Tam Sürümü Görüntüle : Halim YAZICI
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Allianoi Venüsü
bir taşı kaldırırsan eğer
ait olduğu topraktan
büyük bir yalnızlık düşer
taşın ait olduğu boşluktan
boşluktaki ayak izleri
bu yüzden uyutmaz *******i
taşın geleceği ile oynayan
kirli elleri.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Anneannemin Tül Kalbi
mavi gözlerinde sardunyalar, düşler
papatyalar, kağnılar, hanımelleri
yanardağ kalbi, şarapnel parçası
savaşlar, incelikler, göçler
bir aralık kapıdan gülümser
anneannemin tül kalbi.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Altmışsekiz
boyun atkısına bakıp göğün ağlardık
gizli gizli, kırmızı, gizli
düşlerimiz vardı
ateşböceği yüreğinden damlayan
tutunup kanatlarına alevden yelesine aşkın
kor olur uçardık, ölürdük, çocuktuk
gizli gizli, kırmızı, gizli
öldük.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Ay Doğarken Şili Üstüne
ay doğarken şili üstüne
arenada şarkılar söylenir
söyle romen kızı kaşın neden
neden bakıyor öyle mahsun
çıplak ayaklı bir kelebek midir ömrün
ellerinse gümüş kanatlı adı yoksulluğun
söyle romen kızı türkiyeli midir baban
baksana başakları gösteriyor
dans ederken kaşları
ay doğarken şili üstüne.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Ay Halimi Her Gece
sesler geçiyor gözlerimden akşam vakti
ne desem dinlemiyor bu saatte kimse ay halimi
bıraktım ben de yelesini taylarımın soğuk iklimlere
alnından öptüm bütün sularını dünyanın sessizce
babam da annesini öpmüştü alnından o gece
büyürken ıssız iklimler halinde ay kendi halinde
bu yüzden hâlâ sesler geçiyor alnımdan her gece.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:54 PM
Ay Seker
ne zaman aklıma bir aşk gelse
aklım açar sessiz uçurumlar
mor bulutlar geçer paletinden
allahın uzak ikliminden
taş plak, çivi iğne, ses gramofon
kum sahil, kırmızı boya, ölü devrimciler
birer ikişer büyür ayçiçekleri
kıvrılır düşer ince boyunları
ne zaman aklımdan bir ölü geçse
aklım ayrılır orta yerinden
ne ceylanlar seker taş üstü aşk görünce
akşamüstü aklımdan aşk sekince.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:55 PM
Ay İzleme Rengi
ay izliyorum
ince belli mor ışıklı
bir dağın gölgesinde
çocuğun işaret parmağında
ay izliyorum ay gidiyor
anneannemin dantelasında
parmak uçlarına basarak
beyaz kedinin siyah gözlerinde
ay izliyorum ay kalbim
uçurum kanatlarım ölüm.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:55 PM
Aşk Cazdır
terimin terine bulaştığı gün
başlar tınlamaya senkron sesiyle
bir zafer şarkısıdır tenor sax
arkasından inci dilleriyle zencilerin
hayatın yarım küresi güney zilleriyle
bir zafer şarkısıdır tenor sax
hüznün hüznüme bulaştığı gün
başlar atmaya nabzında şiirimin
bir zafer şarkısıdır tenor sax
o yıllardır ölgün akan fısıltısı flütümün
çoğaltır nasılsa zenci elleriyle sevinci
bir zafer şarkısıdır tenor sax
özgürlüğün özgürlüğümü çoğalttığı gün
bütün nehirleri birleşir dünyanın
bir zafer şarkısıdır tenor sax.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:55 PM
Aşk Kardeş
durakta na beklenir sence serçe kardeş
patiska eteğini yıldızlara savuran ses
sende ne beklenir sence aşk kardeş
rüzgârların getirdiği yıldız tenesi ipekten sis
uçurtmalarım yırtılır, kasnaklarım kırılır
bildiğim ne varsa yeniden biçimlernir
bilmem neden ikiye ayrılır orta yerinden
bu deniz yeniden
yağmurlar ıslanır
bunu yapar hep deli vapurlar
görmezlikten gelir
üstelik seni bütün körler
süzerken kalbini kan tanesi
a kardeş aşklar.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:55 PM
Aşk Meğerse
yürüyorum
kalbimde sarhoş balıklar
bi telâş bi heyecan bende
dışarda aşk meğerse.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:56 PM
Aşkoldum
yaşadığım halde bir balığın pulunda
kuşkuyla bakar oldum denizin ruhuna
ihanetler karşısında şaşkın sakar oldum
nasıl ölür babam, açar mı gözlerini bir daha
martının kanadında, zeytinin tanesine şaşar bakar oldum
dünyanın bütün denizlerine dalıp, ne yaşadıysam yazar
köyde yürürken kedileri, böcekleri, rüyaları kovalar
kendi kendime sorar, sorgularken aşkoldum.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:56 PM
Ben Bir Işıkkırıcıyım
ben bir ışıkkırıcıyım
küçük öykülerim var cebimde
derdim işim budur benim
kanadı kırık hercai menekşe
kekik toplarım kır çiçekleriyle
kağıt helva kar eşliğinde
beyazları toplarım
çocukların ve gözlerinden devlerin
gülümsemem bu yüzden ölürken
serçe parmağına tutunmam
mor tonlarına uçurtmalarımın.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:56 PM
Berfin
bütün yağmurlar çocuktur
bütün aşklar yağmur
yüzlü çocuk
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:56 PM
Beyaz Caz / 'Can Baba'ya'
ağustos sıcağında
ardıç ağacının dalında
bi böcek
el sallar, gül sallar, aşk sallar
dudağında bir sarı klârnet
el
gül
aşk
ağustos sıcağında
tam kapı aralığında
çiftleşirken ay
komşu kızı leylayla
gece bekçisi kılığında
gül
ey
aşk.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:57 PM
Bir Varmış Hep Aşkmış
evvel zaman içinde
kalbur saman içinde
bir varmış bir aşkmış
tüketirken kendini insan
kuş dönermiş teleğinden
deve tellâl iken
pire berber iken
bir varmış hep aşkmış.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:57 PM
Bir Şehir Terkedilirken Genellikle Sigara İçilir Sayın Yolcu
dört mayıs bindokuzyüzseksendört
ört bakalım gözlerini gençliğim
yolculuğundayım insan artıklarının
ondördüncü koltukta bir dünya
ondördüncü koltukta birden kaybolan
sarışın korkunç bir çocuğun eşsiz bakışı
sarışın korkunç güzel bir dünyanın ürkekliğiydi
bir şehir terkedilirken
genellikle sigara içilir sayın yolcular
köprülere, yolda duran öylesine bir insana
kuduz bir kunduz gibi köpüren zamana bakılır
çünkü zamanı tersine çevirmek zamanıdır
bu yüzden
bir galata köprüsü terkedilirken
öncelikle ayran içmelisiniz sayın yolcular
avucunuzun içindeki atardamar
ve yüreğinizin kıvrımındaki ayrılık
son kez yoklanır
bir ölü terkedilirken
genellikle sigara içilir sayın yolcular
gözlere, kıpırdanışına tenin
ve kör olmak zamanıdır koparılan tırnaklara
ölülerin bir deniz dalgasındaki çırpıntılarına
çünkü dirilen bir şehir
eskiyen bir köprü gibidir
bu yüzden
bir ölü terkedilirken
ya şehir ya ölüm terkedilmelidir.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:57 PM
Bitmeyen Şiir
merhaba baba
evimden yazıyorum sana
biraz mutlu muyum ne sanırım
sanmıyorum yorgunum. karım
geçen ayın yirmisinde
saat onaltıotuzbeşte
bir dolunay doğurdu bana
dolunay'ın doğduğu gökte
doğduğu gece sen mi istenmiştin ne
melekler bir dolunay yerleştirdiler gökyüzüne
kızım çatık kaşlı ve çıkarken ana rahminden
gözleri açık ve gülümsüyormuş büyücüye öcüye
sanki bu sevi götüresi dünyaya
mutlulukmuş gibi gelmek
kızma bana e mi koca zeytindağ'lı
seni birdenbire özledim
ihtiyacın olursa bak ha
'önce bana yazacaksın'
demiştin ya
senin koynuna, kucağına
yüreğine ve kafana ihtiyacım var
köydeki o duvar
hani o doğduğun beyaz yüzlü
evin kerpiç beyaz dumandan duvarı
yıkılıyordu az daha seninle beraber
saçakları ağlıyordu hafif oynak kalçalarıyla
yağmur dallarını çıkarıp çırılçıplak öylece
yıkanıyordu ki o gece bütün bunları gördüm
o güzel babacan fransızcan
o şarkıyı dinlediğimde her seferinde
yüreğimde bir kıpırtı bir fırtına
yüklü kalyonlarımla sana geliyorum
gözlerini yum
gözlerini gençliğim
o kadar açık ve gerçek ki
o akşam tutamamış olmam ellerini
anlatılamayan, hissedilen şeyler de vardır
diyordun ve genellikle suskun ve bir zeytin
tanesini çatlatırcasına gururluydun. şimdi de
suskunsun. ya da ben göremiyorum. körüm belki
çandarlı ovası, aç öldüren kimsesiz
yöresi artık aç öldürmüyor kimseyi
hayır, muhakkak görmelisin buğdayı
öyle güzel ki ve öylesine hayatın
kan damarlarından dolaşan o güzel
sevdayı ve tutkusunu yaşatıyor ki
sanırsın bu yazın hüzün
nazlı bir kızın hazin
gözleridir dolunay
senden sonra köyün küçük bir sokağın adını
biliyor musun yazıcı sokağı koydu köylüler
küçük temiz bir de tabela astılar beyaz
hani kahveyle kasabın arasındaki sokak
hani çay içip, tekrar çay içip tekrar
yağmurun altında tarlaya gittiğimiz
o sokak şimdi beni görünce korkak
ve yapayalnız adımlarla gözlüyor
ellerini arkasına bağlamış
taklit edercesine seni
arkamdan dolaşıyor
köy boyunca
usulca
ve ben farkında değilmişim de
bu fırtınanın, tarlaların ve usul
güzel kimsesiz yoksullukların
daracık çatıları çatık kaşlı
sokakları geçerek getirdim
onu tuttum oturttum
dolunay'ın kucağına
malum oyuncaklar
pahalı mı pahalı
ben de bir sokak
hediye ettim ona
koca zeytindağ'lı
sana hasretiz
yüreğine.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:57 PM
Bob Dylan
geçerken yavaşça savaşın treni
aşkla yorumla beni
mızıkayla büyür ve kanla esmerleşirdi
çünkü dünyanın teni.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Bu Şiir Bi Yere Götürmez Beni
bu şiir bi yere götürmez beni biliyorum
hangi şiir hangi yere götürdü ki beni biliyorsun
dönüp dolaşıp durduğum yer
bin yıl önce su içtiğim sunaktan yer
usta amcam demişti de inanmamıştım
bu yüzden yıkanıp durduğum yer
hep aynı aynadan yer
ya mehter kovaladı düşlerimi
ya da çok sevdim çok sesli kedileri
işte diyorum a bu yüzden
bi türlü karar veremiyorum
oturup döşemesine baksam taştan aşkın
dönüp yeniden kendinden aşk ki aşkın.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Bütün Babalar Ölür
ölür...
bütün babalar ölür
biraz ebemkuşağı
yeşil zeytin gözlerinde hüzün
incir ağacının altında yatan narin/
kaşlarının kıvrımı çandarlı körfezi
bin yıllık zeytin ağacının kırılan dalları
kırılan bir ömrün yapraklarıyla öylece durur
ölür
bütün babalar ölür.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Cici Zakkum Şiiri
zakkumlar merhaba
sarı zakkumlar, pembe zakkumlar
iyi zakkumlar, cici zakkumlar
ay ışığında yalancı zakkumlar
neden benziyorsunuz ay ışığında aşklarıma
şimdi anladım sizi zilli zakkumlar.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Çimen Seymen
ağlarını topluyorduk âmâ balıkçıların
güllerle kalkar konardı yakamozlar yakamıza
dünya çok gençti
birden zaman şok gibi geçti
artık gözleriyle konuşuyor
ama balıkçılar.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Çivit Satarlar
nereye baksam elimde bir çıplak toprak
yıkılan cumbalı arnavut kaldırımları aşkları
deli ahmet çıkmazındaki çivit kaşlı çocuk
dik köşeli cümlelerim, bilya torbasındaki
saklayan kelimeleri, yumuşak yokuşları
nereye baksam elimde çivit satar sarhoşlar
dik dizeleri aşklarımdan geriye alırlar
ah, ağustos içinde kaybolurum.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:58 PM
Demek İstediğim
'demek istediğim sevgili anlamım
sana bir türlü yakıştıramadığım/
dan mıdır nedir denizin bu gümbürtüsü
üstüne devrilen güldür dil balıklarım...
mırıldandıklarım'
döner dolaşırım işte bu somun ekmeğin
kıyısından köşesinden
yine de cevap veremem dediklerime
kalbim sen öylece kal dediklerine
ne diyebilirim ki sessizce
aşklarımdan geriye kalan gürültüme.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:59 PM
Derinlik Olmalı
zeytin ağaçları zeytin ağaçları
ben niye döndüm zeytin ağaçları
sorar mısınız babama zeytindağ'lı babama
zeytin ağaçları zeytin ağaçları
ellerimden tutun zeytin ağaçları
yağmur yağıyordu yalan dolu rahmine günün
derinlik olmalıydı zeytin ağaçları
bin yıllık hasretinde yeşil
derinlik açmalıydı ayrılığın
aydınlattığı yolda
gözlerinden öperim zeytin ağaçları
kendine iyi bak
ona da.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:59 PM
Diğeri Aşka
beştaş oynar düşlerim
tahta kayıklar, bayramlar
horoz şekerini çalar cin alim
bir ucu arşa değer dudağı arap devimin
diğeri aşka.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:59 PM
Dolunay Gündemi
1. ellerin niye
niye böyle yumuşacık
gözlerin bana dağları hatırlatır
gözyaşların kandamarları sanki halkın.
2. ellerinin ucu bir mavi yolculuk
yuntdağında tek diri kalan kekik kokusu
onun da yüreği yoksulluk
neredeyse baharda dolunay uykusu.
3. gece güzeldir
şiir de öyle
karanlığı kurtlar sevsin
şiiri Dolunay.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:59 PM
Dudaklarından Seken Kurşun
bir çocuğun dudaklarından seken kurşun
hani parmak kadar bir çocuğun
parmak kadar ömründen
eksilen gün
gibiydi sevgim.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 01:59 PM
Düş
doğrudur
uzak yollardan
karanlık dehlizlerden geldik
ayaklarımızı dikenler kanattı
patikalarda tavşanların gözleri
gözlerimizin rengine bulaştı
derin kör kuyularda sevgimiz
tüketirken kendini
yanımızda doğan güneş
sabahlara kadar nöbet tuttu
kilise sokağında
bu yüzden hiç ummadığın bir söz
bu yüzden hiç ummadığın bir kuş
bu yüzden hiç adını bilmediğin bir aşk
acıtır kalbimizi
doğrudur
uzak kentlerin
uzak insanları
kucaklarken bizi
en yakın kentlerin
en yakın insanalrı
çürüttüler avuçlarımızı
ve ezgi parmaklarının ucunda
kuytu bulutların renginde
ararken köşe bucak bizi
biz zümrüdü anka kuşunun kanadında
bir o dağda bir bu dağda
kilise sokağında
bu yüzden hiç ummadığın bir söz
bu yüzden hiç beklemediğin bir kuş
bu yüzden hiç adını bilmediğin bir aşk
çoğaltır kalbimizi.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:00 PM
Düştü Gamzeli Bisikletim 'Derya Arbaş'a
esen rüzgâra es dedim. dinlemedi kimse
esmeyene ses oldum. yürüdüm sessizce
çam ağaçları sarı kıvırcık dudakları
ali kaşlı sığırtmaçları ebemkuşakları
anlamadılar. anlamıyorlar
sabahtılar
yol kenarındaki gül
gül kenarındaki aşk
incecik toplandılar
durmadan soruyordum. dedim ki; yeniden doğdum
hep aynı kumruydum aynı yuvadaki
bir türlü anlatamadım. dur dedim
ana tanrıça ebemkuşağına
ama su. ama ateş. ama toprak
ama ömrüm. gamzeli bisikletim
devrildi.
üzgünüm. düştünüz. pembeydiniz
halelerle uçuşuyordunuz. suçtunuz
elimden geleni yaptım. durmadım. su taşıdım
su taşıdım. parmaklarımdan akan kana bakmadım
görmedim. kimse şimdi dur demedi. ölüler gördüm
melektiler. kalplerinde büyülerle büyüdüm.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:00 PM
Dön Düşüm Dön
dün bir düş gördüm
düşüm elimde mürdüm eriği
hâyâl aldım semender sattım
kırmızı iki gün gördüm
kadınlarım kuş ölüleri
yastık altında sesler gördüm
gördüğüme inanamadım
kuşun göğsü gül ölüsü.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:00 PM
Ella Fitzgerald
siyah dudaklı bir çift siyah giz
şarkı söylüyordu ince ayrıntısına
kalın damarlı parmaklarıyla hayatın
türküler mırıldanıyordu mızıkasıyla ömrün
marşlar geziniyordu kirpiklerinde
ardıç ağacı gülüşü örneğin
yakaladığı bağımsızlığıydı ritmin
yeniden yaratılıyordu çıplak ayaklı tanrılarla
alçakgönüllü bir dîde gizemindeydi sesin
çoğaldığı gibi vurulup düşen
afrika'da bir siyahi selin.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:00 PM
Elleri Dağlarla Kaplı Bir Kız Güzelidir Gece
hayatın soğuk ve dağyalnızlığı bir zamanıdır
öyle ki
elleri dağlarla kaplı bir kız güzelidir gece
ve hayatın penceresinin o saydam perdesinden
ak bir bulut çiseler durur kirpikleri yaşlı
ne nefesi yaşlı bir caz sesi vardır sevgimi dolduran
ne yıldızlar vardır saçları mavi ve yeşil flarlı
nasıl anlatsam
elleri dağlarla kaplı bir kız güzelidir gece.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:00 PM
Emzirir Mi Seni Aşk
kadın; - emzirir mi seni aşk?
adam; - ufuk çizgisine bak.
adam; - bildiğin bir dağ var mı?
kadın; - öpüşsün mü kirpiklerimiz o zaman
inince vapurdan?
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Gökçe Kardeş
Enver Gökçe'ye
artık ölüme inanır oldum gök gözlü kardeşim
gökçe kardeşim, bulut kardeşim, toprak kardeşim
ve hüzün süzerken yaprak gözlerini altın çanak yüreğinden
ağladı munzur, domates, biber fideleri, meri keklik ağladı
ve / soğuk / asvan / pulur / hıdır-öz / ve / hûni / su /
payniği / zalbar / ve / guci / kırani /
haskini / henisik / hulmin / karapınar / ecüzlü /
vahşin / venk / ve / südürek
dirilerek ağladılar bir sabah batan bir günün hüznüne
yaşanası bir sabah tek tek ve birleşerek halkın
doğurduğu tüm dağlar kalktılar panzerlerin üzerlerine
ve tersine esiyordu artık yel
artık yelin tersine esişine inanır oldum
birden güzel oldum, çiçek oldum, insan oldum
diyebilmenin sevinciyle avuçlarımızdaki kan oldun
gök gözlü kardeşim, bulut kardeşim, toprak kardeşim
insan kardeşim.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Hadi Durma Uç
hadi durma uç
uç insan kalbim
herşey nasıl başladı
nasıl bitti demeyeceğim
çünkü nereden ve nasıl başlayacağını
benden çok daha iyi biliyor insan kalbin
bana sensiz yaşayamayacağını bildiğin gibi inan/
dığın için seviyorum seni yaşanan sevgim
ama yaşadığım her saniye için bir şiir
her ayrılık için bir destan yazabilirim
ayaklarımızla yaşıyor ve düşünüyorduk
yapılan yanlışın en güzelini yaşıyorduk
çünkü 'nereden ve nasıl gelirse gelsin'
hala inanıyorum en güzeline sevginin
hadi durma uç
uç insan kalbim
bir uçurum daha
bir kırmızı dağa
bir daha yuvarlan.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Havada Caz Kokusu Var
yağmur yağıyor
seller akıyor
-havada caz kokusu var-
kısa saçlı aşklar
camdan bakıyor.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Her Aşk Bir Ay Taşır Alnında
rüzgâr, böğürtlenlerin, kekik kokularının, deniz kestanelerinin
bestelediği türküleri kulağınıza umulmadık zamanlarda fısıldıyorsa
toprak, elinize aldığınız zaman pul pul balıkçı motorunun sesini taşıyorsa
(insan kalbinize
bilin ki bir italyan maria çocuk, bir faslı hüseyin'e aşık olmaya yüz tutmuştur
zeytindağ'da, bin yıllık bir zeytin ağacı yaşlı gövdesinde
toma'nın meyhanesinde zeytinyağı saflığıyla gülümsüyorsa ellerine cunda'nın
adını cunda'nın, ali bey adası olarak değiştirilmesi dayatmasını
bir türlü içine sindiremiyorsa pulları gümüş bir papalina
bilin ki hüzün kaplar kirpiklerini akdeniz'in
bu yüzden bir emmanuella çocuk dinlerken madrigallerini
bütün güvercinleriyle birlikte havalanır kalbinde şairlerin
bu yüzden beyaz ve duman renkleriyle güvercinler
birer ikişer konar düşlerine acıların
ve uzaktan eski bir aşk şarkısını fısıldar kır çiçekleri maltepe'nin
'bu adamı ağlatırsa akdeniz ağlatır
bir gül konar dudağına yalnızlığın
bir de bakarsınız ağlarım'
her akdeniz, kendi iklimini, kök boyasını kalbinin
yalnızca kendi aşkıyla dokur
çünkü santur
çünkü dans ve büyü
çünkü küçük bir kızın topuklarıdır akdeniz
ve incir ve zeytin ağaçlarının ülkesinde
deniz minarelerinin ruhunda gizlidir madrit'ten havalanan
uçuk mavi kanatlı bir yalıçapkını
ve bergama'da, atmaca mahallesinde
elinde klârnet, elinde bakır, dudaklarının kıvrımı dans
bir kuğu konar konar dünyanın aşklarına
bu yüzden çingeneler
bu yüzden müzik
bu yüzden hüzün
bu yüzden aşk
bu yüzden bergama'da doğar dolunay
ve dikilirse bir gece ansızın pan
ansızın zeus
ansızın ölüm
bilin ki her ay bir akdeniz
her aşk bir ay taşır alnında.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Her Gün Yağmur Yağmalı
her gün yağmur yağmalı
mümkünse lütfen
sımsıcak olmalı
kırlangıçların sessizliği
-kırlangıçların sessizliği sımsıcak değil midir zaten-
papatya toplamalı patikalarında
beyaz gözlüklü tavşan kaç kez ağlamalı
karcı dağının en derin kar kuyusunda
minik gözlüklerinde gülümserken
kırmızı kiremitleri kasabanın
koro; bir bulutun gözlerindeki ay
ay doğuyor
ay doğuyor bu yüzden
her gün yağmur yağmalı
mümkünse lütfen.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:01 PM
Heykel
c.koççoban'a
1.yüzün yıldızdağı'na
kirpiklerin mermer
tozlu akşamlara
mavi çocukların
koştuğu yalnızlıklara
dönük olsun
kalbin aşka
hüznün beyaz *******e
turuncu ve siyah heykellere
küçük dudaklı kadınlar
akçakgönüllü aşklara
dönük olsun
aşkolsun.
2.ey çocuk
küçük beyaz ellerin
kelebek ve rüzgârların sesini
sesinde çoğaltır ve getirirdin
ey kil
ey demir, ey toprak
yelkenlerin şişirdiği hayat
gece ve aydın
sana kırk defa söyledim
bu yüzden sana benziyor
ince boyun atkısı heykellerin.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:02 PM
Hoşçakal Vapur
-beyaz bir martı süzülür
ve günışığı usulcacık dokunur
teleğine denizin-
kadın arabalı vapurda
gözlerinde köpükleri ihanetin
çaycı çocuk tepside
taşımakta kılcal damarlarını yeni aşkların
...
hoşçakal vapur.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:02 PM
Hülya
koştum
kaslarım alevden donuncaya
damarlarım asitle doluncaya
kadar koştum
sarışın atlar kekiklere duruncaya
doru kalbim güvercinleşinceye
kırmızı narlarla
koştum
sonra baktım yarılan kan pıhtısına
baktım elimde kalan saydam cama
duru tayların yelesine
durdum.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:02 PM
Ian Anderson
vokal, akustik gitar ve flütte ben
şarkı söylüyorum sizlere sakıncası yoksa
tuğla kadar sağlam örüyorum
ölenlerle çoğalan ömrümü yeniden
şarkılarla emziriyorum
bağımsızlığı bir İrlanda kıyısından
ağaçları bile görebiliyorum inan
ömrümün önünü kaplasa bile orman
gece uçuşunu deniyor
pilotu olsam diyorum geleceğin
ne diğerleri şarkı söyleyecek bana
ne de ben dinleyeceğim onları oysa
ışığa doğru koşuyor olacak çünkü
sonuncu oyuncu silahlarıyla sevginin
sizlere bir elem oyunundan şarkılar söylüyorum
hem dünyayı bile değiştirebiliyorum giziyle flütümün
öldürülsem bile sonunda
bir dansör olarak
sahnenin ortasında.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:02 PM
Joan Baez
belki bir hüznü yeniden yaşama hükmü
değilse de hayatın yarım kalan hecesi
biliyorum ki ayrılık getirir ayrılıklar
ve belki de her ayrılık bir kavuşma sevinci.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:03 PM
Kar Sesleri I.
ateş sınar göğü
ölüm lâlezar, kadın yağmur
düş uçar, kırılır incelikler
adam mağrur
kar dolanır diline kadının
adam yalnızlık öncesi.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:03 PM
Kar Sesleri II.
nasıl olur, neden dağdan kopan kar ay olur
gülerken hanımelleri akşamüstleri
neden uçurumlarla sever kadınlar severse
karışırken şaraba klârnetin sesi aşk olur.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:03 PM
Kar Sesleri III.
yağan karın sesi
en iyi nerde duyulur?
nerde duyulursa 'ölü kelebeklerin dansı'
en iyi orda duyulur.
yağan karın sesi
uyandırıyorsa kalbindeki sesi
daha güzel duyulsun diyedir
bir kar damlasının sesi.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:03 PM
Kar Sesleri IV.
ey renklerin ince sazı
hangi aşkın yalnızlığısın şimdi
büyürken gözlerinde
kırmızı bir kar tanesi
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:03 PM
Kar Sesleri V.
kar altındaydı
ses telleri öpülesi
zenci kelebek
aşk, kar altında.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:04 PM
Kırıntılar
bilmem neden kendini yeniler hayat yeniden
kala kala bi koca çocuk kırıntısı kalan bu değirmenden
nerde beyaz un sesleri
hangi yaprağın hangi kimliğinden düşmekte
cumbalı pencerelerin altında
ahşap güvercinler karanfilli ekmeklerle bahçemde
zeytinyağı koysam bir kırık tabağa
bansam aşklarımı kekiklere dağlara.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:04 PM
İncecik Ay
incecik ay, incecik ay
dün akşam sana baktım ağladım
incecik ay, hey incecik ay.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:04 PM
İyi Yürekli Yağmur
iyi yürekli küçük yağmur
bahar geldi biliyorsun
mavi kaşlı bir çocuğun hülyasında
akan ırmakta düştüm
koşarken yalınayak yalnızlıklara
aşk hüznüne denk düştüm.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:04 PM
İşaretler
nedense hep bende durdu
akrep
geriye dönüp bakmadı ne
ses tanesi patika gözlerine
ne de kalan votka vişnesine
tunç yaprağı çala kalem ölüm
kim ki işaret ederdi seslerime
daire içre daire döndü
şeytan
baş parmağı denizi gösterirdi
kan hep.
F.S.Mehmet1453
08-18-2007, 02:04 PM
Ölür
bütün babalar ölür
biraz ebenkuşağı
yeşil zeytin gözlerinde hüzün
incir ağacının altında yatan narin
kaşlarını kıvrımı Çandarlı körfezi
bin yıllık zeytin ağacının kırılan dalları
kırılan bir ömrün yapraklarıyla öylece durur
ölür
bütün babalar ölür.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.