Bilmeceler Haydi Buraya Herkes

[F.S.Mehmet1453]

Allah yapar yapısını, demir açar kapısını. ( kabak)

[F.S.Mehmet1453]

Altından su içerum, üstünde çayır biçerum. ( koyun)

[F.S.Mehmet1453]

Bir ufacık mil taşı, dolanır dağı taşı ( göz)

[F.S.Mehmet1453]

Buradan vurdum kılıcı, istanbuldan çıktı uci (şimşek )

[F.S.Mehmet1453]

Dağdan gelir taştan gelir bir kükremiş aslan gelir ( dere)

[F.S.Mehmet1453]

Ezan okur namaz kılmaz eş alır nikah kıymaz. (horoz)

[F.S.Mehmet1453]

Gökte açık pencere kalaylı bir tencere. ( ay)

[F.S.Mehmet1453]

Vidi vidi milidi, dış kapının kilidi, kız allah için söyle akşam gelen kim idi. (uyku)

[F.S.Mehmet1453]

Karaoğlanı kulağından asarlar. ( tava)

[F.S.Mehmet1453]

Mesel mesel meliki tırnakları oniki. ( kedi)

[F.S.Mehmet1453]

Abdest alır namzan kılmaz cemaatten geri kalmaz. ( cenaze )

[F.S.Mehmet1453]

Otuzüçtane var hepsi allh’ı anar. (tespih)

[F.S.Mehmet1453]

Pat pat eder dumanı tüter anama babama hasreti gider. ( tabanca)

Sarıdır sarkar düşeceğinden korkar. ( ayna)

[F.S.Mehmet1453]

Tak burda tak şurda tak kapının dibinde. ( süpürge)

[F.S.Mehmet1453]

Vurursun vurursun hiç gözünden yaş çıkmaz. ( davul)
Yol üstünde cansız eşek. ( köprü)

[F.S.Mehmet1453]

Cıvıl cvıl kuşlar, sahrada kışlar, kendi diye işler ellere bağışlar. (arı)
Gelir leyleyin, gider leyleyin, bir ayak üstünde durur yeyleyin. (kapı)

[F.S.Mehmet1453]

Altı duvar üstü duvar içinde bembeyaz su var. (yayık)
Evelim vardı yiyordum, yemesem ölüyordum. şimdi var yemesemde ölüyorum. ( anne sütü)

[F.S.Mehmet1453]

Dal ucunda kilitli sandık. (ceviz)
Arabalar takır takır, benim babam neden fakir, ince ipten halı dokur. ( örümcek)

[F.S.Mehmet1453]

Kara kara karcı, içi dolu mayacı. ( kestane)
Kara tavuk karnı yarık. ( çapa)

[F.S.Mehmet1453]

Uzun oluk dibi delik. ( baca)
Bir şey gelecek gece insan yiyecek, gündüz hayvan yiyecek. (ramazan)

[F.S.Mehmet1453]

Bir büyük fıçıcık içi dolu turşucuk. ( limon)
Gökten ay ile yıldızı kopardılar. (bayrak)

[F.S.Mehmet1453]

İstanbul’da süt pişti kokusu buraya düştü. ( mektup)
Dağdan gelir hop hop ayağında altın top. (rüzgar)

[F.S.Mehmet1453]

Bir karpuz cevizim var gece sererim gündüz toplarım. ( yıldız)
Kırmızı mantosu kara şapkası var. ( kibrit)

[F.S.Mehmet1453]

Bağırırken dinler susarken söyler. ( tavşan )
Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane. ( nar)

[F.S.Mehmet1453]

Küçük boylu kadife tonlu. ( patlıcan)
Bilmece bildirmece el üstünde kaydırmaca. ( sabun )

[F.S.Mehmet1453]

Bin tas bin tanesi de ters. ( kiremit)
Yazı yazar molla değil, semeri var eşek değil ( salyangoz)

[F.S.Mehmet1453]

İplerimi salladım küplerimi topladım. ( kabak)
Dört köşedir beş değil başım onda hoş değil. (mezar)

[F.S.Mehmet1453]

Dağdan gelir elleri budak gibi eğilir su içmeye bağırır oğlak gibi. ( kendir tokmağı)
Uzun uzun dervişler hak yolundan gelmişler bizim evin üstünde ne horonlar etmişler. (dolu)

[F.S.Mehmet1453]

Dağdan gelir arabika ayağında çorabika. (arı)
Yazın yazlar kışın kışlar mart ta başlar (baykuş)

[F.S.Mehmet1453]

İki kişinin işi var birde kar yağışı var. (kol hızarı)
Dört ayaklı bir ayı üstünde kabadayı. ( sandalye)