Fatih Kuşak

[Seager]

-*-*-Bayram Sabahı Ağladım-*-*-

Bir bayram sabahıydı, yataktan sevinçle kalkmıştım,
İstanbul bir farklı hüzün deryası içinde çalkalanıyordu,
Kimin umurundu olur, ben mutluydum bu yeter bana,
Bu sabahın her sabahtan tek farkı bayram oluşuydu,
Şimdi tüm bayramlar benim için kıyamet günü oldu.

Kader her zaman gülmez, aslında bizleri güldürmez,
Sen değimliydin beni tehdit edipte öldürmek isteyen,
Niye bu masum hayat oyununda hileye başvurdun,
Ben hala yaşıyorken sen ise kendini tabuta koydun,
Tüm sevenlerini ise ölümün ardından yasa boğdun.

Kim ister ki senin gibi gençliğinin baharında ölmeyi,
Soruyorum annelere kim ister yavrusunu gömmeyi,
Bizim annemiz de istemedi ama elimizden ne gelirdi,
Şimdi gözlerinde senin ışıltın yerine gözyaşı doluyor,
Her sabah ki duasında yavrum cennette olsun diyor.

Hasan’ım şimdi evimizde neşe, sevinç ve huzur yok,
Evin her köşesinden senin adın iniltiler ile duyuluyor,
Yastığında o sabah ki kokun gün geçtikçe çoğalıyor,
Şimdi odanın duvarları benimle beraber seni anıyor,
Ablan seni çok özledi ve her anında senin için ağlıyor.

Söylemesinler bana güzel günler seni bekliyor diye,
Tüm güzellikleri ben ne yapayım sensiz olmuyor işte,
Günler geçmiyor, hasretin dinmiyor, güneş doğmuyor,
Babam senin hasretine dayanacak gücü bulamıyor,
Canım Hasan’ım bu oda sensiz zindan gibi geliyor.

Allah’ım affedecek mi beni, sana geber dediğim için,
Peki, peki ya sen kabul edecek misin bu istediğimi,
Bak yine bir bayram daha geliyor sensizlik acı veriyor,
Akşamları eve döneceğin saatte evi hüzün kaplıyor,
Acı haberi veren telefon sesi kulağımdan hiç gitmiyor.

Ellerime mani olamıyorum seni düşündükçe titriyor,
Gözlerim söz dinlemiyor hasretin ile çağlayan oluyor,
Hasan’ım ay ile güneş artık benim için fark etmiyor,
Günün her anında bizim ev karalıklara boğuluyor,
Hasan’ım evet sen melek oldun ama sensiz olmuyor.

[Seager]

(Kahpe) Hayat

Hayat kendini ağırdan satıyor
Elinde şarabı ile naralar atıyor
Kendisi gülüyor bizi ağlatıyor
Zaman ile bizlere pusu kuruyor
Asılsız umutlar verip aldatıyor
Birgün sevip sonrada dövüyor
Ömrümüzden azar-azar çalıyor
Hayat bu insanı kölesi görüyor
Zor durumda yalnızlığa salıyor
Ölümde bile kendine pay alıyor
İnsanı sadece mutluyken seviyor

[Seager]

5 Haziran Şehitleri

Şu 5 haziran abimide aldı benden
Dün Tunceli'de 4 mehmedimi de
Yine çakalların işi pusu kurmuşlar
5 mehmedimi kahpece vurmuşlar
4'ü şehit oldu vuruldukları yerde
1 tanesi yaralı kurtuldu şükür Rabbe
Haberi El-Aziz de duydum askeriyede
Şerefsizler yine çıkmışlar inlerinden
Analarımı ağlattılar uzak yerlerden
Yine ağıt yine feryad yine figan
Yeter ulan...

[Seager]

AB Birde I.M.F.

Bize biz yetmeyecekmiyiz
Bu vatanı biz büyüteceğiz
Düşman gözleri kör edeceğiz
Avrupayı da yola getireceğiz

I.M.F. denen illeti dost dediler bize
Para vereceğiz dediler bize
Soframdaki ekmek yeter bize
Avrupayı da getireceğiz dize

Biz değil onlar muhtaç olmuş
Açlıktan değil pislikten kokuşmuş
Tarihde dostluğumuz da olmuş
Bunları yazan kitabı kim okumuş

Biz Türk,biz Müslüman Elhamdulillah
Esir olmayız Tevbe Estagfirullah

[Seager]

Abim Cemal

Adı Cemal..!
Nur yüzlü,amcamınoğlu Cemal
İyiliğin şevkatin kendisi Cemal
Bir ozaman ağladım hıçkırarak
Elimdemiydi sanki,abim idi ölen
Metin'imin babası idi Cemal
Betül'ün babası idi Cemal
Yetim kaldı işte onlar
Cemal canımdan öte idi
İyiliğe köle idi kendisi
Hayata güler idi kendisi
Allah yolunda yürürdü herzaman
İmandan şaşmazdı hiç bir an
Mekanın Cennet Toprağın Bol Olsun

[Seager]

Adamın Biri

Irak onun mekanı olmuş
İran’a da göz koymuş
O gözü ne yapmalı
Parmak sokup çıkarmalı
Suriye rüyasına girmiş
Birde ben girsem o rüyaya
Kabusu olurdum valla
Namım Türk ya sebebi onda
Arka bahçemin köpeği
Gariplerin zalimi puşt
Adımı iyi belle hafızanda
Adım Türk ceddim Osmanlı
Kafanı bu mücahit almalı
Taksim meydanında asmalı

[Seager]

Adı Alparslan Soyadı Türkeş

Her ana doğurmaz böyle yiğit
Her millete nasip olmaz böylesi
Herkes ağlamaz belkide bizim gibi
Başbuğum,adı Alparslan soyadı Türkeş

Türk milletine hediye idi Allah'tan
O idi ülküyü bize hep anlatan
Çatık kaşları şevkatli yüreği ile
Başbuğum,adı Alparslan soyadı Türkeş

Her nefesinde Türkiyem derdi yurduna
Hep kurtuluşu anlatırdı genç kurtlara
Dua ederdi zarar gelmesin bizlere diye
Başbuğum,adı Alparslan soyadı Türkeş

Bir bahar günü ayrıldı aramızdan
Almıştı onu yanına yüce Yaradan
Gözü yaşlı bıraktı bizi o adam
Başbuğum,adı Alparslan soyadı Türkeş

[Seager]

Adı: Türk - Soyadı: İslam

Militan olurum vatan uğruna
Kan akıtırım namus belasına
Can alırım bayrağım uğruna
Adım Türk'tür, soyadım İslam.

Önümde peygamberimin yolu
Arkasın da kahraman Türk oğlu
Bizim yolumuz, şanlı olan Turan
Adım Türk'tür, soyadım İslam.

Kılıcımda kan geçtiğim yolda şan
Sesimizi duyupta baş kaldıran
Bu dünya da biz keseriz ahkam
Adım Türk'tür, soyadım İslam.

[Seager]

Adım Adım İstanbul

Elimde şarap şişesi dolaşıyorum seni
Galata kulesinden izliyorum heybetini
Canım sıkıldığında inerim diye çıktım
Heybetin büyüledi yüreğimi inemiyorum

Altın boynuz Haliç tarihi barındırır içinde
Mavimsi derinlikerinde Fatih'i saklar
Süleymaniye'den ezan sesi yankılanır
Beyoğlu,Kasımpaşa,Unkapanı sokaklarında

Surlarda aşklar yazılı duvarlarda şiir gibi
Feshanede eğlenceler olur masal gibi
Pier loti kahvesi,yoktur başka bir eşi
Taksim zamane gençlerinin sanki evi

Kumkapıda balık yiyeceksin çok lezzetli
Nağmeler eşlik edecek sana ahbab misali
Neonlar öldürdü senin eşsiz güzelliklerini
Bırak derdi gel karşıma içelim Çamlıca

Bir yanda Marmara bir yanda Karadeniz
Bir adımda Anadolu bir adımda Avrupa
Elini uzatsan sanki değecek yıldızlara
Cilvelisin işte kızma suçun yok haşa

Her medeniyet seni istedi sen Türkleri
Arzulanıyorsun hala en güzel kız gibi
Hakkında yok değil hani eşsizsin yani
Kışın kar yağdığında gelin misali

Tarihi Fatih,bence senin kalbin gibi
Ümraniye,Üsküdar,Sarıyer kalkan gibi
Rami,Kartal,Pendik,Eminönü de görülmeli
Gülhane bir günde gezilmez tam tatil yeri

Kız kulesi,Sultan Ahmet,Dolmabahçe tarihi
Topkapı Sarayı kutsal emanetlerin yeri
Yedikule zindanı aslında eziyet yeri
Harbiye tam sanat içinmiş gibi heybetli

Haznedar,Güngören,Bağcılar aile yeri
Topkapı,Kadıköy,Merter,Şişli iş yeri
Boğazlar eğlencede sanki dünya merkezi
Bırak insanları,doyasıya seni gezmeli

[Seager]

Adnan Kahveci

Sürmeneden bir ışık doğdu dünyaya
Adeleti sevgiyi yaydın tüm ulusuna
Hep yalnışını gördün ayna karşısında
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

Milletinin ihityaçlarını arayıp bulurdun
Kendin aç kalırdın halkını doyururdun
Türkiye için gerekirse canını verirdin
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

Hiç bir zaman kendini düşünmedin
Hep halkım,vatanım,Türkiyem derdin
Oy için gelip asla yalan söylemezdin
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

5 şubat 1993 te kedere boğdun bizi
Annem dahi ağladı oğlum öldü diye
Tüm Türkiye yas tuttu sen gittin diye
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

Sen öldün düzenide yanında götürdün
Karadenizlinin yüzünü hüzünle doldurdun
Anneni anne bildik beraber ağıt yaktık
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

İyiler erken ölürmüş bir kere daha anladık
Haberini alınca annemle beraber ağladık
Tüm Türkiye'ye baş sağlığı yolladık
Mekanın Cennet olsun Adnan Kahveci

[Seager]

Affedin Artık

İnatçı sevgilimi kaybettim
En güzel hislerimi yitirdim
Sadece zamana isyan ettim
******* beni affedin artık

Aşkım uğruna çok yol sarf ettim
Sizlerden kaçarak hata ettim
Kötü olan herşeyi terk ettim
Dostlarım beni affedin artık

[Seager]

Affeyle Bizi

Biz bu amellerimizle girebilecek miyiz cennete
O sahabelerin yaptıklarından hangisi var bizde
Ellerimizi kaldırıp gökyüzüne dua edelim Rabbe
Affeyle bizi şefaat ya Resulullah şefaat eyle

Sahabeler aç kaldı, İslamiyet için savaştı
Bize yaşanacak güzel bir dünya bıraktılar
Sahabeler böyle cennetlik oldular sevapları çok
Affeyle bizi şefaat ya Resulullah şefaat eyle

Korkum ölümden değil, korkum cehennem ateşi
Korkum can Ahmed’in yolundan ayrı kalmak
Bizde var mı? Uveys’in dayanılmaz aşkı alası
Affeyle bizi şefaat ya Resulullah şefaat eyle

[Seager]

Ağlamak, Kadının Tuzağıdır.

Başta masumca isterler
Olmayınca feryat dahi ederler
Almayınca küsüp sırt dönerler
Ağlayınca emellerine ererler.

Dikkat et dost düşme tuzağa
Sonra otursun yağsız kazığa
Gitme sakın onunla mağazaya
Girmesi kolay çıkması zor olur

Ağlamak, kadının tuzağıdır
Mevlana demiş, ben değil
Doğru demiş, yalan değil
Ağlamak, kadının tuzağıdır.

[Seager]

Ağlıyorum

Yine bir başka gün doğuyor
Ufukta güneşin kızıl maskesi
Aklımda yanlız senin gözlerin
Deniz dalgası gibi saçların

Düşünüyorum düşünüyorum
Yalnız seni düşünüyorum
Bir gece olsun unutamadım
Bir gece olsun sensiz uyuyamadım
Bir gece olsun ağlamadan sabahları bulamadım

Ağlamayı kendime bir görev bildim
Ağlamayı kendime bir yemin bildim
Sen döneceksin diye hiç uyumadım
Sen gelmeyeceksin diye ben hep ağladım

[Seager]

Ak Güvercin

Gitme ak güvercin
Dur hele bekle bir
Sana muhtaç oldum
Bir name yazacağım
Bir resim göstereceğim
Nameyi resimdekine vereceksin

[Seager]

Akşam Yağmuru

Bugün yine sokalarda idim hafiften bir yağmur vardı
Akşam üzeriydi sevgililer yağmura inat sokaklarda
Ben yanlızım ama onları gördükçe mutlu oluyorum
Kıskananlar vardı onları kem gözler üzerlerinde
Ama onların tek savunması aşkları idi
Boşverin be dostlarım ben sevmeyeyim
Sevilmeyeyimde istemem yalnızda kalsam
Sevenlerin olduğunu biliyorumya o yeter bana
Sokakları bu akşam sokaklarda aşkın portresi var yine
El ele tutuşmuşlar sadece gözleri birbirine bakıyor
Yağmur damları fısıldıyor kulaklarına aşkı
Hafif bir rüzgar başlıyor sonra
Kokular birbirine karışıyor
Toprak kokusu var etrafta engüzel parfümden daha güzel
Bu akşamda sevinçliyim hala seven birileri var diye

[Seager]

Akşamlar

Sensiz hayat zor geçer
Zaman aşksız gam çeker
Ruhum sensiz yaz çizer
Sensiz yiter akşamlar

Gün başlar sensiz bitmez
Ruhum sensiz oh çekmez
Bülbül sus olur ötmez
Sensiz bitmez akşamlar

Saat durur naz yapar
Dost gözlüler kem bakar
Bütün kuşlar göç yapar
Sensiz susar akşamlar

[Seager]

Al Sancak

Ay yıldız bu vatanın yorganı
Şehit kanı ile aldı şeklini
Değil el uzatmak yan bakılmaz
Onu semadan indirecek Türk olamaz

O bana şehitlerimin emanetidir
Vatanımın özgürlük simgesidir

[Seager]

Aldatıldık Dostum

Sevdim diye yalan söyledi
Saf güzelliğine beni köle etti
Yalan dolu bir masal daha bitti

Başkası varmış kalbini çalan
Başkası varmış ona köle olan
Onu benden alana selam

Tek dostum sigaram yanımda
Efkarı yakıp rüzgara bırakacağız
O zalimin inadına ağlamayacağız
Bu hayatı beraber harcayacağız

[Seager]

Anama Mektup

Hasretin demliyor kalbimi anam
Seni,babamı,kardeşlerimi ve dağınık odamı,
Mis kokulu elini saçımda gezdirişini,
Kalk bir vakit namaz kıl deyişini,
Her isteyişimde sevdiğim yemeği yapmanı,
Eve geç kalınca bana kızışını,
Hasta olduğumda baş ucumda uyumanı,
Sinirlendiğinde bana kızışını,
Babamdan benim için para istemeni,
Odamı dağıttığımda bana bağırmanı,
İnce giyme hasta olursun deyişini,
Başımı kucağına koyuşumu,
Akşamları beni camda bekleyişini,
Benimle beraber ağlayıp benimle gülüşünü,
Uyumam için bana ninni söylemeni,
*******i üstümü örtüşünü,
O hep gülen gözlerini özledim
Az kaldı anacığım sabrediyorum
Hasretinizi kalbimden çıkaramıyorum
Az kaldı anacığım bekle geliyorum.

[Seager]

Anılar

Sabahları gökyüzüne bakarım
Son yıldızda seni bulur ağlarım
*******i rüyalarımda yaşarsın
Gündüzleri tozlu resimlerde varsın
Anılar silgi ile silinmezmiş anladım
Anılar bırakıp gitmez sevgilim
Gün gelecek yine buluşacağız
Gün gelecek yine el ele koşacağız
Anıları yeniden biz canlandıracağız.

[Seager]

Anne Ben Aşık Oldum

Anne ben aşık oldum
Bir kıza delice tutuldum
Saçları ipek gibi tel tel
Narin beyaz elleri zarif
Yüzüne gerekmez tarif

Anne ben aşık oldum
Siyah pelerinli periye
Gecenin asil sahibine
Beni senden koparana
Ay yüzlü sürmeli göze

Anne ben aşık oldum

[Seager]

Anne Misali

Kuş olsam diyorum anka misali
Dolaşsam dünyayı seyyah misali
Aşkı anlatsam Yunus misali
Ağlasam mecnun misali
Dinlermiydiniz beni şarkı misali

Aşık olmak isterim gül misali
Sevilmek isterim Aslı misali
Görmek isterim U-veysel misali
Gezmek isterim kelebek misali
Görürmüydünüz beni bülbül misali

Seni arzuluyorum su misali
Duymak istiyorum ezgi misali
Koklamak istiyorum rana misali
Dokunmak istiyorum ipek misali
Tatmak istiyorum tatlı misali

Gecem ol Gündüzüm ol
Sesim ol Tatım ol
Elim ol Kulağım ol
Ama artık dayanacak gücüm kalmadı
Sevigilim ne olursun artık hep yanımda ol
Anne misali

[Seager]

Annem...

Kimse değil anne, boşver gitti zaten...
Sevdanın iki günlük matemi gelmişti...
Akmayan gözyalarımı bırakıp gitti...
Gelmesini kendim istemiştim zaten...
Hani içimde bir sıkıntı vardı ya ondan...
Aldı tüm sıkıntılarımı ve uçup gitti...
...
Ya! Anne sen otur bir çay demleyeyim...
Hem oğlundan bir çay iç bakalım...
Uzun oldu sohbet etmeyeli seninle...
Bu arada birde şımartılmak isterim...
Şöyle ellerin saçlarımda dolaşsın...
Bir iki nasihat verirsin, en demlisinden...
Eskilerden anlatırsın, sisler ardından...
Sen otur ben çaylarımızı getireyim...
...
Anlat annem, eskilerden, güzelliklerden....
Hani herkesin güldüğü günlerden anlat...
Leyla ile Mecnun'un destanını hatırlat...
Unuttuğum sevdayı yeniden öğret bana...
Bakma öyle bana annem, ağlayamam...
Oğlunu tek kurşun ile alnından vurdular...
Kurşun silahtan değil kalpten geldi...
Hani sevmiştim, hatta ağlamıştım ya! ...
İşte o melek yüzlünün kalbinden geldi...
Karam dediğin oğlunu hayata küstürdü...
Artık oğlun zifiri karanlığa gömüldü...
Çıkamıyor ANNEM...
...
Ne güzelde gülerdim değil mi? Annem...
Hani hiç ağlamayan ben vardım eskiden...
El bebek, gül bebek büyüttüğün Karan...
Artık yok o şımarık ruhlu neşeli oğlun...
Bana o günlerimi yeniden hatırlat, Annem...
...
Annem elini saçımdan almayasın sakın...
Şevkatininden uzak bırakmayasın beni...
Annem...
Benim iki yarim var...
Biri Aziz Hüda...
Birde Sen Varsın Gül Kokulu Annem....

[Seager]

Anneme Söz Verdim

Anama söz vermiştum çocukken
Bir paçi alacağum ayni onun gibi
Başi kapali olcak namazli niyazli
Çayi ayni onun gibi toplayacak
Eh birazda horondan anliyacak
Atalaruma saygida bulunacak
Anama babama öz gibi bakacak
Evlatlarum olursa ornek olacak
Hamsinun her çeşitini yapacak
Kara lahananun uzamani olacak
Fundukluğa en onde o varacak
Sabah yemeğe muhlama yapacak
Akşama pilavun hasini o yapacak
Pekmezi şerbeti tatli soğuk olacak
Beline keşani takup dolaşacak
Benden dayak değil sevgi alacak
O benum ilk ve tek eşum olacak

Ben ona çiçek gibi bakacağum
En iyisini onun içun yapacağum
Ne istersa istesun yapacağum
Ben ona değil o bana sahip olacak
Yanliş ettuğum an kizup bağuracak
Ama bağa hiç küs kalmayacak
Arada nazda yapacak isterum
O yorulduğu zaman ben çalişirum
Yemekta yaparum temizlukta yaparum
Ben anama söz vermiştum
Karima gül çiçek gibi bakacağum

Yanliş anlamayin sadece o değil
Benda onunla birlukte çalişacağum
O yorulsa bile ben çalişacağum

[Seager]

Annemi Çok Özledim

Susuz kaldık yine çöllerde
Bilmediğim yaban ellerde
Çıkmaz sokaklara girdim
Ben Annemi çok özledim

Açlığımda lokmam olurdu
Rüyalarımda iyilik perisi
Ağladığımda ise mendilim
Ben Annemi çok özledim

Yaralarıma merhem olur
Uyku öncesi ninniler okur
Karanlığımda ise ışığım
Ben Annemi çok özledim

[Seager]

Artık Ağlamak Yok

Gecenin bir yarısı kuytu sokaklarda
Bir apartmanın hemen kapısında
Soğuktan kaçan ve sevsi sıcaklığını kendi kollarında arayan küçük bir çocuk misali geçti ömrüm.
Ürkek bakışlarımın tek nedeni korkularımı dindirecek şefkat dolu bir el bulamayışımdır.
Öyle günlerim olduki anneme özlemimi dindirmek için hülyalarda annemi düşlediğim.
Ağlamamayada söz verdim zamanın birinde başka diyarlarda ki birilerine lakin söz verdiğimiz bizi sevda kurşunu ile tam sinemizin üzerinden vurdu.
Şimdi ise bir çocuk misali karanlık sokakların arasında kokularımı yenmek için uğraşıyorum.
Sen merak etme anne oğlun güçlü olacak.
Tüm dünya duysun bu Türk oğlunu bir daha kimse ağlatamayacak.

[Seager]

Artık Elveda

Mahkum olduğum ruhundan
Koklanası narin gerdanından
İpek misali siyah saçlarından
Uzaklaşıyorum artık ELVEDA

Asi çakmak gibi bakışlarından
Fidan misali zarif vücudundan
Tutamadığım o kibar ellerinden
Uzaklaşıyorum artık ELVEDA

[Seager]

Artık Hürüm Affetmem

Bir sözüne makhum olmuştum
Ellerimi saçların ile bağlamıştın
Beni kuytu hücrede saklamıştın
Sana olan esaretim bitti özgürüm

Yalancı şahitler beni mahkum etti
Hakim, az kalsın idam diyecekti
Son anda bana masumsun dedi
Sana olan esaretimi bitirdi hürüm

Boş yere kırdım nice dost kalpleri
Anladım ki artık değmezmiş sana
Onlar dost affederler elbet birgün
Ama sen düşman, asla affetmem

[Seager]

Artık Yanlızım Fani Dünya da

Bir nefes çek dost derin olsun
Dinle biraz bu mahsun kalpliyi
Ağlama ama acıma hatta bana
Suç benimdi taa ilk andan beri
O istemedi bu aşkı bu sevdayı
Ben bağlandım bırakamadım
Hep sevdim onu hep ağladım ona

Bir korku var içimde anlamsız
Acaba sorusu hep aklımda zati
Sevecekmi seviyormu acaba
Acaba bir eğlencemi oldum ona
Yoksa bir anlık hevesmiydim ona
Düşüncelerim karışık sadece
Hep sevdim onu hep ağladım ona

******* bitmez oldu o yokken aklımda
Sabah güneş inatla doğmadı onsuz
Sigaram dahi yanmıyor artık onun için
Üzmüşüm farkında olmadan onlarıda
Bir sen kaldın dostum sende küsme
*******i uykum kaçar oldu uzaklara
Feryadım gitmez oldu dağlar adına

Seviyorum hemde delicesine kör kütük
Sarhoş olmuşum aşkı ile divane misali
Varsın sevmesin varsın bir daha aramasın
Hatta beni bir unutsun bir daha hatırlamasın
Benim sevgim yeter cihan-ı alaya
Bir gün gelecek kavuşacağım ona
Burda olmazsa mahşerde Hüda'nın karşısında

[Seager]

Arzuluyorum

Sensiz dünyayı neyleyim
Senle harabeler saraydır
Gönlüm seni arzuluyor
Sana başka ne diyeyim

Aşık oldum ben sana
İstemem ne mal ne de para
Kalbim bir seni istiyor
Sana başka ne diyeyim

Yolcuyum ben senin için
Arşa çıksan yine gelirim
Gözlerim seni arzuluyor
Sana başka ne diyeyim

Umutlandım senin aşkınla
Senin için yeniden geldim
Ellerim seni arzuluyor
Sana başka ne diyeyim

Anlamadan oldu bir anda
Aşık olmuşum bakışlarına
Ruhum seni arzuluyor
Sana başka ne diyeyim

Solmuş yapraktım yeşerdim
Aşkın ile heyecanlandım
Bedenim seni arzuluyor
Sana başka ne diyeyim

Son sözümü söyleyeyim
İstersen bakma bir daha
Çek git uzaklaş benden
Ama beni son defa dinle
Seni senden kıskanıyorum
Seni herkesten çok seviyorum

[Seager]

Aşık Olduğum Anam

Bir anam var benim sevdalı olduğum
Tam dört yıldır kokusuna hasret duyduğum
Her sesini duyduğumda zorlukla yutkunduğum
Bir anam var işte aşık olduğum.

Her gece rüyalarımda görmek istediğim
Elini saçlarımda hissetmek istediğim
Başımı dizine yaslamak istediğim
Bir anam var işte aşık olduğum.

Her mektubunda gözlerimin dolduğu
Her anısında hıçkırıklara boğulduğum
Aklıma düştümü hayallerin içinde kaybolduğum
Bir anam var işte aşık olduğum.

[Seager]

Aşık ve Deli Hayalet

Görüşmek üzere demiştik, son ayrılığımız da...
Hani görüşecektik...
Hani yine el ele dolaşacaktık...
Ben yine de bekledim seni ama sen yoktun...
Gelmedin bir türlü...
Sigaram da bitti...
Almaya gidemiyorum, belki gelirsin diye bekliyorum...
Tamam belki fazla iyimserim...
Belki de kör aşığım...
Bak ne güzel söyledim, AŞIĞIM...
Göz bebeğimde ki ışıltının kaybolmasına izin verme...
O son görüşmemiz de giydiğim kıyafetleri yıkamadım...
Hatta hiç çıkarmadım...
Hani sana delice sarılmıştım ya...
Kokun sinmiş kıyafetlerime...
Her dem buram - buram içime çekiyorum...
Ne yapayım seviyorum işte...
Neyse vakit geç oldu sanırım işin çıktı...
Gelmeyeceksin artık belli...
Önemli değil ben şimdi gidiyorum, yarın yine geleceğim...
Olsun bizde yarın görüşürüz...
Ne olacak ki sen varsın bu bekleyişin sonun da...
Beklerim işte ama çiçekler beklemiyor...
Sen olmayınca onlar da benim gibi solup gidiyor...
Ben sana yine alacağım...
Anlamadığım bir şey var!
Herkes niye bana bakıp gülüyor...
Acaba fermuarım mı açık, diye bakıyorum...
Hayır...
Başka bir kusurum mu var diyorum...
Hayır...
Tek farkım onlar benim gibi aşık değil...
Sanırım beni kıskanıyorlar...
Bak işte otobüs geldi...
'38 Eminönü'
Neyse ben gideyim...
Bak yarın yine aynı saatte bekleyeceğim seni...
Gelmeyeyim mi?
Niye ne olacak ki?
Yoksa sen mi gelmeyeceksin?
Evet biliyorum, her telefon açışımda söylüyorsun...
Evet asla gelmeyeceksin biliyorum...
Sanırım sen benim delirdiğimi sandın...
Bundan önce gelmedin...
Bundan sonrada gelmeyeceksin...
Olsun ben sanki hiç ayrılmamış gibi bekliyorum...
Zaten yapacak başka bir işim de yok...
Ben deli değilim...
Ben sen farkında olmasan da...
Hatta kimse farkında değil...
Ben deli gibi aşığım...
Sadece aşık...
Beklesem ne olacak ki?
Yağmur bana değmez, güneş yakmaz, ayaz üşütmez...
Sen bilmezmisin sevgilim...
Hayaletlere hiç birşey olmaz...
Hatta onlar ikinci defa ölmez...
Zaten söylemiştim ben sana benim ölümüm birinci sınıftı...
Gösterişli ve sesli...
Çünkü yıldırımlı ve yağmurlu bir akşam da, Boğaz'da ölmüştüm...

[Seager]

Aşk Mektubu

Bir sevdalı mektup gibiydik
Başlangıcı canım,bir tanem gibi
Giriş paragrafı özlemi anlattı
Bazen virgül yanlış konuldu
Bazende noktalar unutuldu
Sonra kendimizi anlatırdık
Bazen bir harfi unutur yazmazdık
Bazende yanlış kelimeler yazardık
Sevda bu kural tanımaz işte
İmla kurallarını hiçe sayardık
Arzularımızı sığdıramazdık satırlara
Özledikce ağlar kağıdı ıslatırdık
İstekler her zaman olmazdı
Kağıdı buruşturup fırlatırdık çöpe
Sonra alıp düzeltir tekrar yazardık
Eğer mektubu o yollamışsa
Okurken koklardık her satırını
Hani olurda kokusu sinerdi belki
Derin nefesle içimize hapsederdik kokuyu
Ağlamamak için kendimizi sıkardık
Uyurken ona sarılır ve rüyalara dalardık
Bazen kalem dahi yazmaz olurdu
Yazamazdı o derin duyguları kağıda
Bir koşu gidip yeni bir kalem alırdık
Sonra inceden düşünürdük saatlerce
Ne yazmak lazım diye inceden inceye
Satırlar satırları sıralar ard arda
Günler ise su misali akardı anlamadan
her kelime bir gün her paragraf bir ay
Hiç bitmesin diyorsun bu mektup
Unutma arkadaş her şeyin bir sonu var
Hayat gibi bu mektup hisler bitmez
Bitiremez kimseler ama yanlız kalırsın
Bazen sen toprak altında kalır bazen o
Ama aşk toprak altına girmez asla

[Seager]

Aşk Oyun Değil

Hani o söylediğin sözler
Bir umut bırakıp kaçtın
Kalbim kırık uçtan uca
Acıyorum o güzelliğine
Zehirli sarmaşık gibisin

Bir buz dağı var aramızda
Aşamıyorsun onu ben gibi
Ben senin için parçaladım
Ellerim kanlı gözüm yaşlı
Kalbim ağlıyor halime

Siyah saç siyah gözler
Ölümü anımsatıyor bana
Bırak soluk bedenimi artık
Sal ruhumu engin denizlere
Çık git hayatımdan dönme

Rüyalarım kapalı sana
Umutlarımda sen yoksun
Şiirlerim artık ağlamasın
Ellerim titremesin artık
Unut adımı aşkım gibi

Bir çift söz idi beklediğim
Süslemene de gerek yok
Bir kere duysam yeterdi
Lanet olsun saf ruhuma
Sana ait olan saf ruhuma

Artık seni görmekte istemem
Boş kadehleri atıyorum çöpe
İçkide içmeyeceğim artık
Sen git yeter bana zalim
Aşkı oyun sandın galiba

[Seager]

Aşka Ziyaret

Rüya misali hızlıca geçti
Özlemine bir hafta yetmedi
Kızma sakın bu deli aşığa
Elinde değil seni çok sevdi

Zaman oldu ki seni çok üzdü
An geldi hayalin ile güldü
Küsme sakın bu deli aşığa
Elinde olmadan sana bağlı

[Seager]

Aşkımın Yolu

Susun ey gafil bülbüller
Siz dünyayı boş sandınız
Kalbimi boş sandınız hep

Yol bitmez oldu yorgunum
Ayaklarım tutmaz oldu aşığım
Yolun sonunda sen varsın yeter

Hedefim senin memleketin
Yoluma engeller çıkardılar
Yılmadım ilerledim sana

Zaman oldu aç kaldım
Lokma oldu bana varlığın
Hayalin susuzluğum aldı

Bu yolda biter sevdiğim
*******i Güneşim ol yeter
Karanlıkta yönümü göster

[Seager]

Aşkın Bitmez

Sayfalar biter belkide
Kalemler yazmaz olur
Hislerim kalmaz biterler
Senin aşkın bitmez bende

Karanlık bitmez belkide
Güneş doğmaz olur
Gözlerim görmez kör olur
Senin aşkın bitmez bende

Yıllara meydan okurum
Zaman durur geçmez olur
Saçımda siyah kalmaz ak olur
Senin aşkın bitmez bende

Kış gelir gitmez belkide
Kuş sesleri diner belkide
Ellerim tutmaz olur belkide
Senin aşkın bitmez bende

Sen sevmesende olur
Benim sevgim ikimizede yeter
Bir ömrüm böyle biter
Senin aşkın bitmez bende

[Seager]

Aşkın Hançeri

Sence bu akanlar gözyaşımı
Evet ama neden ağlıyorum
Seni kaybettiğim için mi yoksa
Güzel bir aşk oyunuydu belkide
Neden uzun zamandır yapamıyordum
İsteyipte yapamadığım birşeydi bu
Sanırım yine uzun süre bekleyeceğim
Gerektiğinde ağlanırsa ağlamak güzeldir
Yalnızlığımı idam etmiştim ipi sen çektin
İçmeden sarhoş oldum aşkın mezem idi
Dayanamadım hasretini şarap yapıp içtim
Saçların raks ediyordu karşımda yine
Artık hasret var kalbimde sadece
Birde sen varsın çıkaramıyorum seni
Yardım et bana seni unutmam için
Ama sakın bakma gözlerime dayanamam
Ağlarım yine hıçkırıklara boğularak
Sakın konuşma sesinle mest oluyorum
Sadece kalbime bir hançer sapla ve git
Geriye bakmadan uzaklaş yanı başımdan
Umut verme bana bırak,huzur ver
Bu kadar zormu idi sanki beni sevmen
Belkide sevilecek biri değilimdir ben
Ama suç sende güzellik ve asaletinde
Bakışların beni mahkum ettin senin için
Saçların pranga misali esir etmişti
Sözlerin en ağır işkence gibi kamçılamıştı
Sakın unutma seni her zaman seveceğim

[Seager]

Aşkın Var Artık

Artık şiirde yazmıyorum sevgilim
Senden başka birşey düşünemiyorum
Yokluğunda dilim çözülüyor istemeden
Sadece isyan var seni benden ayıran yollara
Karamsar düşüncelerim bitti aşkın var artık

Mutlu olan şiir yazamıyormuş sevgilim
Seni yazdığım şiirler var sadece defterimde
Ama kimse bilmiyor o sözleri ve güzelliği
Sen sadece benimsin güzelliğinle beraber
Karamsar düşüncelerim bitti aşkın var artık

Solan bir yapraktım sen ve aşkından önceleri
Artık baharda açan yeşil yapraklar gibiyim
Ağlamaktan şişen gözlerim artık parlıyor sevinçle
İçki masamı yakalı çok oldu gerek yok artık
Karamsar düşüncelerim bitti aşkın var artık

[Seager]

Aşkname

Ufkun kızıl dumanı ile sabahı sineme çektim
Bir gece gelirsin diye seni her an bekledim

Denizleri kaynattım kahve diye yudumladım
Sen aklıma düşende telvesinde seni aradım

Yıldızları dost bahçemde muhabbet için çaldım
Ay ile kavga eyledim güneşe küfürler saydırdım

Annem aklıma düştüğün de bebek gibi ağladım
Onun her yokluğunda çığlıklarımdan ninni yaptım

Her güçsüz düştüğüm de boşlukta babamı aradım
Elim boş döndüğüm de duvarları kan ile boyadım

Bak zaman yine geçiyor sinsi ve sessizce ilerliyor
Küfrettiğim güneş benden uzakta yeniden doğuyor

Sigaram bana inat bu gece daha bir hızlı tükeniyor
Azrail ile dost olmuş bir anlık zevk ile beni kandırıyor

Ayaklarımın tabanı şişik, bedenimi şimdi taşıyamıyor
Senin sıcaklığın olsa Fizan'ı mesafeden dahi saymıyor

Üveys Yemen'in her taşını aşkının gözyaşı ile yıkadı
Benim gibi oturup denizleri umutsuz yere taşırmadı

Sana ait olan ruhuma kendimce işkence ediyorum
Seni düşünmemek için aptalca şeytana uyuyorum

Dağlara baş kaldırıyor, ne hikmetdir kafa tutuyorum
Ondan bir parça koparıp tekrar ona doğru fırlatıyorum

Rüzgara göğüs geriyor ona karşı inatla koşuyorum
Mehter misali iki ileri bir geri anlamasızca yürüyorum

Sabahın soğuk ayazını kendimce esans yapıyorum
Yaz mevsimde esen yel ile aklımı serin tutuyorum

Yunus'a mı inat ettim ne artık düşünmeden yazıyorum
Aklıma estikce yaprakları senin adın ile karalıyorum

Anlamsızca yazdığım mısralarda her an seni arıyorum
Bazen de bulduğumu sanarak senin adını haykırıyorum

Adımı Siyahii koydular, ruhumu bir tek senin aşkına esir
Noktalar benden uzak, virgüller ise aklım da dahi değil

[Seager]

Ateşde Üşür...... (Syn. Kıymet ULUÇ'un Yakamoz'a adlı şiirine)

Hani olurda mum söner
Yakamoz kayboluverir
Sakın kibrtiti ziyan etme
Senin kalbindeki alev var
Alev üşüyordur titremesi ondan
Gülme sakın alev üşürmü deme
Hayatı veren Allah iken alan kim
Su ısınıyor ama alevide söndürüyor
Bazen buz oluyor ateş onu eritiyor
Ama bir ateş varki ayaz olsa sönmez
Kalplerdeki saygı sevgi ve aşk ateşi

[Seager]

Ay Gız Büke

Seni üzen gönüller ağlasın
Yüzün güneş gibi parlasın
Dost isteyenler seni arasın
Allah seni benden almasın

Dost bahçen çiçekle dolsun
Yüzün onlara güneş olsun
Kötülük senden uzak dursun
Sana hüzün hiç uğramasın

Güller senin yolunu kaplasın
Ufkun açık neşen bol olsun
Ruhun derdi çileyi bilmesin
Ağlama sakın, yaşın akmasın

Siyahii şanına dost diyecek
Ah dediğinde hemen gelecek
Bedeni elbet faniye göçecek
Ruhu Büke ile hep gülecek

[Seager]

Ayrılık Şarkısı

Hani biz ayrılmaz, bir can gibiydik
Hani bizim aşkımız destan gibiydi
Hani verdiğimiz o masum sözler
Hani kurduğumuz saf beyaz düşler

Sonbahar rüzgarı şimdi benimle
Ayrılık şarkısı artık hep dilimde

Kim bilir kimler var şu an kalbinde
Kim bilir kimler var benim yerimde
Kim bilir kimler var şimdi elinde
Kim bilir kimler var siyah gözlerinde

Hani sen yıldız ben ay olacaktık
Aşkımızı dillere desran yapacaktık
Sensizliğe mahkum bir köle oldum
Kurudum soldum rüzgar ile uçtum

Sonbahar rüzgarı şimdi benimle
Ayrılık şarkısı artık hep dilimde

Kim bilir kimler var şu an kalbinde
Kim bilir kimler var benim yerimde
Kim bilir kimler var şimdi elinde
Kim bilir kimler var bensiz seninle

-Ben seninle olmasam da, sen hep benimlesin...
-Her ağlayışım da yüzümü okşayan gözyaşımsın...

[Seager]

Ayrılmayalım

Gözlerden uyku sürgün yemiş gibi
Saat sanki kendisi uykuya dalmış
Hiç ilerlemiyor sanki bana inat
Seni özledim daha şimdiden
Bir an önce sabah olsa diyorum
Kalbim senin için hızla atıyor
Ellerim teninin hasreti ile yanıyor
Dudaklarımda dudaklarının ateşi
Dua ediyorum Allah'a her gece
Artık gündüzler hiç bitmesin diye
Senden ayrı bir saniye bir asır
Senle beraber bir asır kısacık
Nasılda geçiyor zaman bir anda
Arkasına dahi bakmıyor sanki
Ayrılık var sonunda farkında değil
Saatleri kırmak istiyorum artık
Ama geceye çare bulamıyorum
Aslında var bir çaresi sevgilim
Sen benim gece güneşimsin
Aydınlatırsın dünyamı aslında
Artık sürgün yemiş uykular olmasın
Göz kapaklarım seninle açılsın
Bir daha kapanmasın istemem
Sen yanımda ol yeter sevginle
Uzak kalmayayım senden yeter
Ellerimiz artık hiç ayrılmasın
Gözlerimiz kenetlesin birbirine
Dudaklarımız bütünleşsin bir ömür
Ruhumuz ayrılsa da biz ayrılmayalım

[Seager]

Aziz İstanbul

Bir an olsun dinmedi asiliğin
Halden anlamaz gözü doymaz
Surlar ile çevrili kara parçası
Bir hırs var sende doyumsuz
Uslan be artık aziz İstanbul

Bir yanda Asya bir yanda Avrupa
Senin gözün dünyanın tamamında
Su yerine kan içtin yıllardır uslanmadın
Ezan sesleri ile huzur bulursun arada
Yeter bu kadar sakin ol İstanbul

Ben kızamıyorum sana hiç bir zaman
Seviyorum seni sevgili misali
Sen sahip çıktın bana yalnızlığımda
Sen bana insanları anlattın bazen
Ben sana seni anlattım İstanbul

Kopamadım senden senin asiliğinden
Bağladın beni herkes gibi kendine
Bir Fatih daha gelecek yakında
Uslanacaksın ebediyete kadar
Uslanacaksın Aziz İstanbul

[Seager]

Baba gibi Baba

Hüda'nın bir kutsiyeti onlara
Aile kurmayı nasip etmiş
Onlara evlatlar bağışlamış
Güç vermiş,dirayet vermiş
Ailesine Babalık yapmak için

Ana yuvayı yapar baba bakar
Baba çiğ getirir ana aş yapar
Çocuklar bir akide için bakar
Ama sormazlar para varmı
Baba bu taşı sıkar para yapar

Heybetli olur omuzları dik yiğit
Haramı sokmaz sıla kapısından
Birde akşam oldumu bekleyiş
Acaba şeker mi karamel mi?
İsterse boş gelsin ama gelsin

[Seager]

Baki Türkyılmaz (2001 yılında vefat eden dostuma)

Garip dünya sensiz olmuyor
Beni senin gibi güldüren yok
Seni kızdırmak hoşuma gider di
Ah be dost yalnız kaldım burada

Zaman gelir en serseri olurdun
Zaman gelir mangal yürekli
Ama hep benim dostumdun
Ah be dost yalnız kaldım burada

Ziyanı yok ben kalırım amma
Ya gül anan ya hacı baban
Sen aldın gittin onların hayallerini
Ah be dost yalnız kaldık burada

Rabbim aldı seni aramızdan
Tövbe isyan yok olmazda bizde
Ama gelemedim işte cenazene
Ah be dost bağışlarmısın beni

Anam söylemedi ilk sıralar bana
Üzülmemi istememiş ana işte
Sonraki duydum ağıtlar yaktım
Ah be dost az kaldı geleceğim yanına

Bu dünya fani elbet sonu var
Ha bugün ha yarın belkide birazdan
Azrail gelir yanımıza alır götürür
Ah be dost görsen tanırmısın beni

Adın gibi Baki huzura erdin sonunda
Can Muhammed'i gördün mü orada
Eline kapan öp kokla emi efendimi
Ah be dost bize nasip olacakmı acaba

[Seager]

Başbuğ'a Mektup

Ne oldu başbuğum, gençliğine küstün mü_?
Bakma öyle sisler ardın da duran kurt gibi
Suçumuz büyük, seni kabrinde dahi üzdük
Sana verdiğimiz nice sözlerimizi unuttuk
Kendi başımıza kalıp ülkümüze küstük

Kurtları Ergenekon'a sürgün gönderdiler
Sen gittin gideli elimizi ayağımızı kestiler
Senden bize kalan mirası çakal yem ettiler
Allah'a ettiğimiz nice yeminleri unuttuk
Sensiz serseri kurşun misali savrulduk

Şimdi sokaklar da başım önde yürüyorum
O eski heybetli ülkücü gençleri arıyorum
Senin adını gözyaşlarım ile haykırıyorum
Senin resimlerine baktıkça sinemi yırtıyorum
Turan yolun da üç beş kişi ile koşuyorum

Börteçine ve Asena artık sislerin ardında
Senin geleceğin günü bekliyorlar dağlarda
Birine sancağımızı verdik diğerine tuğumuzu
Onlar değil, bizlerdik bu yolun tek suçlusu
Şimdi Başbuğ lazım genç kurtlar otağına

Dön artık başbuğum gözlerimiz yollarda
Türk gençliğinin aklı sadece senin yolunda
Turan yolu sensiz çok zor geliyor kurtlara
Dört nisanı unutsak dönecekmisin yurduna
Saracak mısın? Bizi şefkatli kollarınla

Dün geçtim yine Ankara'da kabrin başından
Yalvardım Allah'a seni yollasın yanımıza
O ölmedi diye yazıyorum tüm mektuplarda
Dört nisan hiç olmadı geçmiş zamanlara
Hatta ben hiç ağlamadım mezarının başında

[Seager]

Bayrak

Utan ey zavallı utan biraz
Nerdesin bayrağıma el uzatan
Meydanı boş buldunuz sanırım
Yine kıpırdanmaya başladınız
Bayrağımı yakacaktın aklınca
Sen değil bayrağımı beni yakamazsın
Hala Türkler hayatta unutmuşsun
Elini kırarda dokundurmam ona
Zaman yaklaşıyor savaş başlayacak
Bu bayrak yine semada duracak

[Seager]

Bedduam Olsun

Gözyaşlarım yağmur olup sana dokunsun
Sevdanın asi çığlığı kulaklarından dinmesin
Ben olmasamda ruhum seni terk etmesin
Benim olmadın ya bu sözler Bedduam Olsun

En büyük mutluluklar, her zaman seni bulsun
En fena düşünceler Kaf Dağı'nda hapis olsun
Bir gün oğlun olursa adı sadece Siyahii olsun
Benden kaçtın ya bu sözler Bedduam Olsun

Gün gelsin sevdiğinin acı hasretini çekesin
Öyle bir aşık ol ki, elinden resmi düşmesin
Sevdiğin ah deyince sen ise ağıtlar yakasın
Sen beni ağlattın ya bu sözler Bedduam Olsun

Bir gün gelir aklına düşersem ki sanmıyorum
Sende beni seversen ki buna hiç inanmıyorum
Ya mapus damında cinayetten yatıyor olurum
Ya da Zincirlikuyu'da intihardan ölmüş olurum

[Seager]

Bekle

Bir nefes çek sigaradan
Sonra bırak gökyüzüne
Ulaşsın parlak yıldızlara

Dağlara haykır son nefeste
Zirvedeki buzullar titresin
Eteklerinde ki kuşlar ötüşsün

Bir taş at uçsuz denize
Mercanlara saklansın balıklar
Sahile aşkımızı yazsın dalgalar

Bir bakış bırak boşluğa
Bana ulaşana kadar izle
Taki göz göze gelene kadar

Bir el salla perdenin arasından
Hafif bir rüzgar oluşsun
Durma el ele tutuşana kadar

Zamana aldırma bekle beni
Uzan yatağına şarkı söyle
Susma, sana bir buse verene kadar

Bekle benim gibi bahar yüzlüm
Zaman bize inat yavaş geçiyor
Burda olmazsa toprakta kavuşacağız

Bekle....

[Seager]

Bekledim

Köşe başında bekledim
Ama sen yine gelmedin
Saat ile dertleşir oldum
Seni konuştuk gün boyu

Ben gelir dedim ısrarla
Az sabret yavaş ilerle
Zaman bu akıp gider
Benim gibi beklemez

Bir şarkı takıldı dilime
İçinde sen sadece sen
Uzun uzasıya söyledim
Yine gelmedin bir türlü

Sesimi dahi duymadın
Sana seslendim yalnınlıktan
Ağladım güldüm düşündüm
Ama bir tek seni sevdim

Belki saat yanlışdır dedim
Ama güneşte kayboldu
Zamanda akıp gitti hızla
Gözyaşlarım gibi akıp gitti

[Seager]

Bekleyiş

Bana dönmeni okadar çok bekledimki
Rengarenk olan çiçeklerde sonbaharın hüznü var
Güneşin yaktığı bedenim şimdi üşüyor
Yemyeşil olan ağaçlarda yazın yorgunluğu var
Kuş sesleri olan ormanlar rüzgarların elinde
Ağaçlar arasında artık dolaşan kelebekler yok
Sadece kuru yapraklar var ağaç aralarında
Ana kucağındaki yavrular artık büyüdü
Kuytu köşelerde aşk yaşıyorlar gizlice
Ben hala senin bıraktığın yerdeyim
Kalbim eskisi gibi değil atmıyor belki
Ama ben hep seni bekleyeceğim burda
Ha ben toprağın üstünde
Ha toprak benim üstümde

[Seager]

Ben Böyleyim Arkadaş

İnsanım görünüşündeyim
Demek ki insanım değil mi?

Düşündüğümü söylüyorum
Demek ki özgürüm değil mi?

İslama aşığım saklamıyorum
Demek ki Müslümanım değil mi?

Türkiye için canımı veririm
Demek ki vatanseverim değil mi?

Saklasamıydım duygularımı
Yalan mı söyleseydim insanlara
Hadi onları kandırdım ya Allah'ı
Onu kandırabilecekmiydim?
Ben buyum arkadaşım
Bir et ve kemik yığını
Türkiye sevdalısı bir vatan aşığı
Peygamber aşığı İslam sevdalısı
Memleket deyilince doğduğum yer değil
Memleket vatan demek Türkiye demek

Ben anama aşığım
Ben yarime aşığım
Ben babama saygılıyım
Ben kardeşime duyarlıyım

İslam'a Türkiye'ye dil uzatanı yakarım
Anama namusuma yan bakanı harcarım
Elhamdulillah ilk başta müsliman sonra Türk'üm

Tipime bakıpta aldanma zevkim bu
İçimi bilirmisin nasıl yanar volkan gibi
Hislerimi bilirmisin çılgındır Karadeniz gibi

Övmem kendimi asla iyiysem sen söyle
Kötü olduğumda da çekinme gücenirim
Ama hakkımı sakın ha sakın yeme

İşte size Fatih Kuşak
Beğenen beğenir.
Beğenmeyen beğenmez.
Ama arkamdan kuyu kazmayın
Ölsemde kabusunuz olurum.

[Seager]

Ben Daha Çocuğum Bakma Yaşıma

Yaşım yirmidört kafa kağıdında
Sırtım üşüyor anam yok yanımda
Cebimde para yok babam sıla da
Ben daha çocuğum bakma yaşıma

*******i ağlarım karanlıktan korkar
Sabahları kalkmaz biraz naz yapar
Ama yemek yapan bacım uzakda
Ben daha çocuğum bakma yaşıma

Askerden çağırdılar vatan hizmeti
Elim silah tutmaz kalem ayrılmaz
Anneme babama hasretim durmaz
Ben daha çocuğum bakma yaşıma

Sakallarım çıkmış şaşkılığım geçmedi
Bıyığım terlemiş çocukluğum bitmedi
Bir kız var beni güvey olarak belledi
Ben daha çocuğum bakma yaşıma

Ben büyüyeceğim az daha sabredin
Askere gideceğim vatanı koruyacağım
Zamanı gelir elbet yuva da kuracağım
Ben işte ozaman adam olacağım

[Seager]

Ben Hiç Çocuk Olamadım ki

Ben hiç çocuk olamadım ki
*******i hiç ağlayamadım
Okula dahi tam gidemedim
Ben hiç çocuk olamadım ki

Yaş ondörtte çaldılar ruhumu
Elime bir paslı demir verdiler
Biraz yağlı ve soğuk demiri
Ben hiç çocuk olamadım ki

Çaldılar içimde ki çocukluğu
Adam oldun dediler gülerek
Böyle adamlığı ben neyleyim
Ben hiç çocuk olamadım ki

Çocukların hepsi masum olur
Güler oynar neşe saçar etrafa
Ben ise dehşet saçtım hayata
Ben hiç çocuk olamadım ki

Benim hiç oyuncağım olmadı
Olmasını istedim ama almadılar
Oyuncak yerine silah verdiler
Ben hiç çocuk olamadım ki

Bahçede afacanlık yapamadım
Sevinçle oynayıp bağırmadım
Hatta lise de aşık bile olmadım
Ben hiç çocuk olamadım ki

Ben hiç çocuk olamadım ki
Çocukluğumu çaldı kötüler
Gülüşümü sakladılar benden
Ben hiç çocuk olamadım ki

[Seager]

Ben Küçükken

Ben çok küçükken insanlarda sevgi vardı
İnsanların yüzlerinde gülücükler olurdu
Korkmazdık sokaklarda asice gezerken
İnsanları tanımaya çalışmadık tanırdık
Diyorum ya ben çok küçükken böyleydi
Ne oldu bizlere niçin bu şiddet dünyası
Benim suçum yok demeyin mutlaka var
Herkes el ele verip yok ettik güzellikleri
Zalim olmazsak huzuru bulamamız zor
Artık güzelliklerin dünyası değil burası
Saygı, sevgi ve güven biteli çok oluyor
Onlar eskide kaldı ben çok küçüktüm
Bakmayın bana yanlışım yok inanın bana
Suç maddiyata mahkum olan ruhumuzda
Ben çok küçükken elma şekeri satılırdı
Macun vardı rengarenk ve de çok tatlı
Artık kalmadı o renkler her şey siyahi
Gökkuşağı bile artık oluşmuyor semada
Onu da yok ettik el ele verip zalimce
Geleceğe ne kaldı ki bırakabileceğimiz
Sadece şu toprak parçası kaldı elimizde
Hazır başlamışken bunu da yok edelim
Ben çok küçüktüm bilmiyordum sonu
Şimdi büyüdüm görüyorum anlıyorum
Ben yok ettim bu dünyayı biz hepimiz
Eskiden insanları severdim güvenirdim
Korkmazdım aynadaki yansımamdan
En azından acıma duygum vardı eskiden
Şimdi oda kalmadı kaçtı bu sahte benden
Ben çok küçüktüm ama çok mutluydum

[Seager]

Ben mi Deliyim Siz mi?

Bir deli çıkmış meydana
Seslenmiş tüm insanlara
Siz mi? Yoksa ben mi?
Deli olanımız kim acaba

Ben aşık olmam ruhsuzlara
Paraya tapar gibi bağlanmam
Hayatın kötüsünü denize atarım
Siz bakarsınız geriye ben bakmam

Ağlıyorum insan oğullarına
Neden bu aciziyetlik acaba
Aşkmış palavraoğlu palavra
Paraymış kağıt parçası işte

Sonunuz ne olacak bilinmez
Benim sonum iki metre kefen
Birde ebedi huzur toprakhane
Sizinki ebedi eziyet parkı

Ben mi Deliyim Siz mi?

[Seager]

Ben Nerdeyim_?

Sormayın bana nerde olduğumu
Ben mi?
Sokağa çık bir dilenci gelecek ona sor beni
Belki bir çöplükte belki de zamanın sonsuzluğun da arayıştayım.
Ben ay karanlığında susuz çöllerin en buhran verici sıcaklığında onun resmi ile ferahlıyorum
Kim bilir belki de kendimi aldatıyorum
Aldatılmış duyguları kendime sevgili ediyorum
Senin hasretin ile bir sigara yakıp kalbimin derinliklerinde seninle geçen günlerimi arıyorum
Karanlık sokakların en kuytu çıkmaz sokaklarında geçmişimi arıyor
Sokak lambalarının loş ışıklarında maziye bir an olsun bitmeyen hasret çekiyorum...

Bak yine aynı soru!
Ben gittim sevdalı yürek
Kaf Dağı'nın ardın da yanan kalplerin küllerinin savrulduğu yalnızlığın şehrindeyim
Gri bir dünyadayım, siyah düşlerin varlığın da sorulmayan sorulara cevap arıyorum
Bazen kendimi kaybettiğim de oluyor
Kaybolan benliğimi bulmak için derin bir nefes ile resmine bakıyorum
İşte o an gözlerimden akan yaşlarımda buluyorum hayata küsmüş asi benliğimi
Tutunduğum dalların kırılan yerlerini yüreğim ile sarmalıyorum
Son bir hamle ve kalan cılız kuvvetim ile onlara tutunuyorum
Arama beni bende ki sensizlikte kayboldum
Sorma kimselere ben yalanların varlığın da suçsuzluğumdan kaçıyorum
Artık umutların tükendiği son virajdayım
Hani hislerim de bir yavaşlama yok
İntihar dedikleri bu olsa gerek
Aradığın da bulamazsan eğer, sakın vaz geçme benim gibi
Ben hayatın solmuş renklerindeyim, bazen gri bazen zeytin yeşili, bir bakmışsın karanlığın en koyu olanından çıkmak için beyaz bir zerre arıyor olacağım
Belki de bir gece gökyüzünden kayan bir yıldız olacağım, elini bana doğru uzat beni seni nerde olursa olsun yanıma alacağım
Şimdilik sorma bana nerdeyim
Aslında söylediklerimi de unut ben her an seninleyim
Beni bulmak için sevmen yeter
Bazen de aşk için dökülmüş bir gözyaşın.......

***(Katkısından dolayı dostum Nurgül'e teşekkürler)

[Seager]

Ben Sevmeyi Biliyor muyum?

Ben
Kimim ben
Nasıl biriyim
İnsanlar beni nasıl bilir
Güvenilir miyim?
Yoksa ipsizin biri miyim?
Sevgi nedir biliyor muyum?
Veya sevgimi anlatabiliyor muyum?
Hep merak ettiğim birşey var
Acaba bende delice sevebilir miyim?
Ya da soruyu değiştireyim
Acaba bende gerçekten sevilebilir miyim?
İstersen neden olmasın derler her zaman
Koskocaman bir yalandır o söz
İstedim hemde çok istedim
Ama olmayınca olmuyor
Hayatını o uğurda değiştir
Fakat değişen sadece sen olursun
Karşındaki değişmiyor işte
Sevgiyi anlamıyor bir türlü
Belki de ben anlatamadım
Siz hiç bir ömür boyu ağladınız mı?
Ağlamışsınızdır belki de
Hatta haykırarak ağlamışsınızdır
Ama hiçbiriniz bahar gözlüm için ağlamamışsınızdır
Zaten ağlayamazsınız ki
Çünkü onu bir ben severim delice
O beni sevmese bile
Şimdi sorayım beni tanıyanlara
Ben sevmeyi biliyor muyum?

[Seager]

Ben Unuttum Seni

Yalnızım artık sadece ben varım
Tozlu bir koltuğun üzerinde
Kirli pantolonum ve yırtık tişörtümle
Heryerde hatıralar var
Arada bir camdan içeri giren rüzgar
Alırdı tozlarını şevkatle
Tozları gidince sen aklıma geliyorsun
Artık camıda açmıyorum
Sana verdiğim sözü tutabilmek için
Her sabah unutuyorum seni inan
Ama akşamalara söz geçiremiyorum
Uyumuyorum rüya görmemek için
Uyumuyorum sırf sana söz verdiğim için
Sadece seni hatırlamamak için
İnanki ben unuttum seni
Ama kalbime söz geçiremiyorum
Ben unutsam bile o unutmuyor seni
Sırf sana söz verdiğim için bugün herkese elveda dedim

[Seager]

Beni Unut Aşkımı Değil

Unut bedenimi sevgilim
Anma bir daha ismimi asla
Bir kabustu deyip unut
Mutluluğu başkasında bul
Ağlama sakın benim gibi
Hayata inat hep gülümse
Ben seni izleyeceğim hep
Sen beni göremeyeceksin
Sana zarar verenleri ezeceğim
Gün gelir biri beni sorarsa
İlk aşkımı unutmadım dersin
Adını unutsamda sevgisini değil
Ölüm aldı dersin onu benden
Geçmişimin en tatlı oyunuydun
Geleceğimin en zor sınavısın
Bugünümün yaşam kaynağı
Sevginin sözlük manasısın
Aşkımın tek formülü sensin
Hayatın aydınlık çağı sendin
Ömrümün baharı sendin

[Seager]

Benim Destanım

Sevgi yolunda çok engeller aştım
Küçük çakıl taşına takılıp düştüm
Elimde ki güllerin yapraklarını döktüm
Her anımda senin yüzünü düşündüm

Aşk denizin de deli dalgaları geçtim
Koskoca dünya da sadece seni sevdim
Senin için eski mutlulukları terk ettim
Susuzluğumu hayalin ile giderdim

Anka kuşuyla tüm dünyayı gezdim
Hazerfan misali insanları izledim
Saçlarının esintisin de bulutlara gittim
Umutsuzluğumu gözlerinle yendim

Şimdi garip bir sevda masalı oldum
Kak vuruldum, kah sürünür oldum
Ellerimle adını yıldızlara yazar oldum
Destanın sonun da ise ölen ben oldum

[Seager]

Benim Tek Dostum Kendim

Gözlerimi yine bir sis perdesi kaplamış
Görüyormuyum görmüyormuyum belli değil
Etrafımda hep arkadaşlarım oluyor
Ama niçin ben hep yalnızın
Dost dediklerimi bazen düşman gibi görüyorum
Dost dediğin düşman olurmu
Ne olursa olsun sana sırt çevirir mi?
Senden sadece fayda beklermi?
Öyle zaman gelirki beni kollarımda tutup kaldırması lazım
Biri sorduğu zaman benim çok dostum var diyorum
Ama niçin ben hep yalnızım
Neşeli olduğumda,hep yanımdalar
Ağladığımda teselli veren yok
Düştüğümde kaldıran yok
Niye diye kendi kendime soruyorum
Niye benim kötü günlerimde dostlarım hep meşgul
Niçin ben hep yalnızım
Benim çok dostum var diyemi
Hep karamsarlık var içimde
Bir yalnızlık korkusu var içimde
Ama etrafıma bakınca benim çok dostum var
Aynalarla kaplı sanki etrafım hep kendimi görüyorum
Benim tek dostum kendim

[Seager]

Bırak Hayatı

Fazla düşünme hayatı
Nehirin üzerinde bir sal gibi bırak gitsin
Duracağı yerde durur
Batacağı yerde batar
Dikkat et şelaleden düşme
Çok acıtıyor bazen
Nehirdeki balıklar kısmetin
Hepsine birden sahip olamazsın
En iyisini seç
Sana göre en iyisini

[Seager]

Bilindik Hikaye

Çile şehri,
Hüzün semti,
Hasret mahallesi,
Sevgi sokağı,
Aşk apartmanı,
Kat dört,
Zile basma, zaten çalışmıyor
Kapı açık, buyur içeri gel...
...
...
Sular kesik, elektrik hiç olmadı
Postacı uzun zamandır beni sormadı
Sütçü ile zaten aram hiç olmadı
O inek sütü satıyor, aslan sütü sordum, yüzüme bakmadı
Çöpçü bir beni alıp Ümraniye'ye atmadı
Maliye ise aldığım çiçeklerin vergisini sormadı
Neyse boşver...
...
...
Bakkaldan biraz şeker alayım
Sen bekle, birazdan geleceğim
Acı kahvem yok ama acı hatıralarım var
Anlatırken zor oluyor, şeker olmazsa
Nerden başlayayım hatıralarıma?
Güzellerinden olsun ister misin?
Peki tamam anlatayım,
Rahatla biraz,
Arkana yaslan, gidecekmiş gibi durma
Dur bekle, sırtın için yastık vereyim
Şimdi daha rahatsın sanırım
Neyse anlatmaya başlayayım...
...
Ben önceleri ölüm yoksa ağlamazdım
Hatta ölümlerde bile sahte ağlardım
Hani herkes ağlıyor ayıp olmasın diye
Zaten arka odaya geçince susardım
Çocukluğum harika geçti,
Her an gülümsedim insanlara
Güvendim,
Sevdim,
Saygı gösterdim,
Zaman su gibi akıp geçti,
Bir de baktım delikanlı olmuşum
Liseye başlamışım,
Keşke başlamasaydım,
Bir kız vardı orada aşık oldum,
Peşinden çok koştum,
Teklif ettim kabul etmedi
Bir daha denedim, cevap aynı oldu,
HAYIR
HAYIR
HAYIR
Sonraları okul bittikten sonra yani
Kabul etti ama benide perişan etti
...
Ne oldu rahat edemedin sanırım
Koltuk geçen ay kırılmıştı
Bir türlü yaptıramadım, gerekte yok zaten
Bir başıma olan hayatımda o koltuk sadece süs
Dur sen böyle gel,
Ah pardon!
Gözyaşım,
Gözyaşım kağıda damladı
Kusura bakma ıslandı
Boşver yazmayı
Ne sen yazabilirsin bu hikayeyi
Ne de okuyan dayanabilir.
Gel seninle tavla oynayalım.
Beni ne ben anlatırım
Ne de anlattıklarımı sen yazabilirsin
Yazmış zaten, yazan Mevlam
Bir de o kitabı çevireni var
Hem yazıyı hem de hayatımı
Neyse
Sana altı geldi
Altıya karşı zar atılmaz
Buyur başla...

[Seager]

Bilirmisiniz?

Bilirmisiniz;
Gerçek seven niçin susar?
Çünkü;
Seven kişi sevgiyi sözle anlatmaz

Bilirmisiniz;
Sevenler niçin sessiz ağlar?
Çünkü;
Sevdiğinin kokusuna hasret duyar

Bilirmisiniz;
Güllerin niçin dikeni vardır?
Çünkü;
Koparmayın yanındaki gül onun sevdasıdır.

[Seager]

Bir

Bir yiğit gördüm rüyamda, Kürşat
Bir cengaver düştü aklıma, Alparslan
Bir aslan anlattılar bana, İmam Şamil
Bir hakan lazım bize, Sultan Mehmet
Bir imam olmalı önümüzde, Hz. Ali (r.a.)
Bir hakim gerek düzen verecek, Hz. Ömer (r.a.)
Bir halife lazım huzur verecek, Hz. Osman (r.a.)
Bir siddiyk lazım yolu gösterecek, Hz. Ebu Bekir (r.a.)
Bir peygamberim var zaten can Ahmed, Hz. Muhammed (s.a.v.)
Bir Allah'ım bana hayat ve huzur veren

[Seager]

Bir Asır Oldu

Damla denize ulaştı
Zerre güneşe erişti
Yapraklar toprak oldu
Bir yarim bana geri dönmedi

Civcivler yumurtadan çıktı
Nice hayvan sıcak yere göç etti
Bülbüller bile aşkı tamam etti
Bir yarim bana geri dönmedi

Sokaktaki itin bile yari oldu
Radyodaki aşk şarkıları durdu
Zalimi bile bir aşk buldu
Bir yarim bana geri dönmedi

Askerdeki erler sılaya döndü
Dün çocuk olan bugün ana oldu
Sigaramın dumanı bile durdu
Bir yarim bana geri dönmedi

Kötülük gitti iyiler geldi
Kış bitti bahar geldi
Karlar eridi güneş geldi
Bir yarim bana geri dönmedi

Okumaz dediğimiz alim oldu
Beş para etmeyen kıymetli oldu
Dilenciler hükümdar oldu
Bir yarim bana geri dönmedi

Saçımdaki siyahlar gitti ak oldu
Gözümdeki nur gitti kör oldu
Gençliğim bitti mazi oldu
Yarim bana dönmeyeli bir asır oldu

[Seager]

Bir Daha Tövbe

Satıldık, bir kuru güle satıldık
Aldandık, yalan sözlere aldandık
Sevmek bize yakışmıyormuş
Âşık olmak mı? Bir daha, tövbe

Mektuplarıma cevap alamadım
Bir kuru merhaba olsa yeterdi
Gülmek bize yakışmıyormuş
Âşık olmak mı? Bir daha, tövbe

Vazgeçtik hatta nice dostlardan
Sigarayı dahi bıraktık istedi siye
Bir mahur sazım kaldı köşe başında
Âşık olmak mı? Bir daha, tövbe

Çakallar dahi güler oldu halime
Bülbüllerin sesleri kesildi artık
Çiçekler açmaz, güneş doğmaz oldu
Âşık olmak mı? Bir daha, tövbe

Ben istemiştim onun suçu yok
Aslında sevende bendim ya hani
Bir kuru güle yalan söze satıldık
Âşık olmak mı? Bir daha, tövbe

[Seager]

Bir Garip Vardı

Bir zamanlar bir garip vardı
Geceye dair şiirler yazardı
Nadiren de olsa şarkı söylerdi
Bir zamanlar bir garip vardı

Ay’a bakıp hayallere dalardı
Bazen güler, bazen de ağlardı
Aşk ile meşk eder derdi salardı
Bir zamanlar bir garip vardı

Onun bir değil iki sevgilisi vardı
Biri gelinlerin en güzeli İstanbul’du
Döndüğünde bir o sarıp sarmaladı
Bir zamanlar bir garip vardı

[Seager]

Bir Kınalı Dilber

Bir kınalı dilber
Elleri narin yar
Kaşları yay gibi
Gözleri çakmak

Sürmesi karadır
Yanakları al aldır
Elbisesi ipek fistan
Yazması oyalı yar

[Seager]

Bir Mahkumun Özlemi

Yok be dostum yok...
Burada hayaller dahi kayıp.
Ana yok,baba yok,yar yok,gardaş yok...
Anlayacağın bir başıma kalmışım,
Sabırla çekilen tesbihin tıkırtısı var,
Derinliklerden gelen hıçkırıklar var,
Volta atan mahkumların ayak sesleri var...
Burada hüzün var,hasret var,gözyaşı var...
Aah be anam nerdesin,
Nerde o gül kokan ellerin,
Nerde o leziz yemeklerin
Özledim...
Özledim seni anam özledim.
Aah diyorum bakıyorum semaya...
Belki,belki yarimi görürüm umudu ile
Yok be dostum yok,o da yok.
Yüzündeki gamzeleri yok,
Gözündeki ışıltı yok,
Bana o bakışları yok.
Bir başımayım bee
Senide özledim yarim,senide
Bazen düşersin,bazen hıçkırıklarla uyanırsın,
Üstün başın ter içinde olur,korkarsın.
Gördüğün rüyadan değil yalnızlığından korkarsın.
Aah be baba sen olsan korkarmıydım.
Babam var derdim,babam beni korur derdim.
Dünyaya isyan bile ederdim.
Önüme ordu gelse ne yazar bee...
Babam var derdim.
Sende yoksun bee...
Senide bıraktım dört duvar dışında.
Hani bazen destek ararsın,
Hani bazen sırtında bir el ararsın
Belkide gözyaşını silecek birini ararsın,
Gardaşım düşer aklıma,gardaşım
Beni destekleyen gardaşım.
Benim arkamı güvende sağlayan gardaşım.
Özledim ya onu da özledim.
Baharı özledim,kışı özledim,yazı özledim,güzü özledim.
Ben beni özledim,ben dünyayı özledim.
Bu dört duvar,bu dört duvar beni yıktı.
Elimdeki kelepçe sanki önüme yapılan sur misali...
Engelliyor beni bu paslı parmaklıklar.
Of be diyorum...
Geriye bakıyorum ne için,ne için yaptım ben?
Ne için yattım ben?
Kimin için?
Hiç kimse için.
Ben işte bunun için özlüyorum.

[Seager]

Bir Onlar Birde Biz

Şu zamandaki kadınlara bir bakın, bir de
Hz. Asiye’ye, Hz. Meryem’e, Hz. Fatıma’ya, Hz. Amine’ye

Şu zamandaki erkeklere bir bakın, bir de
Hz. Bilal’a, Hz. Ömer’e, Hz. Ali’ye, Hz. Osman’a

Onlar amellerini eksiksiz yapıp cennete gitti
Onlar sünnetlerini dahi eksiksiz yapıp huzur buldu

Zaman geldi canlarını hiç pahasına verdi
Zaman geldi yemeyip aç kaldılar israf yapmadılar

Fani dünyadaki nimetlere minnet etmediler
Baki âlemin güzelliklerine hayran idiler

[Seager]

Bir Puşt Var

Köpekler kemik arıyor
Yalakalar onları koruyor
Vatanımı almak istiyor
Belli Türkoğlunu tanımıyor

Bir puşt var itleri seviyor
Aslında kendi de it bilmiyor
Haktan hukuktan konuşuyor
Kendini iyi insan sanıyor

Mehmetciğim kısas istiyor
Vatana göz koyanları biliyor
Öldürmek için fırsat kolluyor
Ama büyük itler izin vermiyor

[Seager]

Bir Tutam Aşk

Bir tutam aşk serptim dünyaya
Haddim değilmiş ne bileyim
Suçluyum yani anlayacağın
Aşk yerine hüzünmü serpseydim
Bem yapamam öyle şeyler
Aşkı anlatmak suç ise
Cezam idam olsun..
Bir gün dönüp baktığımda
Karanlık sokakları görmek istemem
Şimalden bir rüzgar misali geçerim oralardan
Baharda geri dönmek üzere
Şimdilik benden elveda
Aşkı arayanların yanında olacağım.

[Seager]

Bir Varmış Bir Yokmuş

Bir varmış bir yokmuş masal misali
Anlatır İstanbul sana şanlı tarihini

Ezanları dinleyeceksin ilk başta
Sonra rüzgâra bırakacaksın ruhunu

Bir kuş misali Haliç'in üstünden izle
Sakın Süleymaniye'yi es geçeyim deme

Çamlıca'dan bakacaksın şehr-i alâya
Elinde bir çay oh diyeceksin sonra

Bu masalda ne periler var ne cinler
Bir varmış bir yokmuş işte masal misali

O derinlerden gelen fısıltı ile anlatacak
Sana Fatih’i, Mimar Sinan’ı, Eyüp Sultan’ı

Öylece dinle martı seslerini boğazdan
Sandalların iç gıdıklayıcı seslerini dinle

Sultan Ahmet’te kâğıt helva yemeyi unutma
Kanlıca’da yoğurt ve yanında sıcacık simit

Bu masalda Kafdağı yok arama boş yere
Bir varmış bir yokmuş işte masal misali

Surları gez tarihin en yakın şahitleri onlar
Yerebatan Sarnıcı, Gülhane Parkı’da hatıra

Adaları unutma son vapura yetişmeyi de tabi
Faytona binip gezeceksin İstanbul’un çocuklarını

Feshane sakin olur bu sıralar Ramazan’a kadar
Beyoğlu hep şenliktir, bir de Tarabya var ya

Bu masalda ne cüceler var ne de devler
Bir varmış bir yokmuş işte masal misali

Kumkapı’nın daimi misafirleri martılardır
Hani lokantalar dizilir sıra sıra sahil boyu

Pier Loti de çayın tadı demi farklı olur
Suyundan mı yoksa İstanbul’dan mı bilinmez

Mehter marşı ile coşardı bir zamanlar İstanbul
Ellerinde davullar, tokmaklar inlerdi dağlar taşlar

Bu masalda kötü kalpli kraliçede yok arama boşa
Bir varmış bir yokmuş işte masal misali

Akşam olunca hüzün girer İstanbul’un ruhuna
Sis dolar bir uçtan bir uca, Marmara dahi ağlar

Galata’dan uçan Hazerfan Çelebi az evvel geçti
Hemen peşinde ak güvercinler ile yarış ederdi

Topkapı Sarayı kutsal emanetlerin ikametgâhı
Dolmabahçe son önderimiz Atatürk’ün sarayı

Uyutmaz insanı bu masal farkı İstanbul
Bir varmış bir yokmuş işte masal misali

[Seager]

Birinci Sınıf Ölüm

Ustam bakar mısın?
Bana şöyle önlerden birinci sınıf bir ölüm versene...
Hani hayatım beşinci sınıftı...
Bari ölümüm birinci sınıf olsun...
Tamam yerim cam kenarı olsun...
Soğuk oluyor ama ne farkeder...
Ücreti kredi kartı ile versem sorun olmaz inşallah...
Ödeyemezsem icrayı zebani ile yapın...
.....
.....
.....
Yaa birşey soracağım...
Sigara içebilir miyim?
Hayır mı? Peki, tamam,
O zaman az bekletin aracı ben bir tane içeyim...
Yok teşekkürler ateş istemez...
Kalbim yanıyor bir zalimin aşkı ile onunla yakarım...
Yaa bir şey soracağım...
İçecek servisiniz var mı?
Yoksa ben bir kaç şişe içecek alayım...
Malumunuz yol biraz uzun...
.....
.....
.....
Yol arkadaşım acaba kim?
Espirili biri olsa bari...
Hani yaşarken gülemedik, bari ölürken gülelim...
Dur gidip onun için tatlı birşeyler alayım...
.....
.....
.....
Bakkal kardeş bana oradan şöyle tatlı birşeyler ver...
Tanımadığım yol arkadaşım için alıyorum...
Şöyle çikolata, akide şekeri falan...
Tanımıyorum ama olsun ikram ederim...
Sohbet için rüşvet benimkisi...
Teşekkür ederim...
Bu arada borcum ne?
Bu kez yazma veresiye defterine, dönüşü yok bu yolculuğun...
Hadi eyvallah, hakkını helal et...
Güle Güle...
.....
.....
.....
Bak benim gidiş vaktim geldi...
Yolcu eden kimse yok...
Ağlayasım geldi...
Ne yapayım kıskandım diğerlerini...
Bari, bari taş kalpli gelseydi...
Beni bu yola ittin ama yine de seviyorum 'O'nu...
Hay Allah yine gözüm yaşardı...
.....
.....
.....
Vakit geldi ben gidiyorum...
Herkese elveda...
Çevremde olmayan herkese elveda...
Bu arada söyleyin o vicdansıza,
Yol boyunca cama hooh yapıp oluşan buhara onun adını yazacağım...
Sonra da o yazıyı öpüp öylece uyuyacağım...
.....
.....
.....
Bu son yolculuk...
Yerim birinci sınıf...
Hayatta birinci olamadık...
Ama herkes görsün...
Ölümde birinci sınıftayım...
Ölümde................................

[Seager]

Bitik Dünya

Sessiz *******de insanları düşünüyorum
Hayata hiç bitmeyecek gibi tutunanları
Nefretin hakim olmuş yüzlerini izliyorum
Delicesine bir hırs var gözlerin derinliğinde
O bakışlar dahi beni korkutmaya yetiyor
Üzülüyorum onlara umutsuzluk içinde
Hani nerde el ele tutuşan asi sevgililer
Onları da korkutup kaçırmışlar ıssızlara
Sevgiye yer yok insanların hayatında artık
*******i güzel oluyor sokaklar sessizlik içinde
Sararmış yaprak bile daha canlı görünüyor
Onların donmuş yüzleri var sadece nefret
Lanet olsun insanlara insanlığı öldürenlere
Sevgiyi dahi ıssızlara kaçıran hain düşüncelere
Kumsaldaki dalgalar gibi gülüşleri de gidici
Hayalimdeki dünyaya gitmek istiyorum artık
Sevgililerin el ele tutuşup asice gezdikleri
Yaprakların daha yeşil ve canlı olduğu
İnsanlarının devamlı olarak güldüğü
Saygıya, sevgiye ve saflığa kucak açan
Sadece sevincin ve neşenin olduğu dünyama
Karanlığın dahi aşka kucak açtığı yere

[Seager]

Bitmeyen Ümit

Sana seslendim yine dün gece
Yıldızlara haykırdım adını
Asiliğim var yine üzerimde
Sana olan sevgimle beraber

Suç ne sende idi nede bende
Aşka dair umutlarım vardı
Suçu umutlarımda buldum
Sana olan sevgimle beraber

*******i seni düşünüyorum
Saçlarını, yüzünü, her şeyini
Aklımda bir sen oluyorsun
Sana olan sevgimle beraber

Kaç git diyor bana yıldızlar
Issız diyarlara bir başıma
Gideceğim üstümde ceketle
Sana olan sevgimle beraber

Kalbimde sana olan sevgi
Elimde soluk resmin var
Gözlerimde çiğ damlası var
Sana olan sevgimle beraber

Yolun sonu yok beklide
Seninle olmak var aklımda
Boynumda aldığın atkı var
Sana olan sevgimle beraber

Bekleyemeyeceğim artık
Gidiyorum buralardan
Aklımda sadece varsın
Birde sana olan umutsuz aşk
Bir gün döneceksin bana
Umutlarım bitmeden dön

[Seager]

Boşu Boşuna

Bir güzele sevdalıyım
Ayrı olsakta sevdalıyım
Sorma bana sebebini
Farzet ki boşu boşuna

Aşkı ile yanıp tutuştum
Gün geldi yağmur oldum
İnadına hasta bile oldum
Farzet ki boşu boşuna

Rüyalar gördüm toz pembe
Çiçekler topladım taç yaptım
Sebepsiz yere sevdalandım
Farzet ki boşun boşuna

Bu hayatta artık zevksiz
Yaratmış mevlam sevdayı
Her insana vermiş sevdayı
Amma inan boşu boşuna

[Seager]

Boşuna Yaşadım

Yaş olmuş yirmidört, ben hala büyümedim...
Sılamdan ayrı iken titremeden edemedim...
Anamın hasretini evde iken çekemedim...
Gurbet ele gidince, gözyaşımı silemedim...
Yaş olmuş yirmidört, ben hala büyümedim...

Yaşım gelmiş geçiyor, sevdiğimi alamadım...
Sevda nedir sorar iken yarimi öpemedim...
Yardan ayrı düşende hasretini çekemedim...
Al renkli mendilini göğsümden alamadım...
Yaşım gelmiş geçiyor, sevdiğimi alamadım...

Günler hızlı geçiyor, hak yolunu bulamadım...
Bir kez dahi olsa da küfürsüz duramadım...
Ezan sesini duyunca, secdeyi aramadım...
Elimde ki tesbihimi zikir için kullanmadım...
Günler hızlı geçiyor, hak yolunu bulamadım...

An geliyor ölüm düşer aklıma anlayamadım...
İstesemde aklımdan bir türlü çıkaramadım...
Rüyalarımı karanlık iken beyaz yapamadım...
Bu et yığını ruhsuz bedenden kurtulamadım...
An geliyor ölüm düşer aklıma anlayamadım...

Bayrağımı öpmeden yatağımda yatamadım...
Vatan için elimden gelenleri de yapamadım...
Cephede Mehmet'imin yarasını saramadım...
Öyle ki anasının bayramda elini alamadım...
Bayrağımı öpmeden yatağımda yatamadım...

Siyahii dediklerinin arkasında duramadın...
Anandan ayrı düştün, huzuru bulamazsın...
Yaşın da geldi geçiyor amacını anlamadım...
Hızır geldi gösterdi nefsinden kurtulmadın...
Şu üç günlük dünyada boşunamı yaşadın...

[Seager]

Bu Aşktır

Hüzün var yine yağmurun her damlasında
Sanki benim için yağıyor bardaktan boşalırcasına
Ne ıslanmak isterim ne yağmurun durmasını
Camdan bir mahsun misali onu izlemek isterim
İsim takarım her bir damlasına
En yüksekten düşene kendi adımı veririm
Sonra izlerim nasıl bir anda yok oluyor
Daha sonra gözlerimi kapatırım ve hayal ederim
Hep onlar insan olacak değil ya
Birazda biz yağmur olalım
Dans edelim onlarla beraber
Gözlerimi açtığımda camı buhulanmış gördüm
Adımı yazdım ilk başta sonra onun adını yazdım
Sonra kalp resmi yaptım
En sonunda dışarıdakiler okusun diye
Seni seviyorum yazdım tersten
Belki biri o olur umuduyla adınıda yazdım
Bir an mutlu olmuştum onu düşününce
Ama yine hüzün çöktü göz kapaklarıma
Yağmur artık dışarda değil
Benim gözlerimde yağmaya başaladı
Fırtına ise içimde kopuyor
Uçusan yapraklar misali içimde kıpırdanmalar var
Merak ettim bir an o hala oradamı
Ama sanmıyorum gittiği gün atmıştım onu
Unutmuştum ağacın uçan yaparları unutması misali
Bir an ağacın altındaki iki küçük çocuk dikkatimi çekti
Sarılmışlar birbirlerine sanki hiç ayrılmayacak gibi
Titriyorlar ama farkında değiller
Üşüyorlar ama umursamıyorlar
Sevmeyi küçüklerden öğrenmeliyiz
Onlar gerçek aşıklar destan olacak aşkları vardır onları
Kaçamakları ağlaşmaları bir simidi yemeleri
Aynı bardaktan ayran içmeleri
Bu aşktır...

[Seager]

Bu Yol Başka

Geriye dönüp bakmadan gidiyorum buralardan
Bunca yıldır bir kere olsun yaşadım diyemedim
Sinemde bir sızı ile koşar adım uzaklaşıyorum
Araya mesafeler girdikçe sancı çekilmez oluyor
Yerler gökler sanki bana engel olmak istiyorlar
Şimdi soğuk ******* de yorganım kuru yapraklar
Elimde ki bundan sonra şarap değil zemzem şişesi
Sevdamız için bin kere öldüysek te dirilmeyi bildik
Kalbim şahit olsun sevda yolunda hiç gülmedik
Allah şahit olsun vatan uğruna canımızı vereceğiz

[Seager]

Burası Mezopotamya

Burası en eski tarih Mezopotamya
İnsanlarımı katlettiniz çağdaşlık için
Kadınlar ağıt yaktı eşleri oğulları için
Barış getirecektiniz savaş getirdiniz

Burası en eski tarih Mezopotamya
Yağan yağmur değil anaların gözyaşı
Çocukların oyuncağı değil kuşunları var
Mavi yok artık sadece ölüm kızılı var

Burası en eski tarih Mezopotamya
Ben tarihin merkezi işgal olan Irak
Savaşınız insanlığa değil İslam'a
Köle olmam vurun bir kırbaç daha

Burası en eski tarih Mezopotamya
Yıktınız camiileri yanlışlık oldu dediniz
Yaktınız gençleri ihtihar ettiler dediniz
Yok ettiniz beni barış getirdik dediniz

Burası en eski tarih Mezopotamya
Masallar şehri Bağdat'ta burada
Artık sadece adı kaldı eski insanlarda
Birde Felluce Hitlere razıydık aslında

Burası en eski tarih Mezopotamya
Silah var dediniz savaşa girdiniz
Bulamayınca sakladılar dediniz
Olmayanı aramakla hayatınızı bitirdiniz

Burası en eski tarih Mezopotamya
Kerkük,Musul,Necef kan gölü artık
Ebu Garip nazi zindanları oldu artık
Yok edilenler Yahudi değil Müslüman

Burası en eski tarih Mezopotamya
Yok edilen topraklar olur akıllarda
İslam sancağı semaya bir kere çıkar
Onu ordan sadece Allah aşağıya alır

[Seager]

Bursa'lı Ana

Bir insan var ki, ana gibi sevdim...
Sohbeti bal damlıyor...
Gözleri çakmak-çakmak parlıyor...
Bir ana işte iki evlat ile hayata direniyor...
Direnmekten amacı kötülüğe savaşıydı...
Zaten onu da kazandı...
Elleri değil soğuk suya, sıcağa da girmemeli...
Anlatmak ile bitmez benim Teyzem...
Öz değildi aslında lakin özden öte oldu...
Benim için Bursa'da ikinci bir ana oldu...
Öyle ki bana bir atkı bir de bere ördü...
Ellerin dert görmeye Teyzem...
Görlerin hiç yaşarmasın Teyzem...
İki evlat yetiştirdi...
Bir kız, bir erkek...
Yani iki pırlanta aslında...
Biri vatana asker, diğeri evine ana...
Allah sahiplerine bağışlaya...
...
...
Unutmadım sakın unuttu demeyesin Teyzem...
O böreklerin tadı hala damağım da...
Şimdi keşke diyorum, şöyle bir tabak dolusu yanımda olsa...
Tatları hala damağımda...
Ellerine sağlık be Bursa'lı ana...
Ana diyorum ama sakın kızma...
Benim için tüm Asker anneleri anadır...
Bursa'ya gelirsem böreklerinden isterim ana...
Yüzsüzlükten olsa gerek aklımdan çıkmadı asla...
...
...
Her sohbetin de öğüt verir...
Hep iyiliğim için nahihat verir...
Eh nasihatin ile uslanırım inşallah...
Geçenler de söyledi, kulaklarımı çekecekmiş...
Çekinmiş çekmemiş...
Keşke önceleri tanısaydım da, bir de dövseydi...
Kulaklarımı kıpkırmızı etseydi...
Belki akıllanırdım...
Belki...
...
...
Neyse sağlıcakla kal ana...
Kendine çok iyi bakasın...
Allah'ım hep yanında kalsın...
Kötülük, fenalık sana yaklaşmasın...

[Seager]

Bush'a Sms

Garip der garip ağlar
Üstüne düşer dağlar
Altında şehitlerim var
Bu ülkede ordumu var
Komutanı kesin Faysal

Puşt derim Bush itine
Karışmayın sakın işime
Irak'ta o eşşoğlunun işi ne
Onun tek hayali Turkiye
Gelse girecek gözüne bişe

[Seager]

Büyük Sınav

Nasıl bir şeydir ölüm acaba?
Ölünce huzurlu olacakmıyız?
Bu büyük sınavın son sorusu
Belki de kanaat notumuz
Kopya çekme şansında yok
Çekmene izin de yok aslında
Kocaman bir salonda tek başına
Bir sen olacaksın orada yalnız
İlk soru kimin kulusun olacak
Hazır sorulmuşken biz kimin kuluyuz?
Kazanma hırsımızın mı acaba
Yoksa ihtiraslarımızın kulumuyuz?
Biz sadece Allah’ın kuluyuz
Bizi yoktan var eden Allah’ın
Pekâlâ, efendimizin emirlerini yaptık mı?
Tabiî ki hayır tam tersini yaptık
Namaz kıl dedi, biz kılmadık
Zekât ver dedi, malımız yok dedik
İyilik yap dedi, biz inadına kötü olduk
Oruç tutmamızı emretti, hayır yapmadık
Sadece başımız dertteyken Allah dedik
Zor anımızda hatırımıza geldi
Nefsimizin esiri olduk isteyerek
Allah bize bir hayat verdi
O hayatı verdi biz ihanet ettik
Malımızı baki zannettik şu fani dünyada
Sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşadık
Emirlere kurallara uymadık inatla
Hep faniye âşık olduk, bakiye asla
Anlık huzuru aradık her fırsatta
Nasıl bir şeydir ölüm acaba?
Hiç sorduk mu bu soruyu kendimize
Ölümden sonrasını düşündük mü acaba
Nefsimize kul olduk tövbe haşa
Her fırsatta şirk koştuk Allah’a
Birde bu sınavın notu olacak tabiî
Torpilde yok ki bu zor sınavda
Ek puan isteme sakın Allah’tan
Sınıfta kalırsın disiplin suçundan
Bütünleme sınavı da yok bu okulda
Seneye tekrar ederim diye de düşünme
Sınavın sonucu ya cennet olacak ya cehennem
Dersi iyi çalış bırakma son zamana
Her zaman duanı et Allah’a
Sakın ha isyan etme okuldan kovulursun
Kendini bir anda cehennemde bulursun
Suçun cezasını işte böyle bulursun
İsyan etmedim deme yalancı olursun
Allah’tan saklanacak yer arar durusun
Faniyi bakiye tercih ettiğin için suçlusun
İçki içtin eline ne geçti sanki
Haram ile karın mı doyar sandın
Fenalıklarda hep en önde sen vardın
Cennetten arsa aldığını mı sandın
Kendini zaten ancak böyle kandırırdın
Anadan, babadan helallik mi aldın
Onlardan en iyisini hep sen aldın
Ölünce cennete gideceğini sandın
Vallahi kendini çok iyi kandırdın
Topraktan geldin ona varacaksın
Malını mülkünü yanına alamayacaksın
Bir parça bez ile bakiye uçacaksın
Sınıfta kaldın mı? Geçtin mi orada anlayacaksın
Aldığın sevaplar sözlü notun olacak
Kopya çekme fırsatın hiç olmayacak
Torpili sana kim yapacak sandın
Allah bilir ama sınıfta kalacaksın
Cehennemde birazcık yanacaksın
Tabiî kaçacak yer arayacaksın
Allah’tan kaçamayacaksın bunu orada anlayacaksın
Bir fırsat diye yalvaracaksın ama avucunu yalayacaksın
Bu sınavın sonunda böyle yaparsan sınıfta kalacaksın
Bak şimdi anlatayım geçebilmek için ne yapmalıyız
İlk başta kuranı okuyup konuları anlayacağız
Allah’a her zaman dua yapacağız
Namazı aksatmadan kılacağız
Zekâtımızı malımız var ise mutlaka vereceğiz
Oruç tutup hacca da gitmeliyiz
Allah’a şükrümüzü hiç aksatmadan yapacağız
Dünyanın fani olduğunu hiç unutmayacağız
Komşumuzda yok ise onu da doyuracağız
İyilikten asla gururlanmayacağız
Biz Allah’ın kuluyuz bunu hiç unutmayacağız
Nefsimize hâkim olup hiç uymayacağız
Harama el uzatmadan helal ile doyacağız
Sınavımız bittiğinde huzur bulacağız inşallah
Kopyaya gerek kalmayacak iman edersek
Her an ölecekmişiz gibi ibadet edeceğiz
Muhammed (s.a.v.) bizim peygamberimiz takip edeceğiz
Bu sınavdan ancak böyle geçeceğiz.

[Seager]

Can Ablam

Adı Seyhan nehir gibi işte
Akar gider dost yüreklere
Saygınmı kazandı bir sözle
Adı bağışladı tüm kalbiyle

Can ablam canım ablam
Akarsular gibi temiz kalpli
Yüreği bazen buruk olur
Dostları için güler yüzlüdür

Bana kardeşim dedi Ablam
Beni öz belledi canım Ablam
Derdimi paylaştı gül yürekli
Sohbeti uzaktan can Ablam

Gün gelecek elini öpeceğim
Elinde bir tas su da içeceğim
Arzu görürse misafiri olacağım
Can ablam Canım ablam Seyhan

[Seager]

Canım Babam

Bir adam düşünün harap
Elleri çalışmaktan çatlamış
Gözlerinde yorgunluk izleri
Sırtında eski bir ceket
Ayakları titriyor soğuktan
O adam benim canım BABAM

Sabahları bir telaşla giderdi
Koşardım arkasından görmek için
O sanki benden kaçar gibiydi
Bir hoşçakal bile demezdi
Alnıma konulan bir buse sadece
O adam benim canım BABAM

Tek düşüncesi biz idik herzaman
Akşam bana aldığı bir akide şekeri
En mutlu çocuk ben olurdum
Bir bardak çay bir sigara yeterdi
Bir kere olsun incitmedi yüreğimi
O adam benim canım BABAM

Her zaman düşünceli görürdüm
Kokusu varya ah o koku hala burnumda
Omuzunda uyumayı bile özledim
Fakirlik üzmezdi bizi babamız vardı
Bir lokma ekmeğe şükrümüz vardı
O adam benim canım BABAM

O bana öğretti helal ile haramı
Asla vermedi bana haksız kazanılmışı
Yüzündeki çizgiler hayatın hatırası
Asla çekinmezdim işte bu BABAM
Beni koruyan okutan büyüten yaşatan
O adam benim canım BABAM

[Seager]

Canımı Bırak Allah’a

Sen sevilmeyecek kadar güzelsin
Sen tanrıça misali tapılacak birisin
Seninle beraber başladı günahlar
İçki, isyan ve küfür seninle doğdu
Asilikten daha beter bir şey oldum
Kini, nefreti ve intikamı hissettim
Bir canım kaldı sende sonra bana
Bari onu bırak bende kalsın Allah’a

[Seager]

Cemile ve Anıl

Cihanda bir masal anlatılırdı
En güzel sevda masallarından
Misal olmuşlar tüm aşıklara
İlk olmuş bu masal belki de
Laternada aşk şarkısı çalmış
En sonunda mutluluk varmış
Vuslat yaklaşmasın kalbinize
Eylül aşıkları gibi ebedi olsun
Aşkınız dillere destan olsun
Nice aşıklar imrenerek okusun
Issız diyarlar dahi sizi duysun
Laleler ve güller yatağınız olsun

[Seager]

Çakallar Ve Kurtlar

Sustu bütün çakallar
Anladı geliyor kurtlar

Bir anda uludu kurtlar
İnlerine çekildi çakallar

Pusu kurmuş çakallar
Düşmedi yiğit kurtlar

Başbuğ öldü can kurtlar
Meydanı almasın çakallar

Bayrağa dokundu çakallar
Kırın o elleri yiğit kurtlar

Analar ağlamasın kurtlar
Şehitleri çoğaltmasın çakallar

[Seager]

Çılgın Gibi Bağıralım Dostlar

Çılgınlar gibi bağıralım dostlara
Yahut ta dost sandığımız şahıslara
Gelin bir bardak çay ile sohbete
Koşun dost kalplerin dergâhına

Saman kâğıtta yazılsın şiirler
El ele versin dost yürekliler
Yanlış söz ile kırılmasın kalpler
Yapacak usta nerde diye derler

Sus yeri geldiğinde meclis içinde
Dinle, konuşan dost yüreklileri
Sohbet konuşmak değildir sadece
Sohbet yerinde dinlemesini bilmek

Akarsulara bırak âcizane yüreğini
Barut ile doldur dostsuz kalbini
Yak hatta o eski yalnız günlerini
Dostlara ses etme unuttum diye

Karadeniz misali çılgın kalbim dur
Dur ki anlatayım sana dostlarımı
Dur ki anlatayım sana can dediklerimi
Onlar olmazsa sen nasıl atarsın böyle

Bir ablam var canım bildiğim
Yüzünü görmeden boyun eğdiğim
Elini öpmeden saygı gösterdiğim
Bir ablam var işte dostum dediğim

Bir abim var biraz çılgın yaşayan
Sigara dumanını nefes gibi çeken
Dostluk için uykuyu feda eden
Bir abim var işte çılgın dediğim

Bir kardeşim var hayat sebebim
Yaşamıma can veren dediğim
Zaman ile onun için yarış verdiğim
Bir kardeşim var işte canımı verdiğim

İşte dostlar dediğimiz bunlar
Bize huzur verir her zaman onlar
Yaşama bizi bağlayanlardır onlar
Çılgınlar gibi dostluğumuzu bağıralım dostlar

[Seager]

Çocuk

Bugün bayram kalk
__________ÇOCUK
Yeni kıyafetlerini giy
__________ÇOCUK
Büyüklerini ziyaret et
__________ÇOCUK
Şekerleri poşete koy
__________ÇOCUK
Doyasıya çoş ve eğlen
__________ÇOCUK
Kırlarda sokaklarda koş
__________ÇOCUK
Bugün senin gün çoş
__________ÇOCUK
Bayramın kutlu olsun
__________ÇOCUK

[Seager]

Çok Geç

Hani o kapına geldiğim gün vardıya
Ölseydimde gelmez olaydım keşke
Seni başkasının yanında görmez olaydım
Yağmur altında dolaştım ******* boyu
Bir çıkış aradım bu korkunç kabustan
Bir el aradım belkide hayatı unutturan
Ben kendimden utandım nasıl sevdim diye
Ama senin utanacak yüzün yok anladım
Anladım anlamasınada zaman çok geç

[Seager]

Çok Merak Ediyorum

Çok merak ediyorum sevilmeyi
Yalanda olsa o sözü dinlemeyi
Biraz da olsa mutluluk hissetmeyi

Çok merak ediyorum gülmeyi
Komik olmasada fıkra dinlemeyi
Biraz da olsa gülüp eğlenmeyi

Çok merak ediyorum ağlamayı
Göz yaşlarımı aynada izlemeyi
Biraz da olsa hüzünlü yaşamayı

Çok merak ediyorum mutluluğu
Kalbiminde olan o saf duyguyu
Biraz da olsa gerçekten yaşamı

Çok merak ediyorum yaşamayı
Sabah erken kalkıp işe koşmayı
Biraz da olsa bir amaç edinmeyi

[Seager]

Dağlar

Yalçın ve ulu dağlar
Gelin gibi bembeyaz
Ama yol vermez asla
Sevdirmez kendisini

Zaman olur uğuldar
Zaman olur ağlar
Güneşi dahi kapatır
Altı üstü taş parçası

Nice destanlar yazıldı
Nice aşklar yaşandı
Hep dağ sırtlarında
Giden gitti o ayakta

Kar,fırtına etkilemez
Yağmur ile duş alır
Güneş ile kurulanır
Başı dik asi dağlar

[Seager]

Davacıyım

Hakim abi bir vicdansızdan davacıyım
Günlerimi çalan insafsızdan, davacıyım
Güneşimi karartan güzelden, davacıyım
Davacıyım hakim abi, hayattan davacıyım

Masum kalbimi o asi güzele kaptırdım
Ellerimin sıcaklığını ellerinde bıraktım
O bitmez gülüşümü dudaklarında unuttum
Davacıyım hakim abi, yarimden davacıyım

Ben hayattan davacıyım,
Ben ruhsuzlardan davacıyım,
Ben herkese inandım ya,
Aslında kendimden davacıyım.

[Seager]

Defterim ve Kalemim

Herkesin bir dostu vardır derdini anlatacak
Birbirlerine destek olacak bir dost
Benim dostumda defterim ve kalemim
Ne kadar horlasamda onları bana hep gülerler
Bazen sinirlenir ve bir köşeye fırlatırım
Ama onlar bana yine kızmazlar
Herseferinde duygularıma kucak açarlar
Hüznümü yaşarlar aşkımı anlatırım onlara
Öfkemi sevincimi payşaşırım onlarla
Onlar benim en iyi iki dostum

[Seager]

Devran

Sevdayı ancak yaşayan anlar
Acıyı ancak sevdalı anlar
Güzelden ancak acılı anlar
Yaşamdan ancak güzel anlar
Bu devran böyle döner

Hükmü sadece hakim verir
Suçu olan hüküm giyer
Aşkı bilen suçu işler
Hakim olan aşkı anlar
Bu devran böyle döner

Ağlamayı mazlum bilir
Haklı olan ağlayandır
Suçu bilmez haklı olan
Mazlumun suçu olmaz
Bu devran böyle döner

[Seager]

Dilimde ki Son Dua

Adı Tuğba dilimde ki son dua
Yüzünü görürüm yıldızlara baktığımda
Adını sayıklarım en güzel uykularımda
Adı Tuğba dilimde ki son dua

Huzur bulurum yüzüne baktığımda
Sevinç duyarım sesini duyduğumda
Bende ağlarım en küçük acısında
Adı Tuğba dilimde ki son dua

O benim biricik Gece Güneşim

[Seager]

Dinlemedin Ah Kafa

Anam düştü bakın yine aklıma
Gitme dedi dinlemedin ah kafa
Ben üşürüm o yok ise yanımda
Gitme dedi dinlemedin ah kafa

Zaman oldu ağladım bir başıma
Gün geldi aç yattım soğuk odada
Gün geldi ağladım yalnız başıma
Gitme dedi dinlemedin ah kafa

Acep şimdi ne haldedir ne yapar
Vakit namaz vakti namazı kılar
Cahilim ben dinlemedim sözünü
Gitme dedi dinlemedin ah kafa

Fatih’im bak al aklını başına
Tez çalış tez kavuşursun anana
Boş durup ta tembellik etme sakın
Sonra baka kalırsın böyle şaşkın

[Seager]

Doğum Günüm Kutlu Olsun

Bugün benim doğum günüm
Yirmi üç yıl önce ilk ağladığım gün
Sonra da zaten susmadım
Arada güldüğümde olmadı değil
Bugün benim doğum günüm

Elimde bir dilim kremalı pasta
Üzerine tek bir mum diktim
Sonra mumu yaktım,dilek tuttum
Derin bir nefes aldım ve üfledim
İyiki doğdum ben mutlu yıllar bana

Daha geçen gün gibiydi sanki
İnşaatta çivi batmıştı yanağıma
Hatta yaşlı bir amcanın evini yaktım
Ev boştu Allah'tan ziyanı yok
Bugün benim doğduğum gün

İlkokul biraz dolambaçlı geçti
En sonunda Atik Ali'de bitti
Ben dahi siyah önlük giydim
Beyaz yakalık şampiyon kartal
Bugün benim doğduğum gün

Orta lise delilik çağlarımız
Bende pek akıllı sayılmam hani
Okuldan kaçtığımda olmuştur
Bir kıza aşık olduğumda tabi
Bugün doğdum ama yanlızım

Sonraları üniversiteye de gittim
Biraz daha hayata alışıverdim
Arkadaş edindim kavga ettim
Doğum günümü ilk orda kutladım
Nice yıllar bana iyiki doğmuşum

[Seager]

Dost Dergahı

Girdim dostlar dergahına
Kalbim aydınlandı nur ile
Sohbetleri sevda yüklü
Aşık dostlar gemisi idi

Ne dünyanın aciz ihtirası
Ne paranın sinsi cazibesi
Unuttum kötülüğü pisliği
Dost eli sırtıma değdiği an

Yemekleri güler yüzdür
İçkileri Hüda'ya olan aşkları
Nağmeleri bülbül sesleri
Dost dergahının insanları

[Seager]

Dost Dersin, Candan Öte Seversin

Dost dersin, candan öte seversin
Arada bir de olsa sohbetini istersin
Gün gelir acı bir kahvesini içersin
Dost dersin, candan öte seversin

Bazen sırlarını sadece ona verirsin
O üzüldüğünde gözyaşını dökersin
Sevincinde ise beraberce gülersin
Dost dersin, candan öte seversin

Üzüldüğü zaman ona teselli olursun
Anasına ana, babasına baba dersin
Gerektiğinde Fizan'a dahi gidersin
Dost dersin, candan öte seversin

Siyahii yine hüzünlü düşünür oldu
Aklına dost bildiği insanları koydu
Derdini dumanla çiğerine doldurdu
Dost dedi ama nafile, nerden bileydi

[Seager]

Dost Sohbeti

Hadi kalk dost yeter hüzün
Artık biraz da yüzün gülsün
Sen dost bahçemin gülüsün

Sohbet başlar ama bitmez
Dostlar gelirler ama gitmez
Sohbet olanda huzur bitmez

Faniyi unuttuk bakiye vurulduk
Biz Muhammed'e (s.a.v.) aşık olduk
Bir Uveys-el, bir Yunus olduk

Fatih der camiiden ezanı duyduk
İlk başta güzel bir abdest aldık
Sonra da namazı eda yaptık

Dostlar bir olsun bir mekanda
Sohbet şarabı içilsin orada
Melekler sizi dinlesin semada

[Seager]

Dostlarım İçin

Siz ağlamayın dostlar
Ben ağlarım sizin yerinizede
Dağlara karşı haykırarak ağlayacağım
Sırf sevenler için ağlayacağım
Dostlarım için haykıracağım dağlara karşı
İsyanımda haksız sevgiler olacak
Haykıracağım sırf dostlarım için
Ağlayacağım sadece gerçek sevgiler için
Küfredeceğim bu zalim küreye
İsyanımı anlatacağım bütün evrene
Bırakın artık tüm sevenleri
Sevgi denen şeyden siz haz almıyorsunuz
Sevigiyi doyasıya yaşayanları rahat bırakın

[Seager]

Dostluk

Her şeyin bir sonu var dostluğun asla
Belki de göremezsin onları bir kez daha
Hayat güzel olur gerçek dostlar ile bir arada
Onun için ki bugünü bugün gibi yaşamalıyız.

Anıları hatırlayacak kadar değerli kılarlar
Ayrılık bile güzel olur bazen onlardan
Kavuşacağımız günü düşünürüz ya o bakımdan
Onun için ki bugünü bugün gibi yaşamalıyız.

Aç kalırız bazen bir lokmaya muhtaç
Sigarasız kalırız bir nefese dahi hasret
Açlıkta güleriz, sigarasız kalınca sinirleniriz
Onun için ki bugünü bugün gibi yaşamalıyız.


(Katkıları için Eda Türe'ye teşekkürler)

[Seager]

Dostum Baki

Can dost Baki gittin be
Bir yaz gecesi tanımıştım
Bir kış gecesi kaybettim
Çakı gibi delikanlı derler ya
Sırım gibi boyu vardı
Gök mavisi gözler parlardı
Hafif zayıfca bir görüntü
Gelemedim öpemedim toprağını
Trabzon yolunda kaza yapmış
Bir ailenin tek oğluydun
Dondurmasına okey oynardık
Hile yapardın ama boşverirdim
Mekanın cennet olsun dost
Toprağın bol olsun gardaş
Can dost Baki gittin be...

[Seager]

Dostum İstanbul

İstanbul artık üzgün sevgilim
Sokakları yas tutarcasına ıssız
Çamlıca aşıkları bile kalmadı artık
İçin için ağlıyor İstanbul sevgililere
Sis çökmüş yine yaşlı ve yorgun şehire
Belkide o da benim gibi düşünceli
Nerde o eski Beyoğlu eğlenceleri
Aşıkların el ele tutuşup dolaştığı sokaklar
Sende gittin bak şimdi de bize küstü
Artık konuşmuyor benimle sessizce
Önceleri şarkılar söylerdi sevinç ve aşkla
Ben sana aşıktım İstanbul aşkıma aşıktı
Ne oldu bu heybetli şehire diye soruyorlar
Trafik sıkışık değil,vapurlar sessizce gidiyor
Boğazında ışıkları söndü karanlıklar içinde
Her biten aşk İstanbul'a bir yara açar
Her biten sevgide kurşun yemiş misali inler

[Seager]

Dostum Ölüm

Sohbet ediyorum bir dostum ile
Sabah kahvesi içiyorum efkarla
Bir ürperti geliyor arada yanıma
Sonra kahkahalar alıyor her yanı

Laf lafı açıyor peş peşe espiriler
Ama gülesim gelmiyor bazılarına
Bir karamsarlık çöküyor üstüme
Bir nefes sigaradan alıyorum içime

Dostum diyorum ya aldanmayın
Bir benim değil hepimizin dostu
Son yolculuğumuzun rehberi gibi
Ama merttir benim Dostum Ölüm

[Seager]

Dostuma Mektup

Bak dostum sabaha yaklaştım
Elimde ki sigara ile efkarı yaktım
Dünyayı düşünürken elimi yaktım
Bak dostum sabaha yaklaştım

Bak dostum bir geceyi harcadım
Bir bardak çay soğumuş içemedim
Yarimi düşünürken üstüme döktüm
Bak dostum bir geceyi harcadım

Bak dostum sabah ezanı okunuyor
Kalbim yine ilahi aşk için çarpıyor
Sana bu mektup ellerim tir-tir titriyor
Bak dostum sabah ezanı okunuyor

[Seager]

Doyumsuz Aşk

Soluk soluğa sevişmek sabahlara kadar
Hiç ayrılmasa bedenlerimiz bütün olsa
Çıplak bedenlerimiz güneşte kavrulana dek
Yatağımız bulutlar, yorganımız yıldızlar olsa

Nefesimiz kesilene kadar öpüşsek çılgınlar gibi
Ta ki doyana kadar aşk ile kavrulan bedeninden
Utanmadan çekinmeden haykırsak insanlara aşkı
Söz verelim kendimize hiç ayrılmayacağımıza dair

Sonra biraz durup dinlensek yan yana, koyun koyuna
Ellerimizi kenetlesek birbirine hiç ayrılmayacak gibi
Aşk şarkıları söylesek bir elde şarap bir elde sigara ile
Hiç ayrılmayalım sevgilim ölüm gelip ayırana kadar

[Seager]

Dua Edelim

Sinemde bir sızı var bu sıra
Dermanım sadece yüce Allah'ta
Ellerimi kaldırıp semaya ederim dua
Günahım çoktur Rabbim affeyle

Bir bakarım etrafıma gizlice
Ne oldu biz imanlı müminlere
Müslümanım diyen hep zalim elinde
Dua edelim Allah'a yardım diye

Yetiş ya Muhammed Resulullah
Yetiş ümmetini topla yanına
Ellerimizi birleştirip yanında
Dua edelim Allah'a şefaat diye

[Seager]

Duvar

Altı üstü taşdan bir duvar
Üstü yosun tutmuş rutubetten
Çatlaklar var zamandan oluşan
Yıllara meydan okumuş ezelden
Aşıklar şiirler yazmış üzerine
Güneş onun ardından doğar
Mecnun yaptı Leyla yıkamadı
Aslı yumruk attı Kerem okşadı
Aşk bu öyle kolaymı yıkmak
Nice sevenler ördü o duvarı
Kıymet bilmez yar yıkabilirmi

[Seager]

Dünde Kaldı O Sözler

Senin elinden olsun yeterki
Varsın ölüm şarabı olsun
Senin bakışların olsun razıyım
Varsın cehennem ateşi olsun
Sen olmayınca dünya neyime
Senden başka birisi olmaz
İsterse kainat ona aşık olsun
Kaldır başını bak semaya
En parlak yıldızı seçtim
Sana aşkı anlatması için
Seni ona anlattığım gibi
******* artık karanlık değil
Sen varsın dünyamı aydınlatan....

Diyordum;

Bak yine karanlığa gömüldüm
Aşkı sonbaharda yapraklara bıraktım
Senin beni mazide bıraktığın gibi
Güzel başlamıştı o gece sen vardın
Acı bir ayrılık şarkısı ile bitti sokaklarda
Seni yakından göremedimya son defa
Beni en çok beni en çok o viran etti
Son mektubumda yazdığım gibi
Sana mutlu ve huzurlu bir ömür
Sevdiklerinle ve güvendiklerinle kal
Bana son kez elvedayı çok görme
Herşey bitsede sen benim aşkımsın
Gecemi aydınlatan güneşimsin

[Seager]

Dünya Tutsağı

Tutsak hayallerin
Esir düşüncelerin
Özgür umuduyum

Sevgi nehirindeki
Aşkın şelalesinde
Karamsar köpüğüm

Hain düşmanlığın
Sahte gülüşlerin
Riyakar dostuyum

Çakmak gözlerde
Gülen yüzlerde
Yanakta gamzeyim

Bir et yığınıyım
Hayvandan farklı
Akıl hazinem var

[Seager]

Düş

Düşümde bir kurşun sol yanıma isabet etmişti
Bir ağrı sancırdı sol yanımda uyanıverdim
Bir baktım kalbim yok yerinde sökmüşler
Son bir nefes aldım derin ve uzundu
Bir hamle ile sana baktım ama yoktun
Kalbimi söküp ardına bakmadan gitmişsin
Bir hançerde göğsüme saplasaydın bari

[Seager]

Ebedi Karanlık

Konuşma benimle, sus artık
Zebaniler çağırıyor uzaktan
Yaşam denen şu sarp yoldan
Çıkıyorum artık bayram edin

Şekeri alınmış çocuk misali
Ağlıyordum *******i sessizce
Hayat ta denen bu işkenceden
Kurtuluyorum artık sevinin

Seviyorum diye aldatıldığım
Bekliyorum diye yalvardığım
Kızınca kovamadıklarım oldu
Şimdi susun, haberleri izleyin

Hayat sonu gül bahçeleri içinde
Olur da bir huri gelir, gelmesin
Hiç yoksa orda yalnızlık isterim
Beyaz bir kefen ile huzur isterim

[Seager]

Elveda

Elveda, bu son vapur gidiyorum
Umutlarımı martılara bıraktım
Sandallarında iplerini çözdüm
Gidiyorum tek başıma uzaklara

Ağlamak dahi gelmiyor içimden
Korku var bende anlayamadığım
Beklide seni yalnız bırakmaktan
Dönemem artık geriye, elveda

Kısa bir aşk şarkısıydı bizimkisi
Ozanların ağıtlarıyla bitmemeliydi
Ben istemedim gitmeyi aslında
Bileti bana sen aldın. Elveda…

Güven sana bıraktığım hatıralara
Onlar seni ben olmasam da korur
Sakın bakma ardımdan dönmem
Elveda bahar yüzlü zalim yar

[Seager]

Elveda İstanbul

Ağlama mahsun yüreğim
Bilemediler seni sevmeyi
Sakın hüzünlenme inat et
Ben ağlarım hiç susmadan
Basıp geçtiler tam üzerine
Sevgiyi nedir bilmeyenler
Gün gelecek güleceksin
Ben ağıt yakarın gidenlere
Delice sevmiştim halbuki
Şiirlerime dahi almıştım onu
Hatta sadece ona yazmıştım
Ağlama yüreğim sus ne olur
Bir senmi terkedildin sanki
Bir senimi kandırdı bu felek
Güçlü ol intikamını ben alırım
Hemde destansı bir intikam
Tüm İstanbul kan kokacak
Elimde bir şarap şişesiyle
Ben belki göçerim bu diyardan
Sen hatırlanacaksın her an
İstanbul beni al sadece beni
Dokunma sakın saf ruhuma
Sana söz veriyorum İstanbul
Sevgililerin sana kalacak
Sokaklarında kanım akacak
Bir elveda şiiri olsun benden
Sana ve biten umutlarıma
Bitirilen masum umutlarıma
Elveda İstanbul unutma beni

[Seager]

Ermeni İti (Mikdat Bal'ın 'Bırakınız Zırvalasın' Adlı Şiirine)

Sen kim yazar olmak kim
Elindeki lolipop değil kalem
Okuyan sübyan değil adam
Burası gavuristan değil vatan

Ermeniye de destek verdin
Sen Türk evladı değilmisin
Aklınca entel olmaya çaban
Uğraş bakalım bir gün kazanacan

Mikdat'ım yazdı okumadınmı
Zırvaladığını hala anlamadınmı
Biz bu vatanın evladıyız tanımadın
Soyum Türk'dür dinim İslam

Bizim soyumuz belli ezelden
Börteçinede benim ceddimden
Ermeni itleri varya bizi katleden
Sana yemek olarak kemik veren

Savun bakalım soysuzların soyunu
Firavunu savunsan alırdın oyumu
Mehmedimi şehit edeni savundun
Benden oy yerine bir şamar kazadın

Mikdat'ım sen konuş dinleyenin var
Bu ülkede zırvalayanlar da yazar
Ama sen dinlenirsin onlar bakar
Onlar benden ancak 'Afkuru' kapar

[Seager]

Eski Güzellikler

Nerede o eski güzellikler
Baharda uçuşan kelebekler
Eşsiz kokusu olan güller
Hani nerde kim sakladı

Baharın güzelliği başkaydı
Aşk ile çırpınan gönüller
Rengarenk açan çiçekler
Hani nerde kim sakladı

Yazları neşeli olurdu herkes
Denize gider yüzerdik
Çeşit çeşit meyveler olurdu
Hani nerde kim sakladı

Son bahar aşk mevsimiydi
Yapraklar başka bir güzel
Hafif bir soğuk olurdu
Hani nerde kim sakladı

Hasat zamanı kışa hazırlık
İki misli çalışırdı herkes
İsyan yoktu sadece azim vardı
Hani nerde kim sakladı

Kış gelirdi beyaz gelinlikle
Göz kamaşırdı o güzellikle
Kestane olurdu soba üzerinde
Hani nerde kim sakladı

Yok o eski güzellikler kalmadı
Sanki birisi onları bizden sakladı
Ama saklamakta bence haklı
Hak etmedik ki biz onları

[Seager]

Eskiyi Attım

Bak hayata tekme attım
Neşemi sende bıraktım
Anıları çöpe attım
Tüm resimlerini yaktım
Sabahlara sitem yaptım
Geceyi kardeşim saydım
Şimdi ben yanlız kaldım
Sahte bir sevdaya kandım

[Seager]

Ey Güzel!

Ey temiz kalpli dilber! Sen beni hiç sevmez misin?
Sahteleri bırak desem bırakıp bana gelmez misin?

Ey siyah gözlü dilber! Sen bana hiç bakmaz mısın?
Sana şiir ile seslensem kalbini bana açmaz mısın?

Ey kiraz dudaklı dilber! sen beni hiç duymaz mısın?
Sana sevgimi haykırmadan gözlerimden görmez misin?

Ey huri yüzlü dilber! Sen beni hiç bilmez misin?
Ağaçta ki bülbülden bahçedeki gülden anlamaz mısın?

Ey bahar kokulu dilber! Sen beni hiç aramaz mısın?
Sokakta ki dilenciden Sağır Sultan'dan sormaz mısın?

Ey ipek saçlı dilber! Sen beni hiç sevmez misin?
*******in rüyanda benim ile dans etmez misin?

Ey pamuk elli dilber! Sen bana hiç gülmez misin?
Yalan aşklardan usanıp sarayıma kaçmaz mısın?

Ey tatlı sözlü dilber! Sen bana hiç gelmez misin?
Şu üç günlük hayatta benim kadınım olmaz mısın?

Ey sıcak ruhlu dilber! Sen bana hiç yazmaz mısın?
Yolladığım nameleri mum ışığın da okumaz mısın?

Ey kalem kaşlı dilber! Sen bana hiç koşmaz mısın?
Aşkın cennet bahçesinde kor olupta yanmaz mısın?

Ey zarif belli dilber! Sen bana hiç acımaz mısın?
Gözyaşımı görünce al mendilin ile silmez misin?

Ey fidan boylu dilber! Sen beni hiç anmaz mısın?
*******i yatmadan bana selam yollamaz mısın?

Ey pembe yanaklı dilber! Sen beni hiç görmez misin?
İnsanların kelamı olmadan şarkılardan duymaz mısın?

Ey benim olmayan dilber! Bu deli kim sormaz mısın?
Siyahii'nin sözlerinden hiç kendini duymaz mısın?

[Seager]

Fakirlik Sebebim

Umutlarım kayboldu sisli bir gecede
Onları arıyorum şimdi her hecede
Hatta bazende afacan bir bilmecede
Birde ulu Mevlama yaptığım secdede

Gözyaşlarım kayboldu sahipsiz sözlerde
Ellerim tutmaz oldu sahte gülüşlerde
Kendimi arıyorum şimdi meyhanede
Bazende kuytu ve karanlık köşelerde

Gülüşüm kayıplarda çalındı belkide
Sitem ettim kahpece düşüncelerimde
Kavga ettim denizle martı seslerinde
Çalanlara lanet ettim şiirlerimde

[Seager]

Fatih'in Gelini

Mehter takımı yaklaşıyor
Sesleri dağları titretiyor
Heybetleri düşmanı korkutuyor
Bahadırlara güç veriyor

Önde padişah Sultan Mehmed
Arkada aslan parçası yiğitler
Dillerinde tekbir,Allah-u Ekber
Konstantinapolise ilerliyorlar

Sultanımın yanında sancaklar var
Birinde Kelime-i Şehadet yazıyor
Birinde Kelime-i Tevhid parlıyor
Birde al bezde ak hilaller var

Tarihin akışı değişiyor ellerinde
Artık adıda değişti İstanbul oldu
Sus be artık gafil Bizanslı yeter
İstanbul artık Müslüman oldu

İstanbul Fatih'e aşıktı ve kavuştu
Bırakmaz artık onu ve torunlarını
Fatih bize bir gelin gibi bıraktı onu
Biz onu bir ana bir bacı gibi koruduk

[Seager]

Fatih'in Mekanı

Güzelliği karmaşasında saklı
Fethini Peygamber müjdeledi
Herkes dünyaya hükmeder
İstanbul'a sadece Türkler

Genç bir kız misali zarif
Fatihi gibi kuvvetli
Bir şehir düşünün heybetli
İstanbul'u düşünün usulca

Kulak verin altın boynuza
İyi dinleyin ezan seslerini
Her yanı buram buram tarih
İstanbul bu Fatih'in mekanı

[Seager]

Fatih Gibi

Güneşi sevdinmi hiç bir bebek gibi
Aya sarıldınmı leyla ile mecnun gibi
Yıldızları okudunmu hiç aşk namesi gibi
Bulutlara uzandınmı hiç kuş tüyü yatak gibi
Hazineye sahipmisin devran-ı alem gibi
Aşık oldunmu hiç Fatih gibi

[Seager]

Fatih Sultan Mehmet

Peygamberimizde onu müjdelemişti
İstanbul'u aldı büyüklüğünü kanıtladı
İyiliği,dürüstlüğü,sevgiyi hep savunmuştu
Murad ile Huma'nın oğlu Mehmet Han

Hristiyan,yahudi,müsliman diye ayırmadı
Herkese insan olarak şevkatle yaklaştı
İstanbul'u aldı Fatih ünvanınıda kaptı
Murad ile Huma'nın oğlu Mehmet Han

Türkleri dünyada adım adım ilerletti
Savaşta kaçmadı en önde saf kaptı
Kılıcını sadece Allah yolunda kullandı
Murad ile Huma'nın oğlu Mehmet Han

Sevdası sadece islama ve insanlarınaydı
Faniyi değil herzaman baki olanı arzuladı
Allah'ın yardımı ile tüm kafirleri kaçırdı
Murad ile Huma'nın oğlu Mehmet Han

Çok küçük idi bir ulusun başına geçti
Düşünceleri ve aklı büyük idi kalplere girdi
Vatan topraklarını küçültmedi büyüttü
Murad ile Huma'nın oğlu Mehmet Han

[Seager]

Festivalimiz

Bilki artık ağlamıyorum
Gözlerim parlıyor artık
Gönlüm kanat çırpıyor sana

Sen dur bekle geliyorum
Yorma zarif bedenini
Ne kaldı zaman hızlı

Gözümü kapıyorum akşam
Açıyorum sabah olmuş
Aşkımız zamanı hızlandırdı

Unuttum sanma sözüm var
Bir kere geldiğim zaman
Bir daha gitmeyeceğim

Romanlar şenlik kurdu sokaklarda
Kuşlar nağme oldu şarkılarda
Bizim için bu festival bu şenlik

Ahlamıyorum artık gurbet diye
Gülüyorum herkese sarılarak
Sana koşuyorum Gece Güneşim

[Seager]

Garibin Züleyha'sı

Bir garibin feryadı yankılanıyor
Elinde şarap şişesi ile ağlıyor
Son gücüyle şarkı, şiir söylüyor

Her halinden belli çok seviyor
Şarkıları özenle seçip söylüyor
Hepsinde o isim var Züleyha

Mısralarda saf aşkını saklıyor
Sanki yıldızlara uzanmak istiyor
Gökyüzüne Züleyha yazacak

Sigara dumanını derin çekiyor
Dumanı sanki içine hapsediyor
Dumanın isi ile Züleyha yazıyor

Bedeni sanki bir fidan misali
Ama ruhu harap olmuş,ölmüş
Bir Züleyha ile hayata küsmüş

[Seager]

Gece Güneşi'ne Sms

Bir eşin daha olsa dünya durur
Saç telinin uğruna savaşlar olur
Bir ah! deyişin ile insanlar ölür
Siyahii'nin şiirleri yanar, kül olur

[Seager]

Gece Güneşim

Doğmadı yine güneş üzerime
Olmadı,sensiz beni istemiyor
Bakmıyor yüzüme sen olmayı

Karanlığın içinde aşık bedevi
Çöllerdeki mecnun misaliyim
Arıyorum seni ruhumun içinde

Dağları tırnaklarımla deleceğim
Koşarak sana doğru geleceğim
Gün gelecek seni terketmeyeceğim

Çağlayanlara bıraktım yalnızlığı
Kayalara çarpıp parçalansın diye
Seni sevdiğimi anlasınlar diye

Bulutlara yolladım gönül gözümü
Kütahya Bursa farkedemi ruhuma
Ben hep seni izleyeceğim

Sabah güneşi doğmasın artık
Gecemi aydınlatan sen varsın
Gece güneşim sana aşığım

[Seager]

Gece Güneşime Bir Şiir

Bir sevdiğim var uzakta
Adı her an dudaklarımda
Yüzüne her baktığımda
Ruhum sarhoş olur o anda

Adı şarkı oldu dudaklarımda
Yüzü ışık oldu rüyalarımda
Aşkı merhem oldu yalnızlığımda
Kokusu misk-i amber vücudumda

Şiiri sever oda aslında
Zaman kızdırmış onu mısralara
Belki de bir hain kırdı kalemini
Çaldılar belkide güzel hayallerini

Sadece sevgisini istiyorum
Elini tutup bırakmamak için
Omuzuna yaslanıp uyumak için
Alnına bir buse kondurmak için

Az önce duydum yine sesini
Bir huzur doğdu yine içime
Aldığım gibi elime kalemi
Yazdım onun için bu acizane şiiri

[Seager]

Gece Güneşimi Bekledim

Benim doğuşum belki aşkın ölümüydü
Siyahın sonsuzluğun da kayboluşumdu
Ağlamak denen kavramın doğuşuydu
O sıcacık gülümsemenin kaybolşuydu

Benim aşk sözlerim belki de yalancıydı
Bir gerçek var ilk günden değişmeyen
Ben doğduğum da gündüzü göremedim
Ondandır Gece Güneşim için bekledim

[Seager]

Gece ve Gündüz

*******in sahibiyiz artık
Karanlık sokaklar bizim
Gündüze küfrenlerin yanındayız
Elimizde şarap şişeleri var
Sarhoş olmak istiyoruz
Gündüzü ve güneşi görmemek için
Birgün Ahmet birgün mehmet oluyoruz
Artık kendimizi bile tanımıyoruz
Kimiz biz neyiz nerdeniz
İnsanları tanımıyamıyoruz
Bize ayyaş diyorlar
Acaba bizmiyiz yoksa onlarmı
Bizde insan sevgisi onlarda para sevgisi
Bizde aşk onlarda nefret
Bizde gece var tüm ihtişamı ile
Onlarda ise kötülük dolu gündüz
Gece olması için dua ediyoruz
Anlayamadığım bir tılsımı var onun
Aşıklar hep *******i el ele tutuşur
Hep yanyana olurlar akşam olduğunda
Sabahları ise sadece kuru bir seni seviyorum derler
Akşamları ise onlar konuşacak söz bulamazlar
Yıldızlar konuşur o anda
Artık gündüz sizin olsun ben geceyi istiyorum
Aşk sarhoşu olmak istiyorum

[Seager]

Gece Yaramazlıkları

Tek başımayım yine gecenin bir vakti
Sokaklarda aylak aylak dolaşıyorum
Kemdimce eğleniyorum çocuklar gibi
Kaldırım taşlarının arasına basmadan yürüyorum
Bazen caddenin tam ortasına oturuyorum
Gündüz olsa korkarım oturamam öyle
Yıldızları seyrediyorum banka uzanıp
Onlara isimler takıyor sohbet ediyorum
En parlak olanı sen hemen yanındakide ben
Hava soğuk bana ördüğün atkı var boynumda
Ayağımda pazardan aldığım çoraplar var
Sırtımda hani hiç çıkarmadığım Beşiktaş montu
Biraz üşüyorum ama umrumda bile değil
Eve gidesim gelmiyor içimden sen olmayınca
Serseri kurşun gibiyim bir oraya bir buraya
Sokak lambasındaki kelebekleri izliyorum arada
Sanki dans ediyorlar bende onlara şarkı söylüyorum
Hani ikimizin şarkısı vardıya belki hatrındadır
******* zamanla hep tükenirmiş derdiler olsun
Diye sürüp gidiyor ben unutmadım onu
Unutmamda zatan unutamam senin hatıran o
Akşamları el ele sahilden denizi izlerken söylerdik
Hani seninle apartmanların zillerine basıp kaçardık
Şimdi de yapıyorum ama her seferinde yakalanıyorum
Kola kutuları ile top oynuyorum tek başıma
Bazen arabaların lastiklerini indiriyorum
Duvarlara senin adını yazıyorum sadece
Benimkini devamlı sen yazardın diye yazmıyorum
Geri geldiğin zaman yazarsın diye boyalarıda sakladım
Sarhoşla sarhoş oluyorum,deliyle deli oluyorum
Bir türlü kendim olamıyorum sen yoksun diye
Panolardaki afişleri yırtıyorum amaçsız yere
Sokaklardaki yaprakları toplayıp yakıyorum
Sonrada bekçi abiyle başlıyoruz maratona
Küçükken saklandığımız harabeye girip bekliyorum
Taaki güneş binaların üzeriden yükselinceye kadar
Sonrada o harabede uyuyup seni bekliyorum
Belki birgün dönersin diye

[Seager]

Geceyi Yazmaca

Gecenin asi çığlığı ile boğuşurken,
bir yandan ise sana şiirler yazıyorum.
Daha hilal bile tam kaybolmamışken,
ben seni bir sonra ki geceden soruyorum.
Yaprakların rüzgarla dans edişlerinde,
ben seni yazdığım defterin çizgilerinde arıyorum.
Bazen gece kelebekleri sigaramın ateşine geliyor,
sırf seni sormak için onlara karışmıyorum.
Bulutlar güneşin kapısını açmak için beliriyor,
ben ise hızlı bir şekilde bir geceyi daha sana yazıyorum.
Yazdıklarımın manasını sorma sakın,
dünü bugün, yarını ise doğduğum gün yapıyorum.
Aslında yazdıklarımın arasından sadece senin sevdanı anlıyorum.
Bazen kalemim yazmaz olunca, bak sende dene bu anlatacağımı,
gözyaşalarını ve eğer tabi seviyorsan,
bir tutam da sevginden damlat içine ve
boş duvarları hatta gökyüzünü kendine sayfa yapıp,
aklına gelen herşeyi karala etraflıca düşünerek.
Arada benim adımını da yazmayı unutma,
Sen beni sevmesen de sana deli gibi aşık olan biri olarak yaz beni......

[Seager]

Gel

Senin ile geçen günler
Eşsiz bahar bahçelerinde
Unutulmaz sevgilim alemde

Zor bir sınav gibisin
Bitmez hayat okulunda
Bir şans daha ver bana

Bir gün daha bitti yalnız
Sessiz bir oda da tek başıma
Koş artık gel yanı başıma

[Seager]

Gel Kurtar Bizi

Peygamberler sultanı Hz.Muhammed (s.a.v.)
Allah'ın resulü Hz.Muhammed (s.a.v.)
İki cihan sultanı Hz.Muhammed (s.a.v.)
Müminlerin efendisi Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

Kalbimin dinmez hasreti Hz.Muhammed (s.a.v.)
Meleklerin dahi salavat ettiği Hz.Muhammed (s.a.v.)
Hz.Fatıma'nın babası Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gül kokulu efendim Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

Adalet padişahı Hz.Muhammed (s.a.v.)
İyilik dergahı Hz.Muhammed (s.a.v.)
Kuran'ın armağan edildiği Hz.Muhammed (s.a.v.)
Nur cemali olan Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

Uğruna canım feda Hz.Muhammed (s.a.v.)
Yoluna başım feda Hz.Muhammed (s.a.v.)
Saç teline dünyalar feda Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gönlüm aşkın ile yanar Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

Uveysel'in görmeden aşık olduğu Hz.Muhammed (s.a.v.)
Hz.Amine'nin oğlu Hz.Muhammed (s.a.v.)
İslamın ışığı Hz.Muhammed (s.a.v.)
Nebiler Nebisi Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

Düştük zalimin eline Hz.Muhammed (s.a.v.)
Müslümanın diyen kafir elinde Hz.Muhammed (s.a.v.)
İnsanoğlu nefsine köle Hz.Muhammed (s.a.v.)
Şeytana hizmet eden edene Hz.Muhammed (s.a.v.)
Gel kurtar bizi Hz.Muhammed (s.a.v.)

[Seager]

Gelde Bana Sor

Alanı var mı şu hüzünlerimi, satsak
Birde şu tozlu hatıralarımı, yaksak
Gelirmisin dostum beraber, kaçsak
Diyorum amma,sen gel bana sor

Gemi kalkmadan koşup yakalasak
Gerekirse kaçan zamanı durdursak
Arada birde şu efkar fenerini yaksak
Diyorum amma,sen gel bana sor

[Seager]

Geleceğim Layık Olsun

Uyu yavrum Allah'a dua et
Sabaha uyanmak için dua
Allah'a borcunu ödemek için
Cennet meyvelerini yemek için

Uyu oğul, uyu ki büyüyesin
Büyüyüp mücahit olmalısın
Mücahit olup İslamı savunasın
İslam ı uzanan elleri kırasın

Uyu kızım, uyu ki büyüyesin
Büyüyüp evlat yetiştiresin
Yiğit olsun evlatların atası gibi
Bu vatanı korusun yüceltsin

Bakma ana ben suçluyum
Sana babama layıkmıyım
Atalarıma saygılımıyım ana
Ben yapamadım evladım yapsın

Bakma babam senin gibimiyim
Utancım mücahit olamamaktan
Senin adını layıkıyla taşıyamamaktan
Vatanım için kanımı akıtamamaktan

[Seager]

Geliyorum

Sabahın serini titretiyor beni
Balkonumda oturmuş düşünüyorum
Gece Güneşimi düşünüp ısınıyorum

Az kaldı sevda çiçeğim bekle
Bekle üç vakte kalmaz geliyorum
Sana olan sevgim ile yaşıyorum

Bir resmine bakıp hasret gideriyorum
Sonra derin bir nefes çekiyorum
İyi ki varsın,iyi ki seni seviyorum

Az kaldı sevda çiçeğim bekle
Bekle üç vakte kalmaz geliyorum
Sana olan sevgim ile yaşıyorum

Güneş seninle batıp seninle doğuyor
Ay sana benim kalbimi getiriyor
Rüzgarlar bana kokunu hissettiriyor

Az kaldı sevda çiçeğim bekle
Bekle üç vakte kalmaz geliyorum
Sana olan sevgim ile yaşıyorum

[Seager]

Geride Bir Hiç Bir Boşluk

Kandırıldım çocuk misali
Bir lolipop ile bir sakıza
Aldılar hayallerim elimden
Geride bir hiç bir boşluk

Oku dediler okullu olduk
Ama ne istersin demediler
Sadece oku dediler bana
Geride bir hiç bir boşluk

Elimde iki bilezik var
Zanaattan olan iki bilezik
Biri insanlık biri gariplik
Geride bir hiç bir boşluk

Ellerim paslı demir misali
İşlemez oldu hayatı artık
Yaşta geçiyor durmadan
Geride bir hiç bir boşluk

İlerisi aydınlıktı önceleri
Kendime güvendiğin anlar
Şimdi karanlık çöktü ufka
Geride bir hiç bir boşluk

[Seager]

Gıybet Üstüne

Abi boşver herkes gün gelir bulur belasını
Bu dünyada çekmezse cezasını
Ahiret te alır cehhennem bahçasını
İyiler yolcu olur Muhammed in ardına
Kötüler baka kalır toz bulutu ardına
Şeytan hazırladı çatallı asasını

Biz susalım almayalım onların günahlarını
Tabduk Emre demiş ki Yunus Emre ye
Arkandan gıybet yapana hediye ver
Yunus demiş hem gıybet hem hediye hayrola
Tabtuk demiş onlar senin günahını alır
Sana onun yerine sevap verir

(Amcamınoğlu Yaşar Kuşak ile bir sohbetin ardından)

[Seager]

Gidemem

Gidemem sevgilimin sensiz diyarlara
Yaşayamam kokun olmadan ruhumda
Nefes alamam ellerin ellerimde olmayınca
Kör olurum yüzüne bakamadığım anlarda
Gidemem işte anla sensiz gidemem

Yalnızlıktan değil benim korkum sensizlik
Nasıl olur diye düşünmek bile kabus gelir
Nefesim kesilir sana dokunamadığımda
Benimkisi aşk değilki benimkisi yaşam
Gidemem işte anla sensiz gidemem

Ayaklarım tutulur kanım donar kurur
Ruhum bedenimle savaş halinde olur
Parçalar vücudumu sana kavuşmak için
Tutsağım ben senin olduğun topraklara
Gidemem işte anla sensiz gidemem

[Seager]

Giden Sendin

İsimsiz mektupların sahibi bendim
Sahipsiz çiçekleri yollayan bendim
Aşkın ile çılgına dönende bendim
Bana sırtını dönüp gidense sendin

Yağmur altında bekleyen bendim
Sana güzel şarkılar söyleyen bendim
Papatyaları sana taç yapan bendim
Bana sırtını dönüp gidense sendin

[Seager]

Git

Artık dur demiyorum sana
Git çok uzaklara git
Seni bulamayacağım yerlere dit
Arkanda iz bırakma giderken
Sakın geriye bakma benim gibi
Eğer ağlarsan sakın belli etme
Sabret yalnız kaldığında
Yattığın zamanlarda ağla sessizce
Mektuplarıma sakın cevap verme
Sonra seni hatırlarım bir anda
Telefonlarıma cevap verme
Ümidim kaybettem seni ararım hep
Birgün dönersen sakın bakma bana
Dokunma mezar taşıma
Çiçekte getirme bana
Bir de sakın dua etme
Cennete gidersem seni unutmam
Git ve bir daha ağlama benim gibi

[Seager]

Gitmem Gerek

İlk defa saçlarını hissettim
İlk defa ellerine dokundum
Aşk bu olsa gerek diyorum

Zaman gençliğim gibi geçti
Saat anlamadan dokuz oldu
İlla gidesi tuttu varsın gitsin
Benim kalbimde onunla gitti

Bu şehirden ayrılasım gelmiyor
Sebebi basit sevdiğim burada
Aşkı bulduğum burada ama ben
Gitmem gerek gözyaşlarım ile

[Seager]

Gittin

Gitmene dahi engel olamadim
Arkana bile bakmadan gittin
Küçük adımlarla sise karıştın
Bir sözdü senden beklediğim
Niçin sustun zeytin gözlüm
Zaten sıla ayrıydım gurbette
Birde sen gidince hüzünlendim
Bir seni düşünüyorum bir anamı
Hanginiz için ağlayayım bilemedim
Gözyaşlarım bir anda çağladı
Çağlayan misali aktı şarıldayarak
Olsun be seni düşünmekte yeter
Git gidebildiğin kadar uzaklara
Çıkmazsın bu bedenden asla
Bir kere sevdim seni be suçmu

[Seager]

Gittin Ama...

Senden ayrılan ruhum değil,bedenimdi
Üzerinde hala kokun olan bedenim
Gözlerim kör,dilim lal oldu
Ellerim hissiz,ayaklarım tutmaz oldu
Simsiyah saçlarım gittiğinde beyaz oldu
Yanaklarım,yanaklarım artık kurumaz oldu
Dön artık bu hayat yaşanmaz oldu
Giden kuşlar geriye dönmez oldu
Bahar geldi ağaçlar yeşermez oldu
Sevda şarkıları dahi hüzün ile doldu
Sensiz bu beden kurudu soldu
Dön sevgilim insanlar gitti gider oldu

[Seager]

Gönlüm

Pervane oldum rüzgarda
Aşk ile yandım buzullarda
Sevdayı ilk tanıdığım anda
Ağladı bi çare tek başına
Şu benim divane gönlüm

Sevgi nedir hiç bilmezdi
Aşkı sadece filmde izlerdi
O çakmak gözlerim vardıya
Görmez oldu onu tanıdığında
Şu benim bi çare gönlüm

Sevdayı bülbül anlattı bana
Zağ ile kanmışın hayatımda
Ağlamak mı olmazdı asla
Şimdi yan yüreğim benimle
Şu benim kederli gönlüm

Yunus derdime derman olsa
Bülbüller ile bana şiir yollasa
Kederimi alıp sevinç yollasa
Aşkı bizlere derince anlatsa
Şu benim lalezar gönlüm

[Seager]

Gönlüm Arzular Seni

Ağlayarak sürsem izini daima
Nur cemalini görsem hayalimde
Ya Muhammed hasretim varlığına

Hak nasip etse gitsem Mekke'ye
Yüzümü sürsem kabir toprağına
Ya Muhammed hasretim varlığına

Mecnun oldum düştüm çöllere
Ferhat oldum dağları deldim
Ya Muhammed hasretim varlığına

Gül kokunu hissetsem bir defa
Elini öpsem son nefes anımda
Ya Muhammed hasretim varlığına

[Seager]

Görüyorum

Puslu bir hayatın berrak düşleri
Düşleri aydınlatan ateş böcekleri
Ateş böceklerini toplayan aşk sözleri
Artık görüyorum gerçek düşünceleri
Yalanmış o sevgilinin masum gülüşleri
Artık anlıyorum ama sevemiyorum
Şimalim var benim Gece Güneşim söndü
Niye böyle bir heyecan yaşamak gereği
Salaklık para ile satılırsa yine alırdım
Güven bedava verilse alıp çöpe atardım
Artık sadece sana aitim Şimalim

[Seager]

Gözler ve Ölüm

Gözleri gizlemek kapakları ardına
Elleri kavuşturmak cemalin ortasında
Bir perde misali sıkıca kapamak gözleri
Bir de düşün ölüm denen hayatı
Toprak altında gözleri açsan ne olur
Göreceğin birşey yok karanlıktan başka

Zifiri karanlık olurmuş herbir yanın
Bir anda aydınlık olurmuş hesap anı yani

Ölüm bu hayatın son merdiveni imiş
Ama sonu sadece sana mutluluk verir
Dostlarına yoldaşlarına gözyaşı verir

Ah bir de toprak altında da görebilsem
Eksiğim kalmayacak, tam donanımlı ölü

Gözler sana hep rehber oldular hayatında
Şimdi istirahat vakti başladı onların, ebedi

[Seager]

Gözüm Dilim Ayağım Ruhum

Susmayacağım dilimi kessenizde
Haykıracağım sözlerim ile dünyaya
Sevgiyi,dostuluğu,iyiliği anlatacağım

Yine koşacağım ayaklarımı kırılsada
Bir mustang gibi özgür ve delicesine
Belki de o asi sevgiliye koşacağım

Hissedeceğim ruhumu çalsanızda
Ağlayacağım,güleceğim inadınıza
Gülleri kokusunu çekeceğim sineme

Göreceğim işte gözlerim ama olsada
Kalbimle göreceğim iyiliğim kötülüğü
Sevdiğimin ay parçası yüzünü göreceğim

[Seager]

Gözyaşı Yağmurunda Giderim

Sen üzülme yeter sevgilim
Ben çeker giderim buralardan
Arkama dahi bakmadan giderim

Anladım sevmek bana uymazmış
Ama sevdim işte büyük hataymış
Bakma öyle canım gidiyorum işte

Kendimle hesabım var sevgi üstüne
Giderken buradan cezamı keseceğim
Belkide bir daha asla sevmeyeceğim

Sende zaten suç yok seven bendim
Sen zahmet etme tokatı da yerim
Gözyaşı yağmurunda ıslanır giderim

[Seager]

Gurbette Hasret

Ne anne var bu gurbet ellerde
Ne de babam olur akşam evde
Her saniye bir damla yaş akar
Sevgiyi, şefkati ve sıcak bir eli
Birde aşk ile yanan kalp ararsın

Uzakları hayal ile uykuya dalar
Rüyada sevdalı olduğunu ararsın
Görmeyince hülya küfür saçarsın
Bir kuru söz ile dünyayı yakarsın
Aşkın ateşi ile kavrulur yanarsın

[Seager]

Günaydın Sevdiğim

Günaydın asi ruhlu sevgili
Kalk artık sabah oluverdi
Boşluğa bir buse bırakıver
Sadece beni düşün o esnada
Benim seni düşündüğüm gibi

Aç gözlerini gün ağardı bak
Belki de sırf senin için bugün
Yastığı sıkıca sarıp sarmala
Sadece beni düşün o esnada
Benim seni düşündüğüm gibi

Kalk bir dua et aziz Hüda'ya
Kavuşmamız için kısa zamanda
Sonra havayı okşa masumca
Sadece beni düşün o esnada
Benim seni düşündüğüm gibi

İki yumurta, bir dilim ekmek
Taze bir bardak sıcak çay
Sonra bir bardak daha koy
Sadece beni düşün o esnada
Benim seni düşündüğüm gibi

Zaman hızla akıyor sevgilim
Bak yeni bir gün daha başladı
Az kaldı sana kavuşmama
Aylar bitti haftalar kaldı
Birde destansı aşkımız kaldı...

[Seager]

Günler

Düne elveda ettim
Bugüne merhaba var
Dün ağlıyor arkamdan
Aşık bir sevgili gibi

Bugün sevinçli gibi
Beni bağrına basıyor
Bir ana gibi sarıyor
Sevgilim gibi öpe kokluyor

Bir de yarın var tabii
Gurbetten sılaya hasret
Beni bekliyor sakince
Yarim gibi yol gözlüyor

Bir zaman periyodundayız
Aşkımızda burada hüznümüzde
Saat ilerler hızlı hızlı
Günler gelip geçer

[Seager]

Hadi Gel Artık

Bir an olsun sensiz olamıyorum
Elimde resmin ya da aklımda sen
Ay gibi parlak yüzün düşüncem
Sevgiyi aşkı seninle yaşıyorum
Gel artık yarim dayanamıyorum

******* sensiz daha bir karanlık
Güneş sensiz hiç ısıtmıyor içimi
Şekerler acı geliyor sen olmayınca
Herşey seninle daha güzel oluyor
Gel artık yarim dayanamıyorum

[Seager]

Hakim Abi Giyotine Ver Beni

Ben ki vatanı satanlara taş atmadımya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni
Zaman akıp gitti avuçlarımdan tutamadımya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni

Selam verdim adam sandıklarıma hata
Güldüm sırtımı dayadım dost bildiklerime
Ben onlara saygı yerine tokat atmadımya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni

Şarkıları,şiirleri en güzel sözleri yazdım
Bir dediğini en zor anımda iki yapmadım
Mecnun,Kerem,Ferhat misali sevdim ya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni

*******i uykusuz kalıp onu izlerdim ya
Sinekler uyandırmasın diye tetikteydim
Eli incilmesi diye terini de ben sildim ya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni

Şehit haberi aldığımda deli gibi ağladım
Bayrağa saldıranlara her nefeste sövdüm
Vatanımı bölenlerle sohbet etmedim ya
Suçluyum hakim bey giyotine verin beni

Bu Fatih vatanını sevip korudu ya,suçlu
Bu Fatih bir kıza deli gibi aşık oldu,suçlu
Bu Fatih insanları saf ve temiz bildi,suçlu
Hakim abi kır kalemimi göster Giyotini

[Seager]

Halbuki Ben Onu Sevmiştim

Uykularımı feda etmiştim halbuki...

Bir an olsun sesini duymak için
Onun beni sevdiğine inanmak için
Yalanmış kandırıldım ucuz sözlerle

Arkadaşlarımı tanımamıştım halbuki...

Bir dakika daha onunla olmak için
Elini biraz daha fazla tutmak için
Yalanmış kandırıldım ucuz sözlerle

Geçmişimi çöpe atmıştım halbuki...

Onunla yeni bir yaşama başlamak için
Hatıralarımda sadece onun olması için
Yalanmış kandırıldım ucuz sözlerle

Tamda umutlarım yeşermişti halbuki...

Yeni bir yaşama başlamıştım onun için
Hayatımı değiştirmiştim onun için
Yalanmış kandırıldım ucuz sözlerle

[Seager]

Hande

Hande aslında üvey ama özümde
Anlatılması zor, herşeyi ile şahane
Nihavent şarkı misali, saf ve zarif
Dillerde destan masal prensesi yani
Emsalsiz ufacık, bıcır-bıcır bir kız

Hercai menekşe misali renk cümbüşü
Ay gibi beyaz ve parlak yüzlü
Nasıl diye sormayın kendine has gülüşü
Dili tatlı, gözleri her zaman yaşlı
En güzeli de tam bir Türk evladı

Hüzünlü aşkların mahsun kahramanı
Arsız duyguların da en son durağı
Namı dillerde destan gibi takılı
Dirîğ tutarım onu tüm kötülerden
En çokta kendi hain fikirlerimden

[Seager]

Hani

Hani kar yağdığında kavuşacaktık
Hani okul yolunda buluşacaktık
Hani sahil boyunda dolaşacaktık
Hani kuytularda aşk yapacaktık
Hani baharda düğün yapacaktık
Hani nerede verdiğimiz sözler
Yalanmış lakin hala inanıyorum

[Seager]

Hani Sen Benimdin

Gittiğin günden seni sorarım
Sustuğun yerden seni ararım
Kapında durur sana ağlarım

Hani sen benimdin eller aldı
Bana sormadan kalbimi yaktı
Boş bir kağıt gibi karaladı
Hani sen benimdin eller çaldı

Sazımın telleri ötmez oldu
Bahçemin gülleri açmaz oldu
Gözümün yaşları dinmez oldu

Hani sen benimdin eller aldı
Bana sormadan kalbimi yaktı
Boş bir kağıt gibi karaladı
Hani sen benimdin eller çaldı

Sokaklar şimdi beni sevmiyor
Gittiğin yere beni salmıyor
Eskisi gibi selam vermiyor

Hani sen benimdin eller aldı
Bana sormadan kalbimi yaktı
Boş bir kağıt gibi karaladı
Hani sen benimdin eller çaldı

[Seager]

Hasretim

Sabah ilk ışıkla uyandım yine
Gerçi hiç uyumamıştım ki
Bütün bir gece seni düşledim
Semada en parlak yıldız misali
Hayal ettim seni sevgili

Göz kapaklarım açılmıyor
Belki bir defa daha görürüm diye
Hasretim biraz daha diner diye
Toprağın yağmura olan hasreti
Benim sana olan hasretim

[Seager]

Hayat Akıyor

Geçen günlerim acı dolu
Bir sonu bekliyorum sabırla

İçimden kaçmak geliyor
Ama saklanacak yer yok

Bir ışık süzmesi yaklaşıyor
Acaba yaklaşan ebedi huzur mu?

Bir çocuk geliyor yanıma
Elinde papatyalar ve sümbülle

Köşeler benim hanem oldu
Kuş sesleri aşk namem oldu

Beyaz bulutlar ölümde kefen
Seninle iken yorganım oldu

[Seager]

Hayat Oyunu

Anılarda kalıyor yaşanılanlar
Onlarda yetmiyor zaten
Geçmişimiz bizimle gelmiyor ki
Olduğu gibi kabul etsek hayatı
Belki daha kolay olacak yaşamak
Ya ben karmaşık yapıyorum hayatı
Ya da hayat gerçekten karmaşık bir oyun
Düşünceler içinde strateji arıyoruz
Zaman gelip durup ağlıyoruz
Bir türlü bu oyunun sonunu getiremiyoruz
Zor evet ama güzel bir oyun bu
Bazen eğlenceli oluyor bazen sıkıcı
Ama her yönü ile düşündürücü
Zaman kısıtlı ama yapacak bir şey yok
An gelir ağlıyoruz, an gelir gülüyoruz
En zoru da düşünceler içinde kayboluşumuz
Hayat bu her şeyi ile yaşamaya değer
Sanki başka bir şansımız mı var
Karmaşık bir iplik yumağı ama güzel
Geçmişi hatırlamakta buna dâhil
Hatıralarımız olmasa idi ne olurdu?
Oyunun kuralları hatıralarda saklı
Üzücü olsa da unutmamalıyız anılarımızı.

[Seager]

Hayata Son Bakış

Hayata son bakışımdı belkide
Seni bir defa daha olsun görmek istedim
Karanlığa mahkum bir geçlik
Sana tutsak bir aşık
Ne seni kaybetmek istedim ne de hayatimi
Rüya olsun dedim kendi kendime
Gözlerimi yanımda olma umuduyla açtım yine
Ama sen yoktun
Hayata son bakışım oldu

[Seager]

Haydi İmana

Uyan kardeş Hakka dön
Azrail kapında bekler
Senin canını o ister
Zaman yok koş imana

Bir vakit namaz kıl
Sonra tövbe et Hüda'ya
Bakma helal olmayana
Zaman yok koş imana

Al eline duvarda ki tesbihi
Hu çeker zikir eyle Rabbi
Ağlayarak yalvar Allah'a
Zaman yok koş imana

[Seager]

Hedef Ekmek

Sabaha az kaldı yine
Kuş sesleri inletiyor
Sanki güneşe sesleniyor

Bir teyze telaş içinde
Acaba istikamet nereye
Belli o da ekmek peşinde

Bir amca koşuyor sanki
Elinde öğlen yemeği ile
Belli o da ekmek peşinde

Sokakta kediler çoğaldı
İtler de köşeleri kaptı
Belli onlarda ekmek peşinde

Herkeste bir telaş var yine
Savaşa gidiyorlar zalim eline
Toprak değil hedef ekmek

[Seager]

Hediye

Beyaz örtü üstünde yürüyorum
Hava kuru ve olabildiğine soğuk
Ben ise sanki hamamdaymış gibi terliyorum
Kar üstüne ayak izlerim çok açık
Ellerimden süzülen kanlar şerit çiziyor
Yaralı, üzgün, pişman ve kaçak biriyim

Siren sesleri beni takip ediyor arkamdan
Bir ses var kulağımda hala kaç diyor
Kaçayım ama niye? Suçum ne benim?
Ellerimdeki kan nerden bulaştı bana
Bir eksiklik hissettim ve o an anladım
Kalbimi sökmüşüm sana hediye etmek için

[Seager]

Hep Aklımdasın

Bu gece seni hayal ettim
Sanki farklı bir şeymiş gibi
Günün her anında sen varsın
Her adımımda, her nefesimde
Yatarken dualarımda sen varsın
Uykumda rüyalarıma girmen için
Resimleri öpüyorum her bakışımda
Rüyalarımda ise san koşuyorum
Tam elini tutacakken uyanıyorum
Lanet okuyorum aydınlık sabaha
Sensiz bir gün daha başlıyor yine
Ta ki gece uykuya dalana kadar
Unuttum sanma asla unutmam
Seni Seviyorum Gece Güneşim

[Seager]

Hercai Menekşe

Ben hercai menekşeyim sevgili...
Kızgın güneş yakmaz bedenimi...
Kar altında kalsam hiç üşümem...
Yazın pembe kışın mor renkteyim...

Ben kardelen sevdalısı hercai...
Yaz sıcağında bedenim solmaz...
Kışın kar altında yaprağım donmaz...
Renklerim seninle iken sararmaz...

[Seager]

Herkes Sevsin

Bahar var bende artık
Herkes bilsin seviyorum
Kıskanırdım eskiden aşıkları
Şimdi bende aşığım çılgınca
Dilerim Allah'tan herkes sevsin

Gözlerim artık ıslak değil
Elimde şarap değil çiçek var
Gönlümdeki yaralar kapandı
Artık çiçekler açıyor kalbimde
Dilerim Allah'tan herkes sevsin

Gökyüzü daha bir mavi sanki
Kuşlar aşk nameleri söylüyor
İnsanlar sanki beni tebrik ediyor
Elimde ıslak mendil değil çiçek var
Dilerim Allah'tan herkes sevsin

[Seager]

Herkesi Dost Sanmayın

Bu diyardan, kalkıp gidesim geliyor
Hayatımı en başından silesim geliyor
Kalbim diyor amma ayaklarım duruyor

Üç kuruşluk bedenleri yakasım geliyor
Topunu bir an da yok edesim geliyor
Kalbim diyor amma ellerim duruyor

İnsanları canımdan öte sevesim geliyor
Hepsini dost gibi sıkıca sarasım geliyor
Kalbim diyor amma kollarım duruyor

Gerçek dostların yanına gidesim geliyor
Mezarları açıp yanlarında yatasım geliyor
Dilim diyor amma bedenim duruyor

Siyahii der, insanların ilk içini tanıyın
Herkese dost diyerek şiirler yazmayın
Gün gelipte Siyahii gibi hiç ağlamayın

[Seager]

Hırsız Var

Hırsızlar var her yanımda
Hele biri var ki aralarında
Küfürüm sadece o hırsıza
Tüm duygularımı, hislerimi
İçimde ki gençliğimi çaldı

Güleç yüzümü aldı ve gitti
Geride hüzünlü çizgiler kaldı
O parlayan gözlerim nerde
Artık morluk ve şişikler kaldı
Bende olan herşeyimi çaldı

Beni sabahlara kadar ağlattı
Hayata küfür etmemi sağladı
Artık hiç birşeyim de kalmadı
Hayata bağlılığımı aldı ve kaçtı
Tasavvufi kalbim isyana daldı

Titrek eller ve ayaklarım kaldı
Solmuş bedenim, ak saçlarım
Bir de hayata küsmüş hislerim
Sadece kalbimi isterim senden
Ölü bedenimi hayatta tutan

[Seager]

Hoşçakal

Sonunda bitti karanlık düşlerim
Senin aşkındı onlara hayat veren
Kaç git bu bendenden uzaklaş artık
İstemiyorum sevmiyorum seni anla
Yok etme bendeki sevgi denen hissi
Ben yalnızlar limanındaki sessiz şair
Sözlerle değil kalbimle söylerim sevgimi
Utanırım anlatamam sana olan hislerimi
Ben anlatamam ama sen anlamalıydın
Ciddiye dahi almadın beni bir kere olsun
Bana hiç seni seviyorum da demedin
Bir oyundu bizimki eğlenceli olmayan
Seni seviyorum diyordum her sohbetimizde
Her sözüm aşk ile başlıyordu sana karşı
Senden bir kıvılcım bekledim her zaman
Bendeki bu aşk dolu bedeni yakması için
Ama nafile idi bu umutsuzca bekleyiş
Ben karanlıklara mahkum olmuş bir zavallı
Ben güzelliklerden anlamayan hilkat garibesi
Ben aşkı asla bulamayan zalim bir hayat
Aydınlık düşleri olmayan zavallı bir ruhum
Sen ise eşsiz güzellikte ki aşkım
Beni hiç sevmeyen asi sevgilimdin sen
Düşlerimdeki en güzel siyahı sen verdin
Seni sevmiyorum değil evet seviyorum
Ama bendeki bu masum aşk bana ait
Senin kalbindeki güzellikleri elde edemez
Bir gün birini sevmen dileği ile hoşçakal
Eğer bulursan gerçek aşkını haber ver
Sana en güzel aşk şiirini yazayım
Senden bile daha güzel olacak bu şiir
Çünkü içinde sen olacaksın her kelimede
Bir de seni kendine aşık eden saf bir ruh
Bırak beni artık bendeki hayallerinle
Seni seviyor hala bu asi ve zavallı ruh
Ama artık seni istemiyor bu harap bedenim
Onun için hoşçakal Gece Güneşim

[Seager]

Hoşçakal Ben

Hoşçakal yarınım belki gelemem
Belki de güneşi asla göremem
Yıldızlara bakıp hayal edemem
Bende ki resmine bakıp gülemem
Ondan başkasına yarim diyemem

Hoşçakal yüreğim artık sevemem
Aşkı kendime oyuncak edemem
Yarim olmadan huzura eremem
Gönlümde başkasına yer veremem
Ondan başkasına hasret çekemem

Hoşçakal ruhum seninle gidemem
Seninle iken sevdamı terketmem
Kendime eziyetten vazgeçemem
Dinmeyen duygularımı silemem
Ondan başkasına gönül veremem

[Seager]

Hu De Dua Et

Sorma be derviş niçin ağlarım
Ben aşkım için gönlümü dağlarım
Hu de dua et kavuşmam için yare

Bir kere olsun görmedim nur cemalini
Ama hep duydum ağızlarda ismini
Hu de dua et mahşerde öpmek için elini

Kokusu güllerin en güzeli imiş
Amine onun kutlu anası imiş
Hu de dua et görem bir kere

Cennet ile cehennemin yolunu bilirmiş
Sırattan ümmetiyle birlikte geçermiş
Hu de dua et bizde geçelim

Anladım sen Hızır'sın ama ne çare
Hüda istemezse görecekmiyim bir kere
Hu de dua et Hüda bizden razı olsun

[Seager]

Huzur Diliyorum

Kim iyi kim kötü şimdi biliyorum
Allah'tan sadece huzur diliyorum
Artık gerçek dostlarımı tanıyorum
Allah'tan sadece huzur diliyorum

Hiç kimseden birşey istemiyorum
Benden çalınanları aramıyorum
Benim dediğim olsunda demiyorum
Allah'tan sadece huzur diliyorum

Ben geceyi ben güzndüzü istiyorum
Ben acıyı, ben tatlıyı istiyorum
Ben artık yaşama dönmek istiyorum
Allah'tan sadece huzur diliyorum

[Seager]

Huzurluyum

Sonunda huzuru buldum ruhumda
Bir anda oldu anlayamadım dahi
Nerede idin bu kadar zamandır
Niçin şimdi buluyorum ki seni
Saklanmıştı belli ruhum içinde
Zamanı doğru zamandı bekledi
Çaresizliğime isyan ettiğimde geldi
Kendime zarar vermemi engelledi

Bunca zaman isyan vardı bende
Beni seven yokmu bu kürede diye
Artık huzur var tüm bedenimde

[Seager]

Hüzünlenme

Boşver hüzünlenme çiçekler solar
Sonra güneş başka yerde doğar
Bakmışsın bahar kış gibi kokar
Güzel olan her şey o anda kaçar

[Seager]

İftar Sofrası

Sıcacık pideyi kim alacaktı
Az kaldı iftara vakit yaklaştı
Biraz yeşil salata bir tane hurma
Bir kase çorba gelsin ilk başta
Sonra gelir diğerleri ardı sıra
Sohbet neşe dolsun kadehlerimize
Ellerimiz açılsın dua niyeti ile
Ezan okununca ilk başta besmele
Sonrada afiyet olsun tüm müminlere
Radyodan ilahiler ile haydi yemeğe

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-2 (Saklamadan Ağladım)

Ağladım ilk defa saklamadan
Nur yüzlü düştü aniden aklıma
Nasıl da unuturum diye ağladım
Gül kokulu efendime ağladım

Hasan ile Hüseyin'in dedisi
Kainatın sultanına ağladım
Peygamberler padişahıdır
Ben Can Ahmed'e ağladım

Allah'ın Resulu ve Habibi'dir
Baki olan sevgililerimdendir
Ben onun yüzünü hasretimdir
Ben Muhammed'e ağladım

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-3 (Ya Muhammed Can Ahmed)

Altıyüz ottuz iki haziran ayı idi
Bulutlar siyaha boyanmış idi
Ya Muhammed, Can Ahmed

Müminler ağlıyor, Kabe yolunda
El açıp dua ediyor, Hira dağında
Ya Muhammed, Can Ahmed

Mekke yolu öksüz, Medine yetim
Tüm iman edenler yüzünü hasret
Ya Muhammed, Can Ahmed

Mescid-i Aksa Hüda'ya yalvarıyor
Mescid-i Haram sessizce ağlıyor
Ya Muhammed, Can Ahmed

Güllerin kokusu kalmadı artık
Mevsimler kuru yaprak olmuş
Ya Muhammed, Can Ahmed

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-4 (Gönlümüz Dolu Gözümüz Boş)

Bülbüller aşk ediyor Menzil Dağında
Güvercinler secde yapıyor İsmailağa'da
Bir de sevgilim var ki Arabistan'da
Kalbim duruyor her adını duyduğumda

Küffarlar küfür satıyor, ulu orta her yanda
Cahil bedava diye alıyor, acizliği yanında
Kuru ekmeğe şükretmek, kaldımı şu anda
Muhammed'im dönmeli, düzenide yanında

Ebu Bekir gelmeli, cemaat imamsız kaldı
Ömer-ul Faruk yok, adelet eşkiya ya kaldı
Osman'ım gitmiş huzurumuz yetim kaldı
Zinnuraleyn Ali'de gitti, Zülfikar bizde kaldı

Gülüm soldu kokusuda tükendi kalmadı
İslam sancağı çatladı evliyalar sarmaladı
Tüm varlıkların boynu eğildi kalkamadı
Muhammed'im gitti gönlümde aşkı kaldı

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-5 (Allah'ın Askerleri)

Bir ordu lazım, şanlı ve kudretli
Tüm hainler korkudan titremeli
En önde Muhammed'im gelmeli

Her nal sesinde tekbiri söylemeli
Her kılıçta bir kafir toprağı öpmeli
Sancak-ı Şerifi Ebu Bekir'e vermeli

Miğferler, zırhlar, kalkanlar giyilmeli
Çifte su verilmiş kılıçlar ele gelmeli
Hz.Hamza ile Hz.Ali’de cenk etmeli

Yiğitler, bahadırlar herkes gelmeli
Eli kılıç tutan tutmayan ayırt etmemeli
Talha b. Ubeydullah gibi cihad etmeli

Bir küfüre bin şamar ile ceza vermeli
Müslüman’a eziyet edeni yok etmeli
Zübeyr b. el-Avvam ile at sürmeli

Her nefeste Aziz Hüda’ya şükür etmeli
Ebabil kuşlarınıda orduya dahil etmeli
Abdurrahman b. Avf’a da haber vermeli

Gözleri şahin bakışlar ile süslemeli
Tüm kafirler korku ile telaş etmeli
Ebû Ubeyde nerde daha gelmedimi

Her kılıçta adalet, dirlik, düzen vermeli
Allah’ın aslanları her nefeste zikr etmeli
Hz.Ömer savaşta hakim belirlenmeli

Zeyd b. Hârise Kabe’den ezanı eda etmeli
Hasan ile Hüseyin el ele cihad etmeli
Tüm kainata İslamiyet hükmetmeli

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-6 (Be Hey Nefsim)

Be hey nefsim çok insafsızsın
Beni her an gaflete daldırırsın
Sen ve isteklerin fani hayattasın
Sen Allah'tan hiç korkmazmısın
Beni onun yolundan çelip ayırırsın

Doğru adım attığımda seslenirsin
Haram güzellikler ile engellersin
Helale dair hiç bir kelam etmezsin
Sen Allah'tan hiç korkmazmısın
Beni onun yolundan çelip ayırırsın

Bilmezmisin benim dinim İslam
Kitabım eşsiz ve mukkaddes Kuran
Önder ve peygamberim gönüllere sefa
Gül kokulu Ahmed Muhammed Mustafa
Sen Allah'tan hiç korkmazmısın
Beni onun yolundan çelip ayırırsın

[Seager]

İlahi Aşk Serisi-7 (Huzura Giden Yol)

Ekmek elden, su gölden rahatça yaşıyoruz
Dünya denen şu kürede, boşuna uğraşıyoruz
Faniye köle olduk, bakiye uzak duruyoruz
Allah yoluna girmemekle, büyük hata ediyoruz

Günde beş vakit namazı kılmayıp, kaçıyoruz
Düşküne el uzatmadan bir tekme daha atıyoruz
Komşu, yetim, kul hakkını vermekten kaçıyoruz
Allah yoluna girmemekle, büyük hata ediyoruz

Oruç tutmaya gelince, birden hasta oluyoruz
Zekat vermek denilince, en fakir biz oluyoruz
Bu akıl ile biz sadece kendimizi, kandırıyoruz
Allah yoluna girmemekle, büyük hata ediyoruz

Sanmayın ulemayım, kendi ayıbımı yazıyorum
İslam sözü geçince en büyük müslüman oluyorum
İcraata gelince, sanki ben hepsini yapıyorum
Allah yoluna girmemekle, büyük hata ediyorum

[Seager]

İlgili Makama Duyrulur...!

İlgili makama duyrulur...!
Ruhumu çaldılar bedenimden
Alıp götürdüler uzak diyarlara
Kalbimi kaptırğım güzel kadına

Çalınmasına şikayetim yok aslında
Beni götürmediler ya ona kızgınım
Yürümez olan ayaklarıma kırgınım
Gece yüzlü güzel kadına aşığım

Bir mecalim olsa gitmezyim yanına
Bir ayaklarım tutsa koşmazmıyım
Boğarcasına sarılmazmıyım aşkıma
Deliler gibi dans bile ederdim onunla

İlgili makama duyrulur...!
Dostlarım götürmediler beni sevdama

[Seager]

İlk Başta Düşlerim Hayallerim Öldü

İlk başta düşlerim hayallerim öldü
Sonra onlar olmadan yaşayamayan aşkım öldü
Bir bakmışımki sevdiklerim ölmüş hafızamda
Hiç anlamadığım bir anda ruhum öldü daha sonra
Gerçek sevgi ölmez gerçek sevenler ölmez
Sen olmasanda ben olmasamda onlar hep yaşar
Başka kurban arar onlar kendilerine
İnan ki onlar hiç ölmez
Ne sevgi ölür ne seven ölür

[Seager]

İlle de Sen

Hurdahaş olmuş kalbime sor
Her gece sana terennüm ettik
Islah olmadı ne yaptıysam ona
Bana ille de seni dedi ille de seni
Ne o vazgeçti ne de ben ille de sen

[Seager]

İnsalık Nerde

Susuyorum şimdilik
Patladığımda kaçın
İnsanlık vefat etmiş
Ruhuna dua edilmiş

Bir yardım eli kalmadı
Bir güler yüz bulunmadı
Şevkat edenlerde kaçtı
Bu dünyanın tadı kalmadı

Fatih der kendi dinler
Aciz bedenleri izler
Bakmayın aciz gibiler
İnsanlığı alıp gittiler

[Seager]

İnsan Olmak

Sevilmemekten korkarlar
Ama birde sevipte kaybetmek vardır
Benim korkum sevmek
Sevipte kaybetmek
İstemiyorum artık sevmek
Ne sevmek ne de sevilmek
Yanlızlar limanı beni bekliyor
Gemilerde yanlız bende
Dert ortağım onlar
Onlarda sevipte kaybetmekten korkarlar
Sevmişler ama kaybetmişler
İstemiyorlar ne sevmek ne sevilmek
İstemiyorlar artık uykusuz *******i

Asıl korktuğumuz ne sevmek ne sevilmemek
Ne de sevipte kaybetmek
Asıl korkumuz bir gün insan olmak

[Seager]

İnsanlar ve Ben

Yıldızlara açılan bir kapı olsa keşke
Heyecan ile açsam engel tanımadan
Özgürlüğü bulsam o parlak dünyada
İnsanları izlesem kuş bakışı oradan

Arnavut kaldırımlı bir yol olsa semada
Koşar adım çıksam o mavi dünyaya
Yanlız kalsam asi bir çocuk misali
İnsanları izlesem kuş bakışı oradan

Bulutlar benim yatağım olsa keşke
Hiç uyanmasam o saf beyazlıktan
Düşünsem sadece yumuşak yatağımda
İnsanları izlesem kuş bakışı oradan

[Seager]

İnsanlığımızı Unutuyoruz

Umutların kaybolduğu dünya daha bir hızlı dönüyor
Üzerinde nice insanlar doğuyor, büyüyor ve ölüyor
Zaman içinde sebepli, sebepsiz savaşlar yaşanıyor
Hergün beklenen sona bir adım daha yaklaşıyoruz
Ellerimiz ile çaresiz bakışlarla başımızı kaşıyoruz
Düşünceler içinde kaybolunca sebepsizce gülüyoruz
Oluşan kötülük dünyasında korkusuz nasıl yaşıyoruz
Peki ölümü aklımızın ucundan dahi niye geçirmiyoruz
Tek kurtuluş olan İslam yolundan neden sapıyoruz
İnsaları anlamak için niçin hiç çaba sarf etmiyoruz
Bizler kötüyüz, kötülüğün milyarlaca değişik yüzüyüz
En yakın dostlarımızı dahi artık düşman görüyoruz
Evlerimizden huzuru tekme,tokat,sille ile kovalıyoruz
Sonra da oturup haksız olarak çocuk gibi ağlıyoruz
İnsanları boş bir sandal içinde denize yolluyoruz
Sonları ise düşünmemek için başımızı çeviriyoruz
Siyahii'den size nasihat olsun artık yok oluyoruz
İnsanoğlunu sadece biz severiz bunu düşünmüyoruz

[Seager]

İntihar Anatomisi

Tarifi kolay istersen dinle,
Soluk alamazsın, solarsın
Artık ellerin tutmaz olurlar
Bacakların hissetmez sızıyı
Parmaklar dokunmaz tenine
Kulakların duymaz olurlar
Dilin lal olur, ebedi sessizlik
Sonsuz karanlık çöker göze
Son bir defa izlersin hayatı
Son defa küfredersin hayata
Sana acı çektiren insafsızlara
Seni anlamayan hayırsızlara
Silah dayarsın kafana aniden
Bir kez düşünürsün ölümü
Ölümün sana getireceklerini
Onun senden alacaklarını
Gerçi bende kalmadı bir şey
Parmağın tetiğe gider usulca
Bir yılan gibi kıvrılır tetiğe
Sonra sarmalar sıkıca kavrar
Bir ışık ararsın o karanlık ta
Işık ardında bir melek ararsın
Nafile heyecan ararsın aslında
Sonra yavaşça parmağın kasılır
Birden aklına eskilerden gelir
Derin-derin düşünürsün öylece
Boş hayaller ile birlikte dalarsın
Unutmadan söyleyeyim dedim,
Bir mektup yaz, uzun olmasın
Okuyanlar seni hatırlamasın
Derin bir nefes al ve hazır ol
Sonra asıl tetiğe tüm gücünle
Bir gürültü kopacak herkes için
Bak işte artık huzuru bulacaksın

[Seager]

İsimsiz Şiir-01

Ellerini tutsam kızarmıydın
Gözlerine mahkum olsam
Bir anlık olsun farketmezdi
Seni hissetmek ruhumda

Cezası idam olsun hisselerimin
İpim senin elindeyse razıyım
Sakın bir anda alma canımı
Biraz daha seni hissedeyim

Hani olurda cennete giderim
Allah'tan huri değil seni isterim
Sultan kıskanır işte o zaman beni
Ben seni orda da hissetmek isterim

[Seager]

İsimsiz Şiir-02

İstanbul asi bir güzel
Şehirlerin sultanıdır
Boğaziçi elmas gerdanlık
Surları burma bilezik
Haliç altın broşudur
Gelin olsaydı istanbul
Yıldızlardan olur gelinliği
İşte İstanbul asi güzel
Bir İstanbul'a aşığım delice
Bir de sana bahargözlü

[Seager]

İsimsiz Şiir-03

Soğuk ******* bitmiyor
Ayaz var sensiz dinmiyor
Hasretin kalpten gitmiyor
Bu haylaz seni seviyor

Yeşil ağaçlar kuruyor
Sen olmazsan kış bitmiyor
Bahar yağmuru yağmıyor
Bu haylaz seni bekliyor

Bir Allah derman veriyor
Sensiz günlerim geçmiyor
Saatler zindan oluyor
Bu haylaz seni özlüyor

Ağustos geldi bitmiyor
Eylül sensiz başlamıyor
Aşkın zamanla büyüyor
Bu haylaz seni istiyor

Ellerim sensiz üşüyor
Kalbimde tir-tir titriyor
Sensiz ruhumda donuyor
Bu haylaz seni seviyor

[Seager]

İsimsiz Şiir-04

Sana biraz büyük bir bebek verdim
Şimdi o bebeğe iyi bak ve büyüt
Bir sevgi biraz şevkat ver ona
Hata yapınca azarlamayı unutma
Ama doğru yapınca şekerini ver ona
Uyku vakti gelince yatır yatağına
Sabah kaldırıp kahvaltısını hazırla
Kahvaltı demişken bir güzel söz
Akşam yemeğinde biraz naz yapsın
İlerde de bu bebek sana baksın

[Seager]

İsimsiz Şiir-05

Mutluluk fermanımın yazarı
Sen, ey bahar gözlü sevgili
Düşlerimin güzel prensesi
Sen, ey bahar gözlü sevgili

Gizli umutlarla büyüttüm aşkı
Korktum dalga geçilmekten
Bana hayat veren, güldüren
Sen, ey bahar gözlü sevgili

[Seager]

İsimsiz Şiir-06

Sayfalar tükendi güzel isminle
Kalbim atıyor bak hala sevginle
Sevda denilen bu uçsuz çölde
Bir seni aradım bir seni sordum

Bir sevda vurgunu doğdu içime
Aylardan eylüldü kurtulamadım
Senin gözlerini unutamadım

Sekiz yıl bir umut hep yeşil kaldı
İçimden aşkın hiç çıkmamıştı
Gizlice düşündüm gizlice sevdim
Köşe başında yağmur altında bekledim

Bir sevda vurgunu doğdu içime
Aylardan eylüldü kurtulamadım
Senin gözlerini unutamadım

-Zaten Bir Seni Sevdim Bir de Eylül'ü
-Dön Gel Artık Ey Bahar Kokulu Yar

[Seager]

İsimsiz Şiir-07

İstanbul'u dinle ey sevgili
Ezanlar okunuyor camilerden
Ezan deyip geçme sakın
En güzel şarkılarıdır onlar
Birde en güzel kızı vardır ki
İşte o da sensin, ey sevgili
İstanbul sana aşık olmuş
Ben vurulmuşum çok mu?

[Seager]

İsimsiz Şiir-08

Aklıma düştün bir gece
Adını yazdım hece-hece
Sen bana gelmezsin diye
Rakımı dost yaptım yine

Sarı saçın, mavi gözünle
Vurdun hançeri kalbime
Sevgimi sana söyleyince
Hadi git diyerek tersleme

Dalga geçtiler sevdim diye
O senin olamaz dediler
Ağladım ******* bitinceye
Küfrettim benim kaderime

Soğuklarda evinizin önünde
İnatla bekledim göreyim diye
Yağmurla dost oldum köşede
Sana aşkımı anlatamadım yine

Zaman uçtu gitti unutulduk
Gün geldi bak yine kavuştuk
Anlarsın diye konuşmuştuk
Anladın bak artık mutluyuz.

[Seager]

İsimsiz Şiir-09

Mazide bir hatıra olarak kaldı
En güzel rüyalarımın sahibi idi
Lise aşkı derlerya öyle birşey
Teni kar gibi saf ve temiz
En çok sevdiğim ise gülüşü
Mavinin en güzel tonu onun gözleriydi
Saçları ise altın sarısı gibi parlak
Endam boy güzellik asalet onu anlatırdı
Neşesiz bir gününü hatırlamıyorum
İnsan ona bakınca huzur bulurdu
Hele birde usulca konuşması yokmuydu
İnsanı mest ederdi en güzel ezgi gibi
Çiçeklerin en güzelinden daha güzeldi
Ulaşılması zor olduğu içindi belkide güzel oluşu
Nice aşk teklifleri aldı sayısını bile hatırlamaz
Utangaçlığı ise ona ayrı bir çekicilik veriyordu
Toz pembe hayallerimde hep o vardı
Mazimdeki en güzel hatıram o benim
Aynalar onu görünce kavga ederdi sanki
Dünyada eşi benzeri olmayan bir güzel
Işık saçardı etrafına her nereye gitse
Mazimi unutsamda onu unutamam

[Seager]

İsimsiz Şiir-10

Masal kaçkını prensesim
En nadide sevgili sensin
Lakin çok zorlu güzelsin
Tüm güzelliğinle benimsin
En asi çiçeklerin içindesin
Masal kaçkını prensesimsin

[Seager]

İsimsiz Şiir-11

Bahar gibi saf ve rengarenk
Papatya ise en sevdiği çiçek
Adını bahar rüzgarları vermiş
Papatyalar yüzünü kıskanmış
Ruhu saf beyaz, saçı sarıymış
Ha beyaz,sarı ne farkedermiş
Kaçak gülüşleri kelebek gibi
Buram-buram bahar kokuyor
Yaşam gücünü sevgiden alır
Papatya kokulu aşk meleğim

[Seager]

İsimsiz Şiir-12

Bir buluşmanın ardından
Sevinç var şuh kalbimde
Yeşil gözlü sayesinde

Bahar kokuyor bedeni
Mutluyum hemde delice
Yeşil gözlü sayesinde

Yüzündeki tebbesümü
Bağlıyor beni kendine
Yeşil gözlü sayesinde

[Seager]

İsimsiz Şiir-13

Gece sohbetim yıldızlarla başladı
Ne varsa konuştuk, hayata dair
Sonra aşkı anlattı, bağıra çağıra
Ve sordu bana...!
Hiç aşık oldun mu, bu fani hayatta
Bir an duraksadım, acaba hangi aşk
Anneme olan mı? yoksa ilahi aşk mı?
Belki de senin aşkını sormuştur.
Karamsarlığımı anladı ve açıkladı;
Kalbin delicesine çarptımı, sevgiliye
İlk başta duraksadım, kıskanıyordum
Sonra dostumdur dedim ve anlattım
Evet aşık oldum, ilk ona aşık oldum
Bahar gözlü, masum gülüşlü dilbere
Nasıl anlatsam dedim sana olan aşkımı
Biraz düşündüm, çünkü kelimeler az
Bir yaz sonu, hüzün mevsiminin başları
Okul sıralarına yeniden kavuşmuştum
Bir tablo gördüm sınıfa ilk adımım da
Masmavi bir deniz ve güneş parıldıyor
Mavi olan gözlerin ve güneş gibi saçların
Sustum ilk başlarda açılamadım dedim
Korktum olumsuz bir sözden belki de
Sonraları yavaş yavaş belli oldu
Anladı herkes, aman dedim olan olsun
Ve ilk kez sordum…!
Benimle arkadaş olurmusun? dedim
Zaten ümidim azdı, ama aşk işte
Bir yanda bahar gözlü saf güzel,
Bir yanda bacaksız hilkat garibesi
Hayır dedi olmaz istemiyorum v.s.
Dalga geçtiler, güldüler hislerime
Her gece ağladım düşünüp o güzeli
Sonra okul bitti, unuturum zannettim
Hatta az kalsın başkası ile evlenecektim
Bir an aklıma o düştü yine, zaten unutmamıştım
Yıldızlar yeter dedi...!
Hiç aşık oldun mu? dedik sadece
Sen ise sevdiğini anlattın bizlere
Ama anlamadılar benim hislerimi
Benim için tüm soruların cevabısın
Aşkı anlatayım dedim...
Sana olan aşkımı ama...
Hani olurda bazen gülmek istersin
İşte o zaman ben hep seni düşlerdim
Ağlamak isterdim yine seni düşlerdim
Bazen boşlukta seni kucaklardım
Yaprak hışırtılarını müzik yapardım
Ve seninle uzun bir dansa başlardım
Aşkı ben tarif edemem herkes gibi
Çünkü benim sevgilim herkesten farklı
En güzel gülüş onda, en güzel gözlerde
Hatta konuşmasa da, en güzel sohbet onda
Adını söyleyemem, dilim tutulur lal olur
O istemeden ona bakamam, gözüm kör olur
Elini tutmak mı? işte o benim ölümüm olur
Nasıl bir sevgidir diye sormayın bana
Bir meleği seversen işte böyle olur...

[Seager]

İslam Sancağı

Ya Muhammed (s.a.v.) ümmetin isyankar oldu
Sen gittin gideli islam sancağı alçaldı
Gözlerim yolları gözler oldu her an
Önde sen arkanda ashabını bekler

Bir Hamza olsa da yeter cihad için
Bir Ali olsa Allah'ın aslanı, zülfikar ile
Senin kokun olsa o da yeter cihada
İslam sancağını yeniden semada sallamaya

[Seager]

İslam ve İman

Günahım çok sevabım yok
Rabbim bize şefaat eyle
Uzatırız elimizi üst semaya
Dua ederiz gözümüz yaşlı

Yolumuz olsun artık iman yolu
Zalimin düşmanı eyle mümini
Dönelim artık Mevlana gibi
Bağışla rabbim ne olur bizi

Bitsin bu küfür ve isyan artık
Gelsin huzur ve kardeşlik artık
Nedir bu zulum ve işkence
Yetiş ya Muhammed kurtar bizi

Nerde Osman'ın eşsiz adaleti
Nerde Veysel'in bitmez aşkı
Kalmadı artık sevgi ve saygı
Bitti bitecek islam aşkı az kaldı

Tekbir sesi kalamdı dindi
Kafirden emir alır oldu mümin
Kuran'ı dinleyen cemaat nerde
Camiler öksüz kaldı heryerde

Gün sabır günü artık dostlar
Nerde İslamdan korkan münafıklar
Zülfikarları alın artık elinize
Hazreti Ali geçsin önümüze

İslamı anlatalım cümle mahlukata
İmanı aşılayalım tüm gönüllere
Güveni verelim cümle müminlere
Karanlıktan kurtulalım artık dostlar

[Seager]

İstanbul'u Dolaştım

Edirnekapı’dan çıkalım yola
Eminönü üzerinden Beşiktaş’a
Biraz sahilde dolaşıp seyredelim
Sonra Bebek üzerinden Sarıyer
Oradan deniz yolu ile Kadıköy
İlk başta Üsküdar’da dolaşalım
Ümraniye’ye doğru yelken açalım
Oradan Kartal, Pendik ve Göztepe
Sonra Tuzla birazda Beykoz’a
Ardından Şile oradan Sultanbeyli’ye
Sıkışık trafik ile köprüden Şişli’ye
Canın sıkıldıysa haydi Kağıthane’ye
Oradan Fatih sonra da Bakırköy’e
Biraz sahilde yürüyüp seyredelim
Sonrada oradan Güngören’e geçelim
Esenler ve Maltepe’yi seyir edelim
Canım sıkıldı sanma ama vakit geç
Kalan yerleri de sen biraz sen gez

[Seager]

İstanbul Gibi

Ah diyorum vuruyorum sineme
Nerde o güzel sevdalı çiçekler
Nerde eski Beyoğlu eğlenceleri
Aslında yok olan Beyoğlu değil
Yok olan insanlardaki insanlık
Acımadı bu hain sevadalı çiçek
Acımadı,insanlara hiç bir zaman
Sende haklısın ey sevgili unuttum
Unuttum seni düşlerimde de yoksun
Rüyalarım dahi sisli artık İstanbul gibi

[Seager]

İstiyorum

Zamanı durdurmak istiyorum, umutsuzca
Çocukluğumu istiyorum, masumluğumu
Annemi istiyorum, şefkat elinin sıcaklığını
Geçmişimi istiyorum, yaşayamadığım

Baharı istiyorum, güzel çiçekleri olan
Kışı istiyorum, kartopu oynadığım
Yazı istiyorum, güzün habercisi olan
Geçmişimi istiyorum, yaşayamadığım

İsyanımı saklamak istiyorum, dünyaya
Islanmak istiyorum, yağmur altında
Düşünmek istiyorum, acizliğimi
Geçmişimi istiyorum, yaşayamadığım

Sevgilimi istiyorum, beni terk eden
Sabahı istiyorum, güneşin doğduğu
Görmek istiyorum, sadece güzeli
Geçmişimi istiyorum, yaşayamadığım

[Seager]

İşte Bu Bakışlar

Cümle canlı çekilince kuytulara sessizlik doğuyor
İşte o vakit bakışlarıma sadece senin yüzün geliyor
Kalbimi bir buruk sevda ateşi çepeçevre sarmalıyor
Ellerim tutmaz oluyor, şifâyı ise senden bekliyor
İşte bu bakışlar şifa niyetine senin yolunu gözlüyor

Yürekten gelen umutsuz sesler ise bekle dost diyor
Bu garip ölümü beklemiş sevdalım seni de bekliyor
Eller çalmış senin kalbini, haberi kuşlardan geliyor
Toprak alsın şu canımı, yüreğim sensizken kanıyor
İşte bu bakışlar senin yüzüne delice hasret çekiyor

Anam benimle üzülüyor canım oğlum sevdalı diyor
Hem de ne sevda anam, bakışlarım dahi konuşuyor
Ayaklarım tutmaz, dilim lâl ve gözlerim âmâ oluyor
*******i toz pembe rüyalarım kabuslara dönüşüyor
İşte bu bakış sensizliğin bitmeyen korkusunu çekiyor

Hele bak şu Siyahii'ye göz ile değil yürek ile bakıyor
Sevda dedikleri ilettin bitmez sancısı ile boğuşuyor
Sigara yerine efkarını yakıp buram buram çekiyor
Sen aklına her düştüğün de kalbi ile savaşa giriyor
İşte bu bakışlar ile gülüm geleceğin günü bekliyor

[Seager]

İşte Şehit Nerde Medya

Nerde şehidime son veda
Haklısınız meşhur değilya
Sesimi duy ey kafir medya

Geberene bayraklı veda
Şehidime kuru elveda
Sesimi duy ey kafir medya

Senin götünü kim korudu
Bayrağımızı kim korurdu
Sesimi duy ey kafir medya

Hani manşetleriniz nerde
Flaş haberleriniz yerlerde
Sesimi duy ey kafir medya

İşte sizlere gerçek şehit
Patronlarınız da küçük it
Şimdi arkana bakmadan git

[Seager]

İy Şehriyârım

İy Şehriyârım nirdesin kim bile,
Sıddıyk gibi ol, başın dik tez gele,
Genc-ay ile yöğrüş yurda adl vere,
İy Şehriyârım nirdesin kim bile.

İy Şehriyârım gedâ etme bizi,
Cevlân eyle cüst ü cû tüm vatanı,
Men eyle âh ü vâh u âh ü zârı,
İy Şehriyârım gedâ etme bizi.

İy Şehriyârım sâlûs etme bizi,
Terk etme Dürr-i Yetîm'in izini,
Yumış eyle hûb Settâru'l-uyûb'a,
İy Şehriyârım sâlûs etme bizi,

Siyahî eydür ammâ Şehriyârım,
Senin emirin Hitâmü'l-Mürselin,
Emirin sanemi Gaffâru'z-zünûp
İy Şehriyârım mekr eyletme bizi.

**** Şiirde Kullanılan Sözcükler ****

İy= Ey
Şehriyâr (f) = Hükümdar, şah, pâdişah
Sıddıyk (a) = Tam doğruluk sahibi (Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) sıfatı)
Genc-ay= Hilâl, yeni doğan ay
Yöğrüşmek= Koşuşturmak
Adl (a) = Doğruluk, adalet
Gedâ (f) = Yoksul, dilenci
Cevlân (a) = Gezinme, dolaşma, dolanma
Cüst ü cû (f) = Araştırma, arayıp sorma
Âh ü vâh (f) = Ağlayıp sızlama
Âh ü zâr (f) = Ağlayıp inleme
Dürr-i Yetîm (f.a) = Tek, iri, baha biçilmez, eşsiz inci. (Hz.Muhammed (s.a.v.))
Settâru'l-uyûb (a) = Ayıpları, günahları örtüp gizleyen. (Allah (c.c.))
Hûb (f) = Güzel
Sâlûs (f) = Hilekâr, düzenci, riyâkâr
Eydür= Söyler
Ammâ (a) = Lâkin
Hitâmü'l-Mürselin= Peygamberlerin sonuncusu, sonu(Hz.Muhammed (s.a.v.))
Sanem (a) = Sevgili, güzel
Mekr, mekir (a) = hile
Gaffâru'z-zünûp (a) = Günahları afveden, günahkârlara çok acıyan(Allah (c.c.))

[Seager]

İyi ki Varsın

Bir sonbahardı seninle karşılaştığımda
Hazan mevsimi derler ya halk arasında
Benim yaşama başladığım mevsimdi
Yeryüzünün sarıya büründüğü mevsim
Benim gönlüm ise rengarenk olmuştu
Hayata yeni bir başlanğıç yaptığım an

Sen ey sevgili hırçın dalgalar gibi saçların
Bıçak gibi keskin bakışların geçmişimi kesti
Ah be diyorum ya sen olmasaydın hayatımda
Ya hiç karşılaşmamış olsaydık sonbaharda
Düşünmek, düşünmek dahi ürpertiyor ruhumu
İyi ki varsın, iyi ki varsın sevgilim yanımda

[Seager]

İzlerini Silemedin

Yine bir gecenenin sabahına vardım
Gece yıldızları izledim sabahlara kadar
Seni bana gösterecekler umuduyla
Baktığım heryerde sen varsın hala
Ellerimde el izlerin
Dudağımda dudakların
Yatağımda kokun var
Kalbimde ise aşkın var
Sen gidebilirsin ama izlerini silemezsin

[Seager]

Kaçma Ölümden

Hayat yaşanmanya değmez ama mecburuz
Dönüş yok artık geriye bu engebeli yoldan
Sonumuz belli kara toprak,zamanı meçhul
Anlayacağın dostum anlık yaşıyoruz bu dünyada
Yol uzun ve engebeli aman dikkat,takılıp düşme
Düştünmmü bir kere kaldıran kimse olmaz
Sana ilk uzanan el Azrailin eli olcaktır,korkma
Sarıl sıkıca seni huzura o götürecek,kurtacak
Her an peşimizde her an bizimle beraber ölüm
Ürpertici soluğunu her an ensemde hissediyorum
Kaçmak mı? Nereye? Kimden? Nasıl olacak?
Aklına bile getirme kaçmayı,ölüm senin kaderin
Her başlangıcın bir sonu olduğu gibi hayatında var
Onun için rahat ol be arkadaşım hayatı yaşa

[Seager]

Kaçma Savaş

Tek başıma bir adaya gitsem diyorum
Issız küçük ve çok uzak bir adaya
Huzur içinde yaşasam diye hayal ediyorum
Peşimden gelirler diyorum takip ederler
Hırs,nefret,kin ve karamsarlık en kötü düşmanlarım
Belki ellerinde silahları yok onların
Ama onların hepsi birer bomba gibi
En kötüden çok daha kötüdür onlar
En hainden daha hain ve de sinsi
Nereye gidersen git bulurlar seni
Mutlu olmana izin vermezler asla
Beyazı siyah,iyiyi kötü,güzeli çirkin ederler
Kaçınılmaz sonuna gidersin onardan kaçarsan
Hayatı karanlık vede ufak bir zindan ederler
Nefes alabilmek için dahi delik bırakmazlar
Gitme bir yere olduğun yerde kal
Gittiğin yerdeki güzellikleri yok etme
Senle beraber onlarda yok olur belki

[Seager]

Kadınım Diyeceğim

Seni sana kavuşma umudumun kanatlarına bıraktım
Kalbimde kalan son aşk tohumlarını sana kaptırdım
Ekmek istersen su istemez, sana gözyaşlarım yeter

Kıskançlık nedir? Bu soruyu çok sorardım kendime
Anladım ki ben kıskanılacak hiç birşey görmemiştim
Bir sonbahar akşamında seninle tanışıncaya kadar

İnanmak zorunda değilsin, peşin-peşin söyleyeyim
Seni ne zaman başka gözlerin gördüğünü düşünsem
Her gece hıçkırıklarım rüzgarla birleşerek ağlıyorum

Sen, Gece Güneşim bir gün gelecek karanlık bitecek
İşte o günde ben senin ellerini tutup sana bakacağım
Tek fark sana isminin yerine 'Kadınımın' diyeceğim...

[Seager]

Kalem

Kalemin artık yazmaz oldu
Acıyı çekeni anlar oldu
Ben ağlarsam o yazmaz oldu
Benden bir parçayı içine koydu

İyiyi güzeli anlar oldu
Sevgiyi aşkı sezer oldu
Şevkati iyiliği bilir oldu
Benden bir parçayı içine koydu

Garibi görünce derviş oldu
Hastayı bilince Lokman oldu
Haksızı görünce hakim oldu
Benden bir parçayı içine koydu

Suçluyu görünce polis oldu
Yaşlıyı görünce vefa oldu
Çiftçiyi görünce emek oldu
Benden bir parçayı içine koydu

Gülü görünce bülbül oldu
Allah'ı bilince Yunus oldu
Anayı görünce oğul oldu
Benben bir parçayı içine koydu

Askeri görünce mektup oldu
Vatanı bulunca bekler oldu
Şehidi duyunca ağıt oldu
Benden bir parçayı içine koydu

[Seager]

Kalk Anam Kalk

Şafakta nal sesleri ile gelecekler
Bayarığıma kan ile renk verecekler
Börteçine ile Türk'ü bekleyecekler
Kalk anam kalk, yiğitlerin geliyor

Her adımda Allah-u Ekber olacak
Nal sesleri türkümüzü tamamlayacak
Her dem Kürşat'a selam durulacak
Kalk anam kalk, aş lazım olacak

Başbuğ önde sancağımızı tutacak
Peygamberim bize komutan olacak
Cümle kafirler korku ile kaçışacak
Kalk anam kalk, oğlun asker olacak

Bak işte geliyor Türk'ün şanlı ordusu
Önde Fatih, Yavuz, Alparslan geliyor
Sağda Ali, Ömer, Ebu Bekir geliyor
Kalk anam kalk, cihana İslam geliyor

Haydi Bilal'im yeter, oku artık ezanı
Haydi Ulubatlı al eline şanlı sancağı
Durma Akif'im, sende oku marşımı
Kalk anam kalk, mücahitler geliyor

Ağlama can anam oğlun cihad ediyor
Sen Türkoğlu'nun gururu şanlı kadınsın
Sen şehit torunusun anam kaldır başını
Kalk anam kalk, kınalı kuzun şehit oluyor

[Seager]

Kandırıldım Ama Seviyorum

Zamanı yok sayıp bekledim
Bana,İşte buradayım demeni
Ama nafile aşk oyunundayım
Sen ulaşılması gereken hazine
Ben saba tutsak adi bir taş

Hatalımıydım diye soruyorum
Peki suçum,hatam ne acaba
Sadece sevmek belkide,delice
Ne acılara direnmedik ki hayatta
Kandırılmak mı yıkacak bedenimi

Sus artık dinlemek istemiyorum
Değerli taşlarla süslediğin sözleri
Kandırılmak değil ki beni yıkan
Beni kahreden sevmek hala
Seni deli gibi çılgınca sevmek

[Seager]

Kaos

Güneş dahi söndü gözyaşlarımla
Hiç acımadın masum duygularıma
Bu bedeni senden ayırdığında
Bari ruhumu alsaydın bedenimden

Bir gece ansızın çekip gittin
Ben hala oturduğum yerdeyim
Dön artık bitsin bu hüzün
Senin kokunda yeter aslında

[Seager]

Karadeniz

Ey gidi Karadeniz düşmanım oldun
Bizim gibi sevenleri hasrete boğdun
Bir yanda memleket bir yanda sıla
Annem ağlar yarim yolumu gözler
Gurbet dediler para kazanırsın orda
Kayboldum ben bu şehirde yalnızım
Soğuk *******de tir-tir titriyorum
Bir yarimi bir annemi hayal ediyorum
Hayaller yetmez oldu artık kalbime
İzin ver gideyim artık sevdiklerime
Dalgaların hırçın olmasın artık
Ayırmasın sevenleri hasret vermesin
Yol ver geçeyim Karadeniz yol ver
Biliyorum asi ve de hırçınsın
Kimseden korkmaz kaçmazsın
Ama sevenleri neden ayırırsın
Ey gidi Karadeniz düşmanım oldun

[Seager]

Karadeniz Gibisin (Syn. Ayser Özbakır Tabak'ın 'Karadeniz Eserim' Şiirine Nazire)

Karadeniz gibisin, asi, başın dik ve heybetli
Bazen sakin oluyorsun ütülü çarşaf misali
İnsan sana yakın olunca hüzünlenemiyor
Aksine kahkaha ile gülüyor ve eğleniyor
Karadeniz gibisin, güzel, zarif, eşsiz ve narin

Karadeniz gibisin, püfür-püfür asalet esiyor
Yelkeni senin rüzgarına açınca huzur geliyor
Rüzgar dindiğinde ise başım çok kötü ağrıyor
Başımı alıp gidesim geliyor, uzak diyarlara
Karadeniz gibisin, şevkatli ve huzur verici

Karadeniz gibisin, yazın serin, kışın sıcak
İnsanlar huzuru, neşeyi bir sende bulacak
Tanıyınca senden kopmak çok zor olacak
Kopunca kavuşmak için Allah'a sığınacak
Karadeniz gibisin, adın asla unutulmayacak

[Seager]

Karanlık Yol

Uzun ve karanlık bir yol var önümde
Sonunda ne olduğu belli değil
Bir başıma korkusuzca yürüyorum
Karanlıkla kavga edercesine koşuyorum
Seni düşünüyorum her adımımda her nefes alışımda
Karanlık bozulmasın diye sigaramı bile yakmıyorum
Bazen ağlayasın geliyor hıçkırıklara boğularak
Bağıra çağıra şarkı söylemek geliyor içimden
Bazen bir korku giriyor içime
O an küfrediyorum beni bu yola itenlere
Belkide bir kaçış bu çok uzaklara
Sonu belli olmayan bir hayata

[Seager]

Kayıp Çocuk

Kuytu köşede bir başına duruyor
Kirli elleri koynunda tir tir titriyor
Ağlamaklı gözlerle çevreyi izliyor
Bir kuru ekmek için Allah'a dua ediyor

Benim suçum ne diye kendine soruyor
Tek suçu masum olmak kendiside biliyor
Kötülüğün pençesine düşmemek için çırpınıyor
Yalnızlığa isyan edip hıçkırarak ağlıyor

İstanbul sokakları onu artık korkutmuyor
Yaşamak için zaman ile kavga ediyor
Çocukluğumu kim çaldı diye yıldızlara bağırıyor
Bir parça simit ile karnını tıka basa dolduruyor

Zengin olsa ne bilecek açlık nedir diye
Fakirlik ona verilmiş çok güzel bir hediye
Bazen ağlıyor anne baba kardeş nedir diye
Sonra düşünüyor ben neredeyim kimim diye

[Seager]

Kazımiye Kan Gölü

Bağdat yine kan ile boyandı
Müslüman Müslümana kıydı
Arkasında Kara Şövalye vardı
Haçlı kılıcı kan ile kaplandı

Çocuklar yetim,öksüz kaldı
O zalimler ise sadece baktı
Kazımiye saf kan ile yıkandı
Haçlı ise kuş tüyünde yattı

Fatih yine dost acısını yazdı
O zalim şövalye sessiz kaldı
Akıncılar da artık pek kalmadı
Şerefsiz haçlıya meydan kaldı

[Seager]

Kendimce Konuşuyorum

Ne oldu be dostum susar oldun...
Sessiz *******de kayboldun...
Sen aşık olduğunda sarhoştun...
Bak yine için içine ağlıyorsun...

- Konuşsam benden kaçarsın dostum
- Dertliyim dostum ******* dermanım
- İçmeden güzelliği ile sahoş olmuştum
- Ağlıyorum evet çünkü hala seviyorum

Yeter artık Siyahii'm dur, ağlama...
Sol göğsüne yumrukları vurma...
Boş şişeleri sokaklara savurma..
Artık yeter, dertli şiirleri yazma...

- Yetmez dostum denizi dolduramadım
- Kalbimin içinden onu söküp atamadım
- Şişeleri sokaklara çöp diye atmadım
- Ben duruyorum kalbime dinletemiyorum

Bak yine uykusuz, sabah vardın...
Sevdin ama sevgini anlatamadın...
Şiirleri kullandın ona aşkını anlattın...
Okuduğun isyandan hiç utanmadın...

- Gözlerim ona hasret kaldı kapanmıyor
- Sevdim, hemde delice ama anlamıyor
- Şiirler de küstü bana, artık gülmüyor
- İsyanım sadece yarime ama duymuyor

Gitme dedim sana dinlemedin...
Tam unuturken aşkını yeniledin...
Elini de tuttun kendini kaybettin...
Bir damla yaşı ile aşkını yeşerttin...

- Konuşma dostum kendimi kaybettim
- Yeni bir yaşam için çok yeminler ettim
- Ben ruhumu ellerim ile ona vermiştim
- Gözyaşı ile dünyaya yeni bir ben diktim

Sil artık gözyaşlarını ağlama...
Siyahii'sin sen teslim olma...
Yattığın rüyadan sakın uyanma...
Kendinin ölüm fermanı yazma...

- Ben gözyaşlarımda onu buluyorum
- Ondandır sanıyorum, hiç silmiyorum
- Rüyalarımı karanlıktan çıkaramıyorum
- Sen dedin dostum, o olmadan ölüyorum

- Dinle beni güneşim, seni hala seviyorum
- Odamın duvarlarını resimlerinle süslüyorum
- Gözyaşlarımı kanım ile şarap yapıp içiyorum
- Sen anlamasan da seni senden kıskanıyorum

- Dostlarım artık adıma Siyahii der oldular
- *******i bana sanki sen gibi yakıştırıyorlar
- Uslan diyorlar ama seni hiç tanımıyorlar
- Gecemi aydınlatan Gece Güneşimi bilmiyorlar

*_*_Aşık olanın gözyaşları dinmez_*_*
*_*_O yaşları hiç bir aşık silemez_*_*
*_*_Çünkü o yaşlarda yari vardır_*_*

[Seager]

Kendimi Tanımıyorum

Korkuyorum artık kendimden
Beynim çatlayacak gibi karışık
Sisli ve karmaşık düşünceler
Kötümüyüm iyimiyim bilemiyorum

Kaçmak istiyorum bedenimden
Tiksiniyorum kendi yüzümden
Aynaya dahi artık bakamıyorum
Melekmiyim şeytanmı bilemiyorum

Ruhum huzur bulsun istiyorum
Sesime dahi artık katlanamıyorum
Hep kendime zarar veriyorum
İnsanmıyım hayvan mı bilemiyorum

[Seager]

Kerbela

Ey Fırat dur artık yeter
Nedir bu asiliğin hırçınlığın
Sen değimliydin canları alan
Kerbela senin kıyında değil mi?

Bir seyyid şehit oldu kıyında
Adı Hüseyin efendimin torunu
Vücudunda otuz üç mızrak yarası
Yetmezmiş gibi otuz dört kılıç yarası

Kızıl aktın o gün kan misali
Hz. Hüseyin kıyında cansız yatardı
Başı bir yanda vücudu bir yanda
Hz. Zeynep’in feryadı vardı her yanda

Ay parçası üç yaşında Abdullah
Şehit oldu Hüseyin’in kucağında
Üç yaşında boynunda kâfir okuyla
Kan dolmuş Hz. Hüseyin’in elleri

Muharremin onu hicretin atmış birinci yılı
Kerbelanın rengi kan ile kırmızı
Efendimin ashabı şehit oldu o yerde
Ey Fırat sen ise izledin olanları

Dur artık Fırat akmaz ol…

[Seager]

Kırık Kalp

Paramparça bir kalbim var artık
Nefretle,kin,aşk ve hüzünle dolu
Seviyor arzuluyor o hazan gülünü
Ben istermiydim bu aşkın bitmesini
Yalın ayakla koşmuştum peşinden
Dur diyordu gelme dön geriye
Ben istesemde kalbim dönmedi
Söz geçiremedim bir türlü ona
Onuda yıldırdın parçaladın tek sözle
Seni sevmiyorum diyecekmiydin bana
İnan en son aklıma gelecek söz bu
Dilimden istesemde çıkmaz bu söz
Seviyorum seni arzuluyorum umutsuzca
Bırak bari bırak kalbimi kırma artık
Zaten senle beraber berduş oldu
Ben ise garip bir aşk şarkısıyım
Ben sadece seni sevdim tutkuyla
Sadece sana vermiştim kalbimi
Tek parçaydı aşkınla artıyordu
O suçsuzdu sevgilim masumdu
Beni çökertin o garipten ne istedin
Aklıma sen geldikçe hızla atıyor
Kaçmak istiyor seni seven bedenimden
Sana bir ihanet borcum olsun
Gelme artık geriye dönme artık
Gelipte buruk bedenimi öldürme
Son sözüm sana seni seviyorum
Kalbim istemesede inatla seviyorum

[Seager]

Kısmetmiş

Gitmesemiydim zindan *******e
Sormasamıydım adını yıldızlara
Belkide hiç yolundan geçmeseydim
Kısmetmiş ama tanışmak konuşmak

Adım adım yaklaştım asil ruhuna
Sıkıca sarılacağım zarif gerdanına
Saçlarına hapsedeceğim yorgun ellerimi
Kısmetmiş ama tanışmak konuşmak

[Seager]

Kızgınım Alçaklara

Yine sinirim taşıyor bedenimden
Şu haddini bilmezlerin yüzünden
Ama söylemeyeceğim o sözü
Sevim ablam kızıyor yakıştırmıyor

Mehmedimi şehit etti çakallar
Şenlik kurup oynadı ruhsuz mahluklar
Zorluyorlar bizi her nefes alışlarında
Az kaldı süreceğiz sizleri Irak sınırına

Bu vatanın sınırları şehit kanı ile çizildi
İnek sütü ile silmeye alışıyor alçaklar
Bayrağa şeklini Hüda'nın mucizesi verdi
Bu vatan asırlardır bizimdi şimdi sizinmi?

Beni öldürün ilk başta vatan topraklarımda
Kanımla çizsinler yeniden sınırlarımızı
Anama söyleyin ağlamasın öldüm diye
Ben ölmedim vatan için şehit oldum

[Seager]

Kızgınlığımda Geçti

Kıymık batmış elime
Kan dolmuş avuç içime
Rüzgarlar saçlarımı okşuyor
Bilirim senin yerine
Kan ile adını yazdım göğsüme

Kursağım kurudu susuz kaldım
Bana bu getirecek bir sen kaldın
Kızgınım biliyorsun son sözlerine
Affetim seni tüm içtenliğim ile
Dön gel beni bekletme

[Seager]

Köhne Koltuk

Senin kalbin hiç hissetimi
Sen hiç ağladın mı uykunda
Ağlayamazsın hissedemezsin
Esrarlıydı yine dün gece
Ağlamamak dumanlandı kafam

Bir köhne koltukta uyudum
Adını sayıklamışım tüm gece
Sevgiden mi? Nefretten mi?
Bilemiyorum ama sen vardın
Zavallı kalbim durur gibiydi

[Seager]

Köylü Kızı

Ürkek bir güzellik kaldı aklımda
Kaçamak bakışları kamçı misali
Saflığı bir ışık gibi kamaştırdı gözümü
Üzerindeki çimen kokusu en güzel parfüm
Elleri kınalı saçları örülü köylü kızı

Gözleri simsiyah sürmelenmiş vahşi bakışlı
Renk cümbüşü içinde olan elbisesi
İnce narin yapısı sanki bir fidan gibi
Kışın yağan kar gibi bembeyaz teni
Elleri kınalı saçları örülü köylü kızı

Dudakları sanki kanamış gibi kıpkırmızı
Tırnakları ojesiz manikürsüz bence en güzeli
Yanakları al al dokunmaya kıyamazsınız
Hızlı ama kısa adımlarla kaçıyor benden
Elleri kınalı saçları örülü köylü kızı

[Seager]

Kurşun

Karanlığın gizli büyüsüne kapılmış yürüyorum
Uzaklaşıyorum buralardan sessizce
Sırtımda hafif yırtık ve kirli bir hırka ile
Gecenin o dayanılmaz büyüsüne kaptırmışcasına
Soğuk ve hafiften yağışlı bir gecede
Yoruldum artık küfürden ve isyandan
Cebimde uçuşan kelebekleren başka birşey yok
Saçım dağılmış sakalımla karışmış bir şekilde
Rüzagara inat,soğuğa inat,geceye inat gidiyorum
Rüzgar yüzümü dövüyor sanki bana dur dercesine
Bıktım artık yalanlar içinde yaşmaktan
Allahtan korkmasan sıkardım bir kurşun
Bilsem annemin arkadan ağlamayacağını
Babamın siyahlara bürünüp yas tutmayacağını
Allah'ın beni cehenneme koymayacağını bilsem
Kuytu bir köşede sıkardım bir kurşun
Beni o son kez öptüğü yere
İnsanların iki yüzlülüğü alıp götürüyor beni
Size değil dostlarım onlara bu isyan bu küfür
Aşık Veysel misali;
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece.

[Seager]

Kurt Zamanı Yaklaşıyor

Kurtlar ulumaya başladı yine
Çakallar nereye kayboldu yine
Bayrağıma el uzattı deveoğlu deve
Aklınızı yitirdiniz acırım bu halinize

Börteçineyi öldü sandınız herhalde
Sesi hiç dinmediki vatanımın üstünde
Ozanlar sazlarını aldılar ellerine
Kapayın kulaklarınızı kaçın ininize

Alparslan gibi yiğit değilim belkide
Ama bir ben yokum bu ülkede
Birleşecek bütün kurtlar gökyüzünde
Elimizde sancaklarla getireceğiz sizi dize

Damarlarımda Türk kanı var elhamdülillah
Korkmam üç beş çakaldan eyvallah
Dilimde tekbir kalbimde Kuran ile
Kovalayacağım hepinizi cehenneme

[Seager]

Kurtlar

Vatanaımı alacakmış çakallar
Mehmedimi vuracakmış çakallar
Ulan siz bizi saf sandınız
Kurtları koyun gibi gördünüz

İlk başta bir puşta hizmet
Sonra Müslüman Türklere eziyet
Kendinizce karlı çıktığınızı sandınız
Kurtları enikmi bellediniz

Başbuğ öldüya şenlik kurdunuz
Kürşat'ın ruhunudamı unuttunuz
Kıyamet gelmedikçe biz buradayız
Türkiye'yi can pahasına koruyacağız

[Seager]

Küçük Şiir-01

Senden sonra kuşlarda göçtü buradan
Bir ben kaldım burada birde anılar
Sana olan hasretim daha ilk günden başladı
Şu sevdanın derdini çeken varmı benim gibi