PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Dünyanın Bekçileri


KoJiRo
06-02-2007, 07:04 PM
DÜNYANIN BEKÇiLERi

Dünyamız uzaklardan, çok uzaklardan yola çıkmış olan milyonlarca göktaşı ve kuyruklu yıldızın tehdidi altında yörüngesinde akıp gitmekte.
Bu cisimlerin herhangi bir şekilde dünyaya çarpmaları halinde ortaya çıkabilecek yıkım inanılmaz boyuttadır. Böyle bir çarpışmada neler olabileceğine bir bakalım:
Dünyaya 30-40 km. çapında bir kuyruklu yıldızın çarpması halinde yaşanacak felaketler kısa ve uzun vadeli olmak üzere düşünülmelidir. Bu boyutta bir kuyruklu yıldızın denize ya da karaya düşmesinin fazla bir farkı olmayacaktır. Denizlerin en derin noktasının yaklaşık 11 km. olduğu düşünülürse, denizin 30 km’lik bir kuyruklu yıldız için sığ bir su birikintisinden farkı olmayacaktır. Çarpışma noktasının çevresindeki 1000 km. yarıçapındaki alan o anda tümüyle yanıp kül olacaktır. 5000 km. ye kadar olan çevredeki her şey şok dalgalarından ölümcül şekilde etkilenecektir. Kısa vadeli bu etkilerden kurtulabilenleri aylar boyunca sürecek asit ve çamur yağmurları vuracaktır. Ama esas felaket uzun vadede yaşanacak ve birkaç ay içinde tüm bitkisel yaşam bitecek ve besin zincirinin kırılmasıyla belki birkaç böcek ve küçük hayvan türü haricinde tüm hayat yok olacaktır.
Peki Dünya bu durumdan nasıl korunmakta? Dünyanın etrafı hayret verici bir sistemle koruma altına alınmıştır. Mesela Jüpiter, Güneş sistemindeki, Güneş hariç tüm gezegen ve kuyruklu yıldızları içine alabilecek kadar büyük ve dolayısıyla kütle çekim gücüyle oldukça etkilidir. Güneşin etrafında yaklaşık 11,5 yılda döner. Bunu yaparken de o muhteşem çekim gücüyle dış uzaydan gelen kuyruklu yıldız ve benzeri yabancı cisimlerin birçoğunu çekerek adeta bir elektrikli süpürge gibi iş görerek sistemimizi temizler.
Bu korumayı aşan birçok göktaşının karşısına Ay çıkar. Atmosferi olmadığı için aya düşen her göktaşı yüzeye çarpar. Ayda küçük bir dürbünle bile görülebilecek birçok çarpışma krateri vardır. Ay engelini de geçen göktaşları eğer çok büyük değillerse atmosfere girerken yanmaya başlarlar ve yüzeye ulaşamadan buharlaştırılırlar.
Görüldüğü gibi, insan daha gökyüzünü tanımadan binlerce sene öncesinden beri, dünya yukarılarda parlak bir nokta şeklinde görünen büyük gezegenler, Ay ve atmosfer tarafından sıkı korumaya alınmış.
Bu hakikati Kur’an Fussılet suresinin 12. ayetinde şöyle anlatmıştır:
Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. işte bu, Azîz, Alîm Allah’ın takdiridir.