bileceksin

Gözlerime demir attığın,
İçin için bağrımda yandığın,
En ahraz saatlerde,
Aklına takılır mıyım bilmem ki.
Neredeyim.
Ne haldeyim.
Hangi düşler ülkesinin,
Hangi kayıp köşesindeyim.
Nereden bileceksin sensizliği
Hasretimi nereden bileceksin.

Çöl akşamlarında
Yıldızların üşüdüğünü,
Yakamozların her dolunayda
Bu körfeze düştüğünü,
Dalgaların kumsalı okşadığını,
Çakıl taşlarına seni anlattığımı,
Nereden bileceksin sen.
Falezleri yüreğime bastığımı,
Nereden bileceksin…

Bu şehrin ıssız sokaklarında
Deli divane dolaştığımı,
En koyu *******de
Gözlerini aradığımı,
Hasretinle ağlayıp
Gülüşünle aydınlandığımı
Nerden bileceksin sen.
İntihar eden umutlarımı,
İki gözüm, nereden bileceksin.

Sevdanı yüreğimin,
Yedi kat derinliğine gömdüğümü,
Gözlerime doğmadığın
Her gün yeniden öldüğümü,
Aşk çölündeki girdabım olduğunu,
Zincirlere vurulduğumu,
Nereden bileceksin sen.
İçime çöreklenmiş tutkunu,
Nereden bileceksin.

Hülyanla ürperdiğimi,
Gamzelerine düştüğümü,
Saçlarında yediğim vurgunu,
Nereden bileceksin sen.
Nereden bileceksin….

[GooD aNd EvıL]

Nisan Yağmurları

Deli bir rüzgarın avuçlarından
Savruluyorsun kuru yapraklar misali
Koparıyor saçlarını ellerimden
Bu fırtına.Gelmeyeceksin besbelli

Yüreğime bir kor düşer
Saçlarımda uçuşur kar taneleri
Şimşekler beynimde üçer beşer
Gözlerimde nisan yağmurları

[GooD aNd EvıL]

Öderim Bu Aşkın Hesabını

Seni sevmenin bedeli
Hüzün mevsimini yaşamaksa
Kahrolmaksa ******* boyu
Acılara teslim olmaksa her şafak
Bir yaprak gibi savrulmaksa
Rüzgarların dümen suyunda
Kaybolmaksa evrende sevgilim
Öderim bu aşkın hesabını
Ne varsa yaşanmış
Hepsini benim adisyonuma yaz

Seni sevmenin sonucu
Boş kalsa da ellerim
Yansa da hasretinle bedenim
Okyanuslarda
Dalgalar gibi çırpınsam da
Kayalarda çığlık olsam
Zincirlere vurulsam da
Öderim bu aşkın hesabını
Bütün günahların
Hepsini benim adisyonuma yaz
Öderim bu aşkın hesabını
Dola saçlarını boynuma
Beni,
Gökyüzündeki yıldızlara as

[GooD aNd EvıL]

Ödüm Kopuyor

Güm gider de tepelerin ardına
Karanlığı döker diye ödüm kopuyor
******* uzar uzadıkça
Kabuslar çöker diye ödüm kopuyor

Avuçlarından bir kor düşer içime
Mevsimsiz karlar yağar saçıma
Kervan bulunmaz sana gelen göçüme
Hasret yüreğimi söker diye ödüm kopuyor

[GooD aNd EvıL]

Ölüme Tükeniştir Doğmak

Turnalar misali kanat çırpar,
Hayat denen yolculuk yeryüzünde.
Özgürlük türküsünü söyler,
Dalgalanır mavi gökyüzünde.
Yol alır iki koldan sevdalar,
Kurar otağını rüzgarın kanatlarında.
Beyaz bulutlara yazılır aşk.
Kara *******de şimşekler çakar.
Tutuşur yıldızlar yanar gözlerinde,
Avuçlarında kırmızı güller açar.

Uzak ülkelerin toprak kokusudur,
Ufku sarıp ciğerlerine dolan.
Bir bakarsın kırlangıç fırtınasıdır,
Bazen de süt limandır yaşam...

Ölüme tükeniştir doğmak,
Başlarken bir yeni ömre.
Sesiz sürükleniştir yaşamak,
Düşmektir toprağa,her gün katre katre.

[GooD aNd EvıL]

Ömrüm

Yalnızlığın pençesinde
Çırpınıyor yine ömrüm
Türlü düşler bahçesinde
Geziniyor yine ömrüm

Talih bilmem nerde döner
Kalpte yangın nasıl söner
Bir gün olur sızım diner
Avunuyor yine ömrüm

Kabus olur sensiz gece
Vuslat meçhul bir bilmece
Tükeniyor hece hece
Siliniyor yine ömrüm

[GooD aNd EvıL]

Paramparça

Güneş, nazlı nazlı
Selâmını verirken falezlere,
Baharını yaşıyordu
Körfez kenti Antalya.
Ben ve umutlarım el ele,
Sevdamsa sımsıkı zulamda.

Bir yanımızda kumsal,
Uçurumlar bir yanımızda.
Güneş çile saçıyor sabahlara,
Güneş hançer gibi sırtımda.
Çığlık çığlığa kuşlar
Palmiye dallarında,
Apartmanlara inat,
İnat kaldırımlara...

Burası hesaplaşma yeri.
Aşkımız yol ayrımında.
Bir yanım mavi dünyalar,
Bir yanımda yorgun kayalar.

Köhnemiş balıkçı motoru
Yırtarken sabahın bakireliğini.
Feryatlar yankılanır falezlerde.
Havalanır kuşlar gökyüzüne,
Düşer umutlarım suya.

Bense uçurumlarda kanatsız,
Bense saçılırım yerlere,
Ölürüm paramparça.

[GooD aNd EvıL]

Postacı

Her sabah yoluna baktım,
Kapımı çalarsın diye.
Gönlümü açık bıraktım,
Bir selam koyarsın diye.

Geçerken koştum kapıya,
El uzattım postacıya,
Umutlarım bir sancıya,
Dönmeden gelirsin diye.

Belki bir mektup yazarsın,
İçine resmini koyarsın,
Birde halimi sorarsın,
Ölmeden anarsın diye.

Kopmadan hayat telinden,
Bir mektup yar kaleminden,
Yetiştiripde tez elden,
Karşıma gelirsin diye.

Çalmadın bir gün kapımı,
Sormadın bir gün halimi,
Ne de buldun sen yarimi,
Sancılarım dinsin diye.

[GooD aNd EvıL]

Sana Geldiğim Günlerde

Saçlarında rüzgarlar,
Yüreğinde bayır kuşları çırpınır
Sana geldiğim günlerde.
Gözlerinde gökkuşağı ışıklar,
Yanaklarında güller açar
Sana geldiğim günlerde.

Alır giderim seni, çok uzaklara.
Bir kumsal olur, son durağımız.
Teslim oluruz serpiştirilmiş taşlara,
Dalga dalga, coşar duygularımız.
Sarar, koklarım seni, bakıp ufuklara.
Akşam olur, gece olur,
Dudaklarında gün solar
Sana geldiğim günlerde.

Uçarız bir şahinin kanatlarında,
Yalçın kayalara konarız.
Bir sedir ağacının koynunda,
Çılgın düşlere dalarız.
Kızıla boyanmış toprak,
Beyaz kır çiçekleri açar.
Kızıla boyanmış gökyüzü,
Bulutlarında kumrular uçar.
İki sevdalı serçe, toprağa düşer.
Sana geldiğim günlerde.

Saatler son nefesini verirken,
Dönüş vakti kapımızı çalar.
Baş başa kalmışlığımız biterken,
Havayı bir hüzün kaplar.
Mavi gökyüzü ağlar
Sana geldiğim günlerde.
Yedi renk karanfiller,
Umut açar, sevgi açar,
Sana geldiğim günlerde.

[GooD aNd EvıL]

Sana Geldim

Yakın kıldım uzakları,
Geldim işte, sana geldim.
Kırdım bağlı zincirleri,
Geldim işte, sana geldim.

Sildim gündüzü geceyi,
Aldım içimdeki sevgiyi,
Dünde koyup her şeyi,
Geldim işte, sana geldim.

Yollarım karlıdır ırak,
Yağmur, çamur suya batarak,
Her engelleri aşarak,
Geldim işte, sana geldim.

Aç kapını, al koynuna,
Dola kolların boynuma,
Sar o yana, bir bu yana,
Geldim işte, sana geldim.

Kalmasın arada engel,
Ara bul, sende bana gel,
Aktım ırmaklar, oldum sel,
Geldim işte, sana geldim.

Kanadımı açtım uçtum,
Sana gelmek için koştum,
Sevdamla yoluna düştüm,
Geldim işte, sana geldim.

Tut kalbimi ellerinle,
Bütünleşelim seninle.
Ruhum, kanım, bedenimle,
Geldim işte, sana geldim.

[GooD aNd EvıL]

Sebebi Sensin

Döktüğüm gözyaşlarının,
Kanayan derin yaramın,
Sızlayan şu yüreğimin,
Bilki tek sebebi sensin.

Bitmeyen çilelerimin,
Uykusuz *******imin,
Sensiz geçen günlerimin,
Bilki tek sebebi sensin.

Ayrılan yollarımızın,
Kavuşmaz kollarımızın,
Tutulmaz sözlerimizin,
Bilki tek sebebi sensin.

Yaşadığım sensizliğin,
Şu çektiğim hasretliğin,
Ziyan olan gençliğimin,
Bilki tek sebebi sensin.

[GooD aNd EvıL]

Sen Gittin Gideli

Gözlerim yolunu arşınlıyor
Sen gittin gideli buralardan.
Ayrılık sinemi kurşunluyor
Sen gittin gideli buralardan.

Çektikçe bitmiyor artıyor çilem
Eriyorum aşkla dirhem dirhem
Gelmiyor vuslatım ey biçarem
Sen gittin gideli buralardan

Kulağım gelirsin diye seste
Dilimdedir adın her nefeste
Kalp yaralı bir kuştur bir kafeste
Sen gittin gideli buralardan.

[GooD aNd EvıL]

Sen Hiç Yaşamadın Biliyor musun?

Sen hiç yaşamadın
Biliyor musun?
Ne sancılarına katlandı,
Annen. Nede, armağan etti
Seni,Dünyaya.
Ne de çocukluğun geçti,
Bu çamurlu sokaklarda.
Doyasıya oynayamadın,
Evcillik,sek sek,
Bir saklambaç oyununu.


Ne bir önlük,beyaz yaka
Ne okula kitap taşıdın.
Nede bir demet çiçek öğretmenine.
Sen hiç yaşamadın, biliyor musun?

Ne genç kızlığı öğrendin
Hayat okulundan.
Ne bir yüzük oldu parmağını saran.
Ne de bir gelinlik giyebildin.
Sen hiç yaşamadın, biliyor musun?
Ayak izlerin kalmadı hiç,
Bu köhne mahallenin
İki arşınlık sokaklarında.

Sen hiç camlara çıkmadın,
Ben kapınızın önünden geçerken.
Sen hiç o ağacın altına gelmedin,
Ben, her nisanın,
Sabahında beklerken.

Ne saçların savruldu,
Kapılıp rüzgarlara.
Nede gülücükler toplandı,
Yanaklarının çukurunda.
Sen hiç yaşamadın, biliyor musun?

Sen! Sevdanın adısın bence.
Yanık bir türküsün dudaklarımda.
Sen! Her gece karanlığında,
Yüreğime saplanan,
Çılgın bir sevdasın.
Belalımsın sen, biliyor musun?
Söz geçiremediğim,
Çaresizce kıvrandığım kollarında.

Damarlarımda bir zehirsin.
Her nefes alışımda,
Bedenimi saran.
Tutkumsun sen, biliyor musun?
Tütün gibi alışkanlığım,
Saplantılarımsın beynime çivilenen.
Sen! Aşkın sembolü,
Zincirlere bağlanmışlığımsın.
Sen! Anlatamadığım duygularım,
Söyleyemediğim sözümsün.
Sen hiç yaşamadın, biliyor musun?

Ne fark eder ki yaşasan da.
Ömür bir nefeslik,
Bir anlık yol ayrımında.
Her şey bitecek bir gün,
Ya bir sabah, yada bir gün batımın da.
Ne fark eder ki yaşasan da,
Sen bir yanda, ben bir yanda...
Ne fark eder ki yaşasan da.

[GooD aNd EvıL]

Sen ve Ben

Evrende kaybolmuş,
İki Dünyalıyız biz.
Sen, kainatın güzelliğisin.
Güzelliğine, tutkun olansa ben.

[GooD aNd EvıL]

Sen ve Sen

Hep sen gelirsin aklıma,
Varlığım da sen yokluğum da sen.
İstilasın bedenimde ruhumda,
Yürüsem sen uyusam sen.

Düşersin gözyaşlarıma,
Ağlasam da sen,gülsemde sen.
Gözlerin ışıksız,şafaklarım da,
Yağmurum sen bulutum sen.

[GooD aNd EvıL]

Seni Aradım Yine Bu Şehirde

Ümidim kırık yaralı kalbimle,
Seni aradım yine bu şehirde.
Bitmeyen hasret yanan yüreğimle,
Seni aradım yine bu şehirde.

Işıklar yanar pencerende,
Bense dolaşırım sessiz caddeler de.
Boynum bükük yüreğimde sevginle,
Seni aradım yine bu şehirde.

Sensizliği yaşıyorum her gece.
Hüzünler çökmüş sis gibi gözlerime.
Yıldızlara da sordum gökyüzünde,
Seni aradım yine bu şehirde.

Seni aradım dolaştım her yerde.
Kalmadı dermanım dizlerimde.
Çaldım kapıları senindir diye,
Seni aradım yine bu şehirde.

[GooD aNd EvıL]

Seni Öyle Sevdim ki

Canımın kapsısını açtım
Tenimi yollarına saçtım
Tanrıdan sonra sana taptım
Seni öyle sevdim ki, bilemezsin.

Seninleysem başladı günüm
Yanımdaysan güldü yüzüm
Benim iki gözüm, oldun özüm
Seni öyle sevdim ki, bilemezsin.

Damarlarımda sevda seli
Umutlarımda bahar yeli
Yüreğime düştün düşeli
Seni öyle sevdim ki, bilemezsin

[GooD aNd EvıL]

Seni Unutacağım

Sen yoksun artık benim için.
Kırdım kalemi,
Seni, hepten unutacağım.
Asacağım umutlarımı,
Saçının tellerinde.
Kurşunlayacağım yüreğimi,
En yufka yerinden.
Karar verdim artık,
Ben, seni unutacağım.

Sen yoksun benim için.
Ne hayatıma girdin
Ansızın pervasızca,
Ne de bir geceyi paylaştık
Yıldızların altında.

Umurumda değil artık
Yaşadığımız günler,
Ve de çılgın sevdamız.
Hani nerede vefakarlığın,
Nerede taptığın aşk
Karar verdim,
Ben seni unutacağım.

Ardım hep gözlerinde
Yaşama umudunu.
Aradım hep sözlerinde
Sevgi denen duyguyu.
Bulamadım, ne duyulan güveni,
Ne de aydınlık günleri.

Sen yoksun artık benim için.
Sesin kulaklarıma dolmuyor,
Ne de kokun sarıyor ruhumu.
Seni hiç aramıyorum
Yalnız *******imde.
Alıştım yokluğuna zor olsa da.
Üşümüyorum sensiz
Soğuk kış *******inde.
Göz yaşların düşmese de olur
Yağmur gibi yanağıma.
Islanmasam da olur
Sırılsıklam aşkınla.
Karar verdim artık
Ben seni unutacağım.

Sen yoksun artık benim için.
Ne kapına geleceğim
Görmeye yüzünü,
Ne de bir damla mutluluk içeceğim
Avuçlarından her gece.
Bir daha asla
Çılgın sevişmelerimiz olmayacak.
Uçmayacağım ölümüne
Mutluluk dan kollarında.

Karar verdim
Yüreğimi asacağım,
Ömrümün taze baharında.
Karar verdim,
Ben seni unutacağım.