Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : çeçen mucahitleri ve şehitleri inşaallah


ebukassam
01-29-2006, 03:18 AM
Kaynak:29.02.2005 Kavkaz Center / Gilani Turaşev, ÇİC Tugay generali

28 Şubatta, ÇİC silahlı kuvvetleri tugay komutanı Tuğgeneral, Hamzat Gelayev’in, Dağıstan dağlarında kalabalık Rus birliği ile tek başına mücadele ederek Şehit oluşunun birinci yıldönümü oluyor.

Rus yönetmen Aleksandr Sladkov’un "Bulun ve Yok edin: Gelayev çetesinin sonu" adlı film – Lubanka bodrumlarında sipariş edilen bir masaldır ve başka hiç bir şey değildir. Bu masalda, Dağıstan asıllı iki Hunzah sınır koruma birliği üyesi Abdul-Halik Kurbanov ve Muhtar Suleymanov hakkında. Bu film 21 Şubat 2005 tarihinde Rus "Rossiya" televizyon kanalında gösterildi.

Bu hayali masala göre, "Muşak" adlı sınır koruma merkezi görevlisi, arkasında çanta ile yolu geçmeye çalışan birini görmüş. Bu kişi, göründüğünü anlayınca, nehiri geçmiş ve ormanda saklanmaya çalıştı. Sınır koruma görevlileri Kurbanov ve Suleymanov, slav asıllı komutanlarından "esrarengiz yolcunun" kimliğini belirleme emri aldılar ve yola çıktılar. Bilinmeyen adam, Çeçen general Ruslan Gelayev’in ta kendisiymiş ve peşindekileri nehre sürükleyerek orada pusu kurdu ve ateş açtı. Sonuç olarak iki asker "cesaret örnekleri" göstererek öldüler ve "Rusya kahramanları" madalyalarını aldılar. Ama ölmeden önce, Gelayev için ölümcül olan kurşun serilerini de attılar…

Lubanka gazetecisi Sladkov, bir kez daha topraklarına "giren Çeçenlerden" Dağıstanlıların nefret etmesi ve sıradan Rus insanların "Siyah Meleğin" ölümü hakkında versiyon sahibi olabilmeleri için, böyle ucuz bir masal üretti. İşin aslı, 28 Şubatta Dağıstan’ın dağlarında gerçek bir savaş yaşandı. Bu haberi Kavkaz Center "onlara ölü demeyin" adlı haberinde yazmıştı. (14.04.2004):

"Makineli el tüfeği ile savunma yapmaya çalışırken, askeri helikoptere saldırmak zorunda kaldı. Helikopterin bir sonraki saldırısında makineli tüfeklerden çıkan kurşunlar elini kopardı. Hamzat dağ yamacına yaslandı ve kan kaybından ölene kadar savaşmaya devam etti. Ölümünden sonra bile işgalciler korkudan yaklaşamadılar kendisine ve birkaç saat boyunca ölü komutanı kurşun yağmuruna tuttular. İşgalciler Hamzat'a yaklaştıklarında, sağ kalan elinde pimi çıkarılmış el bombası tuttuğunu gördüler.

Çeçen halkının tarihi, asırlarca isimleri bilinecek kahramanlık öyküleri ile doludur. Ölümünden sonra Rus medyası olayı çarpıttı ve Çeçen komutanın dizler üzerinde durarak elinde çokolta tuttuklarını söylediler. Böylece onlar Çeçen komutanı aşağılamak istediler.

Fakat bu budalalar bilmiyorlar ki, tüm dünya önünde Çeçen komutanın Müslümanların günde beş vakit kıldıkları namaz duruşunda, secdede öldüğünü belirttiler. Müslümanlar biliyorlar ki, bir Müslüman bu pozda Allah'a en yakın olduğu zamandır. İşte böyle Allah, düşmanlarının ağızları ile gerçekleri buyurur.

İşte böyle gidiyorlar Çeçen askerler ve yeşil kuşlar gibi cennetin nehirleri üzerinde uçuyor, Yaratanın önüne çıkmak için ve Cihatlarını anlatmak için Kıyamet Gününü bekliyorlar. Yaraları parlak ışık saçacak ve mis kokacaklar. Çeçen toprağı bu kokuyu içine sindirmiş on yıl içerisinde.

Torunlarına güzel örnekler bırakıp bu dünyadan gelen Şehitlerin mezarlarında bayraklı yüksek direkler duruyor. Allah onların Cihadını kabul etsin ve niyetlerine göre versin!"

Sladkov’un masal filminde Rus Gizli Servisinin Gelayev için açtığı "N130" davasının yorumcuları olarak, Çeçen halkının ünlü katilleri Gennadiy Troşev, Vladimir Bulgakov ve Mihail Labunets ile Kremlinin Çeçen maşaları Beslan Gantamirov ve Ruslan Yamadaev yorumlarda bulunuyorlar.

Bu durumun ve yorumların en komik tarafı, Gantamirov ve Yamadaev’in sadece vatan hainleri ve Troşev gibi cellatların köleleri olması değil, aynı zamanda daha önce İçkeriya tarafından savaşmış olmalarıdır. Bunun için Yamadaev gibi hainin Şehit olan Gelayev ve diğer komutanlar hakkında söyledikleri, bumerang gibi kendisine döndü: bir hiç, Çeçen hain, Putin’in zombisi, göçebe, pislik ve aşağılık.

Torunlarına şehadet örneği bırakıp diğer dünyaya göçen Çeçen komutan Şehit Gelayev’in ismi ise, Ruslar onu isimsiz mezara koyduysalar da, halkın hafızasından hiçbir zaman silinmeyecektir.

Çeçen komutanın ölümünden hemen sonra basında ortaya çıkan yorumlar ve açıklamalar bunun delilleridir.

• "Çeçen halkı kahramanlarını kaybetmeye devam ediyor. Onlardan biri Hamzat Gelayevdir. Ama ölenlerin yerine yeni komutanlar ve yeni kahramanlar geleceklerdir. Çeçen halkı şu yada bu isimlere ve ünlere bağlı değildir, çünkü Rus işgalcilerle savaşanlar, en iyi evlatların elleri ile Çeçen halkıdır" (ÇİC SK Genel Kurmaylığının özel bildirisi, 3 Mart 2004 yılı.)

• "Hamzat şanlı bir hayat yaşadı ve Allah’ın yolunda birçok şey yapıp, gerçek bir erkek olduğunu göstermiştir. Ama kardeşlerimizin ölümü bizi üzmemeli. Müslümanlar bu dünyaya hayatın güzellikleri için gelmiyorlar, sadece torunlarına cesaret ve erkeklik örneği gösterip Allah’ın yolunda Şehit olmak için!" (Kafkasya Gazetecileri Derneği başkanı Ahmet Sardali’nin 3 Mart 2004 yılı tarihli bildirisinden).

• "Kuşku yok, Allah’ın yolunda ilerlemek için kendi hayatını ancak Büyük bir İnsan verir. Yüce Yaratan’ın adına Cihadın sunağına ruhunu ve kalbini koyanlar, ateşin gölgelerinde kalan günahkar güruhun üzerindedir hep. Ki, aynı zamanda işgalciler ve hainler, kendi başlarına sadece dert getireceklerdir. Hamzat Gelayev de bu isimlerden biriydi. Zelimhan ve diğer mücahitler gibi, ondan sonra gelecek olanlara şanlı ölümün nasıl olacağını gösterdi ve kendisine Şeref anıtı dikmiştir. (Şamil Abuyev, gazeteci – Çeçenpress 04.03.2004).

• "O hayattayken ondan çok korktular. Korkuyorlardı ve nefret ediyorlardı. Çünkü o, askeri eğitim almadan, apoletli Rus kölelerden daha iyi savaşıyordu" (Pavel Luzakov, gazeteci, insan hakları korumacı Kavkaz Center, 06.03.2004).

• "Hamzat’ı bilenler onu, cesur, iyi niyetli ve dindar bir Müslüman olarak anlatıyorlar. Hamzat, vatanını samimiyetle seven ve vatanı için hayatını verebilecek bir insandı. Çünkü o, bu vatanın bir parçası idi, onun canı" (Kafkasya Habercisinin 07.03.2004 tarihli makalesi).

• "Doğuştan beri SAVAŞÇI, sessiz bir şekilde ŞEHİT oldu… Onun son sözleri, bize veraset olarak, DÜŞMANA sıktığı kurşunları idi! Bu verasete sadık kalalım!" (Turko Dikaev, Çeçenpress muhabiri, 08.03.2004).

• "Bir kurt her zaman sessiz ölür. Ölürken de düşmanın gözlerine bakar. Hamzat Gelayev de, son nefesine kadar mücadelesine sadık kalarak gitti. Dağıstan’ın karlı dağlarında ve yaralı, son anına kadar direndi." (Ramisa Guho, Kavkaz Center’in gazetecisi 14.04.2004).
__________________

"Türkleri çok seviyorum. Tarih boyunca kahramanlıklarıyla, cesaret ve atılganlıklarıyla kendilerini kabul ettirmişlerdir. Milli ve manevi değerlerine bağlıdırlar. Dostluklarına güvenilir, düşmanlıklarından korkulur. Tarih boyunca İslâm alemi Türklerden faydalanmıştır. Türkler güçlü oldukça İslâm alemi rahat ve huzur içinde olmuştur... Türkler İslâm'ın koruyucu gücü olmuşlardır. Şimdi gururla söylemek istiyorum ki, Çeçenler tarih boyunca Türklere bağlı kalmışlar ve tarihin hiçbir döneminde ihanet etmemişlerdir. Bugün ise, Türk Milleti, maddi ve manevi değerlerine bağlı olduğu sürece yücelecek ve yükselecektir. Ve dünya tarihinin akışına yön verecektir. Unutulmasın ki, Türkiye hem Türk dünyasının, hem de İslâm aleminin ümit ışığıdır. Bu ışığın sönmesi hem İslâm aleminin, hem de Türk dünyasının karanlığa gömülmesi demektir."(DUDAYEV)

ebukassam
01-29-2006, 03:26 AM
ayrıca bu konu için internet aleminde gördügüm en baba adamlardan dudayev nickli arkadasa tesekkur ediyorum.bu konuyu hazırlayan odur ve foruma yayınlamamda onun bilgisi dahilinde olmustur.