Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

--'hadi GEl'DEMe

senin,
her'hadi'deyişinde,
bendeki nabız sayısı yüz seksen,
ve her'gel' deyişinde,
bendeki hız yine yüz seksen,
trafik bir yakalarsa,
oylum-oylum oyacak ********im,
bana bir daha,
'hadi gel' deme,
çabuk gel de ki,
radar da neye uğradığını şaşırsın,
tesbit dahi edemesin,
varlığımı.....

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

-------Yar yar Diyerek

dönme başımda dönme yeter
bendeki aşk çok,çok beter
aşk pençesinde ömrüm biter
tozamam yar,yar diyerek

bırak da boş kalsın tahtım
sevdiğine ulaşamaz bahtım
olmasın sitemlerin ahtım
kızamam yar,yar diyerek

süre gelen aşkın tozu
aşkın eline verip de kozu
ellerime tutuşturup da sazı
coşamam yar,yar diyerek

göremem şansıma kızarım
adına destanlar yazarım
içtiğim yerlerde sızarım
azamam yar,yar diyerek

ateşler basar her yanımı
dondurur damarda kanımı
kendi ellerimle mezarımı
kazamam yar,yar diyerek

geceyle gündüzle anlaşıp
görürüm diye umut saçıp
önünde ardında dolaşıp
koşamam yar,yar diyerek

sonra gidersin ağlarım
viran olur gönül bağlarım
yol vermez kara dağlarım
aşamam yar,yar diyerek

aşk sözcüğü gençlik kipi
ruhum görür borayı tipi
boğazıma takıp da ipi
asamam yar,yar diyerek

ben aşksız halimle iyiyim
sanma bu konuda yeniyim
sen gideni ben geleniyim
taşamam yar,yar diyerek

19.05.2007

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

--KATLANdın KAPRİSlerime

karşında eriyor gönlümün yağları
olmasaydın yanımda aşardım dağları
işte geldi geçiyor gençlik çağları
bunca yıldır katlandın kaprislerime

diz dize oturup derdimi anlatamadım
boş bıraktım ellerini sıkıca tutamadım
neşe saçan gönlüne neşe saçamadım
sabır ettin, katlandın kaprislerime

kırdım,kırıldım acısını senden çıkardım
bir talebin olunca,kulaklarımı tıkardım
havamızı değiştirir,canını sıkardım
aç,susuz kaldın,katlandın kaprislerime

yaptığın işleri hayatta önemsemedim
espiri,şakalar yaptın,gülümsemedim
hayat yokuşa sürdü hiç sevinemedim
güler yüzle katlandın kaprislerime

yıllardır çalışıyorum,duygular durgun
bedenler yaşlanıyor,ruhumuz yorgun
bazen de gücendirdi sualin,sorgun
hoş görü ile katlandın kaprislerime

benim kaprisime ben dahi katlanamam
dizlerine kapansam,yine de ak'lanamam
yüzyıl tövbe etsem günahtan paklanamam
namaz,niyazla katlandın kaprislerime

hakkını helal eyle hayatımın tek kadını
ödeyemem yüreğime kazısam da adını
doya-doya alamadın sen de muradını
muradını almadan katlandın kaprislerime

eşime hitaben

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

-_________BENi KIRARSIN________

kaybetmişsin ruhunda sevinci,neşeyi
insan sıfatında görmüşsün sen eşeği
beğendiğin kişilerde hatırlarsan döşeği
muhabbet insanına denk gelir kırarsın

sen nasılsan karşındakini de öyle bilirsin
bizim niyetimiz sohbet istersen gelirsin
gönlünü,aşkını,kalbini istediğine verirsin
herkezi bir kefeye koyma,beni kırarsın

ben ne ukalayım,ne de çok bilmiş
ne söyledim zatına ki,terbiyesiz gelmiş
ben ki muhabbete,sohbete gönül vermiş
sen umursamadan terbiyesiz der,kırarsın

kendini ifade etmez isen nasıl anlarım
yalan da söylesen doğru der kanarım
sonu kavga ise,muhabbetime yanarım
eline geçen,muhabbet hazinesini kırarsın

dinlemeyi bil ki konuşmayı öğrenesin
biraz ağır başlı ol ki değer göresin
akıllı ol ki,girdiğin gönülde sefa süresin
gereksiz sözlerle sevdiğini kırarsın

tanımadığın insanı peşin mi yargılarsın?
seni tersleyen olur mahçup kalırsın
insanlar aksidir başına bela alırsın
ters sözlerinle,sevdiğini dahi kırarsın

biz kul'uz,kul'a kul gibi davranırız
sevinenle sevinir,ağlayanla ağlarız
sevdiğimiz insana gönül bağlarız
bana öyle davranma,beni kırarsın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

&&&+++ TUTsak +++&&&

alkol,esir tuttu bedenimi
ayırıyor tek-tek sevenimi
değiştirdi yüzüme gülenimi
gönül dosta,beden meye tutsak

yalnızlığıma dost olur sandım
*******i mey içmeye kandım
her sabah pişman uyandım
gece rüyaya,kan meye tutsak

beyin uyuşuk,beden haraketsiz
ocağım sönüyor cep bereketsiz
alıştım duramıyorum meretsiz
ocağım bana,ben alkole tutsak

içmeyeceğim diyorum da nafile
akşam olunca arıyor kafile
seriliyor önüme sanki defile
göz güzelliğe,ruh alkole tutsak

yetiremiyorum alkole paramı
yakıyor gün geçtikçe yaramı
bekler oldum ölüme sıramı
can ecele,yaşam alkole tutsak

gitmiyorum ailece gezmeye
başladım canımdan bezmeye
hakkım yok kimseleri üzmeye
cocuklar bana,ben alkole tutsak

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

****CAVİDan KIz

Cavidan kız duruyor
Sanki donunu sallıyor
Dedik; Geçmiş olsun
Durmadan kıçını ovuyor

Neler oldu,derdin ne?
Kıçına bir şey mi oldu?
Dedi; Çilek toplarken
Etekten ısırgan doldu

Çilekleri kasalamış
Yarın Pazar satacakmış
Bir de açtı kıçını ki
Isırgan yanığı kızarmış

Çilek mevsimi geldi
Çilekleri topluyor
Isırgan yakmış kıçını
Hopur-hopur hopluyor

Cavidan delilendi
Kıçının üstüne oturamaz
Kıçı serinlemek ister
Serin su bulamaz

Cavidan tut saçını
Elime dolaşmasın
Krem süreyim kıçına
Saçına krem bulaşmasın

Cavidan elini uzattı
Tutu verdi saçını
Ben de aldım kremi
Avuçladım kıçını

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

**AYŞeM**

Bir resmini bıraktın bana giderken
Güldürmek isterim gülmüyor ayşem
Karşıma alırım muhabbet isterim
Muhabbet etmesini bilmiyor ayşem

Kalbimin üstünde kalmasını başarır
Gönül bahçemde her gün dolaşır
Bazen duygulanırım gözlerim yaşarır
Elini uzatıp yaşımı silmiyor ayşem

Elimi uzatırım ellerimden tutmaz
Kızar söylenirim kaşların çatmaz
Bırak yakamı derim yerinden çıkmaz
Saplandı kalbime çıkmıyor ayşem

Hiç konuşmadan karşımdan durur
Beni gönlümden kalbimden vurur
Bazen yalvarırım dudağım kurur
Bir damla suyunu vermiyor ayşem

Yalanlar anlatırım etmez itiraz
Terden ıslanmış rengi kaçık biraz
Dudağındaki rengi andırır kiraz
Duyguları ortaya sermiyor ayşem

Kalbimin üstünde tahtını kurdu
Ne ağzını açtı,ne de soru sordu
Gönül bahçem oldu onun evi yurdu
Gir içeri diyorum girmiyor ayşem

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

*BENi YIDlızlar ANlar*

Yıldızlara bakarım bazı *******
Sevdiğimin göz bebeğine benzetirim
Işıl ışıl,esrarengiz,gizemli,sevimli
Duygu yüklerim yüreğime
Muhabbet ederiz uzun uzun sessiz
Bakışırız,neler geçer kalbimden
O anın bir filmini çeksen,
Neler çıkar ortaya kim bilir
Bazen uçak geçer aramızdan,
Sohbetimizi böler ama,
Tekrar başlarız bıraktığımız yerden
Sohbetimiz gelişi güzel olmaz
Aşk konuşur,sevda anlatırız,
Ta ezelden ebede kadar,
Kimler geldi geçti anlatır,
Ben; sana sevgimi anlatırım sessiz,sakin
Listeler sırasıyla kavuşamayanları
Çöllere düşenleri,canına kıyanları
Sıra dağları aşanları,
Aşk ateşiyle yananları,
İkrar verip cayanları,
Aklını yitirip şaşanları
Kanatsız uçuruma koşanları,
Mesafeler aşıp sesini duyanları

Bazen ay dedeye ilişir gözüm
Suratı ekşi,suratı mağrur,
Neden der ben yakında iken
Uzaklara takılırsın de
Sevdiceğim düşer aklıma
Derim; sen yanımdasın,
Ya sevdiceğim
İşte o yıldızlar kadar uzak
En az onlar kadar mesafeli,
Gücenme be ay dedem,
Sevdiceğim aklıma düşünce,
Beni ancak yıldızlar anlar

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

? Usta Kalemlere Çağrım

USTA KALEMLERE ÇAĞRI

Ben bir işçiyim anlamam edebiyatın e sinden
Beynimde ışık yanar yedikçe felek sillesinden
Utanç duyarım şiirlerdeki şevkin ölmesinden
Aklımın yettiğince haz duyarım şiirlerimden
Yardım beklerim usta kalemlerin cümlesinden

Şiirde temanın önemi ne? Her konuda yazar mıyım?
Haddime düşmese de bazen köpürür kızar mıyım?
Söyleyin usta kalemler geniş bir Pazar mıyım?
Ben ustayım diyen kalemlere sorarım sorumu
Acemi kalemi bahtiyar edin yapın da yorumu

Güzel şiirler okuyorum yazma cesaretimi kırıyor
Kapasitem yetmiyor diye kalbimi hüzün sarıyor
Acemi kalem üstatları yardımına çağırıyor
Usta kalemden bekliyorum şiirlerime yorumu
Sevinirim kısa zamanda bildirirseniz durumu

Acemi kalem şiirlere anca bu kadar şekil veriyor
İçime güzel akıcılık verememe korkusu giriyor
Şiirlerime kimileri ağlıyor kimileri ise gülüyor
Ya,bu nasıl şair diyerek başınızdan atın
Ya da bu da bizden deyin aranıza katın

Ben ozan değilim türkü bazında yazım yok
Aşık da değilim çalabileceğim sazım yok
Gariban bir işçiyim yazılarım var ağzım yok
Korkuyorum yazamamanın aklımı çelmesinden
Cesaret bulurum ustaların nasihat vermesinden
Onur duyarım ustaların cesaret vermesinden

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^ CaM ^^^^^^^^^^^^

hiç düşündük mü hayatımızdaki yerini
bırakmaz evimize yağmuru,soğugu,serini
serin havalarda silmez isek terini
dış görüntümüz çirkin olur,güzel cam

temiz tutarsak görüntümüz net olur
kirli tutarsak gördüğümüz kıt olur
yağmurda,soğukta aramıza set olur
dünyaya açılan ikinci gözümüz cam

ürünler saklarız bozulmasın diye
konserve koyarız solmasın diye
öfkemizi çıkartırız kırılsın diye
hayatın vazgeçilmesi güzel cam

her ebatta keser,üstüne şekil çizeriz
resimler bozulmasın diye önüne dizeriz
stresimizi atar ayaklar altında ezeriz
kötü yanı,kanımızı akıtır,güzel cam

bazen tank olur,kurşun atsan geçirmez
bazen naziktir,zorlamaya hiç gelmez
evde iş yerlerinde hayattır vaz geçilmez
kapalı yerde son manzaramız güzel cam

göremezdik çocukları top oynarken
mahalle kaldırımı karşımızda dururken
fatma bacının eteği rüzgarda savrulurken
dış dünyaya son gözümüz güzel CAM

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^ Su ^^^^^^^^^^^^^^^^^^

bulut,şimşek gök gürültüsü olarak bildirir
rabbım gökten yağmur olarak indirir
baraj doldurur,elektrik olarak sevindirir
aydınlık dünyamızın baş kaynağı,SU

metrelerce kazarız bulmak için kaynağı
nasip eder hak,güldürür kara toprağı
canlandırır bitkileri çiçekleri yaprağı
yer yüzünün hayat kaynağı berrak SU

su yaratmış hak,dünyanın üçte ikisini
gemiler yüzsün diye var etmiş derini
şifa olsun diye sıcagını,içmek için serini
her türlü canlının hayat kaynağı SU

bazen dövünür,hırçınlaşır,bazen sessiz
ırmak olur denize ulaşır,sanma kimsesiz
atar kendini okyanusa karışır emsalsiz
denizlerin hayat kaynağı berrak SU

toprak çatlar kalırsa yüzüne hasret
hayat olmuş nasip etmiş yüce kudret
içimizi bastığı zaman ateşli hararet
bir damlacık da olsa ararız,berrak SU

bazen tutulmaz,coşturur hoyratca akar
bazen de taşımak için canımız çıkar
çamaşır,bulaşık her şeyimizi onunla yıkar
varlık seninle güzel,eçsiz,benzersiz SU

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^^^^^^^ATAya ŞİKAyet

atam zatına şikayetim var,
atalarımızın kanı ile suladığı,
bu ülkeyi,ettiler bizlere dar.

atam; sen bizlere gençliğe hitabe diye
bir nasiyat bırakmıştın ya
o hitabeyi parçalayıp,yaptılar harabe

savaşarak çizdiğiniz misakı milli sınırını
senden sonra gelenler atam
göstermediler türk milletine hayırını

sizden sonra ülkeye i.m.f diye birşey soktular
zatınızdan sonra halkımız atam
gururla kurduğunuz meclisten bıktılar

atam; dediğin gibi meclistekiler gafletli çıktılar
ülkemize giren i.m.f nin ağzına bakıp
ülkede kale olan,fabrikalarımızı sattılar

sizden sonra halkın eli kolu bağlandı
bu memleket için can verecek atam
asker'den başka hiç kimse kalmadı

atam; meclisimiz de avrupaya tapınır oldu
insanlarımızı avrupa hayranı bırakıp
ülkemizde bayrağımıza saygı kayboldu

atam; ya sen kalk,ya da vekil gönder
halkımızı,ülkemizi,bayrağımızı kapsın
kaldırsın ayağa,olsun bizlere önder

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^^^^^^YABANi^^^^^^^^^^^^^^^^

çıkaramadım kabuğundan
evini taşıyan sülük gibisin
inceltemedim yıllarca seni
yontamadığım kütük gibisin

asırlardır ayak basılmayan
içleri ürperten mezar gibisin
talaş-talaş ömrümü bitiren
marangozda hızar gibisin

yüzünü gülerken görmedim
ekşimsi-ekşimsi koruk gibisin
yanına kuşlar yanaşmayan
karşımda korkuluk gibisin

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^^^^^EFEndiler^^^^^^^^

kendinize gelin efendiler
yaptığınız böyle gitmez
elinize almışsınız kuru çalı
sulak yere dikseniz de bitmez

haydi; beraber yürüyelim dersiniz
arkanıza bakmadan yürürsünüz
arkanızın boş olup olmadığını
kafanızı çevirirseniz görürsünüz

bakmanız ne kadar sürecek
çıkarmayın efendiler yoldan
ahkam kesip duruyorsunuz
berbatız efem,atmayın boldan

bu kadar cimri olmayın efem
cömerliğinizi ortaya serin
kendi cebinizi dolduruyorsunuz
efem,biraz da bizlere verin

ne kadar devam eder işkence?
ne zamana kadar sürecek?
biraz da arkanıza bakın efem
sizlerde ruh varmı görecek?

derler ya isteyenin bir yüzü
vermeyen derler hani zenci
dikkat edin aman efendiler
çıkıyor çileden yaşlısı genci

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^^^TATlım^^^^^^^^^^^^

kaymaklı ekmek tatlım
ojeli,vezir parmaklım
saray burmalı yanaklım
sütlacım,kazan dibim

sütlü kadayıf saçlım
kabak tatlısı başlım
sigara börekli kaşlım
şam tatlım,balım

zeki müren göbeklim
pişmaniye saçlı öbeklim
kalbura bastı eteklim
höşmerim,tel kadayıfım

köfte dilber dudaklım
al-al revani yanaklım
kemal paşa kulaklım
muhallebim,keşkülüm

tulumba tatlısı burunlum
ekmek tatlısı karınlım
kösem sultan arınlım
supangilem,aşurem

şeker pare yenim
çikolata renkli tenlim
draje şekerli benlim
şobyetim,baklavam

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^^AnaM'''''''''''''

kuban dünü,bayram günü
can verdin bayramda ilk günü
dostlar komşular toplandı
doldu taştı,evimizin önü

büyük çınarımız devrildi
evlat,torun duydu delirdi
babamdan otuz üç yıl sonra
aynı gün toprağa verildi

hane içinde son direktin
kırılmaz,yıkılmaz bilektin
bayram,seyran izinimde
hasret çektiğim dilektin

artık hatıralarda kaldın
sevginle,sözünle baldın
sen de bıraktın evladını
sahipsiz,dünyaya saldın

ana kucağı der koşardık
dualarınla engel aşardık
kavlimiz vardı yıllardır
yılda bir ay beraber yaşardık

kara toprakları eştirdim
mezarına elimle yerleştirdim
kokun eksik olmasın anam
üstünde sümbül yetiştirdim
haşça kal canım anam

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^BİZ ERkekler^^^^^^^^

rencide olursa ego'muz,oynatır çıldırırız
zor kullanırız füfenk,bıçak saldırırız
hayır diyen kadını dağ,bayır kaldırırız
kin kusarız insanlara,dehşet saçarız
nedense akıllı kadından hep kaçarız

kadın dediğin bizden akıllı olmayacak
ilk günkü gibi diri kalacak,solmayacak
göz koyup kimse elimizden almayacak
kin kusarız,bizim ise esirimiz olmalıdır
kal dersek,kazık olup yerinde kalmalıdır

bencilizdir,egemenliği çokca severiz
aklımız aciz kalırsa,güç kullanır döveriz
bağırırız,çağırırız,yıldırırız söveriz
kin kusarız,sevmek de sevmeyiz
kariyer,prestij der,kadına yüz vermeyiz

biz erkeğiz bizim dediğimiz olacak
sözü,düşüncesi,fikri kadında kalacak
haddine düşmez biz dururken saç yolacak
kin kusarız,süründürür ama öldürmeyiz
kadın esirdir,esir yüzü güldürmeyiz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^HARika VARlık^^^^^^^^

ufak bir kağıt parçası ile,
doğru dürüst yazmayan kalemle,
tarif etmeye çalıştım seni,
kağıdın aldığınca,
kalemin yazdığınca,
aklımın erdiğince,
yeterince kelime bulduğunca,
yazmaya çalıştım seni,
bu gece.
saçlarını yazmak istedim,
emsal bulamadım.
gözlerine kıyas aradım,
aciz kaldım,
boyunu tarif etmek istedim,
tarife uygun bulamadım,
her şeyinle tarif etmek istedim,
nedense içinden çıkamadım,
bence tek kelime ile,
eşsiz,benzersiz,tarifsiz,
harika bir varlıksın.

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^HaY&^Hu^^^^

benliğimizi yitirsek de hır dır'la
hayatımızı bitirsek de vur kır'la
gömülür bedenler yaşanan sır'la
meçhul'den geldik meçhul'ce gideriz

ne kadar aratmasa'da gelen gideni
cennet,cehennemlik ayırırız ya öleni
merak da ederiz gideceğimiz yeri
aslında'HAY'dan geldik'HU' ya gideriz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^^Sen AŞKsın^^^^^^^^^^

sen aşksın sınır koymadığım
sen sevgisin tadına doymadığım
sen hasretsin zevk almadığım
sen yıldızımsın ulaşamadığım

fırtına oldun içimde tutulmayan
aşk oldun içime,leke katılmayan
ruhumu alev gibi yaksada atılmayan
sen güneşim oldun ulaşamadığım

muhabbetim oldun yalnızlığıma
huzur verdin gönül bağıma
güneş gibi doğdun karanlığıma
sen ışığım oldun,ulaşamadığın

sana hasret olsam da yanımdasın
bedene hayat veren kanımdasın
onurum,gururum,şan'ımdasın
sen yarınımsın,ulaşamadığım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^CANIM ANAm

hani; adam olamazsın derdin ya hep bana
kendime dahi layık olamadım ben ana
verdiğin terbiye ile hala devam ediyorum
tek yaptığım; küfür ettirmedi evladın sana
adam nasıl olunur öğrenemedim canım anam

sağıma,soluma baktıkca çok adam tanıyorum
zalimin zulmüne boyun büküp de kanıyorum
zulüm yapmak adam olmak mı canım anam
onları gördükçe kendimi adam sanıyorum
adam nasıl olunur çelişkideyim canım anam

başkasının hakkını çalmak adam olmak mı
yoksa cebren,zorbalıkla zirvede kalmak mı
milletin malını kılıfına uydurup çalmak mı
işin içinden çıkamadım,anlat bana anam
adam olmak vurmak,öldürmek mi,anam
onlarsa; adam olamadım hakkını helal et
canım anam! ! ! ! ! !

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^GÖLGEde AŞk KIRBAÇı

bugün anıların düştü yaralı kalbime
boyun büktüm kadere,başım öne düştü
toz pembeye dönüştü serin ağaç altı
çile çeken gönlüme yine ağlamak düştü

kalbime sahip oldun beynime hakim
bedenime hükmeden nedir,neden kim?
hayatımız bitiyor yavaş-yavaş nitekim
gönül çilemi yaramı,dağlamak düştü

alıkoyamadım gözlerimin nemlenmesine
aldırış etmedim duygulanma demesine
bedenimin binlerce aşk kırbacı yemesine
gözlerime ızdırap içinde çağlamak düştü

içti yaşlarını gözlerim,bol-bol ağlattım
hazin,hüzünü,hicranı hayalinde tattım
isyanlar kopardı içimde talihsiz bahtım
gönlümü yine gönlüne bağlamak düştü

yandım-yandım tutuştum adını andıkça
ateşi söndürmeye aşkını aradım yandıkça
teselli ettim gönlümü,hasretin sardıkça
göz yaşlarıma ateşimi,sulamak düştü

sanal da olsa seninle olmak çok güzel
hayalinle yaşasam da aşkın bende özel
sanma ki unuturum içimde olacak ezel
aşkını yine kalbimde sınamak düştü

kalk bre koçum kendini telef edeceksin
yarın gel dese hasta nasıl gideceksin
sevdiğinin aşkını ölene dek güdeceksin
aşkını kalbimin üstüne yamamak düştü

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^^ZAMane DENÇleri^^^^^^^^

zaman psikopatlık zamanı
açıyor önüne koca harmanı
veriyor sigaralığa dumanı
ah! bu zamane gençleri

ana-baba sözü dinlemez
sopa atsan gık deyip inlemez
değirmenin suyu nereden bilmez
ah! bu zamane gençleri

çalış desen burun büker
parasızlıktan omuz çeker
kap-kaççı oldu taker teker
ah! bu zamane gençleri

çoğu kez aylak dolaşır
yanında sözü olana bulaşır
olur olmaz şeylere karışır
ah! bu zamane gençleri

ahlak-gelenek havaya uçtu
bizim zamanımızda bunlar suçtu
zaman galiba ahiriyle buluştu
ah! bu zamane gençleri

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^AşK OLsun TUTana^^^^^^^^

kırlarda dolaşan ceylanlar gibisin
onları tutmakta zordur,yetişmek de
sen de kalbimde ceylanlar gibisin
cesaret işi seninle olmak da,sevişmek de

bazen mekan bilmez panter oluyorsun
ne takibe geliyorsun ne de yanaşmaya
sevgin kalbimde zincirle bağlı ama
bir türlü alışamadı,sensiz dolaşmaya

izmir kocaman metropol olsa bile
dar geliyor karşı yaka sokakları bana
sokak bilmez kediler gibiyim sensiz
sana gelirken,aşk olsun beni tutana

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^^BENim OLsun^^^^^^^^

bir tek canım kaldı vermediğim
istersen al,al o da senin olsun
bir tek vefasızlıktı vermediğin
az ise dertler de benim olsun

kurutmadın gözümde yaşları
istersen,gözler de senin olsun
işkencelerine göğüs gerdim
vur hançeri de; can feda olsun

mutlu olacaksan hayatında
her şeyimle,al senin olsun
kurtulmak istersen derdinden
her şeyinle,ver benim olsun

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^^KİŞİye ANket^^^^^^

seni çözmek; örümcek ağını çözmek gibi
sana ulaşmak; ışık hızı ile ardına düşmek gibi
seni sevmek; molekül'lerin kendi ekseninden çıkması gibi
seni bilmek; atom altı parçacıkları sıraya koymak gibi
seni bulmak; kepçe'ye atlayıp,çay kaşığı ile okyanusu geçmek gibi
seninle olmak; ateşin karşısında,döner olup kızarmak gibi
seni kazanmak; aynı kutupda mıknatısın bir araya gelmesi gibi
seni ezberlemek; sonsuz alemde,tüm varlıkları ezberlemek gibi
seni kaybetmek; yeryüzü'nün güneş'i kaybetmesi gibi
sen; yeryüzü çekim kuvveti gibi
kalbin; çelik duvardan örülmüş zırh gibi
dilin; her an kafaya inecek balyoz gibi
dostluğun; anne sütüne muhtaç bebek gibi
sevgin; barikatlı yolu temizlemek gibi
sohbetin; damara verilen serum gibi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^BÜYÜdüm^^^^^^^^

kurban kesilmiş doğduğumda adıma
yetiştikçe ağa dediler lakabıma
gördüm,okudum sığmadım kabıma
alem büyüdükçe ben de büyüdüm

güneş oldum doğdum,zatımı sevende
sevgiyi,aşkı yeterince bilende
damlayan aşk oldum,gönül verende
çevrem geliştikçe ben de büyüdüm

ellerini uzatanın yüreğini tuttum
dost eziyetini hoş görü ile unuttum
kalbimin çilesini,sevenimde avuttum
yıllar-yılı kovaladıkça ben de büyüdüm

bazen gücendim,bazen barıştım
gün oldu dost akraba dolaştım
yüzüme gülene sevgi ile yanaştım
sevenim çoğaldıkça,bende büyüdüm

gülmek sadakadır ölüm var önümüzde
sevgi,saygı,hürmet vardı dünümüzde
ata nasiyatıdır aratmam günümüzde
yarınım oldukça ben de büyüdüm

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^^PİLİKleriz^^^^^^

çıkar olduğu zaman yüze güleniz
mangalda kül bırakmaz çok bileniz
pislik yaratmak için aleme geleniz
bizler,güzel yurdumun pislikleriyiz

kendimizden başka kuş tanımayız
içimizde ego var haksız sayılmayız
çekeriz kafaları kolayca ayılmayız
bizler,yaşanan dünyanın pislikleriyiz

tepemiz atarsa şehirler yakarız
dost arkadaş demez boğaz sıkarız
laf söyleyenin lafını ağzına tıkarız
bizler,güzel dünyanın pislikleriyiz

elimiz silah tutar mertlik bozarız
önümüzde duranın kökünü kazırız
her türlü pisliğe amade hazırız
bizler,güzel insanların pislikleriyiz

dünyada bizden başkası yaşamaz
biz dururken kimse haddini aşamaz
kimse önümüzde,ardımızda dolaşamaz
bizler,yaşanacak ülkenin pislikleriyiz

sokaklar,caddeler bizlere çalışır
zorbalık yaparız,millet de alışır
polis,jandarma korkarak yanaşır
bizler,cennet dünyanın pislikleriyiz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

^^^^YEMek İçin YARatmış

sağ elime dünyaları soyarım
sol elime alemleri koyarım
şişiririm midemi,yedikçe doyarım
tanrım beni,yemek için yaratmış

gözümün gördüğünü elimle tuttum
oruç,diyet nedir? hepsini unuttum
ağzımda çiğnemeden yaladım yuttum
yaratan beni,yemek için yaratmış

düşünmem kimlerin karnı açtır
bulduğumu yerim,bakmam saat kaçtır
ayırmam yediğimi yaldır,yalaçtır
yaratan beni,yemek için yaratmış

karnım tok olsun,gerisi ilgilendirmez
yemeğime dokunmayın zırnık verilmez
benim midem önemli,açın hali bilinmez
tanrım beni,yemek için yaratmış

bulamayan insanlar ne yerse yesin
ister şükretsin,ister isyandayım desin
bana dokunmayın,kim verirse versin
tanrım beni,yemek için yaratmış

yemek yerken sağa,sola bakmam
gözüme bakana,aldırış edip takmam
tabağımda kolay navale bırakmam
yaratan beni,yemek için yaratmış

atın ölümü arpadan olsun demişler
sezar'ın hakkını sezar'a vermişler
benim gibi dünyaya aç gelmişler
tanrım bizi,yemek için yaratmış

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_----ARArım

ARARIM

Çıktım sıla denen can elden
Türkülerini düşürmem dilden
Yağmur,çamur esen yelden
Karadeniz havası ararım

Yaylalarda horon tepmek
Denizlerine ağlar serpmek
Taşını,toprağını öpmek
Karadeniz toprağı ararım

O yemyeşil dağlarına
Mısırı,fındığı,çaylarına
Eşi bulunmaz koylarına
Karadeniz doğası ararım

Koyunu,kuzusu meleyişi
Kemençesi dile gelip söyleyişi
İnsanlarındaki öz deyişi
Karadeniz sohbeti ararım

Doyulmaz meyvesinin tadına
Gurbette hasret koydum adına
Ana dediğim can kadına
Karadeniz insanı ararım

Ağzım dilim yandı buradan
Ne yağmuru anladım ne kardan
Haber alamaz oldum yardan
Karadeniz yarini ararım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_*&*&İMAn İLe*&*&

İmanlı gönül tok olur
İmansız beden yok olur
Ruhlara şeytan sokulur
Kurtuluruz hep iman ile

Kötülüğün önünü keser
Nefsini azdırmaz küser
Bırakır dünyada eser
Anılırız hep iman ile

Kalplere sevgi yerleşir
Eller saygı ile birleşir
Ruhu,hak adına sevişir
Yükseliriz hep iman ile

Helale haram katamaz
Komşusu aç iken yatamaz
Haksızlığı yalayıp yutamaz
Karşı durur hep iman ile

Boynu kıldan incedir
Gönlü bilinmez nicedir
Hak-nefisten öncedir
Uslanırız hep iman ile

Canlarda yeri kaybolmaz
Dost için savaşır yorulmaz
Zalimden korkusu olmaz
Savaşırız hep iman ile

Onun rehberi Ahmet’tir
İşleri daima rahmet’tir
Muhabbeti hep selamet’tir
Aydınlatır hep iman ile

Bilir ki ALLAH onunladır
O da hakkın yolundadır
Halifeli kulundadır
Kavrar hep iman ile


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

________^^^^TÜKENmiş UMUTlar^^^^^^^^

sorma bana halımı,hatırımı nasıldır?
esmeyi beceremeyen yele dönmüşüm,
ateşten,alevden de söz etme bana
için-için tükenen küle dönmüşüm

ne muhabbeti ararsın ki küskünden,
aktif,dinamiklik bekleme bezginden
kör düğüm olmuş,gönüldeki dizginden
akıntı oluşturmayan sele dönmüşüm

gözlere mim çekilmiş,serap'lar tutan
her adım atışında çamurlara batan
heceler lal olmuş,konuşmayı unutan
suskun,dut yemiş bülbüle dönmüşüm

iki çift söz etmeye kalksam ağzım kapatılır
felekten çorap istesem suratıma fırlatılır
her elimi uzattığım gönülde,kaşlar çatılır
şarjı mümkün olmayan pile dönmüşüm

hadi göster hayatı da,beraber zevk alalım
okşanmayan gönülle nasıl mutlu kalalım
tükenmiş umutlarla kimden gönül çalalım
saçlar ağarmış,dökülmüş,kele dönmüşüm

kalbime her giren umutlarımı yıkmış
ruhuma bakıyorum,ruhluktan çıkmış
beden dersen yaşamaktan bıkmış
üstünde çamaşır taşıyan tele dönmüşüm

canlanmak için yazımı silmem gerekir
hayatımız olmuş kat-kat katmerli kir
kimse gönlünü açıp demedi, içeri gir
koruma altına alınan türe dönmüşüm

alıp kalemi derdimi dökmek istesem deftere
alev almaz artık ateşim,küllendi bir kere
en güzel çiçekleri diksem,gönlümdeki yere
çiçekler kurutan susuz çöle dönmüşüm

sen hatır sordun,ben inim-inim inledim
sen erken sıkıldın,ben ömrümce dinledim
hey dost; hayatımın değerini bilmedim
mum ışığına muhtaç tünele dönmüşüm

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

____________DÜNyA

sevgin yoksa içinde,söyle neye yararsın
biraz yüzümüz gülse kalbimizi kırarsın
hangi gördüğümüz rüya'yı hayra yorarsın
öldürdün sevgimizi,tutuyoruz kin dünya

kavanoz dipli derler de aslında değilsin
kararan kalbimizin,söyle nesi sevilsin
hep beklersin garip başı önünde eğilsin
bizleri yaktın,sende ateşinle yan dünya

ne bizi güldürdün,ne kendini güldürdün
sevgimizi sabır taşında ezdin,öldürdün
nice yiğitlerin ocağını erken söndürdün
yaptığından utan,sende erken sön dünya

kestim senden umudumu,sende kes
sevgisiz yaşayanlara zehir olsun nefes
hala kan döküyorsun,aşkolsu,doğrusu pes
çık ekseninden,bul kendine yön dünya

yakışmıyor; masum çocukları öldürtmen
nice yanan ocakları zamansız söndürtmen
görevindi kadınları,çocukları güldürtmen
silahların gölgesinde,tersine dön dünya

neşeyi sende gördük,azabı da sende
kararttın içimizi umut kalmadı sevende
hep çocuklarmı ölecek,dünde,budünde?
bugün kimler için çalıyor,çan dünya

doğduk üstüne,ömür çizgimizi çizdik
yüzümüz gülmedi,çıplak ayaklı gezdik
yine bugün nice insanlara yürek ezdik
yetmedimi yıllardır içtiğin kan dünya?

haykırın! eyy insanlık,sevgi diye haykırın
yaradan hesabını sorar,mutlaka yarın
güzel dünyam,fazla kaçmadan ayarın
barut kokusuna verilsin artık son dünya

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

__________İÇİMdeki VARlığın

bazen bir avuç su oluyorsun
varlığınla içimi serinleten,,,
bazen; bir damla göz yaşı ile,
kendi pınarımı yaratan

düşüyorsun yüreğimin yangın yerine,
körükleyip duruyor hayelin yangınımı,
yaktıkça yakıyor,,,
volkan oluyor yüreğim,,
işte o an,,,,,,,
gözlerim devdeye giriyor,
akıyor pınarları,
serinletiyor yangın yerini,

seninle güncelleştiriyorum kendimi,
her saat başı,
kuruyorum gönül saat'imi,
bir saniye,bir dakika,
aklımdan çıksan,
çalıyor yüreğimin alarm'ı
hatırlaman gereken biri var,
hatırla diyor,,,
ve göz yaşı saat'in

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_________DÜş YOLLARa İLİm ARa

ilim,ALLAH'ın ALİM sıfatı,dost
adem(as) ile yaydı tüm kullara
muhammet(sav) mirasımdır dedi
çin'de de olsa ara,düş yollara

ıkra dedi kur'an deme nerden bilem
deniz mürekkep olsa yazamaz kalem
ilim ile kalkar perdeler,açılır alem
ara bul feleği çarkı,düş yollara

hep imanlı göğsümüz olsun isteriz
ama ilmi her hücremizde dinleriz
zerk edince hücreye mikroda inleriz
mürşidi kamil ara düş yollara

ilimi arayan şehit ile eş kılınmış
yunus yıllarca taptukta salınmış
şems mevlanada kurban alınmış
sır içinde sır ara,düş yollara

pir sultan abdal'ın derisi yüzüldü
ibranim hakkı'nın boynu ipte üzüldü
mevlana'nın dilleri ilim ile çözüldü
ser içinde ser ara,düş yollara

sıfatını bulamayan kulun yüzü gülmez
hayatı mabet'te geçse ayağa gelmez
aramayan kul'a ALLAH ilim vermez
yer içinde yer ara,düş yollara

dost acı söyler yolumuz yol değil
kul'a darlanırız gönlümüz bol değil
taklidi imanız HAK.kulunuz kul değil
bir içinde bir ara,düş yollara

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_________TOKLUm

şöyle dolaşıp gelem dedin
kutup mu dolaşırsın be canım?
hemen şimdi dönerim dedin
ekvatorla mı dönersin be hanım?

dolaşmaya gitti baş toklu
ardından gönderdik beş toklu
yolunu bekliyor şu boş toklu
kaştanmı düştün be hanım?

küçük kuzular evde meleşir
beş toklular nerede eğleşir?
baş toklum kimde söyleşir?
yatıya mı kaldın be hanım?

vakit geçiyor yatma zamanı
kuzular bekleşir kuru samanı
ciğerlere çektik kara dumanı
sokakta mı öldün be hanım?

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_______SeN

çam ağacı gibisin
maaşallah! ! !
gövdesi gibi kerestelik,
tahtası gibi kullanışlı,
ve kokulu,
çırası gibi,
erken tutuşan ve ateşli,
dalları gibi karmaşık,
yaprakları gibi,
sivri dilli,
kendisi gibi gölgelik,
yerindeki gibi,
görkemli,kendi halinde,
kozalağı gibi sımsıkı,
ve meyvesi gibi,değerli bir,
fıstıksın! ! !

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

______OKUsun

Bir tükenmez kalem;
Temiz bir sayfa kağıt aldım elime
Aklıma düştü de şiirler yazdım sana
Öve öve bitiremedim;
Güzelliğini anlattım çiçeklere
Rüzgarı arkama aldım var gücümle haykırdım
SENİ SEVİYORUM; diye
Bilmiyorum kulağına geldimi?
Ay dede ile dertleştim,
Ben yazdım o okudu
Seninki platonik vazgeç be evlat dedi de
Gönül bu ferman mı dinler
Ok yaydan çıktı bir kere
Kaptırmışım kendimi müthiş cazibene
AMA; Kağıdım bitti
Ne yaptım biliyormusun?
Onu uçak yaptım sana gönderdim
Okusun da kalbine yazsın diye

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

_____OTObüste YOLCUluk

otobüsün içinde çeşit-çeşit kokular
kokuların sahibinde türlü-türlü takılar
aralarında muhabbet sıkı,fıkı,fıkılar
otobüs balı istifi,içine hala yolcu tıkılar

önümde taze çıtırlar,tırnaklar siyah oje
sohbeti koyulaştı ağzından dökülür hece
arada gülüşme,sohbet muamma bilmece
gözler yola bakıyor, ani fren gelince

elbiseler az dekolte göğüs hafiften açık
sohbet belden aşağı sözler açık saçık
şeytan diyor,onlarla otobüsten sen de çık
otobüs zig-zag çizer,kaptanın ayarı kaçık

sen önüne bak kaptan yoldan çıkacaksın
dikiz aynasına değil yoluna bakacaksın
önüne çıkan direk,ağaç ne varsa yıkacaksın
biraz da yavaş git,bizleri yakacaksın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

+++++SÖYLEyin YILDIZlar++++++

Yıldızlar,gecemi paylaşan yıldızlar
Söyleyin,sizlere de bakar mı kızlar?
Her gece düşündükçe yüreğim sızlar
Yarim de bakar mı sizlere,söyleyin?

Anlat Zuhal yıldızı,anlat zuhal’imi
*******i düşünür mü,benim bu halimi?
Uzatsa ellerini,bağlar mısın ellerimi?
Zuhal’im de bakar mı sizlere,söyleyin?

Anlat çoban yıldızı,zuhal’imi anlat
Seherde uçar mı bana,takıp da kanat?
Gece bakarsa saçlarını yıldızla donat
Gece yönümü buldu mu,sizinle söyleyin?

Hey! meçhule açılan yıldızlı gökyüzü
Parlıyor yarimin,gözümün önünde yüzü
Anlatın,sizlerden mi aldı rengini gözü?
Esrarengiz gözler sizlerden mi,söyleyin?

Bakmaya doyamam gök mavi gözüne
Gecele perde çekmeyin yıldızların önüne
Yönümü döneyim,zuhal’imin yönüne
Sevdiğim de döner mi yüzünü,söyleyin?

Doğmadan güneş,sönmeden yıldızlar
Örtü olur yalnızlığıma mehtaplı yazlar
Kahreder yalnızlık,yarama basar tuzlar
Sabah yarim doğar mı güneşle,söyleyin

Al götür kalbimi zuhal’ime seher yeli
Kalp sancım tükenmedi,sevdim seveli
Aşk ateşiyle yanıyorum,gördüm göreli
Benim gibi yanar mı zuhal’im,söyleyin?

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ADım& SOYADım

Ben aşk insanıyım gönülleri dolaşan
Terk edemez bizi,sevgimize alışan
Sevdiklerimizi ederiz bir-bir kolaçan
Adım sevgi,soyadım aşk benim

Gönlümüze sıkıştırır alemleri sığdırırız
Sevgi isteyene yağmur gibi yağdırırız
Aşkımızı isteyene,aşkımızı sağdırırız
Adım gönül,soyadım sevgi benim

Kalbimize sevgiden başkası giremez
Kötülük,nefret bizde sefa süremez
İçine girmeyen sevgi,aşkımızı göremez
Adım Leyla,soyadım Zühre benim

Hasretimiz olur,sevgiden ayrılırsak
Kahroluruz,duygudan ayrı kalırsak
Başımıza taç ederiz aşkımızı bulursak
Adım kerem,soyadım aslı benim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Akıl Erdiremedim

bir kalbimden çektim,bir de düşünmekten
bir beynimden bıktım,bir de üşümekten
bir doğadan bezmedim,birde sevişmekten
akıl sır erdiremedim,ben de kendime

ağzım yandı dertten,ızdırap çekmekten
sevgili bildiklerim bezmesede ekmekten
bazen hüzün dolarım,çatlarım gülmekten
akıl sır erdiremedim,ben de kendime

gözlerim sınır tanımadı haramda kaldı
dilin kemiği yok dediler,belaya saldı
gönlüm hoş gördüğüne balıklama daldı
akıl sır erdiremedim,ben de kendime

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ALçak Topuk GİYemezmiş ABi

boyda eder bizlerle yarış
topuk boyu nerdeyse bir karış
yüksek topukla yapmış barış
alçak topuk giyemezmiş abi

yüksekten kuş bakışı bakmak
hoşuna gidermiş canlar yakmak
koluna da uzun boylu takmak
alçak topuk giyemezmiş abi

alçak topukla kısa görünürmüş
sanki yarlerde sürünürmüş
yüksek topukla öğünürmüş
alçak topuk giyemezmiş abi

yüksek topukla yürüyüp öğünmek
yakışmazmış kısa boylu görünmek
toplumda alçakta sürünmek
alçak topuk giyemezmiş abi

güzelmiş yüksek topukla kıvırmak
kıvırırken yerlere yığılmak
doktor-doktor diye bağırmak
alçak topuk giyemezmiş abi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ALEMden ALEMe YOLCUluk

bedensiz ruh idik alemde dolaşan
cenin ile kendimize hayat bulduk
cenin aleminde büyüdük,geliştik
on santim kordonla dünyalık olduk

kırk günlük iken hayat verdi ALLAH(cc)
emanet alırız dünyalık yaşantımıza
melek yerleşti sağımıza,solumuza
onlarla yürüyoruz ömür yolumuza

cenin aleminde ömrümüz aşina
ahiret tarafında da bilenimiz var
dünya aleminde bekleyenimiz vardı
bedensiz alemde de bekleyen var

beden denen boşkovandan çıkıp
ahiret alemine ölmüş doğacağız
hakkın varlığı ile yüz-yüze gelip
güzelliğe geç kalmaya gönül koyacağız

kim bilir nur'lar alemine mi doğarız
yoksa karanlık alemde mi kayboluruz
dünyada yapılan iyilik veya kötülüğü
ahiret aleminde karşımızda buluruz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

AŞIĞAIM SANa

Senin ile yıllardır hep arkadaş olduk
Ben sana aşık oldum haberin var mı?
Nice gönüllerde nice aşklar çaldık
Eski arkadaşıma aşığım haberin var mı?

Aramıza dizdin mor sümbüllü dağları
Sineme vurarak bitti gençliğimin çağları
Gözüne baktıkça eridi gönlümün yağları
Ruhumdan hiç çıkmadın haberin var mı?

Seninle dolaşırken ardından yürürdüm
Boyunu postunu doyasıya görürdüm
Kınama,söylemezsem çatlar ölürdüm
Seni çok seviyorum haberin var mı?

Çıkmadın hiç kalbimden yerin orası
Can vermeyince bitmez gönül yarası
Karardıkça karardı bahtımın karası
Tek güneşim sensin haberin var mı?

Sevenler kavuşmazsa yürekten erirdin
Birisi aşk dilense kırmadan verirdin
Öldüğümde sorarlarsa nasıl bilirdin
Aşkına muhtaç giderim haberin var mı?

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Aşk çıkmazı

Anıların içerisinde yanarken ruhum ateşte
Sensiz kalan arzularım gerilir şimdi güneşte
Yıkıldı yine umutlarım dün akşam saat beşte
Dizler isyanlarda bugün tırmanmaz inmez yokuşu
Kalbime duvarlar ördüm durmadı sana akışı
Gönlümün önüne bent çektim durmadı sana akışı

Hasret mi, işkence mi? çeker parçalar kendini yerde
Firar etmiş ruh bedenden çaksam da durmuyor ser’de
Tutturdu isterim yari der utanmaz sıkılmadan bir de
Boş saksıya döndü beynim unuttu anlamlı bakışı
Yine sineme düştü bugün cehennemden beter yakışı
Gönlüme bentler çektim durmadı sana akışı

Boşuna yer tutarken cismim, uçsuz bucaksız evrende
Sevmeyi unuttu, karardı dönüp dolaşır devranda
Neden akıp gider bilmem karşılık bulmaz sevdanda
Denizler,renkler sana akar coşkusu nedir ki akar
Kalbime duvarlar ördüm tırmanır üstünden bakar
Girdi gönlüm aşk çıkmazına düştüğü yerleri yakar

16,05,2007

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

AŞKım YücediR

ben dilenci değilim aşk bilmez
önüne bir parça sevgi atılacak
ben gönlüme aşk arıyorum
uğuruna kalpler yakılacak

senden medet de dilenmem
kalbim dağlar kadar yücedir
senin vereceğin sevgi bana
diş koğuna girecek kadar incedir

bizler ne fırtınalar gördük
senin esmelerin bizi serin tutar
benim aşkımın ucundan tutsan
milyon kilometrede olsan seni yutar

dayanamazsın sevgime aşkıma
seni kızgın demir gibi eritir
zirvesi görünmez dağ olsan
bir lokmada yer bitirir

kalbimin onda birini sevsen
güneş'te kavrulduğunu sanırsın
su'yun içinde nilüfer de olsan
susuzluktan çatlar solarsın

ben buyum işte aşk bilmez
cesaretin varsa karşıma çıkarsın
aradığın aşkı bende bulamazsan
dünyayı tepeme yıkarsın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

AYna



Ayna-ayna söyle bana
Gördün mü? Böyle güzellik
Yaradan’ın özenip-bezenip
Bulunur mu? Böyle özellik

Ayna doğruyu anlat bana
Yoksa seni kırar,parçalarım
Yalan söyleyeyim deme
Yalanını yüzünden anlarım

Karşında yüzüne bakıp da
Vahşi güzellik gördüm'mü?
Kimler baktı yüzüne? ama
Doyasıya sefa sürdün mü?

Söyle ayna sen canımsın
Yüzüne doyasıya baktın'mı?
sen de benim gibi ağlayıp
Kalbini,bağrını yaktın mı

Canım,ayna güzel ayna
Hadi; Anlat artık nazlanma
Sen sır saklarsın bilirim
Ben de saklatım sızlanma

Bir daha bakarsa yüzüne
Benden selamımı söyle
Muşmula suratını asıp da
Alık-alık bakma öyle

A.özen

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Baharmıydı Sevgin

bahar'mıydı bana verdiğin sevgin?
temmuz sıcağında kırağı'ymış geldi
saçlarımı ağarttı belimi büktürdü
kara kışta fırtına boraymış geldi

göz yaşımı kuruttum buzlar tutmadan
vaz geçmedin her sözün kalbe batmadan
nazını çileni çektim sırtımdan atmadan
taş ocagında taş taşımak kolaymış geldi

şifa umdum yarama yaram deşildi
sarar sarmalarsın bildim kefen biçildi
ruhuma hayat istedim mezar eşildi
yangınıma her nefesin çıraymış geldi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Bilinmez

duydum beni soruyormuşsun,özlendik mi?
hiç uğramıyor demişsin,sözlendik mi?
yaptığımdan haberin varmış,izlendik,mi?
deli kafam var benim,ne yapar hiç bilinmez

hadi gel diyenin ardından gidemem
kaş-göz eden herkese gönül geremem
aşk-meşk işleri hasır değil yere seremem
günü,gününü tutmaz,ne yapar hiç bilinmez

ben gezer dolaşır,gönül ortağı ararım
kalbime heyecan,gönlüme aşk sorarım
sana gelsem ne aşkına,ne sevgine yararım
aşk-meşk işlerinde,ne yapar hiç bilinmez

belki bir gün gelir de,bir çayını içerim
ama kalbimin aşkını kendim seçerim
bol geleni bedenime göre ölçer,biçerim
sevda-gönül işleri,ne getirir hiç bilinmez

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

BİZim Evin HALLEri



Kızlar söz dinlemez anadan soğuk
Oğlan kazık kadar,oldu bir lavuk
Ziyan eder yakar,pişiremez tavuk
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

Sigortalar atar ışıklar söner
Biraz zor gördümü başları döner
Alır eline sopayı,çocukları döver
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

Baba kendi halinde,sahiplenmez ocağı
Çocuklar kolay görmez baba kucağı
Süpürmez evini,toplamaz köşe bucağı
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

Ortalık toz içinde,biraz sil süpür
Düşmüyor kimsenin ağzından küfür
Kalkar sofradan,söylemez şükür
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

Taşar yemeği,ocak üstü silmez
Bütün suratlar asık,yüzler gülmez
Çay demlemez,çorba nedir bilmez
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

Biraz bağırdımmı suratlar asılır
Sara nöbeti tutar,her yanı kasılır
Pilavı taş gibi,üstüne çivi çakılır
Ne olacak böyle,bizim evin halleri

07/06/2005

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

BOĞAz İÇİNde

bir tutam cesaret ile yanaştım
ruhuna,
çekingen ve ürkek,
gururunu ayaklar altına almış,
karşında saf,temiz bir erkek,
isteseydin sürüklerdin aşk deryasına,
bir çift tatlı sözünle,

ruhuna adamıştım ruhumu,
gel demesen'de bir işaretin yeterdi,
atardım kendimi ardından,
ilerisine bakmadan uçurum da olsa,
koşar adımlarla,balıklama.

hangi dağlar önüme dizilirdi
hangi haddini bilmez deniz engellerdi
bir tek işaretin yeterdi
karşıdan da olsa,
fermuar kapatır gibi,
birleştirirdim avrupa ile asya'yı

sen ise,
dizlerimde kan pıhtısına dahi bakmadan,
çektin gittin,
arkana bile bakmadan,
hadi git,git ama lütfen,
üsküdar sırtını aşarken,
bari bir dön de arkana bak,
nasıl can veriyorum,
boğaz içinde.....

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

BulUNMAZ

Düşme dostum dert içine
Girdiğinde yol bulunmaz
Kaçar dostun arkadaşın
Tutunacak kol bulunmaz

Örümce ağı gibi sarar
Gönül,derdine can arar
Çırpındıkça beden yorar
Yorgun düşer,hal bulunmaz

Dost diyerek güvendiğin
Canım diye su verdiğin
Canından parça bildiğin
Zor gününde kul bulunmaz

Merhem istersin yarana
Der; sende yoksa arama
Ateşle yaklaşırlar çırana
Sarılacak çul bulunmaz

El ararsın huzur veren
Bulunmaz yüzüne su süren
Çok çıkar kitabını düren
Kaçacağın sal bulunmaz

Can sanıp da sahte gülen
Menfaat uğruna yoluna ölen
Dost acı söyler; der bilen
Acı sözde bal bulunmaz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

CAviDAN

zeytin ağaçları dibinde
filizlenmiş yeni fidan
siyah-yeşil zeytin toplar
zeytin gözlü cavidan

tırnaklarda pembe oje
zeytin karası bulaşmış
etek giymiş boydan uzun
zeytin filizine dolaşmış

saçlar bağlı at kuyruğu
uçları yerde sürüklenir
ateş basmış bedenini
etek ucuyla körüklenir

toplar bir,bir zeytinleri
derde deva yağ çıkacak
akşam toplar kırılan dalı
yakacak odun çıkacak

zeytin toplamak kolay değil
gece gider yorgun argın
bu gün zeytine gelmedi
kalbim cavidana dargın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Cesaret

gözlerin sevişmesi cesarettendir
gönüllerin sevişmesi esarettendir
bedenlerin sevişmesi asalettendir
RUH'ta üçüde yoksa sefalettendir

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ÇAĞLAyan



Yüksek kayalardan dökülür suyu
Düştüğü yerde açar; Derince kuyu
Coşarsa durulmaz önünde kötüdür huyu
Doğanın aranan güzelliği çağlayan

Dağlarda muhteşem bir ortam oluşturur
Rendevu yeri olur; Sevgili kavuşturur
Canları,ciğerleri,aşıkları buluşturur
Ruhumuzu dinlendirir; Güzel çağlayan

Su kenarıdır bin bir çeşit olur bitkisi
Gözler görür; İçimizden çıkmaz etkisi
Set çekilirse önüne; Kötü olur tepkisi
Gölünle,sularınla,baş tacısın çağlayan

Göz yaşı gibidir; devamlı akar durur
Hırçınlaşır; başını taştan taşa vurur
Doğada güzelliktir; aşıklara konu olur
Kanalınla suyunla çok yaşa çağlayan

Konu olur filimlere,ilham verir ozanlara
Yatak yeridir,bitkilere,balıklara
Her türlü ceza gerek kanalı bozanlara
Ülkemin güzel manzarası; akar çağlayan

Bol olur suları; Gürül-gürül akar
Değerini bilmeyen ahmakca bakar
Gelenler dilek diler,mumlar yakar
Bazen ziyaret yerimizdir ÇAĞLAYAN

A.özen

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ÇEKmem mi GERek

nasıl olur darıltırım arzuladığım kadını
hiç dilimden düşürmedim o güzel adını
unuturmuyum sanıyorsun dudağının tadını
dudağım dudağına hasret mi kalması gerek

beraber olmak varken dargınlık nemize
sen ayrı ben mutsuz,ne geçer ki elimize
tartışmada sahip olamadıysak dilimize
yıllar-yılı hep dargın mı kalmamız gerek

ceza mı veriyorsun bana,dargın kalmakla
atamam aşkını kalbimden ayrı durmakla
dilim aşındı güzel adını herkese sormakla
ömrümüz bitene kadar sormam mı gerek

batası dünyada bizimde yüzümüz gülsün
aşkımdan ayrı kalanlar diyorsan ölsün
demişsin ki,aşkı çok büyük ikiye bölsün
bölük-pörçük gönülle mi yaşamam gerek

yeterince sensizlik çektim,gül yüzüme yeter
senden ayrı kalmak inan ki ölümden beter
hasret çeken gönüllerde hayat mı biter
mezara yatana kadar çekmem mi gerek

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Çiçek Açtı

bahar geldi hayatıma
yumru-yumru çiçek açtı
pembe,beyaz yaban gülü
sümbül,lale çiçek açtı

mis koku saçar edrafa
dertleri kaldırdım rafa
hasır altı oldu cefa
menekşe,gül çiçek açtı

kalbimin ucu filizlendi
kokusuz çiçekler gizlendi
kardelen,krizantem özlendi
zambak,leylak çiçek açtı

kara kışı kalbime sokmadan
bir,bir koklarım bırakmadan
dert düştüğü yeri yakmadan
papatya,nergiz çiçek açtı

baharı tuttum bırakmam
güz yaprağı gibi dolaşmam
zemheriye gönül yakmam
karanfiller çiçek açtı

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ÇİFleşmek İSter

pembe düşünceye dalınca
kimsesiz yalınız kalınca
kafamıza da biraz sarınca
gönüller çifleşmek ister

kalp'ler aradığını bulursa,
arada anlaştma olursa,
sevgi,saygı hep kalrısa
kalp'ler çifleşmek ister

olgunluğa girince yaşlar
göz-göze gelmeler başlar
yüzler güler inmez kaşlar
gözler çifleşmek ister

ateş basınca bedenleri
kimse ayıramaz sevenleri
araya koyar isteyenleri
sevenler çifleşmek ister

bekarlıkta görür sakınca
gönüller bir-birine akınca
kollar da bedenleri sarınca
dudaklar çifleşmek ister

çifleşmek evren kanunudur
hür dolaşmanın sonudur
çatıya girmenin yoludur
evlilik çifleşmek ister

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Çingenem

ağlayan yüreğimi güldürmeden
beden ateşimi söndürmeden
sevdiğini söyle lafı çevirmeden
kıvırcık marul etekli çingenem

açma benden gayrısına sineni
sevindir gönülden ayağına geleni
kırma inciltme,candan seveni
kıvırcık marul etekli çingenem

keskin sirkeyim küpüne zarar
nasıl yürek cesaret eder sarar
yeterince ezdin ver artık karar
kıvırcık marul etekli çingenem

sevgimi,aşkımı yabana atma
hafta sonu benimsin unutma
erken gel elimde çiçeği kurutma
kıvırcık marul etekli çingenem

geleceğim dedin ektin,kandırdın
yalanlarınla midemi bulandırdın
boşalttın ceplerimi,dolandırdın
kıvırcık marul etekli çingenem

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

DUDağınla İÇmeyi SEViyorum

dudak rengini hala değiştirmemişsin
yine pembe ruj sürmüşsün bu gece
eskisi gibi ruhumu okşuyor sözlerin
tek-tek dökülüyor dudağından hece

arada kırmızı sür de kiraza benzesin
biliyorsun kirazı çok aşırı severim
hele o dudakların bekcisi yapsan
ebediyen nöbetini tutar,güderim

devamlı nemli duruyor ya dudağın
gönlümü kamçı yemişe çeviriyor
gözümün önüne geldikçe mubarek
bardak-bardak kadehler deviriyor

her bardakta yudumlarken kadehi
dudağını bardakta hayel ediyorum
içmelere doyamıyorum badeleri
dudaklarınla içmeyi çok seviyorum

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

DÜŞün AŞkım


Ola ki aşkımızı bitirip hayatından atarsan
Gözlerine baktığım anı özleyeceğini düşün
Pencere kenarında sokaklara bakarken
Geldi gidecek yolumu gözleyeceğini düşün

Elleri kenetli dolaşan sevdalıları gördükçe
Eski günlerini hatırlayıp gönül yerdikçe
Esen rüzgarın sıcaklığı ruhuna girdikçe
Dudağımın dudağındaki sıcaklığını düşün

Kalbinde dipsiz kuyu açılıp içine batmadan
Gündüzün zalim,*******e ağıt yakmadan
Ömrün zehir olup yaşamaktan bıkmadan
Dut yemiş bülbül gibi olacağını düşün

Mehtaplı gece ararsın yüreğine dokunan
Aşk bilmecesinde adına şiirler okunan
Sıcak bir el arzularsın ruhuna dokunan
Ellerinde sıcaklığımın kalacağını düşün

Görürsün hali derbeder perişan birisi
Evsiz,sahipsiz,sevgisiz sokaklar kedisi
Dünyada aşk sevenle güzel yalan gerisi
Fani alemde aşkın baki duracağını düşün

Düşün,düşün ki aşkım ayrılığımız olmasın
Ruhumuzda yeşerttiğimiz sevda solmasın
Hayat yolunda yaşam sevincin kırılmasın
Yeşil gözlerinin yaşla dolacağını düşün

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Efkardan

sigaramın dumanı zehir saçıyor
çektikçe içime,ciğerimi yakıyor
bu günde dumanı bir hoş çıkıyor
bırakamadın meredi efkardan

efkarımı dağıtıyor yokluğunda
meret aranıyor karın tokluğunda
midemi bulandırsada koktuğunda
bir türlü vaz geçemedim efkardan

kaldırdım attım,ağzımdan düşmüyor
yerden-yere çaldım kızıp küsmüyor
cayır-cayır yaktım,gık'ı çıkmıyor
atamadım bir türlü,efkardan

yatarke bile baş ucumda duruyor
uyanır uyanmaz gözüm onu arıyor
sadık yarim oldu bedenimi sarıyor
dert ortağımı atamadım,efkardan

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Fatma Hanımın Nazarı

fatma hanım gözde ustadır
insanı duvarlara yaslatır
adeta giden trene toslatır
fatma hanımın nazarı

çalışan ne yaptığını unutur
su'ya baksa gölü kurutur
deve görse ayakta uyutur
fatma hanımın nazarı

inek görsün süt'ü kurur
uçağa baksa motoru durur
giden gemiyi durdurur
fatma hanımın nazarı

deveyi iğne deliğine girdirir
taşları tersine çevirir
duran kamyonu devirir
fatma hanımın nazarı

insanın saçlarını döker
binalar yerinde çöker
ağaçları kökünden söker
fatma hanımın nazarı

allah vermiş bir eser
söz denmez hemen küser
adamı kılıç gibi keser
fatma hanımın nazarı

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Fetih Edeceğim

bizler fayihin torunlarıyız
fetih etmedik kale bırakmayız
fetih etmek ata mirasımız
atamızı çağımızda da aratmayız

hangi kaleyi kuşattık da
burcuna bayrak dikmedik
yeter ki kafaya takalım
fetih etmeye nereye gitmedik

surlarını yıkılmaz sanma
yıkana kadar gülle atacağım
senin kalbini de ben fethedip
burcuna kadar çıkacağım

burcunun en güzel yerine
oturup tahtımı kuracağım
tahtımda gözü olanın
gözünü ellerimle oyacagım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

GöZ YaŞı

bir güzel gördüm cihan-ı han’da
hazin acı kalmış bedeni can’da
göz yaşı döküyor seheri tan’da
güneşi doğurur yaşı kurusun ister

gözleri buğulu görmez geçeni
aşka ikrar verip yeminler içeni
seveni hiçe sayıpda hasat biçeni
nasıl geldi geçti sorulsun ister

bir elinde resim diğerinde kına
gözyaşı döker yüreği yana-yana
sevdiceği gittiğinden bu yana
bir gün çıkagelip sarılsın ister

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

GÜZellik RUHtadır

çiçektir yaprağını güzelleştiren
kadın'dır erkeğini özelleştiren
tutkudur muhabbeti söyleştiren
saygı,sevgidir aşkı güncelleştiren

yıldızları yıldız yapan gecedir
kalpleri baglayan sözdür,hecedir
girmeden bilinmez gönüller nicedir
sevilen gönül,her şeyden öncedir

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

HAMd OLSUn

makamda mevkide olmaz gözümüz
nasıl görünür isek öyledir özümüz
söylerse dilimiz pekişir sözümüz
hakkı gönlümüzde yaşayandan olduk

hak deriz,hak ile olmasını bildik
iki cihanda bahtıyar kalmaya geldik
hakkı insanlarda bulmasını bildik
hakkı,batıldan ayırandan olduk

hakkı hak bilip,hak için sevenlerdeniz
sırat yolunda mahşere gidenlerdeniz
nereden geldik ise oraya gülenlerdeniz
ölmeden önce can verenlerden olduk

yakınız; insanların yüzüne gülenlere
hasretiz; hakkın yüzüne yüz sürenlere
canı; küçük çekirdekte bulan gönüllere
gönülden gönüle yol alanlardan olduk
hakka el açıp hamd edenlerden olduk
hamd olsun

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

HAs BAr

Durduk bir mekan önünde,adı HAS bar
Girdik kapıdan içeri,üst katı da var
İçerisi tertemiz,mis gibi,olmuş sanki kar
Muhabbetiniz bol olsun,HAS bar; cılar

Görenler zanneder ki,burası darphane
Birkaç kadeh bizde ayalım,içki şahane
Biralar bir harika,muhabbet bahane
Muhabbetiniz hoş olsun,HAS bar; cılar

Soğuk,sıcak,mezeler,masalar çilingir
Durma kardeş kapıda,içeri sen de gir
Bu mekanda içenlerin,sakin olanı sevilir
Sohbetiniz daim olsun,HAS bar; cılar

Nasıl girdin ise,bu mekandan öyle çık
Çıkmasın bu bardan,kimse ayarı kaçık
Kapımız olsun sizlere her zaman açık
Hepinize afiyet olsun,şirin HAS bar; cılar

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İÇelim Unutalım

tatkı sohbete toplandık bu gece
çilingir masasında dökülsün hece
rakılar da açılıp orta yere gelince
şen olsun gönüllerimiz şen olsun
getirin kadehleri badeler dolsun

kurun ortaya ince sazlar çalınsın
gönüller bir olsun hoşnut kalınsın
halaylar kurulsun kızlar salınsın
şen olsun ruhumuz bahtıyar kalsın
damarlar da meyden nasibini alsın

sallansın mendiller sineler açılsın
meyveler,mezeler masaya saçılsın
herkez sevdiğinin beline sarılsın
felekten bir gece hatıramız olsun
ruhumuz bu gece huzuru bulsun

içelim sabaha dek unutalım parayı
kadehlere gömelim içimizdeki yarayı
silelim bir-bir bahtımızdaki karayı
olmayan paramızla güzel eğlenelim
dünya güleceğine biz ona gülelim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İkİ KöR

söylesem,söyleyebilsem derdimi
mehtepsız yıldızlı bir gecede
açabilsem kalbimi
desem,diyebilsem,
seviyorum seni,
çılgınca aşığım sana,
ama diyemem,söyleyemem,
çünkü,
aramızda gağlar denizler var
ve benim kahrolası gururum,
ve bu hep böyle sürüp gidecek
sen,
seni sevdiğimi bilemeyeceksin,
ama ben her gün,
her allah ın günü gecesi,
yıldızlara seni sevdiğimi haykıracağım
ama sana asla,
hayatımda iki kör tanıdım
biri; sana olan aşkımı görmeyen sen,
diğeri;
senden başkasını görmeyen ben

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İkinci EL Satılık

lastikleri fazla yıpranmamış
kolayca yolda kalmamış
motoru rektife olmamış
ikinci el kalp var satılık

sahibinden başka yüz görmeyen
ilk sahibi değerini bilmeyen
doğru dürüs yüzü gülmeyen
ikinci el aşk var satılık

motoru hararet yapmamış
evel allah yoldan çıkmamış
kimseyi şarampole atmamış
ikinci el kalp var satılık

çalışmaktan hiç yılmayan
tuttuğunu kolay salmayan
sıfırdan geri kalmayan
ikinci el aşk var satılık

kimseyi kolay kırmayan
trafik-polis takmayan
kolayca canı çıkmayan
ikinci el kalp var satılık

az yiyince zorlanmayan
uykusunda horlamayan
köpek gibi hırlamayan
ikinci el aşk var satılık

üste hiç bir şey verilmez
takas da kabul edilmez
dalga geçenler sevilmez
ikinci el aşk var satılık

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İPek SAÇları

kaldır zülüfleri saçlar üstüne
düşmesin bir tanem kaşlar üstüne
değmesin sevdiğim yaşlar üstüne
göz yaşların ıslatmasın ipek saçları
bardaklar doldur,içeyim yaşları

tel-tel olmuş saçların kıvır-kıvır
saçların gelmesin boynuna ağır
örme zamanı gelince beni de çağır
rüzgarda savurma ipek saçları
zülüfler ıslatmasın keman kaşları

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İstemem can verip ÖLME yi

cebren doğduk cebren öleceğiz
dünya cennet ise nerede sefa süreceğiz
yaşarken öldük ölümü nasıl bileceğiz
ben istemedim dünyaya gelmeyi
gelmişken istemem can verip ölmeyi

acıktık bir çift memeden beslendik
avaz olduk can yanınca seslendik
giyindik kuşandık yenilerle süslendik
ben istemedim yenilerle süslenmeyi
süslenmişken istemem can verip ölmeyi

dizlere derman geldi önce emekledik
elimizden tutulsun yürüyelim bekledik
zalimden zulüm gördük ama çökmedik
ben istemedim zalimden zulüm görmeyi
zalim susmadan istemem can verip ölmeyi

güç aldık,ayaklandık öğrendik yürümeyi
koşacaksın dediler,unut artık gülmeyi
ihmal etmedik komşu kızına göz süzmeyi
ben istemedim komşuya göz süzmeyi
süzmüşken istemem can verip ölmeyi

hatun bulduk kaderindir dediler
Allah ın emrini baştan savma verdiler
düğün dernek eğlenceye geldiler
ben istemedim hatunla evlenmeyi
evlenmişken istemem can verip ölmeyi

zaman geldi biz de çocuk büyüttük
ellerinden tuttuk adımlarla yürüttük
onların uğuruna ömrümüzü çürüttük
ben istemedim çocuk büyütmeyi
büyütmüşken istemem can verip ölmeyi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

İZMİRim

izmir'im güzel şehir
akıyor içinden nehir
fabrikadan çıkan zehir
temizlendi izmir'im

kuru çay islah oldu
şaraphane kayboldu
körfezi yeşillik doldu
yeşillendi izmir'im

kötü kokular gitti
yerinde ağaçlar bitti
belediye seyirlik etti
mis kokuyor izmir'im

fuar'ınla renk katarsın
kemer altına bakarsın
sahilinde olta atarsın
büyük şehir izmir'im

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Kabul Edersen

istiyorsan bir çift dudak,al dudağıda çürüsün
kabul edersen bir çift ayak yollarında yürüsün
dağlara çıkarsan,aşkımın zirvesini anca görürsün
kabul edersen bulut olur,üstüne çökerim

senden bihaber derbeder,perişan yaşıyorum
çıkarır verirdim kalbimi,ama sevgini taşıyorum
üç yıldır biliyorsun,deli divane dolaşıyorum
kabul edersen ebediyen yanında kalırım

hep derdim ya sana sensiz olmuyor diye
benim de ihtiyacım var,küçük de olsa sevgiye
aşkın içimde büyüdükçe dönüyorum deliye
kabul edersen,koğuşunda tedavi olurum

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

KADINlar

nefsimizin çektiği büyük zaafımız
her zaman onlara açık oldu kapımız
yaratılışta var arzulamak yapımız
kadınlar-kadınlar iç güdümüz

büyük savaşlar kadınlar için çıktı
imparatorlukları kadınlar yıktı
çinliler seddi kadın için çekti
kadınlar-kadınlar yarı parçamız

kadın yüzünden dağlar delindi
okyanus geçildi,kumlar elendi
günümüze kadar böyle gelindi
kadınlar-kadınlar elma yarımız

hem anamız hem avradımız dedik
her türlü küfürü kadına söyledik
en iyi tarafı canımızdan can bildik
kadınlar-kadınlar varlık nedenimiz

kadın için akıtırız göz yaşımızı
ağartırız tek-tek saçımızı,başımızı
kah gülümser,kah indiririz kaşımızı
kadınlar-kadınlar canımızın içi

onlar dünyada kanatsız meleğimiz
unutup bir köşede asılan eleğimiz
canlar verip de bükülmez bileğimiz
kadınlar-kadınlar,her şeyimiz

her türlü stresimizi onlarda atarız
her şeyi unutup koynunda yatarız
değersiz eşya eder bazen satarız
kadınlar-kadınlar başlar tacımız

uğuruna evler ocaklar söndürürüz
top,tüfenk kuşanır adam öldürürüz
kaçta-kaçımız kadın yüzü güldürürüz
kadınlar-kadınlar anamız avradımız

anasından ayırdık boyun büktürdük
bahçeyi,tarlayı kadına ektirdik
her türlü eziyeti kadına çektirdik
kadınlar-kadınlar dünya varlığımız

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

KANıma ALKOLü SOKtum

evren-evren dolaşırken
kul olmaya alışırken
zerrelere karışırken
kanıma alkolü soktum

el eçtığımda iner iken
evren önümde döner iken
cehennem ateşi söner iken
kanıma alkolü soktum

mikro aleme giren idim
ölmeden can veren idim
cennet gülü deren idim
kanıma alkolü soktum

aldığım bilgiler çok hoştu
yorulmadığım tek yokuştu
başıma şeytan çokuştu
kanıma alkolü soktum

kanda alkol silinmez
eski değerler verilmez
bu kanla hakka gidilmez
kanıma alkolü soktum

kul huzura nasıl varsın
allah erkenden kurtarsın
hakkın merhameti sarsın
kanıma alkolü soktum

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

KARa DENİZim

ülkem içinde sanki ayrı bir ülke
bize yakışır türk dediğin türke
görünmez kimse asık surat sirke
cennet içinde cennet karadeniz'im

misafir severdir insanları korkma
çal kapısını misafirim de sorma
yeterki dürüst ol kafanı yorma
kapısı açıktır dosta,karadeniz'im

huzur bulursun çıkarsan yayla'lara
hiç tereddüt etme eğil pınar'lara
yeşildir,rastlanmaz çıplak topraklara
dünyada bir tanedir karadeniz'im

samsunda başladı istiklal savaşı
herkez ile bölüşür var ise aşı
çatılmaz gülen yüzde asla kaşı
bonkördür insanı karadeniz'im

kalk gidek gardaş karadenize
balık tutmaya gideriz denize
hamsi pilavı ikram edelim size
insanlarınla çok yaşa karadeniz'im

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Karşı Yaka

dalga-dalga geçiyor,karşı yaka kızları
yarı çıplak dolaşır,göbek açık yazları
ayağında sandelet kaldırıyor tozları
karşı yaka kızları cayır-cayır yanıyor
peşindeki erkekler kendini ne sanıyor

karşıyaka kızları,sıkar canımı sıkar
karıştırır hane,ocak,hazır yuvalar yıkar
öldürür duyguları,ardına maydanoz tıkar
karşı yaka kızları,yürekleri hoplatır
rendevuya gelmezler,insanı çatlatır

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Kızım Esel'e

KIZIM ESEL'E

seni hep ömrümce gözümden sakındım
üzüldüm,kırıldım sitemlerle yakındım
giderken ardından ağlayarak bakındım
gittiğin yerlerde sağlıcakla kalasın

minicik ellerinden öperek büyüttüm
diz üstü emeklerdin tuttum yürüttüm
yolunda,uğrunda ben ömrümü erittim
sen de çocuklarınla sağlıcakla kalasın

biriyle kavga etsen babacığım derdin
mama'nı,çorba'nı baba eliyle yerdin
büyüdün,geliştin dünya evine girdin
üstünde elbise gibi temiz ruhlu kalasın

ilk baba deyişinde üç gün uyumamıştım
hastalandığında gözümü yummamıştım
o peltek yarım sözlerine hiç doymamıştım
yine güzel sohbetinle tatlı dilli kalasın

baba ocağın olmasın ömrünce yasın
hanen bereketli,dolsun yabağın,tasın
unutma bizleri sağlık,hastalıkta sorasın
şimdi yeni yuvanda sağlıcakla kalasın

sana esel adını verdim,anlamıyla bal,sın
hiç aklıma gelmezdi biri kalbini çalsın
baba sevgisi hep yüreğinde kalsın
hayatında başarılar,sağlıcakla kalasın

29/11/2006

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

MAbet mi&İlim Mİ

allah ile kul arasına girilmez ise
bunca muhteşem mabet'ler neyin nesi
gizlice hak ile muhabbet var iken
neden bağırarak tüketiriz nefesi

nemize yetmiyor bir yerleri çevirip
temiz bir şekilde namaz kılmak
okullarda ilime ihtiyaç var iken
yakışmıyor sevap diye mabete yığılmak

hani kulun ibadeti gizli olurdu
gizlilik mabet içinde nasıl olacak
elbette ki allah,peygamber anlatılsın
ilim bilmeyen allah'ı nasıl bulacak

yaşlı gidemez diye mi üç-beş kişi için
her köyümüzde mutlaka camii olur
kar,kış salmayın uzaklara çocukları
isteyen istediği yerde namazgah bulur

zaman geçtikçe ilim yuvası değişti
şimdi mabet değil okullardır,okullar
varını yoğunu mabetlere değil
ilim yuvasına akıtır akıllı kullar

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Melekmiydi Rumuzun

Ateşmiydi şimşekmiydi gönderdin üstüme.
Kaçamak bakışın aldı aklımı başımdan.
Dizlerine kapanıp aşk dilenirdim sende.
Utanmamış olsaydım ilerlemiş yaşimdan.

Ateşli bakişların ardındakı o hoş gülüşün.
Topukların nokta basıp da yürüyüşün.
Etek uçlarından tutarak da dönüşün.
Bir şeyler kopardı şu yanık döşümden.

Beyaz etek üstüne yakışmış siyah bluzun.
Kuğuları andırıyor şahaser omuzun.
Melekmiydi kendine taktığın rumuzun.
Rabbım çıkarmasın seni hiç düşümden.

Omuzlar üstüne sermişsin sarı saçları.
Hangi kudret kalemi çizdi keman kaşların.
Ahenk içinde dudaklarla burun uçları.
Böylesi güzellik eksik olmasın başımdan

İnce bel üstüne sarılmış siyah badi
Tutup kollaından desem sana hadi.
Dizlerinin dibinde olsaydım uslu kedi.
Sevdanı eksik etmezdim yazımdan kışımdan.

21,12,2006

[GooD aNd EvıL]

MICIRda OYun

Kaptırdık kendimizi mıcıra
Ya ALLAH kerim dönüyoruz
Yaş da ilerliyor yavaş-yavaş
Her türlü pislikleri görüyoruz

Hükümet-Hükümetlikten çıktı
İdare artık çetelerin elinde
Şapka düştükçe görünüyor
Lekeler oluşan kelinde

Şapka düşünce kel görünürdü
Şimdi altından pislik çıkıyor
Neler oluyor mıcır üstünde
İdareciler milleti yakıyor

Övündüğümüz Osmanlı torunu
Temiz kanına kan mı karıştı?
Herkesi mi? Soktunuz pislik içine
Güzel ülkeme pislik bulaştı

Pislik kokuyor güzel ülkem
Çiçekler kokuşan bahçeleri
Baş edemiyorsan yol ver
Bu ülkenin var hala seveni

Girme bahçeye Bahcivan değilsen
Ülkemin bahçesi talan oluyor
Mafya,Çete,Hırsızların
Tutanın elinde kar kalıyor


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

MİKdAT BaL CEVaBEn


Ustasından ne gördük çıraktan görelim
Demezler halkın malı sahibine verelim
Varmısınız hesabını hep beraber dürelim
Onların soyu böyle,gücenme be üstat

Devlet malını her biri amuduyla götürür
Ülkemde kale olan fabrikaları satar bitirir
Bu halk bunları başımıza tekrar getirir
Milletimin hay’ı böyle gücenme be üstat

Baştakilerin rahatı yerinde görmez gerisini
Kendi soyu güvende düşünmez çeri’sini
Allah getirsin başımıza vicdanlı birisini
Acemilerin toy’u böyle gücenme be üstat

Türklük kan ağlıyor aldırmıyor kimse
Ülkem kan damarı koptu yapılıyor ense
Sorularımız cevapsız kalıyor nedense
Sistemin ray’ı böyle gücenme be üstat

İslamiyet adı altında maskelere bürünür
Çıkarları olunca halka ancak görünür
Oy zamanı yılan gibi alçaktan sürünür
Bunların huy’u böyle gücenme be üstat

Sen yılda bir kez ya gelir ya gelmezsin
Ülkemde oyunu yaşayan kadar bilmezsin
Bizler avuç açtıkça diyorlar ölmezsin
Vatandaşın pay’ı böyle gücenme be üstat


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Mor

gökkuşağını önüne serip,
seni mutluluk dağının,
zirvesine taşımak istesem
benimle mor menekşeden,
sarayıma girmek istermisin

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Mustakim Olur

hep mabetler içinde aranır oldun
dünya aleminde bilmece oldun
hak diyen kulunun gönlüne doldun
seni bulan aşığın kalemi bol olur
gönülden gönüle mustakim olur

rab diyerek her yerde arar dururuz
aşkın dolarsa gönüle anca buluruz
sevgin yoksa içimizde nice oluruz
seni bulan aşığın sözü bol olur
güzel kalemlerde mustakim olur

evrenler toplansa gelse bir araya
camii,kilise,mabetler girse sıraya
muhabbet anında çıkarsın ortaya
seni bulan aşığın gönlü bol olur
sohbeti dinlenir,mustakim olur

bilmeden gevezelik eder konuşuruz
devri alemden göçer elbet buluşuruz
can ile canan gibi sarar kavuşuruz
seni bulan aşığın boynu kıl olur
yardım eder canlara,mustakim olur

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Nasıl Çare Bula

sarı-sarı saçlarını savurdun sağa,sola
dolamak nasip olmadı,şu kırılası kola
çöle döndü bağrım,okyanus getir de sula
sulamazsan gönlümü,dert nasıl çare bula

sarı-sarı saçlarına yakışmış mavi toka
çözülmüş düğmeleri açılmış bağır yaka
kızardım yanarım döndüm batan ufuk'a
kollarımı sarmayınca,dert nasıl çare bula

sarı saçlar ucuna mavi boncuklar takar
gözlerin baktığı göze ateş düşürür yakar
tutamaz gönlüm aşkını, ırmak olur akar
bent çekmeyince önüne,nasıl çare bula

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Nasıl sanırsın

yattığım yerde ihtiyacım var iken
yataklar bedenime oluyorken diken
haber bile vermeden terk eden sen
nasıl olurda ardından gelir sanırsın

ananı,babanı çok mu özlemiştin
nikah masasında ayrılmak yok demiştin
yatağa düşene kadar mı beni sevmiştin
nasıl olur da ardından gelir sanırsın

şimdi yavaş-yavaş ayağa kalkıyorum
haberler gönderirsin sıklaştı bakıyorum
artık evimi,ocağımı kendim yakıyorum
vefasızı nasıl gelir de alır sanırsın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

NE Gerek VAR

papatya gibi açtımsa kalbinde
seviyor,sevmiyora ne gerek var
şarkı olup düşmüyorsam dilinden
feryat,figan,nâr'a ne gerek var

gül gibi açıyorsam tomurcukları
bülbül olup inlemeye ne gerek var
gönül kapını kapattınsa aşklara
son ses müziğe ne gerek var

balık gibi çark ediyorsam içinde
susuzluktan çatlamaya ne gerek var
nilüfer gibi dolduruyorsam gönlünü
zakkum aramaya ne gerek var

karanfil gibi kızattımsa yanağını
sümbüle çiçeklere ne gerek var
yudum-yudum içtinse aşkımı
başka içeceklere ne gerek var

manolya gibi koku saldımsa bahçene
kardelen olup yalnızlığa ne gerek var
biraz yüz verdik diye hemen şımarma
in tepemden azgınlığa ne gerek var

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

NEden BENzetiriz

neden insanlar sevdiğini?
her hangi bir varlıkla kıyaslar
insan ise insanlıkta,daima
arkasını sevdiğine yaslar

arkamı yasladığım dağ desem
dağ ile kıyaslamış olurum
en sıkışık anımda dağı değil
sevdiğimi yanımda bulurum

bülbül ile kıyas yapamam
bülbülün dediğini anlamam
yarim konuşursa yanımda
konuşmasına doyamam

neden fidan boylu diyeyim ki
fidanda da boy mu var?
yarim yanıma yakışıyorsa
oluruz bir birimize ince ayar

yarime gonca gül de demem
bir gün mutlaka açıp solacak
ama benim nazlı yarim
ölene dek yanımda kalacak.

turnalarla selam da göndermem
sevdiğim selamımı anlar
iki eli kanda da olsa
mutlaka yanıma damlar

uzak diyarda da olsak
onunla aynı dilden konuşuruz
kalbimiz bir çerçeve olur
aynı çerçeve içinde buluşuruz

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Neredeysen Gel Artık

sana ulaşmak için dağları mı yıkayım?
sesimi duyurmak için radyo'ya mı çıkayım?
seni görmek için uzaydan mı bakayım?
sabrım tükeniyor,neredeyse gel artık

istanbul,ankara'nın altını üst ettim
ak deniz,kara deniz,trakya'ya dittim
gezmedik yer kalmadı,yeter artık bittim
ayaklar yürümüyor,neredeysen gel artık

toroslardan ziganaya gitmedik yer kalmadı
ağrı dağından,ulu dağa derdim çare bulmadı
türkiyenin dört yanına haber saldım olmadı
terk mi ettin memleketi? neredeysen gel artık

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Neyim Kİmim ben

Neyim,kimim Ben?
Bir yudum sevgi mi?
Koca bir kütle aşk mı?
Altında ezildiğim.
Kendimi aramak mi?
Beni arayani bulmak mı?
Sanal alemde gezindiğim.
İmgeler batarken
Yüreğimin derinliklerine
Yaramı sarmak mı bezindiğim?
Neyim,kimim?
Nereden geldim?
Nereye giderim?
Nereye çıkar yolum.?
Yürüyormuyum?
Duruyormuyum?
Koşuyormuyum?
Neresindeyim aradığım dünyamın.
Durak neresi? Nereye kadar.?
Adem oğlu denildi adıma
Özümde halifelik var.
Nereden geçer yolu?
Sevgiden mi, aşktan mı?
Kendimi tanımaktan mı?
Neyim,kimim ben?

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Noktalar

sabrın son noktasındayım
özlemin sınır noktasındayım
hasretin çıldırma noktasındayım
noktalarımı birleştir artık
ya sen bana gel
ya da bana gel de

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

O Gözler

neydi o gözler be öyle?
temmuz sıcağı gibi
yaraladı kalbimi kanattı
berber bıçağı gibi

içime alevler düşürdü
fırıncı ocağı gibi
kalbime huzur verdi
ana kucağı gibi

içinde zindan karanlığı
zeytin tanesi gibi
içine girenler kaybolur
patişah hanesi gibi

onların sahibi olsaydım
içine bakmaya doymazdım
dünyalar tepeme yıkılsa
tıkırtı dahi duymazdım

gözlerine bakmaktan ne olur
sakın beni mahrum etme
eğer birgün gideceksen
birini bırakıp da gitme

en azından bir tanesine
doya-doya bakayım
bilsem ki dünyada yanıcam
ikincisi için yanayım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ORMANlar YANmasın

ormanlardır hayat kaynağı
uzak dursun orman manyağı
bulunmaz bir benzeri ortağı
ormanlar yanmasın efendiler

orman dünyamızın ciğeridir
kuşların,hayvanların evidir
değerini anlayana değerlidir
ormanlar yanmasın efendiler

siz istermisiniz eviniz yakılsın
tüm varlığınız kapıya atılsın
her şeyinize rezilce bakılsın
ormanlar yanmasın efendiler

ağaç,insan gibidir yakılmaz
çürük çivinin yerine çivi çakılmaz
orman yanarken ahmakça bakılmaz
orman yanmasın efendiler

piknik alanlarını temiz bırakın
şişeleri ormanda kırmayın sakın
eğlence yerinize iyice bakın
ormanlar yanmasın efendiler

gelecek nesillere ne söyleriz
yeşil alanları daha çok severiz
ailece beraber gider gezeriz
ormanlar yanmasın efendiler

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Oryantal Seher

ORYANTAL SEHER

Seni Afrodit görseydi çatlardı fesattan
Ekmek üstüne bal olsan yenmezdin tattan
Bir tek işaretinle atlardım onuncu kattan
Ateş olup yaksa da kollarına atlayasım geliyor

Şahmeran görmedi ya seni kıvırdığını sanır
Bana mısın diyen nefis güzelliğine aldanır
Küçücük bir busen ölüyü dahil uyandırır
Vermiyorsun ya bir öpücük çıldırasım geliyor

Karşımda oyna değiştirme sakın yerini
Ver de ilaç yapayım yarama gül kokulu terini
Oynarken kıvırtıyorsun ya her bir yerini
Gönlümü kazığa da çaksam saldırasım geliyor

Sarmaşık olsam da o uzun boyuna sarılsam
Yaygı olsam da ayaklarının altına yayılsam
Can çekişen bedenimde bir busenle ayılsam
Paha biçilmez dudaklardan aldırasım geliyor

Kıvrak belinle götürdün ruhumu cennete
Beline sarılmak için kalkışırsam cürete
Takıp da kafama seni kalkışırsam niyete
Vurup da omzuma dağlara kaldırasım geliyor

Cüretimi mazur karşıla uçurdun aklımı
Bu gözler görmedi böylesine alımı çalımı
Kollarında hazırlayıp da dört kollu salımı
Muradına erdi diye taşıma yazdırasım geliyor

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

OZaN MİKdaT baL CEVaBEN

Mikdat bal’ın “sorum bu”
Şiirine cevaben

Ustasından ne gördük çıraktan görelim
Demezler halkın malı sahibine verelim
Varmısınız hesabını hep beraber dürelim
Onların soyu böyle,gücenme be üstat

Devlet malını her biri amuduyla götürür
Ülkemde kale olan fabrikaları satar bitirir
Bu halk bunları başımıza tekrar getirir
Milletimin hay’ı böyle gücenme be üstat

Baştakilerin rahatı yerinde görmez gerisini
Kendi soyu güvende düşünmez çeri’sini
Allah getirsin başımıza vicdanlı birisini
Acemilerin toy’u böyle gücenme be üstat

Türklük kan ağlıyor aldırmıyor kimse
Ülkem kan damarı koptu yapılıyor ense
Sorularımız cevapsız kalıyor nedense
Sistemin ray’ı böyle gücenme be üstat

İslamiyet adı altında maskelere bürünür
Çıkarları olunca halka ancak görünür
Oy zamanı yılan gibi alçaktan sürünür
Bunların huy’u böyle gücenme be üstat

Sen yılda bir kez ya gelir ya gelmezsin
Ülkemde oyunu yaşayan kadar bilmezsin
Bizler avuç açtıkça diyorlar ölmezsin
Vatandaşın pay’ı böyle gücenme be üstat


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

OZANlar DİYARı ANADOLUm

pir sultan abdal ozanlar ozanı,
nice türkülerin muhteşem yazanı
semah döndürdü oğulları,kızanı
çok ozanlar göçtü.anadolu,dan

aşık mahsuni şerif söyledi durdu
karaca oğlan bizi kalpten vurdu
kör oğlu denildi dağların kurdu
çok yazanlar geçti,anadolu,dan

neşet ertaş ki,saz ondan sorulur
vurdukça teline,sazı elde yorulur
depreşir ruhumuz,gönüller durulur
çok coşanlar göçtü,anadolu,dan

aşıklar kalbimizi yaktı,yandırdı
veysel sözüyle,sazıyla uyandırdı
yörelerimiz bizi türküye kandırdı
çok çalanlar geçti anadolu,dan

kültür kokuyor anadolum,kültür
sevgi anlatır hepisi,demiyor öldür
dinle kardeş,ateşini türküde söndür
çok tozanlar göçtü,anadolu,dan

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Öğrenmiş olduk

Karlı dağlar salar suyunu.
Felekten gördük biz oyunu.
Karakaçanın sert huyunu.
Çiftesiyle öğrenmiş olduk.

Coşunca açar kendi yolunu.
Susuzluktan çatlasada suyunu.
Kaval sesiyle içmeden koyunu.
Geçtiğini öğrenmiş olduk.

Köprüler kurdurdu üstüne.
Durulupta su vermez testine.
Ordu'nun dereleri gibi tersine.
Aktığını öğrenmiş olduk.

Dereler çoşar iner denize.
Sabun'la anlaştı erdik temize.
Suyu hayır vermeden ülkemize.
Horlandığını öğrenmiş olduk.

12,11,2006
(18:00)

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Özenme Balıkçılığa (oğluma)

Özenme akılsız oğlum balıkçılığa
Her yerinde,teninde balık kokuşur,
Parası pul,kadını dul derler bilirsin
Üstüne başına sinekler çokuşur.

Her öğününde yersin salamura
Hasret kalırsın pastaya,hamura
Soğuk,sıcak aldırmadan yağmura
Eline,parmağına kılçık sokuşur

Balık ile olursun artık haşır,neşir
Kokusu siner paklamaz teneşir
Tuttuğun balıkları komşular üleşir
Meze yapılır kadehler tokuşur

Balıklar pulludur pullanırsın
Fırtınası çok olur sallanırsın
Ömrünce denizlerde yol alırsın
Sevdiklerin ardından bakışır

Alamazsın sevdiklerini yanına
Alışkanlık yapar girilir kanına
Adres verilmez bu güne yarına
Senin gibi toy’lar evine yakışır

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Özüm Hak'tan

Özüm Hak'tan
cisimde canlandım haşr oldum aleme
özümde sevgilimi bulmaya geldim
adem oğlu dendi özüm haktan yana
seven gönüllere aşık olmaya geldim

haktan dil edindim kılıçtan keskin
çalıştıkça açılır hiç düşmez bitkin
az anlat hak anlat der budur yetkin
her zerreye hak'kı sormaya geldim

aşk düşürdü yandırdı gönül çölünde
sonsuza hakim ser'i eğdirdi önünde
ruhtan emanet verir alır gününde
bir ölümlük nefes almaya deldim

ebed kelamının harfinde sözlenir
girdiği gönüllerde sonsuzluk izlenir
yarattı alemleri sevgide gizlenir
sevgi yuvasında aşkı çalmaya geldim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

PABUÇ'a Sığdım

boyum uzun sırma derler
kilom ağır yarma deler
ayaklar büyük kırma derler
ama küçücük pabuca sığdım

yürümezse tabanı bitmez
boş bıraksam yola gitmez
tüm pabucum boyum etmez
ama küçücük pabuca sığdım

yürümekle yol aşındırmaz
çıkamadan parmak kaşındırmaz
çanta gibi elde taşındırmaz
ama küçücük pabuca sığdım

hendek görse üstünden atlar
çamura bulansa derisi çatlar
küçücük zamla fiyatı patlar
ama küçücük pabuca sığdım

her iki nesleler arasında
kah renklisi,kah karasında
yaşıyorum her ikisi arasında
ama küçücük pabuca sığdım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

POSta güvercini SAl

yazmıyor kalem derdime bulaşmıyor
aşkım çok büyük anlatmaya yanaşmıyor
yazdığım şiir'lerim sana ulaşmıyor
posta güvercini sal, havale edeyim

kalemin ucu sanki ciğerime batıyor
büyüdü aşkın içimde aslan gibi yatıyor
kalbim pazara çıkardı ucuza satıyor
posta güvercini sal sana satayım

şiirlerimin her hecesi zaatını över
yazık olur yazdığımı okumazsan eğer
yine de senin için yazmaya değer
posta güvercini sal,övülene vereyim

sevilen okursa anca huzura ererim
şiir'lerim ulaşmazsa bunalıma girerim
çıkarırım pazara tezgaha sererim
posta güvercini sal,sana göndereyim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

PROPLEMim VaR

dışarıdan bakınca görülmez
içerisine girince sevilmez
aritmetik gibi çözülmez
bir proplemim var benim

atacağım deyip atamadığım
satacağım deyip satamadığım
her şeyi bırakıp kaçamadığım
bir problemim var benim

dostlara şenlik,göremediğim
yar yüzünden gülemediğim
içimde sıkıntı gülemediğim
bir proplemim var benim

el uzatıp da tutamadığım
yalayıp da yutamadığım
kalkıp üstümden atamadığım
bir proplemim var benim

yakamı tutup bırakmayan
nar'ı cehennemi aratmayan
beni baştan yaratmayan
bir proplemim var benim

içimde fırtınalar koparan
yerden yerlere savuran
yakıp kalbimi kavuran
bir proplemim var benim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

SABır BONCUğum

Boncuk-boncuk yaş oldun gözlerimde
El uzatıp da hiç birini silmeyeceğim
Tespih yapıp da sana göndereceğim
Çekip çekmediğini hiç bilmeyeceğim

İlk tespihimi sana hediyem olacak
Tek şartım,yaşlarımı dağıtmayasın
Onlar benim aşkımın sabır boncuğu
İçerlenip de saçlarını ağartmıyasın

Beni düşünürsen boncuklar dağılmaz
Bir şey olmaz deyip kaldırmayasın
Elinden düşürme sakın gece-gündüz
Çekiyorum diye beni kandırmayasın

Boncukları tek,tek sabırla biriktirdim
Sendeki değerini asla bilmeyeceğim
Seri üretime geçtiğimi bilmeni isterim
Ömür boyu ağlarım artık gülmeyeceğim

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

SAKlı KenT

saklı kent gibisin kalbimde
keşif edilmeyi bekleyen.
bakanın haricinde,
arayana görünmeyen.
varlığı bilinip de,
keşif edilmeyen.
yolu bilindiği halde,
cesaret edilip gidilmeyen.
arayanın haricinde,
başkası kabul edilmeyen.
varlığından harici,
ruhumda sevilmeyen.
yolları uzak olsa da,
gitmekten vaz geçilmeyen.
ben için esrarengiz,
gizemli birisin işte.

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

SANdım

bir damla suyunu aldım
deniz kuruyacak sandım
kalbimin üstüne koydum
ateşimi söndürür sandım

kutup'lardan buz getirdim
belki beni ısıtır sandım
volkan'lardan lav getirdim
bedeni üşütecek sandım

himalaya'ya kapak attım
yerin dibine girdim sandım
aşk nedir bilmeyende
ruhumu yıldız'larda sandım

leyla kim? mecnun nedir?
güzellik çöllerde sandım
cennet gibi yeşil ovada
kendimi cehennemde sandım

gizledim ruhumu alemden
kimse beni görmez sandım
göz kapattım sevdiğime
kardelen gibi açar sandım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Sen Ellerin SAY

ben aşka sevgiye ömrümü adamışım
seviyorum diyeni kalbime dadamışım
gönlümü,ruhumu sevende sınamışım
büyümeyen sevgiye,sen doğmamış say

sevdamı dile getiremez cümle ile satır
vicdansız gönüle bağlanır göremez hatır
ezerler ayak altında kırarlar çatır-çatır
sevda dile gelmeyince,sen dilsiz say

bana aşk kadını gerek,sevgiyi anlatan
ayrı aldığım her nefeste kalbimi kanatan
beni benden alıp,beni yeniden yaratan
yaratıcı olmayan kadını,sen ellerin say

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Sen hiç doğayı dinledin mi?

sen hiç,
sabahın alaca karanlığında
kara tavukların sesini
gecenin zifiri karanlığında
baykuşların nefesini dinledin mi?

decenin gizemli sessizliğinde
sivri sineklerin vızıltısını
çatıdan düşen her damlanın
akarken şırıltısını dinledin mi?

kırk ayağın uygun adım sesini
örümceklerin dokurken eserini
yılanın kav atarken derisini
doğanın sıkıntısını dinledin mi?

gözlerden düşen her damlanın
ot'ların nasıl da kapıştığını
ecel ile pençeleşen canlıların
hayata nasıl yapıştığını dinledin mi?

sırt üstü düşen böceğin çığlığını
ayakta gerinleşen ağacın sağlığını
tabiatın su'ya olan bağımlılığını
mevlaya yakarışını dinledin mi?

söyle! kaç kulak doğayı dinliyor
bizlere hoş gelse de onlar inliyor
son demini yaşıyor insanlık bilmiyor
sen hiç kulağını verip dinledin mi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Seni Unutmak

ellerinle tutmadan durabilirmisin?
gözlerinle bakmadan durabilirmisin?
*******i yatmadan durabilirmisin?
işte,öyle bir şey seni unutmak

ben seni unutmak için sevmedim
bir köşeye atmak için gönül vermedim
seni unutmak kendimi unutmak gibi

çocuk annesiz sevgisini bilebilir mi?
ay ile güneş ters yöne döne bilirmi?
bülbül gülsüz aşk edebilirmi?
işte öyle bir şey seni unutmak

beni unuttun deme sen ömürsün
seni unutamam sen hayatsın
yaşamak gibi,sevgi gibisin

en güzel heyecanı sende yaşadım
seninle kalbime sevgi kuşadım
aşka,sevişmeye seninle susadım
bana unuttun deme
sen sevişmek gibisin.......

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Senin Öpüşün Gibi

Senin öpüşün gibi

Bugün bir bağa girdim destursuz
Domatesleri sevdim yanakların diye
Kırmızı,pürüzsüz
Okşadım doyasıya
Elimi uzatıverdim bir ara
Saçlarını tuttum,önce sevdim,okşadım
Örmek istedim karıştırdım,beceremedim
Birkaç teli koptu,üzüldüm,vazgeçtim
At kuyruğu yapmak istedim
Bağlamaya lastik bulamadım
Topuz yapmak istedim tutmadı
Tokam yoktu bıraktım
Bir türlü senin gibi bağlayamadım
Hemen kopuyor
Şu mısır püskülüne de
Dokunmaya gelmiyor.

Sabah çisesi ile indim bostana
Yaprakların ucunda düşmeye hazır
Küçücük bir damlacık
Güneş ışınları vurmuş üstüne
Göz bebelerin gibi ışıltılı
Ha düştü ha düşecek,kıyamadım
Parmağımın ucuna aldım
Çekiverdim içime
Dudaklarımı ıslattı hafiften
Senin öpüşün gibi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Sevgim Kral

bizler aleme sevmeye geldik
layıkıyla sevemezsek ölürüz
boş gider kalbimiz yaratana
beyhude geçer alemde ömrümüz

dünyada kendimize ilke edindik
kadın,haktan bizlere emanettir
benim sana vereceğim ancak
şiddet değil sadece saadettir

kabul edersen sevgimi aşkımı
ben emrine amade beklerim
gönül dediğin herkesi sevmez
boşa gitmesin bari emeklerim

senin dünyan şiddet ise eğer
sormayacağım zatına sual
bulunduğun alemin senin olsun
beni sevgim alemde kral

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Sevişti Durdu

yari denk getirdim çay kenarında
o önde ben ardında koşturdu durdu
elimi uzattıkça sırma saçlarına
bir o yana bir bu yana savurdu durdu

yarimi yakaladım ağaçlar altında
ellerim bedeninde dolaştı durdu
oturduk diz dize yalvardı,yakardı
gözlerim gözlerinde oynaştı durdu

bakmaya doyamadım yeşil gözlere
muhabbeti koyulaştı,söyleşti durdu
tatlı dil,bal dudaklar bülbül kesildi
dudağım dudağında sevişti durdu

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Sıfır beden

gözlerinin feri sönmüş
kemik torbasına dönmüş
gören der çoktan ölmüş
senin sıfır bedenin

damarlar çıkmış etinden
kemikler sayılır çitinden
öylesine kupkuru bir ten
senin sıfır bedenin

bedenler öyle mi olacak?
ama doldurmaz ki kucak
çantada taşınır ancak
senin sıfır bedenin

bizler su içsek yarıyor
herkez merakla soruyor
ayakta nasıl duruyor
senin sıfır bedenin

kara diyetle kurutmuş
etinden yağından arıtmış
pişmiş kelle gibi sırıtmış
senin sıfır bedenin

vitrine koysan bakılmaz
kışın yanında yatılmaz
kendi kendini de ısıtmaz
senin sıfır bedenin

beden dediğin ele gelir
onun değerini bilen bilir
anca kendisiyle ilgilenir
senin sıfır bedenin

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

SoN RİCAm

Bir gün
Ola ki bir gün nar çiçeğim
Seninle olma şerefine nail olabilirsem,
“Çök dizlerimin önüne”de
çökerim,
ya elime bir silah ver,
yada bir bıçak,
“kıy canına” de
kıyarım
yalnız senden tek dileğim,
ve son ricam olacak,
ben dizlerinin önünde can verirken,
lütfen,
gözlerini gözlerimden ayırma
ne olur,
can verirken bari,
gözlerini gözlerimden mahrum etme,
olur mu nar çiçeğim?

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ŞiiRİNİ OKUdum

Eski bir gazete parçası geçti elime
Her sayfasını okudum kelime -kelime
Şiirler sayfasında hüzün çöktü çileme
Şiirin altında adın,şiirinde sitem vardı

Seveni bıraktın diye sitemin büyüktü
Hayatımda tattığım en güzel yüktü
Senden sonra dünya başıma çöktü
Şiirinde aşk,aşka yanıp tüten vardı

Anlatmışsın gezdiğimiz yerleri bir-bir
Bensiz gittiğin yer olmuş sana kabir
Demişsin arasaydın bari arada bir
Satırında özlem yolumu güden vardı

Haram olmuş güneş kapanmışsın oda’ya
El açmış yalvarıp yakarmışsın hüda’ya
Sözlerinde isyan lanet etmişsin cüda’ya
Hasretimle yanan,eriyip biten vardı

Gülmek haram olmuş,gözlerin coşmuş
Sözlerin lal olmuş,bülbül dilin susmuş
Her yıldız kayışında dilekler tutmuş
*******e dost,ayrılıkla acı çeken vardı

Bende isterdim can,aşkıma ulaşmayı
Sevdiğimi kollarıma alıp kucaklaşmayı
Yine eskisi gibi kol-kola dolaşmayı
Kollarımda kelepçe,kolumu büken vardı

Acizane şiiri,şiirine cevaben yazarım
Göremem güneşi,tırnakla duvar kazırım
Dört duvar arasında rüzgarımla tozarım
Sitemlerinle koğuşunda yaş döken vardı


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ŞİİRler Başlar

sorardın ya,şiirin sende önemi ne?
söylenecek söz biter ya birine
gözlerinde inersin ya çıkmaz derine
sözlerin bittiği yerde şiir'ler başlar

hani boğazında sözler düğümlenir ya
insanın içini bir hüzün sarar ya
alevlenir için kalbin kanar ya
anlatacağın yerde şiir'ler başlar

anlatamazsın derdini dilin dönmez ya
alev sarar içini bir türlü sönmez
bakarsın yollara sevdiğin dönmez
kahrolduğun yerde şiir'ler başlar

zamanla bir el tutmak isterya canın
dostlardan mahrum kalır ya yanın
kesseler dilim,dilin akmaz ya kanın
dostların bıraktığı yerde,şiir'ler başlar

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

TiK&TaK SAat

ah ulan! zaman ayarlı saat
tik-takınla uyutmadın rahat
seni icad edende kabahat
trak'ların zamanı mı geldi?

her tik deyişinde bir sayfa
ömürden gidiyor öbür tarafa
bitiriyoruz ömrü sayfa-sayfa
trak'ların zamanı mı geldi?

bizler kaçar sen kovalarsın
yaklaştıkça elini ovalarsın
anlaşmaz bir yelkovansın
trak'ların zamanı mı geldi?

tanışmamız hayli yıl oldu
saçlarıma bak aklar doldu
benizimiz sarardı soldu
trak'ların zamanı mı geldi?

ben değiştim sen değiştin
bu böyle geçmez bilmiştin
uzun süre gitmez demiştin
trak'ların zamanı mı geldi?

elveda sana yavaş-yavaş
kendine bul başka arkadaş
yıllardır oldun bana yoldaş
trak'ların zamanı geldi

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Usta Sensin

Bir gönül teslim ettim ellerine
Anne sütü kadar temiz
Anne sütü kadar berrak
Al; istediğin gibi işle
İster elmas işçisi gibi
İster duvar ustası gibi,
Yeter ki teslim etme esen yele
O; şeffaf camdan daha şeffaf,
Bir mum yakarsan yanında,
Güneş olur parlar
Bir o kadar geri yansır
Bir damla su koy üstüne,
Irmak olur çağlar,
Yıllar yılı taşır sandalsız,küreksiz,
Bir tutam köz koy üstüne,
O; volkan olur ısıtır yüreğini,
Çiçek olursan yanında,
Çiçek bahçesine döner.
Al gönlümü istediğin gibi işle,
Sevgi verirsen aşk biçersin,
Lekeleme,leke sürme yeterki,
Ne kadar yakın durursan,
Kendini o kadar güzel görürsün,
Yeter ki kirletme,
Al senin olsun,
İstediğin gibi işle,
Usta sensin

Abdullah

[GooD aNd EvıL]

ÜRYANım DOĞUŞtan

üryan doğmuşum ben doğarken
üryanlık benim doğuşumda var
ne zaman paçavra giymeye kalksam
giydiklerim bedenime oluyor dar

çıkarmam üstümden,giymedim ki
adımı da çıkardılar üryanın teki
döneceğim yer doğmadan önceki
üryanlık benim doğuşumda var

üryan bedene kefen biçseler de
mezarımda tek bırakıp gitseler de
ardımdan duaları eksik etseler de
üryanlık mezara yatışımda var

ölünce dostlarım arasalar da
ne zaman geldi-göçtü sorsalar da
kaybolan mezarımı bulsalar da
üryanlık gün gibi batışımda var

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Vay HalimİZE

dünya'da eğlencenin daimi olduk
yaşarken cehenneme üye mi olduk?
şeytan denen varkığın yemi mi olduk?
gider isek bilinmeze vay halimize

oranın dumanı çıkmaz ateşi varmış
kıldan ince kılıçtan keskin yolu varmış
günah-sevap tartacak mizanı varmış
sahip olmazsak dilimize,vay halimize

orada yılan çiyanla nasıl baş ederiz
bunca günahlar işledik,hakka ne deriz
binlerce tövbe etsek de yine işleriz
cömert değilsek elimize vay halimize

der; komşusu aç yatan bize gelmesin
bir elin verdiğini bir elin bilmesin
tövbe etmeyince kul,hak der ölmesin
akrep girdiyse cebimize,vay halimize

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Vurdum Duymaz

benim söz dinlemez gönlüm
aşkına yandı gamsızın
çıkıp gelse çehiz bohça
neler vermezdim ansızın

sevdalanıp da bağlanırsa
sanki canı çıkacak cansızın
şeytan vur sırtına kaçır diyor
kanı donacak kansızın

gönül ferman dinlemiyor
tutuldu,sevda bilmez densize
aşkım koptu yular tanımaz
koşar,canlı canaze bedensize

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

YANgın EKİbi

kalkma yerinden evlat
yangın ekibine sulanma
aldanma cazip görünüşe
sakın edrafında dolanma

her birisi cillop gibidir
çok da tatlı konuşurlar
yangın düşürürler kalbine
yanarsın,kayıplara karışırlar

yangın ekibi güzel görünür
altında ne olduğunu bilmezsin
merak da edersin arkasını hep
hayatta bir daha gülmezsin

kendileri sülün gibidirler
biraz da şirin görünür
ardına takılanlar var ya
sürüm-sürüm sürünür

yıllar önce ben de takıldım
bak hayatım çekilmez oldu
o gündür,bu gündür evlat
ekipden biri anan oldu

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

YaZ BeNi

tutacak el bulamaz da kalırsan el'siz
hatırada,hayallerde olursan ben'siz
ne içkisiz oluyor be zuhal,ne de sen'siz
derdin ya hep bana,içkilerde bul beni

içiyorum ama yalnızlığımı azdırıyor
umutlarım kırıldı,mezarını kazdırıyor
sitem,hüzün,hüsranlığımı yazdırıyor
derdin ya bana,yalnızlıkta bul beni

yalnızlıkta aradım umudum yıkıldı
kadehlere sordum boğazıma tıkıldı
hicran,hüzün dolaştım canım sıkıldı
derdin ya,yoksam mezar kaz göm beni

muhteşem bir mezar yaptım kalbimde
derinlere gömdüm seni,sitemler dilimde
bir lahit,bir de eski sevda kaldı elimde
derdin ya bana,taşına sevdiğini yaz beni

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

YEMem DEme

sahaya uzunca dizildiler
ürünü,ülkemi gezindiler
şeker-şerbet ezildiler
koç'un önüne verildiler

ateş püskürür ağzından
paralar basılır gazından
kuş mu beklenir kaz'ından
name dinleriz koç'un sazından

ölümü yoktu dirilecek
arazi mi yoktu girilecek
ot mu yoktu serilecek
koç'un önüne verilecek

ihanettir güzel ülkeme
halk olarak dersek neme
ülkem muhtaç iken yeme
koç'um sakın yemem deme

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Yine Yazarım

bir telafon verdin açılmak bilmez
bilmem adresini ayağına gelinmez
yaptığın keleğin derecesi sevilmez
şiirlerimin en güzelini yine yazarım

biliyorsun ilk şiirimi sana yazmıştım
güzel okumuyorsun diye kızmıştım
nilgün dedin,aysun adını silmiştim
kırmızıya yazmıştım,yine yazarım

bana keleğin büyüğünü yapsanda
onca şiirlerimin üstüne yatsanda
beni ciğerden,gönülden yaksanda
kalem benim elimde yine yazarım

ilk kitabım olacaktı,ilk umudum
umudum kırıldı,resmen kurudum
aysun,nilgün aramaktan yoruldum
her tükeniş başlangıçtır,yine yazarım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

ZUHAl YILDIZım

sen bana gel deseydin eğer
dağları düm düz eder aşardım
sensiz bir damla su isem çöl'de
seninle,okyanus olur taşardım

seni arz'ın merkezinde deseler
son gücüme kadar kazardım
uzak da olsa; zuhal adını
yıldızlarla,göklere yazardım

dünya alem görsünler diye
dağlara heykelini yapardım
ondan başa ilah'e yok deseler
haktan sonra sana tapardım

zuhal'in kırk molekülde deseler
kırk molekülü kırk kez bölerdim
sevdiğin türkü'lerde deselerdi
son nefesimde adını söylerdim

sen nötron olsaydın,ben proton
sana ulaşamayınca çatlardım
ayıran olsaydı seni benden
atom bombası olur patlardım

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

YÜZ Bin KERe AHlar

ah be ah'lar,yüz bin kere ah'lar
düşmez artık dilimden,bitmez vahlar
otur yeter ki,açılır gönlümde taht'lar
o bir kuğu,o bir ceylan yavrusu sanki

eritti beni,ruhumu okşarca sevmeleri
hele de o,aşkım,bir tanem demeleri
aklımı uçurdu küme-küme memeleri
onlar bir ampul,onlar füze sanki

hele koklanası teni,elma çiçeği
dudaklar bal-şeker,şerbet içeceği
bacaklar mükemmel,saten biçeceği
onlar bir ahenk,onlar sütun sanki

kur dar ağacını da as beni boynunda
bas bağrına da çıksın canım koynunda
sar bedenimi hayat bitsin kolunda
onlar bir şefkat,onlar huzur sanki

Abdullah Özen