aLeMDaR
11-14-2006, 07:21 PM
Aklı transfer haberlerinde olduğu için geçen seneki formunu gösteremediği iddialarına Stephen Appiah’tan yanıt geldi. Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’nin yayın organı Lacivert’te Songül Türe’nin sorularını yanıtlayan Ganalı oyuncu şunları söyledi:
Geçen sezon lig bittikten sonra Dünya Kupası’na gittim. Burada çok zorlu maçlar oynadım ve hiç dinlenmeden tekrar Türkiye’ye döndüm. Ne dinlenecek, ne de tatil yapacak fırsatım oldu. Sonuçta ben bir makine değilim. Üzerimden atamadığım yorgunluğum var. Ben, her seferinde iyi bir seviyede oynamaya gayret ediyorum ama bazı maçlarda takım halinde kötü oynuyoruz.
Sorumluluğumun bilincindeyim ve bir an önce toparlanacağım. Niye bu kadar eleştiriliyorum anlamıyorum. Ortada bir mücadele varsa, ben herşeyimi veririm. Buna karşın insanlar niye mutsuz olduğumu düşünüyor anlamıyorum.
Son maçta şampiyonluğu kaybetmek konusunda konuşmak bile tüylerimi diken diken ediyor. Kendimi iyi hissetmiyorum. Konuşmak beni üzüyor. Bir sezon çalıştık çabaladık, son maçta tüm emeklerimizin avuçlarımızdan kayıp gitmesine engel olamadık. 2 saatlik Avusturya yolculuğu bana 15-20 saat gibi geldi. Hayatımın en kötü anlarından biriydi şampiyonluğu bırakarak milli takıma gitmek.
Attığım goller sonrası tüm stadın ismimi bağırması tek kelimeyle büyüleyici.
Türkiye’de en çok Galatasaray’a gol atmaktan hoşlanıyorum.
Takımdaki en komik oyuncu Semih. Zaten ben onu Mr.Been diye çağırıyorum. En uykucu Tuncay, en fazla konuşan ise Appiah.
Galatasaray altyapısına gelip kalanlardan biri kaleci Kingston, biri trafik kazasında vefat etti, bir tımarhanede delirmiş olabilir (gülüyor).
Muzipliği elden bırakmıyor
Sık sık arkadaşlarına takılan, arkadaşlarınca en çok şaka yapılan oyuncuların başında gelen Stephen Appiah, röportaj sırasında da bunu sürdürdü. Önlerinde ne kadar kupa varsa kazanmaları gerektiğini söyleyen Ganalı futbolcu, UEFA Kupası’nı oynayacak kadroyu da tahtaya yazdı. Ancak bu kadroda bir acayiplik vardı.
Geçen sezon lig bittikten sonra Dünya Kupası’na gittim. Burada çok zorlu maçlar oynadım ve hiç dinlenmeden tekrar Türkiye’ye döndüm. Ne dinlenecek, ne de tatil yapacak fırsatım oldu. Sonuçta ben bir makine değilim. Üzerimden atamadığım yorgunluğum var. Ben, her seferinde iyi bir seviyede oynamaya gayret ediyorum ama bazı maçlarda takım halinde kötü oynuyoruz.
Sorumluluğumun bilincindeyim ve bir an önce toparlanacağım. Niye bu kadar eleştiriliyorum anlamıyorum. Ortada bir mücadele varsa, ben herşeyimi veririm. Buna karşın insanlar niye mutsuz olduğumu düşünüyor anlamıyorum.
Son maçta şampiyonluğu kaybetmek konusunda konuşmak bile tüylerimi diken diken ediyor. Kendimi iyi hissetmiyorum. Konuşmak beni üzüyor. Bir sezon çalıştık çabaladık, son maçta tüm emeklerimizin avuçlarımızdan kayıp gitmesine engel olamadık. 2 saatlik Avusturya yolculuğu bana 15-20 saat gibi geldi. Hayatımın en kötü anlarından biriydi şampiyonluğu bırakarak milli takıma gitmek.
Attığım goller sonrası tüm stadın ismimi bağırması tek kelimeyle büyüleyici.
Türkiye’de en çok Galatasaray’a gol atmaktan hoşlanıyorum.
Takımdaki en komik oyuncu Semih. Zaten ben onu Mr.Been diye çağırıyorum. En uykucu Tuncay, en fazla konuşan ise Appiah.
Galatasaray altyapısına gelip kalanlardan biri kaleci Kingston, biri trafik kazasında vefat etti, bir tımarhanede delirmiş olabilir (gülüyor).
Muzipliği elden bırakmıyor
Sık sık arkadaşlarına takılan, arkadaşlarınca en çok şaka yapılan oyuncuların başında gelen Stephen Appiah, röportaj sırasında da bunu sürdürdü. Önlerinde ne kadar kupa varsa kazanmaları gerektiğini söyleyen Ganalı futbolcu, UEFA Kupası’nı oynayacak kadroyu da tahtaya yazdı. Ancak bu kadroda bir acayiplik vardı.