Bostandere
03-18-2006, 11:00 PM
http://fileshare.allohost.fastom.info/uploads/7c77af99c2.jpg (http://fileshare.allohost.fastom.info/)
Bu egzotik sistemle, gerçek teknoloji sahneye çıkıyor. Dünyanın bu ilk kombine DVD-RAM/DVD-RW kaydedicisi, dijital video kamera kullanıcılarının çekimlerini DVD'ye doğrudan aktarıp kendi DVD disklerini oluşturabilmeleri için i.Link bağlantısı ile donatılmış.
Alışılmışın dışında, skart formunda dört adet bağlantıya ve her çeşit ses girişinin çok kanallı hâle getirilebilmesi için Dolby ProLogic II kod çözücüye sahip.
QP-ES9AL, hem film hem de müzik için mükemmel denilebilecek bir araç. Dijital amplifikatör sayesinde surround kurulumu son derece kolay hale gelmiş, ‘Direct-Drive Pole-Design' hoparlörlerin performansı ise çok iyi. Sistemi sadece ellerinizi çırparak bile kontrol edebiliyorsunuz.
*******************************
http://fileshare.allohost.fastom.info/uploads/ca5f24d371.jpg (http://fileshare.allohost.fastom.info/)
Sistemler küçüle-küçüle artık iyice boyut tanımaz hale geldiler. Midi, mini derken şimdi de 'mikro' sistemler gündemde. Fiyatları da bir o kadar mikro olduğundan epey de rağbet göreceğe benziyorlar. Fiyatların daha da aşağı inmesini bekleyenlerdenseniz, nano-sistemlere(!) daha çok var haberiniz olsun. Panasonic'in SC-DM3 adlı mikro sisteminin neden mikro diye anıldığı her halinden belli. Yine de hoparlör boyutları ve ayağa kalkmış ana ünitenin küçüklüğü sizi şaşırtmasın. 25-30 metrekarelik odaları rahatça doldurabilecek ses gücüne sahipler. Kaldı ki kalite konusunda da SC-DM3 oldukça iddialı.
Ön hoparlörlerine beslediği sesi 192kHz/24-bit'lik dönüştürücülerden geçiren sistem, özellikle stereo dinleme sırasında surround'dan farkını belli etmeye çalışmış. Ön hoparlörlere özel olarak 192kHz/24-bit'lik D/A dönüştürücü kullanmasıyla bu konuda başarılı olduğu söylenebilir. Hoparlörlerin ortalama güç seviyesindeki kalite performansı 'şaşırtıcı' olmasa bile 'etkileyici' idi. Bu nedenle paket sistem, dev kolonlar ve amplifikatörlere hem param hem de yerim yok diyenler için harika bir alternatif. Hem ev sinema sistemi olarak, hem de Hi-Fi konusundaki ilk adımlarınızda size kolay bir başlangıç olabilir.
Sistemin 5.1 üzerindeki hakimiyeti ise mükemmel. Sesin hoparlörler arasında dolaşımı konusunda Panasonic üzerine düşeni yapmış. Geriye sizin alacağınız diskin marifetleri kalıyor.
Stereo kaynaklarda biraz daha surround havasına girebilmeniz için sisteme yerleştirilen Super Surround Sound tekniği de iyi bir özellik. Ancak onu müzik dinlerken değil, daha çok TV yayını vb. stereo görüntü kaynaklarını surround ortamına taşımak istediğinizde kullanmanızı öneririz.
SC-DM3'ün 'özel' özelliklerinden biri de DVD-R diskleri okuyabilmesi. Gerçi Panasonic bunun tüm DVD okuyan cihazlarında bulunacağından bahsetmişti zaten. Ama bu gibi özellikler henüz bazı özel cihazlarda olduğundan halâ 'özel' kabul ediliyor. Bir DVD kaydedici almayı düşünüyorsanız, sistem DVD-R diskler üzerinde hazırladıklarınızı okuyabiliyor. Bu hazırladıklarınız ailenizin tatil filmleri olabileceği gibi binlerce MP3 parçanın derlendiği bir DVD-R disk de olabilir.
Arada sistemin MP3 çalma desteğinden de bahsetmiş olduk. İster onlarca, ister binlerce MP3 kaydetmiş olun, SC-DM3 parçalarınızı en güzel biçimde sunuyor. Ekran menülerinde yer alan ikonlar zaten sistemin içinde gezintinizi kolaylaştırırken, MP3 parçaları bulmanız konusunda da kullanımı rahat bir arayüz sağlıyor.
Sistemin dış görünüşü ise ortada. Ana ünite, şıklığın yanı sıra yerleşim seçeneklerini artırmak üzere özel bir tasarıma sahip. İşe de yarıyor. Televizyon sehpanızın ille de alt raflarını kullanmak ya da ana üniteyi ayrı bir zemin üzerine 'yatırmak' zorunda değilsiniz. Ayakta durabilen sistem, aynı zamanda televizyon sehpasında kalan yere de sığdırılabilir. Aynı şekilde onu ayrı bir yüzeye koyduğunuzda dik durduğundan fazla yer kaplamıyor. Hepsi bir yana, güzelliği sayesinde ortalıkta görünmesi sizi pek rahatsız etmeyecektir.
Cihazın DVD tepsisi ön kısımda yer alan göstergenin hemen arkasına gizleniyor. Ön panelden veya uzaktan kumandadan "Open" tuşuna bastığınızda ana ünite, göstergesini katlayarak geriye alıyor ve disk tepsisini çıkartıyor. Bir Panasonic bayisinde cihazın demosunu sırf bu zarif hareketi görmeniz için tavsiye ederiz… Ana ünite üzerindeki giriş ve çıkışlar, sistem kendi halinde size her şeyi sunduğu için yeterli görünebilir. Ama maalesef genişletmek isterseniz (daha büyük hoparlörlere geçmek, yeni bir amplifikatör almak gibi) bu pek mümkün değil. Görüntü çıkışında bir S-Video bir de composite seçeneğiniz mevcut. Eğer dışarıdan harici bir cihaz bağlamak isterseniz bu durumda sadece stereo bağlantı imkânı sunulmuş. Diğer bağlantılar ise AM/FM anten ve hoparlör bağlantıları.
Dolayısıyla ana üniteye diğer 5.1 kaynaklarınızdan ses aktaramayacaksınız. Eğer ikinci bir DVD oynatıcınız ya da 5.1 ses veren başka bir kaynağınız yoksa zaten bu da sorun olmaktan çıkıyor. Hoparlör bağlantıları ise ana ünitenin alt kısmına düzenli biçimde yerleştirilmiş. Ama kıskaçları geniş olduğu için açıkken neyi nereye bağlayacağınızı gösteren etiketleri göremiyorsunuz. Diğer yanda alt kısma yerleştirilmiş olmaları güzel, çünkü hemen üzerlerindeki fan sayesinde tozdan korunabilir gibi görünüyorlar. Ayrıca kabloların ortalıkta görünmesi de biraz engelleniyor. Eğer siz de minik ellere sahip değilseniz, minik konnektörlere hoparlörleri bağlamakta biraz zaman kaybedebilirsiniz.
Sonuç olarak…
Saydığımız eksi yönlerin hiçbiri aslında çok elzem değil. SC-DM3'ün içerdiği özellikler de düşünüldüğünde 780,- USD etiketini hak ettiği kesin. 192kHz dönüşüm, Dolby Digital ve DTS uyumu, iyi görüntü kalitesi de bu fiyatın içinde. Dolayısıyla sistem bizce layık olduğu değerin biraz daha altında bir fiyatta satılıyor gibi. Özellikle ev sinema ve Hi-Fi dünyasına kolay bir adımla başlamak isteyen ve esnek kullanım arayanlar için kaçırılmaması gereken bir paket alternatifi.
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
* DVD-Video, DVD-R, CD-R/RW diskleri okuyabilme
* MP3-CD desteği
* 192kHz/24-bit ses D/A dönüştürücü (ön)
* 96kHz/24-bit ses D/A dönüştürücü (arka, merkez, sub.)
* Toplam 200W ses gücü
* Dolby Digital 5.1 ve DTS kod çözücüler
* Composite ve S-Video görüntü çıkışları
* Stereo kaynaklar için Super Surround Sound
* 6 Equaliser ayarı (Heavy, Clear, Soft, Disco, Live, Hall)
* 27MHz/10-bit görüntü D/A dönüştürücü
* 30 istasyon hafızalı radyo
*************************************
http://fileshare.allohost.fastom.info/uploads/7c3ce1a833.jpg (http://fileshare.allohost.fastom.info/)
Özellikle de Samsung’un ürettiği DVD oynatıcı ve VHS kaydedicinin tek bir gövdeye sığdırıldığı türden cihazlarla. Bundan aylar önce DVD+VHS kombo hakkında bir yazı daha hazırladığımı hatırlıyorum da, o günden bugüne bizim kombo epey değişmiş. Yanına edindiği hoparlör arkadaşları ve kasasına içine kattığı receiver ile artık tam bir ev sinema seti haline gelmiş. Geçtiğimiz ay ülkemize ayak basan bu ekip maalesef gelir gelmez tükendiği için Fes Elektronik’i tekrar sipariş vermeye zorladı. Şimdi ürünü satın almayı bekleyenler bir sonraki siparişin geleceği tarih olan Eylül ayını beklemek zorunda.
Ülkemizde tanıtımı Matrix Reloaded ile birlikte yapılan CHT-350 adlı ev sinema paketi; eş özelliklere sahip dört ön/arka ile bir merkez hoparlör ve bir de 8 inçlik (203mm) sürücüye sahip subwoofer’dan meydana geliyor. Bu hoparlörlere maksimum 350W gücünde ses çıkışı sağlayan receiver’ın arkasındaki bağlantı çeşitliliği yüz güldürüyor. Anten girişinden tutun, kompozit ve S-Video’nun da dahil olduğu, optik bağlantıyı da içeren bağlantılar mevcut. Dolayısıyla sistemin dış dünyayla olan bağlantısı da gayet açık. İsterseniz yeni bir DVD oynatıcıyı daha optik bağlantılardan bağlayabilir ve seslerini 5.1 hoparlörlerinizden alabilirsiniz. Diğer yanda ister anten girişini kombonuz üzerine takıp, anten çıkışından tekrar televizyona besleyin, isterseniz televizyonunuzun kompozit görüntü çıkışını video kaydediciye bağlayın. Her ikisi için de sistem müsait. Eğer anten bağlantısından TV’ye bağlantı yaparsanız, TV ve kombo üzerinden ayrı ayrı kanalları taramanız gerekecektir. O yüzden bizim önerimiz antenin sadece komboya bağlı kalarak tüm işlemlerinizi yapmak için sadece kombonun uzaktan kumandasını kullanmanız.
Hazır uzaktan kumandadan bahsetmişken, yeterli tuş sayısına sahip olduğunu ve cihazımızın on-parmağında-on-marifeti kolaylıkla kullanabildiğinizi de belirtmeden geçmeyelim. Sıkça kullanılan kanal değiştirme, ses açma/azaltma gibi işlemler için kullanılan düğmelerin gece rahatlıkla bulunabilmeleri için aydınlatılmış olmaları da ayrıca güzel.
6 kafalı VHS kaydedicinin zaman ayarlı kayıt fonksiyonu sayesinde kaçırmak istemediğiniz TV programlarının kaydedilmesi oldukça kolay hale geliyor. Diğer türlü kayıtlarıysa aklınızdan bile geçirmeyin, çünkü DVD bölümünden VHS’ye kayıt yapabilmeniz için diskin koruması olmaması gerekli.
Sistemde yer alan subwoofer pasif olarak çalıştığından onu da ayrıca bir güç ünitesine bağlamanıza gerek yok. 30Hz-400Hz aralığındaki frekansların üretimini üstlenen subwoofer 100W (PMPO) gücünde ses verebiliyor -ki bu da orta boyutlardaki bir oda için yeterli olma ihtimali yüksek denilebilir (RMS değeri biliyor olsaydık daha kesin söyleyebilirdik). Birbirlerinin eşi olan ön ve arka hoparlörlerde ise toplam 50W (yine PMPO) üretmek üzere yerleştirilmiş 3,5 inçlik (89mm) bir orta frekans sürücü ve 1 inçlik (25,4mm) bir tweeter bulunuyor. Bu hoparlörlerin tasarımları, duvara kolaylıkla asılabilmeleri için çeşitli açılarla sonlandırılmış. Aynı tasarım, aynı güçte olan ve eşit sürücü yapılarına sahip merkez hoparlör için de geçerli. Ancak merkez diğerlerinden yatayda biraz daha genişçe hazırlandığından kolaylıkla ayırt edilebiliyor.
Sonuç Olarak…
CHT-350 komple bir ev sinema paketine ödeyeceğiniz uygun fiyatı hak eden bir ürün. Kendi amplifikatörünü barındırıyor olması ve VHS kasetler sayesinde hiçbir programı kaçırmak istemeyenler için ideal bir çözüm olması da güzel. Ancak onu satın alırken, daha sonra sisteminizi değiştirmek istediğinizde tüm sistemi elden çıkartmanız gerekeceğini unutmamak gerek. Yine de fiyatı oldukça uygun. Eğer Amerikan Doları’nın düşüşü Eylül’e kadar devam ederse ve firma da Euro bazında fiyat değişikliği yapmazsa, o zamana dek aklınızın bir köşesinde bulunsun
Bu egzotik sistemle, gerçek teknoloji sahneye çıkıyor. Dünyanın bu ilk kombine DVD-RAM/DVD-RW kaydedicisi, dijital video kamera kullanıcılarının çekimlerini DVD'ye doğrudan aktarıp kendi DVD disklerini oluşturabilmeleri için i.Link bağlantısı ile donatılmış.
Alışılmışın dışında, skart formunda dört adet bağlantıya ve her çeşit ses girişinin çok kanallı hâle getirilebilmesi için Dolby ProLogic II kod çözücüye sahip.
QP-ES9AL, hem film hem de müzik için mükemmel denilebilecek bir araç. Dijital amplifikatör sayesinde surround kurulumu son derece kolay hale gelmiş, ‘Direct-Drive Pole-Design' hoparlörlerin performansı ise çok iyi. Sistemi sadece ellerinizi çırparak bile kontrol edebiliyorsunuz.
*******************************
http://fileshare.allohost.fastom.info/uploads/ca5f24d371.jpg (http://fileshare.allohost.fastom.info/)
Sistemler küçüle-küçüle artık iyice boyut tanımaz hale geldiler. Midi, mini derken şimdi de 'mikro' sistemler gündemde. Fiyatları da bir o kadar mikro olduğundan epey de rağbet göreceğe benziyorlar. Fiyatların daha da aşağı inmesini bekleyenlerdenseniz, nano-sistemlere(!) daha çok var haberiniz olsun. Panasonic'in SC-DM3 adlı mikro sisteminin neden mikro diye anıldığı her halinden belli. Yine de hoparlör boyutları ve ayağa kalkmış ana ünitenin küçüklüğü sizi şaşırtmasın. 25-30 metrekarelik odaları rahatça doldurabilecek ses gücüne sahipler. Kaldı ki kalite konusunda da SC-DM3 oldukça iddialı.
Ön hoparlörlerine beslediği sesi 192kHz/24-bit'lik dönüştürücülerden geçiren sistem, özellikle stereo dinleme sırasında surround'dan farkını belli etmeye çalışmış. Ön hoparlörlere özel olarak 192kHz/24-bit'lik D/A dönüştürücü kullanmasıyla bu konuda başarılı olduğu söylenebilir. Hoparlörlerin ortalama güç seviyesindeki kalite performansı 'şaşırtıcı' olmasa bile 'etkileyici' idi. Bu nedenle paket sistem, dev kolonlar ve amplifikatörlere hem param hem de yerim yok diyenler için harika bir alternatif. Hem ev sinema sistemi olarak, hem de Hi-Fi konusundaki ilk adımlarınızda size kolay bir başlangıç olabilir.
Sistemin 5.1 üzerindeki hakimiyeti ise mükemmel. Sesin hoparlörler arasında dolaşımı konusunda Panasonic üzerine düşeni yapmış. Geriye sizin alacağınız diskin marifetleri kalıyor.
Stereo kaynaklarda biraz daha surround havasına girebilmeniz için sisteme yerleştirilen Super Surround Sound tekniği de iyi bir özellik. Ancak onu müzik dinlerken değil, daha çok TV yayını vb. stereo görüntü kaynaklarını surround ortamına taşımak istediğinizde kullanmanızı öneririz.
SC-DM3'ün 'özel' özelliklerinden biri de DVD-R diskleri okuyabilmesi. Gerçi Panasonic bunun tüm DVD okuyan cihazlarında bulunacağından bahsetmişti zaten. Ama bu gibi özellikler henüz bazı özel cihazlarda olduğundan halâ 'özel' kabul ediliyor. Bir DVD kaydedici almayı düşünüyorsanız, sistem DVD-R diskler üzerinde hazırladıklarınızı okuyabiliyor. Bu hazırladıklarınız ailenizin tatil filmleri olabileceği gibi binlerce MP3 parçanın derlendiği bir DVD-R disk de olabilir.
Arada sistemin MP3 çalma desteğinden de bahsetmiş olduk. İster onlarca, ister binlerce MP3 kaydetmiş olun, SC-DM3 parçalarınızı en güzel biçimde sunuyor. Ekran menülerinde yer alan ikonlar zaten sistemin içinde gezintinizi kolaylaştırırken, MP3 parçaları bulmanız konusunda da kullanımı rahat bir arayüz sağlıyor.
Sistemin dış görünüşü ise ortada. Ana ünite, şıklığın yanı sıra yerleşim seçeneklerini artırmak üzere özel bir tasarıma sahip. İşe de yarıyor. Televizyon sehpanızın ille de alt raflarını kullanmak ya da ana üniteyi ayrı bir zemin üzerine 'yatırmak' zorunda değilsiniz. Ayakta durabilen sistem, aynı zamanda televizyon sehpasında kalan yere de sığdırılabilir. Aynı şekilde onu ayrı bir yüzeye koyduğunuzda dik durduğundan fazla yer kaplamıyor. Hepsi bir yana, güzelliği sayesinde ortalıkta görünmesi sizi pek rahatsız etmeyecektir.
Cihazın DVD tepsisi ön kısımda yer alan göstergenin hemen arkasına gizleniyor. Ön panelden veya uzaktan kumandadan "Open" tuşuna bastığınızda ana ünite, göstergesini katlayarak geriye alıyor ve disk tepsisini çıkartıyor. Bir Panasonic bayisinde cihazın demosunu sırf bu zarif hareketi görmeniz için tavsiye ederiz… Ana ünite üzerindeki giriş ve çıkışlar, sistem kendi halinde size her şeyi sunduğu için yeterli görünebilir. Ama maalesef genişletmek isterseniz (daha büyük hoparlörlere geçmek, yeni bir amplifikatör almak gibi) bu pek mümkün değil. Görüntü çıkışında bir S-Video bir de composite seçeneğiniz mevcut. Eğer dışarıdan harici bir cihaz bağlamak isterseniz bu durumda sadece stereo bağlantı imkânı sunulmuş. Diğer bağlantılar ise AM/FM anten ve hoparlör bağlantıları.
Dolayısıyla ana üniteye diğer 5.1 kaynaklarınızdan ses aktaramayacaksınız. Eğer ikinci bir DVD oynatıcınız ya da 5.1 ses veren başka bir kaynağınız yoksa zaten bu da sorun olmaktan çıkıyor. Hoparlör bağlantıları ise ana ünitenin alt kısmına düzenli biçimde yerleştirilmiş. Ama kıskaçları geniş olduğu için açıkken neyi nereye bağlayacağınızı gösteren etiketleri göremiyorsunuz. Diğer yanda alt kısma yerleştirilmiş olmaları güzel, çünkü hemen üzerlerindeki fan sayesinde tozdan korunabilir gibi görünüyorlar. Ayrıca kabloların ortalıkta görünmesi de biraz engelleniyor. Eğer siz de minik ellere sahip değilseniz, minik konnektörlere hoparlörleri bağlamakta biraz zaman kaybedebilirsiniz.
Sonuç olarak…
Saydığımız eksi yönlerin hiçbiri aslında çok elzem değil. SC-DM3'ün içerdiği özellikler de düşünüldüğünde 780,- USD etiketini hak ettiği kesin. 192kHz dönüşüm, Dolby Digital ve DTS uyumu, iyi görüntü kalitesi de bu fiyatın içinde. Dolayısıyla sistem bizce layık olduğu değerin biraz daha altında bir fiyatta satılıyor gibi. Özellikle ev sinema ve Hi-Fi dünyasına kolay bir adımla başlamak isteyen ve esnek kullanım arayanlar için kaçırılmaması gereken bir paket alternatifi.
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
* DVD-Video, DVD-R, CD-R/RW diskleri okuyabilme
* MP3-CD desteği
* 192kHz/24-bit ses D/A dönüştürücü (ön)
* 96kHz/24-bit ses D/A dönüştürücü (arka, merkez, sub.)
* Toplam 200W ses gücü
* Dolby Digital 5.1 ve DTS kod çözücüler
* Composite ve S-Video görüntü çıkışları
* Stereo kaynaklar için Super Surround Sound
* 6 Equaliser ayarı (Heavy, Clear, Soft, Disco, Live, Hall)
* 27MHz/10-bit görüntü D/A dönüştürücü
* 30 istasyon hafızalı radyo
*************************************
http://fileshare.allohost.fastom.info/uploads/7c3ce1a833.jpg (http://fileshare.allohost.fastom.info/)
Özellikle de Samsung’un ürettiği DVD oynatıcı ve VHS kaydedicinin tek bir gövdeye sığdırıldığı türden cihazlarla. Bundan aylar önce DVD+VHS kombo hakkında bir yazı daha hazırladığımı hatırlıyorum da, o günden bugüne bizim kombo epey değişmiş. Yanına edindiği hoparlör arkadaşları ve kasasına içine kattığı receiver ile artık tam bir ev sinema seti haline gelmiş. Geçtiğimiz ay ülkemize ayak basan bu ekip maalesef gelir gelmez tükendiği için Fes Elektronik’i tekrar sipariş vermeye zorladı. Şimdi ürünü satın almayı bekleyenler bir sonraki siparişin geleceği tarih olan Eylül ayını beklemek zorunda.
Ülkemizde tanıtımı Matrix Reloaded ile birlikte yapılan CHT-350 adlı ev sinema paketi; eş özelliklere sahip dört ön/arka ile bir merkez hoparlör ve bir de 8 inçlik (203mm) sürücüye sahip subwoofer’dan meydana geliyor. Bu hoparlörlere maksimum 350W gücünde ses çıkışı sağlayan receiver’ın arkasındaki bağlantı çeşitliliği yüz güldürüyor. Anten girişinden tutun, kompozit ve S-Video’nun da dahil olduğu, optik bağlantıyı da içeren bağlantılar mevcut. Dolayısıyla sistemin dış dünyayla olan bağlantısı da gayet açık. İsterseniz yeni bir DVD oynatıcıyı daha optik bağlantılardan bağlayabilir ve seslerini 5.1 hoparlörlerinizden alabilirsiniz. Diğer yanda ister anten girişini kombonuz üzerine takıp, anten çıkışından tekrar televizyona besleyin, isterseniz televizyonunuzun kompozit görüntü çıkışını video kaydediciye bağlayın. Her ikisi için de sistem müsait. Eğer anten bağlantısından TV’ye bağlantı yaparsanız, TV ve kombo üzerinden ayrı ayrı kanalları taramanız gerekecektir. O yüzden bizim önerimiz antenin sadece komboya bağlı kalarak tüm işlemlerinizi yapmak için sadece kombonun uzaktan kumandasını kullanmanız.
Hazır uzaktan kumandadan bahsetmişken, yeterli tuş sayısına sahip olduğunu ve cihazımızın on-parmağında-on-marifeti kolaylıkla kullanabildiğinizi de belirtmeden geçmeyelim. Sıkça kullanılan kanal değiştirme, ses açma/azaltma gibi işlemler için kullanılan düğmelerin gece rahatlıkla bulunabilmeleri için aydınlatılmış olmaları da ayrıca güzel.
6 kafalı VHS kaydedicinin zaman ayarlı kayıt fonksiyonu sayesinde kaçırmak istemediğiniz TV programlarının kaydedilmesi oldukça kolay hale geliyor. Diğer türlü kayıtlarıysa aklınızdan bile geçirmeyin, çünkü DVD bölümünden VHS’ye kayıt yapabilmeniz için diskin koruması olmaması gerekli.
Sistemde yer alan subwoofer pasif olarak çalıştığından onu da ayrıca bir güç ünitesine bağlamanıza gerek yok. 30Hz-400Hz aralığındaki frekansların üretimini üstlenen subwoofer 100W (PMPO) gücünde ses verebiliyor -ki bu da orta boyutlardaki bir oda için yeterli olma ihtimali yüksek denilebilir (RMS değeri biliyor olsaydık daha kesin söyleyebilirdik). Birbirlerinin eşi olan ön ve arka hoparlörlerde ise toplam 50W (yine PMPO) üretmek üzere yerleştirilmiş 3,5 inçlik (89mm) bir orta frekans sürücü ve 1 inçlik (25,4mm) bir tweeter bulunuyor. Bu hoparlörlerin tasarımları, duvara kolaylıkla asılabilmeleri için çeşitli açılarla sonlandırılmış. Aynı tasarım, aynı güçte olan ve eşit sürücü yapılarına sahip merkez hoparlör için de geçerli. Ancak merkez diğerlerinden yatayda biraz daha genişçe hazırlandığından kolaylıkla ayırt edilebiliyor.
Sonuç Olarak…
CHT-350 komple bir ev sinema paketine ödeyeceğiniz uygun fiyatı hak eden bir ürün. Kendi amplifikatörünü barındırıyor olması ve VHS kasetler sayesinde hiçbir programı kaçırmak istemeyenler için ideal bir çözüm olması da güzel. Ancak onu satın alırken, daha sonra sisteminizi değiştirmek istediğinizde tüm sistemi elden çıkartmanız gerekeceğini unutmamak gerek. Yine de fiyatı oldukça uygun. Eğer Amerikan Doları’nın düşüşü Eylül’e kadar devam ederse ve firma da Euro bazında fiyat değişikliği yapmazsa, o zamana dek aklınızın bir köşesinde bulunsun