Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Bir Başa Bir Göz


jockeя
07-11-2007, 12:33 PM
Osmanlı Beyliği’nde, aşiretten devlete adımların atıldığı ilk yıllarda , İzmit’in fethine yürüdüğü sırada, Hereke kalesi, Osman Gazi’nin emriyle kuşatılmıştı. Bizanslılar kaleyi savunuyorlar, gaziler ise kumandanları Kara Ali’nin arkasında, sancağı bir an evvel kale burcuna çekmek için vuruşuyorlardı. Kaleden ok yağmuru yağıyordu. Bizanslılar, “hurra… hurra…” diye naralar atarken, gazilerin “Allah… Allah…” nidaları ve tekbirler onların baykuş seslerini bastırıyordu.Taarruzun kızıştığı bir sırada, kaleden atılan oklardan biri, Kara Ali Beğ’in sağ gözüne saplandı. Sanki ok onun gözüne saplanmamıştı. Askerine emirler veriyor, sesleniyordu.
Allah aşkına!.. din içün…
Devlet içün vurun şahbazlarım!…
Koman gazilerim!… Yürüyün aslanlarım!…
O sırada akıncılardan birisi:
-Beyim gözünüze ok saplandı, dedi.
O bir taraftan oku çekip çıkarırken, akıncıya:
-Bre yiğidim, ne telaş edersin?..
Bir başa bir göz yeter, iki göz olup arkaya bakmaktan ise, tek göz olup ileri atılmak daha evladır…
Ve dört saat sonra Türk Bayrağı, Hereke Kalesi’nde dalgalanmıştı.