Tam Sürümü Görüntüle : Yasin Erol
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:28 AM
BİR ŞİİRİN İZİNİ SÜRMEK
Ustaca başlamıştık aşka
Bir yanımızda genç ağaçlar
Bir yanımızda alkış kokan elleriyle insanlar
Biraz daha arasaydık
Kendi başına üşüyen o ağustosu da bulurduk
Senin fal kandırmayan avuçların var
Senin kırmızı şaraba alışkın dudakların
Ve kapılardan önce vardığın insanlar
Benimse üşüyen ellerin için sadece cebim
Seni birgün sokak lambaları ürkek toplanınca necatibey'e
Kapı aralığı gözlere sahip insanlar olsa da yanında
Haritalara sığmadığı için unutulan o ırmağa götüreceğim
Seni bir gün ucuz eşyaların satıldığı bir pazarda
Kargaşaya alışık olmayan gözlerinle
Seni bir gün yağmurda yalnız gezinirken
Kısacık saçlarından tutup dudaklarından öpeceğim
Şeker tadında bir hüzün bırakarak gidiyorsun
Çünkü alışkanlıklarına yetecek büyüklükte bir evin
Ve dudaklarında bir başkasının dudak izleri var
Bu şehrin beklenmedik yerlerine trafik lambaları konmuş
Seni aramaya kalkışsam
Kaldırımlar insanlar
Caddeleri arabalar kaplar
Seni ihtiyar ve saati olan adamlara
Ya da bakirelik çılgınlığına tutulmuş kadınlara sorsam
Karanlığı geçince az ötede gördüklerini söyleyeceklerdi
Çünkü onlar sadece büyük kavşakları
Eski sinemaları
Bir de randevularına erken girmeyi bilirler
Çınarlar yapraklarını döküyor dökme isteğinden
Kumrular sokağında sıradan bir kadın aşktan söz ediyor
Sözcükleri eski bir alışkanlık bildiğinden
Omzumda bir el azar azar büyüyor
Ne gitmeleri biliyorum ne kalmaları
Gecede şiirin izini sürüyorum
Artık hüznü ustaca yaşamanın zamanı
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:29 AM
DENİZLERİ KÜÇÜMSEYEN KIYILAR
Ağaçların asili çınar
Öyle kuşlar konar ki
Dallarını unuttururlar adama
Renklerin asili mavi
Öyle giyerler ki
Bakacak adam bulurlar kadınlığına
Kıyılardan daha asildir deniz
Baksan da bakmasan da
Durgunluğunu bulaştırır kirli adamlığına
Çınarlar yapraklarını döksün yanıma yöreme
Mavi elbiselerden bir yorgan örtün üstüme
Artık ölmem de yetmeyecek
Yaktım içimdeki sandalı
Pişmanım denizleri küçümseyen kıyılara vardığıma
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:29 AM
GİZ
Her şey giz içinde
Giz içinde herkesçe bilinen bir gece
Cinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir orman
Başkaları duyacağı kadar duysun
Sen bağır
Çığ düşürecek dağlar benim içimde
Tek başına bir çiçek ne kadar anlar sevildiğini
Ah kim öğretti aşkı sana böyle
Kim gösterdi erken olan çiçekleri
Ya kimindi bu bölüştüğümüz yalnızlık
Herşey giz içinde
Giz içinde herkesçe bilinen bir gece
Cinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir orman
Başkaları duyacağı kadar duysun
Sen bağır
Çığ düşürecek dağlar benim içimde
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:29 AM
GÖZLERİN
çok kullanılan bir öğlen sonrasında
doluştu denizin maviliğine
sualtı güzelliğinde gözlerin
çocuklardan daha alımlıydı masumluğu
gözlerin haylaz bir yağmurun el pençe duruşu
hangi uzaklığı denesem
hangi yağmurda sınasam yalnızlığımı
kurulurdu pencereme ıslaklığı seven serçeler gibi
gözlerin ilkbaharın şımarık yaprakları
gözlerin vakitsiz uyanmalarda gördüğüm çocukluğum
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:29 AM
GÜL
Gül açınca yavrum
Gül açınca
Kelebeklerin kanat çırpışları yeryüzüne saçılınca
yavrum saçılınca
Bilemedim
Bu yaz mıydı
Geçen yaz mı
Ürkek elbiselerin içinde
Başına yıldızlar toplanmıştı
Gençliğini çevirdin hayatın bir yerinden
Işığında kabahatlerin belirdi
Gül açar da yavrum
Gül açar da
Kelebeklerin kanat çıpışları yeryüzüne saçılır da
yavrum saçılır da
Hani sen yoksun ya
Hayat nasıl da kanatıyor
Eski yıllardan söz açılınca
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:29 AM
İSTERSEN
Gece kederli bir insan gibi
Gelip dokununca omuz başlarına
Çocukça bakışlarına
Büyük adamlar yerleştirmeyi unutma
Avuçlarını sıcak tutacak bir gül bulunsun yanında
Unutma
Hüzündür bu dile kolay
Aşkın arka bahçesinde hızla yetişen
Hırçın çocuk oydu
Başka çocuk sanma
Acılardan da yarar um
Kırlarda yalnız yaşayan ağaçlara tutunarak büyü
Beni unutabilirsin
Ama bunları unutma
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:30 AM
KANIYORSAN
Kanıyorsan eğer
Gece de bir şiirde
Şiirlerimden bas kanayan yerlerine
Benimle senin aranda
Yetişkin bir ten uzaklığı
Benimle senin aranda
Arada kalmış sözcükler
Taşların sekişinden belli
Bu su bir kez bile anlatmamış kendini
Sulara parmak uçlarıyla dokunan taşlara sorsan
Su anlatmak istememiş kendini
Eğer anlatsaymış
Bu gök burada duramaz
Bu deniz de koylardan istermiş sakin sularını
Benimle senin aranda
Uslu durmayan bir hüzün
Benimle senin aranda yazılmış şiirler
Kaçışmasın diye sözcükler
Masaya yüzükoyun yatır sayfaları
Ve büyüyen yaralarımdan göster onlara
Onları korkut
Şimdi kanıyorsundur
Usulca düşür gözlerini içine
Gece de bir içimizde
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:30 AM
MAVİ SEVİNCİM
Gözlerin
Benim bu esrik maviyi
Bir seferde sevişim
Şimdi yanımda olmasalar da
Ve sen bazen unutsan da birilerinde
Bu yağmurlar
İnce eleyip sık dokudukça
Yeryüzünde yeşillikleri
Nasıl yok sayabilirim ki
Halen sevdiğimsin
Ne olursun
Bir başka yol bul
Artık uğrama uzaklarıma
Bir tek yağmur tanesini bile ürkütmeden
Gizli gizli sokul yanıma
Şaşırt beni korkut
Seni tanıyacak kadar
Aklım kalsın yeter
Çünkü ben aşkı
Sadece sen varsın diye yaşadım
Gözlerin
Bunlar benim mavi sevinçlerim
Şimdi yanımda olmasalar da
Ve sen bazen unutsan da birilerinde
İnan sadece onlar için
Bütün şiirlerimi evlatlıktan reddedebilirim
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:30 AM
OĞLUM
Sevgi
Her fırsatta büyüyen bir çocuk gibi
Görülebilseydi aydınlıkta
Ağaçlar - işte yeşil bir yaprak - diyecekti
Oğlum şimdilik beş yaşında
Anası gözleriyle sevmesini öğrettiğinden beri ona
Usulca dokunuyor yaşama
Ne zaman elimize gelse yalnızlığı
Açılmamış bir gül bırakıyoruz dudaklarının arasına
Ve onun erişemeyeceği yerlere kaldırıyoruz
Sayarak teslim aldığımız
Başına buyruk ağlamalarını
Çocukları göze alan hayata
Şehrin sıralı ışık demeti olduğu bir saatte
Üstü başı sarı içinde çıkıp gelmişti
Korkuyu parmağında oynatan birileri gibi
Şimdilerde duygularıyla oynuyor
Saflığı yanı başında
Haydi oğlum
Baban yorgunum da dese
At kendini üzerine
İşte sana ilk dersin
Bazı duygular yalnız yaşanmamalı
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:30 AM
ÖĞRETİR Mİ
Yüreğim rüzgara tutulmuş cılız bir ağaç
Demek ki dallarına öğretememiş yeşilliği
Yorgunum
Haberler de kötü
Bunca yalnızlığı bileni
Hiçbir şehir kabul etmeyecekmiş
Bir bozkır gülümsemesinin az kullanılmışlığı
Bebeğini ilk defa gören annenin gözleri
Uykularını yatıştırır diye
Başka başka denizlerden topladığım yakamozlar
Bu topraklar kabul etsin diye
Yüreğimi bir fidan gibi diksem bahçeye
Dağlara yüceliği
Sulara maviliği
Kırlangıçlara gün ışığını anlatan hayat
Sizce ona da anlatır mı yeşilliği
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:31 AM
SANIK
Her aşkın bir numaralı sanığıyım
Ya tutuklayın
Ya da uzak durun benden
Sakın aldanmayın sarışınların azalmasına
Ve siz de şüphelenin karınızdan hakim bey
Çünkü ben tanımadığım kadınları da sevmiştim
Tenimde alev alev bir yalnızlık
Ben tanıklık da yapamam ayrılıklara
Tutuklayın beni hakim bey
Bir kadın soyunmadan avukatlığıma
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:31 AM
ŞAKAYIK
kanayan bir yüreğin gözyaşlarıydı
masanıza dökülen
yağmur damlalarına alışık olmayan
tam bir çiçekti
adı şakayık
tercihimi uzak iklimlerden yana da koysam
onu almadın ya
almayayım dokunuyor bana
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:31 AM
ŞİİR VE SEN
Habersiz bir yağmur gibi
Her gün yağıyorsun içime
Sevinçlerinde ucu ucuna yaşayan bir aydınlık
Bana çocukların sevdiği bir denizi
Önceliği uçurtmalara tanıyan gökyüzünü
Yön arayıcılarının kullanmadığı geceyi
Ve sadece yüzünden sevilen bir şehri getir
Yoksa gelmem sana
Ben aşkta önümü görmek isterim.
Bir an önce ikna et o karanfili
O şiirden çıkıp gelsin
Ve eleştirmenlere söyle
Edip Cansever türü bir incelik gösterip
İncitmesinler ölen şairlerin şiirlerini
Saygıdandır
Biraz bekle hele bir ustalar uyusun
Yoksa gelmem sana
Sıkıyönetimlerde yalnız başına dolaşan
Mahkemelerde tanıklığı kabul edilmeyen
Ve bir kibrit alevinde
İnce bir fikir gibi parlayan
Her şairi barındıracak bir şiirin içine girip de
Kapısını penceresini aralamadan
Gelmem sana
Şiir ve sen
Öylesine nazlı ve duyarlısınız ki
Sol yanımda tarafsız bir orman
Sağ yanımda taraflı bir ağaç
Çağır beni
Derelerin denizleri görme düşü gibi
Al beni
Dışarısı yağmur
İçimde bir yaprak büyür gibi
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:31 AM
YİTİK
kaç kadın çözülüp giderdi
saçlarından uzamış kederleriyle
kaç kadın
çekip giderdi yaşamından gizlice
ve kaç gündüz gecenin yarısıdır
insan sevince
saçları örülmeye muhtaç kız nereye
nereye yaşamın ortasına tutturulmuş bu genç gülümseme
nereye bozkır yaşamları
kaç adam çekip giderdi yaşamından gizlice
ve kaç gece gündüzün yarısıdır
insan terkedilince
GooD aNd EvıL
08-13-2007, 10:31 AM
YÜREĞİMİN ACEMİ ELLERİ
Yüreğinde yerini değiştirdiğin bir sevgiyle
Bahçelerinde evlerin dinlendiği o yerdesin
Bütün günahlarını biraraya toplayarak
Uzakların neden sinsi birer bıçak gibi
Durduğundan söz etmektesindir
Sen şimdi camların ardında buğulanan gözlerinle
Yağmura sarılacak kadar hüzünlüsündür
Rüzgara alışık kavak ağaçları gibi sessiz
Yüreğimin acemi elleri arasında
Ufalanan ekmek gibisindir
Bil ki bunlar bozkırca sezgilerden değildir
Birazdan başına üşüşür yıldızlar
Gecede ömrünü yarılayan kelebeklerin
kırılmalarını duyarsın
Eğer ağlayacaksan dilinin altına
bir ağaç parçası yerleştir
Güleceksen dudaklarını örtecek büyüklükte
bir bulut bulunsun yanında
Yerini yadırgayan bir ay dolanıyor gecede
Karanlık desen ölçülü salmış susmalarını
Aşkı utandıran bu hüzün de ne
Sen benim yüreğimin acemi elleri arasında
buğulanan ekmeğim değil miydin
Sen değil miydin
Bir çocuk yüzünden ekmeği öper gibi öptüğüm
Haydi ince ayarlanmış bir gülümseme seç dudaklarına
Çekip çevir şu karanlığı gözlerinle
Kaldır başını
Bak gökyüzüne
Gökyüzü dedikleri ilkel maviliğe
Mavilikte gizlenmiş bulut izlerine
Say ki bu bir rüyaydı
Say ki ben konuştum sen dinledin
Beni merak etme
Uzun ölümlerimi yarıladım bitmek üzere
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.