CaKaLBoT
04-02-2006, 10:32 AM
Mevsimi yok zamansız solan çiçeklerin
İki gözümün önünden kayıp giden gözlerinin insafı yok, gözlerim kör oluyor, gözlerinin gördüğü yok.Bakmasaydı bir kez, bir kez görseydi, bir kez güneş gibi doğsaydı, karartmasaydı dünyamı son bir kez
Yürüdüğüm yolların altında yüreğim, üstünde bedenim ve gözlerimde görmeyen gözlerin çürüyor. Tütünsüz kaldığımdan bu yana ciğerlerimi içiyorum, her adımda biraz daha parçalayarak
Gitmeseydin keşke, kırmasaydın aşkın kalemini ve bir kez sarılsaydın boynuma sonra düşmeseydim avare gönlümle yollara. Yollar Ah!.. Bu yollar, yönümü şaşırtan, ismimi unutturan, yüreğimi çürüten yollar. Hangi kapıya çıksa sen yoksun, yalancı, hilekar ve hal bilmez yollar.
Uçurtmamın adı ve ona yolladığım mektuplarımın bir anlamı yok artık. Gökyüzünün rengi maviymiş, siyahmış, beyazmış ve ben bin bir gecedir uykusuz kalmışım yedi dağın arkasında, hiçbir önemi yok. Sen gittin ya, mevsimsiz açan bir çiçek gibi soldun ya gözlerimde, inan yaşamışım, ölmüşüm hiçbir manası yok.
Soldurmasaydın keşke, o uçurumun kenarında bırakmasaydın ellerimi ve keşke, bakan değil, gören gözlerle dokunsaydın gözlerime bir kere...
Hep bu zamansız gidişlerin öldürüyor
Aşkla terk edişlerin
Bir sokağın tam ortasında gülüşlerin
Güldürüyor taş duvarları
Ve mevsimsiz açan bütün çiçekleri
İki gözümün önünden kayıp giden gözlerinin insafı yok, gözlerim kör oluyor, gözlerinin gördüğü yok.Bakmasaydı bir kez, bir kez görseydi, bir kez güneş gibi doğsaydı, karartmasaydı dünyamı son bir kez
Yürüdüğüm yolların altında yüreğim, üstünde bedenim ve gözlerimde görmeyen gözlerin çürüyor. Tütünsüz kaldığımdan bu yana ciğerlerimi içiyorum, her adımda biraz daha parçalayarak
Gitmeseydin keşke, kırmasaydın aşkın kalemini ve bir kez sarılsaydın boynuma sonra düşmeseydim avare gönlümle yollara. Yollar Ah!.. Bu yollar, yönümü şaşırtan, ismimi unutturan, yüreğimi çürüten yollar. Hangi kapıya çıksa sen yoksun, yalancı, hilekar ve hal bilmez yollar.
Uçurtmamın adı ve ona yolladığım mektuplarımın bir anlamı yok artık. Gökyüzünün rengi maviymiş, siyahmış, beyazmış ve ben bin bir gecedir uykusuz kalmışım yedi dağın arkasında, hiçbir önemi yok. Sen gittin ya, mevsimsiz açan bir çiçek gibi soldun ya gözlerimde, inan yaşamışım, ölmüşüm hiçbir manası yok.
Soldurmasaydın keşke, o uçurumun kenarında bırakmasaydın ellerimi ve keşke, bakan değil, gören gözlerle dokunsaydın gözlerime bir kere...
Hep bu zamansız gidişlerin öldürüyor
Aşkla terk edişlerin
Bir sokağın tam ortasında gülüşlerin
Güldürüyor taş duvarları
Ve mevsimsiz açan bütün çiçekleri