PDA

Tam Sürümü Görüntüle : beşiktaşi fıkraları (beiktaşi bir karekterdir..)


F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:03 AM
(Beiktaşi bir karekterdir..) Beşiktaş takımıyla bir alakası yoktur..

.................................................. .................................................. ......


Bektasinin bir uyuz esegi ile besili bir inegi varmis... Inekten süt sagip satiyor, kazandigi paranin yarisiyla uyuz esege arpa aliyormus. Esek bir ise yaramiyormus.Bir gün dayanamayip dua etmis:
-Ey yüce Allahim, beni su esekten kurtar!
Ertesi sabah ahirin kapisini açmis ki ne görsün? Inek ölmüs esek kalmis...
Bektasi o hirsla sokaga firlayip milleti basina toplamis:
-Ey ahali su yerde yatan nedir?
-Inektir!
-Ya su ayakta duran uyuz?
-Esektir!
Bektasi açmis ellerini yukariya:
-Ey ulu Allahim, sana kirk yilda bir ricada bulunduk, onda da esekle, inegi birbirine karistirdin!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:03 AM
Adama sormuslar:
-Kaç gün oruç tuttun?
-Hastaligim nedeniyle, ancak bir gün tutabildim!
Ayni soruyu, orada bulunan Bektasiye sorunca, hiç istifini bozmadan yanit vermis:
-Bu arkadas benden bir gün fazla tutmus!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:04 AM
Koyu sofu bir adamcagizla Bektasi, bir baska kenti gitmek üzere bir kervana katildilar. Sofu, ikindi üzeri namaz kilacagini söyledi.
Bektasi:
" Gec kalirsan kervani kacirrirsin; onun icin sünneti birak da yalniz farzi kiliver " diye ögüt verdi.
Bektasinin sözüne uydu adam. O gece bir yerde konakladilar.
Ertesi sabah sofu, Bektasiye sitem etti.
" Dün bana sünneti kildirmadin, gece rüyama Peygammer Efendimiz girdi."
Bektasi adamin sözünü agzina tikadi:
" Daha ne istiyorsun! Farzi da birak rüyana bu kez Tanri girsin!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:04 AM
Canlardan birine, Ramazanda sormuslar:
-Erenler kaç tane oruç tuttun?
-Henüz nasip olmadi.Tuzak kurdum bekliyorum.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:04 AM
Bektaşiye sormuşlar :
-Rakı içer misin?
-Akşamdaaaan akşaaaama...
-Namaz kılar mısın?
-Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:04 AM
Bir mecliste Kuran-ı Kerimden söz açılmıştı. Kuranın eşsizliğinden ve olağanüstü bir eser olduğundan bahsedilirken, odanın bir köşesinde kendi halinde çubuğunu içmekte olan bir Bektaşi söze karışarak:
- "Evet, Allahın kelamı cidden eşsizdir. Amma, yazısı biraz karışıktır!" der.Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle sorar:
- "Karışık mıdır, nerden biliyorsun?"
Bektaşi acınacak bir tavırla cevap verir:

- "Alnımın yazısından!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:04 AM
Başıboş bir eşek nasılsa bir camiye girmiş, hoca eşeği döverek dışarıya çıkarmaya uğraşırken, oradan geçen bir Bektaşi babası bu hali görerek hocaya sormuş :
-Eşeği niçin dövüyorsun be hoca efendi?
Hoca hışımla cevap vermiş :
-Gelmiş camiye girmiş.
Bektaşi teskin etmek için şöyle demiş :
-Canım hoca efendi, onun aklı erer mi?Hayvan olduğu için yapmış bir yanlışlık, girmiş camiye, bak ben giriyormuyum hiç?..

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Softalar, Bektasiye, Tanrinin büyüklügünü ögretmeye calisip duruyorlar. Anlatip, anlatip, sonunda da diyorlar ki:
" Tanri isterse igne deliginden deve bile gecirir! "
Bektasi:
" Elbette,"
diyor.
"Nasil elbette?"
diyor softalar.
Bektasi cözüyor dügümü:
"Tabii ya! Onun yapamayacagi sey mi var? Cani ister, igne deligini büyütür veya cani ister, develeri kücültür, vizir vizir gecirir."

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Genç papaz ilk defa vaaz verecekti. Bu nedenle çok heyecanlı görünüyordu. Yaşlı papaz, bunu farketti ve şöyle dedi:
-Evlaım, şu şişenin içindekinden bir bardak iç. Sana iyi gelecek ve sakinleştirecektir.
Genç papaz, bir iki derken bir şişe şarabı bitirdi. Daha sonra çıktı ve vaazını verdi. Kürsüden aşağıya indi ve yaşlı papaza heyecanla sordu:
-Nasıldım peder?
-İyiydin evladım, yalnız bundan sonra şu üç noktaya dikkat et: 1; Kürsüden inerken merdivenleri kullan, trabzandan kayma. 2; Dua aralarında amin dedirt, oley değil. 3; İsa peygamber, Allahın oğludur, bilmemneyin çocuğu değil!...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Sultan Abdülmecid bir gün Bogazicinde büyük bir bagin tam ortasindaki köskünde oturan bir Bektasi babasini ziyarete gitmis. Bektasi, o gün komsu bagdaki bir arkadasini ziyarete gitmis. O dönünceye kadar padisah bagin her tarafini dolasmis. Bektasi dönünce karsilikli konusmaya baslamislar.
"Erenler bagin masallah cok büyük. üzümünü ne yapiyorsun?"
"Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanim."
"Buradaki üzüm yemekle biter mi?"
"Yemedigimizi de sikip ficilara basar, suyunu iceriz!"
"Peki ama, sikilmis üzüm sarap olmaz mi?"
"Vallahi Sultanim, biz üzümü sikip ficilara basarriz. Allah ne isterse o olur. üst tarafina karismak haddimize mi?"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Avci Sultan Mehmet bir gün adamlariyla beraber aksama kadar bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebinni de, sabahleyin gördügü bir dervisin ugursuzluguna baglar. Solaklara seslenir. Saraydan cikarken, su su tipte, sivri külahli, sirti kambur birinin önünden gectigini ve hemen bu adami bulmalari emrini verir. Tarife göre Bektasi babalarindan ayyas Hamza Babayi yaka paca huzura getirirler.
Sultan:
" Bre ugursuz, nabekar!.. Bugün sabahleyinkarsima ciktin. Bu yüzden aksama kadar bir ava rastlayamadim. Bu ne ugursuzluktur. Vurun kellesini... "
Bektasi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dilegini aciklamak icin söz alir:
" A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadiniz. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördügüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum. Söyleyin, ugursuzluk hangimizde!... "

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Bektasi kirlarda dolasirken yorulmus. Dinlemek icin bir agacin altina oturmus. Koyu, yesil gölgesine serilmis agacin. Yanina düsen meyvelerinden birkacini atmis agzina... Dislemis, agzi kavrulmus.
"Hay Allah kahretsin!" diye tükürmüs.
Biraz öteden durumu gören softa:
"Zindik, o zeytindir. Tanri, kitabinda över." demis.
"Hey Allahim, kitabina almadan önce bir tadina bakaydin ya sunun." demis Bektasi.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:05 AM
Bir gün yolda yaya giden bir Bektaşinin önüne bir atlı çıktı :
-Baba, dedi, bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?
Bektaşi yanıt verdi :
-Elimden gelen bir şeyse, hay hay, oğlum.
-Şunu öğrenmek istiyorum : Şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerliyen derviş, hic belli etmemiş :
-Yanıt veririm ama, bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
-Neden?
-Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş.
Adam:
-Hadi, demiş söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?
Bektaşi :
-Ne yapacak, demiş, atı senin gibi budalanın elinden alıp, benim gibi akıllıya veriyor, deyip atla uzaklaşmış.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Kişin Bektasi ile Arap gemide ayni kamarada alt üst yataga düşmüşler. Aksama fasulya ile kafayi ceken Bektasi ve arkadasi, yataga girerler. Birara siddetli bombardimanla koku ortaligi zehirler. Bu durum arka arkaya yinelenince, Arap egilerek:
"Ya Bektasi, bu isi sessiz yapsan olmazmi?"
Bektasi umarsiz isi sessiz idare etmeye baslamis. Oysa ki, seslide Arap burnunu tikar zehhiri idareli kullanirmis, fakat ardi sira gelen sessizlere savunmasiz kalinca, daha cok rahatsiz olmus ve egilerek Bektasiye:
"şaklat ya bektaşi şaklat", demis.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Bir mecliste Kuranı Kerimden söz açılmıştı .Kuranın eşsizliğinden ve olağanüstü bir eser olduğundan bahsedilirken, odanın bir köşesinde kendi halinde çubuğunu içmekte olan bir Bektaşi söze karışarak :
-Evet, Allahın kelamı cidden eşsizdir. Ama, yazısı biraz karışıktır!,...der.
Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle sorar :
-Karışık mıdır, nereden biliyorsun?
Bektaşi acınacak bir tavırla cevap verir :
-Alnımın yazısından!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Bektasiye sormuslar:
-Babaerenler, hangi nefesi seversin?
-Sigaranin ilk nefesiyle, kaynanamin son nefesini, demis....

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Hoca, camide içkinin kötülügünden bahsediyormus.Cemaat arasinda bulunan Bektasinin fena halde cani sikilmis.Gitmek üzere kalkayim derken, koynundaki sarap sisesi kayip yere düsmüs.Baba hiç istifini bozmadan söyle konusmus :
-Kör olasicayi iste kaldirip attim.Sizde varsa, tam zamani, siz de atin!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Irza tecavüz davasiyla bir capkin mahkemeye getirdiler. Yargic sordu:
"Bu sucu ne diye isledin?"
Delikanli:
"Seytana uydum. Bana yol gösterdi, bu isi yaptirdi"
Bektasi olan Yargic:
"Be hey capkin! Hz. Ademe bile secde etmemekicin cennetten kovulmayi göze alan seytanin isi yok da sana pezevenklik mi yapacak."

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:06 AM
Softa, namazini bitirmis, selam verirken, komsusu olan ve onu yaptigi kötülüklerden iyi taniyan, Bektasi yanina iyice sokulup, "Aleykümselam" demis. Softanin cani fena halde sikilmis:
-Be adam! Sen de nereden çiktin? Namazimi berbat ettin.
-Selam verdin, ben de aldim.
-Yahu ben sana degil, meleklere selam verdim.
-Erenler, ben de melegim.
-Ulan defol git suradan!...Senden melek mi olur?
-Kizma birader!...Senin gibi Müslümanin benim gibi melegi olur...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:07 AM
Bektaşi ile hacı osmanlı zamanında ramazanda içki içerken yakalanırlar. Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara. Hacı af diler şeytana uyduk kadı efendi der ve hacı ya idam cezası verir. Bektaşiye sıra gelir ve derki ben Kadı efendi ben gayri-müslümün bana oruç farz değil der. Kadı Bektaşiyi serbest bırakır.Bektaşi kadıya sorar kadı efendi ben de şeadet getirsem müslüman olsam arkadaşımı da bağışlar mısın? Kadı efendi düşünür gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve hacıyıda affeder. Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hoca şaşırararak bekaşiye sorar; Sen ne biçim adamsın be bir dinli oluyon bir dinsiz, sende iman yokmu bire münafık deyip azarlar. Bektaşimizde gavur oldum kendimi , müslüman oldum seni kurtardım. Peki sen ne işe yaradın?

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:07 AM
"Raki helal midir, haram mi?" diye sorulunca, Bektasi söyle yanıt vermis:
"Agiza göre degisir!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:07 AM
Bektaşi ile bir hoca birlikte yola çıkmışlar, bir süre sonra hoca :
-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya...
Rekat üstüne rekat, selam üstüne selam... Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş :
-Yahu bu ne uzun namaz böyle?
-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim!
Bektaşi :
-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve başlamış namaza...
Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış :
-Erenler, senin namaz da uzun sürdü!
-Önümüzdeki haftanın namazını kıldım!
Hoca şaşırmış :
-Yahu olur mu böyle şey?
Bektaşi gülmüş :
-Yukarıdaki senin veresiyeni kabul ediyor da, benim peşinimi niye kabul etmesin?

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:07 AM
Hostes, uçakta papazın yanına gelmiş, açıklama yapıyor:
-Muhterem peder, programa uygun uçuyoruz. 12 bin metre yükseklikteyiz. Size bir bardak şarap vereyim mi?
-12 bin ha!.. İstemem, patrona yakınız...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Papa, çok önemli bir iş için Amerikaya gider. Uçak rötar yapınca karşılamaya gelenlerin hepsi gitmek zorunda kalır... Papa bir taksiyi durdurur:
-Oğlum, beni tanımışsındır herhalde. Acilen bir toplantıya yetişmem gerekiyor, beni götürür müsün?
-Tabi ki, seve seve...
Papa, şoförün yavaş gitmesinden tedirgin olur ve şoförü arka koltuğa geçirip arabayı kendi kullanmaya başlar. Tabii bu arada da toplantıya yetişmek için hızlı gider. İleride bir trafik polisi arabayı durdurur:
-Neden bu kadar hızlı gidiyorsunuz?
-Çok acele, bir toplantıya yetişmemiz gerekiyor evladım.
-Siz, hiç merak etmeyin papa hazretleri, ben şimdi hallederim...
Elindeki telsizle:
-Mekez, merkez!
-Alo merkez dinlemede...
-Buraya çok acil 50 kişilik bir eskort gönderin... Tamam...
-Neden? Tamam...
-Şehrimizde çok önemli biri var... Tamam...
-Kimmiş o önemli kişi... Tamam...
-Tanımıyorum... Tamam...
-Tanımıyorsan, nereden biliyorsun önemli kişi olduğunu? Tamam...
-Şoförlüğünü papa yaptığına göre mutlaka çok önemli biridir... Tamam...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Paşanın biri, tanıdığı bir Bektaşi ile konuşurken sorar :
-Baba, geçen gün bir kadınla gidiyordun, kimdi o?
-Hanımım olurlar efendim...
-Peki ama, pek pasaklı ve çirkin biriydi.Onun koynuna nasıl giriyorsun?
Buna fena halde bozulan Bektaşi, lafı yapıştırır :
-Sizin pamuk gibi karınızın koynuna herkes girer.Marifet bizim o pasaklı karının koynuna girmekte, paşam!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Bektasi cok dalgali bir denizde yolculuk yapiyormus. Bir ara o kadar korkmus ki! "Aman Allah" diye yakinmis.
Bu hali gören yolcular:
"Baba ne korkuyorsun. Allah kerimdir!" demisler. Bektasi su cevabi vermis:
"Kerim oldugu icin, ya baliklari düsünürse!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Oruç tutan Bektasinin biri pek fena susamis.Vakit geçirmek için kirda giderken bakmis gürül gürül akan bir çesme... Adeta kendinden geçmis bir halde agzini dayayip likir likir içmeye baslamis.Bu sirada oradan geçen biri görüp:
-Aman erenler ne yaptin?Oruç gitti, diye seslenmis.
Bektasi, agzinin iki yanindan süzülen sular bagrina dogru inerken cevap vermis:
-Oruç gitti, ama fakire de can geldi!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Sözde, Bektasiyi topluluk icinde kücük düsüreceklerdi. Oldukca zengin birisi:
"Bektasi Efendi, borcunuz var mi?" diye sordu.
"Evet, bakkala biraz borcum var."
"Canim onu sormuyorum. Namaz borcun var mi?"
Bektasi kizdi:
"Namaz borcunu bana Tanri sorabilir. Size düsen bakkal borcunu sormaktir!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:08 AM
Bektasiyi, rica minnet camiye götürmüsler.Hoca baslamis anlatmaya:
-Bir yer vardir ki orada, zengin fakir ayrimi yoktur.Dertli giren neseli olur.Oraya giren herkesin gönlü ferahtir.Bilin bakalim, burasi neresidir?
Bektasi yanit vermis:
-Neresi olacak, meyhane...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı:
- "Baba" dedi, "bir müşkülüm var.Beni aydınlatır mısın?"
Bektaşi yanıt verdi:
- Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum.
- Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş:
- Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
- Neden?
- Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam:
- "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?"
Bektaşi:
- "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
Bir bektasi, merkebine odun yükleyip sehre gelirken karsidan tüccar kilikli iki adam peyda olarak:" Su zindikla alay edeli! " diye Bektasiye yanasip selam verince Bektasi de durur, merkebi de.
Tüccarlar isaretle:
- Bu esegin ne düsünüyor?
- Odun tasimaktan yorgun düstü de, artik kasabada ticaret etmeyi düsünüyor!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
Bektasi, evinde misafir oldugu için, karpuzcuya ugramis:
-Iyi karpuzun var mi?
-Kurabiye gibi baba, güven bana!
-Peki öyleyse iyi bir tane ver bakalim.
Karpuzcu birini seçip vermis.Baba erenler, almis ve eve gitmis.
Bektasi, yemekten sonra, konuklarinin önünde karpuza gururla biçagi vurmus.Fakat o ne?Ilk biçak darbesinden sonra etrafi koku salmis. Karpuz ikiye ayrilinca, fos diye çürüyen içi masaya yayilmis.Tabii her taraf berbat, Bektasi ise mahçup olmus. Baba, sabahi zor etmis ve solugu karpuzcuda almis:
-Erenler, seni tebrik ederim?
Karpuzcu sasirmis:
-Hayrola baba, beni niye tebrik ediyorsun?
Bektasi:
-Ulan kesmeden, delmeden o karpuzun içine nasil siçtin, dogrusu sasip kaldim. Seni onun için tebrik ediyorum.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
"Sizin hırkalarınızın yenleri neden bu kadar genis olur?"
Mevlevi aciklamis:
"Baskalarinda gördügümüz kusurlari örtmek icin."
O da sormus:
"Ya sizin hirkalarinizin yenleri niye bu kadar dar olur?"
Bektasi aciklamis:
"Biz hic kimsede kusur görmeyiz ki..."

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
Biri, Bektasiye sormus:
"Abdest almak icin soyunup göle girdigim zaman yüzümü ne tarafa döneyim"
Bektasi söyle demis:
"Elbiselerini biraktigin tarafa!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:09 AM
Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş :
-Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası ver!
Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış :
-Rabbim, bana iman ver!
İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye :
-Bak, herkes ne isitiyor Tanrıdan, sen rakı parası. Utanmıyor musun?, demiş
. Bektaşi usulca :
-Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister, demiş.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:10 AM
Bir köyde yagmur duasina çikarlar.Bektasi de istemeye istemeye bunlara uyar, cemaatin arkasi sira giderken, eline geçirdigi bir agaç dalini, kendi tarlasinin bir kösesine saplayarak, basini yukari kaldirip, söylenir:
-Bizim tarla da iste burasi...
Rastlanti bu ya, yagmur duasi yapilir yapilmaz, bulutlar kendini gösterir.Kara bir bulutun kendi tarlasi üzerine gittigini gören Bektasi sevinçle kosar.Bir de ne görsün, ceviz büyüklügünde dolu, bütün ürünü berbat etmemis mi?O vakit basini yukari kaldirir; söyle söyler;
-Kabahat sende degil, sana tarlayi gösteren pezevenkte!...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:10 AM
Müthiş bir fırtına patlamıştı.Yolcuların hepsi perişan durumdaydı.Bunların arasında bir de Bektaşi vardı.
Baktılar, Bektaşi, Allaha yalvarıp yakarmaya başlamıştı :
-Adını bilmediğim bir evliyaya bir koç adıyorum.Yeter ki fırtına dinsin...
Bektaşinin yakarması kaptanın tuhafına gitmişti :
-Hayret! Hiç adını bildiğin bir evliya yok mu?
-Yok olur mu, elbette var! diye cevap verdi Bektaşi.Var da, hepsini birer kez aldattım...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:10 AM
Mevlevi, Bektasi ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava icin rüyaya yatarlar. En hayirli düsü gören baklavayi alacak. öneri kabul edilir. Yatar, uyurlar.
Sabah olunca Sofu:
"Ne düs gördünüz anlatin bakalim?" der.
Mevlevi sikkesini basina gecirerek:
"Hayirdir insallah göklere ciktim" der.
Hoca da:
"Ben ise düsümde cennete gittim," der.
Bektasi:
"Erenler, ben de gece birinizin göklere uctugunu, digerinizin de cennette gezdigini görünce,
Artik bunlar fani dünyaya dönmezler diyerek kalkip baklavayi temizledim!" der.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:10 AM
Bektasiye sormuslar:
-Nasilsin?
-Sükür edecek kadar iyi degilim! demis...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:10 AM
Bayramın yaklaştığı günlerden birinde, iftar sırasında, misafirlerden biri:
-Keşke, Ramazan, senede iki kez gelse.
Aynı sofrada misafir bulunan Bektaşi, hemen şu cevabı verir:
-Öyleyse Ramazan gider gitmez neden bayram yaparsınız? İnsan, sevdiği gidince bayrım mı yapar hiç!...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Bektaşinin birini ramazanda içki içtiği için yakapaca kadıya götürürler.Çakırkeyif Bektaşiyi görür görmez kadı :
-Behey kafir!Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı.Utanmıyor musun? Bilmiyor musun haram olduğunu?, der.
-Sırtınızdaki ipek kaftan da haramdır, diye karşılık verir Bektaşi.
Kadı :
-Bunun içine pamuk katarlar.
Bektaşi :
-Dünyada doğru adam mı kaldı, şaraba da yarı yarıya su katıyorlar...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Nasıl ayın yaptıklarini soran bir Bektasiye Mevlevi:
"Hak, deyip döneriz!" demis.
Bektasi su cevabi vermis:
"Yok azizim, biz Hak denilince dururuz!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Seker bayraminda herkes yeni ve temiz elbiselerini giyip, birbirleriyle bayramlastiklari gün, bir fakir Bektasi dedesi, üstü basi pis halde Beyazit Caminin önünden geçerken, bembeyaz sarigi, tertemiz cübbe ve latasi ile bir hoca karsisina çikip:
-Be adam, mübarek bayram günü bu pis gömlekle dolasilir mi? Gömlegini yika! deyince Bektasi aldirmayarak:
-Be hocam, yikayayim ama kirlenir, demis.
Hoca:
-Yine yika, demis.
Bektasi :
-Yine de kirlenir, diye diretmis.
Hoca inatla:
-Yine yika, deyince Bektasinin tepesi atmis ve su cevabi vermis:
-Behey imanim.Biz bu dünyaya gömlek yikamaya mi geldik? demis.

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Dostlarinin baskilarina dayanamayan Baba Erenler, camiye gitmis, hocanin vaazini dinliyordu.Hoca, içkinin kötülügünü anlatmak için aklina ne geliyorsa söylüyordu. Bir ara söyle dedi:
-Bir esegin önüne, bir kova su ile bir kova sarap koysaniz, hangisin içer? Elbette ki suyu içer. Peki esek niçin sarabi içmez?
Bektasi dayanamayip seslendi:
-Neden olacak, esekliginden...

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Caminin önünden gecerken Bektasinin biri nasilsa camiye girmis olan bir domuzu müezzinin koca bir sopa ile döve döve cikardigini görünce söyle demis:
"Sofunun domuzunu görmüstüm ama domuzun sofusunu ilk kez görüyorum!"

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:11 AM
Ikinci Mahmut, Yeniçeri ocagini kaldirdiktan sonra, Alevi-Bektasi kesimi üzerinde terör estirmis, kimilerini öldürmüs, kimilerini ise sürdürmüstü.Istanbulda hiçbir Bektasi ortaya çikamaz olmustu.Padisah bir gün Bahçekapidan geçerken korkmadan, gögsünü gere gere dolasan bir Bektasi babasi görmüs. Adamin rahat tavirlari padisahi etkilemis. Çagirtilmasini buyurmus. Baba gelince söyle demis:
-Sizinkilerin tümü bir kiyiya kaçti, gizlendi.Sen burada yalniz basina ne dolasiyorsun?
Baba çekinmeden yanitlamis:
-Sultanim, onlar gitti, beni damızlık biraktilar!

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:12 AM
Bektaşinin birine konuk gelecekmiş. Bektasi konuğu nasıl ağırlar... Elde yok, ayakta yok.. Mahçup olmak da istemiyor... Komşusu Yahudinin bir sürü keçisi varmış...Onlardan birini çaktırmadan alıp kesiyor... Ama çaktırmadığını sanan kendisi... Yahudi, ağacın arkasından gözlermiş durumu... Diyor ki kendi kendine, "Kadıya gitsem.. Kadı Müslüman, o Müslüman, ben Yahudi… Davayı kazanamam. Hadi kazandım, Bektaşinin nesi var ki, ondan alıp bana versin... Biz artık Allahın huzurunda hesaplaşırız... Yıllar geçiyor. Yahudi, Allahın huzurunda davacı oluyor, Bektaşiden... Mahkeme kuruluyor..
Allah :
-Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin, diyor Bektaşiye...
-Kesmedim, diyor Bektaşi...
-Ben gözlerimle gördum diyor, Yahudi..
-Allahım, diyor Bektaşi... Bir mahkemede bir adam hem şahit, hem davacı olamaz.
-Haklısın ama, diyor, Allah Ben her şeyi görürüm. Ben de gördüm, kestiğini...
-Allahım, diyor Bektaşi...Aynı mahkemede, hem şahit, hem hakim olunmaz...
-Gene haklısın, diyor Allah... O zaman getirin keçiyi ona soralım...
-Ne!... diyor Bektaşi... Keçi burada mı?...Ver onu o zaman bu Yahudiye...Bitsin bu dava..

F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 11:12 AM
Bektasi, vaaz dinlemeye gitmis. Hoca vaazinda icki icmenin bütün kötülüklerini, zararlarini sayip dökmüs, hatta icki icenlerin sirat köprüsünden boyunlarinda dünyada ictikleri bütün icki siseleri asili oldugu halde gececeklerini anlatmis. Bektasi sormus:
"Hocam, boyna asilan siseler bos mu olacak dolumu?"
Hooca, incecik köprüden dolu siselerle gecilirken dengenin kolay saglanamiyacagini düsünerek:
"Elbette ki dolu olacak" diye yanıt vermis.
"Hay agzini öpeyim Hocam, desene ahrette de yasadik!" demis.

UseLanMaz
08-26-2007, 12:05 PM
Paylaşım İçin Teşekkürler