¢яєαмιηg
04-26-2007, 06:00 PM
MOIZ ILE ARON
Iki Yahudi arkadas, piyasayı arastirmislar ve o sene hangi renkteki kumasin moda olacagini ögrenmislerdi. Bütün varliklarini paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaslari satin aldilar. Depolari bu renkteki kumaslarla doldu ancak kimsenin bu kumaslara talip olmadigi görüldü. Iki kafadar artik iflasin esigine gelmislerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardi.Artik biçagin kemige dayandigi bir gün kapi çalindi ve içeriye bir albay girdi:
- "Sizde dedi haki renkte kumas var mi?"
Kulaklarina inanamadilar. Hemen atildilar:
- "Evet albayim var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaslari inceledi.
- "Çok begendim," dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptiracagiz. Ancak tabii ki benim tek basima begenmem yetmez. Generalimin de oluru lazim. Bana bir parça numune verin. Yarin öglen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eger telgraf gelmezse kumaslari kesip imalata baslayabilirsiniz."
O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye gögüs geçirdiler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postaciyi beklediler. "Gelmesin" diye dua ederek.12'ye 5 kala postaci sokagin kösesinden gözüktü.
"Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postaci gelip kapilarini çaldi. Moiz, büyük bir kederle koltuga çöktü. Aron da çaresiz kapiyi açti.
Postacinin elinde bir telgraf vardi.
Aron titreyen elleri ile telgrafi açti, okudu ve sevinçle seslendi:
- "Müjde Moiz, baban ölmüs!"
AKILLI KOPEK
Adamin birisi Afrika'da safariye çikarken yanina minik köpegini de almis. Minik köpek bir gün ormanda dolasip, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.Ne yapacagini düsünürken bir de bakmis ki karsidan leopar geliyor, belli ki günlük yiyecegini ariyor. "simdi basim dertte" diye düsünmüs minik köpek. Etrafina bakmis yerde kemik parçalarini görmüs.
Hemen arkasini leoparin geldigi yöne dönerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalisiyormus. Leopar tam saldiracakken minik köpek kendi kendine konusmus;
-"Ne kadar lezzetli bir leoparmis, acaba bundan bir tane daha var mi?"
Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakandaki agaca tirmanmis.
-"Tam zamaninda kurtardim yoksa bu köpege yem olacaktim" diye düsünmüs.
Bütün bunlar olup biterken bir baska agacin üstündeki maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak leopardan nasil kurtulacagini düsünmüs. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis, leopar çok sinirlenmis ve maymuna :
-"Atla sirtima gidip sunu yakalayalim" demis.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla beraber hizla kendine geldigini fark etmis, "Simdi ne yapacagim" diye düsünürken kaçmaya tesebbüs etmemis, bunun yerine arkasini yine leopara dönerek kemikleri kemirmeye devam etmis.
Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;
-"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok�
Iki Yahudi arkadas, piyasayı arastirmislar ve o sene hangi renkteki kumasin moda olacagini ögrenmislerdi. Bütün varliklarini paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaslari satin aldilar. Depolari bu renkteki kumaslarla doldu ancak kimsenin bu kumaslara talip olmadigi görüldü. Iki kafadar artik iflasin esigine gelmislerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardi.Artik biçagin kemige dayandigi bir gün kapi çalindi ve içeriye bir albay girdi:
- "Sizde dedi haki renkte kumas var mi?"
Kulaklarina inanamadilar. Hemen atildilar:
- "Evet albayim var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaslari inceledi.
- "Çok begendim," dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptiracagiz. Ancak tabii ki benim tek basima begenmem yetmez. Generalimin de oluru lazim. Bana bir parça numune verin. Yarin öglen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eger telgraf gelmezse kumaslari kesip imalata baslayabilirsiniz."
O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye gögüs geçirdiler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postaciyi beklediler. "Gelmesin" diye dua ederek.12'ye 5 kala postaci sokagin kösesinden gözüktü.
"Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postaci gelip kapilarini çaldi. Moiz, büyük bir kederle koltuga çöktü. Aron da çaresiz kapiyi açti.
Postacinin elinde bir telgraf vardi.
Aron titreyen elleri ile telgrafi açti, okudu ve sevinçle seslendi:
- "Müjde Moiz, baban ölmüs!"
AKILLI KOPEK
Adamin birisi Afrika'da safariye çikarken yanina minik köpegini de almis. Minik köpek bir gün ormanda dolasip, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.Ne yapacagini düsünürken bir de bakmis ki karsidan leopar geliyor, belli ki günlük yiyecegini ariyor. "simdi basim dertte" diye düsünmüs minik köpek. Etrafina bakmis yerde kemik parçalarini görmüs.
Hemen arkasini leoparin geldigi yöne dönerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalisiyormus. Leopar tam saldiracakken minik köpek kendi kendine konusmus;
-"Ne kadar lezzetli bir leoparmis, acaba bundan bir tane daha var mi?"
Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakandaki agaca tirmanmis.
-"Tam zamaninda kurtardim yoksa bu köpege yem olacaktim" diye düsünmüs.
Bütün bunlar olup biterken bir baska agacin üstündeki maymun olanlari izliyormus. Bildiklerini kullanarak leopardan nasil kurtulacagini düsünmüs. Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis, leopar çok sinirlenmis ve maymuna :
-"Atla sirtima gidip sunu yakalayalim" demis.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla beraber hizla kendine geldigini fark etmis, "Simdi ne yapacagim" diye düsünürken kaçmaya tesebbüs etmemis, bunun yerine arkasini yine leopara dönerek kemikleri kemirmeye devam etmis.
Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;
-"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok�