Tam Sürümü Görüntüle : Metin Eloğlu
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:08 AM
Aşklama
Şaraptı rakıydı şuydu buydu
Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten
Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem
İçtiğim hep aşktı benim gerisi tortu
Sevişik bir keçi yumukgöz oğlağına
Özüne aşk sızmış o sütü emziriyor
Yumurtasını bir kovuğa koyarken
Aşkı da koyuyor anaç zargana
Aşk mavisi tükendiyse o boşuna denizde
Bil ki diken diken bir çamurla örtülüdür sığlığı
Niye enez bu zambak diye sordular mıydı
Aşksız geçen günlerinde örselenmiş, de
Aşk bürünmeseydi de bak hiç şakır mıydı
Şu bi damlacık isketeyi tâ gagadan kuyruğa
Kişi gönlünü yitirdi mi ne yüzle çıkar sokağa
Yaşamda nesi varsa aşk işte onun adı
Ansıyın aşkla yağdı da sular
Ondan kokulandı ıtır çiçeklendi elma
Doğayla el ele bizi üreten bir sevgi var
Evrende en soylusu sezdim ki bu çoğalma
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:08 AM
Boynumun Borcu
Leman Hanım
Size bir şiir borcum vardı ya
İşte onu ödüyorum
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:09 AM
Çıt
Zil kuş kanatlarını usulca kötürümledi
Çıtı çıkmıyor uyuntu göğermelerin
Pıtrak gibi güzelliğin
Deli evcilliğimi neyle körüklemeli
Çıt yok
Hep kar'a, karanlığa çatlamış o kuş pencereleri
Bu ödünç barınak mı bizcil denize bakan
Sıcacık rafta bir ılık kavanozda üreyen
Süs balıklarına yem tatlısu pireleri
Çıt yok
Bunlar hep yazda hırka örgüleri
su donar avucunda bir yalnızın
Bir çürük sicim bir kördüğüm o aşk kangalında
Çıt yok
Kar ışır, ısıtır da
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:09 AM
Çilingir Sofrasi
Bu zikkimin yaninda
Arnavut cigeri ister, bir.
Çiroz salatasi ister, iki.
Cacik ister, üç.
Adalet, müsavat, hürriyet demeye
Sadece yürek ister.
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:09 AM
Eloglu
Eloglu binlik bozdurur
Ben bozduramam
Eloglu başini yastiga kor komaz uyur
Ben uyuyamam
Eloglunun sofrasinda dokuz türlü
Benim aç yattigim olur bazen
Benim evim gecekondu
Eloglunda apartiman
Eloglunda ince müzik
Benimkisi aman aman
Benim kuru başim bana yeter
Eloglunda kari kizan
Ben keçileri kaybettim
Eloglu usta çoban
Bu soyadi bana haram
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:09 AM
Eşcil
Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı;
Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden
Eşcilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu;
Bir hız gelsen, hemen olsan, sonra yazlar;
Bunca yıldan tatmadığım bir tınarça balığı;
Belki gözlerimin kıymığı şu denizler!
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:09 AM
Firavun
Daha da gevşedi düğüme dönüşen ilmek
Göz uzanığım baldırıçıplak dağlar
Aşnaların derebeyliği niçin mi sağır
Sabahın köründe insanı kireçlemek
Sapsarı hıdırellez de olur mu olur
Etekleri çalpara efendim yavaş
Uğultulu siste didiklenen leş
Ramses’i andıran sofu ıhlamur
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:10 AM
Gökyüzü
Bu ne bu
Bu noksan gökyüzü ne
Bu mavi nemenem mavi
Neyin nesi bu bulut
Erkeklik oldu mu be
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:10 AM
İnce Elek
İçtikçe içesim geliyor gayrı ne bilgi ara ne hüner
Beni bu rakıyla baş başa bırakma
Adam olayım çalışıp para kazanayım
Beni böyle işsiz güçsüz bırakma
Beni uslandır beni yüreklendir
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni ne yap biliyor musun
Beni yont beni arıt beni ayıkla
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:10 AM
Kızılcıklar Oldu Mu?
Kül yağmuru gibi inen yaz
Hiç yoktan bizim değil
Oysa haziran bura işlerimiz buralı
Dışarı uğrayan kuşlar
Bir gurbetten ötekine konuyor
Gün diken diken akşam tetikte
Ve tahtaboştaki karaltılar
Belki hamut belki kırba
Didik didik bohçadan sarkan
Mimlenmiş bir kadındı
Söylenecek ne var bunda
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:10 AM
Odun
İstanbul'un ortasında bir bahçe
Silme güvercin tavanı
Yeşeren ekinlerin muştusunca
Eylül bitiminin aydınlık günü
Sıcacıktın aşklıydın bence
Sensizlikte bir yoksuldum yavandın
Şuramda saklı o sıcacık ekmeği
Senin doyumluk aşına bandım
Bakmakla doyulmaz çeşniden
Özlemlerle ışımış bir yüzün vardı
Gayrı çil çil düzen yokluğunda kül kesilir
Bunca ömrüm varlığınla uzardı
Salt sana vergi umudu aşılamak
Dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu
İçin dışın boz ela gümrah gözlerin
Güzeli yeniydi İstanbul'luydu
Hayatı bölüşürken güleçtik dobradobraydık
Sana ekli yaşamak elbet içime sindi
Hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne
Yoksun çağlar dost çağanlar içiydi
Sen vardın son yaz vardı bitişiğimde
Bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu
Gerçekliğin bacasında kopkoyu tüttün
Gürül gürül yanası ocağımın odunu
Kıvancım sensin ergem sensin bilgim sen
Kuşandıkça beni ben eden kılık
Barışta hürlükle sevdayla gelen
O cayılması ayıp mutluluk.
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:11 AM
Ömür Törpüsü
Yaşamak istiyorum
Yaşamak istiyorsun
Yaşamak istiyor
Böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum.
Ama böyle dünya olur mu?
Böyle barış olur mu?
Böyle hürriyet olur mu?
Böyle kardeşlik olur mu?
Biliyorum ki, katlanıver, diyeceksin;
Ama böyle yaşamak olur mu!
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:11 AM
Şişedeki
Şişede durdugu gibi durmaz ki kafir
Tutar insana yaşamayi sevdirir
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:11 AM
Uyan
Hadi uyan
Günışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin
Hadi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan
Garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için
Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için
Hadi uyan
Denizi dinle yaşamak desin
Toprağı dinle barışmak desin
Göğü dinle sevişmek desin
Bir plak konmuş gibi gramofona
İşte aşk işte özlem işte savaşmak gücü
Uyan diyor usansana
Hadi uyan
Sevdiğim uyan
N’olur uyan
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:12 AM
Xavier Cugat
Amma da yaptın şıllık kız,
Dağlıysak, insan değil miyiz yani?
Koyunları sattık, vurduk üçbini;
Öküzleri sattık, vurduk beşbini;
Bu parayı mezara mı götüreceğiz?
Hele gel, seni vizon pöstekilere saram;
Koluma takıp Kervansaray'a gidem;
Sana Chat-Noir'lar alam mı;
Kokluyanın burnu düşsün.
Joze İturbi'den, Xavier Cugat'tan
Sana pilâk alam mı?
O çalsın, sen tepinedur...
Seni eşek sütünden banyolara yatırıp,
Camel'ini binliklerle yakam mı?
Naylon'una ne verem?
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:12 AM
Yitikçi
Hadi git azicik Istanbul işte
Kosunlar o denizi bir çanaga
Bir çikina elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar'dan ne kaldiysa Elif'ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularinda vardir
Tanirlar sevinirler
Beni bay Metin gönderdi, de
GooD aNd EvıL
08-18-2007, 11:12 AM
Zurnanın Zırt Dediği Yer
Bu dünya Sultan Süleyman’a kalmamış;
Ama size kalacak.
Olur a, Sultan Süleyman bilememiş işini;
Ama siz bileceksiniz.
Şöyle sizinle beraber üç beş kişi;
Öte yanı kördöğüşü.
Bir gün yaşamışsınız, ömrünüzde bereket;
Akşam olmuş kendiliğinden;
Bir konağınız var dayalı döşeli;
Kapıda arabanız, oda oda mutluluğunuz;
Kadehte kuşsütü var, tabakta minaregölgesi...
Biraz da aşk masalı ekleyin bu düzene;
Eklediniz mi?
Oh, yaşamak ne güzel şeymiş be!
Güzeldir tabii...
Şimdi de bir oda düşünün bakalım;
Halı, kilim hakgetire.
Ekmeğin, katığın lafı hiç edilmesin,
Otu ocağı bir kalem geçin;
Beş kişi uzanmış bir sedire,
Basıyorlar küfürü;
Kime?
Ne bileyim ben, kime...
Bu oda niçin mi yoksul?
O beş kişi yoksul da onun için.
Bu bayların, bayanların derdi ne mi?
Ne olacak: Memleketin derdi.
Peki ama, çaresi yok mu bu işin?
Ha şöyle,
Düşünmeye alışın.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.