Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Işın Ergüney


GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:51 AM
Affet Aşkım
Biliyor musun;
Bu sabah ellisinde
Bir adam
Olarak gözümü açtım…
Sanki sabahı ilk görüyor
Ve bir yerlerde
Seni arıyordum.
Nedense sensizliğim
İçimde çığ gibi büyüyor.
Oysa dün gece
Seni içmiştim…
Boynum büküktü sanki,
Ellerim titriyor,
Gözümde iki damla yaş
Seni anlatıyordu.
Affet Aşkım…
Büyüsü bozulmamış
Deli sevdalarım tuttu gene.
Yıktım hatıraları bir bir
Çamlıca mehtaplarında.
İçim burkuk aşkım
Yüreğim sanki
Yangınlarda.
Şu göğsüm yırtılsa;
İçine seni koysalar tümden.
Affet Aşkım…
Zamanı paramparça ettim
Uzlaşmayan delikanlılığımda.
Oysa firarlarım vardı
Zamandan ve senden.
Neden bir yanım yıkılmış
Diğer yanım hala direniyor.
Neydi sebepsiz rüzgarlara
Atılımım…
Aradığım neydi?
Bilirsin sevda dedin mi
Celcus gibi olurum.
İçimde binlercesi
Sevda anlatılarının…
Affet Aşkım…
Ben sensizliğin deli boranı
Ben bir deli sevdanın
Yanlız çobanı…
İçim üşüyor aşkım
Sarsana yüreğimi,
Ve atsana içindeki gülleri,
Birbir yaprakları düşsün
O sen gibi yüreğime…
Affet Aşkım…
Bilmem kaç yıl sakladım
Sevmeyi haykırışı
Ve bilmem kaç yıl sustum.
Şimdi azgın sular gibi
Kabına sığmaz ,
Suyu abu hayat gibi
Koşuyorum sana.
Açsana kolarını,
Sarsılsın yüreciğin
Titremelere ulaşsın bedenin.
Sadece birkaç adım ötende
SEVDAN geliyor…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:51 AM
Ağladım,Çünkü Hakettim



Dün değildi ki…
Önceki gün,
Önceki ay,
Önceki yıl da değildi.
Kaç bahar,
Kaç hazan eskidi.
Kim bulabilir ki yüzlerce gecenin,
Sabah olamayış sancılarının,
Ruhumda bıraktığı viran parsellerini.
Kah yağmura,
Kah kar fırtınalarına,
Kah toza toprağa karıştım.
Kaç hançer yedim,
Kaç vurgunla,
Derinlik şoklarına girmişim.
Kim anlayacak yıldırımların
Sadece bana düştüğünü…
Belki yüzlerce kez,
Ümitsizlik girdaplarında kaybolmuş,
Belki binlerce defa,
Dönmüşümdür yolların sonundan.
Bunlar;
Bir göz göze gelişin
Kesilmiş karşılıksız çekleri gibi
Hep gölgemdiler.
O göz göze gelişle,
Darmadağın olan benliğim
Sevdası uğruna paramparça olsa da
Asla vazgeçmedi,
Vazgeçemedi.
Ve gün bugün…
Uğruna çıkmazlara girdiğim,
Yoluna bir ömrü hiçe saydığım,
O sevdalı gözlerinde kaybolduğum,
Aşkımla bu sabah
Eleleyiz...
Dalgalar sahili dövüyor,
Bense ölçemediğim,
Dalga boyları kadar ağlıyordum.
Ağlıyordum, çünkü hak ettim…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:52 AM
Ağlatma Beni
Sensizlik ağlıyor yine ruhumda
Ne olur bebeğim ağlatma beni
Kıranlar vuruyor yine canımda
Ne olur bebeğim ağlatma beni

Dün bir bugün iki yarın kaçıncı?
Ne zaman bitecek söyle bu acı
Söyle de bileyim nasıl bir sancı
Ne olur bebeğim ağlatma beni

Bir gülüş bir bakış böylesi zor mu?
Kardelen olsan yüreğin kormu?
Geçtiğin yolların Niğde mi Bor mu?
Ne olur bebeğim ağlatma beni

Yakınım ırağım gönül sultanım
Yağmurum boranım deli sevdalım
Kaçağım aymazım derin sularım
Ne olur bebeğim ağlatma beni
Ne olur bebeğim ağlatma beni
Ne olur bebeğim ağlatma beni

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:52 AM
Al Kuşçu Niyetini



AL KUŞÇU NİYETİNİ

“Esen hayattır rüzgar yüklemlerinde
Tutunuşu özlem, dokusu karmaşık...”

Yalnız söylemlerinde gün batımları
Liladan erguvana dönen renklerle
Kaç maşuk peydahı sevdalar
Teranesi hayatın savuşmalarında

Bir nefes boyuna inmiş şehvetin
Kucağına düşen yar koklamları
Geceye sığınmış dudak tiryakisi yalanların
Nafile duasına çıkmış iç çekişleridir

Katre katre öykülü dokuntular ve
Salıntısındaki rakkas gönüllerin
Bezgin amanlı akisleri düşer
Serseri benliğin delikanlı şavklarına

Ayın karanlık yüzünde sevda
Tırmanış gayretindeyken ışıltılarıma
Bir öykü misalidir bakışın.

Niyetler öğütülürken puşt zulası gülüşlerde
Kırık pullar gibi beklemede sevdalar

Kana yazılan düşler misali
Toplanır tan yeri avuçlarında
Men olmuş dokuntu kahırlarında
Sarmaşık gülün ağlayışlarıdır ömrüm

Yanarken gölgelerinde serzenişler
Aşk küs gider gece kaçışlarında

Sen al kuşçu niyetini

Şafağına sakladığım sevda
Mabedi olsa da yakamoz düşlerin
İklimlerine çektiğim niyet
Hala sokulmamış mâni kıvrımlarına

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:53 AM
Aşk Bıçak Sırtı Gibidir




Bir merdiven çizdim düşümde
İlk basamağına hayatı,
Diğerlerine hayallerimi dizdim.
İlkinden diğerlerine çıkış
Ne kadar kolay olsa da,
Her seferinde başa döndüm...

Neydi hayallerim?
Sırılsıklam aşık olmak mı?
Ölesiye sevdalanmak mı?
Yoksa sevda adamı olmak mı?
Her birine umutlarla saldırdım
Gördüm ki her defasında sonuç,
İlk basamağa dönüş oluyordu.

Aşk, bıçak sırtı gibidir...
Ne etsen kanar bir tarafın.
Her defasında bu kez tamam desen de,
Yüreğin benliğine ,
Gururun mantığına yenik düşer.

Aşk, bıçak sırtı gibidir...
Avuçlarında hala sıcaklığı
Ve gözlerinden ayrılmayan gözleri
Kalsa da yüreğinde,
Sana düşen kendi yoluna dönmektir.

Aşk, bıçak sırtı gibidir...
Her gece mehtaba çıksan ,
Dönülmez akşamın ufuklarında dolaşsan
Ve gönlün sarhoş olsa da
Yıldızların altında;
İlk basamak seni bekliyor olacak
Her defasın da...


Çıkmaya çalıştığım her basamak
Yüreğimin gizli odalarını
Bir bir Sahraya çevirdi.
Bunu anladığımda bir de baktım ki
Aşk hala bıçak sırtında ve
Kanadıkça kanıyorum...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:53 AM
Aşk Kanadı Gözlerinde
Aşk kanadı gözlerinde
Tomurcuk tomurcuk düştü eylüllerime


Ah neylesin bu can!!!

Gözleri güllü
İçi hüzünlü

Dudaklarımda yaktığım türküler
Sevdaya çekilen kınalar misali konfetilerde

Kurşunlara gelesi...

Nurhak’ta Sinanım
Şarkışla’da Deniz

Düşer halkın sevdası gün be gün
Kalışlardasın ayrılık makamında

Benim silahım kelimeler
Kalkanım Şiir...
Domdoma boğsalar yıkılmam
Almaz ki toprak beni koynuna

Irağında oynak gövdeli sazıyla
Dağa sevda dokuyan ozanın
Ulaşmazmı sesi peştemal takılıya
Yanmazmı içi gözleri güllünün


Geciken trenemi salsın dizginlerini
Sarı gelinmi olsun Erzurum çarşı pazarda

Yıksın diyorsun muhacir yüreğini
Salsın kahpe akşamlarını
Yağmur tutkunu saçlarına


Baktım da
Mardin kapı bile ağlamaklı
Gezmiyor gazeller dağlarında urfanın

Ne fırat eski fırat
Ne yassah beyimci Zap suyu...

Ne Che atacak beresini
Ne de Nazım silecek Verasını

Bilmek istersen yüreğim
Gün bugün....

Cümbür cemaat izindeyiz
Maskeli balonun...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:53 AM
Aşk..Bu mudur?
Aşk bu mudur?

Yüreğine düştüğünde,
İlk bakışı.
İçinin titremeleri nedendir?
Gözlerinde yanan
Sevda ateşine tutunuşun.
Dokunuşlarının
Benliğini ürpertişi.
Yanındayken hasret duyduğun,
Sıladayken,
Kasıp kavrulduğundur o...

Aşk bu mudur?

Sözlerinde kendini bulduğun,
Aşkım diye haykırdığında
Seni sarıp sarmalayan.
Yüreği sardığında ruhunun,
Uçsuz bucaksız derinliğini,
Onunla paylaşabildiğin için
Hep şükredeceksin...

Aşk bu mudur?

Gecen de ,
Uykularının en güzel rüyası,
Gündüzünde aydınlığın.
Her nefes alışında kokun,
Her acıktığında aşın olur.

Aşk bu mudur?

Tatilde güneşin,
Okyanuslarda esintin,
Ağladığında göz yaşın,
Sevincinde kahkahandır.

Aşk bu mudur diye sorsalar,
Hiç duraksamadan,
Avazın çıktığınca bağırmalısın.
Evet;

AŞK BUDUR.......

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:54 AM
Aşkın Makamı Olmaz
Aşkın ;
makamı olmaz.
Çünkü,
O
Akort tutmaz...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:54 AM
Avuçlarımda Sabah




Bu sabah,
Kör bir rüzgar sardı bedenimi.
Avuçlarımda sabah,
Yürüdüm yalnızlığa.
İçimde geçmişin tutsaklıkları…
Didik didik oluyorken benliğim,
Bedenimi saran kör rüzgara
Sığındım nedense…
Gözlerimde,
Ufukta doğan güneşin,
Parıltısına rağmen
Gün be gün artan fer kaybı…
Yıkık dökük,
Birazda aksak adımlarla
Vurdum kaldırım taşlarının
Böğrüne varlığımı.
Avuçlarımda sabah,
Yüreğimde hala Eylül…
Sahilde,
Dalgaların kıyıya vuruşunun
Şehvetiyle öpüşen sevdalılar...
Bu sabah,
Kör bir rüzgar sardı bedenimi.
Avuçlarımda sabah,
Ve yüreğimde hep Eylülle.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:55 AM
Ayşe teyze ve Ahududu
Yok be annem;
Kaldır bunları masadan.
Şöyle ;
Ahududu,böğürtlen,kızılcık koysana masaya.
Söylesene;
Kaç yıldır yapmıyorsun bu reçelleri,
Nerde o kokular, o tatlar nerde kaldı anne.

Hatırladım da annem;
Soframıza böğürtlen koymadığında,
Nasılda küserdi tereyağımız...

Özledim anne,
Özledim yaaa...
Özledim o günlerimizi.

Hani, Cumbaya tünerdim akşam üstleri
Ve saatlerce kalırdım orda...
Ve sen;
Hep merak eder endişelenirdin
Neyi var bu çocuğun diye...

Oysa ben;
Gün kararmaya yüz tuttuğunda,
Ay limandan doğru yavaşça yükselirken,
Reciden dönen Ayşe teyzenin yolunu gözlerdim.
O bahar akşamına benzeyen bakışları olan
Ayşe teyzenin dönüşünü beklerdim...

Hele hele,
Hasan Amcada;
Evin önüne attığı iskemlesinde,
Tüttürüyorsa Birinci sigarasını.
O zaman;
Ayşe teyze sanki daha da farklı yürürdü.
Şöyle yan gözle süzerken Hasan amcayı,
Sanki rüzgar "Dol kara bakır dol" çalar gibi
Aynen o ritmi yakalayarak,
Atıverirdi kalçalarını
Bir o yana bir bu yana...

Ve biliyorum ki;
Çatlatmak için Hayriye teyzeyi,
Salıverirdi en şuh kahkahalarını...

Gecem hep o atışlarla dolardı,
Yüreğim alevlere yüz tutar,
Sanki Ayşe teyzeyle ben halvetlenirdim.

Bir keresinde;
Yolunu kesmişti Hayriye teyze de;
Şöyle saçlarından tutup,
Çalmıştı Arnavut taşlarına Ayşe teyzeyi.
Kadının başından oluk gibi akarken kan;
Ben sıyrılan eteğinden açılan,
Bacaklarını çakardım hafızama...

Ahhh Ayşe teyze ahhh...
Sen;
Biz yeni yetmelerin hayal rüzgarı,
Sen;
Ergenliği atlatmış bıçkın delikanlıların ifadesiyle,
"Mahallenin ablası",
Sen;
Saçlarına ak düşenlerin,
Hiç bitmeyen aşk senfonisi
ve Son Tangosuydun...

Yaaa annem;
Özledim çocukluğumu...
Özledim fasulye turşusunu,hamsi tuzlamasını.
Öyle çok ama öyle çok bahanelerim var ki,
Tüm bu özlem duyumsamaları için...

Bak; gene sakladım senden anne;
Ben aslında birazda ;
Ayşe teyzeyi özledim...

O da muhlama , kara lahana, hamsi kuşu gibi
Hep iyi gelirdi bana.

Bir keresinde;
Bahçesinde çamaşır yıkarken,
Çitin ardına saklanıp ona odaklanmıştım.
Ayşe teyze;
Etekliğini sıyırıp beline sokmuştu.
Elleri çivitli sudayken,
Yıkadığı çamaşırlarla adeta sevişirdi.

Gözüm orada, ne kadar kalmıştı
Ve nasıl dalmıştım ki;
Arkamda beliren Hasan amcanın sesiyle irkilmiş,
Ardından suratımda patlayan şamarın etkisiyle,
Veryansın ağlamaya başlamıştım.

Sonrasında;
Ayşe teyzenin o kulağımdan hiç gitmeyen,
Şuh kahkahalarını duydum.
Yanıma gelip; "çokmu acıdı canın" deyişini
Ve arkasından;
"Değdimi düşlerine çakılmama"sözlerinin
Ruhumda yarattığı deprem...
Usulca yanağımdan öpmek için,
Yanıma geldiğinde,
Her tarafımı saran Kadın kokusu...
Utancımdan hızla çevirince başımı,
Yaladı geçti dudaklarımı
Ateşden de kor dudakları.

Ahh Ayşe teyze ahh...
Sensiz;
Ne akşamın oluşunun,
Ne de kahvaltılarımın tadı kalmadı...

Buralar büyük şehir Ayşe teyze...
Şimdilerde "Mahallenin Ablası" değil ama
Apartmanların gülleri peydahlandı.
Ahh..Bir rüzgar essede;
Uçuverse eteği diye ;
Hayıflanmalarada hiç gerek yok!!!

Ahh Ayşe teyze ahh...
Bir kere de olsa;
Şöyle teninin ateşiyle yanıp,
O kadın kokunu çekebilseydim içime.
Damla damla dökülseydi terlerim,
Vadindeki tepelerin,
Karayemiş gibi uçlarına.
Ve hissetseydim ağzımda,
Ahududunu,böğürtleni,kızılcığı...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:55 AM
Başıboş
Bildiğini zannetme..
Aşk kuş olup omzuna konmaz
Öyle elini uzatıp
Tutabileceğini sandığında
Kimbilir nerelere konacaktır.

Bildiğini zannetme..
Aşk kalbinin derinliklerinde değildir
Onu çok sevdiğini söylediğinde,
Kimbilir aklı kimlerdedir.

Bildiğini zannetme..
Aşk hücrelerinde değildir
Kanım, canım, her şeyim
Diye saydığında
Bir ki grubu farklıdır.

Bildiğini zannetme..
Aşk yürüyen merdiven gibi değildir
Üstüne çıkıp,
Gitmeye çalıştığında
Başıboş bırakır
Yanarsın..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:55 AM
Ben Olmalıydım
Bir gül olmalıydım
Açmak için gönül bahçende
Ya da bir söğüt olmalıydım
Etrafında salkım saçak...

Bir rüzgar olmalıydım
Esmek için saçlarında
Ya da bir çınar olmalıydım
Gölgesinde seni uyutacak

Bir kuş olamlıydım
Varmak için yanına
Ya da bir fidan olmalıydım
Sevginle büyüyecek..

Bir ben olmalıydım
İçini yakıp kavuracak
Ya da bir sümbül olmalıydım
Seninle karışacak...

Bir ben olmalıydım
Varlığınla yaşayacak
Ya da bir fulya olmalıydım
Rengini sevdama katacak.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:55 AM
Bir Bahara Kaçar Gönlüm
Gecenin ağırlığında uyumaz yüreğim
Sevdaya doğru açılır yelkenler
Kıpırdar benliğim arar kendini
Bordrosunda çığlık çığlığa sular.

Bir bahara kaçar gönlüm
Issızlığına sığınırken gurbetin
Düşerken yaralı bedenime sevda
Yanar dalgası çığlık çığlığa.

Arasam sesini duyarmıyım bilmem
Aramazsam hasretinden ölürmüyüm ben
Yoksa tutsammı rüzgarı avuçlarımda
Sen gibi yüreğimde çığlık çığlığa.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:55 AM
Bir bilet aldım aşka
Aşka bir bilet alıp
Döküldüm kaldırımlarına şehrin...
O gece nedense;
Saçlarını kızıla boyamıştı Istanbul.

Ahh be Istanbul...
Bir geceni bana versen ya.

Baksana,
Nasılda sabırla bekledim ve
Koynunda izledim gün batımını.

Gün gitti giderken,
Aklıma geldi aldığım biletim.
Gözlerimi Kız Kulesine dikip
Sonuçlara bir bakayım dedim.

Ahh be Istanbul...
Bir kere de vur beni ne olur.

Bak;
Aldım gidiyorum yaşımı.

Bilirim;
İstediğinde dalgaların Rodrigo çaldırır,
Köpük köpük akan gemilerin bordosunda .
Bazen de Fausto olur;
Kesersin aşıkların nefesini.

Hadi ama;
Bu kadar naz niye...
Hiç değilse son üç numara ve karşılığına
Bir aşk gecesi...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:56 AM
Bir Dağ Ateşi
Bir dağ ateşinde,
Bir ceylan ürkekliğinde
Bir oğlak güzelliğinde
Yaşadım senii..

Ne üstüme yağan karlar,
Ne iliklerini donduran soğuk,
Ne de kurtların sessizliği
Unutturamadı seni..

Ne dönülmez akşamlar,
Ne gecenin matemi,
Ne de mehtaba dalmak,
Bitiremedi özlemini...

Bazen yanardağlar gibi
Bazen akan seller gibi
Bazen uçan kuşlar gibi
Seviyorum ahh..
Seviyorum seni...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:56 AM
Bir devrim şarkısı gözlerin
“Bir devrim şarkısı gözlerin
Öylesi arzulu öylesi ben.

Bir devrim şarkısı duruşun
Öylesi aşk öylesi sen...”




Ne aşklar yaşandı yürüyüş kollarında
Ne sevdalar düştü geceyi yaran kör kurşunlarla.

Çakarken nefesini zindan duvarlarına
Sarardım bakışını tütün misali.
Bir hırsız gün ışığı
Dalarken içeri sessiz
Uzantılarıyla alevler sevda parıltıları...


Bilesin ki bir patik örüşü görüşmelerimiz
Bir tespih çekişi voltalarıma eşlik etti hep.


Uyurmuşum hep günü bilmeden de
Uyandığımda gece koylarımı yakalardım
Delikanlı düşlerimi kundaklara sararken.

Benliğim, filistin askılarıyla kaynaşırken
Sana olan özlemim dökülürdü gözlerimden .
Bir hıçkırık , bir titreyişe başkalaşırken
Zaman akar, devran döner, sense hep yürekte...


Bir bahar virgülü olur rüzgarın da
Bir öfke salınır
Hilkat *******in izsularına
Ve ardından yıkanır sevdam
Seni tenime dolayan figanlarımda...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:56 AM
Bir Gözyaşım Bir Sen
Zamana mahkum ol demişti bana
Bir göz yaşı bir sen bir de hayalim
Rüzgarın önüne at demişti bana
Bir göz yaşı bir sen bir de belalım.

Saksıda çiçeğim solunan havam
Bilirim yakında can özümdesin
Ummanda kayığım dümende sevdam
Sanırım hayalde tam içimdesin.

Ellerim ulaşmaz gözlerim duyar
Sazımın gövdesi tenin gibidir
Saçlarım uçuşmaz bedenim doyar
Kemanın perdesi sesin gibidir.

Bir gözyaşım bir sen bir de yüreğim
Gecenin matemi olup çıktınız
Bir gözyaşım bir sen bir de bedenim
Sevda ateşine koyup yaktınız.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:56 AM
Bir Hayata Bir de Sana Bu Telaş
Akıyorsa gözyaşlarım ben için
Bir hayata bir de sana bu telaş
Saçlarıma aklar düştü sen için
Bir hayata bir de sana bu telaş

Aşkı tadam son bir defa gönlünde
Ahir ömrüm bak her zaman emrinde
Bilki aşkım hala sevgin içimde
Bir hayata bir de sana bu telaş

Hazırmıyım bu dünyadan göçmeye
Seni sende bırakıpta gitmeye
Kalan ömrüm can yolunda ölmeye
Bir hayata bir de sana bu telaş

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:56 AM
Bir Şarkı Yazacağım Sana
Bir şarkı yazacağım sana,
İçinde sen olmayacaksın.
Ardından sabahın aydınlığını
Göğsümde saklayacağım.

Olursan gönülde coşan ırmak ol
Çağlaki sesini ben de duyayım
İstersen şarkımda bemol diyez ol
"Es" koyduğum yerlerde seni bulayım.

Aşkıma ihanet ettiğin o gece
Geriye adından kaldı tek hece
Aşkları yargıya vermiş dediler
Dilerim sen bana mahkum olursun.

Uğruna yaktığım bu can tükendi
Bilki artık taşımaz yüreğim seni
Bestenin renkleri benden olunca
Bu şarkılar da sana,hasret gidecek.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:57 AM
Bir Sayfaya Sığamadık Seninle
Neydi bilemedim seninle aşkım
Açmadı nedense bu kötü bahtım
Sallanıp dursada gönülden tahtım
Bir sayfaya sığamadık seninle...

Dokunurken aşkım tel tel sözüne
Nedense varamadım yarim özüne
Ne olsa giremem sevdam gözüne
Bir sayfaya sığamadık seninle...

Al benisi çoktur o gül dudağın
Öpmeden kızarır baldan yanağın
Neyledim bilmemki kırdım yüreğin
Bir sayfaya sığamadık seninle...

Çal dedi dillerim şarkı söylesin
Aşkımı hazanda yine közlesin
Yinede canımsın böyle bilesin
Bir sayfaya sığamadık seninle...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:57 AM
Bir Yudum Şaraptı
Bir yudum şaraptı senin sunduğun
Oysa ben mahzeni içmek isterim
Çok kısa bir andı senle yaşanan
Oysa ben hayatı senle isterim.

Tüm sevgi bağını senle derleyip
Senle tek kalışı görmek isterim
Bir üzüm buğusu gözde sevilip
Senle sevdaları duymak isterim.

Ben seni güzelim sonsuz tutkularda
Sevip ; can oluşu bulmak isterim.
İçime işlediğin eşsizliklerde
Senle bir hayatı sürmek isterim.

Bir sevda ateşinde yanıp kavrulup
Senle bir potada kalmak isterim
Yok,sensiz olacaksa orda savrulup
Sevginsiz dünyandan kopmak isterim.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:57 AM
Bossa Nova



Kaplar usulca sensizliği hikayesi
Bir yıldız kayar dileklerine
Kıvrılır ihtişamı iç çekişlerin gizlerine
Esperanza sarar sımsıkı şehveti
Öptüğüm yerde bekliyorken ebedi seni

Dumanında kayboluş tütsülerim misali
Her tınında bir iç geçiş bir uzanış ısmarlamalarım

“The girl from Ipenama” yakıyorken pisti
Soluğuna saklanılmış öyküler misali aşk
Bir bedenden ötekine salınımlarıyla
Titretir ışıklarıyla dolunayın binlerce solo duruşunu

Perde diye seslenir hayat işte alda yaşa!!!

Sana dansı verdim dedi Tanrı
İçinde sevdayı, sevdalıyı verdim

Sana kalan sadece görmek...

Sar o beli ruhun gibi al içine
Irada hafif bir meltem seslenişi
Toprakta çiçek yortusu misali zaman
Geliyor da vuruyor gönlü
Yer gök sevda...

“Agua da beber” tırmanışı dokunuşlarınla
Ellerini hapset yüreğine, o yürek sen...
Gardenya özentisi yıldız ağlamlarında
Sal heyecanını telaş ıslanımlarına

Beden dilleri arzu yakarışlarında
İçmek yudum yudum ateşin terini
Sarsıntı güz rüzgarları sürüklemelerinde
Ilgın yaşlarıdır sevişmelerin giz ötesi

Sıyırdı yapraklarını bir bir kadın
Dökünüşü portre aralıklarında yükseliş

Dal çıplak kadın sevda örtülü...

Desem ki eylül değil savuran aşkı
Desem ki sazlar çalıyor senfonini
Desem ki şahikalar inletecek bir oluşu

Akışı engellenemeyen ırmak misali
Çavlanlar hep Bossa Nova…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:57 AM
Canımda Buseler
Masamda kadeh, kadehte yalnızlık
Mezeler özlem, Özlemde sensizlik
İçkimde sevda, sevdamda sarhoşluk
İlk yudum aşksa, aşkınla varoldum...

Masamda çiçek, çiçekte kokun
Meyvalar renk renk, hepsinde tadın
Mumlarda ışık, ışıkta hayaller
Son yudum cansa, canımda buseler...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:57 AM
Çığlıklar Karıştı
Işığın altına yatıp
Neyi sorguladılar bilmiyorum
Görebilmek için beni
Karanlıklar mı bitmeli..

Bir yangın yeriydi sanki
Çığlıkları karıştı siren sesine
Göğsüme sokulan bıçak yarası mı,
Yoksa ihane mi sancılanıyor.

Güneş batmak üzereyken
Bitmeli sevdaya yakarış.
Her şeye başkaldırıp
Tükenmeli isyanlar.

Aşka uzatıp ellerimi
Yaşamalıyız umutları
Saçlarının arasında
Oluşturduğum mehtapta..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:58 AM
Cumhuriyet sevdamsın...


“Doğumu umut
Gözleri naz
Yüreği ayaz mı ayaz
Bir anayım…”


Vücudum otopsi odalarının
Soğuk duvarlarında yankılanmış
Ve içli dışlı neşterlerin kahpe vuruşlarıyla
Dağılmışdı…

Bin hançer inerken göğsüme
Sırtım hain sancılarla dalgalanıyordu.

Nene Hatun’du anam ve
Yaman kadındı vesselam…
Ben daha memelerine doyamamışken,
O sırtındaki top mermilerine
“Oğullarım” diye sesleniyordu…

Bir kağnıda uyutmuştu yol boyunca
İki yanım buz tutmuş mermilerle destekli..
Bir ara rüzgar açınca üstümüzü
Anam dellendi rüzgara.
Bir koşu çekti abayı mermilerin üstüne
Bakmadı bile benden yana…

Ben emeklerken daha yeni yeni,
Ayağı çarıksız binlerce insan
Canını dişine takmış savaşıyordu.

Düşlerimde Sakarya’da olur,
İnönü’de, Afyonda, Kocatepe’de dolaşır,
Oralarda oynardım çocukluğumu.

Ve bir gece tanıdım
İçime işleyen o gözlerin sahibini.
Uzakları taaa uzakları süzüp
“İsmet sabaha tamam diyordu…”

Sabahın ezan sesi duyulmamışken
Kulakları sağır eden top seslerinin ardından
Afyon ovasına kan yağdı…

-Ona baktım, bir siperin ardından;
Gözlerinde “ben” özlemleri yanıyor,
Ulusun tüm fenerleri yüreğinde çakıyordu-.


Bir an cephe gerisinde kaybettim anamı,
Yırtarcasına hançeremi bağırdım ama heyhat!!!.
Cephe gerisinde bir sürü yoksul ana vardı..

-Canlarını dişlerine takmış Hürriyet aşığı analar, benim analarım-.

Feryadıma ak sakallı bir dede cevap verdi
“Bak kızım, her taraf ana dolu
Seninki hangisidir acep…

Her taraf ana dolu,
Bu ses defalarca yankılandı yüreğimde
Ana dolu, ana dolu, ana dolu…

Tabii yaaa…

ANADOLU.

İnanılmayacak zaferlerin sonrasında
Her geçen gün aydınlanan ülkemde
Sayısız devrimlere açmıştık yelkenlerimizi.

Yatağına sığmaz deli ırmaklar gibi
Olan coşkulu Ulusum,
Bağımsızlık dersinde artık Öğretmendi…


Babamın son nefesiyle
Bu defa göz yaşı yağdı Anadolu'ya..

Onun naçiz vücudu
Toprak olmaya giderken
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İlelebet payidar kalacaktı…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:58 AM
Damsız Girilmez
Yokluğunda;
Seni düşünebildiğim
Anların bile çok güzel olduğu
Günlere kalınan hasret...

Acı vermesin artık sevdalar
Her gece ayrı bir kahır
Her, gün doğumuna lanet
Yağdırmak istemiyorum artık.
Sevgiye uzanan ellerim
Her gün biraz daha nasır tutuyor.
Hep bahar dalları açtırırdım gönlümde
Yıkılası umutlarımı sulardım sevdayla.
Hayat başaramadı ama
Aşklar yordu beni...
Ne umdum ne buldumlarla
Akıp giden beyhude bir hayat.
Bundan böyle ne yasemin kokar düşlerim
Ne de bir başka bahara
Kaçar bu gönül.
İçinde şarap içtiğin gözlerin
Zamanla ıradığını gördüğünde
Anlıyorsun ki
Sevdaya kelepçe vurulmuyor.

Yokluğunda;
Seni düşünebildiğim
Anların bile çok güzel olduğu
Günlere,
Yüreğimde bir mezar açtım.
Toprağında on dört kırmızı gül
Taşına şöyle yansıyordu ...

DAMSIZ GİRİLMEZ...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:58 AM
Deniz mi, Sevda mı, Dalga mı?
Severdim,
Sahili arşınlamayı ve
Çıplak ayaklarımın,
Kumlarla dansını...
Severdim,
Dalgaların sesiyle,
Bitmez söyleşilerimi...

Oysa şimdi
Sessizlik,
Dingin yapacakken ruhumu
Nedense yıkıyor
Sevda umudumu...

Neden;
Kumla deniz,
Ya da,
Balıkla yosun olamadık...

Neydi çözülemeyen
Denklem?
Deniz mi, Sevda mı, Dalga mı!!!

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:58 AM
Dudak Tiryakisiydi Sevda
Dudak Tiryakisiydi Sevda

Nefes nefese dokuduğum sevda ötelerine
Bırak salınsın aşk öykünmeleri


Notlar düştüm geceme tenha sohbetlerden
İçim ateşe döndü yana yıkıla avazlarda

Kilim dokusuyla güzelleşip
Ürperiyorken soluklarında gece
Bir sevda dönüşü gibi yaşamak
Şiir ol dediğim gözlerde sırılsıklam

Nereye payidar oluşlarında gezinse de sokuluşlar
Seni seviyorum fısıldamalarında dingin gece

Sen öfkesindeyken gün be gün
Onulmaz bir feryattın kahkahasında hayatın
Bir orkide işleniyorken gece soyunuşlarına
Mahzun yükleriyle şiirler dökülür suskun

Dudağımda tiryaki bir kelime
Yüreğimde elif esintisi sevda sürgünü
Düşüncede tan yeri ruh izi çırpınışlarında

Eğer biliyorsa rüzgarın beni
Üzgünseme o sıla yanlı yüreği

Sanki ebem kuşakları
Feryat figan aşk solunumlarındayken
Aşk sana emanet vahlarında

Ve kimbilir belkide aşkın gizemi

Hayatın
Dilenci bir şaire vasiyetinde saklı...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:59 AM
Erguvan Işıltıları




Endazesi kaçmış aşkların tan yeri izlerinde
Entarisi ala benzemiş yarin...


Cam kafeste
Kendi etrafında dönüşlerinde balerin
Yelkovanın akrepe kavuşma arzusuyla
Saat sevda gibi işlemekte
Tık tıklar rodrigo nağmeleriyle eşleşmiş
Yatağında usulca akan ırmak misali ruhlar dingin...

Hiç konuşmadan saatlerce
Belki de günlerce süren ard yürüyüşleri

Bir an döner de
Bir an gözleri buluşur gönlünde diye
Adım adım öyküleri yayılır sokağın taşlarına

Sırım gibi delikanlım
Yaka cebinde mendili erguvan ışıltısında

Belki bir çay bahçesinde
Belki bir düğün katılımında
Öylesi uzak bakışların iç kaynamalarında
Sevda tutmak yare...

Sözsüz sevda köşeleri oluşmuş akşam postalarında
Yazıyoooooo çığırtkanlarına düşmemişken aşk
Yürekte bir deli ateş...


Sabaha adanan şarkılara fal tuttumlardan
“Bir bahar akşamı rastladım size” ye sayrılar

Kokulu mavi pembe kağıtlara aksedilen
Dolmakalemli sevda uzanışları
Siz benim hayalim diye atılan başlıklara ulanan
Canım cananımla nihayetlenmiş duygu sağanakları

Vücût ikliminin sultanıyla
Rüyalarda buluşuruz düşlerine uzanışlar...


Dest-i izdivacına talip rüya artığı *******in
Begonya dokusu kilimlerine işlenir sevda da
Sürülür közüne mangalların aşk söylemleri

Buhar olur sarar asumanı seslenişler
Açar salkım saçak portre boyu şarkılar
Gönül şarkılarından bir demettir ki bunlar
Öyle si çığırır nazendeler fasl-ı şahanelerden


“Entarisi ala benziyor
Benim yarim bana benziyor......”

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:59 AM
Eskidi Hatıralar
Biliyorsun seninle
Çok güzel günler yaşadık
Geçip giderken zaman
Hiç farkına varmadık

Eski hatıralar
Söyle sevgin ne renkti
Uçup da gittti yıllar
Artık canıma yetti

Hergün bir mum sönermiş
Biten aşkın üstünden
Gün gelir hiç kalmazmış
Kırık kalpler yüzünden

Eski hatıralar
Söyle şarkımız neydi
O güzelim sevdalar
Bizi terk edip gitti

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:59 AM
Eylül Dokunuşları
Bir Eylül girse düşüme
Gözlerinde ay ışığı asılı olsa
İşte o an,
Kalkar;
Tüm sokak lambalarını
Söndürürdüm.
Penceremide açardım ardına kadar ki
Gecenin esintisi ,
Eylül dokunuşları olsun.
Sonra;
Her gece teninde titrediğim
Aşkıma seslenirdim
"Yak mumları,sevdam üşüyor..."

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:59 AM
Fark Eder mi
Mahpusluk sadece
Demir parmaklıklar arkası mıdır?
Yo kurban, öyle değildir elbet.
Mahpusluk yanlızlığa mahkum oluştur.
Ha içerde, ha dışarda..
Ne fark eder ki..

Ölüm sadece
Kara toprağa mahkumiyet midir?
Yok ya, öyle değil sadece
Ölüm yaşamaya mahkum oluştur.
Ha altta, ha üstte..
Mahkum oluş.
Ne fark eder ki..

Vurulmak sadece
Kurşunlara mahkum oluş mudur?
Yok ya, öyle değil sadece
Vurulmak sevgiye mahkum oluştur.
Ha göğsünde,ha yürekte
Yanmaya mahkum oluştur.
Ne fark eder ki..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 10:59 AM
Fırtınalara Sakladım
Kar fırtınasına dönen hayat
Kendine doğan güneş
Ve
Çırpınamıyan bir yürek...
Uzakta,çok uzakta
Bir sevgilinin hayali
Ve
Uçuşan saçlarında boğluan sevdam...
Sevmek mi dedin?
Hani,
Tan yerinde astığım kavram,
Öyle mi?
Sanki gün batarken yeniden doğarım
Geceye salarım imkansızlığımı
Ay doğar,ay batar
Ben yeniden sevdaya gebe kalırım.
Fırtınalara sakladım kendimi
Tıpkı
Bir ağacın gölgesine sığınmış
O gibi...
Güneş ağlar
Kan kusar,ben gibi
Ama heyhat,
Doğacaktır çaresiz.
Silecek gözyaşını,
İçi, buzlarla örülmüş bir kovan
Dışı seni saran...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:00 AM
Garson, Bir Aşk Lütfen...




Rüzgar bu!!!
Ne zaman ve nerden eseceğini
Hiç bilemezsin.

Aşka uzatılan eller de
Rüzgar gibi...

Ortaya koyduğun yüreğin,
Bazen kendini anlatamazsa,
Hiç üzülme...

Nasıl ki kışları gürül gürül akan ırmak
Yaz gelince neye uğradığını şaşırır.

Aşkta böyle bir şey...

Sanki mevsimler gibi değişken,
Günle gece gibi farklı.

Sevdası için atıyor bu yürek
Diye düşünürken,
Bakmışın ellerinden kayıvermiş...

Neden diye hiç sorgulama,
Nedeni olsaydı;
Ayrılıklar olmazdı!!!

Madem bu kadar ucuz aşklar
Öyleyse yenisini söylemeli!!!

Garson...,
Bir aşk daha lütfen.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:00 AM
Gece Kuşları
Benim bu saatlerde hiç uykum gelmez,
Hayalin gözümden hiç silinmez ki.
İçimde sevdanın ateşi sönmez,
Benimki öylesi bir bilinmezki...

Dönerim yatakta sağımdan sola,
Teninin kokusu gitmek bilmez ki.
Duvarda saatler solumdan sağa,
Sevdalar gibidir,durmak bilmez ki...

Dışarda ötüyor Gece Kuşları,
Akmadan duruyor sevda yaşları.
Seninle yatıp senle kalkarken,
Çığrışıp duruyor Gece Kuşları...

Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Onlar hayatın çırpınışları.
Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Yalnız gecemin haykırışları...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:00 AM
Gece Okuyan Kızlar (lütfen sesi açınız...)
“Bu şehirde
Yabanıldır çalınan kapılar …”

Gidişi
Haliç’te gün batışı,
Dalgaların çırpıntısına ayak uyduran ışıkların
Sudaki dansı ise
Saçının tellerinden süzülen ritmin
Ağır aksak saz semaisiyle örtüşmesi…

Bu şehirde gece
Ürkek bir dişidir...

Kırılgan, titrek haykırmalar sarar
Her ara sokağın viranhanelerini.
Her damın ayrı bir roman
Her odanın ayrı bir hikaye olduğu
Buralarda kızlar her daim
Gece Okurlar….

Onlar,
Ay ışığının uzamsamalarına
bahar ısmarlasalar da
İçlerinde dolaşan asla gerçekleşmeyecek
Hayaller rapsodisidir.

Bir İstanbul akar üstlerine
Yedi tepesinden delişmen ırmaklarla.
Her geçen an yeni bir kol,
Onlarca damar açılır içlerine.
İnsana doymak bilmez bir iştah
Ve önlenemez tükenişler sarar havayı.

Öyle *******de,
Alıp gitmek ister başını ve
Büsbütün kaybetmeden hayatla savaşını.

Başlangıçlarının son nefesindeyken
Logarların dahi süzmediği
İhanetler çıkar görücüye.
Şehir karanlığı ardına alıp
Bir bitişin son pervazında sarmalarken
Telaşpark Otel'de kayar da biter hayatlar .

Ardından bir İstanbul silüeti çıkar usul usul
Gece okuyan kızların yaktığı tanyeri ışıklarında…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:00 AM
Gecenin Aş Erimlerinde





“Ay usançlarında dolaşırken
Gece dolunaya aş ermelerde...”

Yaşanmışlığın hayli ötesinden
Gelirken ağlamsamam
Birden sevdaya döner efsun yanlarım

Gözler vurgun demlerinde
Niyetler dökük
Salkım sevdalarsa sam yellerinde tutsak

Irar nefreti sevdanın medusa nazarında da
İç çırpınışlarında saklanır Türkü dalışlarım
Oktavlarında yokluk buluşmalarındayken nefes
Gece dünkü gece hayallerimse tıpkıyle vaki

Sayışmaz aşklarım ödenti bedenlerle
Her buse mühürdür mızrap söylemlerinde
Takıntısı bukle bahar döngüsü izleriyle
İner safha safha yakamoz meşk esintilerinde

Ne mum ışıltısıdır uzanan gönüllere
Ne de çakar almaz feridir teninde yanan

Kumsal yalayışlarında dalga toyları
Öylesi sevişgen öylesi titreyişler
Süzülürken nazendeler deniz kızlarına
Türkü olur sevdam yanar fenerlerinde

Telaşa yol verirken güz dolayları
Ürpertisi asudedir saklanmaların

Çocuk gözlerinde sıla duruşları
İndi inecek hatim soylu sevdalar

Saklısı yırtık mey kahkahaları ve
Beyhude acılar dolaşırken güncelerinde

Gece hala aş erer

Kokusu sıyrılmış sevda tenlerinde...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:01 AM
Geceyi Uyuttum
Ben uyumadım ama
Geceyi uyuttum..
Farkına bile varamadı
Sabahın doğuşunun

Gece özlemlere gebe..
Ben sevdalar içindeyken
Sessizce ağladım ki,
Gece uyanmasın

Kokunu duyuyor,
Tenini hissediyorken
Nefes bile almadım ki,
Gece uyanmasın

Yoğunlaşırken sana
Gözler uyku yoktu.
Hep senle yaşıyorken,
Gece uyuyordu...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:01 AM
Gitmelerim Sen de Kaldı



Bir düş ağlıyordu ilk ışıklarında sabahın
Bir sevda adanıyordu tan gölgelerinde


Uzağım dedikçe yakınıma sokulan izdüşümlerin
Parıltısı sarıyor gitme şarkılarımın eteklerini
Salıncak öykülerinde pandül hayatlar misali
Dinlemde yorgun zamanların arsız kuşları

Sen sevda

Dörtnala gelse de uzak asya’dan
Diz çökmüş çaresizliğine Nazım
Aranmış Can baba anason dalyanlarında
Yetmedi bir de “ kaptan” sustu aşk-ı mecburiyetten

Hala süregelen hükmün
Yakmaktayken her sevdayı fermanlarınla
Dinmek bilmeyen şehvetinin esirinde
Çıkmakta yel değirmeni seferlerine gönüller

Üşengeç dalga kıranların hapsindeyken terkedilişler
İnmekte meyanından çığlık çığlığa arzular

Kimsesizliğini duyurmak istencinde
Başını bağladığım erguvan ağzı şiirler

Yokluğunun sancısındayken eylül düşlerim

Ne sen kaldın geride aşk
Ne ben öldüm derinde


Ve de gitmelerim
Sen de kaldı ya


Ayıpsı iç çekişle

Gülmekteyim berinde ...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:01 AM
Gölge Aşklar Kuarteti




GÖLGE AŞKLAR KUARTETİ




Gün döndü sevda yüklü kanatlara
Döküldü tan kuşku sürgünlerine…


Bir sevda yankılanır hazan düşlerimde
Rüzgar yalarcasına geçer kıraçlarımı
Dönemeçlerimde giz sevdalar
Titremelerle girilmiş koyunlarda şüphelerim

Bilirim ki
Aşk ötesidir uzanışlarım…

Dolunay ürküsü nazarların
Gölge aşklar kuarteti misali
Yoksul davul vuruşlarıyla
Damla damla hazana dönüşen aşk

Gecenin sabaha selamı gibi
Baharda çiçek olur konfetiler
Kamelyalarım sarar sevda sürgünlerini
Manolya beyazlarında erer sukûta

Bu sevda
Açılan ellerin restidir…

Anarken şiir düşlerin oylumlarını
Pusulada mealsiz belli belirsiz sapmalar
Kuzey güney med cezirlerinin
Esaret ateşinde yalnızlıklar.

Çıkarırım tüm senfonilerden
Fa diyez yakarışları
Bilesin…

Aşk
Sadece aşk olmalı

Ataklarında vurgulu sazlar suskun
Ortada sadece kemane dansları salınmalı
Ay ağlamaklı
Yürek yitik
Sevda başıboş dalyanlarda

Havaysa aşka dönük…


Suyu ısınmış sazların
Titrek bam tellerinde örtülü sevdalar
Rakkas kıvrımlarında ayın dördü
Ebem kuşakları yıkmakta horonu

Dersin
Gecenin dönümü ayrılık
Sabah hasrete vuslat

Dersin
Bir gece uzantısı sevişmelerin
Yaprak sesleri akmış bahar gözlerine
Yüreği hala tutsak kuşku sürgünlerimin …

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:01 AM
Gönlü Sevda Kokulum(Lütfen sesi açınız...)



“ Attım Yürek akorlarımı
Tango şarkılarla sevda buklelerine.. “


Hayal dünyamın sırça köşklerinde
Duyabilirmiyim seni Eylül.
Üryan rüyalarımın
Yorgun sabah uyanışlarını ve
Sarhoş ayazı dokunuşlarını
Bıraksam geceye
Hissedebilirmiyim seni…

Çalabilirmiyim nota sentezleriyle
“sen” in ebedi senfonini.
Eşlik edebilirmisin
Sevda yüklü vals serenadlarıma.

Sarsa benliğimizi si bemol sonatlar
Titrese içimiz kemane dokunuşlarınla
Gövdem öpücüklerine esarete mahkumken
Dolaşsın bedenimde tüm parmakların.
At bir bir akorlarını
Gövdemden boynuma
Boynumdan dudaklarıma.

Yakıyor içimi med cezirlerin
Tınlıyor tellerinde meşk edişlerin.

Acelen ne gönlü sevda kokulum
Bırak çalsın gönül nağmelerini
Yehudi Menuhin.

Sen;
Dudaklarıma “sus” koy
Dinginliğime “es”
Dokundum Eylül bilesin
Son dem de diyez…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:02 AM
Gönlümü Vurdular
Gönlümü vurdular bugün..
Ne nir acı,
Ne de bir sızı duydum.
Gönlümü vurdular bugün..
Mutlulukla sevgiyle,
Bitimsiz bir aşkla vurdular.

Gönlümü vurdular bugün..
Ölesiye özlediğim duygularda
Yıllar süren sabırların ardından.

Gönlümü vurdular bugün..
Ceylan gözlere asılı kalmış,
Gönlümü vurdular.

Gönlümü vurdular bugün..
Bitimsiz sevdalarda,
Kalan ömrün verileceği vurgunlarda.

Gönlümü vurdular bugün
Ve tabancayla, ne de tüfekle.
Gönlümü vurdular,
Sevgilerin ötesinde.

Gönlümü vurdular bugün..
Bir gönül nikahında
Omuza yaslanmış sevgiliyi duyarken.

Gönlümü vurdular bugün...
Dünden razıydım ya;
İyi ki vurdular...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:02 AM
Gönlümün Dilleri


I.BÖLÜM

Elele tutuşup aşkı tadalım
Her aşık olanı cana katalım
Çiçeği böceği şahit yazalım
Gönlümün dilleri böyle söylüyor

NAKARAT

Size yıldızlardan selam getirsek
Şöyle oturup da kelam eylesek
Hayatta sevmeyi şiar bellesek
Gönlümün sahibi böyle istiyor.

2.BÖLÜM

Kırlarda bağlarda düğün yapalım
Sevdalı herkese haber salalım
Davulla zurnayla halay kuralım
Gönlümün ateşi böyle istiyor.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:02 AM
Gönülden Gönüle
Gönülden gönüle seller akıyor
Ölümsüz sevdalar güle bakıyor
Canımı sarmışım mutlu gülüyor
Vuruldum dostlar ceylan gözlere

Şahitti denizler sevdam üstüne
Duydum ki çiçekler açmış yüzüne
Gözlerim orada vardı kalbine
Vuruldum dostlar ceylan gözlere

Benimdi dünyalar aşkım seninle
Kısaldı zamanlar durdu birlikte
Açıldı kapılar güzel günlere
Vuruldum dostlar ceylan gözlere

Yağmur mu yağıyor benim üstüme
Rüzgar mı götürür sevgi seline
Fırtına kopuyor sinem içinde
Vuruldum dostlar ceylan gözlere

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:02 AM
Gözlerimin Fotoğrafıydı Bakışın





Bir komşu rüzgâr esmeli tende
Seslenmeli nisan aşk yağmuruyla
Silkinmeli tüm sevda artıklarından
Yaşamalı hayatın aşk envanterlerini
Gitmeden gidemeden gözlerinden

Molalarda mızrap dokunuşlar misali
Yüreğimde iki damla yaş

Avuçlarımda yakamoz işveli ümitler
Gözlerim ufkun sır perdelerine asılı
Ruhum yelkenlere fora çekmekte

Hiç sinmedim öfke salınımlarında
Hiç ard dönmedim sevda kurşunlarına


Kahır yağıyor konfeti niyetine akşama
Ürperiyorum yokluğunun ateş sarmallarında
Üflerken bir çoban ağa kızına sevdasını
İnleyerek haykırmada çığırtkan veda kuşları

Ağladığımız şarkılar matemde
Şakımıyor bülbüller gül düetlerinde

Keşke alıp düş dolanımlarımızı
Savursaydık mazi anlatılarına
Sen bir portre misali uzanmışken kumsala
Dalga dalga gelip işleseydim
Sevda notalarıyla hasreti

Nereye asmışlar bilmesem de
Gözlerimin fotoğrafıydı sende kalışım

Bir damla yağmur
Bir de ben daha düşmeden gözlerinden

Bir ihanet rüzgarı dolanmış
Kokum hala sıyrılmamış tenine
Kuşku sürgünlerinden...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:02 AM
Gözlerinde Kırmızı Güller
Ay, o gece
Esirgedi ışığını.
Durdu rüzgar,
Donuverdi yakamozlar suda.
Avuçlarda sevgililerin elleri,
Dudaklarda aşkın tadı,
Öylece kalakaldılar...
Sustu insanoğlu,
Dinlemeye geçti doğa adeta...
Sonra, birden;
Yarıldı gök ortasından.
Leylaklara bezenmiş,
İki silüet belirdi semada.
Elleri sımsıkı sarmış birbirini,
Gözlerinin içinde
Bir alev topu gibi
Kırmızı güller,
Ufuk çizgisinden
İçeri girdiler. ..
Sanki her şey onların
Gelişini bekliyordu.
Uzattılar ellerini,
Nefes alan herkese.
Birden kuşlar cıvıldamaya
Yakamozlar çıldırmışçasına
Dansa başladı.
Ağaçlar yapraklarıyla
Onları selamlıyor,
Rüzgar "Hoş geldin" diyordu.
Gözlerinde alev topu gibi
Kırmızı güllerle
HOŞ GELDİN SEVDAM ...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:03 AM
Gözüme Sürmeyi Çek de Öyle Git
Senden başka çiçek dermeyeceksem
Bir daha sevgilim de öyle git
Senden başka güzel sevmeyeceksem
Gözüme sürmeyi çek de öyle git

Karşıdan görünce sana vuruldum
Sesini duyunca hepten duruldum
Şu edan şu nazın olmasın artık
Peşinden koşmaktan bil ki yoruldum

Allahım bu mu diye sormadan
Canıma can kattın bir nefes gibi
Uğruna ölmeyi göze almadan
İçine kapattın bir mabed gibi

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:03 AM
Gün ağlar gözlerinde
Ay çöker akşamdan...
Sabah;
Nazlı bir aşıktır,
Umursamaz yeni günü.
Merhaba demeden yarına,
Derinden bir iç çeker sanki.
Gün ağlar gözlerinde;
Üşürsün...
O an,
Gözlerin yağmura benzer
Duru ve nelere hasret!!!
Sonra,
Yağmur ırmak olur gözlerinde
Dökülür sevda denizine...
Her damlasında aşk kervanı,
Oluşturduğu sırsıklam bir sen...
Ay çöker akşamdan...
Sen;
Nazlı bir gelin olursun.
Gün ağlar gözlerinde,
Üşürsün...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:03 AM
Gün Ayıraçları







“Telaş bekler gecenin mimoza esintilerini...”


Bir rüzgar gülü sevdası
Bir mavi ürpertiyken düşlerim
Sisler çekilir sanki sensizliğime

Bilsek ki hayat
Bir kahve dönüşü çıplaklığı
O zaman
Hangi fesleğen sarar
Gölge bakışlarını.

Aklım bahar sarnıçlarında
Sevdamsa üç otuza beş halka derken
Bir fırdöndü gülüşü olur yüz dönmelerin

Sana dair yüreğinde ne varsa
Terkine attığı aşk düşleriyle
Bir hicazkar sızmasına sızar içime de;
Gün gelir
Ahir aşkların gardenya kokusunda
İşlenir tual üstü dem-i sevdalar.

Değerken yüreğime bahar kokun
Gün ağlamlarına dökülür melankoli.

Bir yağmur uçuşu kadar yakın
Bir ışık hüzmesi gibi şehvetli
Sararken benliğini
Yakar gözlerin acıyı
Sevda ısmarlamalarında
Ve de gözyaşı olur tanbur
Derin fasıl formlarının mızrap atışlarında

Yüreğim üşürken bir baba yalnızlığında
Al gülümün ver saatleri salınır
Yivli minarenin gün ayıraçlarında.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:03 AM
Gün Batımı Sohbetleri(I)
Sen;
Bazen bir dalganın görsel yansıması
Bazen buz gibi bir biranın köpük ötesisin.

Sen;
Gün batımı sohbetlerinin nazlı çiçeği
İçimdeki yalnızlığın tek çaresisin.

Ben;
Umutlar ötesi bir yolun yorgun tayfası
Ya da gök kuşağından süzülen sevda neferi

Ben;
Sevdan uğruna yakılan gemilerin direği
Ya da yudum yudum içilen sevda pınarı

Sen ve ben;
Tan yerinde buluşan gizemli aşıklar
Ya da yaşamın kanıt fotoğrafları.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:03 AM
Gün Batımı Sohbetleri (II)
Yalnızlığımı;
Bir oltanın ucuna takıp
Deryaya salacağım.
Ve
Biliyorumki eylül yüzlüm
Ona
Sadece sen
Takılacaksın...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:04 AM
Gün Batımı Sohbetleri(III)
Gizlenme güneş
Hiç saklanma
Bulutların ardına...
Nasılsa bir gün
Esecek o rüzgar
Ve
Sen yine var olacaksın.
Kaçınılmaz sonların
İçimizi sarsan vedaları
İstemesek de, yaşanacak mı?
Nedense;
Sensizlikte yok oluş
Aydınlıkta karanlığa gömülüş oluyor.
Tıpkı;
Kurumuş bir dalın üstündeki
O beyaz çiçek gibi.
Kahrolmak işte bu!!!
Var olanı yok saymak.
Ama bulut da kapasa
O bir güneş...
Altı üstü ,yeni bir rüzgardır beklenen..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:04 AM
Gün Batımı Sohbetleri(IV)
Bir gün,
Hayatın fotoğrafını çekip
Gökyüzüne asacağım.
Ardından;
Şöyle bir şahlanıp
Gönlümü sevdanla vuracağım.
Neler görür,
Neler geçirir sevdam
Bilmiyorum...
Ama aşkım;
Resmini hayalime tab edip
Gün gelecek sen olacağım...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:04 AM
Gün Çalar Gözlerine
Bir yağmur uçuşu uzağındayken hasret
Kırık bir pul gibidir sevda tutulmaları


Yasak koysak tüm dokuntu kahırlarına
Kankırmızı gülün ağlayışına benzemese aşk
Ve de gurbet inse fersiz gözlerden
*******in umursamadığı sevda düşlerine

Sızarken acının çığırtkanlığı inceden
Sarar yaprak seslerinin uğultusu düşleri

Bir denizci düğümü dolanır yokluğuna
Dökülür seyyareler bordosuna mehtabın
Ardısıra dolunay süzgüsü sularda
Oryantal raksın mabedi olur yakamoz

Bir şehrin iç çekişlerini duyarken yürek
Paylaşmalı adım söylemlerini sarılmalar
Şivekar sürgünler sarmalı düşünsel ahları
Gecenin şafak umarlı nöbet devirlerinde


Görünen o ki

Niyet çekilen iklimler
Gala yaparken hayata
Sevda sarmallı gönüllerde
Vuslatla gerçekleşecek aşkın bisleri!

Ve aşka söz ki

Bir gece uzantısı sevişmeler
Sırça bahar söylemlerindeyken

Venüs kıskancı tan ışıkları salınacak
Gün çalar gözlerine

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:04 AM
Güne Tutsak Sevdalar




Gün tutsadı yalnızlıklarımı
Eğildi güneş harman savurumlarına


Yorgun süzülen yağmur silüetlerinde
Kesildi kahkahası bilinmezlerin
Düşerken bulut bulut amazonlara
Yürüdü zebaniler sarp geçitlerinde

Kırpınışlarında badem gözleri ve
İçine işlemiş paytak sözleriyle
Ve dahi pasaklarında iftira közleriyle
Çizmekte biri yol kutsamalarını

Güne dizdim çiroz misali sevdayı
Gün yürüdü akşam sefaları tanıkladı
Çingene sevişler mesken tutarken arşı
Kimler aşdı ki ufuk çizgilerini

Aşk işledi nakış diye yüreğe
Gün tutsadı sevdayı gölgeler boyu

Yol sıkıntılı yeller sarmazken dalı
Gözler yırttı şehveti inletti doğayı
Suya hasret dövüngeç yakınmalarında
Kukla saraylar aldı nisbet rüyalarımı

Darılgan tablolarda kıskanç nağmeler
Küs kuşlarıyla meze olur *******e
Hoyrat bir rüzgar çeker ıklığı da
Düşer gölgesine vaki ahir demlerde
Güne tutsak sevdalar ...

Düşer gölgesine
Güne tutsak sevdalar

Düşer....

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:05 AM
Günü Yakaladım
Bir doğaki;
Mavi kızıla
Siyah beyaza dönmüştü
Ve ben orada
Günü yakaladım...

Bir sevdaki;
Ağaçlar güneşe
Sular mehtaba dönmüştü
Ve ben orada
Aşkı yakaladım...

Bir yaşamki;
Sevgi aşka
Dostluk cana dönmüştü
Ve ben orada
Seni yakaladım...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:06 AM
Güz akar gözlerinden(Lütfen sesini açınız...)


"İçine çökerken uzaklar
Tan örsün yüreğini sevdayla..."

Yalnızlık ağladı tanın doğumunda
Üç beş pare top atışıyla.
Nedensiz yandı yürek
Yakamoz pırıltılarında...

Yalnızlık ağladı gün batımında
Uçuverdi saçları bahara doğru
Döküldü saçlarına
Karbeyaz bir aydınlık.

Görünce aşkın silüetini
Önündeki durgun suda,
Güz aktı gözlerinden
Damla damla ...

Birden
Hiç aşina olmadığı
Sesler duyumsamaya başladı.

Gözlerinden akan Güz
Karıştığı suyla konuşuyordu.

"Her an yüzünü sürdüğün
Ve sonsuz kere öptüğün
Bu toprağa beni de kat.
Sürükle içinde aktığın
Son noktaya..."

Durdu ve
Gözündeki son Güz damlasının
Suya düşmesine izin vermeden kalktı.

Başını papatya gibi
Doluşmuş bulutlara çevirdi.

Aralarından süzülen bir ışın
Son güz damlasıyla buluştuğunda
Yansımayla efsunladı sevdayı.

Duygular candan öte
Yürek sızıltılarıyla kaynamada
Güz akıyordu gözlerinden
Özlenen Kadınlığa....

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:06 AM
Hasadın Düş Gelinleri







Nadasa bıraktığım aşklar
Hasatta gelin olacak düşlerimdir…



Yağmur yorgunu bakışlarda
Ürperimsi dokunuşlarla gelen
Sevda öykünmelerime inat

Aşklarımı nadasa bıraktım…

Havalanmalı gönlüm
Güneşi fark etmeli çiyi özlemeli
Savrulmalı rüzgarla
Polen olmalı eceye adak

Kış geçmeli üzerimden
Kaplanmalı gelinlikle her yanım
Düş görmeliyim yeni sürgünlere
Belki de şaraba çanak
Toprak testilerde deme durarak
Bahara kaçmalı gönül

Yıllar argın ben hala sargın olsam da
Usumda sular durulmuş sevda akislerinde…

Uğul uğul haykırımlar sarıyor zirveyi
Dönemeçlerinde hep iştahlı sevişmeler
Rüzgar akıyor sözüllerimden
Gök uzantısı gözlerine
Sevinç dağıtımlarım sürmekte
Hüzün damla damla eriyor yüreğimde

Köz üzeri kül sarmasına dönük
Yürek nilüferlerinde çırpınıyor duyumsamalarım

Burçak tarlasında sarı çiçek olma beklentisinde
Rüzgara asi yağmura duyumsuz
Kara çırılçıplak meydan okunacak

Ve kuzuladığında bahar çığlıkları

Muhacir aşklara açılmış ilikler
İnci tanesi gözyaşı düğmelerine kavuşacak

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:06 AM
Hasretim, iyi ki doğdun...
Bir yüreğe,
Nasıl sığar bu kadar sevgi
Ya da bir cana duyulan
Sonsuz arzular...
Gözlerinde sevda parıltılarıyla
İyi ki doğdun hayalim,
İyi ki doğdun...
Ateşle,karla,
Işıkların dansıyla
Girdiğin bu kalbe;
Öyle bir kök saldın ki.
Sıcacık,içten.
Sevgiyle parlayan
Gözlerinle buluşmak
Ve bunu hayata çevirmek.
O gece,
Gözlerin pınar gibi ve
Sana aşkımı yansıtıyordu.
Sonra;
Bir volkan kükredi sanki,
Kor alevler sardı bedenimi.
Okyanuslar dökseler üstüme
Çaresiz kalır yürek yangınıma.
İyi ki doğdun hasretim.
Seni sevebilmenin,
Tarifsiz onuruyla ...
Ve sen olabilmenin
Bitimsiz coşkusuyla,
İyi ki doğdun hasretim.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:06 AM
Hayalin Vurdu Beni
Rüyamda gördüm seni
Sevgiyle güldün peri
Sevdası sonsuz olan
Hayalin vurdu beni

Gözlerin balın gengi
Sözlerin sevgi dengi
Gülüşü mutlu kılan
Hayalin vurdu beni

Yağmurun içten sesi
Rüzgarın meltem yeli
Sevdamı candan bulan
Hayalin vurdu beni

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:06 AM
Hep Onun Adı
I.
Bu nasıl sevmektir Tanrım bilinmez
Kainat durdukça izi silinmez
Yürekte yangınlar söndürülemez
Sağımda solumda hep onun adı.

NAKARAT

Ben artık bir daha aşık olamam
Elimde dilimde hep onun adı
Sevdamın adını asla koyamam
Gönlümde dilimde hep onun adı.

II.
Bir çiçek tarlası gibi gözleri
Pamuktan daha da narin sözleri
Aniden ruhumu sardı özleri
Aldığım nefeste hep onun tadı.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:07 AM
Hicazkar Senfoniler



Bir eylül feryadıysa terkedilişler
Bu uyançlarım nereye payidar?



Değmediğinde yüreğe bahar kokun
Bir yalnızlık demi olur sensizlik
Sarsılırken Geyşa kalıntısı süzülüşler
Saklanır gizler kimono kuşanımlarına

Durursa viran bağlarım gün korkularında
Yakar gözlerin acıyı çığlık çığlık

Sazlar suskun figanlar dökülmekte dudaktan
Bir alaturka Nalan saçılmakta pervasız
Ne etse gecedir hüzzam içimsemeler
Ne etse nihai fermandır fasıl haykırımları

Zemheri tutulmuş mevsim dizginlerinde
Doğa kırmızı gülün aliyle hınca hınç
Zaman mıhlanıp kalmış sorgusal haykırışlarda
Selam salar Melankoli gün bağlamlarına

Bir hicazkar gönül sızarken sevdaya
Damıttığı umut düşleridir körpe aşkların

Ahir sevgilerin gardenya buğularında
Tuval üstü jale olur rüzgar oynaşmaları

Yaşamak
Bir Pazar kahvaltısı

Yaşamak
Tan yerine yazmak sevdayı

Yaşamak
Vokalinde “yalnız aşklar senfonisi”yle
Aşk kere ölürken

Öykü öykü sarmaktır zamanı

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:07 AM
Hüzün Koylarım
Bu gün yine
Hüznün koylarındayım.
Biliyorum;
Ağzımla kuş tutsam,
Senin dilinde tercümesi
Hep “nafile” olacak…

Vakitlerden bir kuşluk zamanı,
Yüreğimde senle düşmüşüm akşama.

Renkleri sorgular yüreğim,
Mavi, yeşil,turkuaz…

Nerde sardunyamın alı?

Uyandığımda,
Günaydın derken sabaha,
Çiçeklerim güneşi
Bekliyordu…

Bense içime sindirdiğim
Yasemin kokusuyla,
Biraz daha asılmaya
Çalışdım yaşama.

İçim yorgun,
Ortalık yangın yeri olsa da,
Tuttuğum kuş ,
Çarpılan yüreklerin
Şarkısındadır,
Makamı sence malum...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:07 AM
Hüzünser Mani
Kırılmış tahta kapının şimşir tokmağına
Gurbeti çok uzaklarda bırakarak uzattı ellerini...


Solgun akşam güneşinin sızmaya çalıştığı avlu
Süreyya ebenin “müjde oğlan oldu” sözleriyle
Hala çınlamaktıydı sanki

Duvardaki nişte dededen kalma kuran
Bir de babanın asker arkadaşının hatırası
Doksan dokuzluk tesbih
Yaşanmışlığın şehadetiyle sırlı kerpiç duvar
Anacığının özenle hazırladığı sedirlerde kalan dün öykünmeleri

Sanki avlunun nihayetindeki odadan seslenecek
Kaytan bıyıklı baba ocağının direği
“Oğlum gelmiş...”

Anası Avluda doğurduğunda onu
Babası “oğlan oldu” müjdesiyle rüzgar gibi gelmiş
Ardından imece salınarak 40 kavak diktirivermişti dere boyuna
“Kavak gibi doğru olsun” diye dualar edilerek
Oracıkta kurban edildi bir düzine koç

Yürümeye başladığında hemen kapıya yöneleşini
Konuşmaya yüz tuttuğunda İstanbul deyişini
Hiç bıkıp usanmadan tekrarlar dururdu Emine sultan

Çocukluğunda İstanbul’u oynadı avlularda
Tahtadan yapılmış kamyonunun şoförü olarak
Muavinlikte tutardı hep kepçe kulaklı Mustafa’yı

Zaman ondan daha hızlı koşardı

Köylük yerde ne yapar ki
Terlerken bıyıkları delikanlı düşler!

Dere boyunda Kara Ali’lerin Songül
Bir gözle çamaşır yıkamada
Diğeriyle kaçamak bakışlarla aramakta
Yavuklum diyerek sevda tuttuğu Memedini

“Suya geldim çamaşıra
Onu gördüm arasıra
Sevdam duysa bu yüreği
Canım olsa ardımsıra”

Mani yakar kavururdu
Mehmedin üzüm karası gözlerini

“Dere kadar durusun
Kız sen kimin uğrusun
Name astım kavağa
Eve gider okursun”

Dellenir Songül’de vurur debeği çamaşıra
Vururda seker ceylan gibi taşı toprağı
Görmeden emmisi sokar mektubu
Taze uçlanmış diri memelerinin arasına ve
Bir solukta ulaşır *******i yangın düşen yatağına

Sevdaları dile düşer düşmesine

Kara Ali haber salar
“Bıraksın Songül’ün peşini yoksa karışmam”

Memed için için yanmakta kara sevdayla
Tarlada başak Songül, derede su Songül
Soluduğu havası Songül, akıttığı teri Songül...

Bir mani uçurur

“Baban demiş yakarım
Alın orta çakarım
Memed senle hayattır
Aşkı senle yaşarım”

Yankılanır manisi tepelerde de
Yankısı tez gelir Songül kızdan

“Saça toka takarım
Bohça yapar yatarım
Sabah horoz ötmeden
Mehmedime kaçarım”
Güneş daha göz kırpmamışken vadiye
Memed sımsıkı sardı Songülünü

Sardı sarmasına da;
Bir kurşun sesi sıyırıp attı alacakaranlığı
Ardı sıra o sevda bakan gözler kilitlendi Memed’de

Memed’in feryadı vurdu dağlara
Memed kucağında sevdalısı erdi evlerinin avlusuna

Anası koştu, babası yumruklarıyla dövdü duvarları...

O gün içinde sönen baba ocağının ateşiyle
Yüreğinde Songül, vurdu kendini İstanbul’a

Kepçe kulaklı Mustafa’da geldi ardından

Yürekte Songül yangını tükenmedi ama
Gurbet yedi bitirdi Memed’i

İki ay arayla geldi anasıyla
Babasının kara haberleri

Bir gece rüyasında Songül’ü gördü

Dudağında bir türküyle dere boyunda yürüyor
Saçları rüzgarla ritim tutuyordu

“Varamadan sevdalımın koynuna
Babam geldi kurşun yedim alnıma
Eklemeden çocukları soyuna
Ecel serdi girdim toprak altına “

Dudağında titremelerle açtı gözlerini
Uzanıp tahta bavuluna koydu gurbeti içine

Kırılmış tahta kapının şimşir tokmağına
Usulca astı yüreğiyle Songülü’nü

Sonra ıradı kırk kavağa doğru adımları

Son türküsünü söyledi avazı çıktığınca

“Dere boyu kavaklar açtı yeşil yapraklar
Ben yare doyamadım doysun kara topraklar”

Varmış dı Memed Songül kıza
Derenin hala sakladığı hüzünser manilerinde...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:07 AM
İçimde Bir Can
Alev alev yanan sevda ateşi
Sardı benliğimi sana ulaştı
Gördü gözlerinde sevgi selini
Dudakta tebessüm, canımda sensin...

Sensiz kalışlarda hayat bir zindan
Sana olan sevgim içten, her şeyim candan
İçimde dinmez boranlar, sen yardan
Yürekte çırpıntı, kanımda sensin

Taş olsan dayanmam sensiz oluşa
Bana hayat veren o can bakışa
Senszlikte hasret vurmuşsa başa
İçimde bir can ki, canım da sensin..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:08 AM
İki Kısa Bir Uzun
Ansızın bastıran yağmur
Bahçedeki lambaların önünden
Hızlı hızlı geçmeye başladı.
Işığın altında yağmur
Tıpkı mors alfabesi gibiydi
İki kısa bir uzun
İki uzun bir kısa..
O iki uzun bir kısa
İki kısa bir uzun mesaj
Belki de sendendi
Gecenin ilerleyen saatleri olmasa
İnip ıslanmak isterdim yağmurlarda
Toprak kokuyordu
Beton şehrin yüreğinde
Ve nedense maziye
Götürüyordu beni
Birden bir ışık belirdi
İçimdeki yalnızlığıma
Bir gün gelecek ve
O Gelecek
İki uzun bir kısa
İki kısa bir uzun..
Akıp gidiyordu yalnızlığım
Yağan yağmurlar birlikte..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:08 AM
İlk Duman
sen;
öyle bir şeysin ki...
sanki, yakmak istediğim
ilk sigara...
ya da;
savuracağım,
son duman....

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:08 AM
İmaura





Bir dalda duramayacak kadar haylaz kuşlar
Bir gönülde nasıl ağlaşacaklar


Bir yasemen sararken şiir yanımı
Hiç aşık oldunuz mu sorusu çınlamakta yürekte
O benim aşk büyüğüm dediğiniz
İmaura gözlü kız
Yakamoz avına çıkmışken yıldız koyda
Gece aheste aşk sarılımlarında

Göz atmakta kumsal Ponante boylarından
Bir damla süzülmekte habbele ağıtlarına

İçimde yazgısı sırlanmış napoliten bir şarkı
Çıkmakta hayatımdan T’amo e t’amero

Pürneşe açılımlarında dalmışken imbata
Rüzgar sevda gibi sarmakta bedenlerimizi
Samanyolu hülyalarına sallanırken ellerimiz
Avuçlarımızda bir dilim umut gönül yoldaşımız

Halay avazlarında atılır sevda çığlıkları
Bir yaşanmışlığın akıl düşkünlüklerinde

Ahdetmelerinde “bu yıl yine ada sensiz...”
Yıkılmakta fasıl Halki Palas duvarlarından
Selam salarken yalnız gezen yıldızlara
Uzaklardan el ederdi bir garip Orhan Veli

Tüketilen gözler ve kaybolan görüntüler eşliğinde
Hep başka bir bedende küllerinden doğma arzusu

Ada sahillerinde sallapati yürüyüşlerim
Adım söylemlerine geçiştirmelerdeyken
Bir hicaz taksim edasıyla doğmakta
Aşk büyüğüm dolunay tangolarında

Nerden sevdim bu genç kadını İmaura
Söyle nerden aşk büyüğüm...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:08 AM
İmza Sevdan
Gönlümde oluşan kütüphanede
Bütün kitaplar seni yazıyor..
Yazarı aynı, imzası sevdan,
Delice, özlemle seni yaşıyor

Yıllarca aranmış bir güzel sevda
Gözlerinde aşkı canı gördüler,
Buğday başaklarında oluşan güzel,
Kanında canında onu duydular..

Yazmak seni bebeğim bir kardelene
Açmalısın en önce sevda bahçemde
Okumalı duymalı sana özlemi
Görmelisin bir tanem seni yaşarken..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:09 AM
İnce Saz Öykünmeleri











"İnce saz gaydalarında salınır ceren
Sanırsın zülufdur mehtab sargısı"



Sarsak uzantılarında sevişgen hülyaların
Benzemez çavlan dökülüşleriyle
İhtişamın aksettiği hisar burçlarına dökülen
Yalnızlığın ağır aksak öykünme semaisidir.


Has ağalar korusada Harem efsunlarını
Nice kanlar aklanır göbek taşlarında
Cariye düşlerine sığınmış saltanat davulları
Ölgün yel esintileri olur sultan boylarının

Kös dinlediğinde sessizlik aşıklısı zaman
Dert ürer flamengoların hüzün taradlarında
Süzüldüğünde reçineler bahar uçurtmalarına
Asuda şevk olur bab-ı hümayun entrikaları

Çığlıklar kazınırken Kanlıca kıvrımlarına
Bir aşk ateşi sarar erguvan dizinlerini

Tarihin hazanlarına saklı eylulsel dokuntular
Sadağından sıyrılmış delişmen gergef işlemeleri olur

Nazarı ValideSultan vari tarasada arşıl cihanı
Nurbahar Hatun döküntüsü gözyaşları sarar gülizarı
“Tiz” vurulan başlar garabetindeki son darağaçları
Ergenlik bilmez Padişah fetvalarına mühürdar olur


Rastık çekilmiş sabahların kör ayazlarına sarılan
Gece yadigarı öfke titremeleridir


Dolunay yayıldığında katre katre benliğine
Çariçeler hülyalanır Uralların sarp zirvelerinde
Umultusu; süregelen karadeniz çırpınışları olsa da
Nihayeti; Dramanın aşılamayacak dar köprülerinde
Sevdanın çözülemeyecek kördüğümleridir

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:09 AM
Issızlığa Sığınırken
Gecenin ağırlığında uyumaz yüreğim
Sevdaya doğru açılır yelkenler
Kıpırdar benliğim arar kendini
Bordrosunda çığlık çığlığa sular...

Bir bahara kaçar gönlüm
Issızlığına sığınırken gurbetin
Düşerken yaralı bedenime sevdası
Yanar dalgası çığlık çığlığa...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:09 AM
İyi ki Varız
İyi ki varız
Bir yandan aşkı tatmak,
Öbür yandan yeniden
Ve meydan okumak dünyaya.

İyi ki varız..
Olmasaydık bir gün belki de.
Vururdum kendimi
Dayanamazdım
Her gün biraz daha
Kendimden kaybetmeye.

İyi ki varız
Aşkın ateşi yakarken içimi
Bir meltem gibi
Onu hissetmek
Ya da yokluğunda boğulmak
Boğulmak özlemlere
Yeniden buluşabilmenin acısıyla.

İyi ki varız..
Yoksa,
Ne tadı olurdu yaşamanın,
Hava ve su olmazsa
Hayat olmaz ya..
Sen olmazsan
Ben de olmazdım.

İyi ki varız
Yoksa
Ne tadı olurdu
Deli sevdaların.

İyi ki varız
İyi ki varız bir tanem
Bir özgün sevdayı yaşatmak
Ve
Sonsuz aşkı anlatmak için
İyi ki varız.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:09 AM
Kaç Acı Çaktılar Yüreğime
Kaç acı çaktılar
Yüreğime…
Kaç damar dolandı
Benliğime…
Gün neydi?
Cuma…Pazar…
Ya da her neyse.
Kaç gecedir bu sorgular!
İliklerine kadar ıslaksın
Teninde sevda yanığı
Titremelerin sıcak koylarda doyumun.
Aralıksız buz gibi sular,
Sıyırır tazeliğini aşkın.
Hele az az voltajı
Arttırdıklarında,
İlk günkü gibi sarsıntılar
Sarar her yanını.
O elini tutmaya korktuğun,
Bir teline zarar gelir diye
Okşamaktan korktuğun sevgili,
Ve
Gözlerinde kaybolma isteğin.
Kaç acı çaktılar
Yüreğime…
Aşkıma akıttığım terdeki
Her tuz taneciği
Sorguda
Anadır,bacıdır,kardaştır…
Sanki tuz yakmaz bedenini
Bir farklı sevgiyle sarar.
İçini ısıtır nedensiz.
Oysaki;
İçine işleyen hücre duvarlarının
Lanetidir.
Bir de bakarsın o rutubet
Yarin kokusu olur.
Kaç acı çaktılar
Yüreğime…
Her sorguda;
Birermi
Yoksa üçer beşermi?
Kaç acı çaktılar?
Kaç…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:10 AM
Kaç Bahar Kaldı Anne





Kaç Bahar Kaldı Anne (14.05.2006)




I
Kaç bahar kaldı anne
Dizinde uyunacak
Kaç şafak kaldı anne
Sesinle uyanacak
Kaç hafta kaldı anne
Doya doya saracak
Kaç bahar kaldı anne
Seninle yaşanacak.

II
Bir ömür yetmez anne
Bin ömür ayrılmasak
Bin ömür yetmez anne
Asırlarca kopmasak.

Kollarında koynunda
Uyumaya doyamam
Sımsıcak öpüşüne
Doymadım hiç doyamam.

Ben sensiz sen de bensiz
Yapamayız yaşamak
Ne sütünü ne kokunu
Kainatta bulamam.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:10 AM
Kadın Kokunu (Lütfen sesini açınız...)
I
Bu gönül baharda aşık olmayı
Bir daha dener mi hiç bilmiyorum
Ağustos ayında karda kalmayı
Bir daha sever mi hiç bilmiyorum. (2)
II
Deli boran gibi sevda olmayı
Bir daha ister mi hiç bilmiyorum
Güzelin ardından hala koşmayı
Bir daha yapar mı hiç bilmiyorum (2)

NAKARAT
Aşkı unutamam yıllar geçse de
Sevda yorgunuyum toprak çekse de
Doymadan ben sana hayat bitse de
Sensiz bu dünyayı hiç bilmiyorum. (2)
III
Sevdanın ağını ören şiiri
Bir daha yazar mı hiç bilmiyorum.
Her yana aşkını döken şarkıyı
Bir daha çalar mı hiç bilmiyorum. (2)
IV
Yıllardır kapanan aşkın yolunu
Bir daha açar mı hiç bilmiyorum.
Her an içinde ki kadın kokunu
Bir daha anar mı hiç bilmiyorum. (2)

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:10 AM
Kandiller astım geceme





Şimdi Soframda yoksun .
Oysa bilirsin ki,
Ne açlıklar çektikte ayrı komadık
Kendimizi sevda mangalımızdan.
Her zaman minderin yanı başımda
Ve sıcaklığın aşımdaydı.


Menemenimin buharında da yoksun
Banacak sevdamı kalmadı nedir?
Her kaşıkta yudumladığım
Yüreğindemi göçtü bu ellerden.

Kandiller astım geceme,
Sıyırayım karanlığı yokluğuna kadar.


Araladım basmadan perdeyi.
Hani seni ilk öptüğüm gecenin
Şahidi olan,
O hep en uzakta olan yıldızın
Işığı süzülsün gözlerime.


Odanın öbür ucuna attığımız
Üzerinde kahve içip fallar baktığımız
Güz rengi mindere kaydı gözlerim .
Neler yaşadık senle üstünde
Ve en çok ta altında.

Köze durdu fındık kabukları da,
Kendi külleriyle kapadım ateşini .
Ne garip değilmi!!!

Demliği atam üstüne diye geçsede usumdan
Elim varmıyor sensiz beklemelere.

Düşünsene köze sardığım kül gibi
Sarardım *******i seni ama
Yinede ısınamadım diye uzanırdın dudaklarıma.
Yağmur olur akardı bedenlerimizde sevdamız.

Soframda yoksun...
Ben sensiz, ben iliklerine kadar aç.
Ben teninde rüzgar,
Ben dingin suskun bir sevdalı.

Soframda yoksun...
Sen közüm, sen korum,sen sevdam.
Sen yüreğimin ortası,sen canlar ötesi.

Bahçe kapısındaki mandalıda söküp attım.
Ardına kadar seni bekliyor begonyaların.
Biliyormusun?
Takılmak için eteğine ,
Daha da büyüdü güllerin.

Sen soframda yoksun.
Bahçemde de, erguvanlarımda da yoksun.
İspinozlar bile sensiz dolmuyorlar geceye.
Bir yudum su bile akmıyor dereden.

Sen yoksan,
Geride koyduğuna ne ad vereceğim
Bilemiyorum ...

Soframda zemheri esiyor.
Hazanı arar oldu gözlerim.
Oysa bahardın sen,
Her yanın farklı bir çiçek gibi kokardı.
Her sabah farklı doğardın ikimiz için...

Özledim rüzgarla oynaşan saçlarını,
Özledim soframda bağdaş kuruşunu,
Özledim sana türküler yakmayı ...

Gönlümde soframda hep açık sevdalım.
Dalgaların sarp kayalara uzanışı gibi
Yine vur, yine yıka, yine öp beni...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:11 AM
Karar sesleri


Bir salıncak çıkar yokuşlarımı
İnişlerinde sensiz bir bensizlik

Tesadüf çizer sevda çizgilerimi
Düşerken hayatına
Yüzümde belli belirsiz sen...

Bir mandolin seslenir kumsallarıma
İner yağmurlar çizdiğim buluttan.
Ağlarken saçlarında rüzgar
Feraha çalar muhabbetlerim de
Yıkanır güneşlerim imbatlarında.


Bir sol majör damlarken yüreğine
Buluşur perde perde kader
Karar seslerinde...

İnmekteyken dere yatağına
Uçuşur görünmezliğin oysamaları
Sulara atılır kesik çizgiler
Kanar yüreğim susuzluğunda.

Acı dağıtır kırlangıç saltoları
Binbir çiçek derlenir sevda yollarında.

Yağmur büyüsüyken nazarın
Bir dem sıla vurur mızrapa
Sevda dokunurken nağmelerle cana
İşler içimize kekiksi ürpertiler.

Gül ağarırken günden önce
Tan döktü saçlarına asude
Bir şarkı çırpınırken derinliğinde
Yunuslarla saldım türkülerimi

Çekerken sen dolu ağlarımı
Takındı bezirganlığını sevda neferleri
Dalarken gözlerim ölgün fenerlerine
Yırttım hançeremi seslendim arşa

Gelen bahar mıdır eylül baksana! ! !

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:11 AM
Kendi Yıldızını Bulmak
Milyonlarca güzelin içinden,
Kendi yıldızını bulmak
Sevdalarına sır,
Gönüllerine ışık olacak
Kendi yıldızını bulmak..

Kollarında sevgili,
İzlerken mehtabı
Duyuyordu teninin
İçine temasını.

O zaman hissetti,
Kendi yıldızını bulduğunu
Gözlerinde parıldayan sevda,
Yıldızları kıskandırıyordu

Bir gönül rahatlığında
Bulduğu kendi yıldızını,
Kalbinin derinliklerinde
Hissettiğinde
Oklar saplandı bir bir..
Aşık Oldu...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:11 AM
Kim Üzdü Aşkı






Omuzlara yüklenen mazlum günahları
Her hayat adımında hesap sorgularındadır…


Her bir “ah” dağ gibi sıratlarında
Cennet ırak olur Cehennem düşlerinde
Ve sevda üzerine dökülen yalanlar
Dönüşür Günah küllerine ...

Düşte bir kız ki aşk hûlyalarında
Kelimeler kapan oltada hazır balık
Gece uzantılarında sahte sevda anlatıları
Yüzde maskeler ...

Hep terkide tutulan adı “sözlü”ler
Güvenin ihtişamıyla uykudalar

Kör kuyulara hayat veren sözler
Aşka açılan tek taraflı eller ve
Yelkenler fora edilse de
Bir türlü esmeyen rüzgar arzuları

Oysa yelken hazır deniz hazır kız hazır
Esmez bir türlü sevda rüzgarı kız geceyi kazır

Kız okyanusta bir damla su
Kız teknede şaşkın ağlamaklı
Kız yön bilmez sevda labirentlerinde
Belli ki müebbette

Haykırışları sararken gökkuşaklarını
Ufuk çizgilerine asmakta ağlamlarını

Her bir “ah” dağ olur söz nikahlarında
Her lokma düğümlenir ilmek ilmeğe
Yama tutmaz sevda urbalarında
Çözülen maskeler gözyaşı yorganlarına dönüşür


Hep yürek çırpıntısı haller sürerken
Bir köşede döker gözyaşlarını sevda da
Cehennem nar’ına razı vicdanlar
Kavrulur her daim söz dokunuşlarında


Sahi
Kim üzdü aşkı!



Kim üzdüyse

Aşkolsuuuuunnnnnn…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:11 AM
Köprüde düşünceler



Bugün dönerken senden
Her yanımda sensizlik vardı.
Kendimi sana vurduğum
Kör gecenin sabahında
Nedense;
Düşlerim bile yorgun.

Köprüde düşünceler;
Altından akıp giden
Bir hayat karşısında
Düştü düşer...

Korkuluklara dayanmış
Sensiz bir kişilik düşlüyorum.
Suyun üstünde parlamaya yüz tutan
Binlerce lamba asılmış...
Onlar daha tutuşmadan,
Gün batımına çiziyorum silüetini.
Ne güzel,
An ve an rengarenksin.
O an göz bebeğinde
Bakışın olmak istiyorum.
Ben gözle beni gör...

Köprüde asılıyım hala
Her yanımda sensizlik
Ya da herşeyimle sen.

İnsan aynı şartlarda
Bazen bir harabe,
Bazen ören nasıl olabiliyor.
Altımda sürekli değişen
Billur suların cilvesine
Kanmak istiyorum.
Ya da aşıp korkulukları
Kahkahalarına meze olmalıyım.

Sıyrılmak istiyorum eksilerden,
Heyhat! ...
HER YANIM HALA SEN.

Bir nara atıyorum karanlığa.
Yankısı DÜŞÜNCELER...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:12 AM
Külle örtülüydü sevda




İçinde külle örtülü bir sevda
Yüreğinde bitmez bir haykırış
Ciğerinde hala teninin kokusu...

Uzaktan sılanın vurgusuyla
Zaman zaman sevdanın labirentlerinde
Kayboluşlar...

Yalnızlığın hüznü
Ulaşılmazlığın yanık türküsü.
Kulaklarında hala onun sesi
Duyguların hicran boylamlarında...

Düşlerim onla güzel
Nefeslerim daha sağlıklı
Heyecanlarım hala ilk günkü gibi...

Yakarışlar vurdu beni
Ellerim hasretiyle kelepçeli
Gözlerim yüzüne mahkumken...

Ve sen aşkım,
Benimle ağlarmısın?

Karıştırırmısın göz yaşlarımı
Gece kirpiklerinde...

Bilesin istedim
Yanaklarımızdan süzülen sevda
Sevgililer günü için kırmızı güldür...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:12 AM
La minör çırpınışlar

La minör çırpınışlar


Üzerine
Gün doğmamış düşler,
Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını
Kaç aşk boyudur zaman
Bilir misin?


Sessizliğime saklanıp
Dolaşırken kuytularımda
Hayat yalınayak bir öpücük,
Baharsa düşmekte saçlarından.

Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım
Ruhunda imbiklenişler ,
Hayallerimi yatırışlarım!!!
Sonrası bir dala tutunma arzusuyla
Goncalarında jale olmak.

O gecenin sabahında
Sen daha gözlerini açmadan,
Süren rüyalarının bir yerinden
Sokuluvereceğim irem bahçelerine.


Biliyorsun ki
Dünden kalan ve de yarına ait
Her şeyi yaktım gözlerinde...

Şimdi senle sarılıp sımsıkı
Poz vereceğiz güneşe ve
Ölümsüz kılmak için zamanı
Tâb olacağız gökyüzüne.

Odanın bir yerlerinde unutulmuş
Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından
Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı.
Ardından
Sana yazdığım o şarkının
La minör çırpınışları aksedecek
Şöminenin alaz senkromlarında.

�Gözlerine uygun renk bulamadım
Hangisi olsa içim yanıyor
Tenine uygun çiçek bulamadım
Hepsi kokusunu senden alıyor�� ***

Bittiğinde Şarkımız ;
Uzanıp söyleyen dudaklara,
Kaydedeceğim Veda buselerini
Sevda demirbaşlarına.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:12 AM
Maviydi Sevişmelerim




Aşk ekti yalnızlığım
Hasadında maviydi sevişmeler...



Omuzuna konulan bir içimlik öpücükler
Sarhoş gönüllerin tesellisi niyetindeydiler

Bir güvercin yüreğinde gizlemlerim
Salınır mavi dalgaların hayat salıncaklarında
Süzülür perdelerinden ihtişamı nazların
Usulca kavuşur göz yaşları gönül koyaklarına

Yaşanası kazınır usuma divane aşklar
Vurur dalgalar sevdayı çığlık çığlığa
Masalımsı kesişmelerin derinlik korkularında
Manolyalar alevlenir gün batımı sohbetlerinde

Çobanaldatan kuşu uyanıklığında gözler
Tarar gönül arşlarını sûkut özlemleriyle
Işıltılar nağmelenir viyolonsel kıvrımlarında
Çığlıklar sarar sevdayı söz dönüşümleriyle

Silinmiyor karanlığın izdüşümlerindeki iz
Terketmiyor yüz çizgilerimde saklı hatıralar
Maestro fırçasıyla uçuşuyor kanundan musiki
Dökülüyor sahneye konfeti yağmuru fasıllar

Bir imkansız huşu içinde temaşadayken sevdalar
Kayan yıldızlara adandı dilekler yakamozlarla...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:13 AM
Ne yıllar yordu ne de sen


Baksana aşkım;
Bugün daha da ak düşmüş saçlarıma
Gün geçtikçe sana ne çok benziyorum.
Yüzümüz de buruştu birlikte,
Ellerimizde…
Sen de başladın hava tahminlerine,
“Bu gece olmasa bile sabah mutlaka yağacak”..
.
Ben sana ilk günden beri
Hep “Aşkım” diye seslendim.
Ne yıllar yordu ne de sen yordun.
Seninle ilk bakışmamız vardı ya;
Hani alı al moru mor olmuştum.
İşte o günden bugüne ;
Gözlerine bakarken
Hiçbir şey değişmedi ben de…
Hala ruhumu ısıtan o bakışlar,
Hala “üşüdüm” bahanesiyle
Sokulmalarım…

Biliyormusun?
Hiç düşünmedim ölümü.
Biz sonsuza kadar eleleyiz ya…
Ama artık kendine dikkat etmelisin,
Neydi o geçen seneki halin.
Sevda yüklü kalbin nasıl da üzmüştü seni.
O gece hariç
Hep bizim yatağımızdaydık.
Ne zor geldi biliyormusun sensizlik.
Sensiz gece…
Düşümde Azrail'i gördüm
Ona gitmen için bir sürü komiklikler yapıyordu.
İlahi Azrail dedim kendi kendime,
Sen adamı öldürürsün:)

Bak bu gecede güneşi birlikte
Yolcu edelim sevdalısına.
Bilirsin bir bize bir onlara
Döner durur…
O taraftada, sen ve ben gibi bir çift
Elele doğuşunu izleyecektir.
Sonra çıkalım verandaya,
Sen o hala gözün gibi baktığın
Plaklarının arasından seç
Aşk şarkılarımızı.
Ama bu gece ilki “sympathy” olsun lütfen,
Delikanlılık döneminin “by sympathy”si.!!!

Nasıl da fır dönerdi kızlar
Pervaneler gibi ardında.
Ve sen nasıl da sıyrılır koşardın bana.

Sakın karıştırma lütfen,
Masada sen hep sağ tarafta oturursun.
Şarap kadehlerimizde aynı halbuki.
Yoksa, yoksa sen hala göğsümdenmi
İçmek istiyorsun şarabını.
Hep öyle derdin bir tanem bana.
“Sanki seni içiyorum…”
Tamam tamam söz veriyorum
Bu gecede öyle olacak.
Şimdi bir söz de senden istiyorum Aşkım,
Yaz *******inde bile “üşüdüm” diye sarılmalarıma
Verdiğin yanıtı ,
Bir daha ver bana
Son kez de olsa…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:13 AM
Neydi Senin Adın
Kalbime girmişsin sen yıllar önce
Neydi senin adın hatırlamadım
Aşkımla yanmışsın sen ondan önce
Neydi senin adın hatırlamadım.

Yıkılmaz denilen sevgiye kanmış
Uğrunda aştığı engeller varmış
Dediler gözleri sanki baharmış
Neydi onun adı hatırlamadım.

Yoluna yazdığım şiirler varmış
Ölümsüz sevgimi şarkılar kapmış
Nedendir bilinmez bir inat yapmış
Neydi bunun adı hatırlamadım.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:13 AM
Ödünç Akşam Günceleri




Yalnızlık panayırları gözlerden ırak
Bir serçe dokusuyla işli *******
Tenlerde mehtabın kokusu
Yakamoz darbeleriyle sancılarda

Yıkıntı örenlerin asude bakışlarında
Bir gelincik selamlarken eceyi
Öksü otu çeker geceye reveransını

Yaşanmışlığın yıprantılarında kalmış
Şakayık renklerinden kovulma hayat
Al benisi ucuz pazar tezgahlarına dökülse
Kurur mu? gözyaşın odeon basamaklarında

Kaç Sokrates eskitir bu sevda
Kaç Eflatun ‘la ağlaşır...

Liman uzantılarına saklı
İzbe kumsallar üzerinde dağılmış düşler
Ve pervasız yüzleşme hesaplarına açılan
Kumdan kalelerin burçlarından süzülen
Ebem kuşakları sarmış giz telaşlarını

Gözler susku sorgulamalarında
Lâl olmuş yürekse hala
Yar kokusu esintilerine niyette...

Nazarların sedalanırken
Babil’in asma bahçelerinde
Bir İskender gururu yakar bağ bozumunu
Tan sararken sensizlik gölgelerini
Ne petrus tadı esir alır Kleopatra’yı
Ne de ayaklarına serilir Hitit Güneşi

Fi tarihi aşklarının vedası;

Hiç bitmeyecek Hindu seferlerin
Muson yağmurlarıyla sarmalanmış
Binlerce sevda masalı tadında
Saklanacak ödünç akşam güncelerinde

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:13 AM
Of Ya
Yine yıldızlar küstü bana
Of yaa...

Oysa yelkende savrulan aşklarım
Dümende sevdalarım olacaktı...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Oysa mendirekte bekleyecekti yar
Ben gözetleme kulesindeyken...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Oysa yakamozlarla maillemiştim
Uçsuz bucaksız sevdamı...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Oysa hep onlara bakmıştım ******* boyu
Ve onlarla paylaşmıştım düşlerimi...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Kimbilir hangi aşkı sildim defterden
Ya da hangi sevdamı yaktım...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Yırtarım şimdi geceyi üç güneş boyu
Çıkarım koynundan sabaha dalarım...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Hangi şarkıya sığınsam gün boyu
Nereye akıtsam gözyaşlarımı...

Yine yıldızlar küstü bana
Off yaa...

Ellerim sımsıcak bir liman arayışında
Dokunası tenlerin titreyişinde...

Bendemi küssem onlara ve desemki
Ohh yaa...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:13 AM
Oğluma
Dün sana şöyle bir usulca baktım
Ne kadar büyümüş serpilmişsin sen
Ben seni dünlerde oynar bıraktım
El kadar çocuktun bilir misin sen.

Gidiyormusun oğlum, gidiyor musun
Düşlediğin hayata koşuyor musun
Gidiyormusun oğlum, gidiyor musun
Özlediğin çiçeği kokluyor musun.

Nedendir bilinmez içim ağlıyor
Bir kuş gibi yuvadan gittin gideli
Özlemin silinmez yürek dağlıyor
Giderken elimi öptün öpeli.

Seviyormusun oğlum,seviyor musun
Bir gül verse diye bekliyor musun
Seviyormusun oğlum,seviyor musun
Saçları ak bizleri özlüyor musun.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:14 AM
Öyle ki yüreğim sende ağlıyor




Bir yaz yağmuru vardı dışarda
Eylule çalmıştı gönül havamda
Her damla andırır aşkı sevdamda
Öyle ki yüreğim sende ağlıyor.

Sardunyalar gibi suya hasretken
Camın buğusuna adın yazarken
Gözlerim an ve an seni ararken
Bir baktım yüreğim sende ağlıyor.

Bir gülün gözüyle aşkı bulmuşken
Bülbül çığlık atıp bizi izlerken
Gönül defterime adın kazarken
Bir baktım yüreğim sende ağlıyor.

Yokluğun bir yara gibi kanarken
Düşümde gözlerin beni tararken
Günlere aylara ceza yazarken
Bir baktım yüreğim sende ağlıyor .


Sende ağlıyor,sende ağlıyor
Sensizlik güzelim yürek dağlıyor.
Sende ağlıyor sende ağlıyor
Yağmurla kendini sana adıyor.
Sende ağlıyor sende ağlıyor
Bu gönül yürekten sende ağlıyor.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:14 AM
Pardon şarkınız düşmüş


"Sabaha süzülen gecenin nazendeleri
Bir bir döküldü Şehzadebaşı tuluatlarına.."


Kolkolaydık meyhane çıkışında
Ud sesindeki tutsaklığımıza son verip
Uzanmak istedik yıldızlara

Pardon dedi bir çocuk

öyle ya
Onlarda yalnız dolaşmıyorlar mıydı

Çektik içimize nihaventleri
Ellerimiz marpuçda
Sonrasında fokurdadı aceme kürdi bir şarkı
Hüzzam gönlümün gece kokan meyanlarında

Bir sipsi değiştirmek kolaylığında
Şu uzun gecenin gecesi olsam ki
Bir şarkı uçursak geceye
Sarsa bizi be sevdam.

Bir nara patlar Tophane keşhanelerinde
Zarlar bile ıradı düşeşten hepyeklere.
Şerefe vurulan öküzgözleriyle
Paylaştık gururumuzu çilingir sofralarında

Haliçte gün doğacakmış dediler de
Kıbleyi şaşırıp yüzüm döndü sevdaya.
Aşkıma sarmışken o muhabbetleri
Tenim ürpertilerde, yürekse çırılçıplak;

Yenicami önünde üç Çigan raksında
Ay, venüse göz kırpıyor arsız hovarda.
Avucumda bir baykuş sesi hapsolmuşken
Şarkım ağlamakta ney düellolarında.

Yorgun sürünmede ayaklarımız
Dilimizde pelesenk gece kirpikli kadın
Ne etsek silinmiyor o gece bakışlar
Ne etsek bitmiyor Endülüs yokuşları.

Kalkıp ocakbaşındaki kömür sohbetimizden
Vuruyoruz sandal sefalarıyla Göksuyu.
Öyle uzanalım nağmelerinde

Kalsa da mazinin hatıra şarkılarında
Hala içimde mesiredir o veda busen

Sabah karşıladı gün doğumunu da
Aldı renklerini verdi erguvanlara.
Gün doğdu biz tükendik şarkılarla
Sarıldık çamlıcada sevda yorganlarına.

Dalarken notagahın nizamiyesine

Pardon dedi bir çocuk
Şarkınız Düşmüş...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:14 AM
PARTİ GUKKU
PARTİ GUKKU



Dün gece,
Çizik taş oynadım düşümde.
Sonra cıgıl misketlerle
Vurdum çocukluğumu…
Henüz dutu silkelememişken
Körebelerde hep Yeni Cuma sokakları
Ebeledi bizi…
Sonra yayıldık Boztepe’nin eteklerine doğru,
Artık oyunu kim düşünür ki?
Sarardık mısır püskülünü
Marshall yardımı renkli pelürlere,
Hemen dumanında hülyalanırdık…
Uzanırdık beynimize kazıdığımız
O siyah beyaz filmlerdeki yosmaya doğru.
Ah İstanbul…
Kulaklarımda Twist’ler çalıyor,
Degenere abidik Gubidik’lerle beraber…
Gözlerim mıhlanmış,
O hırçınlığında bile,
Bağrını özlediğim Karadeniz’e…
Birazdan vapur gözükür dere ağzından doğru.
Bilir ki herkes iskelede doluşmuştur,
O yüzden ağırdan alır kendini
Bir yandan da ,
Vakur bakışlarla keser sahili…
Uzun uzun öttürür düdüğünü
Sülüklüdekilerde duysun diye!!!
Limanda herkes kıpır kıpır
Kolay mı?
İstanbul’dan geliyor vapur…
Doğduğum toprak,gözümde Karadeniz
Hülyamda hep o yosma İstanbul…
Birden dalarım Uzun Sokağa doğru
Gözlerim Sarayın önünde yayılmış
Çizgi romanlar içinden
Tommiks’in son sayısını arıyor.
Şansını Sına düzenlemiş kardeşim
Akşama o tek çikolata gene bizim yaşadık!!!
Spartaküs’ün afişi süslüyor Konağın;
O her gün parlatılan taş duvarlarını.
Hem Lalenin yazlığı da açılmıştır artık.
Hiç unutmadım Lale çıkışı ,
Şıracıda sildiğim göz yaşlarımı…
Belki annem bu gecede toplar bizi
Uzanırız Kaleye doğru…
Bizimde gönlümüz sarhoş olurdu
Ercan söylerken şarkıyı…
Dönüşte Hacı Kasım fırınından
Aldık mı Francala’yı dumanında
Zor atardık kendimizi bahçeye.
Ekmeğin böğrüne atarken bıçağı
Mis gibi tereyağı kokusu,
Karışırdı Mandali’nin efsunuyla.
Ardından uzanırdım,
Can eriğin altına
Yapraklarıyla yıldızları örtüştürürdüm .
Sonra ağırlaşırdı yeniden göz kapaklarım
Dalardım sıcacık uykularımın içine
Ve oynardım gece boyu
PARTİ GUKKU…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:15 AM
Peşimde Yalnızlığım


"Günlerden kahrolası bir pazar,
İçimde dün gecenin ıstırap şarkıları."


Elimde fitili ateşlenecek bir sevda,
Gönlümde aşkın hazirun cetvelleri.

Nedir ulan senden çektiğim?
Krizantemler gibi işliyorsun benliğime.
Ben kurtarmaya çalıştıkça kendimi,
Daha da giriyorum köklerine hazanın.

Günlerden yine kahrolası bir pazar...

Söz vermiştin,
Ay yıkanmayacaktı batarken sularımda,
Patlamayacaktı maytapların her kahkahanda.

Ne oldu şimdi!!!

Geride bıraktığım sürtük gecenin
Kalıntılarında perişanlığım
Ve zifiri karanlık gecenin tek ışığı olan
Safran sarısı saçların refakatındayım.

Bir de;
Bir de tabii ki,
Yaşam boyunca,

Peşimde yalnızlığımın...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:15 AM
Rengin Gül Düeti





Bir rüya resitalinde gölgelerin
Yakıyor geceyi muhacir yüreklerde

Şuh dalgalarında esaretim
Çözülmelerindeyken tutkunun

Tutunmada dillerim öfkene…



çığlık çığlığa dolanmada ebruliler
Sığınmada sessizliğe sevda…

Bir yağmur anlatısındayken kadın
Renklerini soldurtmadan rüzgar söylevlerine
Ezik bir laterna sesinde uyuttu yalnızlığı

Sanma ki
İstanbul özlemi erguvan olacaksın

Okşadıkça papatyalar hisarı
Koklayacaksın Oya çiçeğini
Meşk olacaksın


Sanki bir yerlerde
Rüzgarı kalmış sevda esintilerinin

Ufuklarına mavi yağmış
Titremede lila saçlarında hengameler
Sıla muhabbetlerindeyken içli bir fasıl
Varsayılarına eklenmede gülden düetler


Sanma ki
Beyaz üstü lacivert kalacaksın

Çıkartacaksın hepsini renklerin
Soyundukça gecenin gölgesi
Şeffaf kalacaksın!

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:15 AM
Rüzgar Düştü Tuvale
Boş bir tuvale
Dönüşen hayat,
Çokça yalnızlık içeriyordu.
İçimde,
Kaybetmek istediğim hazanla
Ona doğru yürüdüm.
Önümde sonsuz mutluluk
Yüreğimde sevdanın büyüsü.
Yaprakların dansı başladı,
Sularda hafif bir çırpıntı
Dallar aşka saygı gösterisinde .
O an,
Rüzgar düştü tuvale...
Görünmez bir fırça
Durmaksızın çiziyor,çiziyordu.
Her vuruş,
Benliğimden bir kesit ve
Yüreğimden esintileri aktarıyordu.
Doğa benle özdeşleşmişti.
Yapraklar dansederken
İçim ısınıyor,
Sular hafif çırpınışlarla
Aşka davet ediyordu.
Ve rüzgar vurmaya devam ediyordu
Tuvale...
İlk bakışta,
Bir hayalin resmi,
Ya da rüzgar ne istiyorsa oydu beliren.
Görünmez bir el,
Tuvalde dansı sürdürüyordu.
İçimde bahar taneleri,
Kardelen olup bir bir
Hayatıma doluyordu.
Rüzgarın tuvale her vuruşunda,
Bir yeniden doğuş,
Bir yeni hayat müjdesi
İşliyordu içime.
Tuvale düşen rüzgar
Son fırçayı attığında ;
Oluşan resme bir de ad düşülmüştü.
"BİZ....."

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:15 AM
Rüzgar Tövbeleri





Uzadı sezgiler rehin aşklara
Yıldı yağmur gülleri mağrur sevişmelerden


Bir yanı sevda yüklemleriyle sarılı
Diğer tarafında inlemede nağmeler
Dile düştüğünde hafif meşrep şarkılar
Yırtılır avazlarda delişmen karanlıklar

Meraklar odaklanırken sergüzeşt bakışlarda
Dolaşır parmaklar gün boyu salınışlarında
İner Kleopatra ruhlar sarar ihaneti de
Yüzlercesi dilenci olur aşk serenatlarında


Ritimler yorgun sololar isteksiz seslemlerinde
Ahengi dağ sürgünlerine bürünmekte hislerin
Fersiz sabahın yorgun geceye serzenişleri
Siler telgrafın tellerinde arzu titremelerini


Hazan sarar bahar yüzlü sevişmeleri
Dokuntular nemli göz süzüşler flu
Kibrit ateşi boyu yürek yangınları
Özlemektedir volkan çığlıklarını

Bellekler taşımazken rehin aşk beklentilerini
Kucaklara sığmayan gizlerden silinir sevişmeler
Yağarken yıldızlar do re mi fa
Çözülür diller dilek tutuşu kaymalarında


Ses verirken mehtaba fasıl dokunuşları
Adımlara dolanan rüzgar tövbeleridir...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:15 AM
Saklı Sevdam
“Bir sabah güneşi oldun içimde,
Coşkun pınar gibi sana akarım.
Bir sevda ateşi yaktın gönlümde,
Sensiz geçen güne ağıt yakarım.


Solmasın hep açsın kırmızı güller,
Sılada sevdalın hep seni özler.
Baharda tomurcuk gibiydi gözler,
Sensiz geçen güne ağıt yakarım …

Aşkınla yaşarım elin elimde,
Gözlerinde sevda olur bakarım.
Bu canı anlatmak vardı dilimde,
Sensiz geçen güne ağıt yakarım.”

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:16 AM
Sana Bir Canı Anlatmak
Sana bir canı anlatmak istiyorum
Her an seninle olan, her an seni yaşayan
Sana bir canı anlatmak istiyorum
Her an sevdana koşan, yalnız sevdanla coşan

Notalara dökeyim bir şarkı olsun
Sözcüklere dökeyim bir şiir olsun
Gitarın tellerinde bir nağme olsun
Sana ölümsüz aşkı anlatmak için
Sana bir canı anlatmak için

Gönlümü vurdular demiştim sana
İçimdeki duygular hep senden yana
Sevdalar akıyordu kalbinden bana
Sana bir canı anlatmak istiyorum
Sana bir canı anlatmak istiyorumm..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:16 AM
Sanki Beyoğluydu Sevda
Bir zamanlar Beyoğlu vardı...





Çekerek en güzel kıyafetlerimizi üstümüze
Uzanıverdik gün batımında Beyoğlu’na

Arnavut taşlarını arşınlayan
Rugan ayakkabılarımızın parıltısı
Heyecanla karışırdı yüzümüze...

Galatasaray idadisine vardık mı
Ver elini Pasaj...

Dolaşırken en pespaye haliyle akerdeon ortada
Vururdu şarkılar çakırkeyf yüreklerimizi

Kadifeden kesesiyle girer
Adalardan bir yar gelir bizlere ile çıkılırdı
Kadeh sayısı arttıkça efkar durumumuz da artar
Önce “Bir tatlı huzur almak için Kalamışa”
Ardından “Heybeli’de çıkmak için mehtaba “
Avaz avaz sevda dökülürdük ...

Ne çok vatan kurtarmış
Ne çok bilmişizdir her şeyi...

Memur deyip geçmeyin!!!
O zaman en gözde meslek bizimkisi

Topladık bir akşam eşi dostu
Çakıl’a gittik Sevim Çağlayan’a...
Ne kadındı beee!!!
Şarkımı söylerdi bülbüllemi yarışırdı bilinmez.
Burası “Agora Meyhanesi” dedi mi
Çiçek yağmuruna tutulurdu da
Konfetiler içinde delerdi yüreğimizi

Başka bir akşamda

Taksim Belediye’de Mediha Demirkıran var demişlerdi
“İçin için yakmak için gönlümüzü” kıymıştık 100 papele

Ne geceydi beeeee!!!

Ahmet vardı ondan önce
Ahmet Sezgin canım bizim Ahmet...
“Fırat kenarında yüzdürmüştü kayıkları” da
Ordan seslenmişti bana
“Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin” diye...

Çıkıp gazinodan yalpalaya yalpaya dalmıştık
Beyoğlu *******ine...

Eğer kadına gidilecekse adres belli!!!

Pınar çalışırdı bir evde
Ayın ondördü yüzlü taş gibi kızdı ve
Sevişirken hep gülerdi

Kaderine mi yoksa bizim halimize gülerdi
Hiç bilemedik...

Derken üstünüze afiyet
Üstüne üstlük bir de sevdalanmıştım

Emek sineması fuayesinde “İrlandalı kız” arası
Yemyeşil gözleriyle bir kenarda frigo yiyen kıza
Vurgun yemiş gibi mıhlanan ben
Zar zor iş telefonumu sıkıştırırken avuçlarına
Zelzeleye tutulmuş gibi dakikalarca titremiştim

Bir gün çalışıyoruz dairede
Dalmışım işin içine
“Çabuk telefona bak” sesiyle irkildim

“Merhaba ben Süreyya...”

Süreyya, Süreyya, Süreyya....
Düşmüyor jeton bir türlü

Affedersiniz çıkaramadım da sözleri
Zar zor döküldü ağzımdan.

“Benim
Fuayedeki frigo yiyen kız”

Siz O’sunuz deyip bayılıvermişim de
Kemal kapıp telefonu idare etmiş vaziyeti ve
Sağolsun kapmış İnci’de randevuyu

Sabah olmak bilmedi!!!

Ne giymeli ne etmeli nasıl davranmalı derken
Gün doğumunda uyuyakalmış da öğleye ancak
Gidebilmiştim işe

Ay sonu gelmiş cepte para yok
Sağolsun arkadaşlar toplamışlar aralarında
Birinden gömlek birinden kravat derken
Afilli bir delikanlıya dönüvermiştim

En az iki saat erken gittim İnci’ye
Gözüm habire saatte
Geçmek bilmiyor halden anlamaz meret

Ve işte o...

Kapıdan içeri girmesiyle
Herkesin gözü ona dönmüştü
Öyle muhteşem bir yürüyüşü vardı ki
Hemen oracıkta kalıverecektim genç yaşımda

Profiterol mü yedim kendimi mi yedim bilemedim

Sonrasında bir sinema randevusu koparmış
İstanbulu fetheden Fatih misali
Arşınlamıştım İstiklal’i baştan dibe...

Ahhh Süreyya ahhhh...
Ne kızdın sen beeee!!!

Her gece rüyamda her gündüz hayalimde
Değmezdi ayaklarım hiç bir yere

O gün Dünya sinemasında ne oynuyordu
Hiç hatırlamam...

Elini tutmak istiyorum ama
Buram buram terliyorum
Koca ilk yarı böyle geçti de
Ben hala “ya bozulursa” lardayım.

Antrakta kaptım iki frigoyu hemen
Gözlerinde yedim bitirdim kendimi

Zil çaldı yerimizi aldık ve yine aynı terane
Derken baktım avucum sıcacık
Süreyya bakmış benden hayır yok
Uzatıvermiş yangın ateşi ellerini avuçlarıma

Çok paramı yedi ama
Helal olsun...

Sabahlara kadar o gazino senin bu gazino benim
Yıktık Beyoğlu’nu hayatımın üstüne

Kadifeden kesesi
Gazinodan gelir sesi...

Gelir gelmesine de nereye payidar!!!

Yine soğuk bir gece
İlle maksime gidelim diye tutturdu Süreyya
Zeki Müren dinleyecekmiş haspa
Kapıdan görünmekle en öne buyur ettilerde
Daha o anda cız etti yüreğim

Aç gözler üzerinde toplanmış
Tepeden tırnağa soymaktalar Süreyya’yı

Derken Paşa aldı sahneyi
O İstanbul sesiyle inci gibi sıraladı şarkılarını
Bir el işaretiyle Şef bitti masada da
Tam üç şişe şampanya gönderildi sahneye

Bir de şarkı ricası iletildi Paşa’ya
“Bir muhabbet kuşuda ben olurum dile sen”

O gece son defa gördüm Süreyya’yı
Atın bunu dışarı diye öfkeyle bağırıyor
Etrafa göz süzmekten de geri kalmıyordu

Her şeyim bitti de bir tek
İçimdeki Süreyya bitmedi

Vurdum kendimi Türk filmlerine
Göksel Arsoy, Ayhan Işık derken en çok
Ahmet Tarık Tekçe’yi sevdim

Vesikali yarimler, susuz yazlar derken
Aliki Viyuklaki’ye takılı kaldım bir filmde

O gece Süreyya gitti yatağımdan
Duvarlara kazınmış Aliki sardı dört bir yanımı

Ahhh!!!!
Ne günlerdi o günler....

Şimdi ne madam kaldı pasajda
Ne atlas ne de elhamra...

*******i asalet kokan Beyoğlunun
Şimdi çakkıdılar çalıyor sokaklarında

Yıkılmış sefalet *******e
Ucuz kadın kokusu sarmış İstiklali

Biz Kemal’le ayda bir uğrar olduk Cumhuriyete

İki tek atıp kulağımızda kalan eski nağmelerle
Şad ettik Gece Kirpikli Kadını

Aşkı sorgu sual eylemek isteyince de

Düzeyli ilişkiler de şimdi sevda dediler
Yatay olarak!!!

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:16 AM
Sen Kokan Papatyalar





Dışarıda
“Sevda Kıran” bir rüzgar,
İçerde dört duvar arası
Ruhunu köreltecek kadar nemli
Yaşam alanı denen odam,
Demir parmaklıklar arasından
Sokulmaya çalışan güneş ışığına dahi
Sevda tutan ben …

Koy beni gideyim Gardiyan,
Tam şimdi...

İlk damla ulaşmadan toprağa
Koy beni gideyim.

Yağmur;
Her damlasında bir kesit
Her vuruşunda bir ihtar
Her toprağa kavuşmasında
Vuslat…

Gün geldi
Hazan sardı yüreğimi de
Bahaneler uydurdum suskunluğuma.
Gün geldi
Zemheri vurgunu yanaklarımdan
Buz sarmış kirpiklerimin hapsinde kalıp
Süzülemedi isyanlarım.

Ulaşmak istediğim
Ne zirvesi buzul bir sevda
Ne de saçlarında ölüm dolaşan melek.

Dileğim,
Bir kucak dolusu bahar
Bir de sen kokan papatyalar…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:17 AM
Sen O Olmalısın
Uzaklarda hala tutunan bir ışık
Ve
Hala dinmeyen bir duman...
Çünkü ben hala bir közüm
Ve hala
Yıkıntılar altında
Işığı arıyorum.
Belki bir mumluk ama
Hiç sorun değil...
Unutma ki;
En büyük yangınlarda
Sadece
Bir kıvılcımla çıkar...
Ve
Ben hala
Uzaklarda tutunan bir ışık
Ve hala
Yüreğimde yangınlayım
Sen O sun değil mi?
Hala o ışığı üflemeye çalışan!
Sen
Sen ol!!!
Deş o külleri...
Belki bir gün
Sen de
Yeniden doğarsın o küllerde.
Bilirim,
Çünkü amazon yağmurlarının
Fayda etmediği
Yangınlardayız.
Uzaklarda
Hala tutunan bir ışık var.
Biliyorum,biliyorum
O
Sensin...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:17 AM
Sen Sevdanın Çiçeği
Öyle bir sevgi ki sana duyulan
Savaşı barışı bir yana koyan
Duyunca sesini ruhları doyan
Herkes seni sevdi sevda çiçeği

O güzel bakışla herkesi yakan
Sevgiyi sevdayı canında bulan
Tanrının lütfunu ortaya koyan
Sevgilerin tacı sevda çiçeği

Aşkı anlatırdın şarkılarında
Sevdalar uyanır gönül bahtında
Sevgiyi duyarsın sen hep canında
Aşkımın hülyası, sevda çiçeği

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:17 AM
Sen, Renkler ve Çiçekler
Sen ve renkleri versene bana
Bir sen olurdum ki benden de öte
Sen ve çiçekleri verseler bana
Bir ben olurdum ki benden de öte

Gözlerine uygun renk bulamadım
Hangisi olsa içim yanıyor
Tenine uygun çiçek bulamadım
Hepsi kokusunu senden alıyor

Sen, renkler ve çiçekler bir arada
Bir de bunlara tuz biber ekiyor
Sevda katıyorum aralarına
Sende sevdam, çiçekte renk oluyor..

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:17 AM
Senin Suçun Yok Tsunami
Bir Çavlan ağlıyor...
Her damlası ;
Yok oldu bir anda.
Oysa hergün;
En taze sularını vermişti ona...
Dağların zirvesinden,
Yeşilliklerle süslediği toprağın
Dipdiri memelerinden;
Aç bir bebe gibi emdiği sular;
Ona ihanet ettiler...
Oysa;
Güneşin ilk ışıklarıyla uyanmış,
Onların sularıyla dansını seyrediyordu...
Güneşin ilk ışıkları oynaşırken sularında
Bembeyaz gelinliğiyle Günaydın demişti.
Neydi bu ihaneti kusan öfke
Koynundaki herşeyi silip süpüren neydi?
İnsanoğlu;
Bir anda Cennetin;
Cehenneme döndüğünü gördü.
Gördü de farketti mi?
Nerde hata yaptığını!!!
Demle çayı dünyalı,
Onbinlerce can gitti
Vurdum duymazlığına...
Uzaktaki timsah gözyaşlarına karşın,
Ateşin düştüğü yer kor .
Ve;
Öyle bir kor ki ,
Asla közlenmeyecek...
Bilemeyiz ki Çavlan;
Her damlasına verdiği
Doğa şehitleri için,
Ne kadar dargın kalacak Okyanusa...
Ve insan;
İhanetin hesabının,
Mutlaka sorulduğunu,
Ne zaman anlayacak...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:17 AM
Sesilya




-Yakamozlar pilesindeyken suların
“Sesilya” sarar zamanı çığlık çığlığa-


Endişeler sarar buluta döngü saçları
Bir tutam aşina siner sürmelerine
Harelenmiş sular ihtişamında hüzün
Süzülen asudedir her dem dudaklarından

Gün ezgilerinde panayır sarılışlar
Saklı saklı dokunurken sevda tezgahlarında
Gayda kıvraklığına dönmekte karanlık
Avuç içlerinde açarken huzmesi cananın

Yazılsa ol aşüfte fermanları koynunda
Dökülse divane aşıkları buklelerinden

Nasılsa kalmış sürüncemede hasretler
Nasılsa ağlamış dar günlerin bağbozumları
Dur öyleyse dur da koyma akşamları
Sarhoş çalgıların pervasız düetlerine ...

Ay sunarken kızına napoliten çağrılar
Saldığı merdivenlerde süzülür ışıltılar
Bir işmar ötesi uçuşlarındayken vuslat
Dalga dalga sus payı buseleri dağıtırlar

Kumsal boyu sevişgen yıldızların izlerinde
Utangaç sevda ürpertileriyle beklenir sabah

Kandil raksıyla harelenen yasemen çiçekleri
Salıntı rüzgarların yağmur ötelemelerindeyken
Godot duruşunun temaşa zaferlerine şahit
Tan dokunuşları saracak sevda öykünmelerini

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:18 AM
Sevda Bakışlım
Gideceğim artık sensiz oluşa
Hayatım benzeyecek belki de kışa
Sevgini yazdığım bu garip başa
Bak neler oldu sevda bakışlım

Senin için yazdığım tüm satırlarda
Kendimi bulmuştum sanki baharda
Beni sensizliğe ittiğin anda
Bak neler oldu sevda bakışlım

Nasıl yok olursun unutmak için,
Sevdayı bırakıp yok olmak için,
Sevgimsiz kalınca bak için için,
Bir hayat bitiyor sevda bakışlım

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:18 AM
Sevda Türküsü
Bir neyin içimizi titreyen sesini,
Bir uzun havanın esintisinde doymak
Bir kavalınburuk sessiz yakarışını,
Bir sevda türküsünün ezgisinde duymak..

Bir sazın titreyen içten yakarışını,
Bir ozanın sevda dizelerinde duymak
Bir kemençenin kıvrak çalınışını,
Bir halayın ayak seslerinde duymak..

Bir sevdanın özgünsel yaşanışını
Bir canın sıcacık sargısında bulmak
Bir aşkın ölümsüz dinginliği
Bir sevgilinin paylaşımında bulmak..

Ahh.. Ah..
Sevda Türküsü...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:18 AM
Sevda Tutulmaları


"Kandillerin sıcaklığında
Isıtabiliyorum ellerimi."

Yine terkedip giden
Bir sevdalının ardından
Her zamanki gibi kalakalışlarım.

Tütsü yakardık her
Yağmur akşamında.
Sarardık birbirimizi sırılsıklam
Ve o çok uzaklardaki
Çakar almazın,
Geceyi yırtan feryadını dinlerdik.
Sevişirken,
Ay ışığı dolanırdı her yerinde de
Ben hep ebe kalmak üzere
Körebe oynardık...
Gaz lambasının her zaman ki
Titrek,ürkek ışıklarında yıkanır
Sıyırırdık içimizdeki bizi
Bir kez daha kendimizden.

Kandillerin isiyle yazdığım sevdam
Ve ruhuma çektiğim sevda sürmelerim.

Verandada yakamozlara nispet,
Denizler yandıran gözlerinde
Sevda tutulmalarını izlemekle
Dolardı gece koylarım...

Gidenin ardında gözleri kalır...

O gitti!!!
Pişmanmıyım?
Diye her kendime soruşumda
Aynı cevabı yazdım duvarlara
ASLAAAA...

Ben ancak,
Yağmur akşamlarında yaşarım.
Damlalar yağmuru,
Dokunuşlar sevdayı doğurur.
Ben beklerken çingene sabahlarını,
Belki bir damla daha vurur cama.
Ve biri yine yaşantımın,
Yağmur Akşamlarına karışır da,
Ben yine sen olurum,
Sevda tutulmalarında...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:18 AM
Sevdam Nöbetlerde
Sevdam nöbetlerde, gurbet elde hasretlerde
Sevdam gözlerinde, yanağından süzülmekte
Sevdam denizlerde, dalgalarda gizlenmekte
Sevdam gökyüzünde bulut bulut gezinmekte

Sevdam paramparça, yüreğimde benliğimde
Sevdam sönmeyen kor, yakıp beni eritmekte
Sevdam sonu meçhul, bir sonsuza yürümekte
Sevdam kimsesi yok, yokluklarla sürünmekte

Sevdam feryatlarda figanlarda bilinmekte
Sevdam her ayrılık, şarkısıyla söylenmekte
Sevdam ümitsizlik, çaresizlik ülkesinde
Sevdam adı yok ki, kayıtsızlar listesinde

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:19 AM
Sevdası Denizlerin
Şöyle iliklerime kadar ıslansam diyorum
Hücrelerimi saran aşkın yüzünden
Hapsolup kalmışım gözlerine
Akan pınarlarına
Hani yıldızları saymaya çalışmıştık seninle
Hatırlıyor musun 30 da uyuyup kalmıştın dizlerimde
Saçlarının arasında dolaştı parmaklarım
Yıldızlar mı çoktu yoksa saçların mı
Onlar mı parlaktı yoksa gözlerin mi
Yakamoz var mıydı o gece
Hatırlamıyorum şimdi.
Kimbilir belki sendin koşuşan
O kızıl denizin üzerinde

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:19 AM
Sevmek İstiyorum
Seni
Bir kızılderilinin çevikliğiyle sarıp,
Bir amazon cesaretiyle sevmek istiyorum.

Seni,
Bir bebeğin masumluğuunda görüp,
Bir çiçeğin güzelliğinde sevmek istiyorum.

Seni,
Bir çavlanın serin sularında duyup,
Bir ormanın gizeminde sevmek istiyorum.

Seni,
Bir yağmur damlasının duruluğunda bulup,
Bir okyanusun derinliğinde sevmek istiyorum

Seni,
Bir bulutun beyazlığında yaşatıp,
Bir yıldızın parkaklığında sevmek istiyorum.

Seni,
Bir oğlağın inadında hissedip,
Bir aslanın muhteşemliğiyle sevmek istiyorum.

Seni,
Bir sevginin doyumsuz özlemiyle algılayıp,
Bir deli sevdalarda sevmek istiyorum...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:19 AM
ŞİİRİM BEN...



Şiirim ...

dünyayım
hülyayım
SEVDAYIM...

Şiirim,

Gün batımı aşkınız
Tan yeri aşıkınız...

Şiirim,

Kanatlı kelimeler
İmge yağmurlarıyım...

Şiirim

Yüreğinize oya gibi işlenmiş
Aşıklara sevda gibi gizlenmiş...

Şiirim,

Gülümsemeniz
Gözyaşınız
Limanınız
Ana kucağınız...

Şiirim,

Baharınız
Hazanınız
Hüznünüz
Avazınız...


Şiirim ben ;

Hayatım...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:19 AM
Siyah - Beyaz
Siyah mı beyaz mı neydi seneler,
Ardına dönüpte hiç bakmadın mı?
Acıyla tatlıyla geçti *******,
Bir canda eriyip sen yanmadın mı?

Beyazlar çoktuysa bilki siyahlar,
İçinde bir ukte öyle kalırlar.
Siyahlar çoktuysa bilki beyazlar,
Yaşanmış herşeyden üstün olurlar.

Siyahda beyazda bizim rengimiz,
Bir bilsek yaşamda neydi dengimiz,
Sönmedi sevdalar hala kor gibi,
Her bir şeyler için değsin cengimiz.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:20 AM
Son Mektup
Sana yazacağım son mektubumda
Aşkımı bulacak ağlayacaksın
Kapını çalacak o günkü posta
Sevdamı görecek kahrolacaksın

Her satırda kalbim yüce aşkını
Gözyaşıyla yazdı, ıslanacaksın
Mektubun sonuna konan noktayı
Görünce alevle tutuşacaksın.

Feryatlar içinde bana koşacak
Ne yazık ki geç, geç kalacaksın
Ne yaptım ben diye çırpınacaksın
Ömrünce sen beni arayacaksın

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:20 AM
Son Perde




Kaç bahar yakıldı sevda sarışlarına
Kaç ateş körüklendi göz alışlarından...



Yorgun damla serpintileri gibi hayat
Hedefe doğru hep düşüş sinyallerinde
Yürek çağrıları durmaksızın amanlardayken
Aldırışında değildir süregiden zamanın

Ne zaman bir kemane tarasa gönül tellerimi
Titrer içim erir giderim ten okuyuşlarında
Her çekişte hüzün sellerim doluşur boşluğuna
Sararım sımsıkı aşklarımı diyez salınımlarına

Gözlerine hazan çekmiş ihtişamın düşleri
Fokurdar nargile misali dumanında sensizlik

Uğultusu müşkülpesent sevda artıkları gibi
Vurur bir bir ihanet sancılarını an ve an
Düşer yalnızlık parmak uçlarına sersefil
Uzar dolanımı ayın karanlık yüzüne ecelsiz

Su serpisi kırılma eşiğinde aşklar
Dalgın gözler ebem kuşaklarında mapusluk
Kırık dökük hatıraların sararmış fotoğraflarıyla
İner hayat omuzlarından asude pişmanlıklarla


Solumaları kesikleşince sevdanın
Ter soğumaları kitler muhabbet telaşlarını
Bir derin sessizlik sarar ürperti koşuşmaları

İner büyüsü aşkın sevda silüetlerine de
Son perde diye haykırır çığırtkan
Ahir zaman finallerinde...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:20 AM
Söz Olurlarım




Pejmurde hayallerim yağmakta
Ilgıt bakışlarımın söz olurlarına


Güney rüzgarları salındı aşkın büyülerine
Tel tel süzüldü ebemkuşakları gözlerden
Çerçi ateşlerin uslanmaz akşam portreleri
Erte sevinçlerimin durulgan yadsımalarında


Deniz çekilmelerinin ekim sancıları gibi
Feryadı kısık ateş böcekleri sarar zamanı
Düşer bekleyişler seyrü sefer hokkaların
Kırılgan kalem ucu bezgin şiirleriyle

Nerde bir yalnızlık varsa kaçak olmaktansa
Biten bir sevdanın ardında durmayı yeğledim

O gece hiç sarmadı ırmak akışlı vaziyetleri
Hiç durmadı ölgün sibemol haykırışları

Göz gözü görmedi damla boy verirken
Kıstı temmuz ısınımlarını ten rüzgarları
Uyu büyümelerinde içsel haykırımlarla
Dönüş yolculuğuna iner seher soloları

Sıkışırken hayat meridyen aralımlarında
Kemane çığlıkları asılır salkımlarına
Vurulurken gölgeleri yağmur akşamlarında
Bir bir önüme düşer söz olurlarım.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:20 AM
Şu Çılgın Türk'ler
Rüsumbat yanaşmış İnebolu’ya
Analar bacılar haydi yalıya
Sırtlanıp mermiyi Anadolu’ya
Dağı aşıp geçti şu çılgın Türk’ler.

Ayakta çarık yok üstlerde mintan
Karnı acıksa da demiyor aman
Biliyor gün gelip yazacak zaman
Yeniyor düşmanı şu çılgın Türk’ler.

Atam’dan yadigar bu vatan bana
Ahmet’ler Mehmet’ler koynunda yata
Elinden geleni ardına koma
Tarihe yön verdi şu çılgın Türk’ler.

Dersin ki atmaca Halide Edip
Kurtuluş yolunda şanlı bir edip
Düşmanı yerlere şöyle bir serip
Kurtardı Vatanı şu çılgın Türk’ler.

Yobaz aynı yobaz şeriat kokar
Sarığı cübbeyi gözüne sokar
Ata’nın gençleri sanma ki bakar
Zamanını bekler şu çılgın Türk’ler.

Tanrı bana verdi iki can oğul
Yunan sen İzmir’de kordon’da boğul
Ata’mın dersleri daim bir okul
Hürriyet aşığı şu çılgın Türk’ler.

Ergüney diyor ki akıl sır ermez
Hiçbir Türk Vatanı düşmana vermez
Kendini sevene sırtını dönmez
Bilmem anlattı mı? Şu çılgın Türk’ler.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:21 AM
Sudaki Gölge
Dökülmüştü geceye şiir
Akmaktaydı gönül nağmeleri gülizarından



Simsiyah bir sitem atılıyor kör uçuşlarıma
Kanadım kırıldı kırılacak
Düşmekte gece öfke dalgalanmalarıyla
İnmekte şarkısı nazım sancılarıma

Düşecektim bir gün düşlerimin içinden
Takılacaktım yıldız misali saçlarına


Aşk mı büyüktü gözlerinden!!!


Niş kandillerinde buram buram titremelere
Bir tutam dokunuşmuş bergüzar
Öpücükle sıvanan varaklara saklanmış gizleriyle
Saba rüzgarına yetişecek gecenin matemi

Çekilmiş minder kenarına nakşederken hayali
Sedir uçlarında sessiz sohbette sudaki gölgeler

Heyecanında müthiş bir çığlığa dönüşen
İç çırpınışlarımın suskunluklarında bir orkide

Gök gürlüyor gülüşüne
Siniyor bahar su gözlerine


Hayatın
Nazende süzülüşleri
Yağmurun aheste salınımlarında gezgin

Benimse
Nisan tutmuş ellerimden...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:21 AM
Suzinak Düşgen-Işın Ergüney








Kıyı dalgalarımın ruh esintileri karışmış
Yokluğunun ghiamoura titreyişlerine


Yorgun omuzlarda hayat cilveleri
Düşen aklar misali akşama dönüşlerdeyken
Bir el uzantısı kadar dokunası sevdalar
Kördüğüm rüzgarlarına eşlik ediyorlardı

Terennüm eylemekteyken kardinal kuşları
İnmekte mehtap lûtfuna sevdanın
Yıldız kaymalarına duacıyken niyetler
Gezinti dinleyişler sarıyor şavk vurgunu geceyi

Güneşin suya reveransı
İbrişim örmelerinde oynaşırken
Nazende kahkahaların şehvetinde

Gün vedasına hazırlanıyor …

Karanlığı yırtmakta bir çakar almaz öfkesi
Sarmakta muhabbeti erguvansı hüzmeler
Anmaktayken gönüller mazi güncelerini
Bir düş sarar imbat üstü neyzen fasıllarını

Biri saçlarından süzülen
İki yağmur damlası saklanmış cepkenime

Aşk yazılırken senden yana;

Ruhunun güldüğü anlardaki gözyaşın
Papatya fallarında ebelenmenin nihanı
Derinliklerindeki arayış voltalarıysa
Açılan güllerin şiirsel hayalleri gibiydi

Söyle
Geçerken ahir hayatımız beyhude
Çok mu pişmandık onurlu bakışımıza

Söyle
Öyle boynu bükük uzanırken
Suzinak Düşgenlere

Çok mu erkendik birbirimize…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:21 AM
Terhis ettim gönlümü




Gez göz arpacık
Günlerini ardıma bırakıp
Terhis ettim gönlümü...

İlk bakışların heyecanları
Hala hep içimde yaşıyorsa da,
Hala ilk elini tutuşun
Ateşi içimi yakmaya
Devam etsede,
Terhis olmayı hak etti gönlüm.

Gerçi biraz erken terhis bu!!!
Lakin ; Gez, göz, arpacık
Birbirine karışmaya başladı.
Yüreğimin yelkenleri,
Dolmuyor artık sevdayla...

Gün kerahat vaktidir demeli
Ve vedalaşmalı sevdadaşlarımla.

Hepsine birer kırmızı gül sunup,
Yanaklarına veda buselerini asmalıyım.

Sizlere yaptığım her şeyi affedin
Ama yapmadıklarımı asla bağışlamayın!!!

Tezkereyi aldı gönlüm.
Elveda aşk,elveda sevda...
Elveda Göz, gez, arpacık!!!

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:22 AM
Uykularım Yansın


Her gece
Sıyırınca makyajını gece,
Yeniden aşık olmak isterdim sana.
Ve isterdim ki
Her gece
Uykularım yansın seninle.

Bitmez sahillerle
Kavgam benim.
Her sabah,
O taptaze kumlara
İlk ben basmalıyım.
Silinmeli yengeçlerin
Ayak izleri...
İlk ben bozmalıyım
Gecenin emeğini.

Kaçmalıyım
Yıldızların Yorgun bakışlarından.
Kavga etmeliyim
Yakamozlarla bile...

Bir kez daha
Silmeli makyajını gece...

Uzakta
Çooookkkk uzakta esen
Benim rüzgarımdır.
O rüzgarlar ki;
Anlatır yürekler dolusu
Sevdayı bir solukta da
Bilirim anlamazsın tek satırını
Ve hala öylece bakarsın
Gece gece...

Gitmeliyim...
Vakit beni alıp gitmeden,
Vurmadan yalnızlıklar ötesine.
Ve belki de ben de
Sıyırmalıyım geceyi
Üzerimden...

Dönmeliyim
Yanan uykularıma.
Her sabah , müjdesi olan
Uyanışlarımla.
Dönmeliyim biliyorum
Yanan Uykularıma...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:22 AM
Vokaldeki Yalnızlık(Işın Ergüney- müzikli)




“Bir tramvay deler gece çığlıklarımı...”


Ben yanlış buluta
Bilet almışım
Beni sende bırakıp da
Neye dalmışım!!!

Dokunmuş saçlarıma
Sarhoş ayazı dokunuşların.

Düşünsene vokale
Koyarken yalnızlığı
Çan eğrilerine uyarlardık
Sevda sağanaklarını.

Ve ben
Her şeye rağmen
Bahar ısmarlardım
Istanbul saçlarına...

Sen;
Sabahı olmaz aşklarımın
Erik çiçeği nazarı,

Sen;
Akortu tutmamış baharların
Çilek aromalı denizisin.

Üç bahar aylarına gebeyken karanlık
Bir tramvay çalar gece sokuluşlarımı
Sen gibi...

Ay beklerken
Güneşe devir nöbetini
Salar aydınlığa
Dingin sevda rintlerini

Uzak düşlerin
Üç-beş nöbetlerinde
Gez,
Göz,
Arpacık olursun da
Hedefinde sevdam
Kahkül olur saçlarına.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:22 AM
Vur Kendini
Gece ıssız, ruhum sensiz
Soldu gülün canım bensiz
Gördüm şimdi hayat densiz
Davran hadi vur sevgini

Müzik sustu kaldım viran
Canım sıkkın düştüm şu an
Elimden tut kaldır her an
Davran hadi vur sevdanı

Sevdim seni, oldum deli
Durmaz akar aşkın seli
Bir sevdaki kimin dengi
Davran hadi, vur kendini

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:22 AM
Yağıyorum


Biliyormusun ?
En güzel aşk,
Son kez söylenendir.

Bugün yağıyorum üstüne,
İçimde ne varsa sen...
Her susuşumun bedeli,
Sen olup kalmak olacak.
Bir yaprağın ucunda
Su damlası gibiyim.
Koylarına dağılmış,
Tutungaçlarım var.
Islak düşlerim senle..
Sanki haykırışlarım ve
Geç kalmışlığımın
Çığırtkan ezgisi gibi.
Ardıma koyduklarım
Yıkık sevda öykünmeleriymiş.
Labirentlerde dolaşmayı ,
Aşk sanmaksa çaresizlik.
Bugün;
Yağan yüreğimin
Her damlası aşkınla dolu.
Utangaç bakışlarıma dökülense
Benim son gerçeğim ...

Biliyorsun artık;
En güzel aşk,
Senle çok kez yaşanandır.

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:23 AM
Yağmur Ağlar
Sen de;
Rüzgar olam saçlarına
Uçuşam sevdayla kıvrımlarında,
Ya da düşem,
Kahküllerinden damla damla.
Sen de;
Yürek olam göğsüne
Dağılam hayat gibi damarlarında
Varmısın,
Hain bir ateş yakalım geleceğe.
Varmısın,
Gözümde yaş olmayı haketmeye...
Varmısın,
Yağmur kadar temiz
Ve onun gibi pırıl pırıl olmaya.
Yağmur ağlamadan söyle aşkım,
Varmısın?
O zaman ,
Sen de;
Bir yalnızlığa akşamı,
Hüzneyse sabahı yakayım.
Ardından,
Varsııııınnnnn
Kim ağlarsa ağlasın...

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:23 AM
Yasemin Kokardı Düşlerimiz
Kaç türkü yakıldı
Kaç fidan düştü toprağa.
Belki de vardır birileri,
Bunun da hesabını tutan.
Ama bilinmeli ki;
Her yakılan türküye
Bir fidan dikilse,
Yasemin kokardı düşlerimiz.
Giderken ne demiştim sana
Gittiğin yerlerden
Armağan değil,
O şehrin kokusunu getir bana.
Kimbilir;
Kaç türkü yakılmışdır
O şehre...
Kimbilir kaç fidan düşmüştür
Toprağına.
Belki de şehri oluşturan,
Sabahların menekşe kokusudur...
Kimbilir daha kaç türkü yakılacak,
Kaç fidan daha düşecek toprağa
Kimbilir......

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:23 AM
Yazgısı Eylül Sevdaların











İhaneti sorguya çektim yokluğunda
Ne acı sardı ne mutluluk benliğimi...




İspinozlar sarar beklenti düşlerimi
Gün susar uzamlarında hayatın
Mağrur viraneler misali kitabeler
Yıkar geceyi baykuş ötüşleriyle

Çınlarken yürekler sevda vuruşlarıyla
Salınmada eylül efsun edalarıyla
Rüzgara emanet en çok da öykünmelerim
İner ay ışığı sunumu saçlarına

Berduş yanlarım dökülür harelerine
Serseri aşklar salarım sevda duruşmalarına
Sıyırır koyarım ihaneti yokluklarına
Hüzünser bakışlar işlenir dudak boylarında


Her gün hasret şarkılarına kilitlenir yürek
Düşler ötesinde gezgin olma isteğiyle kardeşçe
Yağmur kuşlarına selam durma gizemiyle
Örtünmede sıla vuslatları gün batımlarında

Baht dönümlerinde deniz yortusu gözler
Gizler mey kadehlerinde aşk-ı muhabbeti
Dolunay artığı yansımalarındayken yaşamak
Yazgısı eylül olur sevda vuruşlarının

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:23 AM
Yitik Rüyalarımın Eski Şarkıları


Yüreğim;

Yitik rüyalarımın eski şarkıları gibi.
Cızırdıyor artık yeni sevdalarda…

Ölgün pırıltılarımla kalmışım
Sensiz azaplarımda.
Koymuşlar bedenimi örse,
Ha bire su verirler, nedendir?
Sanki,
Yıkmışım ergime noktalarını sevdanın,
Düşmüşüm gözlerinden, derinlerine…

Anlamlarım farklıdır,
Uzanıvermez kahküllerinin sarkıtlarından.
Tanımadın ki bu yüreği sen...
Bir omuz versen,
Kalmazdım sıratlarında deli sevdaların.

Aradığında beni,
Ya bir sevda boyu uzağında ,
Ya da teninin kokusundayımdır.
De bana…
Bir gül kopar mı yürekten?

Kimbilir ne çok ilmek atmışımdır gözyaşlarıma,
Ne çok saklanmışımdır sensiz oluşlarımda.

Şimdi senin üstüne,
Akşam güneşini örtüp,
Dalacağım bir kez daha
Senle yıkanan sevdalarıma.

Ve bir türkü yankılanacak,
Gökkuşağı aşklarıma…

Yağmur yağıyor sevdam,
Her damlası yüreğim…

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:24 AM
Yollar
Saatler aynı
Fakat yollar farklıydı
Aynı zamanı paylaşsalar da
Ayrı otobüslerde
Ayrı yolları kat ediyorlardı.

Belki o yollarda da
Yağmur yağıyordu.
Belki de o da başını
Yaslayıp cama;
Önünde uzayıp giden
Yollara bakıyordu

Yollar, umuda yolculuk
Ve kavuşma arzusuna
Gebeydi zmaan..
Belki ayrı yollardaydılar
Belki de aynı yollarda..

Telefonda sıcacık bir ses
"Seni Özledim" diyordu.
İçinde tarafsız heyecanlarla
"Ben de seni" diyebildi

Yollar ayrıydı
Ayrı olmasına ama
İçlerindeki özlemler
Yanıp tutuşurcasına kabarırken
Birbirlerini duyabiliyorlardı.

Aynı zamanda
Ayrı yollarda
İçlerindeki kor ateşlere karşı
Meltemi hissedebilmek;
Ancak doyumsuz sevgilerin
Zaferi olsa gerek..

Onlar;
Anı zamanlarda
Ayrı yollarda da olsalar
Biliyorlardı ki,
Onları ayıran yollar
Bir gün;
Aynı zamanda, aynı yerde
Yanıp tutuşan özlemlerini giderecekti

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:24 AM
Yorgun Bir Akşamüstüydü






Saçlarından dökülen
Yorgun bir akşamüstüydü…


Feri kaçmış gözlerde
Avsız geçen deniz dönüşü manzaralar misali
Dersin bir balıkçı barınağına sığınmış hayaller

Her ilmekte binlerce arzu işlese de
Hala parmak uçlarında sıralı hasret

Sevmişmiydi!

Kimdi o yol ardı sevdalı?

Kök kırmızısı dudaklarında inim inim biten
Ten dokunuşlarında iplik iplik çözülen
Bir leylak efsununda nefesine soluk soluk yazılan

Kimdi o hülyalara pranga takan?

Ulaştı akşamın kör salkımlı hanesine
Bir ses bir nefes duyabilme beklentisiyle
Usulca dokundu tokmağına kapının

Süzülüp kapı aralığından içeri
Sıyırınca gündüzü üzerinden
Öyle çok keder salındı etrafa
Öyle çok hüzün sardı ki odayı

Karşılarda ıra yerlerden
Bir şarkı kokusu ulaşıyordu yüreğine

Odanın kerpiç duvarlarına karşı duruşunu
Sıkı sıkıya sardı mum kokulu gölgeler
Sanki salındı gitti yüreği
Gecenin tanımadığı sevda düşlerine

Neler oldu da

Buhusunda yalnızlık içeren camlar ötesine
Yağdı öfke sağanakları

Neler oldu da

Öylesi erken sindi dokusu hazanın
Öylesi erken indi feryadı eylülün

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:24 AM
Zamanımın Sensizlik Özlemi
Zamanın yalnızlığındaki uyanış ve
Sensizlikteki özleyişti bana kalan...


Ne kadar da yalnızdı zaman

Gökten iniyordu kıvrımlar
Bir paganini esiyordu usuldan

Neydi ki uyanış!

Uzakta
Bilmem kaç Işın yılı ötede
Boynu bükük bir yasemen gölgelenmekte

Öyle çok yalnızdıki zaman

Sen yokken yokluğuma hiç acımadım
Bir şarkı işledi yüreğime tel tel
Delirmeler devamladı parsellerinde


Gün mü doğmuş sensiz sabaha
Sorsamıydım neyin kanıtıydı sensizlik
Sorgulasamıydım yoksul geceyi

Neydi ki sensizlik!

İniyormuydu sarplarından eteklerine
Bir delişmen çığlık...

Nedir ki senden yayılan rüzgar
Gök mü karanlığa sığınmada
Yoksa gecemi dökmekte ışınımlarını

Dokunuş tenime ıpıslak
Sürünmede kokun düşlerime
Bir ürperiş titremekte içimde

Neydi ki arayış!

Uzansa düşlerim kumsalına
İğne oyası çekilse kuytularına
Bir gergef yerleşse benliğimize
İnim inim sıralansa duyumsalarımız

Üşüsem yakamoz özleyişlerinde
Vursam yansımalarına mehtabın
İnse merkür büyük ayı tutsaklığından

Neydi ki özleyiş!

Dalga boyunda ıramadayken sevda
Fısıltısımı kemane akortları
Vokalde bir şarkı örülürken
Zirvesinde dumanmıdır okyanus

İncelmekte sağanakları duygunun
Erim erim erimekte ateş
Sarmakta titreyişleri arzuhalimi
Kırmakta kalemi sevda

Neydi ki tükeniş!

Bir boynu bükük gülümsememi
Yoksa ardı sıra aksakmı arzular

Çok mu yağdı sevda üstlerine
Çok mu indi çiy düşsellerine

Öyleyse

Neydi ki uyanış!

Elle tutulur ümit mi sardı beklemlerini
Yoksa bir tokatmı indi düş gezginlerine

Bilinmezlerden bir ilahi okundu da

Belli belirsizliklerle
Örs dövülmelerindeyken hayat
Duymazlıktan mı geldi aymaz yanım

GooD aNd EvıL
08-17-2007, 11:24 AM
Zamansız Bahar
biliyorum ki,
yanıltmıyor sezgilerim.
kaybolup gitsede benden bir bir
biliyorumki
bitmeyecek sevdalarım
uzandığımda;
o kara topraklara...
yıkılırmıydı
fırtınada yürekelr.
ya da ,ya da...
kaybolurmuydu düşer.
bilmiyorum,
hangi sahili paylaşır
uçardık sonsuzluğa...
uzanıversem,
dalgaların koynuna
yıkanırken ruhum yakamozlarda
birden bir yıldız kaysa
ve yakamozda ben olsam.
doğrusu belki;
başka baharda.
ya da ,ya da;
Platus'un beyazlığında...
kırmak zor olsada zincirleri.
haykırmak...
haykırmak istiyorum.,
zamansız bahara