Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Vecdi Murat Soydan


GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:45 AM
Adı Bende Saklı

Bilmeyin siz onu.
Adı bende saklı...
Sevgisi yüreğime yazılı.
Farzedin, Mecnun’un bendeki Leyla’sı...
O, sevdamın kalesi, gönlümün sultanı.

Görmeyin siz onu
Adı bende saklı...
Hayali ruhuma sarılı.
Farzedin, Ferhat’ın bendeki Şirin’i...
Görmedi alem bile, böyle güzel birini...

Sormayın siz onu
Adı bende saklı...
Varlığım, varlığına bağlı.
Farzedin, Kerem’in bendeki Aslı’sı
O, mazimin dinmeyen gönül yarası.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:45 AM
Adını Sen Koy

Bir şiirdi gözlerin.
Bazen neşeli, bazen karamsar,
Bazen bulutlu, bazen güneş yağmurlu…
Bir damla göz yaşın,
Yüreğimde sel olur, akardı….
Yağan yağmura inat.
Ben kaç ******* ikimize de ağlardım
Kaç ******* içmeden sarhoş olurdum
Yokluğunda meze yapardım hayalini,
Oysa, daha dün mahalle camiinde,
Yaradana el açıp,
Seni dilenmiştim.
Kıldığım iki rekat namaz,
Kabul olur mu Allah katında?
Senli geçen günlerimde,
Yerin benim yanım derdin,
Yanılmışım…
Anladım ki, yerim cehennem benim.
Bırak desin diyenler,
Deli olduğumu ben bilmez miyim,
Ben bilmez miyim, sensizliğin derin acısını.
Yalvarır gözlerle seni aradığımı,
Bulamayınca yanı başımda,
Nevrimin döndüğünü,
Kanın beynime çıktığını,
Ben bilmez miyim Mecnun olduğumu,
Havaya bir nara savurup,
İçmeden, sarhoş olduğumu.
Bırak, desin diyenler,
Bu kadar akıllının arasında,
Bir deli de olsun,
Çeşit olsun abiler, ablalar,
Maksat, muhabbetse,
Ben,senin yaşamadığın dizelerde de yokum.


Vecdi Murat SOYDAN
18/08/2005 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:45 AM
Aklıma Sen Düşme

Aklıma sen düştün aniden,
Bir damla ateşte yandım ansızın.
Ateş bu.
Cehennem misali sıcak.
Ruhum, can çekişmekte,
Bedenim, cehennemden de sıcak.

Bir yudum su veriniz,
Biraz içeyim.
Söndüreyim şu ateşi.
Biraz bağrıma, biraz ateşe dökeyim.

Nafile…
Köz oldu bu kez yüreğim
Ne su söndürür ateşi,
Ne vardır derdimin çaresi.
Su, çağlayan misali,
Değdikçe bedenime.
Lakin…
Bu kez ben boğuldum
Bir bardak suda ansızın.

Aklıma sen düşme,
Yaşamak istemem böyle bir sevdayı.
Ne görmek isterim yüzünü,
Ne hatırlarım adını.
Uykusuz kalsam da,
Görmek istemem asla,
İçinde sen olan rüyayı.

Sahte sevgilere ambargo koydum.
Ölmem her gün yoluna.
Bu beden çıksa da candan,
Adını sildim dimağımdan.


Vecdi Murat SOYDAN
Mihalıççık-29/12/2005

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:45 AM
Aldım Elime Sazı Yazdım Bir Kara Yazı (1)

Dedim:
Dumanlıdır bu gözlerim dumanlı,
Bir kız sevdim uzaklardan selamlı.
Bir kelebek, baldan tatlı kelamlı
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Dumanlıymış neden gözün dumanlı
Sevme beni, değilim ben selamlı
Ne kelebek, ne sözlerim kelamlı
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Yaza yaza kalem bitmez, ben bittim.
Korsuz odda duman tütmez, ben tüttüm.
Revan oldum aşk yoluna uz gittim,
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
İstersen yaz, ister yazma, bana ne.
İster kor ol, ister duman bana ne.
İster gitme aşk yoluna bana ne
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Kara kara karardı bak ocağım,
Sevgi bekler, seni bekler kucağım.
Sana yakın aşk olunca bucağım
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Kara ocak alsın seni götürsün
Beklemesin beni sakın kucağın
Bana yakın olmasın hiç bucağın
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Seven der ki, “yüreciğim kül olmuş,
Ahu gibi sevgiliye kul olmuş,
Karakışta kuruyan bir gül olmuş.”
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Senin yanan o yüreğin bir dursa
Gözün dönse, gönlün hepten kudursa
Senin olmam, zaman aniden dursa
Aşık olma a be adam sen bana.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:46 AM
Aldım Elime Sazı Yazdım Bir Kara Yazı (2)

Dedim:
Ağla sazım, çağla sazım, çal sazım.
Ben gideyim, sen burada kal sazım.
Git yarimi tut elinden gel sazım,
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Parçalansın sazın senin elinde,
İkiniz de cehennemin dibine.
Hayalimi savur seher yeline
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Saçı siyah, gözü siyah sevgili,
Gönül yansın, çeksin bir “ ah” sevgili.
Kalbim tahttır, sen de bir “şah” sevgili
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Saçım siyah, gözüm siyah ne olmuş,
Gönlün yanıp “ ah” çekse de ne olmuş,
Senin kalbin bana neden eş olmuş
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Ocak ayı, ocak yaktım gönlüme,
Allah versin, uzun yıllar ömrüne
Toka olam, her bir saçın örgüne.
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Ocak ayı birkaç maltız da yaksan,
Dileğimdir, ah sen beni unutsan
Deli olsam, her geçen gün oynatsam.
Aşık olma a be adam sen bana.

Dedim:
Vakit geçti, saat geçti, gün geçti.
“Seven” geçti, kalem geçti, ün geçti.
Aşık geçti, nefret geçti, kin geçti.
Aşık oldum a güzel kız ben sana.

Dedin:
Vakit geçsin, saat geçsin, gün geçsin
“Seven” geçsin, kalem geçsin, ün geçsin.
Aşık geçsin, nefret geçsin, kin geçsin.
Aşık olma a be adam sen bana.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:46 AM
Altın Kafes

“Bülbülü altın kafese koymuşlar,
İlle de vatanım demiş”

Durun! Benim de söyleyeceklerim var,
Bu alemde, bir ruhum, bir bedenim var.

Dertli bülbül sen yalnız değilsin
Tutsak olan bir sen değilsin...
Bil ki, ben ne kral, ne padişahım.
Senin gibi naçar,senin gibi perişanım.

Altın kafes, hasret prangası...
İkimizin de çektiği, sevda sancısı,
Bu bir zulüm, her şeyin en belalısı.
Sevgiliye kavuşmaktır en tatlısı.

Söyle bülbül çaresini derdimin,
Bu kafesin anahtarı kimdedir.
Sevdiğim hangi yaban eldedir...
Kim bilir... Belki de meçhuldedir...

Git bülbül, anahtarı bul ve getir,
Aç kafesi, gönlümü neşelendir.
Kalırsam burada bir başıma,
Benim sonum, topraktır kefendir...

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Ardından

Sinem yaralıdır sarmaya gelmez,
Aşkımdan dertliyim, neyleyim şimdi
Severim diyordu sormaya gelmez.
Gönlümü ne ile eyleyim şimdi.

El sarar tenini, ben ise mahzun,
Beklerim yolunu nice ümitle
İçimde göz yaşım, içimde hüzün
Derdimi kimlere söyleyim şimdi.

Dudağım şarkını söylemez oldu,
Sen mu*****din, ben ağıt dolu.
Çılgınken gözlerim, ağlamaz oldu
Yine şarkı söyle, dinleyim şimdi.

Terkedip, mahzunca bırakışına,
Hicranla tahammül etmez yüreğim
Bıraktım kendimi tüm akışına
Bırak beni, bence inleyim şimdi.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Aslında

Sen bir güldün…
Ben bin güldüm seninle.
Sen bir baktın,
Ben bin yandım.
Sen...beni...
Aslında,
Gülerken ağlattın.

Sen bir gittin,
Ben bin öldüm uğruna
Sen bir gerçektin
Ben bin hayale daldım...
Sen.. Beni...
Aslında,
Yaşarken toprağa gömdün.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Atlet

Bin kaç yüz metreyi,
Bilmem birkaç dakikada almış.
Rekorun alası bizde,
Bilen yok.
Salisede milyonlarca hasreti,
İpleyip sineye sardık.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Baba

(Rahmetli babam Muhip Erdener SOYDAN’a ithafen yazılmıştır.)

Keşke ben girseydim kara toprağa
Sen yaşasaydın baba.
Yüreğimize kor ateşler düşürdün giderken
Yaşamak, ayakta kalmak,
Ölmekten daha bir zormuş.
Bunu çok geç anladım.
Buralara keşke bir uğrasaydın
İki laf ederdik
Nasihatlerine çok ihtiyacım var baba.
Gitmek var mıydı ansızın.
Ansızın bir başına böyle bırakmak.
Bilirim, şımartmamak için
Bizleri uykudayken öperdin
Sabahleyin işe giderken
Çocuklarım uyanmasın diye
Kapıyı hafifçe çekerdin.
Ayağındaki ayakkabı Sümerbank malıydı
Bizlerinki ise hep markalı olurdu.
Çocuklarım mahcup olmasın diye
Eskimeden yenisini alırdın
Cigaranın en ucuzunu içer,
Üç kuruş tasarruf edebilmek için
Hafta içi gazete almazdın
Miras olarak kitapların kaldı
Onlara dokununca, sana dokunuyorum sanki
Elimden hiç düşürmüyorum baba.
Dikili bir ağacın yoktu ama,
Saygınlığın, kibarlığın vardı
Seni tanıyanlar hala anlatırlar
Sen farklıydın baba.
Vasiyetin hep kulağımda küpedir
“Dürüst olun, dürüst kalın”
“Benim servetim dürüstlüğümdür” derdin
Ben senin kadar dürüst değilim.
Kurtlar sofrasında adam harcıyorlar.
Dürüst kalınamıyor baba.
Kardeşimi 15 inde gelin verdik.
Kurda kuşa yem olmasın diye.
Almanya’ya, gurbete gittiğinde
Büyümeyen kızın yine küçüktü baba.
El oğlu rahat vermiyormuş
Oysa kızın bana emanetti
Çaresizdim.
Affet beni baba.
Kara toprağa verdiğimizde seni,
Ben onyedisindeydim
Onyedi bin yerimden yaralandım.
Her bir yarama tuz bastım.
Sesimi bir Allah’ın kulu duymadı.
Sen olsan duyardın baba.
Amcalarım, teyzelerim neredeler?
Herkes nereye gitti baba.
Küçük kardeşimi ne de çok severdin.
Daha dün bebekti,
Şimdi kocaman adam oldu.
Hep seni sordu büyürken
Seni yeterince anlatamadım
Kardeşlerime sahip çıkamadım
Affet beni baba.
Kapımızı hiç kimse açmadı.
Bayramlarda hep boynu bükük kaldım
Babam diye mezar taşını öptüm
Elini öper gibi.
Mezar taşı soğuktu,
Oysa sen hep sıcaktın baba.
Annemin gözyaşları hiç kurumadı baba
Ben gözyaşlarımı hep içime akıttım.
Senden kalan yadigar saatini
Halen saklıyorum
Emekli olduğunda duvara asacaktın ya,
Ben resminle beraber astım
Yine hep tebessüm ediyorsun
Sen kızarken de sanki gülerdin bize baba.
Evlendim…
Ben de baba oldum.
Ama senin gibi olunmuyor
Sen tatlı, sert
Ne bileyim işte
Bir başkaydın.
Sevdiğin şarkılar çıktığında
İçim burkuluyor
Ağlamak geliyor içimden.
Çocuklarımın yanında ağlayamıyorum baba.
Yıllar geçse de, sen benim yüreğimdesin
Dualarım senin için.
Ezelde ve ebediyette kavuşmak dileğiyle
Seni dünden de çok seviyorum.

Vecdi Murat SOYDAN
28 Temmuz 2005- Saat 00:45 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Bal Arısı

Arı, ben,
Çiçek, sen,
Yaprağına konan ben.
Sinene alan,sen.
Tutsağın ben,
Can suyum,sen.
Kovanda ben,
Petekte sen
Arı, ben.
Bal, sen,
Sen, ben
Ben, sen.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Bana Deli Diyorlar

Bana deli diyorlar,
Ağlamamak için,
Güldüğümü bilmiyorlar.
Selam veriyorum ağaca,
Daldaki kuşa.
Yapraktaki kelebeğe.
Hatır soruyorum, sokaktaki çocuğa,
Ne zaman selam versem tanıdıklarıma,
Borçlu çıkan ben olurum.
Şuraya bir imza at, kefil ol derler,
Anlarım ki, selamın faiziymiş dilekleri.
Ağaç, meyvesini sunar,
Kelebek, güzelliğini.
İnsanlar ise,
Kusarlar, öfkelerini.
Kırarlar sırçadan kalpleri.
Bana deli diyorlar,
Ağlamamak için,
Güldüğümü bilmiyorlar.


Vecdi Murat SOYDAN
24/05/2006 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Beddua

Geçen hafta sana iki satır mektup yazmıştım, almışsın
Satırlarıma “ iki gözüm” le başlamıştım.
Cevabın tez geldi...
“gözün kör olsun “ yazmışsın.
“güneşim, ayım,”demiştim....gerisini okumamışsın.
Çok kızmışsın bana.
Duyanlar anlattı.
oysa ben,sendeki “ay”ı kastetmiştim....
Yüzündeki parıltıyı betimlemek için.
Sen beyin özürlü, ben gönül özürlü
Bir aptal aşık....
Sana ne dememi beklerdin?
Söyle onu diyeyim....
Bana da “deli” diyorlar
Hiç sesim çıkıyor mu?
Deli olduysam eden sensin.
Hem bedduan da tuttu.
Aşkından iki gözüm kör oldu..

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Belki'leri ve Keşke'leri Atamadım Hayatımdan

Farzet ki,
Belki’leri ve keşke’leri,
Çıkarıp, attım hayatımdan.
Ne değişti?
Sahipsiz bir it gibi,
Öleceğim kesindir.
Kim bilir…
Belki bu,
Belki de şu köşe başında.

At sinekleri konar üstüme,
Börtü böcek yer beni.
Lime lime olur etlerim.
Kurtlanır, kokar her bir yerim.

Oysa,
Daha dün, elimde gül demedi vardı.
Bir de cüzdanımda taşıdığım vesikalık resmin.
Resmin bende kalsaydı da,
Keşke gülü sana verebilseydim.
Keşke ölmeseydim diye,
Yalvarsaydım Allah’a.
Belki, duyardı sesimi.

Hasretin sarar ansızın,
Sen gelirsin aklıma.
Elinde tuttuğun,
Kim bilir…
Belki de, bir deste güldür.
Koklayamam.
Faniler konuşamaz da.
Derdimi anlatamam.
Sorarım kendi kendime,
Bana hiç gül vermiş miydin?

Belki…
Bir gün gelirsin yine.
Ansızın açarsın gönül kapısını.
Verirsin elini.
Aç bir kurda bürünürüm o an.
Elim bırakmaz elini,
Belki, verirsin bile kendini.

Keşke, ölüm çukuruna atmasaydın beni.
Belki, senin olurdu kalbim.

Ben yine de,
Belki’leri ve keşke’leri atamadım hayatımdan.
Bir mıh gibi yapıştı sevgin.
Kopamadım.
Kötü koksam da,
Ben kötü adam değilim,

Vecdi Murat SOYDAN
02/01/2006 Mihalıççık/ESKİŞEHİR

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:47 AM
Ben de Unuturum

Rüzgar iteledi bulutu..
Bulut hüzünlendi.
Ardından … Yağmur çiseledi.
Sevdan da iteledi ruhumu…
Ruhum hüzünlendi.
Ardından… Gönlüm çiseledi.
Hasretin yağmur oldu sanki.
Yağdıkça çoğaldı, çoğaldıkça taştı.
Sel gibi… Tufan gibi…
Beni de aştı...
Şimdi de kar yağıyor yüreğime…
Afet bende başladı.
Rüzgar çıktı..
Yağmur çiseledi…
Kar yağdı yüreğimde.
Ben yine de vazgeçemedim …
Ne senden, ne sevginden.
Bazen rüzgar oldum, fırtınalar koptu içimde…
Bazen yağmur oldum, yağdıkça sığmadım bendime.
Bazen de kar oldum, eridim, kendi kendime.
Ne özlemini dindirebildim içimde.
Ne de şu yıkılası gönlümü avutabildim.
Güneş ne zaman yeryüzüne doğmazsa,
Çiçek ne zaman dalında açmazsa,
İşte o zaman…
Bil ki o zaman…
BEN DE UNUTURUM!
Seni …
Ve bir kurşun misali beni yakan,
KAHVERENGİ GÖZLERİNİ.
Ne başkasını sevebildim senin yerine,
Ne de kendimi kandırabildim.
Dünya ne zaman tersinden dönerse,
Ecel ne zaman kapımdan geçerse,
İşte o zaman…
Bil ki o zaman…
BEN DE UNUTURUM!
Seni …
Ve yüreğimde yaşattığım,
BİTMEZ, TÜKENMEZ SEVGİNİ.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Ben Gözlerinin Hastasıydım

Ben gözlerinin hastasıydım
Ve sen bunu bilmiyordun.
Sana her bakışımda
Yüreğim kıpır kıpır olur,
Bir şeyler kopardı içimde.
Kalbim, sanki saniyede milyon kere atardı.
Kalbimin sesini duyacaksın diye, ödüm kopardı.
Sana her bakışımda,
Gözlerine yakalanmamak için,
Yanından koşar adımlarla uzaklaşırdım.
Şımarık çocukları andırırdı sevincim.
İçim içime sığmaz,
Yerinden çıkacak gibi olurdu kalbim.
Deniz mavisi gözlerin,
Altın sarısı saçların vardı.
Ben çoğu kez,
Deniz mavisi gözlerine yelken açar,
Güneş rengi saçlarında yanardım.
Varlığında bile, hep seni arar,
Yokluğunda ise, hayalini ruhuma sarardım.
Sonra… Bir kuş misali…
Uçup gittin aniden.
Ben seni yerde de gökte de bulamadım.
Yıllardır seni hiç unutamadım.
Günler ayları, aylar yılları kovaladı.
Sıcak bir Temmuz akşamında,
Tesadüfen,yolda karşılaştım seninle.
Ben seni gözlerinden tanıdım.
Hiç değişmemiştin.Yine aynıydın.
Kucağında bir bebek,
Yanında, tanımadığım bir adam vardı.
Ben sana baktım gizlice…Sen yanındaki adama.
Ben bir daha sana bakamadım.
Boğazıma bir şeyler düğümlendi sanki.
Konuşamadım.
O an kalbim yine milyon kere attı.
Ve… Sen duyacaksın diye, yine ödüm koptu.
VE ben…
Koşar adımlarla,
Yine yanından uzaklaştım.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Ben Seni İşte Böyle Sevdim

Gülü, dikenden ayırabilir misin?
Ya bülbülü gülden...
Yıldızı gökyüzünden ayırabilirmisin?
Ya tuzu ayrandan...
Bedeni ruhtan ayırabilirmisin?
Ya eti tırnaktan....
Dünyayı güneşten ayırabilirmisin?
Ya arıyı baldan...
Yaprağı dalından ayırabilirmisin?
Ya ateşi közünden...
Çayı şekerden ayırabilirmisin?
Ya kağıdı kalemden...

Ben seni işte böyle sevdim.
Sana delice sevdalandım.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Ben Şair Ruhlu Bir Adamım

Gönül yorgunu bir adamım işte,
Şiirlerimi yüreğimde yaşatıyorum.
Saatlerce oturup şiirler yazıyorum.
Şiirlerimde sevgi var,
Aşk var, hasret var.
Gidenlere ağıt,
Kalanlara şükür var.
Dizelerde,
Söylenmeyenleri dile getirmek var.
Saatlerce göz yaşı döküp,
Ardından, göz yaşı silmek var.
Yer yer hüzün,
Kırıntı da olsa,
Mutluluk var.
Şiirlerim…
Kaç dakikada okunuyor acaba?
Sordum çevreme.
Bir solukta dediler.
Kaç yılda yazılıyor.
Bunu ben biliyorum sadece.
Bir ömür boyunca yazılıyormuş.
Bu yük, bu bedene ağır gelir oldu.
Taşımam artık dedikçe,.
Söz dinlemez oluyor,
Haykırıyor bu yürek.
Coştukça coşuyor işte.
Elimde değil,
Yazıyorum.
Ben garip bir hamalım,
Ama, şair ruhlu bir adamım.
Şu dizeler de olmasaydı,
Ne anlamı kalırdı hayatın.
Dimdik ayaktayım işte.
Eğilmem namerde,
Eğilmeyecektir başım.
Kırılmadı, kırılmayacak kalemim.
Suskun şair dedirtmem kendime,
Şimdi susmak zamanı değil,
Ölesiye dek yazmak zamanıdır.


VECDİ MURAT SOYDAN
04/01/2006-MİHALIÇÇIK-ESKİŞEHİR

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bilemedim

Dışarıda kar var, yüreğimde yangın...
Bu ne çelişkidir, bilemedim.
Gül yüzünü bir göreyim dedim...
Bu ne nazdır, göremedim.

Sevda kurşunuyla vurdun beni,
Bu nasıl yaradır, bilemedim
Beni sen anlarsın dedim,
Bu ne düğümdür, çözemedim.

Deli divane oldum uğruna,
Bu ne sevgidir, bilemedim.
Nokta koyma sonuna dedim.
Bu ne şanstır, gülemedim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bilen Kalmamış

Hayat bozuk plak misali,
Dünya tersine dönmekte.
Yelkovan mı akrebi kovalıyor
Akrep mi yelkovanı
Bu çelişkiyi bilen kalmamış.

Hormonsuz gıda bulana şaşarım
Lezzetin adı kaldı geriye.
Süte su katanı duymuştuk da,
Arıyı kandırana şimdilerde rastladık.
Balın tadını bilen kalmamış.

İnsan, insanın kurdu olmuş
Ha babam de babam birbirini yiyor.
Ben insanım diyebilen
Bilmem hangi hakla övünüyor
Kardeşliğin adını bilen kalmamış.

Hayvanlara kimseler dokunmasın
Birbirleriyle hırlaşsalar da,
Yarın mutlak barışırlar
Bizim sahte dünyamızda
İnsan kıymetini bilen kalmamış.

Ey insanlar, ses verin sesime,
Şimdi öze dönmek zamanıdır
Yalanı değil, gerçeği bilmek zamanıdır
Bir kez olsun hileden dönmek zamanıdır
Bu öğüdümü duyan bilen kalmamış.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bilir Misin Sen

Bilir misin sen;
İnsanı yaşatan ne ekmektir, ne de su.
İnsanı yaşatan;
Kalplerdeki duygular,
Sevgilerdeki saygılar,
Hayallerdeki gerçeklerdir...

Bilir misin sen;
Önce kalplerin, sonra da duyguların köreldiğini,
Önce sevgilerin, sonra da saygıların azaldığını,
Önce hayallerin, sonra da gerçeklerin öldüğünü...
Ve... Önce ekmeklerin, sonra da her şeyin bozulduğunu...

Bil ki sen;
Daima kalbimdesin...
Ruhumdasın …
Sevdamdasın..
Aldığım her bir nefeste....
Ve sen...
İçtiğim bir bardak sudasın....

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bilmeni İsterdim

Aslında söylenecek fazla bir şey yok,
Kendin pişir, kendin ye misali…
Kendim söyleyip, kendim dinliyorum nasıl olsa.
Oysa ben yine de söylemek isterdim sana…
Sevginin ne yüce bir duygu olduğunu…
Uzun uzadıya anlatmak isterdim…
Şunu da bilmeni isterdim;
Seni nasıl yaşatmışsam dizelerde,
Sevgini de öyle yaşattım, şu yıkılası gönlümde…
Sevmek ; hayatın anlamıdır, insanın şah damarıdır.
Asıl tehlike ise sevgiden mahrum bırakılmaktır.
İşte bunu bilmeni isterdim.
Sen öğrenmek istemesen de…

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bir Sen Hariç

Ben sana gülüm dedim,
Yollarına güller serdim...
Kalbimi yalnız sana verdim
Bir sen hariç, giremez kimse.

Seni anlatmaya yetmez kağıt kalem
Benim hayatta bitmez hiç çilem
söyle…sensiz ben nasıl gülem
Bir sen hariç, kimseyi böyle sevmedim

Ne güzeller geldi geçti bunca yılda
Dertler yumak olmuş kara bağrımda
Bin bir çeşit güzel gördüm amma,
Bir sen hariç hepsine yol verdim.

Adım Murat’ tır soyadım Soydan
Geliyorum çok uzak yoldan
Gerçek olan sensin gerisi yalan
Bir sen hariç her şeye boş verdim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bir De Yine Ben

Bir sen varsın şu yürekte,
Bir sen saklısın.
Saklısın…
İçtiğim bir bardak suda.
Sana doğuştan sevdalı
Sana delicesine aşık
Bir ben var.
Bir de yine ben.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bir Gidişin Ardından

Sen bu gidişe ne sevinebildin,
Ne üzülebildin,
Ben bu gidişine ne gülebildim,
Ne ağlayabildim.
Sen yoksun artık…
Sesin yok, nefesin yok buralarda.
Hayalin kalacak geriye…
O güzel gözlerin.
Ve ben,,,,
Bir kurşun misali,
Beni yakan gözlerinde yine eriyeceğim.

Yediğim bir lokma ekmek,
İçtiğim bir bardak su boğazıma düğümlenecek yine.
Bir tas çorba buz kesecek sofrada.
Çatal kaşık olduğu gibi kalacak.
Ekmek yine bayatlayacak.
Doymadan kalkacağım.
Bir cigara tüttüreceğim, açlığımı bastırsın diye,
Yanında bir demlik çay.
Çaykarası gözlerin gelecek aklıma ansızın.
Cigaram bitecek yine,
Yenisini yakacağım.

Yine uyuyamayacağım yatağımda,
Yastığa başımı her koyduğumda,
Seni saracağım ruhuma.
Teselliyi hayalinde arayacağım.
Yıllar geçse bile…
Seni hiç unutmayacağım.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:48 AM
Bir Kaymakam Geçti Mihalıççık’tan.

Mihalıççık Kaymakamı Sayın Önder ÇAN'a ithafen yazılmıştır.


Gözleri ışıl ışıl,
Bakışları buzları eritecek kadar sıcak,
Konuşması içten, yapmacıksız.
Dürüst, kibar, samimi,
İlkeli, idealist,
Bir Kaymakam geçti Mihalıççık’tan.

Güçsüze, düşmüşe kol kanat geren
Zengin fakir ayırımı yapmayan,
Herkesle konuşan, herkesle dertleşen
Çağdaş, modern, ilerici
Bir Önder geçti Mihalıççık’tan.

Yüzünden okunuyor içinin güzelliği,
Bakışları anlatıyor her bir şeyi
Gönül okşayan, içi dışı bir
Açıksözlü, güvenilir
Bir yiğit geçti Mihalıççık’tan.

Kar, kış, yağmur çamur demeden
Köy yollarına düşen
Muhtarlarla söyleşip
Halkla kenetleşen
Hizmet aşkıyla yanıp,
Hizmet aşkıyla tutuşan
Genç, çalışkan, dinamik
Adam gibi bir adam geçti Mihalıççık’tan.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Birazdan Yağmur Başlayacak

Dışarıda ayaz var, dışarısı soğuk…
Gökyüzü hüzünlü, bulutlar ağlamaklı,
Hava da iyice karardı.
Galiba birazdan yağmur başlayacak…
Bir rüzgar esti dışarıda.
Ortalığı toz toprak sardı.
Gök gürledi, fırtına çıktı.
Şimşek, sanki yüreğimde çaktı.
Önce ben titredim, sonra gökyüzü …
Gözlerim doldu, kalbim mahzunlaştı,
Önce ben ağladım …
Yağmur sonra başladı.
Bir ben, bir bulut
Dakikalarca ağlaştık…
O an ikimiz de sırdaştık.
İçimdeki yangını ne yağmur söndürebildi..
Ne de gözyaşı…
Yağmur dindi…
Gözyaşım dinmek bilmedi.
Neden sonra…
Yer sustu, gök sustu.
Ben susmak bilmedim
Bıkmadan,usanmadan…
Adını haykırdım yağan yağmura.
Rüzgar, belki bulup getirir diye seni,
Dualar ettim Allah’ıma.
Gökyüzüne resmini çizdim hayalimle.
Bulutlardan gelinlik giydirdim üzerine.
Başına, yıldızlardan taç yaptım.
Üzerine, BİRİCİK AŞKIM diye yazdım.
Yağmur… Gökyüzü.. Bulutlar..
Ve bir de…
Allah şahittir aşkıma.
Seni ne rüzgar getirebildi bana
Ne de fırtına…
Ben yokluğuna ağladım.
Yağmur…
Asıl şimdi başladı…

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Bizim pembe panjurlu bir evimiz olmadı

Bir lokma ekmeği ikiye böldük seninle,
Beraber paylaştık bir tas çorbayı,
Tuzu katık yaparak sayısız kereler
Yarı aç, yarı tok,
Birlikte kalktık sofradan.
Zeytini bulduk da,
Peyniri koyamadık ortaya.
Kan kustuk da,
Kızılcık şerbeti içtik dedik dosta, düşmana.
Acıları beraber yaşadık seninle.
Çivisini beraber çaktık da,
Bir çivi bile tutturamadık,
Çivisi çıkmış temelsiz dünyaya.
Yalnızlığı beraber paylaştık seninle,
Hayalleri beraber kurduk.
Evimizin temelini beraber attık sayısız kereler.
Paramız yetmedi, tuğlaya kiremide de,
Yarım bıraktık, hayallerimizi.
Hayallerimizde yaşattığımız,
Evimizi de.
Bizim hiçbir zaman,
Pembe panjurlu bir evimiz,
Bahçesinde rengarenk çiçeklerimiz olmadı.
Rüyalarımızı hep ikiye böldük,
Ekmeğimizi ikiye böler gibi.
Mutluluğa özlem duyduk her ikimiz de.
Bizim hayallerimiz bir gün olsun,
Nefes dahi almadı.
Uykularımızda bile karabasanlar bastı bizi.
Bizim doğru dürüst,
Pembe rüyalarımız bile olmadı.
Pembe panjurlu bir evimiz de.
Şimdi çocuklar büyüdü,
İkimiz de,
Güdük kaldık
Şu koca alemde.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Can Parem

Canımın paresi,
Yüreğimin yaresi...
Gönlümün neşesi.
Yüzümün güneşi.
Başımın tacı,
Gönlümün Sultanı.
Aşkımın fermanı,
Canımın cananı.
Can Parem,
Canım Parem..
Nar tanem,
Nur tanem,
Bir tanem,
Gül tanem,
Sensiz ben nere gidem.
Ver elini bana,
Seni alıp uzaklara gidem.
Gelmezsen;
Söyle ben nedem.
Can parem,
Canım parem...
Yanımda sen yoksan
Bırak beni…
Ben ölem.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Çalıkuşu

Çalıkuşu misali hep daldan dala atladın
Bir o yana, bir bu yana ne de çok zıpladın.
Sen de cambaz gibi, ip üstünde oynadın.
Virane gönülleri birbiri üstüne katladın,

El alem seni bulunmaz Hint kumaşı sandı
Uğruna dökülen gözyaşı değil, sanki kandı.
Bir bakışına, bir gülüşüne ne yürekler yandı.
Bu canlar, senin yokluğuna nasıl dayandı.

Başlamayı değil, hep bitirmeyi yeğledin.
Ona buna hep boş hayaller verdin.
Herkesle güldün, herkesle eğlendin
Çelik yürekleri, bilmem ki nasıl erittin.

Şimdi bana da taktın hasret prangasını
Üzerinden nasıl da attın gönül parçasını
Sormadın sen, bilmezsin sevda sancısını
Sonunda bana da vurdurdun delilik yaftasını

Sultan Murat’ın bile tahtını salladın
Çaresiz bıraktın gönüllere zulüm bağladın
Pişmiş aşa, soğuk suyu hep sen kattın
Be insafsız, aşkını üç kuruşa nasıl da sattın.

Sen bu oyunda hep masumları seçtin
Son dalganı, bir enayiyle işte böyle geçtin
Şen şakrak bülbülü bile, yuvasında inlettin
Çok şükür, kabus bitti, artık sen de evlendin.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Çiçek

Ağustos sıcağında vurulmuştum.
Ansızın ve nasıl olduğunu anlayamadan...
Buzdan bir kurşundu kalbime saplanan
Kurşun erimedi.... Ben eridim....
Eridikçe... tükendim.
Bilmezsin sen,
Bir yaşayıp, bin ölmenin ne demek olduğunu.
Bilmezsin sen sevgiyi.
Tanımazsın hasreti.
Oysa insanı yaşatan, sevgiliye duyulan hasrettir.
Ömrü çürüten ise sevgisizlik...
Çünkü;
Sevgiler öldüğü zaman,
İnsan da yarı ölüydü bir anlamda.
Sevgi; çiçek değil miydi aynı zamanda.
Susuz bir gül ne kadar yaşarsa,
Sevgisiz bir kalpte de,
İnsan, ancak o kadar yaşayabilirdi.
İnsan da mevsim değil miydi bir anlamda.
Sadece çiçekler mi açardı baharda?
Bazen bir gül, bazen deve dikeni misali,
Yaşamıyor muydu insanoğlu da hayatta?
Dalından kopartılan bir çiçek,
Er geç solmayacak mıydı vazoda?
Ya kalbi kırılan insan…..
Kopmayacak mıydı bir gün hayattan.
Göçmeyecek miydi bu yalancı dünyadan.
Şimdi nerde, boynu bükük bir çiçek görürsen,
Ben geleyim aklına. Vasiyetim olsun...
Çünkü; Sen,
Hem beni, hem sevgimi öldürdün....
Bir de,
Gönül bahçemdeki çiçeklerimi...

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Çocukluğum

Hayalimde kalan sen, neşeli çocukluğum
Şimdi seni nerede, nerede bulacağım.
İçimde bir acı ki, bende kalan yokluğun
Kiminle dövüş edip nerde cam kıracağım.

Siz, ey mutluluk dolu hatıraları açan,
Çember çeviren eller, seksek oynanan taşlar.
Kırdığım oyuncaklar, siz şimdi nerdesiniz?
Yıllar ne çabuk geçip, nerelere gittiniz?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Daha Önce Nerelerdeydin

Yıllar önce görmüştüm seni.
Tamam demiştim kendi kendime..
Ben dengimi şimdi buldum.
Sabahleyin uyanınca anladım ki,
Gerçekle rüyayı birbirine karıştırmışım.
Rüyalarımın bir tanesi…
Ruhumun gül tanesi …
Zaman durmadı… dünya durmadı… ben durmadım.
Yaşantım seni aramakla geçti…
Günler ayları kovaladı…
Ben de seni…
Yine de erişemiyordum
Ne hayaline ne de gerçeğine.
Dermanım kesildi seni kovalamaktan.
Ben usandım…ben yoruldum…
Lakin gönül usanmadı seni aramaktan.
Yıllar sonra tesadüfen yolda rastladığımda sana,
Sanki kalbim durdu… aklım durdu… ben durdum.
Tanışmak isterdim, seni ilk gördüğüm yerde.
İki laf etmek isterdim seninle.
Girse de başım bin bir derde..
Ölüme bile giderdim ben seve seve.
Kimdin, kimlerdendin.. Nerden geliyordun…
Nereye gidiyordun böyle koşar adımlarla.
Yıllar önce rastlamış olsaydım sana.
Cevap verirdin sen de sorularıma.
Dertleşirdik seninle baş başa.
Sorularım cevapsız kaldı… Ona yanarım.
Buldum dediğimde ben de dengimi.
Bir darbe de felek vurdu.
Şimdi zaman bitti… dünya bitti… ben bittim.
Düşünüyorum … Kimden aldım acaba ben bu gönül ahını…
Hep sormak isterdim sana,
DAHA ÖNCE NERELERDEYDİN?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Dedi-Dedim 1

Dedi:
Diline kelepçe vurulmuş sanki,
Hem suskunsun, hem düşünceli.
Gözlerinden anlıyorum diyemediklerini.
Haydi itiraf et, sen birini seviyorsun.

Dedim:
Onu bir gördüm, aklım karıştı.
Sanki, elim ayağıma dolaştı.
Uğruna; Murat, milletle az mı dalaştı.
İtiraf ediyorum: kahretsin! Ben birini seviyorum.

Dedi:
Cesaretin mi yok, kimden korkuyorsun?
Sevgini boş yere gizliyorsun.
Yazık! Kendine eziyet ediyorsun,
Haydi itiraf et, sen birini seviyorsun.


Dedim:
Sevmenin yaşı yok, mekanı yoktur.
Derdim bir değil pek çoktur,
Sevdiğim yoksa Sultan Murat da yoktur.
İtiraf ediyorum: kahretsin! Ben seni seviyorum.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Dedi-Dedim 2

Dedi;

Kuşlar kanatsız uçamaz
Balık susuz yaşayamaz
Ağacın aşığı topraktır
İnsan sevgisiz olamaz.

Dedim;

Gönlüm garip bir kuştur,kanadım sen ol,
Mahzun yüreğime neşe dol,
Benim de aşığım sensin
Uykusuz *******ime sen çare ol.

Dedi;

Gözüm başkasında, kalbim seninle olamaz.
Bir gönülde iki kişi yaşayamaz
Kimse boş hayalle avunamaz
Git artık üzme beni.

Dedim;

Göz gördü, gönül seni sevdi
Varlığın varlığıma can verdi
Sayende ruhum murada erdi,
Gel artık öldürme beni.

Dedi;

Herkes kendi yoluna gitsin
Bu sevda da burada bitsin
Gönlün hayalimle yetinsin
Git artık üzme beni.

Dedim;

Benim yolum seninledir;
Sevgin her an içimdedir.
Derdim hep kendimledir
Gel artık öldürme beni.

Dedi;

Sen şansını çoktan kaybettin
Daha önce neredeydin?
Bana yıllar önce gelecektin
Git artık üzme beni.

Dedim;

Bil ki, sensizlik sonum olur,
Aşkın içimde yanan bir kordur,
Kalbim, neşesini seninle korur,
Gel artık öldürme beni.

Dedi;

Sevgin gönlünde yaşasın,
Benim başımda tatlı bir belasın,
Sen üzülme, artık başkaları ağlasın
Git artık üzme beni.

Dedim;

Bir çaresi yok mu derdimin
Bilsen her gün nasıl eririm
İste dünyaları veririm
Gel artık öldürme beni.

Dedi;

Unut beni bitsin derdin
Gönlüme hep keder serdin
Sevgiden başka bana ne verdin?
Git artık üzme beni

Dedim;

Aşkın sonsuza kadar benimledir,
Hayalin, ruhumla bütünleşir,
Bu dünyada olamadık ama,
Ahirette inşallah benimlesin.

Dedi;

Nasıl istersen öyle olsun,
Yüreğin hep sevgiyle dolsun
Sen de içimde yanan bir korsun
Git artık üzme beni.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:49 AM
Derlerdi de inanmazdım

Ağaçlar, ayakta ölürmüş,
Derlerdi de inanmazdım.
Sevdana düştüm düşeli,
Her gün ölür gibi yaşayışım,
Kim bilir, belki de,
Ağaçları yalnız bırakmamak içinmiş.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:50 AM
Doğru - Yanlış

Tek yanlışım;
Yanlış bir zamanda, yanlış bir mekanda,
Yanlış insanlar arasında,
Seninle tesadüfen tanışıp,
Kalbimdeki yasak duyguları yaşatıp,
Yaşatılan yanlışlıklar içinde,
Yanlışlıkla bulunmaktı.

Tek doğrum;
Doğru bir zamanda,
Doğru bir mekanda,
Doğru insanlar arasında,
Seninle tesadüfen tanışıp,
Kalbimdeki güzel duyguları seninle paylaşıp,
Yaşatılan doğruluklar içinde,
Doğru olarak bulunmak olmalıydı.
Ancak;
Bunca yanlıştan bir tek “ Doğru “ kaldı geriye,
S e v g i m

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:50 AM
Dondurma

Parktaki çocuk gülümsüyordu çevresine
Bir elinde simidi, bir elinde kağıttan uçağı.
Kaydıraktaki çocuklara bakıyordu.
Yanında babası,
Babasının elinde, kağıt kalem,
Karalıyordu bir şeyleri, titrek elleriyle.
Düşünceliydi adam.
“Baba” dedi çocuk, dondurmacıyı işaret ederek.
“Bana dondurma alsana.”
Birden yüzü ekşidi adamın.
Eli ceketinin cebine gitti.
Karıştırdı bir şeyleri.
Yutkundu adam.
Çocuk tekrarladı isteğini,
Baba duymazdan geldi.
Çocuk direndi, çekiştirdi.
“Hastalanırsın” dedi adam.
Çocuk ağlamaya başladı.
Salya sümüğüne karıştı ağladıkça.
Yırtıldı ortalık.
Baba duymazdan geldi yine.
Kağıttan uçağına göz yaşları damladı çocuğun.
Simit elinden düştü.
Dondurma isterim diye tutturdu çocuk.
Adam düşünceli, adam çaresiz.
Çocuk inat, çocuk ağlamaklı.
Oturduğu yerden doğruldu adam
Çocuğuna sarıldı sımsıkı.
Yokluğun gözü kör olsun dedi içinden
Öptü çocuğunu, kokladı, sevdi,
Çocuk sustu.
Adam,çaresizliğine, kara yazgısına ağladı.



Vecdi Murat SOYDAN
02/04/2007
Beylikova

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:50 AM
Dudu

İki bebesiynen kaldı Dudu
Herifi çekip gitti nedense?
Er kısmı değil mi ki ya.
Ya açmadı, yakıştıramadı.
Ya takıp takıştıramadı.
Gönlünce Dudu’sunu.
Her halım ondan gitti.

Gün geldi Alamanya’ya gitti Dudu.
İki bebesini anasına bıraktı.
Besbelli oradaydı umudu.
Terk etti köyünü, yurdunu.

Aylar geçti…
“Dudu geldi.” dediler.
Tomofilnen dik bayıra çıktılar.
Delikanlılar sıram sıram oldular.
Bak sen kelli, ne gelişti o.
Uçuk yüzlü Dudu’da,
Ne gülüştü o.
Bet, beniz yerine gelmiş,
O eski Dudu’yu sankim,
Cinler, periler almış.

Bebeleri koşuştular, çocukça.
Oydu her halım Anaları açıkça.
Birini sarmaladı döşünün ıscak yerine.
Diğerini doladı arta kalan eline.

İpince sızılarla gözlerinde yaş,
Kucakladı hepten yavrularını.
Düşüverdi bağrındaki o koca taş.
Dindirdi içindeki çağlayan yaşı,
Duymazlığa geldi,
Konu komşu fiskosu.

Sardı bağrına bebelerini,
Anlattı yaban elde çektiklerini.
Sarı Dudu evinin hayatında
Diz çöküp başını kaldırdı Yaradana
Sızım sızı hasretlik işte şimdi bitmişti
Çakır Ayşa’nın gızı
O gariban Dudu’cuk
Yad ellerde yitmişti.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:50 AM
Ekmek ve Su Gibisin

Ekmek gibisin… sıcacık ve yumuşacık..
Su gibisin…. saf ve temiz.

Ekmek ve su gibisin…
Acıkınca doyduğum
Susayınca kana kana içtiğim.

Ekmek gibi kutsal sevgin.
Su gibi aziz.

Ekmek gibi… su gibi…
Sen, kusursuz.
Sana açım ben.
Sana susuz…

Ekmek gibisin...
Öpüp, başıma koyduğum.
Su gibisin...
Yüreğimi serinlettiğim.

Ekmek yoksa,
Su yoksa,
Fakirlik çoğalır dünyada
Rahatlık azalır.

Sen yoksan…
Derdim çoğalır benim
Keyfim azalır.

Ekmek yoksa… su yoksa…
Canlı yok alemde… hayat yok…

Sen yoksan…
Ekmek yok bana, su yok…

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Eskici 1

Gel eskici, birkaç dökük eskim var.
Varsın ucuza al, değerinden kaybetti.
Alırken vermedim ki, karşılık.
Beni benden aldı, benliğimi tüketti.

Gel eskici, içli içli bağırma,
Bulunur sana da istediklerin.
Gönül tellerini çalan sazımdan,
Anılara saplı bir ızdırap var.

Gel eskici, işte önüne serdim.
Şu kırık kalp,şu anılar, şu hasret.
Şunlar kuruyan gözyaşları.
Onları da doldur torbana.

Ruhumu da satıyorum eskicim,
Barınacak nesi kaldı ki?
Ben onlarla, onlar benimle tam olur,
Nasıl olsa haraç-mezat kaybolur.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Eskici 2

Gel eskici, aç bakayım torbanı,
Seriver şuraya, dök birer ikişer,
Nelerin var anlayalım bakalım.
İster alın, ister almayın bakmak yeterli,
Eskiler alırım, gamlı kederli.
Yarım şiirler, yarım düşler
Ardında acılar bırakan hatıralar.
Bakın şuna sevgi diyorlar,
Daha yeni aldım
Şunlara göz diyorlar
Kimlere bakmamış ki?
Kalplere ince ince,
Ondan ne akmamış ki?
Buna da gönül diyorlar
Neleri atmamış ki?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Fakir

Denizim sen ol, şu yüreğim serinlesin
Gece gündüz her an kalbimdesin
Unutamam seni, rüyada bile benimlesin
Ver gönlünü, ver de;
Bu fakir de sebeplensin....

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Gel Git

Gökyüzü yine karardı
Anlaşılan, yağmur yağacak?
Yüreğim yine hüzünlendi
Gözlerim, yokluğuna ağlayacak.
Bu kaçıncı yalnızlığımdır,
Bu kaçıncı yok oluş.
Gel - git misali,
Her yok oluşta,
Bu kaçıncı doğuş.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Gitmeli Diyordum Buralardan

Gitmeli diyordum buralardan
Defolup gitmeli ki,bir daha geri dönüşüm olmasın.
İnsan gibi yaşamak benim de hakkımdı nasıl olsa.
Kendi öz yurdumda prangaya vurulmuş bir esir misali
Nasıl yaşamıştım bunca yıldır.
Gitmeliydim diyordum.
Çok uzaklara gitmeliydim.
Ne bir elimden tutanım olmuştu
Ne kol kanat geren bir sevgilim.
Ben kendi vatanımda nasılsa bir yabancıydım.
Her defasında yalvaran gözlerle,
İş dilenirdim.
Her defasında kapılar yüzüme kapanırdı.
Sessiz çığlıklarımı bir ben duyardım yüreğimde.
Her defasında bir ben sarsılırdım.
Yüreğim kanardı binbir yerinden
Yaralarım yine azardı.
Defolup gitmeli diyordum buralardan
Defolup gitmeli ki,bir daha geri dönüşüm olmasın.
Gittim de.
Dedim ki kendi kendime daha uçaktayken.
Elveda vatanım.
Elveda arkadaşlarım.
Merhaba Almanya.
Merhaba yeni vatanım.
Gurbet… El kapısı.
Gurbet… Alamanın kendi yapısı.
Elinden tutanın yoksa,
Kendi vatanında da el olurlar sana.
Elinden tutanın varsa,
Yaban el vatan gelirmiş insana.
Tutun dedim elimden.
Tutun ki, güç bulayım.
Kendi ayaklarım üstünde durayım.
Ne bir elimden tutan oldu,
Ne bir derdimi soran.
Bağırdım avazım çıktığı kadar.
Sesimi yer altındaki karıncalar bile duydu da,
Yanımdakiler duymazdan geldi.
Kahroldum, yıkıldım.
Dedim ki kendi kendime daha elin gurbetindeyken
Elveda Almanya
Elveda kardeşim.
Merhaba Türkiye.
Merhaba can vatanım.
Ben dünden de kuvvetliyim şimdi.
İş de buldum, aş da.
Vatanım, canım vatanım
Aç da kalsam, benim öz vatanım.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Gönlüm

Gönlüm;
Tren katarı misali,
Yükü ağır.. Yolu uzun...
Bir gurbet türküsünde,
Aheste aheste yol alıyor

Gönlüm:
bir sevda tünelinden geçiyor..
Dağlar, tepeler aşıyor..
Bir sarhoş misali,
Sendeleyerek yol alıyor

Gönlüm;
Hangi istasyonda duracak,
Nerede yolcu indirecek..
Bilmiyor... Gidiyor bir meçhule...
Durmadan yol alıyor...

Gönlüm;
Artık gitme, ben yoruldum,
Hayatla, yaşamla yoğruldum,
Eğriydim, artık bende doğruldum,
Geldik son durak, inecek var.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:53 AM
Göster

Ağlamayan bir canlı göster bana.
Sevdiğinden ayrı düşüp de,
Gurbet İl’ de perişan olmayanı göster.
Bir resme bakıp da,
Gözyaşı dökmeyeni göster.
Sevda sancısı çekmeyen birini göster bana,
Canından parça kopup da,
Canı acımayanı göster.
Hayale dalıp da,
Gerçekle yüzleşmeyeni göster.
Derdini içine atıp da,
Yüreğine taş basmayanı göster.
Ağlamayan bir erkek göster bana….
Yıkılmayan bir duvar,
Delinmeyen bir post göster bana.
Erimeyen bir mum,
Kumsuz bir deniz göster bana.
Gösteremezsin bilirim..
Beni göster o zaman.
Göster ki …
Hem beni…
Hem seni….
Dost da düşman da tanısın.
Çünkü ben …
O gösteremediğin erkeğim.

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gözbebeğime

Gözden ırak olan gönülden de ırak olur derler ya,
Yalan söylemişler,
Hiç gözbebeği gözden ırak olur mu?
Bu kalp seni kolay kolay unutur mu?
Gittiğin yer IRAK da olsa,
Ben seni bir kerecik bile görebilmek için,
Sınırları birer birer aşar,
Canım pahasına da olsa,
Kendimi canlı kalkan misali hedef yapardım.
Çünkü sen buna değersin,
Çünkü sen benim için çok özelsin.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gözlerini Çek Üzerimden

Gözlerini çek üzerimden
Bana bir daha bakma öyle…
Hançerlediğin yetmezmiş gibi,
Bir de kurşunluyorsun..
Farkında mısın..
Yoksa yine mi
Şaka yaptığımı sanıyorsun.

Gözlerini çek üzerimden
Yaraladığın yetmezmiş gibi,
Bir de öldürüyorsun.
Farkında mısın.
Yoksa yine mi
Oyun oynadığımı sanıyorsun.

Gözlerini çek üzerimden.
Bakamıyorum artık..
Sen nasıl bakamazsan çıplak gözle,
Kavurucu Temmuz sıcağında güneşe.
Ben de…
Bakamıyorum artık…
Dondurucu Şubat ayında, beni yakan gözlerine.
Farkında mısın?
Yoksa...
Yine mi bana inanmıyorsun.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gurbet

Ali emmi, babadan kalma,
Yıkık dökük ker*** ev ile,
Bir çift sarı öküzü,
Ölü fiyatına sattı da gitti gurbete.
Ardından Ahmet’ler… Mehmet’ler…
Sıra sıra, dizi dizi.
Askere gider gibi gittiler.
Kimi, bağını bahçesini sattı,
Kimi, yeni aldığı traktörünü.
Kimi satacak bir şey bulamadı,
Yirmi yıllık karısını boşadı,
Alamanda evlenirim diye.
Alamanya, gurbet…
Gavurun kapısı,
Alamanya, uzak..
Ekmek kapısı.
“Anam avradım olsun,
Ben de Alamana gidersem,
Döndüğümde,köyü bile satın alacam.”
Diyordu da başka bir şey demiyordu.
Mıktarın büyük oğlu, Deli İdris.
Altına son model kırmızı bir Mercedes,
Yanına sarışın avrat.
Koydu mu gömlek cebine de
Cigaranın en iyisinden olanını.
İsteyene borç para bile verirdi.
Hele bir gitsindi Alamana.
Bavul bavul para getirecekti tez zamanda.
Gavurun memleketinden,
Onun da hissesine,
Pekala, sarışın bir Alaman düşerdi,
Nikahı da bastı mı,
Tapusunu da alırdı nasıl olsa.
Oturma iznini de hele bir aldı mı,
“Boş ol” deyip, boşayıverirdi köydeki karısını da.
Sekiz yıldır aynı hayalle avunuyordu.
Sonunda rüyası gerçek oldu Deli İdris’in.
Köylüsü Çobanların Memet istek yapmıştı.
Gidecekti Alamana, zengin olacaktı.
Üç aylık turist vizesiydi pasaportundaki.
Soranlara, doğrusu söylenmezdi.
Ne de olsa babası hökümet adamıydı.
“Hökümet çağırdı, iş de verdi.” dedi köylülere.
Allahaısmarladık, kalın sağlıcakla deyip,
Çekip gitti gurbete.
Beş parasızdı.
Nerde görülmüştü böyle züğürt turist
İsteyemedi köylüsünden ne para ne pul.
Telefon etti babasına,
“Param kalmadı yetiş” diye.
Üç beş hayvan, biraz da arazi sattılar da,
Deli İdris’e aylık gönderir gibi,
Harçlık gönderdiler uzun zaman.
Deli İdris, aç, Deli İdris perişan.
İş yok, aş yok elin gavurunda.
Boğaz tokluğuna, kaçak çalıştı bulduğu işlerde.
Bir sarışın da çıkmıyordu ki karşısına.
Nesli mi tükenmişti Alaman avratların.
Olsundu da ihtiyar olsundu, ona da razıydı.
Kah merdiven yıkadı, kah mercedes.
“Bir işim olsun, anam avradım olsun,
Alamanı bile satın alırım.” diyordu.
Başka bir şey demiyordu Deli İdris.
Kaçak, göçek orda burda çalışırken,
Günün birinde ansızın,
Yakalandı bir merdiven boşluğunda.
İzinnamesi yoktu,
Vize tarihi geçeli beş yıl olmuştu.
Ağladı Deli İdris. Sızlandı,dövündü.
“Hayallerim yıkıldı.” dedi titrek sesle.
Yabancılar polisine götürdüler Deli İdris’i.
“Ben Mıktarın oğluyum. Bırakın beni.”
“Babam hökümet adamı”
Dediyse de, yalvaran gözlerle.
Çare olmadı derdine hiç kimse.
Sınır dışı edildi sonunda.
Deli İdris de yıkıldı,dünyası da.
Ne kırmızı bir mercedesi,
Ne de sarışın bir avradı oldu.
Köyüne döndü ister istemez,
Ağzını bıçak açmadı uzun zaman.
Sordular “ Neden geldin” diye İdris’e.
Erkekliğe toz konduramazdı.
Ne de olsa babası hökümet adamıydı.
Nefesi kesildi sanki,boğazı düğümlendi
“Şirket iflas etti. Çıkışımı verdiler “ dedi.
Başka bir şey diyemedi.
İdris bizden biri.
İdris içimizden biri.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gül Geç Derdine

Yaşamak güzel şey be kardeşim,
Mutluluk güzel şey...
Sevdiğin yanındaysa bir de,
Değme keyfine.
Gül geç derdine.

Aşık olmak güzel şey be kardeşim,
Sevmek güzel şey...
Seviliyorsan bir de,
Değme keyfine.
Gül geç derdine.

Hasret de güzel şey be kardeşim,
Özlem güzel şey...
Hayali yanındaysa bir de,
Değme keyfine.
Gül geç derdine.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gül İle Bülbül

Gül...
Bülbülün hayattaki gerçeğidir.
Yıllardır bu hep böyledir,
Bülbülün bitmeyen çilesi,
Aslında sevgisidir.
O, gülün biricik efendisidir.

Gül...
Kokun ne güzel, ne de hoştur,
Seninleyken gönüller bir hoştur.
Sen yoksan eğer,
Alem yoktur, dünya yoktur.
Her şey tümden bomboştur.

Gül....
Dalında ne güzelsin sen
Kıskanır seni tüm çiçekler,
Pervanedir etrafında böcekler.
Görme onları, duyma sen
Bil ki, en iyisine layıksın sen.

Gül....
Sen, bilmem kimlerle tanışacaksın
Elbet bir gün kendinle de barışacaksın
Heyhat! Bülbül etse de feryat…
Gör bak …gönlünü birine bağlayacaksın.
Biliyorum, artık sen de mutlu olacaksın.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Gül Kız

Ondördünde kocaya gittiğinde,
Oyun sanıyordu evliliği zahir.
Evcilik oynarım diye,
Oyuncak bebeğini de götürmüştü.
Bir anası ağladı ardından.
Gerisi, yalan ağladı.
Babası Tilki Süleyman,
Bir tomar gavur parasına sattı gül gibi kızı.
Traktör alacaktı başlık parasına.
Kocası sidikli Nuri
Gerdek gecesi,
Kız çıkmadı diye
İt kovalar gibi
Tekmeleyip, atıverdi kapının önüne.
Gül kız…
Ağladı, yalvardı.
Kusur bende değil dediyse de,
İnandıramadı kimseyi
Baba evine döndü garibim
Zulüm gördü, işkence gördü.
Yine de sesini çıkarmadı
Babası,satılığa her çıkarışında
Defolu mal misali geri geldi.
Horlandı, dışlandı.
Borsa misali,
Değeri de düştü Gül kızın
En son Hacıların Ömer’e gelin gittiğinde
Kapıdaki uyuz eşek bile para etti de
Kendi para etmedi.
Bir kat giysiyle bir çift terlikti sermayesi.
Talihi gibi, yüzü de gülmedi,
Kocası hem alkolik, hem kumarbazdı
Altı aya kalmadı, en son tarlayı da
Kumar masasında bıraktı
Daha da yetinmedi
Bankadan ipotek yapar gibi
Sözleşme yaptı kavatlarla.
Ya karını alırız altından, ya canını dediler
Canı tatlı geldi ***in.
Gül gibi karısını, alemin çakallarına
Kendi eliyle verdi.
Kurtlar sofrasına düşmüştü bir kere.
Vücudu, sermayesi olmuştu nasılsa.
Bu kahpe dünyada,
Kahpece yaşamak ona göre değildi.
Ödenmiş veya ödenecek tüm bedelleri
Küçücük yüreğine sığdırmıştı.
Yüreği yaralı, bahtı karalıydı
Nerde akşamsa, orda sabahlamak vardı
Tiksinti verici de olsa,
Kaderde, yüzlerce kocayla yatmak da vardı.
Kimi eğlendi, kimi alaya aldı
Kimi sofrasında meze yaptı.
Kimi de bir gecede imam nikahı kıyıp
Sabaha boşadı.
Bu gün Karaköy’de görürsünüz Gül kızı,
Yarın Bend deresinde.
Öbür gün bir meçhule gidecektir nasılsa.
Gül kız kim diye sorarsanız tanımazlar.
Adı Kader’dir Gül kızın.
Ah benim açmadan solan tomurcuk gülüm.
Ah benim talihsiz kınalı kuzum
Yüreğim yanıyor,
Bataklıkta açan,
Bilmem kaçıncı güldür bu.
Kaderin Kader’e oynadığı
Bilmem kaçıncı oyundur bu.
Sen utanma bacım
Baban utansın
İstanbul utansın
Yurdum utansın
Sen ağlama bacım
Bir ben ağlayayım,
Bir de anan ağlasın.
Bir ben yanayım sana
Bir de baban yansın ahir dünyada.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Hatıra

Hatıralar acı veriyorsa insana, o hatıra değildir…
Ya unutmaktır çözümü, ye da yakmaktır bazı şeyleri..
Düne dair ne varsa yaşanmış, yaşanmamış,
Doldurun hepsini sobaya, yansın …bitsin… köz olsun.

O şen şakrak gülüşler…
Yaldızlı sözler…
Şarkılar, şiirler, nağmeler…
En koyu sohbetler…
Onları da atın... Yansın… bitsin.. Kül olsun.

Köz bitmeden, kül savrulmadan,
Beni de atın ateşe.
Bir de ben yanayım…
Hem kendimi, hem hatıraları yakayım…
Bir tek hatıra bırakın bana, O’nu hatırlatan…
Sadece hayali kalsın..
Bırakın beni…
Onunla avunayım..

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Hayata Dair

Söylenecek bir şey kalmadı hayata dair.
Her şey söylendi, yazıldı, çizildi...
Ve... yaşanmadan bitiverdi…
Bir ömür misali…
Ölü bir doğumdu aslında hayat.
Suni teneffüs bile kurtaramazdı...
Tohum, çoktan toprağa düşmüştü de,
Nedense, açmamıştı çiçek.
Don mu yemişti, çiğ mi düşmüştü?
İnsanoğlu da böyle değil miydi sanki…
Bir kötüye, bir kalpsize düşülmüşse,
Taze gelinler mutlu olur muydu yuvalarında.
Açmadan solan kaç gonca gül vardı kim bilir.
Gözpınarları sel olan kaç çift göz...
Baba ocağı her zaman tatlıydı da,
El ocağı acı olurdu bazen...
Hele bir de arsıza düşülmüşse,
Günler, ******* mahpusluk içinde geçmez miydi?
Tıpkı, hayat gibi…
Kısacası;
Sahte bir dünyada, sahte duygular içinde,
Sahtekar insanlar arasında geçiyordu hayat.
İnsanları bile sevmekten korkmuştuk.
Eğrinin içinde doğruyu arar olmuştuk.
Gülü dalında değil de yapma çiçek misali,
Hep vazoda sever olmuştuk.
Oysa bizler yalana düşmandık, gerçeğe dost...
Söylenecek bir şey kalmadı artık,
Şimdi yaşam, başlamadan biten bir roman gibi,
Okumanın da tadı kalmadı artık.
Tıpkı, hayat gibi.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Her Şeyde Sen

Sen her şeysin....
Her şeyde, sen var...
Gecemde sen, gündüzümde sen,
Hayale dalıyorum,sen...
Saate bakıyorum, sen....
Gözümde sen....
Gönlümde sen,
Ruhumda sen,
Uykumda sen...
Ağaçta sen,
Toprakta sen,
Yerde sen...
Gökyüzünde sen.
Söyle bana kız,
Sende şeytan tüyü mü var?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
Hoşçakal

Garson bey kardeşim,
Biraz cin, biraz tonik.
Biraz da leblebi, beyaz olsun.
İstersen beraber içelim.
Hem anlatalım, hem güzelleşelim.
Hesap mı dedin?
İşte onu iyi etmedin.
Maaş almaya yirmi gün var,
Hesabı aybaşında öderim.
Hadi şerefine...
Bozukluklar sende kalsın.
Hoşça kal.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
İbret

Saniye sayılıdır, dakika sayılı…
Gün, haftayı kovalar, ay sayılı.

Harf sayılıdır, kelime sayılı…
Dil, sözü kovalar, cümle sayılı.

Nefes sayılıdır, ömür sayılı…
Ölüm, canlıyı kovalar, adım sayılı.

Günah sayılıdır, sevap sayılı…
Riya, yalanı kovalar, gerçek sayılı.

Ruh sayılıdır, beden sayılı…
Ecel, insanı kovalar, kefen sayılı.

Alem sayılıdır, dünya sayılı…
Gündüz, geceyi kovalar, yıldız sayılı.

Çiçek sayılıdır, yaprak sayılı…
Bülbül gülü kovalar diken sayılı

Şimşek sayılıdır, yıldırım sayılı,
Rüzgar, bulutu kovalar, yağmur sayılı.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
İlham Perisi

Vakit gecenin bir yarısı, Beylikova uykuda,
Ruhum yine mahpusta, uykum yine firarda…
Bu kaçıncı sensizliğim böyle, bu kaçıncı gecem,
Dumanında sen olan bu kaçıncı sigaram…
Aklımda sen…. Hayalimde sen…
Bir nefes çekiyorum derinden… Yine sen…
Resmini çiziyorum gökyüzüne gözlerimle,
Selam gönderiyorum o güzel gözlerine…
Selamımı aldın mı ilham perisi.
Sabah olmak üzere…
Yer sessiz, gök sessiz..
Kaldım bir başıma…
Ben yine sensiz…

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:54 AM
İtiraf Ediyorum

Mahallemizin en güzel kızıydın sen.
Zengin züppeler aklını çelse de,
Kimseye gönül vermezdin.
Salına salına yürür,
Tüm mahalleyi başına toplardın
Hani bir keresinde dudağım patlamıştı da,
Küçük kardeşimin eli çarptı demiştim ya,
İtiraf ediyorum,
Dayak yemiştim,
Sana baktılar diye kavga ettiğim gençlerden.

Sen Mercedes’le giderdin iki adımlık yere.
Ben tabana kuvvet koşardım peşinden.
Her defasında soluk soluğa kalır,
Tutmazdı sanki bacaklarım.
Kaç gece kapınızda nöbet tutmuştum
Kaç defa taş atmıştım camınıza..
Bir kerecik görebilmek uğruna.
Hani bir keresinde kırılmıştı ya koca cam,
İtiraf ediyorum,
Camınızı ben kırmıştım o zaman.

Okul kantinine her gün
Yolum düşmezdi benim
Çıtır simitleri suyla katık yapar,
Bol köpüklü ayran niyetine içerdim.
Hani bir keresinde sana simit ve ayran almıştım da,
Kendim, aç değilim demiştim ya,
İtiraf ediyorum
Param çıkışmamıştı o zaman.

Senin hayallerin bile bir başkaydı
Limuzin araban olmalıydı
Göz kamaştırıcı yatın,
Gerdanlığın,
Tek taş pırlanta yüzüğün.
Bense hayallerimde hep seni yaşatırdım
Hani defterinin son sayfasına
“Seni Seviyorum” diye yazmışlardı da,
Disipline göndermiştin ya tüm sınıfı.
İtiraf ediyorum,
İşte o bendim.

Kötü adamlar her defasında
Rüyamın içine girerler,
Seni benden alır ve giderlerdi.
Bense yine boynu bükük kalırdım.
Çınar ekmek fabrikasından
Sütlü ekmek alırdın ya,
Ekmeği kıskanırdım o an.
Pamuk ellerinde ben yokum diye.
Hani bir keresinde, ekmek aldığında
Yere düşmüştü ya hepsi,
İtiraf ediyorum,
Ben düşürmüştüm,
Belki elimi tutarsın diye.

Onsekizinci yaşında
Onsekiz il dolaşmıştın.
Sabah İstanbul'da,
Akşam İzmir'de gönül eğlendirirken,
Ben o zamanlar iş aramakla meşguldüm.
Ben varoşların kalabalık mekanlarında
Kah otobüs beklerdim,
Kah otostop yapardım eve dönmek için.
Soğuk çorba boğazıma düğümlenir,
Kaldıysa, çayın olanını içerdim.
Soframızda ekmek bulunurdu da,
Çoğu zaman et olmazdı.
İtiraf ediyorum,
Sana hasret olduğum kadar
Yıllardır pastırmalı kuru fasulyeye de hasretim.

Seni birkaç saniye de olsa,
Görebilmek bahanesiyle
Marketten satın aldığım sütleri
Evinize kadar getirirdim.
Hani bir keresinde
Kapıdan çıkarken, dilenci sanıldımdı da,
Demir iki buçukluk uzatmıştı ya baban
İtiraf ediyorum,
O, bendim.
Hala saklarım, hatıra niyetine.

Sen ulaşılmazdın benim için
Dünyalarımız farklıydı.
“Seni hayallerimde yaşatıyorum”
Demiştim de, gülmüştün bana.
Önce hayallerin öldüğünü,
Çok sonraları öğrendiğimde,
İtiraf ediyorum,
Seni öldürememiştim kalbimde.
Evliliği düşünmüştüm de çocuk aklımla,
Alacağım maaşın makyajına bile yetmeyeceğini
Düşünememiştim.

Şimdi yıllar geçti,
Sen hayallerine kavuştun, kavuşmasına da
Evlendiğin adam dirlik vermiyormuş.
Tanıyanlardan işittim.
Mutsuzmuşsun.
İki beben varmış, biri kız biri erkek.
Ben mi?
Boş ver beni.
Yine de itiraf ediyorum
Ben yine seni düşünmekle meşgulüm.

Vecdi Murat SOYDAN
04.08.2005 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Kabus

Uykuya her dalışımda,
Bir kabus misali
Bitiveren sensin yanı başımda
******* boyunca,
Girmeyesin düşlerime diye
Gözlerime mil çekesim geliyor.

Ne gece olsun, ne güneş doğsun
İstemem kabus dolu rüyaları.
Can çekiştiğim görülmesin diye,
Ölmeden mezara giresim geliyor.

Güneşin her doğuşunda
Güne inat can çekişen ben
Dipsiz bir kuyunun dibinde
Cehennemi yaşayan yine ben.
Yandığım görülmesin diye
Bedenime set çekesim geliyor.

Uykularım bölük börçük
Ruhum bin bir parçadır şimdi.
Her bir parçamı yerlerden toplayıp
Başımı taşlara vurasım geliyor.

Her yer zifiri karanlık,
Nereye kayboldu güneş
Nerden çıktı bu sallantı,
Yoksa kıyamet mi kopuyor.
Etlerim lime lime, ruhum azapta,
Allahım,
Allahım, bana neler oluyor.



Vecdi Murat SOYDAN
10 Mayıs 2007-Beylikova

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Kardelen

Ben seni, kötülükler dünyasının iyilikler perisi misali,
Tertemiz duygularla sevdim.
Ben seni, dışarıda yağan lapa lapa kar misali,
Bembeyaz duygularla sevdim.

Ben seni, hayaller aleminin, rüyalar prensesi misali,
Kendime yakıştırdığım için sevdim.
Ben seni, yalanlı dolanlı, çirkinlikler dünyasında,
Yalansız duygularla sevdim.

Ben seni, her mevsim açan, kır çiçeği misali,
Rengarenk duygularla sevdim.
Ben seni, katıksız ve berrak bir su misali,
Saf duygularla sevdim.

Ben seni, sadece kış mevsiminde açan KARDELEN misali,
Çok özel olduğun için sevdim.
Ben seni, SEN olduğun için sevdim.
BEN …. … SENİ …. SEVDİM.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Kırmızı Gül Bana

Bir gülen yüz isterim
Avunabilmek için.
Bir gülen göz isterim
Kendimi görmek için.

Ben çatık kaş istemem
Garipserim o zaman.
İçten sevgi isterim
Gülümserim o zaman.

Bir tatlı söz isterim
Her gece fısıldayan
Yaşlı bir göz isterim,
Başucumda ağlayan.

Kırmızı renk isterim,
Uzak değil yakında.
Görebilmek isterim
Kırmızı dudağında.

Bir kırmızı renktir ki,
Benliğiyle uyuşan
Bir yaralı kalptir ki
Kırmızıyla tutuşan.

Çiçek açmış gül gibi,
Buse saç yana yana
Ağlayan kalbim gibi,
Sen kırmızı gül bana.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Korkuyorum

Hani bebekler karanlıktan korkar ya,
İşte öyle bir şey.. Bendeki SEN’ sizlik de..
Sen yoksan, karanlıktır her bir yer bana.
Ben, sensizlikteki karanlıktan korkuyorum.

Hani bir uçak, hava boşluğuna girer de çıkamaz ya.
İşte öyle bir şey… Bendeki boşluk da…
Sen yoksan, ecel bile vız gelir bana.
Ben, Sensizlikteki yok oluştan korkuyorum.

Hani gün gelir, sevdiklerin birer birer toprak olur ya,
İşte öyle bir şey, bendeki tükeniş de…
Sen yoksan, hayat zindandır bana.
Ben, sensizlikteki mahpusluktan korkuyorum.

Kısaca;
Ben, S E N S İ Z kalmaktan korkuyorum.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Kurşun

Sen hiç kurşun yarası gördün mü? Ya sevda yarası...
Ben gördüm...
Birinde bir ölürsün, yolcusun öbür dünyaya...
Diğerinde bin ölürsün, kalırsın bir başına.
Nerden mi biliyorum?
Vuran sen olduktan sonra, bu kurşun da yenilirmiş.
Elinden, zehir de olsa içilirmiş....
Keşke kurşunla vursaydın be kız,
Hiç olmazsa bir kez ölürdüm.
Çekmezdim bu sevda yükünü.
Takmazdım kafaya bu gönül zulmünü.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Mahkum

Seni yüreğime hapsetmek isterdim
Gitmeyesin diye ne ödünler verirdim
Bu canımı senin uğruna feda ederdim.
Yüreğinin mahkumu şimdi ben oldum.

Seni gözlerime hapsetmek isterdim
Akmayasın diye gözümü bile verirdim
Bilsen, senin için nasıl da erirdim.
Gözlerinin mahkumu şimdi ben oldum.

Seni ruhuma hapsetmek isterdim
Başına beyaz güller dererdim
Gece gündüz ismini hecelerdim.
Ruhunun mahkumu şimdi ben oldum.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:55 AM
Mezarına Tüküreceğim

Önce kim gider o tarafa,
Bilmem ama.
Sen gidersen mezarına tüküreceğim.
Ben gidersem, -ki şayet gönderdin.
Hortlayıp, hortlayıp,
Rahat yatırmadan seni,
İçime akıttığım her yaşa bedel,
Mezarına tüküreceğim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
Nasihat

Ey gönül….
Çok şey var söyleyecek,
Dünden kalan kırıntıları bir toplayabilsek.
Çok şey var anlatacak,
Yarına inat, bugün söylenecek…
Nerden geldik, nereye gidiyoruz,
Aslın nedir, suretin nerede kaldı..
Hani güvendiğin dağlar…. yine karlar mı yağdı.
Dostluklar, arkadaşlıklar yine dünde mi kaldı.
Sen neden bir başına kaldın böyle,
Yoksa söylemeyecek misin, moralin mi bozuldu.
Haydi anlat, dök içini rahatla, devam et,
Biraz oradan, biraz buradan iki laf et.
Yoksa kelimeler mi takıldı boğazına,
Neden susuyorsun, Allah aşkına anlatsana.
Yoksa, bağrın mı yandı… konuşsana!
Gözlerin yalan söylemiyor… Bakışlarından belli.
Seni de bir yakıp giden olmuş besbelli.
Fazla düşünme, geçmişi sil at,
Yoksa kalmaz sende ne nefes, ne takat.
Dinle beni gönül,
Aslında sana söyleyecek sözüm çoktur.
Unut O’ nu… Unutmak en kestirme yoldur.
Seni üzmek istemem ama, başka çözüm de yoktur.
Önemli olan, bedendeki sağlam kafa sağlam vücuttur.
Gönül dediğin, farz etki, çok odalı bir handır
Başka kiracı alma, gönlünü hiç kimseye satma.
Ve de.. Bedavaya hiç satılma…
Yaşa bir başına, bulmazsın o zaman dert ve tasa.
Kalbinin sesini dinle ve huzur içinde kal, paşa paşa..
Düşmeyesin sakın ha, bundan böyle bir ateşe…
Yanmayasın sen de gündüz gece…
Bu öğütlerim gönlüne küpe olsun..
Kal sağlıcakla, bu da sana iyi bir ders olsun.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
Nasihat 2

Gözlerinin karasıydı karalanan
Sen ak ve pak,
İçin dışın bir.
Yüreğin pamuk misali yumuşak.
Senin kitabında “ sevgi” tükenmiş,
Kalmamış sende de son eseri.
Oysa benim son eserim,
Sana yazdığım,
İşte bu şiirim.

Yüreğin kanamakta binbir yerinden
O kan damlasını ben sezdim,
Ben bildim..
Saklama
Senin bir derdin var.
Yoksa *******i yalnız,
Gündüzleri şen şakrak olur mu insan.

Pusulayı sen mi şaşırdın
Yoksa kendi kendine mi bozuldu,
Yoksa ağlanacak yerde gülmezdin böyle.
Her şeyi sorun ettin,
Her şeyi kafaya taktın
Tomurcuk güldün, bak bir çırpıda soldun

Beni iyi dinle,
Kulağına küpe olsun bu öğüdüm.
Arkadaşlarını iyi seç, iyi bak kendine.
Beni kötü bilirsin
Ama..
Etrafına bir bak,
Her iyi, biraz kötüdür, biraz deli.
Her kötü ise ilelebet hep kötü.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
Nerelerdesin?

Bana şiir yazdıran güzel kadın,
Bir dua gibi, dilimdedir adın.
Özünde duruyor, eksilmez tadın
Beni çok ağlattın, nerelerdesin?

Gelirsen, güller dererim yoluna,
Sararım bedenimi de ruhuna,
İste canımı, kurbandır uğruna.
Beni çok inlettin, nerelerdesin?

Seversen, kalbimi açarım sana.
Şansım olmadı benim aşktan yana,
Son bir şans ver ne olur, acı bana.
Beni çok beklettin nerelerdesin?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
Nokta

Yıllar önce öğrenmiştik okulda,
Kelimeler devrik de olsa,
Her cümlenin sonuna,
Mutlaka konulurdu nokta.
Düşünüyordum da,
Başka nerelere konulurdu bu nokta?
İnsan, öldüğü zaman da
Nokta koymuyor muydu kendi sonuna.
Ya kıyamet koptuğunda alemde,
Noktalanmayacak mıydı her şey dünyada.

Kerem ile aslı’nın...
Leyla ile mecnun’un...
Aşklarının sonuna da,
Konulmamış mıydı sanki
Kocaman bir nokta (.)

Şimdi, herhangi bir kitabın
Herhangi bir sayfasındaki
Her hangi bir nokta bana,
Yaşanan gizemli aşkları,
Yaralı yürekleri,
Ve bir türlü kavuşamayan sevenleri
Hatırlatır.
Bir de....
Gözlerden dökülen...
Nokta misali gözyaşlarını.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
Nostalji

70’ li yılların sonuydu.
Çat pat hatırlarım
Yasakları o zamanlardan tanırım.
Her şey yasaktı, nefes almak dışında..
Evde odun kömür yoktu, kalmıştık kışın ortasında.
Donuyorduk Ankara’ nın o soğuk ayazında.

Hırsız polisçilik oynardık arkadaşlarla
Polis ben olurdum, düşerdim arsızın peşine.
Bir yanlışlık vardı bu işte.
Nedense, hep ben dönerdim kevgire.
Benim hiç oyuncak silahım olmadı.
Belki de bu yüzdendir hep dayak yemelerim.
İhtilalin adını ilk o zamanlar duymuştum.
Gerçi bir Fransız ihtilali vardı tarihte ama,
Ben hepten Fransız kalmıştım, neydi bu durum?
Kaynıyordu ortalık yine, sağ sol,
Kalmıyordu kimsede sağlam kafa, sağlam kol.

Alamancı Ali gilin siyah beyaz televizyonu vardı.
Babası taaa Alamanya’dan getirmişti gelirken.
Bizim ise, sadece siyah beyaz bir hayatımız.
Küçücük evimizden çıkar,
“Küçük Ev”i seyretmeye giderdik Ali gile.
Bir de “Hayvanlar Alemi” ni.
“ Bu hayvanlar oraya nasıl girmiş.” diye.
Ali’ye çok sormuştum.
Her defasında, “Bu gavurdan geldi.
Onlar sokmuş içine.” derdi.
Benim hiç renkli rüyalarım olmadı.
Bisikletim de.
Ben bayramlarda çokça,
Harçlık da alamazdım,

Çocukça, ama safçaydı benim aşklarım.
Ne zaman birine aşık olsam,
Taliplisi de çoğalıverirdi.
Az mı kavga ettim sokak itleriyle.
Yenilen nedense yine ben olurdum.
O zamanlardan tanırım mağlubiyeti.
Bir de gönül acısını.
Platonik bir sevdaydı bizimkisi,
Ama, hiçbir zaman politik olmamıştı.

Derken 80’li yıllara gelindi.
Yasaklıydı liderler
Bildim bileli, Demirel ile Ecevit küs idiler.
Bir o, bir bu sırayla koltuk değiştirdiler
Asırlar sonra, şükür onlar da gittiler...
Her günümüz bir öncekinden daha kötüydü,
Babam yine perişan, yine dert yüklüydü.
Geçmişimizi arıyorduk, mazi de olsa dünler...
Hep düşünürdüm, nerdeydi Kanuni’ler,
Nereye gitmişti Fatih’ler...

Çocukluğuna tekrar dönmek ister misin? deselerdi,
Cevabım her şeye rağmen yine de “evet” olurdu.
Hiç olmazsa, o zamanlar domatesler hormonsuz,
İnsanlar namuslu,
Sevgiler ölümsüzdü.

Şimdi ne ağız tadı kaldı tadılacak,
Ne sevgi kaldı sonsuza değin yaşatılacak
İnsanlar riyakar,
Sevgiler zahiri….
Bana “dün” ümü verin
Bugünler sizin olsun.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:56 AM
O Saatte Hep Uykuda Olurum Ben

Ben kaçamak bakışlarla
Ok atardım gözlerine
Gözlerin rest çekerdi her defasında.
Vurgun yiyen bir ben olurdum.
Bir ben yenilirdim sana.
Yüreğinde yaşattığın
Soba isi misali
Kapkara bir nefretti aslında.
Kindi, intikamdı.
Sevgiyi yaşatmak değil,
Bu sevdaya acımasızca hançer saplamaktı.
Oysa ben kaç *******
Bembeyaz düşlerimde
Seni gülsuyu ile yıkamıştım.

Akrep yelkovanı kucaklardı
Gecenin on ikisinde.
Ben de seni.
Sendin beni gözlerine hapseden.
Sendin beni Mecnun’a çeviren.
Oysa kalbin bende saklıydı
Her ikimiz de tutukluyduk anlayacağın.
Bilirim…
Adım gibi bilirim
Sen bana tutkun,
Sen bana kara sevdalıydın aslında.

Akrep yelkovanı bırakırdı
On ikiyi beş geçe.
Ben bırakamazdım seni düşlerimde.
Gizemliydi bizim sevdamız.
Bir ben vardı sanki sende.

Akrep yelkovanı kucaklayıp
Her bırakışında
Bu düşü görürüm ben.
Çünkü …
Sırf seni kucaklamak için.
O saatte hep uykuda olurum ben.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Oku Evlat Oku

Oku evlat oku,
Allah’ın da ilk emri “Oku” değil midir?
Ders çalış oğlum dedikçe,
İçin için kızarsın bana.
Gözlerinden anlarım söz çıkmasa da ağzından.
Yarın senin de olacak, evin barkın,
Beni, ancak baba olduğunda anlarsın.
İş işten geçmeden yol almaya bak.
Ağır git, ama bırakma yine de elden tedbiri.
Kurda kuşa yem olma.
Ne atıl, ne de satıl.
Olacaksan büyük adam ol,
Ne küçük gör herkesi, ne de küçül.
Sırtta yük çekmek,
Kime mahsustur, demeye gerek yok.
Benden sana tavsiyedir,
Yük çekeceksen, öğütlerim ağır gelir.
Ezilmem diyorsan, dinle yine de.
Gözünü dört aç, tetikte ol her an.
Yine çekerim diyorsan bu yükü.
Kendini taşımasını bil.
Kendinin hamalı ol.
Ömür uzun, yol uzundur.
Lakin zaman kısadır oğul.
Hep dedikçe, oku oğlum çalış dersini.
Anlatamadım yine de sana derdimi.
Ezme kimseyi, ezilme de.
Ne sattır kendini, ne sat vatanını,
Olma kimseye ne uşak, ne maşa.
Harbi adam ol, dürüst ol, dürüst yaşa
Ne gülsün düşmanların,
Ne ağlasın ardından kalanlar.
Tertipli ol, akıllı ol,
Bırakma bugünün işini yarına.
Sana da desinler ilelebet hep paşa.
Zoru görüp pes etme sakın.
Anana sahip çık, darda düşeni kolla.
Kapına gelen fakiri asla kovma.
Haram yeme oğul, aç da kalsan şükür et.
Bilesin ki, sabrın sonu selamet.
Allah gönlüne göre versin.
Zihnin açık, bahtın açık olsun.
Kalbin açık, elin açık olsun oğul.
Sana diyeceklerim şimdilik bu kadar,
Ben de bir faniyim, belki çıkmam sabaha.
Bu öğütlerim küpe olsun kulağına,
Bir gün lazım olur, ders almaya bak.


Vecdi Murat SOYDAN
20/03/2006 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Ortadoğu Yanıyor

Ortadoğu yanıyor,
Yürekler kan ağlıyor.
Yetim bebelerin, dul kadınların,
Anaların bacıların, mazlumların,
Ve bilumum mağdurların feryatları,
Yeri göğü inletiyor.
Nereye gitti Birleşmiş Milletler?
Nerede çağdaş (?) ilerici (?) ,
Aydın geçinen büyük devletler.
Nerede vicdanlar,merhametler…
Haysiyetler, şerefler…
Nerede, pak kalabilmiş(se) yürekler.
Ortadoğu yanıyor,
Ciğerler yanıyor.

Beşikteki bebelerin kundağına kan bulaştı.
Irak barut kokuyor,
Filistin kan ağlıyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,
İtalyanı, Almanı, Fransızı, Japonu,
Bilmem hangi sivil yardım kuruluşu
Ses verin, neredesiniz?
Sanki başka bir alemdesiniz.
Gönüllerini kim alacak,
Mustafa’ların, Muhammed’lerin…
Başını kim okşayacak öksüzlerin, yetimlerin.
Derdine kim çare olacak evsizlerin,
Gariplerin, kimsesizlerin…

Vicdanlara bulaşan pisliği,
Kim temizleyecek?
Adaleti kim getirecek Ortadoğuya.
Osmanlı’dan gayrı.
Ortadoğu yanıyor.
Vicdanlar kanıyor.
Bilirsiniz eşkıyanın soyunu sopunu
Ne durursunuz hala, masa başında,
Bozun artık gavur oğlu gavurun
Kalleş Bizans oyununu.
Irak yanıyor,
Filistin yanıyor.
Ciğerim yanıyor.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Pazarlık

Hani seninle bir pazarlığımız vardı:
Sana her gülümseyişte,
Bana bir öpücük verecektin.
Tasandan öyle yorgunum ki,
Gülemiyorum…
Elime geçtiğin zaman da
Görürler korkusuyla,
Öpemiyorum.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Put

Bindörtyüz yıl önce,
Yıkıldı, tapılan putlar…
Tek Yaratan’a döndük, inançla
Yine de cahiliyet devrinden kalma
Alışkanlık olsa gerek.
kadın denen şeytana…
Bağlanıp,tapıyoruz.
Çok acı, ama;
Putperestlik yapıyoruz.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Rüzgar Getirdi Gül Kokunu

Rüzgar getirdi gül kokunu
Uzak illerden selamınla birlikte.
Ciğerlerime çektim derin derin
Özlemin dile geldi ansızın
Bir hoş oldum,
Yokluğunda yoksul olduğumu düşündüm o an.
Gönül zenginliğimin sensiz para etmediğini
Şimdi anladım.
Her bir nefeste,her bir zerrede,
Sen, damarlarımda dolaşan kanda,
Her bir atomun
Hasret yüklü nötron ve protonlarında
Bendeki canda yaşıyorsun.
Her gece gördüğüm rüyalarımda
Karabasanlar basıyor beni
Akyuvarlarım, sensizliğin derin acısı içinde
Benliğimle savaş veriyor.
Sen ne kadar su misali saf ve temizsen
Ben de o kadar kirlenmiş bir adamım.
Ana olduğun aklıma yeni geldi sanki
Anam geldi gözümün önüne.
Kadınların kutsal olduğunu düşündüm.
Seni kimselerle paylaşmak istemeğimden olsa gerek,
Sana bakan her bir gözü kör edesim geliyor
Sana yalnız ben bakmalıyım,
Ben dokunmalıyım.
Sırrımı bilmeni istemediğimden olsa gerek
Seni senden bile kıskanasım geliyor.
Ruhum can çekişiyor
Yüreğim acıyor.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Saki

Doldur kadehleri saki
Ortaya mevsim salatası,
Biraz da cacık lütfen.
İki tek atıp kafamızı cilalayalım
Çek karşıma bir tabure de
Biraz efkar dağıtalım.
Hangimizin yükü daha ağır, bil bakalım.
Senin işin kadeh taşımak,
İçmesen de.
Benim işim gam yükü çekmek,
İstemesem de.

Ben eski defterleri açmadan.
Sen bana da bir hesap aç en iyisi
Hangimizin hesabı çokmuş
Bir bakalım.

Senin de derdin var mıdır,
Merakımı bağışla.
İster derdini peşin söyle bana.
İster taksit taksit.

Boşları al, dolu kadehleri getir.
Fıkrayla, musikiyle
Gönlümü neşelendir.
Senin işin hesap tahsil etmek
Benim işim geçmişi hesaba çekmek
İster peşin ister veresiye.
Bak ikimizin de ortak yanı var şimdiden.

Sen hesabı peşin görürsün
Karşılığı çıkmazsa alacağının,
Bir daha vermezsin içki.
Oysa benim aşklarımın çoğu
Zaten karşılıksız çıkmıştı.
Bu akşamlık bendensin saki.
Hesabı ister peşin al
İster taksit taksit.


Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:57 AM
Sana Söyleyeceklerim Vardı

Zaman mı geç kaldı, biz mi zamana uyamadık,
Şu koca aleme, bir biz mi sığamadık.
Gönlümüzü yan yana hiç koyamadık.
Oysa, benim de sana söyleyeceklerim vardı.

İnsanlar mı değişti, biz mi yarım kaldık,
Meçhule giden bu gemide, birlikte yol aldık.
Çoğu şeyi birbirimize hiç soramadık.
Oysa, benim de sana söyleyeceklerim vardı.

Sevgiler mi öldü, biz mi yetim bırakıldık,
Onun için midir, bir başımıza böyle kaldık
Çoğu duyguyu birlikte hiç paylaşamadık.
Oysa, benim de sana söyleyeceklerim vardı.

Doğrular mı inat etti, biz mi yanlışa saptık.
Meyve mi vermedi ağaç, dalından biz mi koparamadık.
Dünya telaşından, gönül işine zaman ayıramadık.
Oysa, benim de sana söyleyeceklerim vardı.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sarayım

Bin bir sitem bakışın,
İçimde od yakışın,
Irmak gibi akışın,
Hele gel de sarayım.

Kapanmayan yaramsın,
Alnımdaki karamsın,
Biliyorum, “ Haramsın.”
Sen, cehennem sarayım.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sarhoş

Sövdü, uzun uzun kafiyelerle karısına.
Her sövgüde hicvin ustalaştığını,
Her kahredişte, küstahlaştığını
Neden sonra fark etti.
Sövgüleri övgülere dönüştüremedi,
Riyakarlık ona göre değildi.
İntikam alırcasına geçmişinden,
Bir nara daha patlattı, içceğizden.
Yıkıla yıkıla yolda savruldu.
Kendinin bile anlayamadığı.
Yarım yamalak bir türkü mırıldandı,
Dili damağına dolaştı.
Bir küfür daha salladı, okkalıca.
Karısının ne kendini bıraktı bu kez, ne sülalesini.
Hepsine rahmet okudu, andı yedi ceddini.
Kol saatine baktı, yerinde duruyordu.
Saatin kaç olduğunu göremedi bile.
Onbeş dakikalık yolu, birbuçuk saatte zor yürüdü.
Evine zar zor gelebildi.
Anahtarı aradı uykulu gözlerle.
Bulamadı.
Sesini bu kez yükselterek,
Bir kez daha sövdü uzun uzun kafiyelerle.
Apartman sakinleri de nasiplendiler sövgüden.
Onları anmadan girilmezdi içeri.
Karısı açtı kapıyı, “ Kim O” bile demeden,
Anlamıştı kocasının geldiğini,
Lanet zıkkımdan içtiğini.
“Kör olası yine içmişsin” dedi, sesini yükselterek.
Başka laf etmedi.
Demez olaydı.
Bir küfür de orada yedi yumrukla karışık,
Gözü mor, bahtı karaydı karısının.
Saat sabahın dördüydü.
Yatağına uzandı son bir gayretle.
Karısına seslendi “ gel hadi” diye.
Ne de olsa kocaydı, döverdi de severdi de.
Yatakta, sövgüler, övgüye dönüştü bir bir,
O an riyakar olduğunu anlayamadı bile.
Belki de anlamak istemedi.
Sarılmak istedi karısına, gücü yetmedi
Sızdı kaldı oracıkta.
Dilindeki son cümle….
Övgüyle karışık yine sövgüydü.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sebebi Sensin

Saçların; rengini güneşten almış olmalı,
Bunun içindir belki de, saçlarına bakışım.
Bu yüzdendir alev alev yanışım …

Güneşin batışını seyredişim bunun içindir belki de...
Bu yüzdendir, kızılcık şerbetini tercih edişim.
Sebebi…. Sen ve saçların...

Gözlerin; rengini kahve telvesinden almış olmalı,
Bunun içindir belki de, akşamları kahveye gidişim.
Bu yüzdendir, orta şekerli kahve içişim.

Kahve renkli tespihimi bunun için seviyorum belki de.
Bu yüzdendir sana olan bitmez, tükenmez sevgim.
Sebebi…. Sen ve gözlerin…

Tenin; rengini pembe gülden almış olmalı,
Bunun içindir belki de, gonca gülleri koklayışım.
Bu yüzdendir, her şeye toz pembe bakışım.

İncitirim endişesiyle, dalından koparamıyorum,
Bu yüzdendir, her bir çiçeği dalında sevişim.
Sebebi… sen ve tenin.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sen

Sen,
Hayalimdeki gerçeksin....
Gerçekte....
Alınyazım.
Alınyazımda... Hasret.
Hasretimde..özlem.
Özlemimde...sevdam.
Sevdamda...türkü.
Türkümde... Bestesin

Kısaca sen;
Bensin...
Ben de....sen...

Keşke sen;
Beni anlayabilseydin...

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sen Gittikten Sonra

Artık bir şey yazılmaz bu satırlara,
Sen gittikten sonra…
Kalem bile yazmaz oldu bu satırlara.

Artık bir şey söylenmez bu gönüle
Sen gittikten sonra…
Bir başına kaldı buralarda.

Artık durulmaz buralarda,
Sen gittikten sonra…
Gündüz de gece oldu buralarda.

Artık yaşanmaz buralarda,
Sen gittikten sonra…
Hayatın da bir anlamı kalmadı buralarda.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sen Gittin

Dünden neler gitti, neler kaldı bugüne,
Yaşanmış, yaşanmamış günler de gitti peşi sıra.
Şimdi bir de sen gittin…
Gözlerim de seninle gitti peşin sıra.

Senden neler gitti, neler kaldı şimdiye,
Hayalin de gerçeğin de gitti, peşi sıra.
Şimdi bir de sen gittin…
Aklım da seninle gitti peşin sıra.

Hatıralardan neler gitti, neler kaldı hatırlanan,
Sevgi de aşk da gitti peşi sıra.
Şimdi bir de sen gittin…
Anılarım da seninle gitti peşin sıra.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Seni Seviyorum

Söyleyemediklerimi yazmak,
Yazamadıklarımı söylemek isterdim sana.
Ne gökyüzü..
Ne yeryüzü taşırdı
Yazmak ve söylemek istediklerimi.
Gökyüzü kağıt,
Yeryüzü kalem olsaydı,
Yine de sığdıramazdım.
Sığdırabildiğim kadarını kalbime yazdım
Ve şimdi söylüyorum.
Seni seviyorum....

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Senin En Güzel Yerin

“Senin en güzel yerin,
Kahverengi gözlerin...”

Böyleydi bu türkü.
Senden ilham almış yazan...
Gerisini de ben söyleyim...
Sana iki nakarat hediyem olsun.
Gönül pınarın sevgimle dolsun.

Gül, kokusunu teninden almış,
Bülbül sana şakır böyle..
Şair,ilhamını senden almış
Sonsuza dek sanadır bu beste...
Saz, telini sevdandan almış
Ozan, durmadan çalar böyle.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Sevgidir Bu

Sevdaya düşülmüşse, mum gibi erinmez miydi,
Kapıda, pencerede dört gözle beklenmez miydi
Yürek, onun için atıp, onun için titremez miydi

Bir bakışa, bir gülüşe, can verilmez miydi.
Sevmişsen bir defa, uğruna ölünmez miydi
Yollarına gonca güller serilmez miydi.

Rüyanda gördüğünde, gerçek sanılmaz mıydı
Uyandığında, sabaha kızılmaz mıydı
Görmek için yine uykuya yatılmaz mıydı.

İsmi,taşa toprağa kazınmaz mıydı
Hayali, göklere yazılmaz mıydı
Sevdası, sonsuzluğa taşınmaz mıydı..

Her şeyin ilki güzeldi, iyiydi ama,
Sonu yine de hüsranla bitmez miydi.
Hep, kader kısmet kötülenmez miydi.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Son Sözler

Son sözler, son kelimelerdir bunlar,
Dünden söylendi yeterince, yarına kalmadı bir şey
Son çırpınış, son sesleniştir bunlar…
Oysa neler vardı daha söylenecek…
Anlamını yitirdi her bir şey,
Son bir umut. Son bir bekleyiştir bunlar,
Oysa ben hep beklemeye razıydım.
Bazı gerçekler anlamsız da olsa…
Sevgimin bir anlamı vardı.
Altın, çöplüğe de düşse, Sarrafın eline de geçse.
Yine altın değil miydi
Değerinden ne kaybetmişti ki..
Sevgi de nereye düşerse düşsün
Değerli olmaz mıydı sanki.
Sevgiyi yaşayan daha iyi anlardı da,
Nedense, sevgisi yaşatılan duymazdan gelirdi.
Dedim ya, son sözler, son kelimelerdir bunlar.
Şimdi hiçbir şey kalmadı dünden…
Ne bugün ne yarın söylenecek..

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:58 AM
Şarkılar

Neden şarkılarda hep,
Ayrılık ve hüzün vardır?
Neden kadehlerde,
Geçmiş bir acıya gizli,
O masumca bakan,
Nefretle anımsadığım…
Yüzün vardır?

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Şoför

Yolda kaldım, gidemicem abi.
Rot kırık,fren laçka, farlar kör.
Eh biraz da alkollüyüz, bildin ya.
Ama sen beni gönül sürerken gör.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Taşlama

Sizin köşkünüz sırçadan, devasa bir yapı,
Bizimki fakir işi, ne baca var ne kapı.
Sabah Londra’dasınız, ikindide Paris’te,
Biz gün doğarken de tarladayız, batarken de.

Helanız altın kaplama, taşları Mısır’dan,
Bizimki dededen kalma, besbelli hasırdan.
Bilmezsiniz ekmeğin, zeytinin fiyatını,
Biz toplarız pazardan, çöplere atılanı.

Giydiğiniz samur kürk, yoktur eşi benzeri,
Bizimki çuvaldan bozma, eski bir entari.
Cüzdanınız şişkin, paranız pulunuz çoktur,
Bizim cep delik, beş gün var, yirmi beş gün yoktur.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Tiryaki

Kibrit ışıklarında aradım seni, bir cigara yakımı,
Bir cigara boyunca çektim seni duman duman.
Ya tütün kazığı var besbelli, yarıda söndü cızırdayıp,
Cigara bitmedi ya, bu kez ben yandım sana aman.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Töre

Yedisinde, söz kestiler,
On çuval şeker,
Yirmi sarı liraya,
Onbeşlik Ayşa kızı,
Yetmişlik Cello Ağa’ya peşkeş çektiler
Davul dengi dengine vurur mu diye,
Sormadılar hiç.
Cello Ağa ihtiyar,
Cello Ağa yorgun.
Ayşa kız, gösterişli,
Ayşa kız solgun.
Gönül bu, hiç durur mu yerinde,
Ansızın uçtu, kuş misali...
Kondu Çavuşların Memiş’e.
Ayşa kız mahkum,
Ayşa kız dertli.
Acılar azalmalı,
Acılar son bulmalı,
Gönül, bir an önce sevdiğine kavuşmalı.
Ayşa kız kararını verdi, kaçacaktı,
Onun da mutlu bir yuvası olacaktı.
Haber saldı Çavuşların Memişe
Birlikte kaçtılar, çok uzak yerlere.
Acı haber tez zamanda duyuldu,
Aile meclisinin fermanına uyuldu,
Karar kesindi:
Her ikisinin de sonu; ölümdü.
Ayşa kızın ağabeyleri öfkeli;
Ayşa kızın ağabeyleri sert.
İlk gördükleri yerde,
Vuracaklardı besbelli.
Günler ayları….
Aylar yılları kovaladı,
Çavuşun Memiş kaçtı,
Namus avcıları kovaladı.
Ayşa kız hamile.
Ayşa kız iki canlı.
Olacaktı onların da bebeleri.
Gülecekti hep birlikte yüzleri.
Ayşa kız mutlu,
Ayşa kız yarından umutlu.
Oysa, çok çabuk bitecekti hayalleri,
Bir sabah aniden evi bastılar
Çavuşun Memişi yağlı urganla,
Ayşa kızın gözleri önünde,
Sorgusuz sualsiz,
Evin tavanına astılar.
Ayşa kız yalvarmakta,
Ayşa kız çırpınmakta.
Aman diledi, af diledi ağabeylerinden
Sonuç nafile.
Dinlemediler, konuşturmadılar.
Hükmü hemen infaz ettiler.
Gücü yetmedi, nefesi yetmedi Ayşa kızın.
Yağlı urgan boynuna dolandı,
Can çekişti,
Can verdi Ayşa kız.
Bebeleri de.
Allahım, nasıl bir zulümdür bu,
Töre uğruna işlenen,
Bilmem kaçıncı katliamdır bu.
Analar, babalar,
Ağalar, paşalar…
Helali haram,
Haramı helal bildiniz.
Sorarım size,
Töre, uğruna,
Ayşa kızları bir kalemde,
Hangi hakla sildiniz.
Hiç mi Allahtan korkmaz,
Kuldan utanmazsınız siz.




Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Töre Diye Diye

Töre diye diye,
Ayşe’lere Fatmalara nasıl kıydınız
Namus gitti elden diye,
Fidanları acımasızca kopardınız.
Onlar sizin kızlarınız,
Analarınız, bacılarınız.
Yüreğinizde hiç mi merhamet kalmadı,
Yaptığınızın vahşetten farkı kalmadı.
Sevgiden, saygıdan bi habersiniz.
Erkeklik buysa eğer,
Siz, bence namertsiniz.
Yalandan kılarsınız iki rekatlık namazı.
Kimseye bırakmasınız dini, imanı.
Unutursunuz helali, haramı.
Töre uğruna, nasıl kıydınız
Gencecik fidanlara,
Sormaz mısınız hiç
Olmayan vicdanlarınıza.
Konu “ namus” olunca,
Sözü kimseye vermez,
Horoz kesilirsiniz.
Be insafsızlar,
Siz nasıl yaşarsınız.
İslamda cinayet işlemek yoktur,
Sizinkisi, bilmem nasıl bir yoldur,
Tevbe edin hemen, şimdi,
Bilesiniz ki, Allahın rahmeti boldur.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Üsküdar İskelesinde Mendil Satan Çocuk

On birinde var yok.
Yaşıtları okula giderken,
Onun elinde mendil.
Bakışları İstanbul kadar soğuk.
Ayakları buz kesmiş.
Besbelli tuttuğu mendil ısıtıyor ellerini.
Üsküdar iskelesini mekan tutmuş.
Yıllardır alın teriyle mendil satmış da,
Gururuna yedirip,
Allah rızası için hiç mendil açmamış.

Akşama evine götüreceği ekmekle,
Yarım kilo peyniri düşünüyor.
Sucuğu resimlerde,
Pastırmayı vitrinlerde görmüş de,
Bir kerecik olsun tadına bakamamış.
Bir keresinde tükürük köftesi almış,
Boğazına düğümlenmiş de yiyememiş.
Kardeşlerim açken, ben tok olamam diye.
Etin tadını unutmuş yılardır.
Çayın da.

Çay karası gözlerinde nem var şimdi.
İsyan var, haykırış var.
Allah’a hem şükür, hem yakarış var.
Koca kurban bayramı geçmiş de,
Bir Allah’ın kulu
Allah rızası için et vermemiş.
Öyleyse, kimin için kesilmiş bu kurban.
Bilen yok.

Evde kötürüm babası,
Üçü kız, ikisi oğlan.
Toplam yedi horanta.
Anaları terk edip gitmiş yıllar önce.
İzini bilen yok.

Ortada kurulu şeytan sobası,
İçinde kömür yok.
Yer sofrasında dünden kalan ekmek kırıntıları
Yanında boş bir tabak,
İçinde aş yok.
Çocuklar aynı yatakta,
İki büklüm,
Ürkek, tedirgin.
Kabuğundan yeni çıkmış yavru güvercin misali,
Birbirlerine sokulmuşlar.
Nefesleri de olmasa,
Isınamayacaklar yavrucaklar.
Küçük olanı zatürree olmuş çoktan.
Ha bugün ha yarın gidici.
Ortancası kabakulak,
Onun da yakındır eceli.

Kötürüm babanın ağzında
Bir sigara izmariti,
Çabuk bitmesin diye,
Aynı sigarayı söndürüp söndürüp
Dördüncü kez yakış.
“Yokluğun gözü kör olsun”
“Canımı al artık “ diye,
Allah’a, bilmem bu kaçıncı yakarış.
Bu kaçıncı küfür sallayış ortaya,
Bu kaçıncı kahrediş.
Baba bitkin, baba perişan.
Kardeşler sefil.
Kardeşler hasta,

Kader utanmasın artık..
Kaderin utandığı kredi çoktan doldu.
Yüzde doksandokuz virgül bilmem kaçı
Müslüman (?) olan inançlı
Halkım utansın.
Sizler utanın, ben utanayım.

Üsküdar İskelesine yolunuz düşerse bir gün,
Bir mendil de siz alın.
Alın ki, kardeşler kurtulsun.
Canlar kurtulsun, hayatlar kurtulsun

Geç kalmadıysak…

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Verirdim

Seni, her gün her saat görebilmek için,
Hayatımın birkaç yılını düşünmeden verirdim.
Bir bakışına, bir gülüşüne,
Bendeki gönül servetini verirdim.

Seni, her gün her saat görebilmek için,
Dünyanın tersine bile gider, gelirdim.
Bir sesine bir nefesine,
Bendeki canı bile düşünmeden verirdim.

Seni, her gün her saat görebilmek,
Sesini duyabilmek,
Mutluluktur benim için.
Ben bu mutluluğu seninle paylaşmayı,
Ve... Senin...
Benden bir parça olduğunu bilmeni isterdim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Yaban Gülü

Gözlerimi kapadığımda hayalin sarıyor beni...
Bir sis bulutu halinde beliriyorsun ansızın.
Gözlerini görüyorum önce...
Okyanus kadar engin, liman gibi sığ,
Beni yakan bakışlarında dinlenmek istiyorum.
Nisan yağmuru gibi serin gözlerinde sabahlamak...
Kadife gibi zarif ellerini görüyorum sonra.
Tutmak istiyorum ellerini. Tutamıyorum...
Ceylan gibi ürkek,
Yaban keçisi kadar inatsın.
Koşuyorum peşinden…
Hayalin de olsa yakalamak istiyorum seni.
Uzatıyorum ellerimi... Dönmüyorsun.
Telefon çalıyor aniden,..
Gözlerimi açıyorum.
Ahizeyi kaldırıyorum uyku mahmurluğuyla
Karşıdaki ses, senin sesin mi yoksa?
Gözlerimde bir parıltı,
İçimde tarifi imkansız bir sevinç.
Alo! diyorum.
Yanıt yok.
Bekliyorum bir süre.
Saniyeler… saat misali uzun.
“Yanlış numara “ diyor karşıdaki ses.
Telefon yüzüme kapanıyor aniden.
Kahretsin!
Bir kez daha yıkılıyorum.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Yine Beyaz Olacak Kefenim

Anamdan çıplak doğmuşum
Sarıp sarmalamışlar bedenimi.
Beyazmış kundağım.
Çelimsiz, minicik bir bebekmişim işte.
Ölürüm diye çok beklemişler başımda.
Yaşama inat, hala ayaktayım.

Bayram çocuklarına imrenerek geçti çocukluğum
Bayramlık giysileri vitrinlerde gördükçe,
Arefe günü başlardım ağlamaya.
Ali’nin bayramlık elbisesi olurdu
Her bayram Alamandan getirirdi babası.
Benim bayram harçlığım bile olmazdı çoğu zaman.
Bayramlık elbisenin hayalini kurar,
Çocukça bir sevinç kaplardı içimi
Bir mucizenin olmasını diler,
Yaratana el açıp, dualar ederdim.
Uykularımda, karabasanlar basardı bedenimi.
Birileri rüyalarımın içine girer,
Olmayan elbisemi elimden almaya çalışırlardı.
Kan ter içinde kalır, sabaha kadar boğuşurdum.
Uyandığımda elbisem olmazdı başucumda.
“Bir teselli ver” nağmeleri gelirdi kulağıma.
İki kefil ve sekiz ay vadeyle aldığımız teypten.
Kendi kendime teselli verir,
“Batsın bu dünya” derdim mırıldanarak.
İşte böyle geçti çocukluğum.
Yavan ve yokluk içinde.
Yarın bir meçhule gideceğim herkes gibi.
Yine sarıp sarmalayacaklar bedenimi.
Yine beyaz olacak kefenim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 10:59 AM
Yine De Dönmeni Bekleyeceğim

Bir o yana, bir bu yana,
Bu kaçıncı dönüşüm yatakta,
Bu kaçıncı adını sayıklayışım.
Kaçıncı uyanışım gecenin bir yarısı.
Kaçıncı ağlayışım saatlerce.
Gözlerimden,
Bu kaçıncı akışın.
İçimi kaçıncı yakışın.
Dönersin belki diye,
Son bir umutla,
Bu kaçıncı pencereden bakışım.
Yüreğime karalar çaldın giderken.
Bir veda bile etmeden,
Ansızın, çekip gitmek var mıydı,
Ansızın kaybolmak.
Biliyorum,
Yoksun artık…
Olmayacaksın.
Gittiğin uzak yerlerden,
Dönmeyeceksin.
Ben sesini duyamayacağım belki..
Yüzünü göremeyeceğim.
Bil ki sevdiğim, bil ki bir tanem,
Ben yine de, dönersin belki diye,
Kapıyı da pencereyi de,
Açık bıraktım sonuna kadar.
Yine de dönmeni bekleyeceğim

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 11:00 AM
Yine mi Sen

Yine öksüz bebelere benzedim galiba.
Yıllar önce oyuncak arabamı çalmışlardı..
Günlerce ağlamıştım…
Ettiğim kavgaları, yediğim dayakları hatırlarım da…
Bir duvar dibine oturur, sessizce ağlardım.
Sesimi ya anam duyardı önce…
Ya da yoldan gelip geçenler…
Yoldan geçenler, bir şey demezlerdi ama,
Anam çok şey derdi bana..
“ El kadar çocuktan yine dayak yemişsin,
Utan, boyun devrilsin, kör olasıca..”
Dayak atsam yine aynı nakaratı söylerdi..
“Kazık kadar adam oldun.”
Utan, boyun devrilsin, kör olasıca…”

Dövsem de haksızdım… Dövülsem de..
Bir de anamdan dayak yerdim.
“Akşama babana söyleyeceğim,
Terbiyeni bir de o versin.”
Bildiği laf buydu…
Babamdan dayak yemektense,
Anamdan sopa yemeyi tercih ederdim.
Çünkü anamın eli hafifti,,,
Bazen bir terlik, bazen bir süpürge sapı..
Böylece kurtarırdım paçayı.

Yıllar geçti…
Hayallerimi de çaldılar..
Figüranlar başka da olsa, roller aynıydı…
Oysa ne de güzel hayallerim vardı.
Geç de olsa anladım ki,
Önce hayaller ölürdü… sonra da her şey…
Dün… çalınan oyuncak arabam için ağlamıştım.
Oysa bugün, çalınan hayallerim için ağlayamıyordum.
Bir de seni çaldılar benden…
İşte şimdi ağlıyorum…
Dün dövsem de haksızdım, dövülsem de…
Bu gün sevsem de haksızım.. Terk etsem de..
Çalınan arabam geri gelmesin, vazgeçtim …
Hayallerimi de çalsın yıllar, ondan da vazgeçtim…
Dünya da sizin olsun… Her şeyden vaz geçtim..
Yeter ki seni versinler bana…
Bir tek senden vazgeçemedim.

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 11:00 AM
Yüzleşme

Gözümün önüne, gözlerin geliyor
Vicdanımın askeri firar ediyor o an.
Muzaffer bir komutan edasıyla
Birkaç dakikalığına da olsa
Kaçamak bakışlarla yasağı delecek olmanın
Tarifi imkansız sevinci var içimde.
Her bir selamlaşmanın ardından
Gözlerimiz havada çarpışıyor ansızın.
Yasak bölgede yakalanan gözlerim,
Yanardağın içine düşen bedenim
Zincire vurulan ise duygularımdır şimdi.
Affı yok bu suçun, cezası müebbet.
Yaşamakla ölmek arasındaki
İnce çizginin bir ucunda ben,
Bir ucunda yarım kalan sevdalarım.
Dünden bu güne taşınan özlemlerim
Hayallerim ve bitmez tükenmez kavgalarım.
Zaman sorgulanır, yıllar esir alınır bir bir.
Yüzleşme zamanı geldiğinde,
Yasak aşklardan geriye
Faili meçhul bir cinayet kalır.




Vecdi Murat SOYDAN
03 Temmuz 2006 Mihalıççık

Vecdi Murat Soydan

GooD aNd EvıL
04-29-2009, 11:00 AM
Zamanıdır Şimdi

Yalancının mumu hala yanıyorsa,
Şaklabanlar ortalıkta cirit atıyorsa
Üç kuruşa adam satılıyorsa
Bu oyunu bozmanın zamanıdır şimdi

Fetbaz cambaz hala meydandaysa
Sahtekarlık kol geziyorsa
Çekirgeler zıp zıp zıplıyorsa,
Maskeyi düşürmenin zamanıdır şimdi

Yağdanlıklar hala nefes alıyorsa
Öküz altında buzağı aranıyorsa
Bıçak kemiğe dayanıyorsa
Zulme dur demenin zamanıdır şimdi

Hırsıza, arsıza pirim veriliyorsa
Haram, helale karıştırılıyorsa
Mazlum her gün ağlıyorsa
Hop demenin zamanıdır şimdi.



Vecdi Murat SOYDAN
01 Haziran 2007-06-01 Beylikova

Vecdi Murat Soydan