PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Korku Zamanı


Bostandere
03-21-2006, 05:12 PM
Gizli İlimler
Dershaneden tanıştığım Ramazan adında çok samimi bir arkadaşım vardı. Ramazan bana bi gün bizim köye bi gidelim, sana köyü gezdireyim hem de ailemle tanışırsın derdi. Bende tamam müsait bi zamanda evden izin alır gideriz demiştim.
Neyse ÖSS sınavına yirmi gün kala yorgunluğumuzu atmak için kendi kendimize tatile girmeye, gezip eğlenmeye karar vermiştik. Ramazan fırsat bu fırsat dedi. Git babana durumu anlat dedi. Bende durumu babama açıkladım. Arkadaşımın köyüne gitmek için bana izin verirmisin dedim.o da tamam üç dört gün birlikte gezebilirsin dedi.
Ramazan’ı buldum ve köylerine gittik. İşte ailesiyle tanıştık. Çay filan içtik derken Ramazan gel dışarı çıkalım dedi.Biraz gezdikten sonra tekrar eve döndük.
Ramazan’ın ailesi biraz zengindi.Behçelerin de iki tane ev vardı. Evin birisi eski,diğeri yeni yani oturdukları evdi.
Ramazan gel eski eve girelim eski eşyalara bakalım dedi. Neyse girdik eve. Eski gaz lambalarına, çakmaklara, tüfeklere baktık. Girdiğimiz odada eski kırmızı koltuklar, eski bir vitrin, dolaplar sandıklar vardı. Bi kaç eşyaya da baktıktan sonra sandıklara geldi sıra. Ramazan ve ben ayrı birer sandık aldık. Açtık sandıkları. İkimizinkinden de kitaplar çıktı. Kitapları karıştırırken içlerinden bi kitap gözüme çarptı. Kitabı elime aldım zor çıkardım sandıktan. Adeta dökülüyordu. Kitabın kalınlığı 30-40 cm vardı. Yeşil ciltli ve başlığı GİZLİ İLİMLER adlı bi kitaptı.
Kitabı aldım ve koltuğa oturdum. Karıştırmaya başladım. Kitabın içeriği cinler, ruhlar, dualar vb. korkutucu kavramlar. Kitabı okurken başım ağrımaya başladı. Ramazan bana bi hap bul dayanamayacağım dedim. Neyse kitabı okuyorum. Hem korkutuyor hemde heyecan veriyor. Bu arada ramazan da başka şeylerle uğraşıyor. Kitap cin çağırmadan ruh çağırmadan filan bahsediyordu. Bir saat kadar kurcaladım kitabı. Son sayfasına baktığımda korkudan ölecektim. Ne mi yazıyordu. Bu kitabı okurken başınız ağrıyabilir yazıyordu.
Bi titreme geldi bana. Geriye yaslandım. Kulaklarıma uğuldama geldi. Ramazan'a gösterdim kitabı. O da inceledi. Başınız ağrıyabilir yazısını ona da gösterdim. Hayret etti. Kitapta yazanlardan ruh çağırmayı yapalım dedi. Ertesi gün şehre dönüp yapacaktık. Akşam oldu yatma vakti geldi.Üzerimdeki yorgunluk gitmemişti.Ben uyuyamadım korkuyordum. Ramazan uyumuştu. Onu kaldırdım. Ben uyuyum sonra sen uyu dedim. Işığı filan yaktırıp başımda beklettim. Ben uyuduktan sonra oda uyumuş. Sabah olunca şehre döndük. Bizim evde kitabı açtık tekrar inceledik. Kitapta yazan Ruh çağırmayı yapacaktık. Ramazan dedi yalnız ikimiz olmaz bi kaç kişiye de söyleyelim dedi. Bir arkadışımıza daha söyledik.
Kitabı açtık. Ruh çağırmayla ilgili gerekli eşyaları temin ettik. Eşyalar ise; yemek tepsisi büyüklüğünde cam parçası ve iki adet metal kapaktı. Karanlık bir odada cam parçasının üzerine kapakları koyduktan sonra iki kişi parmağını koyacak diğer kişi kitaptaki duayı okuyacaktı.
Kitap, yapılacakların aklı bilinci yerinde korkusu olmayanların yapmasını söylüyordu. Gelecek ruhun söylediklerimizi veya soracaklarımızı yapacağını daha sonra itaat etmeyip bizi korkutacağı söyleniyordu. Örnek olarak da; mesela gece yolda gidiyorsunuz, bir adam gördünüz. Adama doğru yaklaştığınızı farz edin. O adam değil aslında ruhtur.O da sizi korkutacaktır diyordu. Yani en sonunda kafayı bozdurur diye yazıyordu. Onun için çok tereddütteydik.
Neyse arkadaşlar yapalım dedi. Akşam bizim evde toplandık.Işıkları kapattık. Eğer ruh gelirse ya üniversiteyi kazanacakmıydık yada ÖSS soruları ne diye soracaktık. Cam parçasını yere koyduk. Kapaklarıda koyduk. Ramazan ve bende parmaklarımızı kapaklara koyduk. Öbür arkadaşımızda kitaptaki duayı okuma ya başladı. Korkudan terlemeye başladık. Öbür arkadaşımız kekeleyerek konuşmaya başladı. Yapamadık. Korkuyu yensek yapacaktık. Birde karşımıza ne çıkacak onuda bilemiyorduk. Başaramadık.
Ertesi gün kitabı Ramazan’a verdik git götür diye. Ben götüremem sizde gelin dedi. Bizde gelemeyiz dedik. Sen götür dedik. Sonra Ramazan Köye gitti. Annesinin anlattığına göre Ramazan eve geldi diyor eski eve çıktı diyor. Uzun bi süre gelmeyince bende meraklandım gidip bi bakayım diyordu. Sonra gitmiş. Bizim Ramazan odanın ortasında kitap önünde diz çökmüş ve gözleri kapalı bir şekilde duruyormuş. Annesi Ramazan diye seslenmiş. Hiç ses çıkmamış. Bi kaç dakika sonra annesi Ramazan’ın aklını yitirdiğini anlamış. Evet Ramazan aklını yitirmişti. Bu basit bi şey değil koca bi insan telef olmuştu.
O günden sonra benimde uykularım bozuldu. 5-6 ay uyuyamadım. ÖSS yi de kazanamadım. Ara sıra Ramazan’ın yanına gidiyordum. Derdinin devasını kimse bulamamıştı.
Sizlere tavsiyem bir gün olurda Gizli İlimler adı altında bir kitap görürseniz yanına bile yaklaşmayın...alıntı

++++++++++++++

Ruh Çağırmak
Bu olayı anlatırken hala daha tüylerim kalkıyor ve ağlamamak için kendmi zor tutuyorum. Fakat bunu bilmenizi isterim ki benim başımdan böyle bir olay geçti ve ben bu olaydan sonra bir daha ruh çağırmamak üzere yemin ettim! İsteyen inansın istemeyen de inanmasın birini inandırmaya da zorlamıyorum zaten!! Adım belli, adresim belli, saklamıyorum onlar da yayınlansın!

Bundan beş altı yıl önce, ben daha o zamanlar 14-15 yaşlarında iken, bir yaz günü aynı mahhallede oturduğum bir arkadaşımın evinde 4-5 kişi ruh çağırmak için taplanmıştık. O zamanlar da bu ruh çağırma olayları çok moda idi. Herkes birbirine hikayeler anlatıyor, ruh çağırıyor, başından geçenleri anlatıyor ve çoğu zaman da korkutmak için kafadan atıyordu. Yani şahsen ben hiç inanmıyordum. Bir çok defa da ruh çağırmıştık ve hepsi fiyasko idi. Hatta bir çoğunda aramızdan birini kurban belirleyip onu korkutuyorduk. Ortada bir şey yokken ruh gelmiş gibi yapıp o seçilen arkadaşımızı korkutmak için ruh çağırıyorduk.

Herneyse, fakat bu son ruh çağıracağımız zaman gerçekten aramızda, ne seçilmiş bir kurban, ne de numara çeken biri vardı! Saat gecenin üçüydü ve arkadaşımızın anne ve babası uyuyordu. Biz de evin oturma odasına tam teşkilat yerleşmiştik. Gerçekten herkes o ortamdan biraz da olsa ürkmüştü ve herkes cidden ruh çağırmak istiyordu. Derken hazırlıklar bitmiş ve Klasik ruh çağırma olayı başlamıştı. Üzerinde harfler ve birtakım gerekli yazılar falan bulunan büyük karton kutu, üzerinde okunmuş fincan, dualar falan işte herşey hazırdı ve herşey ciddi bir şekilde yapılıyordu. Ben de biraz gerilmiştim artık çünkü herşey gayet ciddi ve bilinçli idi. Ne kadar da inanmasam böyle şeylere gene de ya gelirse diye bir heyecan vardı içimde.

Artık ruhun gelmesini bekliyorduk. Herşey yapılmış, ruh belirlenmiş, dualar okunmuş, herkesin işaret parmağı fincanın üzerinde bir hareket bekliyorduk. 10 dakika geçmeden fincan kıpırdamaya başladı. O anda herkes bir birine suç atmaya başladı, parmağınla kıpırdatma şu fincanı, ben kıpırdatmıyorum ya gerçekten kim kıpırdatıyor gibisinden ama kimse kıpırdatmıyordu! Derken sorular başladı ve fincan bize bu soruları cevaplıyordu. Yanıtların hepsi doğruydu! En son artık öyle sorular soruyorduk ki aramızdaki şahısların bilemeyeceği türden şahsi sorular, fakat onları da biliyordu! Çok korkmuştuk!

Evin sahibi olan arkadaşımızın böyle şeylere çok zaafı vardı ve çocuk birden ağlamaya başladı! Bu arada belirteyim ruh çağıranların ben dahil hepsi erkek. Çocuk çok kötü olmuştu ve kurban olarak seçilenin kendisi olduğunu sanıp bize yalvarıyordu. Artık oyun oynamamızı, çok korktuğunu, bu kadarın aşırı olduğunu söyleyip duruyodu ve ağlıyordı! İşte o an korkum 2 ye katlanmıştı. Atık ruhu göndermeye çalışıyorduk ama o da gitmiyordu. Ruh gitmeden de fincanı kaldıramıyorduk. Ev sahibi arkadaşımız git gide fenalaşıyordu ve resmen ağlıyordu haykıra haykıra, benim de gözlerimden yaş gelmedi desem yalan olur yani!!

Öyle bir an oldu, arkadaşımız dayanamadı artık ve herkese küfrederek fincanı kaldırdığı gibi pencereden dışarı yola fırlattı. Fincan kırılmıştı. Böylelikle ruh çağırma olayı da bitmişti tabii ama herkesin içinde bir endişe vardı ve o arkadaşımıza ne yapıyorsun sen gibisinden bakıyorduk endişeli gözlerle. Ev sahibi arkadaşımız hala daha sövüyordü ve siz arkadaş değilsiniz diye hem bize hem de ruhlara kadar sövüyordu. Allahtan anne babası gürültüye uyanmamışlardı. Bizde daha fazla gürültü rezalet çıkmadan yavaş yavaş evlere dağılmanın iyi olacağını anlamıştık. Öyle böyle herkes kendi evine gitti ve yattık uyuduk.

Ertesi sabah kalktığımda mahallede bir bağırışmanın olduğunu duydum. Bu sesler ruh çağırdığımız arkadaşımızın evinden geliyordu. Herkes ağlıyor, bağırıyor ve sağa sola anlamsızca koşuyordu! Ben resmen şok olmuştum! Ruh çağırdığımız evde oturan o arkadaşımızın babası uyurken sabaha karşı kalp krizi sonucu vefaat etmişti!!.....
+++++++++++++

Korku Hikayeleri
Evvel zaman..Tarihi bilinmez ama ozamandan buyana büyüklerimizden dinleriz.Çünkü ders alınacak bir hikaye..

Yüksekokulda okuyan genç bir kız yağmurlu bir havada evine dönerken yanına lüks bir araba yanaşıyor.İçindeki bay gayet yumuşak yüzlü ve kibar bir ses ile
-Hanımefendi dilerseniz sizi evinize bırakabilirim diyor.
Kız bu kibar teklife kibarca - Hayır teşekkürler şuradan dolmuşa binip gideceğiz zaten dedikten sonra bakmadan yoluna devam ediyor.
Tam durağa yaklaşmışken o araba tekrar kızın yanına yanaşıp
-Hanımefendi lütfen binin.Bakın bu yağmurda ulaşımın nekadar zor olduğunu bilirim.İnanın kötü bir niyetim yok.Bende sizin gibi bu okulda okudum ve bakın şimdi bir iş sahibiyim.Sizi anlamasam bukadar ısrar etmem. Diyor.
Kız biraz tebessüm ettikten sonra teklifi kabul ediyor.Arabaya bindikten sonra Kibar beyefendi yine aynı edayla eviniz netarafta diye sohbete başlıyor.Sohbet uzuyor çünkü kızın evi oğlanın gideceği yönün tam tersi ve şehre uzak bir kasabada.Bu sohbet sırasında kız ondan bir elektrik almış olmalı ki arabadan inerken telefonlarını kaydetmeyi teklif ediyor.
Evet kızımız evde ve oğlanda tekrar şehre dönmek için yola çıkıyor.O günden sonra kız hep eve dönerken gözleri sürekli o aracı ve o etkilendiği genci arıyor.
Aradan 3-4 gün geçince kızın birden aklına düşüyor.Etkilenmiş olduğu çocuk acaba kendini beğenmedi mi yada ölesine birimiydi yada amaaan o beni arasın gibi düşünürken haftasonu geliyor.Bakıyorki oğlan aramıyor kız onu aramaya karar veriyor.Telefonu uzun uzun açlıyor fakat açan kimse olmadığı için tam kapatırken ağlamaklı bir bayan sesi açıyor telefonu.Kız oğlanı sormak için aradığını ve ona ulaşamadığını söylüyor.
Telefonu açan oğlanın annesi şu sözleri söylüyor.
-Kızım, oğlum geçen hafta yukarı kasabadan gelirken trafik kazasında can verdi.Bizde ne işi olduğunu bilmiyorduk orda.Gitti yavrum diye feryat fidan telefonu kapatıyor.Kız tabi şok içinde.Çünkü oraya kendisini bırakması için gelen çocuk dönerken trafik kazasında can veriyor.Kız öyle bir bunalıma giriyorki bu olaydan tamamen kendini sorumlu tutuyor..
Aradan birkaç gün geçince kız dayanamayıp tekrar o numarayı arıyor ve adres istiyor kadından.Oğlanın evine gittiğinde bütün olayları başından sonuna anlatıyor ve kendini sorumlu tuttuğunu söylüyor.Bu nedenle bunalımda olduğunu korkulu kabuslar gördüğünü söylüyor.Annesi ise biraz daha rahatlamış ve sakin bir sesle -sen gönlünü ferah tut kızım.Allah verdi Allah alır canı..diyor.
kız tam evden çıkarken son bir ricada bulunuyor annesinden..
-teyzecim lütfen beni kırmayın.Onu yarım saatlik görmeyle çok sevmiştim.Bana ondan kalan birşeyi hatıra olarak verebilirmisiniz diyor.Annesi de ona oğlunun ogün giydiği gömleği veriyor.Kız alıp çantasına koyar koymaz evin yolunu tutyor.Eve geldiğinde bir bakıyorki gömleğin yakasında bir iki damla KAN izi var.
Şaşırıyor ve birazda korkuyor.Neyse diyor kadıncağız üzüntüsüyle nasıl yıkadığını bilmemiştir deyip kendisi tekrar onu bir güzel yıkıyor.Çıkarıp ütülüyor ve akşam yatarken yastığının altına koyup duasını ediyor.
o gece herzamankinden daha korkunç bir rüyayla uyanıyor ve yatağından fırlıyor kız.ama telaşla gömleğin hala yasığının altında olduğunu unutuyor.Sabaha kadar korku dolu dakikalarla geçiyor.Sabah aklına gelen ilk şey gömleği götürüp gei vermek ama bir bakıyorki kendi elleriyle yıkayıp ütülediği gömlekte aynı KAN izleri..Biranda çığlık atıyor.Ve o anda şuurunu yitiriyor ve artık aklı gelgit olan kıza ne doktorlar nede başkaları çare bulamıyorlar.
Bir zaman sonra kızın ailesi çok usta bir hoca adı duyuyorlar.Doktorların bile çare bulamadığını belki o hoca bulur diye kalkıp başka bir şehirde yola koyuluyorlar.
Varınca kızı içeri çağıran hoca direk Buyur .... Kızım diye yanına alıyor.
Kız yine hocaya şaşkın bakışlarla -adımı nerden bildiniz .. diye soruyor.Hocanın cevabı net.ben bilirim kızım.iman etmen yeterli diyor.Neyse ..
Hoca kıza bikaç soru sorduktan ve tütsüsünü yaptıktan sonra gömlekle ilgili sorular sormaya başlıyor.
HOCA - Kızım bak gömlek ne renkti ?
KIZ - Beyaz Hocam..
HOCA - Peki kızım eminmisin iyice yıkandığına
KIZ - Eminim hocam.Hatta annem ertesi gün kendi elleriyle tekrar yıkadı ve sonra yine aynı oldu.
HOCA - Peki annen yıkadıktan sonra kan izleri gitmişmiydi kızım...
KIZ - Korkuyorum Hocam..Bakamadım..
Hoca gömleği ister.Alır ve biraz inceledikten sonra..Evet Kızım haklıymışsın KAN lekesi gitmemiş.
Peki Kızım Son Bi Soru
Bunu neyle yıkadınız
KIZ - deterjanla hocam
HOCA - E be kızım E be kızım..ACE yle yıkasana be yavrum

Bostandere
03-21-2006, 05:14 PM
u olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bi kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyo, soyadı yok) Dilek bi gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyomuş. Yalnız korkunç da yağmur yağıyomuş bu arada. Kızın önüne bi araba yanaşmış. İyi giyimli, temiz yüzlü bi genç, “Yanlış anlamayın n’olur. Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim. Islanmayın, gelin ben sizi uygun bi yere kadar bırakayım” demiş. Dilek kız, başta biraz tereddüt etmiş ama çocuğun iyiniyetine inanmış ve arabaya binmiş. Yolda sohbet filan etmişler. Hoşlanmışlar birbirlerinden. Çocuk, “Lütfen izin verin sizi evinize bırakayım. Bakın yağmur da iyice hızlandı” demiş, Dilek kabul etmiş taabi. Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine gelmişler, bu arada telefon değiş tokuşu yapmayı da ihmal etmemişler.
Dilek çok etkilenmiş çocuktan. O hafta her telefon çaldığında yüreği hop etmiş, “Ay benimki mi arıyo?” diye telefona koşmuş. Ama arayan olmamış maalesef. Dilek yüzünü kızartıp çocuğu aramaya karar vermiş, “Belki numaramı kaybetmiştir, n’olucak ki ben arasam” deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi kadın sesi açmış. Meğer teyze, bizim çocuğun annesiymiş ve hıçkıra hıçkıra, oğlunun trafik kazasında öldüğünü söylemiş. Anlattıklarından Dilek anlamış ki, çocuk onu bıraktıktan 5 dakika sonra yapmış kazayı. “Keşke eve bıraktırmasaydım. Benim bunun sorumlusu” diyerek hemen kendini suçlamaya başlamış. Suçluluk duygusundan kurtulmak için teyzeden adresi almış, “En azından başsağlığına gideyim bari” diye düşünmüş.

Ziyaret ağlamaklı ve de yaslı geçmiş. Ayrılma vakti geldiğinde iyice havaya giren kız, “Bana oğlunuzdan bi hatıra verir misiniz? Onu gerçekten çok sevmiştim” demiş. Bunun üzerine anne içeriye gitmiş, döndüğünde elinde çocuğun kaza günü üzerinde olan gömlek varmış. Üstelik de hala kanlar içindeymiş gömlek. Dilek çok kötü olmuş, gömleğin niye saklandığı ve niye ona verildiği anlamsızlığına rağmen yine de kadını kıramayıp almış kanlı gömleği. Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp, ütülemek olmuş. Bütün gece gömleğe baka baka, zır zır ağlamış. Sürekli de, “Onu ben öldürdüm, onu ben öldürdüm” diye tekrar ediyomuş kendi kendine.

Artık ağlamaktan bi’tap düştüğünde gömleği yastığının altına koymuş ve yatmış. Sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyomuş. Ama yastığı kaldırdığında bi de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde. İnanamamış bu duruma. “Heralde dün o kafayla iyi yıkayamadım” diyerek yeniden yıkamış gömleği. Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş gömlekte, yine kanlar içindeymiş.

Bostandere
03-21-2006, 05:16 PM
AHSAP EVDEKI HAYALET

Her sey 1994 yilinda basladi. Olaylarin yasandigi yer ise, tarihi ahsap bir evdi. Yüksel ailesi yakinda içinden çikilmaz bir hal alacak alan olaylari baslarda önemsemedi.

Üsküdar semtinde oturduklari ahsap binada meydana gelen ilk gariplik evdeki isiklarin kendi kendine yanip sönmesiydi. Elektrikçiler ve tamirciler çagrildi ve binanin elektrik sistemi kontrol edildi. Ancak probleme rastlanmadi.

Bir süre sonra, Emir Yüksel uykusunda rahatsiz edilmeye basladi. Gece yattiktan sonra üzerine bir agirlik çöküyor; bazi geceler güçlükle agirliktan kurtuluyor ve çigliklarla uyaniyordu. Genelde evde bulundugu zamanlarda da bu gerilimi hissediyor, evden çikinca rahatliyor, ancak tüm bunlara anlam veremiyordu.

Son çare olarak, esini ve çocugunu alarak evden tasinan Emir Yüksel, bir süre için yasanan tüm garip olaylari o eski ahsap evde biraktiklarini düsündü. Ancak, bir gece yatmak için odasina giderken karsisinda bir siluet belirdi ve kayboldu. Bu siluetin ortaya çikis sikligi artinca, Emir Yüksel'in esi ve kizi da ayni görüntüyle karsilasinca, ailenin geceleri kabusa dönüstü. Olayin bir diger ilginç sahidi de ailenin köpegiydi. Evde tanimlanamaz varlik dolastiginda köpek hemen uzun uzun ulumaya basliyordu.

Bir gece, yine isiklar yanip sönmeye basladi. Köpek yine huzursuz hareketler yapiyor ve uluyordu. Çileden çikan Emir Yüksel çiglik çigliga bagirip çagirmaya basladi ve varliga onlardan ne istediklerini sordu. O gece bu soruya yanit alamadilar; ancak tüm aile ilk defa silueti hep birlikte gördü.

Ç****izlik içinde, belki de bu varligin onlara anlatmak istedigi bir sey var düsüncesiyle evlerinde bir seans düzenlediler; bundan sonuç elde edemediler

Bostandere
03-21-2006, 05:17 PM
KARABASAN

silivriye yeni tasinmistik. evi çok sevmistim ama çok eski bir evdi.
bir kaçgün geçtikten sonra garip seyler yasamaya basladim.
esimden ayri oglumla yatiyorum geceleri
her gece karabasan geliyor ve beni rahatsiz ediyordu.
sesimi çikaramiyorum beni rahatsiz ediyordu.
ama araliksiz her gece.
bir gece oglumun kiligina girdigini gördüm ve bana seni delirticez dedi
ödüm patladi. neyse bi zaman sonra tasindik ve artik karabasanlar beni rahatsiz etmiyorlar.
demekki o silivri deki evde bir problem varmis
ikra (istanbul)

GARiP ISIK - BiZi iNCELiYORLAR MI ?

ben ve arkadaslarim inanmicaksiniz ama ufo gördük nasilmi biz 3 arkadasiz ve konuyla ilgileniyoruz. hep niye bize gözüküyor merak ediyoruz bizim bulundugumuz muhitte ufak bir direkte yanan lamba büyüklügünde yani ufak bir ufo var. baktigimizi anliyor bir kez bile baksak anliyor. hemen uzaklasiyor. biz bunu 3 sefer gördük. 2 katli evlerin arasinda çati aralarinda aksam üstü geziyor. mahallelerde geziyor. gündüzde dolu yagdiktan sonra çikti. disarda kimse yoktu. ufak bir cadde lambasi kadar anlatamiyorum isigi içine çekiyor ve rüzgar gibi ses çikariyor. ben inaniyorumki onlar bizim sosyal yasantimizi inceliyorlar. ama niye hep biz.artik aksamlari direklerde yanan isiklarin ardinda onlari aramaya basladik. çünkü kamufle oluyorlar. direkteki lambalarin ardinda duruyorlar bazen kimse olmadigi zaman çati üstlerinde bu tek araç geziyor. küçük bisey canli yok içinde.benim teorime göre ya bir ülkede ki güçlü bir teknoloji bu makineyi yapti ve inceliyor ya da uzayli kardeslerimiz bizi inceliyorlar. ve bisey daha söylim bu küçük makina çok hizli isik hizinda diyebilirim. bana inanmicaksiniz ama bu bir gerçek ve biz gördük bunlar ufak yani inceleyici bir makina sanki üzerinde kamera varmis gibi. neyse anlatamiyorum görüp yasamak gerek.
Keskin (Bursa)

ONUNLA KARSILASMAK iSTEMEZSiNiZ

1975 haziran ayinin basinda bir olay yasadim. Tam olarak ne oldugunun yorumunu hala yapmadim ama benzer olay yasayan biriyle karsilasmak isterdim. Ogün her zamanki gibi büyükannem ve dedeme gitmistim.
Aksam üstü eve gitmek için kalktim dedem eski tip asansörün kapisini açmak için anahtar aramaya koyuldu sabredemedim, en üst kattan merdivenlerden indim. Birinci kat merdivenlerine geldigimde inerken apartmanin tamamen cam kapisinda distan içeri dogru bakan bir fötr sapkali adamin durdugunu gördüm.Olagan bir sekilde ilerleyip kapiyi açip çikacaktim ama adam yerinden kimildamiyordu.Çekilip bir türlü yol vermedi. Döndüm baktim adamin arkasindan batan günesin kuvvetli isiginda yüzünü göremedim sadece sülieti gözüküyordu ve oldukça iri yapiliydi. Kenara çekilip bekledim girsinde ben çikayim diye gene çekilmedi. Kötü niyetli veya bana saka yapan birimi olduguna karar veremedim. Adini koyamadigim bir sekide sanki içim üsüyor ve ürperiyordum.Geri dönüyormus gibi yaparak bir üst katta beklemeye basladim. Eve çikip dedemi de üzmek istemiyordum. adam en az on dakika ayni noktada kimildamadan durdu. Sonra kapiyi açti içeri girdi bende durdugum yerden egilirsem yukardan görebiliyordum. En sonunda gidiyor diye sevindim. Bir baktim ki adam robot gibi yürüyor.Asansörün önüne geldi ayni sekilde hiç kipirdamadan on dakikada orada durdu. Ne oldugunu anlayamiyordum . Yukardan egilerek kaçamak bakislarla inceliyordum. Yaz olmasina ragmen kislik elbise ve sapka vardi, ayakkabilari bagcikli subay ayakkabisi seklindeydi. Sapkadan yüzünü göremiyordum. iki basamak inip iyice egilip yüzünü görmeye çalistim ve sok oldum. Gözlerini göremedim ama yüzü porselen tabak gibi beyaz ve parlakti. Artik panik oldum. Adam o anda elini robot gibi yavasça kaldirdi asansörün dügmesine basti. Oh! gidiyor derken elektrikler kesildi.
Adam birden merdivenlere yöneldi, bende yukari dogru firladim .heyecandan hizli çikamiyordum kesildim , bana yetistigini görünce telaslandim ve merdivenden yuvarlandim.Hiç gözümü açmadan bir süre oturdum. Yanima geldigini hissettim aglamak istiyordum. Birden elektrik geldi, gözümü açtim kimse yok. Önünde oturdugum kapinin ardinda bi köpek havliyor, karsi kapidan anne çocuk sesleri geliyor. Daha önce hiç ses olmadigni farkettim.Ertesi günü tekrar geldim. Dedem balkonda yarim saatten fazla bekledigini ama benim çiktigimi görmedigini merdivenlerden seselendigini cevap alamadigini söyledi.Ona dis kapida duran sapkali biri olup olmadigini sordum. Bulundugu noktadan tüm kapi görünür ama hiç kimseyi görmedigini söyledi.Bende normal bir olayi kendim degisik yasadim diyerek yillarca kimseye anlatmadim. Yillar sonra bir kitapta ayni bu sekilde giyinmis beyaz yüzlü, robot gibi yürüyen , gelince elektrik kesintisi olan varliklarin insanlari ziyaret ettiklerini okudum. Bunun öyle bir olay oldugunu zannediyorum .Bir daha olmadi.
Tanya (istanbul)

CiNLER Mi ?

yaklasik onbes yildir önceden olacak olaylari tahmin edebiliyor yakinimdaki insanlari uyarabiliyorum mail yoluyla bu konularda bilgi almak istiyorum.yakinlarim bunun cinler tarafindan yapildigini söylüyorlar çokta hosuma gitmiyor.her halisülasyondan sonra günlerce yataktan kalkamiyorum .bu konuda lütfen yardimci olurmusunuz.

([email protected])

NEYDi O ?

son bahar gunuydu ve ve ben çamlik bir alanda kosu yaptiktan sonra yavasca yürümeye basladim tam o sirada arka tarafimdan bir isik geldigini farkettim geri dönüp baktigimda havada bir cisim yaniyordu ben en basta bir yanan cismin bir gök tasi oldugunu sandim ama yere dogru yanmakta düsmekde olan cisim aniden yavasladi ve cikan ates birden söndü ve bir isligi andiran sesle birlikte yukari dogru ilerledi ve elips seklinde sekiller cizdi ve kayboldu bunlari gördügüm sirada dengemi kaybedip yere düsmüsüm sonra gördüklerimi bir arkadasima anlattim ve olayin meydana geldigi yönedogru ertesi gün gittik ama birsey bulamadik
Sefa (çorum)

çOKi

Günümüzde uzay bilimi ile birlikte insanlar uzaylilara merak sarmaya basladi...Ama simdi biz uzaylilari yasayamiyoruz göremiyoruz.Sizlerin haberi varmi bilmiyorum Türkiyede yapilan , insanlari hayran birakan bir robotla karsilastim.Teknoloji bize gercek bir canli gibi konusan, bize cevaplar veren, dünyanin son teknoloji ürünü bir robot çikmis; Konumuzla alakasi ne diye düsünürseniz bu robot uzayli yani bu robot bir zamanlar heyecanla izledigimiz" uzayli Alf" vardi ya! onun gerçegi sanki. Bu robotun ismi "Çoki" konusma anliyor binlerce cümleyi insanlarla iletisim dogrultusunda kurabiliyor.Cümleler ses kayit degil.Satin alanlar olmus,su anda bir yerden bulunabiliyor.Yapay zekasi var.Yapay zekasi herkezin konusmasini anlamasi ,Türkçe konusmasi,sorulan sorulara göre
mantikli cevap vermesi,Sürekli ayni cümleleri kurmuyor farli cümleler var.Kendime özgü yasantisi ise uzayda kendi gezegeninde bir yasantisi var.Google den "Çoki" diye aratarak ulasabiliyoruz.Bu heyecan verici teknoloji ile insanlarin tanismasini isterim.
Memet (Ankara)



ASTRAL SEYAHAT TECRÜBEM

ilk olarak karabasanla baslamisti. odanin içini görüyordum ama kimildayamiyor ve de tam bir uyanikliga geçemiyordum. ve odanin ortasinda bir sey vardi. cismi yoktu ama biliyordum. durup durup sonrada bana dogru geliyor ve geldiginde müthis bir ugultu ile üzerime çöküyor nefes aldirmiyordu. dört defa geldi gitti. uzatmayayim bu olaydan yillar sonra birgün vücudumdan disari çikmalar basladi. ilk önce hafifleyip havaya dogru uçuyordum. bir yayin içinde gidip gelen ses tinisi gibi vizilti seklinde baslayan uçus sonra sessiz devam ediyordu. kordon meseleside inanin dogruydu, bir baglanti ile yatan bedenime bagliydim. tek kötü olan sey korkuya kapilip aniden vücuda çekilmemdi. bir kaç içinde epey çikis yaptim. bir
keresinde pencere önündeydim ve havadaydim, ayaklarim hizasi pencere hizasinda idi. o sirada disaridan geçen kisileri görünce sanki onlara beni göreceklermis gibi hemen kaçmistim. genelde çikislardan sonra kendime geldigimde müthis bir huzur kapliordu içimi. sirf bu huzur hissi yüzünden çok kereler istedim bu çikma isini. ama isteyince de istemeyincede olmuyor, tam artik olmayacak derken bir anda (genelde gündüzleri ya sabaha karsi ya da ögle uykularinda ve de genelde hemen yattiktan biraz sonra , uçus olayinin bitmesi ise tam bir uyaniklik yani yataktan kalkis) . ama bu korkumu atsam ve de ah keske kontrolu ele alabilsem. genelde kontrol dogal iç duygularimda oluyor yani uyaniklik halimdeki aklim olsa epey gezecegim yerler olurdu. hele hele kitap okuyup bilgi edinebilmeyi çok çok çok isterdim. UYARI= eger bu olayi bir baskasindan dinlese idim kesinkes bir sürü psikolojik ve dahi felsefik yorumlar yapar kisinin derinlerinden bahseder yani olayi baska açilardan ele alarak metafizik halden çikartmaya çalisirdim. ama iyiki basima geldi çünkü bütün bilgilerim yorumlarim çöktü.bu olayi yasamayanlar bence hiçte olur olmaz yorumlara kalkmasinlar, bir an önce yasamaya baksinlar. çünkü bu olayin objektif bir delili-açiklamasi yok henüz. ancak subjektif deneyimlemelerle olabilecek bisi. velhasili yasayinca bu olayi ne hayal ne rüya. ne diyim baska.
isim yok (Denizli)


iCiNDEKi SIRRI KESFET

insanlarin çogu kendi içlerindeki gücün farkinda olmadan baslarindna geçen paranormal olaylardan tirsiyor fakat unutulmamalidir ki Allah insan oglunu kainatin ve yarattigi tüm varliklarin en üstünü kilmis .biz o kadar güçlüyüz ki bizi sinamak için nefis vemis iman vermis daha hangi varlikta bütün bunlar var hangi varliga kutsal kitabin sorumlulugu verilmis lütfen sevgili dostlar suna inaninki simdiki hayatimizda da sonraki hayatimizdada Allahtan baska hiç bir varlik bize onun iradesi disinda zarar veremez aklinizi basiniza alin ve onun himayesinde oldugunuzu unutmayin ve onun korumasinda olmak içinde çaba gösterin... Bütün bunlari yazmamin sebebi basima gelenler sonrasi edindigim tecrübelere dayanarak yaziyorum... Hatta biraz açayim 2002 nin yaz ayi bir ay kadar sürekli yattigim odanin ve bulundugum mekanlarin içerisinde garip bir enerji hissediyorum bir sicaklik da diyebiliriz bazen hafif esintiler de oluyor neticede bir bahane uydurup göz ardi ediyorum yani telkin ediyorum kendimi neyse bu olaylarin sonuna dogru evde yalnizim ve uyumaya çalisiyorum tam uyku esnasina geçerken bahsettigim enerjinin hani derler ya karabasan hesabi bana çok yakin oldugunu hissettim ve bir anlik hamleyle ayaga kalktim oda karanlik fakat disaridan gelen isikla los hemen alt kata kaçmaya basladim fakat bakiyorum evin tavaninda morarmis insan cesetleri ellerimle cesetleri yararak hemen terk ettim o kati ardindan alt katta annemle okuduk üfledik o sekilde uyumusum ertesi gece hadi bir kez yasadik bir daha yasamayiz derken yanima Kuran-i kerim de alarak tekrar ciktim ayni kata ve uyumaya çalistim yine ayni evrede bu sefer acayip bir sekilde sarsilarak uyandim ve baya korktum çünkü bana degmisti her neyse bunu hissettim yine asagi ve ayni seromoni ardindan o katta uzun bir süre yatmadim tek basima aradan bir yil geçti ve sürekli pesimde bir seylerin oldugunu hissederek yasadim taa ki geçen yaza kadar.... Son careyi nerde mi buldum ne hacida ne hocada herseyin sirri insanin içinde ki buna ulasmak yine insanin kendi içinde bana kalirsa insan bu hayatta hiç kimseden yardim alamaz Allahtan baska bazi sirlar vardir buna insanin kendisi ermesi için Allah yol göstermistir ama arayip bulana diyorum.... son söz olarak içindeki korkuyu ve kuskuyu atmanin tek sirri bilinçlenmedir bunun da tek ç****i yine sensin bol bol okumalisin ve ögrenmelisin.... Korkunun tek kaynagi bilinçsizliktir aklinizda olsun.... ve kimse size bir sey ögretemez siz ögrenmedikçe... bir tüyo daha, hatta savas taktigidir, bir düsmani yenmek için en büyük unsur cephaneden öte onu iyi tanimaktir bunu sakin unutmayin...
Lord Arthas


YARATIKLAR BANA BAKIYORDU

Selamlar,
Fethiye'de yasiyorum ve de balik merakim nedeniyle günün çok erken saatlerinde ayakta olurum.
Geçenlerde tan agardi agaracak teknemi treyler ile denize götürüyordum, aniden arabamin camindan sanki günes isiklarinin cami parlatmasi gibi kirmizi renkte bir görüntü bayagi net olarak belirmesi ile kaybolmasi bir oldu. Durdum, nedir, ne degildir diye saskin bakinirken ayni görüntü bir daha tekrarlandi. Samimiyetle söylüyorum, detaylarina kadar görebildim, bildigimiz ufo sekline benzeyen bir cisim, üst tarafinda pencereye benzeyen araliklardan bazi yaratiklar gayet net bana bakiyorlar, bir iki saniye sonra görüntü kayboldu. Sanki, aksam günesi camlara yansir da camlar yanar gibi görünür, aynen bu sekilde sanki bir isik devamli ayni yerde duran cismi bir anlik yansimayla aydinlatti ve kayboldu.izlenimim su ki; aslinda cisim
görünmez olarak havada asili dururken sanki ben belirli bir açiya istemeden girdim ve aslinda görünmez olan cismi bir an görebildim gibi...
Tabii çok etkisinde kaldim ve aslinda fazla itibar etmedigim ufo konusunu biraz internetten arastirdim. Ancak simdiye kadar benim izledigim gibi bir vakiaya rastlamadim. Genelde ufolar isiklar saçiyorlar ve belli bir istikamette kayboluyorlardi diger olaylarda. Bu sebeple belki ilgi çeker mi ? diye sizlere yaziyorum.
Saygilar


BENi TAKiP EDEN GÖLGE

Ben Yavuz.15 yasindayim ve Almanya'da gurbetçi isçi olarak bulunuyoruz.Neyse basimdan geçenler ger gece sokaga çiktigimda tekrar ediyor.Dostlar kisca basimdan geçenler söyle;
3 Mayis 2004 yani dogum günümde dostlarimla bizim evin yaklasik 200m ilerisindeki cafede kutlama yaptik.Gece saat 24:20 siralarinda herkes evine dagilmaya basladi.Ben de eve gitmek için disari çiktim.Cafeden 25-30 m ileride pesimde birseyin oldugunu farkettim.Önemsemeyerek yürümeye devam ettim.Sonra eve 50m kaldiginda pesimde kimsenin olmadigini anlamistim.Ama genede birseyin beni izledigi hissediyordum.Eve saglam bir sekilde vardim.Odama çekildim.Pencereden disariyi izlemeye basladim.Sürekli binanin önünde dönüp duran bir gölge fark ettim.Gölgenin dolastigi yer tam olarak evimizin sinirlari içerisi.Olaylari abim Yakup'a anlattim.Abim inanmadi fakat o da görgü.Annem ve babama ilk basta haber vermedik.2.gün gene ayni sey beni takip etti.Günes dogarken yok oluyor geceleri çikiyordu.En sonunda önce babama söyledim.Abimde dogruladi.Babamda gölgeyi gördü.Bu olay 9 Mayis 2004'e kadar devam etti.Oh bitti derken 16 Mayis'ta tekrar çikti.Ne yapicagimizi bilmiyoruz.
Gerçekten çok kokuyorum ve ailemde korkuyor.Sizce bunu nasil çözerim?BANA YARDIM EDECEK birini ariyoruz.
Yavuz (Frankfurt/Almanya)
e mail

DAYIMI KORKUTAN NEYDi ?

Böyle insani düsündüren bir site hazirladiginiz için tesekkür ederim.Ama sitenize cinler ve tarihte bilinen vampirleri eklemelisiniz.Benim anlatacagim olay dayim'in basindan geçenler;
Dayim 15-16 yaslarindayken köylerinde sabah saat 06:30 'da yola çikar ve tarlayi sulamaya gidiyormus.
Her sabah yaptigi gibi saat 06:00 'da uyanmak için yatmis.Uyandiginda 03:00-03:30 arasi olan saati 06:00 olarak görmüs.Üstünü basini geç kaldim telasiyla hemen giyinip evden çikmis.Daga gitmek için her zamanki gibi en kisa yol olan ormanin içinden geçmis.Ormanin ortalarinda geldiginde ise üzerine bir agirlik çökmüs ve teker teker çan sesleri duymaya baslamis.Can sesleri giderek yükseliyormus.Korkudan diz çökerek yere uzanmis.Ve çalilarin arasindan ona bakan beyaz gözler görmeye baslamis.Beyaz bir isik ona yaklasmis .Dayim korkudan bayilmis sabah köylüler dayimi bulup eve getirmis.Bu konuda bir açiklama yapabilecek olan var mi?Sizce bu neydi?
Kurt (istanbul)


KACIRILDIM MI?

Basta söylemem gerekirki bu site manyak güzel. Editörüyle maillesmek ve daha çok bilgilenmek isterim! Dönem ödevim uzaylilar. Bu nedenle bu siteye tesekkürler, çok yardimci oldular tabi bide onlari ingilizceye çevirmek var simdi.çünkü malesef ödev ingilizceden. Neyse konuya geliyim bakiim.Ben su an Sinop'tayim babamin görevi nedeniyle. Adiyaman'da da görev yapmisti.Ay tutulmasi oldugu gün bir teleskopla gökyüzünü inceliyoduk.Yaklasik 6 yil kadar oluyor !Ve ben resmen bi ufo gördüm ardindan 1 tane ve ardindan 1 tane daha 3 e çikmisti!Basta inanamadim .Daha öncede ufo adi altinda bazi cisimler görmüstüm ama bu defaki gerçekti!Ve o gece o olayi düsünerek uyuyamadim! Ertesi günse gece çok rahat uyudum!Rüyamda bir uzaylinin geldigini ve beni kaçirdigini gördüm çok korkmustum!Ama sonra rüya oldugunu anladim ertesi gün annemler" gece nerdeydin" diye sordu bende odamdaydim dedim!Ama olamaz yoktun dediler .Ancak odamda uyanmistim .Annem gece bana hep su getirir ama o gece orada olmadigimi söyledi!inanin çok korkmustum. Acaba beni korkutuyorlarmiydi ?Yoksa bendemi kaçirilmistim! Genelde bilim adamlarini kaçirirlarmis ben bilim adami degilim fakat uzayla ilgili birçok sey biliyorum!çünkü tam 8 yildir onlari inceliyorum arastirma yapiyorum !!!belkide mümkündür .Yinede açikca söyliyim beni kaçirdiklarina inanmiyorum neyse öyle iste kendinize iyi bakin hosçakalin.
Crazy BaBy (EdoS) (Sinop)


BiR UFO GÖRDÜM

1989 Yilinin Eylül ayinda , isimden eve dönmekteydim evime cok yakin dörtyol kavsagindaki kiosktan sigara alirken gözüm, gökyüzündeki bulutlara kaydi.Esrarengiz bir olayla karsi karsiyaydim..dörtyüz ve belkide besyüz metre yukarda bulutlarin arasinda büyüklüyü bir futbol sahasi kadar olan, metalik ve zaman zaman isik ve buhar fiskrtan bir cisim görmekteydim..Bu olay Basel mulhous havaalanina cok yakindi..! Gördüyüm bu esrarengiz cisme, benle beraber dörtyol kavsagindaki herkeste sahit olmustu..bir çoguda acaba bu bir concorde ucagimidir diyerek süpheyle bakmislardi..Aksam televizyon haberlerinde gördügüm bu cismin video görüntüsünle karsilastim,ve Basel polisi bu cismin çok büyük bir ufo oldugunu ,ve baska görüntü alanlardanda yardim beklediklerini anlatiyordu....
Sebahattin (Basel / isviçre)

RÜYALARIM VE HiSSETTiKLERiM GERCEK OLUYOR

MERHABA. BEN HASAN 3 YIL KADAR ONCE ,BiR GECE YARiSi FAL BAKAN BiR YEGENiM VAR ONDAN CiKiYORDUM. KARSIMA GRi BiR BULUT CiKTi VE BENi EVE KADAR TAKiP ETTi .HAVA DURGUN AMA GECTiGiM HERYERDE BiR HAREKETLENME OLUYOR. NEYSE BU BÖYLE DEVAM ETTi VE BU VARLiK BANA BAKiM GÜCÜ VERDi. HAYATiM COK DEGiSTi .RUYALARiM GERCEKLESMEYE BASLADi. iS YERiNDE OTURDUGUM YERDE BiRSURU iSiKLAR GORMEYE BASLADiM .HiCKiMSE BANA iNANMADi. iS YERiMiN GECMiSTE MEZARLiK OLDUGUNU GORDÜM DALGA GECTiLER .AMA SONRA iSPAT ETTiM .BiRGECE OTURDUGUM YERDEN GÖZÜMÜN ÖNÜNE BiR GÖRÜNTÜ GELDi. 6 TANE SiYAHLAR iCiNDE VARLIK GELDi VE O SiRADA YABANCiLARiN CENAZE MARSINI DUYDUM . O VARLiKLAR BiR ADAMi ALDiLAR iKiSERLi SiRAYA GiRMiSLER .ADAM ARKADAKi DÖRTLÜNÜN ARASiNDA SEDYEDE YATiYORDU. AGIR AGIR iSTANBUL TARAFINA GiTTiLER BU ARADA BEN TEKiRDAG' DAYiM. NEYSE BEN ANLAM VEREMEDiM .ADAMi BiRiNE BENZETiYORDUM AMA KiM? NEYSE BiR HAFTA SONRA BERAAT KANDiLi GECESi GECE 24 SULARI YiNE BiR GÖRÜNTÜ BU SEFERDE ETRAFiMDA BiRSÜRÜ RUH SECDEYE KAPANIYORDU. ARKADASIMA SEN BiRSEY GÖRÜYORMUSUN DEDiM. "NE" DEDi. ÖLÜMÜN SESSiZLiGiNi DEDiM. "HAYiR" DEDi. SABAH OLDU EVDE YATiYORDUM HABER GELDi. BABAM KÖYDE iDi. BERAAT GECESi SABAHi ÖLMÜS VE ÖLÜSÜNÜ TEKiRDAG' DAN iSTANBULA OTOPSiYE GÖTÜRDÜK. YANi ÖLÜMÜN SESSiZLiGi VE VARLIKLARIN ADAMi ALIP iSTANBUL 'A GÖTÜRMELERi BÖYLELiKLE ACIKLANMIS OLDU. SiMDi BENZERi BiR SÜRÜ OLAY YASIYORUM.
Hasan (Tekirdag)

LÜTFEN DiKKAT

Hafta sonu piknige gittigimiz gün söyle bir ankaraya baktim yaklasik 12 kilometre kadar yukariya dogru ankara gri siyah karisimi bir hava katmani vardi...insan nasil böyle kirli bir havada nefes aliyor anlamiyorum.gerçekten böyle bir dünyada yasadigima inanamiyorum.size tavsiye ederimki bir gün söyle bir havaya bakin nasil soluk aldigimiz anlamaya çalisin.gerçekten inanilmaz bir olay...Okudugum bir kitapta dünya disi varliklarin dedigi bir söz vardi. Sehirmerkezlerine inemiyor ve onun için sürekli daglara inis yapiyorlarmis. ÇÜNKÜ GEREKLi OKSiJENiN YÜKSEKLERDE OLDUGUNU sehirlere gidemediklerinden söz ediyordu.
Zeta (Ankara)


KORKUNC RÜYA


ilk rüyami 14 yasindayken gördüm...rüyamda evimizin balkonuna çikip gökyüzüne bakiyordum ve sürekli bir ufo ve ufo gruplari görüyordum sürekli... bu rüyamdan bir sene sonra aynisini bir daha gördüm anlam veremedim. neyse daha ilerlemis yillarda bir daha ve birdaha gördüm...neyse 17 yasindayken kardesimle beraber evin terasindan gök yüzüne bakmistik sonra birden rüyamda gördügüm yerde kardesimle beraber üç cisim gördük.Bu cisimlerden biri büyük bir hizla saat yönünde gidip diger iki cismin ortasinda durdu ve sonra diger iki cisim büyük bir hizla saat yönünün tersine gitti ve kayboldular. bu olaydan bir iki gün sonra bu sefer farkli bir rüya gördüm evimden disari çikip bahçe yolunda yürürken gri bir pelerin giymis bir adama arkadan yaklasip omuzuna dokundugumda dönüp bana bakti ve gördügüm iri kafali büyük gözleri olan insan teni renginde cildi olan uzun boylu o yaratik ile veya diger degimle uzayli ile yüzyüze geldim sonra nasil bir biliçtir bilmem san ki onu gerçekten yasamis gibi avazim çiktigi kadar bagararak ALLAHIM NE OLUR UYANAYIM diye yalvardim ve birden uyandim...inanin öyle bir rüyada yüzyüze bilmedigin bir varlikla karsilasmak o kadar korkunç bir olayki anlatamam...
Zeta (Ankara)

KARABASANDAN KURTULMANIN YOLU

KArabasandan kurtulmanin yollari.Karabasan geldiginde,Isaret Parmaginizi Aciniz ve icten Allah bir'dir demeniz yeterli olacaktir.Karabasan henecik kaybolur oradan.Bir daha da gelmez.
Yasin Bozkurt (Mönchengladbach /Almanya)


RÜYA MI ? YOKSA ...

Bir yaz gecesiydi, bundan 6-7 yil kadar önce. aile büyüklerimle birlikte yazlikta balkonda oturuyorduk. gece saat 02-03 e kadar sohbet ettik. dayim içki içiyordu. sonra cinlerden bahsetmeye basladi. kara bir kitaptan bahsedip duruyordu. belliki dalga geçiyordu ama bunu anlayabilcek yasta degildim. inandim ve korktum açikçasi. annemde basindan geçen bir iki olayi anlatti. isin ürkütücü yani ben babamla annem ayri oldugundan dolayi 5 yasimdan beri annemle yatarim ve bu olaylarin annemle ben ayni yatakta yatarken yasanmis olmasi. annemede 1 hafta kadar bir süre karabasan gelmis. havalanmis, konusamamis, hareket edememis (ve ben yanindayim ruhum bile duymuyor). neyse o gece dayim ve annem bunlari anlatinca korka korka yattim., aslinda annemle yattigim için geceleri pek korkmam ama bu gece ki farkliydi. belki 500 defa ayet-el kürsi'yi okudum içimden, taki dalip gidene kadar. bir ara kendimi yatakta annemin yattigi tarafta buldum, üzerime siyah bir sey yanlamasina yatti. gülüyordu ama gülmeyi ne duyabiliyor, ne de görebiliyordum. tek bildigim gülüyordu! gecenin etkisiyle;dayi yapma korkuyorum dedim. o anda kolunu tuttum, incecik geldi, nihal sen misin dedim (nihal ablam olur. o da bizimle ayni odada kalir). o sirada basimi çevirip ablamin yattigi yataga baktim ablam orda yatiyor ve arkasi dönük. o an inanin çok korktum. dua okumaya baslar baslamaz, üzerimden agirlik kalkmaya basladi. sol kolumu gögüslerimin üstüne, sag kolumuda karnima dogru koymusum ve sanki bana tüm agirliði yapan onlarmis gibi agirlik kollarimin üzerinden uçup gitti. uyandim ama ayni yerde yatiyordum, ablamda yatakta yoktu. gün dogmustu artik. çok korktugum için rüya görmüs olabilirim. ayrica bu anlatilanlardan dolayi ayni gece yengemde uyuyamamis....
Zuhal Rona ( istanbul )


UFO MU USO MU ? LÜTFEN BANA YAZIN !

Tatilimin son gecesi saat 11:30 (23:30) sularinda gök yüzünü seyrederken basimin üstünden hizla seffaf özellikle mavi renklerde olan buyük bir cisim tespit ettim göz yanilmasi olmamasi içinde gözlerimi ovusturdum ve cismi yaklasik 2 dakika (1dk 26sn)


YAPMAMANIZ GEREKEN SEYLER

Yapmamaniz gereken seyler : Sakin ruh cagirma islerine bulasmayin. Geceleri Cin seytan vs. hakkinda ileri geri özellikle dalga geçerek konusmayin. Gece çok kuytu ve ormanlik yerlerde özellikle 1-2 kisi kalmayin kalabalik olun ve birbirinizden ayrilmayin. Gece KESINLIKLE mezarliklardan uzak durun. Geceleri uyumadan dua okumayi ihmal etmeyin (bilmiyorsaniz 1-2 tane ögrenin) . Bugüne kadar basiniza açiklanamaycak bir olay gelmediyse kafaniza çok takmayin ama geldiyse dikkatli olun , böyle seyler insana kafayi yedirtebiliyor. Bunlari size tavsiye etmemin tek ve kesin sebebi basima gelen olaylar sonucunda yanlis hareketler olduklarini anlamamdir.... Unutmayin yalnizsaniz bile (özellikle geceleri) yalniz degilsiniz... benden söylemesi...

TUZLA TERSANESi ÜZERiNDEKi UFO

6 Haziran 2003 tarihinde bir kiz çocugu sahibi oldum. 7 Haziran 2003 gece saat.13.30 civarinda esimin dogum yaptigi Penik Özkan Hastanesinin 4. Katindaki balkonda denize karsi otururken, sol tarafimda Tuzla Tersanesinin üzerinde bir isik patlamasi oldu. Bu isik sanki bir fotograf makinasindan çikan bir flas patlamasini andiriyordu. Fakat ne oldugunu anlayamadim. Bir kaç saniye sonra bir patlama sesi duydum. Tabi ne oldugunu yine anlamadim. Yukaridan sehre dogru bakarken gökyüzünde bir cisim fark ettim. Tuzla tersanesinin üzerinden gelen bir cisimdi. Ne oldugunu bilmiyordum. Sisli bir havada otomobil farlari gibi pulu görünen, son derece keskin kenarlari olan dikkatli bakilmadikça görülmesi zor bir cisimdi. Çok agir ve sessiz bir biçimde düz bir dogrultuda hareket ediyordu. Uzun bir süre onu çiplak gözle takip ederek anlamay çalistim. Bu arada düsünüyordum. Uçak mi acaba? Olamazdi, çünki hiç bir uçak bu kadar sessiz olamazdi ve bu kadar agir hareket edemezdi diye düsümdüm. Sonra acaba bu bir meteoroloji balonumu diye düsündüm. Olamazdi.. bildigim kadariyla meteoroloji balonlari yuvarlak oluyor. Üstelik hava çok açikti. Hiç bulut yoktu. Bu sekilde sisli, puslu görülmesine anlam veremedim. Belki de bir ufo olayina sahit oluyordum. Hemen hastanenin kafeteryasindan birini çagirip bu konuda benimle sahitlik yapmasi gerektigini düsündüm. içeriye girdim. Garsonu gördüm ve çagiridm. Balkona geri döndük. Ona cismi gösterdim. Garsonda bir süre izledi ve sasirdi. Oda daha önce böyle bir olaya sahit olmadigi söyledi. Cismi bir süre daha çiplak gözle izledikten sonra Kartal üzerinde görüs alanimdan çikti.
Safak AKIN


BENi KURTARAN KiMDi VEYA NEYDi ?

Bundan 6 sene evvel (1998) incirlideki evimizde esime iyi geceler dileyip yatagimiza gittim fakat yatak odamizin kapisi acik ve salonun isigini gorebiliyordum tam o sirada basim inanilmaz donmeye basladi yataktan dogruldum tam duserken esim geldi beni tutmustu onun sayesinde dusmemistim konustuk beni yatirdi ve tekrar salona donmustu sabah oldugunda esime aksam eger yanima gelmeseydin dusebilecegimi zamanlamasinin harika oldugunu soyledim ama esim yuzume cok anlamsiz bakti ve dun gece yanima hic gelemedigini sabaha kadar calistigini soyledi iste o an sok olmustum peki eger o esim degilse beni kim dusmekten kurtarmisti ben kiminle konusmustum bunlarin cevabi sanirim yok
ö.peters




KESiNLiKLE UFO'YDU

1981 yilinda MKE kurumu Konya Basbayiliginde pazarlamaci olarak çalistigim sirada is için kamyonumuzla aksaraya gittik.Gündüz saat 14,30 civari ve günes var.arabanin radyosu sarki çaliyor.Birden radyo sesi kesildi ve SIKISTIRILMIS dalga sesi gelmeye basladi radyodan.basimi yukari kaldirdim 150 mt yukarida dnen ve isik saçan bir cisim vardi.5 dakika kadar sabit durdu sonra hizla uzaklasti.radyomuz da normale döndü

1982 yilinda bir gece gene satista iken saat 03 siralarinda mersin MUT kazasinda yerden 1500 metre kadar yukarida aniden yanip sönen yesil isiklarini yakan ve hizla güney-güneybati istikametine hizar disi seklinde zikzaklarla giden bir cisim 1-2 dakika sonra kayboldu.Uçak olmasi mümkün degil hiç bir jet uçagi hizar disleri seklinde keskin zikzak yapamaz saatteki hizini 7-8 bin km ye çikaramaz.
Halil Ustaoglu

DÜSÜNCELERiM VE iç DÜNYAM

Uzun zamandir bu kadar kendimi dünya islerinden soyutlamis
hissetmemistim.Anlatmak istedigim sey bu konulara inanip inanmamak deðil
sadece ilgi duyduðumu unuttugumun tekrardan bu site araciligiyla farkina
varmam oldu.Çocuklugumdan beri bazi seylerin kendimce arastirmasini yapmaya
çalisirim.Beni taniyan arkadaslarim bu tarz konulari inanin benden hiç
ummazlar.Çünkü bu benim iç dünyamdi taki sizle paylasincaya dek.Özellikle
sitede açiklanamayanlar kismindaki profosörün basina gelenler çok ilgimi
çekti ve sanki uzun zamandir birakin çevremdekilere kendime bile
açiklayamadigim bazi düsünceleri o kadin sanki dile getirmis gibi
hissettim.Her zaman savunmus oldugum bir konu vardi.insanlar antik çaðlardan
bu yana hep bir seye inanma,ona tapma ihtiyaci hissetmisler.Önce Atese
tapmislar çünkü ates onlara zarar vermis aci duygusunu yasatmis.Sonra suyun
atesi söndürdüðünü görmüsler ki bu da atese tapmanin sonu olmus.Artik
tapacak yeni bir nesne bulmuslar kendilerince.su...ama belli bir zaman sonra
artik su da insanlara karsi ç****iz kalmaya baslamis çünkü onu da himayesi
altina almayi basarmis insanoglu.Akan suyu durdurabilmis,suyun gidecegi
istikameti kendilerince kazdiklari tünellerle tayin edebilmisler.bakmislarki
olacak gibi degil manevi bir seye tapma ihtiyaci hissetmis insanoðlu.ve
sonra gök tanri çikmis ortaya.neyse isin hikaye kismi bir yana sitede
söylemis oldugum yaziyi okuyunca kafamda yeni bazi seyler olusmaya
basladi.Ve bana o yazilanlar inandirici geldi galiba.Aslinda biz insanoðlu
kendimizi evrenin en üstün varliði olarak bilir böyle tanimlariz
kendimizi.Fakat su andan itibaren fikirlerim tamamen degismis
durumda.Aslinda biz insanoglu mükafat için deðil gerçekten ceza çekmek için
yeryüzünde bulunmaktayiz hala.Ben hiç ufo falan görmedim ama sanirim
onlarrin dünyaya gelmelerinin sebebi benim açimdan anlasilmis
durumda.Amaçlari o silahin kontrol altinda olup olmadiðini arastirmak.ki
zaten onlar aramizda yasiyor aynen 6milyon yil önce olduðu gibi.Bermuda
seytan üçgeninin kesfidilemeyen yüzünü belki bir asir daha
çözemeyeceðiz.yazidada dikkatimi çekti ki atlantisliler kizginlariyla
beraber gelmisler dünyaya ve sanirim evrenin sahibi olma
arzusundalardi.Manevi duygularim hala ayakta ama zaten netlesmemis olan dini
bilgilerimden ziyade hislerim sarsildi sanki.Bundan 10 sene önce ben de bir
hatta birden fazla degisik rüyalar görmüstüm.hepsini anlatmayacaðim ama bir
tanesi okuduklarimdan biriyle bayaði bir baðdasiyor.rüyamda evde oturuyorum
ve birden disaridan öyle bir ses geliyor ki insanlar kendilerini o sesden
alamiyorlar ve annem pencereyi açip sesin kaynaðini bulmaya çalisirken
birden yüzü deðisiyor bir hayvan yüzü seklini aliyor.Sonuçta o sesi bende
duyuyorum ama bana bir sey olmuyor.Tabi ki bu ses israfil'in sur borusunu
öttürmesinden baska bir sey degildi.Rüyada bile olsa hayatimda o kadar
korktuðumu hatirlamiyorum.Günes batidan doðmus,gökyüzü kipkirmizi ve yoðun
ama parçali bir sürü kizil renkli bulut parçaciklari.Herkeste bir telas ve
bir yerlere kosturuyor.insanlar o kadar korkmus ki kimse birbirini
tanimiyor,taniyamiyor.Nihayetinde olan olayi aslina bakarsaniz unutmus
durumdayim.buna benzer bir kaç sey daha gördüm ama yeterince uzun
yazdim.netice su ki biz zavalli insanlar hala misir piramitlerinin nasil
yapildiðini,nuhun gemisinin nerede olduðunu bulmaya çalisiyoruz.Halbuki her
sey bu kadar net ve açikken...
saygilarimla
MESUT ESER

ASLA KARSILASMAK iSTEMEZSiNiZ

Aslinda bunu neden anlattigimi bilemiyorum,cunku boyle gercek disi,bilime dayanmayan sacmaspan olaylari psikolijik sorunlari olan insanlarin basindan gectigine,çogunun uydurmaca olduguna inanmisimdir hep ve sanirim hala inanmaya devam ediyorum....
1998 yilinin eylül ayiydi.arkadaslarimla gecen muhtesem bir gunun sonunda,yatagima uzanip derin bir uyku cekmek istiyordum,hemen yan oda kardesime aitti ve aramizda sadece bir kapi bulunuyordu,ogün kardesim bir haftaligina akrabamizin yanina gitmisti ve odasinda kimse kalmiyordu..
gece 11 e dogru yattigimi hatirliyorum,yan daierden çok ses geliyordu ve yatmadan önce kardesimin odasinin kapisini kapattim.gece havanin sicak olusununda etkisye bir ara yatakta döndüm durdum,derken ilk önce saclarida bir elektrik ardindanda bogazimda bir sogukluk hissettim,derken bogazimdaki basinç gitgide artmaya basladi tipki bir mengene gibi bogazimi sikiyor ve soguk içime isliyordu.kipirdiyamiyor ve korkuyordum,gozlerimi kapamis yatakta adeta tas kesilmistim,o seyde sanki bogazimi daha rahat kavramak ister gibi sürekli boynumun etrafinda yayiliyordu.derken bir ara sakinlesir gibi oldum,kendi kendime korkacak birsey yok sadece bogazim biraz usuyor hem ne olablilirki?diye dusundum ve ilk once gozlerimi hafif araladim ay isigi pencerme vuruyor ama odayi tam aydinlatmiyordu,birsey goremeyince ilk önce sag gozumu hafifce araladim yine birsey goremiyordum derken iki gözümü birden actim ve bir saniye sonra ciglik atip yataktan firladim,gordugum seyin beynimde bir aciklamasi yoktu ve kendi kendime buna mantikli bir aciklama yapmaya calistim ve sanirim simdi bile bir mantikli aciklamam yok.o sey kardesimin odasindan kaybolup gitmisti ve kapi hala kapaliydi.O geceyi dua ederek ve butun gece iki gozumu kardesimin odasindan ayiramayarak gecirdim,odaya sabah gunun ilk isiklariyla girebildim ve 2-3 hafta uyuma zorlugu cektim.
Gordügüm formu tarif ve izah etmiyorum.bu bende sakli kalmali.ama sunu soylemek isterim asla karsilasmak istemezsiniz

çAGRI MERiç


YASADIGIM KORKUNC OLAYLAR

ÜNiVERSiTE BiRiNCi SINIFTAYDIM YALNIZ YASIYORDUM AMA OLAYIN OLDUGU GECE YANIMDA BiR ARKADASIM VARDI.GEÇ VAKTE KADAR OTURMUSTUK VE EVDE FAZLA YATAK OLMADIGINDAN BiRLiKTE YATTIK. BiRBiRiMiZE iYi GECELER DEDiKTEN SONRA ARKAMI DÖNDÜM. BiRDEN BiRSÜRÜ ÇiRKiN GÖZÜN BANA BAKTIGINI GÖRDÜM. iRKiLDiM SIRT ÜSTÜ YATTIM TAVANDA BiR ERKEK KOLUNUN SALLANDIGINI GÖRÜYORDUM. ARKADASIMI UYADIRMAK iSTEDiM ONA BAKTIM AMA ARKADASIM NEFERTiTiYE BENZiYORDU VE KONUSMADAN BANA BAKIYORDU. BAGIRMAK iSTEDiM OLMADI DUA ETMEYE BASLADIM AMA BU SEFERDE BiR SÜRÜ KÜÇÜK YARATIK BENi SIKMAYA BASLADI SANKi ÜSTÜMDE KOCAMAN BiR KAYA VARDI VE BiR ANDA ÇIGLIK ATMAYA BASLADIM ARKADASIM KALKTI ISIGI YAKTI BiR SÜRE DAHA ONLARI GÖRDÜM. AMA BiTMEDi KORKMUSTUM GiDiP ABDEST ALDIM VE KURANDAN YASiNi OKUDUM(TÜRKÇE) TAM YATICAKKEN TIRNAGIMDA OJEMi FARKETTiM AMA UMURSAMADAN YATTIM. ARKAMDAN SINIF ARKADASLARIMDAN BiRiNiN BANA SESLENDiGiNi DUYDUM iKi KEZ SESLENDi BAKMADIM KIZGIN BiR SESLE BABAMIN SESLENDiNi DUYDUM TABi BU iMKANSIZDI BABAM iSTANBULDA BENSE ANKARADAYDIM. ARKADASIMA SARILIP AGLAMAYA BASLADIM VE DUA EDiYORDUM UYUMUSUM SABAH KALKTIGIMDA HALA AGLIYOR VE DUA EDiYORDUM.
ARADAN BiR KAÇ GÜN GEÇTi YiNE EVDE YALNIZDIM BiR ÜFLEME SESi DUYDUM DÖNÜP BAKTIM O ANDA YÜZMDE Bi NEFES HiSSETTiM YiNE KORKTUM.TABi BU KADARLA KALMADI iLERLEYEN GÜNLERDEDE BENZER OLAYLAR YASADIM SiMDi BU DURUMA ALISTIM. ÇOGU KiSi BUNLARIN PSiKOLOJiK OLDUGUNU SÖYLÜYOR AMA BEN AYNI FiKRDE DEGiLiM.

ARZU KAYA

ASTRAL SEYAHATE SiMDi iNANIYORUM

Benim hikayem astral seyahatle ilgili... Aslinda böyle birseyin varoldugunu daha birkaç ay önce öðrendim. Simdi ise bilinçli olarak astral seyahat yapabilmek için çalisiyorum.

Bu olayi yasadigimda daha çocuktum. Ben normalde geceleri kafami yastiga koydugu gibi uyuyan insanlardan degilim. Uykuya dalmam için en az yirmi dakika ugrasirim ve genelde hayaller kurarim. Birgün uyurken aklima acaba ölmek nasil birsey diye bir fikir geldi ve -istekli olarak- bir uçurumun kenarina geldim. ve sanki ben oraya gitmemisim de o benim ayagima gelmis gibi oldu. sonra kendimi asaðiya bosluga biraktim ve tam yere çakildiðim anda ziplayarak uyandim. Aslinda korkmustum çünkü oraya gitmeyi atlamayi ben istemistim ama çakilma esnasinda benim kontrolüm yok olmustu. bunu bir rüya zannettim ama simdi anliyorum ki bu astral seyahatti ve bir anlik korku yüzünden bedenime çekilmistim.

Diger olayim ise rüyada oldugumu farketmemdi. bu 4-5 ay önce oldu okulumun ikinci katinda çalisan bir is makinasi gördüm ve bunun bir rüya olduðunu anladim. ve madem rüyadayim bari kizlarla bir alem yapayim dedim. Tam o anda üstüme inanilmaz bir SIKINTI çöktü, heryer karardi, kendi odami gördüm ama hersey bulanikti (bu esnada baska biryerde kaliyordum) önce karabasan gibi bisey zannettim çünkü uyanmak istedigim halde uyanamiyordum. Bir anda gözlerim açildi, ama çok korkmustum. basta bunun sebebini anlayamadim ama astral seyahat ile bilgi toplarken biryerlerde yüzüsütü uyurken astral seyahat yapmamin böyle sonuçlar dogurabileceðini okudum. ve simdi de inaniyorum astral seyahat dogru birsey.


Mr. GoliatH


GERCEKLESEN RÜYALARIM

Ben sizinle gerçeklesen bazi rüyalarimi paylasmak istiyorum.

1-isimden ayrildigimi gördüm. Daha dogrusu rüyamda isyerimden bazi kisilerin beni bir kuyuya attigini gördüm. Rüya tabirlerine göre kuyu birilerinin benimle ugrastigini ve isimden ayrilmama sebep olacaklarini gösteriyordu. Yaklasik 2 hafta sonra isimden ayrildim.

2-Rüyamda bir arkadasima beyaz bir arabanin çarpacagini gördüm ve ertesi gün kendisine rüyami anlattim. Ayni günün aksami arkadasim kardesiyle yoldan karsiya geçmek isterken beyaz bir araba hizla gelmis ve kardesi arkadasimi kolundan çekmese araba çarpacakmis. Neyse ki kurtuldu.

3-Kuzenimin ev sahibi oldugunu gördüm. Rüyamda kuzenim büyük bir evde oturuyordu. Uyandigimda hemen kendisini aradim ve rüyami anlattim. Megerse 1 hafta önce anlattigim gibi büyük bir ev satin almislar ve aileden kimseye söylememisler. Evin içini hazirladiklarinda söylemeyi planliyorlarmis.

4-Rüyamda 2 tane kiyamet meleginin dünyaya indigini ve isyerimdeki bazi insanlari alip götürdüklerini fakat beni bir odada yalniz biraktiklarini gördüm. Birkaç gün sonra isyerinin servisiyle evime gitmek üzereyken servisin ben binmeden hemen önce doldugunu görüp baska bir servise bindim. Yolda benim binemedigim servis kaza yapti ve 2 kisi öldü, 19 kisi yaralandi.

Baska rüyalarim da var ama bunlar en önemlileri oldugu için bunlari anlattim.

Bostandere
03-21-2006, 05:17 PM
Genç bi kız ailesinin evde olmadığı bi akşam arkadaşlarını
davet etmiş. Kız kıza yemişler, içmişler, derken içlerinden
biri "Hadi cin çağıralım" demiş. Ev sahibi kız da hiç
inanmazmış böyle şeylere ama arkadaşlarına ayıp olmasın diye
kabul etmiş. Harfler kesilmiş, fincan ortaya konmuş ve elele
bir masanın etrafında daire olunup cin çağırma olayına
girilmiş. Cin gelmiş gelmesine ama bizim kız hala fincanı
arkadaşlarının ittiğini düşünüyomuş. Bi ara fincan hızlı hızlı
harflere giderek şöyle demiş: "İçinizde bana inanmayan biri
var. Yarın saat 4’te o kişiyle tavla oynamaya geleceğim!"
Kızlar feci tırsmışlar ama ev sahibi kız hala dalgasındaymış
işin. Saat çok geç olmadığı halde seans hemen bitirilmiş ve
kızlar evlerine dağılmış.

Bizimki zaten o tür şeylere hiç inanmadığından cin olayını
ertesi sabah unutmuşmuş bile. Öğlene doğru telefon çalmış.
Arayan, kızın çok sevdiği, çok iyi anlaştığı teyzesiymiş,
"Bugün içimde bi sıkıntı var, evdeysen bi ara sana uğruycam.
Dertleşelim biraz" demiş. Kız da sevinmiş teyzesini görecek
diye, "Hemen gel, ben de seni çok özledim" demiş.

Kız, teyzesini hakikaten dertli ve solgun görmüş. Hoşbeş
etmişler ama teyze hala dalgınmış. Kız, "Teyzeciğim sen
konuştukça daha kötü oldun, istersen başka bişey yapalım"
demiş. Teyzesi de "O zaman tavla oynayalım. Ne zamandır
seninle oynamadık. Kafam dağılır biraz" demiş. Kız tavlayı
almaya giderken bi gece önceki olay aklına gelmiş, "Meğer
benim teyzem cinmiş" deyip gülümsemiş.

Kızla teyzesi güle oynaya tavla oynarken bi ara teyze tuvalete
gitmek için kalkmış. O içerdeyken telefon çalmış. Arayan kızın
babasıymış. Adamcağız çok üzgün bi sesle konuşuyomuş: "Kızım
teyzen öğlen bi trafik kazası geçirdi. Durumu çok iyi değildi
ama Allahtan ümit kesilmez deyip sana haber vermedik ama az
önce teyzeni kaybettik, başımız sağolsun.."

++++++++++

Şehitler Ölmez

Olay 1974 yılında yapılan Kıbrıs Harekatı'nda yaşanmış. Savaş
sırasında bir gün, bizim askerlerden birinin yanına bir başka
Mehmetçik gelmiş. Biraz hoşbeşten sonra, ailesine ulaştırması
için ona bir mektup vermiş. Bizimki, "Kardeşim savaştayız.
Kimin ne olacağı belli değil ki. Belki sen gidersin de, ben
kalırım" dese de diğer asker, sürekli, "Hayır sen gideceksin,
ben kalacağım," diyormuş. Sonunda başa çıkamayınca razı olmuş.
Mektubu götüreceğine söz vermiş. Bir daha o askeri görmemiş.
Bi süre sonra da olayı unutmuş.

Savaştan yıllar sonra, askerlikle ilgili eşyalarını
karıştırırken bir anda eline o mektup geçmiş. Verdiği sözü
tutmamış olmanın rahatsızlığıyla hemen mektubun üzerindeki
adrese doğru yola çıkmış. Giderken de, "Döndüyse kendisini
görürüm, şehit olduysa ailesine başsağlığı dileyip mektubu
veririm" diye aklından geçiriyormuş.

Sonunda evi bulup kapıyı çalmış. Kapıyı açan yaşlı teyzeye,
Kıbrıs'ta birlikte savaştıkları oğullarından bir mektup
getirdiğini, kendisiyle görüşmek istediğini söylemiş. Kadın
şaşkınlık içinde adamı içeri buyur edip kocasının yanına
götürmüş. Yaşlı adam olayı dinledikten sonra, "İyi de evladım,
bizim Kıbrıs'ta savaşan bir oğlumuz yok ki" demiş. Ardından da
diğer odaya gitmiş ve elinde bi fotoğrafla geri dönmüş. Resmi
bizimkine göstererek, "Sana mektubu veren bu muydu?" diye
sormuş. Bizim Kıbrıs gazisinin gözleri parlamış: "Evet, işte
bu askerdi. Ama Kıbrıs'ta savaşan oğlunuz yok demiştiniz."
Anne çoktan gözyaşlarına boğulmuşmuş bile. Baba ise başını
sallayıp üzüntülü bi sesle, "Evet bu bizim oğlumuz. Ancak
Kıbrıs'ta değil, yıllar önce Kore'de şehit oldu" demiş..

Bostandere
03-21-2006, 05:22 PM
Karavan

Amerika'da bir baba ve oğlu beraber bir karavan yolcuğuna çıkmışlar. Alternatif bir tatil yapmayı planlıyorlarmış. Belli bir yol güzergahı çizmedikleri için macera olsun diye anayoldan sapıp, dar bir yola girmişler. Bayağı bir yol gittikten sonra çöl gibi bir yere varmışlar. Etrafta in cin top oynuyormuş. Bu sırada adam benzinlerinin azaldığının farkına varmış. Hemen haritayı açıp en yakın yerleşim yerini aramışlar. Karavan bir süre daha gittikten sonra, benzin bittiği için yolda kalmış.

Baba kasabaya gidip benzin alıp geleceğini söylemiş. Ancak çocuk bulundukları yerden hiç hoşlanmamış. Babasına kendisini de götürmesi için yalvarmış. Ancak adam çocuğun onu yavaşlatacağını düşündüğü için, karavanın kapısını kilitleyeceğini ve kısa sürede döneceğini söyleyerek çıkmış. Cep telefonunu da çocuğa bırakmış. Çocuk korku içerisinde beklemeye başlamış. Bir saat geçip babası geri dönmeyince paniğe kapılmış. Bir zaman sonra, karavanın tavanından "pıt pıt pıt" diye sesler gelmeye başlayınca telefona sarılıp, eyalet polisini aramış. On dakika sonra kasaba şerifi karavana ulaşmış. Şerif ve yardımcıları kapıyı kırarak açmışlar. Çocuk dışarıya çıkar çıkmaz babasının kasabaya gittiğini, ama çok geç kaldığını nefes nefese anlatmaya başlamış.

Ama şerif çocuğa bakacağına karavanın altında durduğu ağaca bakıyormuş. Sonra yardımcısına "Çocuğu buradan uzaklaştırın" deyince, çocuk arkasını dönüp ağaca bakmış ve düşüp bayılmış. Meğer karavanın üzerine pıt pıt diye damlayan, ağacın dalına asılmış olan babasının kafasız cesedinden akan kanın sesiymiş

Üst kattaki katil...


Büyük bahçeli bi villada yaşayan genç bi çift, çocuklarını bakıcıya bırakıp dostlarının verdiği bi partiye gitmiş. Bakıcı kız çocukları yatırdıktan sonra televizyon seyretmeye başlamış. Bi ara telefon çalmış. Kızcağız telefonu açtığında karşısında hırıltılı bi sesle konuşan biri varmış: “Şu an üst katta çocukların başucundayım. Sen de gelsene buraya. Huhahuha!” Kız feci korkmuş haliyle. Ama kendini “Kesin salak bi telefon şakası bu” diye düşünüp sakinleştirmeye çalışmış ve televizyonun sesini sonuna kadar açmış. Telefon tekrar çalmış. Aynı hırıltılı ses yine o histerik kahkahasını attıktan sonra, “Çocukların yanındayım. Hadi sen de gel yukarı” demiş.
Kız daha da korkmuş ve santrali arayarak durumu anlatmış. Santralde iyi bi kadın varmış, “Adam sizi aradığında bi’kaç dakika konuşturun. Numarayı tespit eder, sonra da polise bildiririz” diyerek kıza yardımcı olmuş. Bakıcı kız telefonu kapatır kapatmaz hemen çalmış telefon. Aynı ses yine aynı sözleri tekrar etmiş. Kız konuşmayı uzatmaya çalışmış ama sapık anlamış bunu ve hemen telefonu kapatmış. Bi’kaç dakika sonra tekrar çalmış telefon, arayan santral memuresiymiş ve panik durumdaymış: “Hemmen kaç oradan! Arayan numaranın da adresi aynı. Yukarıda bi telefon hattı daha var demek ki!”

Kız koşşa koşşa kaçmış evden. Bu arada santraldeki kadın, polisi olaydan haberdar etmiş bile. Polisler bi’kaç dak’kada adrese gelip eve girmiş. Gerçekten de üst katta elinde kocaman bi kasap satırı olan bi katil yakalamışlar. Üst kat pencerelerinin birinden eve giren sapık katil iki çocuğu öldürdükten sonra o telefonları etmeye başlamışmış.
__________________
Otostopçu kız

Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n’apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş. Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime götürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş. Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabii. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di’mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyor. Her cumartesi akşamı aynı şey olur..." Meğer kız bir cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış..

Şeytani bir hikaye

Yıl 1994 temmuz ayı cumartesi akşamı.. Ben ve kardeşim o akşam yemek yiyorduk ve aniden zil çaldı, kapıyı annem açtı.Kapıda olan kişiler arkadaşlarımdı ve bizi aşağıya çağırıyorlardı saat 10.00'na geliyordu sofradan kalkar kalkmaz aşağıya indik arkadaşlarımızla her gece korkunç hikayeler anlatırdık, (Gece dedim çünkü sabahlara kadar oturur hikayeler anlatır oyun oynardık) her kafadan bir hikaye çıkardı ortaya ama birbirimizi korkutmak için yarış yapardık.O akşam herkez hikayesini anlattıktan sonra oyun oynamaya karar verdik, o zamanlar 11 yaşındaydım ve saklanbaç oynamayı çok seviyordum. Ebe saymaya başladığında herkes yerini almıştı ve bende, tabiki ben o anki olacak olaylardan haberdar değildim, kim bilirdiki şeytanı karşımda göreceğimi neyse konuya geçelim ben yerimde ebenin saymayı bitirmesini bekliyordum ebenin saydığı binanın yan tarafındaydım ebebin sayması bitmediği için sıkıntıya girmiştim o, an arkamı dönmemle dona kalmam bir olmuştu şimdi şeytanla karşıkarşıyaydım o herkesin bildiği gördüğü bir tipten değildi (tabiki görenler için..) 2 metre boyu,yumruğum kadar iri ve kıpkırmızı gözleri çatal biçiminde uzun asası 2 adet iri buynuzları ve üstünde siyah birşeyi vardı ama ayakları yoktu evet yanlış okumadınız ayakları yoktu adeta uçuyordu o, anda vücudum çözülü vermişti hemen bahçenin ortasındaki kuyunun arkasına saklanmıştım ebe ağladığımı duyunca hemen arkadaşlara haber verdi bu şeytanı yakın arkadaşımda görmüş ve oda çok korkmuştu. (ismini vermeyeceğim.) Ve bu olaylardan sonra her pisliğin yanında cinlerin olduğuna şaitlik ettim. Ertesi sabah şeytanı gördüğüm yere geldik orada bulunan ev bomboştu evin içinde bir el vardı ve sanki el bizi seyrdiyordu önce inanmadık sonrada banyoda gördük ev zemin kattaydı banyonun penceresinden içeri yumurta kartonu attık ve karton geri geldi ve bu olay bi kaç defa gerçekleşti ne zaman oraya gitsek üst kattakilerin kızını yerde baygın buluyorduk ve bu olaydan sonra bişey farkettimki ne zaman korkunç hikayeler anlatsak ozaman kötü şeyler oluyordu ama anlatmayıda seviyorduk. Bu yüzden siz siz olun sakın korkunç şeylerden bahsetmeyin eğer cinlerden bahsedecekseniz kötü varlıklar diye konuşun, bunu sakın unutmayın...

Bostandere
03-21-2006, 05:24 PM
Mezarlıktaki Ceket

Bİr Anne İle Kizi Yanliz YaŞiyorlarmiŞ.babalari Uzun Zaman Önce Hayatini KaybetmİŞ.annesİ Kizini Çok SevİyormuŞ.ne Derse YapiyormuŞ,hayattkİ Tek DayanaĞi OymuŞ.talİhsİzlİkler Bu Aİlenİn PeŞİnİ BirakmiyormuŞ.aradan Bİraz Zaman GeÇtİkten Sonra GenÇ Kizda Trafİk Kazasinda Hayatini KaybetmİŞ.anne Sİ Bu DÜnyada Kİmsesİz KalmiŞ......
BİrgÜn Taksİcİnİn Bİrİsİ MezarliĞin Yanindan GeÇ Vakİtlerde Arabayla GeÇİyormuŞ.genÇ Bİ Kizin YaĞmurun Altinda Yolun Kenarinda Bekledİİnİ GÖrmÜŞ......
Hemen DurmuŞ Ve Ceketİnİ Çikarip Kizin Üzerİne ÖrtmÜŞ ÜŞÜmesİn Dİye.daha Sonra Kiz Evİnİ GÖstermİŞ Ve Kizi Kapisina Kadar BirakmiŞ.
Sabah Olduktan Sonra Adam BiraktiĞi Eve GİtmİŞ Ceketİnİ İstemeye.kapiyi ÇalmiŞ Kizin Annesİ ÇikmiŞ.taksİcİ DÜn Burya Bİr GenÇ Kiz BirakmiŞtim Kizida Tarİf EtmİŞ Ve UnuttuĞu Ceketİnİ İstemİŞ.kizin Annesİ Evet Benİm Öyle Bİ Kizim Vardi Ama Bİr Ay Önce Hayatini Kaybettİ DemİŞ.İstersen Mezarina Gİdİp Bakalim DemİŞ Taksİcİye.....
GİtmİŞ BakmiŞlar Kİ Bİde Ne GÖrsÜnler.....admin Ceketİ Kizin Mezarinin Üzerİnde ÖrtÜlÜymÜŞŞ

bazı insanlar vardır cinlerin varlığına inanmazlar, inanmadıkları gibi birde dalga geçerler. bende bunlardan biriydim ta ki bu olay başıma gelene kadar.ramazan ayındaydık ve ben bi cemaat evinde kalıyordum.bu evde sesli bi şekilde müzik dinlemek yasak olduğu için kulaklıkla müzik dinliyordum. evimizde son zamanlarda hep cinlerden bahsediyorduk. ablamız onlardan bahsetmememizi söylemesine rağmen onu dinlemeyip kuran okunan yere gelemezler diyorduk.üstelik dalga geçip arkadaşlarla birbirimizi korkutuyorduk.bi gece bütün arkadaşlar odalarına çekilmişlerdi.bense kulağımda walkman arkadasımla birlikte oturma odasındaydık.bir ara arkadaşım telefonla konuşmak için odasına geçti.ben odada tek kalmıştım.yüzüm balkona doğru bakıyordu. bir ara balkon kapısının önündeki perdenin oynadığını hissettim.kapıya doğru baktım balkon kapısı kapalıydı.sonra gözlerimi kapatıp müzik dinlemeye devam ettim. o sırada balkon kapısı açılmıştı ve perde havalanıyordu. arkadasımın balkona çıktığını düşündüm ve arkadasıma seslendim. ses gelmemişti. ayağa kalktığımda balkon penceresinden siyah birşeyin bana baktığını gördüm. o korkunç birşeydi. pencereden bana bakıyor ve perdeyi aralıyordu. sanki içeri girmeye çalışıyordu. benim çığlıklarıma arkadasım kosarak geldi. ve geldiğinde ben donakalmıştım.konuşamıyor ve dua edemiyordum.o siyah varlığı gördüğümde besmele çekmeye çalıştım fakat olmadı.hiçbirşey söyleyemiyordum.bütün arkadaşlarım başıma gelmişlerdi.kuran okudular.ve ben kendime geldiğimde herkes halisülasyon gördüğümü zannediyordu. ta ki balkonun kapısını onlarda açık görene kadar. sizlere tavsiyem varlıklarına inanın ve yanınıza yaklaşamayacaklarını düşünmeyin.onlar heran yanınızda olabilirler.

yeni Evli Çift(Gerçek olduğu söyleniyor)

iki çift yeni evlenip balayına giderken yolları ıssız bir dağdan geçer.hava kapkaranlık o gece ışık yok,ses yok sadece çiftin arabasının yanan farları ve arabanın teyibinde çalan garip bir radyo istasyonu eşilik ediyordu onları.bu sesizlik çiftin balayı heycanı ile sohbetlere dökülüyor ve mutlu bir şekilde yolda ilerlerlerken birden tekerlek patlıyor.arabayı bir kenara çekiyor ve genç adam karısına arbada oturmasını,dışarının soğuk olduğunu söylüyor ve arabada kalmasını tembihliyor.adam o alaca karanlıkta bagajdan takım aletlerini alarak tekerleği bir gayret ile değiştirmeye çalışıyor.karısı arabnın içinde yarı uykuya daldığı anda arabanın üstünde garip darbe sesleri geldiğini farkediyor ama aldırmıyor.kocasının lastik değiştirdiğini zannetip sesin o bakımdan çıktığını sanarak uykusuna devam ediyor.

işte o an.işte o dehşet an.

kadın uyandığında sabah olmuş ve arabanın içinde etrafında 2-3 tane polisin olduğunu görmüş.hemen arabadan çıkıp polise sormuş:
-memur bey burda ne oldu neden arabamızın etrafında toplandınız eşim nerde? dedi
polis ise:
-hanımefendi malesef eşinizi kaybettik.dedi
kadın:
-ama nasıl olur eşim arabanın tekerleğini değiştirmek için dışarıya çıktı
polis üzücü bir şekilde anlatarak:
-malesef kocanız öldü.anlatması çok zor ama yıllardır burada yaşayan bir akıl hastası(şizofren) bir adam tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.ve arabanızın üstüne çıkıp kocanızın kopmuş kafasını tutarak sert darbeler ile arabaya vurmuş.
kadın bu olanlara inananamayarak uyumadan önceki arabanın tepesinden gelen darbe sesleri aklına gelmiş ve şok olmuş.......

Kitap (Alıntı)

Ondört yaşıdayken bir öğle vakti evde yalnız oturuyor ve bir yandan
televizyon izliyordum.Kapının zili çaldı ve delikten bakmadan açtım.
80 yaşlarında nur yüzlü bir ihtiyar adam karşımda duruyordu.Buyrun dedim.
elinde dini kitaplar vardı ve bunları satıyordu.Paramın olmadığını söyledim
bana bir tane hediye kitap verdi gitti.Bende kitabı incelemeye başladım.
Bundan anneme hiç bahsetmedim ve her gece yatağımda bu kitabı okudum.
Durgun bir yaz akşamıydı.Evdeki herkez yatmıştı.Bende odama gittim kapıyı
açmamla odamdaki balkon kapısı rüzgar olmadığı halde yavaşça açlıldı.
Balkona çıkıp gökyüzüne baktım,birsürü yıldız vardı.Balkon kapısını kapatıp yatağıma
tam oturdum kapı tekrar aralandı,iyi kapatamadığımı düşünüp tekrar kapattım.
Işığı kapatmadan yatağıma uzandım ve o kitabı okumaya başladım,yatağın altından
hışırtılar geldiğini duydum.
Yine önemsemedim ve okumaya devam ettim.Hışırtı devam edince tedirgin oldum ve
ablama seslendim.
Ses hemen kesildi.Ben hala okuyordum ve ses yine başladı bu sefer avazım çıktığı
kadar abla diye bağırdım.Ablam koşarak ve korkarak
odama geldi ve neoldu dedi.Ben yatakta oturup titriyordum ve yatağımın altında biri
var dedim.
Ablam yatağın altına baktı ve sadece poşetlerin olduğunu söyledi ve beraber baktık,
gerçekten bişey yoktu,uyumamı söyledi ve ışığı kapattı gitti
Yatağa uzanıp bunların neden olduğunu düşünmeye ve anlamaya çalışıyordum ki
yatağımın önce ayakucu ve sonrada başucu havaya kalktı.
Hemen doğruldum kitlenmiş gibiydim ve bildiğim bütün duaları okuyordum.Sonra
herşey durdu.Bir anlık bir rahatlama hissettim.Tekrar sırtüstü uzanıyordum ki buseferde
başımın altından yastık çekildi,yastık yerde duruyordu alıp almamayı düşünürken bir el
boğazıma yapıştı.Beni boğmaya çalışıyordu ve o sadece kaba ve güçlü bir eldi.
Bu beni dahada korkuttu bütün gücümü topladım ve eli duvara fırlattım ve
kendimi odadan dışarı attım.O evden taşınana kadar o odaya adımımı atmadım ve
o kitaba da elimi sürmedim..Evden taşınırken evin birkaç yerinden muskalar çıkmıştı
ve kapıda hiç çıkmayan bir yağ lekesi duruyordu.....




NOT:Alıntıdır

sonnnefes
03-21-2006, 08:23 PM
saol kanka...korkuttun bizi yaw....ilk hikaye çok etkiliyiciydi.....

ulakben
03-22-2006, 10:43 AM
Harbiden korktum be arkadasım..Ama lisedeyken din hocamız bunları insanların yasaması gerektıgını cunku bunların Allah ın izniyle oldugunu ve baska dunyalarında olduguna inanmamız için gerceklestıgını ancak korkmamamız gerektıgını çünkü ALLAH tan izinsiz bir yapragın bile düsmedigini,eger nefsimizle savasırsak Allah ın bize yetecegini söylemişti..
Ve bende bunu bilerek kendimi yetiştirdim..
Birde bilgilerime güvenerek söyleyebilirimki ruhlar diyar dünyadan gelemezler,insanların ruh gördüklerini söyledikleri şey cin dir ve bir insana musallat olup gitmemesinin sebebi ise yasadıkları boyutun frekansları imiş yani
bir insanın frekansını ögrenirlerse kendi frekanslarınıda ona göre düzenliyip öyle yasarlarmıs ve bu baya emek istermiş..
o yüzden emeklerinin bsa gitmesini ve sabit frekanslı yasantılarının birden degişmesini istemezlermiş..Siz siz olun pek onlarla ilgili konusmayın..çünkü titreşim ve elektro manyetik dalgalar onların varlıklarının sebebidir ve bu saydıklarımızda beynimizde bolca bulunmaktadır.