¢яєαмιηg
05-10-2007, 08:51 PM
SAKIP AGA
Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki.. "Aga bu dünyada her sey güllük
gülüstanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari
görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA). Burada isin is. Ya diger tarafta
ne olacak, orada ne yapacaksin, nasil kurtulacaksin zebanilerden?..
Sakip Aga gülmüs..
Öte yanda da isimizi saglama aldik. Bir
tarafimizda iSA, diger tarafimizda muSA.."
ZAHMET
Adam İstanbul'dan, Erzurum'un bir köyüne misafirliğe gidiyor. Köylü ev
sahibi misafirine izzet ikramda bulunuyor. Yemekten sonra misafirin önüne
bir kalbur yer elması konuyor. Bu kadar çok ikramdan mahçup olan misafir:
- Ağa ne zehmet ettin, diyor, bunlara ne lüzum vardı?
Ağa zahmet olmadığını anlatmaya çalışıyor:
- Ne zahmeti efendi farzet ki mısırlığa tökmüşem öküzler yiyir!
Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki.. "Aga bu dünyada her sey güllük
gülüstanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari
görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA). Burada isin is. Ya diger tarafta
ne olacak, orada ne yapacaksin, nasil kurtulacaksin zebanilerden?..
Sakip Aga gülmüs..
Öte yanda da isimizi saglama aldik. Bir
tarafimizda iSA, diger tarafimizda muSA.."
ZAHMET
Adam İstanbul'dan, Erzurum'un bir köyüne misafirliğe gidiyor. Köylü ev
sahibi misafirine izzet ikramda bulunuyor. Yemekten sonra misafirin önüne
bir kalbur yer elması konuyor. Bu kadar çok ikramdan mahçup olan misafir:
- Ağa ne zehmet ettin, diyor, bunlara ne lüzum vardı?
Ağa zahmet olmadığını anlatmaya çalışıyor:
- Ne zahmeti efendi farzet ki mısırlığa tökmüşem öküzler yiyir!