¢яєαмιηg
05-14-2007, 05:21 PM
MÜTHİŞ AVUKAT
Recai sehrin en gözde semtinde bir büro tutmus, içini güzelce dösemis, kapiya da 'AVUKAT RECAI SASMAZ' yazili bir tabela asmis.
Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapi çalininca Recai sekreterine
Kapiyi aç kizim demis. ekreter kapiyi açip gelen adami Recai'nin odasina soktugu an da Recai eline telefonu alip konusmaya baslamis
O is tamam beyim, zaten benim aldigim bir davada kötü bir netice çikamaz, tabi... tabi hemen kurtaririz. Saban'i da ben kurtarmistim Mahir'i de. Siz hiç merak etmeyin Ankara'da çok tanidik var....
Konusma böylece bir kaç dakika daha devam ettikten sonra Recai sekreterinin odaya getirdigi adama dönüp 'Ahh efendim' demis
'Kusura bakmayin sizi beklettim. Ama görüyorsunuz ki isler çok yogun. Sizin ne davaniz vardi?' Adam 'Hiiç' demis 'Benim davam filan yok, ben telefonu baglamaya gelmistim!'
NASIL BAKARIM?
Bir koylu dere kenarinda elide baltası agac budamaya gidiyormus.Baharin etkisiylemidir, nedir elinden baltasini dereye dusurmus.
"Ah, eyvah simdi ben ne yapacagim"
derken, Tanri gorunmus aniden.
" Ne oldu ne var, neden sizlaniyorsun." diye sormus adama. Adam da:
" Aman tanrim, ben simdi ne yapacagim, baltami dereye dusurdum, yenibir balta alacak param da yok, agaclari nasil budayacagim?."
Tanri :
" Dur bakalim." diyerek dereye gitmiş. Elinde bir altin balta ile donmus."
Soyle bakalim senin baltan bu mu ?."
Adam:
" Hayir tanrim " demis. Tanri yine dereye. Elinde gumus bir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam : "Hayir Tanrim " demis. Tanri yine dereye gitmis. Elinde eski bir demir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam sevincle: "Evet Tanrim" demis.
Tanri: " Oglum sen cok durust bir insansin, bu baltalarin her ucunu de sana veriyorum, gule gule kullan " demis.
Adam mutlu, tanri mutlu ayrilmislar.
Aradan bir sure gecmis. Bizim adam dere kiyisinda karisi ile birlikte yuruyorlarmis. Birden nasil olduysa olmus, kadin dereye dusmus, gozden kaybolmus. Adam yazik feryat, figan. O sirada Tanri gelmis. Sormus ne oldugunu adama.
Adam: " Ah Tanrim, kırk yillik karim, can yoldasim derede kayboldu. Ben onsuz ne yapacagim simdi." demis.
Tanri dereye gitmis. Yaninda Jeniffer Lopez ile donmus." Senin karin bu mu ?" demis.
Adam atilmis. " Evet, evet...." Tanrinin kaslari catilmis.
" Sen bana yalan soyledin. Bu senin karin degil..."
Adam boynunu bukmus:
" Haklisin Tanrim. Ancak, ben fakir bir adamim. Degil desem, sen bu sefer Demet Sener' i getireceksin. Ve sonunda ucunude bana hediye edeceksin. Ben bu fakir halimle ucune birden nasil bakarim."
Recai sehrin en gözde semtinde bir büro tutmus, içini güzelce dösemis, kapiya da 'AVUKAT RECAI SASMAZ' yazili bir tabela asmis.
Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapi çalininca Recai sekreterine
Kapiyi aç kizim demis. ekreter kapiyi açip gelen adami Recai'nin odasina soktugu an da Recai eline telefonu alip konusmaya baslamis
O is tamam beyim, zaten benim aldigim bir davada kötü bir netice çikamaz, tabi... tabi hemen kurtaririz. Saban'i da ben kurtarmistim Mahir'i de. Siz hiç merak etmeyin Ankara'da çok tanidik var....
Konusma böylece bir kaç dakika daha devam ettikten sonra Recai sekreterinin odaya getirdigi adama dönüp 'Ahh efendim' demis
'Kusura bakmayin sizi beklettim. Ama görüyorsunuz ki isler çok yogun. Sizin ne davaniz vardi?' Adam 'Hiiç' demis 'Benim davam filan yok, ben telefonu baglamaya gelmistim!'
NASIL BAKARIM?
Bir koylu dere kenarinda elide baltası agac budamaya gidiyormus.Baharin etkisiylemidir, nedir elinden baltasini dereye dusurmus.
"Ah, eyvah simdi ben ne yapacagim"
derken, Tanri gorunmus aniden.
" Ne oldu ne var, neden sizlaniyorsun." diye sormus adama. Adam da:
" Aman tanrim, ben simdi ne yapacagim, baltami dereye dusurdum, yenibir balta alacak param da yok, agaclari nasil budayacagim?."
Tanri :
" Dur bakalim." diyerek dereye gitmiş. Elinde bir altin balta ile donmus."
Soyle bakalim senin baltan bu mu ?."
Adam:
" Hayir tanrim " demis. Tanri yine dereye. Elinde gumus bir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam : "Hayir Tanrim " demis. Tanri yine dereye gitmis. Elinde eski bir demir balta ile donmus.
Sormus: " Senin baltan bu mu ?"
Adam sevincle: "Evet Tanrim" demis.
Tanri: " Oglum sen cok durust bir insansin, bu baltalarin her ucunu de sana veriyorum, gule gule kullan " demis.
Adam mutlu, tanri mutlu ayrilmislar.
Aradan bir sure gecmis. Bizim adam dere kiyisinda karisi ile birlikte yuruyorlarmis. Birden nasil olduysa olmus, kadin dereye dusmus, gozden kaybolmus. Adam yazik feryat, figan. O sirada Tanri gelmis. Sormus ne oldugunu adama.
Adam: " Ah Tanrim, kırk yillik karim, can yoldasim derede kayboldu. Ben onsuz ne yapacagim simdi." demis.
Tanri dereye gitmis. Yaninda Jeniffer Lopez ile donmus." Senin karin bu mu ?" demis.
Adam atilmis. " Evet, evet...." Tanrinin kaslari catilmis.
" Sen bana yalan soyledin. Bu senin karin degil..."
Adam boynunu bukmus:
" Haklisin Tanrim. Ancak, ben fakir bir adamim. Degil desem, sen bu sefer Demet Sener' i getireceksin. Ve sonunda ucunude bana hediye edeceksin. Ben bu fakir halimle ucune birden nasil bakarim."