PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Fikralar 76


¢яєαмιηg
05-10-2007, 09:11 PM
AHMET BEY'E HAVALE

Bir devlet dairesinin büyük bir odasında 8-10 memur çalışırmış.
Bunlardan iki tanesinin masaları karşı karşıya olmasına rağmen
senelerden beri hiç birbirleri ile konuşmamışlar, tanışmamışlar.

Memurlardan biri saat tam beşte önündeki bütün dosyaların muamelesini
bitirir ve çıkıp giderken diğer memur önündeki dosyaların işi bitmediği
için hep geç kalırmış.

Bu böyle senelerce sürüp gitmiş. Bir gün dehşetli bir kar fırtınası
başladığı için kimse daireden çıkamamış. Bütün gece orada kalmak zorunda
olduklarını anlayan memurlar dışarıdan kebap, lahmacun, rakı getirtip
eğlenmeye başlamışlar. Masaları çok yakın olduğu halde birbiri ile hiç
konuşmayan iki memur alel acele kurulan rakı masasında da yan yana düşmüşler.
Bir tanesi kadehini kaldırıp 'Yahu arkadaş bu kadar senedir
hiç konuşmak kısmet olmadı. Haydi şerefe!' demiş. Öteki de 'Şerefe arkadaşım'
deyip mukabele etmiş.

Kadehi ilk kaldıran 'Arkadaşım senelerden beri konuşmadık. Bari bundan sonra
arada bir iş bitince beraber çıkalım, köşedeki meyhanede bir iki kadeh çekelim'
demiş. Öteki memur 'Çok iyi olur ama benim işim sizinki gibi
saat 5 te bir türlü bitmiyor. Siz nasıl oluyor da işiniziz tam zamanında
bitirebiliyorsunuz?' diye sormuş.
Öbürü cevap vermiş 'Kimseye söylemiyeceğine dair söz verirsen sana bir sırrımı
açıklayacağım' demiş ve anlatmaya başlamış 'Bana karışık, içinden çıkılması
zor olan bir dosya getirdikleri zaman üstüne 'Ahmet bey'e havale' yazıp kaleme
geri gönderirim. Senelerce önce 'Nasıl olsa bu koca bakanlıkta bir
Ahmet bey vardır' diye düşündüm ve haklı çıktım. Şimdiye kadar havale ettiğim
dosyaların hiç biri bana geri gelmedi.'

Öteki adam ayağa kalkmış, elini uzatmış ve 'Galiba artık tanışmamızın zamanı geldi,
bendeniz Ahmet' demiş..


BIR KONU BIR KONUK

Rusyada Gazetecinin biri 100 yasinda bir köylüyle roportaj yapiyor :
- Efendim, bu kadar zamanda kimbilir ne güzel olaylar yasamissinizdir.
Güzel bir aninizi anlatirmisiniz", diye sormus. Ihtiyar baslamis :
- Bir gün bizim muhtarin esegi kayboldu. Bütün köy esegi aramak için daga çiktik.
Saatlerce bir elimizde votka aradik durduk. Sonunda da bulduk.Basladik dag yolundan
asagi inmeye. Birden bizim muhtarin esegi gözümüze bir güzel görünmeye basladi ...
Derken gazeteci :
- Aman efendim, daha enteresan bir aninizi anlatsaniz. Ihtiyar köylü söze devam etmis :
- Bir gün bizim muhtarin kuzusu kayboldu. Bütün köy muhtarin kuzusunu aramak için
daga çiktik. Saatlerce bir elimizde votka, hem yudumlanip hem yuruyerek aradik durduk.
Sonunda da bulduk. Basladik dag yolundan asagi inmeye. Birden bizim muhtarin kuzu
gözümüze bir güzel görünmeye basladi.. Demeye kalmadan gazeteci yine adamin sözünü
kesmis :
- Aman efendim, oraya da girmeyelim. Siz en iyisi kötü bir aninizi anlatin.
Adam yeniden söze baslamis :
- Bir gün ben kaybolduummmmmmm...