๏๒รєรรเ๏ภ
04-12-2006, 04:18 PM
Boğazda yemek parası kadar ceza!
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Çevre Kanunu'ndaki yaptırımların son derece yetersiz olduğunu belirterek, ''Tuzla'daki şirkete 7.5 milyar lira ceza kesebiliyoruz. Yani boğazda mükellef bir yemek ve garsona verilen bahşiş kadar. Ben buna sadaka diyorum'' dedi.
Pepe, İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü, İSTAÇ AŞ'nin işbirliğiyle düzenlenen ''İstanbul Tıbbi Atık Sempozyumu''na katılmak üzere Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi'nde gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir
gazetecinin, Tuzla'da toprağa gömülü olarak bulunan kimyasal atıklarla ilgili olarak verilen bir ceza olup olmadığını sorması üzerine Pepe, mevcut Çevre Kanunu'nun hangi yaptırımların uygulanacağını gösterdiğini belirterek, bu kanun ile bu ve benzeri devasa çevre sorunlarının üstesinden gelinemeyeceğinin bir kez daha görüldüğünü ifade etti.
''Keşke bunların hiçbiri olmasaydı da bu meseleleri bu şekilde tartışıyor olmasaydık. Ama Türkiye'nin realitesi bu'' diyen Pepe, Türkiye'nin yöneticisinden işadamına kadar herkesin ''çok ciddi aymazlık'' içinde olduğunu söyledi.
720 BİN TON TOPRAĞA GÖMÜLÜYOR
''Vurdumduymazlığın ağır faturasının böyle bir kaç olay kamuoyuna mal olduktan sonra görüldüğünü ve bunun dehşetengiz tablosu karşısında herkesin irkildiğini, utandığını, kızdığını ama bir kaç gün sonra bunun geçtiğini'' anlatan Pepe, ''750 bin ton tehlikeli atığın sadece 30-35 bin tonu, hadi bilemediniz 50 bin tonu bertaraf edilebiliyor. 720 bin ton nereye gidiyor? Nereye gittiğini Tuzla'da gördük. Toprağa gömülüyor'' diye konuştu.
''Yeni Çevre Kanunu'nun ne zaman çıkacağının'' sorulması üzerine Pepe, kamuoyunda belli duyarlılık ve desteğin olmasının, parlamentoyu harekete geçirmekte ellerini kuvvetlendirdiğini ifade ederek, şu anda parlamentoda yasa çıkarmada ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi. Pepe, ''İktidar ve muhalefet partisinden herkes, Çevre Kanunu'nun Türkiye'nin bugünkü şartlarına göre çıkarılmasının kaçınılmaz olduğunugörüyor'' dedi.
'DAHA ÖNCE UYARDIK'
Çevre Kanunu'ndaki yaptırımların son derece yetersiz olduğunu belirten Pepe, şöyle konuştu:
''Şu anda Tuzla'daki olayda uygulayabileceğimiz ceza 'çelik çomak parası gibi', 'sadaka gibi', '5-10 kuruş verirseniz kurtulursunuz bu işten gibi'... Tuzla'daki şirkete 7.5 milyar lira ceza kesebiliyoruz. Yani boğazda mükellef bir yemek ve garsona verilen bahşiş kadar. Ben buna 'sadaka' diyorum. Bu işin failleri 5-10 kuruşla kurtulamayacaklarını bilmesi lazım. O noktaya gelmesi gerekir ki bu faillerin kamuoyunda teşhir edilmesi lazım. Bunların çok ciddi para cezalarına çarptırılması lazım. Hatta ve hatta gerekirse bunların hapis ve ticaretten mene kadar gitmesi lazım. Niye? Bölge insanını, bir bölgeyi tamamen tehdit edecek olaylar da olabilir. Bunların her birisinin üzerine bakanlık olarak ilgili yerlerle gidiyoruz.''
Pepe, İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Valilik aracığıyla daha önce Tuzla Kaymakamlığı'na yazdığı yazılar bulunduğunu, bu yazılarda, ''Bazı fabrikaların ÇED sürecini tamamlamadan üretime devamettiklerini ve bunların ÇED süreçlerini tamamlamaları için gerekli uyarıları yapmalarını, gerekirse faaliyetten men edilmelerini'' istediğini anlattı. Pepe, ama bunlarla ilgili gerekli işlemin yapılmadığını kaydetti.
Bir başka soruyu da Pepe, ''Yeraltındaki gömüleri henüz tespit edecek bir cihaz bulamadık ama öyle olsaydı defineciler bundan fevkalade istifade ederdi'' diye yanıtladı.
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Çevre Kanunu'ndaki yaptırımların son derece yetersiz olduğunu belirterek, ''Tuzla'daki şirkete 7.5 milyar lira ceza kesebiliyoruz. Yani boğazda mükellef bir yemek ve garsona verilen bahşiş kadar. Ben buna sadaka diyorum'' dedi.
Pepe, İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü, İSTAÇ AŞ'nin işbirliğiyle düzenlenen ''İstanbul Tıbbi Atık Sempozyumu''na katılmak üzere Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi'nde gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir
gazetecinin, Tuzla'da toprağa gömülü olarak bulunan kimyasal atıklarla ilgili olarak verilen bir ceza olup olmadığını sorması üzerine Pepe, mevcut Çevre Kanunu'nun hangi yaptırımların uygulanacağını gösterdiğini belirterek, bu kanun ile bu ve benzeri devasa çevre sorunlarının üstesinden gelinemeyeceğinin bir kez daha görüldüğünü ifade etti.
''Keşke bunların hiçbiri olmasaydı da bu meseleleri bu şekilde tartışıyor olmasaydık. Ama Türkiye'nin realitesi bu'' diyen Pepe, Türkiye'nin yöneticisinden işadamına kadar herkesin ''çok ciddi aymazlık'' içinde olduğunu söyledi.
720 BİN TON TOPRAĞA GÖMÜLÜYOR
''Vurdumduymazlığın ağır faturasının böyle bir kaç olay kamuoyuna mal olduktan sonra görüldüğünü ve bunun dehşetengiz tablosu karşısında herkesin irkildiğini, utandığını, kızdığını ama bir kaç gün sonra bunun geçtiğini'' anlatan Pepe, ''750 bin ton tehlikeli atığın sadece 30-35 bin tonu, hadi bilemediniz 50 bin tonu bertaraf edilebiliyor. 720 bin ton nereye gidiyor? Nereye gittiğini Tuzla'da gördük. Toprağa gömülüyor'' diye konuştu.
''Yeni Çevre Kanunu'nun ne zaman çıkacağının'' sorulması üzerine Pepe, kamuoyunda belli duyarlılık ve desteğin olmasının, parlamentoyu harekete geçirmekte ellerini kuvvetlendirdiğini ifade ederek, şu anda parlamentoda yasa çıkarmada ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi. Pepe, ''İktidar ve muhalefet partisinden herkes, Çevre Kanunu'nun Türkiye'nin bugünkü şartlarına göre çıkarılmasının kaçınılmaz olduğunugörüyor'' dedi.
'DAHA ÖNCE UYARDIK'
Çevre Kanunu'ndaki yaptırımların son derece yetersiz olduğunu belirten Pepe, şöyle konuştu:
''Şu anda Tuzla'daki olayda uygulayabileceğimiz ceza 'çelik çomak parası gibi', 'sadaka gibi', '5-10 kuruş verirseniz kurtulursunuz bu işten gibi'... Tuzla'daki şirkete 7.5 milyar lira ceza kesebiliyoruz. Yani boğazda mükellef bir yemek ve garsona verilen bahşiş kadar. Ben buna 'sadaka' diyorum. Bu işin failleri 5-10 kuruşla kurtulamayacaklarını bilmesi lazım. O noktaya gelmesi gerekir ki bu faillerin kamuoyunda teşhir edilmesi lazım. Bunların çok ciddi para cezalarına çarptırılması lazım. Hatta ve hatta gerekirse bunların hapis ve ticaretten mene kadar gitmesi lazım. Niye? Bölge insanını, bir bölgeyi tamamen tehdit edecek olaylar da olabilir. Bunların her birisinin üzerine bakanlık olarak ilgili yerlerle gidiyoruz.''
Pepe, İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Valilik aracığıyla daha önce Tuzla Kaymakamlığı'na yazdığı yazılar bulunduğunu, bu yazılarda, ''Bazı fabrikaların ÇED sürecini tamamlamadan üretime devamettiklerini ve bunların ÇED süreçlerini tamamlamaları için gerekli uyarıları yapmalarını, gerekirse faaliyetten men edilmelerini'' istediğini anlattı. Pepe, ama bunlarla ilgili gerekli işlemin yapılmadığını kaydetti.
Bir başka soruyu da Pepe, ''Yeraltındaki gömüleri henüz tespit edecek bir cihaz bulamadık ama öyle olsaydı defineciler bundan fevkalade istifade ederdi'' diye yanıtladı.