Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Büyük kavganın detayı


DHeMLy-CHaY
03-08-2007, 07:09 PM
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Sadettin Saran arasında yaşanan gerilim gündeme damgasını vurdu… İşte ikilinin söz düellosu.…
08.03.2007

Fenerbahçe’de Başkan Aziz Yıldırım ile Beschnastkh’in transferinde sahte belge verdiğini iddia ettiği Sadettin Saran arasında yaşanan tartışma gerilimi iyice arttırdı. Saran’ın kulüpten ihracına kadar uzanan gelişmelerin tartışıldığı programda enteresan diyaloglar yaşandı.



İşte Yıldırım-Saran gerilimi:



S.SARAN: Adam olan çıkar der, ‘Aldı ya da almadı’ der. Aziz Bey buna cevap vermedi. Fenerbahçe Başkanı açık konuşmalı… Adam gibi konuşmalı… Aziz Bey’e ben de bu imzanın sahte olabileceğini söyledim. Ben diyorum ki, Spartak Başkanı, imzanın sahte olduğunu ancak paranın alındığını söylüyor. Tuncay Erdoğan, ‘Kulüp zarara uğratılmamıştır’ diye açık olarak ifade etti. Dört sene neden beklendi, Haysiyet Divanı’na gidilmedi. Bu para ödendi.

A.YILDIRIM: Kimin adam olduğunu tüm Türkiye bilir. Beni buradan konuşturma. Burada bir belge var. Seninle Rus tarafın imzaladığı 850 bin dolar KDV’si içinde diyorsun. Bunun faturası nerede… Sen Disiplin Kurulu’na haber gönderiyorsun. Para öneriyorsun, onları tehdit ediyorsun. Bu belgenin karşılığı fatura nerede. Bu imza sahte mi, değil mi?

S.SARAN: Yanımızda şahitler vardı. ‘İstersen bu transferden vazgeçelim’ dedim. ‘Hayır’ dedin..

A.YILDIRIM: Devam et dedim.

S.SARAN: ‘Anderson’un transferinde çok para kaybettik. 850 bin dolar daha gitse ne olur?’ dediniz.

A.YILDIRIM: Yalan söyleme…

A.ÇAKAR: Bu imzalar neden sahte?

A.ÇAKAR: Bu parayı kulüp başkanına mı verdiniz?

S.SARAN: Kulüp başkanının 4-5 adamına verdim.

A.ÇAKAR: Ben işadamı değilim. Ancak sizinle bir iş yapsam bu parayı 4-5 adamınıza değil size veririm.

S.SARAN: ‘Bize parayı gönderin, biz size bonservisi göndeririz’ dediler. Biz de ‘Size güvenmiyoruz’ dedik. Daha önce bonservisi yok dediniz, sonra çıkardınız. Bir Türk bankasında buluştuk… Bonservis gelince parayı teslim ettim. Aziz Bey bu iş için görevlendirdi.

A.ÇAKAR: Olay Rusya’da ajan filmleri gibi. Ortada bir güvensizlik var. Neredeyse silahlar çekilecek. 850 bin dolar veriyorsunuz, sözleşme yapıyorsunuz. Ve karşılığında makbuz almıyorsunuz. Ya biz almadık derlerse..

S.SARAN: Benim o saatten sonra oraya gitmeme bile gerek yoktu. Beni Aziz Yıldırım bonservisi almaya gönderdiler. Finans Bank’ın yetkilileri ‘Bu para bizden çıkıyor’ diyerek bir yazı aldı. Ancak biz nezaketen kulübe gittik. Fotoğraflar çekildi. Makbuzu bize orada verdiler. Ben ne varsa onu getirdim. O imza sahte dedikleri makbuzu… Kapalı kapılar arkasında konuşmalar oldu. Bunun üzerine ben Rus Başkan’a ‘Daha sonra o parayı ne yaptığın beni ilgilendirmez, bana bunun belgesini ver’ dedim. Bunun üzerine ıslak imzalı belgeyi teslim ettim.

A.ÇAKAR: Bu imza sahte mi?

S.SARAN: Bu belgeyi benim yanımda imzalamadılar. Bunların amacı parayı kulübe sokmamaktı. Aziz Bey’de bunu biliyordu…

A.YILDIRIM: Hayır…

A.ÇAKAR: Şu anda bu olay FIFA, UEFA ya da Rusya Federasyonu’na bir şikayet etse ne olur?

S.SARAN: O paranın kulübe girmediğini tahmin etmiyorum. Biz transferde bu tip şeylere hiç girmedik. Bu parayı ne yaptıkları beni ilgilendirmedi.

A.ÇAKAR: Sayın Sadettin Saran, Rus Başkan çıksa ve dese ki ‘Bu parayı ben almadım… O zaman ne yapacaksınız?

S.SARAN: Aziz Yıldırım, Rusya’ya gidiyor, bunu başkana soruyor. Parayı aldığını öğreniyor…

A.YILDIRIM: Sayın Saran bu para Rus kulübünün kasasına resmen girmiş midir? Beni konuşturacaksın şimdi.

fanatik