jockeя
08-13-2007, 06:43 PM
Reconquista Endülüs döneminde İber Yarımadasındaki Hristiyanların Müslümanların yarımadadaki varlıklarını ortadan kaldırma amaç ve çabalarına verilen addır. 1492 yılında son Endülüs devletinin yıkılmasıyla başarıya ulaşan Reconquista İspanyolca "Yeniden fetih" anlamına gelir.
Reconquista kavramı tarihsel açıdan nesnelliği tartışmalı olan bir kavramdır. Yeniden fetih kavramı İspanya'nın Müslüman olduğu döneme işgal altındaki bir dönem gözüyle bakan, İspanya'nın yeniden Hristiyan olmasını kesin bir yazgı olarak gören bir bakış açısının parçasıdır. İspanyolların ulusal kimliklerinin vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte, bu kavram aslında tarihe çok taraflı bir açıdan bakan bir kavramdır. İspanya, tarihi boyunca bir çok yabancı ulusun istilasına uğramıştır. Arap ve Berber orduları 8. yüzyılda İspanya'ya girdiklerinde İspanya zaten bir Cermen ırkı olan Vizigotların egemenliği altındaydı. Vizigotlardan önce İspanya, Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altında yaşamıştı. Yani Araplar ve Berberler İspanya'yı istila eden ilk yabancı uluslar değillerdi. İspanyol ırkı bütün bu işgalci ırkların karışımdan ortaya çıkmıştı.
Endülüs dönemine sadece geçici bir işgal dönemi gözüyle bakmak da tarihe taraflı olarak bakan bir bakış açısı olarak görülmektedir. Endülüs döneminde bir çok İspanyol Müslüman olmuş, Arap ve Berberlerle karışmışlardır. Endülüsler İspanya'dan sınır dışı edildiklerinde bile bir çoğu Hristiyanlığı kabul edip İspanya'da kalmışlardır. Yani günümüzdeki İspanyol ırkının büyük bir oranı ataları bir zamanlar Müslüman olan kişilerdir. İspanyolcadaki sayısız Arapça kökenli sözcük de Arap ve Müslüman kültürünün İspanyol ırk ve kültürüne olan derin etkisine bir kanıttır. Endülüs dönemine sadece geçici bir işgal dönemi gözüyle bakmak İspanya'nın Müslüman geçmişini reddetme anlamına gelmektedir.
[***="http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/Reconquista-rendicion-granada.jpg"]http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/Reconquista-rendicion-granada.jpg[/***]
Granada'nın düşmesi.
Nitekim Endülüs dönemindeki Müslüman-Hristiyan ilişkilerine bakılacak olursa, aradaki ilişkilerin sadece kesintisiz bir savaştan ibaret olmadığı kolayca görülür. O zamandan kalma belgelerde Müslümanların İspanya'daki varlığını yok etme fikrine nadiren rastlanır. Müslümanlığın İspanya'daki sonu daha çok Endülüslerin kendi aralarındaki bitmez tükenmez çekişmelerden yararlanan Hristiyan kralların zamanla Endülüslerin topraklarını ele geçirmeleri, Orta Doğu'da Haçlı seferlerinin hız kazanmasıyla birlikte Hristiyanlığı kendi siyasi amaçlarına alet etmeleri sonucu ortaya çıkmıştır. Tarihe taraflı bir bakış açısıyla yaklaşan Reconquista kavramı bu bağlamda günümüzdeki modern tarih anlayışıyla çelişmesine rağmen Batı dünyasında geniş olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Reconquista kavramı tarihsel açıdan nesnelliği tartışmalı olan bir kavramdır. Yeniden fetih kavramı İspanya'nın Müslüman olduğu döneme işgal altındaki bir dönem gözüyle bakan, İspanya'nın yeniden Hristiyan olmasını kesin bir yazgı olarak gören bir bakış açısının parçasıdır. İspanyolların ulusal kimliklerinin vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte, bu kavram aslında tarihe çok taraflı bir açıdan bakan bir kavramdır. İspanya, tarihi boyunca bir çok yabancı ulusun istilasına uğramıştır. Arap ve Berber orduları 8. yüzyılda İspanya'ya girdiklerinde İspanya zaten bir Cermen ırkı olan Vizigotların egemenliği altındaydı. Vizigotlardan önce İspanya, Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altında yaşamıştı. Yani Araplar ve Berberler İspanya'yı istila eden ilk yabancı uluslar değillerdi. İspanyol ırkı bütün bu işgalci ırkların karışımdan ortaya çıkmıştı.
Endülüs dönemine sadece geçici bir işgal dönemi gözüyle bakmak da tarihe taraflı olarak bakan bir bakış açısı olarak görülmektedir. Endülüs döneminde bir çok İspanyol Müslüman olmuş, Arap ve Berberlerle karışmışlardır. Endülüsler İspanya'dan sınır dışı edildiklerinde bile bir çoğu Hristiyanlığı kabul edip İspanya'da kalmışlardır. Yani günümüzdeki İspanyol ırkının büyük bir oranı ataları bir zamanlar Müslüman olan kişilerdir. İspanyolcadaki sayısız Arapça kökenli sözcük de Arap ve Müslüman kültürünün İspanyol ırk ve kültürüne olan derin etkisine bir kanıttır. Endülüs dönemine sadece geçici bir işgal dönemi gözüyle bakmak İspanya'nın Müslüman geçmişini reddetme anlamına gelmektedir.
[***="http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/Reconquista-rendicion-granada.jpg"]http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/Reconquista-rendicion-granada.jpg[/***]
Granada'nın düşmesi.
Nitekim Endülüs dönemindeki Müslüman-Hristiyan ilişkilerine bakılacak olursa, aradaki ilişkilerin sadece kesintisiz bir savaştan ibaret olmadığı kolayca görülür. O zamandan kalma belgelerde Müslümanların İspanya'daki varlığını yok etme fikrine nadiren rastlanır. Müslümanlığın İspanya'daki sonu daha çok Endülüslerin kendi aralarındaki bitmez tükenmez çekişmelerden yararlanan Hristiyan kralların zamanla Endülüslerin topraklarını ele geçirmeleri, Orta Doğu'da Haçlı seferlerinin hız kazanmasıyla birlikte Hristiyanlığı kendi siyasi amaçlarına alet etmeleri sonucu ortaya çıkmıştır. Tarihe taraflı bir bakış açısıyla yaklaşan Reconquista kavramı bu bağlamda günümüzdeki modern tarih anlayışıyla çelişmesine rağmen Batı dünyasında geniş olarak kullanılmaya devam etmektedir.