biqboy
10-08-2009, 06:00 PM
Dost
Genç adamın biri*
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var* sendeki dost gibi'
Baba* itiraz eder*
Olmaz öyle çok dost* hakikisi
Belki bir* belki iki*
Fazlasını bulamazsın gerçek* hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma*
Karar verirler bir sınava*
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler*
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna*
'Hadi al bu çuvalı* şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta*
Sanki öldürmüşler de bir adamı*
Koymuşlar çuvala*
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı*
Gider en iyi bildiği dostuna*
çalar kapıyı.
O dost* bakar ki bir çuval*
hem de kanlı*
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına*
Almaz içeri arkadaşını*
Böylece tek tek dolaşır delikanlı*
Kendince tanıdığı* sevdiği dostlarını.
Ne çare* hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana* ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der* benim bir dostum var bildiğim.
Hadi* çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam* çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter* çuvaldan kanlar damlar...
Gider* baba dostuna. Kabul görür* sevinir.
O dost* delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte*
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye*
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba* işte dost buymuş' diye konuşunca*
Babası; 'daha erken* o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na* çıkart bir kavga*
Atacaksın iki tokat* hiç çekinmeden ona*
işte o zaman anlaşılacak* dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam* aynen yapar babasının dediğini*
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini*
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana* biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!
Genç adamın biri*
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var* sendeki dost gibi'
Baba* itiraz eder*
Olmaz öyle çok dost* hakikisi
Belki bir* belki iki*
Fazlasını bulamazsın gerçek* hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma*
Karar verirler bir sınava*
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler*
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna*
'Hadi al bu çuvalı* şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta*
Sanki öldürmüşler de bir adamı*
Koymuşlar çuvala*
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı*
Gider en iyi bildiği dostuna*
çalar kapıyı.
O dost* bakar ki bir çuval*
hem de kanlı*
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına*
Almaz içeri arkadaşını*
Böylece tek tek dolaşır delikanlı*
Kendince tanıdığı* sevdiği dostlarını.
Ne çare* hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana* ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der* benim bir dostum var bildiğim.
Hadi* çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam* çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter* çuvaldan kanlar damlar...
Gider* baba dostuna. Kabul görür* sevinir.
O dost* delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte*
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye*
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba* işte dost buymuş' diye konuşunca*
Babası; 'daha erken* o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na* çıkart bir kavga*
Atacaksın iki tokat* hiç çekinmeden ona*
işte o zaman anlaşılacak* dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam* aynen yapar babasının dediğini*
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini*
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana* biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!