Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : göçmen fıkraları


F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 10:56 AM
Burgas'ta şu an bir Rus işadamının sahip olduğu "Neftozavod"ta bir çalışma haftası bitmiş ve işçiler tren vasıtasıyla köylerine döne-ceklermiş. Bir kompartımana Türklerden 5 kişi binmişler. Bunlar Nef-tozavod'da beraber çalışan yakın arkadaşlarmış.


İşçilerden birisi-nin hafta içinde Burgas'a işi düşmüş ve gelirken de evine götürmek üzere muz almış. Kompartımandaki işçiler de bu muzları görmüşler ve başlamışlar bu muzlar hakkında 1001 türlü soru sormaya. Mu-habbet ilerledikçe ilerlemiş fakat işçilerden biri muhabbete çok ya-bancı kalmış. Çünkü hayatında daha önce hiç muz yememiş. Muz nasıl bir şey, tadı nasıldır hiç bilmiyormuş. Adam "sen madem hiç muz yemedin al sana benden bir ikram" diyerek adama muzlardan 1 tane vermiş. Adam çok sevinmiş,ilk defa muz yiyecekmiş. Muz'u itinayla soymuş. Muz'a bir sure baktıktan sonra ağzına atmış. Çiğ-nemiş çiğnemiş tam yutarken tünele girmişler. Aydınlatma da ol-madığı için ortalık zifiri karanlığa bürünmüş. Adam birden şok geçi-rerek başlamış etraftakilere bağırmaya:

- Ulan yedirdiniz bu muzu bana,kör ettiniz beni be!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 10:56 AM
Yine bizim muhacirlerden bir kadın bir okulda hademe olarak işe başlamış. Okulda da kutlamalar varmış. Müdür konuşma yapacakmış. Kadın da müdürün yanında iken müdürün bir konuşma yapacağını öğrenmiş.Müdürüne de yaranmak istiyor ya, demiş ki:


-Müdür bey,siz madem bir konuşma yapacaksınız, ben sizi konuşma öncesinde bir DüZEYiM.
Müdür şaşırarak "ne diyorsun sen" diye sormuş. Kadın da :
-E ne var bunda?Ben Bulgaristan'dayken de müdürümü düzerdim.
Müdür iyice şoka girerek "nasıl yani" diye sormuş. Kadın da:
-Eee Bulgaristan'daki düğünlerde gelinleri de düzerler.
Müdür iyice şaşırmış ve demiş ki:
-Yok, Sevcan hanım. Siz beni düzmeye kalkmayın. Bu yaştan sonra... Tövbe töbeeeeee...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 10:57 AM
İlk geldiğimiz zamanlarda oluyor bu olay. Kadının biri İstanbul'da bir devlet hastanesinde çalışmaya başlar. Fakat Türkçe tıbbi terimlere çok yabancıdır. Hemşiredir kendisi ve yoğun bakım departmanında çalış-maktadır. Bir gün bir hasta ameliyattan çıkarılmış ve yoğun bakıma alınmıştır. Olay anında da bu kadıncağız nöbettedir


Hastanenin en alt katında bulunan ameliyathaneden bir doktor telefonla arayarak kadına "hemşire hanım, hastanın nabzını bulur musunuz" demiş. Kadın "nabız" ne demek anlayamamış. Çünkü bilmi-yormuş. Başlamış çekmeceleri aramaya, dolaplara bakmış, masanın üstüne bakmış,yok.Çünkü kadın "hastanın nabzı" denilen şeyin has-taya ait olabilecek bir eşya olabileceğini düşünmüş.

5 dakika sonra doktor tekrar arayıp "hastanın nabzını buldunuz mu?" diye sormuş. kadın da "hastanın nabzı yok" diyerek aynen ce-vaplamış. Doktor hemen telefonu kapamış. Kadın asansöre doğru baktığında, asansörün en alt kattan (ameliyathanenin bulunduğu kattan) yukarıya doğru geldiği fark etmiş.Doktor bütün ekibini top-layıp yoğun bakım odasına gelmiş. Tam da elektroşok yapmaya ha-zırlanıyorlarmış fakat öteki hemşirelerden biri nabzının attığını, üstelik de normal durumda olduğunun farkına varmış da işi kurtarmış.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 10:57 AM
Bayan muhacirlerimizden biri hindi çiftliğinde çalışmaya başla mış. Gel zaman git zaman yılbaşı arifesine gelmişler. Patronu,ka dına bir hindi vermiş yılbaşı için,ertesi gün de başka bir hindi vermiş temiz-leyip hazır etmeleri için.


Patron demiş ki:
- Hatice hanım, şunu da benim için temizleyip hazırlayabilecek misin?
Kadın gayet doğal bir şekilde:
- Ben zaten dün akşam PiPi'yi yoldum, şimdi sizin PiPi'nizi de yolarım siz merak etmeyin, demiş