Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : İsmaiL Tekin


Spy_MasteR
06-25-2007, 07:11 PM
“Özlem, Hasret, Sıla…” Ne Dersen

gecenin nemi,
gözlerimde yosun tutmuş deniz.
hasretin çerçevesinde
hayaline sarılmış aşık bir ben
ne zaman bir fotoğrafına baksam
anılarım demlenir.
ağlamalar hiç bu kadar anlamlı gelmedi bana
değer bir insan “sen” en değerlim
hatta değerini tarif edemediğim sevgilim.
kurumuş dudaklarımda
ne zaman ismin titrese
“KANIYORUM”
özlem hasret sıla ne dersen
ne uyuyasım geliyor
ne rüya göresim “sensiz”
“YANIYORUM”
bilirim ki sevmek bu aşk bu
bilirim ki kimsenin bilmediği mutluluk bu
frenlemek zor gelir kimi zaman
atlayıp uçmak yanına konmak vardı ya şimdi
her zaman için
birlikte olamadığımız zamanların telafisi için
“Allah’ım görüver aşkının hatırına”
ve senin için bitiremediğim
dualara dualar ekliyorum
sabırla bekliyorum
zor olsa da sabır acıtsa da hasretin
olsun
duayla, sabırla, aşkla
“ANIYORUM”

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:12 PM
….. Ve ……

Olur da dışardan acı ağlamaklı uluma duyarsan
Yerinden kalk ve pencereye koş
Perdeyi aç
Bir gece
Bir dolunay
Bir senin için
Uluyan ve gözleri tarih taşıyan bir kurt göreceksin
Dolunay gölgesinde
O kurdun sağ gözyaşından ben
Solundan sen
Akacaksın
Çenesinde birleşip damlayacağız
Tek hamlede
Toprakta can bulup
Koca bin yıllık çınar olacağız
Ve bir gün
Bir şairin biri
O çınara ismimizi kazacak
….. ve ……

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:12 PM
……Ve Yedi Tanımsız Kişi

Bugün yedinci ayın yedisi, yedi misafir geldi,
Yedik, içtik, şükür… Yedisi de birbirinden güzeldi.

Yedi mısra, yedi şiir yazdım, nedense,
El, ayak, göz, kulak, dil ve alın ve ense.

Dönencemde yedi gezegen sallıyor, yedi kuyruk,
Üstümüzde yedi komutan yazıyor, yedi buyruk.

Kilit vurmuşlar kapımıza, hem de yedi tane,
Yedi bekçi önünde, içimizde yedi hane.

Yedirmişler düşümüzde ruhumuzu, yedi başlı canavara,
Uyandık.. Yedi cellat çekmiş ipimizi, boyunda yedi yara.

Yedi asır, yedi yıl, yedi gündür hala da ordayız,
Sıkıştırmış, yedi adam bizi beynimizde, zordayız.

“ Yedi kat semada aziz eyle ruhumuzu ” diye çok dua ettik,
Tam yediyi yedi geçe, yedi tanımsız kişi, dünyayı terkettik.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:12 PM
Adım Kazılı Şiir

İsraf etme, insan ol
Sakinleş, sabır taşı
Mantığını kullan, keşfet
Acele etme, iyi düşün
İsabetli ol, aklını çalıştır
Lisanını kullan, sakın aldanma

Takas etme, sadece sen ver
Emin ol, öyle davran
Kafanı kullan, inançlı ol
İnsaflı ol, değer ver
Nazını kullan, aşkı utandır, aşığı kandır

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:12 PM
Adını Unuttum

Yeni tohumlar, yeni fidanlar zamanı,
Teni bir oda, eski bir aşkın dumanı,
Bir gemi battı, yer mi? Kalbimin limanı;
İçinde dalgın insan, adını unuttum.

Sevmek güzel mi güzel, başka bir değişle,
Al eline aşkı, nasıl işlersen işle,
Çıldıracağım anlaşılan bu gidişle;
Kalbimde kalmış yayan, adını unuttum.

Merhaba yeni yıla, eski yıl hoşça kal,
Şimdi başka bir hayal, eski aşklar masal,
Bir meyve oldu yeni sevda, bir portakal;
Vitamine doyuran, adını unuttum.

Dün bir ara düşlerken, uyuyakalmışım,
Kendimi bilmiyordum, nasıl da dalmışım,
Kalkmışım sonra, saçı sakalı yolmuşum;
Beni bu hale koyan, adını unuttum.

Kul isteyince Yüce Mevlam verir elbet,
Kalp kırılınca, düzeltir taze muhabbet,
Dağılınca sevda, kalır sıska hayalet;
Sessiz ve siyah duman, adını unuttum.

Unutmak ruhta karışık bir düşüncedir,
Hayallerin astarı düşler, ipincedir,
Kimdi o ya, düşünüyorum kaç gecedir?
Aklımı karıştıran, adını unuttum.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:13 PM
Adsız Şairin Adı

Kendin yaşarsan acı olur,
Yaşayanı görürsen acımak.
Acı çekersen sancı olur,
İnanç ister taşımak.

Bir yerin bağdaş kurar,
Bir yerin yüzüstü uzanır.
Hayat büyük bir kumar,
Kimi kaybeder kimi kazanır.

Bazen istemek yetmez,
Çalışmak da gerek.
Ömür biter dert bitmez,
Bilerek bilmeyerek.

Yuva ister gönül çocuklaşır,
Ağlayarak gelirsin dünyaya.
Yaş geçtikçe istek çoklaşır,
Benzersin bir kayaya.

Tahmin et ne kadar ömür,
Ne kadarına kadar geldin.
Güneş ne kadar harcar kömür,
Ne kadarında güzeldin.

Hayal vardır gerçek gibi,
Yaşamak zaten elinde.
Ya işin kimdir galibi,
Kaç ton yük var belinde.

Can canı buldu mu coşar,
Kim engeller mutluluğu.
Çoğa varmaya herkes koşar,
Çokta unutmak için yokluğu.

Şair anlatır kendi dilince,
Kim dinler kim kabule alır.
Delidir derler belki ölünce,
Kendi gider adı kalır.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:13 PM
Adsız’ım

Adını gül koydum,
Güller kıskandı.
Adını dal koydum,
Eller kıskandı.

Adını göl koydum,
Seller kıskandı.
Adını çöl koydum,
Diller kıskandı.

Adını bal koydum,
Arı kıskandı.
Adını al koydum,
Sarı kıskandı.

Adını taş koydum,
Dağlar kıskandı.
Adını kuş koydum,
Bağlar kıskandı.

Adını saz koydum,
Ozan kıskandı.
Adını yaz koydum,
Yazan kıskandı.

Adını köy koydum,
Şehir kıskandı.
Adını çay koydum,
Nehir kıskandı.

Adını düş koydum,
Rüya kıskandı,
Adını aşk koydum,
Dünya kıskandı.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:13 PM
Ağlayan Ağlayana

Bebek aç kalınca ağlar.
Kalp aşk alınca ağlar.
Ölüm can alınca ağlar.
Hayat ruh salınca ağlar.

Ağlamayana helal olsun ağalar...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:13 PM
Alışkanlığım

yüreğime işledim seni
ince
bir
nakış gibi

gözüme giydirdim seni
sakin
bir
bakış gibi

volkanlar patlıyor içimde
hayata
yakarış gibi

üşüyorum ağustosta
sanki
kış gibi

melekler aşkımıza göz kırpıyor
sanki
alkış gibi

nefesim nefesine tiryaki
alışmış gibi
alışmış gibi

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:14 PM
Allahaısmarladık

Allahaısmarladık
Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık

Bu son görüşmemiz
Eyvallahlar aldı merhabaların yerini
Giderken unutma
Aşk küllerini


Elimde beyaz tebeşir
Mutluluğun resmi karatahtamda
Siyah-beyaz film gibi
En nostaljik duygular
En çizgisiz kağıtlar
Cebimde tertemiz
Ve sensiz


Titreyerek ruhumun atmosferinde
Bir sen kaldın vücudumda
Bir aşk
Bir ayrılıktan bir avuç ter
Artık yeter


Islak mutluluğun
Kuru tarafından yakaladık sandık
Afalladık ayağımız takıldı
Bir çırpıda çıra gibi yandık
Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık


Unutma; unutmadan
Unutmamam gereken
Unutulmuş beni


Çok laf gereksiz artık
Haydi
Allahaısmarladık

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:14 PM
Allahaşkına

Karanfil bakışlı aşkımın diğer yüzü elbet sen,
Unutma sakın! Arada gönül sarayıma uğra,
Bana uğra n’olursun Allahaşkına.
Düşündürme duran aklımı kara kara,
Üzme canı n’olursun Allahaşkına.

Hiç olmasa da solmuşlarından bir gül yolla,
Ya da bir mektup, hem de muhabbet kuşlarıyla,
Günün her vaktinde, hatta geceye beş kala;
Ara beni n’olursun Allahaşkına

Duman duman hıçkırıklarla ve öksürüklerle tüt,
Aşkı menekşeler ve güllerle gülerek yürüt,
Sıcak yüreğime su serp, aşk ver, bakışla büyüt;
Hep mutlu ol n’olursun Allahaşkına.

Karalardan da karanlıkça uykusuz bir dünyadayım,
Sensizliğin kızıllığında üşüyen bir hülyadayım,
Aşk düşün içinde, ben de umutsuzca bir rüyadayım;
Anla beni n’olursun Allahaşkına.

Allahaşkına söyle, senden çok şey mi istedim,
Ki sana karşı tertemiz duygucuklar besledim,
Gönlümü aşkın narin laleleriyle süsledim;
Konuş susma n’olursun Allahaşkına.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:15 PM
Anlayamadığım

Üşüdü maviliklerim
Köklerimden çürüdüm
Benden sen çıkardım ben kaldım
Bakakaldım
Seni dilendim
Kirlendim
Bardaktan boşalırcasına melekler ağladı
Temizlendim

Günahım çıplaklığımdı aşka
Toprağa bağırdım
Cesedim gülümsedi
Ağladım

Senin içinde, dünyadan elendim
Senin için de kederlendim
Yaşamaya ertelendim
Efendim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:15 PM
Annem

Romatizmadır, baş koyduğum dizleri,
Bir kadın: “Anne”, ela bela gözleri,
Hala alnımda durur, dudak izleri;
İlk terbiyem annem.

Utangaç güller, serilir yıllarına,
Bulsam, görsem, tekrar düşsem yollarına,
Hani üşüsem, sarardın kollarına;
Battaniyem annem.

Saçlarında karlar donarmış, bak hele,
Gözyaşları karışmış, denize, sele,
Gidiyorum, ayrılık bu, “Güle güle”;
Hiç gülemem annem.

İlk sende tanıdım, kıldım ilk namazı,
İlk tesbih, ilk peygamber, ilk Allah lafzı,
Ben razıyım, Yaradan da olsun razı;
İlk seccadem annem.

Hastalansam da ağlasam, başucumda,
Üşüsem, birden avucun avucumda,
Aylardan mutluluk, şefkat orucumda;
Sahur gecem annem.

Hatırlar mısın, ne mamalar yapardın,
Ne zaman korksam, gözlerimi kapardın,
Ninni söyler, kirpiklerini kırpardın?
Her bir tanem annem.

Gurbetine hasret gölgelendi şimdi,
Sılayı kökten bitirmek, ilk işimdi,
Aç kapını bu sana son gelişimdi;
Annem, annem, annem.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:15 PM
Artık-larım

dudaklarını rahatsız etmeyecek dudaklarım
olmayacak dudaklarım dudaklarında artık
gözlerim gezmeyecek yanaklarında
oynamayacak kirpiklerim yanaklarında artık
“seni seviyorum” demeyeceğim
fısıldamayacağım kulaklarında artık
sinirini bozacak bir ben olmayacağım
lokma lokma kalmayacağım kursaklarında artık
ne haber alacaksın benden, ne bir çift söz
bundan sonra bir ben olmayacak topraklarında artık

çünkü biz aşkı
ne yarınlara
ne dünyaya
ne rüyaya…
yarınları attık
rüyayı sattık
dünyayı yaktık
çünkü biz aşkı
cennete bıraktık

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:15 PM
Asalet

Kurşuna dizildi,
Taşlarca ezildi,
Tabuta kazıldı;
Acı, keder, hüzün.

Kalbi büyük eser,
Avucunda kevser,
Mutluluk gülümser;
Kahverengi gözün.

Gün geçer, ün geçer,
Düş geçer, aşk seçer,
Teninde gül açar;
Gecen ve gündüzün.

Sinema tadında,
Bir feyz var adında,
Aşkım bu kadında;
Asalettir özün.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:16 PM
Aşıkların Aşığı

Kök salmış içime, çaresizliğin sarmaşığı,
Olmuşum çünkü, ışıksız yıldızların aşığı.
Kim çözecek şimdi, yüreğimdeki karmaşığı,
Sende hallederim ancak, yalnızların aşığı.

Kaderimdir bu, katlanmam gerek ölünceye dek,
Zaman zaman ağlayıp hem zaman zaman gülerek,
Ama içimde bir yerde solmayacak tek çiçek;
Ebedi sen olacaksın gamsızların aşığı.

Madem ki hastalık sevgilerdeki en son nokta,
Madem ki bir elin yokta madem bir elin çokta,
Madem ki sen yoksun artık karşımdaki sokakta;
Ne yapalım, kaç bakalım, kurnazların aşığı.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:16 PM
Aşk Nedir?

Aşk nedir?
Şahanedir
Bahanedir
Tane tanedir
Hane hanedir


Aşk nedir?
Pastanedir
Dostanedir
Postanedir
Hastanedir


Aşk nedir?
Minedir
Eminedir
Kirinedir
Birinedir


Aşk nedir?
Divanedir
Mevlanedir
Medinedir
Annedir

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:16 PM
Aşk Olsun-1

Güneşin doğuşuyla yine yeni bir sabah işte,
Kuşlar cıvıl cıvıl, çiçekler uyanmış.
Nefesler tazecik yine de acayip neşede,
Yürekler yüreklerin üstünde yanmış.
Sen de o sıra öyle bitkinsin, suskunsun.
Neden böylesin ve durgunsun?
Neden istekli gülmüyorsun,
Canının istemediği kadar çok
Ve yaşamın sıkıldığınca?
Kızıyorum şimdi bak, çilekeşim,
Aşk olsun doğrusu aşk olsun sabah güneşim.

Kızgın bir havaya yakın bir noktada,
Renkler daha net… El sallıyorlar parklardan.
Varıyorken tam da gönüller gerçek tada,
Güllerimizi sulamışlar bile ta yukardan.
Sen de bu ara eski bir banka oturmuşsun.
Neden yalnızsın ve susmuşsun?
Neden yürekli sevmiyorsun,
Canının istemediği kadar çok
Ve hayatın yıkıldığınca?
Kızıyorum şimdi bak, aşk demişim,
Aşk olsun duymadın aşk olsun sönmez ateşim.

Akşam ufuktan görünecek birazdan,
Yaşamak gediyor, işte tam da böyle.
Memnunuzdur yine dallardaki kirazdan,
Mutluluk boğulacak yeni sevinçlerle.
Ama sen hala niye öyle garip durmuşsun?
Neden ellerinle yüzünü kapatıyorsun?
Neden, sürekli düşünüyorsun?
Haydi canım gül sevindiğin kadar
Ve üzüntüler kırıldığınca…
Kızıyorum şimdi bak; bu son delirişim,
Aşk olsun aşkım aşk olsun aşka son debelenişim…
Ve aşk olsun ki bana, yalnız seni sevmişim…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:16 PM
Aşk Olsun – 2

Oysa ki;
Ben seni Türkçe sevmiştim,
Sırf anlayasın diye.
Anlamadın niye…

Aşk olsun…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:16 PM
Ateş Düştü İzlerime

Isıt sevgilerle yüreğimi, ışık tut gözlerime.
İyi hissetmiyorum kendimi; ateş düştü izlerime.

Yalancısın şeytan kadar, günahların aydında.
Vefasızsın yılan kadar, ejderha var kaydında.

Silik görüyorum ayı, yıldızları çalmışım.
Ya gel dayı dayı, derken yolda kalmışım.

Dinle rüzgarın yasını, dinle bak ne diyor.
Kırmışsın kafatasını, aklın nereye gidiyor.

Haydi aç yelkenleri, bir umut bekliyorum.
Güldeysen yol dikenler, yoksa toprağa geliyorum.

Yanımda dur ey güzel, sönüyor bak ışığım.
Yeter! Geleceksen gel, buz, buz gibi aşığım.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Azın Özü

Zaman hep aynı
Bir gece bir gündüz
Hiç şaşırmadı
Değişen aşk
Değişen mekan
Değişen ben
Oysa;
kan, yine kırmızı
gül, demode olmaz...

Güneş hep aynı
Bir doğar bir batar
Hiç şaşırmadı
Değişen kalp
Değişen dünya
Değişen sen
Oysa;
kar, yine de beyaz
gök, demode olmaz...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Baharı Getiren Gözlerindir

fidanlar, yağmurları izler topraktan, umutlu
camlar, henüz çarpan ilk damlalarla mutlu
dışarıda ıslak kediler
yere dökülmüş çöpler
suskun insan kalabalıkları
kahve vaktinde, sabahın ilk ışıkları
iki perdelik drama
yanardöner perdemde; ama
hasret, kalbimde ayak izlerindir
kış bitti bitecek...odama,
baharı getiren gözlerindir

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Benzersiz Aşk

hangi aşk benzer bu aşka
kaç tanesinde saat durur
kaç tanesinde ay tutulur
ve utanmalar kaç tanesinde bu kadar gerçekçi
ve gözyaşları kaç tanesinde böyle görmeden aşkla beslenir
mutlulukla yıkanır

hangi aşk benzer bu aşka
kaç tanesinde şeftali özgürlüğü sıkılır dudaklara
kaç tanesinde elmalar bu kadar kırmızıdır
ve kalpler kaç tanesinde böyle atar titrer severgezer
ve Tanrı kaç tanesinde böyle lütufkardır
ve kaç tanesi sabırkardır, kardır

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Beş Aralık Gecesi

Kardeşimin doğum günü şükür Allah'a
Ve cennete yeni bir gül daha
Dedem çiçeği...

Doğum da güzel ölüm de ama
Aslında en çok koyan adama
Ayrılık gerçeği...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Bilmiyorum

Hiçbir insan yoktur ki hayali olmasın
Hayatı yaşamak mı yaşamayı hayal etmek mi sorun
Bunlar belki de hayali sorun
Ya da
Hal-
lü-
si-
las-
yon

Yok olmuşluğunun varlığına yansıması;
Kırık bir yansımadan arta kalan bir yansıma
Kararan yüzünün yerdeki su birikintisine vurması
Yani senin yansıdığın su birikintisinin
Gözlerindeki boş bakan ifadesi
Yok olmuşluğunun varlığına
Yan-
sı-
ma-


Sır duvarlarına astığım adsız geminin yelkeni kırıldı
Güvertem kana bulandı
Ve hiçbir dünya toprağı böyle kan görmedi
Hiçbir kalıcı tarihi savaştan
Hiçbir yenilgi altı milyar insanın yaşam atmosferine
Dam-
la-
ma-


Ayrılık sentezinin yapıştığı kadar zamana
Kaç ******* iklim oldu mutluluk kıtasının kabuğuna
Kaç zaman kaç an kaçamak yaşadı dudaklarımız
Kaçırdık aklımızı ve hiçbir kaçak akıl uğramadı
Ka-
çış-
la-
ra

En son güldüğümde kaçtı saat
Ve ben giderken kaç saat kaçtı uykum
Bil-
mi-
yo-
rum

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:17 PM
Bir Akşamüstü Seni Yaşamak

çok az seni yaşamak için bir akşamüstü
ona rağmen yaşamaya çalışıyorum birazını
nasıl mı?
- ilk önce saçlarından sarılmak gerekir aşka
- gözlerinden süzülüp, parlamak merceğinden
- gözyaşlarıyla soğuk yanaklarından sıyrılmak
- en acı tarafından alevsizce yanarcasına donmak
- dudaklarından hayal edemeyeceğin kadar ıslanmak
- şart mutlaka tatlı öpücüklerde bu
- bıkasıya öpüşmek tertemiz heyecanla
- sızmak ta yüreğinin içine aşkı alabildiğine kadar
- dibine daha dibine en dibine inmek içinin
- ve tek aşka konsantre olmak evet
-ve bu da bize yakışır elbet
-daha sonra mı?
şimdilik burada bıraktık
sonrası bir başka akşamüstü artık

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:18 PM
Bir Anlık Gülüşlerinde

Derin derin denizler dalgalanıyor
Bir yudum gözlerinde
Kar gibi ellerin ellerimde
Beyaz pamuklar kadar tertemiz
Minik kıvılcımlar saçıyorlar
Yüzündeki neşecikler
En çok da yanakların güzel
Kırmızıların en kırmızısı
Tazecik gönlün de umarım ki
Açıktır bir ömür boyu sevgiye
Parçalanıyor aynalar baktığın an
Temiz güzelliğinde
Karanfiller daha bir güzel kokuyor
Hür nefesinde
Çiçekler daha bir renk açıyor
Saçlarının ipekliğinde
Aşk yine bir başka doğuyor
Bir anlık gülüşlerinde

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:18 PM
Bir Göz Kırp Yüreğime

Ateşleri aşmış gözlerinin terini söndür kutupta,
Aşkı sabırsız, derdi desensiz, çöl halimi unutup da,
Güneşin sahte ışığındaki pür sessizliği yutup da;
Beyaz bir göz kırp yüreğime yüreğinden;
Bir tebessümlük düş kuruver fazlaca gereğinden.

Kaynar sular dökülür gibi olsun, taşalım çok kerece,
Sadeliği korunacak gülmelerin, en az kırk senece
Hadi ondan da vazgeçtim, sevginden de; ama sen sadece,
Ayaz bir göz kırp yüreğime gözlerinden,
Bir gecelik şarkılar mırıldan aşkın sözlerinden.

Adamakıllı bir yol tut, buzul dağların eteklerinden,
Bir-iki kavanoz bal ol, çatı başındaki peteklerden,
Saraylar yaptır yüreğine de, tat kondur kır çiçeklerden;
Kiraz bir göz kırp yüreğime hislerinden;
Bir günlük deniz deniz bak gözündeki sislerinden.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:18 PM
Bir Kız Sevmeliyim

bir kız sevmeliyim; ama erkekçe…
kaşı gözü sorun değil
duyguyu derinde bulsun
ölümsüz olsun aşkı
ismiyle dolsun şarkı
sularca durulsun da durulsun
ceylanlarca koşsun yorulsun
olsun, olsun da taştan olsun

bir kız sevmeliyim; ama ürkekçe…
korkutsa da beni bakışları
yaz gibi bütün kışları
darılmasın diye kuşlar
arada bir olsun uçuşlar
dolsun aşk dolsun boşalsın
gönlünü iki avuç yaş alsın
olsun, olsun da üç kuruştan olsun

bir kız sevmeliyim; seçe seçe…
gülsün durmadan susmadan
aramıza sular sızmadan
dursun birazcık kızmadan
gözü sürme burnu hızmadan
bu aşkı tarih yazmadan
olsun, olsun da kumaştan olsun

bir kız sevmeliyim; ama tam mertçe…
o da beni sevmeli tabi
dayanabilmeli buna kalbi
ben olmalıyım tek sahibi
göklerde yıldızlar gibi
olsun leylalar gibi
uzun yaylalar gibi
olsun, olsun da yavaştan olsun

bir kız sevmeliyim, artık zamanı…
diğerleri gibi kalmamalı sadece anı
ve öyle bir kız sevmeliyim ki her anı
içimde bitirmeli ve delirtmeli ruhumdaki canı
damarlarımdaki kanı
işte böylesine bir kız sevmeliyim…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:18 PM
Bir Ölünün Not Defterinden

...
Yıllanmış yılların
Yıldıramadığı yıldızların
Bol olduğu bir sene…
Gözlerimi açtım
Nisanlardan bir güne…
Az evvel okundu sabah ezanı
Rüzgar yokluyor gözümden sızanı…


Bir aralık atıverdim kendimi dışarı
Sanırım epeyce yol attım
Farkında bile değilim
Yüzüm sapsarı
Efkarımı rüzgara sattım…


Bir dosta rastladım
Andık eskileri…
Seni söyledi bana
Dedi; “görüştük geçende”
Dedim; “dök içindekileri…
Bir kağıt çıkardı cebinden
Bir de kalem…
Dedi; “adresi bende”
Aklıma geldi eski çilem…


Yazdı şu mahalle bu sokak
İşte numara…
Aldım kağıdı attım cebime
Yaktım bir sigara…
Sonra ayrıldık tekrar görüşmek üzere…
Düşündüm son fırtı da çektikten sonra…
Alem ne derse desin
Kararım kesin…


Yürüdüm kararırken hava
Gündüz yakıcı
Gece bedava…
Gittim…


Şu mahalle bu sokak
İşte gösterilen numara…
Çiçek bile almadım bak
Kahretsin…
Yaklaştım eski heyecan sinemde,
İlk günkü gibi saf
Ve deli o dönemde…


Yüreğim bir kanarya çırpınışı
Dizlerim titretir dağı-taşı
Ve yağmurda başlamaz mı aniden
Sırılsıklam oldum yine ben


Baş parmağımla da olsa
Son hamleyi yaptım
Ve zile bastım…
Kapı hafif hafif açılacak gibi
Acaba nerelere kaçabilirim Yarabbi
Ve bir yüz anılarda
Ki eskimeyen
Şaşkın bir ifadeyle karşımda
Sen…


- tanıdın mı? ! .
- … (cevap yok)
- ben o şair? ! .
- … (ağız burkurak cevap yok)
- sen o şiirlerimin kaynağı! ! !
- … (eh biraz anımsar gibi)
- tamam


buyur etti içeri
git der gibi geri geri


- ne içersin? ! .
- Acı kahve en azından,
en acısından…
bir sigara yaktım…
içerde tanınmadık sesler
evin içinde bilmediğim sisler
çoluk çocuk sesleri
ben şaşkın…
ve geldi kahve
aramızda ayrı dünya sisleri
ben de aşkın…


oturdu karşıma ve;
- eee
- sen anlat
- üç çocuk bir yuva
(mutluluk bedava…)
sadık bir eş kolunda…
kısaca her şey yolunda
muhteşem bir hayat
maviliklerde yat
- sevindim (buruk bir sevinç) , güzeldi
sonra kocası geldi
tanıştık…
mutlu bir çift
benimse yüreğim paslı bir kilit
yemek, sohbet, çay…
saat iki bucuk
gökte dolunay…


gitmem gerek
baktım son kez
masum bir yüz
yok bir pürüz
acımaklı bakışların altında
ezilmiş biri “ben”…
kınalı sevdalar salonunda
üç çocuk kucağında
kocası kolunda
bir sevgi ocağında
kısaca dedim ya her şey yolunda…
bense
boşver be
yalnızım demektense…


yaşarken ölen
ağlarken gülen
çileyi bilen
seven
serseri bir şair
elimde iki satır şiir…


kapıya kadar yolcu etti karı-koca
ölüme davetiye gibi
çocuklar güle güle
sebepsiz bir gözyaşı
gülemem
şimdiden böyle
nedendir bilemem…
yak bir sigara daha
çok var daha sabaha
- eyvallah, allahaısmarladık
- …

bilinmeyen gecenin koynunda
uyumaya çalışır gider kalır vücut
gözler afyon…
ve bir kamyon…
ışık-mışık…
gürültü-patırdı…
vurdu, sanki vuran yemezmiş gibi
havada yerde
kaç metre
serildim yere…


artık cansızdım
zamansızdım
sızdım…
yanık resim elimde
ismi hala dilimde
ağzımda yarım sigara
vücudum yara
kan revan heryerim
daha soğumadan terim


vuranlar kaçtı çoktan
öldük iyi mi
hiç yoktan…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:18 PM
Bir Senede Seni Yaşamak

Dizini çekmiş göğsüne, tek başına,
Oturmuş düşünüyor, ocak perisi.

Dışarı çıkar çıkmaz kar dolmuş başına,
Gülüşüyle ısıtıyor, şubat neşesi.

Damdan dama konar, aldırmaz yaşına,
Çapkınlık diz boyu, mart kedisi.

Aman dikkat! Düşmeyesin sakına yağmur bakışına,
Bir gün… İki.. Üçü.. Beşi.. Aşık eder nisan yedisi.

Parlament mavisi düşler düşer de üzülmez,
Bir başka olur, dolunaylı mayıs gecesi.

Çözmesi zordur onu bir türlü, akıl da erdirilmez,
Bulsan bilinmez, yazsan çözülmez haziran bilmecesi.

Nice aşıklar yakmıştır o, ölen dirilmez,
Cehennemden parça almış, temmuz güneşi.

Aylardan bir ay var ki, aşk doludur görülmez,
Söndürsen sönmez, yaksan ağustos ateşi.

Kopmuş yaprak gibi kurur evvel, fakat sonra kırılmaz,
Yağmuru başka, rüzgarı başka güzel, eylül delisi.

Yıldızlar pervanedir, ay enerji… Saçlar bozulmaz,
Adamı ölüp ölüp diriltir, sanki ekim çilesi.

Deli deli eserdi, eser eser konu olur,
Aşkları çalar, sonra parçalar kasım rüzgarı.

Kumsallara uzanır, her daim ondan bahsederim, çünkü hoştur,
Demli çay kıvamında, deli aşık olurum aralık akşamı.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:19 PM
Bir Şair Daha

Dünya alem ibret alıp seyreylesin,
Kefensiz bir vücudu toprak neylesin,
Sağlık olsun, bir şair de gidiverdi,
Allah rahmet eylesin.

Uyku nedir bilmez ihtiyar gözleri,
*******in düşü; ayak, taş izleri,
Şiirlerde kaldı, dolu boş sözleri,
Allah rahmet eylesin.

Sokaklar tanırdı onu tek tabanca,
Kalp avucunda, on binlerce kanlı kanca,
Öldürdü çile, ayaküstü kalınca,
Allah rahmet eylesin.

Hayaldi sevda, uçurumlara düştü,
Kan yağmurlu, mezar vakti, saat üçtü,
Dönmemecesine evreninden göçtü,
Allah rahmet eylesin.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:19 PM
Bir Yerlerde

Bir cam kavanoz, içinde bir sürü şeker,
Başında bir çocuk, şeker mi şeker,
Bir elinde kırmızı bir balon,
Bir elinde çubuk kraker.

Bir teneke, içinde yanan iki odun,
Başında bir ihtiyar, üzgün ve yorgun,
Ne elde var bir şey ne avuçta;
Kış günü bir köşede, öylece suskun.

Bir park duvarı, önünde koptu kıyamet,
Başında iki genç, budur vaziyet,
Ay ışığında güneş pırıltısı;
Bugün verildi, büyük ziyafet.

Bir tel kafes, içinde iki mavi kuş,
Başında bir kadın, uyuyormuş,
Kar yağmış saçlarına, ocağına;
Eritti bir kristal dokunuş.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:19 PM
Boyacının Kızı

Denizler mavi,
Çimenler yeşil,
Limon sarı,
Elma kırmızı.

Ya sen boyacının kızı?

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:19 PM
Buz Gibi Aşığım

buz gibi aşığım; lakin nefesinin ışınında
buz gibi aşığım; lakin sesinin sarışınında

yanardağ gibi
yanar bakışların
dokunuversen
eriyeceğim
gözbebeğinin birinde

çarpıcı kış akşamlarında aşkın
daha sempatik
daha çekici
daha ateşli
ki daha mert…
daha titrekçe
daha donukça
daha soğukça
ki daha sert…

çünkü dedim ya
farklı bir lisanda

buz gibi aşığım; lakin nefesinin ışınında
buz gibi aşığım; lakin sesinin sarışınında

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:20 PM
Can

Allah’ın lütfettiği biricik cana,
Doyulur mu yoksa kıyılır mı bilmem.
Seni seviyorum, desem mi acaba,
Ayılır mı yoksa bayılır mı bilmem.

İnci yaşlarını yağmurlar kıskansın,
Yıldızlar avucunda bir dem yıkansın,
Damarlarımda can veren deli kansın;
Dolaşır mı yoksa dolaşmaz mı bilmem.

Yalnız sen, yalnız sen, kıyamete dek sen,
Yalanlarımda yalnız, asıl gerçek sen,
Yalnız yürekten sevdiğim yar, bir tek sen;
Sevilir mi yoksa sevilmez mi bilmem.

Noktasız cümlemde bambaşka hecesin,
Gördüğüm kördüğüm en zor bilmecesin,
Uykusuz dünyamda tek kalan gecesin;
Kararır mı yoksa kararmaz mı bilmem.

Saçlarda meltem rüzgârları utansın,
Gülüşte hayata neşeler katansın,
Bir masal ormanında yüzyıl yatansın;
Uyanır mı yoksa uyanmaz mı bilmem.

İçte yaşayan yaşanılası cansın,
Kırk yıl hatırlı kahve konan fincansın,
Yanar-döner, deli-dolu heyecansın;
Duyulur mu yoksa duyulmaz mı bilmem.

Ne Karac’oğlanım ben ne mecnunum,
Sende mutluyum senle, sana mecburum,
Acaba, ne olacak benim bu sonum;
Bilinir mi yoksa bilinmez mi bilmem.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:20 PM
Cenaze Namazım

Gün görmemiş sancılar *******i bekliyor,
Yolu açın, açılın artık çıldırıyorum.
Küçük dağlarım daha taptaze emekliyor,
Kendimi yok olmaya doğru yıldırıyorum.

Bir umuttur yanar her sabah, yeni bir umut,
Gözümün önünde her sabah acımsar bulut,
Olanca nefesinle sen o bulutu kurut;
Yoksa bedenimi şu çöle fıldırıyorum.

Acı acı ağlamak, çözüm değilmiş meğer,
Gülebilmek, yüreğe yakışan büyük değer,
Her zaman ağlıyorsam hiç gülmüyorsam eğer;
Cenaze namazımı kendim kıldırıyoruım.


s

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:21 PM
Cennet Kokulu Annem

Düşlerimin merkezine, saltanat kurmuş kadın,
İşaret parmağımla, buğulu camlarda adın.

Uzaklarda olmanın, yakın ayrılık dokusu,
Tarhana çorbasının, burnumda taze kokusu.

Durup durup özlediğim; ama gizli gizli,
Gözlerimin güldüğündeki tebessüm hali.

İçimde gizlediğim, canından kanından,
Dünyaya, dokuz ay gibi kısa bir andan,

İlk ayrılık telaşıyla, hediye eden rahminden,
Bir an bile tereddüt etmeden veren, servetinden.

Bir parçamı bile vermeyen, kırmızı halılar serseler de,
Gözünü kırpmadan canını tüketen, çarmağa gerseler de.

İnişli çıkışlı hayatımda, harcadığım terler senin,
Toz duman dünya haritasındaki, yemyeşil yerler senin.

Sen hazinem, sen tarihimin en asil kadını,
Melekler kıskansın seni, vicdanlı kanadını.

Hiçbir merhamet yoktur ki, senden başka hiçbir canlıda,
Üst üste dünyalar kenar olur, yürüdüğü halıda.

Cennete rızan olmasa nasıl giderim, gidemem,
Ver ayaklarını öpeyim, cennet kokulu annem.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Cinayet Ve Kadın

Hayatımda en doğru bir kadın sevdim
O da öldü
Onu ben öldürdüm
Ellerimle bıçaksız
Gözlerimle bakışsız
Gülüşümle yapayalnız
Her şeyimle
Onu ben öldürdüm

Yalnızlığımda kul oldum
Ağlamalarımı sapladım kağıtlara
Gönüller yaktım
Geçmişe baktım
Sesimi uzattım ağıtlara
Gençliğimden kovuldum
Yaşlılığım yeşerirken
Ağarırken yaşlarım
Dökülürken yaşlarım
Göçerken içimde sakladığım
Kanatsız kuşlarım
Gençliğimden kovuldum

Hayatımda en doğru bir yalan söyledim
Mutluyum dedim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Cinayetin Ardından

Kadınım, içime bilmece bıraktı.
Damarları gözleri kadar kuraktı.

Minik parmakları, büyük yumruğa dönüştü,
Yumruğunu ezdim, parçaları yere düştü.

Kılım bile titremedi, dünyamda ölürken.
Kahkalarla yıkandım ben, o gömülürken.

Kan lekesi toprağa sıçradı nihayet,
Bu ne ilk cinayetim ne de son cinayet.

Kimsin, ne, nerdensin, kaçıncı aşk kaçıncısın,
Benim için tatlıydın, sen kendine acısın.

Senin bedelin bedenindir, onu taşımalısın,
Acımasızlığın kapında, karşılamalısın.

Hiçbirşey basit olmadı, cesedin kadar,
Tabutlar geniştir sana, temiz toprak dar.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Cüce ve YÜCE

“Zamanım, düşlerim, yüzüm, gerçeğim, geçmişim,
Dünyam hayatım, ölümüm, içim, dışım, kalbim.”
Ruhumda göl göl, sel sel, kana kana içmişim.
(Budur harp-im)

Ecele emreden Yüce, Yüceler Yücesi,
Sen’den geldim, Sana getir, Sen’i göster Rabbim,
Ben büyük beyinli cüce, cüceler cücesi.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Çerçeve

Cesedimin üstünden ruhlarım ayaklandı,
Ölümü nasıl vacip kılındı kardeşimin? ! .
Her kırmızı ışıkta iyi bir cin haklandı,
Çatladı leşimden, mezar taşları leşimin.

Ekranın sırçaları yere düştü, topladım.
Kanlar sıçradı...kanayan cam mıydı elim mi?
Objaktiflerin önünde zıpladım, hopladım,
Öğretilen nasıl birşey, gerçekten bilim mi?

Katili hayallerin, tattığım hayat tarzı.
Gülme gülme değil, ağlama da ağlama değildi.
Tutamadım, avuçlarımdan sıyrılan arzı,
Göktaşları gözyaşımı gözümden sildi.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Çiseleyen İki Bin

insan, bin yıl gibi doğuyordu düşlere
bir çağ gibi yeni esiyordu gidişlere
zaman…

duman duman yine efkarında toprak
ve deminde dünyadaki çaylar
ve dert
hala sert
ve demirinde yine çilelerin tadı…
yeni ümitlerin yepyeni başlangıcı
ve iki bin
dertsiz bir takvimin
selamındaki gülmecik
hayatın dar pabuçlarını giymek

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

güneş başka doğacak ruhumuza
güzler başka geçecek mevsim mevsim
gökyüzü başka ağlayacak yüzümüze
gülüşler eskiyecek
değişecek dünya
başka başka insanlar yağacak
ve başka başka batacak düşünceler
iklimler sevinecek
sanılacak belki de…

aşkların ayakları
uzun gelecek yorganına
kordonsuz ve kemersiz bağlayanacak zaman
kalplere
ve sökülecek bütün çiviler
tabutlardan
ve dökülecek bütün eski dişler
ağızlardan

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

bir tat alınacak beladan sonra
belki de sabah ismin okunacak
seladan sonra
hayallerde kalacak
gelecekteki güzellikler
ve belki de gerçek olacaklar

insan,
bin yıl gibi doğuyordu
düşlere
bir çağ gibi yeni esiyordu
gidişlere
zaman…

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:22 PM
Çizgi Üzerine Yazılanlar

Deli olmak, olabilirliğimin en son noktası belki de bu.
Hayat der her geçen bu hayatta ölmeden önce.
Bir beş dakika daha isterler ecelden.
Bilinir ki ecel geldi mi saniyeliktir işi.
Bir an saniyeden bile küçük bir an gelir ve alıverir.
Seni mi bekler keyfini mi bekler beklemez elbet.
Anlamışlıkları kadar bilmemişlikleriyle mevcut ömürler,
Seril serpe bir uykulu yıldızlı gülümseme yalancıktan,
Tak düşüvermek bir anda dolunayın ağıtlı olduğu bir tarihe.
Türklükten midir nedir özlemden midir?
Yoksa istemekten midir özgürlüğü?
Sen doğru dersin sana göreli göreceli bir doğru olur.
Herkesin bir doğruluğu var ya zaten senin ki ne kadar geçerli.
Yine o herkesin kabul etmediği,
Bir kabul edilen doğru kullanılır.

Acı mıdır gerçek midir, acı mı gerçektir gerçek mi acıdır?
Gerçekten acı mıdır gerçek, gerçekten gerçek midir acı?

Koftiden alaturka bir felsefecikten ibaret,
İki nokta arasına sıkışmış kısa cümleler.

Ne taştan ocaklar kurulu kimi güzel kimi kötü kalplere.
Kötü kalp olur mu öyle hiç?
Öyle bir olur ki sen bile düşün kalbin ne kadar iyi?
Ne yaptın kendin için kendine,
Dünya sandığın ufak bir nefes almalık yerde?
Hep başkasını düşünmekle geçirilen bir dünya hayat,
Ya senin hayatını düşünen biri var mıdır?
Hani sen başkasını düşünüyorsun ya nedense,
İçten midir acımaktan mıdır çaresizlikten mi?
Ya seni diyorum düşünen birileri var mıdır,
Benim var mıdır onun bunun ya?
Varsa da kim bilecek ki bunu ya da kim bilmeli senden başka.

Umurunda mı kimse senin, kimsenin senin umurunda olduğu kadar?

Ben sana bir şey söyleyeyim mi kendi doğrumca,
Kabul etmesen de ya da etsen de,
Derin bir nefes çekip oh diyebiliyorsan derinden,
Yüzünde ve gözünde minik gülmecikler oluşuyorsa
Ve aldığın nefes için şükredebiliyorsan
İşte o zaman yaşıyorsundur mutluluğu…

Bir şeyin tarifi daha var ben de,
Bilir ama anlatamaz kimse hayat denilen şey,
Bir süre sonra unutulmaktan ibaret bir akşam yemeği gibidir.
Yaşadığın sandığın yaşamayı sana bahşedildiği üzere yaşamaktır.

Hayat; adım attığın toprağın altına yatmaktır.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Çöl Masalı

Rüzgardaki kanat çırpan canım
Sensizliğin kilitli ufkumda yaralı.
Tahtımın katil sevgisi sen oldun,
Aşkımda Şirin Leyla Aslı bakışlı.
Yalvardım kalmadın, ama giderken,
Çaldın beyazlığımı hırsız çalımlı.

Gel canıma sevgilim gel canıma
Ölsün acılar, öksüz kalsın çileler
Oh canıma sevgilim oh canıma

Gökkuşağı içinde,
Gökyüzü yanındadır,
Bu sevda yarında, canında, kanındadır,
Tut ellerimi anlat her şeyi,
Eli kınalı,
Hurma dudaklı,
Adı şu olsun;
Çöl masalı
Çöl sen ol masal da ben
İster oku ister sat
Olsam da ben yakışıklı
Sen gözleri pırlanta ışıklı

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Damlaya Damlaya Yağmur Olan Şiir

Biri gül
Biri bülbül
biri susar biri konuşur
ikiz buluttan düşen
iki avuç göl

ikiz bulut damlar
damla yağmur olur
yağmur da deniz
öyle berrak
öyle temiz

ah bir görseniz!

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Dansa Ortak İki Gül

dansa ortak iki gül ve utangaç
yarım-yamalak bir şarkı çalıyor
ve henüz saat kaç
susuz kalmış dudaklar küs
geçiştiriyor zaman her teneffüs
ama etkisi yok o dansa
öyle de sanılıyor olabilir
keşke o da öyle sansa

dansa ortak iki gül ve utangaç
biri kırmızı biri beyaz
mevsim de baharı aştı, şu an yaz
gözlerinde tek ifade
“seni seviyorum” demekte
ve ağlamak yasak
sonuçta “sen” ve “ben”
yok olmadı
ilk önce “sen” sonra “ben”

dansa ortak iki gül ve utangaç
şarkımız bitse de sorun etmek yok
ruhumuzdaki aşk gönlümüze taç
“bu kaçıncı” demek yok
beraber olmak
değil mi zaten tek amaç
haydi durma
ruhunu bana ruhuma saç

bitsin artık olmayalım
ne “sen” ne de “ben” utangaç

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Değerin

Yıldızlar kadar güzel ve uzaksın,
Sesimi duyacak kadar da yakın.
Alınyazın kadar temiz ve aksın,
Elbet budur birçok insandan farkın.

Seni bir gün göremezsem, mutsuzum,
Olmazsan ne tadım kalır ne tuzum,
Sensin kışım, yazım, kuzum, sonsuzum,
İşte bu kadar büyük bende aşkın.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Deli mi Oldum Ne

Camekandan ülkede delirttim korkularımı
Sakladım hiç umulmadık bir yerde uykularımı
Avuç içi yalnızlığımı örümcek ağına kaptırdım
Suskun sesimden sildim yorgun yankılarımı
Kayboldum alnımın çizgilerinde
Alıştım
Kadere inandım
Ağladım

Camekandan yürekte parçaladım heyecanlarımı
Ayırdım canımdan canlanan canlarını
Gündüz gözüyle çöl olmadan belirdi seraplar
Ölmekten bıktım daha yaşamadan yaşlanmadan
Korkuttum çizgili geleceğimi
Çalıştım
Kendimi anlayamadım
Ağladım

Camekandan filmde ışıklarım kırıldı bitmeden sahneler
Camlarım kanatlandı penceremden son çekimde daha neler
Maviliğimi gizledim özgürlüğümün gölgesinde
Kandırdım mecnunları öldürdüm Leylaları
Yanlıştım
Ama inanamadım
Ağladım

Karınca yuvalarında biriktirdim nefretlerimi
Deli mi oldum ne
Bağırdım
Çağırdım
Çıldırdım
Eğdim başımı
Ellerimi sırtımda bağladım
Ağladım…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:23 PM
Delikanlı Aşk

Kaygılarının cesedlerini yak gitsin
Cinayetlerinin kimliğini sil tüm zamanlardan
Ve sakına ağlama olur mu?
“kıyamam...”

Okyanus bakışlarında yıka gözbebeklerimi
Gülücüklerimi masmavi ışıkla besle
Ay batarken kırık kalemimin ucundan
Çilelerini yoprağa serp
Çileklerini topla dallarından
Ateş rüyalarından uyandır beni
Söndür korkularımı
Hafızamı yaz yeniden
Gül yakından yakından,
En mutlu halinle
Herşeye kanarım kanmasına da sana
“doyamam...”

Acı sancıları varken şah damarlarımda
Karşımda sen beliriverdin
Süs oldun soluklarıma
Başka düşlerden uzak dur
Yalnız benim masallarımın kahramanı ol
Çünkü seni hiç kimseyle
“paylaşamam.”
Bilemiyorum
Nedir bu kalbimdeki heyecan
Kendimden geçmişim
Kentimden göçmüşüm
Aç gözkapaklarını, kapama olur mu
Eriyeyim, mavi gözlerinden, mum gibi avuçlarına
Beyaz kanatlarınla
Uçur beni mutluluklarına
Vampir şimşeklerimi
Yağmurunla sustur
Ağlayan geceyarılarımın güneşi ol
Doğ gökyüzüme
Öyle çok deli dolu duygular
Öyle çok yeni yedi renkler
Öyle delikenlı bir aşk kök saldı ki bahçemde
Bir türlü
“anlatamam...”

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:24 PM
Doğum

Güneş doğumu,
Gün doğumudur.
Aşk doğumu,
Batı mıdır, doğu mudur?

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:24 PM
DÜN

Kaybolmuştum dün eski şiirlerimin arasında,
Bir tutam aşktan bir başka aşka geçmişim zamansız.
Seni buldum karıştırırken boş boş, boş kağıtlarda.
Ve ağlamışım seni düşünerek martsız nisansız.

Aramıştım dün seni, bana yazdığın numaradan,
Karıştı bütün hatlar, hatasızdı telefon kartı.
Yanık yankılar sensizdi, ne gerçek ne numaradan,
Seni bulmak yordu, ağlattı beni, öldürdü artı.

Arkadaştım dün, acıların hüzün çocuklarıyla,
Ters giydim mutlulukları o yüzden mutsuz oldum.
Yardım edemedi acılar, acı anılarıyla,
Ben de tüm sevinçleri toplayarak, kendimi yonttum.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:24 PM
Düş

Mantarlaşan beyin, zarardır akla,
Ne deli olduğun belli ne veli.
Cehenneme düşse, söyle ne hakla,
Sıcağı sorgular, çölde develi.

Kaç dünya, kaç insan, geçti zamandan,
Üşüyen, ıslanan, ısınan, yanan…
Kaç kelepçe, zincir, mum gerek kandan,
Kaçıncı canlısın, düşten uyanan.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:24 PM
El Değmemiş Aşkında

Karanlığın cesedini yaktım,
siyah *******inde
Acı yok sevgilim bundan sonra
Ben varım,
sen varsın,
bir de aşk
İki hayatın anlamlaşması
bir kalpte birleşerek kuralsız
Tarif edilmez bir aşk bu
tarifi tarifsiz
Ve tarihsiz buluşmalarımız
Rüyalarda istemeden
belki duraksız
Ne sen farkındaydın
ne ben farkında
Ama canım can buldu canının,
el değmemiş aşkında
Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim
Geleceğim çok yakında

Sen sabahları kalkıyorsun ya,
yarı uykusuz benli bensiz
Bedenen yok olduğumun zamanını,
ruhunda gizlediğinde
Bir rüzgâr sesi geliyorsa pencerenden,
sakın kapama aşkım
O rüzgâr ki ruhtur el değmemiş aşkının,

ki sen gözlerini kapat
Nefesimi hisset dudaklarında
Ellerimi yanaklarında
Sesimi kulaklarında
Ömrümü şakaklarında

Yağmur martta başka
nisanda daha başka olacak
Senden dolayı
dolayısıyla aşkından
Her bir damlanın
bende inanılması güç
derece derece değeri var
Ağırlığı,
güzelliği,
özelliği

Geç kalınmış bir zamanın doldurulmuşluğu
Doldurulan hiçe harcanan zamanın
boşaltılmışlığı
Eskiye dair
Ve sevgilim,
senden gelsin mutluluk
Ki geliyor zaten içime damla damla
Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim
Yeniden doğuma beş kala

İki hayatın anlamlaşması
bir kalpte birleşerek kuralsız
Tarif edilmez bir aşk bu
tarifi tarifsiz
ve tarihsiz buluşmalarımız
Rüyalarda istemeden
belki duraksız
Ne sen farkındaydın
ne ben farkında
Ama canım can buldu canının,
el değmemiş aşkında
Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim
Geleceğim çok yakında

Ve sevgilim,
senden gelsin mutluluk
Ki geliyor zaten içime damla damla
Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim
Yeniden doğuma beş kala

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:24 PM
En Doğru Karar

Yıldızlar gökyüzünün pırlantası,
Yıldız olup parmağına dolanayım.
Bulutlar rahmet şiirinin unutulmaz kıtası,
Saçlarına düşen ince kar olayım
Senli bahtiyar olayım

Aşk,kalp içinde minik gençlik parkı,
Beşik ol da avucunda sallanayım.
Seninle yaşamak, mutluluktaki en mutlu şarkı,
Gül alemlerde tek sana yar olayım.
En doğru karar olayım

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:25 PM
Fakir

Yok olduğuna inanmak güç,
Sana yok diyenler işler suç,
Doğum başlangıç, ölümdür uç,
Uç sonrası iki sorguç.

Biri münker biri nekir,
Dünyada neysen odur fikir,
Yoksa, ne iman ne de zikir,
Senden hakiri yoktur fakir.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:26 PM
Farkında mısın?

Senin altından süt gibi ırmaklar geçerken,
Benim başıma koca dağlar yıkılıyordu.
Sen aşklarından, meşklerinden tek tek seçerken,
İnan benim canım öyle çok sıkılıyordu.

Sen öyle ya da böyle mutlulukla yüzerken,
İçimde her gün bir tane “sen” yakılıyordu.
Sen seni sevenleri böcek gibi ezerken,
Yüreğime küflü çiviler çakılıyordu.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:26 PM
Formül

Ateşlerinde söndür aşkımı aşkınla
Dumanımı kaybet küllerinde
Okyanuslarda yanmadan bedenim..
Yeryüzü prensleri kıskansın seni benden
Sevgi karanfilleri ek bulutlarıma
En feci korkucuklar
En inanılmaz acı kelimeleri rüzgarında parçalansın

Mavi mavi umutlarla bilinmeyen geleceğe inat
Ay dökülsün içine
Güneş üşüsün kutuplarında

Gökkuşağının altından geç sonra, benimle el ele
Dağılsın tel tel saçların
Titrek vücudumun her bir noktasına..
Canlandır sendeki, uyuyan seni
Bendeki, suskun ben çıldırmadan yedi gök semalarda
Milyonlarca kilometrelerden uç hayalet yüreğine
Ve yeniden doğmuş dünyama, yeniden doğ zamansız

Yamaçlarıma kar düşmeden, sen düş ilk önce
Kan çanağı gözlerime yerleş
Başka başka hayaller başkalaşmadan göz bebeklerimde…
Asla ayırma kuru dudaklarımından
Islak dudaklarını kuralsız sevişmelerimizde
Nefesinle besle beni doyur sevmelere…
Yudum yudum eriyeyim serçe parmağının ucunda
Döküleyim küçücük avuçlarına
Avuçlarında koru beni yalancı gülümsemelere inat

Ve gelmiş geçmiş tüm sevmelerin üstünde sev beni
Benim ol, yalnız benim, tek benim
Çünkü ben, seninim, yalnız senin, tek senin,
Haydi sevin! ! !

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:27 PM
Geceyarısı Şairinin Muma Düşen Kıvılcımları

Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası
Siyah bir dumandır en fazlası
Ruhu ıslatır karanlığın her damlası
Alt tarafı yalnızlık
Üstü hüzün
Ortası beyin travması

Yreyüzü yaratıklarına küsüp de bugün
Oturup da bi hatıranın en acılı köşesine
Yerinde susayana
Damağın sızlayana
Dudağın çatlayana kadar konuşmak gerçeği
Ve kuytusunda düşlerin
Düşmeden düşünmek o çiçeği
Ve üşüyen geleceği
Ve uçurumlardaki utanmaz gençliği
Herşeyi...

Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası
Gazlambası sen
Kibrit ben
Gece de yaşıdır kalbimizin –aşkıdır yani-
“ne sen bensiz, ne ben sensiz ne aşk bizsiz olmaz”
Bir beni bilirim
-karanlığı ebedi susturmak için
Bir seni bilirim
-çıkmazları kökünden yakmak için
Bir yaş (aşk) bilirim
-güneşi “ahh” diye ağlatmak için




Bahanesi gizlidir ovasında bir aşkın
Hayat esaretini neresinde gizliyorsa gizlesin
Bilmem ne demeli
Kelebek kanadında yuva kurmak için
Saatleri kalp atışlarına göre kurmak için
Çatlayan beyinleri
Yeniden tazeleninceye kadar kırmak için
Bir aslan pençesinde
-içinden geldiğince haykırmak için
Yarasa bakışlarını
Baykuş gözlerinde dondurmak için
Okyanustan bir damla alıp da
Kuruyan sinelere kondurmak için
Zayıf duyguların başına başına
Balyozla indirmek için
Doğmasın diye ayrılıklar
Üşüyen yağmurları utandırmak için
Güvercin gözüyle
Melek yüzüyle
Erkek sözüyle
Sevmek, sevmek, sevmek içim varım ben
Ya sen...

Ateş verirsem yanarsın ancak
Yoksa, yosun gibi kaya dipleirnde sallanır
Yoksa, paslanır demir gibi
Yoksa, tozlanır fare deliği gibi
Yoksa, dağılır vücuda zehir gibi,
Yoksa, var olursun dert köleliği gibi...

Canıma oku bir bir benim
Canlandır içimdeki üç telli sazı
Şimdi de takıl bakalım boş bir çiviye
Yan bakalım benimle gazlambası

Taşınıyor yeni yeni umut abideleriyle
Kör bıçak kessin acı ağacını
Cennet gibi olsun gönüllerin dünyası
O cennette karşıla dost ihtiyacını
Eline alıp da
Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:27 PM
Git-erken

Varlığının yok olmuşluğuna yansıması gitmelerinde
Kırık bir yansımanın kırık bir aynada anlamlaşması
Kararan yüzünün yerdeki su birikintisine vurması ansızın
—nerden bilebilirdik ayın arkasının karanlık olduğunu

Bir değer ararsan en doyulmaz tarafından en tarafsız
Senin yansıdığın su birikintisinin
Gözlerindeki boş bakan ifadesidir
—en son güldüğünde kaçtı saat, hatırlar mısın?
—ve sen gitmelere gelirken kaç saat kaçtı uykum
—gülmüyorum

Hiçbir insan yoktur ki hayali olmasın
Hayali yaşamak mı, yaşamayı hayal etmek mi sorun
Ya sorunun bile hayal olması ya da hayalin sorun
—hayallerimiz vardı
-hediye edilen bir kalemin mürekkebinden
—kâğıda aktı anlamsız kelimeler eşliğinde ve bitti

Kırıldı, sır duvarına astığım isimsiz geminin yelkeni
Güvertem kana bulandı
Ve hiçbir dünya toprağı yoktur ki
Böyle kan görsün hiçbir kılıçsız tarihi savaştan
—hiçbir yenilgi,
-altı milyar insanın hayat atmosferine damlamadı
—ayrılık krizinin yapıştığı kadar akreple yelkovana

Kaç ******* iklim oldu, mutluluk kıtasına
Kaç zaman kaç an kaçamak yaşadı dudaklarımız
Kaçırdık aklımızı ve hiçbir kaçak akıl uğramadı kaçışlara
—en son öldüğünde kaçtı saat
—ve sen gitmelere gelirken, kaç saat kaçtı uykum
—bilmiyorum

Her cümleyi bitiren bir nokta vardır
ve yahut üç nokta…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:28 PM
Gitmeden Evvel

Öperken *******i oyuncağını,
Sen çoktan atmışsın yüreğe ağını,
Kalk getir babanın şarap çanağını,
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

Garibim, cebimde metelik desen yok,
Her şey yolunda olsa bile, busen yok,
Şelale şelale sen de akan aşk çok;
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

Derdin dertleri zamansız toprağıma,
Renklerini serpiştirdin yaprağıma,
Haydi son kez, en son, çatlak bardağıma;
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:28 PM
Gitmelerden Kalmalara Zahmetsiz Ayrılık Şerbeti

Hazırlanıyorsun gitmelere git
Gelmelere ket vurur biçimde
Kırıklığım ve kırgınlığın yok etti beni
Ben odada
Gözyaşı parmaklarımda
Seni istiyorum Tanrımdan
Kalmanı belki haksız olarak
Sen kızgın ve gururlu
Odamızda titrek
İlk defa bir kelimeyi bu kadar hiç sevmiyorum
‘git’
Eşyaların havalarda uçuşur durur biçimde
Kalma kelimesi o an saçma olur
Demenin manası yok
Yani saçmalamanın işin Türkçe’si

Vesikalık ayrılıkların resmini yapıyorum
Boş kâğıtlar aslında dolu
Doldurmalara gerek yok
Tuhaflığım üzerimde
Kalbime kazıdığım bir resim siyah beyaz
Kalbim cüzdanımda şimdi
Ve cüzdanımda hayatım
Bozuk kalp yok
Yani bozulacak işin Türkçe’si

Son kez kopuyorsun benden en son
Kopmalar istem dışı benim için
Utanmasan ağlarsın
Ağlamaktan utanır mı insan
Gitmeler dururken hiç
Yüzüme bakacak mısın?
Sanmam
Yani avucumu yalarım işin Türkçe’si

Şunu bil bir tanem
Sırf anlayasın diye
Ben seni sevdim işin Türkçe’si

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:29 PM
Gökkuşağı Sevgilim

Ağlama kırmızı kırmızı
Yazık yeşil gözlerine
Beyaz gülüşüne kıyamam

Dağıt siyah saçlarını
Uzat turuncu ellerini
Bırak sarı tenini

Turkuaz dudaklarınla gül
Pembe düşüncelere dal
Lacivert düşlerle gel

Renklensin dünya


__________________

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:29 PM
Gözlerim Ufka Dalınca

Yıldızlarım göz kırpıyor,
Aşıklarım el çırpıyor,
Umutlar güller serpiyor;
Gözlerim ufka dalınca.

Çalınır tüm şarkılar,
Uzakta şimdi korkular,
Sesim boşlukta yankılar;
Gözlerim ufka dalınca.

Günler başka doğuyor,
Kalbim acıları boğuyor,
Çareler dertten soğuyor;
Gözlerim ufka dalınca.

Hiç bitmez nazında düşler,
Yüzündedir hep gülüşler,
Gönülden geçer öpüşler;
Gözlerim ufka dalınca.

Hava birden bulutlanır,
Yağmur bile umutlanır,
Tüm eski aşklar putlanır;
Gözlerim ufka dalınca.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:29 PM
Gözlerin Bile Dolarsa

Bedenin sabah sabah kâbuslarla uyanırsa,
Pencere kenarındaki çiçeklerin solarsa,
Yanık ayrılık kervanında, yüreğin kanarsa,
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Karşına anmayacağın anıların çıkarsa,
Olur da bitmeyen aşkım, dağlarını yıkarsa,
Seni benden en çok seven dahi senden bıkarsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Gönlünü, uçsuz bucaksız okyanuslar basarsa,
Yıldızlar gökyüzüne, illa yalnızlık yazarsa,
Duaların ters dönüp de beddualar olursa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Tekdüze bir hayat, bütün zamanını sararsa,
Eskilerden bir aşk, ummadık bir zamanda ararsa,
İçinde bir yerde, bir kıvılcım mutluluk varsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Uçurumlardan başına, ateş topu yağarsa,
Vefalı güneş, yanlış yerden batar ve doğarsa,
O güzel, simsiyah saçların, tek tek de ağarsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Aşka yazdığım bince şiirim seni çağırsa,
Haberin olmadan, hayallerim kızsa, bağırsa,
(Sanmam ama) bu söylediklerim sana ağırsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:30 PM
Gurbet İçinde Gurbet

Gurbet, imdattır hayatın içinde,
Kayıp bir aşkın alnında yazısı.
Zehirli balın tadının içinde,
Ufak imzadır arının yazısı.

Gurbet, zalimdir dünya üzerinde,
Yasak sevdanın kalbinde sızısı.
Topu topu gözyaşı nazarında,
Tütün dumanı cebinde sızısı.

Gurbet, yaşlanmak kirbik uçlarında,
Kahkahaların dişlerdeki kazası.
Beyaz beyaz ümittir saçlarında,
Ruhların gidişlerdeki kazası.

Gurbet, deli midir? Deliden deli,
Huysuz rüzgardır, soğuttur mazisi.
Memleket hep kederli hep çileli,
Anne sütü kadar çoktur mazisi.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:30 PM
Gül Misali

Sapsarı gül misali yaşlandım soldum,
Beyaz saçlarımı tek tek buldum, yoldum,
Yalancıktan kahkahalarda boğuldum;
Acı olan hayatımdan bezdim durdum.

Avucunda kayboldum göz göre göre,
Yalan konuşmadım yalan, hiçbir kere,
Süründüm birdenbire, yerden yerlere;
Ayaklarının altında gezdim durdum.

Yumuşacık yanakların gül yaprağı,
Bembeyaz teninde ıslattım toprağı,
Gittim sonra, aldım elime tarağı;
Uzun uzun saçlarını çözdüm durdum.

Seni tanıdım bitti, bitmez kederim,
Seninle değişti değişmez kaderim,
Söylesene ben sensiz ne ederim;
Kendi mezarımı kendim kazdım durdum.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:30 PM
Güzel

Senin bir yerlerde nefes aldığını bilmek,
Sesin duymasam da tenini hissetmek güzel.
Sigaramın külü gibi dağılsam da toz toz ,
Sevginin gölgesinde üşümek, bitmek güzel.

En güzel kafiyeyle herşeyini neşretmek,
Sayfalara seni karalamak, çizmek güzel.
Melodilerle ruhunu zor bela keşfetmek,
Bulutlara geleceğimizi yazmak güzel.

Bakışını ilmik ilmik kalbime dokumak,
Bir anlık hasretinden dizimi dövmek güzel.
Şiirleri sana ve yalnız seni okumak,
Leyla olmasan da seni candan sevmek güzel.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:31 PM
Güzellerin Aynasından

Gül dalında güzel, meyve ağacında.
Hayat sevince güzel, ölmek darağacında.

Zaman kalınca güzel, düş kurulunca.
“Aman” alınca güzel, aşk sorulunca.

Arı balınca güzel, çoban kuzuyla.
Kar halince güzel, çorba tuzuyla.

Dün yaşanınca güzel, bugün yaşlanınca.
Çiçek açınca güzel, bahar yaklaşınca.

Mum yanınca güzel, şiir yazılınca.
Ölü anınca güzel, mezar kazılınca.

Aşk selinde güzel, sevgi baharında.
Dünya seninle güzel, cennet pazarında.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:31 PM
Hediye

Katil sensizliğine tiryaki etme beni n'olursun,
Ne de kanlı yokluğunun cinayetlerine kurban...

Yüreksiz, süreksiz, gereksiz aşk anları yaşatma düşlerime
Akrep yelkovanı zehirlesin
Ansızın, birdenbire, aniden
Çileli başın titreyen göğsümde rüyaydayken
Fırtınalı zamanların olacaksa kafiyesiz
Yoket öyleyse zamanı, çıldıran aşkın atmosferinde
Küçük bir göz kırpmanla iyileşsin hasta yüreğim
Kaybolup gidelim,görünmeyelim ortalıklarda bir süre
Haberi olmasın kimsenin,
Senin benim yanımda olduğundan
Bıçkın dalgalar sürüklensin, güneşin ilk doğduğu yere
Dudaklarımıza isimsiz bir şarkıdolansın dursun habire
Leylalar sussun sen konuşurken, Mecnunlar kudursun
İsimlerimizi haykıralım
En bitmez bir geceyarısı sensizliğinde
En karlı, en çılgın, en sevimli dağların en tepelerinde
Avazımız çıktığınca haykıralım,
Dünya uyansın ejderin uykusundan
Ne var sanki,
Bir gün de bizim için uykusuz kalsınlar
Kainat izlesin ikimizi,
Güvercin kanatlarında dans ederken
Alkışlanırken, iki de yıldız kaysın ruhumuza,
Bir dilek tutalım
Uzanıp gitsin gülüşlerin gülüşlerimde
Ama ağlama olur mu
Ayrılık kelimesi parçalansın
Ay kalsın artanından sadece
Sadece aşk olsun o ayın altında
Mutluluk yuvamız olsun
Ayrılmamak kabul edilen
Duamız olsun

Katil sensizliğine tiryaki etme beni n'olursun,
Ne de kanlı yokluğunun cinayetlerine kurban...

Cehennem sensizliğinde yakma beni n’olursun
Ne de yokluğunun acımasızlığına hayran

Tatlı bir öykü yazalım en yazılmamışlarından, BİR KALEMDE
Tüm yazarlar kıskansın,
Yaprak yaprak birleşen aşkımızı
Baş kahramanlar belli değil mi zaten,
Elbet sen ve ben
İki cümle arasına sığmasa da olayların keşfedilmişliği...
Şifresiz mürekkepler aksın damarlarımdan kalemlerimize
Tarihte hiç kullanılmamış harfler türesin dursun
Sıfır, beyaz sayfalar koparalım bulutlar arasından
Bir bir dökelim içimizdeki nazarsız yanlarımızı
Deniz gözlerimizden boşalan çoşkun sellerde
Islanmadan, boğulmadan göçelim
En bilinmez uzaklara
Allah’a emanet gönüllerimiz tek bir bedende buluşsun
Suskunluğumuzu dindirelim,
En yarasız bakışlarımızda
Birgün bir yıldızda konaklayalım bir gün herhangi birinde
Samanyolu bizim olsun,
Tanımasın hiçbir gezegen
Yabancılaşalım tanıdıkların arasında habersizce
Öyle devam etsin öykümüz alabildiğince
Ve bittiğinde öykü,
sen gözlerini aç bana doğru
Ve sen gözlerini açtığında bir anda
Mutluluk kelimesi geçen bütün hayatlar
İmrensin pürüzsüz halimize, nasıl diye
Yalnızca beni gör karşında
Ve yalnızca beni sev,
Her zaman beni
Şaşırsınlar mutluluğumuza,
Nasıl diye
İşte budur bana vereceğin en büyük hediye

Cehennem sensizliğinde yakma beni n’olursun
Ne de yokluğunun acımasızlığına hayran

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:32 PM
Her Şey Başka

Bu iklim başka olacak
Yağmuru da başka olacak çiçeği de…
Sen yağmura susa ormanında
Ben çiçek beslerken balkonumda…
Çantam başka olacak
Gömleğim başka kravatım da…
Sen ırmakları kovala topraklarımda
Ben okyanus taşırken sokaklarımda…
Hasret başka olacak
Sevmek de sevişmek de…
Sen gezerken bensiz zamanlarının kentinde
Ben aklında olacağım,
Hem kemiğinde hem etinde…
Bu yara başka kanayacak
Kalbim de sensizliğim de…
Sen, tanımsız güneş saatlerinde
Yüzünde ışık
Sağ elinde rüzgâr
Solunda ben
Saçında bana ait beyaz bir tel
Dudaklarında sahibini arayan bir hece “gel”
Hani zifiri derler ya eskiler
İşte o karanlıkta
Ben, seni ıslığıma yapıştırıp
Ellerim cebimde
Gözümde anılar
Cüzdanım boş
Ekmeksiz susuz
Sessiz
Sissiz
Süssüz
Suçsuz
Ağlamaklı ve tek
Sensiz olduğumu bilerek
Sesini duysam daha mı özlüyorum seni
Duymasam kaç kat Allah bilir
Bu ömür başka olacak
Doğum da ölüm de
Her şey başka…
Ben ölürken
Sana doğacağım
Gülerken sana…
Bu ömürde hiçbir canlı
Ne senin kadar canlı
Ne benim kadar heyecanlı

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:32 PM
Hiç Kere

Kuruyup da parçalandılar hislerim,
Ruhsuz kör bir toprağa özenircesine.
Bataklığa yumuldu kaldı, seslerim,
Ağzımdaki nefese güvenircesine.

Bayat sayıldı büsbütün, kurallarım,
Tahttan indi, bahtsız kaldı krallarım,
Şelaleye sürüklendi masallarım;
Hayallerin ufkunu gezinircesine.

Sapıttı rüyalarım, çöktü hayatım,
Sana karşı mahcuptu, küçük sanatım,
Baş kaldırdı en sonunda beyaz atım;
Ak samanlara karşı tepinircesine.

Sevgisiz mısralarım hepsi boştur,
Serzenişliğim, ne kadar hoştur?
Hep aynı şey, durmadan peşinden koştur;
Koyu aşkım hiç kere silinircesine.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:32 PM
Hiçbir Şeyime İnat Her Şeyim

Gözümün nuru oldun
Kısacık ömrüme
Bazen ağlamalarım mutluluktan
Bazen gülmelerim aşktan
En gerçek yanlarımın en gerçek yanı
Yanı başıma mum
Muma ışık
Bana âşık
Karmakarışık duygularımın en mantıklı düşü
Gözlerimin gülüşü
Benim, senin, bizim oldun
Hiçbir şeyime inat her şeyim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:32 PM
İki’ler

İki cansız yağmur taşı,
Toprakta can bulur.
İki göz ve iki yaşı,
Kucakta can bulur.

İki avuç kuru toprak,
Kürekte can bulur.
İki sulu meyve ancak,
Yutakta can bulur.

Gündüz-gece iki kimlik,
Şafakta can bulur.
Sese yansıyan mat ışık,
Sıcakta can bulur.

İki bembeyaz saç teli,
Şakakta can bulur.
“Kadın-Erkek” terelelli,
Yatakta can bulur.

“Havva-Adem” ilk iki insan,
Uzakta can bulur.
Bir inanmış iki insan,
Tek Hakk’da can bulur.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:32 PM
İkinci Cennetim

hangi bahar tatlı olabilir senin içinde olmadığın
hangi yazın sıcağı hangi kışın ayazı çekilebilir
güller bile sen gibi kokmazken
hangi hayat senin benim benim senin hayatında
bir gül bahçesi kıvamında gülebilir
hiçbir vücut & kalp beni kendine çekemez
içimde dışımda sen yeşerdiğin müddetçe
sen bende eksilmeyeceğine göre
demek ki tüm başka kadınlara
daha merhaba demeden elveda
senin kalbin vücudun her şeyin her yerin elvedasız bana
her buluşmada yeni bir merhabayla
çılgıncadır sevişmelerimiz
her alemde tek kadınım tek hayatım sen
ve ben herhangi başka bir sen dilemiyorum
seni dileniyorum servetim
çünkü
seni
yeteri kadar
çok
seviyorum
ikinci cennetim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:33 PM
İlahi Aşk

küf tutmuş binlerce
kelepçeler taksalar ellerime
tonlarca ağırlıkta
prangalar vursalar ayaklarıma
dokuz gezegendeki yanardağlardan
korlar kondursalar dilime
yetmiş yedi atmosfer
perdeler çekseler gözlerime
dağlarca pamuklar tıkasalar kulaklarıma
başımdaki saç teli kadarınca
en sivri şişler batırsalar vücuduma
bu vaziyette
bir çuvalın içine bağlayıp
en yüksek köprüden atsalar denizlere
okyanusları doldurup avuçlarıma
içirseler kanıma
küçük yanmış yüreğim
söner mi
vazgeçer mi sanırsın

İlahi Aşk
biter mi sanırsın

yanılırsın...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:33 PM
İyi Ki Seviyorum Seni

Her sözü içime, yağmur damlası halinde düşen
Ve bulutları dağılınca üzüldüğüm
Yaprağına melekler konan
Toprağında titrediğim, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Uyurken gözyaşlarında
Kaşlarında *******i kovaladığım
Güleç bir kış akşamında avuçlarım bir aşkı özlerken
Bir kar tanesi gibi kalbime düşen
Yakışıklı yalnızlığıma bal süren
Rüyama, dünyama bir kibrit çakıp da aydınlatan
Güneşten öte, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Önce bir güvecin gözüyle
Sonra bir papatya tazeliğinde
Parmak uçlarına şiirler yazdığım
Ve hiçbir şiir yoktur ki sensiz anlamlı olan
Anlamsız zamanlarımı bıçak olup kesen
Daha mecnun seni tanımamışken
Mecnundan önce beni mecnun eden
Leyla kıskandıran bakışları
Taze ekmek kıvamında, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Unutulmuş bir haritanın tam ortasında
İstanbul yürekli
Kız kulesi ruhunu taşıyan
Bir Ayasofya gülüşüyle
Vapurunda beni kendine âşık eden, martı düşüm
Düşmüşüm kollarına
Sarıp sarmala aşkım
Kimselere yedirme kalbimi, kalbimin prensesi
Mutluluğumun en güzel kafiyesi,
Sevgilim
Canım
İyi ki varsın
İyi ki seviyorum seni
Uzat buseni
Beni sakına sensiz etme
Emi…

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:33 PM
K a r

Kış da geldi kapının altından
Buralarda ne kar var ne yağmur
Hani yağmur hafif çiselese de
Tat vermiyor memleketteki gibi
Gurbet ya anasını satayım
Uzak kalmak anne sesine
Olmayı düşündüğün bir babanın nikotin nefesine
Kardeşin ağabey deyip, sarılan hevesine

Yapsak da ne...
Acaba
Galiba
Kar yağsa da ağlasak seninle
Güle güle

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:33 PM
Kaçak Ateşler

kaçak ateşler bastı
parmak uçlarımı
mum misali eridiler
toprağıma parmaklarım
tırnaklarım düştü damarıma
karıştılar kanıma
kaynadı okyanuslarda
sol yanım
dolunayı bekledim
bir kurdun gözbebeklerinde
gelmedi

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:33 PM
Kadın

klasik belki de
gün zaten kadınındır...
sekiz mart...
dokuz nisan...
on mayıs...
onbir haziran...
vesayre vesayre...
şiir yazdıran...
şiir de yazan...
anamız da kardeşimiz de
dostumuz da arkadaşımız da
aşkımız da...
kadir kıymet bilene...
gerek yok yalana dolana...
kadın kadındır zaten,
gerçekten adam olana...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Kadın Ve Adam

Kadın:
- Adımı değiştirsem mi Leyla’ya?
Adam:
- Leyla bir kez gelmiş dünyaya!
Kadın:
- Beni Leyla yapacak mecnun bulamam ki!
Adam:
- Ben Mecnun olsam sen Leyla... bilemem ki? ! .
Kadın:
-.
Adam:

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Kafiyeli Şiir (Orhan VELİ’ye)

yıllarca savaştı
kafiye sevmez şair…
şiir mi onla
O mu şiirle uğraştı
dizini dövmez şair…
ne yapsa da
kurtulamadı uyaktan,
şöyle bir ayaklandı,
yataktan,
mezar taşında,
şu mısralar döküldü,
dudaktan,
“Doğum:
bin dokuz yüz on dört
Ölüm:
bin dokuz yüz elli
Orhan Veli”

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Kalırsan Benimsin Gidersen Eyvallah

Sana kal diyemem hayatta, ne de git,
Gidene gel demeyiz biz, gelene git,
Ne de sevene ne de sevilene git;
Kalırsan benimsin gidersen eyvallah.

Okurum sonsuz semalarda ismini,
Ben seni sevdim seni, değil cismini,
Yunus kalbi öğretti, aşkın ilmini;
Kalırsan benimsin gidersen eyvallah.

Hakikatimdir elbette bir tek aşkım,
Budur benim yalanlarımdan tek farkım,
Karar ver artık durdu-duracak aklım;
Kalırsan benimsin gidersen eyvallah.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Kalp

Ömrüme büyük gelir,
Göğsüme sığmayan kalp.
Bedenime yük gelir,
Kötüyü koğmayan kalp.
Cennete doğmayan kalp.

Baştan, kendini süsle,
Ruhunu sütle besle,
Yaramaz yoksa; sisle
Şeytanı boğmayan kalp,
Cennete doğmayan kalp.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Kar Beyazı

Ne zamanları kar beyazı görünse bana
Aklıma ölümüm gelir
Kefene sarılmış dünyam
Kefene göre dikilmişim ben

Ne zamanları kar beyazı görünse bana
Aklıma düğünün gelir
Duvaklar takmış dünyan
Gelinliğe bürünmüşsün sen

“Biliyordum böyle olacağını en baştan
Yalan da olsan, hoşuma gidiyordu beni sevmen
Ne yapsam çare olmaz, gözlerim bıktılar yaştan
Rüya da olsan güzeldin, güzeldi seni sevmek”

Ne zamanları kar beyazı görünse bana
Aklıma *******im gelir
Kaderimin siyahlığı
Aşkımın günahlığı

Ne zamanları kar beyazı görünse bana
Aklıma sevdiğim gelir
Gülerken durup durup ağlaması
Ve gözyaşlarını sildiğim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:34 PM
Karar

Saklamak yersiz, ne diye bilmesin kimse?
Cevap vermek de zor, her soru kolay...bilse!
İki insan, iki kalp, dardır bir kafese;
Sevsen, cennet sevdiğin...sevmesen, cehennem...

Günde bir güzele kayar, kalbin gözleri,
Birilerini arar gider, düş izleri,
Gecelendi, aşk diye, bütün gündüzleri;
Sevsen, cennet sevdiğin...sevmesen, cehennem...

Şahit olan toprağa, göğe bak, imansız,
Aldığın nefes, tattığın aşk, canlı-cansız,
Yerküre, pire, hücre...olur mu sultansız?
Sevsen, cennet sevdiğin...sevmesen, cehennem...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:35 PM
Kardan Adam Hikayesi

kar kış kıyamet
bu soğukta kim bu deli
öylece duruyor
nefes yok
ses yok
kalbi yok
aklı yok
yok elbisesi
ne duygusu
ne uykusu
sadece
sertleşmiş
birleştirilmiş
beyaz bir su
kendi bir
hayatı sıfır
ölüm bahara

o kadar canlı arasında
sen cansız
hem yalnız
bu ne gam
kardan adam

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:35 PM
Karmakarışık

gün sahte tanık
gece bulanık
gözler buzda
gün sonsuzda
ben de kaybolmuşum
derde kaydolmuşum

sesler karışık
kim kime aşık
dudakta tek hece
aşk kırk üç derece
ben de hapsolmuşum
gülerce solmuşum

sıkıntı stres keder
adamı deli eder.
bedenim olacaksa sensiz
cesedim de olsun kefensiz

ben de susmuşum sana
sen konuşmuşsun Çin’de
ben de susamışım sana
sen boğulmuşsun içinde

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:35 PM
Kayboldu

Eskimeyen yüreğimin suyunu çıkardım avuçlarımda
Gözlerimden kaçışan soğuk ve tuzlu yaşlarla karışık
İçmek istedim
Eğildim
Bir kaç damla ödünç aldım
Dudaklarıma çaldım
Adını kazıdım suya
Öpeyim dedim
Gözlerim kapalıydı
Açtığımda su buhar oldu
Kayboldu...

Yağmurları kovaladım doğduğu şehre doğru
Yoruldum
Dizlerimin bağı çözüldü
Tepemde güneş
Derecesi kırk iki
Yangın var sandım
Terledim, üşüdüm, dondum,
Eridim, buz oldum
Şehre az kaldı
Koştum, koştum,koştum, koştum, koşturdum
Kuş oldum uçtum
Kanatlarım kırıldı,
Kan akmadı kırmızısından
Nehirler kızdı bozardı
Toprak yandı yandı söndü
Arkasını döndü
Yağmur sustu, durdu, kudurdu,
Sonra baktı bana
Ellerimi uzattım güldü dalgasına
El saladı, ağladı
–sandım-
Gözlerime tuz kaçtı
Ovaladım titrek ellerimle
Açtım
Yağmur yoktu
Ellerim toz oldu
Kayboldu...
Ayna çıktı karşıma
Çatlak toprağıma dikildi...Şaşırdım
Görüntüm yoktu...Şaşırdım
Gözlerim belirdi ilk önce aynada
Kaşlarım sonra, burnum, dudaklarım
Ve başımı gördüm, vücudum yoktu
Arkada yağmur gülümsüyordu
Döndüm baktım yalandı, yoktu
Aynaya baktım, yalan yoktu
Cenaze vardı, üzülen çoktu
Bir sürü ağlayanlar, sızlayanlar, ağıtlar
Söylenenler, dövünenler, sövenler sayanlar
Siyah elbiseler vardı ruhlarında
Bir mezar, bir ceset, bir kalabalık...Şaşırdım
Kefene sarılmış birisi
Kefenden el salladı
Ağlıyordu gerisi,
Görmüyorlardı kördü hepsinin gözleri
O eli gören tek biri vardı
Bir çocuk, gözü yaşlı, sarı
Elindeki testiyi yere düşürdü
Koşmak istedi cesede, koşamadı, ağladı
Diz çöktü ve sustu
Ey yüreğini bir hamlede sıkan çocuk,
Sakına parçalanma
Suyu karıştı cesede
Kendimi gördüm, oysa benmişim o
Ceset de babam
Susuldu ağzım, kulaklarım tıkandı
Burnum aktı, vücudum yoktu
Ağlayamadım, kurudum kaldım öylece
Birden gözüm kapandı, ovaladım,
Bir tek ben vardım
Gözümden ayna parçaları döküldü suya
Su parçalandı
Toprağa düştü
Toprak düştü
Üşüdüm
Toparlayamadım
Ayna kül oldu, toprak ışık
Ben karışık
Mutluluk uçtu
Üzüntü boldu
Ben dahil herşey bir çırpıda
Kayboldu...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:35 PM
Kelimelerin Kifayetsiz Kaldığı An

Aşkım
Ben seni içimde kaybetmişim yıllar evvelinden
Ve bulmuşken
Bir daha kayıp ilanı vermeye niyetim yok
Sevgilim
Anlatamadığım duygular
Sardı sarmaladı içimi

Kelimeler anlamını yitirdi
Bitti
Basitleşti
Ve diyecek kelime yok
Bizi bize anlatan
Her ne kadar biz aynı cümlede iki özne
Yaşadığımız aşk nesne olsa da

Gerçi o cümle her ne kadar bir cümle de olsa
Tek cümlelik bir roman aslında
Bir lütuf
Lütufkâr Allah

Aşkım
Sensiz bir ben düşünemiyorum
Seni bensizliğe sürüklemekten korkuyorum aşkım
Ve senin hayatını terk etmek demek
Yani sensiz kalmak demek
Benim bu dünyadan göç edişim
Yada bu dünyanın benden göç edişi demektir

Ve içimi döküyorum avuçlarına
Avucunu yum aşkım
Kaybetme göz yaşlarımı
Sakla onları benim için
Çünkü eğer olurda bir gün göç etmek zorunda kalırsam
Dünyadan
Yada dünyandan
Öbür avucuna göm beni
Ve diğer avucundaki gözyaşlarını olabildiğince sık
Ve öbür avucuna damlat ki
Sende hayat bulayım
Tekrar doğayım

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:36 PM
Kırk

seninle geçen 1 gecenin
40 sabahı olur
her günde 40 kere
40 düzine
40 gün daha fazla severim seni
1 fincan aşkın
40 yıl hatırı olur
40 yılda yürek gençleşir
yüreğinin 40 yerinde
her gün 40 haramiyi katleder
1 inancın zihnimde
40 kere 40’ın
40 üstünün
40 üstünü alsam
aşkımın bir santimetresini anlatamaz
40 kalem bir araya gelse
40 kitapta
40 sayfada
40 şiirde
40 satır seni yazsam
kelime yetmez,
ifade etmez,
duygum bitmez
40 gece gibi
40 gündüz gibi
her anım seninle
kaç 40 dakika
40 saat doyurur ki
seni bana?
kaç 40 öpücük yeter ki
seni öpmeme?
kaç fincan aşk tüketmeliyim
40 yıl hatırlı
seni yaşamama?
40 kalbim olsa
sana sevdalı
hepsi bir bir ölse
40’ını çıkarsam da
hepsi 40’ar 40'ar
40 defa daha doğarlar

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:36 PM
Kor Ayrılık

Bakıp kalacaksın, ben giderken narımdan,
Sen şimdiden şimdiye alış, bensizliğe.
Ve ben çoktan alıştım, biliyor musun?
Yanı başımda olsan bile, sensizliğe.

Yakıp donacaksın, son mumu mezarımdan,
Ölümün tatlı uykusu, acı gelecek.
Hangi fren sesi, hangi zehirli kurşun,
Belki hesabıma darağacı gelecek.

Akıp gideceksin, bir gün, şu kaldırımdan,
Almayacak, ne camiler ne kiliseler.
Ceset, gözlerini kapayacak da,ruhun
Gördüğünü bilseler de bakmaz kimseler.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:36 PM
Korku

Gece gündüz rüyalarımdasın,
Uyumaya korkuyorum.
Dolunayda bile sen varsın,
Ulumaya korkuyorum.

Gözümün altındaki çukursun,
Sen yoksan tüm zamanlar dursun,
Avucumda gölleşen yağmursun;
Kurumaya korkuyorum.

Sigaramın közünde dumansın,
Zamansız karşıma çıkan zamansın,
Nefesimde, ciğerimde havamsın;
Solumaya korkuyorum.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:36 PM
Küçük Saltanatım

Ağır bir roman gibiyim adeta,
Çevir çevir oku bitmez hayatım.
Sen bilmesen, bilecek yedi kıta,
Sürecek aşka küçük saltanatım.

Eşkıya de, dağdan inme ayı de,
Layık değilsin sen, aşk adayı de,
Terk et dünyamı, dünyayı de;
Sürecek aşka küçük saltanatım.

Saçmalıyorum belki delirerek,
Dağıtıyorum sayfaları tek tek,
Görürsün, sen olmasan da tek yürek;
Sürecek aşka küçük saltanatım.

Kolay deme unutmak, kolay değil,
Vazgeçmez gönül bunu böyle bil,
Daha ne göstereyim sana delil;
Sürecek aşka küçük saltanatım.

Hani demiştim ya ben bir romanım,
Namerdim, keserken akarsa kanım,
Böyle bir yazıya, şöyle bir tanım;
“Sürecek aşka küçük saltanatım.”

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
L a v

Kar yakışlı,
Yağmur sözlü,
Dolu bakışlı,
Bulut gözlü,
Gökyüzü cennetim,
Dolunaylı özlemim.
Her ne kadar üşüsem de karşında,
Yüreğimde lavlar kaynar.
Penceremden güneşsiz ateşler damlar.
İçimdeki aşkla anlamlaşır.

Söndürürsen ölürüm bil.
Sakın ola söndürme;

Beni öldürme...

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
Laci Bir Masal Gibiydin Düşlerimde

laci bir masal gibiydin düşlerimde
senin bendeki pembeliğin yansıyordu
bir de dudaklarından bana ait bulutlu kelimeler…
gözbebeklerinin melodili ruhunda
hem eğleniyor hem gülüyorum seninle
güzelleştirmek lazımdı o menekşe bakışları
ömür boyu güzellikten soğusa bile
hem de ıslanmak var o menekşe bakışlarda
belki de hayat öpücüğü dedikleri de bu kadar ıslak
bu kadar tatlı, hoş, güzel ve bu kadar yumuşak.
aşk dedikleri
benim sana duyduğum tüm hislerin karşılığı
ve ya senin özel mekanlarında oturmak
ve yahut düşlerimde laci bir masal gibi olman
ya da masallarımda laci bir düş

iyisi mi biz yine, güneşten önce doğup
ay gölgesi bitiminde esrarlı bir şekilde batalım
iyisi mi sen hala
laci bir masal gibi ol düşlerimde

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
Makalelerimdesin

Bir matbaa var
Gönlüme kurulu
Gazete basıyor sürekli
Resimsiz
Ama onurlu
Açtım sayfaları teker teker
Baktım da bir an için
Hep ismin yazılı
Baş köşelerinde
Seni sevdiğim basılı
Makaleler halinde
Dolu dolu

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
Maliyet Fiyatına Köz

Sabah içine kusmuş, güneşi hissetmeden,
Gel ne olur ey gece, günaydınlar de bana.
Toprak fısıldar mı ki, bilmem günüm bitmeden
Ayrıl cesedimden ruh, ölüm iç kana kana.

En son parti ne zaman, nerde, nasıl, kiminle,
Bayram tadında çay ver deminle kıdeminle,
Bir tek çizik de sen at kangren kaleminle,
Yansın içimdeki köz, maliyet fiyatına.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
Maske

gırtlağına sarıldım kızgınlıklarımın
avucumdan sıyrılıp sise dağıldılar…
yakalayamadım…

su yüzüne vurdu, gerçek tarafımın
perdeler arkasındaki sırlı yüzü…
ağlayan yüzü…
o sıra maske yapıştı elime…
şaşırdım…
yüzünde gülücükler doğuyordu…
ağlamadan…
tanıştım…
bir maskeye baktım
bir kendi yüzüme
benim gözlerim kabarmış
kaşlarım çatık ve kaçık
maskede yapmacık bir gülümseme,
mutluluk çatlak
geçirdim maskeyi yüzüme, denk geldi
güller fışkırdı her tarafım
sevindim farkında olmadan tutarsızca
baktım aynaya yansımama
gündüz oldu gülüyordum
bu ben miyim diye sordum?
cevap; “ -.? ! ”
sinirlendim, çıkardım maskeyi yüzümden
karardım, gündüz bitti… yeniden başladı gece
ağlıyordum eskisinden beter
yüzüm yeni gözyaşlarıyla buluştu
gerçeklerim ortaya döküldü, boynum büküldü
alnımda çizgiler çıktı, beni yıktı…
maske dönüp bana baktı, elimi yaktı.
kimsecikler görmedi,
bilmedi beni benden başka
kimsecikler anlamadı, anlayamadı
anlamak da istemedi

anlaşıldı ki;
anlaşılmadım, anlaşılamadım anlaşılan
ayna yalandı… gündüz yalandı… maske yalandı…
gece doğru ve gerçek…
benim gerçeğim

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:37 PM
Maviye Boyanan Kalp

Seni düşlediğim anlar
Gözyaşlarım kaynar gözkapaklarında
İnat bir yağmur
Toprağımı kavurur
Adressiz kurşun
Delirmeme sebep olurdun
Hastalık gibi şiirlerime
Beynimdeki kayıp şehirlerime
Bulaşırdın
Çaresizliğe alışırdın


***


Seni düşlediğim anlar
Eski ama benim için yeni
Badanasız duvarımda ismini görürdüm
Kanlarla yazılmış olan
Karalanmış, parçalanmış, yanmış, dağılmış…
Kâğıt paralarla arası açılmış,
Bir yığın bozuk para olurdun
Cebimi doldururdun


***


Seni düşlediğim anlar
Ağlamasını anlatır ağlamak
Gözlerimden ellerime üşüşen
Karla karışık gözyaşlarıma
Bilirsin ki bakışlarında doyardım açlığa
Gülücüğün yaz uykusu gibiydi vücuduma


***







Seni düşlediğim anlar
Bilir bilmez
Okunur okunmaz şiirler düşer kalemin ucundan
Islak, kuru, buruşuk-muruşuk
Yarı dolu yarı boş kâğıtlara
Islaklığını görürdüm resimlerinde
Yer gök ıslanırdı
Yabancı zeminlerde sesin yankılanırdı
Depremi hissettirircesine topraktaki tohuma
Bedenim yağmurla minik parçalara ayrılırdı
Sağanak sağanak yağardın ruhuma


***


Seni düşledim anlar var ya
Perde arkasından dışarıya süzülürdüm
Seni görürüm diye
Hayalinle sarmaşır, kucaklaşır, gülüşür, sevişirdim
Olmadığının farkına varınca
Düşünmenin bile ne kadar faydasızlığını anlardım
Ağlardım


***


Ve seni düşlediğim anlar
O zamanlar
Gülmesini unutur
Yerine ağlamaları koyardım
Fayda etmeyince
Kalbimi maviye boyardım

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:38 PM
Melekler Gibi Sevebilen

Ellerimde büyüdün
Ben çocukluğuma yüzerken
Sen yaşlılığa yelkenler açtın
Göğsümde uyuturdum çocukluğunu
Basit cümlelerle ağır sohbetler ederdik
Sen gülüyordun
Ben ağlıyordum
Sonra sen ağlıyordun güldükten sonra
Yaşlarını topluyordun parmaklarınla yanaklarımdan
Sarılıyordum sana, unutuyordum her şeyi bir an
Yasak birikintiler
Bataklığa dönüştü avuçlarında
Gözlerimiz kapalı yüreğimiz açık
Sevişiyorduk güneş doğana kadar
Ben batıyordum seni sevdikçe
Sen göğe yükseliyordun merdivensiz çıplak ayakla
Beni suçladılar biliyor musun
Kalbimi avuçladılar yargısızca
Sen uzaktan izliyordun acımaklı
Ben tiksiniyordum kendimden senin yerine
Çünkü, seni hala seviyordum kimseleri takmadan
Bakışlarımızda boğulduk nefret edercesine
Sonra sen büyüdün
Ben çocuklaştım
Sen beni sokağa bıraktın, sırtını döndün bana
Öleceğimi bile bile
Sokakta yağmur vardı
Ben titredim kedi gibi
Yıldırımlar korktu sana kini olan beni görünce
Sen acımadın bile
Belki de neredeyse çatlayacaktın
İçinden güle güle
Sebepsin diye bu hale
Bi dakika, şunu merak ediyorum biliyor musun
Ben ağlıyorum ya
Acaba sen de ağlıyor musun hala güldükten sonra
Oluyor mu benim gibi gözyaşlarını biriktiren
Ağlarken nutku kesilen
Her şeye rağmen seni yalnız seni
Melekler gibi sevebilen?

Zannetmem! ! !

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:38 PM
Mızıldıyorum

hüznüm yastı
ve bastı yüreğimi
çek kelepçelenmiş ruhunu
çek içimden
vur derinden
doğmaya hazır talihsiz ümitlerimi
kanat durma kanat
aşka, aç yüreğimi
kanat, durma kanat aç
aşka aç, yüreğimi
ve en nadir yerlerime birkaç aşk ek
çile dolu dört bir tarafım
artık yok affım
sızlıyor, cızlıyor, mızlıyor milyonlarca tarafım
ha ölmüşüm
ha öldürmüşsün
ha ölmüşmüş cesedim
ha ha-yallerim ağlamış
ha ha-stalanmışım
ha ha-pşurmuşum
ve hiç kimse “çok yaşa” dememiş

tutuluyor tutkularımın tümü
tutarsız ve tutulmuş tavrına
sonra içime giriyorsun
ve sabahlıyorsun orada
ve bayıltıyorsun aşkınla ruhumu
terk etmiyorsun
ve çıkmıyorsun içimden,
daha dünkü gibi
çılgın dünyalarımın
maksimum rüyalarımın içinden

başka bir aşkın başka bir aşktan olan sesine
zaten fırsat vermiyorum kimsenin girmesine
üstüne üstük bir de
çocuklar gibi
anlam veremediğim bir şekilde
mızıl mızıl mızıldıyorum
nefesim tükenesiye
bitesiye
ölesiye

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:38 PM
Minyatür Şiir

minyatür şiirlerde kalmış
gecenin sessizliğinde kapışılan aşklar…
gözlüklü gözlerin büyüsüne kapılan
umut iklimindeki renkler gibi şu an…
sürtünmeyle ortaya çıkardı önceden
ama şimdi yapayalnız ve unutulmuşlar
asite gerek yok ateşlendirmek için aşkları…
ve güneşte kusuyordu şarabını nefret edercesine
üstelik güneş de…
o anda yalıtkan sevdalarda beliriverdi
şirin mi şirin tatlı ve anlamlı bir yüz
ve eğitilmiş sevgiler seferden dönerken
işte o gamsız fevkalade vakit
yaralı bir kol
ve çizil bir yol
yok oluverdi
karanlık ortasında yaşayan ışıklar
gecenin taraftarları ile çatışmada
ve o çatışmada kanlar damardan patlar
aşk silsilesi halinde,
baloncuklara gömülmüş
nihayet kalbimden akan damlacıklar gürültüsü
kanlı bir beste oldu
kapalı mekanlara
ve hayret
hayat kasetindeki
bu aşk bestesi kayboldu
birdenbire satış depremlerinde
ve sevinç hediyelerinde
aşklar bir bir ayaklar altında sürünüyorlar
minyatür şiir beyitlerinin kafiyelerinde

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:38 PM
Mühür

Hangi duvarda asılı
Hangi tarihi gösteren
Kaç takvim yaprağı daha koparmam
Gerekecek
Zamandan
Kavuşma anı için…
Kaç gece çabuk sabah olması ümidiyle,
Dua etmeliyim Yaradana
Gözlerim yanaklarıma akarak…
Kaç şiir daha yazmalıyım
Nazlı hasretinin kanadına
Parmaklarımla
Titreye titreye
Bin bir duayla sevgilim…
Sana hoş gelmelerim hoş kalmalarım
Kaçıncı bahardan sonra
Gerçekleşecek…
Santim santim
Vücudunu okşamalarım
Seninle bitmeyen sevişmelerim
Hangi çağın kapanmasından sonra
Hangi çağın açılmasıyla
Ebedileşecek…
Bilmiyorum…
Şu var ki bildiğim;
Diyebileceğim
Biliyor musun kadınım
Bir mühür
Kalbimizde
Lütufla basılmış cennet kokulu
Aşk yazgılı bir mühür
Hiç silinmeyecek
Ve zaten kimselerin de silme gibi bir lüksü
Olmayacak olamayacak
Bir bardak zemzem suyunun
Ağzımızda canlanmasıyla
Çöller yağmur duasını bırakıp
Şükredecek
Ve şükürlerle birlikte
Yeryüzünde ıslanmayan
Tek bir ağaç yaprağı hücresi bile
Kalamayacak

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:38 PM
Nazar ve Mezar

Gölgen periler gölgesi,
Yüzün melekler neşesi,
Nefesin güller ülkesi;
Dudağında nazar durur.

Gülüşün bende var iken,
Canım çıksın, kalsın beden,
Ruhumda dolaşır gölgen;
Başucumda mezar durur.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:39 PM
Ne Aşklar Varmış Be!

Aşk vardır; küçük şımarık çocuk gibidir,
Düşe kalka büyür.
Aşk vardır; denize düşmüş damla gibidir,
Halka halka büyür.

Aşk vardır; sadece güneş gibidir,
Yansın par par bitmez.
Aşk vardır; ebedi takvim gibidir,
Kopar kopar bitmez.

Aşk vardır; yeni doğmuş tay gibidir,
Hep dört nala gider.
Aşk vardır; on beşinde toy gibidir,
Her tür yola gider.

Aşk vardır; bir yanı kırık ayna gibidir,
Sensindir yarım-yamalak.
Aşk vardır; alt-üst divan gibidir,
Altı serttir üstü yumuşak.

Aşk vardır; bir tepsi baklava gibidir,
“OHH” yemesi hoştur.
Aşk vardır; uzunca oklava gibidir,
“AHH” demesi hoştur.

Spy_MasteR
06-25-2007, 07:39 PM
-------------SON---------------