Stinq
10-18-2006, 01:18 AM
Çocuğun Yaşamında Babanın Rolü
Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlar. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemlidir. Baba adayının çocuklarıyla ilk iletişimleri annenin hamilelik döneminde eşlerine yardımcı olmalarıyla başlar.
Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeğe hazırlık aşamasında psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli adımlarıdır. Doğumdan itibaren bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye yardımcı olmak da yine bebekle ilk fiziksel-psikolojik etkileşimin oluşumunda etkilidir. Özellikle babaların bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi vurgulanmaktadır. Çocuğunun doğumundan itibaren çocuğuyla yoğun bir iletişim halinde olan babaların hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artacaktır.
Çocukların kişilik gelişiminde babaların rolü:
Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu etki etmektedir. Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişiliğini etkiler. Örneğin aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olabilmektedir. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal uyum yeteneklerinin artmasına, liderlik özellikleri geliştirebilmelerine etki etmektedir. Babanın sağlıklı bir otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını artırmaktadır.
Babanın çocuk üzerindeki en önemli rollerinden biri de çocuğun psiko-seksüel gelişimi üzerindeki etkileridir. Kız ve erkek çocukların doğuştan getirdikleri kendi cinsiyet rollerine ait özellikleri ancak sağlıklı modellerin izlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla gelişebilmektedir. Babanın aile içindeki tavrı, fonksiyonu, çocuğuyla kurduğu yakın, açık ve güvenli bir ilişki, özellikle erkek çocuğun baba ile özdeşleşmesini kolaylaştırmakta ve kendi cinsiyet rolünü geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Erkek çocuklar taklit edebilecekleri ya da yakın ilişki kurarak özdeşleşebilecekleri iyi bir model bulamadıklarında kendi cinsel kimlik gelişimleri bu durumdan olumsuz etkilenebilmektedir. Ya da babanın aile içinde yeterince etkin olamadığı durumlarda erkek çocukların maskülen özelliklerinin yeterince gelişememesi riskinin oluşabileceği bilinmektedir.
Aynı şekilde kız çocuklar için de babanın rolü, karşı cinsi anlaması, kendine güven geliştirebilmesi açısından önem taşımaktadır. Babayla iletişimde bulunarak erkeklere nasıl tepkide bulunacaklarını ve erkeklerin kendi cinsiyetlerine nasıl tepkide bulunduklarını öğrenmektedirler. Yetersiz baba modeli ya da baba yoksunluğu kız çocukları özellikle ergenlik döneminde etkilemekte ve ergenlik sıkıntılarının daha şiddetli yaşanmasına neden olabilmektedir.
Baba ve disiplin:
Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasının önemi büyüktür. Disiplinin oluşturulmasında anneye de babaya da önemli görevler düşmektedir. Anneler genelde çocuklarıyla daha fazla zaman geçiren ve bu nedenle kuralları uygularken pratikteki zorluklar nedeniyle tutarlı davranamayabilmektedirler. Bu noktada babanın sadece kızan, bağıran, otoriteyi temsil eden, kendisinden korkulan ve tehdit unsuru olarak kullanılan rolde tutulması sıkça rastlanılan bir durum olmaktadır. Oysa bu tutum hem çocukların yeterince disipline edilememelerine neden olmakta hem de babaya iletişimden uzak bir rol verilmiş olmaktadır. Bunun yerine annenin de babanın da belli esneklikleri de bulunan, mümkün olduğunca ortak disiplin ilkeleriyle yaklaşmaları gerekmektedir. Daha az zaman geçirmiş olmak kuralların tutarlık içinde uygulanması konusunda zaman zaman babalar için avantaj oluşturmaktadır. Ama bu avantajı babayı korku objesine çevirerek dezavantaja dönüştürmemek gerekmektedir. Ve disiplin oluşturulurken çocukların duygularının değil davranışlarının kısıtlanması ya da başka deyişle istenmeyen ve uygun olmayan davranışların uygun olanlarıyla değiştirilmesi esas olmalıdır. Babalar bu noktada daha çok istenmeyen davranışı vurgularlarsa, çocuklar da kendilerini hep olumsuz davranışları olan, istenmeyen, sorun yaratan çocuk olarak algılayabilmektedirler. İstenmeyen davranışları değiştirirken sadece sorun olan davranışları vurgulamak yerine olumlu davranışın ne olduğunu belirtmek, olumlu davrandığı taktirde ödülün ne olacağını belirtmek daha etkili olmaktadır ve çocuğun olumsuz benlik algısı geliştirmesi riskini de ortadan kaldırmaktadır. Ödül mutlaka maddesel bir şey olmak zorunda değildir. Hatta maddesel ödüller yerine davranışsal veya sözle ödüller kullanılması daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü “seninle gurur duyuyorum, bu şekilde davranırsan beni çok mutlu edeceksin” gibi açıklamalar çocuğu olumlu davranmaya motive ettiği gibi, kendisini algılamasını da olumlu yönde etkileyecektir.
Babaların bazen çocuklarıyla yeterince zaman geçirememeleri ve onlarla yeterince ilgilenemedikleri kaygısıyla onları hediyeye ve oyuncağa boğdukları bilinmektedir. Ve böylece her akşam eve geldiğinde “baba bana ne getirdin”? diyen çocuklarına birşey vermenin hazzını yaşayabilirler. Oysa bu tavır çocukları yeni birşeye sahip olmanın keyfini yaşamaktan alıkoymakta ve sürekli talep etmelerine ve bir türlü sahip olduklarından memnun olamamalarına neden olmaktadır. Üstelik aslında baba ile çocuk arasında gerekli olan duygusal yakınlığın yerini de asla tutmamaktadır. Her gün bir oyuncak getirmek yerine çocuğunu kucağına alıp onunla 5-10 dakika sohbet etmek, o günün nasıl geçtiğinden söz etmek, çocuklar için de babalar için de çok daha doyurucu olmaktadır.
Babaların çocuklarıyla iletişimlerinde dikkat etmeleri gereken hususlar:
*Hamilelik döneminde eşinize hoşgörü, anlayış ve özel ilgi gösterin; bebeğinizin anne karnındaki gelişimiyle ilgilenin. Çocuğunuzun gelişimi anne karnındayken başlar. Ve eşinden destek gören huzurlu bir hamilelik geçiren annelerin çocuklarının çok daha sağlıklı oldukları bilinmektedir.
*Bebeklik döneminde bakımında görev alın. Bebeğinizin sağlığı, beslenmesi, temizliği, ağladığında sakinleştirilmesi ve tüm ihtiyaçlarını karşılanması konusunda becerilerini geliştirin. Onun da bir kişiliği olduğunu sevdiği ve sevmediği şeyleri doğduğu andan itibaren takip etmeye ve öğrenmeye başlayın. Unutmayın ki bu ilişki daha sonra sürecek olan sağlıklı bir ilişkinin önemli bir başlangıcıdır.
*Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona fırsat verin. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini gözardı etmeyin.
* Çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız önemlidir. Tıpkı annesiyle olduğu gibi sizinle de yakın ve sıcak ilişki kurabilmesi ve üzüntüsünü ve mutluluğunu sizinle paylaşabilmesi gerekmektedir. Oysa babasının kendisinden uzak olduğunu hisseden çocuklar babalarıyla aralarında bir mesafe olması gerektiği mesajını alırlar ve bu durum onların ihtiyaç duyduklarında gerekli desteği talep etmeleri konusunda çekingen kalmalarına neden olabilir. Böyle bir durumda bu desteği başka kaynaklardan arama riski oluşacaktır. Özellikle küçük yaşlarda babalarıyla duygusal anlamda yakınlaşamayan çocukların ergenlik dönemlerinde daha büyük sorunlar yaşadıkları ve bu dönemin zorluklarıyla başteme konusunda daha yetersiz kaldıkları bilinmektedir. Bu nedenle zaman kaybetmeden çocuğunuzu dinlemeye ve onunla yakınlaşmaya başlayın.
*Babaların da tıpkı anneler gibi çocuklarını her koşulda (başarılarında da başarısızlıklarında da) sevdiklerini hissettirmeleri, çocuklarının kendi hayatlarındaki önemini çocuklarına ifade etmeleri, sağlıklı bir güven gelişimi için çok önemlidir. İstenmeyen davranışları öne çıkarıp vurgulamaktan çok olumlu-istenen davranışın desteklenmesi ödüllendirilmesi ve övülmesi çocukla kurulacak disiplin ilişkisinin etkinliğini artıracaktır.
*Yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarıyla daha az vakit geçirmek zorunda kalan babaların da çocuklarıyla sağlıklı iletişim geliştirebilmeleri ve çocuklarına yeterli ilgiyi gösterebilmeleri mümkündür. Önemli olan kısa da olsa çocuklarla özel zaman geçirmek ve bu zaman diliminde çocuğun psikolojik ihtiyaçlarıyla ilgilenebilmektir.
* Çocukların babalarının özel ilgilerine ihtiyaç duydukları ve bu ilginin çocukların hem zihinsel hem de psiko-seksüel gelişimleri açısından çok gerekli olduğu unutulmamalıdır.
*Baba yoksunluğunun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Özellikle de babasının yetersiz ilgisine ve ihmaline maruz kalan çocukların kişilik gelişimlerinin de bir yönüyle yetersiz kalabileceği ihtimali unutulmamalıdır
Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlar. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemlidir. Baba adayının çocuklarıyla ilk iletişimleri annenin hamilelik döneminde eşlerine yardımcı olmalarıyla başlar.
Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeğe hazırlık aşamasında psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli adımlarıdır. Doğumdan itibaren bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye yardımcı olmak da yine bebekle ilk fiziksel-psikolojik etkileşimin oluşumunda etkilidir. Özellikle babaların bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi vurgulanmaktadır. Çocuğunun doğumundan itibaren çocuğuyla yoğun bir iletişim halinde olan babaların hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artacaktır.
Çocukların kişilik gelişiminde babaların rolü:
Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu etki etmektedir. Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişiliğini etkiler. Örneğin aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olabilmektedir. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal uyum yeteneklerinin artmasına, liderlik özellikleri geliştirebilmelerine etki etmektedir. Babanın sağlıklı bir otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını artırmaktadır.
Babanın çocuk üzerindeki en önemli rollerinden biri de çocuğun psiko-seksüel gelişimi üzerindeki etkileridir. Kız ve erkek çocukların doğuştan getirdikleri kendi cinsiyet rollerine ait özellikleri ancak sağlıklı modellerin izlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla gelişebilmektedir. Babanın aile içindeki tavrı, fonksiyonu, çocuğuyla kurduğu yakın, açık ve güvenli bir ilişki, özellikle erkek çocuğun baba ile özdeşleşmesini kolaylaştırmakta ve kendi cinsiyet rolünü geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Erkek çocuklar taklit edebilecekleri ya da yakın ilişki kurarak özdeşleşebilecekleri iyi bir model bulamadıklarında kendi cinsel kimlik gelişimleri bu durumdan olumsuz etkilenebilmektedir. Ya da babanın aile içinde yeterince etkin olamadığı durumlarda erkek çocukların maskülen özelliklerinin yeterince gelişememesi riskinin oluşabileceği bilinmektedir.
Aynı şekilde kız çocuklar için de babanın rolü, karşı cinsi anlaması, kendine güven geliştirebilmesi açısından önem taşımaktadır. Babayla iletişimde bulunarak erkeklere nasıl tepkide bulunacaklarını ve erkeklerin kendi cinsiyetlerine nasıl tepkide bulunduklarını öğrenmektedirler. Yetersiz baba modeli ya da baba yoksunluğu kız çocukları özellikle ergenlik döneminde etkilemekte ve ergenlik sıkıntılarının daha şiddetli yaşanmasına neden olabilmektedir.
Baba ve disiplin:
Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasının önemi büyüktür. Disiplinin oluşturulmasında anneye de babaya da önemli görevler düşmektedir. Anneler genelde çocuklarıyla daha fazla zaman geçiren ve bu nedenle kuralları uygularken pratikteki zorluklar nedeniyle tutarlı davranamayabilmektedirler. Bu noktada babanın sadece kızan, bağıran, otoriteyi temsil eden, kendisinden korkulan ve tehdit unsuru olarak kullanılan rolde tutulması sıkça rastlanılan bir durum olmaktadır. Oysa bu tutum hem çocukların yeterince disipline edilememelerine neden olmakta hem de babaya iletişimden uzak bir rol verilmiş olmaktadır. Bunun yerine annenin de babanın da belli esneklikleri de bulunan, mümkün olduğunca ortak disiplin ilkeleriyle yaklaşmaları gerekmektedir. Daha az zaman geçirmiş olmak kuralların tutarlık içinde uygulanması konusunda zaman zaman babalar için avantaj oluşturmaktadır. Ama bu avantajı babayı korku objesine çevirerek dezavantaja dönüştürmemek gerekmektedir. Ve disiplin oluşturulurken çocukların duygularının değil davranışlarının kısıtlanması ya da başka deyişle istenmeyen ve uygun olmayan davranışların uygun olanlarıyla değiştirilmesi esas olmalıdır. Babalar bu noktada daha çok istenmeyen davranışı vurgularlarsa, çocuklar da kendilerini hep olumsuz davranışları olan, istenmeyen, sorun yaratan çocuk olarak algılayabilmektedirler. İstenmeyen davranışları değiştirirken sadece sorun olan davranışları vurgulamak yerine olumlu davranışın ne olduğunu belirtmek, olumlu davrandığı taktirde ödülün ne olacağını belirtmek daha etkili olmaktadır ve çocuğun olumsuz benlik algısı geliştirmesi riskini de ortadan kaldırmaktadır. Ödül mutlaka maddesel bir şey olmak zorunda değildir. Hatta maddesel ödüller yerine davranışsal veya sözle ödüller kullanılması daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü “seninle gurur duyuyorum, bu şekilde davranırsan beni çok mutlu edeceksin” gibi açıklamalar çocuğu olumlu davranmaya motive ettiği gibi, kendisini algılamasını da olumlu yönde etkileyecektir.
Babaların bazen çocuklarıyla yeterince zaman geçirememeleri ve onlarla yeterince ilgilenemedikleri kaygısıyla onları hediyeye ve oyuncağa boğdukları bilinmektedir. Ve böylece her akşam eve geldiğinde “baba bana ne getirdin”? diyen çocuklarına birşey vermenin hazzını yaşayabilirler. Oysa bu tavır çocukları yeni birşeye sahip olmanın keyfini yaşamaktan alıkoymakta ve sürekli talep etmelerine ve bir türlü sahip olduklarından memnun olamamalarına neden olmaktadır. Üstelik aslında baba ile çocuk arasında gerekli olan duygusal yakınlığın yerini de asla tutmamaktadır. Her gün bir oyuncak getirmek yerine çocuğunu kucağına alıp onunla 5-10 dakika sohbet etmek, o günün nasıl geçtiğinden söz etmek, çocuklar için de babalar için de çok daha doyurucu olmaktadır.
Babaların çocuklarıyla iletişimlerinde dikkat etmeleri gereken hususlar:
*Hamilelik döneminde eşinize hoşgörü, anlayış ve özel ilgi gösterin; bebeğinizin anne karnındaki gelişimiyle ilgilenin. Çocuğunuzun gelişimi anne karnındayken başlar. Ve eşinden destek gören huzurlu bir hamilelik geçiren annelerin çocuklarının çok daha sağlıklı oldukları bilinmektedir.
*Bebeklik döneminde bakımında görev alın. Bebeğinizin sağlığı, beslenmesi, temizliği, ağladığında sakinleştirilmesi ve tüm ihtiyaçlarını karşılanması konusunda becerilerini geliştirin. Onun da bir kişiliği olduğunu sevdiği ve sevmediği şeyleri doğduğu andan itibaren takip etmeye ve öğrenmeye başlayın. Unutmayın ki bu ilişki daha sonra sürecek olan sağlıklı bir ilişkinin önemli bir başlangıcıdır.
*Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona fırsat verin. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini gözardı etmeyin.
* Çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız önemlidir. Tıpkı annesiyle olduğu gibi sizinle de yakın ve sıcak ilişki kurabilmesi ve üzüntüsünü ve mutluluğunu sizinle paylaşabilmesi gerekmektedir. Oysa babasının kendisinden uzak olduğunu hisseden çocuklar babalarıyla aralarında bir mesafe olması gerektiği mesajını alırlar ve bu durum onların ihtiyaç duyduklarında gerekli desteği talep etmeleri konusunda çekingen kalmalarına neden olabilir. Böyle bir durumda bu desteği başka kaynaklardan arama riski oluşacaktır. Özellikle küçük yaşlarda babalarıyla duygusal anlamda yakınlaşamayan çocukların ergenlik dönemlerinde daha büyük sorunlar yaşadıkları ve bu dönemin zorluklarıyla başteme konusunda daha yetersiz kaldıkları bilinmektedir. Bu nedenle zaman kaybetmeden çocuğunuzu dinlemeye ve onunla yakınlaşmaya başlayın.
*Babaların da tıpkı anneler gibi çocuklarını her koşulda (başarılarında da başarısızlıklarında da) sevdiklerini hissettirmeleri, çocuklarının kendi hayatlarındaki önemini çocuklarına ifade etmeleri, sağlıklı bir güven gelişimi için çok önemlidir. İstenmeyen davranışları öne çıkarıp vurgulamaktan çok olumlu-istenen davranışın desteklenmesi ödüllendirilmesi ve övülmesi çocukla kurulacak disiplin ilişkisinin etkinliğini artıracaktır.
*Yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarıyla daha az vakit geçirmek zorunda kalan babaların da çocuklarıyla sağlıklı iletişim geliştirebilmeleri ve çocuklarına yeterli ilgiyi gösterebilmeleri mümkündür. Önemli olan kısa da olsa çocuklarla özel zaman geçirmek ve bu zaman diliminde çocuğun psikolojik ihtiyaçlarıyla ilgilenebilmektir.
* Çocukların babalarının özel ilgilerine ihtiyaç duydukları ve bu ilginin çocukların hem zihinsel hem de psiko-seksüel gelişimleri açısından çok gerekli olduğu unutulmamalıdır.
*Baba yoksunluğunun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Özellikle de babasının yetersiz ilgisine ve ihmaline maruz kalan çocukların kişilik gelişimlerinin de bir yönüyle yetersiz kalabileceği ihtimali unutulmamalıdır