¢яєαмιηg
05-13-2007, 09:45 PM
Polaroid
Ben bi keresinde ehliyetimi kaybetmistim.izmir'de Trafik Bölge Müdürlügüne gittim sabahtan, ehliyet yenileme islemleri yapayim diye. Sonra farkettim ki fotorafim yok. Bi yer bulup fotoraf çektireyim diye yürüyordum. Bi de baktim bi dükkanin önünde, hani su dörtlü polaroid tipleri amblemi var ya, ondan bi tane var. Dükkanin içindeki yasli adama "Amca fotoraf çekiyo musunuz?" dedim. Amcam da "Tabii hemen çekeriz, sen oturuver suraya!" diyerek bana dükkanın önünde duran ufak tabureyi isaret etti ve içeri girdi. Ben dükkanın önünde, kaldırım hizasında otururken ve heralde amca içeride stüdyoyu ayarlıyor derken adam elinde polaroid makineyle çıkıp gelmesin mi! Karsıma geçti, kaldırımda yürüyen insanları durdurdu ve bana poz vermemi söyledi. Ben o ana kadar farketmemisim, megersem arkamda iki kaşlık falan mavi bi perde varmis. Bu arada ben olayın sokunu yasayıp makineye mel mel bakarken ve kaldırımda yolu kesilen yayalar sabırsızlanıp homurdanmaya baslarken adam ikinci soku yaratacak soruyu sordu: "Bu gözlükler parlıyo, baska yok mu gözlügün?" Daha hayır demeden içeriye dalıp büyükbabasından kalma oldugunu tahmin ettigim kalın çerçeveli ve camsız gözlükleri gözüme taktı. Allahım kaldırımdayım, gözümde saçma sapan gözlükler, elinde polaroid makinayla kaldırımı dogal stüdyo haline getirmis bi fotorafçı, kaldırımda hala bekleyen yayalar ve iki metre dibimden akan yogun sehir trafigi. Ehliyetimdeki fotorafı görmeniz laazım.Trafik polisleri gülmekten ceza kesemiyor.
Otobüs
Bir arkadasim kucuk bir firmanin otobusune biniyor. Otobus hareket ettikten kisa sure sonra sofor mikrofonu eline aliyor ve sunlari soyluyor:
-Hostes bacimiz iki gundur uyumuyor. Muavin de amcasinin cenazesinden geldi. Bugunluk su filan icmeyin. Ellesmeyin gariplere
Ben bi keresinde ehliyetimi kaybetmistim.izmir'de Trafik Bölge Müdürlügüne gittim sabahtan, ehliyet yenileme islemleri yapayim diye. Sonra farkettim ki fotorafim yok. Bi yer bulup fotoraf çektireyim diye yürüyordum. Bi de baktim bi dükkanin önünde, hani su dörtlü polaroid tipleri amblemi var ya, ondan bi tane var. Dükkanin içindeki yasli adama "Amca fotoraf çekiyo musunuz?" dedim. Amcam da "Tabii hemen çekeriz, sen oturuver suraya!" diyerek bana dükkanın önünde duran ufak tabureyi isaret etti ve içeri girdi. Ben dükkanın önünde, kaldırım hizasında otururken ve heralde amca içeride stüdyoyu ayarlıyor derken adam elinde polaroid makineyle çıkıp gelmesin mi! Karsıma geçti, kaldırımda yürüyen insanları durdurdu ve bana poz vermemi söyledi. Ben o ana kadar farketmemisim, megersem arkamda iki kaşlık falan mavi bi perde varmis. Bu arada ben olayın sokunu yasayıp makineye mel mel bakarken ve kaldırımda yolu kesilen yayalar sabırsızlanıp homurdanmaya baslarken adam ikinci soku yaratacak soruyu sordu: "Bu gözlükler parlıyo, baska yok mu gözlügün?" Daha hayır demeden içeriye dalıp büyükbabasından kalma oldugunu tahmin ettigim kalın çerçeveli ve camsız gözlükleri gözüme taktı. Allahım kaldırımdayım, gözümde saçma sapan gözlükler, elinde polaroid makinayla kaldırımı dogal stüdyo haline getirmis bi fotorafçı, kaldırımda hala bekleyen yayalar ve iki metre dibimden akan yogun sehir trafigi. Ehliyetimdeki fotorafı görmeniz laazım.Trafik polisleri gülmekten ceza kesemiyor.
Otobüs
Bir arkadasim kucuk bir firmanin otobusune biniyor. Otobus hareket ettikten kisa sure sonra sofor mikrofonu eline aliyor ve sunlari soyluyor:
-Hostes bacimiz iki gundur uyumuyor. Muavin de amcasinin cenazesinden geldi. Bugunluk su filan icmeyin. Ellesmeyin gariplere