Tam Sürümü Görüntüle : Şizofreni-Delüzyonlar ve Realite
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:55 PM
Şizofreni Nedir ?
- Şizofreni epilepsi, Multipl Skleroz gibi bir beyin hastalığıdır.
- Bütün kronik hastalıklar (Şeker hastalığı, astım, romatizma..) gibi alevlenme
ve yatışma dönemleri gösterir.
- Tedavi edilebilir bir hastalık olmakla beraber zaman zaman alevlenme
dönemleri olabilir, hastaların önemli bir kısmında hastalık tamamen ortadan
kalkmayabilir. Bu durum da kişinin çalışmasını, çevresindekilerle iletişim
kurmasını, bağımsız bir yaşam sürmesini çok güçleştirir.
- Bu ciddi hastalık yeryüzündeki her yüz kişiden birini etkilemektedir. Dünyada
60 milyon, Türkiye'de de 600.000 şizofreni hastası yaşamaktadır.
- Hastalık genellikle 15-25 yaş aralarında başlamakla beraber orta yaşlarda
başlaması da mümkündür. Hastalık ne kadar erken başlarsa kişilik üzerindeki
harabiyet o kadar fazla olmakta, normal bir yaşam sürme şansı azalmaktadır.
Şizofreni Ne Değildir ?
- Şizofreni kişilik bölünmesi demek değildir. Maalesef pek çok kişi şizofreni
hastalarını bazı zamanlar normal yaşam sürdüren bazen de birden tehlikeli bir
caniye dönüşen kişiler olarak hayal etmektedir. Bunun gerçekle alakası yoktur!
- Şizofreni hastaları nadiren çevreye zarar verebilir.
- Şizofreni kelimesi sıklıkla iki şekilde hatalı kullanılmaktadır: Ya bir konuda
farklı ya da zıt duygular taşımak kastedilir (bir şeyi hem sevmek hem de nefret
etmek gibi) ki bu insan doğasında bulunan bir özelliktir. Ya da değişik
zamanlarda değişik davranmak anlamında kullanılır ki bu durum da hemen
hepimizin doğasında bulunan bir özelliktir.
- Şizofreni erken bunama değildir.
- Aşı vb. yollarla korunması mümkün olan bir hastalık değildir.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:56 PM
Şizofreni hakkında yanlış inanışlar:
- Şizofrenler tehlikeli ve saldırgandır.
- Şizofreninin tedavisi yoktur.
- Şizofrenler çalışamazlar.
- Şizofreni anne babanın hatalı tutumu nedeniyle ortaya çıkar.
- Şizofrenler tembeldir.
- Şizofrenlerin ne zaman ne yapacakları belli olmaz.
- Şizofreni karakter zayıflığından ve iradesizlikten dolayı ortaya çıkar. ( Hastalar
yeterince çaba gösterseydi bu durumun üstesinden gelebilirdi.)
- Şizofrenlerin her söylediği şey saçma olacaktır.
- Mahalledeki şizofrenler çocuklarımıza zarar verebilir.
- Şizofrenler sanıldığından daha da tehlikelidir.
- Şizofreninin sebebi fazla mastürbasyon yapmaktır.
- Şizofrenlerin çocukları da şizofren olur.
- Şizofreni ömür boyunca giderek ağırlaşır.
Şizofreni Nedenleri:
Son yirmi yılda yapılan araştırmalarda şizofreninin nedenleri hakkında önemli
bulgular elde edilmiştir. Tüm hastalar için geçerli olan tek bir neden
bulunmamakla beraber şizofrenin ortaya çıkmasında rol oynayan başlıca
etkenleri üç başlık altında toplayabiliriz:
1. Kalıtımsal nedenler
2. Beyindeki yapısal değişikliklerin rolü
3. Beyindeki kimyasal maddelerin rolü
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:56 PM
-Şizofrenide kalıtımın rolü
Şizofrenisi olan her 10 kişiden birinin yakın akrabaları arasında bu hastalık
görülür.
Şizofreni hastalarının ailelerinde bu hastalığın toplum ortalamasına göre daha
sık görülmesi şizofrenide ailesel geçişin rolüne işaret eder. Örneğin, anne ya da
babasından biri şizofreni hastası olan çocukta hastalığın görülme olasılığı %
12’dir. Kardeşlerden biri şizofreni hastası ise diğer kardeşlerde hastalık görülme
olasılığı %8 dir. Toplumda her 100 kişiden birinde şizofreni görülme riski
bulunduğu düşünülürse bu oranların yüksekliği hakkında bir fikir edinilebilir.
Ailesel yatkınlığın nedeni anne babanın yetiştirme tarzı değildir.
Hastalığın geni tam olarak bilinmiyor. Bir başka deyişle, elde edilen veriler
şizofreniden tek bir geni sorumlu tutmak yerine birden fazla genin rolü olduğuna
işaret ediyor.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:56 PM
-Beyin yapısındaki değişikliklerin rolü
Tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinde şizofreni hastalarının beyinlerinde
normalde görülmeyen bazı değişiklikler olduğu saptanmaktadır.
Örneğin beyinde normalde de bulunun boşlukların hasta kişilerde daha geniş
olduğu ve bazı beyin bölümlerinin normalden daha küçük olduğu görülüyor.
Özellikle, beynin plan yapmak ,sorun çözmek gibi işlevleri de yüklenen ön
bölümü ve önceki deneyimleri hatırlayarak o anki duruma uygun bir davranış
geliştirmekte rol oynayan hipokampus bölümünün normalden küçük olduğu
saptanmıştır. Bu bölgelerin işlevlerindeki aksama sonucunda hastalar günlük
hayatta her an karşılaştığımız basit ya da karmaşık sorunları çözmekte
zorlanabiliyor. Bu « sorun »lar örneğin yeni tanıştığımız bir kişiyle neleri
konuşabileceğimiz, şehir içinde bir yerden bir yere giderken karşılaştığımız
aksaklıkların üstesinden nasıl geleceğimiz gibi bize basit gelen şeyler de
olabilir.Beyin yapısındaki değişiklikler hasta kişilerin beyinlerinin normal
gelişimden farklı bir yol izlediği şeklinde yorumlanır.Bu değişiklikler doğumdan
önce ya da doğum sırasında etkili olan nedenlere bağlanır.
Örneğin gebeliğin erken dönemlerinde virüs enfeksiyonları ya da doğum
sırasındaki bazı sorunlar gibi.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:56 PM
-Beyindeki kimyasal maddelerin rolü
Beyinde milyarlarca sinir hücresi bulunur.
Bu hücreler bir telefon şebekesi gibi birbiriyle bağlantılıdır
Her hücrenin ucundan salınan bazı kimyasal maddeler komşu hücreye ulaşarak
hücreler arası haberleşmeyi sağlar. Haberleşmeyi sağlayan kimyasal maddelere
nörotransmitter denir.Adrenalin, dopamin, serotonin gibi…
Şizofrenisi olan kişilerde dopaminin aracılık ettiği haberleşmede bir bozukluk
olduğu bilinmektedir
Dopamin hastaların beyninde bazı bölgelerde fazla miktarda bulunmaktadır.
Dopamin aracılığıyla haberleşmedeki bozukluk ;hezeyan ve halüsinasyonlar,
dağınık davranış ve konuşma gibi hastalık bozukluklarından sorumlu
tutulmaktadır.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:57 PM
Şizofrenide Alvelenmenin Haberci Belirtileri:
-Haberci Belirti Nedir ?
Hastalığın alevlenme dönemine girmesinden önceki günlerde beliren öncü
belirtilerdir
Şizofreni tıptaki bütün kronik hastalıklar gibi alevlenme ve yatışma dönemleri
gösterir. Hastalık alevlenme dönemine girmeden önce bazı belirtiler gözlenir.
Bu durumu grip olmadan once yaşadığımız halsizlik, başağrısı gibi belirtiler
benzetebiliriz. Eğer bu belirtileri yaşadığımız zaman istirahat eder, C vitamini
kullanırsak gribi önleyebilir ya da daha hafif geçmesini sağlayabiliriz.
Benzer şekilde, hastalar ve hastayla beraber yaşayanlar haberci belirtileri
gözlediği zaman tedavi ekibini haberdar ederse alevlenmeyi erken dönemde
önlemek mümkün olacaktır. Haberci belirtiler hastadan hastaya değişiklik
gösterir. Ancak belirli bir hasta için her alevlenme döneminden önce hemen hep
aynı haberci belirtiler gözlenir
Haberci belirtilerden bazıları..
1. İsteksizlik, ilgi kaybı
2.Aileden ve arkadaşlardan uzaklaşma
3.Dinle aşırı ilgilenmeye başlama
4. Uyku düzeninin bozulması( artma / azalma)
5.Çökkünlük
6.İştah azalması
7. Alınganlık
8. Çabuk sinirlenme
9. Küçük şeylere öfkelenme
10. Başkalarına ya da kendine zarar verme düşüncesi
11. Kendine bakımda gerileme
12. Alkol içmeye başlama
13.Cinsel konularla fazla meşgul olmaya başlama
14. Sık sık tartışmalara girişme
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:57 PM
-Şizofreninin İnatçı Belirtileri
Hastalığın bazı belirtileri uygun tedaviye karşın (azalsa bile) tümüyle ortadan
kalkmayabilir. Bunlara inatçı belirtiler denir
Bu belirtiler günden güne artma ya da azalma gösterebilir. Ancak sürekli olarak
bulunma eğilimindedirler.Her hastada inatçı belirtiler görülmeyebilir. İnatçı
belirtiler kişiden kişiye değişebilir. İnatçı Belirtilere bazı örnekler;
1. Sesler duymak
2. Başkalarıyla yakınlık kurmada isteksizlik
3. Başkalarına garip gelen düşünceler
4. Çökkünlük, mutsuzluk
İnatçı belirtiler kişinin yaşamını olumsuz etkiler.Kişiden kişiye değişen başa
çıkma yöntemleri inatçı belirtilerin olumsuz etkisini azaltmakta işe yarayabilir.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:58 PM
Hastalıkla Mücadele:
-Hastalara On Emir:
+Birinci Emir
İlaçlarını almayı aksatmayacaksın
Sorunları çözmek için ilacın tek başına yeterli olmadığını biliyoruz.İlacı yutmayı
kolaylaştıracak sosyal destek programlarına da ihtiyaç var.
+İkinci Emir
Gününü ve geceni iyi ayarlayacaksın. Yeteri kadar uyumaya özen göstereceksin.
Uyku biraz tartışmalı bir konu. Yeterince uyumazsanız bunun ardından
hastalığınız alevlenme dönemine girebilir. Öte yandan bazı şizofrenler çok fazla
uyuyorlar. Öğlenden sonra saat ikide hala üzerinde pijamaları olan kişiler
tanıyoruz. Bu kişilerin boş zamanlarında ne yapacağını bilmemesi de çok doğal
,çünkü bu saatleri uyuyarak geçiriyorlar. Yeni grup ilaçların uyku verici yan
etkileri daha az. Hepimiz uykudan kazandığımız zamanı nasıl
değerlendireceğimizi düşünelim.
+Üçüncü Emir
Stresten uzak duracaksın
Söylemesi kolay, yapması zor...
+Dördüncü Emir
Herkesin her gün yaptığı şeyleri sen de yapacaksın
Şizofrenisi olan kişiler de günde üç öğün yemek yemeli ; düzenli aralıklarla
banyo yapmalı, traş olmalı. Ayrıca evini ya da odasını temiz tutmalı. Temizlik
yapma konusunda güçlük çekiyorsanız
yakınlarınızdan yardım istemelisiniz.
+Beşinci Emir
Uyuşturucudan uzak duracaksın; alkol ve sigarada aşırıya kaçmayacaksın.
Sokakta satılan uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler hepimiz için tehlikeli ve
yasak. Bağımlılık yapan ya da geçici bir keyif veren ilaçlardan da uzak durmalı.
Bu tür ilaçlar sanki sıkıntıları rahatlatıyor gibi düşünülse de psikotik alevlenme
dönemleri
arasındaki iyilik dönemlerini kısaltıyor.
Alkol ne iyi ne kötü. Ancak çok içmemeye dikkat etmeli.
Şizofrenisi olup da sigara içmemek neredeyse imkansız gibi, ancak aşırı sigara
içmenin kullanılan ilaçların olumlu etkilerini zayıflattığını hatırlatalım.
+Altıncı Emir
Yaşantının belirli bir düzeni olacak
Hep aynı saatte yatmaya, kalkmaya, yemek yemeye özen göstermek gerekiyor.
+Yedinci Emir
Her gün için program yapacaksın
Bütün gününü yatakta geçirmeyeceksin. Her gün yararlı bir şeyler yapamaya
gayret et. İsteksizliğinin üstesinden gelerek ev dışındakı faaliyetlere katılmaya
çalış.
+Sekizinci Emir
Başkalarıyla bağlantıyı kesmeyeceksin
Arkadaşlarınla ve diğer psikotik hastalarla , tanıdıklarınla ilişkini sürdürmelisin.
Psikotik insanlar bazen çevreden uzaklaşma eğiliminde olurlar. Bu da iyi bir
işaret değildir.
+Dokuzuncu Emir
Psikiyatristinle ve tedavi ekibiyle bağlantını kesmeyeceksin
Hastanelerdeki bürokratik işlemlerin sıkıcılığı nedeniyle bu bazen güç olsa da...
+Onuncu Emir
Her hafta jimnastik ya da bedensel egzersiz yapacaksın
Böyle bir alışkanlığı olmayanlar için başlangıçta zor gelebilir.
Bunun en kolay yolu her gün düzenli olarak yürüyüş yapmak. Her sabah yarım
saat , ya da sabah akşam. Ayrıca evde jimnastik yapabilirsin ya da bir jimnastik
salonuna kaydolabilirsin.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:58 PM
-Aileler için 14 ilke
1. Şizofreninin nadir görülen bir hastalık olmadığını KABUL EDİN. Nadirmiş
gibi görünmesi bu konu üzerinde fazla konuşulmuyor olmasındandır.
2. Şizofreni hakkında en kısa zamanda mümkün olduğunca fazla BİLGİ
EDİNİN.
3. Asla KENDİNİZİ SUÇLAMAYIN . Kendini suçlamak hastalıkla başa
çıkmaşansınızı yok eder. Unutmayın ki son araştırmalar şizofreni gelişmesinde
hasta yakınlarının bir kusuru olmadığını göstermektedir.
4.Bu konuda etkili olan tedavicilerden YARDIM İSTEYİN. Bu kişilerin
şizofreniyle mücadele konusunda sizinle işbirliğine istekli olmasına, hastalığı
anlamanıza yardımcı olabilecek özellikte olmasına dikkat edin.
5. Şizofreni Dostları Derneği gibi, hasta yakını dernekleriyle BAĞLANTI
KURUN.
6.Şizofreni gibi karmaşık bir hastalıkla mücadele ederken sadece kendi doğru
bildiklerimize göre davranmanın yetmeyeceğini KABUL EDİN. Yakınlar olarak
bu konuda eğitime ihtiyacımız var.
7.Yakınlar olarak bizlerin maruz kaldığı ,giderek artan baskıların nereden
kaynaklandığını DÜŞÜNÜN.
8.Ailenin diğer üyelerinin gereksinimlerine de DİKKAT EDİN.
9. Şizofrenisi olan birisi için kendinizi sınırsızca feda etmenin etkili bir bakım
ve mücadeleye zarar verdiğini UNUTMAYIN.
10. Şizofrenisi olan yakınınızla sabahtan akşama kadar birlikte vakit geçirmenin
işleri bozabileceğinin FARKINA VARIN
11. Özellikle evden dışarı çıkmanızı kolaylaştıracak hobiler edinin, faaliyetlere
katılın, arkadaşlıklar KURUN VE SÜRDÜRÜN.
12. Hem kendinizin hem yakınınızın özgürlüğünü sağlayacak bir bakış açısı
GELİŞTİRİN.
13. Bu mücadelede başarıya ulaşan hasta yakınlarını diğerlerinden ayıran şeyin
değişebilme ve olaylara farklı bakabilme yeteneği olduğunu farkedince
ŞAŞIRMAYIN
14. KENDİNİZE ÖZEN GÖSTERİN.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:58 PM
Şizofreniyi Tedavi Etmek…
-Şizofrenide Tedavi Amaçları :
Alevlenme dönemlerini önlemek
Alevlenme dönemlerini erken farkedip ayaktan tedavi etmek
Alevlenme dönemi yatıştıktan sonra hastalığa bağlı yetiyitimini en aza indirmek
Hastanın sorunlarla başa çıkma kapasitesini artırmak
-Şizofrenide ilaç tedavileri
1- ANTİPSİKOTİK (NÖROLEPTİK) İLAÇLAR
Antipsikotik ilaçlar beyinde Dopamin ve Serotonin adı verilen maddelerin
etkilerini değiştirerek görev yaparlar.
Bu ilaçlar kullanım şekillerine, etki ve yan etki şekillerine göre
sınıflandırılabilirler.
Kullanım şekillerine gore baktığımızda kabaca 3 şekilde ayırabiliriz:
Sadece ağızdan alınabilen antipsikotik ilaçlar;
Mellerettes,Melleril,Stilizan,Burunon,leponex,Dogm atil
Nörofren,Risperdal,Zyprexa,Sülpir
İğne formu da olanlar;
Nörodol,Largactil,Clopixol,Fluanxol,Prolixine
Depo formu olanlar;
Clopixol , Prolixine, Fluanxol gibi ilaçların 15 gün boyunca vucutta etkili olan
depo şekilleri de vardır.
Bu antipsikotik ilaçların etkileri gibi yan etkiler de uzun süre devam eder. Bu
ilaçlar özellikle düzenli ilaç kullanımında sorunları olan hastalarda kullanılır.
Etki şekillerine gore sınıflarken;Bu tablo göz önüne alınır. Bu ilaçların eş değer
dozunun bir taraftan sakinleştirici etkisi artarken diğer taraftan antipsikotik etki
denilen psikotik bozukluk veya şizofreniye etkili gücü azalmaktadır. Bu nedenle
zaman zaman farklı gruplar içinden ilaçlar birlikte kullanılabilmektedir.
Yan etkilerine gore de iki temel gruba ayrılırlar:
1-Uyku verici, sersemlik, tansiyon düşmesi,idrar tutukluğu,cinsel problemler
daha fazla yapanlar: Largactil,Melleril,Leponex,Zyprexa,Risperdal
2-Hareket bozuklukları(yerinde duramama , katılık, maske yüz v.s.) daha fazla
yapanlar:
Nörodol,Prolixine,Clopixol,Fluanxol,Nörofren
Şizofreni hastalarında temel olarak 3 nedenden dolayı antipsikotik ilaçlar
kullanılır. Bu etkileri kısaca şöyle açıklayabiliriz:
1-Antipsikotik etki: Psikotik yaşantılar denilen ; Hayal görme , ses işitme, yanlış
düşünceler, dikkatini toplamada güçlük , düşünce ve konuşmada bozukluklar,
garip ve nedensiz davranışlar gibi çoğu zaman hastayı ve çevresini de rahatsız
eden durumu düzeltmek amacıyla ilaç kullanılır.
2-Sakinleştirici etki; Uykusuzluk,gerginlik, taşkınlık, kaygı durumu,
huzursuzluk, aşırı hareket ve kontrolsüz davranış durumunda bu etkisinden
yararlanılır.
3-Hastalığı önleyici etki; Hastalığın alevli dönemlerinin tekrarlamasını,
yatışların önlenmesini,nükslerin şiddetinin azaltılmasını,hastalığın oluşturduğu
dikkat azalması,düşüncede yavaşlama, öğrenmede zorlukla belirgin olan bilişsel
bozuklukları azaltmayı hedefler.
Antipsikotik ilaçların yan etkileri de 3 grupta toplanabilir;
A-Hareket Bozuklukları
B-Metabolik ve Dolaşım sorunları
C-Diğerleri
Hareket bozuklukları ilk ilaç kullanımı ardından kısa zaman (saatler ve günler
içinde) sonar ortaya çıkanlar ve geç dönemde ortaya çıkanlar diye ayrılabilir.
-Nöroleptik ilaç alımını takiben ilk günler içindeki yan etkiler;
KASILMA,KATILIK,HUZURSUZLUK,HAREKETLERDE YAVAŞLAMA,
YERİNDE DURAMAMA,KÜÇÜK ADIMLARLA YÜRÜME,TİTREME,
MASKE (DONUK) YÜZ.
-Geç dönemde ortaya çıkan yan etkiler;
İstemsiz kas hareketleri, Dilde ve ağızda oynamalar, Yerinde duramama,
Yatamama
Yılansı vücut hareketleri.
Metabolik Yan etkiler: Ağız Kuruluğu, Salyada Artma(Leponex), Kabızlık,
İshal,
İştah artışı ve kilo alma, Baş Dönmesi, Terlemede artma, Beyaz kan
hücrelerinde azalma(Leponex), Memelerden süt gelmesi(galaktore)
-Diğerleri başlığı altında toplanan yan etkiler ise;
Çabuk Yorulma, Cinsel bozukluklar, Kilo alımı, Görme bozuklukları, Adet
Düzensizliği,
Nöbet geçirme, Nöroleptik Maliyn Sendrom, Çarpıntı, Deri döküntüleridir.
Bunların içinde özellikle önem taşıyan durum sebepsiz (herhangi bir infeksiyon
veya ateş yükselmesine neden olabilecek diğer tıbbi sorunlar) ateş yükselmesi
ile giden nöroleptik maliyn sendromdur. Kısa sure içinde en yakın sağlık
kuruluşuna başvuru gerektirir.
Yan etkilerle karşı karşıya kalındığında yapılması gerekenler aşağıda
özetlenmiştir;
1.Telaşa kapılmayın
2.Bu durumun geçici bir yan etki olduğunu düşünün ve hastanıza bilgi verin
3.Mümkünse kendi doktorunuza veya tedavi gördüğünüz birimin nöbetçi
doktoruna ulaşın
4.Eğer uzakta iseniz,kullandığınız ilaçların listesi ile birlikte en yakın sağlık
kuruluşuna başvurun.
5.Uygun önlemlere rağmen ilaçların vücutta kalma sürelerine bağlı olarak bu
etkilerin bir süre daha devam edeceğini bilin.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:58 PM
2- ANTİDEPRESAN SINIFI İLAÇLAR
Seçici olmayan monoamin geri alım inhibitörleri:
Tofranil
Anafranil
Laroxyl
Tolvon
Desyrel
Ludiomil
Serzone
İnsidon,İnsomin
Bu grup ilaçların büyük kısmi Trisiklik antidepresanlardan oluşur ve bazı yan
etkileri vardır. 100 hastadan ortalama 7’sinde bu yan etki görünür. 1-2 hafta
içinde bunların birçoğu ortadan kalkar. Bunlardan bazıları;
Bulantı-kusma/Ağız kuruluğu/Görme bozukluğu/Kabızlık/Sık idrar yapma veya
idrar yapma zorluğu/Çarpıntı v.s
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:58 PM
3- ANKSİYOLİTİK SINIFI İLAÇLAR
Çoğu yeşil reçete ile verilir.
XANAX/DİAZEM/RİVOTRİL/TRANXİLENE/LİDANİL/BUSPON/ATİVAN/
NERVİUM/LİBRİUM/LUMİNAL
Yan Etkiler:
Deri döküntüleri/Sersemlik hali/Uyku artışı/Kilo alma/Sinirlilik
EN ÖNEMLİ YAN ETKİSİ uygunsuz ve doktor kontrolü olmadan alındığında
oluşan bağımlılık ve kötüye kullanımdır. BU NEDENLE DİĞER TÜM İLAÇLAR
GİBİ DOKTOR KONTROLÜNDE ALINMALIDIR.
4- ANTİKOLİNERJİK İLAÇLAR
Akineton/Benadryl/Dideral
Özellikle nöroleptiklerin oluşturduğu hareket bozukluklarının azaltılmasında ve
giderilmesinde kullanılan ilaçlardır.
5- DUYGUDURUM DÜZENLEYİCİLER
Lithuril,Tegretol,Karbalex,Karazepin,Depakin,Konvu lex,Lamictal
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:59 PM
-Şizofrenide diğer tedavi yöntemleri:
1- ELEKTRO KONVULZİF TEDAVİ (EKT,ŞOK)
Tartışmalı bir konu…
Daha önce EKT alanların %90 ı tekrar EKT tedavisi alabileceğini söylüyor
Az eğitimli, ileri yaştaki , hiç EKT yapılmayan hastalar EKT ye karşı
Yeni ilaçlar EKT kullanımını azalttı
Nasıl bir yöntem?
Başa 2 yanlı yerleştirilen elektrotlarla (200-1000 miliamperlik, 2-3 sn süren,
ancak %1 i beyne ulaşan devamlı akımla) 20-30 sn Jeneralize tonik klonik
konvulsiyon oluşuyor. Hastalar önce,EKG, EEG, AC grafisi ve kan tetkiklerinin
de yapıldığı dahili muayeneden geçiyor. Bu arada ilaçları kesiliyor yada
azaltılıyor. 6-8 arası bir açlık döneminden sonra, kısa süreli anestezik maddeler
ve kas gevşeticiler veriliyor. Tedavi ekibi, psikiyatrist, anestezi uzmanı, hemşire
ve hasta bakıcıdan oluşuyor.
KİMLERE EKT YAPILIR?
Depresyon/Şizofreni (katotonik tip, ilaca direnç)/Manik epizod/Tıbbi hastalık,
ilaç kullanamama/Gebelik
Sürdürüm tedavisi olarak (haftada 1)
Etki mekanizması:
Beyinde oluşan elektriksel nöbet ile hemisfeler arası dengenin yeniden
düzenleniyor, anormal aktivite baskılanıyor şeklinde görüşler var.
Reseptör ve ikincil haberci sistemlere etkileri var.
Bir başka görüşe göre de antidepresanlara benzer etki gösteriyor.
Yan etkileri;
Mortalite,
her tedavi için;
binde 2, her hasta için; yüzde 1
Geçici bellek bozukluğu, en sık görülen yan etkidir. Başağrısı, kas ağrıları da
tedavi sonrası görülebilir
Uygulama şeması:
Haftada 3 kez, günaşırı, toplam ortalama 7 kez yapılır
Kontrendikasyonlar:
kafaiçi yer kaplayan lezyonlar
Mİ, anevrizma,
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:59 PM
2- BİREYSEL PSİKOTERAPİLER, GRUP TEDAVİLERİ
Bireysel Psikoterapiler;
Tek başına kullanılmaz, ilaç tedavisi ile birlikte olmalı.
Güven ilişkisi ilaç kullanımına uyumu arttırır.
Her hasta için kendine özgü yaklaşımlar olmalı.
Güvenli, terapötik, iletişim, yedek ego,
Gerçeğe yönelimli, destekleyici terapi,
Terapi sıklığı ve süresi değişken
Grup tedavileri:
Yatan-ayaktan hastalara uygulanır,
En az bireysel psikoterapiler kadar etkilidir.
7-12 Üyeli gruplar, haftada 1 kez toplanır, 1 saat sürer. Hastalara
semptomlarıyla başa çıkmada yardımcı olur. Kişilerarası etkileşimin artması
hedeflenir. Destekleyici yaklaşımla, grup dışı iletişim de teşvik edilir.
Sosyal beceri eğitiminde; Etkili konuşmada temel ilkeler, bir sohbeti başlatmak -
sürdürmek –sonlandırmak, Sorun çözme teknikleri , şizofreni nedeniyle yakın
çevreyle yaşanan sorunlar(hastalığı saklama, ailenin eleştirel tutumu) , Hastalık
belirtilerinin çevreyle ilişkilerde yarattığı sorunlar(paranoid düşünceler gibi)
Okulu bırakma ya da kayıt dondurma veya işe başlama, bırakma gibi önemli
olaylar öncesinde grubun görüşünü alma, İşyeri ya da okulda yaşanan sorunlar
gibi konular ele alınır. Sohbet edebileceğimiz yeni insanlarla nerede
karşılaşabiliriz? Bu kişilerin sohbet etmeye istekli olup olmadığını nasıl anlarız?
Yeni tanıştığımız biriyle sohbete nasıl başlayabiliriz? Gibi soruların cevapları
aranır.
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D, Psikotik Bozukluklar
Araştırma Programı (PAP) da halen 3 şizofreni hasta grubu , bu tarzda
çalışmaktadır.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:59 PM
Aile Tutumu Hakkında:
Ailelerin Psikotik Hastalığı Olan Yakınlarıyla İletişimde Dikkat Etmeleri
Gereken Noktalar:
Psikotik hastalık ; bir insanın hissetme, bağlantıya geçme, davranma
yeteneklerine zarar vermesine rağmen genellikle hastanın temel doğasına zarar
vermez. Önceden sevilen ya da sevilmeyen şeyler değişmez.
Bir şizofreni hastasından ne beklenebilir?
Hasta yakını olarak yanlış umutlardan kaçınmalıyız!
Gerçekdışı beklentilerin hem bize hem hastamıza zararı olur.
Hastaneden yeni çıkmış birine basit ev işleri dahi ağır gelebilir , fakat bu
kendine ait işleri yapamayacağı anlamına gelmez.
Yakınımız okula, işe gidebilir mi?
Bu konuda üzerinde bir baskı hissetmezse gitmesi daha kolay olacaktır.
İşlev düzeyinin artması zamana bağlıdır.
Kendisi için ,kendi bakımı ve sahip oldukları şeyler için sorumluluk almaya
cesaretlendirilebilir.
Hasta olan yakınlarının üstüne duygusal olarak fazla düşen ailelerde hastalığın
alevlenme olasılığı daha yüksek bulunmuştur.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:59 PM
+Aşırı duygusal ilginin biçimleri:
Ses tonu;
Sesin eleştirel bir ton taşıması
Örneğin ; Sen hala yataktan kalkmadın mı? gibi
Sesin şiddeti;
Örneğin ; yukardaki cümlenin yüksek sesle söylenmesi,
Eleştirel bir tarzda yapılan yorumlar;
Örneğin ; Sen zaten ben söylemeden kalkmazsın ki ! gibi
Kişisel eleştiriye yönelik saldırgan sözler;
"Bıktım senden"
"Bizi mahalleye rezil ediyorsun"
"Senin yüzünden eve misafir çağıramıyorum"
"Şimdi polis çağırıp seni Bakırköy'e tıktıracağım"
Aşırı koruyucu tutumlar
Önemsiz konularda çok fazla endişelenme;
Örneğin; dışarıya çıktığında başına birşey geleceğini düşünme.
Aşırı koruyucu bir tutum içine girmek. Örneğin , yalnız gidebileceği yerlere
birlikte gitmeyi istemek,
Aşırı müdahaleci olmak. Örneğin ; dışarı çıkarken montunu giy ya da mavi
kazağını giy demek gibi.
M@D_VIPer
05-12-2007, 01:59 PM
+Genel Tutum
Yakınınızın inatçı , ağzı sıkı olmadığını hatırlayın.Zor bir zaman geçirdiğini ,
kendisine neler olduğunu anlamaya çalıştığını , bu tür bir karışıklığı kelimelere
dökmenin hiç de kolay olmadığını düşünmemiz , cevap vermemesine , zamanını
kullanmasına izin vermemiz , söylediği şey mantık dışı da olsa , uzun zaman da
alsa dinlemeye çalışmamız ve sabırlı olmamız önemlidir.
+Nasıl davranalım?
Ailenin daha sakin ve telaşsız davranabildiği durumlarda hasta kendini daha
rahat hisseder
- Hastanızın rakibi değil dostu olduğunuzu unutmayın
- Eksik gördüğünüz şeyleri doğrudan eleştirmeyin
- Hastalığı ile ilgili endişelerini anlayışla karşılayın
- Yapmak istemediği şeyler konusunda zorlamayın
Ancak ilgi gösterdiği aktivitelere teşvik edilebilir.Örneğin; markete gitmek
hoşuna giderdi, şu anda da gidebileceğine inanıyorum gibi.
Bazen de benim için süt alırsan ben de sigaralarını alabilirim denilebilir.
Bazen de hastaya basitçe hareketlerinin sonuçlarını hatırlatmak önemli olabilir.
Örneğin ; senin kararını anlayabiliyorum fakat anlaşmamız senin markete gidip
alışveriş yapabileceğin şeklindeydi denilebilir.
- Sorgulayıcı olmayın!
"Ne düşünüyorsun"
"Niye böyle yapıyorsun" gibi sorular sormayın
- Günlük yaşamadaki olaylardan söz etmeyi deneyin
- Neler yapmak istediğini konuşun
- Öncelikle temizlik, giyim ve düzenli yemek konusunda teşvik edin
İyi dengelenmiş , yüksek protein ve vitamin içeren yiyecekler hazırlayabilirsiniz
ya da bunlar için teşvik edebilirsiniz. Yüksek miktarda karbonhidrattan
kaçınmak ( patates kızartması,çikolata ve kahve v.b ) fakat tartışmaya da
girmemek önemlidir.
- Düzenli bir şekilde uyumak ; belli saatlerde yatıp belli saatlerde kalkmakla
ilgili de teşvikler olabilir.
- Ev işlerinde sorumluluk verin
- Sosyal ortamlara katılmaya teşvik edin, ancak zorlamayın, eve bir arkadaşını
yemeğe çağırmak uygun olabilirken düğüne gitmesi sıkıntı verebilir.
Şehir dışında piknik, yürüyüş, araba gezintisi yapmak için öneride bulunulabilir.
Sizinle sohbet etmek yakınınıza zor gelebilir
Ancak birlikte bir şeyler yapmaktan hoşlanabilir
Örneğin; birlikte TV izlemek, müzik dinlemek, iskambil oynamak, sizin bir
şeyler okumanız gibi
- Tanıdığı ya da tanımadığı kişilerin yanında sıkıntısı olursa bununla nasıl başa
çıkabileceği konusunda tavsiyelerde bulunun
O ortamdan uzaklaşıp , dikkatini başka şeye verebileceği,
Konuyu değiştirip , istediği hoşuna gidecek bir konuyu açabileceği v.b
- Kronik hastalığı olan birisiyle yaşamak sorumluluk isteyen bir durumdur.
Bunu ızdırap ve onunla sonsuza kadar yaşayacakmış gibi düşünmeyin.
- Onun dışarda diğer insanlarla iletişim içinde olmasına izin verin.
- Kendinizi de ilginç aktivitelere dahil etmeye çalışın ki bütün hayatınız
hastadan ibaret olmasın.Örneğin tatillere çıkabilir , ilgi alanlarınızla
uğraşabilirsiniz.
- Birçok aile üyesi ; sinirlenme , utanma , suçluluk , panik , üzüntü , gücenme
yaşayabilir.Bunlar doğal tepkilerdir , bunları hissettiğiniz için kendinizi
suçlamayın.
Hastalığın alevlenme dönemi yatıştıktan sonra;( hastaneden çıkış sonrası)
- Sakin ve yavaş sesle konuşun
- Basit cümleler kurun
- Günlük faaliyetleri hep aynı saatte yapın, hastanız ne zaman eve geldiğinizi,
yemeğin kaçta yeneceğini vb. bilsin
- Bir şey söyleyip sonradan vazgeçmeyin
- Neyi niçin yaptığınızı açıklayın
- Hastanızı fazla kontrol etmeyin, rahat bırakın. İlk günlerde istemezse yemeği
tek başına yemesi daha uygun olabilir
- Takdir ettiğinizi gösterin
- İlaçlarını düzenli almasını ve randevularına gitmesini hatırlatın, ancak zor
kullanmayın
M@D_VIPer
05-12-2007, 02:00 PM
İlaç tedavisinde yaşanan sorunlar,
İlaç almayı reddetme nedenleri
1. Hasta olduğunu kabul etmemek
2. İlaca bağlı istenmeyen etkiler
3. İlaç almanın hasta olduğunu hatırlatması
4. Kendisini iyi hissettiğinden ilaç almayı unutmak ya da ihtiyacı olmadığını
düşünme
+Neler yapılabilir?
1. Yakınızın ilaçla ilgili yakınmalarını dinleyin, anlayışlı olmaya gayret edin
2. Tehdit etmeden ilaçlarını düzenli kullanmazsa hastaneye yatabileceğini
anlatın
3. İlaçları yemeğine karıştırmayın
4 . Evde başka ilaç kullananlar varsa herkes aynı saatte ilacını alabilir
5. Yakınınız ilaç almayı kesinlikle reddediyorsa 2-3 haftada bir injeksiyon
şeklinde kullanılan ilaçlara geçilebilir
Kendiniz için neler yapabilirsiniz?
Kendi sağlığınıza dikkat edin !
Beslenmenize dikkat edin
Yeterince uyuyun
Mümkün olduğunca yürüyüş yapın
Her gün kendiniz için belirli bir süre ayırın
Bir kursa devam edebilirsiniz
Belirli aralarla dost ve yakınlarınıza gece gezmesine gidebilirsiniz
İmkanlarınız uygunsa tatile çıkın
Kendinizi suçlamaktan veya eleştirmekten kaçının
Üzüntü ve sorunlarınızı yakınlarınızla paylaşın
Aile içinde işbölümü yapın
Ailenizin diğer üyelerini ihmal etmeyin
Her şeye karşın hayatın devam ettiğini unutmayın. Bu hastanız için de iyi
olacaktır.
M@D_VIPer
05-12-2007, 02:00 PM
ŞİZOFRENİ ve PSİKOZ KAVRAMI
Psikoz Kavramı: Kısaca kişinin gerçeklikle alakasını koparan akıl
hastalıklarının genel adıdır. Psikozlar en basitinden bir kaç gün süren kısa
psikozlar ve bazen bir ömür boyu devam edebilen şizofreni yelpazesinde
çok fazla sayıda hastalık ihtiva eder.
Hayatımızın en büyük nimetlerinden biri şüphesiz akıldır. Aklımız
sayesinde gerçekleri çarpıtmadan kavrar ve ona uygun sonuçlar çıkarırız.
Şizofreninin de içinde bulunduğu psikozlar dediğimiz hastalıklarda
kişilerin gerçeği değerlendirmesi bozulur. Psikiyatrik hastalıklar içinde
sıklığı olarak % 3-5 arasında değişen şizofreni yıllar boyunca insanların
hem korktuğu hemde ilgi duyduğu bir hastalık olagelmiştir.. Bunun nedeni
gizemli bir yaşam ve normal davranışların ötesine gitmekte yatar sanırım.
Şizofrenlerde görülen belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür.
1-Hezeyanlar (Sanrı-Delusion) : Gerçeğin ötesinde kendi kafasında
kurduğu şeyleri gerçeklermiş gibi değerlendirme. İkna için makul delillerle
bile onları değiştirememe. Paranoid kıskançlık yada büyüklük hezeyanları
gibi.
2-Varsanılar (Halusination): Kulağına gaiblerden sesler gelmesi, gözüne
kimsenin göremediği varlıkların görünmesi burnuna kötükokular gelmesi
gibi.
3-Konuşma içeriğindeki acayiplikler: Kelime salatası yada anlamın
birbirinde kopup konuşmanın içeriğinde bir bütünlük olmaması durumu
vardır.
4- Garip davranış:Herkesin ortasında tuvaletini yapma yada herkesin
ortasında masturbasyon yapmayı makul görme gibi yada hiç hareket
etmeden uzun süre kalma vs.
5-Kişinin yüzünde donuk bir duygu ifadesi varlığı, konuşmamam yada
kişinin herhangi bir olay karşısında duygu ifade edecek jest ve mimik
göstermemesi.
Sayılan belirtilerin hepsinin bir şizofrende olması gerekmez. İlk ikisi var
ise kişiye psikoz grubu hastalıklardan birisi var deriz. Bunlar içerinde süre
ve hastalığın şiddeti şizofreni demek için gerekir. 6 aydan daha uzun bir
süre psikoz belirtileri gösteren hastalara şizofreni diyebiliriz.
M@D_VIPer
05-12-2007, 02:00 PM
Şizofreni Tipleri
Şizofreni tanısı konulduktan sonra alt tiplere ayrılır. Tabloya hakim olan
belirtinin tipine göre yapılan alt tiplemelEr hastalığın geleceği ve nasıl
olabileceği (prognoz) hakkında da ön kestirme yapmamıza yardımcı olur.
Bu tipleri kısaca şöyle sıralayabiliriz.
1. Paranoid tip Şizofreni: Bu tip şizofrenlerde hastalığın
normal insanlardan ayırt edilmesi oldukça zordur. Çünki
kişilerde hezeyanları doğrultusunda zaman zaman zaman
yapabilecekleri davranış dışında etrafa garip gelebilecek çok
fazla belirti yoktur. Bir veya birkaç hezeyana ek olarak sıklıkla
kulağa gelen sesler vardır. Bu hastalar diğer şizofreni alt
tiplerinde olduğu gibi garip davranışlar garip konuşmalarda
bulunmazlar. Hatta bazen çevrelerinde hezeyanlarına inanan
insanlar bile bulunabilir. Şizofreninin bu tipi ile yine bir psikoz
olan Hezeyanlı Bozukluk çok sıklıkla karıştırılabilr.
M@D_VIPer
05-12-2007, 02:00 PM
2. Desorganize ( Dağılmış) Tip Şizofreni: Bu hastalar da
dağılmış konuşma ve dağılmış davranışlar görülebilir. Yani
saçma sapan konuşmalar yada etrafa saçma gelen
davranışlar yaparlar. Yüzlerine bakılırsa donuk bir yüz ifadesi
yada mevcut durumu ile alakasız bir duygulanım gösterirler.
Yani ağlanacak şeye gülebilirler, gülünecek şeye
ağlayabilirler. Yada duygulanım ifadeleri anlamsız yere sık
sık değişir.
M@D_VIPer
05-12-2007, 02:00 PM
4. Farklılaşmamış Tip Şizofreni: Hasta muyene edildiğinde
şizofreni tanısı konur ancak yukarıdaki alt tiplerden hiçbirisi
tam olarak ayırdedilemezse bu tanı konur.
5. Tortu Tip Şizofreni: Belirgin olarak şizofreni belirtilri artık
kalmamıştır ancak daha cok duygulanımdaki (affect) küntüğn
sürdüğü ve şizotreni beliritlerinin yumuşamış halde
devamettiği durumlarda bu alt tip şizofreniden bahsedilir.
Psikoz belirtileri başladıktan sonra en az 6 ay devam etmesi gerekir ki
hastaya şizofreni tanısı konulsun. Eğer daha kısa süre geçti ise hastanın
tanısı tam olarak konmaz beklenir. ( Kısa psikotik bozukluk, Şizofreni
benzeri bozukluk vs)
Bazen şizofreni yaşanılan genel tıbbi bir duruma bağlı olarak ta ortaya
çıkabilir. Bunun ayrımını tam olarak yapmak mümkün değildir. Ancak
hastalıkla şizofreni arasındaki ilişki bilimsel olarak doğrulanırsa bundan
söz edilebilir.
Alkol ve madde kullanımına bağlı psikozlar ve şizofreni bundan sonraki
yıllarda sanırım daha fazla ortaya çıkacaktır.
Şizofreninin tedavisinde yeni çıkan ilaçlar büyük ufuklar açmıştır. Bu
ilaçların bazen yıllarca toplumdan kaçmış hastalara bile faydalı olduğu
görülmektedir. Tedavide ilaçlar ilk sırada gelir. Bu hastalık için
psikoterapilerin yeri neredeyse yok gibidir. Sosyal yardımlar ise
toplumsal uyumun daha iyi olmasını sağlar. Böylece şizofreni
hastalığının ortaya çıkardığı fiziksel ve sosyal yıkım çok daha uzun
sürede ve daha az ortaya çıkar.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.