PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Mehmet Nacar


Sayfa : 1 [2]

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:41 PM
Gönül Yarası

Ömrüm tren benim, yıllarım vagon,
Vagonlar peş peşe geçip, gitmekte.
Sevgiler yüklenmiş her vagon en son,
Özlemi raylara saçıp, gitmekte...

Her zaman karanlık, sevda tüneli,
Her tünele girmiş, ayrılık eli.
Ne zaman ki, onu sevdim seveli,
Umut dumanlarım uçup, gitmekte.

Ben vefa beklerken, sevdiklerimden,
Kapanmaz yaralar açar, derinden,
Her sevda gönlümü binbir yerinden,
Hüzün bıçağıyla biçip, gitmekte.

Bir çare bulunmaz, düştüğüm gama.
Gönlüme son giren biri var ama,
Kabuk bağlamayan yüzbin yarama,
Yüzbin yara daha açıp, gitmekte.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözleri Aldattı Beni

İçimde büyüyen narin çiçeği,
Suluyordu, onun bir gözbebeği.
Bu yüce sevdanın çözemediği,
Bir giz olduğunu yeni öğrendim.

Gönül arısıyım, kondum bir güle,
Hayret ediyorum, düştüğüm hale.
Herşeyimsin derdi, dostundan bile,
Ucuz olduğumu yeni öğrendim.

Sevginin mayası çıkmaz özümden,
Bal acı kalırdı, tatlı sözünden,
Ona borçlandığım sevda yüzünden,
Haciz olduğumu yeni öğrendim.

Bu son dersi oldu, yalan ömrümün,
Onun hayaliyle gülen ömrümün.
Sevildi sandığım garip gönlümün,
Taciz olduğunu yeni öğrendim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözlerim Yollarda

Bir derdin mi vardı, nereye gittin?
Bil ki, bu firarın cezası ağır.
Gönül bülbülünü bestekâr ettin,
Sevda şarkısına kulağın sağır.

Seninle şehirdi, yıkılmış köyüm,
Hasretin zehiri hayattan payım,
Yaralı yüreği iplik yapayım,
Kirpik çıkrığında sevginle eğir.

Sevinçler kayıpta, günler umutsuz,
Guruplar kan ağlar, ******* mutsuz,
Huzurum kalmadı, hayatım tatsız,
Nereye gittinse, beni de çağır.

Sevginin alnına yazdığın kader,
Hüzün sarhoşunu perişan eder.
Hayal alemimden ruhuma gider,
Hasret bıçağıyla açtığın çığır.

Kendimi sakladım, gönül kasana,
Ömrümü harcarım, bir tek tasana,
Belki incinirsin, koş demem sana,
Haydi düş yollara, gel ağır ağır.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözlerin İpimi Çekti

Zalim su dökemez, senin eline,
Sevgi milletimin soyunu kırdın.
Ömrüm ilahiydi, düştü diline,
Gönül neyzenimin neyini kırdın.

Devliği öğrettin, cücelerime,
Mecnunluk harfiydin, hecelerime,
Dolunay olmuşken *******ime,
Vuslat mehtabında ayımı kırdın.

Çingene gönlümde hazır bulduğum,
Gözlerine bakıp, şaşkın kaldığım,
Çigan müziğiyle hüzne daldığım,
Mahzun kemanımın yayını kırdın.

Ölürüm demiştin, yemindi adın,
Sevda yalanını nasıl sakladın?
Yaralı gönlümde fırsat bekledin,
Bahtımın mutluluk payını kırdın.

Ey garip gönlümün hırsız sahibi,
Yüzdüğün denizin bulunmaz dibi,
İnsafı unutmuş soyguncu gibi,
Sevda trenimin rayını kırdın.

Sözlerin bahçeme hüzünler ekti,
Gözlerin sehpada ipimi çekti,
Virane çöllerim yeşerecekti,
Umut ırmağımın suyunu kırdın.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözlerine Mecnunum

Çatma kaşlar siper olmuş, bana dönmüş yönünü,
Her bakışın fırlatmakta, okların yüz binini.
Kahverengine boyadı, dünyamın her yanını,
Benim kadar bilen var mı, insafsızın ününü?

Çatal kirpikli gözlerin, ne söz dinler, ne hatır,
Her kirpiğin baht kalemi, aşk yazar, aşk anlatır.
Açık kahve bakışların, benden mecnun yaratır,
Gönlüm minnet eder ama, ne söz dinler, ne hatır.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözlerinin Hedefinde

Duman kalmadı deme, söndüğümü sanma sen,
Kısa bir an bak bana, gökler dumanla dolsun.
Çifte kavurmak için, tekrar yakmak istersen,
Çırası yüreğimden, kibriti benden olsun.

Sırtımda sevgi yükü, gezerim diyar diyar,
Gönlüm ne sana doyar, ne de sevdaya kıyar.
Mutluluğu boşver sen, mutluluk herkeste var,
Başıma bin belalar, gelsin de senden olsun.

Koca evrene sığmaz, sınır yoktur sevgimde,
Ömür boyu sen varsın, bahtım ile kavgamda.
Bu kadar zalim olma, bir kerecik sevdim de,
*******im kor ateş, gündüzüm zindan olsun.

Ölmeye niyetim yok, daha çok var sırama,
Yüreğimde baş tutmaz, yaralarım var ama,
Eğer merhem sürmezse, ak ellerin yarama,
Hiç olmazsa ölümüm, senin elinden olsun.

Uzat cansız bedeni, hayal ile düşlere,
Amasya dağlarından, getirdiğin taşlara,
Gözlerinin resmini, çizerek dik başlara,
Mezarımın toprağı, Mecnun çölünden olsun.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözlerinin Hatırı

Her gün bin özlemle bekleyeceğim,
Yazdığın mesajın satırı için.
Ömrüme bin ömür ekleyeceğim,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Gittikçe artacak, sevgimin hızı,
Yine de tükenmez, bahtımın nazı,
Yorgan yapacağım, koru, alazı,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Kapalı kalsa da gönlünün yolu,
Bana cennet gelir, Mecnun’un çölü.
Sana şiir yazar, gönlümün dili,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Ömrümde olmadı, benim baharım.
Bir yüce dağım ki, eksilmez karım.
Karlarımı sana bahçe yaparım,
Güzel gözlerinin hatırı için

Alıştım gönlümde hüzüne, gama,
Ağrılı yürekten çıkmaz sızlama.
Kendimi ateşe atarım ama,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Bu sevda yükünü taşıyacağım,
Bazen yanıp, bazen üşüyeceğim.
Bu gizli sevdamla yaşayacağım,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Bir benim dünyada gizlice gülen,
Bir benim sevdanın sırrını bilen.
Beni sevda denen cennete salan,
Güzel gözlerinin hatırı için

Bu sevda yolunda ben yalnız seni,
Severken çilede bırakma beni.
Bir aşk icat ettim, dünyada yeni,
Güzel gözlerinin hatırı için

Özlem ateşiyle her gün yansam da.
Dünyadan ayrılıp, geri dönsem de,
Yine seveceğim, derde kansam da,
Güzel gözlerinin hatırı için.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözümde Kaldı

Elinin özlenen sıcaklığını,
Saklayan ellerim yüzümde kaldı.
Güllerle bezeli sevda bağını,
Bekleyen gözlerin özümde kaldı.

Öyle bir büyü ki, sendeki sırlar,
Leyla'dan ilerde, binbir farkı var.
Sevgimi anlatan, hazin şarkılar,
İnleyen gönlümün sazında kaldı.

Bakışların yok mu, ah bakışların,
Kendini elime bırakışların.
Sevda mevsiminde bitmez baharın,
Sararmış gülleri güzümde kaldı.

Ayrılık denilen uğursuz güne,
Geldiğimiz zaman demedim sana,
Binlerce fırsatı vermişken bana,
Sevip okşamamak gözümde kaldı.

Nice zaman var ki, yaşarsın düşte,
Yorgansız bıraktın, boranda, kışta.
Son günde almayı unuttum işte,
Gönlüm işven ile nazında kaldı.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gözyaşları

Bensiz yaşayamaz, gelir yanıma,
Her söz söylememde çatılır kaşlar.
Bir kara sevdayla sevilir ama,
Yine gözlerinden eksilmez yaşlar.

Ona ta doğuştan, feleğin kastı,
Ayırdetmez olmuş, düşmanı dostu,
Bir de bakarsınız, bahtına küstü,
Yaşlar gözlerinden akmaya başlar.

Bendeki sevginin sürer, izini,
Beni bol bol kırar, bilmez sözünü,
Acı gülümseme sarar, yüzünü,
Gözlerden yanağa süzülür yaşlar.

Git diyorsam gider, gel dersem gelir,
Ne cilveyi bilir, ne nazı bilir.
Dudağı aniden kitlenir, kalır,
Peşinden yaşları akmaya başlar.

Onun gözünde yok, dünyanın malı.
Yolları uçurum, gülleri çalı.
Yılgındır, ezgindir, mazlumdur halı,
Ela gözlerinden kurumaz yaşlar.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:42 PM
Gurbet Akşamları

Güneşin ufuğa değdiği anda,
Hüzünler sis olur, bulutlar kanda,
Gönül gemilerim yanar, limanda,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Ay oynar yerinden, yükseğe sapar,
Mehtap şölenine hazırlık yapar.
Gönlüm bir hayali özlemle öper,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Gölgeli dağların ardındadır o.
Belki de, sevdamın derdindedir o.
Gönlümdeki anayurdundadır o,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Beni unutması içimi yakar.
Gönül çengelime gamları takar.
Özlem yılanları bağrımı sokar,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Yitik sevgilerim özlem bestesi,
Gönlümde yazılı sızı listesi.
Bir başka alemden çağırır sesi,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Kızıla boyanır, hayaller, düşler.
Denizi taşırır, akmayan yaşlar.
Anı dünyasına yolculuk başlar,
Gurbetin hüzünlü akşamlarında.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Gurbet Kuşları

Birisi seslenir, Danimarka'dan,
Biri mesaj yazar, Amerika'dan,
Sessiz kalan tek yer, Afrika, Sudan,
Cıvıl cıvıl öter, gurbet kuşları.

Kimi melek olmuş, gurbet ellerde,
Memleket kokusu arar, güllerde,
Bir türlü bitmeyen, uzun yollarda,
Ömrünü tüketir, gurbet kuşları.

Memleket havası koklamak için,
Dostu, sevgiliyi yoklamak için,
Bir anı olarak saklamak için,
Yazar üç beş satır, gurbet kuşları.

Ekmek bulamamış, kendi yurdunda,
Sınır ötesinde, dağlar ardında,
Kahırlar içinde, geçim derdinde,
Gurbeti donatır, gurbet kuşları.

Sizi gurbet ele mecbur kılanın,
Cepleri doludur, ensesi kalın.
Bendeki sevginin hepsini alın,
Geri dönün, gelin, gurbet kuşları.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Gücüm Yetmiyor

Ne sana dargınım, ne de bahtıma,
Ömrüm tek şahittir, düştüğüm gama.
Seni defterimden, silerdim ama,
Silgiyi tutmaya, gücüm yetmiyor.

Sevdamın tahtını, fetheden kadın,
Ne kadar dil döktüm, umursamadın.
Beynime oyulmuş, kazınmış adın,
Çıkarıp atmaya, gücüm yetmiyor.

Hüzün diyarında, sevgiye muhtaç,
Kral yaptı beni, giydirdiğin taç.
Gözlerinin rengi, derdime ilaç,
Bir yudum tatmaya, gücüm yetmiyor.

Bakışın değil mi, çakmağı çakan?
Gönlümde Mecusi, Ateşi yakan.
Bitmez gurbetinde, sensiz bırakan,
Feleğe çatmaya, gücüm yetmiyor.

Nice yıllar var ki, yüreğim gamda.
Uzak yıldız oldun, yakın akşamda.
Dans eder durursun, gönül aynamda,
Uzanıp tutmaya, gücüm yetmiyor.

İnattan inatmış, gönlümün huyu.
Meğer kör kuyuymuş, düştüğüm kuyu.
Unutmak istedim, mevsimler boyu,
Seni unutmaya, gücüm yetmiyor.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Güldöken Çiftliği

Üz güzelim, üzebildiğin kadar,
İstediğin yeri, yıkabilirsin.
Enkazın dibinde, kalsa da dağlar,
Altından sevginle, çıkabilirsin.

Sevdana yolcuyum, dönemem geri,
Hayır saymaktayım, sendeki şeri.
İçimde bulduğun, yanmadık yeri,
Bir tek bakışınla, yakabilirsin.

Aramızda camdan, duvar var ama,
Kuş gibi vururum, kendimi cama.
Sevginle kanayan, yaralarıma,
Bir ton gül yaprağı, dökebilirsin.

Kar dağına uygun, dağ da karına,
Geçmişe çizgi çek, boşver yarına,
Hüzün ırmağımın, kıyılarına,
Bir sevgi ormanı, dikebilirsin.

Her zaman sadığım, ettiğim anda,
Yolda yoldaşımsın, canımsın tende,
Gönül çiftliğimin, tapusu sende,
Seçtiğin tohumu, ekebilirsin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Gülen Gözler

Uzun saçlarını beline salmış,
Süslü çantasını eline almış.
Çektiğim özlemi anlamış, bilmiş,
Gözleri gülerek geldi, yanıma.

Binbir büyü ile konuştu dili,
Ellerimi tuttu kınalı eli,
Dünyanın, ahretin bir tek güzeli,
Gözleri gülerek geldi yanıma.

Gözleri bir alem, fildişi teni,
Birbirinden güzel, ruhu, bedeni,
Gülerek bakışı bitirdi beni,
Gözleri gülerek geldi yanıma.

Allah'ım en büyük dileğim sana,
Artık güldür beni sevdadan yana.
Yine diyemedim aşkımı ona,
Gözleri gülerek, geldi yanıma.

Karşımda oturdu, söyledi, güldü.
Gönlümde mutluluk zilleri çaldı.
Yine çekti gitti, özlemi kaldı,
Gözleri gülerek, girdi kanıma.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Güllere Sordum Seni

Bulutlara sordum seni.Yüzleri gölgelendi. Birden bire gözyaşlarını dökmeye başladılar.Toprakla buluşan her damla sendeki bahar kokusunu yaydı, her yana. Sevda selleri, özlem gölleri oluştu.Yine nerede olduğunu söylemediler.
Rüzgarlara sordum seni. Rüzgarın sakin, tatlı fısıltısı çığlığa dönüştü.Çıldıran rüzgar dünyaya kuşbakışı bakarak, her yerde seni aramaya başladı.Hem kendini, hem geçtiği yerleri yıktı ama boşuna.Sevda rüzgarlarının gönül bahçelerimde yaptığı yıkıma ulaşamadı.
Irmaklara sordum seni. Sularının her damlasıyla tek tek konuştum. ''O bizden saf. O bizden tatlı. Sen söyle. Nerede o sevda kumaşından örülmüş, ipek kanatlı melek? '' dediler.
Ormanlara sordum seni.Bütün ağaçların yaprakları çırpınmaya başladılar.Çamlar başlarını önlerine eğdi. Selvilerin uçları yerlere değdi.Akasyalar çiçeklerini döktü. Sonsuz hüzünlere büründü, orman. Sonra da silkindi, hepsi de yapraklarını yerlere serdiler. Gelirsen, yapraktan halılar üzerinde yürüyesin diye. Pınarların gözlerinden saf, berrak gözyaşları akmaya başladı. Akan sular ormana senin adını yazdılar. Anladım ki, onlar seni görmemiş. Senin özleminle ağlamaktalar.
Parklarda, bahçelerde açmış güllere sordum, adını. Hepsi de utançtan kızararak, başlarını yavaşça önlerine eğdiler. Sonra da, ''Biz bütün güzelliğimizi ondan çalmıştık...'' dediler.
Bahtıma sordum, seni. Kurşuni rengi büsbütün karardı. bana sonbahar yellerinin estiği gönül bahçelerimi gösterdi. Sonra da ekledi. ''Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok...''
Çünkü, senin aradığın o nazlı dilber yok...
Anladım.
Sen benden saklanıyor, yaralı gönlümün, kanayan kalbimin derdine çare olmuyorsun. Ben her zaman seni aramaktayım.Sen de birgün beni aramıyor, sormuyorsun. Bilmelisin ki, özlemin çekilmez bir acı.
''Ayrılık ateşten bir ok...''
Kara sevda ateşten gömlek. Onu ancak giyen bilir. Seni seven, seni bekleyen bilir.
Özlemin bitirdi beni.
Ne zaman geleceksin?
Söyle.
Neredesin sen?

''Neredesin Sen? ''den

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Güle Güle

Alnının üstüne dökülen saçı,
Elinin ucuyla çek, güle güle.
Zavallı gönlümün sevmekse suçu,
Nazi fırınında yak, güle güle

Yüreğim saçının telinde tarak,
Sevdanı bir keskin hançer yaparak,
Sapından tutarak, aşkla öperek,
Gönlümün gözüne sok, güle güle.

Resmini yerleştir, sim çerçeveye,
Gönül sarayımda, bu benim diye,
En yücede duran, paslı çiviye,
Gözlerinle uzan, tak, güle güle.

Elimde olmadan sevmektir, suçum,
Sevgine, sevdana, gönlüne açım.
Gözlerine bakıp, yandıkça içim,
Üfleye üfleye yak, güle güle.

Pervane misali, döndüğüm zaman,
Işıklar saçarak, yandığım zaman,
Beni sevdiğini, sandığım zaman,
Boynunu bükerek bak, güle güle.

Sendedir, dağımın bitmeyen karı,
Gönlümün özlemi, aşkı, efkârı,
Sendedir sevdamın tek anahtarı,
Kilidi yerinden sök, güle güle.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Gülümse

Yine mi, gidiyorsun? Uğurlar olsun sana,
Tez zamanda dön bana, geri dön, gel sevgilim.
Ne halde kaldığımı görmek için arkana,
Dönüp bakmadan yürü, geri dön, gel sevgilim.

Gideceğin yol uzak, döneceğin gün yakın.
Ben beklerim yolunu, beni düşünme sakın.
Bu bir günlük ayrılık zor gelir, ikimize,
Sen yine de gülümse, gülen tavrını takın.

Ağlama, sil gözünü, yaş istemem gözünde.
Dönüp gelene kadar, gönlüm senin izinde.
Geldiğinde gördüğüm ilk şey olmalı, yine,
Giderken götürdüğün gülümseme, yüzünde...

03.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Gülümser misin?

Bin kez gelsen dünyaya, milyonlarca yaşasan,
Benim sevdiğim kadar, sevemez seni kimse.
Bir sevgi kıvılcımı yüreğinde bir tek an,
Çakıyorsa güzelim, bana lütfen gülümse.

Senin için kaynıyor, gönlümde duygularım,
Senin için bitmeyen, güneşli bir baharım.
Yürekten sevmen için, bana dönük kararım,
Çıkıyorsa güzelim, bana lütfen gülümse.

Aramı açmak için, hüzünlerle, kederle,
Geç de olsa barıştır, darıldığım kaderle.
Gözlerin gözlerime doyumsuz sevgilerle,
Bakıyorsa güzelim, bana lütfen gülümse.

Sensin benim ruhumun vazgeçilmez can eşi,
Bir daha hiç batmasın, doğan sevda güneşi.
Senin de yüreğini tatlı sevda ateşi,
Yakıyorsa güzelim, bana lütfen gülümse.

Yaşam denen hokkabaz, yaşam denen serseri,
Gülmeme izin vermez, nice yıllardan beri.
Gönlündeki setleri coşkun sevda selleri,
Yıkıyorsa güzelim, bana lütfen gülümse.


Not: Bu şiirim kadim dostlarım Sayın Ahmet Faruk Türkyılmaz ile Sayın Metin Yıldırım üstadlara ithaf edilmiştir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:43 PM
Günaydın

Günaydın sevgilim, haydi uyan, kalk,
Perdeleri aç da, pencereden bak,
Az sonra ufuktan güneş doğacak,
İpek saçlarına vuracak bugün.

Yüzünde gamzeler, gözünde büyü,
Mutfakta melekler demliyor, çayı,
Sevinçle kahvaltı edesin deyi,
Sofranı periler serecek, bugün.

Giyinip yollara çıktığın zaman,
Yollara gülücük döktüğün zaman,
Sağına soluna baktığın zaman,
Görenler uğura sayacak bugün.

Seni görür görmez, çarşıda esnaf,
Cadde kenarına dizilip saf saf,
Yerlere eğilip, dileyecek af,
Saygı ile selam verecek bugün.

Günaydın sevgilim, günaydın sana,
Her tür güzelliği serdim, yoluna,
Benim hayalimi takmış, koluna,
Bu kent bir sevgili görecek bugün.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Güneşe Aşığım

Yıllarca güneşin peşinden koştum,
Ben yandım, o yaktı, dumanım tüttü.
Her akşam özlemin hüznüne düştüm,
Gönlümün ufkunu yakarak gitti.

Alevin ardından karanlıklara,
Boğduğunda bahtım karadan kara.
******* boyunca kanayan yara,
Her sabah güneşim çıkarak bitti.

Bazan sisler çöker, sevda bağına,
Bazan yağmur yağar, gönül dağına.
Rengini verdikçe, gökkuşağına,
Gençliğim rengine bakarak yitti.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Güvenim Yoktur

Dünyanın çiçeksiz, izbelerinde,
Serseri arıyım, kovanım yoktur.
Gökkuşağı doğsa, günün birinde,
Sahte baharlara, güvenim yoktur.

Boynu kıravatlı, iki ayaklı...
Vurgunla soyguna, adanmış aklı,
Seçim sandığının, içinde saklı,
Arsız, hırsızlara, güvenim yoktur.

Özlemler ekmeğim, hüzünler aşım,
Ellidokuz olmuş, yaşanmaz yaşım.
Erciyes Dağı'nın, zirvesi başım,
Parlayan karlara, güvenim yoktur.

Eşkıya ömrümün, gurbetindeyim,
Ateşle oyulmuş, inleyen neyim.
Göz vurgunu yemiş, bir divaneyim,
Sevdim diyen yara, güvenim yoktur.

Kanadı kırlımış, zavallı kuşum,
Sevda bulutunun, içinde başım,
Bir ulu çınardır, hayalim, düşüm,
Konduğum dallara, güvenim yoktur.

Kendi aleminde yaşayan kulum,
Dizlerim yorulmuş, kırlmış kolum.
Birgün son durağa, varacak yolum,
Bitmeyen yollara güvenim yoktur.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Güzeller Mekanı

Birgün senin de saçların ağarır tel tel,
Beğenip de varmadığın bana dönersin.
Yüzünde izler bırakır zaman denen sel,
Artık güneşi doğmayan güne dönersin.

O haleli gözlerinin çekilir feri,
Gül yüzünde kıvrım kıvrım büzülür deri,
Artık sonuna yaklaşır, hayat seferi,
Dağ başında, terkedilmiş hana dönersin.

O inci gibi dişlerin dökülür tek tek,
Gül bahçesi vücudunda kalmaz bir çiçek,
Ufuklara baka baka sevda çekerek,
İçin için eriyen bir muma dönersin.

Omuzların kamburlaşır, bükülür belin,
Dizlerin seni taşımaz, titrerken elin,
Kulakların zor işitir, tutulur dilin,
Yavaş yavaş mezarlıktan yana dönersin.

Senin de biter baharın, solar yapraklar,
Mezarlıklar nice nice güzeller saklar,
Bir gün senin de üstünü örter topraklar,
Bu dünyaya hiç gelmemiş cana dönersin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Güzelliğin Asaleti

Güvercin kemiklim, keklik sekişlim,
Ağzının kenarı gamze nakışlım.
Büyülü gözlerle, ceylan bakışlım,
Edana, havana vurulmuşum, ben.

Omzuna dökülen ipek saçların,
Saçına taktığın çiçek, taçların.
Kaşlarına dönen kirpik uçların,
Oya tığlarıyla örülmüşüm, ben.

Beyaz bileklerin, kınalı elin,
Ölüyü diriltir, gizemli dilin.
Gönlüme doğuştan olmuşsun gelin,
Senin hayaline sarılmışım, ben.

Vücudun bir alem, narindir boyun.
Senin gibi asil mutlaka, soyun.
Masum bakışların gönlüme oyun,
Oynaya oynaya yorulmuşum, ben.

Ne kadar da yazsam, güzelliğini,
Anlatamıyorum, bağışla beni.
Alıp, kaçırmaya kıyamam seni,
Bu yüzden bahtıma darılmışım, ben.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Han

Kerem sevdasıyla yüreğim yaslı,
Yıllarca bekledim, gelmedi Aslı.
Eski bir kapıyım, kilidi paslı,
Ne bir çalan olur, ne açan olur.

Özlem pınarıyım, sevda çölünde,
Akarım, çağlarım, kendi halimde.
Sevgiye susayan olmaz yolumda,
Ne uzanan olur, ne içen olur.

Sevdanın hüznüne alıştı canım,
Özlemin tahtında mahzun sultanım.
Terkedilmiş yolda, yıkılmış hanım,
Ne bir konan olur, ne göçen olur.

Bir ulu ağacım, gökte kollarım,
Yıllardır bir kuşa hasret dallarım.
Kınalı kekliğe yaprak sallarım,
Ne bir konan olur, ne uçan olur.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Hani?

Senin gönlün aslan, benimki çakal,
Ne tenezzül eyle, ne bir selam sal.
Çabaların ile bitsin bu masal,
Hani, ey sevgili, severdin beni?

Bil ki, deli gönlüm bu kadar düşmez.
Süs köpeği olmaz, peşinden koşmaz.
Seviyorum der de, sözünden şaşmaz,
Hani, ey sevgili, severdin beni?

Sen böyle değildin, yaramaz oldun.
Günlerdir aramaz, soramaz oldun.
Bendeki özlemi göremez oldun,
Hani, ey sevgili, severdin beni?

Yanıt vermez oldun, söylenen söze,
Dönüp bakmaz oldun, ıslanan göze,
Hiçbir neden yoktu, ne oldu bize?
Hani, ey sevgili, severdin beni?

Sana yakışır mı, kaşını çatmak?
Sevda servetimi bir pula satmak.
Bu kadar kolay mı, gönlünden atmak?
Hani, ey sevgili, severdin beni?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:44 PM
Haraç-Mezat

Bit pazarı kuruldu, tezgah açanlar satlık,
Anavatandan önce, yavruvatanlar satlık.

Öksürdükçe mangalda, kül bırakmaz efeler,
Minare mızrak diye, ahkâm satanlar satlık.

Kartal sanıp salmıştık, Ankara semasına,
Ördek çıkıp batakta, vak vak ötenler satlık.

Şehitlerin önünde göstermelik gözyaşı,
Döktükten sonra evde, mutlu yatanlar satlık.

Şehit yarası gibi güller açan vatanı,
Haçlıya teslim edip, oruç tutanlar satlık.

Türkiye'yi benzetip, Karagöz perdesine,
IMF nin önünde, şapka tutanlar satlık.

Avrupa Birliğine maskaralık ederek,
Havuzda yunus gibi takla atanlar satlık.

Toptan, peşin ödendi, hepsinin paraları,
Türkün anayurdunda, Türke çatanlar satlık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hasret

Gecenin başında kızıl akşamı,
Seyrettikçe artar, ruhumun gamı.
Yüz milyon sayfadır, bahtın tamamı,
Her bir sayfasında yazılı hasret.

Aynamda gözlerin en şahanesi,
Sevdamın bahtıma yok bahanesi,
Hüzünlerle dolu kütüphanesi,
Bütün raflarında dizili hasret.

İki kahve gözdü, içime aktı,
Çölde savunmasız, garip bıraktı.
Her köşe başında pusudan çıktı,
Yollarımı kesti, azılı hasret.

Beynimi kemirir, hüzün arısı,
Ruhumda yuvalı, kalan yarısı.
Gönül yaylasında koyun sürüsü,
Her biri bir milyon kuzulu hasret.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hasret Durağı

Erciyes'in tepesinden,
El salladım, sana doğru.
Yüce dağlar ötesinden,
Gül yolladım, sana doğru.

Hüzünlerim üfler ney'e,
Posta gelmez, yıkık köye.
Pul parası yoktur diye,
Pul yolladım, sana doğru.

Telefondu, sevgi dostu,
Derbederlik hattı kesti.
Ağzındaki dilin sustu,
Dil yolladım, sana doğru.

Çiçek gelse de hastaya,
Dikenler dolmuş desteye.
Gönlümü verdim postaya,
Kul yolladım, sana doğru.

Geçtim sevda otağından,
Öptüm gönül eteğinden,
Binbir sevgi peteğinden,
Bal yolladım, sana doğru.

Aşılmayan kahır dağı,
Hasretimin son durağı,
Umut nikahlı yüreği,
Dul yolladım, sana doğru.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hasrete Yolcuyum

Masala sultanım, bu saltanatı,
Bırakıp gerçeğe sinemem artık.
Gönlüme diz çökse, vuslatın atı,
Sevmeye dargınım, binemem artık.

Hazanın bulutu şimşeği çaktı,
Baykuşlu bahçeme gözyaşı döktü.
Sevdamın güneşi dünyamı yaktı,
Ateşe vurgunum, sönemem artık.

Cennetin kapısı, yarin dudağı,
Kavrulan çölüme, kurdu çardağı,
Ömrünü doldursa, sunsa bardağı,
Umuttan sürgünüm, kanamam artık.

Izdırap dağının yücelerine,
Konuğum sabahsız *******ine.
Yalan ovasının ecelerine,
Minnetten yorgunum, inemem artık.

Bülbülüm ah eder, gönül kuluna,
Ağıtlar besteler, sazın teline.
Dikeni zehirli, nazlı gülüne,
Yastadır her günüm, konamam artık.

Bitmez servet sandım, paslanmış pulu,
Gönlüm o servetin ağlayan dulu.
Gaipten çağırır, meçhulün yolu,
Hasrete yolcuyum, dönemem artık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hasretlik

Bir coşkun ırmağı, taşımaz dere,
Sellere kapıldım, göz göre göre.
Sevgi bahçesini, yaktım bir kere,
Dozunu şaşıran, nazlara yazık.

Kapısı göz olan, hastanelerde,
Bir ilaç bulunmaz, düştüğüm derde.
Yüzünde sımsıcak, güzellik var da,
İçinde çoğalan, buzlara yazık.

Kızıl ufukların, ardına bakan,
Her batan güneşle, umutlar yakan,
Hayalle yaşayan, hasretlik çeken,
Ferleri tükenen, gözlere yazık.

Beynimi bağlamış, çelik kördüğüm,
Uçsuz bir karanlık, bakıp gördüğüm.
Gönlümün başına, vurup kırdığım,
Telleri duygudan, sazlara yazık.

Sevgi, özlem, hüzün, hayal, sabırla,
İçimde başlayan, cümbüşler gırla.
Seven gözlerimden, yağan yağmurla,
Sönmeyi bilmeyen, közlere yazık.

En gerçek sevdalar, bir hoş masalmış,
Masal dinleyerek, hayale dalmış,
Eski kitap gibi, buruşmuş kalmış,
Hüzünden maskeli yüzlere yazık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Havalı Yarim

Burnunu havaya, kaldırma öyle,
Güzelliği gider, içi görünür.
Gurur güzelliği, geçerse böyle,
Masumluğu biter, suçu görünür.

Gönlüne saldığım, selamın yolu,
Kendini beğenmiş, halinle dolu.
Sevgi kovanımın, gözlerin balı,
Petekte gönlümün, taçı görünür.

Gururun yüzünden, senden uzağım.
Bir tek sen değilsin, yaşam tuzağım.
Orman yangınıyla, küllenmiş dağım,
Ömrümün bahtımla, maçı görünür.

Sayende boş yere, geçmekte zaman,
Yaktığın ateşten, püskürür duman.
Sevginle donanan, gönlüm müslüman,
Karşımda sevdanın, haçı görünür.

Gözlerin yüksekte, burnun yukarda,
Beni bu hallerin, bırakır darda..
Ruhumda binlerce, fay hattı var da,
Çıplak gözle baksan, kaçı görünür?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hasta Ziyareti

Ayaz'a dedim ki, Vahittin hasta.
Gidek de, yanında oturak,dedi
Ben hemen önerdim yüz gram pasta,
İyisinden armut götürek, dedi.

Şairler götürmez, kolonya, çiçek,
Hastaneye düşmez, dansözle köçek.
Orda sudan başka yoktur içecek,
Bir de ufak rakı götürek, dedi.

Rakının yanında şiirler meze.
Ayaz söz düşürmez orada bize.
Rakıları verek bir güzel kıza,
O kızı yanında yatırak, dedi.

Vahittin'e böyle bir ikram gerek,
Kızlardan söz edek, teselli verek.
Gam yüklü gönlünü bugün güldürek,
Gönlündeki hüznü bitirek, dedi.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hayal Aynası

Gecenin gündüzden hayal çaldığı,
Canlı umutların bir bir öldüğü,
Cehennem korunun serin kaldığı,
Bunca ateşlere yandığım az mı?

Hasrete dayanmaz, çileli canlar,
Gönlüm musallada, zebani günler.
Sevgi semasından yağan hüzünler,
Telinin sesine kandığım saz mı?

Karanlık tavanda asılı duran,
Titreyen ışığı yüzüme vuran,
******* boyunca halimi soran,
Gökteki yıldız mı, andığım göz mü?

Artık ne umudum, ne de hevesim,
Kalmadı alemde, kesildi sesim.
Gülleri kurumuş, bulutlu mevsim,
Baharı görmeden döndüğüm güz mü?

Gurbet yollarından hasretler deren,
Yandıkça sevdanın sırrına eren,
Zavallı ruhuma serinlik veren,
Gönül lokmasını bandığım köz mü?

Mecnun meclisinde sevgiyi tadan,
Yanan yüreğimi serseri eden,
Aynamda bir hayal bırakıp giden,
Beni sevdiğini sandığım kız mı?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:45 PM
Hayal İçinde

Bu koca şehirde uykuda, herkes.
Ne evlerde ışık, ne kuşlarda ses.
Bir benden çıkmakta, uyanık nefes,
Geceye bakarım, hayal içinde.

Geceden sabaha bir ben uykusuz,
Bir ben kaygılıyım, herkes kaygısız.
Bütün *******im bana saygısız,
Geceye bakarım, hayal içinde.

O sevda çiçeğim, çok uzaklarda.
Uykusuzluk denen kör tuzaklarda.
Yakar sigarayı, çeker, art arda,
Geceye bakarız hayal içinde.

Uykusuz tükendi, ömrün baharı.
Yine uyku yoktur, ******* yarı.
Ezbere satarız, tüm yıldızları,
Geceye bakarız, hayal içinde.

Öyle bir sevda ki, kavuşmak yasak.
Sevgilim uzakta, sabahlar uzak.
Yıldızlar altında kurulan tuzak,
Geceye bakarız, hayal içinde.

Günün ilk ışığı geceyi böler.
Mutlu gönüllere mutluluk diler.
Kentin üstündeki sislere dalar,
Geceden çıkarım, hayal içinde.

14.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hayal mı?

Bir çiçeği andırıyor gözlerin,
İnsan mısın, çiçek misin, bilemem.
Şeytanları kandırıyor yüzlerin,
Hayal mısın, gerçek misin, bilemem.

Bir sevda ki, taç eyledim başıma.
Acımazsın geçip giden yaşıma.
Gece boyu konuğumsun düşüme,
Hayal mısın, gerçek misin, bilemem.

Saatimle, saniyemle, anımla,
Birliktesin bugünümle, dünümle.
Her mevsimde dolaşırsın benimle,
Hayal mısın, gerçek misin, bilemem.

Sevda kokar, bahçemdeki güllerim.
Ömrüm geçer, sana varmaz yollarım.
Uzandıkça deler geçer ellerim,
Hayal mısın, gerçek misin, bilemem.

Sarhoş muyum, ayık mıyım, alemde?
Bir sen varsın hüzünümde, çilemde.
Seni yazar, elimdeki kalem de,
Hayal mısın, gerçek misin, bilemem.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hazan

Gönül sarayımda sırla yaşayan,
Sevdamı söylemez, dillerim dargın.
Beni gurbetlerden ona taşıyan,
Engeller çıkaran, yollarım dargın.

Devasız dertlerim büker belimi,
Parça parça eder, kırar dalımı,
Tutmaya uzatsam, iki elimi,
Ellerim uzanmaz, kollarım dargın.

O nazlı çiçeğim halimden bilmez,
Bin kere çağırsam, bir kere gelmez,
Güldürmek istese, yüzlerim gülmez,
Gülümsemem buruk, hallerim dargın.

Onu ilk sevdiğim günlerden beri,
Tayfuna dönüştü, sevda yelleri.
Suskun, gönlümdeki sazın telleri,
Mızrabım kırıldı, tellerim dargın.

Yaralı yüreğim dumansız yanar,
Özleme, çileye, hüzüne kanar.
Gönlümün baharı hazana döner,
Yaprağı dökülen güllerim dargın.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Her Günbatımında

Seninle her gün gelirdik, bu sahile.
Çamların altında oturur, kıyıyı okşayan dalgaların ritmik türkülerini dinlerdik.
Bazan ben senin, bazan da sen benim dizime başını koyarak, yatardık.
Dizimde yatarken kocaman kar yumaklarını andıran bulutların üstünden inmiş, uçmaktan yorularak, dinlenmeye başlayan, ak kanatlı, tatlı bir melek gibiydin.
Pembe dudakların içinde binbir büyüyü saklayan kapalı bitr kutuyu andırırdı. O kutunun açılarak, içinden dökülecek sözleri tutkuyla beklerdim.
Hiç bir beste senin sözlerin kadar duygulu, hoş ve büyüleyici olamazdı.
Enginde yelkenliler süzülür, sularda kayan virgüller gibi. Kayıklarda sevgililer dolaşır, şen kahkahaları bize kadar ulaşırdı.
O ağacın altında, gözlerin gözlerime dikilmiş, ikiz mermer heykeller gibi sonsuza kadar kalmak isterdim.
Şu karşıdaki yaşlı iskeleye bir vapur yanaştı, birgün. Seni aldı, götürdü.
Birlikte gelmiştik, bu sahile.
Yalnız döndüm. Hüzünlerle yüklü olarak...
Saymadım. Kaç yıl geçti aradan...
Ben her günbatımında bu ağacın altındayım.
İçiyor, kızaran ufukların ötesini gözlüyor, senin geri dönmeni bekliyorum.
Sensiz hüzün dalgaları vuruyor, bu sahile.
Sensiz yaşam boş.
Benim gibi bir bekleyen daha var. Yaşlı ve sarhoş. Her akşam kulübesinin önünde oturur. Her akşam aynı şarkıyı dinler, taş plaktan.
''Beklerim hergün bu sahillerde mahzun böyle ben,
Gün batar, kuşlar döner, dönmez bu yoldan beklenen...''
Neden bekletiyorsun?
Niçin gelmiyorsun?
Söyle.
Neredesin sen? ..

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Her Zaman

İkimizin gönlü bir tek kafeste,
Aldığım nefeste, duyduğum seste,
Sevda dediğimiz gizemli beste,
Gönlümün dilinden düşmez her zaman.

Aramızdan çıkmaz, gurbet eşiği,
İkimizi sallar, özlem beşiği,
Kahve gözlerinin sevgi ışığı,
Gönlümün yolundan şaşmaz her zaman.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hergün Bayram

Sizler bayram edin, senede birgün,
Ben bayram ederim, ömrümde hergün,
Bu yüzden yüreğim yorgundan yorgun,
Benim bayramlarım bana göredir.

Hergün yenilenir, elbiselerim,
Sevda terzisinden özlem giyerim.
Sizin aranızda değildir, yerim.
Benim bayramlarım bana göredir.

Ceplerimden taşar, hüzün şekeri,
Gönlüm hep danstadır, kurumaz teri.
Sevmeyi bildiğim ilk günden beri,
Benim bayramlarım bana göredir.

Bana hergün bayram, sizlere birgün,
Bütün bayramlardan sürgünüm, sürgün.
Özlemle arkadaş, neşeye dargın,
Benim bayramlarım bana göredir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Herşeye Paydos

Gönlümün elinden çektiğim yetti,
Artık bundan sonra sevdaya paydos.
Yüreğim güneşi maziye sattı,
Geceyi hüzünle kovmaya paydos.

İstediği gibi geçsin seneler,
Beynimin rafında kalsın anılar.
Her gün batımından sabaha kadar,
Hasreti içerek, doymaya paydos.

Gurbet yollarına umut sererek,
Her adım başında elem dererek,
Çocuk uykusunda düşler görerek,
Kâbuslar içinde aymaya paydos.

Sevgi vadisinde, kurusun nehir,
Kalbimi beslesin, sevgisiz zehir.
Saçlarımdan gümüş telleri bir bir,
Aynaya bakarak, saymaya paydos.

Mağlubu ben oldum, gizemli maçın,
Cezasını çektim, olmayan suçun.
Nezaketten taviz, vermemek için,
Yaralayan sözler, duymaya paydos.

Kaleyi bir anda fetheden söze,
Sevgi hamurundan yoğrulmuş öze,
Ne yeşil, ne mavi, ne kahve göze,
Ne de kör şeytana uymaya paydos.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hindi Soykırımı

Hergün bir yeni yıl, hergün yılbaşı,
Ömür duvarından düşürür, taşı.
Nüfus cüzdanımda çoğalan yaşı,
Düğün, bayram ile kutlayamam ki.

Hazreti İsa'nın doğduğu günden,
Bana ne kardeşim, çok uzak benden...
Zaman kervanında geçip, gidenden,
Her yeni geleni kutlayamam ki.

Recep Tayyip ağam verse maaşı,
Kurarım sofrayı, akşamın başı,
N'olacağı belli olmayan yaşı,
İçip, eğlenerek kutlayamam ki.

Ne zaman başladı, dünyanın turu?
Yörüngede ilk kez hareket yeri,
Kesinlikle değil, ocağın biri,
Olmayan bir şeyi varsayamam ki,
Hindi soykırımı kutlayamam ki...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hor Bakma

Senden başkasını sevdiğim yalan,
Güzellikte senin üstün mü, vardı?
Onu terket diye, aklını çalan,
Şeytan meclisinde dostun mu, vardı?

Sevgiler ekerek, hüzünler biçen,
Bir tek bakışınla, kendinden geçen,
Sevda iksirini, ömürlük içen,
Benden önde giden, mestin mi, vardı?

Aleme yeterdi, sevgi pınarım,
Bir yudum içmedin, ona yanarım.
Gözlerine kıymam, bahtı kınarım
Bahçemi yakmaya, kastın mı, vardı?

Dünyaya bedeldi, bir tek tel saçın,
Gönlüme hor bakmak, en büyük suçun.
Yanan yüreğime serinlik için,
Hüzünlerle dolu destin mi, vardı?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hortumcu

Haram lokma yiyor, çocuğun, karın.
Hıyanet içinde yardımcıların,
Hepsinin hesabı sorulur, yarın,
Bırak şu devleti hortumlamayı.

Ey şeref yoksunu, mayası bozuk,
Yetmez mi, ülkeme attığın kazık?
Yetime, öksüze, şehide yazık,
Bırak şu devleti hortumlamayı.

Altında mersedes, kapında çelenk,
Boynuzla kulağın birbirine denk,
Aşağılık, adi, hırsız, pezevenk,
Bırak şu devleti hortumlamayı.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hortumcu Güzel

Sevda kredisi açınca sana,
Gönül bankalarım iflasa gitti.
Özlem çeklerini ödettin bana,
Bütün kasalarda mutluluk bitti.

Müşteri kalmadı, şubeler bomboş,
Bir başıma kaldım,sevdadan sarhoş.
Borcu almak için sen önümde koş,
Bende güç kalmadı, ses, soluk bitti.

Sevda kredisi açmıştım sana.
Özlem icrasıyla düşürdün gama.
Gözlerin el koydu, gönül bankama,
Sevda işçisiyim, ağalık bitti.

Seni kayırmakta, sevda yasası.
İşkence etmekte, özlem masası.
Gönül bankamdaki sevgi kasası,
Hortumcu elinde çürüdü, gitti.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüner

Buzların üstünde, keskin ayazda,
Yorgansız yatmaya çalışıyorum.
Çöller ortasında, kuru havuzda,
Bir yunus tutmaya çalışıyorum.

Gönlüm yas içinde, yüreğim darda,
Bir tek ben kalmışım, koca pazarda,
Tezgahta hüzünler, çileler var da,
Kendime satmaya çalışıyorum.

Her anım yıl oldu, sığmaz sayıya,
Kahve buğusunda, iki büyüye,
Ağzı ışık saçan, dipsiz kuyuya,
Sevgiler atmaya çalışıyorum.

Bakmayı bilmeze, yanardağ çıra,
Işık kâr etmiyor, doğuştan köre.
Ayrılık denilen keskin zehire,
Panzehir katmaya çalışıyorum.

Hiç olmaz demeyin, güneşler söner,
Kıyamet de kopar, evren de yanar.
Böyle bir yalanı söylemek hüner,
Onu unutmaya çalışıyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzün Mabedi

Gözünün yaşından çiğleri olan,
Bana son verdiğin gülü sakladım.
Ne zaman tutunsam, dipten kırılan,
En sağlam bildiğim dalı sakladım.

Yaralı olmasa zincirli köle,
Ayrılık acısı gelmezdi dile,
Seven gözlerinin kaşığı ile,
Gönlüme çaldığın balı sakladım.

Gözünün yaşıyla ateş yakarak,
Cennet bahçemize korlar ekerek,
Her adım başında dönüp bakarak,
Kaybolup gittiğin yolu sakladım.

Yunus'ta Mecnun'da sırdır erdiğim,
Umutlar firarda, hasret kördüğüm.
Ömür tezgâhında çile ördüğüm,
Dönersen sermeye halı sakladım.

Sanma ki, bahtımda üç beş satırdın,
Başından sonuna yazdın bitirdin.
Gönlümün aklını alıp götürdün.
Göğsümün içinde deli sakladım.

Yüreğim indikçe, indi derine,
Sultan bulamadı, senin yerine.
Hüzün mabedinin mahzenlerine,
Sana köle olan kulu sakladım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzün Yağmuru

Özlem akrebinin sivri kuyruğu,
Vurarak zehrini bırakır her an.
Yüreğimde ateş, gözümde buğu,
Bir şey anlamadım, ben bu sevdadan.

Gönlümün ufkundan gün olup, doğan,
Gözleri dünyamı sevdaya boğan.
Hüzün yağmurudur, ruhumda yağan,
Bir şey anlamadım,ben bu sevdadan.

Yaşam bir bilmece, sevdam masaldı,
Ellerim havada asılı kaldı.
Neşemi, şevkimi, ömrümü çaldı,
Bir şey anlamadım, ben bu sevdadan.

Hüzünler ruhumda kıldılar karar,
Bir boğa yılanı hıncıyla sarar,
Kristal gönlümü parçalar, kırar,
Bir şey anlamadım, ben bu sevdadan.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzün Yaparım

Sevgi tozundandır, içimde çamur,
Özlem ateşinde çamurum kömür.
Yüreğim vatandaş, gözlerin memur,
Çağırır çağırır hüzün yaparım.

Dumanlı başımda bulutlar ağlar,
Çıldıran sellerim kükreyip çağlar,
Ayrılık ipini çıkrığa bağlar,
Eğirir eğirir hüzün yaparım.

Evreni içine sığdıran file,
Dolmuyor büyülü hayaller ile.
Ölmüş umutlara ruhum hamile,
Doğurur doğurur, hüzün yaparım.

Gözler doktor oldu, dinmedi ağrı,
Yıllardır yamarım, yırtılan bağrı.
Ellerimi açar, göklere doğru,
Bağırır bağırır hüzün yaparım.

Her derdi çekerim, saymam sonunu,
Sevgime kıyamam, içmem kanını.
Sevda suyu ile hasret ununu,
Yoğurur yoğurur hüzün yaparım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzün Yükü

Dünya düzenine meydan okuyan,
Aklının emrinde bir deliyim ben.
Zavallı gönlüne Leyla'yı koyan,
Mecnunun çölünde bir veliyim ben.

Uyduğum tek yasa, sevda yasası,
Mutluluğu elde, bende tasası.
Ruhumu sarsa da özlemin yası,
Yasımı gizleyip, gülmeliyim ben.

Bir derin sevda var, akılsız serde,
Eyvallahım olmaz, çileye, derde,
Severek gönlümü verdiğim yerde,
Ne zaman arasam, bulmalıyım ben.

Özlem mızrabını vururum saza,
Sevgi virajında yapmışım kaza,
Boyun eğmektense cilveye, naza,
Sırtımı dönerek, gelmeliyim ben.

Hüzün yüklerini sırtıma vurdum.
Yürek yarasını özlemle sardım.
Sevdasından ölsem, istemem yardım,
Derdin deryasına dalmalıyım ben.

Dünya düzenine meydan okuyan,
Özlem ipliğiyle sevda dokuyan,
Zavallı gönlüne Leyla'yı koyan,
Mecnunun çölünde bir deliyim ben.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzünler Adasında

Büyü dağlarının eteklerinde,
Sevdanın hasını bulduk ikimiz.
Karanlık gecenin loş seherinde,
Dipsiz denizlere daldık ikimiz.

Sevgi tuğlasından kuruldu şehir,
Bulanık akardı, duruldu nehir.
Gönül tellerine dokundu kahır,
Yarım şarkıları çaldık ikimiz.

Virane bahçemde çiçek bitmezdi,
Yangınım olmasa, duman tütmezdi.
Eskiden yalnızdım, gücüm yetmezdi,
Umudu felekten aldık ikimiz.

İnsafsız bahtımız gelmedi dize,
Sevgiler bağladık, incili göze.
Varsın uğramasın, neşeler bize,
Ağlaya ağlaya güldük ikimiz.

Gözlerin ömrüme sevgiler döken,
Bakışın içimde korları yakan.
Sevgi vadisinden çılgınca akan,
Ummanda buluşan seldik ikimiz.

Vuslata çağırdı, okyanus bizi,
Kesti yolumuzu, hasretin sisi,
Sırlarıyla battı, kader gemisi
Hüzün adasında kaldık ikimiz.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:46 PM
Hüzünlü Bestem

Sabahtan akşama yolumu bekler.
Kaderin deneme tahtasıdır o.
Binbir güzelliği gönlünde saklar.
Beni kızdırmanın ustasıdır o.

Çocukça davranır, çocukça söyler,
Karşımda oturur,gönlünü eyler.
Yıkılmış gönlünde şehirler, köyler,
Gönlümün hüzünlü bestesidir o.

Dünyada yaşayan beş altı milyar,
Farkına varmamış, bütün insanlar.
Ruhunda iz yapmış binbir yara var.
Bahtsız yaşayanın en hasıdır o.

Sırtına yüklenmiş dumanlı dağlar.
Umut vadisinde su gibi çağlar.
Sazının teline dokunsan ağlar,
Çile çarşısının ustasıdır o.

Sanki uzaklardan, uzaydan gelmiş.
Gönül bahçesinin gülleri solmuş.
Ne mutlu yaşamış, ne yüzü gülmüş,
Sevda yollarının hastasıdır o.

Bir yarım ekmeği birlikte yerdik.
Tatlı konuşurken, kavga ederdik.
O yalnız, ben yalnız, biz beraberdik,
Gönlümün hüzünlü bestesidir o.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
Islak Gözler

Bakma gözlerimin ıslaklığına,
Ağlıyorum sanma, ağlamıyorum.
Aldanma yanakta yaş sıklığına,
Çağlıyorum sanma, çağlamıyorum.

Nedense, arada gözlerim dalar,
İnci tanesini yanağa salar,
İncilere bakıp, hergün karalar,
Bağlıyorum sanma, bağlamıyorum.

Gözlerim suludur, doğuştan zaten.
Özlem dumanıdır, gözümden tüten
Hüzün bulutudur, nemine yeten,
Ağlıyorum sanma, ağlamıyorum.

Ayrılık dediğin bir kızgın demir,
Yüreğe değdikçe, bırakır kömür.
Yaralı yüreği böyle bir ömür,
Dağlıyorum sanma, dağlamıyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
Issız Ada

Bir dönülmez yola çıktım, bir kere,
Yolumda uçurum, dağ, orman, dere...
Üstelik güneş de batmak üzere,
Mehtabım ol, doğ da, yol göster, bana.

Sevda bahçemizde çiçekler açar.
Gönlüm çiçek diye, bir seni seçer.
Dikenler elimi delerek, geçer,
Yüzünü uzat da, gül göster, bana.

Hüzün bulutları başımdan ağar,
Ufkumdan binlerce fırtına doğar,
Özlem yağmurları çılgınca yağar,
Seldeyim, tutacak dal göster, bana.


Bir seni sevmişim, fani dünyada?
Aşkım sonsuz deniz, ben ıssız ada,
Ya gel, kurtar beni, sevgilim ya da,
Sana ulaşacak sal göster, bana...

18.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
Issız Adanın Havva'sı

Seninle göz göze, günün birinde,
Mavi diyarlara tura gitmeli.
Büyük Okyanus’un orta yerinde,
Süzülen gemimiz suya batmalı.

Bir tahta parçası can simidimiz,
Karaya ulaşmak son ümidimiz.
Sahipsiz adanın, dalgalı deniz,
Issız kumsalına yorgun atmalı.

Göğsüme sokulup korkarım derken,
Sarılıp boynuma, yatmalı erken.
Dalgalar sahilde ninni söylerken,
Mehtap başımızda nöbet tutmalı.

Çevrede onlarca beyaz balina,
Dikilip durmalı kaçış yoluna.
Islak elbiseni çiçek dalına,
Asarken bakışın sevda satmalı.

Ne para hesabı, ne çağdaş moda,
Aşkımıza mesken gizemli ada.
Halimize hayran balıklar suda,
Mutlu sevdamıza gıpta etmeli.

Balık kılçığından yaptığım saza,
Eşlik etmelisin, çekmeden naza.
Köprüler kurarken bahardan yaza,
Göz göze geldikçe duman tütmeli.

Hindistan cevizi kabuğu tava,
Olmalı taşlarla yaptığım ava.
Ben sevdalı Adem, sen sultan Havva,
Yüz yıllık ömrümüz böyle bitmeli.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
Issız Ovalarda

Kapılar ses vermez, gelmezler dile,
Kapıyı açtığım anahtar ile,
Evime girdiğim zamanda bile,
Issız ovalarda bir yolcuyum, ben.

Bu koca şehirde dostlarım var da,
Hiçbirisi bilmez, kalmışım darda.
Yaşamım bir kumar, gönlüm zararda,
Issız ovalarda bir yolcuyum, ben.

Sokaklar yabancı, yollar yabancı,
Ben yolcu, bu kentin tamamı hancı.
Gönlümün içinde dinmeyen sancı,
Issız ovalarda bir yolcuyum, ben.

Bu sevda gönlümün çilesi oldu.
Yaşamak filmimin galası oldu.
Yalnızlık başımın belası oldu,
Issız ovalarda bir yolcuyum, ben.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İçimde Kaldı

Herkese dağıttın, sıcaklığını,
Bana buz hallerin, içimde kaldı.
Kimlere açmadın, bahar bağını?
Bana güz hallerin, içimde kaldı.

Adını yazdığım, sabır taşına,
Seni methederim, boşu boşuna.
Karşında çocuksu, ağlayışıma,
Duygusuz hallerin içimde kaldı.

Umutlar bağlardım, gülümsemene,
Merhamet umardı, gözlerim yine.
Sevgim ile alay, edercesine,
Saygısız hallerin, içimde kaldı.

Marmara çırası, karşına çıkan,
Gözlerin çıranın, ucunu yakan.
Vefa servetini, maziye döken,
Kaygısız hallerin, içimde kaldı.

Ne çamlar devirdin, hasret yolunda,
Her olur olmazın, gezdin kolunda.
Açmamış goncaydın, sevda dalında,
Sevgisiz hallerin, içimde kaldı.

Duyguyu döverek, akıla döndüm,
Seni de yanarken, görmektir andım.
Ömrümün bitmeyen, romanı sandım,
Öyküsüz hallerin, içimde kaldı.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İçoruk Ağe

-Kilis'çe-
Beşenli, Akpınar, söğütlüdere,
Her hafta gidoruk ayrı bir yere,
Motor heybesinde maydanoz, tere,
Arakıyı açooor, içoruk ağe.

Oylum bağlarında bir bağımız var.
Heybede tike et, içyağımız var.
Tiyeğin altında bardağımız var,
Arakıyı açooor, içoruk ağe.

Lan, ço güzel olor, mangalda oruk,
Bazan da Leylit'e doğru gidoruk.
Orda da bir güzel alem edoruk,
Arakıyı açooor, içoruk ağe.

Kalleş'in başına çıktığım zaman,
Nasıl serin esor, garbi yeli lan?
Bir böyyük olmadan kafalar duman,
Olmor ama gene içoruk ağe.

Akşamdan akşama çıkoruk dama,
YAVAŞCA söylor ya, düşoruk gama,
Avrat artık yeter, içme, dor ama,
Arakıyı açooor, içoruk ağe.

Gün gelir bize de rahmetli derler.
İçtikçe ço güzel olor bu yerler.
Her hafta gezoruk Kilis'i yer yer,
Arakıyı açooor, içoruk ağe.

Not; YAVAŞCA; Kilis'li ünlü bestekâr Alaeddin Yavaşca...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İğneli Beşik

Unutmam demiştin, yirmi yıl önce,
Yirmi gün geçmeden, unutuverdin.
Sever görünürdün, sevmedin bence,
Gelecek yıllarda, üzmekmiş derdin.

Caddeler, sokaklar, yollar yabancı,
Umut sofrasını, topladı hancı.
Hüzün gemisine, hasretin öncü,
Ömrümün çarkını, bozmakmış derdin.

Binbir umut ile, beklerim hergün,
Ufuklar karanlık, bulutlar yorgun.
Ayrılık elinden, yediğim vurgun,
Altında ruhumu, ezmekmiş derdin.

Ot bitti, gönlümün, eşiklerinde,
Yatarım hasretin, döşeklerinde,
Gurbetin iğneli, beşiklerinde,
Çile süzgecinden, süzmekmiş derdin.

Sırtıma yükledin, yar efkârını,
Dağıma yağdırdın, hasret karını.
Ömrümün mutluluk, sayfalarını,
Yırtarak hüzünle, yazmakmış derdin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İğneli Şiir

Senin okuluna öğrenci oldum,
Arkası gelmiyor, verdiğin dersin.
Çalışkanım ama sınıfta kaldım,
Ben safça dinlerken, sen iğnelersin,
Yoksa ders bitti mi, paydos mu dersin?

Zamanı bırakır, tarihe dalar,
Sitem sayfasını tekrar edersin.
Edebiyattaki bütün sayfalar,
Canevimde ama sen iğnelersin,
İğneler mi bitti? Paydos mu dersin?

Vuslat diploması sevene haktır.
Gönül imzasıyla gözlerin versin.
İstersen sınıfta bir daha çaktır,
Nasıl öğretmensin, tüm alem görsün.
Böylesi sevdaya paydos mu dersin?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İki Göz İki Çeşme

İzini sürerim, haberin gelir,
Kalemin ucunda yazı dediler.
Arada dostunun yanında kalır,
Bırakmış cilveyi, nazı dediler.

Bir zaman elimi sıkan ellerin,
Boynuna sarılır, yaban ellerin.
Yalnız bana mıydı, aslan hallerin?
Bir kurdun yanında kuzu dediler.

Ayrılık istedin, hayıra yordum.
Sabır saatini gönlüme kurdum.
Birlikte gezdiğin dostlara sordum,
Avcının yanında tazı dediler.

Haberin yok ama yayılmış ünün,
Ağlaya sızlaya geçermiş günün.
Göbekli posbıyık bir türkücünün,
Kucağa oturmuş sazı dediler.

Yolların çukuru sakınmaz körü.
Sonunda bulmuşsun, layığın yeri.
Dağlayıp gittiğin günlerden beri,
Piknik ateşinin közü dediler.

Sana yakışmadı, ellere koşman,
Ben hala dostunum, sen hala düşman.
Hallerinden belli, herhalde pişman,
İki çeşme olmuş, gözü dediler.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İki Kayık

Kalmadı, bu işin tutacak yanı,
Öyle yerler var ki, Ringo'nun hanı.
Uçak inemeyen havaalanı,
Dağın eteğine yapan bizde var.

Ağır sanayiye hamle ettiren,
Bir yılda binlerce temel attıran,
Taksi bagajında temel getiren,
Meclis'in önüne atan bizde var.

Parmağını bala sokup, yalayan,
İhaleyi parmağına dolayan,
Kepçe olup, duru suyu bulayan,
Kart horoz misali öten bizde var.

Kayseri'ye deniz isterdi, biri.
Bize Mesih'i de gösterdi, biri.
İnşaat yapılmaz, bataklık yeri,
İlksan'a dehleyip, satan bizde var.

Ne deyim, halimiz böyle hal ise?
Benzin yoktur, ekipteki polise.
İçecek su bulamayan Kilis'e,
İki kayık birden salan bakan var.

Demeye gerek yok, ülke halini.
Adalet bizlerden çekmiş, elini.
Bacada geçirip, üç beş yılını,
Yüzünün akıyla çıkan bizde var.

21.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İlk Aşk

Bir buruk sevgidir, içimizde,
Yıllar var ki, bizi kahreden...
Tel tel ağaran saçımızda,
Yaşamayı bize zehreden...

O yüce dağlara bakar da,
Ardındaki sevgiliyi düşünürüz.
Gönlümüzü bir sevda yakar da,
Deriz ki,
Biz hem köleyiz, hem hürüz...

Bulutlardan damlayan yaşlar gibi,
Yüreğimiz ağlamakta, yıllardır.
Bitmeden tazelenen düşler gibi,
Gamzede gönlümüzde,
Unutulmaz bir Leyla vardır...

Eğer bu hüzünlü sevgilerimiz olmasaydı,
Neye yarardı, bu ömrü yaşamak..?
Bizim en büyük zevkimizdir,
O ilk aşkımız için ağlamak...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İlk Gün

Beni düşünerek, üzme kendini,
Uzakta değilim, yanındayım ben.
Arala gözünden, yaş perdesini,
Kahve gözlerinin önündeyim ben.

Bir gece yarısı yollara düştüm,
Gönül gemisiyle zamanı aştım.
Sevdanın atıyla yanına koştum,
Gönlündeki vuslat hanındayım ben.

Bitmez ayrılığı araya dizen,
Dağlara bakar da, kızarsın bazan.
Özlem dediğimiz yaradan sızan,
Yüreğinin sevgi kanındayım ben.

Bir umut tükenir, bin umut doğar,
Umut bulutları dağlardan ağar.
Nerde olduğumu sorarsan eğer,
Seni ilk sevdiğim günümdeyim ben.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İlk Unutan

En yüce zirveyi sevgide bulan,
Gönlüm, geleceği nerden bilsin ki?
Benim, her sevgide ilk unutulan,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

Zaman tüneline dürbünü daldır,
Öyle bir tünel ki, asırlık yoldur,
Gördüğün kızıllık alevden güldür,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

Hüzün merdiveni ayaklarımda,
Anı çizgileri yanaklarımda,
Unutan listesi dudaklarımda,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

Gönlüm öğrenseydi, unutmasını,
Bir ömür tutmazdı, sevda yasını.
Aç da bak, gönlümün haritasını,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

Ayrılık acısı gönül bağına,
Hızla devam eder, yığınağına,
Çoktan rakip oldu, Ağrı Dağı'na,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

Dünya dedikleri bu köhne handa,
Ömür gemileri yüzer zamanda,
Terketmez, unutmaz dediğim anda,
Beni ilk unutan sen değilsin ki...

17.01.2005

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:47 PM
İnanır mısın?

Sevdama kefen biçen, gözlerinden öperek,
Karşında boyun büksem, dursam inanır mısın?
Gökyüzünün renginde, ipek halı yaparak,
Yüreğimi yoluna, sersem inanır mısın?

Haşa, Nemrut diyemem, meleksin tek baharım,
İçinde yakmak varsa, ben de yanmaya varım,
Dağ boyunca çalıyı, bir saatte yığarım,
Gönlüne bir mancınık, kursam inanır mısın?

Salınırım sevdanın, iğneli beşiğinde,
Bin umutla beklerim, gönlünün eşiğinde,
Yalnız seni görürürüm, evrenin ışığında,
Senden uzak kalınca, körsem inanır mısın?

Sensizlikte son bulmaz, hasretle azar çile,
Denizinde balığım, öldürme bile bile.
Boynum kıldan incedir, tapuyla, senet ile,
Ömrümün tamamını, versem inanır mısın?

Gözlerine sürme çek, ellerine yak kına,
Bir kere bas bağrına, beni ömrünce sına.
Sevgi dilenmek için gönlünün kapısına,
Sabah akşam durmadan, vursam inanır mısın?

Bırakmazsan inadı, ağlarım yana yana,
Ağıtlarım son sözüm, başka söz demem sana.
Hasret çeken ruhumun, kanayan yarasına,
Gurbetin yollarını, sarsam inanır mısın?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:48 PM
İnat

Bu sevgiye güven kalmadı, bende,
Bahçenden gülleri dermeyeceğim.
Gönül nikahıyla düğün etsen de,
Seninle gerdeğe girmeyeceğim.

Bilmiyorsun, nasıl sevildiğini,
Senin sevdan, benim gönlümün dini,
Benden ayrılmayan, gül hayalini,
Bir daha yanımda görmeyeceğim.

Senin son sözünü duyduğum anda,
Sevdamı vurdum ben, ellerim kanda.
Kollarını açsan, bana koşsan da,
Yüzüm sana dönük durmayacağım.

İki kelimeyle girdin, kanıma,
Özlemini çekmek yetti, canıma.
Binbir özür ile gelsen, yanıma,
Yalvarsan, elimi vermeyeceğim.

Sevgi bahçesine düşmanlık eksen,
Elinde tabanca, karşıma çıksan,
Alnıma dayayıp, tetiği çeksen,
Niye vurdun, diye sormayacağım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:48 PM
İnat Fırtınası

İnatsın, sevdamın başından beri,
İnadın gönlümü böldü, götürdü.
Sevgi gölündeki tek nilüferi,
Kökünden kopardı, aldı, götürdü.

Sana bağışladım, gönül varımı,
Sarmanı diledim, yürek yaramı.
Sana bağladığım umutlarımı,
Bir sözün ustaca çaldı, götürdü.

İnat çare olmaz, bendeki derde,
Ey sevgilim hani, sözlerin nerde?
İnat kervanları hergün seferde,
Neşeyi, umudu aldı, götürdü.

Bir yarın başında dikilirken, ben,
Gözlerindi, beni sırtımdan iten.
İnat fırtınası gönlümde biten,
Sevgi fidesini yoldu, götürdü.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:48 PM
İnci

İpek saçlarını omzun üstüne,
Dökerek yanıma gelme be, İnci.
Uzun eteğinle ince belini,
Sıkarak yanıma gelme be, İnci.

Bağrıma basarım sabır taşını,
Bilirim feleğin kahpe işini,
İnci gibi parlak, güzel dişini,
Gösterip yüzüme gülme be, İnci.

Yüzünü kıskanır, senin melekler.
Gözlerin derdime binbir dert ekler,
Bil ki,bu sevdalın yolunu bekler,
Böyle seyrek seyrek gelme be, İnci.

Birini sevmiştim, kuş oldu, uçtu,
Biri de kapanmaz yaralar açtı.
Nicesi gönlümü çalarak kaçtı,
Sen de onlar gibi olma be, İnci.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:48 PM
İnek Çiftliği

Sizin emrinizdedir, bu çiftliğin bütünü,
Hergün durmadan sağın, ineklerin sütünü.
Eğer sütü yetmezse, kesip yeyin etini,
Yeyin barsaklarını, derisini, kılını...

Semiz, temiz, besili inekleri ayırın,
Toz konmasın onlara, gizli gizli kayırın.
Sıska, şaşkın, perişan ineklere buyurun,
Yeyin işkembesini, gerisini, kılını...

Bize hastır, öküzün inek eti yemesi,
Asgari yem vererek, en çok süt istemesi.
Eğer sütü vermezse, emrinizde memesi,
Yeyin memelerini, derisini, kılını...

Sizin suçunuz yoktur, bütün suç ineklerde.
Birazı ineklerde, birazı döneklerde...
En çoğu da pislikten beslenen sineklerde.
Yeyin et, deri, kemik, kuyruğunu, kılını.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İnsafına Kaldı

Narin kelebeksin, gönül bahçemde,
Seni bir çiçeğe konduramadım.
Nice yıllar boyu, dil döktüm hem de,
Yönünü sevdaya döndüremedim.

Kelebek ömrüne mevsimlik deme,
Ömrümden uzundur, sevda mevsimi.
Ne kadar seslensem, duymazsın ama,
Boz bulutlar dinler, yanık sesimi.

Hem çok uzaklarda, hem çok yüksekte,
Üstünde durursun, gökkuşağının.
Bir dilekçe yazdım, yüreğim ekte,
Kapısına koydum, gönül bağının.

Seni seviyorum, hepsi bu kadar.
Ne eksik, ne fazla, sözlerim tamam.
Bahtımı bahtına bağlamış kader,
İnsafına kaldı, benim yaşamam.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İspat

Güzel gözlerine baktığım her an,
Yalnız beni yakar, ateşle duman.
Aşkını ispat et, dediğin zaman,
Çıra gibi yanan gönül yetmez mi?


Mecnun olsa çatlar, benim yerimde,
Sevda yollarında, son seferimde,
Seni karşılarken, hayallerimde,
Yoluna serdiğim bin gül yetmez mi?

Yürek yangınıdır, kalemde tüten,
Özlem ağacıdır, ruhumda biten,
Gönül kafesimin içinde öten,
Adını seslenen bülbül yetmez mi?

İspat et diyorsun, ispat mı, gerek?
Sevdalı bir gönül, yaralı yürek,
Senden uzaklarda sevda çekerek,
Mecnun'ca gezdiğim bir çöl yetmez mi?

Hüzün bulutları üstünden aşan,
Özlem dalgasıyla kabaran, coşan,
Sevgi sularıyla çoğalan, taşan,
Dipten dalgalanan bir göl yetmez mi?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İstanbul Sevdası

''Sana dün bir tepeden...'' Yahya Kemâl'le baktım.
Gönlümü parselledim, semtlerine bıraktım.
Nedim'in sesi gelir, mavi semalarından,
Orhan Veli ayrılmaz, Rumeli Hisarı'ndan.

Şehzadeler dolaşır, saraylarında hala,
Fatih'in atlıları her yanında dörtnala,
Bizans'ın tarihine at koşturur, dururlar,
Fatih'in dehasına gururla şahit, surlar.

Güzellik ciltlerinde dünya kâğıt, sen kalem,
Geçmişin başka alem, bugünün başka alem.
Kentleri kıskandırır, senin eşsiz köylerin,
Düşmanın da, dostun da, gönlündedir her yerin.

Bir ayağın Avrupa, Asya'da bir ayağın,
İlahi bir şiirsin, Marmara da uyağın.
Sen gizemli bir gelin, Karadeniz kavalyen,
Köprüler bileziğin, Boğaz kristal kolyen.

Öyle bir büyüsün ki, merkezi oldun yerin,
Anlatmakla biter mi, senin güzelliklerin..?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İstemem

Dünyanın temeli sevgidir dendi,
Yarın sevdasıyla gönlüm beslendi.
Yunus aynasında ruhum süslendi,
Günahımdan başka ziynet istemem.

Sınırsız sevgiler dilemek için,
Sevda kucağını Allah'a açın.
Aklınca cennete götürmek için,
Cahilden softadan minnet istemem.

Herkes çıldırırken bu kâr hanede,
Ömrümü kaybettim kumarhanede.
Adı sevda olan tımarhanede,
Yaşarken başka bir cinnet istemem.

Her akşam feleğe yazarım name,
Kadere uydumsa, günahkâr deme.
Dünyada alıştım, kor cehenneme,
Öldükten sonra da cennet istemem.

Sevdalar yataktır, özlemler yorgan,
Hüzünler boynumda bir yağlı urgan.
Allah'la aramda düz yoldur Kur'an,
Köprü olsun diye sünnet istemem.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İşler Yolunda

Tüm sokaklar it, kopuk, serseri işgalinde.
Ekonomi yüzde beş azınlığın elinde.
Ürküten çatırtılar ülkenin temelinde,
Sıka sıka çatladı, ağzımızda tüm dişler,
Hükümete sorarsan, yolunda bütün işler.

Bayrağıma hakaret, kendi öz vatanımda,
Çıldırtan buz dondurur, damarımda, kanımda.
Gizli gizli işgaller dizilmişken önümde,
yerinden oynamakta, kökü tarihten taşlar.
Hükümete sorarsan, yolunda bütün işler.

Adaletin motoru öksürüp, teklemekte.
Salyalı, pis ağızlar, sabrımı yoklamakta.
Ülke benzin fıçısı, kıvılcım beklemekte,
Bir Avrupa Birliği düşüyl sarhoş başlar,
Hükümete sorarsan, yolunda bütün işler...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İşlet Bakalım

Ver,bir çimdik çekirdek,
Dişlet güzelim, dişlet.
Buldun, saf bir ozanı,
İşlet güzelim, işlet.

Göster, bir zeytin dalı,
Çal da, bir parmak balı,
Bol bol gönder, hayalı,
Düşlet güzelim, düşlet.

Sevsin, hin oğlu hini,
Öğret, sevda ilmini,
Bitmez hüzün filmini,
Başlat güzelim, başlat.

Kâbus olsun, düşleri,
Sele dönsün, yaşları,
Ver şeytana, taşları,
Taşlat güzelim, taşlat.

Böyle, dünya düzeni,
Buldun, saf bir ozanı,
N'etsen sıkılmaz canı,
İşlet güzelim, işlet..

23.09.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İşte Gidiyorum

Bu sevda yürümez, sen beni unut,
Yolumu açık et, uğur dile de.
Uzat ellerini, ellerimden tut,
Sitemsiz kahırsız, güle güle de.

Bir emir sayardım, her dediğini,
Hiç iki etmedim, bir dediğini.
Beni hiçbir zaman, sevmediğini,
Gözüme bakarak, bile bile de.

Kahve gözlerini, baharda sevdim,
Uykusuz gecede, seherde sevdim.
Sitemde, hüzünde, kahırda sevdim,
Bir bedduan varsa, dile dile de.

Islak kirpiğinden sızan yaşına,
Sevdamı sakladım, hilal kaşına.
Gitme kal desen de, artık boşuna,
Ömrümü gurbete böle böle de.

Buluttan nem kapar, gönül işleri,
Tükettin hayali, yıktın düşleri.
Yanaktan süzülen ılık yaşları,
Elinin tersiyle sile sile de.

Mayası sevdadır, bendeki özün,
Yaramın içinde saklanır közün.
İşte gidiyorum, varsa bir sözün,
Kolunu boynuma dola dola de.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
İzmir'li

Ne umdum, ne buldum, ben bu sevgiden,
Sana canım feda, diyen İzmir'li?
En kötü günümde bırakıp giden,
Bahtımla başbaşa koyan İzmir'li.

Seni benden aldı, yasaklı bağın,
Yas oldu sevginle, geldiğim düğün.
Sevda alevine dalan gönlümün,
Yanık derisini soyan İzmir'li.

Ah bilsen, ruhumun yükü ne ağır.
Der ki, İzmir'liyi imdada çağır.
Her türlü gerçeğe kulağı sağır,
Bütün yalanları duyan İzmir'li.

Hayalin bir yanda, felek bir yanda,
Bahtım kan davalı, elleri kanda,
Sen benim halimi, anlamasan da,
Hallerim Allah'a ayan İzmir'li.

Kahır bıçağıyla sevdayı soyan,
Yaralı gönlümün üstüne koyan,
Dara düştüğümde yabancı sayan,
Bu yüce sevgiden cayan İzmir'li.

Ferman dinlemeyen, akılsız başa,
Hak ettin diyorum, attığın taşa.
Gönül kafesine sığınan kuşa,
Kıskançlık okuyla kıyan İzmir'li.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Kaba-hat

Kurmayı bilmeyen usta elinde,
Yanlışı gösterir, mükemmel saat.
Yüreği kararmış, zübük dilinde,
Suya yazı yazar, edilen vaat.

Şehit yetiminden aldık lokmayı,
Cebimize attık, en büyük payı,
Kalanla besledik bir katil ayı,
Kan çorbası içti, doymadı fakat.

Cambazı mert olan sirk bulamadık,
Vatanın kışına kürk bulamadık.
Padişah yapmaya Türk bulamadık,
Kime sarıldıksa mantığı sakat.

Hem içte özgürdür, hem dışta çete,
Bahane olur mu, Cumhuriyete?
Şeytan bürünmüşse kemiğe ete,
Halkta derman kalmaz, devlette takat.

Aydınlık diyorlar, bu işin sonu,
Halkımın kıçında yamalı donu,
Dolup boşaldıkça Dingonun hanı,
Kişneye kişneye sürer icraat.

Çirkin nakarattır, söylenen şarkı,
Çok oldu huzurun ülkeyi terki.
Seçim sandığının ne suçu var ki?
Sandığı dolduran bizde kabahat

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Kaçak

Gönlüm bulanmışken hüzne, yeise,
Yollara mutluluk ser, diyemezsin.
Akılsız gönlünün gözü kör ise,
Bütün gönüllere kör diyemezsin.

Güzeldir, özeldir, yüzün bedenin,
Duygudan nasibin kalmamış senin.
Sevda yollarında sensiz gidenin,
Yoluna çıkarak, dur diyemezsin.

Yüreğini sarmış, inat denen ur.
Sevgi sana göre, yalnızca gurur.
Sen seni seveni çılgınca vurur,
Hadi, sen de beni vur diyemezsin.

Mutluluk sır olur, uçar giderken,
Umutlar mevsimden göçer, giderken,
Kendini sevdirir, kaçar giderken,
Bunda da bir hayır var diyemezsin.

Ben seni çok sevdim, bir tanem derken,
Söyle, neden kaçtın, bu kadar erken?
Sevda gömleğini giyinmek varken,
Bu gömlek gönlüme dar diyemezsin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Kahve Buğusu Gözlerin

Gönlümü yitirdim, aramaktayım,
O kahve gözlerin uğru mu, senin?
Sevda yollarında çürümekteyim,
Beni özlediğin doğru mu, senin.?

Hep sana doğrudur, attığım adım,
Senden uzaklarda, senle yaşadım.
Unuttun sanınca, kalmadı tadım,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Gönlümü gül yaptım, göğsüne taktım.
Kahve gözlerine özlemle baktım.
Söylediğin sözle göklere çıktım,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Kahve gözlerindir, gönlümün dostu.
Seni bekliyorum, her akşam üstü
Hasret canavarı, yolumu kesti,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Pembe dudakların konuştuğunda,
Gönlüne sevdamı danıştığında,
Akşam karanlığı kavuştuğunda,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Bilsen ki, ne kadar, özledim seni?
Eğer sen de bir gün, seversen beni
Bu şekilde söyle, özlemlerini,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Bir sözün bin şimşek çaktırdı, bende
Sönmeyen ateşler yaktırdı, bende
Sen de sev güzelim. Sev beni sen de,
Beni özlediğin doğru mu, senin?

Sevda rüzgarıdır, ruhumda esen
Kız n'olur, ben sana aşığım, desen?
İnanmam sevdanı söylemez isen,
Beni özlediğin doğru mu, senin? ..

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Karakaçan

Eşeğin boynuna bir mühür taksan,
Sanma ki, gelene kadirlik eder.
Dilekçe yazarak, huzura çıksan,
Senden daha iyi müdürlük eder.

Eşeğin beyninde bulunmaz yama,
Dört ayaklı düşer, gölgesi cama.
Kuyruğundan bir kıl aldırmaz ama,
Senden daha iyi müdürlük eder.

Belki de senden çok, çok daha iyi,
Kendisini toplar, müdürüm deyi,
Kulağına oku her dilekçeyi,
Senden iyi anlar, müdürlük eder.

Eşek deyip geçme, çok şeyi bilir.
Yemini verenin kölesi olur.
Bir kere çüş desen, yerinde kalır,
Senden daha iyi müdürlük eder.

Yalakalık etmez, adam yallamaz,
Adamına göre kuyruk sallamaz,
Bir cariye gibi sultan yellemez,
Senden daha iyi müdürlük eder.

Bir altın semeri vursan sırtına,
Yine eşeklikten etmez imtina,
Haşa ki,o eşek benzesin sana,
Senden daha iyi müdürlük eder.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Karanlık Basıyor

Bahçeler bozulmuş, dikenler gülsüz,
Rüzgârlar çılgınca esiyor, artık.
Yüreklerde yangın, gönüller dilsiz,
Bulutlar hüznümü kusuyor, artık.

Gönül kentlerimin bitti, baharı,
Sevda yapraklarım kurumuş, sarı,
Örterken ıslanmış kaldırımları,
Gönlüm baharlara küsüyor, artık.

Yaşam dediğimiz tüm hayaller boş,
Sevdalar güvensiz, sevilen sarhoş,
Ayrıl bu alemden, haydi gönlüm, koş!
Mantığım kendini asıyor, artık.

Sevenim unuttu, verdiği andı,
Öfkeli özlemim yıkıyor, bendi,
Sevdamın güneşi ufukta söndü,
Zifiri karanlık basıyor, artık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Karanlık Dünyam

Seni sevdiğim kadar sen de beni sevseydin,
Dünya sen ben olurdu, dünya ne şen olurdu.
Gönlümün ufkundaki bulutları kovsaydın,
Dünya sen ben olurdu, dünya ne şen olurdu.

Kanmasaydın, geçici sevdaların seline,
Yalnızca suçlarımı almasaydın, diline.
Düşünmeden alsaydın, ellerimi eline,
Dünya sen ben olurdu, dünya ne şen olurdu.

Seni kırdığım kadar, sen de kırdın hep beni.
Gönlümün sarayına sultan ettim, ben seni.
Anlasaydın, dünyada seni en çok seveni,
Dünya sen ben olurdu, dünya ne şen olurdu.

Seni ne çok sevdim ben, hem de ne çok derinden.
Sen de sevmekte misin? Sildin mi, defterinden?
Ben dünden razı idim, isteseydin eğer sen,
Dünya sen ben olurdu, dünya ne şen olurdu.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:49 PM
Karar

Suçunu feleğe gammazlıktayım,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
Sırat Köprüsü'nde cambazlıktayım,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Hayallerim Karun, bahtım fukara,
Yorgun tırmanırım, kayalıklara,
Hasret ipi kesti, ellerim yara,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Sabahın köründe açıldı kapı,
Kolumu bağladı, sevdanın ipi,
Celladın elinde baltanın sapı,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Gönlün bende kalsın, razıyım naza.
Gözlerin bestedir, çaldığım saza.
Hasretin ödüldür, mutluluk ceza,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Tepemde ayrılık kuşları var da,
Kıyısı olmayan okyanuslarda,
Yüzmeyi bilmeden kalmışım darda,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Bir sevgi dağıyım, çökerim yarın,
Zirveye ermeden, dönüş kararın,
Dışında bıraktı, haritaların,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kayan Yıldız

Gözlerim deliyor, karanlıkları,
Uzak diyarlardan sana bakıyor.
Bir yıldızlar, bir ben, ******* yarı,
Göz kırpan yıldızlar bana bakıyor.

Seni gösterirler, elleri olsa,
Yerini söylerler, dilleri olsa,
Seni getirirler, yolları olsa,
Göz kırpan yıldızlar bana bakıyor.

Birbirinden uzak, nice milyonlar,
Yalnızın halinden, yalnızlar anlar,
Belli ki, halime acıyor, onlar,
Göz kırpan yıldızlar bana bakıyor.

Kararan yazgımda bir parlak bensin,
Gökteki yıldızın hangisi sensin?
Yerinde durmayan, kayıp gidensin,
Göz kırpan yıldızlar bana bakıyor.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kaybolan Gençliğim

İyileşmez gönül yaralarında,
Caddelerde, sokak aralarında,
Kağıt kokan okul sıralarında,
Kaybolan gençliğimi arıyorum.

Birazı Seyhan'ın baraj gölünde,
Birazı Ordu'nun Akkuş yolunda,
Engizek Dağı'nda, Maraş ilinde,
Kaybolan gençliğimi arıyorum.

Okul yıllarımda sinemalarda,
Daha sonraları meyhane, barda,
Adına Çamlıbel denilen yerde,
Kaybolan gençliğimi arıyorum.

Gönlümün hırsızı başlattı bunu,
Sevdanın hüznüyle tükendi sonu,
Onun gözlerine baktığım günü,
Kaybolan gençliğimi arıyorum.

Ben solar, giderken, solmaz güllerde,
Nazla sitem eden tatlı dillerde,
Bir ömür gezdiğim gurbet ellerde,
Kaybolan gençliğimi arıyorum.

Ufukta görünür, ömrümün sonu,
Kalmadı gönlümün çekilir yanı,
Azrail peşimde, kovalar beni,
Kaybolan gençliğimi arıyorum

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kayıp

Sevda ülkesine çadırı kurdum.
Kurduğımdan beri orası yurdum.
Gönlümü orada birine verdim,
Teşekkür etmeden ayrılıp, gitti.

Gözleri avcıydı, vuruldum ona.
Altın saray oldum, kuruldum ona.
Gitme, kal diyerek, sarıldım ona,
Saran kollarımdan sıyrılıp, gitti.

Yetişmek azmiyle peşine düştüm.
Sürüne sürüne ne çöller aştım.
Bir hayal ardından yıllarca koştum.
Bilinmez, bulunmaz sır olup, gitti.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kaz

Biraz da şen şakrak yaz, deme dostum.
Ben bu pis dünyaya, yazgıma küstüm.
Yine de kimseye yok ama kastım.
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Puıştların elinde köşebaşları,
Canından bezdirir, vatandaşları.
Kendine göredir, dağların karı,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Hırsızlar bizleri getirdi, dize,
Tükürsen kâr etmez, seviyesize.
Yalnızca seyretmek kalıyor, bize,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Ağlarken milletin has efendisi,
Ortaya yığdılar pisliği, pisi.
Suçlu, savcı, yargıç, hepsi kendisi,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Altın semer gibi süs, urbaları,
Leşi paylaşmakta, leş kargaları,
Buynuna asılmış, yem torbaları,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Yan yatmış, batıyor, vatan gemisi,
Ne sahibi kalmış, ne de hamisi.
Tapınanla dolmuş, para camisi,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Sen beni dertli bir aşık tanırsın,
Bir tek sevgili mi, derdim sanırsın?
Derdim aşk sanarsan, çok aldanırsın,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Namuslu olana virane yurtlar,
Hırsızlık, alçaklık, deyyusluk hortlar.
Köpeğe maskara, kocamış kurtlar,
Biraz da şen şakrak yaz, deme bana.

Daha çok var ama bu kadar deyim.
Onlara köleyim, kendime beyim.
Ayını, gününü beklemedeyim,
Bakıp duruyorsam, kaz deme bana.

Not:Hüzünlü yazmaktasın. Şen yaz, diyen bir dostuma yanıt

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kelepir Sevda

Unut dersin ama asla unutmam,
Hasret sinekleri yarada bekler.
İçimde küllenen sevgimi atmam,
Nerede yaktınsa, orada bekler.

Senin gönlün aptal, benimki zeki,
Her unut diyene, diyemez peki.
Ömürlük vefadır, yüzünün akı,
Oturan gemiler karada bekler.

Sevdana tutulmak, bendeki kusur,
Şiirdir diyerek, sevdiğim nesir,
Aradan geçse de, bilmem kaç asır,
Yürek kandilimde, çırada bekler.

Acırım düştüğün hazin hallere,
Umut bağladığın çürük dallara.
Hasretli yüreğim bakar fallara,
Sevdayı yazıda, turada bekler.

Birini bulmuşsun, kutlarım seni,
Hovarda gönlüne unuttur beni.
Giden gibi olur, gelenin sonu,
Tekme yiyeceği yörede bekler.

Nasılsa kıtlığı olmaz sevenin,
Gönüller bizimse, güzellik senin.
Yeri boş kalır mı, tekme yiyenin?
Her zaman birisi sırada bekler.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kendim Hükümetim

Boş konuşma arkadaş, başbakan kim, bakan kim?
Kendimin bakanıyım, başkasını takan kim?

Her yer gurbettir bana, ben yurdumun eliyim,
Sevenler milletinin seçimsiz vekiliyim.

Emniyet müdürünün işine benzer işim,
Gönül hırsızlarının peşi sıra gitmişim.

Aşıklar muhtar seçti, beni mahallesine,
Muhtarlık yapa yapa yandı, çürüdü sine.

Sevdanın yollarında devirdim nice çamı,
Beni hep sürgün etti, gönlümün kaymakamı.

Bir elimde bardağım, meyhanede masam var,
Bankalara sığmayan, sevgi dolu kasam var.

Gönlüm sevda suçundan mahkemeye çok gitti,
Ceylan gözlü yargıçlar sevmeye mahkum etti.

Sevdalar ülkesinde kral gibi yaşarım,
Bu ülkede olmayan delilere şaşarım.

Hem başbakan, hem bakan, hem muhtar, hem valiyim.
Kendim hükümet oldum, ben böyle bir deliyim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kervan

Aç da, kirpik denen tül perdeleri,
Şenlensin, gönlümün gözzedeleri...
Seni kokladığım ilk günden beri,
Güllerin kokusu pis gelir, bana.

Şikâyeti olmaz, gönlümün dardan,
Özlem, hüzün yüklü, kör tuzaklardan.
Gecenin bir vakti çok uzaklardan,
Sevgi fısıldayan ses gelir, bana.

Gerçek bir sevgide bulunmaz, hile.
Sevda kervanının yüküdür, çile.
Olmadığın bayram günleri bile,
Cenaze evinde yas gelir, bana.

28.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kılıbık

Pirinç istedin deliden,
Almıştım, market Oli'den.
Yimpaş'tan al demiştim ben,
Diyerek koşturdun beni.

Bakmadın gözümde yaşa,
Sürdün beni her yokuşa.
Evde sen kul, ben de paşa,
Diyerek koşturdun beni.

Kız sana aşığım billah,
Etme dersen, etmem vallah.
Her emrinde haydi yallah,
Diyerek koşturdun beni.

Sen kervancı, ben de deve,
Gelme dersen, gelmem eve,
Dayak yedim seve seve,
Vurarak coşturdun beni.

Sokakta geçirdim yazı.
Eve geldim bazı bazı.
Sen avcısın, ben de tazı,
Tut, diye koşturdun beni.

Sana olan sevgim pek çok,
Bazan aç gezdim, bazan tok,
Senden büyük kılıbık yok,
Diyerek koşturdun beni.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kınalım

Okumadan sevda alfabesini,
Derdin neydi döndün, A'dan kınalım?
Hüzün deryasında sal ettin beni,
Sevgiyi gözümden tadan kınalım.

İçimde yanıksı denizler varken,
''Ben senin yoluna ölürüm'' derken,
Bırakıp gidersen bu kadar erken,
Taşımaz başımı beden kınalım.

Başrolde oynardım, aşk düşlerinde,
Mutluluk yaşardım, gülüşlerinde,
Sellerle yarışan gözyaşlarında,
Beni saman çöpü eden kınalım.

Yüzünü gömerek, boynuma yaslan,
Gönül aynasında sevgimle süslen,
Hasret tuzağında yaralı aslan,
İnlerken bırakıp giden kınalım.

Ne dertlere düştüm, sana kaygıdan,
Hüzün dersi aldım, hazin öyküden.
Uyarır her gece derin uykudan,
''Seviyorum'' diyen sedan kınalım.

Yanağından akan billur sellere,
Uzanır dudağım binlerce kere.
Beni Azrail'e göz göre göre,
Veren bu ayrılık neden kınalım? ..

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kırıldım Ona

Kahverengi badem, gözleri vardı,
İri gözbebeği, sevda bakardı.
Yakından görünce, büyüsü sardı,
Daha ilk bakışta, vuruldum ona.

Gurbet denizinde, yorulduğum an,
Ne bir ada vardı, ne de bir liman,
Ben bir kazazede, o cankurtaran,
Son an can havliyle, sarıldım ona.

Hayat bir iskambil, ben yalnız asım,
Ayrılıkmış meğer, vuslata hasım.
Umutlarım öldü, yaşıyor yasım,
Bir kapris uğruna, darıldım ona.

Hüzün bahçesinde, özlemler ürer.
Yaşam defterimi, çileler dürer.
Artık bu ayrılık, bir ömür sürer,
Gelse de barışmam, kırıldım ona.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kırktan Sonra

Herkese gösterir melek yüzünü,
Gönlünde şeytanı saklar her zaman.
Gözyaşı ardına gizler özünü,
Vurmaya fırsatı bekler her zaman.

Tükenmiş baharı, geçmiş zamanı,
Körpe kız misali, tüter dumanı.
Katar birbirine sapı samanı,
Sözüne dürüstlük ekler her zaman.

Kendisi uyanık, erkekler aptal,
Halleri alımlı, dudak arzuhal.
Acep var mı diye yeni bir şapşal,
Gözleri çevreyi yoklar her zaman.

Sevda rolü yapar, Leylâ'dan beter.
Sevdaları beş on Mecnun'a yeter.
Ayakta başlayıp, yatakta biter,
Yastığı iştahla koklar her zaman.

Tuzağa düşürür ebleh birini,
Kandırır gönlünde alır yerini.
Ele çamur atar, kendi kirini,
Zemzem suyu ile paklar her zaman.

Eğlenmeye gider, fönlüdür saçlar,
Çevresini sarar, yüreği açlar.
Zampara yaşarken seveni suçlar,
Kendi ayıbını aklar her zaman.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kırmızı

Türklüğün onuru türkü dilimde,
Mertlikle yiğitlik kılıç elimde,
Bir başıma kalsam Anadolu'mda,

Böldürmem vatanı, kan seli gelsin,
Nice hain varsa, tekmili gelsin.

Çenesi salyalı, azgın kefere,
Sarıldı haçına, çıktı sefere,
Atatürk'ten kalan aziz esere,

Her kim göz dikerse, tarihe dalsın,
Çattığı belâyı orada bulsun...

Herkes bilmeli ki, öfkemiz derin,
Şehit kanlarıyla ıslanan yerin,
Altında kefensiz bekleyenlerin,

Eşlerinin ahı yerde mi, kalsın?
Asil Türk gençliği öcünü alsın.

Dostlukla yanaşmaz, düşmanın merdi,
Alçakça bölmektir, işgaldir derdi.
Kimseye bırakmam mukaddes yurdu,

Her Türk silahını eline alsın,
Cenk bize düğündür, davullar çalsın.

Kahpenin hançeri girmiyor kına,
Pusuda saklanır, vurur bağrına,
Canım feda olsun vatan uğruna,

Kefenim ak değil, kırmızı olsun,
Üstünde hilâli, yıldızı olsun.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kısmet

İşe yaramıyor, feleğe küsmek,
Boynuna sarılmak, bağrıma basmak,
Saçını okşayıp, çiçekler asmak,
Niyet olsa bile, kısmet olmuyor.

Yollara gerilmiş, gizli bir perde,
Sen ayrı bir yerde, ben ayrı yerde,
Gönül gözlerine bakmak ister de...
Niyet olsa bile, kısmet olmuyor.

Gurbette açılmış, gülün goncası,
Yüreğe oturmuş, derdin incesi,
Bir kezcik vuslata ölüm öncesi,
Niyet olsa bile, kısmet olmuyor.

Sevdalı gönlümü yollara sermek,
Her adım başında umutlar dermek,
Hüznü döke döke yanına varmak,
Niyet olsa bile, kısmet olmuyor.

Sen orda, ben burda, gönlümüz darda,
Mutluluk güneşi doğmuyor yurda.
Özlem düğümünün çözümü var da...
Niyet olsa bile, kısmet olmuyor.

04.03.2005

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kıyamam Sana

Hayranlık içinde, gözüne bakıp,
On ömür yaşasam, doyamam sana.
Dürüstüm diyerek, karşına çıkıp,
Yalan söyleyerek, kıyamam sana.

Kendimi harcarım, çekerim çile,
Ömrümce dost kaldım, mertliğim ile.
Sevdalı gönlünü ben bile bile,
Yalan söyleyerek, kıyamam sana.

Bilirim, yüreğim yara alacak,
Bilirim, şu gönlüm garip kalacak,
Bilsem ki, bu yüce sevdam ölecek,
Yalan söyleyerek, kıyamam sana.

Kıramam, gönlünün kristalini,
Yazdım, çilekeşin arzuhalini,
Suçumu bağışla, uzat elini,
Yalan söyleyerek, kıyamam sana.

İdam sehpasını gönlüme diker,
İpi yüreğimin boynuna takar,
Bahtıma kahreder, ipini çeker,
Yalan söyleyerek, kıyamam sana.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:50 PM
Kıyamıyorum

Usandım diyemem, ölçüp biçmekten,
Arşını bir yana koyamıyorum.
Hüzün bardağında sevda içmekten,
Çok fena sarhoşum, ayamıyorum.

Üzdün dünlerimi, bozdun yarını,
İnatla kazarsın, aşk mezârını.
Silmeye gönlünün mektuplarını,
Elimi silgiye koyamıyorum.

Piştim ateşinde, döndüm veliye,
İşkence yakışmaz, mahzun köleye.
Ayrılık zehiri elinden diye,
Ne kadar içsem de doyamıyorum.

Ben miyim bu kadar ucuz saydığın,
Sevda sokağında çöpe koyduğun?
Akılsız gönlünle, körce uyduğun,
Hilebaz şeytana uyamıyorum.

Ziyaret misali, kırdığın dala,
Gönül niyetimi bağlarım hala.
Meçhule yolcuyum, bindiğim sala,
Umut küreğini dayamıyorum.

Gönlümün sazında hasret tangosu,
Mızrabın ucunda sitem çıngısı.
Gözlerin acımaz, infaz mangası,
Yediğim kurşunu sayamıyoırum.

Kepaze gönlüme, kezzap dökerdim,
Çelik mengenede, ahla sıkardım.
Öfkemi alamaz, kibrit çakardım,
İçinde sen varsın, kıyamıyorum...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Kilis Lisesi

Lisenin çevresinde dolaştım adım, adım.
Orada bıraktığım yıllarımı aradım.

Bir zaman tünelinden uçtum, gittim bir yere,
Yirmisekiz yıl önce yaşadığım günlere.

Dostluklar bir başkaydı, arkadaşlık bir başka,
Bu lisede kapıldım, ilk sevdaya, son aşka.

O güzeli sevgiyle andığımı kim bilir?
İlk gördüğüm gün gibi yandığımı kim bilir?

Bina aynı taş bina, hava bir başka çeşit,
Hem Çitlembik, hem Çolo, Hem de gitmiş Kaz Reşit...

Dözyem direktör vardı, kulübesi duruyor,
Sanki yine kapıda, kravatı soruyor.

Bu taş bina, bu lise benim için bir anıt,
Yaşam boyu çektiğim özlemlere tek yanıt.

Bir sıra arkadaşım, Mehmet Karataş vardı,
Hayat ne güzel, derdim, ters ters bakar, kızardı.

Lisedeki gençlere bir Nacar vardı, dermiş,
Yazdığım şiirleri ödev olarak vermiş.

Unutmasın geçmişi, hazırlarken yarını,
Bu sevgili gençlerin kırmasın notlarını.

Dünyayı bırakarak giderken, yavaş yavaş,
Sana sonsuz selamlar, aziz dostum Karataş...

Faruk Nafiz geçseydi, Kilis'in lisesinden,
Bir Han Duvarı daha yazar inan, yeniden.

Taş binanın önünde gamlıyım, tasalıyım.
Binlerce yıl yaşasam, ben Kilis Liseliyim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Kiracı

Günlerdir arayıp, sormadın beni,
Gözlerin ellerle bakışıyor mu?
Bu kadar derinden sevmişken seni,
Unutmak gönlüne yakışıyor mu?

Israrla yürüttün, inatlarını,
Güvercin gönlümün kanatlarını,
Kırarak yok sayıp, vaatlarını,
Unutmak gönlüne yakışıyor mu?

İşte sevda diye, zehir uzatmak,
Özlem yılanının önüne katmak,
Beni boz bulanık sellere atmak,
Unutmak gönlüne yakışıyor mu?

Gönlün Kâbe miydi, ben hacı mıydım?
Gönlün türbe miydi, duacı mıydım?
Gönlünde üç günlük kiracı mıydım?
Unutmak gönlüne yakışıyor mu?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Kirpik

Kışı ilkbaharda yaşattın, bana,
Sonbaharda yazı yaşatır mısın?
Buz gibi sözleri alıp, ağzına,
Temmuz sıcağında üşütür müsün? .

Çözülmez, gönlüme bağladığın ip,
Sevdan benliğime, ruhuma sahip,
Hüzün dağlarını aşka yükleyip,
Bana yıllar yılı taşıtır mısın?

Çığlar tüketemez, dağın karını,
Çığlar söndüremez, sevda harını.
Yüreğimde sevda yaralarını,
Kirpik uçlarına kaşıtır mısın?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Kitabımın Sayfaları

Sevgili gülümün dalına konmuş,
Bir yabancı bülbül şakıyor, şimdi.
Sevda ateşiyle büsbütün yanmış,
Uzak diyarlardan kokuyor, şimdi.

Gönlünde yerimi istercesine,
''Seni asıl seven ben,'' dercesine,
Karşısında secde edercesine,
Ela gözlerine bakıyor, şimdi.

Nice uzaklardan el sallar, bana.
Binlerce kez dedim, aşkımı ona.
Elin yabanisi o nazlı cana,
Sevda türküleri yakıyor, şimdi.

Sevda gecemdeki bitmez masaldı.
O, binbir gecemden uzakta kaldı.
Yazdığım kitaptı, başkası aldı,
Çevire çevire okuyor, şimdi..

06.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Konuşan Taşlar

Sessiz yağan nisan yağmurlarından,
Yaşlar söyleyecek, sevgimi sana.
Ne çok sevdiğime inanmıyorsan,
Kuşlar söyleyecek, sevgimi sana.

Duygusallar anlar, benim bildiğim.
Yetmez mi, bu kadar ayrı kaldığım?
Gözlerine bakıp, dibe daldığım,
Düşler söyleyecek, sevgimi sana.

Saçların değil mi, gönlümü saran?
Yüreğim bir balık, kıyıya vuran.
Kirpik oklarınla oynaşıp duran,
Kaşlar söyleyecek sevgimi sana.

Gönül yollarında hep seni öven,
Yalnız benim, seni yürekten seven.
Hüzün kollarıyla bağrımı döven,
Taşlar söyleyecek, sevgimi sana.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Kopenhag

Türk yurdunu bölük bölük bölmeye,
Parçalayıp, haritadan silmeye,
Tarihteki intikamı almaya,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Ankara'ya dinletirler ninniyi,
Güya onlar, uygarlıkta en iyi.
Ayırmaya Aleviyle Sünniyi,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Kör ettiler nicesinin gözünü,
Anayasa yitirecek özünü,
Silmek için ''Egemenlik'' sözünü,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Ayrıl derler, Atatürk'ün sözünden,
Atatatürkçü düşünceniz yüzünden,
Vazgeçeriz üyeliğe izinden,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Onlar sanki, Kürtlerin baş hamisi,
Onlar kaptan, Güneydoğu gemisi,
Unutmaya onur ile namusu,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Ermeninin bayrağını sallayan,
Soykırımın mektubunu pullayan,
Vatanımı bölmek için kollayan,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Türk benliği uymaz, böyle yasaya.
Onurunu, şerefini kasaya,
Kilitleyip oturtmaya masaya,
Kopenhag'tan ölçü gelir, şart gelir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:51 PM
Koştur

Yırtık pabuç, yamalı don,
Elektrik, su, telefon,
Borç bir değil, binbeşyüzon,
Koştur, yetişebilirsen.

Her ay başı ev kirası,
Maaşlar da yüz karası,
Kalmaz sigara parası,
Koştur, yetişebilirsen.

KaDeVe bir baş belası,
Götürü verginin hası.
Hiç vermez, şirket ağası,
Koştur, yetişebilirsen.

Aklanmakta kara para,
Zorla bağış vakıflara.
Zamlar gelir, sıra sıra,
Koştur, yetişebilirsen.

Kâbusa döndü vergiler,
Halk sefilleri sergiler.
Alırken ver, satarken ver.
Koştur, yetişebilirsen.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kör Kalem

Sevgi meleğinin topa tuttuğu,
Burçları yıkılmış bir kale miyim?
Sevgi pazarında alıp sattığı,
Ayağı zincirli bir köle miyim?

Bir yol arkadaşım yoktur, yanımda,
Sevda yolcusuyum, gönül hanında.
Mahzun prensesin zindanlarında,
Çoktan unutulmuş bir köle miyim?

Özenle kurduğum sevda şehrini,
Bulmaya geçemem, özlem nehrini,
Yüklemiş sırtıma felek kahrını,
Kahır hamalı mı, bir köle miyim?

Ey talih, sen bana amirlik tasla.
Bu koca ömrümü geçirdim yasla.
Kimseye minnetim olmadı asla,
Zavallı gönlümün kör kalemiyim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Köşebaşı

Bir köşebaşı var.
Çok severim bu köşeyi.
Sabah, akşam,
Hep bu köşede beklerim.
Bazan
Acıkınca ümitlerimi çiğner,
Sıkılınca sigaramı içerim.
Adresim bu köşe,
Yerim bu köşe,
Bu köşede geçer senelerim...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Köylü Mehmet

Oyuncaklarımı telefon tellerinden,
Çocukluğumda kendim yapardım.
Trahomdan gözlerim kapandığı zamanlar,
Oturur, ağlardım.

İlk mektebi köyde okudum.
Yeterliydi, çalışmam.
Okul birincisiydim.
Nüfus kağıtsız verildi, diplomam.

Kilis'te başladım, orta mektebe,
Ömrüm gençliğe gebe...
Kızlara gizlice bakıyor,
İkinci sınıfta sigara yakıyordum.
İlk şiirlerimi yazdım, o yıllarda.

Tek odada,
Kirada okudum, liseyi.
Sınıf arkadaşımı...
Sosyete bir kızı, o sıralarda sevdim.
Ben köylü Mehmet...
Sevmeye hakkım var mıydı?
Sevdiğimi söyleyemedim...

Üniversite çok zordu, o yıllarda.
Üstelik rahmetli de hovarda.
Batırmış, binlerce dönüm araziyi,
Barlarda, gazinolarda...
Felekten başka da torpilim yok.
Eh, bize de öğretmenlik düştü.
Bu garip, ıssız dağlarda,
Ker*** köy okullarında,
Yirmiyedi yıl boyunca pişti...

Siz bakmayın, benim sevda şiirlerime.
Gönül hep sevmek istedi ama.
Kim sever, köylü Mehmet'i?
Yıllarımın yarı demokratik hükümeti,
Vergisiz, taksitsiz hayal kurmakta,
Özgür bıraktı, beni her zaman.
Bütün şiirlerimde.
Gerçekleşmeyen hayallerimi seriyor,
Doyumsuz özlemlerimi gideriyorum.
O kadar...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Köz

Ömür çukurunda düştüğüm gama,
Gönlün erse bile, özün ermiyor.
Her derdine derman olurum ama,
Ağlayan gözlerin izin vermiyor.

Sevda türküsüdür edebim den'im,
Harika türküsün, türkü sevenim,
Söylenen türkünün yarısı benim,
Diğer yarısını sazın vermiyor.

Gönlünün çölünde düştüm ateşe,
Acımaz yüreğin, bu sevdakeşe,
Billur incileri döker peş peşe,
Bir damla umudu gözün vermiyor.

Ayrılık diyorsan, ayrılak peki,
Bilmeden gidemem, sebebin ne ki?
Coşkuyla severken, kaç gün önceki,
Eski mutluluğu yüzün vermiyor.

Seninle yaşamak, içimde derdim,
Onuru gururu yoluna serdim,
Gönlümü alarak, gitmek isterdim,
Onda kalsın diyor, hüzün vermiyor.

Sana sevdalanmak, bendeki ülkü,
Ayrı yaşayamam, ölürüm bil ki.
Hayalini alır, giderdim belki,
İçimde küllenen közün vermiyor

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kum Saatı

Zamanın içinde yaşayan Mehmet,
Diğerleri gibi göçüp gidecek.
Dayanılmaz çile, tükenmez zahmet,
Diğerleri gibi geçip gidecek.

Maziye saklanan bir sevgili var,
Yenisi de birgün kaçıp gidecek.
Bendekinden başka bütün sevdalar,
Diğerleri gibi geçip gidecek.

Düşler ve hayaller, hem de umutlar,
Bahar yeli gibi uçup gidecek.
Gönlümün ufkundan doğan bulutlar,
Diğerleri gibi geçip gidecek.

Bıçaktan nalları hüzün atının,
Sevgiyi, neşeyi biçip gidecek,
Ömrün kalan kumu kum saatının,
İncecik belinden geçip gidecek.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kumarbaz Gönül

Telleri paslanmış, çileli sazdım.
Yıllarca iğneyle, kuyular kazdım.
Diken ağacına, katlanamazdım,
Dalların ucunda, güller olmasa.

Feleğin dişleri, öğüttü beni,
Sevginin bitmesi, dünyanın sonu.
Yazardım sevdanın, öz kanununu,
Benden önce yazan, kullar olmasa.

Bağımı bozmaya, özendi ilki,
Ardından bahçeme, dadandı tilki.
En sonunda mutlu, olurdum belki,
Onda türlü türlü, haller olmasa.

Yürek yarasının, bıçağı onda,
Hasretin kitabı, çizgidir tende.
Kahreden çölleri, gezerdim ben de,
Mecnun'a tapulu, çöller olmasa.

Gönlüm akıllanmaz, bir kumarbazdı.
Sevgi zarı attı, şiirler yazdı.
Yar beni yıkmayı, başaramazdı,
Arada yalandan, tüller olmasa.

Sevdanın önünde, nöbette para,
Yaşamak yazıdır, hayatım tura.
İçimde azmazdı, bu kadar yara,
Gurbete uzanan, yollar olmasa.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kuş

Var olanı görmeyen,
Olgunluğa ermeyen,
Tek doğru var, ben diyen,
Pantolon giyen bir kuş...

Hergün kafa bozarak,
Sağı solu üzerek,
Suya yazı yazarak,
Niceleri kuş olmuş.

Camı görmez, uçan kuş,
Gagayı cama vurmuş.
Kim koydu lan, bu camı,
Diye diye kudurmuş....

30.09.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kutsal Anadolu

Yunus'ca sevgiler gönlüme beşik,
Yarım asır süren bir ömür boyu.
O Allah'a aşık, ben kula aşık,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Konya'da hazreti Mevlana ile,
Bütün hoşgörüler gelirken dile,
Sırtıma yüklendim, sevgi ve çile,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Her sözüne uydum, akılsız başın,
Büyüsüne kandım, bir çatma kaşın,
Dergâhına vardım, Hacı Bektaş'ın,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Sırrına ermedim, bahtı yazanın,
Toros Dağları'nda, ünlü ozanın,
Çadırında durdum, Karacoğlan'ın,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Gönlümde sevgiler, yüreğim topal,
Beni karşıladı, Pir Sultan Abdal,
Nasihat eyledi, dedi burda kal,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Kerem'i de gördüm, Aslı kulu da.
Köroğlu çevirdi, beni Bolu'da.
Ferhat'ın izinden Anadolu'da,
Yunus'la dolaştım, Anadolu'yu.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:52 PM
Kuşku

Dünya gezegeni durmadan döner.
İnansan da döner, inanmasan da.
Bir sevda yarası gönlümde kanar.
İnansan da kanar, inanmasan da.

Seni tanıdığım ilk günden beri,
Gözüm görmez oldu, başka gülleri.
Yüreğimi saran sevda tülleri,
İnansan da sarar, inanmasan da.

N'etsem inandırmaz, sözlerim seni.
Bilsen ki, ne kadar özlerim seni.
Her nereye baksam, gözlerim seni,
İnansan da arar, inanmasan da.

Özlemle yatarım, sevda düşüne,
Seninle başlarım, her doğan güne.
Seni vurgun gönlüm her gördüğüne,
İnansan da sorar, inanmasan da.

Sanma ki, ah eder, ağlar inlerim.
Onurlu sevdamın tahtında yerim.
Senden uzaklarda geçen günlerim,
İnansan da zarar, inanmasan da..

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Küfürbaz

Evlere girerek eşyalar çalan,
Camları kırarak, otoya dalan,
Gece yakalanan, gündüz hür kalan,
Hırsızı gördükçe küfürbaz oldum.

İçi kovuklaşmış inşaat devi,
Çimento, demirden çalmak görevi,
En küçük depremde yıkılan evi,
Yapanı gördükçe küfürbaz oldum.

Kuralı, yasayı kaldıran rafa,
Her suç işlemede güvenen afa,
Şımarık haliyle devlete kafa,
Tutanı gördükçe küfürbaz oldum.

Asılsız, astarsız demeç vererek,
Zamla, enflasyonla halkı yorarak,
Millet kesesinden sefa sürerek,
Yatanı gördükçe küfürbaz oldum.

Peş peşe zam gelir, şekere, çaya,
Millet muhtaç kaldı ekmeğe, suya,
Devleti soyarak Amerika'ya,
Kaçanı gördükçe küfürbaz oldum.

Sanmayın Batı'nın öfkesi yeni,
Osmanlı'dan kalma onların kini,
Her gün de bir şehit cenazesini,
Ekranda gördükçe küfürbaz oldum.

Milletin gözünün içine bakan,
Yüzü kızarmadan palavra sıkan,
Seçimden seçime karşıma çıkan,
Yalancı gördükçe küfürbaz oldum.

Bir pislik bulaşmış, temiz her şeye,
Uğursuzluk çökmüş, şehire, köye,
Bu milletin hali n'olacak, diye,
Kafamı yordukça küfürbaz oldum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Küskün Gönlüm

Alıştım göklerin kor güneşine,
Sensiz yaşamanın pür ateşine.
Alıcı kuş oldum, düştüm peşine,
Beni döndürmeye gücün yeter mi?

Adını andıkça çırpınır yürek,
Bilir ki, umutlar cennetten ırak.
Pişmanlık yaşınla, alevi bırak,
Koru söndürmeye gücün yeter mi?

Güzelliğin yalan, gözlerin hile.
Gönlümü küstürdü, verdiğin çile.
Fettan bakışınla uğraşsan bile,
Geri döndürmeye gücün yeter mi?

Armağan ettiğin hüzünle, anı,
Usta hırsız olur, çalar zamanı.
Gönlümün içinde koşan şeytanı,
Melek sandırmaya gücün yeter mi?

Nereden inandım, yalan aşkına,
Ne yapsan yeridir, böyle şaşkına.
Darılıp çıkmışım, hüzün köşküne,
Beni indirmeye gücün yeter mi?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Küsme

Bu sevda değil mi, canıma yeten?
Sevda dağlarımdır, dumanı tüten.
Barışıkken bile yanmışım zaten,
Beni derde salma, küsme güzelim.

Alnına dökülen saçının teli,
Gözlerine giden sevdanın yolu.
Zavallı gönlümü okşayan eli,
Çekip geri alma, küsme güzelim.

Ben seni kendimden ayırmadımsa,
Fırsatçı dilerden kayırmadımsa,
Adını söyleyip, duyurmadımsa,
Hallerime gülme, küsme güzelim.

Süzgün bakışların içimi yakar.
Özlemin bir yılan, bağrımdan sokar.
Gel, şu kırgınlığı gönlünden çıkar,
Bana dargın kalma, küsme güzelim.

Çiçeğe benzeyen o gözlerinden,
Sevdayı okudum, sevdim derinden.
Hüzünlü sevdamı orta yerinden,
Parça parça bölme, küsme güzelim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Küsmüşüm Sana

-Elveda Çingenem-
.
Amasya Dağı’nın, meltemi olmuş,
Aylarca boş yere, esmişim sana.
Sevda şarkısını, hüzünle çalmış,
Asla duyulmayan, sesmişim sana.
.
İçimde sakladım, öldüren yası,
Görmedin ömrümü, kaplayan sisi,
Demiri almadan, sevda gemisi,
Bütün biletleri, kesmişim sana.
.
Gönlünün kuşuna, taktığın inat,
Benden ayrılığa, uçuran kanat.
Sevdamı resm’eder, bendeki sanat,
Hüzün şiirimi, asmışım sana.
.
Ömrümün düşünde, seni anardım.
Sevgilim, caneşim, dostum tanırdım.
Gözlerin güldükçe, mutlu sanırdım,
Başının belası, yasmışım sana.
.
Hüzün güneşindim, çınardı adım,
İnada takıldı, kırık kanadım.
Cila olmak için, ömrü adadım,
Altın yüreğinde, pasmışım sana.
.
Ömrümce bağlıyım, sevgide ahde,
İstersen çok sevin, istersen vah de.
Ne seni kandırdım, ne sevdam sahte,
Yalan söylemekte, hasmışım sana.
.
Aydırmaz başımı, sevda şarabı,
Hasretim yolunun, ayak turabı,
Dargınlık suyundan, doldurdun kabı,
İnat çeşmesinde, tasmışım sana.
.
Kıymeti harbiyem, yokmuş yanında,
Aşkımın son izi, kalsın canında.
Gönül aynasına, baktım sonunda,
Dönmemek üzere, küsmüşüm sana.
.


.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Küssem mi?

Bunca sevdiğini söyleme şuna,
Sus diyorum ama susamıyorum.
Issız bir yerinde, onun yoluna,
Pus diyorum ama pusamıyorum.

Zavallı yüreğim, dalmış derine,
Sevdamı koyarak, sehpa yerine,
Uzun saçlarının buklelerine,
As diyorum ama asamıyorum.

Yıktığım dünyama bir ben şahidim.
Eskiden tayfundum, fırtına idim,
O gözler uğruna, esmek istedim,
Es diyorum ama esemiyorum.

Acilde hastayım, kendisi doktor,
Anladım ki, ondan, tedavi yoktur.
Böylesi gönüle, kesilmek haktır,
Kes diyorum ama kesemiyorum.

Aslında gerek yok, bu kadar söze,
Bahar gıpta eder, girdiğim güze.
Bitmeyen işveye, cilveye, naza,
Pes diyorum ama pesemiyorum.

Teni defter oldu, gözlerim kalem,
Ciltlere sığmıyor, umudum, çilem,
İçimdeki zehri görsün el alem,
Kus diyorum ama kusamıyorum.

Ah o gözler yok mu? Ömrüme çile,
Bir namaz kıldırır, hepsi nafile,
Sevdamı bilmeyen böyle gafile,
Küs diyorum ama küsemiyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Lanet Dünya

Bağrına arzuyla basarak seni,
Boynuna dolanan kollara lanet.
İpeği özleyen gül bedenini,
Sarıp sarmalayan çullara lanet.

Hüzün bestelerim çalınır sazda,
Gönlümün kışında kayarım buzda.
Beni bu yaşımda, seni otuzda,
Karşıma çıkaran yıllara lanet.

Hiç de istemezdim, felekten yardım,
Her mevsim gül olur, sana açardım.
El ne derse desin, alır kaçardım,
Altına, paraya, pullara lanet.

Artık kabuk tutmaz, kanayan yara,
Güneşi buz eder, bendeki çıra.
Kıvrılıp bükülen kem dudaklara,
Sevdayı kınayan dillere lanet.

Bahtımız mı, bizi bunca kahreden?
Gönüller iç içe, uzakta beden.
Sevgi rüzgârında savrulup giden,
Korları parlatan küllere lanet.

Yıllar boşa gitti, ne kaldı elde?
Sevgi damlasına hasretim çölde.
Bir ömür boyunca koştuğum halde,
Sana ulaşmayan yollara lanet.

Sesin beste oldu, gönül uduna,
Kıydılar dünyamın son umuduna.
Seni yontulmamış, kaba oduna,
Eş olarak veren kullara lanet.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Layık Değilsin

Sevda böyle değil, canımın içi,
Bırak en hüzünlü yerinde kalsın.
Bana ver kusuru, bana ver suçu,
Yanan yüreğimin korunda kalsın.

Yazarken sevdanın efsanesini,
Boşuna yücelttim, başrole seni.
Zararda sayarım bu günü dünü,
Hasretimin kârı yarında kalsın

Meğer ne akılsız, nasıl körmüşüm.
Duygu yoksulunu Karun görmüşüm.
Naylon bir mankene gönül vermişim,
Gönlüm taş kalbinin yerinde kalsın.

On ikiden vurdun, çıktığın avda,
Layığın değilmiş, efsane sevda,
Karanlığa gömüp, başından sav da,
Umutlar sabahın köründe kalsın.

Gönlünde yer etmez, yazdığım şiir,
Bir tek harf bilmezsin, sevdaya dair.
Antik harabedir, bu garip şair,
Ömründeki sevda turunda kalsın.

Benim gibi safa ne yapsan haktır,
Yeniden niyet tut, fallara baktır.
Sevda içkisine sarhoş mu yoktur?
Gözlerin Agora barında kalsın...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Leyla Gibi

Akıllı ol, deli gönül,
Ne koklamak için bir gül,
Ne gül için öten bülbül,
Leyla gibi yar mı, kaldı?

Aşk gölünde battı, gemi,
Bozuldu, sevdanın demi,
Yoktur, kızların gizemi,
Leyla gibi yar mı, kaldı?

İn şu sevda atından, in.
Bulunmaz, senin sevgilin,
Mecnun gibi sevmek için,
Leyla gibi yar mı, kaldı?

Televole canavarı,
Şehit etti, sevdaları,
Boşuna arama yarı,
Leyla gibi yar mı, kaldı?

Sevgi para, sevda para,
Gönüller düştü, pazara.
İstersen ömrünce ara,
Leyla gibi yar mı, kaldı?

04.09.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Liselim

Kırk yıldan beri,
Seninle ilgili her haberi,
Sınıf arkadaşlarımdan alırım.

Son olarak,
Eşinden ayrıldı,
Filan ilde,
falan bankanın müdürü, dediler.
Seninle yeniden buluşmamı,
Kırk yıllık özlemin bitmesini istediler.

Unutamadım seni.
Sevda kahrıyla çıktığım gurbet ellerde,
Özlem besteleri eşliğinde içtiğim meyhanelerde,
Derviş gibi dolaştığım her yerde,
Senin hayalinle, senin özleminle yaşadım.

Duydum ki, beni ister,
Gelsin, görüşelim, dermişsin.
İstemem! ..
Boyalı saçların,
Çekilmiş kaşların,
Makyajlı yüzün,
Yıkılmış mihrabınla görmek istemem seni.
Hayallerimin yıkılmasına izin veremem.

Yıllar önce,
O kentin taş döşeli sokaklarında,
Arnavut kaldırımlarında gezen,
Beni bazan sevindiren,
Bazan da kahreden, üzen,
Al yanaklı, sevdalı bakışlı,
Beyaz çorap, siyah önlük, ak yakalı,
Saçları iki yandan tokalı,
Liseli o kızı sevmiştim, ben.
Boşver kavuşmaya şimdi.
hayallerim, özlemlerim bitmesin.
Yarım kalmasın bu masal.
Sen benim dertli gönlümde,
Liseli sevgilim olarak kal...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Madalya

Karşımda taştan bir duvar gibisin,
Ne kadar söylesem, sesin çıkmıyor.
Sen de bir sevdayı arar gibisin,
Sendeki sevdadan esin çıkmıyor.

İçimde kış vardı, sonbahar vardı,
Seninle ilkbahar, gönlümün yurdu.
Bendeki alevler alemi sardı,
Yüreğin bir tek çöp kibrit yakmıyor.

Karşılık olmaz mı, böyle sevgide?
Gönlüm senin bahçen, gözlerin fide,
Gözünün rengini ezberledim de,
Gözlerin sevdaya dönüp bakmıyor.

Kaldır, şu gönlümden sevda yasını,
Dinlersin, duyarsın, ağlamasını...
Yıllardır bir sevda madalyasını,
Gözlerin gönlüme neden takmıyor?
Taş duvar gibisin, sesin çıkmıyor.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Maganda

Her çayırda bir manda.
Çokluk olan her mekânda,
Mutlaka üç beş maganda,
Bulunur be, aziz dostum.

Ülkede okulu yok.
Magandanın, kıronun...
Ama maşallahı var.
Okulda okusalar,
Böyle usta maganda,
Yetişmez okullardan...

Magandalık, kıroluk,
Branşlara ayrılır.
Kimileri kendince,
Kimisi başkasınca,
Adamdan da sayılır.

Magandanın en hası,
Kalem magandasıdır.
Yazar, yazdıkça azar.
Edep, erkân tanımaz.
Frensizdir kalemi,
Her türlü yolda gezer...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Mahzun Düşlerim

Gece ortasında uykudan aysam,
Gizliden gizliye bir ses yükselir.
Ne zaman bir sevda şarkısı duysam,
Hayali ritmine uyarak gelir.

Boşuna yaşandı, ömrümün dünü,
Dünyadan giderken, döndürdü beni.
Bir kere de çıplak görmedim onu,
Gönlümü gönlüne giyerek gelir.

Karanlık ufkumdan onun doğuşu,
Tanrının gönlüme cömert bağışı,
Ne zaman çatlasa sabrımın taşı,
Umut incisini sayarak gelir.

Gizli bir özlemle andıkça onu,
Nerden, nasıl duyar, hayali bunu,
Sevgiler yüklenir, parıldar teni,
Gözleri hasrete kıyarak gelir.

İçimde inleyen sazların teli,
Ne kadar çok sevdi, titreten eli.
Mahzun düşlerimin gizemli gülü,
Her ah edişimde duyarak gelir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Mânada Yaşayanlar

Evreni tümüyle içine alan,
Bir binada yaşıyoruz, güzelim.
Maddenin, zamanın dışında kalan,
Bir mânada yaşıyoruz, güzelim..

Çoktan kırılmıştır, ömür çemberi,
Bizim sevdamızın evrendir, yeri.
Birgün yok olacak et, kemik, deri...
Biz mânada yaşıyoruz, güzelim.

Sevgimiz sığar mı, etten bedene?
Bedeni severek, hizmet edene,
Deriz ki, sevgiyi mânada dene...
Biz mânada yaşıyoruz, güzelim.

Aşk değil güzelim, sevdadır adı.
Böylesi kimseye kısmet olmadı.
Maddeden sıyrılmış, gizemli tadı,
Biz mânada yaşıyoruz, güzelim.

Boş başların alay ile süzdüğü,
Mecnun'ların ağlayarak gezdiği,
Sevdaların efsaneler yazdığı,
Sınırları aşıyoruz, güzelim.

10.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Maraba Millet

Devlet başımızın züğürt ağası,
Cumbaba milletin ağa babası,
Holding sahipleri milletin hası,
Geriye kalana maraba derler.

Mazbatayı alan Meclis'e koşar,
Kızar, öfkelenir, bağırır, coşar,
Seçimden seçime yollara düşer,
Gelir marabaya merhaba derler.

Bakanlık devletin hovarda yanı.
Boşalır hemencik, para cüzdanı.
Kalmışken milletin yalnızca canı,
Daha para var mı, acaba, derler.

Tarihler görmedi, böyle bir zillet.
Hükümeti sarmış, çaresiz illet.
Depremlerin bile suçlusu millet.
Haydi kurun on bin kasaba, derler.

Afet gibi yıkan vergiler alır,
Koç'a, Sabancı'ya kredi olur.
Millete vermeye sıra mı, gelir?
Onlar aç da yaşar, maraba derler.

Hileyle, düzenle banka batıran,
Milyar dolarları alıp, götüren,
Millet kamburuna çıkıp, oturan,
Hırsızı katmayın hesaba, derler.

Divanlık beyleri aklar, arıtır,
Hazineden tonla para yürütür,
Pişkin pişkin güler, halka sırıtır,
Yine size düştü bu çaba, derler.

Kimi Atatürkçü, kimisi Hacı,
Biri baba olmuş, öbürü Bacı,
Millete verirken acı ilacı,
Oy almaya geldik, merhaba derler.

Sanmayın, onların vicdanı sızlar.
Köseleye dönmüş, utanmaz yüzler.
Enayi yerine konarken, bizler,
Sevgili kardeşim, merhaba derler.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Maskara Dünya

Hüzün şarkılarım, seni anlatır,
Bahtın sazı çalar, çile dinletir,
Kaçan hayalini, yeniden getir,
Her gece ararım, bulamaz oldum.

Yan yana durmuyor, sabrım da, taş da.
Artık vefa yoktur, gördüğüm düşte.
Zaman mutluluğu, sebil etmiş de,
Ben bir damlasını alamaz oldum.

Özlemin dikendir, tuttuğum dala.
Bıraktığın yerde beklerim hala.
Fırtına içinde bindiğim sala,
Sığınacak liman dilemez oldum.

Gözlerin şiirdi, sözlerin müzik,
Nazların sevdamın yolunda azık.
Sen gittin gideli düzenim bozuk,
Maskara dünyaya gülemez oldum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:53 PM
Mavi Yatak

Dev bir yatak yapmış, tanrım,
Yumuşak, ince, mavi ipekten.
Köpüklerden desen,
Dalga sesinden besteler eklemiş.
Güneşin yakan ışınlarını,
Atlasın üzerine yüklemiş.
Sonra da demiş ki,
İşte sizin yatağınız.
Bu yatağın adı deniz,
Sevgilinle sen... ikiniz..
Yatın yatabildiğiniz kadar.
Dalgalar beşiğiniz,
Martı haykırışları ninniniz, olsun...

Sevgilim yatıyor şimdi,
Mavi atlasın bir yerinde...
Ben de onu seyrediyorum.
Oturmuşum, Ay'ın üzerinde,

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mazinin Çöplüğü

Yalancı dünyanın yalanlarına,
Uymadık zevk edip gülenlerine.
Ben seni yaşarım, hayat yerine,
Gönül çöllerimde yalnız gezensin...

Düşümde de olsa, yüzüme eğil,
Seven ellerinle, gözlerimi sil.
Seni sorduğumda, umrunda değil,
Kafayı üşütmüş, zavallı densin...

Caddeler, izbeler, sokaklar, parklar,
Bilirler ararım, hepsi de saklar...
Seni benden başka öpen dudaklar,
Öpmeden çürüsün, yerlere insin.

Hasta olduğumda, sayıklayınca,
Adını dermişim, uyuklayınca,
Mazinin çöpünü ayıklayınca,
Altında bulduğum altınım sensin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mecusi Ateşi

Şu zavallı gönlüm, sevdi seveli,
Ne kadar inatçı, ne kadar deli,
Yanında onlarca dünya güzeli,
Varken, birisine döndüremedim.

Gönül gönül değil, huysuz bir bebek,
Sevda mevsiminde, mahzun kelebek,
Bahçesinde varken, binlerce çiçek,
Senden başkasına konduramadım.

Sema ayininde, döner de döner,
Sana sevdalanmak, sevmekmiş hüner,
İçinde Mecusi ateşi yanar,
Umuıt suyu ile söndüremedim.

Sevgilim ne zaman uykudan ayar,
Sevdamı en kutsal emanet sayar?
Gönlüm bir özengi, yüreğim eyer,
Sevdanın atına bindiremedim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Meğer

Gül diye elimi uzattıklarım,
Keskin mızrak uçlu dikenmiş meğer.
Seçmen zannettiğim sevgili yarım,
Sevda başkentinde bakanmış meğer.

Saçının her teli bir ipek topu,
Gönlümü astığım bir idam ipi.
Gözleri sevdaya açılan kapı,
Kerem'i dizinde yakanmış meğer.

Hiç kabuk bağlamaz, açtığı yara.
Silinmez, bahtıma yazdığı kara.
Gönül kepçesini kaynar sulara,
Batırıp batırıp çekenmiş meğer.

Yine de sevgiyle anarım hergün,
Bu yüzden gamlıyım, bu yüzden durgun.
Gönlümün hüzünlü, sevdakeş, yorgun,
Ocağına incir dikenmiş meğer.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mehtap

Uzaklarda, berrak bir denizsin sen.
Ben koca bir dağım, seni seyreden.
Meltemlerin bana gelse de, neden,
Hüzün bulutları çöker başıma?

O gözlerin yok mu? Ah o gözlerin,
Bana bakışları sevdamdan derin.
Dün gece düşümde kaldığı yerin,
Bugün devamıyla çıkar karşıma.

Tanrı yaratırken sen gibi canı,
Özenle harcamış, nice zamanı.
Gönlümün içinde sevgi kervanı,
Sevda yüklerini döker karşıma.

Dizlerin, gözlerin, yüzlerin, tenin,
Teninde büyüdür, benlerin senin.
Henüz başındayken sensiz gecenin,
Sevdamın mehtabı çöker düşüme.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mekselina

Bir gül tak, siyah saçlarına,
Her eline bir kastanyet al,
O zaman,
İberik yarımadasının,
Sıcakkanlı, büyülü, İspanyol kızlarına,
Benzersin sen, Mekselina.

Mini etek, dekolte tşört giyerek,
Yolun İtalya'ya düşerse birgün,
Seni Cenevre'de, gondollarda görenler,
Bu kız Roma prensesidir, derler.
İtalyan kızlarının en güzelleri,
Sana gıpta ederler.
Gidersen beni de al yanına,
Mekselina...

Yanağına bir kara ben yap,
Atlas işlemeli gellabiye giyerek,
Dön, Mısır Pramitlerinin çevrelerinde.
Kleopatra'yı unutturursun, eminim,
Bütün Arap ülkelerinde.
Güzelliğin abartı değil,
İnan bana,
Mekselina...

Sıcak Akdeniz ülkelerinin,
Doğa üstü bütün güzellikleri var, sende,
İstesen de, istemesen de...

Yine de sen en iyisi,
Ellerine kına yak.
Saçlarına çiçek tak.
Kırmızı pabuçlar,
Yeşil, atlas bir şalvar giy.
Üstüne de kırmızı bir cepken...
Bir Türk kızı olarak gel, yanıma.
Seni Mecnun'ca seveyim ben.
Vurgunum sana.
İnan bana,
Mekselina.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mektup

Gurbet yollarını iplik yapar da,
Sevdamı özlemle dokur, o güzel.
Yazdığım mektubu alır, öper de,
Üç kere, beş kere okur, o güzel.

Onu sevdiğimi çok iyi bilir,
Uzaklarda, boynu bükülü kalır,
Gönül kafesimin bülbülü olur,
İçimde özlemle şakır, o güzel.

O benim bir tanem, sevgili yarım,
Onun sevgisiyle dünyada varım.
Günde üç beş kere mektup yazarım,
Her mektubu beş kez okur, o güzel.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mekânım

Hani gülümserdin inceden ince,
Hayalin en güzel zamanım oldu.
Vefasız hallerin kırmadan önce,
Gözünün yaşları dumanım oldu.

Sevda şarabını içtikten sonra,
Gönlümde yaralar açtıktan sonra,
Yaralı bırakıp kaçtıktan sonra,
Zalim olduğuna imanım oldu.

Ayrılık vurgunu içimde derin,
Acılar bıraktı, yaşlı gözlerin.
Bağrıma bastıkça, sevda sözlerin,
Anı ocağımda yananım oldu.

Seven gönlümüzde sevdamız varken,
Severek gitmezdim, ölüme erken.
Masum bakışların sev beni derken,
Çatal kirpiklerin yıkanım oldu.

Suçumuz sevmek mi, çilemiz neden?
Geriye dönmüyor, ayrılıp giden.
Sevdamın kışları bahar demeden,
Hasret bulutundan bakanım oldu.

Ardından alıştım, aslan sütüne,
Yarama dökerim, em niyetine.
Halimden şikâyet etmem de yine,
Kahve gözlerine gümanım oldu.

Hazin sevdamızın mahzun eseri,
Benmişim âlemde ezgin serseri,
Ayrılıp gittiğin günlerden beri,
Kenar meyhaneler mekânım oldu.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Meyhane Duvarı

Yüreğim şahittir, gönül kavgama,
Herkes imrenirdi, yüce sevdama.
Bütün tanıdıklar uğraştı ama,
Kimse yıkamadı, şahane kaldı.

Ruhum özgür benim, gönlüm serseri,
Bahtımsa, bahtların en derbederi.
Terkedip gidenler dönmedi geri,
Hüzünbazlık için bahane kaldı.

Ne zaman duysam bir gönül şarkısı,
Katar katar gelir, gamın arkası.
Boş geçen ömrümden sevda türküsü,
Duvarda yazılı meyhane kaldı.

Bir daha dönmedi, gidenler gitti.
Her ah edişimde dumanlar tüttü.
Sevdalar arttıkça, umutlar bitti,
Özlemlerden başka, daha ne kaldı?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Meyhanelere Döndüm

İçimde alevler, kalbimde tasa,
Gönülden kovdular, aniden geldim.
Selam ey şişeler, selam ey masa,
Dönmemek üzere, yeniden geldim.

Sinende yaşardım, yirmi yıl önce,
En vefalı dostsun, alemde bence.
Bir zalim yüreğe oldum eğlence,
Sana sığınmaya yine ben geldim.

Doğduğundan beri belalı başlı,
Kaşları çatılmış, gözleri yaşlı,
Sevilmekten korkan, yalancı düşlü,
Nazlımın yaktığı sineden geldim.

Zalimin sevdası sardı serimi,
Getir meyhaneci, şişelerimi,
Hüzün pazarından neşelerimi,
Seçip almak için sana ben geldim.

''Bu ne sevgi ah..''la, inleyeni çal,
Sakın sorma bana, ''Hocam bu ne hal? ''
Sevilen sahtekâr, sevdalar masal,
Mecnun'un gıptası, üne ben geldim.

Ayrılık acısı çıkmıyor serden,
Teselli beklerim, meyhanelerden,
Yirmi yıl öncesi kaldığım yerden,
Yeniden başlayan güne ben geldim.

Haydi meyhaneci, karşıma otur,
Sevda şarkısından mezeler getir.
Burda yedir içir, burada yatır,
Debeder meskeni hana ben geldim.

Sevda *******im yoksun sehere,
Kahrımı yüklendim, çıktım sefere,
Canlılar mezarı meyhanelere,
Ömrümle birlikte, sona ben geldim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mezarda

Şimşekler çakar, gökyüzünde,
Yamaçlarda çakallar ulur.
Rüzgar en öfkeli ıslığını çalarken,
Yapraklar dört bir yana savrulur.

Bulutlar ağlamaya başlar,
Ay bir görünür, bir kaybolur.
Uzaklardan bir ah duyulur, belki,
Rüzgarın türküsüne karışan.
Selvi ağaçlarının uçları,
Öpmek için eğilir, yerlere...

İşte o zaman ben, yine,
İki taşın arasında,
Yerin bir metre altında,
Sana şiirler yazacağım...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mucize

Gönlümün gülünde ötüşen kuşlar,
Cennet kaçkınına vuruldu yine.
Bir yanda hayaller, bir yanda düşler,
Sevdanın sahnesi kuruldu yine.

Bakışın başrolde oynuyor her gün,
Goncanın dalında gamzeler sürgün,
Büyülü aynamda güzellik sergin,
Sevdanın renginde görüldü yine.

Hasrete sürgündüm, uğradım afa
Sevecen bakışın rehberdir safa.
Sevginin kölesi akılsız kafa,
Seni düşünerek yoruldu yine.

Utanır diyemem, hastayım sana,
Mucize beklerim kaderden yana.
Mecnunluk mayası katıldı cana,
Umudun defteri dürüldü yine.

İçimde hasretin inceden ince,
Başlamış olması sevmek mi sence?
Seni seviyorum demeden önce,
Suskunluk kararı verildi yine.

Yılların fırçası saçımda aklar,
Notası yaradan şarkılar saklar.
Gönül yollarına kurulan taklar,
Altından sevdaya varıldı yine

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Muhtar İrecep Ağa

Eşkıyalar sardı, köyde her yanı,
Şenlik sanıyorsun, çıkan dumanı,
Köroğluyla kaldı erlik zamanı.
Namertliği çaldın İrecep ağa.
.
Cami kubbesine diktirdin çanı,
Kalkanı ne yaptın, mızraklar hani?
Muhtarlıkmış derdin, uyanık seni,
Köye muhtar oldun İrecep ağa.
.
Hayretle bakarım yıktığın çama,
Halinde İslamlık, dilinde kama.
Salak olduğumuz gizliydi ama,
Bunu nasıl bildin İrecep ağa?
.
Dinsiz densiz müşteriler getirdin,
Köyün tamamını sattın bitirdin,
Deve yükü ile malı götürdün,
Halimize güldün, İrecep ağa
.
Seni dini bütün Müslüman sandık,
Oyları yüklendik, dalına konduk,
Ağzından çıkana inandık kandık,
Ne matah bir maldın İrecep ağa.
.
Güya saygılıydın, imanımıza,
Gâvurlar mestoldu, çaldığın saza.
Bir de laf etmesen saf anamıza,
Ne küfürler bildin, İrecep ağa.
.
Zalim eşkıyanın elinden tuttun,
Başka köyler ile birliğe gittin,
Koskocaman köyün içine ettin.
Bu kadar mı doldun İrecep ağa?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Musa'nın Asa'sı

Gönlümde kurulu saz ekibinde,
Kaç türlü saz varsa, bestesi sende.
Hüzzam faslı çalar, en mutlu günde,
Her kulda tanrıdan cevher var, öz var,
Bende o cevheri arayan göz var.

Hakkın kapısının kilidi sevgi,
Eserini sevmek, tanrıya övgü,
Sendeki güzellik öyle bir ev ki,
İçinde ilahi eser var, iz var,
Bende o izleri arayan göz var.

Yakınlar ötedir, uzaklar beri,
Bakmayı bilenler, görür her yeri.
Yaratan çok sever, sevilenleri,
Senin yüreğinde sevgiden giz var,
Bende o gizleri arayan göz var.

Denizi bölerdi, Musa Asa'sı,
Gönül denizimde asa'nın hası,
Sevgi mucizedir, sözün kısası,
İçimde sevdan var, bağrımda köz var,
Şikâyet etmeden yanmaya söz var.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Musalla

Sevmezse sevmesin, n'olacak yani?
Bugüne dek böyle yaşamadım mı?
Çileler içinde çürüyen canı,
Yaralı yürekle taşımadım mı?

Bilirim, hallerim yamandan yaman,
İçimdeki ateş çıkarmaz, duman.
Gönül yaralarım azdığı zaman,
Özlem tırnağıyla kaşımadım mı?

Böyle bir mevsimde güneş mi, doğar?
Hüzün bulutlarım enginden ağar,
Özlem yağmurları azarsa eğer,
Umudu selinde taşımadım mı?

Boşver, o sevmezse, sevmesin beni,
Ben yine severim, o sevmeyeni.
Musalla taşında sevda kefeni,
Giymiş bir gönülle yaşamadım mı?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:54 PM
Mutlu Sevgiler

Sendedir ömrümün bitmez baharı.
Gönlümün dağını kaplayan karı,
Yalayarak esen sevda rüzgârı,
Sarhoş büyülerle gezdirir beni.

Bana bağışlasın, ulu yaradan,
Gurbet dağlarını alsın aradan.
Gemiler yüzdürsem, ben de karadan,
Vuslatı beklemek bezdirir beni.

Çekilmez dert gelse, beterden beter,
Hepsini çekerim, mutlu ol yeter.
Farzet anan bile elinden tutar,
Çılgına döndürür, azdırır beni.

Yüreğin mutluluk, dudağın kurye.
Sevgi ile bakan gözlerin var ya,
Dalıp çıkmadığım, gizemli derya,
Mutluluk içinde yüzdürür beni.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:55 PM
Mutlu Olurum

Sevdalar eskidir, özlemler yeni,
Benim sevenlerin son duayeni.
Israrcı değilim, hiç sevme beni,
Uzaktan el salla, mutlu olurum.

İçimde kor ateş, başımda duman,
Ayrılık bulurmuş, vuslatı uman.
Seni sevdiğime kızdığın zaman,
Vur bana bir gülle, mutlu olurum.

Sevgi sarayına yüreğim arsa,
Ömrünce saray kur, eğer sığarsa.
Gönlünde bir başka sevgili varsa,
Söylemeyen dille mutlu olurum.

Farzet ki, kavuşmak ölümden ırak,
Umut kapısını aralık bırak,
Ferhat'a öğretmen, Mecnun'a çırak,
Derbeder bir halle mutlu olurum.

Hasret rehber olsun, kalan yaşıma,
Yıllar gümüşünü çalsın başıma.
Öldüğümde el sür, mezar taşıma,
Bir fatiha oku, mutlu olurum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:55 PM
Mutluluk Kuşu

O sözler bilmeden çıktı, dilinden,
Gönlümde kaktüsler açtı, güzelim.
Her yanı çiçekli sevda yolundan,
Güven kervanları geçti, güzelim.

Hüzünlü sevdamın başından beri,
Kaç kere söyledin, sen o sözleri,
Gönlümüz evliydi, boşandı geri,
Umut bulutları uçtu, güzelim.

Bir daha anladım, dünyalar ayrı,
Senin gönlün mutlu, benimki sayrı,
Artık vefa bulmam, ben bundan gayrı,
Ruhumu giyotin biçti, güzelim.

Olan oldu artık, kafanı yorma,
Ben ne yaptım diye, ısrarla sorma.
Gönlümün çölünde yeşeren hurma,
Senin saçlarında taçtı, güzelim.

Sevda ayininde kalmadı, huşu.
Bir benim dünyanın unutulmuşu.
Senin beslediğin mutluluk kuşu,
Gönül kafesimden kaçtı, güzelim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:55 PM
Mutluluk Şehri

Sevgi dağlarımdan eksilmez duman,
Zümrüd-ü Anka'yım, naz Kaf'ta kaldım.
Gözleri zulmeder, dilemem aman,
Kendimi harcadım, insafta kaldım.

Ruhumda özlemin bitmez ezası,
Sevdama feleğin olmaz rızası,
Hakimden diledim, vuslat cezası,
Mahkeme yıkıldı, son afta kaldım.

Ömür denizinde bulmadım ada,
Hüzünler bulaştı, muttaki tada.
Altmış yıl dolaştım, kahpe dünyada,
Mutluluk şehrinde bir hafta kaldım.

Herkes pay ederken toprağı taşı,
Sevda aramaktı, işimin başı.
Sevgilimle sürdü, meydan savaşı,
Hasret cephesinde ön safta kaldım.

Gönüller çift yaşar, koca alemde,
Adıyla gözleri ezber dilimde.
Hüzün dağlarında, hasret kalemde,
Ayrılık denilen tarafta kaldım.

Onunla her anım cennetlik asır,
Kalbimiz tek sazdan örülmüş hasır.
Israrıma rağmen sakladığı sır,
Yüzünden sevdada sınıfta kaldım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Müebbet

Gönlüm mahpushane benim.
Oraya giren,
Sevda suçlusu sensin.
Müebbete mahkûm,
Tek suçlu...
Ben gardiyanım,
Her an, her saniye,
Seni yoklayan...

Gönlüm mahpushane benim.
Yatan tek hükümlü sen,
Senin hizmetine bakan,
Tek yetkili de ben..
Firarı dene istersen,
Kaçamazsın, çıkamazsın...
Mahpushaneyi yakarsın belki,
Duvarlarını yıkamazsın...
Sanma ki,
Af çıkar günün birinde.
Müebbete mahkumsun sen,
Gönlümün torpilli yerinde...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Müebbet Tutsak

Nasıl duymadınsa, seven sesimi,
Sen de hiç tüketme, gül nefesini.
Artık bundan sonra dinlemem seni,
Yalan sözlerine kanmayacağım.

Asla diyemem ki, kalbimden çıktın.
Sevda benziniydim, kibriti çaktın,
Başından sonuna dünyamı yaktın,
Ilık gözyaşınla sönmeyeceğim.

Ömür halısını yoluna serdim,
Vefasız hayatta bahtımla derdim.
Hüzün yaylasına şehirler kurdum,
Umut ovasına inmeyeceğim.

Bin canı götürür, çektiğim acı,
Yapmaya çalışma, kırdığın tacı.
Gönlünde kurumuş, sevda ağacı,
Cılız gölgesine sinmeyeceğim.

Vuslat müjdesine gözlerin kurye,
Olmayan gönlüne sığmadı derya.
Seni ömür boyu düşlemek var ya,
Ah sevgilim diye anmayacağım.

Bazen yakınımda, bazen ıraktın,
Kimi yağmurluydun, kimi kuraktın.
Kayalık dağlarda yaya bıraktın,
Sevdanın atına binmeyeceğim.

Müebbet tutsağım, ebedi hürsün,
Bitmeyen yolculuk, hüznümle sürsün.
Dertlerim ömrümü çalıp götürsün,
Çıktığım yolumdan dönmeyeceğim

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Müjde Yeli

Ne serin esersin, yaz sıcağında,
Sen bugün sevinçle güldün mü, rüzgâr?
Hüzünlü sevdamın dost kucağında,
Oturup bir soluk aldın mı, rüzgâr?

İpek saçlarını taradığında,
Telinde gönlümü aradığında,
Bütün bedenini bürüdüğünde,
Sen de benim gibi oldun mu, rüzgâr?

Yürekten gönülden sevgiler sana,
Hasretle bakarım, geldiğin yöne,
Ne güzel kokular getirdin bana,
Onun kokusunu çaldın mı, rüzgâr?

Sevgiyle, şefkatle, aşkla sararak,
Hüznünü alarak, sevinç vererek,
Onun karşısında bir an durarak,
Kahve gözlerine daldın mı, rüzgâr?

Bu güzel kokular sararken seni,
Kokmazdın vermese, yar nefesini,
Senin fısıldayan sevda sesini,
Neden bekler oldum, bildin mi, rüzgâr?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Mülteci Gönlüm

Bilmem ki, bahtımın nedir niyeti?
Ondadır sevdamın salahiyeti.
Gönül taziyemde sevda şerbeti,
Ömrümde bir kere sebil olmadı.

Bu kahpe dünyanın adaletine,
Sol yanımın aklı ermedi yine.
Mülteci gönlümün aşk devletine,
İltica talebi kabul olmadı.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Nafaka

Seyircisi benim, gördüğüm düşün.
Altında kalırım, attığın taşın.
Lütuf mu, ikram mı, tatlı bakışın?
Gönlüme verdiğin sadaka mıdır?

Sanma ki, beklerim, senden bir derman,
Gönlüm idamlıktır, boynunda ferman.
Arada sırada hal hatır sorman,
Gönlüme verdiğin nafaka mıdır?

Sen ipekböceği, gönlüm de ağın.
Sevda kozaların, bendeki yığın.
Ben ciddiyim ama senin yaptığın,
Cilve mi, işve mi, bir şaka mıdır?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Nasıl İnandım?

Yolunu bekledim, binbir umutla,
Kollarını açar, sararsın sandım,
Ayrılıp gittiğin bu günü kutla,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Kapının önüne serdiğim güller,
Sıkılsa caddeyi götürür seller,
Öldüren hasrete uzandı yollar,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Ayrılık sırrını saklarken başın,
Minnetle yalvardım, bir daha düşün.
Sevgiler vadeli, ayrılık peşin,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Ağlayan gönlümün senden öncesi,
Cehennemde yanmak tek eğlencesi.
Ateşle dumanmış, aşkın hecesi,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Elimi uzattım, verdin elini,
Gönül sarayıma sevda gelini,
Olurken sevmişim, mutlu halini,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Ustaca sarılmış, yalan silaha,
Senden başka yoktur, bir kişi daha,
Vurdukça tıkandı, kulağın ah'a
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Ağlaya ağlaya karşıma çıktın,
Cennete davetle yüzüme baktın,
Sırça köşkler yaptın, inatla yıktın,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Ardında cehennem bıraktın bana,
Gezerim içinde, ağlaya yana,
Yolun açık olsun, kahretmem sana,
Beni sevdiğine nasıl inandım?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Naz

Başka servetim yoktur, bir sızılı canım var,
İstersen senin olsun, gözlerini ver bana.
Sana övgüler dizen, zengin bir lisanım var,
İstersen senin olsun, sözlerini ver bana.

Ömrüm seni severek, harcanıp, bitecektir.
Gönlüm bir kedi gibi, peşinden gidecektir.
Dünyada bir kez açan, en nadide çiçektir,
Güldükçe güle dönen yüzlerini ver bana.

Gülümse ey sevgili, dertlerim bir bir bitsin.
Tekrar tekrar gülümse, aklım başımdan gitsin.
Sevdana tutkun gönlüm, sensiz dünyayı n'etsin?
Edanı, işveni ver, nazlarını ver bana.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Ne Hallerdesin?

Bana uzaklardan selam yollayan,
Yitik limanlardan mendil sallayan,
İçi yazılmamış mektup pullayan,
Bir de sen de bana, ne hallerdesin?

Değişen bir şey yok, benim tarafta,
Sevda mahkumuyum, özgürlük Kaf'ta,
Gönlümün adı yok, çıkan her afta,
Bir de sen de bana, ne hallerdesin?

Sensiz yabancıdır, gezdiğim yerler,
Yüzüme bakanlar, deli bu, derler,
Gönül bayramıma şeker, kederler,
Bir de sen de bana, ne hallerdesin?

Bana uzaklardan selam yollayan,
Hüzün yatağımda uykumdan ayan,
Özlem bıçağıyla neşemi soyan,
Bir de sen de bana, ne hallerdesin?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Ne Oldu Sana?

Hayal saraylar kurdun, olmayan araziye,
Bu günleri bırakır, yönelirsin maziye.
Hiç düğünün olmaz mı? bitmez mi, bu taziye?
Gönlümdeki sırlarla yalnız kalan gözlerim.

Pazardaki gönlümün tek parası olmuştun.
Bir büyülü sevdanın kamerası olmuştun.
Kaç gönülde bilmeden, aşk yarası olmuştun,
Şimdi ne oldu sana, yaşla dolan gözlerim?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Ne Sandın?

Kıyısı olmayan, mavi denizdim,
Sazlarla örtülü göl sandın beni.
Sen taçsız bir sultan, ben bendenizdim
Parayla aldığın, kul sandın beni.

Çiçekli cennettim, büyülü serin,
Altına üstüne sığmazdım yerin.
Bakmayı bilmedi kahve gözlerin,
Kumlarla örtülü çöl sandın beni.

Sevda tepesinden kaynarken pınar,
Derdine dermandı, dökülen sular.
Gözüne sığmadı, asırlık çınar,
Yaprağı dökülmüş dal sandın beni.

Bendeki büyüyü sezmişken kendin,
Bozma bu büyüyü, diyen de sendin.
Deneme tahtası yapmakmış fendin,
Eşkıya pusulu yol sandın beni.

Zavallı gönlümden sevgiler taşar,
Hiç gerdek görmedi, bakire yaşar.
Her kaş göz edenin peşine düşer,
On kere boşanmış dul sandın beni.

Güzelliği ile ruhumu çalan,
Tatlı bir hayalsin, aklımda kalan.
Garanti belgesi üstünde olan,
Sevda kolisinde mal sandın beni.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:56 PM
Ne Yapacaksın?

Sen beni sevmemiş olsan de eğer,
Ben seni seversem, ne yapacaksın?
Sevdamın elinden kaçsan da yer yer,
Hep peşinden ersem, ne yapacaksın?

Bir tek ortak benim, senin tasana,
Sevgimi örtü yap, gönül masana.
Yüreğimi kolye yaparak sana,
Göğsüne tak dersem, ne yapacaksın?

Gönül halısını yoluna serip,
Dikenli tel yapıp, önüne gerip,
Sevgi çıkınını gönlüme sarıp,
Ellerine versem, ne yapacaksın?

Gönlüm zeytin dalı, yüreğim bıçak,
Güzel gözlerini alıp, kaçacak...
Elimden kaçarken sen bucak bucak,
Kucak açıp dursam, ne yapacaksın?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Nerede Kaldın?

Gönül beklemede, vuslat düşünde.
Herkesin sevdiği yanı başında.
Çatlaklar başladı, sabır taşında,
İki günden beri nerede kaldın?

Nasıl unutursun, beklediğimi?
Nasıl unutursun, gel dediğimi?
Özlem içtiğimi, gam yediğimi,
Bilip bekletirken, nerede kaldın?

Güneşin sıcağı serinlik bana,
Meltem gibi gelir,bu yanan cana.
Sevgilim, kaç kere söyledim sana?
Sensiz yaşayamam, nerede kaldın?

Neşemle birlikte, gönlümü çaldın.
Özlem tünelinden ateşe saldın.
Kimlerle oturup, sohbete daldın?
Seni bekliyorum, nerede kaldın?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Neredesin Sen?

Gönlüme ektiğin özlem çiçeği,
Koca ağaç oldu, neredesin sen?
Hasretle açılan sevda kucağı,
Dikenlerle doldu, neredesin sen?

Her sabah bin türlü umutla başlar.
Filmlere beş çeker, hayaller, düşler.
Gün battı, yuvada toplandı, kuşlar,
Yine akşam oldu, neredesin sen?

Bülbülü ağlatmak yakışmaz güle,
Sevdamız gizlidir, dökülmez dile.
Sana kavuşmanın hayali bile,
Yarınlara kaldı, neredesin sen?

Sevdamı kapladı, ayrılık sisi,
Onikiden vurdu, çile mermisi.
Gönül limanında özlem gemisi,
Tüm neşemi çaldı, neredesin sen?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Nerelerdeydin?

Elli yıl bekledim, bir tek buseni,
Bence insan üstü, farklı bir şeydin.
Nice yıllar var ki, ararım seni,
Bu zamana kadar nerelerdeydin?

Özlem denen canavara sarıldım,
Yalnızlığın kurşunuyla vuruldum.
Köşe bucak aramaktan yoruldum,
Bu zamana kadar nerelerdeydin?

Umutla çıktığım sevda yolları,
Kırdı, tutunduğum bütün dalları.
Sararıp döküldü, sevgi gülleri,
Bu zamana kadar nerelerdeydin?

Baht mı, dersin buna, ne dersen de sen.
Yas tuttum yıllardır, yüzüm gülmeden,
Boşuna yaşadım, seni bulmadan,
Bu zamana kadar nerelerdeydin?

Hüzün gömleğini sırtıma giydim.
Özlem acısını ruhumda duydum.
Yalnızlık okuyla kendime kıydım,
Bu zamana kadar nerelerdeydin?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Nice Yıllar Geçti

Nice yıllar geçti, aradan...
Sen üniversiteye başlamıştın. Kavak yellerinin tatlı esintisine kapılmış, sınıfta kalmıştım, ben de.
Bir sınıf arkadaşımız söyledi.
-Adresimi vermeyin ona, demişsin.
Bu söz yetti bana.
Aslı var mı, yok mu? Oyun mu, gerçek mi? Araştırmadım.
Sessiz fırtınalar esen gönlümde tayfunlar oluştu. Yandı, yıkıldı her yer.
Bir daha aramadım, sormadım ben de.
Unutmak istedim. Unuturum dedim.
Gönlüme sözüm geçmedi. İçin için yanan özlem ateşinin üstüne sevda benzinleri döküldü. Gittikçe büyüyerek, zamana yayılan alevler bütün dünyamı sardı.
Senin anılarınla dolu o cennet kentte daha fazla duramadım. Gurbet yollarına, özlem çöllerine, sevda dağlarına vurdum kendimi.
Yıllar birbirini acımasızca kovaladı.
Bazan benim gibi sevda vurgunlarının toplandığı meyhanelerin abonesi oldum. Özlem bestelerinin körüklediği sevda ateşiyle, hayalinin şerefine kadeh kaldırdım.
Bazan da türbeleri, yatırları, evliyaları dolaştım. Dualar ettim. Özlem bitsin. Gurbet bitsin, diye..
Ermişler gibi düşündüğüm zamanlarım oldu. Ayın üzerine oturdum, dünyayı seyrettim. Benim gibi sevdalılar, ayrılanlar, kavuşanlar gördüm.
Ne yaptımsa olmadı.
Seni unutamadım, bir türlü.
Denizlerin ortasında korkunç fırtınalara yakalanmış bir balıkçı gibi sessiz çığlıklar attım. İmdat istedim. Sığınacak liman aradım....
Anladım ki, sevda denizinin kıyısı yok. Limanı yok. Ömrüm bu denizde çırpınarak geçecek.
Sona doğru yaklaşmaktayım artık.
Seni eski günlerden çok, çok daha fazla seviyorum şimdi.
Özlemine dayanamayacak kadar güçsüzüm. Benim için yitik bir liman oldun. Seni bulamıyorum.
Ömrüm seni aramakla geçti.
Söyle.
Neredesin sen..?

(Neredesin Sen'den)

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Niyetim Yoktur

Dolaş her âlemi, sor dağa taşa,
Gönlümden yaralı bir yetim yoktur.
Ayrıldım sanarak, ağlama boşa,
Seni bırakmaya niyetim yoktur.

Kanadın kırılmış, kalmışsın darda,
Ahla çırpınırsın, ortalık yerde,
Seni av ederek, insafsız kurda,
Ardından bakmaya niyetim yoktur.

Sönmez bir alevim, dumanı tüten,
Bahardan beklenen umudu biten.
Benden daha fazla yanmışsın zaten,
Yeniden yakmaya niyetim yoktur.

Zavallı yüreğim, sözünün eri,
Erlikten ağlıyor, yıllardan beri.
Karşına vefasız, sarhoş, serseri,
Halimle çıkmaya niyetim yoktur.

İstersen yanından kovmayı dene,
Sevdanla geçecek, hayatım yine,
Pişmanlık içinde, onlarca sene,
Gözyaşı dökmeye niyetim yoktur.

Leylâ'nın gönlüdür, sende gördüğüm,
Aklında kalmasın,bir tek kördüğüm.
Sevgi tuğlasından köşkler ördüğüm,
Bahtını yıkmaya niyetim yoktur...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Ok

Sıra sıra dizmiş, kirpiklerini,
Bir düzine oku bir anda atar.
Her ok birer birer bilir yerini,
Hepsi birbirinden derine batar.

Ben avım, o avcı, bu da bir kader.
Oklar gözlerinin izinden gider.
Her ok onikiden isabet eder,
Hepsi birbirinden derine batar.

Kaşlarıyla yayı gerdirir bir bir,
Her keskin okuna bir isim verir,
Özlem oklarını önden gönderir,
Ayrılık okları derine batar.

Öyle bir usta ki, ok atışında,
Gözünü her açıp, kapatışında,
Hiçbir okun ucu kalmaz dışında,
Gönlümün en hassas yerine batar.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Ona Yazarım

Kimseler sanmasın, yaşayan, güzel,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.
Gönlümde yaşayan, kendime özel,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.

Dışarda bulmadan, arattım, onu,
Kendi iç dünyamda yarattım, onu,
Sevgi kumaşıyla bürüttüm, onu,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.

Kenetlenmiş durur, gönül elimiz,
Darılmaz, tartışmaz, sevda dilimiz.
Kendi aramızda hasbıhalimiz,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.

Ne doğar, ne batar, sevgi güneşi,
Tatlı tatlı yanar, sevda ateşi.
Gönlümün dışında bulunmaz, eşi,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.

Ne kapris, ne sitem, ne çile, ne naz...
O altın bir mızrap, gönlüm kırık saz,
Gönlümün dışında asla bulunmaz,
Bir sevgilim var da, ona yazarım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
On Gram

O akılsız başına bir trilyon saç eken,
İçine de on gram akıl koysa n'olurdu?
Kılıç gibi kaş yapan, gözüne sürme çeken,
Aptallık giysisini senden soysa n'olurdu?

Bir belalı sevdadır, öksüz gönlümü saran,
Aptalca hallerindir, beni yürekten vuran,
Seni böyle yaratıp, yollarıma çıkaran,
Yüreğine on gram sevda koysa n'olurdu?

Kaşlarını,gözünü, yüzlerini süsleyen,
Bu akılsız başını boş beyinle besleyen,
Sonra bana gönderip, omuzuma yaslayan,
İçine de on gram beyin koysa n'olurdu?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Onsuz Olmuyor

Bakıp da kınama ağladığıma,
Gönlüme karalar bağladığıma,
Onsuz da yaşarım, demiştim ama,
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Onsuz yaşamayı göze alırken,
Kahrımdan demiştim, ayrılığı ben.
Bir yüce sevgiyle onu severken,
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Ne derin sevdayla severdi, beni.
Üstelik küstürdüm, ayrılık günü.
Özlemle gelecek ömrümün sonu,
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Kahırla ayrıldım, o nazlı gülden.
Dönüşüm yok artık çıktığım yoldan.
Ben ona vurgunum, ne gelir elden?
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Yüce sevdam gerçek, hayatım masal,
Huriden alımlı, melekten güzel.
Şu hasta gönlüme uzansa bir el.
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Unut deme bana, gelmez elimden.
Ben ona yanmışım, dönmem yolumdan.
Ondan başkası da bilmez halimden,
Olmuyor arkadaş, onsuz olmuyor.

Artık bundan sonra kendime nazım.
Bir daha yapılmaz, kırıldı sazım.
Bilmem kaç yıl oldu, asıldı yüzüm,
Gülmüyor arkadaş, onsuz gülmüyor.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Onun Gözleri

Ne zaman karşımda dikilip dursa,
Yanakları ile güler, gözleri.
Gönlümün gözünden damlayan varsa,
Kirpikleri ile siler, gözleri.

Hilale benzeyen, yay kaşlarından,
Anlarım her şeyi, bakışlarından.
Yanağına inen gözyaşlarından,
Bana mutluluklar diler, gözleri.

Bakarsın aniden çatılır, kaşlar,
Peş peşe dökülür, inciden yaşlar.
Sevgi kurşununu sıkamaya başlar,
Hasreti ikiye böler, gözleri.

Her nereye gitsem, benimle gezer,
Gönlüme sevdadan besteler yazar,
İki tüfek gibi nişanla süzer,
Sevda mermileri salar, gözleri.

Mevlevi dervişi gibi döndürür,
Bir bakışı beni bin kez kandırır.
Sevda denizinde bota bindirir,
Beni deryalara salar, gözleri.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Onun İçin

Gözlerin yeşil miydi, senin?
Mavi miydi?
Kara mı..?
Önemli değil.
Yalnız, şunu iyi bil,
Ben senin o güzel gözlerini,
Senin için sevdim.

Sarışın mıydı, tenin?
Apak mı..?
Yoksa esmer mi? ..
Hiç önemli değil.
Ben senin tenini,
Senin için sevdim.

Sesin melek sesi miydi?
Bülbül ötüşlü müydün, yoksa sen..?
Doğrudur, çok etkilendim sesinden.
Ama ben seni sesin için değil,
Senin için sevdim.

Bir çiçeğe benziyordun ya...
Gül müydü, lale miydi...?
Karanfil mi..?
Şeklini, şemailini araştırmadı,
Gönlümün sevda ilmi.
Seni çiçeğe benzediğin için değil,
Senin için sevdim.

Senin duygu denizi bir gönlün,
Seven, ince bir yüreğin vardı.
Hüzünlerimi, sevincimi, kahırlarımı...
Hemen, anında duyardı.
Ben seni senin için değil,
O güzel gönlün var ya,
İşte onun için sevdim.

01.10.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Onun Olsun

Ömrümün en güzel mevsimlerini,
Yıllar parçaladı, böldü, götürdü.
Geçmişimde gülen resimlerimi,
Hüzün bulutları aldı, götürdü.

Gözümdeki yaş mı, yoksa buğu mu?
Depremler çöktürdü, gönül dağımı,
İki büyülü göz mutluluğumu,
Gönlümün içinde buldu, götürdü.

Çok çektim çiçeksi, şen gözlerinden,
Hala sevmekteyim, hem de derinden,
Zavallı gönlümü söktü yerinden,
Bende kalsın dedi, güldü, götürdü.

Bir zaman ne şendi, gönlümün yurdu,
Hep bayram ederdi, bilmezdi derdi,
Hayaller, umutlar, sevgiler vardı,
Çok usta bir hırsız çaldı, götürdü.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Onun Yüzünden

Bir güzeli sevmiş, derde dalmışım,
Sevda yollarında yaya kalmışım,
Yaşıyorum ama sanki ölmüşüm,
Benim bu hallerim onun yüzünden.

Masum bakışları girdi kanıma,
Özlemini çekmek yetti canıma,
Beklerim yolunu, gelmez yanıma,
Benim bu hallerim onun yüzünden.

Meyhane meyhane gezdirir beni,
Canımdan ziyade severim onu.
Kara sevda imiş aşkımın sonu,
Benim bu hallerim onun züzünden.

Bazan güler, bazan yüzünü asar,
Biraz yakın dursam darılır, küser,
Bilmez ki, gönlümde fırtına eser,
Benim bu hallerim onun yüzünden.

Yıkılmış kalmışım, dinmez feryadım.
Yas tutan gönlümü avutamadım.
Unutmak istedim, unutamadım,
Benim bu hallerim onun yüzünden.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Öksüz Bıraktın

Bence bu kavganın, nedeni yoktu,
Dünyamı Keşmir'den, farksız bıraktın.
Yüreğim sızladı, yaşlarım aktı,
Seven gözlerimi öksüz bıraktın.

Çingene gönlümden, mutlu alemi,
Götürdü ayrılık, denilen gemi.
Sana şiir yazan, dertli kalemi,
Öven sözlerimi öksüz bıraktın.

Dedim ki, ne olur? Bir kere dinle,
Altın saray yaptık, yıkma elinle,
İnada, kaprise, esir halinle,
Gülen yüzlerimi öksüz bıraktın.

Seni tanımadan, feleğe çatan,
Bendim kör karanlık, kuyuda yatan.
Aydınlık yollarda, elimden tutan,
Sevda gizlerimi öksüz bıraktın.

Hüzünlü dünyamın, neşeli süsü,
Sen oldun gönlümün, aşkı, ülküsü.
Kahve gözlerine sevda türküsü,
Çalan sazlarımı öksüz bıraktın.

Olanları unut, gözlerini sil,
Yüce sevdamızın, önünde eğil.
Sen yalnızca benim dünyamı değil,
Biricik yarımı öksüz bıraktın...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:57 PM
Ölümsüz Sevgiler

Erilmez yolların iki ucunda,
Olsak da, sevgiyle sürer bu sevda.
Bir özlem devinin avuç içinde,
Kalsak da, sevgiyle sürer bu sevda.

Yüreğimiz dönmüş, kızgın fırına,
Sevda karışmıştır, hamurlarına.
Çile batağının çamurlarına,
Dalsak da, sevgiyle sürer bu sevda.

Sevda yarasının sevgi ilacı,
Seven gönüllerin sevdadır tacı.
Mutluluk ararken binlerce acı,
Bulsak da, sevgiyle sürer bu sevda.

Sevda hamurundan olursa özün,
Ardında durulur, verilen sözün.
Sevgiler vererek, yerine hüzün,
Alsak da, sevgiyle sürer bu sevda.

Biri mezarıma selviler ekse,
Köküne bir damla gözyaşı dökse,
Selviler uzayıp, göklere çıksa,
Ölsek de, sevgiyle sürer bu sevda.

03.03.2005

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Ölürüm Sana.

Sen gizli bir cansın, garip canımda,
Olmazsan ölürüm, biliyor musun?
Sönmeyen ateşsin, buzlu tenimde,
Gülmezsen ölürüm, biliyor musun?

Başıma gelse de bin türlü belâ.
İstersen yeniden düşerim yola...
Sevgi denizime sen bile bile,
Dalmazsan ölürüm, biliyor musun?

Hayalin gönlümde, adın dilimde,
Hala bırakmadım, elin elimde.
Beni sana verdim, mahzun halimde,
Almazsan ölürüm, biliyor musun?

Dünya ne de darmış, hasretli kula,
Tamamı değmezmiş, bir paslı pula.
Beni gönlündeki büyülü yola,
Salmazsan ölürüm, biliyor musun?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Önce Kendini Tanı

Kendini alim sanan, boş kafalı, ussuza,
Yalaka sürüsüne, hortumcuya, hırsıza,
Maskaraya, adiye, alçağa, namussuza,
Sana emanet olan, bu yaralı vatanı,
Bırakma ey Türkoğlu, utandırma atanı.

Hem içte, hem de dışta, hainler üremekte,
Milli birlik, bütünlük, horlanıp çürümekte,
Kuduz olmuş köpekler, bayrağa ürümekte,
Savunmak zamanıdır, bu mukaddes vatanı,
Utandırma toprakta, bayrağımla yatanı.

Karı, kız ayakları, esrar, eroin, viski,
Seni sağır etmekte, davul, dümbelek, disko,
Ayağına postalı, başına çelik kaskı,
Giyerek koru artık, dertli, gamlı vatanı,
Postalınla tepele, vatanını satanı...

Vatan senin namusun, bayrak senin şerefin,
Mösyölerin, misterin, peşmergenin, şerifin...
Tarihe çamur atan, her ******** herifin,
Türkün iman gücüyle, karşısına çıkarak,
Bayrağın gönderini, gözlerine sokarak,
Şanla savunmak için, bu yaralı vatanı,
Önce kendini tanı, sonra düşmanı tanı...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Önemi Yok

Her dem yalnız yaşar, her gönül eri,
Mutsuz gönüllerdir, sevginin yeri.
Yaşama şevkimi kırmışsa biri,
Böyle yaşamanın önemi yoktur.

Evrene sığmayan sevgiler doğar,
Beynimdeki bir tek hücreye sığar.
Gönlümü verdiğim sevmezse eğer,
Aşkı taşımanın önemi yoktur.

Sevda dediğimiz yüce bilmece,
Ne yapsam çözülmez, üç harf, tek hece.
Anılar peşinde hergün, her gece,
Yara kaşımanın önemi yoktur.

Gönül gemisini yanlış limana,
Demirle de batır, demedi bana.
Sitemlerim bana, özlemim ona,
Onsuz yaşamanın önemi yoktur.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Öyle Sev

Ben sende cüceyim, başkasında dev,
Sevdanda bir mumum, ellerde alev.
Elemim, özlemim, sitemim sana,
Ben nasıl sevdimse, sen de öyle sev.

Pamuğun içinden yandığı gibi,
Mevlevi şeyhinin döndüğü gibi,
Gönlümün sevginle yandığı gibi,
Ben nasıl sevdimse, sen de öyle sev.

Esen her rüzgarla selamlar gönder.
Saldığım selamı geriye dönder.
Güzel gözlerinle gülümse, renk ver,
Ben nasıl sevdimse, sen de öyle sev.

Gözlerim yollara baktığı zaman,
Sevda şimşeğini çaktığı zaman,
Özleminle yaşlar döktüğü zaman,
Ben nasıl sevdimse, sen de öyle sev.

Sanma ki, engeldir, bana uzaklar,
Saçımın telini boyayan aklar,
Renginde ömürlük sevdamı saklar,
Ben nasıl sevdimse, sen de öyle sev.

15.12.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Özür

Peşinden aylarca koşup, gezerken,
Sana açılmıştı, sevgi kucağım.
Bu yüce sevdadan, bu kadar erken,
Hüzünleri alıp, ayrılacağım.

Yüreğimde sevdan o kadar derin,
Ki, hiç çıkamazsın, orası yerin.
Verdiğim zarftadır, tüm resimlerin,
Ağlıyorken gülüp, ayrılacağım.

Tek suçlu var, benim,affetme beni.
Dondurma, yüzünde gülümsemeni.
Bir de esirgeme, veda buseni,
Bir buseni alıp, ayrılacağım.

Acılardan başka ne verdim, söyle?
Ağlamaklı bakma yüzüme, öyle.
Bende son hayalin kalmasın böyle,
Hayalini çalıp, ayrılacağım.

Aşkımın başından, sonuna kadar,
Saliseden küçük anına kadar,
Şu lanet ayrılık gününe kadar,
Suçlarımı alıp, ayrılacağım.

14.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Papazla Kaz

O kadar kolay mı, köşeli olmak?
Her köşe başında, yuvarlak varken.
Bize yakışır mı, neşeli olmak?
Bakanlar şehide, bön bön bakarken.

Çürük sebze satar, Ankara Hali.
Sınır boylarında kuduzlar dolu.
İmefe hortumu kuruttu gölü,
Vergi ırmakları çılgın akarken.

Avrupa Birliği, Kıbrıs'a taktı,
Birliğe dirliğe, nifağı soktu.
Aydınlar Ermeni uşağı çıktı,
Türkün kapısında çanak yalarken.

Heybeliada'nın kirli papazı,
Ankara kırında güdüyor kazı.
Ekümenük Patrik Devleti sazı,
Küfür gibi gelir, haçla çalarken.

Karadeniz Pontus Devleti imiş.
Eşekler Doğu'ya, Kürdistan demiş.
Kerkük Türkmenini köpekler yemiş,
Yanında koskoca, Türkiyem varken.

Sıra Atatürk'e geldi sonunda,
Silahlı Kuvvetler topun önünde.
Asalet var ama, Türkün kanında,
Ülke elden gitti, gafil uyurken.

Sürünün başında, çobanı var da,
Çoban ortak oldu, salyalı kurda.
Şehitler yatağı, mukaddes yurda,
Dönekler dert verdi, derman ararken.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Pas

Belki biter bu özlem, belki biter bu çile,
Tıklat gönül kapımı, ondan bir dilek dile,
Gökyüzünü titreten, yankılanan ses ile,
Sana engin sevdamı seslenmek istiyorum.

Bulutlar kızarıp da, güneşin battığı an,
Yalnızlık ahtapotu beni sardığı zaman,
Öksüz kalan ruhumda sığınacak bir liman,
Arayınca göğsüne yaslanmak istiyorum.

Rüzgarlarla savaştım, fırtınayla yarıştım,
Çılgın özlem seliydim, denizlere karıştım.
Bahtım ile vuruştum, gönlüm ile barıştım,
Senin engin sevginle uslanmak istiyorum.

Musa'nın asasını alalım elimize,
Ne özlem, ne ayrılık, yakın olmasın bize,
Bir çivi gibi düşmek, gönlündeki denize,
Yüzbinlerce yıl kalmak, paslanmak istiyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Perde

Yüzünün yarısını perdelerken saçların,
O mahmur bakışların gönlümü deler, geçer.
Arap kılıcı gibi eğri, çatma kaşların,
Yüreğimde tutuşan ateşi böler, geçer.

Pembe dudaklarından dökülen tatlı sözler,
Bahar rüzgârı olur, bahtımı yalar, geçer.
Hayalperest gözlerim gerçek yüzünü özler,
Her hayalin gözümden yaşları siler, geçer.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Perişan

Seni bulmak için gezip tozduğum,
Gurbete uzanan yollar perişan.
Sevgi boncuğunu ipe dizdiğim,
Gönül sazımdaki teller perişan.

Ey, bırakıp giden, sanadır sözüm,
Mutluluk yolundan silindi izim.
Bir sevda bahçemiz vardı ya, bizim,
Ağaçlar kurudu, güller perişan.

Bir zaman saçını okşayan, seven,
Hüzün bulutunu başımdan savan,
Şimdi de hasretle bağrımı döven,
Sana ulaşmayan eller perişan.

Gözüme sevgiyle baktığın ana,
Sevdayı sığdırdım, ben yana yana,
Gönül şarkıları söylerken sana,
Şimdi konuşmayan diller perişan.

Sen yalan değilsin, yaşamak yalan,
Ayrılık ömrümü ikiye bölen,
Sana uzanırken boşlukta kalan,
Seni saramayan kollar perişan.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Pes

Cennetten sürülen huriler gelse,
İçinden birini istemem artık.
Şu zavallı gönlüm sevdadan ölse,
Hiçbir sevgiliye pes demem artık.

Bir şeye yaramaz, güzellikleri,
Sitem, özlem ve naz, özellikleri.
Vefa fukarası olduktan geri,
Hiçbir sevgiliye pes demem artık.

O güzel gözleri onların olsun.
Gözlerinin izi gönlümde kalsın.
Gönlüme özlemin zehiri dolsun,
Hiçbir sevgiliye pes demem artık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:58 PM
Pişman Olacaksın

Kimler inandırdı, seni bilmem ki,
Sevdanın bir ömür değmediğine.
Senin yaşlarını ben de silmem ki,
Pişman olacaksın, sevmediğine.

Veda edeceksin, cennet bahara.
Sen nasıl açtınsa, gönlüme yara,
Bakarak gönlünde, kanayanlara,
Pişman olacaksın, sevmediğine.

Seni bu sevdamın, ahı tutacak,
Gönlünün ufkunda, güneş batacak,
Sevda yatağında, yalnız yatacak,
Pişman olacaksın, sevmediğine.

Birgün arasan da, yitmiş olurum.
Toprağın altına, yatmış olurum.
Sevdamı yüklenmiş, gitmiş olurum,
Pişman olacaksın, sevmediğine.

Sanma ki, bu alem, yar olur sana.
Gülleri her zaman, dikmez yoluna.
Sararmış resmimi, alıp eline,
Pişman olacaksın, sevmediğine.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Rahmet

Bir şey değişmedi yine,
Sürer gider, rüşvet, vurgun.
Kan verdiği devletine,
Millet dargııın, millet dargın.

Oy veririz, gider boşa,
Bin beteri gelir başa,
Zam önünde koşa koşa,
Millet yorguuun, millet yorgun.

Hızlı koşar hınzır atı.
Her gelen gün dünden kötü.
İdam ettik adaleti,
İnsaf sürgüüün, insaf sürgün.

Devlet malı eşe, dosta,
Ekonomi kötü hasta,
Boynu bükük lira yasta,
İşler durguuun, işler durgun.

Seçilmişin uçukları,
Adaletin kaçıkları,
Amca, dayı çocukları,
Yapar vurguuun, yapar vurgun.

Çalıp, vurup kaçmışına,
Gelmişine, geçmişine,
Rahmet okuyoruz yine,
Bizler hergüüün, bizler hergüüün...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Referans

Bunalımda, dardayım.
Ellerimi kaldırdım havaya,
Başladım tanrıya yalvarmaya...
Günahkârım ya....
Tanrı kızmış bana.
Mazhar olamadım lütfuna...

Derler ki,
Denize düşenler,
Yılana sarılır.
Tanrının huzurundan kovulunca,
Şeytanın makamına varılır.
Ben de öyle yaptım.
Ceketimi düğmeledim,
Yakama yeni rozetimi taktım.
Yazdım arz-ı halimi,
Şeytanın masasına bıraktım.
Dilekçemi okudu.
-Siyasilerden referansın var mı, dedi.
-Yok, dedim.
Önce güzelce dövdü,
Sonra da kovdu, kapısından...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Saçların

Saçların...
Bir yelpaze gibi omuzlarına dökülen, kuğu boynunu örten, ipek gibi ışıldayan,gönlümün fırtınalı, sevda denizleri gibi dalgalanan saçların.
Alnına dökülen, kartal kanadı gibi kaşlarınla bir buluşan, bir ayrılan, sevgiyle dolu başının süsü, sevdamın yarım kalmış türküsü, gönül sazımın teli, sevda bestelerimin dili saçların...
''Saçının tellerine gönlümü taktı kader,
Önce elimden tuttu, sonra bıraktı, kader...''
Zülfünün ucundan keserek, verdiğin, Uzun yıllardan beri göğsümde sakladığım, senden bana kalan en değerli anı. Bir tutam saç...
Saçların...
Okşadığım zaman yaydığı sevda frekanslarıyla ellerimi büyüleyen, Baktığım zaman sevdalı yüzlerini gölgeleyen, Sevgim gibi çoğalan, Özlemim gibi uzayan. Efkârlı gönlüm gibi karışan, tılsımlı, dalgalı saçların...
Yüzünün çerçevesi,omuzlarının süsü, düşüncelerinin gölgesi, gönül bağı, özlem dağı saçların.
İncinmesinden korkarak, okşadığım. Kirlenmesinden korkakarak, kokladığım. Gönlümün sevda albümlerinin altın sayfalarında, elmas çerçeveler içinde sakladığım, saçların.
Azat kabul etmez gönlümü köle ederek, bileklerinden bağlayan. Nisan yağmurlarıyla her buluşmasında deli gönlüm gibi sessizce ağlayan saçların.
Gönlümde yarattığım sevdalar ülkesindeki mahzun prensesin tacı. Hasta gönlümün iyileştirmeyen ilacı. Beni tatlı hüzünlerle buluşturan, aracı saçların...
''Hasreti bağladım, saçın teline,
Yıllardır çıkmışım, gurbet eline,
Bu yüzden düştüm ben, elin diline...''
Mermer omuzlarınla gözlerimin arasına perde. Şimdi, sıradağların arkasında, çok uzaklarda bir yerde, saçların.
Ayrılırken yüzünü perdeleyen. Özlemiyle gönlümü zedeleyen. Bana uzaklardan hasret şarkıları söyleyen. Kömür karası, kıvırcık, dalgalı saçların...
Nereye götürdün, saçlarını? ...
Yüzün nerede? ..
Söyle...
Neredesin Sen?

''Neredesin Sen? '' den...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Sağırlara Mesaj

Ense ile göbek yarıştıranlar,
Sapları samana karıştıranlar,
Havyar yeyip, kadeh vuruşturanlar,
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

Avrupa Birliği akrabanız mı?
O Bush oğlu Bush'lar öz babanız mı?
Yanan Türkiye mi, yoksa anız mı?
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

Bu çark devlet çarkı, makara değil,
Türklüğün yüreği fukara değil.
Türkiye yalnızca Ankara değil,
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

Yalakalar sarmış, dört yanınızı,
Ne tez unuttunuz, insanınızı?
Bir kez çimdikleyin vicdanınızı,
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

Yalanla, dolanla avuttuğunuz,
Uyduruk düşlerle uyuttuğunuz,
Seçilir seçilmez unuttuğunuz,
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

İhanet adına karıldı maya,
Sınırlar çizildi, parçalamaya.
Sizlerde hiç yok mu, utanma, haya?
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

İhanet çekilmez, ihanet ağır,
Gözler miyop olmuş, kulaklar sağır.
Ey halkım, şunlara bir de sen bağır,
Burada bir Türkiye var, heeeyy..!

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Sana Bir Bilmece

Sana bir bilmece sorayım bugün,
Bil bakalım, sevilen kim, seven kim?
Sevgi bahçesinde, dalından gülün,
Bil bakalım, kovulan kim, kovan kim?

Peşinden koşarken seven sürüsü,
Yolunu şaşırmış, şiir arısı,
Gönül kapısını çaldı birisi,
Bil bakalım, savulan kim, savan kim?

Seven bir yüreğin geçer mi, çağı?
Benimkinin payı meydan dayağı.
Duygulu bir gönül, dövdü uşağı,
Bil bakalım, dövülen kim, döven kim?

O kahve buğusu gözlerin var ya,
Batıp çıkmadığım, bir dipsiz derya.
Meydanda savaş var, sanki Sakarya,
Bil bakalım, yenilen kim, yenen kim?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Sanı

Gönlüm seni sever, bana sormadan.
Bir ateş içinde yanar, durmadan.
Yazarım göndermem, ara vermeden,
Sana yazmıyorsam, unuttum sanma.

Sevdama taşları attığın için,
Gönlümü gamlara sattığın için.
Mutluluğa hasret kattığın için,
Sana kızmıyorsam, unuttum sanma.

Yavaştan görünür, ömrün sonları,
Gönül arzu eder, mutlu anları.
Ayrılık kahrıyla geçen günleri,
İpe dizmiyorsam, unuttum sanma.

Kendimi sakladım, yalnız köşeme.
Hasret şarabını gönül şişeme,
Doldurup içerken, sarhoşsun deme,
İçip gezmiyorsam, unuttum sanma.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Sarhoş Sokaklar

Sevdalar masalmış, hayat düzmece,
Ömrüme sığmadı, aşk denen hece.
Aydınlık hayali, bana her gece,
Doğmasa kendimi, üzmezdim şimdi.

Ne kadar anlatsam, sığmaz dilime,
Melek de, şeytan da, ağlar halime.
Verseydi elini, yorgun elime,
Çile batağında, yüzmezdim şimdi.

Yoluma çıkmasa, sevmeyi bilmez,
Hüzün denizinin, balığı olmaz,
Özlem kalemini, elime almaz,
Feleğe dilekçe, yazmazdım şimdi.

Büyülü besteydi, çınlayan sesi,
Ne ateşler yaktı, sıcak nefesi.
Gönül aynasında, gülümsemesi,
Olmasa bahtıma, kızmazdım şimdi.

O da benim kadar, sevseydi eğer,
Zavallı kalbime, bin umut doğar,
Hasreti dünyamın, dışına kovar,
Sarhoş sokaklarda, gezmezdim şimdi.

Ayrılık közünü, bastı çıbana,
Sevgi cennetinden, sürdü yabana.
Vurgun olmasaydım, koymazdı bana,
Kafamı bu kadar, bozmazdım şimdi.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 05:59 PM
Sarhoş Yüreğim

Elimde kalemim, içimde bir sır,
Şiirim, sohbetim, seni anlatır.
Senden başkasına, bir iki satır,
Yazmak istesem de, yazamıyorum.

Özlem çadırını, hüzün dağında,
Kurarak yıllandım, aşk otağında.
Sen yanımda yokken, İrem Bağı'nda,
Gezmek istesem de, gezemiyorum.

Yüreğim sarhoştur, ruhum derbeder,
Sözden anlamazın, peşinden gider.
Çivi yazısıyla, yazılmış kader,
Bozmak istesem de, bozamıyorum.

Ne yapsam duymazsın, gönül sesini,
Mehtapsız bıraktın, her gecesini,
Feleğin ayrılık, bilmecesini,
Çözmek istesem de, çözemiyorum.

Sevda denizimde, hayalin yüzer,
Puştlaşan özlemim, azdıkça azar.
Yüreğime kuyu, gönlüme mezar,
Kazmak istesem de, kazamıyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Satılık Köle

Özlem pazarında zincirli köle,
Kaç hüzün ederim, bilemiyorum.
Ayrılık şeytanı düştüğüm hale,
Gülerken onunla gülemiyorum.

Hayaller bırakıp, habersiz giden,
Seven yüreğimi perişan eden,
Azat kabul etmez gönlümü senden,
Alıp başkasına veremiyorum.

Ömrümün ikinci baharındayım,
Onulmaz yaralar sevdadan payım.
Dipsiz uçurumun kenarındayım,
Kendimi geriye alamıyorum.

*******im kâbus, gündüzüm zindan,
Vuslatı bekledim, melek kızından.
Gönlüme astığın, sevda sazından,
Bir umut şarkısı çalamıyorum.

Yine alev alev parlattın közü,
Yalnızlık kurduna yem oldu kuzu.
Yalan gözlerinde doğru bir sözü,
Ne kadar arasam, bulamıyorum.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Say

Boşuna harcama, gönlüne yarsam,
Mazinin barında rafa koy beni.
Ayılmaz sarhoşluk istemem dersen,
Alkolü tükenmiş şarap say beni.

Köşkümün tahtında, hayalin tekti,
Sevdamız bu türlü bitmeyecekti.
Farzet ki, gözlerin resmimi çekti,
Siyah-beyaz değil, arap say beni.

Masalı bitirdin hüzün çağında,
Sevgimin çiçeği kalsın bağında.
Umutsuz hastayken aşk yatağında,
İçip tükürdüğün şurup say beni

Minnetle anmazsan küfürle an da,
İhanet düşünme ettiğim anda.
Gönlünün sızılı ayaklarında,
Aşınıp yırtılmış çorap say beni.

Gizemle yanarken, hüzünle sönen,
Görünmez yıldızım, çevrende dönen.
Yine sevinirim, ah etmem inan,
İzini taşıyan türap say beni.

Buğulu gözlerin bahtıma faldı,
Açılan falların ömrümü çaldı.
Gökkubbe altında kaç yılım kaldı?
Akşamın ufkunda gurup say beni.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sayende

Sevgili gününde çileli bülbül,
Şakıyor sevdiğim, senin sayende.
Hüzün kumaşını sevdalı gönül,
Dokuyor sevdiğim, senin sayende.

Gönlüne kâr etmez, sitemkâr sözler,
Dalmış hayaline, ağlıyor gözler.
Pembe dudağından dökülen közler,
Yakıyor sevdiğim, senin sayende.

Sırlar vadisinde ırmaklar çağlar,
Hasret denizine ömrümü bağlar.
Sırtımı verdiğim dumanlı dağlar,
Çöküyor sevdiğim, senin sayende.

Şeytan fermanını eline almış,
Yıkım listesini gönlüme salmış,
Sevda bahçemizin içine dalmış,
Yıkıyor sevdiğim, senin sayende.

Gözünden çektiğim sevda kur'ası,
Hasret zindanında hücre sırası.
Hüsranla başlayan hicran yarası,
Akıyor sevdiğim, senin sayende.

Göğsümde saklanan gizli okyanus,
İçinde eşini arayan yunus,
Yüzerken ağzında, umuttan fanus,
Bakıyor sevdiğim, senin sayende.

Gönlüme serdiğin, dikenli çalı,
Yaralar içinde bıraktı kulu.
Bahtıma kasteden feleğin falı,
Çıkıyor sevdiğim, senin sayende.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sayın Bakanım

Meydanlar boş kaldı, seçimler bitti.
Göle çaldığınız mayalar tuttu.
Mazbatayı alan Meclis'e gitti,
Varın, Ankara'yı görün bakanım.

Ne denizde, ne de karadayız biz.
Beş yıl sonra yine buradayız, biz.
Sizi seçmek için sıradayız, biz.
Ankara'da sağlam durun bakanım.

Dünyayı dolaşın, seyahat yapın.
Genel başkanların elini öpün.
Sana oy verene kapansın kapın,
Yoksula tekmeyi vurun bakanım.

Biz size oy verdik, siz de zam verin.
Ayda yılda olmaz, her akşam verin.
Mutluluk sizindir, bize gam verin,
Gamı IMF' ye sorun bakanım.

Sizden öncekinin sülaleleri,
Alırlardı, bütün ihaleleri,
Sizler de kalmayın onlardan geri,
Hısım akrabaya verin bakanım.

Üç beş adet şirket kurmanız gerek,
Onlara ihale vermeniz gerek.
Vurgunda ilk sizin vurmanız gerek,
Kitaba uydurun, vurun bakanım.

Bizi düşünmeyin, bizler alıştık.
Siz parayı, biz de borcu bölüştük.
Sayenizde nice hallere düştük,
Sizde değil, bizde sorun bakanım.

Çile hamalıyız, çekeriz çile,
Bizlerde dürüstlük, sizlerde hile.
Türküler ağıta dönüşse bile,
Hepsini de hayra yorun, bakanım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sazımın Telleri

Sensiz bu gece de, uykusuz kaldım,
Her zaman karşımda bir hayal buldum,
Ne kadar uzansam, tutamaz oldum,
Elim uzanmaktan yoruldu, artık,
Sazımın telleri kırıldı, artık.

Bitmeyen özlemim tutkallı çamur,
Çırpınıp durdukça gömüldü ömür.
İdam sehpasını kaşlarınla kur,
Nasılsa son sözüm soruldu, artık,
Sazımın telleri kırıldı, artık.

Çiçek gözlerinin nişangâhında,
Gönlüm savunmasız kaldığı anda,
Halime acısan, sen vurmasan da,
Gönlüm isteyerek vuruldu, artık.
Sazımın telleri kırıldı, artık.

Hüznümle yan yana karşıma çıkan,
Her bakışı ateş, kor gibi yakan,
Seni seviyorum, der gibi bakan,
Gözlerine gönlüm darıldı, artık.
Sazımın telleri kırıldı, artık.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sazımla Mızrabım

Korkusuz korsandın, saldırdın bana,
Gönlümü çalmanı, önleyemedim.
Sen de benim kadar, sevmiştin ama,
Sessizce ayrıldın, kal diyemedim.

Seninle bir büyü, yakaladım ben,
Bozma bu büyüyü, bozma sakın sen,
Dedikten sonra da, sen oldun giden,
Büyün bende kaldı, al diyemedim.

Sen bir komutansın, ben de bir erim,
Gönül kapısında, nöbet beklerim.
Yüreğin sılamdır, gözlerin yerim,
Beni bu nöbetten, sal diyemedim.

Ne zaman biterse, hayaller düşler,
Sevda bulutundan, yağmurlar başlar,
Benden gizli gizli, boşanır yaşlar,
Sen açık ağlarken, gül diyemedim.

Ruhuma pranga, yaparak derdi,
Giderken elbet bir, hesabın vardı.
Artık senden sonra, gönlümün yurdu,
Hüzün kumlarından, çöl diyemedim.

Sevdadır hamurum, sevgidir özüm.
Ayrılık huysuzu, bahtıma nazım.
Kirpiğin mızrabım, gözlerin sazım,
Bir sevda şarkısı, çal diyemedim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Seçtiğimiz Vekiller

Biz milletiz, vatan bizim.
Toprağında yatan bizim.
Bahtımızı satan bizim,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Beş yılda bir gelip öpen,
Seçilince bizden kopan,
Ekmeğe, suya zam yapan,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Ne çilemiz var, acaba?
Onlar ağa, biz maraba,
Konuşanlar kaba kaba,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Halimizi bilmeyenler,
Yüzümüze gülmeyenler,
Bizimle dost olmayanlar,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Yüce Meclis'te oturan,
Parayı tonla götüren,
Ekonomiyi batıran,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Meydanlarda bülbül olan,
Ayrı ayrı telden çalan.
Meclis'te dili tutulan,
Seçtiğimiz vekillerdir.

El kaldırmaktan yorulan,
Göğüs kabartıp, kurulan,
Ajda Pekkan'a sarılan,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Kimi üye, kimi bakan,
Hergün bir palavra sıkan.
Bizim bağrımızı yakan,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Paraya, lükse alışan,
Tomarla maaş bölüşen,
Apo'yu affa çalışan,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Yoluna halı serdiğin,
Altın sanıp, oy verdiğin,
Pul olduğunu gördüğün,
Seçtiğimiz vekillerdir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sen Böylesin

Nasıl güveneyim, bilmem ki, sana?
Pembe dudakların gelse lisana,
Şikayetçi olur, dilinden yana,
Doğrudan yalana sapan birisin.

Ömründe bir kez de gerçeği tanı,
Sil artık dilinden, yalan dolanı,
Sevda yolcusunun kaldığı hanı,
Yalan tuğlasından yapan birisin.

Seni tanıdığım ilk günden beri,
Hile kafesidir, dilinin yeri.
Dürüstlük dağından bir çığ benzeri,
Yalancı kar gibi kopan birisin.

Bir türlü tükenmez, sendeki yalan,
Güvensizlik oldu, içimde kalan,
Yalan kitabını saygıyla alan,
Alnına koyarak, öpen birisin.

Bu kadar yalanı olgun çağında,
Söylerken kızarma yok, yanağında.
Sevdamın mukaddes tapınağında,
Kendi yalanına tapan birisin.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Selam Sana Hükümet

Selam sana hükümet.
Sen hep böyle hüküm et.
Hergün Meclis'e ziynet,
Sen iste, ben veririm.

Ne mülk kaldı, ne de mal.
Deme ki, haram, helal,
Hergün yeni vergi sal,
Sen iste, ben veririm.

Hallerimi sormadan,
Zam yap, ara vermeden,
Para iste durmadan,
Sen iste, ben veririm.

Züğürt Ağa'mız sensin,
Ne de olsa bizdensin.
Bir can kaldı, istensin,
Sen iste, ben veririm.

Girersin kanımıza,
Gelmezsin, yanımıza,
Göz diktin, donumuza,
Sen iste, ben veririm.

Millette yandı, sine.
Elbet geçer, beş sene.
Oy istersin sen, yine,
Hallerini görürüm.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sen Değil misin?

Aklını çelerek, haram meyveyi,
Adem'e yediren sen değil misin?
Mecnun'u, ben sana aşığım, deyi,
Çöllerde gezdiren sen değil misin?

Taç Mahal'ı Cihan Şah'a yaptıran,
Kırallara ayağını öptüren,
Saf gönlümü mutluluktan saptıran,
Canından bezdiren sen değil misin?

Bütün dertlerime gözlerin neden.
Gözlerindir, beni perişan eden.
Gönül denizimde kaptansız giden,
Gemiler yüzdüren sen değil misin?

Onbeş, yirmi, otuz, elli yaşında,
Dertli aşıkların koşar, peşinde.
Sevda yollarına adım başında,
Kuyular kazdıran sen değil misin?

Gönül ocağıma incir diktiren.
Özlem ateşiyle orman yaktıran,
Bana ömür boyu çile çektiren,
Gönlümü azdıran sen değil misin?

İçin acımasız, dışın da ceren.
Eriyor, sevdanla çileler deren.
Kalemi şairin gönlüne veren,
Şiirler yazdıran sen değil misin?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sen Kal

Gönlünün güzelliği, yüzüne vurmuşsa da,
Kalbinde güven yoktur, binbir süpheyle dolu.
Anladım, yine yalnız, gideceğim bu yolu,
Beni sevda ateşin, çifte kavurmuşsa da.

Anlattım anlamadın, söyledim dinlemedin.
Gönlünün her yanını, eski yaralar sarmış,
Yalancılar elinde, gönül ufkun kararmış,
Karanlıktan görmedin, sevda masaldır dedin.

Gidilecek tek yol var, sevda yoludur derim.
Uzanmışken ellerim, oynamaz bir parmağın.
Kıyısına dikilmiş, sevda denen ırmağın,
Sen olduğun yerde kal, ben sellerle giderim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sen Olmasaydın

Nerden düşecektim, çaresiz derde,
Gözümde bu kadar, hoş olmasaydın.
Yan yana uçardık, en yükseklerde,
Kanadı kırılmış, kuş olmasaydın.

Sanma bu hasretin elinden bezdim,
Özlem gurbetini gözünde gezdim.
Sevda şarabını sensiz içmezdim,
Ezginler evinde keş olmasaydın.

Yürekten sevsen de, hiç sevmesen de,
En derin sevdayı bulmuşum sende.
İpekten yumuşak gönülsün bende,
Elim uzanınca taş olmasaydın.

Nasıl anlatayım, öyle bir hal ki?
Yasımı tutuyor, sevenler halkı.
Ben de eller gibi gülerdim belki,
Ağlayan gönlümde yaş olmasaydın.

Umutlar gönlümü süsleyen yardı,
Seninle kesildi, umudun ardı.
Kavuran çöllerde ne işim vardı?
Leyla ordusuna baş olmasaydın.

Resmini içerim, içtiğim sudan,
Sarhoşluktan aymaz, bardağı tutan.
Belki ayılırdım, derin uykudan,
Bu kadar doyumsuz düş olmasaydın.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Sen Söyleme

Denizler kadar büyük müsün ki?
Denize sığmıyor, hayalin.
Mavi suların altından,
Bana el sallamakta elin.

Ufuklar kadar büyük müsün ki?
Ufuklara sığmıyor, resmin.
Güneşin huzmeleriyle yazılmış,
Kızaran ufuklara ismin.

Yıldızlardan büyük müsün ki?
Gönlümün uzayına sığmıyorsun.
Nasıl bir sevda güneşisin, sen?
Özlem ufuklarından doğmuyorsun.

Sen sevdadan büyük müsün, güzelim?
Sen benim sevdamdan büyük müsün?
Gönlümde bir sevgili misin, yoksa?
Yorgun omuzlarımda yük müsün?

Ben sordum ya, sen sus.
Sen söyleme güzelim.
Sen söyleme.
Seviyorum, deme sakın.
Seviyorum, deme...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:00 PM
Seni Aradım

Gezdim, gezdiğimiz bütün yerleri,
İsmini haykırdım, seni aradım.
Dolaştım ırmağı, gölü, kırları,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Zaten yanımdayken sana hasrettim.
Kötü talihime lanetler ettim.
Gölün kıyısına koşarak gittim,
; İsmini haykırdım, seni aradım.

Günbegün durmadan artarken derdim,
Kendimi ÇEKEREK yoluna vurdum,
Ada sahilinin orada durdum,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Öksüz gibi kaldım, gurbet elinde,
Kendimi yitirdim, sevda çölünde,
Çeşmenin başında, Turhal yolunda,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Hem gündüz dolaştım, hem *******i,
Yol boyunca durduğumuz her yeri,
Yine derbederim, yine serseri,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Azimkâr'ın terminalı önünde,
İstasyon yolunun PAZAR yönünde,
Acı tatlı her Allah'ın gününde,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Gönlümün avuntu yok, efkârına,
Umutla bakamam artık yarına,
Gittim sanayinin arkalarına,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Bilmem ki, ne kadar hasretim sana.
Gerçekten delirmiş, desen de bana,
Her sabah giderek o boş odana,
İsmini haykırdım, seni aradım.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Seni Bekledim

Gonca gül yaprağı, pembe dudaklar,
Duymak istediğim sözleri saklar.
Sandım, kulaklarım duymayacaklar,
Uyumadım dedi, ''seni bekledim.''

Ezelden başladı, sevda seferi,
Gözlerini bekler, gönül neferi,
Dizi dizi geçen yıllardan beri,
Binbir özlem ile bunu bekledim.

İçin için tüter, hüzün ocağı,
Bir sahipsiz handır, gönül kucağı,
Sevda kervanının uğrayacağı,
Senin konacağın hanı bekledim.

Sevda türküsünü söylerse yürek,
Konuşan gözlerdir, söze ne gerek.
Seven yüreğinden kopup gelerek,
Sevdim diyeceğin günü bekledim.

Yalnız gam çekmek mi, sevda yasası?
Açılmaz sendeki gönül kasası.
Sevgilim sevdamda sözün kısası,
Ben ömrüm boyunca seni bekledim

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Seni Sevince

Konuşma bilmezdi, gönlümün dili,
Bülbül gibi oldu, görünce gülü.
Bendim, sevdaların kara cahili,
Sevmeyi öğrendim, seni sevince

Sevgin ile buldum, gönül yarımı,
Bana gönderirsin, bulutlarımı.
Kaf Dağı'na doğru umutlarımı,
Kovmayı öğrendim, seni sevince.

Yüreğin duymuyor, gönül çağrımı,
Sevda türküleri kesmez, ağrımı.
Özlem sopasıyla, yanan bağrımı,
Dövmeyi öğrendim, seni sevince.

Sensiz yaşadığım günün akşamı,
Gönül penceremin kırılır, camı.
Sevginle çektiğim çileyi, gamı,
Övmeyi öğrendim, seni sevince.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Seni Sevmek mi?

Çiçek açtığı zaman,
Yaprağın sevinmesi.
Ya da,
Rüzgâr estiğinde,
Fırfırının dönmesi gibi bir şey.
*
Seni sevmek mi?
Ölü bir kışın ardından,
Baharın can bulması…
Ya da,
Zifiri karanlık *******in yurdundan,
Sabah güneşinin gülmesi gibi bir şey.
*
Seni sevmek mi?
Gökten süzülen ilahi bir ışığın,
Bebek beşiğine inmesi.
Kıyamete eş tayfundan sonra,
Fırtınaların dinmesi,
Kurşuni bulutların delinmesi,
Masmavi çarşaf misali,
Güzelliklerin görünmesi…
Ya da,
Avcıdan kaçan yaralı aslanın,
Gül fidanı ardına sığınması,
Sevgiyle sinmesi gibi bir şey.
*
Seni sevmek mi?
Tarladaki başakların,
Un olarak fırında yoğrulması…
Gurbetteki kimsesiz mahkûmun,
Görüş kabinine çağrılması…
Mezarlık yolundaki cenazenin,
Canlanıp tabutta doğrulması gibi bir şey.
*
Seni sevmek mi?
Sırlar çözülemez.
Büyüler anlatılamaz.
Gönlümde beş vakit namaz.
Cümbüşümde susmayan sazsın…
Bakışlarım okur sevda romanını sana.
Gözlerinle dinler ama,
Yüreğinle anlamazsın.
İşte seni böyle sevdim ben.
Ya sen nazlım..?
Ya sen ne anladın?
Beni sevmemekten…

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Seni Uzaktan Severim

Dikiş tutmaz, gönül yamam,
Seni asla unutamam.
Gece gündüz, sabah akşam,
Andığımı sezdirmeden,
Seni uzaktan severim..

Seni saklar. bendeki ev.
İster unut, istersen sev.
Kerem gibi alev alev,
Yandığımı sezdirmeden,
Seni uzaktan severim.

Yeni adet, eski köye,
Karışmam sabuna, suya.
Yolda batacak gemiye,
Bindiğimi sezdirmeden,
Seni uzaktan severim.

Artık pes ettim, kadere,
Gönlümü saldım, kedere...
Seni ilk gördüğüm yere,
Döndüğümü sezdirmeden,
Seni uzaktan severim.

Aşkı derde bürüyerek,
Yalnızlığa yürüyerek,
Bir mum gibi eriyerek,
Söndüğümü sezdirmeden,
Seni uzaktan severim.

Sevda taçtır, seven başta.
Yaşarsın hayalde, düşte...
Eller ile her görüşte,
Öldüğümü sezdirmeden,
Seni uzaktan severim

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Senin Elinden

Gülümseyen, mahmur gözlerin ile,
Karşıdan salınıp, gelişin bile,
Gönlüme yüklüyor, tükenmez çile,
Bilmem ki, ne yapsam, senin elinden?

Gelişin aklımı başımdan alır,
Gülüşün gönlümde asılı kalır,
Yüreğim sevdayı sesinde bulur,
Bilmem ki, ne yapsam, senin elinden?

Sevda büyüsü mü, sendeki gözler?
Gözlerim attığın adımı izler,
Yetmez mi, ettiğin cilveler, nazlar?
Bilmem ki, ne yapsam, senin elinden?

Sevdamdan habersiz, her gelişinde,
Bir çiçek kokusu gezer, peşinde,
Gönlüme basarsın, adım başında,
Bilmem ki, ne yapsam, senin elinden?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Senin Olsun

Gönlümü sevdinse, al senin olsun,
Beni kurtar, o çılgının elinden.
Senin kulun, kölen, sevenin olsun,
Kurtar beni, o çılgının elinden.

Ben ne desem dinlemez ki, o beni,
Bugüne dek, dediğimin tersini,
Yapa yapa alamamış, dersini,
Kurtar beni, o çılgının elinden.

Sevme derim, sevgisine zam verir,
Bana hüzün, bana özlem, gam verir,
Sevdiğine kendisini tam verir,
Kurtar beni, o çılgının elinden.

Dönmez artık, düştü senin peşine,
Eş bulunmaz, sevgisinin eşine,
Sevdalandı gözlerine, kaşına,
Kurtar beni, o çılgının elinden.

Ne çekerim, hallerime bir bakın,
O da, sen de, beni rahat bırakın,
İstesem de verme bana sen, sakın,
Kurtar beni o çılgının elinden.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sensiz *******

Odamın karanlık duvarlarına,
Gözlerini çizer, densiz *******.
Kanımın sevdalı yuvarlarına,
Sözlerini yazar, kansız *******.

İğneli kubbedir, üstümde yorgan,
Boynumda yağları damlayan urgan.
Sarhoş dudakları buluttan sarkan,
Devdir yatağımda, cansız *******.

Düşler aleminde bulunmaz dibi,
Rüzgârda savrulan yapraklar gibi,
Düştüğüm kuyunun zalim sahibi,
Sevinçlerden yana ansız *******.

Hüzünler ruhumda kılarken karar,
Gözlerim her düşte bir hayal arar.
Ben ona sorarım, o bana sorar,
Sabahı bulamaz, sensiz *******.

Zehirli ahtapot, koynuma girer,
Dikenli kolları kalbimi sarar,
Yalayıp yutmaya sevdamı arar,
Yarınlara düşman, dünsüz *******.

Zifiri karanlık alnımda kader,
Ayazlar çıldırır, yıldızlar gider,
Sabahlara kadar ibadet eder,
Hüzün mabedimde, dinsiz *******.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sensiz Günler

Özlem destesini peş peşe sayar,
Senden uzaklarda geçen günlerim.
Ömrümde yıkıntı, ömrümden zarar,
Senden uzaklarda geçen günlerim.

Sensiz gezindiğim, kentin her yeri,
Bana seni söyler, yıllardan beri.
Hergün yeni baştan, dönmekte geri,
Hasret kapısını açan günlerim.

Caddeler, sokaklar, ağaçlar, kuşlar,
Hasret şarkısına sabahtan başlar.
Sevda yollarına bıçaktan taşlar,
Gönlüme hüzünler saçan günlerim.

Yıllar gelir geçer, bitmez bu beste.
Cennet bahçelerim kaybolur siste.
Canavar ağzıyla bir tek nefeste,
Mutluluk gölünü içen günlerim.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sensizim

Bakışları bir kıvılcımdı.
Yıllardır acı içinde bekleyen gönlümdeki şimşekleri tetikleyen.
Bir güneşti, yüzü.
Karanlık dünyamın ufkundan doğdu. Özlem kitabının ellinci cildini yazan, garip gönlümü aydınlıklara boğdu.
İşte dedim. işte, yıkılmış sevda bahçelerimdeki sevda anıtlarının en görkemlisini yapacak, kovulduğum sevdalar ülkesinin kapısını sonuna kadar açacak olan güzel bu.
Sevindim.
Gözlerini bayram sabahına açan bir çocuk, affedildiğini idam sehpasında öğrenen bir mahkûm gibi...
Yıllardır suskun kalan gönlüm sevda şarkıları bestelemeye başladı.
''Mehtaplı *******de hep seni andım,
Belki gelirsin diye boş yere yandım...''
Ruhumdaki esintiler fırtınaya, fırtınalar tayfunlara dönüştü.

Birgün bıraktı, gitti beni....
Kahırlarla dolarak, gurbet yollarına düştüm. Özlem dağlarını gönül yollarından sürünerek aştım.Ulaştığım sevgi denizinde kapıldığım fırtınalar beni dönülmez yollara, anlamaz dillere, gözlerinin ısıtıp yaktığı, kızgın çöllere attı.
***
Sevgin yanan gönlüme su, gözlerin talihime pusu, özlemin severek yattığım ölüm uykusu oldu.
Şarkılar yemeğim, şiirler ekmeğim artık.
İçtim sabahlara kadar. Meyhane köşelerinde seni düşündüm.Boşalan şişelere, taşan sevdamı doldurdum.Ne yaptımsa olmadı. Sensiz yaşayamadım.
''Ömrümce hep adım adım, her yerde seni aradım...''
Bulamadım.
Yokluğun öldürecek beni.
Söyle.
Neredesin sen?

(Neredesin Sen'den)

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Serseri

Ne bir selam geldi, ne haber senden,
Unuttun sen beni yıllardan beri.
Sakın aynı şeyi bekleme benden,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Hayalinle dostum, seninle düşman,
Özlemle arkadaş, sevgiye pişman,
Yürekten sevmişse unutmaz insan,
Ben hala aşığım, hala serseri.

İçimde bir sevda yanar derinden,
Gönlümü kırdın sen, nice yerinden,
Teselli beklerim resimlerinden,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Sevgine tutkunum, esrarkeş gibi,
Gözlerin gönlümde bir güneş gibi,
Hayalin benimle yaşar, eş gibi,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Yıllar ne acılar kattı, gönlüme,
Ayrılığın neler etti, gönlüme,
En çok da unutman yetti, gönlüme,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sevda Bestesi

Sevgi kulesini bir anda yıkan,
Sebep neydi dersin, bu kadar derde?
Bir Leyla aşkıyla yüzüme bakan,
Sevdayla yılışan, gözlerin nerde?

Ruhumuzu saran sevginin tümü,
Maziye törenle gömülen gömü.
Binbir işve ile mahzun gönlümü,
Çelmeye çalışan, yüzlerin nerde?

Pembe dudağının her bir hecesi,
Dünya cennetinde müjdenin sesi,
Büyülerle dolu sevda bestesi,
Kalbimle buluşan, sözlerin nerde?

Hayalde, gerçekte, karşıma çıkan,
Yoluma sevgiden, çiçekler döken,
Coşkun ırmak gibi, gönlüme akan,
Özüme karışan, özlerin nerde?

Bir zaman şikâyet, ederdim ama,
Katık olsa bile, bendeki gama,
En keskin ilaçmış, yaralarıma,
Sevgimle yarışan nazların nerde?

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sevda Çiçeğim

Sevdamız müziktir, sevgimiz beste,
Seven gönlümüzde gül deste deste.
Bana uzaklardan ulaşan seste,
Gönül yabanımın sevda çiçeği.

Bazan sen çalarsın, ben de söylerim.
Bazan ben çalarım, sen söyle derim.
Bilsen ki, ben seni nasıl severim?
Gönül yabanımın sevda çiçeği.

Senin o buğulu, kahve gözlerin,
En az sevdam kadar gizemli, derin.
Yüreğimi sarar, sevda ellerin,
Gönül yabanımın sevda çiçeği.

Aşkın mızrabını aldın, eline,
Gönlümdeki sazın ince teline,
Vurarak, besteler yazdırdın, yine,
Gönül yabanımın sevda çiçeği.

16.07.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:01 PM
Sevda Gelini

Çıkarmam sevdamın gelinliğini,
İçimde bir beyaz gül kalacaksın.
Benimsin bilerek, sevsem de seni,
Sen bana ömrümce, el kalacaksın.

Sakın ha, üzülme sen bu sözlere,
Kaderimiz attı, sönmez közlere,
Gözlerin baksa da, başka gözlere,
Gönül bağladığım bel kalacaksın.

Bir tek beni değil,seni yaratan,
Senin varlığınla, ettirdi iman.
Ömrümün son anı, geldiği zaman,
Sonu bulunmayan, yol kalacaksın.

Dünyada benden de daha serseri,
Tek seven ben varım, gönül neferi.
Ölürken ömrümün başından beri,
Gönlümün sazında tel kalacaksın..

Kahrımı doldursam,evrene sığmaz,
Bahtıma tükürsem, başını eğmez.
Sevgilim bu dünya, üç kuruş değmez,
Gönül mihrabımda kul kalacaksın.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:02 PM
Sevda Kitabı

Gecenin bir yarısı, beynimin sinyaliyle,
Ruhumun hitabıdır, sana gönderdiklerim.
Gönlümdeki sevginin en coşkulu haliyle,
Sevdamın kitabıdır, sana gönderdiklerim.

Gözlerinin resmini çizerek kapağına,
Kalem ucu değmedi, yazarken yaprağına,
Yetiştirdim, gecenin ilerleyen çağına,
Sevdamın kitabıdır, sana gönderdiklerim.

Gecenin bir yarısı, beynimin gücü ile,
Duyduğum özlemlerin verdiği acı ile,
Gönlümün tahtındaki prenses tacı ile,
Sevdamın kitabıdır, sana gönderdiklerim.

Sen aldırma güzelim, konuşmayan dilime,
Hint fakirleri bile su dökemez elime.
Yüreğimin ucuyla yazıldı, her kelime,
Sevdamın kitabıdır, sana gönderdiklerim

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:02 PM
Sevda Perisi

Ben de anlamıştım, o gelişinden,
Güzeller içinde biriciksin, sen.
Kaldırım taşları kalktı, peşinden,
Sıraya geçerek, baktılar bir bir.

Ağaçlar duyunca ayak sesini,
Soydular yapraktan elbisesini,
Dallar selamladı, eğilip seni,
Başına çiçekler döktüler bir bir.

Kentin her geçtiğin yolları şaştı.
Çarşının esnafı kapıya koştu,
Dükkanı kapatan peşine düştü,
Ardından türküler yaktılar bir bir.

Sanki gerçek değil, sanki masaldı.
Yüreğim bir sonsuz sevdaya daldı.
Sevda perileri toplandı, geldi,
Aklımı cımbızla çektiler bir bir.

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:02 PM
Sevda Şarkımız

Yüreğim küpedir, kulaklarına,
Sana çarptığını, söylesin sana.
Sevdam şarkı olsun, dudaklarına,
Pembe dudağınla şarkımı söyle.

Her zaman boş buldum, sende yerimi,
Lütfedip silmedin, gönül terimi.
Bil ki, sana yazdım, bestelerimi,
Pembe dudağınla şarkımı söyle.

Gönlümde umuda mezar kazılır,
Özlemlerim sığmaz, dışa dizilir.
Sevda şarkılarım sana yazılır,
Pembe dudağınla şarkımı söyle.

Belki çoktur, senin peşinde gezen,
Şarkılar söyleyen, şiirler yazan,
İnsafa gelerek ara da, bazan,
Benim de onlardan farkımı söyle.

13.10.2004

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:02 PM
Sevda Türküsü

Canı istedikçe karşıma çıkar,
Boynunu bükerek yüzüme bakar,
Sevda ateşini gözüyle yakar,
Ocak kaşlarına vurgun olduğum.

Başına bağlamış ipekten eşarp,
Yollar engebeli, uçurumlar sarp,
Hasrete sarmışım, hallerim harap,
Bensiz düşlerine dargın olduğum

Bir sevda şarkısı dudaklarında,
Baharın gülleri yanaklarında,
Konuk etmez gönül konaklarında,
Gönlünden hasrete sürgün olduğum.

Melek mi, huri mi, peri mi bilmem,
Kalbi bulanık mı, duru mu bilmem,
Onun gönlündeki yerimi bilmem,
Araya araya yorgun olduğum.

Karşımdan baktıkça eritir beni,
Hasret tüllerine bürütür beni,
Bu sevda yaşatmaz, çürütür beni,
Belki de ondandır, durgun olduğum.

Elini uzatsa, tutsa elimi,
Gönül kovanımdan alsa balımı,
N’etsem anlatamam ona halimi,
Duymaz kulağına kırgın olduğum.

Sevgide dostlukmuş onun bildiği,
En büyük ikrammış bana güldüğü,
Halime gülerek derde saldığı,
Sevdası yolunda kurban olduğum...

Mehmet Nacar

GooD aNd EvıL
06-02-2009, 06:02 PM
Sevda Yollarında

Yitik sevgilerim, hüznüme neden,
Sevgi küpü gönlüm,cansız bir beden,
Meçhulden gelerek, meçhule giden,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum..

Yaşam umduğumu vermedi bana,
Öyle zenginim ki, yaradan yana,
Özlem pınarından gam kana kana,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum.

Bu yollarda geçti, yazım, baharım,
Hüzün gecesinde gelmez seherim,
Gönlüme kaş çatan bahta kahırım,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum.

Hüzündür ekmeğim, özlemdir aşım,
Yaralı yüreğim, gamzede başım,
Karşıma çıkmadı, yol arkadaşım,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum.

Meçhulden gelirim, yolum meçhule,
Uzun yol boyunca hasretim güle,
Gönlüme yüklendim sevgiyle çile,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum.

Zaman dağlarını koşarak aşan,
Sevgi deryasından coşarak taşan,
Umut ovasından aşarak koşan,
Sevda yollarında yalnız yolcuyum.

Mehmet Nacar