PDA

Tam Sürümü Görüntüle : İstanbul Müzeleri


jockeя
01-11-2007, 12:57 AM
500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/500.yilturkmusevilerimuzesi.jpg
Telefon:0212 292 63 33-34
Fax: 0212 244 44 74
E-mail: [email protected]
Web: www.muze500.com (http://www.muze500.com/)
İlçe: Karaköy
Adres: Karaköy Meydanı, Perçemli Sokak No:1 Karaköy İstanbul
Türkiye’nin bu alanda ilk ve tek müzesi olma özelliğini taşıyan 500. yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi, 1985 yılından beri artık fiili hizmette bulunmayan Zülfaris Sinagogu binasında 25 Kasım 2001 tarihinde hizmete girdi. Sokağın adı, eski kent haritalarında Zülfaris olarak okunur. Bu sözcük, “gelin perçemi” anlamına gelen Osmanlıca “zülf-ü arus”un halk dilinde kısaltmasıdır. Asıl adı “Kal Kadoş Galata” olan sinagog da halk arasında bu isimle anılmıştır.

1671’de varlığı bilinen, muhtemelen Cenevizlilerden kalan temelleri üzerine, 19. yüzyıl başında yeniden inşa edilen ve 1985’lere kadar sinagog olarak hizmet veren bu bina, “500. Yıl Kutlama Etkinlikleri” çerçevesinde 500. Yıl Vakfı tarafından restore edilerek müzeye dönüştürüldü.

Üç kat üzerine kurulu olan müzenin giriş avlusunu, I. Dünya Savaşı, Çanakkale Cephesi ve Kurtuluş Savaşı sırasında vatan savunması uğruna yaşamlarını feda eden Türk Yahudi askerlerin anısına dikilen, heykeltıraş Nadia Arditti’nin “Yükselen Ateş” yapıtı süslemektedir. Bir zamanlar, gelinlerin, babalarının kolunda çıkarak eşlerinin kolunda indikleri merdivenlerden varılan birinci kattaki ana holde; Türk Yahudileri’nin tarihi, dini eşyalarda ve sosyal hayatta etkileşim, toplumsal yaşamın değişik alanlarına katılım, Osmanlı’da ilk matbaa, Türk Yahudi Basını’nın tarihçesi, Lozan Antlaşması’nın 42. maddesinden feragat, ulu önder Atatürk tarafından daha 1933 yılında ülkemize davet edilen ve Nazi baskısından kaçarak akademik yaşamlarına üniversitelerimizde devam eden Alman ve Avusturyalı bilim adamları, İkinci Dünya Savaşı sırasında görev yaptıkları Nazi işgali altındaki kentlerde yüzlerce Yahudi’yi ölümden kurtaran “Türk Schindler’leri” Türk diplomatlarının, onur köşesi ve daha birçok bilgi; objeler, panolar, grafikler ve haritalarla sunulmaktadır.

Ana kubbenin izdüşümüne rastlayan ışıklı sekizgende Zülfaris’in tarihçesi ve sinagogda cereyan eden önemli olaylardan bazı alıntılar sergilenmektedir. Sinagog olarak işlev gördüğü dönemde kadınların ibadetine ayrılan üst galeride, sağ kanatta insan manzaraları, (erkekler, kadınlar, çiftler, çocuklar, aileler ve piknikler) sol kanatta ise 400. yıl ve 500. yıl kutlama etkinlikleri, Aşkenaz cemaatinin tanıtımı, her biri ayrı bir ibret belgesi olan Haydarpaşa Hemdat İsrael Sinagogu ve Manisa Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’nin öykülerinin sergilendiği panolara yer verilmektedir.

Etnografya bölümü olarak düzenlenen zemin kat salonunda ise, lohusalık-doğum ve sünnet, çeyiz, düğün kompozisyonlarının yanı sıra 1860 ila 1960’lı yılları arası kronolojik sırayla gelin-damat fotoğrafları bir zaman tüneli işlevi içinde nostaljik anıları tazelemekte, değişik giysiler, gelinlik, tılsımlar, mücevherler ve benzeri konularda örnekler de bu bölümde yer almaktadır...

Müzeden ayrılırken, sokak kapısına doğru sağ duvardaki panoda; Atatürk, İsmet İnönü, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz‘ın, Türk Yahudileri’yle ilgili beyanlarından özetleri okumak mümkündür.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi - Perşembe arası 10.00 - 16.00, Cuma ve Pazar 10.00 - 14.00 saatleri arasında açıktır. Cumartesi ve bazı özel günlerde kapalıdır.

jockeя
01-11-2007, 12:57 AM
Adam Mickiewicz Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/adammickiewicz.gif
Telefon:0212 253 66 98
İlçe: Beyoğlu
Adres: Sakızağacı Caddesi Tarlabaşı / Beyoğlu
Polonya’lı özgürlük şairi Adam Mickiewicz’in hayatının son yıllarını geçirdiği ve 1855’te öldüğü Tarlabaşı’ndaki evi, şairin ölümünün 100. yıldönümü olan 1955`te Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı ile işbirliği yapılarak müzeye dönüştürülmüştür.
Müzede Mickiewicz’in hayatı ve eserleri ile ilgili bilgi ve belgeler, şairin İstanbul’da geçirdiği yıllara ait fotoğraflar ve Polonya özgürlük mücadelesine ait belge ve fotoğraflar bulunmaktadır. Binanın bodrum katında ise mezarı Krakow’da bulunan Mickiewicz’e ait sembolik bir mezar vardır.

jockeя
01-11-2007, 12:57 AM
Anadolu Hisarı Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/anadoluhisari.jpg
Telefon:0212 263 53 05
İlçe: Beykoz
Adres: Beykoz
Boğaz’ın Anadolu yakasında, Göksu Deresi’nin denize döküldüğü yerde, adını hisardan alan semtte bulunmaktadır. Bu hisar, Osmanlılar’ca Boğaz’da yapılan ve geçişleri kontrol altına almayı hedefleyen ilk hisardır. İstanbul’u fethetmek isteyen ve kuşatan Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından, Karadeniz’den Bizans’a gelecek yardımlara engel olmak için 1394’te yaptırılmıştır. Bu yapıya II. Mehmed (Fatih) Devrinde "Hisarpeçe", depo ve bazı ikametgah amaçlı yapılar eklenmiştir. 1928 yılında Kandilli Belediyesi tarafından bazı küçük onarımlar yapılmıştır. 1991-1993 yılları arasında Kültür Bakanlığı tarafından bazı onarımlar yapılmıştır. Bugün Anadoluhisarı, Beykoz Belediyesi sınırları içinde yer almaktadır. Hisarda taşınır kültür varlığı bulunmamaktadır.
Anadolu Hisarı ziyarete açık değildir.

jockeя
01-11-2007, 12:57 AM
Askeri Müze

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/askerimuze1.jpg
Telefon:0212 233 27 21
İlçe: Nişantaşı
Adres: Valikonağı Caddesi Nişantaşı
Müzenin çekirdeğini Aya İrini’den getirilen silah ve eşyalar oluşturmuştur. İstanbul’un fethinden Sultan III. Ahmed dönemine kadar her türlü silah Ayasofya Camii’nin arkasındaki Aya İrini Kilisesi’nde korunmuştu. Bu depo 1726’da Sultan III. Ahmed’in emriyle gezilebilecek bir biçimde düzenlendi. Daha sonra burası 1826 yılında gerçek anlamda bir müze haline getirildi. II. Dünya Savaşı`nın başlamasıyla güvenliğini sağlamak için 1940 yılında Niğde’ye taşındı. Savaştan sonra bu silahlar tekrar İstanbul’a Maçka Silahhanesi`ne getirildi.
1955 yılında müze bugünkü yeri olan Harbiye Kışlası`nın jimnastikhanesine nakledildi. Bu binanın restorasyonu 1959 yılında tamamlanarak, müze haline getirildi. Fakat yetersiz kalan bina yeniden restore edildi ve bir bölümü 1986’da tamamı ise 1993 yılında hizmete açıldı.
Müzenin zengin koleksiyonunda; Osmanlı ordusunun her dönemine ait kıyafetler, ok ve yaydan çakmaklı tüfeklere kadar çeşitli silahlar, mühürler, zırhlar, padişah çadırı (otağ-ı hümayun), padişah kılıçları, sancaklar, Harbiye Nazırlarına ait fotoğraflar, Bizans Süvari Sancağı, Selçuklular’dan Cumhuriyet’e kadar kullanılmış çeşitli savaş eşyaları, Bizanslılar’ın Haliç’i kapattıkları zincir gibi çok sayıda ilginç eşya bulunmaktadır.
Müzenin açık olduğu günlerde saat 15.00 - 16.00 arasında Mehter Takımı konser de vermektedir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Salı dışında 09.00-17.00 saatleri arasında açıktır.
Ücret: Tam: 1.500.000.-TL., Öğrenci: 500.000.-TL.

jockeя
01-11-2007, 12:57 AM
Aşiyan Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/asiyanmuzesi.jpg
Telefon:0212 263 69 86
İlçe: Bebek
Adres: Aşiyan Yokuşu, Bebek
Ünlü Türk Şairi Tevfik Fikret`in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı ev olan AŞİYAN; 1940 yılında eşi Nazime Hanım`dan İstanbul Belediyesi tarafından satın alınıp, 1945 yılında Edebiyat-ı Cedide Müzesi olarak açılmıştır. Daha önceleri Eyüp mezarlığında bulunan naaşı, 1961 yılında doğal görünümü ile çok beğendiği bu bahçeye nakledilmiş ve bu tarihten sonra müze "Aşiyan Müzesi" adını almıştır.
Tevfik Fikret, evinin projelerini kendisi çizmiş, Farsça "Yuva" anlamına gelen Aşiyan kelimesini de buraya isim olarak koymuştur. Bahçe içerisinde ahşap 3 katlı olan Aşiyan Müzesinin zemin katı bugün idari işler için kullanılmaktadır.
Birinci katta Edebiyat-ı Cedidecilerin fotoğraf, kitap ve özel eşyalarının sergilendiği Edebiyat-ı Cedide Odası, Abdülhak Hamit`e ait kişisel eşyalar, tablolar, fotoğraflar, çalışma masası ve koltukların bulunduğu Abdülhak Hamit Salonu, kadın şairlerimizden Nigar Hanım`a ait kitaplar, fotoğraf, resimler, şahsi arşiv ve eşyalarının sergilendiği Şair Nigar Hanım Odası bulunmaktadır.
Tevfik Fikret`e ayrılmış olan ikinci katta; şairin yatak odası ve çalışma odası yer almaktadır. Şairin yaşadığı yıllarda yatak odası olarak kullandığı odada; şahsi eşyaları, vefat ettiği yatak ve Mihri Hanım tarafından şairin yüzünden alınan maskın kopyası gibi objeler sergilenmektedir. Çalışma odası olarak kullandığı odada ise; çalışma masası ve koltuğu, kendisi tarafından yapılan resim çalışmaları, tablolar bulunmaktadır.
Şehzade Abdülmecit Efendinin, Tevfik Fikret`in "Sis" şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü "Sis"tablosu da buradadır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar-Pazartesi günleri hariç 09.00-16.30 saatleri arasında açıktır.
Ücret: Ücretsiz

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Atatürk Müzesi (İnkılap Müzesi)

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/ataturkmuzesi.jpg
Telefon:0212 240 63 19
Web: http://www.ataturk.net (http://www.ataturk.net/)
İlçe: Şişli
Adres: Halaskargazi Caddesi No: 250 Şişli
Atatürk Suriye Cephesi`nden ayrılarak 13 Kasım 1918`de İstanbul`a gelmiş ve Perapalas Oteli`nde bir daireye yerleşmişti. Daha sonra bu otelden ayrılan Atatürk, Madam Kasabyan`ın Şişli`deki üç katlı evini kiralamıştı. Beşiktaş`ta Akaretler mahallesinde oturan annesi Zübeyde Hanım`la kız kardeşi Makbule`yi de yanına almış, evin üçüncü katını onlara ayırmıştı. Kendisi orta katta oturuyor, bu katın arka bahçeye bakan odasını da yatak odası olarak kullanıyordu. Büyük salonu, toplantı odası olarak ayırmıştı. Alt katta ise yaveri bulunuyordu. Atatürk, İstanbul`un düşman işgali altında bulunduğu bu karanlık günlerde, evinde arkadaşlarıyla birlikte sık sık gizli toplantılar yapmış, 16 Mayıs 1919 tarihine yani Samsun`a hareketine kadar bu evde oturmuştur.
Atatürk, Anadolu`ya geçip Ankara`ya yerleştikten sonra annesi ve kardeşiyle Çankaya`da oturmuşlardı. Şişli`deki ev, Erzurum eski Milletvekili Tahsin Uzel`e geçmiş; daha sonra, 1942`de İstanbul Belediyesi, İnkılap Müzesi kurmak üzere evi Tahsin Uzel`den satın almıştı. 1908`de yaptırılan ve Atatürk Evi olarak tanınan evi, İstanbul Belediyesi onarmış, 1943 yılında da (İnkılap Müzesi) olarak ziyarete açmıştır.
Atatürk`ün doğumunun 100. yılı olan 1981`de müze yeniden düzenlenip ziyarete açılmıştır.
Binanın girişinde, Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi ile Atatürk`ün bir yazısı, yemek odasında Milli Mücadele ile ilgili tablolar, oturma odası duvarlarında Atatürk`ün doğumundan 1. Dünya Savaşı`na kadar hayatına ait fotoğraflar vardır.
Birinci kattaki yatak odası, çalışma odası ve diğer odalar, Atatürk`ün kullandığı eşyalar ve elbiseleri, Milli Mücadele yıllarına ait fotoğrafları, inkılaplarıyla ilgili belgeler sergilenerek donatılmıştır. İkinci kattaki odalarda Atatürk`ün ölümü ile ilgili fotoğraflar, tablolar, Atatürk`le ilgili belge ve bilgiler sergilenmektedir. Üçüncü katta devrimlerle ilgili fotoğraflar, Atatürk hakkında yazılmış çeşitli kitaplar, ölümüne ait fotoğraflar, gazeteler, bir kavanoz içerisinde Anıtkabir`den getirilmiş toprak bulunmaktadır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar ve Perşembe günleri dışında 09.30-16.30 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Aya İrini Kilisesi (St. İrene)

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/ayairini.jpg
Telefon:0212 522 09 89
İlçe: Sultanahmet
Adres: Topkapı Sarayı Avlusu, Sultanahmet
Aya İrini, Bizans`ın ilk kilisesi... Konstantin, şehri yeniden kurarken kendi adına bir forum, saray ve hipodromun yanı sıra, 330`larda Roma tapınaklarının üzerine Aya İrini Kilisesi`ni inşa ettirir. Aya İrini ya da Hagia Eirene`nin sözlükteki anlamı `Kutsal Barış`; ama aynı zamanda da, aynı yüzyılda yaşamış bir azize. Azizenin gerçek adı Penelope`dir. Hıristiyanlığı yaymaya çalışır. Putperestler tarafından yılanlarla dolu bir kuyuya atılır; ölmez. Taşlanır, atlara bağlanıp sürüklenir; yine de ölmez. Mucizelerin sonunda putperestler Hristiyan olur; İrini de bir azize. İmparator Konstantin, bu olağanüstü olay üzerine yaptırdığı tek tanrılı dinin ilk mabedine Aya İrini adını verir.
Aya İrini, Bizans`tan günümüze kalan atriumlu tek kilise. Atrium, eski Roma tapınaklarının ortasındaki çevresi revaklı bir avlu. Aya İrini, yerini aldığı tapınağın özelliklerini bugüne kadar getirmiş. Ancak bugünkü Aya İrini, aynı Aya İrini değil. Çünkü ahşap ilk Aya İrini, 532`de yanmış. İmparator Iustinianos, çok tanrılı inancı kesinlikle yasaklayınca ayaklanan halk, Zeus`a sığınarak hem Ayasofya`yı, hem de Aya İrini Kilisesi`ni yakmış... İustinianos, Ayasofya ve Aya İrini`yi yeniden yaptırmış. Ancak Aya İrini 564`te bir kez daha yanmış. Onarılmış... İki yangından sonra, bu defa depremlerle sallanmış. Yani kilise üç kez onarılmış.
Osmanlı sultanı II. Mehmet, İstanbul`a girip yeni bir dönemi başlatır. Yapımına başlanan Topkapı Sarayı`nın dış duvarları, Ayasofya ve Aya İrini`nin arasından geçer. Aya İrini bir süre sonra silâhların bakım ve onarımının yapıldığı iç cephane olur.
Aya İrini, Osmanlı`nın ilk müzesidir. Depodaki silâhlar antika olunca 19. yy.`da ilk müze Aya İrini`de açılır. Aya İrini`nin galerilerine çıkışı sağlayan çift kanatlı merdivenler o sıra yapılır. Osmanlı, Aya İrini`ye, ana kapıdaki 1726 tarihli kitabeyi ve merdiveni ekler.
Aya İrini`yi sallayan o eski depremler sırasında Bizans`ta ikonalar, dinen yasaklandığı için onarımlarda duvarlar süslemesiz bırakılmış. Bugün, Osmanlı`nın üzerine bir bayrak asarak kapattığı apsis yarım kubbesindeki İsa`yı simgeleyen haç ve haçın altında İsa`nın çarmıha gerildiği Golgota Tepesi`ni simgeleyen birkaç basamaklı kürsü çizimi dışında bir motif kalmış.
1453 yılında İstanbul`un fethinden sonra kilise camiye çevrilmediği için yapıda önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Uzun süre ganimet ve silah deposu olarak kullanılmıştır. Tophane müşirlerinden Damat Ahmet Fethi Paşa 1846 yılında Türk müzesinin ilk nüvesini oluşturan eserleri burada sergilenmiştir. 1869 yılında Aya İrini, Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adını almıştır. Zamanla, sergi mekânlarının yetersiz kalması nedeniyle buradaki eserler 1875 yılında Çinili Köşk`e taşınmıştır. 1908 tarihinden itibaren Aya İrini Askeri Müze olarak kullanılmıştır. Daha sonra bir süre boş kalan yapı onarılmış ve Ayasofya Müzesi Müdürlüğü`ne bağlı bir birim haline getirilmiştir.
Ziyaret Gün ve Saatleri:Ayasofya Müzesi Müdürlüğü`nün izni ile gezilebilir.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Ayasofya Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/ayasofya.gif
Telefon:0212 522 17 50 - 522 09 89
Fax: 0212 512 54 74
E-mail: [email protected]
İlçe: Sultanahmet
Adres: Sultanahmet Meydanı İstanbul
Mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden ilk ve son ünik uygulama olarak görülen Ayasofya, Osmanlı camilerine fikir bazında da olsa esin kaynağı olmuş, doğu-batı sentezinin bir ürünüdür. Bu eser dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, Ayasofya, tarihi geçmişinin yanı sıra, mimarisi, mozaikleri ve Türk çağı yapıları ile yüzyıllar boyunca tüm insanlığın ilgisini çekmiştir.
Ayasofya 916 yıl kilise, 481 yıl cami olmuş, 1935`ten bu yana müze olarak tarihi işlevini sürdürmektedir.
Bizans tarihçileri (Theophanes, Nikephoros, Gramerci Leon) ilk Ayasofya`nın İmparator I. Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ileri sürmüşlerdir. Bazilika planlı, ahşap çatılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yanmıştır. Bu yapıdan hiçbir kalıntı günümüze gelmemiştir.
İmparator II. Theodosius, Ayasofya`yı ikinci defa yaptırmış ve 415`te ibadete açmıştır. Yine bazilika planlı bu yapı 532`de Nika ihtilali sırasında yanmıştır. 1936 yılında yapılan kazılarda bununla ilgili bazı kalıntılar ortaya çıkmıştır. Bunlar mabede girişi gösteren basamaklar, sütunlar, başlıklar, çeşitli mimari parçalardır.
İmparator Iustinianus (527-565) ilk iki Ayasofya`dan daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos`lu İsidoros ve Tralles`i Anthemios`a günümüze ulaşan Ayasofya`yı yaptırmıştır. Anadolu`nun antik şehir kalıntılarından sütunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya`da kullanılmak üzere İstanbul`a getirilmiştir.
Ayasofya`nın yapımına 23 Aralık 532`de başlanmış, 27 Aralık 537`de tamamlanmıştır. Mimari yönden incelendiğinde büyük bir orta mekân, iki yan mekân (nef), absis, iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir. İç mekân, 100 x 70 m. ölçüsünde olup, üzeri dört büyük ayağın taşıdığı 55 m. yüksekliğinde, 30,31 m. çapında kubbe ile örtülmüştür.
Ayasofya`nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de büyük önem taşımaktadır. En eski mozaikler iç narteks ve yan neflerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir. Figürlü mozaikler IX.-XII. yüzyıllarda yapılmıştır. Bunlar İmparator kapısı üzerinde, absiste, çıkış kapısı üzerinde ve üst kat galeride görülmektedir.
Ayasofya İstanbul`un fethi ile birlikte başlayan Türk döneminde çeşitli onarımlar görmüştür. Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örneklerini içerir. Bunlardan kubbedeki ünlü Türk hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi`nin Kuran`dan alınma bir suresi ile 7.50 m. çapındaki yuvarlak levhalar en ilgi çekici olanıdır. Bu levhalarda, Allah, Muhammed, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Ebu Bekir, Hüseyin`in isimleri yazılıdır. Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır.
Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmet, Sultan III. Murat ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmut`un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid`in hünkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya`daki Türk çağı örnekleri olup türbeler, iç donanımı, çinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı türbe geleneğinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günleri dışında her gün 09.30-16.30 saatleri arasında açıktır.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Ayasofya Müzesi I. Mahmut Kütüphanesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/1.mahmutkutuphane.jpg
Telefon:0212 522 17 50 - 522 09 89
Fax: 0212 512 54 74
E-mail: [email protected]
İlçe: Sultanahmet
Adres: Sultanahmet Meydanı İstanbul
Ayasofya`nın güneyindeki iki payanda arasında yer alır. Türk yapı ve süsleme sanatının ilgi çekici bir eseridir. 1739 yılında I. Sultan Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Kütüphane, okuma salonu, Hazine-i Kütüb (kitapların korunduğu oda) ve bu iki bölümün arasındaki koridordan oluşur. Okuma odası, Ayasofya ana mekânından başlıkları baklava dilimli altı sütunun taşıdığı bir camekân ve bunu örten tunç şebeke ile ayrılır. Kütüphaneye girişi sağlayan iki kanatlı kapı da çiçek ve kıvrık dallarla süslü tunç şebeke ile kaplıdır ve "Ya Fettah" oymalı iki kulpu vardır. Okuma odasının duvarları çini ve yazı frizleriyle bezenmiştir. Kapının karşısındaki duvarda Sultan I. Mahmud`un yeşil çinilerle bordürlenmiş somakiden tuğrası yer almaktadır.
Okuma odası ile Hazine-i Kütüb`ü birleştiren koridor, çiçek, gül, karanfil, lale, servi motiflerinin görüldüğü çini panolarla bezelidir. Bu panolar renk ve şekil bakımından eşsizdir.
Hazine-i Kütüb 4 sütun ve bir seki ile birbirinden ayrılan iki mekândan oluşur. Birinci bölüm kubbe, diğeri aynalı tonozla örtülüdür. Kubbe sekiz köşeli bir kasnağa oturtulmuştur. Bu bölümün ortasına ahşap kitap dolabı yerleştirilmiştir. Koridordan bu bölüme girilen kapının iç tarafında Sultan I. Mahmud`un tuğrası ve bunun üstünde 15 beyitlik yapım kitabesi vardır ve şiirin sonuna h. 1152 (1739) tarihi eklenmiştir. Kubbe kasnağını siyah zemine sarı celî ile yazılmış bir yazı, duvarları ise kırmızı zemine altın yaldız talik bir yazı frizi süslemektedir. Ahşap kitap dolabını, kırmızı zemine altın yaldızı, talik yazı ile yazılmış, son beytinde yapım tarihi belirtilen Arapça bir kaside çevrelemektedir. Bu bölümde de duvarlar çiniyle bezelidir.
Kütüphanede 16-17-18. yüzyıllara ait İznik, Kütahya, Tekfur Sarayı çinileri bir arada kullanılmıştır. Hazine-i Kütüb`deki 16. yüzyıl İznik çinileriyle, koridorda aynı yüzyıla ait bahar açmış çiçek dalları kompozisyonu Türk çini sanatının en güzel örnekleridir. Kütüphane tamamlandıktan sonra Sultan I. Mahmud Galata Saray-ı Humayun`daki kitapları buraya göndermiş, ayrıca Topkapı Sarayı Hazine-i Humayun`undaki değerli kitapları da, kendi mühürü ile mühürletip buraya vakfetmiştir. Şeyhülislâm Sadettin Efendi ve devlet ileri gelenlerinin de vakfettiği kitaplar vardır. Kütüphanede yaklaşık 5000 el yazma kitap bulunuyordu. Bu kitaplar, 1969 yılında Süleymaniye Kütüphanesi`ne taşınmıştır.
Ziyaret Gün ve Saatleri:Her gün 09.00-18.00 saatleri arasında açıktır.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Basın Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/basinmuzesi.jpg
Telefon:0212 513 84 58
Fax: 0212 513 84 57
Web: http://www.tgc.org.tr (http://www.tgc.org.tr/)
İlçe: Çemberlitaş
Adres: Divanyolu Caddesi No:84 Çemberlitaş
Basın Müzesi`nin Çemberlitaş`taki binası, Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından 1865`te yaptırıldı. Maarif-i Umumiye Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) ve İstanbul Darülfünun (Üniversite) hizmetindeki binada daha sonra Sansür Heyeti çalıştı ve 1908`de Şehrülemaneti`ne (İstanbul Belediyesi) devredildi. 1908`den 1983`e kadar Belediye`nin bazı birimlerine hizmet veren bina, bu dönemde Nezih Demirkent`in başkanlığındaki (Türkiye) Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ile İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl arasındaki anlaşmayla Cemiyet`e kiralandı. 1984-88 yılları arasında restore edilen bina, 9 Mayıs 1988`de Basın Müzesi olarak hizmete açıldı.
Tarihi ve turistik dokuyla örülü Çemberlitaş`ta yer alan Basın Müzesi, Türkiye`nin tek; dünyanın dördüncü basın müzesidir. Basın Müzesi, hem basım teknolojisini hem de bu teknolojiyle üretilen eserleri içermesi bakımından dünyadaki benzerlerine üstünlük sağlamaktadır.
Müze`nin zemin katında baskı makineleri yer alır. 1870 tarihli taşbaskı makinesi, 1892 yapımı tipo baskı makinesi, dizgi ve entertip makineleri, matbaa bıçakları, tahta ve kurşun harf kalıpları, klişe malzemeleri buradaki materyaller arasındadır.
Birinci katta 1729`da İbrahim Müteferrika`nın kurduğu Türkiye`nin ilk matbaasının dökümanlara dayanarak aynı ölçülerle yapılmış maketi, bu matbaada basılmış örnekler, ilk gazetelerimiz ve yazılı belgelerimiz, gazetecilerimizin bilgi ve tabloları, baskı araç ve makineleri, ayrıca 80 kişilik bir cep tiyatrosu bulunmaktadır.
İkinci katta altı adet sergi salonundan oluşan Sanat Galerisi vardır. Burada yirmi günlük periyotlarla seramik, ebru, hat, tezhip, minyatür sergileri açılmaktadır; atölye çalışmaları düzenlenmektedir.
Üçüncü katta Kütüphane ve Dökümantasyon Merkezi vardır. Gazete, dergi, kitap, kupür, tez ve danışma kaynaklarının yanısıra Türkiye`de basınla ilgili her tür bilgi ve belge bu merkezde bulunmaktadır. Ayrıca 25 kişilik okuma salonu, 100 kişilik konferans salonu, Basın Şehitleri Galerisi de kullanıma sunulmuştur.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Cumartesi ve Pazar günleri haricinde her gün 13.30-18.00 saatleri arasında açıktır.
Ücret:Müzeye giriş ücreti alınmamaktadır

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) Müzesi

İlçe: Kabataş
Adres: İnönü Stadı altı, Kabataş
Beşiktaş Jimnastik Kulübü 1903`te "Osmanlı Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü" adıyla kurulduğunda tahtın sahibi II.Abdülhamid idi. Osmanlı İmparatorluğu`nu 1876`dan 1909`a dek 33 yıl boyunca sıkıyönetimle yöneten ve kurduğu müthiş istihbarat ağıyla uçan kuştan bile haberi olan Abdülhamid`in BJK`nın kuruluşuna "olur" vermesi ilginçtir. Çünkü onun döneminde üç kişiden fazla adamın biraraya gelmesi bile yasaktı.
Serencebey`deki Osman Paşa Konağı`nda düzenli olarak biraraya gelen ve hem memleket meselelerini tartışan hem de spor yapan 26 genç adamın temellerini attığı BJK`nin "Türkiye`nin ilk spor kulübü" ünvanıyla ete-kemiğe bürünmesine Abdülhamid gönül rahatlığıyla izin vermiştir. Üstelik en yakın adamlarından Kenan Bey`i de "ortalığa göz-kulak olması" amacıyla kulübe üye yaptırmıştır. O Kenan Bey ki aynı zamanda Hasan Paşa Karakolu`nun komutanıydı ve BJK`yı kuran 26 kişinin aldığı nefesi bile jurnal olarak saraya yolluyordu. Bu 26 genç adamın hemen hepsi sarayın hizmetinde bulunmuş ya da bulunmaya devam eden kimselerdi. Hepsi devletin sorumlu bireyleriydi. Toplandıkları konağın sahibi de Medine-i Münevvere Muhafızı Şeyhülharem Osman Paşa`ya aitti. Osman Paşa`nın oğlu Hüseyin Bereket, Mehmet Şamil, Ahmet Fetgeri, Padişah`ın kuşçubaşısı Behçet Bey, Başmabeyni Mehmet Paşa ve tüm arkadaşları kulübün kurucuları arasındadır.
İşte böyle bir ortamda kurulan BJK`nin müzesinde kulüple ilgili kupalar, fotoğraflar, belgeler, formaların yanısıra koyu bir Beşiktaş taraftarı olan Pakistan Devlet Başkanı Perviz Müşerref`in kulübe hediye ettiği özel bir kılıç da bulunuyor.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/mozaikmuzesi.jpg
Telefon:0212 528 45 00
İlçe: Sultanahmet
Adres: Arasta Çarşısı, Sultanahmet-Eminönü
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Sultanahmet Camii`nin güneyinde, caminin külliyesi olan arasta içerisinde yer almaktadır. Müze, Bizans İmparatorluğu Büyük Sarayı`nın revaklı avlusunun kuzeydoğu bölümünde kısmen sağlam kalmış mozaik döşemeyi içine alacak şekilde yapılmıştır.
M.S. 450-550 yılları arasına tarihlenen Büyük Saray Mozaikleri eşsiz bir ustalıkla işlenmiştir. Fonu teşkil eden beyaz zemin balık pulu tarzında işlenmiştir. Mozaiklerde dini konulara rastlanmaz. Konular günlük hayattan ve doğadan alınmıştır. Bunlar arasında kertenkele yiyen grifon, fil ve aslan mücadelesi, bir kısrağın tayını emzirmesi, kaz güden çocuklar, keçi sağan adam, eşeğine yem veren çocuk, testi taşıyan genç kız, elma yiyen ayılar ve avcı kaplan mücadelesini betimleyen sahneler yer almaktadır.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, 1953 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri`ne bağlı olarak açılmış, 1979 yılında Ayasofya Müzesi`ne bağlanmıştır.
1982 yılında Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Avusturya Bilimler Akademisi arasında yapılan bir protokol çerçevesinde hazırlanan proje uyarınca, mozaiklerin restorasyonu ve konservasyonu çalışmalarına başlanmış, bu çalışmalar 1997 tarihinde tamamlanmıştır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi hariç her gün 09.00 - 17.00 saatleri arasında.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Beylerbeyi Sarayı Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/beylerbeyi.gif
Telefon:0216 321 93 20 - 321 95 51
İlçe: Beylerbeyi
Adres: Abdullahağa Caddesi 81210 Beylerbeyi-Üsküdar
Boğaz’ın Anadolu yakasında, sarayla aynı ismi taşıyan semtte, kıyıda yer alır. Saray, bahçe içindeki saray ve bağlı bulunduğu yapılardan oluşan bir komplekstir. Sultan Abdülaziz tarafından mimar Sarkis ve Agop Balyan kardeşlere yaptırılan sarayın inşası 1864’te tamamlanmış, fakat tefriş edilmesi uzun sürdüğünden ancak 1865 yılında Sultan Abdülaziz saraya gelebilmiştir.
Saray; kompleksin ana yapısı olan Beylerbeyi Sarayı, sarayın deniz tarafındaki duvarının her bir köşesinde yer alan biri haremlik, diğeri selamlık deniz köşkleri, arka bahçede yer alan Mermer Köşk, Sarı Köşk ve Hasahır’dan oluşur. Bunlardan deniz köşkleri ve Beylerbeyi Sarayı Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır. Diğer yapılar ise daha önce burada bulunan saraya aittir. Sarayın ana yapısı olan Beylerbeyi Sarayı, yüksek bir bodrum üzerine, kagir ve iki katlı bir binadır. Boğaz’a paralel olarak yerleştirilen sarayın uzunluğu 65 m.dir.Üç yönden basamaklarla çıkılan sarayda, 6 salon ve 24 oda bulunmaktadır. Özellikle üst kattaki Havuzlu Salon ve ismini sütunlarının renginden alan Mavi Salon, sarayın en görkemli mekanlarıdır. Ayrıca setler biçiminde düzenlenmiş bahçesi de sarayın bir başka özel yönüdür. 1984 yılında müze olarak ziyaretlere açılmıştır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Perşembe günleri dışında her gün 09.30-17.00 saatleri arasında gezilebilir.
Ücret: Tam: 3.000.000.-TL., Öğrenci: 750.000.-TL.

jockeя
01-11-2007, 12:58 AM
Cumhuriyet Eğitim Müzesi

İlçe: Sultanahmet
Adres: Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi, Tarihi Kılıçhane Binası, Sultanahmet
Cumhuriyet Eğitim Müzesi, Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde bulunan Tarihi Kılıçhane binasında, 1998 yılında hizmete açılmıştır. Müzenin bulunduğu Tarihi Kılıçhane binasının asıl adı dımışkıhane olup, Osmanlı İmparatorluğu`nun kılıç imalatının yapıldığı ve kılıç yapımının öğretildiği okuldur.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa`nın girişimi ile 1454’te bir kılıç imalathanesi kurulmuştur. I. Mahmut döneminde (1730-1754) Sadrazam Yeğen Mehmet Paşa buradaki kılıç imalatını durdurarak binayı Yeniçeri askerlerinin elbiselerinin dikiminin yapıldığı (dikimhane) haline getirmiştir. Kılıçhane III. Selim döneminde (1789-1807) yeniden canlandırılarak 1868 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Mithat Paşa`nın girişimiyle 1868 yılında Kılıçhane binası ve çevresinde bulunan ek binalarda Sanayi Mektebi açılmasıyla Kılıçhane kapanmıştır.
Müzede Atatürk`ün Türk harflerini ilk kez yazdığı karatahta, Cumhuriyet öncesiyle ilgili resimler, okul künye defterleri, çeşitli dönemlere ait diplomalar, karne ve sicil defterleri, öğretmen okulu diplomaları, okullarla ilgili belgeler, gazete kupürleri, madalyalar ve eğitim araçları sergilenmektedir.
Ziyaret Gün ve Saatleri:Pazar dışında her gün 10.00-17.30 saatleri arasında açıktır.

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Deniz Müzesi (Naval Museum)

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/denizmuzesi.jpg

Telefon:0212 327 43 46
Fax: 0212 261 01 30
E-mail: [email protected]
İlçe: Beşiktaş
Adres: Barbaros Hayretin Vapur İskelesi yanı Beşiktaş
1897`de Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hüseyin Hüsnü Paşa`nın emri ile Amiral Arif Hikmet Paşa ve Yüzbaşı Süleyman Nutkî Bey tarafından Taşkızak Tersanesi`nde (eski mayın deposunun üst katı) Deniz Müzesi ve Kütüphanesi adıyla kuruldu. İlk objeler denizcilikle ilgili kişi ve kurumlardan hibe yahut satın alma yoluyla elde edildi. 1914`te Bahriye Nazırı Cemal Paşa zamanında ressam Ali Sami Boyar`ın gayretleriyle genişletilip modernleştirildi. I. Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) ve sonrasında Bahriye Müzesi Müdürlüğü adıyla Tersane içinde iki kez yeri değiştirildi. 1939`da II. Dünya Savaşı`nın başlamasıyla müzedeki eserler Konya`ya taşındı ve ziyarete kapalı tutuldu. Savaş sonrasında eserler İstanbul Kasımpaşa`daki Divanhane (bugünkü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı) binasının bir bölümüne taşınarak depolandı.
27 Eylül 1948`de Dolmabahçe Camii, sarayın garaj ve kayıkhanesi ile havuzunda Deniz Müzesi adıyla teşhire açıldı. 1956`da Dolmabahçe Caddesi`nin genişletilmesi sırasında kayıkhane ve garaj yıkılınca buradaki eserler eski Dolmabahçe Sahil Sarayı`nın Arabacılar Dairesi`ne taşındı. Bu taşınma sırasında Deniz Kuvvetleri`ne ait arşiv belgeleri Ağalar Dairesi`nde, kayıklar ve kadırga da Devlet Malzeme Ofisi`nin Beşiktaş`taki binasında depolandı. Dört yıl boyunca bir kısım malzemeleri Dolmabahçe Camii`nde halkın ziyaretine açık bulundurulan müze, 1960`ta halen bulunduğu Beşiktaş Vergi Dairesi`ne (eski Maliye binası) taşındı ve kütüphane ile birlikte hizmete sunuldu. 1970`te Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu`nun gayretleriyle müze binalarına ilaveten bir Kayıklar Galerisi yaptırılarak tarihi kayıklar ve kadırga da sergi kapsamına alındı. Aynı yıl müzenin arşiv kısmı Lalahan`a (Ankara) taşınmışsa da çok geçmeden İstanbul`a getirildi ve halen bulunduğu binada (Dolmabahçe Sarayı Arabacılar Dairesi) faaliyete geçti.
Müze bünyesinde halen bir kütüphane ile Tarihi Deniz Arşivi bulunmaktadır. Tarihi kayıklar galerisi, denizcilikle ilgili çeşitli objeleri içermesi bakımından müzenin en ilginç bölümünü oluşturur. Dünyada bir benzeri olmayan Osmanlı saltanat kayıkları, bu galeride tamamen orijinal şekilleriyle korunup sergilenmektedir. Buradaki en değerli eser ise 1648-1687 yılları arasında padişah olan IV. Mehmed`e ait tenezzüh kadırgasıdır. 40 m. boyunda, 5,90 m. eninde, 140 ton ağırlığında ve her küreği üç kişi tarafından çekilen (toplam 144 kürekçi) 24 çifte ve oturakla donatılmış bu orijinal kadırganın köşk kısmı da Türk el sanatlarının zarif bir örneğidir. Müzenin bahçesi de açık teşhir alanı olarak düzenlenmiştir. Burada Piri Reis haritasının mozayik röprodüksiyonu ile Osmanlı egemenlik sınırlarını gösteren üç duvar haritası, ayrıca ünlü Türk denizcilerinin büstleri, hava şartlarından etkilenmeyen diğer objeler ve orijinal mayınlar, torpidolar, deniz topları, denizcilikle ilgili kurumlara ait eski kitabeler vb. sergilenir. Deniz Müzesi`nde halen 3.742 eser bulunmaktadır. Kütüphanede bazıları yazma olmak üzere 20.000`i aşkın kitap mevcuttur. Tarihi Deniz Arşivi`nde Bahriye Nezareti dönemine ait 25.000.000 civarında tarihi eski yazılı belge yer alır.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Müze kısmı Pazartesi ve Salı günleri dışında her gün; kütüphane ve arşiv ise hafta içi her gün 9.00-18.00 saatleri arasında açıktır.

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Divan Edebiyatı Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/divanedebiyatimuzesi.jpg
Telefon:0212 245 41 41
İlçe: Beyoğlu
Adres: Galip Dede Caddesi No:15 Beyoğlu
1975 yılında müze olarak hizmete açılmış olan Galata Mevlevihanesi diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi devrinin kültürünü ve sanatını yansıtan kurumlardan biridir. Yüzyıllar boyunca musiki ile bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihanelerin Türk kültürüne etkileri büyük olmuştur. Mevlevihanelerin çevresinde toplanan pek çok kişi güzel sanatların pek çok dalında öğrenim görmüş ve bilimsel alanda kendilerinden uzun uzun söz ettirmişlerdir. Beyoğlu semtinde Yüksekkaldırım`a inen yokuşun başında yer alan mevlevihane, İstanbul`un en eski mevlevihanesidir. II. Sultan Beyazıd`ın beylerbeyi olan İskender Paşa`nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilmiştir. İlk şeyhi de Mehmed Semâ-i Çelebi`dir. Mevlevihane Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yangın geçirmiş, aynı sultan zamanında bugün ayakta olan mevlevihane yaptırılmıştır. Bina daha sonraki yıllarda Sultan III.Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid zamanlarında onarım görmüştür. Faaliyetini 1925 yılına kadar sürdüren mevlevihane 1967-1972 yılları arasında tekrar onarılmıştır. Külliye halinde inşa edilmiş olan mevlevihane; semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi ve hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, türbeler ve hazineden oluşmaktadır.
Semahane
Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid`in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Bu bölümde Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım`a ait el yazması eserler yer almaktadır. Şeyh dairesi ve Hünkar mahfeli üst kattadır.
Derviş Hücreleri
Kâgirdir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana gelmiştir.
Türbeler
Şeyh Galib Türbesi; 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kare planlıdır. İçinde mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi gömülüdür.
Halet Said Efendi Türbesi; diğer türbe ile aynı tarihte yapılmıştır. Kare planlıdır. İçinde Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi`nin eşi Emine Esma Hanım gömülüdür.
Sebil ve Muvakkithane
Girişin sağında yer almaktadır. Kâgir olan yapı 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir.
Kütüphane
Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Muvakkithane`nin üst katında yer alır. İçinde 3455 cilt kitap bulunmaktadır.
Hâzire (Mezarlık) Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairler gömülüdür. Ayrıca Humbaracı Ahmed Paşa`nın, Türkiye`de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika`nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa`nın, Nayi Osman Dede`nin ve Tepedelenli Ali Paşa`nın aile efradının mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerlidir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Salı hariç 09.30 - 16.30 saatleri arasında.
Giriş Ücreti: Tam: 1.000.000 TL. Öğrenci: Ücretsiz

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Dolmabahçe Sarayı Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/dolmabahcesarayi.gif
Telefon:0212 236 90 00
Fax: 212 236 29 06
İlçe: Beşiktaş
Adres: Dolmabahçe, Beşiktaş
Sarayın bulunduğu yöre, 17. yüzyıla kadar Boğaziçi’nin koylarından biriydi. Bu bölgenin Altın Post`u aramaya çıkan Argonotlar`ın efsanevi gemisi Argos’un demirlediği, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi sırasında Haliç’e indirmek üzere gemilerini karaya çıkardığı yer olduğu ileri sürülür.
Osmanlılar Dönemi`nde kaptan paşaların donanmayı demirledikleri, geleneksel denizcilik törenlerinin yapılageldiği doğal bir liman görünümünde olan bu koy, 17. yüzyıldan başlayarak dönem dönem doldurulmuş ve Dolmabahçe adıyla padişahların Boğaziçi’ndeki has bahçelerinden biri konumuna getirilmiştir.
Tarihsel süreç içinde çeşitli padişahlar tarafından yaptırılan köşk ve kasırlarla donatılan Dolmabahçe; zamanla "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anılan bir saray görünümü kazanmıştır.
Beşiktaş Sahil Sarayı, Sultan Abdülmecid Döneminde (1839-1861) ahşap ve kullanışsız olduğu gerekçesiyle 1843 yılından başlayarak yıktırılmış ve aynı yerde günümüze dek gelen Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır.
Yapımı, çevre duvarlarıyla birlikte 1856 yılında bitirilen Dolmabahçe Sarayı 110.000 m2’yi aşan bir alan üstüne kurulmuş ve ana yapısı dışında onaltı ayrı bölümden oluşmuştur. Bunlar saray ahırlarından değirmenlere, eczanelerden mutfaklara, kuşluklara, camhane, dökümhane, tatlıhane gibi işliklere uzanan bir dizi içinde, çeşitli amaçlara ayrılmış yapılardır. Bu yapılar arasına Sultan II. Abdülhamid Döneminde (1876-1909) Saat Kulesi ve Veliahd Dairesi arka bahçesindeki Hareket Köşkleri eklenmiştir.
Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyan tarafından yapılan sarayın ana yapısı; Mabeyn-i Hümâyûn (Selâmlık), Muayede Salonu (Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını taşıyan üç bölümden oluşur. Mabeyn-i Hümâyûn; devletin yönetim işleri, Harem-i Hümâyûn; padişah ve ailesinin özel yaşamı, bu iki bölümün arasında yer alan Muayede Salonu ise; padişahın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıştır.
Tüm yapı, bodrumla birlikte üç katlıdır. Biçimde, ayrıntılarda ve süslemelerde gözlenen belirgin batı etkilerine karşılık bu saray, bu etkilerin Osmanlı ustalarca yorumlanmış bir uygulamasıdır. Öte yandan, gerek kuruluş gerekse oda ve salon ilişkileri açısından geleneksel Türk evi plan tipinin çok büyük boyutlarda uygulandığı bir yapı bütünüdür. Beden duvarları taştan, iç duvarları tuğladan, döşemeleri ahşaptan yapılmıştır. Çağın teknolojisine açık olan saraya, 1910-12 yıllarında elektrik ve kalorifer sistemi eklenmiştir. 45.000 m2’lik kullanılır döşeme alanı, 285 odası, 46 salonu, 6 hamamı ve 68 tuvaleti vardır. Döşemelerin ince işçilikli parkelerinin üstünde, önce sarayın dokumevinde, sonra da Hereke’de dokunmuş 4454 m2 halı serilidir.
Padişahın devlet işlerini yürüttüğü Mabeyn; işlevi ve görkemiyle Dolmabahçe Sarayı’nın en önemli bölümüdür. Girişte karşılaşılan Medhal Salon, üst katla bağlantıyı sağlayan Kristal Merdiven, elçilerin ağırlandığı Süfera Salonu ve padişahın huzuruna çıktıkları Kırmızı Oda; imparatorluğun tarihsel görkemini vurgulayacak biçimde süslenmiş ve döşenmiştir. Üst katta yer alan Zülvecheyn Salonu; padişahın Mabeyn’de kendine özel olarak ayrılmış dairesine bir tür geçiş mekanı oluşturmaktadır. Bu özel dairede, padişah için mermerleri Mısır’dan getirilmiş görkemli bir hamam, çalışabileceği oda ve salonlar bulunmaktadır.
Harem ve Mabeyn bölümleri arasında yer alan Muayede Salonu; Dolmabahçe Sarayı’nın en yüksek ve en görkemli parçasıdır. 2000 m2’yi aşan alanı, 56 sütunu, yüksekliği 36 m.yi bulan kubbesi ve bu kubbeye bağlı yaklaşık 4,5 tonluk İngiliz yapımı avizesiyle bu salon, sarayın diğer bölümlerinden belirgin bir biçimde ayrılmaktadır. Salon, bodrumdaki tesislerden elde edilen sıcak havanın sütun diplerinden içeri verilmesiyle ısıtılmakta, böylelikle soğuk mevsimlere rastlayan törenler daha sıcak bir atmosferde yapılabilmekteydi. Geleneksel bayramlaşma töreni günlerinde, Topkapı Sarayı’nda bulunan altın taht bu salona getirilerek kurulur ve padişah bu tahtta devlet ileri gelenleriyle bayramlaşırdı. Galeriler ise elçilik görevlilerine, Saray Orkestrası’na, bay ve bayan konuklara ayrılmıştı.
Dolmabahçe Sarayı’nın Batı etkileri altında, Avrupa saraylarından örnek alınarak yapılmış bir saray olmasına karşılık, işlevsel kuruluşu ve iç mekan yapısında "Harem"in eskisi kadar kesin çizgilerle olmasa da ayrı bir bölüm olarak kurulmasına özen gösterilmiştir. Ancak Topkapı Sarayı’nın tersine, Harem, artık saraydan ayrı tutulmuş bir yapı ya da yapılar topluluğu değildir; aynı çatı altında, aynı yapı bütünlüğü içinde yerleştirilmiş özel bir yaşama birimidir.
Dolmabahçe Sarayı’nın yaklaşık üçte ikisini oluşturan Harem Bölümü`ne, Mabeyn ve Muayede Salonu’ndan geleneksel ayrımı vurgulayan demir ve ahşap kapılarla kesilmiş koridorlarla geçilmektedir. Bu bölümde Boğaziçi’nin yansımalarıyla aydınlanan salonlar, sofalar boyunca padişahların, padişah eşlerinin, çeşitli görevleri olan kadınların, şehzade ve sultanların yatak odaları, çalışma ve dinlenme odaları sıralanmaktadır. Valide Sultan Dairesi, Mavi ve Pembe Salonlar, Abdülmecid, Abdülaziz ve Reşad tarafından kullanılan odalar, Cariyeler Bölümü, Kadınefendi odaları, Atatürk’ün çalışma ve yatak odası, sayısız değerli eşya, halı, levha, vazo, avize, tablo gibi sanat yapıtları Harem’in ilginç ve etkileyici parçalarını oluşturmaktadır.
Günümüzde Dolmabahçe Sarayı’nın bütün birimleri restore edilmiş ve ziyarete açılmış bulunmaktadır. Saray’ın değerli eşyalarının sergilendiği iki “Değerli Eşyalar Sergi Salonu”, Milli Saraylar Yıldız Porselenleri Koleksiyonu’ndan örneklerin yer aldığı “İç Hazine Sergi Binası”, genellikle Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nun bölüm bölüm ve uzun süreli sergiler biçiminde izleyicilere sunulduğu “Sanat Galerisi”, bu galerinin alt katında sarayın çeşitli objeleri ve mimari süslemelerinden alınmış kuş motiflerinin fotoğraflarından oluşan sürekli serginin bulunduğu tarihsel koridor, Mabeyn Bölümü’ndeki Abdülmecid Efendi Kütüphanesi, Dolmabahçe Sarayı’nın başlıca sergileme birimlerini oluşturmaktadır.
Sarayın hemen girişinde bulunan eski Mefruşat Dairesi’nde Kültür-Tanıtım Merkezi yer almakta ve Milli Saraylar’ın çeşitli yerlerinde sürdürülen bilimsel çalışmalarla tanıtım etkinlikleri bu merkezden yönlendirilmektedir. Öte yandan, yine bu merkezde çoğunluğunu 19. yüzyıla yönelik yayınların oluşturduğu bir kitaplık kurularak araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Eczacıbaşı Sanal Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/sanalmuze.jpg
Telefon:0212 350 81 13
Fax: 0212 280 82 44
E-mail: sanalmuze@eczacibaşi.com.tr (sanalmuze@eczaciba%C5%9Fi.com.tr)
Web: http://www.sanalmuze.org (http://www.sanalmuze.org/)
İlçe: Levent
Adres: Eczacıbaşı Holding A.Ş. Sanal Müze Yönetimi Büyükdere Caddesi Ali Kaya Sokak No: 7 Levent
Eczacıbaşı Holding`in web ortamında kurduğu Sanal Müze sitesinde koleksiyonlar, sergiler, etkinlik takvimi, sanat sözlüğü, sanatçılar hakkında bilgiler, araştırma kaynakları, sanat ve sanatçılarla ilgili haberleri bulabilirsiniz.

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Ercüment Kalmık Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/ercumentkalmilmuze.jpg
Telefon:0212 245 02 70
İlçe: Taksim
Adres: Sarayarkası Sokak No: 35 - 37 Gümüşsuyu / Taksim
Türk resim tarihinin önemli isimlerinden olan Ercüment Kalmık`ın evinin restore edilmesiyle oluşturulmuştur. Geç dönem 19 yy. evinin aslına uygun restorasyonu ile birlikte, evin arka bahçesinde sanat atölyesi ve sergi mekanının yerleştirilmesi, projenin esasını oluşturmaktadır. Restore edilen ev sanatçı Ercümend Kalmık`ın eserlerinin sergilenmesine ayrılmış, tonozlu ek binanın alt katında sanat atölyesi, üst katında ise geçici sergiler için bir mekan yaratılmıştır. Bu tonozlu yapı, eski yapıya ince ve şeffaf bir köprü ile bağlanmıştır.
Ziyaret Gün ve Saatleri:Restorasyon ve onarım çalışmaları nedeniyle ziyarete açık değildir.

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Eski Şark Eserleri Müzesi

Telefon:0212 520 77 40
İlçe: Sultanahmet
Adres: Osman Hamdi Bey Yokuşu, 34400 Gülhane-Sultanahmet
Arkeoloji Müzelerine bağlıdır. Halil Eldem Bey tarafından 1917 yılında düzenlenerek hizmete açılmıştır.
Eski Mezopotamya, Yunan öncesi Anadolu, Eski Mısır ve İslamiyet öncesi Arabistan Kültürüne ait 15.000 kadar arkeolojik eser sergilenmektedir. Binanın giriş merdiveninin iki yanında M.Ö. IX.yüzyıla ait Zincirli’de bulunmuş iki aslan heykeli yer alır. Salonlarda sırasıyla; Asur, Sümer, Akat, Babil ve Part uygarlıklarına ait eserler, Eski Mısır eserleri, İslamiyet öncasi Arabistan eserleri ve çivi yazılı belgeler kolleksiyonu sergilenmektedir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günü dışında her gün 09.30-17.00 saatleri arasında gezilebilir.
Ücret: Tam: 5.000.000.-TL., Öğrenci: Ücretsiz

jockeя
01-11-2007, 12:59 AM
Fethiye Müzesi (Pammakaristos Kilisesi)

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/pammakaristos_kilise.jpg
Telefon:0212 528 45 00
İlçe: Fatih
Adres: Fethiye Caddesi Draman / Fatih
İstanbul`un Fatih-Çarşamba semtindedir. Bizans Döneminde yaptırılan Pammakaristos manastır kilisesidir. Latin istilasının son bulmasıyla XIII. yüzyılda bir mezar şapeli eklenmiştir.
Fetihten sonra, Hıristiyanların elinde kalıp kadın manastırı olarak kullanılmış, 1455 yılında patrikhane buraya taşınmış ve 1586 yılına kadar patrikhane olarak kalmıştır.
Bu kiliseyi III. Murat (1574-1595) camiye dönüştürmüş ve Fethiye adı verilmiştir.
Kuzey kilise halen cami olarak kullanılmaktadır, ek kilise ise duvarları XIV. yüzyılın güzel mozaikleri ile süslü olup 1938-1940 yıllarında onarıldıktan sonra müze olarak Ayasofya Müzesi`ne bağlı bir birim haline getirilmiştir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günü dışında, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü`nün izni ile gezilebilmektedir.

jockeя
01-11-2007, 01:02 AM
Florence Nightingale Müzesi

Telefon:0216 343 73 10
Fax: 0216 333 10 09
İlçe: Üsküdar
Adres: Selimiye Kışlası, Üsküdar
Kırım Savaşı sırasında Askeri Hastane haline getirilen ve İngiliz hemşire Florence Nightingale’in de görev aldığı tarihi Selimiye Kışlası’nın kuzeybatı köşesindeki kulenin bir bölümü 1954`te müze olarak düzenlenmiştir.
Florence Nightingale’in eşyaları, fotoğrafları, elinden hiç eksik etmediği lambası, madalyaları ve Sultan Abdülmecid’in hediye ettiği bilezik müzede sergilenmektedir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Hafta içi 09.00 - 16.00 arasında gezilebilir. Müzeyi gezmek isteyenler ilgili faks yoluyla izin almalıdırlar.
Ücret: Müzeye giriş ücreti alınmamaktadır

jockeя
01-11-2007, 01:03 AM
Havacılık Müzesi

Telefon:0212 663 24 90 / 2216
İlçe: Yeşilyurt
Adres: Hava Harp Okulu Komutanlığı, Yeşilyurt
İlk havacılık müzesi, 1971 yılında İzmir Cumaovası sivil hava alanında ziyarete açılmış ve 1978 yılına kadar burada kalmıştır. 1974`te müzenin İstanbul`a taşınması gündeme gelmiş ve gerekli girişimler başlatılmıştır. Müze, 1985 yılında Yeşilköy`de ziyarete açılmıştır. O günden başlayarak yapılan çalışmalarla bugünkü modern tesisler kazanılmıştır.
12.000 metrekare açık ve 3000 metrekare kapalı alan üzerinde sergilenen uçaklar arasında uçabilenler olduğu gibi, dünyada eşi kalmadığı için antika değerine sahip 1930`lu yıllara ait uçaklar da bulunmaktadır. Ayrıca Türk havacılık tarihi ile ilgili değerli eşya, maket, fotoğraf ve tarihi belgelerin de bulunduğu kapalı mekanların dışında açık mekanda da jet savaş uçakları, kargo ve savaş uçakları, helikopterler, uçaksavar, füze ve radar sergilenmektedir. Müzede ayrıca 50 kişilik modern sinema ve konferans salonu, uçak maketleri ve hatıra eşya satışının yapıldığı hatıra eşya satış reyonu, yazlık ve kışlık kafeterya bulunmaktadır.
Müze tarafından her yıl, açılış tarihi olan 16 Ekim`i kapsayan haftada, "Türkiye Plastik Model Uçak Yarışması" düzenlenmektedir. Müzeyi gezenler, çağdaş müzecilik anlayışıyla yaratılan ortamda dünya ve Türk havacılığının geçirdiği aşamaları izleyebilirler.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Salı günleri kapalıdır. Diğer günlerde 9.00-16.30 saatleri arasında gezilebilir.

jockeя
01-11-2007, 01:04 AM
Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi

İlçe: Adalar
Adres: Heybeliada
Cumhuriyet dönemi yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’da, 1912-1944 yılları arasında yaşadığı evin, Kültür Bakanlığı`nın yaptığı restorasyonla müzeye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Heybeliada’da denize hâkim bir tepede bulunan müzede aralarında Hüseyin Rahmi Gürpınar`ın kendi yaptığı el işlerinin de bulunduğu eşyalar ve kitaplar sergileniyor.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Her gün 9.00-18.00 saatleri arasında açıktır.

jockeя
01-11-2007, 01:04 AM
İmrahor Anıtı (İlyas Bey Camii)
St. Studios Manastırı
Hagios Ionnes Prodromos Bazilikası

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/imrahoraniti.jpg
Telefon:0212 522 09 89
İlçe: Topkapı
Adres: İmam Aşir Sokak Yedikule / Topkapı
Yedikule semtinde yer alan yapı, İstanbul`daki Bizans Dönemine ait en eski yapılardan biridir. V. yüzyılda inşa edilmiştir.
Manastır ve kilise, kurucusundan dolayı Studios olarak tanınmıştır. Manastır, Bizans Döneminde önemli bir dini merkez olarak önemini korumuştur.
Latin istilası sırasında kilise-manastır büyük ölçüde yıkıma uğrayıp harap olmuş, XIII. yüzyılda ise gerekli onarımlar yapılıp etrafı kalın duvarlarla çevrilmiştir. XIII. ve XV. yüzyıllarda İstanbul`a gelen gezginler kilisenin süslemelerinden ve görkemli görüntüsünden söz ederler.
İstanbul`un fethinden sonra yapı 1486 yılında İlyas Bey tarafından camiye çevrilmiştir. Daha sonra çeşitli zamanlarda meydana gelen deprem ve yangın nedeniyle büyük ölçüde zarar gören yapının 1908`de çatısının çökmesiyle birlikte yapı onarılmayarak günümüze bu hali ile gelmiştir.
Bazilikanın özgün sütun, başlık ve mimari öğelerinden bir bölümüyle zengin döşeme süslemeleri korunabilmiştir.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Ayasofya Müzesi Müdürlüğü`nün izniyle gezilebilmektedir.
Giriş Ücreti: Tam: 1.000.000 TL. indirimli: 500.000 TL.

jockeя
01-11-2007, 01:05 AM
İstanbul Modern Sanat Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/istanbulmodernsanatmuze.jpg
Telefon:0212-334 73 00
Fax: 0-212-243 43 19
E-mail: [email protected]
Web: http://www.istanbulmodern.org/
İlçe: Karaköy
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman Sahası Antrepo Nohttp://www.turkyasam.com//images/smilies/400.gif Karaköy - İSTANBUL

İstanbul Modern ile, ülkemiz yıllardır özlemi çekilen uluslararası alanda bir müzeye kavuşurken, İstanbul yeni bir simge kazanıyor, ulusal kültür yaşamında bir dönüm noktası oluşuyor. İstanbul Modern, ülkemizin modern ve çağdaş sanat alanındaki birikimini ortaya koymayı, korumayı ve değerlendirmeyi amaçlıyor. Sanat gündemini belirleyen, eğiten, sevdiren, dinamik ve çok sesli ortamıyla toplumun geniş bir kesimine ulaşmayı hedefliyor. Sanatsal üretimi, yaratıcılığı, sanat ve toplum eğitimini geliştirerek, uluslararası kültürler arasında köprü işlevi üstlenmeyi ve bir “eğitim ve kültür merkezi” olarak müze yönetimine yeni bir anlayış getirmeyi planlıyor.
Boğaziçi`nin güneyinde, tarihi yarımadanın ve Topkapı Sarayı`nın karşısında yer alıyor İstanbul Modern. Boğaziçi`nin en eski yerleşimlerinden Sycae`nin, bugünkü Galata`nın rıhtımındaki TC Denizcilik İşletmeleri`nin 4 No`lu antreposu yenilenerek tüm işlevleriyle gerçek bir modern müzeye dönüştürüldü. Çağdaş müzecilik anlayışıyla hizmet verecek olan İstanbul Modern`de kalıcı koleksiyon sergi galerisi, süreli sergi galerisi, fotoğraf galerisi, heykel bahçesi, yeni medya alanı, eğitim salonu, kütüphane, yeni medya alanı, sinema salonu, cafe ve müze mağazaları yer alıyor.

Sürekli Koleksiyon Sergisi: Sürekli Koleksiyon Sergisi Müzenin birinci katında kalıcı koleksiyon sergileri yer alıyor. Ülkemizdeki kurumsal koleksiyonlardan da katkılar sağlanarak, 20.yüzyılın başından günümüze Türk modern ve çağdaş sanatının ana eğilimleri ve önemli yapıtları tematik bir düzenle ve belirli aralıklarla yenilenerek izleyiciye sunuluyor.
Sanatçıların farklı görsel dil ve tema uçlarında yoğunlaşmaları ve çeşitli yorumları, yalın ve paralel bir sergileme anlayışıyla sunuluyor. Bu karşılaştırmalı sergi düzeni ve geliştirilen sergi kavramları, sunulan yapıtlar üzerine yapılandırılacak eğitim programlarına da bir temel oluşturuyor.

Fotoğraf Galerisi: Fotoğraf Bölümü Ocak, Mayıs ve Eylül aylarında açılmak üzere, yılda üç sergi hazırlamayı ve Türk fotoğrafını temsil eden sergileri yurt dışına taşımayı da planlıyor. Tümü bağışlarla oluşturulan ilk koleksiyonun yanı sıra, arşiv çalışmalarına da bugünden başlanmıştır. Osmanlı dönemi fotoğrafçıları da gerek satın almalar gerekse bağışlarla bu büyük çalışmada yerini alacaktır. Geliştirilen koleksiyon çağdaş şartlarda korunacak ve İstanbul Modern Türk fotoğrafının bir aynası olacak. Müzenin fotoğraf bölümünde ayrıca, seminerler ve açık oturumlar düzenlenecek.

İstanbul Modern Sanat Kütüphanesi, adına uygun bir başvuru merkezi olarak tasarlandı. Öncelikli hedefi, araştırma ve eğitim amacıyla yaralanacak olanları tatmin edecek bir birikim yaratmak.
Kütüphanenin çekirdeğini, Modern Türk Sanatı`nı konu edinen kaynaklar oluşturacak. Paralel olarak, Modern Dünya Sanatı`nın ana sorunlarını, akım ve eğilimlerini, belli başlı figürlerini kuşatan yapıtlara da yer verilecek. Üçüncü alan olarak ise, Sanat Eğitimi ve Müzecilik ile ilgili yayınlara ağırlık tanınması öngörüldü.
İstanbul Modern Sanat Kütüphanesi için belirlenen kategoriler birkaç temel başlık altında toplanabilir: Sanat Ansiklopedileri, Sözlük ve Başvuru Kitapları; Sanatçı ve Sanat Akımı Monografileri; Müze ve Sergi Katalogları; Sanat Tarihi, Kuramları, Felsefesi, Eğitimi ve Estetik kitapları; Sanat Dergileri ve Koleksiyonları; Görsel ve İşitsel Arşiv.
Enis Batur`un yönetimindeki kütüphanenin, orta vâde hedeflerinden biri de, özellikle Modern Türk Sanatı bağlamında, hem klasik ortamda hem de sanal ortamda hizmet verecek “Sanatçı Dosyaları” yaratmak. Osman Hamdi Bey`den başlayarak, bir klasörde, sanatçıyla ilgili görsel-işitsel ve yazılı malzemenin toplanacağı bu kaynakların, İstanbul Modern Yayınları için birer çıkış noktasına dönüşmesi amaçlanıyor. Kütüphane`nin, İstanbul Modern`in Arşiv bölümüyle eşgüdümlü biçimde, Modern Sanat`a ilişkin her türlü belgeyi toplamak, tasniflemek ve sınırlı hizmete açmak bir başka önemli hedefi olacak.

Sinema: İstanbul Modern’in giriş katında yer alan Arthouse, klasikler, bağımsız sinema örnekleri ve festivaller dışında gösterim olanağı bulamayan filmlerden oluşan zengin bir program sunacak.
Event4 kuruluşu olan Arthouse aynı zamanda yapımcı, yönetmen, oyuncu, senarist ve film seyircisini buluşturacak bir düşünce platformu oluşturacak. Gösterim paketinde yer alan filmler İstanbul’da yalnızca Arthouse’da sunulacak.
Haftanın 6 günü açık olacak olan Arthouse’da filmlerin değişim günü Salı. Seanslar ise 12.00, 14.15, 16.30, 19.00 ve 21.00. Cuma ve cumartesi de geceyarısı gösterimleri gerçekleşecek.
Arthouse’da ayrıca İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen konserler ve sahne performansları da yer alacak.

Eğitim ve Sosyal Projeler: İstanbul Modern, sanatı her kesimden izleyiciyle samimi bir ortamda buluşturmak amacıyla farklı ziyaretçi grupları için özel programlar hazırladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi`nin akademik desteğiyle yapılan bu programlar sanatçılar, akademisyenler ve eğitimciler tarafından düzenlenen seminer ve panelleri, uzmanların gerçekleştireceği rehberlik turlarını, ilkokul öğrencileri ve öğretmenleriyle oluşturacak atölye çalışmalarını içeriyor.
Müzenin sürekli ve geçici sergilerinde Türkçe ve İngilizce rehberli turlar yapılıyor.
İlkokul öğrencileri için eğitim programları hafta içinde Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri okullarla randevuyla müzenin girişinde yer alan Eğitim Odası`nda gerçekleşiyor.
30 öğrenci kapasiteli bu odada öğrenciler, eğitimciler tarafından hazırlanan “Bir Sanatçıyı Tanımak”, “Sanat Yapıtlarını Anlamak ve Yorumlamak” etkinliklerine katılabilecek ve “Sanat Çalışması” yapabilecekler.
Cumartesi ve Pazar günlerinde ise 11.00-12.00; 13.00-14.00; 15.00-16.00 saatlerinde müzeye gelen 6-14 yaş arasındaki öğrencilere hizmet veriliyor. Eğitim Odası, ilköğretim öğrencileri için hazırlanan özel bir sergi programıyla çalışıyor.
İstanbul Modern`den eğitim programı içinde yararlanmak isteyen öğretmenler ve sanat eğitimcileri için özel hazırlanmış “Öğrencileri Müzeye Götürürken”, “Eğitimciler İçin Müze Kılavuzu”, “Yararlanılması Gereken Kaynaklar” paketlerinden oluşan “Müze Erişim Programları” bulunuyor.
Ayrıca aile programları ve yetişkinlere akademik programlar da uygulanıyor.
Müze Mağazası: Müze mağazasında sergiler ve etkinliklerle bağlantılı olarak katoloğ ve kitaplar, özgün hediyelik eşya ve repredüksiyonlar, müze anısı olarak saklanabilecek ya da armağan edilebilecek çeşitli objeler satışa sunulacaktır.
Cafe: Boğaziçi`nin muhteşem görünümüyle İstanbul Modern Cafe, konuklarına keyifli bir mola olanağı sunuyor.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günleri kapalı. Salı-Pazar Saat 10.00-18.00 saatleri arasında açık. Her Perşembe 10:00-20:00 (12:00-16:00 arası üzretsiz) saatleri arasında açık.
1 Mart 2005 tarihine kadar ücretsiz gezilebilir.
1 Mart 2005`ten itibaren Giriş Ücreti: Tam: 5 YTL. İndirimli: 2 YTL. (12 yaş üstü öğrenciler, Öğretmenler, 60 yaş üstü ziyaretçiler)

jockeя
01-11-2007, 01:05 AM
İstanbul Tekel Müzesi

http://www.istanbul.net.tr/images/muze/tekelmuzesi.jpg
Telefon:0212 532 33 13
İlçe: Eminönü
Adres: Tekel Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Unkapanı / Eminönü
1941`de İnhisarlar Umum Müdürlüğü adıyla kurulan Tekel`in 1985 yılına kadar bir müzesi bulunmamaktaydı. Tekel`in geçirdiği değişiklikleri yansıtmak amacıyla 22 Mart 1985 tarihinde Cibali Sigara Fabrikası`nda bir "Tekel Müzesi" kurulmasına karar verildi.
Müzede demirbaş kayıtlarına göre 306 obje bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Atatürk için yapılan ilk sigara örnekleri
Cumhurbaşkanlarımız için yapılan sigaralar.
Sigara paketleme, puro ve dokuma makinesi; tezgâh ve avadanlıklar.
1925 model İtalyan yapımı itfaiye otomobili
Sigara poşeti, karton kutu ve diğer ambalaj malzemeleri.
Fabrikada yapılan sigaraları gösteren alfabetik katalog.
Reji idaresi zamanında yapılan sigara örnekleri albümü.
Fabrikanın muhtelif mekânlarının eski fotoğraflarını gösterir albüm.
Tablolar.
Reji idaresinden kalan masa, sandalye, çalışma ofisi, büro malzemeleri, abajurlar, kalite kontrol cihazı ve malzemeleri.
Eski tip kalorifer, radyatör, eski tip çini sobalar, mühür ve muhtelif kişilerce bağışlanan malzemeler.
Yurdumuza gelen yabancı devlet adamları için yapılan sigara ve paket örnekleri.
Biri Atatürk portresi işlemeli iki ipek halı.
Eski tip puro ve dokuma tezgâhları.
Yurdumuzda üretilen tütün tipleri, balyaları ve balya sandığı örnekleri.
Ziyaret Gün ve Saatleri:Cibali Sigara Fabrikası`nın Has Vakfı`na tahsisi ile Tekel Müzesi için yeni bir mekân oluşturulmaktadır. Bu nedenle bir süre için ziyarete açık değildir.

yakamoz4444
01-17-2007, 11:09 PM
güzel paylaşım saol