Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Pahalı Bir Telekız


victor25
02-17-2007, 01:24 PM
http://www.ntvmsnbc.com/news/260880.jpgPahalı Bir Telekızın Anıları’nın yazarı Türkiye’de
Yunan asıllı ABD’li eski bir telekız olan Dimitra Ekmektsis, ‘Pahalı Bir Telekızın Anıları’ kitabının tanıtımı için İstanbul’a geldi. Ekmektsis ünlülerden oluşan müşterilerinden, gerçek mesleğini bilmeyen sevgililerine kadar hayatını anlattı.

Melisa P’nin kitabının ülkemizde yoğun ilgi görmesinden cesaret alan ‘PMP’ yayınevi, eski bir telekız olan Dimitra Ekmektsis’in yazdığı ‘Pahalı Bir Telekızın Anıları’ kitabının yayın haklarını satın almaya karar verdi. Florida’da yaşayan Yunan asıllı Ekmektsis, önceki gün ABD’den sonra ilk kez Türkiye’de basılan kitabının tanıtımı için Türkiye’ye geldi.

2005’te telekızlığı bırakıp yazarlık kariyerine adım atan Ekmektsis, ‘Pahalı Bir Telekızın Anıları- Gerçek Bir Hikaye’ kitabında, en ünlü müşterisi Hollywood’un ünlü senaristlerinden Aaron Sorkin’e geniş yer verdi. Ekmektsis ayrıca Umman Prensi Halit’ten Miami Beach’te striptiz yaptığı günlere, Kit Kat Ranch genelevinde fahişelik günlerinden gerçek mesleği hakkında hiçbir bilgisi olmayan sevgililerine kadar yaşadığı birçok deneyimi anlattı.
‘STRİPTİZCİYKEN ADIM HİLAL’Dİ’
Kitabınızın ABD’den hemen sonra ikinci ülke olarak Türkiye’de yayınlanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Hikayenizin sıradışılığı düşünüldüğünde, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede kitabınızın çıkması sizi şaşırtmadı mı?
Tamamen şoka girdim. 2 ay boyunca. Aslında size bir şey söylemeliyim. Striptizciyken 10 yıl boyunca ‘Hilal’ adını kullandım. Arkadaşlarıma bunu söylediğimde onlar bunun bir işaret olduğunu söylediler. Türkiye’deki yayınevinden telefon almadan iki hafta önce de bahçeme rüzgarda ses çıkaran bir ay yıldız asmıştım.


Kitabınızın ABD’deki satışı nasıl gidiyor?
ABD’de insanlar Aaron Sorkin’ i sevmedikleri için bu hikayeyi okumayı seviyorlar ama orada promosyon yapmak zor. Aron’un ciddi bir gücü var. Dolayısıyla medyada bunun tanıtımını yapmak zorlaşıyor ama diğer ülkelerde fark etmeyecek. ABD, bu tip kitap için biraz küçük bir pazar çünkü fahişelikle ilgili kitaplar daha çok Latin Amerika, Fransa ve İtalya’da satıyor.

’BİZİ HASTALIKLI, APTAL YA DA EĞİTİMSİZ SANMASINLAR’
Kitabınızı dünyadaki tüm telekızlara ithaf ediyorsunuz...
ABD’de 200 bin fahişe var, dünyada da milyonlarca. Onlar hep etraftaydı, tarihte de hep vardılar. Bu gerçek ve ben bu kilitli gerçeği dışarıya çıkarıyorum
Fahişelik en eski meslek. Babylon’da bile her kız hayatında bir kere fahişelik yapıp kazancını da tanrıçaya adıyordu. Bunu herkese söylemek istiyorum ki, insanlar bizi hastalıklı, aptal ya da eğitimsiz sanmasınlar.

Şu anda telekızlık yapıyor musunuz?
Hayır, iki yıl önce bıraktım. Çünkü benimle evlenmek isteyen zengin bir adam vardı. Ama olmadı. Şu anda daha önceden biriktirdiklerimi harcıyorum.

Emekli olduğunuz söylenebilir mi?
Evet kesinlikle. ABD’de insanlar hayatlarında 3-4 kere kariyer değiştiriyorlar. Tek bir kariyerin olması çok iyi karşılanmıyor. Gerçekten zeki ve başarılı insanlar çok değişik şeyler deniyor.

Bundan sonra telekızlık yerine yazarlık mı yapacaksınız?
Ölene kadar yazacağım çünkü yazınca uçuyorum, ayaklarım yerden kesiliyor. Para kazanacağımı da düşünüyorum; en azından yeteri kadar. Lükse önem vermiyorum açıkçası. Lüksü önceden seviyordum ama şimdi sadece yazmayı seviyorum. Düşkün kadınlara, hayvanlara yardım etmeyi istiyorum ve de yazmayı.

Aşka inanıyor musunuz?
Evet inanıyorum. Ama bir kişiyle değil. Belki, iki erkek bir kadın. Bir kadın, iki erkek. Ben evliliğe karşıyım. Sizin için uygunsa tabii ki sorun yok ama bu biyolojik bir gerçek değil. İnsanlar sadık olmak için yaratılmamış.

ROCK YILDIZI DA OLABİLİRDİM
”Arkadaşlık için para alma konusu ilk olarak 1970’lerde The Happy Hooker kitabıyla gündeme geldi. Kitap gözlerimi daha 12.5 yaşındayken sıradışı bir kariyer seçeneğine açtı” diye yazıyorsunuz kitabınızda. Telekız olma konusunda sizi etkileyen başka faktörler nelerdi?
Annem babam karşısında çok pasifti. Hiç karar almazdı. Benim için zordu bu, çünkü ben yaratıcıydım ve baskı görmek istedim. Etrafımda bağımsız kadın modeli yoktu. Orta sınıfta, geleneksel bir yapıda yetiştim. Bu bir başkaldırıydı ve ben de en ekstrem olanı yaptım. Rock yıldızı da olabilirdim ama bunu seçtim çünkü annemin yaptığını tamamen reddettim. Onun modelini reddettim.

Aileniz telekız olduğunuzu ne zaman öğrendi?
Annem Türkçe bilmiyor. Babam da. Kitabı sadece hastanede son günlerini yaşayan büyükanneme verdim.

Yazarken kendi adınızı kullanmıyor musunuz? Aileniz internette kendi adınızla yazdığınız bloglara da mı rastlamadı?
Evet kendi adımı kullanıyorum. 1995’ten beri Almanya’ya çok fazla gitmiyorum. Oradaki arkadaşlarımla çok fazla görüşmüyorum. Bir gün bir arkadaşım e-mail atıp birlikte okula gittiğimizi ve onu hatırlayıp hatırlamadığımı sordu. Cevap veremedim çünkü herhangi bir özür dilemek istemiyorum.
Dünyada Türkiye’de bir yerle kontrat imzalayan tek telekız benim. Buna odaklanıyorum şu anda.
Ailem tabii ki bana soruyor, “kitap neyle ilgili” diyorlar. Ben de “Hollywood ve Aaron Sorkin ile ilgili” diyerek geçiştiriyorum. Onlara durumumu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ne diyebilirm ki? “Anne özür dilerim. Ben bir fahişeydim ve telekızlık yaptım” mı diyeceğim? Kimin umrunda ki bu? İnsanlar her gün seks yapıyor. Bu çok kişisel.

’ANNEM DUYARSA KALP KRİZİ GEÇİRİR’
Kitap yazarak bütün dünyaya deşifre ettiğiniz sırrı ailenizle paylaşamıyorsunuz. Bu bir çelişki değil mi?
Ailem yakında gerçeği anlayacak. Fakat beni anlayamayacaklar. Annem anlamayacak. Ona kalp krizi geçirecek diye söylemedim. Umarım ileride beni anlar ve artık iyi bir yazar olduğumu düşünür.

Şu anda hayatınızı nasıl kazanıyorsunuz?
Birikimim var, okula gidiyorum ve senaryo yazma konusunda ders alıyorum.

O halde yeni bir kitap ve senaryo planlarınız var...
Evet. İkinci kitabımın adı ‘Emekli Bir Telekızın İtirafları’ olacak. Bazı bölümleri kurgu, bazı bölümleri de gerçek olacak. Bu arada bir radyo programım var, dinleyenlere seks tavsiyeleri veriyorum. Hipnozla tatminden orgazm bileziğine kadar pek çok konuda konuşuyorum.

Kadın ve erkek arasındaki cinsellik bu kadar mı kusursuzluktan uzak ki bu metodlara itibar ediliyor?
Büyük ihtimalle evet. Seks çok kullanıldı, önemsiz, değersiz hale getirildi. Örneğin genç insanlar seks yapmak istemiyor ama bunun nedeni bilinmiyor. Bu yüzden böyle deneyler gerekli.

TESTOSTERON MANYAKLARI’
Telekızlığa başlamadan önce erkeklerle ilgili fikriniz neydi? Şimdi ne düşünüyorsunuz?
Bu bir güç meselesi... Gücün tanrıdan geldiğini düşünüyorum. Birçok erkek gücü kötüye kullanıyor. Gerek Bush olsun, gerek insanları kontrol etmek isteyen başka testosteron manyakları olsun, erkekler gücü kötüye kullanıyor. Kadınlar da yapıyor bunu. Ben sadece güç gösterisi yapan insanları sevmiyorum, kadın- erkek fark etmez. Sanırım telekızlık da beni erkeklerle kadınların benzeştiklerini görme noktasına getirdi.

’KADINLAR DAHA GİZEMLİ OLMALI’
Kadın-erkek cinselliğinde ideal olanı nedir?
Kadınlar daha gizemli olmalı. Hakkınızdaki her şeyi anlatmamalısızın hemen. Erkekler sizi tanımak istemeli, size gelmeli, karmaşıklık ve gizemle yaşamayı öğrenmeli. Bence bütün kadınlar bu şekilde davranılmayı hak ediyor. Siz ona giderseniz mutlu olamazsınız, erkekler size gelmeli. O zaman sizi daha çok bilmek, tanımak ve beraber olmak isteyecekler.

Size göre kadın ve erkek arasındaki en büyük eşitsizlik nedir?
Ekonomik eşitsizlik. Ekonomik güç sahip olabileceğiniz en büyük güç. Aynı işi yapmasına rağmen bir kişiye daha az para vermek mesela.

Kitabınızda ‘para için seks’ ile ‘zevk için seks’ arasında büyük bir fark olduğunu söylüyorsunuz.
Ben mi?

Evet. Bu farkı anlatabilir misiniz?
Bununla ilgili daha fazla yazmalıymışım. İnsanların buna dikkat edeceğini düşünmezdim. Biri geçici bir yakınlık. Bir kişiyle yakın olabilirsiniz ve biliyorsunuz ki bu bitecek. Çok iyi vakit geçirseniz bile -Aaron Sorkin mesela-, biliyorsunuz ki sonunda bitecek ve çok bağlanmamalısınız, mesafeyi korumalısınız ama yine de yakın olmalısınız.
Gerçek bir ilişkide diğer insana her şeyinizi veriyorsunuz. Ama erkekler bunu yapmıyor. Bu da erkeklerle ilgili başka bir kötü yan. O yüzden de onlar ikisi arasındaki farkı bilmiyor.

Kadınlar genellikle erkekleri anlayamamaktan şikayetçi. Bir telekız olarak siz normal bir kadından daha fazla erkek tanıyorsunuz. Erkekleri tanımak ve anlamak isteyenlere ne önerirsiniz?
Bence bir erkekle 20 sene kalıp onu çok iyi tanıyabilirsiniz. Ama tek bir erkekle 20 yıl ya da 20 erkekle 20 yıl... Arasında bir fark yok bence. Önemli olan ne kadar zaman geçirdiğiniz. Her insan farklı, her kadın farklı. Ama gerçek aynı, bir erkekle de 100 erkekle de aynı şeyleri öğrenirsiniz. Fark yok bence.

’SEKSİ, ARABALARI BİLDİĞİMİZ KADAR İYİ BİLMİYORUZ’
Sizce bir erkeği tanımak seksi daha mı iyi kılıyor?
Hayır. Önemli olan iletişim. Ama tanımak her zaman gerekli değil çünkü bazen insanlar yabancılarla da seks yapmak istiyor. Seksin herkes için aynı kuralları yok. Seksi, arabaları ve uçakları bildiğimiz kadar iyi bilmiyoruz. Mesela bir erkek bir kadınla tanışıyor. Erkek o kadınla seks yapmak için ona yalan söylemez mi? Amerika’da çoğunlukla erkekler yalan söylüyor. Kız arkadaşlarının olmadıklarını söylüyorlar çünkü seks yapmak istiyorlar. Ama aslında evliler ya da kız arkadaşları var. Ama yalnızmış gibi davranıyorlar. Birlikte olacağınız kişinin bir yönünü sevmelisiniz. Bir telekız olarak mesela erkeklerin bir şeyini sevmeye çalışırdım. Eğer bir erkekten hoşlanmazsam onun sevilecek bir yanını bulmaya çalışırdım. Her zaman sevilecek bir yanları vardır. Saddam Hüseyin’in bile. Mesela Amerika’da pazarlamada size sadece bir şey satın demezler. Yapmanız gereken şey parasını almak istediğiniz kişinin bir şeyini beğenmek. Yoksa iki taraf için de iyi olmaz. İyi seks için de birlikte olacağınız kişinin mutlaka bir şeyini sevmelisiniz. Kocalarını sevmeyen birçok insan var ve o yüzden çok kötü seks hayatları var.

“Biz kadınlar da bir elbise satın alır gibi erkeklerden seks satın alana kadar asla onlarla eşit olamayacağımızı anladım” diyorsunuz kitabınızda. Siz hiç parayla seks satın aldınız mı?
Hayır ama eğer çok param olsaydı yapardım. Güç dengeleri böyle giderse ancak 2 bin yıl içerisinde kadınlar parayla seks satın alabilir. Yine de Las Vegas’ta kadınlar için bir genelev açıldığını söyleyeyim. Burada müşteriler erkekler değil, kadın. Kadınların seks satın alabileceği tek yer şimdilik burası.

* Dipnot: İki yıldır yazarlık yapan Dimitra Ekmektsis, kitabında kendini “pahalı bir telekız” olarak tanımlamasının sebebini Las Vegas ve New York’un zengin semtlerinde çalışmasına ve 80’lı yıllarda saatte 1000 dolar kazanmasına bağlıyor.



(alıntıdır)

baron33
02-23-2007, 09:50 AM
ne hayatı varmış be