WrAtBoY
01-21-2007, 01:43 PM
Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu'nun olağan toplantısı yapıldı.
Faruk Ilgaz Divan Tesisleri'nde Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay başkanlığında gerçekletirilen yüksek divan kurulu toplantısında gündemdeki konular görüşüldü.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe Kulübü içinde en vefalı yönetim ben ve benim arkadaşlarımdır, bunu herkes bilsin" diyerek, şunları söyledi:
"Öyle tahmin ediyorum ki, Fenerbahçe tarihinde benden başka vefa için çalışma yapan insan yoktur. Geldim, 16 yıl başkanlık yapan Şükrü Saracoğlu'nun isminin stada verilmesi için çalışmalar yaptım. Fenerbahçe'nin önde gelen isimlerini bir yerlere vermek için çalışmalar yaptık. Aramızda, 'Samandıra, Fikirtepe ve Dereağzı'ndaki tesislere hangi isimleri verelim' diye konuşuyoruz. Zeki Rıza Sporel, Can Bartu, Lefter... Aramızda tartışıyoruz, 'Nereye, kimin ismini versek' diye. Çünkü birisinin ismini versek, diğeri küsecek. Konuşalım, onaylayalım, isimleri hemen koyalım. Fenerbahçe Kulübü içinde en vefalı yönetim, ben ve benim arkadaşlarımdır, bunu herkes bilsin. Her gün de herkese iltifat edecek halimiz yok. Fenerbahçe için çalışıyoruz."
Fenerbahçe'de geçmişten bugüne sporcuların büyük emeğinin olduğunu, ancak 'Yalnız sporcuların emeği var' şeklindeki yargının yanlış olduğunu belirten Yıldırım, "Bu bir camiadır. Yöneticisi, başkanı, teknik heyeti, antrenörü de bir bütündür. Bunları ayırırsak 'Yalnız sporcular yaptı' dersek, yanlış olur. O sporcuları buraya getirenler, destekleyenler de emeğin bir parçasıdır" dedi.
Halit Deringör'ün, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın basın tribününe İslam Çupi isminin verilmesini hatırlatarak, neden Fenerbahçeli bir sporcunun isminin verilmediğini sorması üzerine, Yıldırım, Deringör'e verdiği yanıtta, "Basın tribününü Türkiye Spor Yazarları Derneği kullanıyor. Çupi ismini de onlar teklif etti, kabul ettik. İslam Çupi aynı zamanda iyi bir Fenerbahçelidir" diye konuştu.
Salonda bazı üyelerden Deringör'e, bu konuda tepki geldiği görüldü.
Yaptığı konuşmada, Aziz Yıldırım'ın vefasızlığından yakınan Halit Deringör'ün, kendi kuşağından olan Galatasaray Kulübü eski başkanlarından Selahattin Beyazıt'ın kendisini sık sık telefonla aradığını, bir defa İngiltere'de Buckingham Sarayı'ndan kendisini aradığını belirtti.
Deringör'ün konuşması sırasında araya giren Yıldırım, "Ben Fenerbahçe sarayındayım" şeklinde ifade kullandı.
Deringör, Yıldırım ile ilgili şikayetlerini şöyle dile getirdi:
"Büyük Fenerbahçe yaratıldı. Herkes gıptayla bakıyor. Aziz Yıldırım, dünyada ismi geçen fenomen. Ama 1999 yılındaki Yıldırım'ı arıyorum, nerede o Yıldırım? Yıldırım o günlerde gözümüzün içine bakardı, şimdi elimizi sıkarken başka tarafa bakıyor. Sayın başkan, bize sarılın, gözümüze bakın."
Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili ve Basın Sözcüsü Nihat Özdemir ise, kulüp bünyesinde faaliyet gösteren tüm branşlarda başarılı bir sezon geçirdiklerini, ancak yükselişlerinden korkanların bulunduğunu ifade etti.
Yaptıkları projelerin Türk sporuna da katkı sağlayacak projeler olduğunu, bunlara engel olmak isteyenlerin Türk sporunun gelişmesine engel olduğunu anlatan Özdemir, özetle şöyle konuştu:
"Modern ışıklandırmayla süslediğimiz stadın aydınlatılması yıl boyunca devam edecek. Görenler gurur ve gıpta ile seyredecek. Nasıl ki her şeyde ilk başaran kulüp oluyorsak, bu alanda da ilk olma özelliğimizi devam ettireceğiz. Önlenemez yükselişimizden korkanlar, büyük tarihi şanla, şerefle dolu Fenerbahçemiz hakkında ortaya mesnetsiz iddialar atmakta, yolumuzu kesmeye, sindirmeye çalışmaktadırlar. Bugüne kadar farkında olmayanlar dahi artık farkına varmaya başlamışlardır."
Özdemir, 100. yılda futbolda Turkcell Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası olmak üzere iki kupa hedeflediklerini, UEFA Kupası'nda da bugüne kadar gidebildikleri yerin üstünde bir başarı istediklerini ifade etti.
Nihat Özdemir, Ankara Gölbaşı'nda 11.2 bin metrekarelik arazinin imar işlemlerinin geçen Aralık ayında tamamlandığını, bu araziye spor tesisleri, lokal ve sosyal tesis yapılacağını bildirdi.
Fenerbahçeli yönetici, 100. yılda Fenerbahçe'nin artık İstanbul'a sığmadığını kaydetti.
Taraftar kartta 81 binin üzerinde satış yapıldığını bildiren Özdemir, 100 bin taraftar kart hedefine kısa zamanda ulaşılacağını tahmin ettiğini belirtti.
Kulüp başkan vekili Nihat Özdemir, bir süre önce medyaya yansıdığı gibi kulübe uçak almak konusunda bir kararlarının olmadığını, sadece düşünce safhasında bir çalışma olduğunu bildirdi.
Kulüpte yapılacak her ekonomik girişimin fizibilite çalışmasını yaparak, kulübe ne getireceğinin çok iyi araştırıldığını anlatan Özdemir, "Bu konu gündeme gelmişti. Buna eğer kulübe maddi bir katkı sağlayacaksa karar veririz. Bu bir görüşme aşamasında, çalışmalar sürüyor. Uçak alımı konusunda şu anda herhangi bir kararımız yok" diye konuştu.
Özdemir, takımın yeni otobüsü için kulüp kasasından para çıkmadığını, Temsa firmasının bir hizmet karşılığı otobüsü kulübe verdiğini sözlerine ekledi.
Denetleme Kurulu, kulübün 2010 yılına kadar ödemesi gereken 97.2 milyon dolar borcu olduğunu açıklandı.
Kurul, 31 Aralık 2006 tarihli hesaplara göre, tahakkuku yapılmış borçların 97 milyon 295 bin 386 dolar olduğunu bildirdi. Şahıslara olan borç kaleminin de 11 milyon YTL olduğu kaydedildi.
Sarı-lacivertli kulüp 2007 yılında 39.7, 2008 yılında 32, 2009 yılında 16.5 ve 2010 yılında da 8.9 milyon dolar borç ödeyecek.
Denetleme Kurulu, 2010 yılına kadar beklenen gelirlerin ise 222 milyon 705 bin 200 YTL olduğunu açıkladı. Bu rakama maç gelirleri, kombine kart gelirleri, loca geliri, isim hakkı geliri, taraftar kart geliri ve 100. yıl piyangosu gelirinin dahil olmadığı ifade edildi.
Bu arada, tüzük gereği hazırlanan yönetmeliklerde eksiklik olduğu için yönetim kurulu gündemden çekilmesini ve yönetmeliklerin bir sonraki divan toplantısında görüşülmesini istedi. Yönetimin isteği kabul edildi.
Bu arada, bayan voleybol takımı için Acıbadem Sağlık Grubu ile 1 yılı opsiyonlu, 3 yıllık sponsorluk anlaşması yapılması oy çokluğu ile kabul edildi.
Öte yandan, Fenerbahçeli eski yönetici Şadan Kalkavan, uzun bir aradan sonra Yüksek Divan Kurulu toplantısına katıldı.
Faruk Ilgaz Divan Tesisleri'nde Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay başkanlığında gerçekletirilen yüksek divan kurulu toplantısında gündemdeki konular görüşüldü.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe Kulübü içinde en vefalı yönetim ben ve benim arkadaşlarımdır, bunu herkes bilsin" diyerek, şunları söyledi:
"Öyle tahmin ediyorum ki, Fenerbahçe tarihinde benden başka vefa için çalışma yapan insan yoktur. Geldim, 16 yıl başkanlık yapan Şükrü Saracoğlu'nun isminin stada verilmesi için çalışmalar yaptım. Fenerbahçe'nin önde gelen isimlerini bir yerlere vermek için çalışmalar yaptık. Aramızda, 'Samandıra, Fikirtepe ve Dereağzı'ndaki tesislere hangi isimleri verelim' diye konuşuyoruz. Zeki Rıza Sporel, Can Bartu, Lefter... Aramızda tartışıyoruz, 'Nereye, kimin ismini versek' diye. Çünkü birisinin ismini versek, diğeri küsecek. Konuşalım, onaylayalım, isimleri hemen koyalım. Fenerbahçe Kulübü içinde en vefalı yönetim, ben ve benim arkadaşlarımdır, bunu herkes bilsin. Her gün de herkese iltifat edecek halimiz yok. Fenerbahçe için çalışıyoruz."
Fenerbahçe'de geçmişten bugüne sporcuların büyük emeğinin olduğunu, ancak 'Yalnız sporcuların emeği var' şeklindeki yargının yanlış olduğunu belirten Yıldırım, "Bu bir camiadır. Yöneticisi, başkanı, teknik heyeti, antrenörü de bir bütündür. Bunları ayırırsak 'Yalnız sporcular yaptı' dersek, yanlış olur. O sporcuları buraya getirenler, destekleyenler de emeğin bir parçasıdır" dedi.
Halit Deringör'ün, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın basın tribününe İslam Çupi isminin verilmesini hatırlatarak, neden Fenerbahçeli bir sporcunun isminin verilmediğini sorması üzerine, Yıldırım, Deringör'e verdiği yanıtta, "Basın tribününü Türkiye Spor Yazarları Derneği kullanıyor. Çupi ismini de onlar teklif etti, kabul ettik. İslam Çupi aynı zamanda iyi bir Fenerbahçelidir" diye konuştu.
Salonda bazı üyelerden Deringör'e, bu konuda tepki geldiği görüldü.
Yaptığı konuşmada, Aziz Yıldırım'ın vefasızlığından yakınan Halit Deringör'ün, kendi kuşağından olan Galatasaray Kulübü eski başkanlarından Selahattin Beyazıt'ın kendisini sık sık telefonla aradığını, bir defa İngiltere'de Buckingham Sarayı'ndan kendisini aradığını belirtti.
Deringör'ün konuşması sırasında araya giren Yıldırım, "Ben Fenerbahçe sarayındayım" şeklinde ifade kullandı.
Deringör, Yıldırım ile ilgili şikayetlerini şöyle dile getirdi:
"Büyük Fenerbahçe yaratıldı. Herkes gıptayla bakıyor. Aziz Yıldırım, dünyada ismi geçen fenomen. Ama 1999 yılındaki Yıldırım'ı arıyorum, nerede o Yıldırım? Yıldırım o günlerde gözümüzün içine bakardı, şimdi elimizi sıkarken başka tarafa bakıyor. Sayın başkan, bize sarılın, gözümüze bakın."
Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili ve Basın Sözcüsü Nihat Özdemir ise, kulüp bünyesinde faaliyet gösteren tüm branşlarda başarılı bir sezon geçirdiklerini, ancak yükselişlerinden korkanların bulunduğunu ifade etti.
Yaptıkları projelerin Türk sporuna da katkı sağlayacak projeler olduğunu, bunlara engel olmak isteyenlerin Türk sporunun gelişmesine engel olduğunu anlatan Özdemir, özetle şöyle konuştu:
"Modern ışıklandırmayla süslediğimiz stadın aydınlatılması yıl boyunca devam edecek. Görenler gurur ve gıpta ile seyredecek. Nasıl ki her şeyde ilk başaran kulüp oluyorsak, bu alanda da ilk olma özelliğimizi devam ettireceğiz. Önlenemez yükselişimizden korkanlar, büyük tarihi şanla, şerefle dolu Fenerbahçemiz hakkında ortaya mesnetsiz iddialar atmakta, yolumuzu kesmeye, sindirmeye çalışmaktadırlar. Bugüne kadar farkında olmayanlar dahi artık farkına varmaya başlamışlardır."
Özdemir, 100. yılda futbolda Turkcell Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası olmak üzere iki kupa hedeflediklerini, UEFA Kupası'nda da bugüne kadar gidebildikleri yerin üstünde bir başarı istediklerini ifade etti.
Nihat Özdemir, Ankara Gölbaşı'nda 11.2 bin metrekarelik arazinin imar işlemlerinin geçen Aralık ayında tamamlandığını, bu araziye spor tesisleri, lokal ve sosyal tesis yapılacağını bildirdi.
Fenerbahçeli yönetici, 100. yılda Fenerbahçe'nin artık İstanbul'a sığmadığını kaydetti.
Taraftar kartta 81 binin üzerinde satış yapıldığını bildiren Özdemir, 100 bin taraftar kart hedefine kısa zamanda ulaşılacağını tahmin ettiğini belirtti.
Kulüp başkan vekili Nihat Özdemir, bir süre önce medyaya yansıdığı gibi kulübe uçak almak konusunda bir kararlarının olmadığını, sadece düşünce safhasında bir çalışma olduğunu bildirdi.
Kulüpte yapılacak her ekonomik girişimin fizibilite çalışmasını yaparak, kulübe ne getireceğinin çok iyi araştırıldığını anlatan Özdemir, "Bu konu gündeme gelmişti. Buna eğer kulübe maddi bir katkı sağlayacaksa karar veririz. Bu bir görüşme aşamasında, çalışmalar sürüyor. Uçak alımı konusunda şu anda herhangi bir kararımız yok" diye konuştu.
Özdemir, takımın yeni otobüsü için kulüp kasasından para çıkmadığını, Temsa firmasının bir hizmet karşılığı otobüsü kulübe verdiğini sözlerine ekledi.
Denetleme Kurulu, kulübün 2010 yılına kadar ödemesi gereken 97.2 milyon dolar borcu olduğunu açıklandı.
Kurul, 31 Aralık 2006 tarihli hesaplara göre, tahakkuku yapılmış borçların 97 milyon 295 bin 386 dolar olduğunu bildirdi. Şahıslara olan borç kaleminin de 11 milyon YTL olduğu kaydedildi.
Sarı-lacivertli kulüp 2007 yılında 39.7, 2008 yılında 32, 2009 yılında 16.5 ve 2010 yılında da 8.9 milyon dolar borç ödeyecek.
Denetleme Kurulu, 2010 yılına kadar beklenen gelirlerin ise 222 milyon 705 bin 200 YTL olduğunu açıkladı. Bu rakama maç gelirleri, kombine kart gelirleri, loca geliri, isim hakkı geliri, taraftar kart geliri ve 100. yıl piyangosu gelirinin dahil olmadığı ifade edildi.
Bu arada, tüzük gereği hazırlanan yönetmeliklerde eksiklik olduğu için yönetim kurulu gündemden çekilmesini ve yönetmeliklerin bir sonraki divan toplantısında görüşülmesini istedi. Yönetimin isteği kabul edildi.
Bu arada, bayan voleybol takımı için Acıbadem Sağlık Grubu ile 1 yılı opsiyonlu, 3 yıllık sponsorluk anlaşması yapılması oy çokluğu ile kabul edildi.
Öte yandan, Fenerbahçeli eski yönetici Şadan Kalkavan, uzun bir aradan sonra Yüksek Divan Kurulu toplantısına katıldı.