PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Ülkeler


Bostandere
10-28-2006, 09:17 PM
Kosova yönetimi
Statüsü: Sırbistan ve Karadağ sınırlarına dahil BM idaresinde bölge
Nüfus: 1 milyon 800 bin
Başkent: Priştine
Başlıca diller: Arnavutça, Sırpça
Başlıca dinler: İslam, Hıristiyanlık
Yeraltı kaynakları: Kömür, kurşun, çinko, krom, gümüş
http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/2005/02/20050223123556kosovo_map203.gif

Sırbistan ve Karadağ devleti sınırları içinde kalan ve denize çıkışı olmayan Kosova bölgesi 1999 yılından bu yana fiilen Birleşmiş Milletler idaresinde

1990’lı yıllarda, etnik farklılıklar ve siyasi baskı sonucu alevlenen bir savaş yaşayan Kosova'dan halihazırda Birleşmiş Milletler sorumlu olsa da bölgenin nihai statüsü belirlenmiş değil.
Bu konuda 2006 başında başlayan müzakereler, bağımsızlık isteyen Arnavutlarla Sırbistan egemenliğini savunan Sırplar arasındaki derin görüş farkları dolayısıyla zorlu geçeceğe benziyor.
Kosova, gerek Sırpların gerekse Arnavutların kültürel kimlikleri açısından büyük önem verdikleri bir bölge. Bölgede yaşayan farklı etnik gruplar arasındaki gerginlik de giderilmiş değil.




GENEL BİLGİLER
Kosova Avrupa’nın en yoksul bölgelerinden biri. Halkının neredeyse yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Her ne kadar bölge zengin yeraltı kaynaklarına sahip olsa da temel gelir kaynağı hala tarım.
Bölgedeki Arnavut sayısı 1,5 milyon. 1999 sonrası, Sırpların bölgeden akın akın kaçması sonrasında ise hala burada kalan yaklaşık 100 bin kişilik bir Sırp toplumu var.
Sırp azınlık NATO barış gücü nezaretindeki kapalı bölgelerde yaşıyor. Uluslararası diplomatlar Sırp azınlığın hakları konusunda yeterli ilerleme sağlanmadığından şikayetçi.
Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda Kosova'nın geleceğini tayin edecek görüşmeler için süreç 2005 Kasım'ında başladı. 2006 Ocak ayında Kosova yönetiminin başkanı İbrahim Rugova'nın ölümü, müzakerelere başlanmasını bir ay kadar geciktirdi.
Sürece müdahil olan batılı ülkeler yıl sonuna dek bir sonuca varılmış olmasını umuyor.
Tarih
Slav ve Arnavut halkları Kosova'da 8. yüzyıldan bu yana birlikte yaşadı. Bölge 14. yüzyılın ortalarına kadar o zamanki Sırp İmparatorluğu’nun merkeziydi ve Sırplar da Kosova’yı devletlerinin doğduğu yer olarak kabul ediyor.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/10/20041022150612kos_prist_ap.jpg
Kosova 1990'ların başında kanlı bir savaş yaşadı
Aradan geçen yüzyıllarda etnik denge Arnavutlardan yana değişirken, Kosova, özellikle destansı şiirlerde de örnekleri görüldüğü gibi Sırbistan’ın altın çağının simgesi haline geldi.
Sırbistan’ın 1389 Sırpsındığı/Kosova Savaşı’nda uğradığı yenilgi Müslüman Osmanlı İmparatorluğu yönetimine geçişi beraberinde getirdi.
Yüzyıllarca süren bu dönemin ardından Sırbistan ancak 1913’te Kosova’nın denetimini yeniden ele aldı ve bölge daha sonra Yugoslav Federasyonu’na bağlandı.
Özerklik süreci
Sırplar ve Arnavut kökenliler arasında bölgenin denetimi için yaşanan rekabet 20'inci yüzyıl boyunca sürdü.
1960'larda bölgede Arnavut ulusal kimliğinin bastırılması, Belgrad’ın tutumunun da yumuşamasını sağladı. Arnavut kökenliler Kosova ve Yugoslav yönetimi içinde tutunabilmeye başladı.
Ancak Yugoslav Devlet Başkanı Tito’nun ölümü ardından bağımsızlık eğilimleri de güç kazandı.
Kosova’nın Yugoslav yönetimi içindeki etkisinden duyulan rahatsızlığa onu takip eden Slobodan Miloşeviç döneminde iyice su yüzüne çıktı.
1989’da Yugoslavya devlet başkanı olan Miloşeviç bölgenin özerklik haklarını geri alma yönünde adımlar attı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/03/20040319151029040319_203kosovo.jpg
Bölgede gerginlikler bir anda alevlenebiliyor
1991’de Arnavut liderlerin bağımsızlık ilanına rağmen 1990’lar boyunca süren pasif direniş hareketi bağımsızlık ya da özerkliğin iadesini sağlamayı başaramadı.
1990’lı yılların ortalarında Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) adlı etnik Arnavut gerilla örgütü, Sırp hedeflerine saldırılarına hız verdi.
Saldırıları büyük ve şiddetli bir Yugoslav askeri harekatı takip etti.
Savaş
Slobodan Miloşeviç’in krize çözüm çabalarını reddi ve Kosovalı Arnavutlara karşı uygulanan zulüm kampanyasına yanıt, 1999 Mart ayında başlayan NATO hava saldırıları oldu.
Sırp güçleri ise bu sırada Arnavutlara karşı etnik temizlik kampanyasına girişti. Yüzbinlerce mülteci Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ’a kaçtı. Olaylarda yaklaşık 10 bin kişi öldü.
Sırp güçleri 1999 yazında bölgeden çıkarıldı. Bölgenin yönetimini Birleşmiş Milletler üstlenmiş olsa da egemenlik hakları hala Belgrad yönetimine ait.
Aradan geçen yedi yılda nihai statünün netleşmemiş olması, Arnavut kökenli halkı sabırsızlandırıyor. Bölgede zaman zaman tırmanan gerginlikler, en son 2004 Mart'ında 19 kişinin ölümüyle sonuçlandı.
LİDERLER
Kosova Yönetimi Başkanı: Fatmir Seydiu
Fatmir Seydiu, başkan İbrahim Rugova'nın kanserden ölümü ardından 2006 Şubat'ında, parlamento tarafından bu göreve seçildi.
Bölgedeki en büyük parti olan Kosova Demokratik Birliği'nin başkanı olan Seydiu, seçime tek aday olarak girmişti.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2006/02/20060210131322sejdiu_president203jpg.jpg
Seydiu Rugova'ya yakınlığı ile tanınıyor
Rugova'ya yakın bir isim olan yeni başkan, Rugova gibi bölgenin bağımsız olmasından yana.
Bölgede başkanın yetkileri daha çok sembolik olsa da Seydiu, Kosova'nın nihai statüsü konusundaki görüşmelerde Kosova heyetinin başına geçmek gibi kritik bir görev üstleniyor.
54 yaşındaki hukuk profesörü, Kosova'nın kuzeyindeki Poduceva bölgesinde dünyaya geldi. Eğitimini Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde tamamlayan Seydiu, İngilizce ve Fransızca biliyor.
Başbakan: Agim Çeku
Kosova Kurtuluş Ordusu'nun eski komutanlarından Agim Çeku, 1 Mart 2006'da istifa eden Bayram Kosumi'nin ardından başbakanlık görevini devraldı.
Milletvekilleri, Çeku'nun başbakanlığını 65'e karşı 33 oyla onayladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2006/03/20060303124453ceku203.jpg
Agim Çeku'nun başbakanlığı Sırbistan'la ilişkileri gerdi
Başbakanlığa Çeku'nun aday gösterilmesi Sırbistan tarafından çok eleştirilmişti.
Sırbistan, Çeku hakkında Sırplara karşı savaş suçları işlediği gerekçesiyle tutuklama emri çıkarmıştı.
Çeku, hakkındaki bu suçlamaları reddediyor.
Agim Çeku, UÇK'nın dağıtılması ve ardından Kosova Savunma Birlikleri'nin kurulmasına önayak olmuştu.
Çeku yaklaşık beş yıldır Kosova Savunma Birlikleri'nin komutanı olarak görev yapıyordu.
Bayram Kosumi, Kosova'nın Geleceği için İttifak partisi liderlerinin yönetimini etkisiz bulması ardından başbakanlıktan istifa etmişti.
MEDYA
Kosova’da 45 yıllık komünizm ve Belgrad’ın 10 yıl süren baskıcı yönetimi ardından Arnavut kökenli gazeteciler 1999 Haziran’ında yeniden serbestçe çalışabilecekleri umuduyla işlerine döndüler.
Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Geçici Medya Komisyonu, gazeteciler için bir çalışma ilkeleri rehberi yayımladı.
Komisyonun başlıca amacı medyada şiddete teşvik unsuru olacak yayınlara yer verilmemesi.
Uluslararası kurumlar da Kosova’da bağımsız medya için bazı destek programları başlattı.
Örneğin İsviçre hükümeti BM denetiminde farklı etnik gruplardan oluşan Kosova halkına tarafsız haber kaynağı oluşturması için Blue Sky radyosunu destekliyor.

Bostandere
10-28-2006, 09:18 PM
Çeçenistan

Rusya Federasyonu'nun güneyindeki özerk cumhuriyetlerden Çeçenistan, neredeyse dört bir yanından Rus toprakları ile çevrili.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/12/20041211175625_39207261_checkpoint_203.jpg
Bir milyon nüfuslu ülkenin başkenti Grozni savaşın izlerini taşıyor
Çeçenistan Kafkas Dağları'ndaki sınırını ise Gürcistan ile paylaşıyor.
Aslında petrol zengini olan bölgede, bağımsızlık yanlısı isyancı gruplarla Rus ordusu arasında 10 yılı aşkın süredir devam eden savaş nedeniyle ekonomi ve altyapı şu anda harabe durumunda.
Organize suç faaliyetleri de yaygın durumda.
GENEL BİLGİLER
Çeçenistan, neredeyse iki yüz yıldır Rusya'nın dağlık güney sınırında Moskova için baş ağrısı yaratan bir bölge oldu.
19. yüzyılda İmam Şamil'in başını çektiği kanlı bir isyana sahne olan bölgede yaşananlar, Lermontov ve Tolstoy gibi sanatçıların eserlerine konu oldu.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif ÇEÇENİSTAN'IN KÜNYESİ
Statüsü: Rusya Federasyonu'na bağlı cumhuriyet
Nüfusu: 1 milyon
Başkent: Grozni
Başlıca diller: Çeçen dili, Rusça
Başlıca dinler: İslam, Hıristiyanlık
Doğal kaynaklar: Petrol

Rus yönetimi 1859 yılında bu isyanı bastırdı.
Çeçenler ancak bundan 60 yıl sonra, bu kez Çarlık dönemne son veren Ekim Devrimi'nden faydalanarak kısa bir dönem bağımsızlıklarına kavuştular.
Ancak bu dönem kısa sürdü ve 1922'de bölge, yeniden Rusya'ya bağlandı.
İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgali, Moskova yönetiminden kopmak için yine birer fırsat olarak değerlendirildi.
Ancak savaş sonunda Stalin'in intikamı acı oldu.
Çeçenleri işbirlikçilikle suçlayan Stalin, yöre halkını Sibirya ve Orta Asya'ya sürdü.
Çeçenler ancak 1957'de, Kruşçev döneminde yeniden evlerine dönebildiler.
Sovyet dönemi sonrası
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/09/2004090814173820040908085631basayevmaskhadov203.jp g
Mashadov ve Basayev isyanın başını çekiyordu
Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılması ardından, Sovyet hava kuvvetlerinde üst düzey bir yetkili olan Cahar Dudayev, bölgenin bağımsız olduğunu ilan etti.
Dönemin lideri Boris Yeltsin, bu açıklamaya İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir kaç yüz askeri bölgeye sevkederek yanıt verdi.
Havaalanında silahlı Çeçen isyancıların karşıladığı askerler otobüslere bindirilip evlerine gönderildi. Bu olay Moskova için küçük düşürücü bir dizi adımın ilki oldu.
Bunu takip eden üç yılda, silahlı gruplar Çeçenistan'daki denetimlerini gitgide artırırken Dudayev de Moskova'ya meydan okur açıklamalarında da sesini yükseltti.
1994'te Rusya, isyanı dizginlemek için bölgeye yeniden asker sevketti. Kolay bir zafer beklentileri kısa sürede suya düştü ve Rusların kayıpları artmaya başladı.
Moskova, 1996'da imzalanan bir barış antlaşması ardından buradaki askerlerini çekmeye başladı.
Bu anlaşma, Çeçenistan'a bağımsızlık yerine, büyük oranda özerklik sağlıyordu.
Anlaşma uyarınca Aslan Mashadov, Çeçenistan cumhurbaşkanlğına seçildi.
Ancak Çeçenistan savaş sırasında harabeye dönmüştü ve Rusya bölgeye yeniden yatırım yapmaya yanaşmadı. General Mashadov da organize suç ve adam kaçırma ile zengin olan silahlı çete liderlerini kontrol altına alamadı.
1999 Ağustos'unda Çeçen savaşçılar komşu Dağıstan Cumhuriyeti'ne sızarak Dağıstan ve Çeçenistan'da İslami bir devlet kurulmasını destekleyen bir örgütün saflarına katıldılar.
Bu örgüt, Müslümanları Ruslara karşı cihada çağırdı.
İkinci Çeçen savaşı
Bu sırada henüz başbakan olarak iktidara gelmiş olan Vladimir Putin'in tepkisi hızlı ve sert oldu.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/09/20030928153158russian-army-chechnya203.jpg
Putin Çeçen isyancılara karşı sert bir siyaset izledi
Bir kaç hafta içinde şiddetli çatışmalarla bu isyan bastırıldı.
Aynı yılın yaz aylarında Rusya'nın çeşitli bölgelerinde düzenlenen bombalı saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Rus makamları olaydan Çeçen isyancıları sorumlu tutmakta gecikmedi.
Putin, orduyu yeniden bölgeye sevketti ve kanlı çatışmalar başladı.
Erken zafer ilanlarına rağmen, saldırılar ve çatışmalar hala tam olarak kesilmiş değil.
Batılı ülkelerin Rusya'nın yöntemlerine ve insan hakları ihlallerine yönelen eleştirileri ise 11 Eylül'de Amerika Birleşik Devletleri'ne düzenlenen ve "terörle mücadele" kampanyalarının başlamasına yol açan saldırılardan sonra duruldu.
Rusya Çeçen isyancıların da küresel terör şebekesinin bir parçası olduğunu savunuyor.
Kremlin yönetimi Çeçenistan'a daha fazla özerklik sağlayan ancak Rusya'ya sıkı sıkıya bağlı olmasını sağlayan yeni bir anayasayı 2003 Mart'ında tartışmalı bir referanduma sundu.
Bölge bu sırada hala çok istikrarsız olduğundan bu referandumda anayasaya verilen onayın gerçekten geçerli sayılıp sayılamayacağı da ayrı bir tartışma konusu.
Rusya'nın bölgedeki sorunun barışçı bir çözüme ulaşması beklentisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini söylemek hala güç.
Bu yöndeki umutlar, 2004 Mayıs ayında, referandum sonrası bölgenin liderliğine seçilmiş olan Ahmed Kadirov'un suikast sonucu ölümüyle darbe aldı.
2005 Kasım ayında düzenlenen seçimlerde Kremlin yanlısı Birleşik Rusya Partisi, sandalyelerin yarısından fazlasını kazandı.
İsyancılar bu seçimin göstermelik olduğunu savunsa da Rusya lideri Vladimir Putin, bölgede anayasal düzene dönüşün tamamlandığını ilan etti.
Gözlemcilerse oy verme işleminin şiddetin sürdüğü bir korku ortamında yapıldığını vurguladılar.
LİDERLER
Cumhurbaşkanı: Ali Alkanov
Alkanov, kendisinden önce bu görevi yapan Ahmed Kadirov'un suikast sonucu ölümü ardından, 2004 Ekim ayında yemin ederek bu göreve başladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/08/20040830040710chechen203.jpg
Alkanov'un görevi, hayati tehlike taşıyor
Kremlin yönetimi başkanlık seçimleri sırasında Alkanov'a destek verdiğini net biçimde ortaya koymuştu.
Alkanov'un başlıca rakibinin seçime girmesine teknik bir sorun gerekçe gösterilerek izin verilmedi.
Seçimleri de sadece, bazı insan hakları örgütlerinin güvenilirliklerini sorguladığı bir avuç gözlemci izledi. Çeçen isyancılar seçimin tamamen uydurma olduğunu savundu.
Seçildiğinde 47 yaşında olan Alkanov, uzun süre polis teşkilatında görev yapmış, ardından 2003 Nisan ayında İçişleri Bakanlığı'na getirilmişti.
Moskova'ya sadık bir isim olarak tanımlanan Alkanov, 1996'da da Grozni'ye isyancı kuvvetlerin düzenlediği baskına gösterdiği direniş nedeniyle bir cesaret nişanı ile ödüllendirilmişti.
Aslan Mashadov'un başkanlığı döneminde Çeçenistan'ı terkeden Alkanov bölgeye ancak 1999'da Rus ordusu ile birlikte dönmüştü.
Çeçenlere aşırı görüşlere karşı koymaları telkininde bulunan Alkanov barışçı demokrasi değerlerini yayma sözü veriyor.
Ekonominin toparlanmasını hedefleyen Alkanov petrol gelirlerinin Çeçenistan içinde kalması fikriyle de Rus enerji çevrelerinde tartışmalara yol açıyor.
Serbest bir ticari bölge kurulmasını destekleyen Alkanov Çeçenistan'a vergi muafiyet ve indirimleri tanınmasını da talep ediyor.
Evli ve üç çocuk babası olan Alkanov'un görevi, aslında hayati tehlike taşıyor. Kendisinden önce bu görevi yapan dört kişiden üçü öldürüldü.
Başbakan: Ramazan Kadirov
Bir suikast sonucu öldürülen Cumhurbaşkanı Ahmed Kadirov'un oğlu olan Ramazan Kadirov, 2006'nın Mart ayında, selef, Sergey Abramov'un bir otomobil kazasında ağır yaralanması ardından bu görevi üstlendi.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2005/11/20051126112809ramzan_kadyrov203.jpg
Kadirov istikrarın demir yumrukla getirileceğini söylüyor
Babasının öldüğü sırada 27 yaşında olan Ramazan Kadirov'un yaşı cumhurbaşkanlığına bizzat aday olmak istenen 30 yaş sınırının altında kaldığından, 2004 seçiminde Ali Alkanov'u destekledi.
Seçim ardından da başbakan yardımcısı olarak görevlendirildi.
Kadirov, babasının ölümünün öcünü alacağını söylüyor.
'İsyancıların kökünü kazımak'la görevlendirilen ve binlerce militandan oluşan 'Kadirovsi' kuvvetlerinin aşırı şiddet uyguladığı eleştirileri ardından, bu birimi Rus kuvvetlerinin komutasına devredeceğini duyurdu.
Bazı gözlemciler, militanların hala Kadirov'un kontrolunda olacağını belirterek bunun fazla bir fark yaratmayacağını savunuyorlar.
Kadirov, bu birimin adam kaçırma ve cinayet olaylarının ardında olduğu suçlamalarını reddediyor ancak gücün içinde bazı "başıboş" unsurlar bulunabileceğini söylüyor.
Moskova yönetimi ile yakın bağları olan Kadirov aynı zamanda Kremlin yanlısı Birleşik Rusya Partisi'nin bölgesel lideri.
2005 Kasım'ındaki genel seçimde bu partiyle sandıktan ilk ısrada çıkan Kadirov, bölgeye istikrar getirmek için demir yumrukla yönetimin gerekli olduğunu savunuyor.
Kadirov kendisini inançlı bir Müslüman olarak tanımlıyor.
Ayrılıkçı lider: Dokka Umarov
Dokka Umarov, Çeçen isyancıların liderliğini Abdülhalim Sadullayev'in 2006 Haziran ayında düzenlenen bir polis operasyonunda öldürülmesi sonrası üstlendi.
2005 Mart'ında liderliği üstlenene dek Çeçenistan dışında pek tanınmayan bir din adamı olan Sadullayev'in aksine, Umarov'un adı isyancıların operasyonlarında sık sık geçiyordu.
Umarov 1990'ların ortalarında bu yana isyan hareketinde aktif rol oynadı.
İsyancıların liderliğini üstlendikten sonra yaptığı ilk açıklamada Rusya'da polise ve orduya ait operasyonlara hız vereceğini duyurdu.
1964 doğumlu Umarov bununla birlikte, sivillere verilecek zararın asgariye indirilmesine çalışacağını söyledi.
Çeçen isyancıların son yıllarda çok sayıda sivilin ölümüne yol açan Mokosva'daki tiyatro ve Beslan'daki okul baskını gibi eylemleri hareketin tepki çekmesine yol açmıştı.
Umarov'un liderliği üstlenmesinden bir kaç hafta sonra, 2006 Temmuz'unda hareketin etkili liderlerinden, Rusya'nın en çok aranan adamı olan Şamil Basayev İnguşetya'da ölmüştü.
MEDYA
Çeçenistan medyanın faaliyetleri açısından oldukça büyük zorluklar çekilen bir bölge.
Basın özgürlüğünü savunan gruplar, Moskova yönetimini bölgedeki çatışmaları izleyip aktarmaya çalışan gazetecilerin bağımsız şekilde çalışmasını engellemeye çalışmakla suçluyor.
Örneğin ABD destekli Hür Avrupa Radyosu adına çalışan Andrei Babitsky'nin bölgeden geçtiği haberler nedeniyle Kremlin'i öfkelendirdiği belirtiliyor. Babitsky, 2000 yılında Grozni'de yakalanmış seyahat belgelerinin sahte olduğu gerekçesiyle bir Rus mahkemesince mahkum edilmişti.
Rusya televizyon ve radyolarının pek çoğu bölgede takip edilebiliyor. Bölgedeki radyo kuruluşu da 2001 Kasım'ında yayınlarına yeniden başladı.
Bölgede çok sayıda internet sitesi de isyancıların görüşlerini yansıtıyor. Bunların başında gelen Kavkaz Tsentr'ın merkezi sürekli değişiyor. Çünkü sitenin servis sağlayıcılarına Moskova'dan siteyi kapatma telkini yapılıyor.
Bölgede isyancılar denetimindeki basının ne kadar etkili olduğu konusunda yorumlar ise çelişkili. Kavkaz Tsentr bölgede hala çok sayıda gazete ve dergilerinin olduğunu öne sürerken, Rus kuvvetleri 'militan' yayınevlerinin yok edildiğini savunuyor.
Yabancı yayıncılar da Çeçenistan'daki izleyicilere ulaşmayı hedefliyor.
Amerikan hükümetince finanse edilen Radio Liberty, Çeçence ve Rusça yayınlar yapıyor.
Moskova yönetimi bu yayınları 'tek yanlı' olduğu gerekçesiyle eleştiriyor.
Rus televizyonunda yer alan haberlerde, 2003 yılında Çeçenistan'da sekiz resmi gazete olduğu ve üçünün cumhuriyetin her yerinde satışa sunulduğu belirtiliyordu

Bostandere
10-28-2006, 09:21 PM
Yunanistan

Yunanistan'ın kültürel birikiminin yansımaları, özellikle sanat, siyaset ve felsefe alanlarında çağdaş Batı dünyasında kendini göstermeyi sürdürüyor.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif YUNANİSTAN'IN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/01/20040120101738greece_map203.gif Nüfus: 11 milyon (BM 2005)
Başkent: Atina
Yüzölçümü: 131.957 km2
En yaygın dil: Yunanca
En yaygın din: Hıristiyanlık (Ortodoks Rum Kilisesi)
Ortalama ömür: Erkeklerde 76, kadınlarda 81 yıl (BM)
Para birimi: 1 Euro = 100 cent
Başlıca ihraç ürünleri: Tekstil ve giyim, gıda, petrol ürünleri
Ortalama yıllık gelir: 16.610 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .gr
Uluslararasi telefon kodu: +30

Yunanistan, Avrupa, Asya ve Afrika'nın kavşak noktasında bulunuyor ve yüzlerce adası, toplam yüzölçümünün neredeyse beşte birini oluşturuyor.
GENEL BİLGİLER
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Yunanistan hızlı bir ekonomik ve sosyal değişim sürecinden geçti. Bu dönemde ülke ekonomisinin başlıca kaynakları turizm ve gemicilikti.
Ülke uzun yıllar boyunca, Ege Denizi'ndeki karasuları konusunda yaşanan anlaşmazlıklar ve bölünmüş Kıbrıs Adası dolayısıyla komşusu Türkiye ile gerginlikler yaşadı.
1999 yılında iki ülkenin peşpeşe yaşadığı depremler ardından karşılıklı yardım çalışmalarıyla ilişkilerde yumuşama yaşanmış olsa da, temel sorunlar üzerinde çözümsüzlük hali sürüyor.
Yunanistan'ın sorun yaşadığı bir diğer komşusu da Makedonya. Yunanistan batı komşusunun bu ismi kullanmasının, aynı ismi taşıyan Makedonya bölgesi üzerinde hak iddia etme anlamına geldiğini savunuyor. Birleşmiş Milletler taraflarla görüşerek soruna çözüm arıyor.
Dünyanın dikkati özellikle 2004 yılında, Yaz Olimpiyat Oyunları dolayısıyla Atina'ya çevrildi. Oyunlar için hazırlıkların zamanında yetişip yetişmeyeceğine dair kaygılara rağmen, sonunda tüm etkinlikler son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39716000/jpg/_39716029_gr_parthenon_ap.jpg
Atina 2004 Olimpiyatları'na evsahipliği etti
1981'de Avrupa Birliği'ne üye olan Yunanistan, 2001 yılı başında da ekonomik kriterleri yerine getirmek için verdiği yoğun çabalar ardından, Avrupa Para Birliği'ne katıldı.
LİDERLER
Cumhurbaşkanı: Karolos Papulyas
Başbakan: Kostas Karamanlis
Muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi, 7 Mart 2004'te yapılan erken genel seçimler ardından soyalist PASOK'un iktidarına son verdi.
Bu duruma uzun yıllardır iktidarda olan PASOK'un yaşam standardını iyileştime sözünü yerine getirememesi gerekçe gösteriliyor.
Başbakan Kostas Karamanlis Yunanistan'ın yakın tarihinin en etkili siyasetçilerinden biri olan Konstantin Karamanlis’in yeğeni.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/03/20040309180319karamanlis_archive203.jpg
Karamanlis 10 yıldır Yeni Demokrasi'nin lideri
1996’da sürpriz bir şekilde parti başkanlığına seçilerek ülkenin de en genç siyasi lideri oldu.
Karamanlis daha önce hiç seçimle gelinen bir makamda görev yapmadı. .
47 yaşındayken Başbakan olan Karamanlis, tarım reformu, bürokrasinin hantallıktan kurtarılması ve yolsuzlukla mücadeyi başlıca öncelikleri olarak sıralıyor.
İktidara gelişinden bu yana, yüksek işsizlik ve enflasyon ile hükümetin emeklilik ve çalışma sisteminde refom planları ülkede pek çok kez greve gidilmesine yol açtı.
Karamanlis bir yandan da para birliği kurallarına aykırı biçimde yüksek olan bütçe açığını kapatması için Brüksel'in baskısı altında.
Hukuk eğitimi alan Karamanlis evli ve çiftin 2003’te dünyaya gelen ikiz çocukları var.


Dışişleri Bakanı: Dora Bakoyani
İçişleri Bakanı: Prokopis Pavlopulos
Savunma Bakanı: Spilyos Spilyotopulos
Maliye ve Ekonomi Bakanı: Yorgos Alogoskufis
Kültür Bakanı: Kostas Karamanlis MEDYA
1980'lerin sonlarına dek devlet elindeki yayın kurumları neredeyse bir tekel konumundaydı.
Ancak bu tarihten sonra, izleyici sayısı itibariyle en büyük payı ticari televizyon kanalları alınca devlet televizyonu reklam gelirinin önemli bölümünü kaybetti.
Şimdi, televizyonun en fazla izlendiği saatlerde daha çok yerli eğlence programları, komedi dizileri ve yarışmalar yayınlanıyor.
Yunanistan'da yayıncılık, Avrupa standartlarına göre daha gevşek düzenlemelere tabi. Hatta ülkedeki 1700 kadar özel radyo ve televizyonun büyük bölümü ruhsatsız yayın yapıyor.
Bununla beraber, 2001 yılında iyice yoğunlaşan FM bandına düzen getirmeye yönelik bazı girişimler, büyük bir siyasi tartışma yarattı.
Her ne kadar editör ve yayıncılar, cumhurbaşkanı ya da dini inançlar gibi konularda tahkir niteliğinde kabul edilen yayınlar hakkında kovuşturmaya tabi tutulsa da Yunan medyası büyük ölçüde özgür yayın yapabiliyor.
Basın

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifElefterotipia (http://www.enet.gr/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifTa Nea (http://ta-nea.dolnet.gr/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifKathimereni (İngilizce) (http://www.ekathimerini.com/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAthens News (İngilizce) (http://www.athensnews.gr/)
Radyo - Televizyon

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifERT (Devlet Televizyonu) (http://www.ert.gr/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifMega TV (http://www.megatv.com/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAntenna TV (http://www.antenna.gr/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifERA (Devlet Radyosu) (http://ert.ntua.gr/index1.htm)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifYunanistan'ın Sesi (http://www.greeknews.ariadne-t.gr/Docs/era5eng/index.htm)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAthena 98,4 (Atina Belediyesi Radyosu) (http://www.984fm.gr/)
Haber Ajansları

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAtina Haber Ajansı (http://www.ana.gr/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifNetnews (http://www.netnews.gr/)

Bostandere
10-28-2006, 09:26 PM
Suudi Arabistan

Orta Doğu’nun en dindar ve içe dönük ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan, az gelişmiş bir çöl krallığı olarak başladığı yolda dev petrol sahaları sayesinde bölgenin en zengin ülkelerinden biri haline geldi.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif SUUDİ ARABİSTAN'IN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/09/20030910150926mecca203.jpg Nüfus: 25 milyon 600 bin (BM, 2005)
Başkent: Riyad
Yüzölçümü: 2 milyon 240 bin km2
En yaygın dil: Arapça
En yaygın din: İslam
Ortalama ömür: Erkeklerde 70, kadınlarda 74 yıl (BM)
Para birimi: 1 Riyal = 100 helali
Başlıca ihraç ürünleri: Petrol, gaz, tahıl
Ortalama yıllık gelir: 10.430 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .sa
Uluslararası telefon kodu: +966

Ülke yönetimi son dönemde bir yandan reform talebiyle gelen baskıya yanıt sunmaya çalışırken, bir yandan da gitgide artan radikal eğilimli grupların şiddet eylemleri ile mücadele ediyor.
Ülke adını ilk kez 18. yüzyılda bölgede yönetimi ele alan iktidardaki El Suud ailesinden alıyor.
Suudi Arabistan sınırları içinde kalan Hicaz bölgesi Muhammed Peygamber’in doğum yeri ve İslam’ın beşiği. Bu gerçeğe El Suud hanedanının Vahabilik olarak adlandırılan ve İslamiyeti katı şekilde yorumlayan anlayışa verdiği destek de eklenince ülke son derece güçlü bir dini kimlik edindi.
Suudi Arabistan’ı 1932’de Hicaz’ı Haşimilerin elinden alıp diğer topraklarla birleştiren Kral Abdül Aziz kurdu. 1953’te ölümünden bu yana yönetim oğullarınca sürdürüldü.
Suud hanedanının iktidar üzerindeki tekeli 20. yüzyılda tahta çıkan kralların ülkenin bir bölgesel güç haline gelmesi hedefine yoğunlaşabilmesini sağladı.
Bölgede istikrarı sağlamak ve aşırı unsurları bastırmak da hep yönetimin çıkarına oldu. Bu nedenle Suud hanedanı 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgalinden sonra topraklarına Amerikan askerlerinin konuşlandırılmasını memnuniyetle karşıladı.
Ancak yönetimin muhalefetin hiç bir yönüne hoşgörüyle yaklaşmaması Usame Bin Ladin’in El Kaide örgütü gibi radikal grupların burada büyüyerek ABD’nin Orta Doğu’da oynadığı rolden rahatsız olanların desteğini arkasında toplamasında rol oynadı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/04/20040421134539explosion203.jpg
İslamcı militanlar son yıllarda ülkedeki saldırılarını yoğunlaştırdı
11 Eylül 2001’de New York ve Washington’a düzenlenen saldırılara katılan hava korsanlarının çoğu Suudi vatandaşıydı.
Bu durum Suudi yetkililerin içeride güvenliği artırma isteğiyle ülkede daha fazla demokrasiye izin vermesi talepleri arasında sıkışmasına yol açtı.
2003 yılında El Kaide ile bağlantılı olduğu düşünülen intihar eylemcileri başkent Riyad’da aralarında yabancıların da olduğu 35 kişinin ölümüne yol açan saldırılar düzenlediler. Bazı Suudiler bu olayı kendi 11 Eylülleri olarak niteledi.
O zamandan bu yana siyasette reform talepleri de militanların çoğu yabancıları hedef alan saldırıları da artış gösterdi.
Suudi yönetimi ise bir yandan da içeriden ve dışarıdan yükselen demokrasi taleplerine yanıt arıyor.
Bunun ilk adımı olarak 2005 Şubat ayından itibaren, ülke tarihinde ilk kez çok aşamalı bir belediye seçimi düzenlendi.
LİDERLER
Devlet Başkanı: Kral Abdullah bin Abdülaziz el Suud
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/10/20031019092732prince_abdullah203.jpg
Kral liberal görüşlere ılımlı
Suudi Arabistan 1932’den bu yana Suud hanedanınca yönetiliyor.
Kral Abdullah, 2005 Ağustos ayında Kral Fahd'ın ölümü ardından ülkenin altıncı kralı olarak tahta çıktı.
Kral, tahta çıkmadan önceki 10 yılda, üvey kardeşi Kral Fahd’ın geçirdiği felç dolayısıyla ülkenin fiili yöneticisi durumundaydı.
Kral Abdullah 1982'de veliaht ilan edildikten sonra Ulusal Muhafızların komutasını üstlenmiş ve ülkedeki en güçlü isim olarak sivrilmişti. Komutanlığı şimdi oğlu Mutib yürütüyor.
Bir süre Mekke belediye başkanlığı yapan Kral Abdullah, tahta çıkarken hanedan içinde güçlü ittifaklar kurmaya özen gösterdi.
Bu şekilde Veliaht Prensin de aralarında olduğu yedi üvey kardeşine karşı taban elde ettiği belirtiliyor. Annelerinin adıyla Sudayri yedilisi olarak anılan kardeşler, önceki kral Fahd'ın öz kardeşi.
Yedi prens ülkenin en önemli güç odağı kabul ediliyor.
Kral Abdullah taraftarlarınca yolsuzlukların kirletmediği bir yönetici, reform yanlısı bir kişi bir vatansever ve iyi bir Müslüman olarak tanımlanıyor.
Arap dünyasında, Arap çıkarlarının savunucusu olarak görülen Kral, İsrail'e ve İsrail işgaline desteği dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri'ni de eleştirmekten kaçınmamıştı.
1924 yılında doğduğu tahmin edilen Kral Abdullah geleneksel bir dini eğitim aldı.
Geleneksel aşiret hayatına düşkünlüğü ile tanınan Kral geçmişte, sık sık çölde zaman geçirmekten zevk alıyordu.


Başbakan birinci yardımcısı, veliaht prens: Prens Sultan bin Abdulaziz el Suud
Dışişleri Bakanı: Prens Suud el Faysal bin Abdülaziz el Suud
İçişleri Bakanı: Prens Nayif bin Abdülaziz el Suud MEDYA
Suudi Arabistan her ne kadar Arapça konuşan tüm ülkere hitap eden uydu televizyonlarına öncülük etmiş olsa da aynı zamanda medya açısından Orta Doğu’nun en sıkı denetim altındaki bölgelerinden biri.
Hükümeti ve kraliyet ailesini eleştiren ya da İslamın kurallarını sorgulayan yayınlar genelde hoşgörülmüyor.
2003 yılında ise daha fazla açıklık gösterileceğinin sinyalleri ortaya çıktı. Daha önce tabu olarak kabul edilen bazı konular basında ve ekranlarda işlenmeye başlandı.
ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırılarından ve ülke içindeki terör eylemlerinden sonra da daha açık bir haber siyaseti güdüldüğü belirtiliyor.
Devlete bağlı Suudi Arabistan Krallığı Yayın Kurumu (BSKSA) ülkedeki yüm yayın faaliyetlerinden sorumlu.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/10/20031025131802031025_riyadh203.jpg
Ülkede basın yönetime yakın çizgide
Kurum, aralarında haber kanalı El İhbariye'nin de olduğu dört televizyon kanalını işletiyor.
Radyo ve televizyon yayıncılığıyla ilgili tüm faaliyetleri Kültür ve Enformasyon Bakanı'nın başkanlık ettiği bir komisyon denetliyor.
Suudi topraklarında özel radyo ve televizyonların faaliyet göstermesi yasak ancak ülke Arap ülkeleri genelinde yayın yapan uydu ve kablolu televizyonlar için en önemli pazarlardan biri.
Aslında bu kuruluşların bazılarının arkasında da Suudi yatırımcılar var.
Bunlar arasında sayılabilecek Dubai merkezli MBC kanalının sahibi Suudi kralının kardeşi.
Ülkenin doğusundaki izleyiciler diğer Körfez ülkelerinden, nispeten daha liberal olan yayınları da takip edebiliyorlar.
Suudi gazeteleri, ancak kraliyet tarafından çıkarılan fermanlarla yayına başlayabiliyor.
Ülkede 10 günlük gazete ve düzinelerce dergi basılıyor.
Arap ülkeleri geneline ulaşan gazeteler de sansüre tabi olmakla birlikte ülkede satışa sunuluyor.
Gazetelerin haberleri genellikle devlet kontrolündeki haber ajansının geçtiği haberleri temel alıyor. Hassas konulara girilip girilmeyeceği kararı alınırken, ajansın tavrı bir gösterge oluşturuyor.

Bostandere
10-28-2006, 09:40 PM
Suriye

Emeviler döneminde İslam İmparatorluğu'nun merkezi olan Suriye, çağlar boyu işgalllere uğramış ve Romalılardan Moğollara, Haçlılardan Osmanlılara dek, pek çok devletin denetimi altına girmiş bir ülke.
Suriye günümüzde ise, çoğunluğu oluşturan Sünni Araplar dışında, Kürtler, Ermeniler, Asuriler, Aleviler ve Dürziler gibi çok çeşitli etnik ve dini grubu barındırıyor.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif SURİYE'NİN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/01/20040120102237syria_map203.gif Nüfus: 18 milyon 600 bin (BM, 2005)
Başkent: Şam
Yüzölçümü: 185.180 km2
En yaygın dil: Arapça
En yaygın din: İslam
Ortalama ömür: Erkeklerde 71, kadınlarda 75 yıl (BM)
Para birimi: 1 Suriye sterlini = 100 piastre
Başlıca ihraç ürünleri: Petrol ve gaz
Ortalama yıllık gelir: 1.190 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .sy
Uluslararası telefon kodu: +963

GENEL BİLGİLER
1918'de, İngiliz kuvvetlerinin desteğiyle Emir Faysal liderliğinde Şam'ı ele geçiren Arap kuvvetleri, Suriye'yi Osmanlı İmparatorluğu denetiminden çıkardı. Bir süre Fransız mandası altında kalan Suriye, 1946'da bağımsız oldu.
Ancak bağımsız Suriye, toplumdaki çeşitli grupların çıkar çatışmaları nedeniyle siyasi istikrara kavuşamadı.
Ülke kısa süreliğine Cemal Nasır liderliğindeki Mısır ile birleşerek (1958-1961) Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni oluşturdu. Ancak bu birliğe, bir grup subayın düzenlediği darbe son verdi.
Arapların birliğini savunan, Aleviler denetimindeki Baas (Uyanış) Partisi'nin 1963'te denetimi ele geçirmesi, ülke tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Bunu takip eden 10 yılda askeri darbelerle peşpeşe gelen yönetim değişiklikleri yaşandı, ancak Baas'ın hakim konumu sürdü.
Son olarak Hafız Esad, 1970'te devlet başkanını devirdi ve 30 yıllık iktidar sürecini başlattı. Baas Partisi de hala iktidarı elinde tutuyor.
Baas yönetimi, ülke içinde otoriter tavrı, yurtdışında İsrail aleyhtarı katı siyaseti dolayısıyla eleştiri görüyor. Bu eleştiriler, özellikle Devlet Başkanı Hafız Esad döneminde yoğunlaştı.
Suriye, İsrail sınırındaki stratejik önemdeki Golan Tepeleri'ni 1967'de kaybetti. Komşusu Lübnan'da yaşanan iç savaş ise, Şam yönetiminin bölgedeki nüfuzunu sınırları dışına yaymasını sağladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39710000/jpg/_39710425_syr_golan_ap2.jpg
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri iki ülke arasında gerginlik yaratıyor
Ancak Lübnan'ın eski başbakanı Refik Hariri'yi hedef alan bir suikast ardından baskı altında kalan Şam yönetimi bu ülkedeki askerlerini 29 yılın ardından 2005'te çekti.
Bu konuda hazırlanan bir Birleşmiş Milletler raporunda da Suriye'nin ısrarlı yalanlamalarına rağmen, suikaste Suriyeli yetkililerin karışmış olduğu suçlamaları yer aldı.
Suriye'de hükümet muhalefet hareketlerine karşı son derece katı bir tutum izliyor. 1982'de Müslüman Kardeşler Örgütü'nün Hama'da başlatığı ayaklanmanın bastırılması sırasında binlerce kişi hayatını kaybetti.
Hafız Esad'ın 2000 Haziran'ında ölümü ardından ise yerini oğlu Beşar Esad aldı.
Esad'ın iktidarı sırasında yönetimin tavrı yumuşadı, yüzlerce siyasi tutuklu serbest bırakıldı. Ancak ekonomide ve siyasette sözü edilen kapsamlı reformlar hayata geçirilmedi.
Suriye, dış politikada son yıllarda artan bir baskı görüyor. Amerikalı yetkililer, Suriye'yi 'şer ekseni' içinde anıyor, Irak'taki isyancılara destek vermekle suçluyorlar.
Suriye bu suçlamaları reddederken, ABD'yi yönetimi devirmeye çalışmakla suçluyor.
LİDERLER
Devlet Başkanı: Beşar Esad
Beşar Esad, 10 Haziran 2000'de babası Hafız Esad'ın ölümünün hemen ardından bu görevi üstlendi.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39669000/jpg/_39669999_assad_ap.jpg
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ülke siyasetinde yumuşama eğilimi sağladı
Göz doktoru olan Beşar, babasının yerini alacağı düşünülen ağabeyi Basil 1994'te bir trafik kazasında ölmeseydi belki de siyasete girmeyebilirdi.
Aynı dönemde orduya da katılan Beşar, 1999'da albaylık rütbesine terfi etti.
Beşar Esad'ın modernleşmeye verdiği önem nedeniyle kazandığı takdir, ülkede yolsuzluğa karşı giriştiği mücadele ile daha da pekişti.
Beşar Esad, devlet başkanı olarak ayrıca Baas Partisi ve ordunun da lideri.
35 yaşında göreve gelmesi ardından, ilk yıllarda açıklık ve siyasi hoşgörü yanlısı bir tavır sergileyen Beşar Esad, çok sayıda siyasi tutukluyu serbest bıraktı ve medya üzerindeki kısıtlamaları gevşetti.
Ancak yerleşik düzenin temel unsurları olan ordu ve Baas Partisi, fazla hızlı bir değişimi kendileri açısından tehditkar buluyor.


Devlet Başkanı Yardımcısı: Faruk Şara
Başbakan: Muhammed Naci El Uteri
Dışişleri Bakanı: Velid El Muallim MEDYA
Suriye basın ve yayın kuruluşlarının neredeyse tamamı hükümet ve Baas Partisi mülkiyetinde ya da denetiminde.
Devlet Başkanı ve ailesinin eleştirilmesi söz konusu değil ve dış basın ve yayın kuruluşlarının hükümeti rahatsız edebileceği düşünülen yayınları sansürden geçiyor.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39104000/jpg/_39104243_body.jpg


Suriye'de Beşar Esad'ın devlet başkanı olması sonrasında basın kısa süreli bir filizlenme dönemi geçirdi. Beşar Esad, 40 yıldan bu yana ilk kez özel yayın kuruluşlarına yayın lisansı verdi.
Üç parti gazetesi, iki özel gazete ve bir mizah dergisinin de aralarında olduğu yeni basın organları bu dönemde yayın hayatına başladı.
Ancak daha sonra çıkarılan yeni bir basın yasası, yeni kısıtlamaları da beraberinde getirdi. Yayın kurumlarının başbakandan izin alması ve içeriklerinin yasakları ihlali durumunda kapatılmaları koşulları getirildi.
Üç devlet kanalının yanı sıra, Suriye'de pek çok izleyici yabancı televizyon yayınlarını da takip edebiliyor. Uydu alıcılarının kullanımı da yasal.
Özel, ticari radyoların FM bandında yayın yapmasına da haber programı veya siyasi içerikli yayınlar yapmama koşuluyla izin veriliyor.
ABD merkezli muhalif Suriye Reform Partisi, 2004 yılından itibaren "Hür Suriye Radyosu" adlı altında kısa dalgadan yayınlar yapıyor.
Basın

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAl-Baath (Baas Partisi yayın organı) (http://www.albaath.com/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifAl-Thawra (http://www.thawra.com/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifSyria Times (http://www.teshreen.com/syriatimes)
Radyo-TV

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifSuriye Radyo Televizyonu (http://www.rtv.gov.sy/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifSuriye Arap Cumhuriyeti Radyosu (http://www.sana-syria.com/)


Radyo Şam - Devlet radyosu dış yayınlar servisi
Medine FM - 2005 Mart ayında yayına geçen ilk özel radyo Haber Ajansı

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifSuriye Arap Haber Ajansı (SANA) (http://www.sana-syria.com/)

aLeMDaR
10-29-2006, 01:01 AM
güzel paylaşım saol kanka

CaKaLBoT
10-29-2006, 12:00 PM
emeğine sağlık saoalsın...

Bostandere
10-29-2006, 09:23 PM
Sırbistan

Sırbistan 1990'larda dağılmaya başlayan Yugoslavya Federasyonu'nun son mirasçısı.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif SIRBİSTAN'IN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2006/08/20060818112920serbia_map203.gif Nüfus: 7,5 milyon (2002 nüfus sayımı, Kosova'nın iki milyon nüfusu hariç)
Başkent: Belgrad
Yüzölçümü: 88.361km2
En yaygın diller: Sırpça
En yaygın din: Hıristiyanlık
Ortalama ömür: Erkeklerde 71, kadınlarda 76 yıl (BM)
Para birimi: 1 dinar = 100 para
Başlıca ihraç ürünleri: Mamül mallar, gıda, canlı hayvan, makina, ulaşım teçhizatı
Ortalama yıllık gelir: 2.680 dolar (Dünya Bankası, 2006)
İnternet uzantısı: .yu
Uluslararası telefon kodu: +381

Şubat 2003’te Yugoslav Parlamentosu’nun aldığı kararla kurulan Sırbistan ve Karadağ devleti, 2006'da feshedildi.
Karadağ, Sırbistan'dan ayrılma yönünde karar verdi.
Eski devletin uluslararası kuruluşlardaki üyelikleri Sırbistan'a bırakıldı.
Ancak Karadağ'ın kopuşuyla, Sırbistan'ın denize çıkışı kalmadı.
GENEL BİLGİLER
1990’larda dağılmaya başlayan Yugoslav Federasyonu’ndan geriye kalan son iki ülke olan Sırbistan ve Karadağ 2002 yılı Mart ayında, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra komünist bir düzende kurulan devletten geriye kalanları bir kenara bırakıp Sırbistan ve Karadağ adı altında daha gevşek bir birlik oluşturmaya karar verdi.
Avrupa Birliği’nin arabuluculuğunda varılan anlaşma, Karadağlıların da bağımsızlık taleplerine bir çözüm formülü bularak Balkanlar'daki sınırların daha fazla değişmesini önlemeye yönelikti.
Yeni birliğin temelindeki anayasal anlaşma 2002 Aralık’ında hazırlandı. Öngörülen yapıya göre devletin federal bir başkanlık yapısı, federal düzeyde savunması ve dışişleri bakanlığı olacaktı.
Ancak iki cumhuriyet kendi ekonomileri konusunda kendi siyasetlerini izleyen, yarı bağımsız devletler olarak düşünüldü.
Kosova da hukuki olarak kağıt üzerinde Sırbistan’a ait olsa da fiilen uluslararası idare altında. Bölgenin statüsü bağımsızlık isteyen Arnavutlarla bölgede azınlık olan Sırplar arasında ateşli bir tartışma yaratıyor.
Bu konuda yürütülen görüşmelerin 2006 sonuna dek tamamlanması hedefleniyor.
Tito'nun mirası
Sırbistan, Karadağ, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek ve Makedonya’dan oluşan Yugoslavya Sosyalist Cumhuriyeti 1945’te ilan edildi.
Otoriter komünist lider Josip Broz Tito liderliğndeki dönemde etnik gerginlikler bastırıldı. Federasyonun ömrü Tito’nun 1980’de ölümünden sonra 10 yıldan ibaret oldu.
Milliyetçi Sırp lider Slobodan Miloşeviç döneminde, ülke parçalanarak kanlı olaylara sürüklendi.
Slovenya ve Makedonya’nın federasyondan kopuşu nispeten barışçı bir ortamda geldi. Ancak Hırvatistan ve Bosna’da şiddetli savaşlar yaşandı.
1992’den 2003’e kadar geçen sürede ise Yugoslavya Federal Cumhuriyeti adını alan devleti oluşturanlar, yine sadece Karadağ ve Sırbistan’dı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/09/20030919145625yugoslav_muslim_graves203.jpg
Yugoslavya'yı iç savaşlar parçaladı
1998’de özerk Kosova bölgesinde şiddet olayları alevlendi. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arnavutlarca desteklenen Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK, Sırp yönetimine karşı açıkça ayaklandı.
Şiddet olayları tırmanırken Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç üzerindeki baskı da artıyordu. Yüzbinlerce mülteci, Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ’a kaçtı.
NATO 1999 Mart ayında Kosova ve Sırbistan’a hava saldırıları düzenledi. Sırp güçleri bölgeden çıkarıldı ve denetim Birleşmiş Milletler idaresine geçti. Ancak Kosova'nın statüsü konusunda hala nihai bir çözüm sağlanmış değil.

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifKosova bölgesi ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayın (http://www.cakal.net/turkish/indepth/story/2004/10/041022_kosova_rehber.shtml)
Sırbistan ve Karadağ federasyonunun kurulması üzerinden bir kaç hafta olmuşken ülke, Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç’in suikaste uğraması ile karışıklığa sürüklendi.
Reformlar konusunda öncü olan Cinciç, Slobodan Miloşeviç’in Lahey’deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemeisne teslim edilmesinin arkasındaki başlıca isimlerden de biriydi.
Yetkililer olaydan Miloşeviç ile bağlantılı organize suç örgütlerini sorumlu tuttular. Bunun ardından başlayan operasyonlarda binlerce kişi yakalandı.
2005 yılında Avrupa Birliği Sırbistan ile üyelik sürecini başlatacak bir Ortaklık Anlaşması imzalanması için hazırlıklara girişti.
Ancak bu çalışmalar, savaş suçu zanlıları Radko Mladiç ve Radovan Karaciç'in yakalanaması konusundaki tartışmalar dolayısıyla askıya alındı.
LİDERLER
Sırbistan Cumhurbaşkanı: Boris Tadiç
Başbakan: Voyislav Koştunitsa
Slobodan Miloşeviç'in devrildiği eylemlerin başını çeken Koştunitsa, 2004 baharında Sırbistan başbakanı oldu.
Koalisyon hükümeti, Sırbistan Demokratik Partisi (DSS) ile Miloşeviç'in kurucusu olduğu Sosyalist Parti'den aldığı desteğe dayanıyor.
Hükümet, aranan savaş suçlularının Lahey'deki Uluslararası Saval Suçları Mahkemesi'ne teslim edilmesine yeterli çaba göstermediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Koştunitsa bu görev öncesinde Yugoslav Federasyonu'nun cumhurbaşkanıydı.
Genel olarak ılımlı görülen Koştunitsa, Kosova bölgesine özerklik verilmesini kabul edilyor ancak bağımsızlık taleplerine karşı çıkıyor.
Hükümet ayrıca, AB üyeliği sürecinde ilerlemeyi ve yolzulukla mücadele etmeyi vadediyor.
1944 doğumlu Koştunitsa'nın uzmanlık alanı hukuk.
MEDYA
Sırbistan medyasındaki değişim süreci Miloşeviç’in 2000 yılı Ekim ayında devrilmesinden kısa süre önce başladı; ancak bu olayla birlikte ivme kazanarak sürdü.
Miloşeviç’in yerini yeni bir liderin alacağı anlaşıldığında medya kurumları geçmişle bağlarını koparıp değişim açıklamları yapma telaşına düştü.
Miloşeviç’in sözcülüğünü yapar durumdaki Sırbistan Radyo Televizyonu (RTS) ateşe verildi, üst düzey yönetim kadrosu görevden alındı.
Kanalın ismi geçici olarak 'Yeni RTS' şeklinde değişti, yeni bir yönetim atandı. Diğer medya kurumlarında da benzer olaylar yaşandı.
Miloşeviç yanlısı medya siyasi sansür uygulamasından sıyrılmış oldu. Önceki dönemde bağımsızlıklarını korumak için mücadele veren kurumlar da sadece taraf değiştirmekle yetinen diğer kurumlara göre çok daha kapsamlı yayınlar yapar oldular.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/08/20040823113600djindjic203press.jpg
Basın zaman zaman baskıdan şikayetçi oluyor
Basında ise günlük Danas gazetesiyle, haftalık gazete Vreme yeni hükümeti eleştiryor. Haftalık gazete NIN ve Radio B92 de açıkça sürtüşmeye giriyor. Hükümet baskısının yerini ise otosansrü almış durumda.
Sırbistan’da 500 radyo istasyonu ve 200 kadar televizyon kanalı faaliyet gösteriyor. Bunların yüzde 90’ının haber yayını yok ve eğlence ağırlıklı programlar yapıyorlar.
Geri kalanları ise çeşitli hükümet birimleri ve siyasi örgütlenmelerin etkisi altında.
Kosova’da 45 yıllık komünizm ve Belgrad’ın 10 yıl süren baskıcı yönetimi ardından Arnavut kökenli gazeteciler 1999 Haziran’ında yeniden serbestçe çalışabilecekleir umuduyla işlerine döndüler.
Ancak serbest bir medya ortamı varolan ve yeni ortaya çıkan özellikle de iş dünyasına suç örgütlerine ve siyasi gruplara bağlı olan çıkar grupları açısından arzulanır bir durum değildi.
Bu nedenle gazetecilerin susturulması ya da sindirilmesi için açık ya da gizli girişimlerde bulunuldu.
Uluslararası kurumlar da Sırbistan Kosova ve Karadağ’da bağımsız medya için bazı destek programları başlattı.
Bu programlar özel medya sektörünü geliştirmeyi ve profesyonellik düzeyini yükseltmeyi, ülke genelinde doğru ve tarafsız bilgi erişimi sağlanmasını etnik azınlık gruplarının kendi dillerinde medyayı geliştirebilmesini ve etnik gruplar ve kültürlerarası medya işbirliği sağlamayı amaçlıyor.
Örneğin Kosova’da İsviçre hükümeti farklı etnik gruplardan oluşan Kosova halkına tarafsız haber kaynağı oluşturması için Blue Sky radyosunu destekliyor.

Bostandere
10-29-2006, 09:24 PM
Rusya

1991'de Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından bu yana Rusya, değişen dünya düzeninde kendisine yeni bir yer edinmeye çabalıyor.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif RUSYA'NIN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/01/20040120102152russia_map203.gif Nüfus: 141 milyon 500 bin (BM, 2005)
Başkent: Moskova
Yüzölçümü: 17 milyon km2
En yaygın dil: Rusça
En yaygın dinler: Hıristiyanlık (Rus Ortodoks Kilisesi), İslam
Ortalama ömür: Erkeklerde 61, kadınlarda 73 yıl (BM)
Para birimi: 1 ruble = 100 kopek
Başlıca ihraç ürünleri: Petrol ve petrol ürünleri, doğal gaz, kereste ve orman ürünleri, madenler, kimyasal maddeler, silah ve askeri teçhizat
Ortalama yıllık gelir: 3.410 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .ru
Uluslararası telefon kodu: +7

Komünizm dönemi ardından yeni bir siyasi düzen kurulan ülkede, ekonomi de rublede devalüasyon yapılan 1998 yılından bu yana, nispeten istikrarlı bir büyüme eğilimi içinde.
Fakat hantal bürokrasi yapısından sıyrılamaması ve Çeçenistan'da devam eden sorunlar hala çözüm bekliyor.
Rusya, Çarlık döneminde Puşkin, Tolstoy ve Dostoyevski'den başlayıp Sovyet döneminde Soljenitsin'e uzanan zengin bir edebiyat geleneğine sahip.
Müzik alanında da Çaykovski'den Rahmaninov'a, Prokofiev'den Şostakoviç'e, derin izler bırakmış pek çok Rus besteci var.
GENEL BİLGİLER
Rusya, barındırdığı çeşitlilik ve büyüklüğü itibariyle, son derece etkileyici bir ülke.
Sınırları içinde 10 saat dilimi bulunan ülke, Avrasya'da 17 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplıyor.
İklim, kutup ikliminden başlayıp, güneye indikçe ılımanlaşıyor.
1990'ların özelleştirme yıllarında, Rusya girişimcilere cömert kar imkanları sunuyordu. Bir avuç insan, özellikle enerji ve medya sektörlerinde çok geniş imkanları ellerinde topladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/08/20040816143323kremlin.moscow.203x152.jpg
Moskova'daki Kremlin Sarayı, Rus yönetiminin idari ve siyasi merkezi
Bazı uzmanlar, dönemin devlet başkanı Boris Yeltsin'in bu kişilerin etkisinin siyasette de fazlasıyla hissedilmesine izin verdiğine inanıyordu.
Ancak Vladimir Putin, devlet başkanı olur olmaz yetkilerin kimin elinde olduğu konusunda soru işaretleri oluşmasına izin vermeyeceğini gösterdi.
Bu kişilerden bazıları kendilerini adli soruşturmalarla karşı karşıya bulurken, ülkenin en ünlü işadamlarından ikisi Rusya'yı terketti. Ülkenin en büyük petrol şirketi Yukos'un eski başkanı Mihail Hodorkovski ise vergi kaçırmadan mahkum olarak Sibirya'da bir cezaevinde bulunuyor.
Kremlin yönetimi son yıllarda petrol ve doğal gaz sektörleri üzerindeki denetimi yeniden elinde toplamak üzere adımlar attı. Rusya devleti ülkenin en büyük doğal gaz şirketi Gazprom'da yüzde 50'nin üzerinde hisse sahibi.
Etnik ve dini çeşitlilik
Rusların ülke nüfusunun yüzde 80'inden fazlasını oluşturmasına ve en yaygın dinin Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebi olmasına rağmen, ülkede pek çok başka etnik ve dini grup bulunuyor.
Müslüman nüfus özellikle Volga Tatarları ve Kuzey Kafkaslar'daki Başkırlar arasında yoğunlaşıyor.
Çeçenistan Rusya açısından ciddi bir sorun yaratama özelliğini sürdürüyor. Rus askerlerinin ilk olarak 1994'te bölgedeki ayaklanmayı bastırmak üzere sevkedilmesinden bu yana binlerce kişi hayatını kaybetti.
Gerillalar da Rusları hedef alan saldırılar düzenlemeyi sürdürüyorlar.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39615000/jpg/_39615299_russiantroopsch_ap.jpg
Rusya 1997'den bu yana, Çeçenistan'daki bağımsızlık yanlısı gruplara karşı operasyon yürütüyor
Ancak Batı'nın Çeçenistan'daki operasyonları konusunda Kremlin'e yönelttiği eleştiriler, Amerika Birleşik Devletleri'ni hedef alan 11 Eylül saldırılarından bu yana azaldı.
Rusya kendi verdiği savaşı da terörle mücadelenin bir boyutu olarak tasvir ediyor ve atılan adımların bölgeye istikrar ve barış getirdiğini savunuyor.
Rusya'nın Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde uluslararası teröre karşı başlatılan mücadeleye verdiği destek, ülkenin Nato ile ilişkilerine olumlu yansıdı.
İki taraf, 2002 Mayıs ayında Nato - Rusya Konseyi'ni kurarak Rusya'ya terörle mücadele ve diğer güvenlik tehditleri konusunda alınacak kararlarda eşit söz hakkı verdi.
Bununla birlikte, Rusya, 2003 baharında, Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a askeri müdahalede bulunma düşüncesine şiddetle karşı çıktı ve Irak'taki Birleşmiş Milletler silah denetçilerine çalışmalarını tamamlamaları için gerektiği kadar süre tanınması yolundaki tavrını ısrarla sürdürdü.
İran'ın nükleer programı konusunda da Tahran yönetiminin yanında yer alan Rusya, ABD ile yeni bir ilişki kurma arzusunun kilit meselelerde, istediği biçimde hareket etmesini önlemeyeceğini göstermiş oldu.
LİDERLER
Başkan: Vladimir Vladimiroviç Putin
Vladimir Putin 2004 yılı Mart ayında yüzde 70 gibi açık bir farkla kazandığı seçim ardından görevde ikinci dönemine başladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39545000/jpg/_39545715_putin_afp.jpg
Putin 2000 yılında göreve başladı
Batılı bazı gözlemciler başlıca muhalif adayın oy oranının yüzde 14'te kaldığı seçim sırasında basını taraflı yayın yapmakla suçladı. 2000'li yılların ilk yarısında da Putin'i eleştiren televizyon kanalları yayınlarına son vermek durumunda kalmışlardı.
Benzer eleştiriler 2003 Aralık'ında Putin'i destekleyen Birleşik Rusya Partisi genel seçimi kazandığı sırada da dile getirilmişti. Bu seçimde liberal partiler mecliste temsil imkanını neredeyse tamamen kaybetti.
Vladimir Putin, kariyerine Sovyet istihbarat teşkilatı KGB saflarında başladı.
1990'da St. Petersburg kentinin yönetiminde görev aldı. 1996'da Moskova'ya taşındı. 1999'un Ağustos ayına gelindiğinde, başbakandı.
Vladimir Putin, 1999'un son gününde istifasını açıklayan, selefi Boris Yeltsin tarafından vekaleten devlet başkanlığına atandı.
Yeltsin Putin'i "Büyük Rusya'yı yeniden canlandıracak kişileri etrafında toplayabilecek bir kişi" olarak tanıttı.
Putin, sonradan devlet başkanlığı için yapılan seçimleri kazanarak 2000 Mayıs'ında resmen göreve başladı.
Özellikle Çeçen isyancılara karşı katı tutum uygulama vaadi, Putin'e seçimde destek kazandıran önemli bir unsurdu.
Beslan'daki bir ilkokulda öğrencilerin rehin alınmasıyla başlayan ve yüzlerce kişinin öldüğü olaylar ardından Putin, daha önceden dorğudan seçimle belirlenen bölge valilerini atama yetkisini de kendi üzerine aldı.
Rusya'yı modernleştirmek istediğini söyleyen Putin, bütçeyi dengelemek ve enflasyonu düşürmek yolunda gerçekleştirdiği ekonomik reform adımlarıyla takdir topladı.
2004 Şubat ayının son günlerinde de Cumhurbaşkanı Putin, ani bir kararla Mihail Kasyanov hükümetini topluca görevden aldı. Bu karar Yeltsin döneminde güçlenen işadamı sınıfı ile bağları koparmaya yönelik bir adım olarak yorumlandı.
Putin bu göreve ülkeyi Avrupa Birliği'nde temsil etmekte olan Mihail Fradkov'u atadı.
Dışişleri Bakanı: Seryeg Lavrov
Maliye Bakanı: Aleksey Kudrin
Savunma Bakanı: Sergey Ivanov
MEDYA
Son yıllarda Kremlin, ülkenin başlıca televizyon kanalları Kanal 1, RTR ve NTV üzerindeki denetimini arttırdı.
Kremlin'i eleştiren bağımsız televizyon kanallarının, Putin iktidarının ilk iki yılı içinde yayınlarına son vermek zorunda kalması, Putin'in ifade özgürlüğüne yaklaşımı konusundaki kaygıları güçlendirdi.
Devlet Başkanı'nın meselenin siyasetten değil, mali ve idari sorunlardan kaynaklandığı açıklamaları da herkesi ikna etmeye yeterli olmadı.
Bu durumu eleştirenler, bu adımlar sonunda bağımsız haberciliğin yara aldığını söylüyorlar.
Kremlin ülkenin en büyük iki işadamı, Boris Berezovski ve Vladimir Gusinski hakkında davalar açıp, Gazprom ve Lukoil gibi sanayi kuruluşları eliyle hareket ederek, 2001'de NTV'nin denetimini ele geçirirken, 2002 Ocak'ında da TV-6'nın kapatılması talimatını verdi.
Rusya'nın tek özel televizyonu olarak TV-6'nın yerini alan TVS, bu niteliğini, 2003 Haziran'ında yetkililerin, resmi açıklamaya göre mali nedenlerle kanala kilit vurmasına dek sürdürdü.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2003/10/20031031102234berezovsky203ap.jpg
Medya şirketleri sahibi Boris Berezovski Rusya dışında yaşıyor
Önde gelen siyasetçiler ve etkili gazeteler TVS'nin kapatılmasının ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğunu söylediler.
ABD Dışişleri Bakanlığı, kaygılarını ifade ederken, kapatma gerekçesinin ardında "muhtemelen siyasi nedenler olduğu"ndan söz etti.
Medya izleme kuruluşu, Sınır Tanımayan Gazeteciler, bu adımın özgür ve farklı yaklaşımlarla habercilik yapılmasını tehdit ettiğini bildirdi.
Moskovskiy Komsomolets gazetesi, 2001 Aralık'ında, "Rusya televizyon kanalları birbirlerinin eşi haline geliyor, hepsi Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğindeki Rusya'nın başarıları hakkında aynı haberleri yayınlıyorlar" gözlemini iletiyordu.
Hükümetin basın özgürlüğüne yönelik saldırgan tutumundan Çeçenistan'daki savaş neden gösteriliyor.
Çeçenistan'da kimi gazeteciler öldürülürken, kimileri de kayboldu ya da kaçırıldı. Moskova'da ve diğer bölgelerde de bazı gazeteciler taciz ve fiziksel olarak kötü muameleye maruz kaldı.
Kremlin yönetiminin girişimiyle kurulan ve "Rusya'nın küresel olaylara bakış açısını yansıtmak üzere" İngilizce olarak yayın yapan Russia Today kanalı ise 2005 yılında yayına geçti.
Basın

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifKomsomolskaya Pravda (http://www.kp.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifKommersant (http://www.commersant.ru/default.asp)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifMoskovskiy Komsomolets (http://www.mk.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifIzvestia (http://www.izvestia.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRossiyskaya Gazeta (http://www.rg.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifNezavisimaya Gazeta (http://www.ng.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifThe Moscow Times (http://www.themoscowtimes.com/)
Radyo - Televizyon

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRusya Devlet Radyo Televizyonu (RTR) (http://www.rutv.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifChannel One (http://www.1tv.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifNTV (http://www.ntv.ru/index.html)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRusya Radyosu (Devlet Radyosu - RTR) (http://www.radiorus.ru/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifMoscow Echo (http://www.echo.msk.ru/index.html)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifVoice of Russia (http://www.vor.ru/index_eng.html)
Haber Ajansları

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifItar-Tass (Devlete bağlı) (http://www.itar-tass.com/newsdir.htm)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRIA-Novosti (http://en.rian.ru/rian/index.cfm)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifInterfax (Özel) (http://www.interfax.ru/english/)

Bostandere
10-29-2006, 09:25 PM
Polonya

Her fırsatta ulusal geçmişinden duyduğu gururu ifade eden Polonya'nın ülke olarak tarihi, yaklaşık bin yıl geriye gidiyor.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif POLONYA'NIN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2005/08/20050819115334poland_map203.gif Nüfus: 38 milyon 500 bin (BM 2005)
Başkent: Varşova
Yüzölçümü: 312.685 km2
En yaygın diller: Lehçe
En yaygın din: Hıristiyanlık
Ortalama ömür: Erkeklerde 70, kadınlarda 78 yıl (BM)
Para birimi: 1 zloti =100 groszi
Başlıca ihraç ürünleri: Makine ve ulaşım araçları, gıda, kimyasal maddeler, Ortalama yıllık gelir: 7.100 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .pl
Uluslararası telefon kodu: +48

Ancak Avrupa'nın kalbinde yer alan ülke pek çok kez çalkantılı ve sarsıntılı dönemlerden geçti.
Pek çok kez başka ülkelerin işgali altında kalan Polonya'da, son olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında milyonlarca kişi hayatını kaybetti. Bunların yarısı Yahudiydi.
GENEL BİLGİLER
Polonya Komünist düzenin yıkılmasından 15 yıl sonra Avrupa Birliği üyesi olarak siyasi tarihinde yeni bir döneme girdi.
1980 Ağustos'unda Gdansk tersanesindeki grevler ardından yetkililerle verilen anlaşma doğrultusunda kurulan Dayanışma Hareketi, Sovyet Bloğu'nun ilk bağımsız siyasi hareketi kabul ediliyor.
Siyasi özgürlük girişimleri, 16 ay sonra sıkı yönetim ilan edilmesiyle sekteye uğrasa da Dayanışma Hareketi'nin başını çektiği kampanyalar sonunda Polonya, 1989'da Doğu Avrupa ülkeleri arasında komünist düzenin yıkıldığı ilk ülke oldu.
Vatikan'da Polonya kökenli olan Papa İkinci Jean Paul'ün bulunuyor olması 1980'li yıllar boyunca Dayanışma Hareketi üzerinde önemli etki yarattı.
Katolik kilisesi günümüzde de toplumsal yaşamın en etkili güçlerinden birisi.
Kilise okullarda ibadet ve kürtaj gibi konularda yaşanan tartışmalarda etkin rol alıyor.
AB süreci
Komünizm ile AB üyeliği arasında geçen 15 yılda, ülke merkez sağ ve merkez sol hükümetler arasında gidip geldi. Bunlardan çoğu yolsuzluk suçlamaları ile karşı karşıya kaldı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2005/06/20050627133041warsawap203copy.jpg
Polonya 10 yeni AB üyesinin en büyüğü
Polonya bir piyasa ekonomisi yaratma ve dış yatırım çekme konusunda başarılar sağladı ancak ülkede işsizlik oranları hala yüksek, gelir düzeyi ve büyüme oranları ise düşük.
Hantal ve büyük tarım sektörü verimli değil. Gelecekte tarım sektörüne sağlanacak AB teşviklerinin düzeyi Polonya'nın üyelik sürecindeki başlıca tartışma konularından biriydi.
Nüfusunun yüksekliği dolayısıyla AB karar mekanizmalarında önemli bir söz hakkına kavuşan Polonya'nın Avrupa anayasasıyla ilgili itirazları da süreci sekteye uğratan önemli bir unsur oldu.
Ancak 1999'da NATO üyesi olan Polonya, 10 yıl süren adaylık süreci ardından, 2004'te AB üyesi oldu.
Yaklaşık 40 milyon nüfuslu Polonya'nın dünya siyasetinde adı, Irak'ta ABD öncülüğündeki askeri harekata destek vermesi ardından daha sık duyulur oldu.
Polonya, 2003 Eylül'ünden bu yana 2 bini kendi ordusundan yaklaşık 9 bin kişilik bir çok uluslu gücün komutasını üstlenmiş durumda. NATO da bu güce teknik destek veriyor.
Konunun yarattığı tartışmalara rağmen, muhafazakar hükümet, önceki iktidarın askerleri 2006 yılı başında çekme kararını geri aldı.
LİDERLER
Devlet Başkanı: Lech Kaczynski
Muhafazakar görüşlü Hukuk ve Adalet Partisi'nden Lech Kaczynski 2005 Ekim ayında düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda kazandı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2005/06/20050617130549_40632320_twins_ap_203_body.jpg
İki kardeş iktidar partisinin kurucuları
Özellikle geleneklerine bağlı kırsal kesimlerde geniş bir tabanı vardı.
Seçildiği sırada başkent Varşova'nın belediye başkanı olan Kaczynski, serbest piyasa reformlarına geçişte acele edilmemesini, sosyal güvenlik programlarının muhafaza edilmesini savunuyor ve "Hıristiyan değerlerine" dönüş çağrısı yapıyor.
Lech Kaczynski Hukuk ve Adalet Partisi'ni ikiz kardeşi Jaroslaw ile birlikte kurdu. Jaroslaw Kaczynski halen partinin liderliğini yürütüyor.
Polonya anayasasına göre cumhurbaşkanının yetkileri başbakana göre oldukça sınırlı. Ancak dış politika konusunda yine de söz hakkı sağlıyor.
Başbakan: Jaroslaw Kaczynski
Cumhurbaşkanı'nın tek yumurta ikizi olan Jaroslaw Kaczynski, 2006 Temmuz'unda lideri olan partinin gösterdiği başbakanın istifası ardından bu görevi üstlendi.
25 Eylül 2005'te düzenlenen genel seçimler sonunda Hukuk ve Adalet Partisi birinci parti olarak dört yıllık merkez sol hükümetine son vermişti.
Ancak parti kurucularından Lech Kaczynski'nin cumhurbaşkanlığı adaylığı şansını baltalamamak üzere Jaroslaw Kaczynski başbakan olmayacağını açıkladı.
Parti bunun üzere 46 yaşındaki Kazimierz Marcinkiewicz'i görevlendirdi.
Partinin seçim vaadlerinin başında yolsuzluk ve suçla mücadele, kamu finansmanının yeniden düzenlenmesi ve konut ve yol yapımları geliyordu.
Başta bir azınlıl hükümeti kuran parti, başbakan değişimi sırasında iki partiyle koalisyona gitti.
Bunlar, kırsal kesimde güçlü olan popülist Meşru Müdafaa Partisi ile sağ görüşlü Polonya Aileleri Birliği.
Her iki partinin liderleri de hükümette başbakan yardımcısı oldu.
Koalisyon ortaklarının her ikisi de Avrupa Birliği üyeliğine muhalefet ediyordu. Ancak hükümete girmelerinden bu yana bu alanda ve ekonomik reform konusunda muhalefetlerini yumuşattılar.
Yine de bu ortaklık hem ülke içinde hem de AB'de tartışma yarattı.


Dışişleri Bakanı: Anna Fotyga
Maliye Bakanı: Stanislaw Kluza MEDYA
Polonya medyası orta ve doğu Avrupa bölgesindeki en büyük pazarı oluşturuyor. Bu nedenle ülkede pek çok yabancı grubun da yatırımları var.
Devlet denetimindeki TVP, iki ulusal kanalıyla hala en büyük izleyici kitlesine sahip. Kurum bünyesinde yerel yayınlar ve uluslararası yayın yapan uydu kanalı TV Polonia da bulunuyor.
Polsat ve TVN ise en önde gelen ticari kanallar. Dijital yayın yapan Cyfra+ Fransız Canal+ televizyonunun kurduğu bir şirket.
Polonya halkının yaklaşık dörtte biri de yabancı kanalları da izliyor.
Radyoya ilgi geçmişe göre azalmış olsa da ülkede hala yayın yapan 200'ü aşkın istasyon var.
Gazetelerin sayısı ise yerel ve bölgesel yayınlarla birlikte 300'ü buluyor. Ancak ülke genelinde gazete okuma oranı yüzde 30'un altında.
Basın

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifGazeta Wyborcza (http://www.gazeta.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRzeczpospolita (http://www.rzeczpospolita.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifPolityka (haftalık) (http://www.gazetapolska.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifNewsweek Polska (haftalık) (http://www.newsweek.redakcja.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifThe Warsaw Voice (http://www.warsawvoice.pl/)
Radyo - Televizyon

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifTelewizja Polska (TVP) (http://www.tvp.com.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifTV Polonia (http://www.tvp.com.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifTVN (http://www.tvn.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifPolsat (http://www.polsat.com.pl/index/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifCyfra+ (http://www.canalplus.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifPolonya Radyosu (http://www.radio.com.pl/)

http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifRMF FM (http://www.rmf.fm/)

Haber Ajansı
http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/800_arrow.gifPolonya Haber Ajansı (PAP) (http://www.pap.com.pl/)

Bostandere
10-29-2006, 09:26 PM
Pakistan

Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Pakistan 1947'de Hindistan yarımadasının bölünmesi sonunda kuruldu.
Ülkenin tarihi ise iç siyasi çekişmeler ve bölgesel çatışmalarla dolu.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif PAKİSTAN'IN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/01/20040120102131pakistan_map203.gif Nüfus: 161 milyon 100 bin (BM, 2005)
Başkent: İslamabad
En yaygın diller: Urdu (resmi dil), Pencap dili, Peştu, Sindh dili, İngilizce
En yaygın din: İslam
Ortalama ömür: Erkeklerde 63, kadınlarda 63 yıl (BM)
Para birimi: 1 Pakistan rupesi = 100 paisa
Başlıca ihraç ürünleri: Tekstil ürünleri, pirinç, pamuk, deri ürünleri
Ortalama yıllık gelir: 600 dolar (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .pk
Uluslararası telefon kodu: +92

GENEL BİLGİLER
Hindistan Yarımadası'nda yaşayan Müslümanların kendi devletlerine kavuşma talebi doğrultusunda kurulan Pakistan başlangıçta birbiriyle bağlantısı olmayan iki ana bölgeden oluşuyordu.
Bengal Körfezi'nde, Hindistan ve Burma arasında yer alan Doğu Pakistan, 1971'de Bangladeş adını alarak bağımsız bir devlet oldu.
Başlangıçta Batı Pakistan olarak anılan günümüz Pakistan'ı ise Hindistan'ın batısında kalıyor ve Himalayalar'dan Umman Denizi'ne uzanıyor.
Pakistan tartışmalı Keşmir bölgesinin durumu nedeniyle, bağımsızlığını kazanmasından kısa süre sonra Hindistan ile savaşa girdi.
Hindistan'ın alanca dörtte biri, nüfusça ise yedide biri kadar olan ülke, Yeni Delhi yönetimiyle 1965'te de Keşmir nedeniyle bir kez daha sıcak savaş yaşadı.
Pakistan'ı oluşturan iki bölge, Bengalce'nin en yaygın dil olduğu doğu kanadının Hindistan'ın da yardımıyla bağımsızlık talebiyle ayaklanması ardından kesin olarak bölündü. Keşmir'deki sınır ise Simla Anlaşması'yla belirlendi.
Darbeler silsilesi
Pakistan'da siyaset son dönemlerde daha çok yolsuzluklar, kötü yönetim ve kurumlar arasında çekişmelerle gündeme gelir oldu.
Sivil ve askeri yönetimler arasında gidip gelen iktidar, ülkeye istikrar getirilememesine yol açtı.
Bu darbeler dizisi ülkenin kurucusu sayılan Muhammed Ali Cinnah'ın ölümü ardından başladı.
1977'de yine bir darbeyle devrilen Başbakan Zülfikar Ali Bhutto'nun 2 yıl sonra asılması ülke siyasetinin önemli kilometre taşlarından biri oldu.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39087000/jpg/_39087920_benazir_203pa.jpg
Benazir Bhutto 1988-90 ve 1993-96 arasında başbakanlık yaptı
Kızı Benazir Bhutto ise 1980'lerin sonunda 2 yıl süren başbakanlığı ardından yolsuzluk suçlamaları ile görevden ayrıldı ve ülkeden kaçtı.
Pakistan son olarak 1999 Ekim ayında düzenlenen darbe ardından askeri yönetim altına girdi.
Darbenin liderliğini yapan ve daha sonra devlet başkanlığına seçilen General Pervez Müşerref, ülkeyi yeniden ayağa kaldırma sözü veriyor.
1980'lerde Pakistan, komşu Afganistan'ı işgal etmiş olan Sovyet kuvvetlerine karşı savaşılması için başta ABD olmak üzere yüklü miktarlarda mali yardım alıyordu.
Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile birlikte bu yardımın akışı kesildi. Ancak ülke hala çok büyük bir Afgan mülteci nüfusunu barındırmak durumunda.
Ekonomik geri kalmışlık, yolsuzluk ve asayiş ülkenin başta gelen sorunları arasında.
Özellikle asayiş ülkenin güneyindeki Sindh bölgesinde ciddi bir sorun. Bölge sık sık etnik köken ve mezhep ayrılıklarına dayanan çatışmalarla karşı karşıya kalıyor.
Ayrıca Keşmir konusunda Hindistan ile yaşanan gerginlik varlığını sürdürüyor. Her iki ülke de nükleer silahlara sahip olduğundan bu durum uluslararası toplum açısından da kaygı yaratıyor.
LİDERLER
Devlet Başkanı: Pervez Müşerref
Başbakan: Mir Zaferullah Cemali
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39593000/jpg/_39593435_musharraf_ap.jpg
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref
General Pervez Müşerref 1999'da yaşanan kansız bir darbeyle iktidarı ele geçirdi. Bu darbe uluslararası toplumun tepkisini çekerken, Pakistan'ın Uluslar Topluluğu üyeliğinin askıya alınmasına yol açtı.
Müşerref üzerindeki uluslararası baskılar, 11 Eylül 2001'de ABD'ye düzenlenen saldırılar ardından Afganistan'a düzenlenen operasyona destek vermesiyle hafifledi ve yönetimi uluslararası toplumca tanınmaya başladı.
2002 Nisan'ında yapılan bir referandum ardından, Müşerref beş yıl daha iktidarda kalma hakkı kazandı.
Seçilmiş bir meclisi feshetme yetkisini de elde eden Müşerref, 2002 Ekim ayında genel seçime gidilmesiyle askeri yönetimden sivil yönetime geçileceğini ilan etti. Bu seçimi Müşerref'e yakın Mir Zaferullah Cemali kazandı ve başbakan oldu.
Pakistan'da ordunun üst düzeylerindeki pek çok yetkilinin aksine, Müşerref'in kökenleri Hindistan'a dayanıyor.
1943'te Delhi'de doğan Müşerref'in ailesi, Pakistan'ın kurulması ardından bölgeye göç etti.
Ancak çocukluğunun önemli bir bölümünü babasının görevi dolayısıyla Ankara'da geçirdi. Bu nedenle akıcı bir Türkçe konuşuyor.
Müşerref'in ordudaki kariyeri ise 1964'te başladı. Bu süre içinde İngiltere'de askeri eğitimler aldı.
Müşerref, Benazir Bhutto'nun başbakanlığı döneminde askeri operasyonlardan sorumlu komutan oldu, 1998'de de ordu komutanlığına atandı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39098000/jpg/_39098880_kashmir_tvgrab203.jpg
Keşmir sorunu Pakistan'ın Hindistan ile üç savaş yaşamasına yol açtı
1999'da Keşmir konusunda Hindistan ile yaşanan kriz sırasında düzenlenen basın toplantıları ile, tanınan bir sima haline geldi.
Ancak Keşmir'deki militanların çekilmesi yolundaki talimatı ardından, dönemin başbakanı Navaz Şerif ile görüş ayrılığına düştüler.
Müşerref ordu komutanlığından alınması üzerine darbe yaparak Navaz Şerif yönetimine son verdi.
Başbakan: Şevket Aziz
Pervez Müşerref'in yakın çevresinden olan bankacılık kökenli Şevket Aziz, 2004 Ağustos ayında bu göreve başladı.
Aziz'in başbakanlığının onaylandığı parlamento oturumunda muhalefet ise çekinser oy verdi.
Aziz, daha önce hükümette maliye bakanı olarak görev yapmış ve ekonomide canlanma sağlamıştı.
Aziz, devlet denetimindeki işletmelerde özelleştirmeye gitmeyi hedeflediğini söylüyor.


Dışişleri Bakanı: Hurşid Mahmud Kasuri
Savunma Bakanı: Rao İskender İkbal MEDYA
General Pervez Müşeref'in askeri yönetimi gerek basın gerekse yayın kurulşuları açsından daha fazla özgürlük getirdi.
Özel televizyon ve radyoların artması, devlet yayın kurumlarının 50 yılı aşkın süre sahip olduğu tekelin kırılmasını sağladı.
Özel televizyonlara verilen yayın ruhsatları devlet denetimindeki Pakistan Televizyonu açısından rekabetin artması anlamına geliyor.
Son yıllarda uydu zerinden yayın yapmak üzere 20'yi aşkın şirkete izin verildi. Ancak karasal verici ile yayın yapan özel televizyon bulunmuyor.
2005 itibariyle ülkede FM bandından yayın yapan 100 özel radyoya ruhsat verilmiş durumda. Yayınlardan sorumlu denetim kurumu ülkede 800'den fazla radyoya izin verilebileceği görüşünde.
Ancak özel radyo kanallarının haber bülteni yayımlamasına izin verilmiyor.
Zee TV ya da STAR TV gibi Hindistan kanalları da ülkenin pek çok yerinde izlenebiliyor.
Ancak basın kuruluşları aracılığıyla sık sık söz düellolarına girişen iki ülke, birbirlerinin yayınlarını zaman zaman yasaklıyorlar.
Hükümetin elinde basın özgürlüğünü kısıtlamaya imkan veren yasal ve anayasal yetkiler var. Ayrıca iftira ve hakaret içeren yayınlar konusundaki yasalar zaman zaman gazeteciler aleyinde kullanılabiliyor.
Bununla birlikte Pakistan basını, bölgedeki diğer basın kuruluşları ile karşılaştırıldığında yönetim ve yetkililere karşı en keskin ifadeleri kullananlar arasında.

Bostandere
10-29-2006, 09:28 PM
Mısır

Tarih öncesinden bu yana büyük medeniyetlerin doğup yükseldiği bir bölge olan Mısır, modern çağda da bölgenin siyasi denklemlerinde kilit rol oynadı.

http://www.bbc.co.uk/f/t.gif MISIR'IN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/01/20040120101523egypt_map203.gif Nüfus: 74 milyon 900 bin (BM, 2005)
Başkent: Kahire
Yüzölçümü: 1 milyon km2
En yaygın dil: Arapça
En yaygın din: İslam
Ortalama ömür: Erkeklerde 67, kadınlarda 72 yıl (BM)
Para birimi: 1 Mısır sterlini = 100 piyastre
Başlıca ihraç ürünleri: Petrol, petrol ürünleri ve pamuk
Ortalama yıllık gelir: 1.310 $ (Dünya Bankası, 2005)
İnternet uzantısı: .eg
Uluslararası telefon kodu: +20

Önce 1948, 1967 ve 1973 yıllarında İsrail'e karşı girdiği savaşlarla, ardından 1979'da yine İsrail ile yaptığı barış anlaşması ile bölgede dengeleri etkileyen başlıca kuvetlerden birisi ve barış sürecinin en önemli temsilcisi oldu.
GENEL BİLGİLER
Milattan önce 7 bin yılında ilk yerleşimlerin başladığı Nil Havzası, milattan önce 3 bin yıllarından itibaren çok parlak bir medeniyete beşiklik etti.
Ticaret ve kültürün hızla serpildiği Mısır medeniyetinin en önemli mirasları arasında hiyeroglif yazısı gelirken, bugün bile Mısır denince hemen akla gelen piramitler bu dönemde erişilen mühendislik düzeyinin ne kadar gelişmiş olduğunun kanıtı.
Asurluların, Perslerin, Helen ve Roma İmparatorlukları'nın işgaline giren Mısır, Arap işgali ardından Müslüman olurken, Memlük ve Osmanlı dönemlerini yaşadı.
1882'de İngiliz denetimine giren ülke 1922'de yeniden bağımsız oldu.
Bağımsızlık ardından kurulan Mısır Krallığı, 1950'li yıllarda düzenlenen bir darbe ardından cumhuriyete dönüştü.
Bölgenin en önemli ticaret yolu olan Süveyş Kanalı'nın millileştirilmesi İsrail, İngiltere ve Fransa'nın Mısır'a üçlü savaş ilanı ile sonuçlandı. Savaş bir ay sonra ateşkesle sona erdi.
1958'de Mısır ve Suriye birleşerek 'Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni kurdular. Ancak bu devletin ömrü sadece üç yıl oldu.
Bağımsızlık dönemi
İsrail ile üç kez savaş yaşayan Mısır, 1979'da ABD'nin arabuluculuğuyla İsrail ile imzalanan Camp David barış anlaşmasıyla İsrail'i tanıyan ilk Arap ülkesi oldu.
Ancak bu anlaşma Enver Sedat liderliğindeki ülkenin diğer Arap ülkelerinden büyük tepki görmesine ve 1989 yılına dek Arap Birliği üyeliğinden çıkarılmasına yol açtı.
Sedat da 1981 yılında bu adımlarına öfkeli radikal İslamcı bir grubun düzenlediği suikast sonucu öldü.
Yerini alan Hüsnü Mübarek 25 yıldır iktidarda.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39338000/jpg/_39338613_giza2_bbc.jpg
Gize'deki piramitler ülkenin en önemli turistik merkezlerinden
Mübarek liderliğindeki Mısır, daha ılımlı bir siyasi çizgiyi takip etmeye başladı ancak İslamcı gruplar zaman zaman, özelikle turistleri hedef alan silahlı eylemlerle gündeme gelmeye devam ediyor.
Siyasi reform talepleri son yıllarda gitgide daha yüksek sesle dile getirilir oldu. Hatta 1981'den bu yana hala yürürlükte olan olağanüstü hal yasasının yasaklarına rağmen, sık sık sokaklarda protesto eylemleri düzenleniyor.
Anayasada çok adaylı cumhurbaşkanlığı seçimlerine imkan veren değişiklikler yapılmış olmasına rağmen, tam anlamıyla açık bir rekabet için hala yeterli ortam bulunmuyor. Müslüman Kardeşler gibi dini kökenli partiler de hala siyasete giremiyor.
Mısır'ın kalabalık ve hareketli kentleri ile tarımsal faaliyetin neredeyse tamamı Nil Havzası'nda yoğunlaşıyor. Ülkenin büyük bölümü ise çöllerle kaplı.
Mısır, eski çağ mirası ve Napolyon'un işgali ardından bölgede batıya açılan ilk ülkelerden oluşu dolayısıyla pek çoklarınca bölgenin kültürel ve entelektüel lideri olarak görülüyor.
Kahire'de bulunan El Ezher Üniversitesi'nin başkanı da Sünni Müslümanlarca en üst düzey dini yetkililerden biri olarak kabul ediliyor.
LİDERLER
Cumhurbaşkanı: Hüsnü Mübarek
25 yıldır iktidardaki Hüsnü Mübarek, Arap ülkelerinde en uzun süre iktidarda kalan yönetici.
77 yaşındaki Mübarek 2005 Eylül'ündeki seçimleri kazanarak cumhurbaşkanlığında beşinci döneme başladı.
http://www.bbc.co.uk/f/t.gif http://newsimg.bbc.co.uk/media/images/39333000/jpg/_39333194_mubarak_ap.jpg
Hüsnü Mübarek 25 yıldır cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın 1981'de suikaste uğraması sonrasında cumhurbaşkanı seçilen Mübarek bu tarihten önce hava kuvvetleri komutanlığı ve genelkurmay başkanlığı yapmış; 1975'te cumhurbaşkanı yardımcısı olmuştu.
Göreve başlamasından bu yana altı kez saldırya uğrayan Mübarek'e yönelik son suikast girişimi 1995'te Etiyopya'nın Addis Ababa kentinde düzenlendi.
Batıyla dostça ilişkiler kurmaya gayret eden ve ekonomide liberal bir siyaseti belirleyen Hüsnü Mübarek, ülkedeki yüksek işsizlik ve düşük yaşam standardına karşı ekonomik reform vaadinde bulunuyor.
Mübarek kendisinden önce gelen cumhurbaşkanlarının aksine yardımcısı olarak herhangi bir isim belirlemedi.
Oğlu Kemal'i yerine hazırladığı söylentileri ise Cumhurbaşkanı'nca yalanlandı.
1928 doğumlu olan Mübarek özel hayatını fazla göz önünde tutmamaya özen göstermesiyle tanınıyor. Mübarek, yarı İngiliz olan Suzanne Mübarek ile evli ve iki oğlu var.


Başbakan: Ahmed Nazif
Dışişleri Bakanı: Ahmed Ali ebu el Geyt
Maliye Bakanı: Yusuf Butrus Gali MEDYA
Mısır medyası bölgenin en etkili güçlerinden. Mısır'da yayımlanan gazeteler bölge genelinde okunurken, televizyon ve film sanayiinin yapımları Arapça konuşan pek çok ülkeye satılıyor.
Özellikle Media Production City adıyla kruulan bir yapım şirketi Doğu'nun Hollywood'u olmayı hedefliyor.
Hükümet basın ve yayın kuruluşlarında sık sık eleştiriliyor ancak iftira ve hakaret durumlarını düzenleyen yasalar ve ülkenin süregelen bir olağanüstü hal durumunda bulunması, basının hassas konularda oto-sansür uygulamasına yol açıyor.
Mısır'da devlet tarafından işletilen iki ulusal altı yerel kanal var. Mısır Devlet Televizyonu ayrıca uydu yayıncılığı alanında da güçlü bir konuma sahip.
Mısır'ın uydu kanalları Arap alemi genelinde izleniyor. Bu kanallar hem Mısır yapımlarının geniş pazarından hem de Mısır film ve dizilerinden oluşan büyük bir arşivden yararlanıyor.
Mısır, kendi uydusuna sahip olan ilk Arap ülkesi. Nilesat101 adlı bu uydu ülkenin ilk özel televizyon kanalları olan Dream1, Dream 2 ve El Mihver'in yayınlarında kullanılıyor.
Devletin radyo yayınları alanındaki tekeli ise 2003'te özel, ticari radyoların kurulması ile kırıldı.
Mısır yabancı medya şirketlerini ülkeye çekmek için 2000 yılında başlattığı "Serbest Medya Bölgesi" uygulamasıyla medya altyapısını bu şirketlerin himzetine sunuyor ve mali destek de sağlıyor.

Bostandere
10-29-2006, 09:30 PM
Malta

Malta, Gozo, Comino, Comminotto ve Filfla adalarından oluşan Malta, yüzyıllar öncesine dayanan bir sömürge geçmişine sahip.
http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/clear.gif MALTA'NIN KÜNYESİ
http://www.cakal.net/worldservice/images/2005/08/20050819115304malta_map203.gif Nüfus: 397 bin (BM 2005)
Başkent: Valetta
Yüzölçümü: 316 km2
En yaygın diller: Malta dili, İngilizce
En yaygın din: Hıristiyanlık
Ortalama ömür: Erkeklerde 76, kadınlarda 81 yıl (BM)
Para birimi: 1 Malta lirası = 100 sent
Başlıca ihraç ürünleri: Makineler, ulaşım araçları
Ortalama yıllık gelir: 9.260 $ (Dünya Bankası, 2003)
İnternet uzantısı: .mt
Uluslararası telefon kodu: +356

Avrupa ile Kuzey Afrika arasında stratejik bir konumda bulunan bu takım adalar, Finikeliler, Yunanlılar, Romalılar, Araplar, Fransızlar ve son olarak İngilizler tarafından işgal edildi.
GENEL BİLGİLER
Malta, adayı İkinci Dünya Savaşı'nda vargüçleri ile savunan Malta halkına İngiltere'nin onur nişanının verilmesi ardından, 1964'te bağımsız oldu.
16 Haziran 1990'da Avrupa Birliği'ne katılmak için başvuran Malta, bu hedefe ulaşırken, yeni üyeler arasındaki en küçük ülke oldu.
Malta'nın üyelik süreci Sosyalist bir hükümet tarafından bir süre rafa kaldırılmıştı. Ancak 1998'de dönemin başbakanı olan Milliyetçi Parti lideri Fenech Adami bu talebi yeniledi.
2003 Mart ayında yapılan referandumda da ada halkı üyeliği kabul etti. Ancak Malta'daki "evet" oranı tüm adaylar arasında en düşük olanıydı (yüzde 54).
Bununla birlikte, temel tartışma konusu AB süreci olan bir ay sonraki genel seçimleri Adami'nin kazanması bu sonucun teyidi olarak görüldü.
Başlıca gelir kaynağı turizm olan ülke, her yıl yaklaşık 400 bin olan nüfusunun üç katı kadar turist ağırlıyor.
LİDERLER
Devlet Başkanı: Edward Fenech Adami
Başbakan: Lawrence Gonzi
Lawrence Gonzi, 2004 Mart ayında Malta'nın AB üyeliğine sadece haftalar kalmışken bu görevi üstlendi.
Gonzi Malta'nın AB üyeliğinin sunduğu nimetlerden faydalanması gerektiğini vurguluyor. Ülkesinin tarihi bir kavşak noktasında bulunduğunu söylüyor.
Başbakan, turizmi canlandırma ve yatırım için elverişli ortam yaratma sözü veriyor.
Gonzi ayrıca Milliyetçi Parti lideri Edward Fenech Adami'nin bu görevden ayrılacağını açıklaması ardından bu görevi de üstlendi.
Aslında bir avukat olan Gonzi ilk kez 1998'de devlet bakanı olmuştu.
MEDYA
http://www.bbc.co.uk/worldservice/images/furniture/clear.gif http://www.cakal.net/worldservice/images/2004/05/20040503093646malta_skyline203.jpg Her yıl nüfusunun üç katı turist ağırlayan Malta'da, İngilizce yayınlar yaygın


Malta basınında, her kurumun siyasi görüşleri oldukça keskin bçimde hissediliyor.
Günlük ve haftalık gazeteler hem Malta dilinde hem de İngilizce olarak yapılıyor. İtalyan televizyon yayınları da adada takip ediliyor.
Adada radyo yayınları da 1930'larda daha çok İtalyan radyolarından yayılan Faşist propagandaya karşı başladı.
Malta Televizyonu da 1962'de yayına geçti. Ancak 2001 yılı itibariyle ülke halkının yüzde 28'i de hala İtalyan televizyonlarını takip ettiğini söylüyordu.
Ülkede 1991 yılında ilk özel yayın ruhsatları verildi. 1992'de de kablolu yayınlar devreye girdi. Ülkede 2001 yılı itibariyle 41.500 internet abonesi vardı.
Basın

Malta Business Weekly (http://www.maltabusinessweekly.com/)

Times of Malta (http://www.timesofmalta.com/)

Malta Independent (http://www.independent.com.mt/)

It-Torca (haftalık) (http://www.it-torca.com/)

Il-Mument (haftalık) (http://www.vol.net.mt/medialink/medialink/mument/)
Radyo - Televizyon

Malta Televizyonu (TVM) (http://www.pbs.com.mt/)

Super One TV (http://www.super1.com/)

Net TV (http://www.media.link.com.mt/net/)

Radio 101 (http://www.vol.net.mt/medialink/medialink/radio101/index.html)

RTK (Katolik Kilisesi Radyosu) (http://www.rtk.org.mt/)

CaKaLBoT
10-29-2006, 11:01 PM
tesekur ederım hepsını okuyamadım ama gozumne carpan seyler oldu elıne emegıne saglık

cİHAn
11-06-2006, 03:03 PM
sağolasın güzel paylaşım