CLuber
06-30-2006, 02:24 AM
Çöp Adam
Öğrendim unutulmamanın güzelliğini
Çöp adamlarla yapmıştım
İlk resmimi öğretmenime
İki öpücük kondurmuştu gözlerime
Benim için dünyanın en
Mutlu anıydı o an
Anlıyorum çöp adamın
Marifetlerrini her an
Ben mutluydum
Öğretmenim mutluydu
Çöp adam mutlu
Yıllar geçti aradan umutlu
Yine gözleri ışıltılı bir öğrenci
Karşısında dev bir adam
Duygusal dizeler dizmiş bir kağıda
Ve gözleri onda
Dizeleri okuyan dev
Gülüver'e dönüyor
Sevinçten midir nedir
Hem gülüyor hem ağlıyor
Abdulkadir Güngör
*************************************
Yastığımın Anlattıkları
VE ON DÖRT ŞUBAT
Bugün sevgililer günüymüş
Ve aylardan şubat
Güneş yine doğudan doğdu
İçtima aynı saatteydi
Üniformam her zamankinden yeşil
Ve her gece gibi
Bu gece de telefonum çalmadı
VE YASTIĞIMDAN
Yastığımdan bir name var sana
Hasretle dudaklarından öpüyormuş
Bana kızma, yastığımdan
O, dudaklarına ve sana hasretmiş
VE BAĞ
Yastığımı kaybetmek istemem
Aramızdaki tek bağ, o galiba
VE HATIRALAR
Belki yastığım ve sen
Hiç gitmiyorsunuz gecemden
Ve yaşama dair her hatıra da
Bir çağrışım senden
Ve her haritada
İstanbul denilen bir şehir
Götürüyor seni benden
VE KISKANÇLIK
Yastığıma her kafamı koyduğumda
Seni düşünüyorum
Ve seni kıskanıyorum yastığımdan
Bilmediğim bir ilişkiniz mi var ?
VE PARANOYA
Ve bin bir ilişkiden kalan
Hatıraların muhasebesi var kafamda
Bu gece ve her gece...
Kafamın dışında yastığım
İçinde sen varsın
Beni yalnız bırakmayan
VE İSTANBUL
Aylardan Nisan olursa
Olmaz, deme
Ve ben yine yanında olursam
Yüzündeki gamzeyi anlatan
Bir şiir yazacağım
Ve altına İstanbul
VE BEKLEYİŞ
Ayın on dördü
Parlıyordu sen gibi
Ayın on dördünde sen
Parlıyordun tıbkı bir ay gibi
Ve ile devam ediyordu şiirler
Ve bir cevap gelmiyordu senden
VE SON
Ve on dört şubat da bitiyordu
Sevgiliden bir haber gelmeden
14 Şubat 2004
Abdulkadir Güngör
*****************************************
Umut İklimleri
Ben nice umutsuzluklar içinde
Bir ışık aradım kendime
Karanlıklar içinden
Bir aydınlık yarattım
Kendi hayal alemimde
Sevgisiz yaşadığım halde
Sevgi tohumları ektim gönlüme
Sensiz kaldığım gecelerde
Düşündüm üşüyen yalnızlıkları
Soğuk gecelerde
Seninle birlikteydim
Umut iklimlerinde
Abdulkadir Güngör
************************************
Sessiz Senfonim
I
Bazen yüreğimi dağlıyor
Bazen içimi ısıtıyor
Beni mutlu ediyor
Bu kadar gayretim
Bir anlık uyku için mi diyorum
Bir an uyanık kalmak için
Kendi kendimi yiyorum
II
Ben de ağlamalıyım ölümüme
Fırtınaların, kasırgaların kol gezdiği
Denizlere dönüşmeli gözlerim
Yaşasaydım çok şeyler değiştirecektim,
Demeliyim.
Üzülmeliyim ölümüme
Herkesten çok
Ağlamalıyım
Sonra
Gömmeliyim kendimi tarihe
Değişmeyen talihime isyan etmeden.
Abdulkadir Güngör
*******************************************
Rüyasız Uyku
Ölümü düşündün mü arkadaş ?
Bugün varsın yarın yoksun.
Bir şarkı duyduğunu zannedersin,
Bakarsın ki selan verilmiş.
Ağlarsın kendi ölümüne,
Eğer hatırlarsan öldüğünü.
Kafanı kaldırırsan görürsün,
Sevdiklerin ağlıyor senin için.
Gömerler seni sonra mezara,
Üzerinde bir ağırlık hissedersin.
Bir zamanlar üzerine bastığın topraklar,
Şimdi ise üzerinde bir ağırlık.
Sonra üzülürsün, belki sen de ağlarsın
Sevdiklerinin seni bırakıp gittiğine.
Düşün arkadaş, biraz düşün
Sen mi onları bıraktın, onlar mı seni ?
Hiç giymediğin elbisen sana bayağı yakışmış,
Çenen ise bağlanmış, konuşamıyorsun;
Uykusuz gözlerini hiç açamıyorsun,
Çünkü sen, artık yaşamıyorsun.
Abdulkadir Güngör
Öğrendim unutulmamanın güzelliğini
Çöp adamlarla yapmıştım
İlk resmimi öğretmenime
İki öpücük kondurmuştu gözlerime
Benim için dünyanın en
Mutlu anıydı o an
Anlıyorum çöp adamın
Marifetlerrini her an
Ben mutluydum
Öğretmenim mutluydu
Çöp adam mutlu
Yıllar geçti aradan umutlu
Yine gözleri ışıltılı bir öğrenci
Karşısında dev bir adam
Duygusal dizeler dizmiş bir kağıda
Ve gözleri onda
Dizeleri okuyan dev
Gülüver'e dönüyor
Sevinçten midir nedir
Hem gülüyor hem ağlıyor
Abdulkadir Güngör
*************************************
Yastığımın Anlattıkları
VE ON DÖRT ŞUBAT
Bugün sevgililer günüymüş
Ve aylardan şubat
Güneş yine doğudan doğdu
İçtima aynı saatteydi
Üniformam her zamankinden yeşil
Ve her gece gibi
Bu gece de telefonum çalmadı
VE YASTIĞIMDAN
Yastığımdan bir name var sana
Hasretle dudaklarından öpüyormuş
Bana kızma, yastığımdan
O, dudaklarına ve sana hasretmiş
VE BAĞ
Yastığımı kaybetmek istemem
Aramızdaki tek bağ, o galiba
VE HATIRALAR
Belki yastığım ve sen
Hiç gitmiyorsunuz gecemden
Ve yaşama dair her hatıra da
Bir çağrışım senden
Ve her haritada
İstanbul denilen bir şehir
Götürüyor seni benden
VE KISKANÇLIK
Yastığıma her kafamı koyduğumda
Seni düşünüyorum
Ve seni kıskanıyorum yastığımdan
Bilmediğim bir ilişkiniz mi var ?
VE PARANOYA
Ve bin bir ilişkiden kalan
Hatıraların muhasebesi var kafamda
Bu gece ve her gece...
Kafamın dışında yastığım
İçinde sen varsın
Beni yalnız bırakmayan
VE İSTANBUL
Aylardan Nisan olursa
Olmaz, deme
Ve ben yine yanında olursam
Yüzündeki gamzeyi anlatan
Bir şiir yazacağım
Ve altına İstanbul
VE BEKLEYİŞ
Ayın on dördü
Parlıyordu sen gibi
Ayın on dördünde sen
Parlıyordun tıbkı bir ay gibi
Ve ile devam ediyordu şiirler
Ve bir cevap gelmiyordu senden
VE SON
Ve on dört şubat da bitiyordu
Sevgiliden bir haber gelmeden
14 Şubat 2004
Abdulkadir Güngör
*****************************************
Umut İklimleri
Ben nice umutsuzluklar içinde
Bir ışık aradım kendime
Karanlıklar içinden
Bir aydınlık yarattım
Kendi hayal alemimde
Sevgisiz yaşadığım halde
Sevgi tohumları ektim gönlüme
Sensiz kaldığım gecelerde
Düşündüm üşüyen yalnızlıkları
Soğuk gecelerde
Seninle birlikteydim
Umut iklimlerinde
Abdulkadir Güngör
************************************
Sessiz Senfonim
I
Bazen yüreğimi dağlıyor
Bazen içimi ısıtıyor
Beni mutlu ediyor
Bu kadar gayretim
Bir anlık uyku için mi diyorum
Bir an uyanık kalmak için
Kendi kendimi yiyorum
II
Ben de ağlamalıyım ölümüme
Fırtınaların, kasırgaların kol gezdiği
Denizlere dönüşmeli gözlerim
Yaşasaydım çok şeyler değiştirecektim,
Demeliyim.
Üzülmeliyim ölümüme
Herkesten çok
Ağlamalıyım
Sonra
Gömmeliyim kendimi tarihe
Değişmeyen talihime isyan etmeden.
Abdulkadir Güngör
*******************************************
Rüyasız Uyku
Ölümü düşündün mü arkadaş ?
Bugün varsın yarın yoksun.
Bir şarkı duyduğunu zannedersin,
Bakarsın ki selan verilmiş.
Ağlarsın kendi ölümüne,
Eğer hatırlarsan öldüğünü.
Kafanı kaldırırsan görürsün,
Sevdiklerin ağlıyor senin için.
Gömerler seni sonra mezara,
Üzerinde bir ağırlık hissedersin.
Bir zamanlar üzerine bastığın topraklar,
Şimdi ise üzerinde bir ağırlık.
Sonra üzülürsün, belki sen de ağlarsın
Sevdiklerinin seni bırakıp gittiğine.
Düşün arkadaş, biraz düşün
Sen mi onları bıraktın, onlar mı seni ?
Hiç giymediğin elbisen sana bayağı yakışmış,
Çenen ise bağlanmış, konuşamıyorsun;
Uykusuz gözlerini hiç açamıyorsun,
Çünkü sen, artık yaşamıyorsun.
Abdulkadir Güngör