Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : BÜYÜK PiRAMiTTE ÖNEMLi ARASTIRMA


Bostandere
04-01-2006, 04:45 PM
1993 yilinin baslarinda, Alman mühendis Rudolf Gantenbrink, Misir Eski Eserler Müdürlügü ile Alman Misir bilim heyetinin çagrilisi olarak, ekibiyle birlikte Kahire'ye geldi. Genç mühendisin amaci, çocuklugundan beri büyük ilgi duydugu Giza piramitlerini, özellikle de "Büyük Piramit" olarak bilinen Khufu piramidini incelemekti. Bu görkemli yapinin içinde yer alan gizemli "hava saftlari"nin açilarini tam olarak ölçmek ve içlerini arastirmak istiyordu Gantenbrink. Bunun için bir de minik robot gelistirmisti. ,

Ne var ki, Misir Eski Eserler Müfettisi Dr. Zahi Hawass, bu tür bir incelemeye izin verme konusunda hiç de istekli degildi. Ama, baska bir firsat dogdu Gantenbrink'e: Büyük Piramit'in havalandirma sisteminin iyilestirilmesi ve bu yolla içerideki nem oraninin düsürülmesi gerekiyordu ve bu amaçla "hava saftlari"nin kullanilmasi düsünülmüstü. Ne var ki, 65 metreye dek ulasan uzunluklari ve yalnizca 25 santimetrelik çaplariyla bu hava saftlari, içindeki toz ve topraktan ancak marifetli bir mini robot yardimiyla arindirilabilirdi. Bu durum, istedigi arastirmalari yapmasina izin verilmemekle birlikte, Gantenbrink'e çekici bir firsat sunuyordu. Ancak onun robotu bu isi basarabilirdi.
http://www.bestupload.net/images/kl965816.jpg (http://www.bestupload.net/)

Ilk asamada Gantenbrink ve ekibi, "Upuaut" (Eski Misir dilinde "Yollari Açan" anlaminda) adini verdikleri mini robotla, yukaridaki Kral Odasi'nin saftlarinin temizlenmesi isine giristiler. Bir alt düzeydeki Kraliçe odasinda yer alan saftlar ise Misir Eski Eserler Müdürlügü'nü pek ilgilendirmiyordu. Is basladiktan birkaç gün sonra, Upuaut'un, saft içindeki engebeleri asmakta yetersiz kalabilecegini farkeden Alman mühendis, izin istedi ve çok kisa bir süre sonra "Upuaut II" adini verdigi, daha dengeli, çok daha gelismis bir robotla isinin basina döndü. Kral Odasi'nin saftlarini temizlemekte hiç zorlanmamis ve marifetli robotu bu isi kolayca halletmisti ama Gantenbrink'in akli, Kraliçe Odasi'nin, piramidin dis yüzeyine açilmadan içeride biten esrarengiz saftlarindaydi.

1993 Mart ayinin ikinci yarisinda, görevi bitmek üzereyken, yanindaki Misirli görevli müfettisin gözetimi altinda, istegine ulasti ve Kraliçe Odasi'nin saftlarina Upuaut II'yi yollama olanagi buldu. Bu yeni robotun üzerinde spot isiklar ve bir de degisik yönlere uzaktan kumandayla çevrilebilen video kamera vardi. 21 Mart günü, monitörler Kraliçe Odasi'nin içine kuruldu ve Upuaut II, kuzey saftindan içeri birakildi. Bu saftlar, 1872 yilinda piramitlerde arastirma yapan bir baska merakli mühendis, Waynman Dixon tarafindan kesfedilmisti ve Dixon, kuzey saftini uzunca bir demir çubugu içeri sokarak kontrol etmek istemis, ancak saftin dönemeçlerinden birinde çubuk sikisarak kirilmis, bir parçasi içeride kalmisti. Iste Upuaut II, yüz yirmi yildir orada duran bu demir çubugun görüntülerini kontrol merkezindeki monitörlere yolladi ve dönemeçten yoluna devam istedi. Ne var ki sikisan çubuk, robotu engelliyordu. Bir süre sonra, Gantenbrink, yakin zamanda daha gelismis bir robotla yeniden gelip kuzey saftinin sonuna dek incelemeyi sürdürme karari verdi Upuaut II'yi geri çekti.
Hemen ardindan, bu kez güney saftina yerlestirildi Upuaut II. Misir uzmanlarinin, yapimina baslanip, sonradan vazgeçildigine inandiklari bu saftin uzunlugunun, 15-20 metre oldugu tahmin ediliyordu. Ancak, üzerindeki kamerayla görüntüler yollaya yollaya saftta ilerleyen Upuaut II, gittikçe gidiyordu: 25 metre... 35 metre... 45 metre... Saft devam ediyordu. Sonunda, yaklasik 59 metre dolayinda, robot aniden durmak zorunda kaldi, çünkü önüne bir engel çikmisti. Üzeri zimparalanmis ve parlatilmis kireçtasindan yapilmis, garip bir "kapi"yla bitiyordu saft! Üzerinde, diger yandan takilmis bir kapi kulbunun iki metal çikintisi görülüyordu. Birinin metal ucu kirilmis ve yere düsmüstü!

Monitörler basinda Upuaut'un yolladigi görüntüleri izleyen Gantenbrink, Misirli müfettis ve bütün ekip, nefesleri kesilmis bir halde kapiyi izlediler. Upuaut'un kamerasi, saftin bittigi alani bütünüyle taradi ve "kapi"nin sag alt kösesinde minik bir çatlak oldugunu farketti. Ancak bir kablonun girebilecegi kadar genis bir çatlak.
Durum hemen Dr Zahi Hawass'a ve diger Misir uzmanlarina bildirildi. Heyecan dalga dalga büyüyordu. Basina açiklama yapmakta oldukça isteksiz davranan Hawass ve diger yetkililer, Gantenbrink'in bunu London Times ve The Independent gazetelerine duyurmasina çok sinirlendiler. Alman mühendisin is izni derhal iptal edildi ve piramitler çevresinden uzaklastirildi. Büyük bir bulus gerçeklestirilmisti ama, bunu yapan adam ödüllendirilecegi yerde cezalandiriliyordu.
Izleyen yillarda Gantenbrink, Londra ve Paris'te Ejiptologlara bulgularini anlatan birer konferans sundu ve robotun çektigi görüntüleri gösterdi. Çogu tarihçi ve arkeolog, Upuaut II'nin yüzyilin en büyük bulusunu yaptigini söylüyor ve o "kapi"nin ardinda nelerin bulundugunu merak ediyordu ama Misir'dan hiç ses gelmiyordu. Gantenbrink, bu arada yeni ve çok daha gelismis bir robot yapti ve izin verilmesi halinde tek bir ücret almadan, Misirli yetkililerin gözetimi altinda çalisarak, bir fiberoptik kablo kamerayi çatlaktan içeri sokabilecegini ve muhtemel "gizli oda"nin görüntülerini dünyaya sunabilecegini söyledi ama Misir Eski Eserler Müdürlügü, gerekçe göstermeden bu öneriyi reddetti.

Aradan alti yil geçtikten sonra hala Gantenbrink'in buldugu kapi açilmis degil. Bu durum, Ejiptoloji çevrelerinde son günlerde iyice kizisan tartismalar yaratiyor. Baskilardan bunalan Hawass, 2000'yilina girecegimiz yilbasi gecesinde bu kapinin canli yayin esliginde açilacagi ve görüntülerin tüm dünyaya yollanacagini söylemisti ama mayis ayinda bunun mükün olamayacagini, açilisin ertelendigini duyurdu.
Upuaut ile ilgili ayrintili bilgi, fotograf ve çizimleri Rudolf Gantenbrink'in "Upuaut Project" sitesinde bulabilirsiniz.

Bostandere
04-01-2006, 04:47 PM
http://www.bestupload.net/images/OhY55582.jpg (http://www.bestupload.net/)
Kahire Mısır'ın başkenti olmasının yanında Afrika kıtasının da en büyük şehirlerinden. Nüfusu, 25 milyona kadar çıktığı söyleniyor. Gündüz ve gece her yerden insanlar çıkıyor karşınıza. Sokaklar, yaşam, ortam neredeyse hep aynı. Değişen sadece insanlar. İlk olarak 12 yıl önce gittiğim Kahire'de neredeyse çok az şey değişmiş. İnsanların yavaşlığı, ama trafiğin inanılmaz karmaşası, her yanda bağıran çağıran insanlar, tıpkı trafikte otomobiller gibi...
Bir başka dünya aslında Kahire. Zaten buraya gidenler ya burayı çok seviyor bir kez daha gelmek istiyor. Ya da nefret edip bir daha uğramıyor.

Kahire'de gezecek ve yapacak çok şey var. Ama genel olarak karışıklığa, hijyen olmayan ortama hazırlıklı olun. Karşınıza hemen her an bir rahatsız edici görüntü çıkabilir. 24 milyona yakın kişini yaşadığı söylenen Kahire'de bazı binalar neredeyse 50 yıldır en sürülmemiş. Varın artık nasıl bir görüntünün sizi beklediğini. Bir yanda binlerce turist akın akın buraya akarken, bir yanda yıllardan bu yana değişmeyen şehir...

Mısır, piramitlerin dünyası olarak biliniyor. Yani firavun mezarlıklarının sayısı, o da belirlenen 106 piramit var deniyor. Ancak bunların büyük çoğunluğu yıllar boyunca talan edilmiş. Parçalanmış. İçinden çıkanlar yağma edilmiş. Bir tek Tutankamun'un dışında. Onun mezarında kazı yapan iki İngiliz arkeolog sayesinde, 2019 eşya çıkarılmış ve bunlar Kahire Müzesi'nde özel bir bölümde sergileniyor
KAHİRE MÜZESİ İÇİNDEKİLER
http://www.bestupload.net/images/NRk55659.jpg (http://www.bestupload.net/)
İkinci adresiniz, Kahire Müzesi olmalı. Burası da inanılmaz hazinelerle dolu. Piramitlerden çıkarılan mumyalar, altın masklar, görmeye değer. Müzeye girerken dikkatli olun. Yanınıza fotoğraf makinesi alıyorsanız ekstra ücret ödüyorsunuz. Bir de video kamera varsa 10 misli yüksek ücret alıyorlar. Video kameraya karşı bu yüksek ilgi Mısır'da çok yaygın. Daha havalimanında başka bir şey sormuyorlar. video kamera soruyorlar. Bir de yanınızda profesyonel kamera varsa o zaman işiniz daha da zor. Kamerayı mutlaka pasaportunuza kaydediyorlar. Bunun için ise havalimanında adamını bulana kadar saatleriniz geçiyor.

Kahire müzesini Mısır'ın antik dünyasının kalbi neredeyse. Yalnız müzeyi gezmeden önce ya kitap alın yanınıza ya da rehber. Çünkü bilmeden gezersen tadını çıkaramazsınız. Yannızda rehber varsa, o zaman gezmeniz günlerce sürebilir.

Günümüzde Firavunların alfabesi ve kulalandıkları dil çözülmüş. Hem de nasıl biliyor musunuz! Ufacık bir taşın üzerinde yer alan yazıtlardan. Çünkü bu yazıtta yer alanlar eski Yunan alfabesi ise yazılmış.
MUMYALAMA NASIL YAPILIYOR
http://www.bestupload.net/images/lEI55731.jpg (http://www.bestupload.net/)
Müzeye girer girmez sizi nasıl mumyalama yapıldığını anlatan bir bölüm karşılıyor. Burada yer alan bilgilere gore, mumyala işlemi için hafif meyilli bir taş kullanılıyor. Ölen kişi buraya yatırılıyor.Burun kıkırdağı kırılarak, beyni burun kanalından çekiliyor. Gözlerin içeriye düşmemesi için yine aynı yoldan keten dolduruluyor.

Diğer yandan vücudun yanlarından açılan küçük deliklerden dört ayrı organ zarar görmeden çıkarılıyor.

Vücuttan çıkarılmayan tek organ kalp. Kalp, mahkeme gününde hesap vermek için vücutta kalıyor. Diğer organlar yeniden yaşama dönüldüğünde kullanılmak üzere testilere konularak mumyanın yakınına gömülüyor.

Mumyalama işlemini yapan kişi çakal maskesi takıyor. Ölü yiyen bir hayvan olan çakal onlar için Mumya Tanrısı konumunda. Mumyalama işlemi kırk gün sürüyor. Bir çok medeniyette çokluk belirtilen "Kırk" sayısının Firavunlar içinde önemli olduğu anlaşılıyor. Bu işlem esnasında formülü hala gizli bir sıvı etlerin çürümemesi için vücuda sürülüyor. En son olarak da vücut ketenle sarılarak sandığın içine konuluyor.


Tutankamun dokuz yaşında Firavun olmuş. Ancak onsekiz yaşına geldiğinde başına aldığı bir darbe ile hayatı sona ermiş. Tutankamun'un önemi ise, yaşadığı dönemde yaptığı yönetiminden değil, mezarı korunarak çıkarılan tek Firavun olmasından kaynaklanıyor. Mumyası halen Luksor şehrinde. Yer alıyor. Kahire Müzesi'nde ise, piramitten çıkarılan altın eserler tek tek yer alıyor. Özel odası kendi mumyası mutlaka görülmeli. Büyülenerek çıkıyorsunuz müzeden aslında.Müzenin mumya kısmı ise insanı açıkçası şok ediyor. Musa Peygamber, Eski Mısır'da köle olarak çalıştırılan insanları Süveyş Kanalı'ndan geçirirken Asa'sıyla denizi ikiye böler. Bu açılan yoldan halk geçer, fakat arkadan kovalayan düşmanları denizin tekrar kapanması ile boğulurlar. Musa'yı kovalayan İkinci Ramses ile burun buruna geliyorsunuz. Ramses'in mumyası incelendiğinde boğularak öldüğü anlaşılmış. Bir çok tarihçi, Yahudilerin Firavun zamanının köleleri olduklarına inanırlar.

Müzede, birbirinden ilginç eserler yer alıyor. Ama en ilginci bugün bile kullanımına insanların zor alıştığı prezervatif, birden karşınıza çıkıyor. Ancak 5500 yıl öncesine ait keten prezarvatif, insanların geçmiş yıllarda da aile planlamasına verdikleri önemi ortaya koyuyor. Ama buna kimsenin uymadığı da Kahire sokaklarında karşınıza çıkıyor.
KAHİRE TOWER
http://www.bestupload.net/images/7dE55957.jpg (http://www.bestupload.net/)
Burası da Kahire'nin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri. Nil Nehri'nin hemen yanı başında yer alıyor. İlginç bir mimarisi var.
Ana girişinde yer alan devasa ağacı ve köklerini mutlaka görün. Gerçekten ilginç. Salkım saçak dev gibi birkaç gövdeden oluşuyor. Kahire kulesi, 180 metre yüksekliğinde bir yapı. Tepesinde iki katlı döner restoran'ı var. Manzarası tüm Kahire'ye hakim.Etrafında bulunan Endülüs Bahçeleri değişik özelliklere göre düzenlenen yemyeşil bir dokuyu barındırıyor.İçlerinde değişik bitkiler de yer alıyor. Keyifle geziyorsunuz.
ÖLÜLER ŞEHRİ
Şehir dışında bulunan Kahire Kalesi'ne giderken, vaktiniz varsa, "Ölüler Şehri" denen eski Memluk mezarlığına gidin. Günümüzde burada yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı belirtiliyor. Kaldırılması için Mısır'da tartışmalar yapılan eski mezarlıkları da gezin. Çünkü orada mezarlık bekçilerinin mezar üstlerinde evleri yer alıyor.

Burada yaşam öylesine yoğunlaşmış ki, Kahire'de doğan bir çok çocuğun ikamet adresi olarak mezarlığın gösterilmesi üzerine, yetkililer harekete geçmiş. Şimdi burayı boşaltıp mezarları çöle taşımayı düşünüyor.

Yerlerine de, 4'er katlı, modern yerleşimler planlanıyor. Ölümle yaşamın bu denli iç içe bulunduğu bu yer de, Kahire'nin turistik atraksiyonlarından biri haline gelmiş. İyi bir rehberle burası gezilmeli