Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Ece Ayhan


F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:26 AM
Bakışsız Bir Kedi Kara

Gelir dalgın bir cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı.
Uzanır ağladığım yanıma. Danyal yalvaç için. Aşağıda bir kör kadın.
Hısım. Sayıklar bir dilde bilmediğim. Göğsünde ağır bir kelebek.
İçinde kırık çekmeceler. İçer içki Üzünç Teyze tavanarasında. İşler
gergef. İnsancıl okullardan kovgun. Geçer sokaktan bakışsız bir
Kedi Kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. Kanatları sığmamış.
Bağırır Eskici Dede. Bir korsan gemisi! girmiş körfeze.

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:26 AM
Bir Elişi Tanrısı İçin Ağıt

Peki nasıl oldu da hatırladı denizde boğulduğunu
nasıl oldu da peki anlatamıyorum biliyorsun

Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfır
bir şarkı yiyor şimdi şapkalarını ******lar eksiliyor

Ama yok ne olur ağlama böyle ama yok
şunun şurasında tramvaysız, çocuk olmak turunç olmak

Kantocu peruz sahiden yaşadı mı patron?

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:27 AM
Bir Ölü Macar Cambaz

Sana korkunç gülümsemeler bitti
sonra hiç kimseyi göremedim
herkes beni arıyordu
bir ölü macar cambaz buldu beni buldu beni
samyeli esiyordu denizden

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:27 AM
Dökülecekler

1. Uç Doğu. Anadolu'yu anlatacaktır öğretmen. Haritayı asar.
2. Bütün sınıf korkmuştur; göller,ırmaklar dökülecekler!

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:27 AM
Fayton

O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
İncecik melankolisiymiş yalnızlığının
İntihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
Caddelerinden ölümler aşkı pera'nın

Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
Çiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuş
Tüllere sarılı mor bir Karadağ tabancasıyla
Zakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekanda

Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç bilemem
İntihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
Cezayir menekşelerini seçip satan alışından olabilir mi ablamın

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:27 AM
Kınar Hanım'ın Denizleri

Bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki rakısıyla
şimdi dipsiz kuyulara su olan kınar hanım'dan
düz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı tiyatrolarında şapkalarını
tüketemezmiş hiç

İşte kel hasan bu kel hasan karanlığı süpürürmüş
ters yakılmış güldürmemek için serkldoryan sigaralarıyla
işte masallara da girermiş bir polis o zamanlardan beri sürme
kirpiklerini aralayarak insanları çocukların

Ve içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş hep
gibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken kuyulara kınar
hanım'ın denizlerinden

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:28 AM
Kiliç

Ey serseriligin denizleri!
Ey ahtapotlari atilmişlar kiyiya mutsuzlugun!
Bir kraliçedir oglum kanatlarini açmiş.
Örtünür canfes.
Unutur gitgide yakilmiş babasi büyücü.
Selanik'te geçirir kişi.

Gelmiş bir kadinla konuşur Misrâyim'den. Yorgunlugu kusursuz bir at mor.
Uyuyakalmiş kayaliklarda.
Yükselir niçin bilinmez deniz.
Ey batik gemiler! Ey sürgün karaltilari!
Aglayan bir melez ben.

Anlatilmaz bir kiliçtir kuşanmiş taşirim belimde karaduygululuk.

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:28 AM
Meçhul Öğrenci Anıtı

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
-Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
-Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir

Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım

O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik
Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazdırmıştır:
Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler

Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:
Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında
Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır
Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:28 AM
Mektup Nadajlıdır Dom!

1. Diyorlar, korkutarak karaşın kıldığımız sarı
"Dağlar gibi gençler âlemde perişan oldular"
2. Giyinmiştir bir mitrak, baba, bir göl ve kıyamet
3. Bir sultan daha yere oturur, biz oturtuyoruz
Kadife istemezmiş, taht istemez saf bir ipek
4. Anladık ki yüreklilik belirli bir sillenin rengi
Külbastısız sayfaları karıştırırken serüven
5. Nadaj'ın alınmayışını dört yüzyıl sonra İskele'de
duyduk; "Sen insanoğlunu öperek mi ele verirsin?"i de
6. Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom!

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:28 AM
Mısrâyim

Kaçtığı bilinmeyen bir ülkesinde cinler padişahının, bir yeniyetme.
Değiştirmiştir adını, saçlarını kazıtmıştır.
Soğuk bir tabanca yastığının altında, uyuyabilir ancak.
Bir yelek giymiştir dimi; kuşbilime çalışır,
omuzunda simrug kuşu, eskiden ötermiş.

Bir tehlikeye yaslanmıştır; uçurtma uçurur, yüzlüğü düşmüş.
Yakalanır ming izleyicilere, bileği incecik.
Bir kılıçla keserler kirpiklerini uzun.
Kırarlar eklemlerini, pantolonunu sıyırıp gümüş bir şamdana oturturlar,
ziftle boğarlar teknede, damgalarlar.

Uçsuz bucaksız kucağındadır barbar anasının, bir yeniyetme.
Büyük bir alınla karşılar ölümü de, alkışlayarak karşılar;
unutbeni mavisinden bir yelkenliye binmiştir.
Hamsin yelleri eser Mısrâyim'den, kırk gün.
Saçlarını uzatmıştır, yalnızlığı sever.

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:29 AM
Mor Külhani

1. Şiirimiz karadır abiler

Kendi kendine çalan bir davul zurna
Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
Taşınır mal helalarında kara kamunun
Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

2. Şiirimiz her işi yapar abiler

Valde Atik'te Eski Şair Çıkmazı'nda oturur
Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

Dirim kısa ölüm uzundur cehennette herhal abiler

3. Şiirimiz gül kurutur abiler

Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın
Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga'ya kaçan
Gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu
Suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir

Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler

4. Şiirimiz erkek emzirir abiler

İlerde kim bilir göz okullarına gitmek ister
Yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun
Kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla
Tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir

Böylesi haftalık resimler görür ve bacaklanır abiler

5. Şiirimiz mor külhanıdır abiler

Topağacından aparthanlarda odası bulunamaz
Yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde
Kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle
Şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir

Ayıptır söylemesi vakitsiz Üsküdarlıyız abiler

6. Şiirimiz kentten içeridir abiler

Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir
Bir kent ölümün denizine kayar dragomanlarıyla

Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:30 AM
Orta Okuldan Ayrılmış Çocuklar İçin Şiir

Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar
Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine
delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır

Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
dahi "dikeni seven gülüne katlanır bir kadın"dan
Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları
bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır

Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler
süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:30 AM
Ortodoksluklar

1.
Tek konuşulur yüzüdür bacaklarının arası.
Sakal ve bıyık da bıraktığı.
Dönmez bir sapkının.
Üzerine bir dedikodu.
Yaklaşmaz kadınlara buyurulduğu gibi.
Kışkırtır kuşkuları.
Başlarındaki sorguç ve berbername.
Gömdürülmüştür diri diri toprağa başaşağı.
Ürker ve parlar birkaç katana ötede.
Neden anlayamıyordum.
Tutunur bir utanç ince.
Bir kız limon yanığı.
Saçak altlarında dolaşır erkeğini.
Açılmıştır kapılarının kilitleri kendiliğinden.
Kıpırdanır bir kefen.
Gebelenmiştir yatarak üzerine ölünün.
Bir kilisede işlemeyen.
Bataklıklarda büyütmüştür çocuğu.
Neft dökerek yakıyordum bir mektubu da kuş zarflı balmumu.
Artık bir çocuğun yüreğindeki eğriliktir.
Bileğinde doldurulmuş ve bütün bir atmaca taşıması.
Çalışır toplamıya tüylerini.
Yazdırır göğsüne safranla.
Yinelediği bir sözcük kezlerce: Erselik!
Sevişir ısırarak kendi ağzını.
Çalar lavtasını yılgının elden düşme.
Malta Yahudisi'ni okuyordum.
Barındığım sandukanın içinde.

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:31 AM
Yalınayak Şiirdir

1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim

Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır

Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da
Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına

Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?


2. Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim

Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada ışıttığı

Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları

Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:31 AM
Yort Savul

1. atlasları getirin! tarih atlaslarını!
en geniş zamanlı bir şiir yazacağız

2. harbi karşılık verecek ama herkes
göğünde kuş uçurtmayan şu üç soruya:

3. bir, yeryüzüne nasıl dağılmıştır
tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar?

4. iki, daha yavuz bir belge var mıdır ha
gerçeği ararken parçalanmayı göze almış yüzlerden?

5. üç, Boğaziçi bir İstanbul ırmağıdır
nice akar huruç alessultanlarda bayraksız, davulsuz?

6. nerede kalmıştık? tarihe ağarken üç ağr yıldız
sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk

7. çocuklar! ile bile muhbirler! ve bütün ahali!
hep birlikte, üç kez, bağırarak, yazınız

8. kurşunkalemle de olabilir
yort savul!

F.S.Mehmet1453
06-23-2007, 11:31 AM
Zambaklı Padişah

Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam
Sana uzun heceli bir kent vereceğim
Girilince kapıları yitecek ve boş!

Azizim, güzel atlar da güzel şiirler gibidirler
Öldükten sonra da tersine yarışırlar, vesselam!