PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Tezkere Çıkmayınca Kullanılmayan Üs, Şimdi Sivillerin Tahliyesinde..[22.07.2006 17:15


CaKaLBoT
07-22-2006, 05:23 PM
Tezkere Çıkmayınca Kullanılmayan Üs, Şimdi Sivillerin Tahliyesinde Kullanılıyor


http://img161.imageshack.us/img161/2839/411413ote3.jpg
ABD`nin başlattığı Irak`a yönelik operasyonda kullanımını talep ettiği, ancak tezkere çıkmayınca yaptığı yığınakları da geri çektiği Adana`daki İncirlik Üssü ile Mersin Limanı, İsrail`in Lübnan`a yönelik saldırısından bu ülkedeki yabancıların kaçış noktaları oldu. Savaştan kaçışta devreye giren İncirlik`ten Amerikalı ilk grup dün ülkelerine gönderildi. Bu akşamdan itibaren gelecek Amerikalı sivillerin sayısında artışın beklendiği İncirlik Üssü`nde yolcu uçağının yanı sıra dev nakliye uçakları bekletiliyor, hummer cipler üste geziyor.

20 Mart 2003 sabahı `Irak`a özgürlük` sloganıyla Bağdat`ı bombalayarak bu ülkeye yönelik operasyonunu başlatan ABD, operasyon tarihinden bir yıl önce, Adana`daki İncirlik Üssü`nün yanı sıra, Mersin ve İskenderun limanlarının kullanımını gündeme getirmişti. Henüz tezkere çıkmamasına rağmen bu limanlarda çalışma yapan, İskenderun Limanı`nı da yaptığı yığınak ile bir üs görünümüne getiren ABD, tezkere çıkmaması, limanların ve üssün kullanımına izin verilmemesi üzerine yaptığı yığınağı kaldırıp, aralarında hummer ciplerin, helikopterlerin de bulunduğu askeri malzemelerini geri çekmişti. Tezkerenin çıkmaması iki müttefik ülke arasında tartışmalara da yol açmıştı.

İNSANI AMAÇLI KULLANILIYOR

2002`de yaşanan bu olayların ardından İncirlik Üssü ve Mersin Limanı, İsrail`in bombalarından kaçan Amerikalılar için insani amaçlı kullanılmaya başlandı. Türkiye, Lübnan`daki ABD vatandaşlarının tahliyesi için İncirlik`in kullanımına izin verdi.
İsrail`in Lübnan`a bomba yağdırmaya başlaması sonrası bu ülkedeki vatandaşlarını kurtarmada diğer ülkelerden daha atak davranıp, askeri gemileri liman dışındaki bölgelere kaydırarak vatandaşlarını alan ABD, onları Kıbrıs Rum Kesimi`ne ulaştırıp, buradan Almanya`daki üsse uçakla nakledip, daha sonra da ülkelerine ulaştırılmaları için çalıştı. Ancak, Kıbrıs Rum Kesimi`ndeki yoğunluk üzerine gözler İncirlik`e ve Mersin Limanı`na çevrildi. Türkiye`nin de izin vermesi üzerine ABD`nin kullanımına açılan İncirlik Üssü, ABD`lilerin savaştan kaçışta yeni güzergahları oldu. Üsteki bir hangar, İsrail`in bombalarından kaçan ABD`lilerin ihtiyaçlarını giderebilecekleri şekilde düzenlendi. Portatif yataklar kuruldu, gelenlerin ABD`deki yakınlarıyla görüşmeleri amacıyla internet bağlantılı bilgisayarlar yerleştirildi, telefon sistemi kuruldu.

İNCİRLİK`TE HAREKETLİLİK

İlk Amerikalı grup, 20 Temmuz`da saat 23.10`da Mersin Limanı`na gelen Kanadalılar`ı taşıyan Saint Vincent bayraklı `Emeraud` adlı deniz otobüsüyle gelenler arasında yer alan 29 kişi oldu. Bu grup, konsolosluk yetkililerince karşılanıp, İncirlik`ten gelen askeri bir servis otobüsü ile üsse götürüldü.

21 Temmuz sabahı saat 03.15 sıralarında İncirlik`e ulaşan gruptaki bazı Amerikalılar, Beyrut`tan çıkmak için 8 saatlik bir taksi yolculuğundan sonra deniz otobüsüne bindiklerini anlattı. Yolculuğun uzun ve yorucu olduğunu dile getiren Amerikalıların kaçışları, ABD Hava Kuvvetleri`nin internet sitesinde de yer aldı. Gördükleri korkunç yıkım karşısında şaşkınlıklarını dile getiren Amerikalılar, üste işlemlerinin tamamlanmasının ardından, dinlenmeleri için hazırlanan konaklama, alışveriş ve diğer imkanların bulunduğu, `operasyon merkezi`ni andıran binaya yönlendirildi. Burada, ülkelerindeki yakınlarıyla görüşebilmeleri için telefon, internet imkanı sağlanan grup, daha sonra uçakla ülkelerine gönderildi.

Lübnan`da yaklaşık 25 bin vatandaşı bulunan ABD, bunlardan bir bölümünü Kıbrıs Rum Kesimi`nden kurtarırken, deniz yoluyla Mersin Limanı`na ilk etapta 2 bin ABD`liyi getirecek. Bu akşamdan itibaren gelmeleri beklenen grup, otobüslerle İncirlik Üssü`ne götürülecek, daha sonra da yolcu veya kargo uçaklarıyla ülkelerine gönderilecek.

Türkiye`nin kullanımına izin vermesiyle birlikte hareketliliğin gözlendiği İncirlik Üssü`nde Amerikalı Evergreen International havacılık şirketinden kiralanan 2 yolcu uçağı hazır bekletilirken, apronda ayrıca C-17 tipi 5 kargo uçağı da göze çarpıyor. Üssün çevresinde de ABD askerleri hummer ciplerle tur atıyor.

ABD`LİLERİ TAŞIYAN GEMİDE ARIZA

Amerikalıların bulunduğu deniz otobüsleri de Beyrut`tan Mersin`e gelmek üzere aralıklarla yola çıktı. Ancak, Beyrut`tan ayrılan 933 Amirakılının bulunduğu ilk kafileyi getirecek olan Panama bayraklı `M.F. Carina` adlı deniz otobüsü yolda arızalandı. Saat 03.00`te yola çıkıp, Kıbrıs yakınlarında arızalanan gemi, S.O.S. verdi.

Amerikalı yetkililerin de devreye girmesiyle gemi Limasol Limanı`na yönlendirildi. Arızası hakkında açıklama yapılmayan, ancak, Mersin`e kadar ulaşamayacağı endişesi taşınan geminin rotası bu sorun nedeniyle Kıbrıs Rum Kesimi`ne çevrildi.

AVUSTRALYALILAR DA GELDİ

Beyrut`tan deniz yoluyla Mersin üzerinden kaçış işlemleri de sürüyor. İsveç, Kanada ve ABD vatandaşlarından sonra Türkiye`ye Avustralya vatandaşları da adımlarını attı. Bugün saat 06.00 sıralarında `Prince Of Girne` adlı deniz otobüsü ile 250 Kanadalı, saat 07.00`de de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi`ne ait `Akçakoca` adlı feribotla 102 Avustralya, 102 İsveç ve 150 Kanada vatandaşı olmak üzere 354 kişi Mersin`e ulaştı. Kanada`nın Ankara Büyükelçisi Juan Dunn, vatandaşlarını karşılayıp, `Hoşgeldiniz. Geçmiş olsun` derken, çocuklarla yakından ilgilendi. Büyükelçi, çocuklarla şakalaşıp, fotoğraf çektirdi.

Mersin`e saat 09.15`te `Akgünler-4` adlı deniz otobüsü ile 200 Avustralya ve 25 İsveçli, saat 10.00`da `Akgünler-1` adlı deniz otobüsü ile 260 Kanadalı getirildi. Avustralya ve İsveçliler, Mersin`deki değişik otel ve tatil sitelerinde misafir edilirken, Kanadalılar karayoluyla Adana`ya gönderildi.

Gelenler arasında bulunan 4 çocuk babası Lübnan asıllı Kanada vatandaşı 40 yaşındaki Muhammed Hazer, İsrail`in Beyrut`u kuşatma altında tuttuğunu belirterek, ``İsrail ordusu, Hizbullah`ın şehirde yaşamadığını bildiği halde, yaşlı, çocuk demeden bombalar atarak insanların ölümüne neden oluyor. Bu bir soykırımdır`` dedi.

6 kardeşi, anne ve babası ile birlikte Beyrut`u terk etmek zorunda kalan 10 yaşındaki yürüme engelli Meream ise yolcu salonu çıkışında Kanada Büyükelçisi Dunn ile karşılaştı. Dunn küçük kızla konuşup şakalaşarak birlikte fotoğraf çektirdi. Küçük Meream, geride bıraktığı arkadaşlarının da savaştan kurtulmasını diledi. Yolcu salonu çıkışında bir kadın da fenalaşıp, bayıldı. Ambulansla hazır bekleyen sağlık görevlilerinin müdahale ettiği kadının heyecandan ve yorgunluktan tansiyonun düşüp, bayıldığı belirlendi.

Mersin`e gelenlerin sayısının 4 günde yaklaşık 4 bin kişiyi bulduğunu bildiren yetkililer, savaştan kaçanlarının sayısının 10 bini geçmesini beklediklerini kaydetti.

ADANA`DA KEBAP İKRAMI

Adana`da Yüreğir Spor Salonu`nda misafir edilen Kanadalılara Büyükşehir Belediyesi, Adana Kebap ile dondurma ikram edildi. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Can-Kur, Kızılay ve özel güvenlik şirketi elemanlarının ilgilendiği Kanadalı konuklar, gösterilen ilgiye teşekkür etti.
3 günlük yolculuktan sonra kurtarılıp, Adana`ya ulaştıklarını anlatan 20 yaşındaki Lübnanlı Ali Şuakir, ``Sadece peynir ve ekmek yedik. Adana Kebap da çok hoşuma gitti`` dedi.
Lübnan asıllı Kanadalı 2 çocuk annesi 50 yaşındaki Laura Suifi, her saat üzerlerine bomba atılacağı korkusuyla yaşadıklarını belirterek, ``ABD`nin bedelini biz ödüyoruz. Hiç kimsenin bedelini ödemeye mecbur değiliz. Oraya annemi görmeye gitmiştim. Bu şekilde dönmek istemezdim. Kocam ve çocuklarım olduğu için Kanada`ya dönmek zorundayım. Lübnan benim ülkem ve orayı terk etmeyeceğim. Saldırılar bittikten sonra döneceğim`` diye konuştu.

CoolTurk
07-22-2006, 06:08 PM
Bilgiler İçin Teşekkürler...

ege10
07-22-2006, 06:17 PM
Tesekkürler paylasimin icin.