Tam Sürümü Görüntüle : Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:04 PM
**Eski Sevdalar Gibi Değilsin**
Sen, daha önceki sevdalar gibi değilsin
Seninde gözlerin kara
Kaşların simsiyah, ok misali
Ama, sende yüzü güldüren başka bir hava var,
Bir şarkı, söyler gibi bakışların
Hiç yazılmamış, bir beste gibisin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin
Bırak, tutuşsun göz bebeklerin
Bırak, umutların sonbahar rüzgarıyla serinlesin
Derdin varmış eskiden;
Sana yapılanlar haksızlıkmış
Bırak, söyleyen ne isterse söylesin
Bir tek sensin, sen olan
Sen cama yansıyan buğulu suretlerden
Daha gerçeksin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin
Bir resim çizilir, duvarlara
Taze umutlardan
Bir güneş ışığı sızar
Karanlıklara, sırdaş bulutlardan
Her şey bir vesile arar
Dile, sende vesile-i muhabbeti
Sen, hiç karanlıklara doğmamış şafaklar gibisin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:04 PM
Açık Mavi Sessizlik
Sokak lambaları aydınlatıyor,
Uzayıp giden kapkara geceyi
Bir şehir yapayalnız, ıpıssız yatıyor
Bakınca uzak diyarlara, bir göz ucu ile
Görürsün gökyüzü ile sarmaş dolaş
Mehtaba doğru uzanmış denizi,
Eski aşkları anar gibi,
Artık kaybolmuş, ılık rüzgar ile esen gülümsemesi
Gündüzün yorgunu, puslu *******in sahipsiz yetimi
Her yanını sarmış, insanın o kanlı eli
İnce ince gözyaşı, kahverengi bir pas rengi
Yosunlara dikmiş, açık mavi gözlerini
Kasvetli ihtiraslara kurban solurken, zehri
Seyrediyor sanırsın, Ayın yavaş yavaş süzülüşünü
Demir hançerli canavarlar ile, boğuşan iskeleyi
Acı ile karışık bir tebessüm atar gibi
Hüzünlü bir şarkı söyler, sanki
Bürünmüş ay ışığına, ufka doğru bakar misali
Ararsın martı çığlıkları arkasında, o eski gamzeli gülüşünü
Ağır ve horlanmış denizin, insan ile kavgası
Bir öç alma misali vuruyor karaya, en derin dalgaları
Yaldızlı rüyalara uyanıyorken, gece
Kapılar ardında saklı bir yol, bilinmezliklere gebe
Birkaç derin kahkaha bozuyor,
Açık mavi parıltısını, sessizliğin
Gülmekten katılan gözlerin arkasında, beliriyor
Umudu kaybolmuş,
Kırık dökük bir hayat…
Deniz renkli gözlerde, anlık korkularla savaş
Her saniye, biraz daha biraz daha, bedbaht
Küçük zevkler ile çehreler, öylesine sarhoş
Biter en derin sohbetlerde yalnızlıklar,
Yüksek tonlu sesler arasında, yorgun kalabalıklar,
Boğulur, şarap kadehlerinde zaman
Şeytani naralarla, hor ve hakir insan
Dakikalar, saatler, *******…
Farkı yok, hepsi birbirinden beter
Aynı renge soyunur, artık bedenler
Acılara sünger mi çeker, kanlı mezeler
Arar hüznün giriftarı yüzler
Küçük küçük neşeler…
Açık mavi sessizlikte
Hüsran dolu *******
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:04 PM
Adın: Yaşam Olsun
Diz çökünce anladım hayatı
Yaşlı gözlerle bakmayı
Gorunmez mi yasamin ardindaki perdeler
Gizli sandığımda değilmis meğer
Apaçık gördüğümdeymiş sır
Sen hiç bakmadın mı dağlara
Yücelerden yüce midir
Eleyip, üflersen
Kum olup giden midir
Sen hiç görmedin mi
Bir dakikalık zevk uğruna
Bin keder satın alanı
Ve yavrum varlığına mühür olsun
Adın yaşam olsun
Ağaç diplerinde yatanlara selam
Soyadın ölüm olsun
Sende hayata diz çökme
Gurur ile salınıp gezinme
Bir yol vardır boyun eğdiren
Bir yol vardır huzura erdiren
Ve sana arta kalan senden
Bir yalan gibi belki
Bir rüyadan ibaret
Hiç gördün mü ki
Kitaplarda adı geçenleri
Hiç var değilmişçesine
İşte yavrum
Bir sır değil benden sana kalan
Ne de hiç bilmediğin
Hep duyup merak ettiğin
Hiç koşulsuz gönül verdiğin
Sen düşün ve bil ki
Akıbetin seni kucaklasın
Mezar taşlarında yazanlara and olsun
Yavrum, senin adın yaşam
Soyadın ölüm olsun...
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:04 PM
Ağlayan çocuk
Gözlerin eskisi gibi bakmıyor
Bu suçlayıcı ifade neden
Çıkar gözbebeklerinden isyanı
Sevginin her damlası kaybolup gitmeden
Bir hata deyiveriyorsan adına
Masum bir gülücük düşsün ellerinden
Ne yazsam belli edemez içimdeki buhranı
Hiç farkı yok kahroluşumun
Sırtından vurulmuş bir askerden
Andıkça gülümsersin sanma
Hep isyan edeceksin olanlara
Sıyrılıp çıkınca ruhum bedenden
Bir o vardı anılarda gülümseyen
Gizli kalmış köşelerde
Ağlayan bir çocuk
Ezik kalmış sevgilerin hayali içinde
Umutların girmediği kapalı bir penceredir
Silinen her hayaldedir gözleri
Nasıl olsa oda mazinin adıdır
Resimlerde kalan
Haykırışların sancısıdır...!
Sakarya-Mayıs 2000
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Annem
Bekle Annem
Dönüyorum evime
Bu sabah kahvaltıda bende varım
Bir sıcak çay, iki zeytin çoktur bile
Bir parça sevgi ver yeter, doyarım
Onca yol kat ettim
Ama yorgun değilim
Özlemleri uyuttum göğsümde
Üstümü ört Anne
Sıkıca sarsın sevgin
Hani eskiden anlatırdın
O sesinden ninni dinlemeyi özledim
Zaman az, günler kısa
Bir akşam vakti; yine çıkıp gideceğim
Belki bir yaz sabahı
Belki bahar
Aylar sürse de ayrılık
Yine de geleceğim
Dizinde uyuyup, tatlı düşlere dalarken
Kan ağlayan yüreğime sevgi ekeceğim
Bilsen nasıl yalnız
Nasıl üzgünüm
Bir sana içimi dökerim Annem;
Bir parçasın sen yüreğimden
Kanımdan kan, canımdan cansın
İki gülden tek ayakta kalan
Ömrüm yanında harcansa
Yine de sana doyamam
(Tüm annelere en derin sevgilerimle...)
(Sakarya-17.04.1997/12:30 Salı)
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Arıyorum
Kaybettim hasletler içinde özbenliğimi
Hüzünle çarpan bu kalp benim mi?
Ne oldu, o gülümseyen sıcakkanlı adama
Heyecanla çarpan bu kalp benim mi?
Arıyorum şimdi köşe bucak
Ellerimden kaçıp giden hayallerimi
Bilmem artık yarınım ne olacak
Bir vefa bekleyen bu kalp benim mi?
Kalıvermiş aşkların eski pırıltısında aklım
Solan her güle ah-ı figanım
Geçivermiş bir durakta beklediğim zamanlarım
Bir gülüşe muhtaç bu yüz benim mi?
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Artık Yoksun
Gözlerden uzak
Uçsuz, bucaksız çöllerde
Dağlarda, taşlarda
Arardım aşkını
Belleğime kazınmış bir kere…
Ipıssız köşelerde, açan bir çiçek görsem
Hep seni hatırlatır diye severdim
Sonra, bir çocuğun gülümsemesinde bulurdum tekrar seni
Şefkate muhtaç, yüzlerde görürdüm
Duygu selinde boğulurken biçare ve mahcup,
İnceden inceye içime sızan hatıralarını anımsar
Yeniden hayran olur
Gözyaşı ile anardım seni…
Hep yollara küserdim
Seni alıp götürürdü, benden uzaklara
Bir bahar akşamı
Bir kış günü
Geri getirir mi diye
Camlardan bakar, özlerdim seni
Sen, ruhumdan apansız çıkıp gittiğinde
Yalnızlığımla baş başa çaresiz kalıverdim
Arardım, dört duvar arasında
Gülümseyen gözlerini
Donuk suretli fotoğraflarda
Uzanmayan ellerin vardı
Sevdan ile boyanmış duvarlara
İçli içli bakarken
Taze gün kokusu, birde sen yoktun odamda
Cenaze otosoyla her gün taşırlardı
Seni evimin bahçesinden
Hep gözü yaşlı kalışım canlanırdı, karşımda
Her gece, her göz kapayışımda
Bir hayal oluverirdin, rüyalarımda
Karanlıktan korktuğunu hatırlardım
Gel, ne olur gel artık
Diyen sesini duyar
İçimi eriten sevdanı hissederdim, ama…
Gözlerini göremezdim
Bırakma ellerimi ne olur, beni yalnız bırakma
Yaşaran gözlerimi silerek uyanırken
Sensizliğin derin uykusundan
Her odana girdiğimde
İlişiyor hala gözlerime
Son gün yazdığın iki satır not:
“Sevgin ve duan yeter bana…”
Hayır, hayır yetmiyor,
Sensizlik milyonlarca defa, fazla geliyor
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Arzdan Arş’a
Mumdan kalelerin, arkasında beliren gölgeler
Paralel evrenlerde, takyonlarla gizlenen gerçekler
Birkaç angstrom ötede, en garip bilinmezlikler
İlimlerle kuşatılmış insan, sahipsiz mi?
Bir ağ gibi, uzanan kromozom dizinleri
Adenin, guanin, sotizin, timin bileşimleri
En hassas örgü ile örülmüş hücreleri
En kusursuz fabrikalar, sahipsiz mi?
Güneş hükmünde toplanmış, sayılı seyyareler
Fisyon-füzyon ile, açığa çıkan müthiş enerjiler
Arzdan arşa, kurulu kritik dengeler
Yerden göğe ufuklar, sahipsiz mi?
Gecenin karanlığında, yol alıp gidenler
Kendine mahkum hep, ben diyenler
Ademden ebede, akibet yüklenenler
En muhteşem saraylar, sahipsiz mi?
Arzdan arşa âlemler, sahipsiz mi?
Takyon: Kütleleri sıfır olan ve bu sayede ışıktan daha hızlı gidip gelebilen parçacıklar.
Angstrom: 0,0000000001 metre.
Adenin, Guanin, Sitozin, Timin: Nükleik asitlerin yapılarında bulunan azotlu bir purin bazidir..
Seyyare: Bir yerde durmayıp yer değiştiren. Gökte veyâ güneş etrâfında dolaşan yıldız.
Füzyon: Çekirdek Birleşmesi. Hafif radyoaktif atom çekirdeklerinin birleşerek, daha ağır atom çekirdeklerini meydana getirmesi olayı.
Fisyon: Çekirdek bölünmesi. Kararlılığı az olan ağır çekirdeklerin bölünerek, daha kararlı çekirdeklere ayrışmasıdır. Atom bombası, bir fisyon tepkimesi örneğidir.
Adem: Yokluk, olmama, bulunmama, hiçlik hali.
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Arzuhal
Ey yüreklere sevda eken nazlı dilber
Baharın ılık esen samyeli ile, gel
Her yanda açıversin laleler, menekşeler, güller
Yalnızlık sinemi daraltmadan, gel
İnce ince bir ah ile geçerken zaman
Gecenin karanlığı ufka uzanmadan, gel
Sevdanın kor ateşi bağrımı dağladığı zaman
Buzlu soğuk sular ile, toroslardan akar gibi, gel
Fuzuli gibi, aşk-ı mecnun istidadından
Gönül kendini çöllere vurmadan, gel
İlahi sur ile, can bedenden ayrılmadan
Fani ömrüme ab-ı hayat gibi, gel
Çare bulmaz ki bu gönül, tabip ile, merhem ile
Bir seni arzuhal eder, gel
Mutmain olmaz bu gönül, mal ile, servet ile
Bir aşk-ı sevda ile dolu, gel
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Aslına Mecbur
Her şey aslına mecbur
Buzdan kaleler suya döner
Yalnız bir çizgi ile sabit olur
An gelir, zaman yurduna döner
Boş mezarlar dolup taşıyorken
Dünya bir hancı hükmünde
Benim ben diyene bak
Onlar şimdi sessiz taşlar yerinde
Gülersin elbet, ağlamayı bilene dek
Kaparsın gözlerini, güneşi görmeyerek
Sen bu işleri olmaz mı sanırsın
Ey Ademoğlu, akıbetine bak
O Yüce Haşmete boyun bükerek
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Aşikâr
Bir nefes almak kadar yakın, ölüm
Sessiz bir tükeniş zaman oluklarında, har
Nice kavramlar ile, hayat kördüğüm
Sebeplerin gizlediği izler, aşikâr
Uzak tepelere yansıyan, gecenin koyu rengi
Ufka yazılmış sanatlarla, beyni törpüleyen sorular
Kim bozar akıp giden, bu ahengi
Gözlerin görmediği eller, aşikâr
Bir damla su, umut penceresi gibi, berrak
Yaşlı gözlerin ardında saklanan, hatıralar
Bir bebeğin gülümsemesi gibi, sırlaşık
Bir çiğnem et parçasında hayat, aşikâr
Bir beste gibi, yaşam, garip bir bekleyiş
Ölümün uzandığı eller gibi çaresiz
Gidersin ansızın bilinmedik, bir vakit
Taşlara yazılan isimler, aşikâr
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Babam’a
Doğum günün kutlu olsun, Babacığım
Neler yaptın onca yıldır bizden uzakta
Zaman akıp gidiyor nasılda,
Hep sen kutlardın ya, doğum günlerimi
Bugün de ben geldim, Babacığım
Hani, bir seferinde çok hastaydım,
Başımda oturup ağlamıştın
Hep kaybetme endişesi ile sevmiştin beni
Belki de, benim bitmeyen hastalıklarım yüzünden
Kendini içki kadehlerine vermiştin
Hani, pikniğe götürürdün bizi
Maç oynardın bizimle
Her dönem karneme, ilk teşekkürü sen verirdin
Herkese anlatır, övünürdün benimle
Babacığım, şimdi neler yapıyorsun
Gülleri severdin ya,
Bahçemizin her tarafında güller var, kırmızı, sarı
Bulunduğun mekanın nasıl, mutlu musun?
Ben ve kardeşlerim de iyiyiz.
Torunların var, boy boy
Hep seni soruyorlar,
En küçüğü hala anlayamadı
Bir gün gelicek diyor, hala ümidi var,
En çok ses tonunu merak ediyorlar,
Telefonda annem var, Babacığım
Akşam yemeğine çağırıyor, beni
Hala bıkmadın mı, her sene
Her doğum gününde oraya gitmekten diyor.
Geliyorum, anneciğim
Babam, hep gülleri sever
Dikenler çıkmış, her tarafta
İsminin yazdığı taş, biraz kirlenmiş
Yine geliceğim, Babacığım
Sen merak etme.
Seni seviyorum, Babacığım…
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Beni Yalnız Bıraktın
Nereye gittin, kayboldun bir anda
Aradım bulamadım, seni dünyada
Sihir miydin, yok oldun son anda
Beni dünyamda, yalnız bıraktın
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Bilmece
Canımın özüne hapsetmişim, seni
Nereden bileceksin ki,
Gün boyu aklımdasın, kelime kelime
Hece hece, gönlüme vurulmuş, bir bilmece
Gözyaşı ile akarsın, katmer katmer *******ime
Hüzünle bir şarkı mırıldanır dururum, sessizlikte
Her gün yaşanıyor içimi dağlayan, bu vesvese
Kavuşmak ile kaybetmek arasında, bir bilmece
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:05 PM
Bir Bahar Düşle
Bir bahar düşle…
Kupkuru dallarda açan,
Bir tomurcuk misali, olsun umutlar
Soğuk odalarda, özlemle tutuştuğun zaman
Tutmak için elini, uzanan eller gibi, Vefakâr...
Bir bahar düşle…
Kasvet hayallerini üşüttüğü an,
Hüzün boşalır ya, her bir yandan,
Bir göz arar gibi, boşluğa baktığın zaman
Belirir dalgalar arasında o an, yeşil kanatlı kuşlar…
Düşle, bir bahar olsun…
En demine vurduğu anda yalnızlıklar,
Sızınca belleğinden, en can yakıcı hatıralar
Haydi düşle, martı çığlıkları arkasında, yakamozlar
Bir son gibi midir, yeni başlangıçlar
Hiç umudum kalmadı, dediğin zaman
Görünür, gecenin sonunda, parlayan ışıklar…
Bir bahar düşle…
Hayallerin ötesinde,
Gökkuşağı ile, yedi renk canlandığı zaman,
Bir tan ağartısı, hüzme hüzme karanlığı boğduğu zaman,
Ruhtan bedene, umutlar ekildiği zaman,
Ne güzeldir o, hayalleri süsleyen, baharları düşlemesi…
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bir Başkaydın Sen
Bir gülüşündü, beni benden eden
Bir tebessüm konduruşun vardı, yanaklarına
Bir mimik çakardın, özlemli edalarınla
Bir gamzeli gülüşün vardı ki senin,
Derin sevdaların uçurumuna atardın beni
Sendin, arzuların alevli ateşi
Aydınlatırdın, hasretin ile kararmış geceyi
Bir hayalin bile yeterdi
Yapayalnız bıraktığın zaman bile, iskelelerde
Akşam kızıllığı ile, batıverirken denizde
O serseri edan yansırdı, her bir gölgeye
Bir yağmur damlası olurdun,
Yaz güneşi ile bulutlarda,
Düşüverirdin avuçlarıma…
Mehtaplı *******de
Sallardım seni, usul usul koynumda
Yokluğunda, varlığını özlerdim
Varlığında, en doyumsuz anlarını
İşte ben böyle severdim, seni
Terk edip gitmeden önce beni
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bir Dahası Yok
Seninle elele kol kola dolaşırdık
Üzgünüm
bir daha olmayacak
Her akşam yıldızları sayardık
O günler, bir daha olmayacak
Seni arayacak bomboş kollarım
Bir şafak vakti
Seni beklemek olmayacak
Yasa bürünecek büsbütün yüreğim
Sevdamız duasız kalacak
İkimize yalvarışlar
Bir daha olmayacak
Deli deli esmeyecek rüzgar
Son anda bir kuytuda buluşmalar
Söyle, değdi mi bize yaptıklarına
Yürekten gelen gülüşler, kayboldular
Bir dahası yok
Son bulmuş bu sevda
Kaybolmuş mazide, kopan yapraklarla
Tatlı anılarda, yerini alanlarla
Bu sevda, bir daha yaşanmayacak
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bir iki üç (Son Selam)
Yaşlı gözler bakarken ardından
Bir yiğit daha uğurlanıyor
Edirne’den Kars’tan Urfa ’dan
Kim bilir hangi diyardan
Belki de benim köylümdür
Aynı ekmeği paylaşmış
Yudum yudum su içmişizdir,
Aynı testiden
Yattı pusuya beklemeye
Azrailin gölgesinde
Şerbetini içmeye Peygamber tahtının
Ulaşmaya o kutsal mertebeye
Gün alacakaranlığa boğuk
Aylardan şubat
Etraf kar,tipi,soğuk
Gözlerden uyku sırılsıklam akarken
Bir titreklik bedende o gün
Böldü derin düşünceleri
Birkaç kahpenin mermileri
Kızgın çatışma başladı
Kan götürürcesine gövdeyi
Can dostu tek kurşunla yere serildi
Bir hüzün, bir hırs koptu içinden
Gözlerde yaşa, silahta kurşuna döndü
Ona da nasip oldu
Bir acı bir sızı derken
Sol kolu yanına sessiz sedasız düştü
Faltaşı gibi açıldı gözleri
Hırpaladı göğsünü
Kurşunun ikincisi
Bir kaburgasını parçaladı
Yeşil mintanını allara boyayıp
Kürek kemiğinin iki santim altından
Deldi geçti, karıştı karanlığa
Anası babası ne yapardı yari
Yine de korunmalıydı vatan
O kan mıydı öyle oluk oluk akan
Atıldı korkusuzca, yaklaşmakta iken
Sürgüsünü sürmüş bir kahpe
Gözleri sinsice gözüne bakan
Son birkaç kurşun çıktı namludan
Bir acı inilti ile yıkıldı yere
“rüzgar sen misin öyle;
göğsüne esen
kan yayılmış her bir yere
desen desen”
Karanlığı yırtarcasına
Çıkageldi üçüncü kurşun
Davetsiz bir misafir gibi
Kalbin sağ karıncığından girdi
Ağır ağır nefesini kesti
Taşıyamaz oldu ayakları
Genç yaşında yorgun bedenini
Kan oluk oluk toprağa karıştı
“Toprak; ne zamandır su içmedin
Kanını çekiyorsun öylece damarlarına”
son birkaç sözcüktü
“La İlahe İllallah”
dilinden süzüldü
secdeye uzanır gibi, dizler çözüldü
göz kapakları özlemişcesine
birbirine sarılıp kaldı
boynu büküldü
yüzü koyun yıkıldı öylece toprağa
Günün ilk ışıkları vururken Bayrağa;
Aydınlandı gün sayım yapıldı taburda
Hemşehrim eksikti aralarında
Ağır ağır yanaşırken motor sesi
Görüldü, bayrağa sarılı naaşı
Kan kırmızı Bayrak değil sanki
Mehmed’imin delik deşik mintanı
Eller selam için alında
Gözler kan çanağı
Yaşlar süzülmekte
Kara haber tez ulaştı
Beklenir oldu şehidimin yolları
Çoktan hazırdı, kefeni, baş tahtası
Daha yirmisinde konulacağı mezarı
Bahtsızım,
Mekanın cennet olsun
Tüm şehitler gibi
Uğurlar olsun
Korkma peşin sıra gelen çok olur
Giremez bu Vatana hiçbir uğursuz
Ölü denmez sana elbet
Sen ki dirilerden diri
Sizlere konaktır cennet
Bulmak buymuş gerçek hakikati
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bir Sevdadır Yaşamak
Koparırken daldan gülü
Bir türkü hep hüzünlü
Yaşamak nefes almak değilmiş
Ağlamakmış gülmeden önce
Arama aradıklarını
Kaybolan mazilerden
Umutsuz çıkılmazmış
Dipsiz kuyular içinden
Bir sevda olsun yaşamak
Masallar gibi derinden
Yürekler kurtulsun artık
Canlar Pazar yerinden
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Biraz Sonra
İşte biraz sonra geleceksin
Uykusuz gözlerimden habersizce
Karanlıktan kurtulmuş boş sokaklardan
Geçip gideceksin Biraz Sonra
Güneş haber salmış geceye
Karanlık uzanmış
Sararcasına gökyüzüne
İşte o an geleceksin
Yorgunluktan yıkılmışcasına
Biraz Sonra
Biraz Sonra
Ben yine hasret doluyum
Seni anıpta bedbahtça
Uykumdan uyanacağım
Sen yine habersiz ıssız yollarda
Umutlara uzanırcasına dalıp gideceksin
Biraz Sonra
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Biraz Ümit
Açmadı ki yüreğimde güller
Her mevsim bana güz
Bir heyecan ver
Biraz ümit
Aydınlanır bahtında gönlümün
Karanklıkların ardında saklıdır
Hep gündüz
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bu Ne Amansız Bir Sevdadır
Hicrana yazıldı yüreğimin hasretleri
Bu ne amansız bir sevdadır
Bir gülüşünü bile elli metreden özletir
Bu ne amansız bir sevdadır
Billur dudaklarına aşk namına ateşi konduran
*******in ayazında andığım bu deli sevdadır
En tenhalarda açan kardelen misali
Bu ne amansız bir sevdadır
Karışmış kanıma her daim dolaşan
Canımı özüne katıp taşıdığım bu sevdadır
Kavuşmayı kasvetli rüyalarda tattıran
Bu ne amansız bir sevdadır
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bu Son Hatıran
İçim yanıyor sevdiğim ardından
Gözyaşı kaldı, Bu son hatıran
Başımda eserdi delice sevdan
Gözyaşı kaldı, Bu son hatıran
Gelecek için hayaller kurardık
******* bizimdi, yıldızları sayardık
Bir sahilden, denize bakardık
Esen rüzgârlarla yalnızım, Bu son hatıran
Bakarken yüzüne göremezdim gerçekleri
Gözlerin unuttururdu bana her şeyi
Neyleyim bilmem ki, şimdi sensiz günleri
Kâbus dolu rüyalarım, Bu son hatıran
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Bul Beni
Bir garip hüzünlerdeyim
Ara bul beni, Sevdiğim
Gülümsemiyor artık, yüzüm
Sesimi duy, Sevdiğim
Dilimde, bir acı intizar
Kulağımda hala, kahkahanın sesi var
Her köşede, seninle hatıralar
Biraz neşe, biraz hüzün var
Kırık dökük kalmışım, Sevdiğim
Rüzgarlarla eserdi, baharın sam yeli
Her nefeste doldururdu, sevdan yüreğimi
Bir sonbahar günüydü, bıraktın ya ellerimi
Bom boş kaldı gönül, Sevdiğim
Bir garip hüzünlerdeyim
Ara bul beni, Sevdiğim
Gülümsemiyor artık, yüzüm
Sesimi duy, Sevdiğim
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Düşünürüm
Düşünürüm bazen
Çekilip odamın bir köşesine
Bakarım, penceremden içeri yansıyan
Işık hüzmelerine
Beynim ile dilim arasında
Zuhul eden derin girdapları
Ararım, her bir köşesinde odamın
Yıldızların ötesindeki mesafelerin sırrını
Dalarım için için kendi içime
Bir bakterinin yaşamını düşünürüm
Tek tek yaşadığım anları
Halden hale giren
Bedenimin bana öğrettiği
Marifetleri düşünürüm
Bir hüzün basar yüreğimi
Bilirim beni ben yapan sebepleri
Başka kimseye benzemeyen yüzümü
Bir eşi daha olmayan parmak izimi
“Bu sensin sen” diyen ses tonumu
Düşünürüm, içimde beni benden alan sebepleri
İnce ince akan gözyaşımı silerek
Açarım, dünyayı kucaklayan penceremi
Güneşin yüzümü ısıtışını
Denizden ılık ılık esen rüzgarın
Kulağıma “hayat hayat” diye
fısıldayışını dinlerim…
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Ellerin Gelini
Bekledim seni o aynı yerde
Gelmedin sandım ki unutmuşsun
İki damla dökülmüş yüzüne
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun
Beyazlar içinde yaslar tutmuşsun
Ayrılık lafını anar olmuşsun
Bu son, “göz nurum” veda demişsin
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun
Soldurmuşsun elinde tuttuğun çiçeğini
Siliver duvağından akan gözyaşlarını
İçinde sakla, mezarlara göm sevdiğini
Ziyan olan sevdamız gibi
Ziyan etme kendini
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun
Acı bir hatıra koydum ben adını
Çok gördün ya bana bir vedayı
Bir imza ile bitirdin,
Bu büyük sevdayı
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun
Yolları ayrılan iki yabancı gibi
Ölüme giden bir suçlu gibi
Aşkı inkar eden yalancı gibi
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun
Çok sevdim seni kavuşuruz diye
Beraber mutluluk buluruz diye
Bitmedi bu ayrılıklar, sevdiğim niye
Duydum ki, habersizce gelin olmuşsun
30.05.1994 04:00
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Elveda
Bir hayaldi o gün;
Ruhumun derinlerinde beliren
Belki bir daha hiç yaşanmayacak
O iki gönül bir daha bir araya gelemeyecek
Sarsılacak dünyaları, fırtınaya kapılmış gibi
Kader nereye savurursa oraya gidecek
Sen kal
Ey gönlümün sevdayı menba-ı
benden çok uzaklarda
Ben gelirim yine, her bahar buluşuruz
Bir virane de
Hayallerimizi tebessümle süsleriz
Aşkımızı ölümsüz olmaya çağırırız
Hatıraları bir bir yerlerinden çıkarırız
Ümitlerimizi savururuz sonsuza
Ve ayrılırız bir akşamüzeri
Bir daha görüşmeyi umut ederek
Ayrılırız aşkımızın hayat bulduğu viraneden
Elvedayı unuttuysam kızma
İlk yaslandığımız ağaç..
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Ey Gül-ü Rana
Senin için, şiirler yazdım
Adına, şarkılar söyledim
Seni aradım
O müstesna, iklimini özlerken
Yokluğunda, hüzünlere alıştım
Sensizken, Ey Gül-ü Rana
Poyraz rüzgarlarına kapıldım
Anlık sevdaları, tamah sandım
Adını anmaktan, yorulunca dilim
Bir gaflet uykusuna daldım
Sensizlik sarmışken, bütün fecr-i alemi,
Bir hoş sedanı aradım,
Sessizlikte, Ey Gül-ü Rana
Ümit ettim, karanlık dehlizlerde
Yorgun bakışlarla, dağların ardında rüyalara daldım
Kasvet, üşütürken hayallerimi
Avuçlarımı yakıp kavuran, zakkum çiçeklerine sarıldım
Bütün ruh-u bedenim kahroldu, can cağızım
Sensiz, sana sevdalar aradım
Yedi kat alemde, Ey Gül-ü Rana
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:06 PM
Gel
Ümitle yeşerttiğim aşkım
Denizde bir kum tanesi
Boğulurken tane tane baharım
Gönlümün sevdalısı gel, ol
Dudağımda kilitlenir
İsminin ilk hecesi
Aşkın bir kandamlası misali
Sarar büsbütün içimi
Yakıp kavurur sanki
Yok hiç insafı
Bir damla su gibi, ol
Gel, dol içime
Dileğim benden başka
Hiç kimse görmesin seni
Aşkın bana lütfedilmiş
Sevmesin başka hiç kimse seni
Duyayım her seferinde
O heyecanlandıran sesini
İçimi öyle yak
Öyle ürpert ki bedenimi
Ne bir ah çekeyim
Ne de bir intizar
Duman duman sindireyim hep seni
Gel, Ey gönlümün zalim güzeli
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Gönül Ateşim
Sevdim yıllarca, sevilmekti dileğim
Söndü umutla yanan, Gönül Ateşim
Sıkar hasretler, daralır kalbim
Feryatlar içinde, Gönül Ateşim
Sardı ellerim, bomboş hayalleri
Gördü gözlerim, utanç dolu yüzleri
Kulaklarımda, yemin kokan sözleri
Söndü taş kalplerde, Gönül Ateşim
Aşkım bir sır oldu, hatıralarda
Rüzgârda sallanan, yalnız dallarda
Sevdiğim, bırakıp gittiğin anda
Söndü yangınlarda, Gönül Ateşim
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Gözlerine Mahkumum Bu Gece
Tutuver zamanı ibresinden
Akmasın hiçbir an bile
Seyredeyim mehtabı bakışlarında yine
Gözlerine mahkumum bu gece
Bir çiçek gibisin zarif ve ince
Sus, hiç konuşmayalım saatlerce
Ne ay uyansın, ne de yakamozlar
Gözlerine mahkumum bu gece
Denizden esen ahu rüzgarlarla
Tel tel dokunurken saçlarına
Susalım, aşkımız dillenirken şarkılarda
Kurulu bütün saatlerim yalnız sana
Gözlerine mahkumum bu gece
Çakır gözlerinde hayatın nazlı tadı
Ümitler yeşertsin bu ölümsüz sevdayı
Görmez gözlerim artık ne dünyayı, ne ayı
Gözlerine mahkumum bu gece
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Hala Aklımda Çocuksun
Karanlık uzanırken şehre ansızın
Bir hayaldin sen
Yollar aldı götürdü seni
Sonsuz bir karanlık ardında
Çocukça feryadım yankılandı sokaklarda
Söyle
yalnız birkaç satır için mi?
Geçti bunca sene
Senden habersizce
Masum gülüşünle
Hala aklımda çocuksun
Çok zor değildi duyabilmek sesini
Ufuklar kadar uzak olsa da düşümde
İzmir-2001
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Hani
Avuçlarımın arasında kayıp düşmeyecektin hani
Yıldızları düşlerken çakıl taşlarına takılıp düşmeyecektin hani
Yosunla süslü gözlerinde, sebepsiz fırtınalar
Ardında yalan hatıralar
Bırakıp gitmeyecektin hani
Bembeyaz pamuk gibi ellerini
Bir başka el tutmayacaktı hani
Mehtabın ışıltısı ile parlayan gözlerini
Bir yabancı göz sevmeyecekti hani
Yana yakıla sevmişken seni
Bir vefadan uzak çıkmayacaktın hani
Ruha can gibi şakıyan sesini
Donuk suretli resimlerde haykırmayacaktın hani
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Her Adımım Babam kokuyor
Babam kokuyor, her adımım
Her adımım hasret, hayal kırıklığı
Ümitsizlik oluyor içime
Rüyalarımda bir hayal bana
Yol gösterircesine oğlum hadi...
Babanın yüzünü kara çıkarma
Bilirim olsaydı yanımda canım
Küçük nasihatlarla başlardı
Saçlarımı okşar severdi beni
Omzuma yaslanıp, usulca ağlardı
Alkol damarlarına nüfuz ederken
Gözlerinde hep birkaç damla yaş,
Hep isyan,hep hayal kırıklığı
Yapılan haksızlıkların feryadı
Kader derdi hep, geçici bu acılar
Ama hiç geçmedi
Canını alana dek
Neydi bu yazın Babam,
Neydi bu talihsizliğin
Ömür boyu peşini bırakmayan senin
Daha gençliğine doymadan
Koparan şey benden
Her hayalin rüyamda karşıma
İnanamıyorum sen misin
Canım, her şeyim
Yanımda hissederken sıcaklığını
Yılların özlemi hiç değiştirmemiş seni
Bak Babam, yaşım yirmiyi çoktan aştı
Sakallarım çıktı
Göğsüm kabardı
Senin için söylenenlerin ardından....
(1989'da kaybettiğim Sevgili Babama...)
(Sakarya-07.12.1997 Pazar)
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Hicran Gülleri
Ellerimde, hicran gülleri
Ve yosun tutmuş, yalnızlığım
Canlandırırken, buğulu camlar hayalini
Ah, benim vefasızlığım
Ellerimde, Hicran Gülleri
Ve onun, içimi acıtan dikenleri
Hüzünle aşındırıyor dalgalar, sahili
Ve yüzüme vuran, yağmur taneleri
Ah o, saçlarının ilmek ilmek olmuş hali
Ey yalnızlığımın, en kuytu köşesi,
Bir ses vermiyorsunuz artık, değil mi?
İçimi acıtıyor sunuz hâla, Hicran Gülleri
Nisan rüzgarlarının, eşsiz melodisi
Vapurun kalabalık içinde, ağır ağır limanı terk edişi
Beynimi kemiriyor, şimdi
Motorunun, ürpertici sesi
Bir ben ve kırılan umutlar,
Ve hatıraların, insan beynine kazınışı
Hiç bu kadar bedbaht olmamıştı
Otobüs yolculukları,
Ve hâla, yokluğunun içimi burkuşu
Ah şu ayrılıkların, hazin buseleri
Sizde mi soldunuz, yalnızlığımı perçinler gibi
Hicran Gülleri
Yarım kalmış sigara ve kahve kokusu,
Ve yolların, uzayıp giden gamsızlığı,
Ey gecenin simsiyah boşlukları,
Sende mi kaybettin, mehtabın o eski ışıltısını
Yollar ve uzayıp giden zifiri *******
Yalnızlık ve yarım kalmış sevgiler
Ve balkonda yaprakları solmuş, Hicran Gülleri
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Hülya
Gözlerinde, bir bakış olsam bu gece,
Adını tasvir etsem bilmeyenlere, hece hece
Bir mahkum olsam, gözbebeklerine prangalı
Kazısam adını sahillere, denizler gibi dalgalı
Bir buse olup dolaşsam, gamzeli yanaklarında,
Ufka salınan akşamın, bitmeyen mısralarında,
Süslerken hayalin, semada yakamoz *******i
An vursun zamana, bütün perçinlerini
Mutluluğun adı, raks ederken dudaklarında,
Mehtabın parıltısını, koysam avuçlarına,
Aynadan yansırken ahu yüzün, uzak diyarlara
Gözlerinin mavisini çalsam, donuk tablolara
Tutuşsun köz gibi duygular, avuçlarında
Gecenin hiç sönmeyen, ışıklarında
Var mı, yanında olmak gibi, bir hülya
Uzasın sonsuza, seninle başlayan, bu rüya
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
İhanetine
Bir hayalet olup düşmeli peşine
Gölgenden daha yakın damarlarına akmalı
Kâbustan öte karabasan olmalı
Kesmeli nefesini
İhanetine karşılık
Güneşini çalmalı
Karartmalı dünyanı
Sağır etmeli kulağını
Deniz gözlerine mil çekmeli
Kanser olup günden güne bitirmeli
Kin nefret kusmalı
İhanetine karşılık
Çıkarmalı bedenden ruhunu
Çare bulmadan almalı umudunu
Kalbine kazıkla bir damla sevgiyi çakmalı
Ve seni seven beni
Kollarından çarmağa germeli
Bilmem ki daha ne yapmalı
İhanetine karşılık
Neyse, olsun
Hilal kaşlım olsun
Mutluluklar senin
Hüzünler benim olsun
Güle güle; yolun açık olsun
08.06.1997 17:50
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
İki Damla Yaş
Bırakıp gittin ya beni o gün
Ümitle yeşeren aşkım yıkıldı
Canımdan üstün gördüğüm
Seni unutmak bile çözüm olmadı
Ne başka biri var hayatımda
Ayrılığın bir yara bakışlarında
Ne gözlerimde bir göz
Ne ellerimde bir el
İki damla yaş kaldı avuçlarında
Şimdi yüreğim yalnızlığa mahkum
Sensiz hayatta kalmadı hakkım
Güller gibi solar gider aşkım
Senden bana ihanet kaldı
24.07.1995 12:30
Sarıkamış
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Kaç Kere
Sarı veriyor iliklerime kadar ansızın
Saman alevi gibi, feryatsız yanıyorum ne çare
Girdabında boğulurken çöpçatan bakışların
Saf ve mahcup halini özledim, bilmem kaç kere
Yarını düne ekledim, ayları saatlere
Yolunu gözledim her gün, bilmem kaç kere
Gitmek istedim sorgusuzca, kendimden de ötelere
Koştum, yoruluncaya kadar, bilmem kaç kere
Üstümü örten simsiyah bir bahardı, yalnızlık
Karanlık sabahlara uyandım, bilmem kaç kere
Daha ne kadar sürer, bu kendimi kandırmışlık
Hüzünlerin ardına saklandım, bilmem kaç kere
Yokluğunun ağır sessizliği, sızladı durdu hep içimde
Her nefeste dinledim kalp atışımı, bilmem kaç kere
Yaşıyorken mehtapları, yakamoz gelgitlerinde
Ansızın uzanacak ellerini bekledim, bilmem kaç kere
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:07 PM
Karşıyaka Bir Başka
Sabah olmalıydı
Günlerden, bilmem hangi gün
Saat kaç?
Henüz erken
Belli güneş kurtulmamış karanlıklardan
Mevsimlerden ilkbahardı anlıyorum
Cıvıl cıvıl kuş sesleri
Çınlatıyordu ortalığı
Dalgalar acı acı dövüyordu iskeleyi
Seyrediyorum bir bankın üstünden
Birkaç arşın boyunda palmiyelerin altından
İnce ince süzüyorum enginleri
Günün ilk ışıklarıyla aydınlanırken şehir
Bilmem çok mu umutsuz, çok mu mutsuzum
Yoksa şehir mi böyle üstüme gelir
Kayboluyorum insan selinde
Günün henüz ortası
Karışmakta insan çığlıklarına
Bir akordeon sesi
Bir tezgahta, birkaç gülün yanında
Sesi duyulmakta bir piyangocunun
Yaklaşmıyorum yanına
Belli bugün uğursuzum
Ellerim tutsak olmuş cebime
Gözlerim önüme eğik
Hafif bir yel vururken saçlarıma
Bir afet görünür seyirlik
Dokunuyorum frenime ayaklarımın
Gözlerini fark etmek için
O tatlı bayanın
Çiseliyor yağmur, ürpertircesine şaşkın
Bir sürprizi olmalı bu baharın
Engel oluyor bir beden yolumda yürümeye
Atılıyorum koluna sokulup sessizce...
Adımlarından belli yaşı yetmişinde
Bakınıyor, hafif bir tebessüm ile...
Takati yok, bastonu ağır ağır taşları dövmekte
O temiz yüz bir asrın ipuçlarını vermekte
Bir ağırlık çöküyor üzerime
Yorgunluğu uzun bir günün
Ufukta kaybolurken güneş
Mavi sulara düşüyor, kızıl bir ateş
Ay yeni yeni uyanırken uykusundan
Kaçarcasına geçiyor insanlar…
Kaptırıyorum bu sele kendimi
Elveda aşığım
Elveda gündüzlerim ve *******im
Belki bir gün buluşuruz yine
Seninle olmak bir başka
Sevdiğim şehir KARŞIYAKA...
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:09 PM
Kasvet
Ağlatır isyan edersin
Aldatır kahredersin
Göz görmesin kalp sevmesin
Ya ölür ya vazgeçersin
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Kod adı: Sarıkamış
Sende mi Sarıkamış, Sende mi,
Yaktın yüreğimizi Hicaz diyarı gibi,
Üşüyen elleri, yorgun bedenleri
Kucakladın, amansız bir kış günü
Sende mi, Sarıkamış
Düşmüşlerdi yollara, demeden dağ taş
Ne sırtında entari, ne çıkınında aş
Mehmed’im, kurşunsuz düşer mi yere baş
Gafil avladın yiğitlerimi, Sarıkamış
Sıcak yatağımda, her bir yanımda sancı
Hiçbir söz anlatamaz, bu derin ızdırabı
Yaktı yüreğimi, tarif edilmez acı
Tarihe böyle mi yazacaktın adını, Sarıkamış
Düşman dört bir koldan, çemberde
Yok gözlerde korku, iman varken yürekte
Durur muydu Mehmet, ah! o kar, çıkmasıydı engele
Doksan bin canımı aldın, Sarıkamış
Kükrüyor Mehmed’im, her bir cephede
Çanakkale de, Edirne de, Yemen de
Kafkaslarda yeterdi adın bile
Yiğitlerimin şimdi mezarısın, Sarıkamış
Bu destandır benim için, senin destanın
Cesaretine hayrandır, bütün ecdadın
Çanakkale gibi şehit dolsun diye, her bir yanın
Ölüme koştular onlar, sen bilirsin, Sarıkamış
Hüzün ile ansam bile adını, değersin buna,
Geçit vermedin ya, bebek katili Ruslara,
Kim bilir adım şimdi ne olurdu, yetişmeseydin imdada
Doksan bin yiğidimin kod adısın, Sarıkamış
Memleketim, taşım, toprağım, Sarıkamış
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Madem
Vurulmuş gönlüme,
Mahpus ayrılığın, ilmek ilmek
Bir kalemde silinmez ya,
Silinmedi, silinmeyecek
Unutma sakın, unutursan
Çıkar meydana vefasızlığın
Yok olmaya yüz tutmuş,
Madem, manzum hatıraların
Bırak, bir adı da yalan olsun, bu sevdanın
Gülüşünün, pembe hayaliydi
Buğulu camlara yansıyan
İlkbaharın, ılık esen rüzgarıydı
Tel tel saçlarını okşayan
Ve ayrılığının, bir matem gibi
Buz tutmuş sanrıları, içimi acıtan
Bir zamanlar sendin o, gönlüme
Bu pırıltılı sevdayı dolduran
Şimdi, hasret girdaplarına savuran
Madem, bir hayal kadar artık uzaksın
Bırak, bir adı da yalan olsun, bu sevdanın
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Mahpushane
Bir rüzgar esiyor yalın ayaklarıma
Prangalar engel oluyor
Birkaç adım atmaya
Burası mahpushane elbet
Bir gram ışık yok
Sürmeye avuçlarıma
Yalnızlık benden daha yalnız hücrede
Ömrümü kemiriyor ince törpüde
Ne olur bir arayanım olsa
Annem, Babam
Tanıdık bir yüz gelse
Bilmem kaç ay oldu
Görmeyeli semayı
Kavrulurcasına kumsala uzanıp yatmayalı
Ağır ağır paslanırken demir parmaklık
Bir çizgi, bir çizgi daha atalım duvara
Sarsın üstümüzü apansız yalnızlık
Gömülsün, görmediğimiz güneş karanlıklara
Kuşlar uçuyormuş, örümcek ağını örerken
Bir güneş, bin yıldıza yenik düşerken
Genç kızlar nice oğula doyarken
Ağarsın tel tel saçlar
Caddelerde suç kol kol gezerken
(08.06.1997 / 17:20 Pazar)
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Meçhul bir adam
Tanıyamıyorum artık kendimi
Bu beden bu yüz benim mi
Her ayak uydurmaya çalıştığımda
Meçhul bir adamla karşılaşıyorum
Kalbim duracakmışcasına çarpıyor
Nefesim apansız beni terk ediyor
Kararıyor gözlerim
Bu derde aşık ben miyim
Meçhul bir adam gibi
Ruhumda kayboluyorum
İzmir-1995
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Mehmed’im
Okunuyor Camilerden günün ilk ezanı
Yorgun uykusuna uzanmış Mehmed’im
Terk ederken damarlarındaki son birkaç damla kan
Bir ana çığlığı çınlatıyor vatanı
Kürekler, çığlık atarcasına toprağı savuruyor
Toprak ağlarcasına etrafa savruluyor
Kürek tutan eller, takatsiz biçare
Terzi son çizgisini vururken kefene
Alay toplanmış son vazifeyi bekler
Bu ne disiplin ki Kıt’a içinden inler
Subayı eri selamda
İstiklal marşı söylenir
Şırnak’tan gelecek Mehmed’im
Şehittir beklenir
(Sakarya-1997)
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Ne Dersin?
Dokunamazsan ellerine
Hele birde uzaksa gözden
Sen buna yaşamak mı DERSİN
Beklersin hani bir heyecan ile
Gelsin diyerek;
Ya gelmezse...
Yoksa sevmedi mi DERSİN
Sözler dilimde buruk kalırsa
Bir şarkı gibi mi gelir
Bakamazsın dağ esintisi gözlerine
Söyle aşkı ile yakıp kavuran vuslat
Bu can ellerin elinde
Mutlu olur mu DERSİN
Gel
Sığınacak bir liman olur belki
Diner en sancılı rüyalar
Açılır sonsuzluğa hasret hülyalar
Aşk sadece beşere mi DERSİN
Bir göz ucuyla bak hele
Uçsuz bucaksız şu aleme
Rastlarsın en acayip izlere
Mükemmelliğe şayan her bir zerre
Umut etmeye değmez mi DERSİN
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Ne O ağlıyor musun?
Hatırlıyor musun?
Daha dün gibi
Yollarda yalın ayak yürüyüşün
Taze umutlar ekerek hayata süzülüşün
Duyabiliyor musun?
O an fısıldanan sözleri
Bir adım bile öncesi, mazi
Ne sen oldun, ne de dünya baki
Artık yüzler birer donuk suret
Hiçbir şey yaşanmamış, yaşanmayacak farzet
İlk gülümsemeni hatırlıyor musun?
İlk diş ağrını
Sen değil miydin, yaşayan o anları
İlk gönül sızını anımsıyor musun?
İnceden inceye sızlayan yüreğinin sesini
Hâlâ duyabiliyor musun?
Tarih sahnesinden, birer birer silinen yüzleri
Kıtalar ötesinde solan, kan kırmızı gülleri
Vicdanın sızlayarak anıyor musun?
Zulüm altında ezilen başların feryadını
Ruhunda duyabiliyor musun?
Bir sermayeydi elinde ömür, kısacık
Bir rüya mı sandın hâlâ hayatı, karmaşık
Yaşadıkça kazandın mı, hayır! , hep kazandıkça kaybettin
Sende elbet bir gün, veda edip gideceksin
Pişmanlık sarıyor, daha şimdiden bedenini
Bırakıp giderken ardında, tüm sevdiklerini
Yanaklarına yağan, o yağmurda ne?
Ne O, ağlıyor musun?
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:13 PM
Neredesin Sevdalım
Hani
Sevdamız ölümsüz olacaktı
En ümitsiz anımıza
Işık saçacaktı
Hani
Dokunamazlardı ikimize
Bak
Ayırıyorlar, canı bedenden
Neredesin sevdalım
Ayrı dallardan kopacak;
İki gül
Bir esinti alıp gidecek;
Birini
Solacak öteki,
Susuzluğu özlemişcesine
Kopardılar, canı bedenden
Neredesin sevdalım
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Olabilmek
Sessizliğin ortasında,
Bir insan sesi duyabilmek
Mağrur bir ceylan edasıyla,
Gözlerden kalbe mühürlenen, bir bakış olabilmek
Kainatın, genişleyen sonsuz ufuklarında
Bir adım ötesi kadar, yakın olabilmek
Gün batımı ile, düşünce hasretin soğuk sulara
Ellerin gibi umutları, sımsıcak tutabilmek
Şehrin karanlık loş sokaklarında,
Sabahın kuytusunda,
Üşüyen ellere, bir tas çorba olabilmek
Rengarenk tabelalar altında,
Gecenin terkedilmiş siyahında,
Parlayan ürkek gözlere, bir umut olabilmek
Evet, beklentilerin kıyısında,
Yaşayabilmek
Yoklukların ortasında,
Var olabilmek
Her şeyden önce,
Her şeyden öte,
İnsan olabilmek
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Ölümün Sesi
Yine çağırıyor beni ölümün sesi
Kulaklarımda hafif bir uğultu
Aklımın bir köşesinde
Ümit ile sevdiklerim
Ve sebepsiz dedikleri
Birkaç sancı
Hep acı mıdır hayatın tadı
Yoksa ben miyim besleyen bunca derdi
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Özleme Devam
Arıyorum seni
Ne gecem, ne gündüzüm kaldı
Bekliyorum seni
Ne umut, ne mutluluk kaldı
Hiç olmazsa, bir selam yolla
Sevginden
Ne bir söz, ne bir haber kaldı
Her mektupta yolladığın birkaç selam
Bir yüzünü göster, et birkaç kelâm
Yetmedi mi bu hasretlik sevdam
Yine mi bir tanem, Özleme Devam
Yüreğimde açıyor, aşkın gülünü
Hasretin kaplıyor, sarhoş gönlümü
Yalnızlık paylaşır, bütün hüznümü
Yine mi bir tanem, Özleme Devam
Hep böyle mi olacak aşkım
Baharı görmeden solacak yazım
Kim duyar, anlar kendime isyanım
Yine mi bir tanem, Özleme Devam
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Sen Gittin Ya
Buralara güneş doğmuyor
Buzlar ülkesinde kalmış gibiyim
İçimi ısıtan gülüşünü özlüyorum
Bir garip ve mahzunum
Karanlıkla bir ürperti çöküyor, üstüme
Yalnızlık gaflet veriyor sensiz
Zambaklar, Mor menekşeler,
Her gün su verdiğin
Kırmızı güller, bile küstüler
Güvercinlere yem vermeyi de unuttum
Artık onları da hiç sevmiyorum
Martılara taş atıyorum
Gidin, gelmeyin artık
Sensiz, herkese küskünüm
Şiir yazıyorum
Gülümsemeye çalışıyorum
İçim de, hep buruk bir tebessüm
Fark etmez artık
Ha yaşamış, ha ölmüşüm
Hiç halimi soran yok
Elele tutuşup gezenlere imreniyorum
En sevdiğim elbiselerimi bile giymiyorum
Sabahları aynaya dahi bakmıyorum
Sen gittin ya
Artık kendime de küskünüm
147 no’lu otobüse artık binmiyorum
Seni hatırlatan her şeye
Sırtımı dönüyorum
Seni tanıştıran arkadaşınla
Bile konuşmuyorum
Seni zorla evlendiren babana
Çok kızıyorum
Artık dönemezsin
Biliyorum
Sen gittin ya
Kovuğuma çekildim
Aşık olur muyum yeniden
Bir sevdam olur mu yüzümü güldüren
Gönülden sever miyim
Artık hiç Bilemiyorum…
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Sen ve Ben…
Günümde sen, gecem de sen,
her uyandığımda karşımda sen,
sen olmasan, ne yapardım bilmem ki ben,
böyle mecnun olur muydum ben...
bir elmanın iki yarısı, sen ve ben
güneş ile ay; sen ve ben,
Ne uzaklaşır, ne kavuşuruz,
hem dargın, hem barışığız sen ve ben…
Gece rüyalarda, gündüz hayalimde sen,
Mavi gözlerinle, mehtaplı denizlerde sen,
Ellerimde kan kırmızı güllerle ben,
Bir aşk rıhtımında, bir nefes; sen ve ben…
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Sende Yanarsın
Başladık hayata, küçük bir aşkla
Yeter diyordun, bir lokma bana
Şimdi değiştin, ne oldu sana
Yaktın beni de, sende yanarsın
Gün gelir ararsın bugünlerini
Hiç bilemedin ki, kıymetimi
Biraz anlasaydın, bu hislerimi
Yaktın beni de, sende yanarsın
Hani, bana gülen gözlerin
Hani, ümit veren sözlerin
Sevdiğim, senden ayrılmam derdin
Yaktın beni de, sende yanarsın
17.10.1994
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Seni Düşündükçe
Bir sevinç doluyor içime,
Gözbebeklerim büyüyor ansızın,
Ayaklarıma doğru, bir heyecan kıpırtısı
İvmeli bir kalp ritmi izliyor, ardından
Adrenalin bombardımanı altında, tüm hücrelerim
Tüm dengelerim alt üst oluyor, Seni düşündükçe
Enginlerin en huzurlu hali, deniz gözlerin
İnci tanesi sanki, dizilmiş sıra sıra dişlerin
Ya o, ateşlere düşüren endamlı halin
Tansiyonum alt üst oluyor, Seni düşündükçe
Ilık rüzgar ile, tel tel olan saçların
Kan kırmızı, tane tane konuşan dudakların
Al al olmuş, hafif makyajlı yanakların
Kendimden geçiyorum, Seni düşündükçe
Dalarken hasretinle, ansızın uykulara
Dolaşırız hayalinle, gideriz uzak diyarlara
Doyumsuz sevdan ile, zamansız mekanlara
Hep seni düşlüyorum, Seni düşündükçe
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Seni Özlüyorum
Yaşadım seninle, o mutlu günleri
Şimdi hatırlanan, o tatlı gülüşün
Boşuna mı, ümit bağladım sana
Kulağımda çınlıyor, o masum sözün
Silindi, birer birer gönlümde hatıralar
Girdi aramıza, bitmeyen ayrılıklar
Resimden gönlüme, akan bakışlar
Bilmem düşündükçe, ıslanır mı yüzün
Seni özlüyorum, seni özlüyorum
Gönlümde sevdan, dilimde adın
Seni özlüyorum, seni özlüyorum
Gidipte dönmedin, nerede kaldın
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Senin Yerin Dolmadı
Sen koparmıştın, beni benden
Unutmaya çalışmadım...sanma
Ellerin elimden sebepsiz koparken
Olmadı, senin yerin dolmadı
Hep bir şeyler yarım kaldı
Dudağımda buruk sevdanın tadı
Hayat böyle anlamsız olmazdı
Olmadı, senin yerin dolmadı
Gökyüzünü hüzün bulutları kaplamış
Bir matem havası var, üstümde
Gönlüme usul usul yağarken ayrılık
Olmadı, senin yerin dolmadı
Gönlümde isyanım kendi kendime
Yıkıldım, kahroldum inan gidişinle
Nerdesin
Bilmem, şimdi nerelerde
Olmadı, senin yerin dolmadı
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Sensiz Bu Yerlerde
Sensiz günlere, duvarlara yazdım adını
Ararken gözlerim, ufukta gözlerini
Umut öksüz, ben yetim
Sevda rıhtımında, Hüzünlü yüreğim
Yalnız bir söz mırıldanıyor, dilim
Sensiz yaşamayı hak etmedim
Sensiz bu yerlerde
Bir ömür kederle
Bomboş gönülle
Yaşamayı hak etmedim
Son damlaydı, bardaktan taşan
Yüreğimi hasrete, düşüren inat
Birkaç damla yaş senden kalan
Bir göz edip bak,
Gözü yaşlı bir göz; görürsün ardından
Sensiz yaşamayı hak etmedim
Sensiz bu yerlerde
Bir ömür kederle
Bomboş gönülle
Yaşamayı hak etmedim
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:14 PM
Sırma Saçlım
Sana benzeyen birini görsem
Aklıma gelirsin, Sırma Saçlım
Yanına sokulup adını sorsam
Adın farklı, gözlerin farklı
Başka biri olursun, Sırma Saçlım
Nerede kaldın diye sormayacağım
Aşkını kalbimde saklayacağım
Karanlık çökünce, hep parklardayım
Beklerim seni, Sırma Saçlım
Dua olur dilimde adın
Andıkça ağlarım, sabaha yakın
Bir zaman genç kızdın, şimdi kadın
Unutmak zor geldi, Sırma Saçlım
Söyle, karagözlerin gülüyor mu?
Söyle, saçların rüzgârda dağılıyor mu?
Baktıkça resimlere, gözlerin dalıyor mu?
Bilemem, yoksun artık yanımda
Sevdalar buruk kaldı, Sırma Saçlım
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:15 PM
Solan Sevdamın Filizleri
Kayboldum hüznün hazin ufuklarında
Ayaz yemiş dalında
Açmamış tomurcukları
Ellerimde solan sevdamın filizleri
Bir tebessüm bekleyen yüzüm
Gülümsemiyor artık
Sensizliğin ağır sessizliği
Tetikliyor ümitsizlikleri
Kabuslu rüyalara dalıyorum
Bütün bir gece
İçim dağlanıyor
Donuk suretli resimlerdeki
Her bir bakışımda gözlerine
Nerede ah! O ellerin
Tutacakmışçasına uzanan
Serseri bir kurşun
Vuruyor ansızın büyük sevgileri
Bitkin düştüm yine
Bir hasret girdabında
Uzayan yollara vururken gecenin karanlığı
Gönül her dem yeni bir vuslata aşina
Özlemişim meğer uykulu gözlerle
Sabah oluşunu beklemeyi
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:16 PM
Son Kez
Şiirlerimle selamladım seni
Her gülüşünle ağladım
Hani
Yok olup gitmeyecekti, bu sevda
Alacakaranlıkta göründü ellerin
Son bir kez sallandı
Kaybolmadan evvel
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:16 PM
Son Nokta
Gözyaşlarımı, senin için saklayacağım
Belki görürsün diye, damla damla
Gözlerimden yüreğime doğru, bir akışla
Hep seni bekleyeceğim
Karanlık *******in sonunda
Belki mutlu olacağım
Belki de yokluğun ile bedbaht
Ölümsüz sevdalara nispet
Son noktayı, hep aşk adına koyacağım
Ersen Devrim Şimşek
GooD aNd EvıL
05-10-2009, 03:16 PM
Söyle
Ayrılık en acı yara bana
Terk ettin lanet olsun o ana
Tüm acılardan en acısını
Tattırdın bu aşkla bana
Kahretmek az mı gelir
İntihar fazlamı söyle
Dünyamı yıktığın günü
Ömür boyu unutturur mu söyle
Sevsen de deliler gibi
Bir gün olur vefasıza düşersin
Boşa geçer en güzel yılların
O zaman dönülmez yola girersin
Ersen Devrim Şimşek
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.