PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Aþk


Sayfa : 1 [2] 3 4 5

Kéan aRs
08-27-2007, 09:25 PM
Ne Anlamı Var!...
Şimdi , ismimi yazsan da her boş satıra
Senden bana kalan acı hatıra
Eğer ki bir gün düşersem aklına
Şimdi pişman olmanın ne anlamı var?

Belki mutlusun, belki perişan
Birazda sen düşün, birazda sen yan
Tekrar , başlayalım , dediğin zaman
Artık başlamanın NE ANLAMI VAR?

Dikenler serilmiş yollarıma
Dönemem BİTANEM dönemem sana
Tanrım vefasız kullarına
Artık ağlamanın NE ANLAMI VAR?

NE ANLAMI VAR? ağlamanın gülmenin
NE ANLAMI VAR? bağlanmanın sevmenin
NE ANLAMI VAR? yaşa

Kéan aRs
08-27-2007, 09:25 PM
Ne Dersek Diyelim...
Zaman sürgüsünü çekti mi
Sallanır dünya
Ve depremler,tufanlar
Acımasız...
Bilenler söylemezler
Alır altına,sürükler yüz binleri
Bir bir göçer insanlar
Amansız...
Zaman sürgüsünü çekti mi
Ayrılırlar....
Denizler ötesinden
Otlaktaki çürümüş kemikten
Akbabalar,leş kargaları
Pike yaparlar göklerden
Körpe serçe kuşlarına
Yanık bir ağıt olur
Kuş sesleri
Altında yakan günün
Çok oldu öleli kızılderili
Ne dersek diyelim..

Kéan aRs
08-27-2007, 09:25 PM
Ne İster Neyi Özler Bilemediğim Yar...
sana yıldızları indiremesem de,
onlara ulaşabiliyorum senden bir haberle
her an beni unuttuğunu bilsem de,
hiçbir zaman unutamıyorum senide, sevdiğimi de
seni içimde doğuran özlem,
öldüren....
seni öldüremem ki ben.
külünden doğan kuşa benzersin bu yüzden.

Şiirler şarkılar söylüyorum sana
ama sen dilimi bilmiyorsun
bende tatlı bir düş içinde tutsaksın
ama sen benim düşlerimi bilmiyorsun
birde tutsak kalmayı sevmiyorsun.

Bir mektubun var kırlangıcın çatal kuyruğunda

Kéan aRs
08-27-2007, 09:25 PM
Ne İstediniz...
Çekin elinizi benim dünyamdan
Gidin, uzak durun benim dünyamdan
Hiç korkunuz yok mu sizin Allah'tan
Ne istediniz benim aşkımdan

Onunla bağlıyım ben bu hayata
Onunla mutluyum ben bu dünyada
Onsuz yaşayamam, onsuz yapamam
Bu canı al tanrım, onun kollarında

Beni sevdiğimle rahat bırakın
Hiç mi vicdanınız sızlamaz sizin
Bedeli çok ağır, seveni ayırmanın
Sonunuz cehennem olacak sizin

Kéan aRs
08-27-2007, 09:25 PM
Ne Kıymeti Kaldı...
Islanmamışsan deli yağmurda
Yanmamışsan güneş altında
Iskalayıp geçmişsen sevdayı
Ne kıymeti kaldı bu canın
Toprağa düştü mü

Koymamışsan dost omuza başını
Ağlayamamışsan hıçkıra hıçkıra
Yakmamışsan sevdadan çıra
Ne kıymeti kaldı bu canın
Toprağa düştü mü

Hep aramışsan umutları
Ümitsizlik içinde
Aydınlatmamışsan bir yıldızla geceni
Ne kıymeti kaldı bu canın
Toprağa düştü mü

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
zor...
Gecenin bir vakti
Dışarıda zemheri ayazı
İş başında yine, deli poyrazı
Ay, firarda
Ben, deli tutkularda
Hesapsız sevdalarda

Hey, hemşerim
Bu ne hal?
Islanmışsın yağmurda
Gel, gel çekinme
İkimize de yeter
Bu kırık şemsiye
Gel de anlat bakalım
Bu ne hal?

Susuyorsun,
Sorar gibi bakıyorsun
Tamam, tamam
Önce ben anlatayım
Bu kırık şemsiyenin hikayesini
Sen dinle.
Sonra da sen anlat
Bakışlarının hikayesini
Ben dinleyeyim.

Benim,
Bir dileğim var
Var ama,
Kolay mı dersin

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
Zor Gelir Herşey,Bazen,Bir Vakit...
Ölmek istersin birden,
Göremez gözlerin gerçeği.
O an en tatlı ölümdür.
En tatlı olmak kaçmaktır yani..

Sevmek bile vazgeçiremez seni,
Ölmek istersin.
Sonsuza dek kurtulmak.
Ama olmaz.
Ölümü üşünmek kolay olsa da,
Ölmek zor gelir.
Seni sevmenin kolay,
Dönmenin zor,
Seni sevmenin kolay,
Ayrı düşmenin zor olduğu gibi.

Özlüyorum seni,günlerce,haftalarca
Çıkmıyorsun hiç aklımdan aylarca.
Dokunmak istiyorum,
Sonsuza dek seninle olmak.
Ama olmuyor..
Galiba hep zor olanı istiyoru

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
Zor Tutuyorum Kendimi...
Yine yağmur yakıyor dışarıda
damlalar vuruyor cama
zaten ağlamamak için
zor tutuyorum kendimi
dönüp de bakamıyorum camdan yağmura
bu yaktığım kaçıncı sigara
bu içtiğim kaçıncı zehir
bu sensiz geçen kaçıncı gün bilmiyorum
bildiğim tek şey var
ağlamamak için kendimi zor tutuyorum
dönüp de camdan bakamıyorum yağmura.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
Zor Yangın Kara Sevda...
Gül ağlarsa, baharın gözyaşı hiç diner mi?
Zor yangın kara sevdâ, yâr olmadan söner mi?
Yâre kapılan kalbim, köle yapılan kâlbim
Sormakta, son nefesin vermeden yâr döner mi

Doruklarda kar aşkım, şahidim karlı dağlar
Gökyüzünün gözleri gözlerim gibi ağlar
Vaktinden evvel hazan esâretinde bağlar
Gül ağlarsa, baharın gözyaşı hiç diner mi?

Boğarmış hiç alışkın olmayanı hıçkırık
Olurmuş hasretinden canın her yeri kırık
Yangınmış aşk, sönmeyen; körüklermiş ayrılık
Zor yangın kara sevdâ,

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
Zulme Direnmektir Hayat...
On beşine bastımı
Dudaklarında bir türkü
Elinde bayrak
Kavga sokaktaki oyuna benzer artık
Çocukluğu
Benzemez
Çocukluğa

Deniz okşayabilir mi
Sarışın bir dağın
Rüzgarlı saçlarını
Uzanarak yelesine hayatın
Tutuklayabilir mi zındanlar
Onun
Vuruşkan sevdasını

Açar da acının rüzgarına
Hüznün solgun yelkenini
Ne zından karanlığı
Ne zulüm
Ne işkence
İndiremez dudaklarındaki
Gülümsemenin bayrağını

Kéan aRs
08-27-2007, 09:26 PM
Zulüm Dolanır...
Halime bakıp da mücrimim sanma,
Karşında ayağım ,elim dolanır.
Ahraz da değilim,dilbazım amma,
Seni gördüğüm an dilim dolanır.

Biricik servetim resmin masamda,
Tek zevkim de sensin,tekmil tasam da,
Ben sana gelmeye uğraşmasam da,
Kördüğüm olası yolum dolaşır.

Hele bir derdim hepsinden yaman,
Aman sen işitme, sen duyma aman!
Kolunda birini gördüğüm zaman,
Kalbimde kan değil,zulüm dolanır.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:27 PM
Zümrüt Gözlü Prenses...
Nasıl neden nerden girdin hayatıma.
Aşka gülen geçip bir adama.
Bu aşkı yaşattın ya.
Seni seviyorum zümrüt gözlü prensesim.

Belki çok acıdı canım ağrıdı kalbim.
Aktı gözümden yaşlar yandı ciğerim.
Terk edilmekmiş meğer benim de kaderim.
Seni Seviyorum zümrüt gözlü prensesim.

Her an yeniden âşık oldum sevginle yoğruldum.
Hep söylerdim hatırlasana.
Seni kaybetmekten çok korkuyordum.
Kaybettim işte seni
Kendimi kaybettim şimdi garip bir mecnun'um.
Seni özlüyorum zümrüt gözlü prense

Kéan aRs
08-27-2007, 09:27 PM
Suç muydu...
kaldırımlarda yolunu beklemek
gözlerimi tavana dikip
adını sayıklamak
deniz kenarına oturup
ismini kumsala kazımak
dahası adını yüreğime işlemek
suçmuydu

*******i şaşkın ve umutsuz bir çoçuk gibi
sokağa fırlayıp
caddelerde dolanıp seni aramak
korkak ve yaralı bir asker gibi
evin en ücra köşesine çekilip
usul usul ağlamak
gecenin sabahı çağırdığı saatlerde
başımı yastığa koyup
bütün imkansızlara inat
seni düşünmek
sonra yatağımdan fırlayıp
yumruğumu duvarlara çarpıp
umudu olm

Kéan aRs
08-27-2007, 09:27 PM
Neydi Aşk...
gözlerinde cenneti gürdüm
sen cehheneme çevirdin
yüreğinde umudu gürdüm
sen umutsuzluk eyledin
sende özgürlüğü gürdüm
sen darağacına yolladın
bakışlarında sevgiyi gürdüm
sen ihaneti sevdin

elimi uzatım
kolumu kopardın
gözlerine baktım
güzlerimde güzyaşı gürdüm

sana göre
aşk yoktu
olamazdı da
belki de gerçekten yoktu

hayır sevgili
vardı
aşk
gürdüğüm cennet
hissetiğim umut
adı sen koyduğum
özgürlük
kavuşamadığım sevgi
anlıyamadığın
gözyaşım

Kéan aRs
08-27-2007, 09:27 PM
Korkuyorum Sana Alışmaktan...
gülümsediğin karelerde olmamak ne acı
ve gülümsediğin hayatın sayfalarında
sen giderken
ben camdan bakıyorum
buz tutmuş camdan
yine umutlu yine güleryüzlüsün
sen dönerken
kapıda karşılıyorum
yine aynı umut aynı sevinç
olmadığın zamanlar özlüyorum
olduğun zamanlarda
nedeni yoktur bunun
nedensizdir bu
nedensiz bir özlem
güneş gibi güler yüzün
tenhada coşturduğun sevinç
daldığın zaman düşündüklerin
belki bunlardır
belki hepsi
belki hiç biri
korkuyorum sana alışmaktan
bazen

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Sefa...
Yalnızlığımın sefasındayım
Ne kulaklarımı tırmalayan gürültü
Ne ihanetin yakan hüznü
Ne üzüyor beni hatıralar
Ne kahrediyor anılar
Ne korkutuyor yarınlar
Ne de kanıyor derin yaralar
Yalnızlığımın sefasındayım
Elimde dolu bir kadeh
Parmaklarımda lüksün adı
Malbora sigarası.
Televizyon son ses açılmış
Gümbür gümbür müzik
Yalnızlığımın sefasındayım
Bana kırılıp da giden
Bir ahlaksız için terk edip yiten
Bir sevdiğim bile yok
Yalnızlığımın sefasındayım
Gecenin karanlığında
Ümitler

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Kardelenlerim Açmadı...
Karlar yağdı üzerime, tipi misali
Buz tuttum,kımıldamaz oldum,dondum
Baharı bekledim zamanla soldum
Kalkmaz oldu karlar üzerimden
Kardelenleri bekledim,açmaz oldular
Umutlarıma kokular saçmaz oldular
Küstün mü kardelenim?
Güneş ısıtmadı mı seni?
Benim gibi darda mısın?
Yoksa sen de çıkmazda mısın?
Hayat küsmeye değmez be kardelenim
Kimse seni senin gibi bilmez be kardelenim
Beklediğin gözyaşın silmez be kardelenim
Ne olursun sıyrıl arasından karların
İnadına aç ta tepesinde dağları

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Ah Be Dedem...
Bir çocuğun;
karanlıkta umut ışığı
Aradığı gibi,
Kalbimin sessiz köşelerinde,
Mezarının başında,
Ölümün sessizliği içinde
Seni arıyorum dede!
Ah be dedem...
Bu kadar uzun zaman
Çekip gidilir mi?
Bu kadar çok
Özletir mi bir insan kendisini?
Kim bilir nerelerde,
Hangi diyarlardasın?
Hangi küçük çocukları
Seviyorsun benim yerime?
Babamsın, canımsın...
Boynumun borcudur seni özlemek,
Boynumun borcudur seni anmak!
Kalbimin en üst köşesindesin,
O üst köşeyi
Sevgi çiçekleriyl

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Dedem...
Yine yoksun dedem.
Sensiz geçen bir yıl daha,
Senin olmadığın bir gün daha.
Hep ağıtlar söylendi bu günde,
Kuran'lar okundu
Gene gözyaşı döküldü,
Yine acı hissedildi yüreğimizde.
Kim bilir ne zaman
Diner bu acı?
Kim bilir ne zaman söner
Bu yüreğimizdeki yangın?
Belki de hiç dede!
Bizi bırakıp gittiğin günü
Dün gibi hatırlıyorum.
Zaten hiç aklımdan çıkmıyorsun ki...
Sevgim hiç eksilmiyor ki...
Günden güne çoğalıyor,
Özlemim hiç azalmıyor ki...
Gün geçtikçe,
Yıllar bittikçe,

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Olmaz Birtanem...
*******in yıldızlarıyla başladı her arzum,
gün içinde uzaklaşan benliğim gibi arar oldum her yerde seni.
ve ıslak yüreğimin mazur bir haykırışıydı sende kalan sevgi,
kinle yoğrulan yaşama yeni güzellikler vaad etmiştin gecenin umut dolu
yıldızlarında,
ve sen olup sen paylaşıyordum her her gökyüzündeki sohbeti ,
anlat bana gök yüzü bana sevdiklerimi anlat, uzun mundur ki okadar
uzaktan sevip sevdalanmak,
ağır mıdır cefası bilirmisn gökyüzü bana sevdiğimi
anlat.
ve ıslak çiğtaneleri gibi

Kéan aRs
08-27-2007, 09:28 PM
Af Diliyorum...
Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum

Yerde yürürken gördüğüm
Sebebsiz kanına girdiğim
Zevk için öldürdüğüm
Böceklerden af diliyorum

Dağdan, topraktan, taştan
Evlattan, akrabadan, arkadaştan
Yağan yağmurdan, doğan güneşten
Denizlerden, göklerden af diliyorum

Yıllardır kahrımı çeken kadından
Ondaki yaşamak ümidinden
Baba evinden, ana sütünden
Yediğim ekmeklerden af diliyorum

Kadrini, kıymeti

Kéan aRs
08-27-2007, 09:29 PM
Seni Seviyorum...
HATIRLARMISIN SEVGİLİNDEN AYRILDIĞIN GÜNÜ.
HATIRLARMISIN TERKEDİLDİĞİN O İLK GECEYİ,
KALBİN YERİNDEN FIRLAYACAKMIŞ GİBİ,
HERŞEYE İSYAN EDEN TAVRIYLA ATARKEN,
GERİ DÖNMESİ İÇİN,AYAKLARINA KAPANACAK KADAR KÜÇÜLMÜŞKEN,
HATTA DAHA İLERİ GİDİP ,
ONUN GEÇTİĞİ YOLLARI ÖPMEK İSTEDİĞİN O ANLARI HATIRLA.
SEVİLMEDEN SEVDİĞİN O GÜNLERİ,
AKLINDAN BİR BİR SİLİP ATMAK İSTEDİĞİNİ,YENİ BİR AŞKA KOLLARINI
YIRTILANA
KADAR AÇMAK İSTEDİĞİNİ,VE BU AŞKTA YAŞAYAMADIKLARINI YAŞAMAK,
UMUTLARINA KAVUŞMAK VE YAŞA

Kéan aRs
08-27-2007, 09:29 PM
Sen Vardin...
Ellerİm BoŞ Kalbİm Yarali
Bedenİm Sensİz
Sensİz Nefes Alamiyorum
YaŞamak Bİ Çare
Gİdİyorum Bu Şehİrden
Senİn OlmadiĞin Bİr Yere
Ama Kendİmİ Kandirdim
ÇÜnkÜ Adini Canim Koydum
Nefes AldiĞim Her Yerde
Sadece
Sen Vardin!....

Kéan aRs
08-27-2007, 09:29 PM
Aşk / Sevgi mesajları...
* Gul Bahcesinde Gecsede Ömrum, İnan Senin Üstune Gul Koklamam Gulum,
Seni Koklamak Olsada Ölum, İnan Ugrunda Ölmeye Deger Be Gulum.

* Bugun yeni bir meyhane kesfettim mezarligin karsisinda. Bir gun beni
arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karsisinda.

* Bir gul olmak isterdim! Neden mi? Beni koparip kokladiginda
vucudunun derinliklerine girip bir daha oradan cikmamak icin?

"Aşk / Sevgi Mesajlari"

* Bugun benim icin yepyeni bir gun doguyor; hersey capcanli, hersey

Kéan aRs
08-27-2007, 09:29 PM
ayrılık mesajları...
* Seni senle yasamak varken, neden seni sensiz yasayayim, seni senle
sevmek varken neden seni sensiz yasayayim inan ki bi tanem bu hic
icime sinmiyor...

* Eger bir gun gokyuzunun karamavi cizgisinde bir kirlangic surusu
gorursen bilki kanatlarindaki buruk gulumsemelerle islak tebessumler
benden sana kalanlardir.

* Bu duvarlar duysa hickirigimi belki beni anlardi kalbimde bir umut
gonlumde bir alev beni unutana soyleyin beni unutani ben unutmadim
elbet donecek ya donecek yada bu kalp onsuz

Kéan aRs
08-27-2007, 09:29 PM
Senİ Bulmaya Gelİyorum...
Her Lİmandan Kalkan Gemİler
YÜreĞİm De Batti
Denİzİn Mavİ Derİnlİklerİne KariŞtilar
Senİ Buldum Dalgalrin Arasinda
Hep Korktum Senİnde Bİr GÜn
BatacaĞini DÜŞÜndÜkÇe
Ve O GÜn Geldİ
Her Gemİ Gİbİ Sende Battin
Sende Dalgalrin Arasin Da Kayboldun
Senİn BattiĞin GÜn,benİm Hayatimin
Son GÜnÜydÜ
Kİmse Duymadi HaykiriŞimi
Kİmse GÖrmedİ GÖzyaŞimi
Kİmse Bİlemedİ
Senİ Nekadar SevdİĞİmİ
Şİmdİ
Senİ Bulmaya Gelİyorum
KaybolduĞun Dalgalrin Arasinda

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
Sévmék...
Sevgili olmak sevmek vardı hayatın çıkmazlarında
gerekirse kol kant germek,gerekirse kolunu kanadını vermek vardı
hayatın çıkmazlarında
Herşey sevmekle,özlem duymakla başlardı
nasıl sevilir,nasıl özlenirse ne gerekirse en zor anlarda yapılırdı
çünkü sevmek aşık olmak vardı hayatın çıkmazlarında
Kısaçası kimi kavuşur,kimi ise hayata küserdi
kimi ise elleri semada dua ederdi,sevenler biliyorduki sevgi koldanda
candanda kıymetliydi
Bir ihtimal varmıydı,zamanı geri çrvirmeye,saniyele

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
doSt...
Hadi gel gidelim bu yerlerden dost
Uzanıp gidelim şu uçsuz ovalarımıza
Hadi gel gidelim buralardan
İnsan kıymeti bilinmeyen bu ellerden
Kendimizden ödün vermeden gidelim
Yeterince örnek deyilmi şu düzen
Yeterince almadımı bizden dost
Hadi gel gidelim bu diyardan
Gidelim ki kimseler bulmasın
Kimseler bilmesin bu sahte yaşantıları
Hadi gel gidelim dost
Birbirimizi insanlığımızı kaybetmeden
Tüm varımızı yoğumuzu hiçe sayıp gidelim buralardan...

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
İnSafSIz...
BİRBEN VARIM SENİ BÖYLESİNE ÖZLEYEN
BİRBEN VARIM BIKMADAN USANMADAN YOLUN GÖZLEYEN
BİRBEN VARIM AŞKINLA HERAN KANAYAN YARA
BİRBEN VARIM DERDİM EFKARIM SIĞMAZ DAĞLARA
BİRSEN VARSIN YÜREĞİMDE ALEV ALEV YANAN
BİRSEN VARSIN ATTIĞIM HER ADIMDA YOLUN SONU SANA UZANAN
BİRSEN VARSIN İÇİMDEKİ BİTMEYEN ÖZLEM BİTMEYEN HESRET
BİRSEN VARSIN YÜREĞİMDEKİ ENBÜYÜK SEVGİ VEDE EN BÜYÜK NEFRET
BİRSEN VARSIN HAYAT DAMARLARIMA PANZEHİR GİBİ SIZAN
BİRSEN VARSIN DAHA BEN ÖLMEDEN KARATOPRAKLARDA MEZARI

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
Savunmamdır...
Kırk yedi tur attıysa arz güneş etrafında
Kırk yediye katlandım ben bir sahaf rafında

Ecinnîyi topladım mâverânın ardından
Gölgeme mermi sıktım: Bu da sana: Dan. Dan. Dan.

Bir türlü anlamadım, asıl sual da bu yâ;
Beynimin içi miydi, yoksa dışı mı dünyâ

Tepelerin ardında var mı gerçek insanlar?
Hangi korku filminden kin ve nefret kusanlar?

Şaka falan değil bu. Ben hep bu virdi çektim:
Aynadaki kendim mi, ben mi daha gerçektim?

Didik didik ettim de ne nasıl, ne nedendi,

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
Sen Yaşa...
Benim nargilemin dumanı keskin
Senin bulutların fevkinde sesin
Bu sefil hal üzre ne desem boşa!
...İçine tükürüp ben böyle ye'sin
...Yollara düşmeli, hem, koşa koşa

Bir türlü içmesem, içsem bir türlü
Açmasam kitâbı, açsam bir türlü
Bu da yaşamaksa, kazmalar taşa!
...Kime bu kızgınlık, kimden ötürü?
...Kader kızgın soba, ellerim maşa!

Teline vurmalı şimdi bir sazın,
Belini kırmalı hoyrat âvâzın
Bugün eğrileri kakıp bir başa!
...Terk edip sılayı, hicre cevâzın
...Peşine düşmeli

Kéan aRs
08-27-2007, 09:30 PM
Seni Söylemeyen Sözde Öz Olmaz...
Seni söylemeyen sözde öz olmaz
Harfleri müphem bir heceye benzer
Işığından mahrum yüzde göz olmaz
Hayat mehtapsız bir geceye benzer

Kadı geçiremez söz dilenciye
Uyuz merkep güler şedid hancıya
Paşalar yol arar halden önceye
Kavuklu sultanlar cüceye benzer

Olmak olmamanın terazisine
Hakikat göçer bir Hint gezisine
Ati hapsolur kendi mazisine;
Varlık çözümsüz bilmeceye benzer

Bilmese ne çıkar pervane; kimsin
Nuruna yandığı cihette cismin!
Lal dillere lisan üfleyen

Kéan aRs
08-27-2007, 09:31 PM
Seni Yâd Edince...
Seni yâd ile bu zindan
Biter, ben ondan yazarım
Cehennem nârından sevdân
Beter, ben ondan yazarım

Düğün dernek oba oymak
Şöyle dursun sana doymak
Seni duymak bile câna
Yeter, ben ondan yazarım

Her çiçeğin ömrü bir yaz
Her yıldıza yoldaş ayaz
Bir 'en beyaz' gül göğsümde
Biter, ben ondan yazarım

Şu gönlüme son put hilâl,
Kulaklarım Bilâl, Bilâl,
Bir gülcemâl gözlerimde
Tüter, ben ondan yazarım

Dostluğuna ermek niyet
Niyet halis, makus hâlet
Beni bu mecrâ

Kéan aRs
08-27-2007, 09:31 PM
Sensin Yâr...
Yollara düşüren, yollardan alan
İnsanı sensin yâr, insanı sensin
Çıkan ve çıkmayan bütün yolların
En sonu sensin yâr, en sonu sensin

Yağmuru boranı susuz illerin
Sen, yine sensin yâr, sen, yine sensin
Biraz gülümse de şu gönüllerin
Yangını sönsün yâr, yangını sönsün

Bir kere görün ki; sevenlerinin
Gözyaşı dinsin yâr, gözyaşı dinsin
Varlığa dizini döven birinin
Son hanı sensin yâr, son hanı sensin

Kul Hafînin derdi, aştı başından
Ne çektiyse, hepsi,
Senin aşkından
Yine de,

Kéan aRs
08-27-2007, 09:32 PM
Sevinme Sakın...
Kıyâmet bize yakın
Alları koy gülüm, karalar takın
Bakın kör pencereden bu katran ufka,
Ve ağla yarına
Sevinme sakın!
...Giyinme alları karalar takın
...Sehpâyı kurmuşlar; ayrılık yakın

Güzel kokmuyor bahçendeki gül,
Türkü çığırmıyor kimseler artık
Yazık!
Değil mi?
Hem de çok yazık
Velâkin güzelim, çağ,
Lâleleri bile bilmiyor artık
Bugün uzak dur sen camdan, cumbadan
Çıkacaksan,
Bir kabristan seyrine çık!
...Can pazarı seher için kurulmuş
...Sürgünün karârı çoktan verilmiş

Kéan aRs
08-27-2007, 09:32 PM
Son Saniye...
Bir tek dalga gelecek surları devirmeye
Cımbızla çekecekler incitmeden, kırmadan
Tek kıvılcım yetecek defterleri dürmeye
Köslere vuracaklar dinlenmeden, durmadan

Bir alçak koşturunca saklanacak yer diye
Bir kapı çalınınca: 'Emâneti ver' diye
Münâdi ünleyince; 'sâhibi ister' diye
Rakkaslar duracaklar son saati vurmadan

Ahâli kazma kürek ne varsa ellerinde
Doğmamış yürek için siper kazmışsa yere
Üç aynada tek akis birleşmişse bir kere
Dört unsur barıştılar hiç kimseye sormadan...

Kéan aRs
08-27-2007, 09:32 PM
Sonbahar...
Gelmeseydim keşke hiç
Nerden esti bu rüzgâr?
Ateşböcekleri yok,
Şenlik bitti
Mâtem var...

Saçlarımda, yüzümde,
Kırbaç kırbaç bir soluk
Hem soğuk, acımasız,
Hem ağlamaklı,
Buruk...
...Başım üstüne buyruk,
...Lâkin düştü yuvalar!
...Şu yorgun gelen kuşlar
...Nereye konacaklar?

Terk etti gitti bizi
Yeşil çim, kızıl güller.
Ürkek, sarı yapraklar,
Düşüyor titredikçe
Korkudan,
Çıplak dallar
...Onlarla giden benim
...Benim kadar korkaklar
...Eğer böyle üflersen,
...Neye tutun

Kéan aRs
08-27-2007, 09:32 PM
Şirin Yâr Efkârsız Mıdır...
Şirin yâr efkârsız mıdır;
Câm doluyor câm üstüne
Acep yâr vefâsız mıdır;
Zan eyliyor zan üstüne

Çoban meye üfler yine,
Mâniler hazân üstüne
Yârin gönlü arsız mı ne;
Han buluyor han üstüne

Sevenden şek olmaz sâdır:
Fer gelir ferzân üstüne
Ammâ o yâr hırsız mıdır;
Kalp çalıyor kalp üstüne

Bir bilirim, bilmem iki
Şüphesiz mizân üstüne
Benim yârim kâtil mi ki;
Can alıyor can üstüne

Kéan aRs
08-27-2007, 09:32 PM
Var mı Felek İle Kozum...
Tutuldum bir garip sevdâya yine,
Kırıldım bugüne, düne, yarına
Beynim öldü gönlüm durdu âyine,
Yürüdüm sevdânın yarınlarına

Bir ayyaş söylendi ileri geri
Ruhumu okudu meczup bir peri
Ben yeteri kadar aciz kendimden;
Yürüdüm, başımda seher yelleri

İçimden veya dışımdan,
Benden veya başkasındandı
Beynimde çınlayan uzun hava
Veya türkü idi, veyahut değil
Değil ve hatta belki ses bile
Çok da, önemli değil
Nasılsa her yolun bir bitimi var,
Yolumda boylu boyunca ölüle

Kéan aRs
08-27-2007, 09:33 PM
Yanar Benim Deli Gönlüm...
Yanar benim deli gönlüm; hicaplı nâra yanar
O aldanır sana ancak: Kanarsa yâre kanar

Yolun benim çilehânem; figânı saklı nehir
Velâkin uğramıyorsun o nehre sen nicedir

Nasıl çocuklara uğrarsan öyle, bir kere gel
Yetim, öksüz beni gözyaşlı gördüğün yere gel

Gel artık ey ilâcım gel, gel artık ihtiyâcım
Tabîbimsin biliyorsun ki muttasıl muhtâcım

Uyandı çöl bile feryâda sen de duy ne olur
Bahar döner gelir ammâ olan bir ömre olur

Kazâsı yok bu hayâtın ki; aşk yegâne demek,

Kéan aRs
08-27-2007, 09:33 PM
Yıllar Ağlamaz...
Âşıklar dert söyler, sanma dil ağlar
Ayrılığa gurbet eller ağlamaz
Yolların sonunda bir güzel ağlar
Sel alır yolları, seller ağlamaz.

Rabbi kula ağlar ağlamaz da kul,
Kul olur bir pula, ağlayamaz pul
Çulu birkaç pula kul eyler kulu;
Kullar ağlar çula, çullar ağlamaz.

Bülbüller ağlatır, güller ağlamaz,
Ömrünü verirsin, yollar ağlamaz,
Saçlarına aklar düşer de yârim
Ağlar ve anlarsın; yıllar ağlamaz!

Kéan aRs
08-27-2007, 09:33 PM
Zül Gelir...
Kemiriyor beynimi bir düşünce:
Neler olur Ay dağları aşınca?
Mâlûm koşup meçhûle kavuşunca
...Ayal evlât o gün beni el bilir
...Üstüme bir, 'hiç olmamış hal' gelir

Gözlerime göz açıp baksa bebek
Sarsılırım, belki derim; bu sevmek
Yüreğimde can çekişen kelebek
...Can evimin cidârından yol bulur
...Ne haldeyim, bilse bilse el bilir

Konuşursun, bilir misin, tûtiye
Melûl koyun, mahçup bakan kediye,
'Pervâneler, koştuğunuz ne? ' diye
...Sorsam, sazlar inler, sözü tel böler
...Niye b

Kéan aRs
08-27-2007, 09:33 PM
Kasımpatı...
Kasımpatıların adları çıktı
Kasımın masımın patladığı yok
Buralarda her gün, altı patlıyor
Bazen yedi, bazen on iki,
On altı bazen...

Katran karası gece,
Ağaçlar hortlamış ay ışığına
Bir çocuk atlıyor
Kırık kütükten

Atlılar:
Ardından, Mahşerin atlıları...
Ve fakat, o küçük yürekte
Ümit o kadar büyük;
Yakalayamıyorlar
Birer birer çatlıyor
Altlarında atları!..

Kéan aRs
08-27-2007, 09:33 PM
sevgi çıkmazı...
O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu
Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin
Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu
Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda
Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi
Ellerini sürdüğün her şey güzel olmada
İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi
Değil sevistiğimiz o eşsiz birkaç ayı
Bir elmas parçasını ustaca işler gibi
Bir bir düşünüyorum geçen her dakikayı
Dilerim yeniden doğ gel de güneşler gibi
Mahzun dudaklarımd

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
sevenler için...
Perdeleri kapat, sevgime tanık istemem
Işığı söndür, gel otur yanıma konuş
Ergeç anlaşacağız başka çaremiz yok
Sonra sevişeceğiz, bu düzen böyle kurulmuş
İstersen yine hep hayır de, olmaz de, ne çıkar
Her şey olacağına varıyor çaresiz
Yaşamak zorundayız, sen de biliyorsun
Öyleyse gel otur yanıma sevişmeliyiz
Durmadan sevişmeliyiz aslında gece gündüz
Daima istekli aç, doymak bilmez, vahşi çılgın
Sabaha karşı koşu atları gibi yorgun argın
Yine de usanmış değil, pişman değil, bıkkın deği

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
Kâbus...
Bildin mi nedir kâbus:
Olmadığından olan,
Ümit tükenmedikçe
Devam eden şey,
Mahsus!

Sen,
Âh, sen;
Hani, hep demez miydin; "Uyur gibi yaşama!"
Görmemiş değildim ki çoktan, görüleceği.
Ben o yumuk gözlerle hayatlar gördüm:
Boktan!

Elbet, ben de suçluyum;
Hattâ, tek suçlu benim.
Ben, tutup dost bekledim,
Geldi,
Bindiğim dalı kestiler sevdiklerim!

Bildin mi sebebini gözlerimdeki pusun?
Durma üstünü de ört,
Hadi ört ki mahpusun,
Çıkış yolu kaldıkça çıkışı yok kâbusu

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
aşk heykeli...
bir gün bu şehrin en yüksek tepesine
senin heykelini dikeceğim
limana yanaşan gemilerden önce sen görüneceksin
sen yol göstereceksin karanlıklarda
pullarda senin resmin olacak
vitrinlerde senin fotoğrafların
bu şehre gelenlere
önce seni gösterecekler
bense dilediğim gibi
günün her saatinde yalnız seni göreceğim
ve
karlı, soğuk bir kış günü
senin o duygusuz ayaklarının dibinde
can vereceğim.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
bir ayrılık gününde...
Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan

Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkanlara, evlere, kahvelere

Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden

Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken

Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
Unutulur, azizim unutul

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
İşte Sevgi...
Bir sâlih rüyâda aldım haberi:
"Başkasını sevme; dönecek geri"
Kıskanırsın diye, o günden beri
Bir kez 'aynadaki ben'e bakmadım

Saatlerden söktüm sâniyeleri,
Her çağlayana bir nöbetçi diktim
Döktüm ve aklımdan, tüm "niye"leri,
Neler neler oldu "İnan, takmadım"

Şimşeği gizledim; çakmasın diye
Şafağı gözledim; sökmesin diye
Soluğumu tutup çıkmasın diye,
İşte "son nefesim"...
Sana sakladım...

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
sevmek...
Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek
Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek
Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta, içimize çeşmelerinden sükun
Dopdolu göllerinde gezer beyaz bir kuğu
Huzur; o sevilmeyen kaplerin unuttuğu
En eski bir seraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda
Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın
Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın
Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da.
Ne kadar tutu

Kéan aRs
08-27-2007, 09:34 PM
kimbilir...
Bir yere yaklaşıyoruz seninle
Belki bilinmeyen bir azak şehir
Belki o, en sakin deniz kıyısı
Belki de bir dağ yamacı kimbilir
O yerde her şey değişecek ansızın
Hiç ayrılmayacak ellerimiz
Kuşlar en yakın dostlarımız olacak
Terkedilmiş bir kulübe evimiz
Gün doğmadan uyanacağız seninle
Tenimizde kırağların serinliği
Kulaklarımızda en güzel şarkılar
Çiçeklerin, ağaçların söylediği.
Seninle mevsimler orada bambaşka
Zaman bir suyun akışı, o yerde
Hüzün artık unuttuğumuz bir şey
Yalnızlı

Kéan aRs
08-27-2007, 09:35 PM
son mektup...
Ölürsem şaşırma
Ölebilirim
Ölürsem ağlama
Yine gelirim
Ölürsem seslenme
Uyuyacağım
Ölürsem üzülme
Yaşayacağım
Ölürsem bekleme
Geri dönemem
Ölürsem ölme
Sensiz edemem

Kéan aRs
08-27-2007, 09:35 PM
siyah mermer...
Biz iki serseriyiz bu yeryüzünde
Kibar konakları bizim harcımız değil, biliyorsun
Ne güne duruyor balıkçı meyhaneleri, kötü evler
Bizi karanlıklara götüren ayaklarımız değil, biliyorsun

Biz oldum olası böyle sarhoş, böyle umursamaz
Bu ilk saltanatımız değil, biliyorsun
Yaşamak bir siyah mermerdir işlediğimiz
İçimiz serseri bizim, adımız değil, biliyorsun

Biz seninle açık saçık şarkılar severiz
Duyduğun bu şarkı bizim şarkımız değil, biliyorsun
Kim yaratmış onca güzel bu siyah merme

Kéan aRs
08-27-2007, 09:35 PM
Hücremde...
Sâdece ayna var,
Ötesi yokluk.
Sesler her cenâhtan, herkes, her yerde.
Öyle bir var, var ki;
Yok bile yok...

Gördüğüm, duyduğum
Her ama her şey,
Sâdece perde.
Kırk beş kere döndüm, öyle diyorlar
Bu mel'un yerde.
Söyleyense, hücrem.
İşte, aynalar...

Bir var, bir yok bile değilmiş oyun.
Belki hem var, belki de hiç yok.
Bir yok ki, çokluk...

Sizi bilmem amma, benim hücremde
Varsa, bir ayna var,
Ötesi yokluk...

Kéan aRs
08-27-2007, 09:35 PM
neden sonra...
Bir gün demek ne kadar hazin
Anılarla dolu geçen yıllara!...
Bakıp da ardında kalan yollara;
Geri dönememek tek bir an için!

Büyüttüğün artık umutlar değil,
Şimdi tek gerçek var; çaresizliğin.
Bak! Fırçan kırılmış, bomboş tuvalin
Ne biraz renk kalmış, ne de bir şekil

Silinmiş o portre, göremezsin ki!
Daha yakından bak dilersen, eğil;
Hani o maviler? Hani o şekil?
Uçup gitmiş mi ne? Hani o sevgi?

Nerde o dostluklar? Güzel yalanlar?
Bu kalp neden değil eskisi gibi?
Bir başka dü

Kéan aRs
08-27-2007, 09:35 PM
sen aşk nedir bilmezdin...
Sen aşk nedir bilmezdin
Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan
Şimdi geniş bir bahçedir kalbin
Sevgiden, güzellikten, aşktan
Şimdi iri gözlerin arzu dolu
Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı
Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün
Geçen aşksız günlerin bıraktığı
Bir çeşme var aramızda görüyor musun
Tadılmamış hazlar serin sularda
Şimdi bahçende açan bir gül *******
Şimdi gözlerin en güzel uykularda
Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi
Saçların daha parlak, daha bir kapkara
Her

Kéan aRs
08-27-2007, 09:36 PM
Gözlerinde Mahkûm Olsam...
Başka uçurum yok bana
Gözlerinden daha derin!

Gözlerinde mahkûm olsam,
Söyle; ayrılık biter mi
Bakışın ne kadar derin
Ölüm daha da beter mi

İstemese gönlüm seni
Görmesem nakış, deseni
Tanır mı yâr, bendesini,
Gözünde hâlâ tüter mi

Hüznümden doğmasa yağmur
Islanmasam, kalsam mağrur
Dağda yine kurtlar ulur,
Dallarda kuşlar öter mi

Sana fedâ olsun ey yâr
Kâinâtım; şu dört duvar
Fakir düştüm: Bir canım var
Onu da versem yeter mi

Kéan aRs
08-27-2007, 09:36 PM
sen ağlama...
Ben ağlayan şairim
Bana gülmesini öğretmediler
Eğil de bir bak mahzun yüzüme
Anlatır sana çektiklerimi
Birer bıçak yarası gibi
Alnımdaki çizgiler
Ben mutluluk nedir bilemedim
Saçlarım okşanmaya alışık değil
Hep böyle dalıp gider gözlerim
Ve ne zaman düşünsem geçen günleri
Bir karanlık basar içimi
Aydınlık değil
Seni nasıl severim bilirsin
Nasıl yanarım özlemler içinde
Bastığın yerler cennet olur
Bilirim en serin rüzgarla gelirsin
Yine de yanar tutuşurum ben
Cehennemler içinde.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:36 PM
ne yapsam ne etsem ne söylesem...
Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum
Avuçlarımda ateş, gözlerimde sitem
Ve hep o şarkı dudaklarımda belli belirsiz
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.
Değişen sadece ellerim, gözlerim değil
Ayakkabım, gömleğim boyunbağım, elbisem
Her şey iğreti şimdi, herkes yabancı bana
Ne yapsam,neylesem, ne söylesem

Bütün günlerimi aldın gittin,bütün akşamlarımı
Oturmuş üstüme boğuyor beni her gecem
O renkler yok, o hayaller yok, o düşler yok
Ne yapsam, neylesem, ne söylesem

Nereye

Kéan aRs
08-27-2007, 09:36 PM
ölüme gazel...
Ne kötü bir dünya bu; sevgisiz, acımasız
Yaşarken dolu dizgin, ölüvermek apansız

Sen, en güzel yerinde olsan bile yaşamın
Alırlar, götürürler bir yerlere zamansız

Bütün o sevdiklerin, dostların, yakınların
Koyup giderler seni orada yapayalnız

Çalkalanır gidersin kapkara bir boşlukta
Ne sevinç, ne de keder; artık her şey anlamsız

Hakkın yok üşümeye, ağlamaya, gülmeye
Unutma! ölüsün sen, boş bir kalıpsın cansız

Her şey geride kaldı, ne sandın yalan dünya
Gördüğün gibi işte; bi

Kéan aRs
08-27-2007, 09:36 PM
ölüm gelmişse...
Bitmişse
Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar
Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse
Bir akşamüstü garipliği
Sarmışsa her yeri
Güneş devrilmiş
Renkler solmuş
Sesler kesilmişse
Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan
Ve çiçekler
Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
Bil ki ölüm saati gelmiştir
Senden uzak, kendimden uzak
Tüm umutlardan ve her şeyden uzak
Ben ölmüşümdür uzaklarda bir yerde
Gövdesini kurtların oyduğu
Bir ağaç gibi devrilmişimdir
O anı sen bileceksin herkesten önce

Kéan aRs
08-27-2007, 09:37 PM
resim...
Nedense bütün resimlerde ben
Böyle mahzun ve perişan çıkarım
Hep böyle hayata kapalı durur
Gülmesini unutmuş dudaklarım

Artık canından bezmiş kimselerin
Hazin bakışı parlar gözlerimde
İçinden adamlar arabalar geçer
Çizgiler alnımda bir büyük cadde

Aynada saçlarımı düzeltirim
Bir perde iner yüzüme alçıdan
O, bin mumluk ampullerin altında
korkarım korkarım fotoğrafçıdan

Bakışlarım gümüş camlara sorar
Elbisemin eskiliği belli mi
Sonra karşıda küçük bir noktaya

Kéan aRs
08-27-2007, 09:37 PM
Genç Oldum mu?...
Hiç genç olmadın mı?" diye sorarlar
Çok şükür olmadım; Hak yardım etti
Ne gün kendimi genç sanacak olsam
Bir başka musîbet imdâda yetti

Benim de kalbimi meşhûr 'ef' ve 'püf'
Az da olsa meşgûl etti elbette:
'Herkes gibi' diyip durdu büyükler,
Bir zaman aklımda böyle yer etti
Dinledim; her sohbet içinde zan var,
Sözler ya gak, ya guktan ibaretti,
Baktım; koşturmaca, bütün işleri,
Bilemedim kim kâr, kim zarar etti
Sabah akşam ye iç, giyin ve kuşan,
Çoğunu fakirlik fikri tükett

Kéan aRs
08-27-2007, 09:38 PM
ölümdü o...
Ölümdü o, beni aldatmayın
Soğuk nefesiydi yüzümde duyduğum
Öyle sessizce öldüm ki defalarca
Hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum
Hayatın omuzunda bir yük olduğu
Nice yalnız *******, nice akşamlar
Tanrı biliyor ya kaç kere öldüğümü
İnandım ölüme, aşka inandığım kadar
Satır satır yaşadım yazdıklarımı
Ne saadetin ne güzel günün şairiyim
Kimse acımasın bana, istemem
Ben aşkın ve ölümün şairiyim.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:38 PM
ölüme çağrı...
Seninle ölmek istiyorum;
seni sevdiğim için,
sana inandığım için
senden ötede yalnız ölüm olduğu için...

Seninle ölmek istiyorum;
birlikte ölümsüzlüğe erelim diye,
karanlıkları birlikte aydınlatalım diye,
birlikte varolalım diye...

Seninle ölmek istiyorum;
çünkü seninle yaşamıyoruz.
Çünkü mayamız ayrılıktandır,
çünkü ölümle bir bütün olacağız.

Seninle ölmek istiyorum;
benimle kadere meydan okuyabilecek misin?
Hiçe sayabilecek misin benimle
insanları, yaşamayı, Tanrıyı?

Kéan aRs
08-27-2007, 09:38 PM
*******...
******* uzuyor,
******* bitmek bilmiyorlarsa eğer
Soğuk heceleri çözmüyor şafak,
Güneş doğmuyorsa nefret üstüne
Yâni; bu sevdâya yürek dar ise

Bir de özlediğimiz değilse aynı güzel,
Gözlerimiz olsa da aynı ufka çivili,
Neye yarar?
Beni senden daha iyi anlatıyor şarkılar,
Seninle sâdece bir kavlimiz var
Canevime seni salan yâr ise
Böyle bir sevdâya yürek dar ise...

O halde dokunma ellerime,
Bırak kırsın dallarımı çoban nefesinden bir ağıt
Sonra,
Sana,
Seni anlatsın söğüt:

Kéan aRs
08-27-2007, 09:39 PM
rıhtımda...
Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda

Kana bulanmış bıçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı

Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi, giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse

Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı

Kéan aRs
08-27-2007, 09:39 PM
Ezandır...
Ağla ey gözlerim, mevsim hazandır
Mâtemi aynada kendi yüzündür.
Gayr-ı yâr ne ola belki cezandır
Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır.

Âmâya gülşeni, ahrasa neyi
Söyleme ne bilir, gamsıza meyi
Ölmekse, olmanın en güzel şeyi.
Bu aşkın ismi zan, cismi hüzündür
Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır.

Bağrı yanıkların vuslat âteşi
Pervâneler yakan sevda güneşi
Her varın tutkusu, hem yokun eşi
Sevgili gönlüne aşkı yazandır
Yârdan mektup gelmiş, dinle ezandır.

Ağla ey yüreğim, sen cana

Kéan aRs
08-27-2007, 09:39 PM
giden gençliğe...
Umudum, heyecanım bitmez pınardı bitti
Gençliğim deli dolu esen rüzgardı gitti

Neydi o sarhoşluklar? Dünyaya boş vermekler?
O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı gitti.

Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin
En mutlu, en doyulmaz yaşantılardı gitti

Çektiler ellerini elimden sevgililer
Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı? Gitti.

Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler?
Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti.

Kalakaldım ortada böyle ben param parça
Her gelen

Kéan aRs
08-27-2007, 09:40 PM
sana mektubum...
Biliyor musun
Senden ayrılalı sakal bıraktım
Zamanının akışına koyuverdim kendimi
Gömleklerim kolalı değil artık
Pantolonum ütülü değil
Ayakkabım boyalı değil
Öylesine değiştim ki
Görsen tanıyamazsın
Sabahları gün doğarken kalkıyorum
İlk işim bir sigara yakmak oluyor
Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum
Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma
Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor
Şimdi nerdesin kimbilir
Yatağında uyuyor olmalısın
Artık beni görme rüyalarında
Korkarsın.
Mevsi

Kéan aRs
08-27-2007, 09:40 PM
mektup...
İstersen mutlu oluruz seninle
Evimiz ve çocuklarımız olur
Yemek pişirirsin kendi elinle
Kalplerimizde esenlik ve huzur
İstersen mutlu oluruz seninle
Birbirimiz için yaratılmışız
Ruhlarımız düşüncelerimiz bir
Bizim gibi olur çocuklarımız
Ben şair, sen baştan ayağa şiir
Birbirimiz için yaratılmışız
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Kahkahamız ta uzaklardan duyulur
Mutluluk parıldar gözlerimizde
Rüyalarımız bile aynı olur
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Üzüntül

Kéan aRs
08-27-2007, 09:41 PM
Ezancı...
Kaf Dağı'ndan mı, bilmem, o ses nereden gelir,
Ben, gerçekleri uyur, hep o sesi yaşardım
Balkonlardan aşırır ufacık kalbimi sır,
Bildik pencerelerden, meçhûle taşınırdım

Güneş, çirkin doğardı saf çocuklar üstüne:
Yakan top, saklanmaca, seksek neye yarardı?
Anlatacaksa bana bu büyülü dâveti,
Birkaç ihtiyar yıldız, bir büyükanne vardı
...
Bir büyükanne yoktu: 'Ses'e gitti dediler
Götürdükleri yerde taşlar dikili bahçe:
Ammâ sesten eser yok, mırnav mırnav kediler,
Kapısında bir demir

Kéan aRs
08-27-2007, 09:41 PM
değer mi...
Bir rüya görür gibi
Seninle bulutlara uçtuğumda
Bir ateş yakar beni
Sevginle tutuştuğumu sanırdım
Yağmur olur damla damla
Öperdim öperdim dudaklarından
Bir nehir gibi çağlar
Akardım akardım damarlarından
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer mi değer mi söyle
Bir rüya ömür boyu
Sürer mi sürer mi böyle
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer canım değer elbet
Değer birtanem
Aşkı için herşeye
Ne hayal ne de gerçek
Engel mi kanatlanmadan uçmaya
Değer canım değer birtanem

Kéan aRs
08-27-2007, 09:42 PM
kekeme...
Bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip
Bu şehrin daracık sokaklarında
Kelimeler zincire vurulmuş gibidir
Dudaklarında

Ne ismini söyliyebilir doğru dürüst
Ne sevdiğine ilanı-aşk edebilir.
Sormayın neden yalnız yaşadığını
Kusurunu bilir

O güzelim şiirleri hep içinden okur
Bu dert de çekilmez doğrusu
Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur
Bütün uykusu

Günahsız harfler onun nazarında
Birer siyah heyula gibidir
Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler
Rüya gibidir

Kéan aRs
08-27-2007, 09:42 PM
incir ağacı...
bir deli feyz aldı diyordu
bütün diktatörleri yeryüzünün
bir başkası gökten zembille inmişti
ve bir peygamberdi anlaşılmamış
biri durmadan koşuyordu
üstünde bir don bir gömlek
ve bir başkası
ölmek diyordu
kurtuluş ölmek
o genç bir adamdı
sakalları uzamış saçları kirli
gözleri cam gibi parlıyordu
bir noktaya bakıyor
sessizce ağlıyordu
beni görünce
belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden
dedi ki
sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir
sonra durdu ve bağırdı uzun uzun
hüsamettin

Kéan aRs
08-27-2007, 09:43 PM
istanbul ışık ışık...
istanbul rüzgar rüzgar sevdiğim
kah bir lodos, denizlerden esen
ılık mı ılık
kah ustura gibi deli bir poyraz
bırak saçlarını rüzgarlarına istanbulun
bu şehirde aşksız ve rüzgarsız yaşanmaz

istanbul bulut bulut sevdiğim
kimi beyaz mı beyaz
ince, tül gibi
kimi katran misali kara
bulutları da insanlarına benzer istanbulun
inanma sevdiğim, inanma bulutlara

istanbul yağmur yağmur sevdiğim
kah ince ince
kah bardaktan boşanırcasına
hele bir yağmur yağmaya görsün
ölürcesine yaşanır

Kéan aRs
08-27-2007, 09:43 PM
Ey Habib...
Bu geldiğim nasıl mekân:
Haz aradım bulamadım
Yanan çoktu, gönül yakan
Köz aradım bulamadım

Aynamda görülen zatta
Bir yürek var ki; mezatta
Huzûra çıkacak hattâ
Yüz aradım bulamadım

Ne bir arzu; ruhta çakan
Ne bir kavil; sana akan
Senin nazarınla bakan
Göz aradım bulamadım

Ana, baba, bacı, kardeş,
Dosttan geçtim, eş, arkadaş,
Şu başı koyacak yoldaş
Diz aradım bulamadım

Yalnız sende; 'Mim'inden tut
Kelime, harf, hece yahut,
Varlığımın özüne zıt
Söz aradım bulamadım

Kéan aRs
08-27-2007, 09:44 PM
Istanbul yoktu sen olmasaydın...
Ben nice İstanbullular gördüm sana gelinceye kadar
Kirli paçavralara benzerdi insanları
Dostluktan, vefadan yoksun.
Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış
Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun.
Yüzümde dolaşan birer iğrenç böcekti gözleri
Bir tutsam
Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri
Evlerinde bulduğum yalnızlık
Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı.
Günler boyunca
Bir başka karanlık gelirdi
Karanlığın biri kaybolunca
Güneşler doğardı görmezdim.
Bir ses dur

Kéan aRs
08-27-2007, 09:44 PM
Düşler...
Dün geçtiniz buradan
Dün, kanat kanat,
Ufka gittiniz kuşlar.

Gittiniz yâ,
Ardınıza düştü
Zümrüt gözlerin deldiği efsunlu düşler.
Çünkü dün bu köyde, Hasretî vardı.

Bunu siz ettiniz, siz ona, kuşlar
Bir taşa yakardı, sevgiyi sordu
Şiirler yazdığı kalemi kırdı.

Aklına üşüştü hayâller, düşler
Dizleri mecalsiz,
Çetin, yokuşlar
İçini,
Tanımsız bir sevda yaktı.
Yol, kilim desenli,
Büyülü nakışlar döşeli, yolda,
Aklında,
Bir puslu bakış vardı...

Bunu siz ettiniz, siz ona, kuş

Kéan aRs
08-27-2007, 09:44 PM
işte ben...
Ben alışılmamış bir insanım biliyorum
Bir karanlıktır ben de pırıl pırıl zamanlar
Mağrur kalbim her yerde asi ve yalnız
Neyleyim umduğum gibi çıkmadı insanlar.
Herkes bir şey aldı götürdü benden
Dağıttım kaç yıl sevgilerimi cömertcesine
Gözlerim bir vefa arar, arar da bulamaz
Nicedir hasret kulaklarım bir dost sesine
Bilirim, çoğu gün hüzünlüdür bakışlarım
İçimde biri ağlar güldüğüm zaman bile
Gömerken kalbime bütün arzularımı
Yanarım yaşanmamış anıların özlemiyle
Sevdiğim mahzun şar

Kéan aRs
08-27-2007, 09:44 PM
sensizim...
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim...
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum...

Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesle

Kéan aRs
08-27-2007, 09:45 PM
gidişin...
Gidişin ölümüydü umutlarımın
Güllerin yüreğimde can verişiydi
Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın
Seninle batan ömrümün güneşiydi

Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz
İçimde yokluğun ateşini yaktın
Karanlıklar ortasında güpegündüz
Yıkılmış dağılmış bir adam bıraktın

Gün, gün yaklaşan bir şey var; ölüm mü ne?
Değilse içimde bu ürperti neden!
Dolaşan kim benimle deli divane

Güzel olan herşeydi seninle giden
Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı
Gittin, BANA BU REZİL İSTANBUL KALDI

Kéan aRs
08-27-2007, 09:45 PM
her günüm seninle...
Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
Sevmek seni Tanrılar gibi
Senin

Kéan aRs
08-27-2007, 09:45 PM
çıkmaz sokak...
Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye

Kéan aRs
08-27-2007, 09:45 PM
Dünya'ya...
Çok vaktin kalmadı şimdi başıma
Zümrüt yeşili bir taç giyeceğim
Elinde servetle geçip karşıma
Af dileyeceksin, geç(!) diyeceğim

Yalvarsan yakarsan yok seni duyan
Yeminler ederek; bitmedi rüyan
Benim bağlarımda rengi solmayan
Gül var diyeceksin, güç diyeceğim

Hânemi eyleyip sultan otağı
Teklif edeceksin en büyük dağı
Sahibin başında bulunmadığı
Hayatın ederi kaç diyeceğim

İnsan makinesi(!) çık, ara insan
Erkeğinle artık bir oldu 'nisâ'n*
Sevgiyi arıyor, aşk istiyorsan

Kéan aRs
08-27-2007, 09:45 PM
çok sevmek...
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek *******de o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alyında avuçlarımızın
İşte o, insanın bir yerde, aşka boyun eğmesi
Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek
O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi.
Yanmak mı o eski çağlarda yanmak
Kül olup savrulmak rüzgara karşı
İlk kesilmişliği mağrur ellerimizin
O çok sevmek, kanımızın o ilk akışı.
İşte pınarlar, testiler, ır

Kéan aRs
08-27-2007, 09:46 PM
düşle gerçek arasında...
Durup durup seninle karşılaşıyorum her yerde
Karşıma çıkıyorsun her köşebaşında sen
Kimi gün parklarda, kimi gün sokaklarda, caddelerde
Gözgöze geliyoruz, saatlerce bir şey söylemeden.

Hiç değişmemiş diyorum içimden, ne güzel
İşte yine o! Yine mahzun, yine dalgın, yine ürkek
Hadi gel diyor dudakları.----Özledim, hadi gel
Biliyorum oysa; uzatsam ellerimi, gidecek.

Bu bir aldanış mı? Yoksa var oluş mu yeniden
Söyle bir son mu? Bir başlangıç mı? Bir dönüş mü?
Ne oldu o güzelim zamanla

Kéan aRs
08-27-2007, 09:46 PM
diyebilseydim...
Anladım diyemem ki! Suçluyum
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep

Kéan aRs
08-27-2007, 09:46 PM
galata kulesi...
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu

Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesinde

Kéan aRs
08-27-2007, 09:47 PM
dost koşması...
Büyük dertler birbirinden
Sıralanır, sıralanır
Gönül her gün bir yerinden
Yaralanır, yaralanır.

Yüzleri var türlü biçim
Belli değil gerçek dost kim
Vefa diye şu yüreğim
Paralanır, paralanır

Başta bin türlü düşünce
Hep karanlık gündüz gece
Doğru söyliyen ömrünce
Karalanır, karalanır

Ömür boyu düşündüğün
Sırlar çözülecek bütün
Şu demir kapılar bir gün
Aralanır, aralanır

Kéan aRs
08-27-2007, 09:47 PM
gerçekten sevmek...
O durmadan kaçıyor;
sen ardından gitmiyorsan;

o günün her saatinde saklanıyor,
sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;

o sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

boşuna aldatma kendini,
onu sevmiyorsun demektir.

Elindeki içki kadehinde,
dudağındaki sigarada ,
okuduğun kitapta,
mırıldandığın şarkıda,
söylediğin şiirde,
gördüğün rüyada
ve yaşaman için
ciğerlerine doldurduğun havada
o yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
onu sev

Kéan aRs
08-27-2007, 09:47 PM
bekleyenler için...
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir sarı saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Her şey bana seni hatırlatıyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar değse yüzüme
Ellerini düşünmeden edemem
Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
Tadı senden gelir
Yediğim yemişlerin
İçtiğim içkilerin
Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
Bu emsalsiz hüzün
Seni beklediğim içindir

Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum

Kéan aRs
08-27-2007, 09:47 PM
bir çıkmaz sokakta...
Ne kadar dönüp dolaşsam, yine de
Hep o çıkmaz sokaktayım çaresiz
Bir umut kırıntısı gözlerimde
Yürüyorum durmadan, dalgın, sessiz

Sokak o sokak, bense ben değilim
Sanki bin yıllar geçmiş aradan
Boşlukta bir şeyler arıyor elim
Belki de mahşere dek bulunmayan

Yitirdiğim neydi, aradığım ne
Çöken ne yüreğime kurşun gibi
Tanrım! ben mi değiştim söylesene
Yoksa bende zamanlar mı eskidi

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle

Kéan aRs
08-27-2007, 09:48 PM
Diriliş...
Üzülme bir tanem kanı bozuk günlere geldin diye
Mâdem iz bırakıyor ayağın karda
Mâdem güller gül kokuyorlar hâlâ
Ne diye küsersin,
Bilmem, ne diye aşka?

Yazısın, yazgısın, sözlüsüsün ustanın
Bozukmuş,
Ve hattâ bozulacakmış daha da dünyâ
Olsun...
Gözün de ağlamayı unutmadı yâ!

O küçük, o kara,
Sabah pencerene konan küçük kuş var yâ
Fısıldamadı mı sana haberi:
Mahşerî bir ordu indi de dağdan,
Çizmeleri kanlı İblis'in askerleri
Terk etti hâneleri
Bebeklere mehter okuyor

Kéan aRs
08-27-2007, 09:48 PM
aşktı o...
Aşktı o! Değiştiren tüm *******imi
Aşktı o! Beni durup durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, doludizgin gidişime dur diyen

Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim
Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su
Böyle ak pak olacağımı bilir miydim?
İçimde açmasaydı o sevmek duygusu

Ben bir tutsağım şimdi sevgiye, gönüllü
Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın
Görsün prangalarım o doğacak günü

Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın
Seninle her yerde güzel, her zaman yeni

Kéan aRs
08-27-2007, 09:48 PM
gözlerde sevişmek...
Seninle yaşanacak bir aşkin öyküsünü
Bir giz gibi derinden dün yaşatti gözlerin
Sundugu sevinçlerle o eşsiz bahar günü
Yemyeşil bir adakti, bir muratti gözlerin.
Acilar uzaklarda, mutluluklarsa yakin
Bir kaç saat içinde kaç yildi yaşattigin
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkin
Ölümsüz oldugunu hatirlatti gözlerin.

Içimde tek sen vardin, düşüncemde yalniz sen
Birbirimizden uzak yaşadigimiz o en
güzel yillarimizi elemle düşünürken
Hem agladi sessizce, hem aglatti gözleri

Kéan aRs
08-27-2007, 09:48 PM
bana bir şarkı söyle...
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat

Kéan aRs
08-27-2007, 09:48 PM
ben orada sen burada...
Ben orada öldüm en çok orada bilmezsin
Orada zaman buruşmuş bir eski resimdi
Orada sen yoktun, gözlerin belli belirsiz
Koptum oradan, bir kırık heykelim şimdi

Bir kolum derin denizlerde tek başına
Ayaklarım çöllerde kum tepelerinde gömülü
Alıp götürür saçlarımı bir soğuk rüzgar
Ben orada öldüm, en çok orada bir başka türlü

Hiç bende değilsin, burada yoksun ki
Orada var mısın, ya da ben yok muyum
Tek değiliz seninle, bütün olmadık hiç
Şimdi nerdeyiz nasılız bilmiyorum

Orada akşa

Kéan aRs
08-27-2007, 09:49 PM
Deniz Benzer...
Deniz benzer, deniz benzer
Şu gönlüme deniz benzer
Karadeniz'im, yüzüne
Hüzünlü bir beniz benzer

Her şey uyurken uyanan
Her ayrılığa dayanan
Çocukluk aşkıma yanan,
Üstündeki yıldız benzer

Sılasın sen hayâlime
Işıksın sevdâ yoluma
Benim şu mahzûn hâlime
Durgun hâlin yalnız benzer

Bir korku; düşten çıkaran
Bir öfke; taştan çıkaran
Bir sevinç; baştan çıkaran
Sana nazlı bir kız benzer

Deniz benzer, deniz benzer
Karadeniz aşka benzer
Benim şu deli gönlüme
Bu deniz bir başka

Kéan aRs
08-27-2007, 09:49 PM
aşk şairi...
Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kimbilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm
Durup durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Dünyamı saran bir uçtan bir uca
Hep o bir gün sevememek korkusu
Ben kalbimi o taşlarda biledim
Bütün pisliklerini yeryüzünün
Kazıdım hançerimle yeniledim
Son dakikasında bile ömrümün
Ben Tanrıdan başka bir şey istemem
Her sevgiye açık olsun pencerem

Kéan aRs
08-27-2007, 09:49 PM
beyaz güvercin...
Süzülüp mavi göklerden yere dogru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu

Aldim elime, usul usul okşadim
Sevdim, gençligimi yeniden yaşadim

Bembeyazdi tüyleri, öyle parlakti
Açsam ellerimi birden uçacakti

Egildim kulagina; dur, gitme dedim
Hareli gözlerinden öpmek istedim

Duydum; avuçlarimda sicakligini
Duydum; benden yillarca uzakligini

Çirpinan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere

Ak güvercinin iri gözleri vardi
Güzelliginden fişkiran bir pinardi

Soguk

Kéan aRs
08-27-2007, 09:49 PM
50 yaş şiiri...
Ne zaman baksam çevreme elli yıl sonra
Hep aynı gördüklerim; bir keşmekeş, bir bozuk düzen
Bir lokma ekmek uğruna tükenmesi insanların
Yaşamak ve ölmek için hep aynı neden

Sefil doymazlık: ete, kana, paraya
Öylesi bir açlık ki eksilmeyen, bitmeyen
İnsan, ezebildiğince mutlu insan, oğul
Nereye gidersen git hep o tuzak, o dümen

Küçük hesaplarla kabaran büyük hesaplar
Ve değişmez çığlığı insanoğlunun: Ben, ben, ben!"
Sen yok musun? Onlar yok mu? Biz yok muyuz?
Nereye bu gidiş?

Kéan aRs
08-27-2007, 09:50 PM
Demiştin Ki...
Demiştin ki; "Beni unutma.
Kalbim fırın oldu,
Sen, onda piştin."
Demiştin ya,
Bak,
Yıktım mabedini...

Kolay gelmişti,
Unutulacak gibi değildin!
Öyle ayrıldım yanından
Dönülecek yolum,
Tutunacak dalım,
Diyordum ki;
Sevecek bir gülüm var...

Türküler söylerdi; "Bülbüle gül yâr"
Bilemedim; "göz, göze bakar"
Unutmak kolay,
Unutmamak zor...

Sokaklar dopdolu
Sokaklar, insan
Ne peşinde bunlar?
Bir türlü bilemedim,
Ben de, zamanın ardına düştüm

Kéan aRs
08-27-2007, 09:50 PM
Demiştin Ki...
Demiştin ki; "Beni unutma.
Kalbim fırın oldu,
Sen, onda piştin."
Demiştin ya,
Bak,
Yıktım mabedini...

Kolay gelmişti,
Unutulacak gibi değildin!
Öyle ayrıldım yanından
Dönülecek yolum,
Tutunacak dalım,
Diyordum ki;
Sevecek bir gülüm var...

Türküler söylerdi; "Bülbüle gül yâr"
Bilemedim; "göz, göze bakar"
Unutmak kolay,
Unutmamak zor...

Sokaklar dopdolu
Sokaklar, insan
Ne peşinde bunlar?
Bir türlü bilemedim,
Ben de, zamanın ardına düştüm.

Kéan aRs
08-27-2007, 09:50 PM
zülfikar...
Dünya durmuş, dünya dönmüş bana ne
Aldığım her nefes, an senin için
Hançerin bağrıma inmiş bana ne
Damarımda akan kan senin için

Sensin yoğum varım, namusum arım
Gel yar şu kalbimi ey Zülfikarim

Bedenim harabe gönlüm gülistan
Olan olsun gayri korkum yok yastan
Efsane yüreğim dillere destan
Şöhret senin için şan senin için

Sensin yoğum varım, namusum arım
Gel yar şu kalbimi ey Zülfikarim

Yetiş imdadıma uzak durma gel
Gönül sarayında yücel ha yücel
Varlığın hayattır yokluğun

Kéan aRs
08-27-2007, 09:50 PM
Yeniden EskiyeEskiden Yeniye
Çocuklar...
Çocuklar var,
Çoğu seni unutmuş.
Çocuklar koşuyor ip-mip atlıyor.
Ben,
Uyur-uyanır seni yanımda
Bulamazsam diye ödüm patlıyor...

Evlerden geliyor, ellerden tutup
Çocuklar ağlıyor; ya anne, baba...
Parklarda salıncak, yolda araba
Onlar oyun diyor, ben sâbit fikir;
Merhaba kadim zikir,
Merhaba...

En çok, yıllar önce ben sevdim seni
En çok, yıllar önce özleyen bendim
Küçük kollarım çok açılmadı da;
Gösterememiştim ondan sevgimi...

Burası karanlık,
Ben üşüyorum,
Önce gelenler

Kéan aRs
08-27-2007, 09:51 PM
yokluğumun resmi...
Attığım her adım benden uzakta
Bastığım her yerde yokmuşum meğer
Çırprnırken 'ben' denilen tuzakta
'Ben' bana saplanan okmuşum meğer...

Aklım kumsal iken, ben toz paresi
Çıktıkça yükseğe alçalır oldum
Düşündüm derdimin nedir çaresi
Susarak konuşmak, sonunda buldum...

Esrarlı vuslata bir adım kala
Hasretin vecdiyle, ben kement attım
Deryada boğulmak ne güzel bela
Battıkça kurtuldum, çıktıkça battım...

Görünmez cevheri buldum diyerek
Körlüğü kör ettim, deli bir taşla
Bilmeyi bi

Kéan aRs
08-27-2007, 09:51 PM
yaz yarim...
Bir sicak tutkunluk bir gönül bagi
Çalar yüregimi saz benim yarim
Tatli tatli yakar gönül çirami
Mevsimler kiş olsa yaz benim yarim

Aşkin baglarinda bülbüller öter
Hasretlik sancisi gözümde tüter
Kalmaz çile elem dertlerim biter
Virane gönlüme haz benim yarim

Kéan aRs
08-27-2007, 09:51 PM
yaşamak ölmek güzel...
Sir dügümlü ahimda
Şu gönül dergahimda
Sensizligin ateşi
Alev olur ruhumda

Rüzgar eser savurur
Yaprak gider dal vurur
Sonsuzlugun ateşi
Yakar beni kavurur

Yanip kül olmak güzel
Sararip solmak güzel
Hasretle dolmak güzel
Ölümsüzlük bagrinda
Bu sevdanin ugrunda
Yaşamak ölmek güzel

Kéan aRs
08-27-2007, 09:52 PM
soran varsa...
Gözlerimdir kalemim
Yüreğimdir kağıdım
Kesilirim velakin
Bükülmez bir yiğidim

Çıra olup deste deste
Yanıyorum her nefeste

Soran varsa işte buyum
Can cıkmadan cıkmaz huyum
İçmişim aşk şarabını
Ben sevdanın sarhoşuyum

Her demde bir asırım
Zamansızlık kusurum
Hürriyetler utansın
Gönüllere esirim

Cıra olup deste deste
Yanıyorum her nefeste

Soran varsa ıste buyum
Can cıkmadan cıkmaz huyum
İcmişim aşk şarabını
Ben sevdanın sarhoşuyum

Kéan aRs
08-27-2007, 09:52 PM
sendeki ben...
İlan edemezken gönül halimi
İçini döküşün beni anlattı
Lal eylerdi derinliğin alimi
Engine çıkışın beni anlattı

Aşk elinden nağmeleri sesleyip
Sükut ile ifadeyi süsleyip
Duyguları gözyaşıyla besleyip
Sel gibi akışın beni anlattı

Canevime hapsol diyen o çağrı
Titretti adeta felç olan bağrı
Maziye gerilip atiye doğru
İçini döküşün beni anlattı

Vakit daraldıkça açıldı perde
Yokluğun korkusu başladı serde
Zamanın en erken olduğu yerde
Boynunu büküşün beni anlattı

Kaderin zuhu

Kéan aRs
08-27-2007, 09:52 PM
Çocuk Gibi...
Annesinin elini bırakmış çocuk gibi,
Bu yabancı diyarda korkudan titriyorum.
Ben, sıcak kucağına dönmeye yemin ettim,
Göğsüne yasla beni. Daha ne bekliyorsun?

Her yolcuyla hep gittim, aslâ geri dönmedim.
Yangınım hep büyüdü: Azalmadı, sinmedim.
Dağıttı çiğnediler, üflediler, sönmedim
Gel artık demek için sâhi ne bekliyorsun?

Ben, yeşil yapraklardan gözyaşı sağıyorum
Gül kırmızısından kan, üstüme yağıyorum
Bu yağan yağmur değil: Susmadım, ağlıyorum
Sen de özledin beni...

Kéan aRs
08-27-2007, 09:52 PM
muamma...
Aşkım sana bir muamma
Çöz çözebildiğin kadar
Mürekkebin yetmez ama
Çiz çizebildiğin kadar

Ayırdım candan bedeni
Hatan ile sevdim seni
Öfken dahi okşar beni
Kız kızabildiğin kadar

Dilin olayımda söyle
Nasıl yandım sana böyle
Al yolunda toprak eyle
Gez gezebildiğin kadar

Aldım ruhunun tadını
Ölsem duyarım yadını
Mezar taşıma adını
Yaz yazabildiğin kadar

Yokluğumla avunurum
Benliği yere vururum
Ayağindadir gururum
Ez ezebildiğin kadar

Dilin olayım da söyle
Nasıl yandı

ƒяαмвυαz
08-27-2007, 09:52 PM
bu kadar þiir az deðilmi daha fazla bulamadýnýzmý:) yüreðine saðlýk kankam

Kéan aRs
08-27-2007, 09:52 PM
ölesim gelir...
Aklıma düştükçe doğduğum yerler
Bir daha dünyaya gelesim gelir
İçimi döktükçe divane derler
Derdimi dağlarla bölesim gelir

Ölesim gelir, ölesim gelir
Belki öldüğümde gülesim gelir

Isıtan ateştim yaktılar beni
Zulüm halkasına taktılar beni
Bükülmez çınardım yıktılar beni
Çaldıkça sazımı çalasım gelir

Ölesim gelir, ölesim gelir
Belki öldüğümde gülesim gelir

Kéan aRs
08-27-2007, 09:53 PM
tşkrler

Kéan aRs
08-27-2007, 09:53 PM
yağmurlar ıslanmasın...
Ben türkü saplarım aşkın bağrına
Taki derinlerden yansın diye
Haykırsan kulak vermem çağrına
İsmimi yürekten anasın diye.....

Anasın anasın diye,
Sorma nasıl ve diye,
Sana en son hediye,
Gidiyorum...

Ağlama, ağlama gözyaşın yanmasın
Ağlama, ağlama yağmurlar ıslanmasın!!

Tariften mahrumdur, bendeki çile
Her çile yol almaz hasret ile
Tebessum ederim ölüme bile,
Azrail sevdamı sınasın diye

Sınasın sınasın diye,
Sorma nasıl ve diye,
Sana en son hediye,
Gidiyorum...

Ağlama

Kéan aRs
08-27-2007, 09:53 PM
özlem...
'Seviyorum' deyip ucuz laf etmem
Ben aşkımı görünmeze gizlerim
Gaddarım, haşinim, bil ki affetmem
Riyaya zulmeder benim sözlerim

Altıncı hasseyle farkeyle beni
Nakşeylesin yokluğunu izlerim
Bir an bile durma terkeyle beni
Nazarımla cezbetmezse gözlerim

Lisan muzdariptir gönül halimden
Ben mutluyum gülmesede yüzlerim
Özlemim alsada seni elimden
Ben yine, ben yine seni özlerim

Kéan aRs
08-27-2007, 09:53 PM
özlem...
'Seviyorum' deyip ucuz laf etmem
Ben aşkımı görünmeze gizlerim
Gaddarım, haşinim, bil ki affetmem
Riyaya zulmeder benim sözlerim

Altıncı hasseyle farkeyle beni
Nakşeylesin yokluğunu izlerim
Bir an bile durma terkeyle beni
Nazarımla cezbetmezse gözlerim

Lisan muzdariptir gönül halimden
Ben mutluyum gülmesede yüzlerim
Özlemim alsada seni elimden
Ben yine, ben yine seni özlerimm

Kéan aRs
08-27-2007, 09:54 PM
Can Yazısı...
Câna dair söyle bugün
Cânan, bugün "Can"dan söyle
Sırasını derd'eyleme,
Söyle baştan-sondan olsun;

Bağrımda varlık sancısı,
Hasretim gemi-azısı,
Çıktığım; Varlık gezisi

Olmaktan zor suâl var mı?
Olmasam, Güneş doğar mı?
Olmak, olmaya değer mi?
Söyle el "canından olsun"
Biliyorum; Ne? Bilmeden
Söyle, söyle, senden olsun
Ey gönlün çakır gözlüsü
Sevdânın var mı gizlisi?

Durma çal sevgiye maya
Ben ninemden öyle duydum;
Su da hasretmiş yanmaya
Söyle varsın

Kéan aRs
08-27-2007, 09:54 PM
nokta...
Ben hayat öldüren, sense yaşayan
Sana göre değil varlığım nokta
Cismin gözlerime olsada ayan
İnan, sen değilsin gördüğüm nokta

Arzum iflas etti yok heveslerim
Varlığımla yokluğumu beslerim
Eğer hissedilmez ise hislerim
Gölge olur birden durduğum nokta

Halimi görenler tanıdım sanır
Özümü ayıklar, yüzümü tanır
Onun içim yalnızlığım şahlanır
Çilemdir visale erdiğim nokta

Kéan aRs
08-27-2007, 09:54 PM
sekizinci notadayım...
Esareti esir eden
Dosdoğru bir hatadayım
Firariyim beş hasseden
Görünmez bir kıtadayım

Dert arayıp aralarda
Şifa buldum yaralarda
Okyanusum karalarda
Gizemli bir rotadayım

Rüzgar sustu, sevdam esti
Umutsuzluk umut kesti
Türkülerim türkü üstü
Sekizinci notadayım

Kéan aRs
08-27-2007, 09:54 PM
Bu O...
Dinle...
Derinden gelen bu sesi

Bir yer var diyor
Ve bir sevinç
Ve hiç bitmeyen bir sevgi
Ve...
Âhengi ümitlerin bittiği yerden,
En sevgilinin bûsesi

Duymuyorsun...
Duymuyorsun biliyorum
Çünkü dinliyorsun
Çünkü sen halâ sensin,
Çünkü kimsesizlerin halâ yok bir ‘kimsesi’
Çünkü,
Çağlayanlardan gelen
Halâ su sesi

Sus...
Sâdece sus ki; bu o!
Bu, ağlayan bebek
Bu, açan çiçek
Bu, çöldeki susuza en sevimli içecek
Bu...
Var oluşun
Kâsesi

Dur...
Her ad

Kéan aRs
08-27-2007, 09:55 PM
sen yoksun diye...
Varlığım sır oldu
Sen yoksun diye
Hayalin yar oldu
Sen yoksun diye

Şahittir dört duvar
Hep yokluğun var
Ağlar hatıralar
Sen yoksun diye

Her dem ah çekişim
Boynumu büküşüm
Dağılıp çöküşüm
Sen yoksun diye

Çile çekmedim yar
Sensizlik kadar
İçimde bir sen var
Sen yoksun diye

Vuslata dargınım
Estim, durgunum
Hasrete vurgunum
Sen yoksun diye

Her dem ah çekişim
Boynumu büküşüm
Darılıp çöküşüm
Sen yoksun diye

ƒяαмвυαz
08-27-2007, 09:55 PM
buda güzel

Kéan aRs
08-27-2007, 09:55 PM
feda ettim...
Kanmak için yandım aşka
Özü sana feda ettim
Seni gördüm senden başka
Gözü sana feda ettim

Gözün oldum baksın diye
Kışa döndüm yoksun diye
Sıcaklığın yaksın diye
Yazı sana feda ettim

Yüreğim pare paredir
Ayrılık çetin yaredir
Kelimeler biçaredir
Sözü sana feda ettim

Yokluğunda buldum seni
Benden bile aldım seni
Gönlüm ile çaldım seni
Sazı sana feda ettim

Kéan aRs
08-27-2007, 09:55 PM
dostlukların hatrına...
Sevdanın yollarında ister öldür vur beni
Bu yolun dönüşü yok, istese de kar beni
Bir türlü anlamadı can sunduğum yar beni

Gönüllerin dergahında Yunus gibi işlenirim
Dostlukların hatırına kavgalardan hoşlanırım
Sabahların hatırına *******den hoşlanırım

Yalnızım duygulardan düşünceler yer beni
Bırak gitsin bugünü geçmişlerden sor beni
Bir türlü anlamadı çok sevdiğim yar beni

Kéan aRs
08-27-2007, 09:55 PM
Bu Halin Ne Şâir...
Bu halin ne şâir yine
Her sözün pusu kuruyor
Cümlen ağlıyor haline
Harf ihânet haykırıyor

Konun hafifmeşrep, bayık
Mısraların nesre kayık
Hak getire uyak muyak
İmlâ desen, bel kırıyor!

Maymun sana açtı kucak
Akraba sandığı; gerçek!
Mısraların çiçek çiçek
Yakandaki gül kuruyor

Ey mahlâsa saklı nâdan
Barış derken utanmadan
Kalemin patlıyor: dan, dan,
Sayfan tehdit savuruyor

Fikri kısır, bebek yüzlü
Be şerefsiz porno sözlü
Şiirin bile hayızlı:
Hepsinden

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
erenlerin sofrasında...
Boşa lokma yok dediler
Erenlerin sofrasında
Her lokmaya hak dediler
Erenlerin sofrasında

Mamurlandı can harabi
Canım cananın turabi
Içirdiler aşk şarabı
Erenlerin sofrasında

Gönül sarhoş ayılmıyor
Bir naraki duyulmuyor
Ne hikmetse doyulmuyor
Erenlerin sofrasında
Benim efendim...

Can evimde hilalimdir
Cemalim hem cemalimdir
Her sunulan helalimdir
Erenlerin sofrasında

Mamurlandı can harabı
Canım cananın turabi
Içirtir aşk şarabı
Erenlerin sofrasında

Gönül sarhoş ayıl

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
biz kardeş değilmiyiz...
Nedir bu kavga telaş
Hele gel biraz yanaş
Olmuyor ki sevgisiz

Adem ile Havva'dan
Ta ki Kal'u beladan
Biz gardaş değil miyiz?

Öldüyse diriltelim insanlığın hatırını
Yaradılanı sevdik, yaradandan ötürü

Nedir kutuplaşmalar, ayırmak şucu-bucu
Madem yeryüzü Hak'kın; işte sana ipucu

Bu bir sevgi çeşmesi; içenler bundan kanar
İçip içip kandıkça içenin gönlü yanar

Yıkılsın senlik-benlik, yokolsun tüm sınırlar
Dinle ne demişlerdi; Mevlana'lar, Yunus'lar

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
Aşk Benim Gönlümdeki...
Aşk, benim gönlümdeki
Sevgi güç; ömrümdeki
Ben, aşka dokunmuşum
Kaşların, gözlerin,
Saçın ne ki?

Sevdâ imiş gözlerimin ışığı
Kalbimi bilmişim sevgi kaşığı
Can mı?
Belki bir damla su engin denizde,
Veyâ rüzgârda salınan buğday başağı
Ammâ,
İlgilendirmemiş hiçbir âşığı...

Kanat, umutsuz hülyânın,
Sanat, görgüsüz dünyânın
Dostlar uyanın uyanın
Bu, sonu pembe rüyânın:

Size Cennet'i anlatmadım
Koklatmadım rengârenk çiçekleri
Biliyorum çokları küskün bana
Ama tatmadım mısrâlar

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
bir türkü söyle...
Yanık yüreğinle bir of çekerek
Özümü dinleten bir türkü öyle
İçini dökerek, boynun bükerek
Ağlatıp, inleten bir türkü söyle

Gözüne yaş diye akıp dolaydım
Döktüğün yaşlardan nasib alaydım
Bu kahpe devranı görmez olaydım
Maziyi anlatan bir türkü söyle

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
diyarlardan diyarlara...
İnan bana ben değilim söyleten beni
Atılarak bir boşluğa serilmişim ben
Sıradan bir dert değildir inleten beni
Dostun bıçak sözü ile vurulmuşum ben

Diyarlardan diyarlara sürülmüşüm ben
Ruhum ile çarmıhlara gerilmişim ben

Çile yüklü duygularda dara çekildim
Yemyeşil bir yaprak idim soldum döküldüm
Asırlarca sökülmeyen köktüm söküldüm
Yalnızlığın ağı ile örülmüşüm ben

Diyarlardan diyarlara sürülmüşüm ben
Ruhum ile çarmıhlara gerilmişim ben

Kéan aRs
08-27-2007, 09:56 PM
dilini kana bulama...
Dilini kana bulama
Susta öldür beni n'olur
Gönlünün darağacına
Asta öldür beni n'olur

Dolaştır donan kanımı
Ruhun ile yak canımı
Körükleyip yangınımı
Este öldür beni n'olur

Sevdam nasib alacaksa
Hasret yetim kalacaksa
Sonu vuslat olacaksa
Küste öldür beni n'olur

Hasretinle yana yana
Ömrü tükettim uğruna
Bir taş misali bağrına
Basta öldür beni n'olur

Kéan aRs
08-27-2007, 09:57 PM
beşikten mezara kadar...
Bir meçhule gider yollar
Beşikten mezara kadar
Gaflet ile geçer yıllar
Beşikten mezara kadar

Ne bu celal, ne bu hiddet
Bitmez mi sandın bu müddet
Taht, saltanat, makam şöhret
Beşikten mezara kadar

Var mı şu dünyada kalan
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan
Beşikten mezara kadar

Yarıda kalır dilekler
Boşa çıkar tüm emekler
Azrail pusuda bekler
Beşikten mezara kadar

Ha bugün olmuş, ha yarın
Üç metre bez yoğun varın
Sonu gelmez arzuların

Kéan aRs
08-27-2007, 09:57 PM
Akşam Doluyor Gözlerime...
Dönsün şu başım fecre kadar bâde-i aşktan:
Akşam doluyor gözlerimin rengine akşam

Ufkumda alev rengi deniz, aşka kanarken,
Mevlâna dedim orda yanan, Şemsi soran hem

Bilmez çün alev; yandığı her ân eriyor mum,
Membâa döner çünkü sular, çölde kalır kum,

Donmuş bakışım ufka inen sihre vurulmuş:
Rûhum sanırım böyle bir ânımda verilmiş

Yârânı Hudâ varlığın âfâkına işler;
Ömrün de doğar belki gurûbunda güneşler

Kim bildi sözüm; yâri bilir, dehri de bildi
Geçtikçe hayat zâhir olan

Kéan aRs
08-27-2007, 09:57 PM
devir beni...
Sen deli rüzgarım, ben kuru yaprak
Savur beni savur, düşene kadar
Dağda güneşim ol, ben kuru yaprak
Kavur beni kavur, pişene kadar

Sapladığın okun, gerdiğin yayım
Sensin benliğimde en büyük payım
Etrafında devir daim halkayım
Çevir beni çevir, şaşana kadar

Hayat sensizlikse ölmeye değer
Ömrü bir kalemde silmeye değer
Bana gelmen için engelsem eğer
Devir beni devir, aşana kadar

Kéan aRs
08-27-2007, 09:57 PM
buyur burdan yak...
Su katılır mı hiç pişmiş aşa
Bakma tadına ot gibi yaşa
Gelene ağa, gidene paşa

Şak şak şak oldu çok matrak
Boş geçme ordan buyur burdan yak

Aklı selimle nazar eyleyin
Ne iş halleder kuştaki beyin
Bak nasıl geçer ömrü leyleğin

Lak lak lak oldu çok matrak
Çok içtik ordan buyur burdanyak

Kokuştu arzu, kokuştu istem
Takke düşünce sırıttı sistem
Kurtaramaz gelse Zaloğlu Rüstem

Bak bak bak her taraf çatlak
Çok içtik ordan buyur burdan yak

Kéan aRs
08-27-2007, 10:00 PM
buyur burdan yak...
Su katılır mı hiç pişmiş aşa
Bakma tadına ot gibi yaşa
Gelene ağa, gidene paşa

Şak şak şak oldu çok matrak
Boş geçme ordan buyur burdan yak

Aklı selimle nazar eyleyin
Ne iş halleder kuştaki beyin
Bak nasıl geçer ömrü leyleğin

Lak lak lak oldu çok matrak
Çok içtik ordan buyur burdanyak

Kokuştu arzu, kokuştu istem
Takke düşünce sırıttı sistem
Kurtaramaz gelse Zaloğlu Rüstem

Bak bak bak her taraf çatlak
Çok içtik ordan buyur burdan yakk

Kéan aRs
08-27-2007, 10:00 PM
Anadolu doluyum...
Bem çöller fırtınası
Ben anaların yası
Ben tarihlerin yoluyum

Vurulmuş saldırmışım
Düşeni kaldırmışım
Gariplerin sağ koluyum

Türkü söyler dillerim
Nasırlıdır ellerim
Ben söğütlerin dalıyım

Ben gönüller bekçisi
Dertlerin emekçisi
Ben Anadolu doluyum

Ben dünlerin yarını
Köroğlu'nun torunu
Ben Çamlıbel, ben Bolu'yum

Yüreğim Çatalca'dır
Bakışım kartalcadır
Ufuklara sevdalıyım

Türkü söyler dillerim
Nasırlıdır ellerim
Ben söğütlerin dalıyım

Ben gönüller bekçisi

Kéan aRs
08-27-2007, 10:00 PM
Aklanmaca...
Beşiğe bir bebek düşmeyegörsün
Bir yer buluyorlar hayat çarkında
Hele bir teklesin, hele ki dursun,
Hafakan basıyor daha kırkında

Sahte bir felsefe hançerelerde
Herkes birbirine hayâl zerkinde
Velâkin aktörler pencerelerde
Yanlış çıkışlardan sahne terkinde

Uyuyorlar; ölü! Uyanıyorlar,
Pembe rüyâları boşa çıkanda
Durup düşünmüyor, uslanmıyorlar,
Canlar paslanıyor ceset parkında

Korkuyor, ürküyor, saklanıyorlar,
Diyorlar; 'demeyin ölüm, sakın hâ'
'Çok yaşa' denirs

Kéan aRs
08-27-2007, 10:00 PM
affedin...
Her şey çiçek, çiçek... kirmizi sari,
Gençlik yillarimiz, düşler ne güzel,
O günler benimmiş, bu yillar bir el,
Beyhude özlemek eski yillari.

Elimdeydi, tutam tutam, simsicak...
Kalbimdeydi sevgi, sevgi, dopdolu.
Nasil da harcadim hep delidolu,
Boşunadir pişmanlik, şimdi n’olacak!!!
Geçerken o yılları farkedemedim,
Nice gaileler vardı başımda.
Gençliğinde, o önceki yaşımda
Tatmadığım güzellikler affedin.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:01 PM
Gözlerinden Bilirim Sevdiğim Seni...
Sitemler ediyor, nazlar ediyor,
Seni sevdim deyip ele gidiyor,
Bu nasıl iştir yalan söylüyor,
Gözlerinden bilirim sevdiğim seni.


Boşuna uğraşma kalbim biliyor,
Dilin yalan dese kalbin demiyor,
Sevdim diyemedim sitem ediyor,
Gözlerinden bilirim sevdiğim seni.


Sen ellere inandın boşuna kandın,
Beni çok seviyordun nasıl inandın,
Gurbet elde elim belimde kaldım,
Gözlerinden bilirim sevdiğim seni.


Yaşamak buysa yaşıyorum ben,
Taşınmaz bu yükü taşıyorum ben,

Kéan aRs
08-27-2007, 10:01 PM
Zincire vurdum...
Seven yüreğimi zincire vurdum,
Sevdayı duyan halkalar çözüldü.
Yedi kapılı zından kurdum,
Dört duvarından gözyaşı süzüldü.

Yürek içten içe göz dıştan ağlar,
Yare adanmış sözlerim yas bağlar.
Gönül ferman bulsa yarin yoluna,
Kavuşmaya yol verir dağlar taşlar.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:01 PM
Zehra...
Baba sevgisi nedir bilmedi,
Kara bahtı yüzüne gülmedi.
Kundak'ta Dünyadan bihaber bebek,
Babası Filistin Cephe'sinden dönmedi.

ZehraTelli Duvak'lı Gelin oldu,
Şehit Kız'ının ilk kez yüzü güldü.
Çokmu mutlu oldu acep ömründe,
Gitti kocası Kıbrıs'ta şehit kaldı.

Mutluluğu yetim yavrusunda buldu,
Kaderimdir deyip hayata razı oldu,
Acılarla harmanlanmış yanık yüreği,
Yaşama gülerek gözlerini yumdu.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:01 PM
Zakkum olsan...
Zakkum olup gül dalında açsan,
Bülbülün olur,dalına konarım.
Gül kokusu yerine zehir saçsan,
Abı hayat ilacı der, koklarım.

Sana gelecek eza bana gelsin.
Davul-zurna ile buyur ederim.
Senden gelecek cefa şunu bilsin,
Sevdigimin der,baş tacı ederim.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:02 PM
Yüzde Yirmibeşi çok Temiz...
Kaldır başını,
Altı kelime söyle,
Yine uyursun.
Aziz NESİN.

Deki; 'Bu Ülke'nin-
Yüzde Yirmibeşi çok temiz !!
Sen söylersen gündem olur.
Ben söylersem,
Sabun köpüğü gibi söner.

Gıdalar dolu Zehir,
Park'larda kabuklu yenir.
Merdivenaltı üretimler,
Asmış duvar'ına,
''Temizlik İmandan Gelir''

Kéan aRs
08-27-2007, 10:02 PM
Beklerim...
beklerim
elbet bir gün ayrılık biter

uzun sürse de
gelir sonu

bir de bakmışız
fakir
kraliyet tacı takmış

Kéan aRs
08-27-2007, 10:02 PM
Bebek Sevda...
...içimde yeni doğmuş
bir bebek sevda var
bir göğsüm süt veriyor ona
bir elim zehir

aklım ölsün diyor acı çekmeden
kalbim büyüsün istiyor
yeri cennettir

bu gece gözyaşım adeta nehir
gönlümü sanırsın ki tahtelbahir
beynimde bir okyanus var ki zahir
gözlerim ki geniş mavera ün nehir

aramızda biraz gece, bol yağmur, birkaç sokak var
aramızda bir bilmece ve bir korkak var
aramızda birkaç hece ve bir hortlak var

Kéan aRs
08-27-2007, 10:02 PM
Yüreklerde yaşadık...
Gelenekler aşkımızın önünde,
Sarıldık umuda gerisinde.
Her güneşin batışında,
Biz aşkı rüyalarda yaşadık.

Yarınları yazdığım mektuplara,
Beklentilerini anlatan cevapların,
Takvim yapraklarına fırtına olurken,
Biz aşkı hayallerde yaşadık.

Köy yeri dedik elele tutuşamadık,
Ne derler dedik tenhalarda buluşamadık,
Seviyoruz deyip yere göğe duyuramadık,
Biz aşkı yüreklerde yaşadık.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:02 PM
Yurdum...
Sorarlar aslımı, yazar nüfusta,
Atababam İshak, Firdevs anamda.
Adım ishak ÖZLÜ, neslim kafkasta,
Mevlana diyarı, Konya'dır yurdum.

Hanem söz olunca, coşkun akarım,
Şahin Tolgahan'a evlat bakarım.
Eylül kızım ile sona çıkarım.
Kaplıca diyarı Ilgın'dır yurdum.

Resulüm Muhammed, kitabım Kur'an,
Ruhumun gıdası beş vakit ezan.
Niyaz oğlu desin, kabrime duran,
Yörükler diyarı, Rüştüye yurdum.

Korkarım gururdan ortada halim,
İstemem saraylar yeter bir kilim.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:03 PM
Yörük Kızları...
Pancar tarlasında Yörük kızları,
Yürek hoplatır işveli nazları,
Gönlüne sevda düşer yazları,
Buluşma yerleri kamış sazları.

Tarlada allım yeşillim gezer,
Sevdigin göz ucuyla süzer,
Peşinde dolandırır dudak büzer,
Elinde çapası ayrıkotu keser.

Azıgını açmış yanında ayran,
Gençler uzaktan bakışır hayran,
Dere boyu aşıklara olmuş seyran,
Böyle gelmiş,böyle gider devran.

Başında gül oyalı yazması,
Ceylan sekişidir yere basması,
Elinde nakış desenli kınası,
Pekte y

Kéan aRs
08-27-2007, 10:03 PM
Yorum yok...
Dünya Atom Bombası yapmış,
Bi dakka yaa başörtüsü sokağa çıkmış.

Dünya Uzaya çıkmış,
İmam hatipte ayyuka,

Dünya Ay'a inmiş.
Haremlik-selamlık işi gündeme girmiş.

Dünya marsa gitmiş.
Yaa bi dakka sıkma başörtüsü çıkmış.

Dünya kuruklu yıldızı vurmuş,
Anladımda Kuran kursları meselesi varmış,

Dünya uzay savaşları projesi geliştirmiş.
Mayo yerine Haşemo'yuda biz geliştirdik.

Dünya teknolojide sınır tanımıyor,
Of yaa kadınlar cenaze namazı kılar mı.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:03 PM
Yolcum gelecek...
Yolları aşıp dağları geçecek,
Gelecek yolcum yüzüm gülecek.
İki dağ kavuşması az olur,
Yol ver a yollar yolcum gelecek.

Bak Hıdrellez Mayısın beşidir.
Bekler İlyas,Hızır kardeşidir.
Kavuşturmak yolların işidir,
Yol ver a yollar yolcum gelecek.

Bahar geldi dağ bayır kutluyor,
Kıştır bu gönül yazı bekliyor.
Sende baharım,bugün geliyor,
Yol ver a yollar yolcum gelecek.

Dost yücelerden bir sevgi dağı,
Gül donatır uğradığı bağı.
Bugün dostun bağa gelme günü,

Kéan aRs
08-27-2007, 10:03 PM
Yitik Kalp...
Benim için,
Gökkubbenin altında,
Dünyayı yaratan.
Gündüzü güneşle,
Geceyi ay ve yıldızlarla donatan,
Ruhuma güzellikler adına,
Denizleri ve gölleri,
Dağları ve dereleri yaratan,
Ve dahi,
Ağaçları,çiçekleri,
Renğarenk bezeyen Rabbim.
Yetmez kuluma diyerek,
Uçan kuşları,
Yüzen balıkları,
Koşan kuzuları armağan kıldın.

Dinlenmem için geceyi,
Yarattıklarını görmem için gündüzü,
Sabit kıldın.
Yarattığın bu kuluna,
Çisil çisil yağan yağmuru,

Kéan aRs
08-27-2007, 10:03 PM
Yine gelsen...
Ayda geçti,yılda geçti,
Yavru kuşlar kanatlanıp uçtu.
Bu ayrılık bizemi düştü,
Yine gelsen,yine gülsen.

Karlar eridi,yollar açtı,
Göçmen kuşlar dönüşe geçti.
Arife bitti,bayram geldi,
Yine gelsen,bayrama gelsen.

Zalım gurbeti muradmı seçtin,
Çare bulunmaz derdemi düştün.
Kavuşmak hayal,yüzün görsem,
Yine gelsen,yine görsem.

Geçmiyor yıllar selamına hasret.
Yanar yürek cemaline hasret.
Geliversen bitse bu hasret,
Yine gelsen,bize gelsen.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:04 PM
Yiğitlik...
Sözün bittiği yerde usül başlar,
Zaman yok,sinir çok karar vermeli.
Seç seç al,mezarda dikilmiş taşlar,
Dul-yetim gözünden dökülen yaşlar.

Soğuktur delikli,sonucu sıcak,
Çekildimi beyhude can alacak.
İşin kolayı budur,düşün zoru,
Geride kalanların ne olacak.

Ya Mapushane dört duvar arası,
Sürülür alnına katil karası.
Bitmez vicdanla bir ömür hesabın,
Silinmez yürekten ölüm yarası.

Yiğitlik,can alıp can vermekmidir?
Zor yetişeni anda sermekmidir?
Şeytana karşı sa

Kéan aRs
08-27-2007, 10:04 PM
Yiğit Madenci...
Yılların Fosili bulundu, namı Elmas adı Kömür,
Kömür istedi ekmeğe karşılık koca bir ömür.
Yanıcı ve patlayıcı Gaz'larla dolu Ocakta,
Nasıl kazanılır Ekmek parası,çeken bilir.

Her gün ailene yeniden veda edersin,
Bismillah deyip dar tünelden içeri girersin,
Elinde Kazma,başında baret Yiğit Madenci,
Arz'ın merkezine yol alır metrelerce gidersin.

Kömür tozu koklarsın,Gül kokusu yerine,
Kömür karası bulaşır öpülesi alın terine.
Rüyadır Güneş ışığı sana,nemli ortamın

Kéan aRs
08-27-2007, 10:04 PM
karşıdan salınma dilber...
Karşıdan salınma dilber
Sana kurban olayım mı
İsmin okur gönül ezber
Sevdi canım öleyim mi

Bu aşıkın mihnet ile
Geçti ömrü zahmet ile
Hey insafsız hasret ile
Şöyle mahrum kalayım mı

Sevdiğim beni yad ettin
Gayrısına gönül kattın
Kulunu yabana attın
Seni Hakk'a salayım mı

Mecnuni düştü bu derde
Sevdası yanıyor serde
Tenhaca bulduğum yerde
Bir şeftali alayım mı

Kéan aRs
08-27-2007, 10:04 PM
maceram...
genç mi olunurmuş içerde a benim gülüm
söyledim yedi yılda bütün türkülerini ömrün
güz bir yandan uçuşur saçlarımda
kış bir yandan

ihtimal ki ben senden tam sekiz ilkbahar büyüğüm
sen saçlarına ilkokul kurdelası taktığın gün
dev adımlarla buluştu ayaklarım
ah ne çabuk
kanımı pompaladı yüreğimin çelik kasları
kanım damarlarımda şaha kalkan atlardı
beyaz atkılar gibi attım boynuma bulutları
uçura uçura yürüdüm rüzgarında ölümün

en güzel nakışını vururken kanatları kuşun

Kéan aRs
08-27-2007, 10:04 PM
hepinizin olsun bu şiir...
rüzgar etekli geçin çocuklar gözlerimden
geçin kısa pantalon boy boy oyun oyun
şakacıktan oyuncuktan olsun razıyım dünden
ba-ba deyin çığlık çığlığa önümde durun

pamuk ellerinizle boynuma tırmanın dizlerimden
karıştırın ceplerimi yüzünüzü sakalıma sürün
ağlamıyorum kokunuz kaçtı da gözlerime o yüzden
öpeyim gıdığınızı hadi katıla katıla gülün

ulaş barış evrim özlem gökçe devrim
güzelim adlarınız şimdiden tutmuş umutları
yapraklarca balıklarca kuşlarca geçin tuzakları

Kéan aRs
08-27-2007, 10:05 PM
gönül gözün açtın isen...
Gönül gözün açtın ise
Yetersin sen kitap sana
Gördüğün yüz dost yüzüdür
Âlemde yok hicap sana

Gözün bakar seni görür
Sem'in senden haber verir
Her ne gelse senden gelir
Söyleyen sen hitap sana

Seni bulan gayrı n'eyler
Senin ile gönül eğler
Yedi mushaf seni söyler
Cümle merci maap sana

Gel gir aşkın harmanına
Düşme gel gayrın gamına
Hû de gerçekler demine
Çün feth oldu bu bab sana

Kaygusuz sen seni bildin
İstediğin' sende buldun
Her yüzden görünüp geldin
Yoktur adet hes

Kéan aRs
08-27-2007, 10:05 PM
ne fayda...
«Telden
Demirden geçsen
Mapusu delsen
Ne fayda!»


I

yüreklerimizi gencecik
çıkarıp verebilseydik
üşümezdi göğsümüzde
biber gibi bir uçurum

II

tam da yakalamışken doğanın gizini
bir bir vururken emperyalizmi
toprak ananın geniş kalçalarında
neden kalktın soframızdan
ENVER USTA

günü akşam etmek sana yakışır mı
yakışır mı sana upuzun yatmak
biz yaştakileri ustasız bırakmaz

adam sen de
yatarsan yat
biz dik durdukça
sen ölsen
NE FAYDA!

Kéan aRs
08-27-2007, 10:05 PM
asılası aşklar...
Sen kadehim de iki damla gözyaşı,
Soframda bir lokma sevdaydın.

Sen boynuma dolanan ilmik,
Kollarıma bir çelik kelepçe

Sen kapıma koca bir kilit
Gururuma dokunan çok ağı bir küfürdün

Bense darağacında bile,
Son arzusu sana kavuşmak olan bir yiğit

Kéan aRs
08-27-2007, 10:05 PM
adım adım aşk...
-I-

Nerde olsan gelirim.
Sokulurum yanına yorgun bedenimle,
Diri vücudunu koklar,
Kendime gelirim.

-II-

Umutlarım kağıttan bir tekne olur,
Öyle sessizce ve yavaş,
Yaklaşırım kıyılarına.
Yüreğim er-geç seni bulur.

-III-

Yerle gök bir araya gelir,
Aşkımı haykırdığımda.
Gözlerimi de bağlasalar,
Ayaklarım yolunu bilir.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:06 PM
adım adım aşk...
-I-

Nerde olsan gelirim.
Sokulurum yanına yorgun bedenimle,
Diri vücudunu koklar,
Kendime gelirim.

-II-

Umutlarım kağıttan bir tekne olur,
Öyle sessizce ve yavaş,
Yaklaşırım kıyılarına.
Yüreğim er-geç seni bulur.

-III-

Yerle gök bir araya gelir,
Aşkımı haykırdığımda.
Gözlerimi de bağlasalar,
Ayaklarım yolunu bilir..

Kéan aRs
08-27-2007, 10:06 PM
arınış...
Şehir sahrasında süreğen sıcak
Kanatır sabrımı keskin bir bıçak
Ne bilir melâli, süfli-uygarlık
Bu bir gönül işi, ince duyarlık
Arşı saran çığlık, sûr’u andırır
Bir damla, deryayı dalgalandırır
Kurşunlanmış gibi sancılanır cân
Bu bir iç kırılış, bu bir iç buhran

Herşey, su üstüne yazılan yazı
Hüzün ruhumuzun gizli niyazı
Âteş ırmağıdır nefsin yunağı
Boşalır ansızın his sağanağı
Yakar düşünceni âfet bir edâ
Gelir hayâline girer süveyda

Ekin neden özler bunca yağmuru

Kéan aRs
08-27-2007, 10:06 PM
sonbahar...
Suskun menekşeleri kar tozlağı bürümüş
Sıcak bakışlarında ısınmak istiyorum
Eski sevda gülleri kitaplarda kurumuş
Bu yıkık saatlerde hüzün en ince-yorum.

Gönlümün gündeminde bir ümit arifesi
Mazinin izlerini öfkemle sileceğim
Zaman, aldanışların kuşu ölmüş kafesi
Kuşku günlüklerinde tutuklu geleceğim!

Zincirini toplayıp sefer eyledi gemim
Bu buruk yolculuğa benimle çıkar mısın?
Belki son baharını seninle yaşar evim
Kapımı çalan mevsim: güneş misin, kar mısın?

Kéan aRs
08-27-2007, 10:06 PM
eylül kuşağı...
Namluya sürülmüş bir deli-fişek
Geçtik eylüllerin gökkuşağından
Erotik düşlere serilen döşek
Ergen umutların çılgın çağından!

Bildik, tekerlekler nice dönermiş
Acılardan servet üreten mantık
Sinagog önünde bir yığın ermiş,
Dolu-dizgin aşka gelip tıkandık.

Gün/doğdu sirkinin güz kampanyası
Herşeyin ucuza gittiği pazar
Çenginin elinde bir yılantası,
Çağdaş âyinlerde döngü ve nazar.

Bekleşiriz, yedi-uyurlar gibi
Ne gün rüzgâr eser, dağılır bulut?
El-pençe eğilip ‘buyur

Kéan aRs
08-27-2007, 10:07 PM
şiirin şiiri...
Şiir elif, şiir lâm
Şiir yorumsuz kelâm

Şiir ölümün aynası
Şiir bir gül kanaması

Şiir bir ilkyaz sürgünü
Şiir düşlerin yorgunu

Şiir seherde kırağı
Şiir ırağın ırağı

Şiir masal ikindisi
Şiir hükmün efendisi

Şiir bir efkâr tütünü
Şiir sihirin bütünü

Şiir buzdağında cemre
Şiir âşık Yunus Emre

Şiir karınca ordusu
Şiir bir efsunlu su

Şiir sevdanın tetiği
Şiir hüzün estetiği

Şiir erilmez Kaf Dağı
Şiir sufîler otağı

Şiir soylu bir pazar
Şiir: o safâ-nazar

Kéan aRs
08-27-2007, 10:07 PM
gündönümü...
Kurşun gibi atıldım yalnızlığa,
Mevsimlerin gündönümü ne zaman?
Özlemlerim sürgün benden uzağa
Düş sancısı yüreğimde ısırgan!

Tara saçlarını gün nefes alsın
Açılsın saksıda üzgün menekşe
Bütün hikâyeler yarıda kalsın
Asıver renkleri mavi güneşe.

Çamaşır ipinde bir yalın çığlık
Ömrümüzün vitrinidir balkonlar
Çift sesli fayanslar çıplak ve ılık
Özgeçmişin kitabesidir onlar.

Düşmez aynalara o alev-imaj
Ses dönüp dolaşır sesini bulur
Buruşur, katlanır ve ölür kumaş
İnsan desenle

Kéan aRs
08-27-2007, 10:07 PM
deli kızın türküsü...
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü

Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli

Yitirmeli büyük yolların birinde ne var

Kéan aRs
08-27-2007, 10:08 PM
yeniden...
Karanlık bastı mı gelirsin
Pencerem dibinde durursun
Oyuncaklar kabartma harfler gibi
Elle tutulur garipliğin

Elişi kağıtlardan çicekler yaparsın
Yeni şekiller görülmedik renkler ışıklar yaparsın
Dünya güzelse daha güzel olur
Bir şarkı sıcak yayılır ansızın
Uzanır ellerin gözlerimi örter
Bütün düzenim bozulur

Karanlık bastımı seninle gelir
Nasıl döner durur ortalarda
Çağrışımlardan kopmuş bir sürü
Tedirgin kuşlar gibi kelime

Elinde aynaların binbir yanlısı
Ne yandan baksan ö

Kéan aRs
08-27-2007, 10:08 PM
ilk yaz...
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya

Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler

"Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı
Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz
Sisin dere ağızlarından sokulup akşamları
Fındıklarımızı basıyor
Neyleriz kararan tomurcukları
Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz

Kéan aRs
08-27-2007, 10:08 PM
vuslat...
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı
Görmezler ufuklarda, şafak söktügü anı...
Gördükleri rü'ya ezeli bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgarı başka.
Gül solmayı; mehtab, azalıp gitmeyi bilmez...
Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi...
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
Sevdaları hülyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fıskiye ahengini dinler.

Bir ruh, o derin bahçede bir defa

Kéan aRs
08-27-2007, 10:10 PM
GÖNÜL BU...
Gittiğin gün beni de bitirdin,
Bu aşkın içinde.
Cehennem ateşine attın ikimizi de,
Tek bir lafın ikimizi de yok etti.
Son nefesimizi verdik,
Bu sevda sonun da.
Bitiyorum aldığım her nefeste,
Ölüyorum gelmediğin her günde,
Sabret diyorum sevdama içimden,
Gönül bu söz geçiremiyorum kalbime.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:10 PM
Yürü Yiğit Yürü Yol İlen Yürü...
Yürü yiğit yürü yol ilen yürü
Ağustosta erir dağların karı
Gayet güzel olsa yiğidin yârı
O yiğit yanına nazınan gelir

Yürü yiğit yürü yolundan kalma
Her yüze güleni dost olur sanma
Ölümden korkup da sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir

Sana derim sana ey kınalı taş
Çözümden akıttım kanlar ile yaş
Göllerde oynayan iki yeşil baş
Göllerin safası kazınan gelir

Misis köprüsünde kollarım bağlı
Ayrılık elinden ciğerim dağlı
Göksun'a varınca Bayazıtoğlu
Sana gelen beyler sözi

Kéan aRs
08-27-2007, 10:10 PM
Yedi İklim Dört Köşeyi Dolandım...
Yedi iklim dört köşeyi dolandım
Meğer dünya her tarafta bir imiş
Ben dünyayı Al'Osman'ın sanırdım
Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş

İrili ufaklı insan piç oldu
Onlar doğdu geçinmesi güç oldu
Altı Arap atı şahbaz niç'oldu
Mamur sandım yalan dünya çürümüş

Okuduğun tutmaz oldu alimler
Kalktı da adalet arttı zulümler
Terlemeden mal kazanan zalimler
Can verirken soluması zor imiş

Kulak verdim dört köşeyi dinledim
Meğer gıybetimi eden çoğ imiş
Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
Dutlu Kuyu...
Dağ başında ıssız bir yol kenarı,
Epey yıl aşırmış bir dut ağacı
Gölgesinde susuz kalmış bir kuyu
Bekleşirler geçmeyecek yolcuyu

Ne geçen bir yolcu, ne kurt, ne kuzu
Ne hayal uçuran, kuş kanadında,
Ne sıcakta serine duyan arzu
Bir tek kuşlar yuva yapmış dalında

Dutun kökü, saçak saçak kuyuda
Dertleşirler kimsesizlik üstüne
Sanki bütün yolcuları uykuda
Neden kimse geçip gitmez köyüne

Bilmezler ki artık her şey mazide
Giden de değişti, yolun kendi de
Kurdun, kuşun

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
Yükseklerde Şahin Gibi Süzülür...
Yükseklerde şahin gibi süzülür
Enginlerde turna gibi düzülür
Haçan dostu ansam gönlüm üzülür
Şimdi döndüm düzen tutmaz tele ben

Adama bakışta bir hoşça bakar
O dostun hasreti sinemi yakar
Ak göğüs arası misk gibi kokar
Bülbül gibi kona idim dala ben

Dadaloğlu der ki zatı zatınan
Bir güzel sevdim ben pek firkatinen
Önü sinebentli bir al atınan
Düşeyidim o dost ile yola ben

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
turnam gelir katar katar...
Turnam gelir katar katar
Kanadın boynuna atar
Seher ile bir kuş öter
Ötüşü gül dalınd'olur

Kır-atın sarı donlusu
Yiğidin gözü kanlısı
Güzelin göğsü benlisi
O da Aydın ilind'olur

Kederlenme deli gönül
Yiğide hürmetler olur
Namlı namlı kar istersen
O da Çiçek Dağınd'olur

Dadal'ım ben yoktur malım
Her sözlerim Hakk'a malum
Allah'ın sevdiği kulum
Sevdiceğim yanımd'olur

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
Beyaz Giysi...
Artık ben de sadık dostuma uydum;
Beyazlar giyindim bu kara günde.
Kumaşı, deseni onunki gibi
Düğmesi, dikişi, ütüsü, cebi
Vasiyetmiş gibi yok hiçbir yerde

Bu beyaz ruhumu yıktı ki öyle
Gözyaşım tenimde gezindi durdu.
Bütün karaları sardım gönlüme
En gerçek, en yakın, en az yorumlu
Bir beyaz giydim ki, göğe boğumlu…

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
Açelyam...
Açelya çiçeğim,
Kararınca ay doğanda
Bir çığrışmadır, kaplar
Beni köşe bucakta.
Çok hırslı bir insan da
Değilim ben aslında
Yaşım henüz yirmi üç…

Açelya çiçeğim
Süzülünce gün doğanda,
Kırıp zamanın çarkını
Azletmeli her günü.
Gönlüm sanki bir karlı dağ
Hayat sanki bir düğün
Devşirmek geceden yana
En debdebeli öğün
Herkes döner can cana…

Açelya çiçeğim
Açarken ince ince
Sanırsın gün, bu gündür
Sanırsın bahar bitmez
Her şey döner iç i

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
kral kızı ile dadaloğlu bölüm 1...
Kral kızı:
Sefa geldin civan yiğit
Söyleşelim heman yiğit
Yenemezsen beni eğer
Vermem sana aman yiğit

Dadaloğlu:
Sen ne dersin ey güzel peri
Kolay vermem seri
Ya alırım seni burdan
Yahut dönüp gitmem geri

Kral kızı:
Kral kızı derler bana
Bir gelmişim bu cihana
Kıydığımı duymadın mı
Tamam otuz dokuz cana

Dadaloğlu:
Babam Musa adım veli
Memleketim Avşareli
Aklımdan yok hiçbir zorum
Kırkıncıyı sanma deli

Kral kızı:
Beni dedin geldin ise
Hak nuruna kandın ise
Eğer aşık

Kéan aRs
08-27-2007, 10:11 PM
Teveccüh...
Zamana, mekâna karşı durur da
Meçhul bir hayali yar uğurlarsa
O serap dolu şuh hatıra gibi
Gönlündeki sese ümit bağlarsa

Durup da yürürüm yalan yıllara
Yürek yıllandıran bir kimsesizlik
Sıkılgan bir gönül, aç sevdalara
Kurgulara boğumlanır sessizlik.

Boşluğun en zifir dönemecinde,
Kutsanmış saflığın göç mevsiminde
Bir baş kaldırı var damarlarımda
Hep bırakır beni, dert gibi nice…

Kéan aRs
08-27-2007, 10:12 PM
Tepedeki Kuş...
Vatanımın gezerken kırsalında
Yüce tepesinde bir kuş
Eğleşiyordu birkaç yavrusuyla
Ağustos sıcağında.

Gözümün algıladığınca
Kartal bu dedim,
Arkadaş dedi atmaca,
Diğeri dedi, yok doğan
Yok yok şahin bu zannımca.

Kuşçağız duymuş gibi
Süzülüp konuverdi
Karşımızda bir taşa
Bir de baktık, ne kartal,
Ne şahin, ne atmaca.
O çirkin sesi ile
Tilkinin maskarası,
Memleketin kargası.

Tepemizdekileri de,
Öyle sanırız bazen ya
İlk kanat çırpışta anlarız sonra

Kéan aRs
08-27-2007, 10:12 PM
Temelinden Kirlice...
Mahzun gelip garip gitmek
Kaderimiz belki de
Zaman, mekân, birçok kavram
Kötürümden hallice
Yaşamak kavram, kuramda
Belki biraz delice
Salla tozun savurursun
Sözlerindeki gizin
Bunca olay, bunca hüzün
Kor ateşten küllüce
Geçmiş nesil bilmem; ama
Şimdikiler dillice
Değişen çok şey alemde
Bazısına güllüce
Oturup çok şey yazsan da
Okunmaz bu eskice
Cümle kelam, cümle hece
Göçerken bu alemden
Geriye kalan serzeniş
Temelinden kirlice.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
Yeniden EskiyeEskiden Yeniye
çıkarım bozok dağına...
Çıkarım Bozok dağına
Avşar ili görünür mü
Allah bir de işi iki
Gitti amma gelinir mi

Yücelerde olur geyik
Yol bekliyor gözü böyük
Benim yârim allar giyik
Nazlı nazlı salınır mı

Sehil kuşu Rum'a uçtu
Eğlenmenin vakti geçti
Yaylalar aklım aklıma düştü
Coştu gönül durulur mu

Dadal'ım der ki zatımız
Artar ün ve firkatımız
Yaylaya dönse atımız
Hasret olan yorulur mu

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
Taviz...
Ağırdır tavizsiz hayatın yükü
Ama geçmişine dayanır kökü
Yaşarken birazcık çıksa da zevki
Bırakmaz ikbale dair bir mevki

Kusur bulamazsın hiç birisine
Bir kez açtırınca tavize dükkân
El pençe durursun gelip geçene
Menfaat olunca tavize mekân

Belinde bekrisi yalancılığın
Tepende meşk eder menfaat dağı
Bir parça bezedir çabaladığın
Nasipsiz mirasa sahiplik çağı

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
gönülden gönüle yol gider derler...
Gönülden gönüle yol gider derler
Onu sürmeğe bir hoşca can gerek
Doğru söyle yiğit işin doğrusun
Hiylebaz olamaz yiğit bön gerek

Buna kılıç derler aralar açar
Püskürür meydana al kanlar saçar
Bazı kötüler de öğünür geçer
Yiğit batman döğer gözde hor gerek

Yüksek kayalarda şahinler olmaz
Kısırdır katırlar kulun kunnamaz
Bazı hocalar da çalgı dinlemez
"Nedir kuru ağaç bize din gerek"

Dadaloğlu der ki belim bükülür
Gözümün gevheri yere dökülür
Yalnız taştan duvar olmaz

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
hatıralar...
Bilmem ki hâtıralar,
Ne istersiniz benden,
Gelir gelmez sonbahar?

Bu kanad çırpış neden?
Cama vuracak ne var
Ey eski hâtıralar

Sanmayın güller açar,
Bülbül değildir öten;
Bu rüzgâr başka rüzgâr

Ne istersiniz benden,
Bilmem ki hâtıralar,
Gelir gelmez sonbahar?

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
Taşeron Sevgi...
Sevdalıyım, yanıyorum diye
Yanmanın bile numarasını bulmuş
Dalavere mahallesinin gözü pek çocukları
Bileklerinden tutarak hayatın
Taşeron yaşar sevdayı.

En yadigâr hatıraların bile
Döktüremediği gözyaşları
Her nasılsa ıslar bedeni
Bu sifli uğraşın galibi olmaz belki
Ama birçok ruhun hüzün depremi
Yıkılır ümit barikatları.

Şerefsizce olsaydı
En mucidi olurduk sevdanın
Ensesine şırınga edilmiş bin bir yalanla
Neresinden tutalım biz bu hayatın
Her taraf gözyaşı, he

Kéan aRs
08-27-2007, 10:13 PM
insan hıçkırıkları...
Geceyle bir durgunluk oldu suda
Balıklar yosunlar gibi uykuda

Dallarda rüzgar hışırtısı dindi
Bütün kuşlar yuvalarında şimdi

Korkusuyla başbaşa kaldı çiçek
Artık emniyette hem fil hem böcek

Yarab ! semada yıldız yerde kabir
Herşey bahtınca huzur içindedir

Ürperten bu sakin karıncaları
Baştan başa insan hıçkırıkları

Kéan aRs
08-27-2007, 10:14 PM
karanlıktaki hazine...
Karanlığa sevgiyle baktığım gece gördüm
Hala o güven sevinciyle uçmakta gönlüm
Süründüğümüz bu çamur deryasından uzak
Bu yerlere uğramamış bir bahar içinde
Gerçekten cennet misali bir dünya kuracak
Gürbüz nesiller büyüyor sağlıklar içinde

Çocuklarımız torunlarımız var içinde

Kéan aRs
08-27-2007, 10:14 PM
kırkıncı oda...
Kırkıncı odanın kapısındayım;
Ne varsa bu kapı arkasındadır.
Açsam, ya açmasam kaygısındayım;
Aklım iki cihan arasındadır.

Kim bilir neler oluyor içerde!
Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde?
Ha ben ha masaldaki o şehzade;
Gönlüm bir güzelin sevdasındadır.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:14 PM
korkunç güzel...
Bu el titremesi kadeh tutarken
Bu yaşta nasıl koyuyor insana
Orhan gibi vaktinde gitmek varken
Değer mi oyalanmana

Rakıdan tütünden beter alışık
Olduğumuz korkunç güzel bir şey var
Tutmuş bırakmaz bizi bir sıkımlık
Canımız çıkana kadar.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:15 PM
Tahassüs...
Bir hisse ver gönlümün perdesine
Bilmediğim mevsimlerden serpilen.
O sımsıcak duygular iklimine
Gabya uçan sevgilerden seçilen

Hiç bilmeden sabahın seferini
Belayı taşıyan gönül teline,
Sevdadan iyice uçmuş ferini,
Nakşettiren kurnaz Hint sefirine…

Yalnızlıkta dahi bir zehir gibi
Yollayan ruhumu bir tahassüse
Kelamın kurduğu saf şehir gibi
Orkinos gölünde gizlenen süse

Kéan aRs
08-27-2007, 10:15 PM
her günkü şarkım...
Şehirde bir kasvet,
Rüzgârda bu dâvet,
Enginde hürriyet,
Serde gençlik varken,
Beyaz açılırken
Bu mavi sularda
Her gün binbir yelken,
Âni bir kararda,
Edip şehre veda,
Niçin acep niçin
Sen de bir geminin
Yolcusu değilsin?
Şehirde bu kasvet,
Rüzgârda bu dâvet,
Enginde hürriyet,
Serde gençlik varken

Kéan aRs
08-27-2007, 10:15 PM
Şiirli Hülya...
Şiirden bir dünya kurdum,
Gerçek dünyama gem vurdum.
Bütün gece sildim durdum,
Canımı sıkan sözcüğü.

Dizgin vurmak, gerçeklere
Pek mümkün olmuyor diye
Çıkardım kelimelerle
Ondan çıkmayan hıncımı.

Ne güncem var, ne hatıram
Ufku belirsiz bir dünyam
Ve bitmek bilmeyen hülyam
Sözcüklerle sükût buldu.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:15 PM
sanatkarın ölümü...
Gitti gelmez bahar yeli;
Şarkılar yarıda kaldı.
Bütün bahçeler kilitli;
Anahtar Tanrıda kaldı.

Geldi çattı en son ölmek.
Ne bir yemiş, ne bir çiçek;
Yanıyor güneşte petek;
Bütün bal arıda kaldı.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:18 PM
Şerbetçi Nidası...
Meyanın balıdır gardaş
Şifadır bütün bedene
Böbreğinde kalmaz taş
Kuvvet verir midene

Meyanın özüdür gardaş
Işık gelir gözlerine
Her uzuvun sarmaş dolaş
Parlaklık verir tenine

Öyle bir soğudu ki
Keman çaldırır dişine
Mübarek buzhane sanki
Yaş döktürür gözlerine

Bu kavurucu sıcakta
Vücuduna klima
Yüreğini ferahlatır
Stres alır anında

Vay meyan vay!

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
mezarlık...
Ve şehrin şenliğine karşılık
Susar servileriyle mezarlık.
Susar ve hatırlar: - Bu kırık
Aynadaki hazin perişanlık

Sizindir, siz gafil, siz bihaber
İnsanlar bilseydiniz ne bekler
Bir gün açmak için bu çiçekler;
Ölülerin sükûnu çiçekler

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
yalnızlığa dair...
Can yoldaşın olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın,
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine müsavi.
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara
Ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz
Dağ başında duman
Yalnızlık nedir göreceksin
öldüğün zaman.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
yalnızlığa dair...
Can yoldaşın olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın,
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine müsavi.
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara
Ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz
Dağ başında duman
Yalnızlık nedir göreceksin
öldüğün zaman..

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
ilk aşk...
Felek ne kadar kahretse kalbimize,
Zaman zaman hatırladığımız olur,
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;
Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.

Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divane olduğumuz,
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.

Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
Şehir-Köy...
Köy doğası yemyeşildir, mis kokar
Soğuk sular yüksek kırlarda akar
Şehirlerde daha yeni başlarken
Köyde gece çoktan yarıya sarkar

Yağı, sütü kutulara hapisken
En özgürü köylünün küpündedir
Şehrin günü geceden ayrılmazken
Köy, günün ve gecenin hazzındadır

Şehirlerde görüntüsü bin renkken
Aşkın safı köydedir en derinden
Mutluluk kavramı farklı dökülür
Şehirlinin ve köylünün dilinden

Yemyeşil zeytini karartan güneş
Şehirliye serin, köylüye sıcak
Köyün kazanını kara

Kéan aRs
08-27-2007, 10:19 PM
gerçek...
Can yoldaşım olmasa olmasın
Yanlızım diye hayıflanmasın
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine müsavi
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz
Bir derdin varsa açılabilirsin ağaçlara
Ağaç yaprak verir sır vermez rüzgara
Ve kış yaz
Dalda kuş eksik olmaz
Dağ başında duman
Yanlızlık nedir göreceksin öldüğün zaman

Kéan aRs
08-27-2007, 10:20 PM
desem ki...
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
Sende tattım yemişlerin cümlesini
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin.
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en e

Kéan aRs
08-27-2007, 10:20 PM
Küçük Şehir Büyük İnsan...
küçük şehirde yaşayan büyük insan
sen söylencelere itibar etmemeyi
benliğindeki onmaz yaralarla belledin
kim ruhundaki alabora olmuş
duyumsamalarını yeniden yüzdürebilir
şehir ki Atinadan beri
tutsaklığın metaforu
özgürlük
bitmek tükenmez varlığın üçüncü şahıslar tarafından
onanması yanılsamasını alaca karanlıkta seçmeyle başlar
sen
deli aygır
değimli ki
gallop hayalinle yanıp tutuşursun
yol bu
zincirlerini kırmakla başla
hiç tereddütsüz ölümün ağzına bırakı verdi

Kéan aRs
08-27-2007, 10:20 PM
tozpembe...
Yıllar yılı yanımızda
Kavruldun yağımızla.

Hiç bu böyle kalır mı,
Biraz geç de olsa
Göreceksin hayatın sana da güldüğünü,
Sabret yoksa.

Nasıl mı?
Topraklarda tohumlar vardır
Karlar altında kış boyu,
Kış geçer, bir bahar günü
Çiçek açar tozpembe,
Tıpkı öyle.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:20 PM
zor geçit...
Sen, şu evvelce de yazdım:
Siyah gömleğinde ince...
Olmuyor ki ha deyince
Hayat bütün bütün zalim.

Devran döner. Âdem-Havva üstüne,
Dünya evlilikle baki.
Ama hayat dedikleri
Güçleşmekte günden güne.

Seni, beni üzen dertte
Çarpar bir milletin kalbi,
Halkın çoğu bizim gibi
Bunun lafını etmekte.

Geçer, hepsi geçer elbet;
Daralmış gönüller ferahlar.
Gelir o eski sabahlar,
Memleket eski memleket.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:20 PM
Yeniden EskiyeEskiden Yeniye
saklı su...
Ürperen yaralara çıplak
Havaların değmesi
Acır.
Korkunuz nerdeyse
Bir şey söylenecek, bir şey sorulacaktır.

Sekiz sokak önceden sezmeniz
Adımlar yöneldi,
Bir daralış gönlünüzde
Ortalık karardı.

Anla sıkıntımı geç git dost,
Nedendir sorma.
Gür bitkiler altında bir benim için akar
Alıngan, onurlu
İstemez görsünler saklı su.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:21 PM
Seni Sormalı...
Taraftar cinsimi dile düşürdü
Hakemden farksızım seni sormalı
Kaderim olmadık ele düşürdü
Kalemden farksızım seni sormalı

Kendimi rakibim sayıp yenerim
Yoktur meziyetim yoktur hünerim
Güneş diye etrafında dönerim
Alemden farksızım seni sormalı

Susadım su yoktu kan içtim tastan
Müthiş gol olurdu attığım pastan
Gelmedin bir türlü çıkmadım yastan
Matemden farksızım seni sormalı

Ağlayan nar benim gülense ayva
Az kaldı ölmeme yapılsın helva
Dünyada yok bizden başkası

Kéan aRs
08-27-2007, 10:21 PM
Kaynak Şehir...
Aşkın ve hayalgücünün
Simgesiydi İstanbul
Laf olsun diye
''İstanbul'u sevmezse gönül
Aşkı ne anlar''
Demiyordu şarkılar
Ki o gerdanlığı olan surlar gibi yakışmıyordu
Hiçbir bedendeki takılar

Yeryüzündeki bütün şiirlerin
Yörüngesiydi İstanbul
Kalemin kaderinin karşılığıydı
Tüm dillerin sözlüğünde
''Anlatmaya engel yok''un kanıtıydı
Bir nakkaşın körlüğünde

Ahiretteki cennetin
Belgesiydi İstanbul
Düşler çerçeve kabul etmiyorsa
Bunun apaçık timsâliydi

Kéan aRs
08-27-2007, 10:21 PM
Kaynak Şehir...
Aşkın ve hayalgücünün
Simgesiydi İstanbul
Laf olsun diye
''İstanbul'u sevmezse gönül
Aşkı ne anlar''
Demiyordu şarkılar
Ki o gerdanlığı olan surlar gibi yakışmıyordu
Hiçbir bedendeki takılar

Yeryüzündeki bütün şiirlerin
Yörüngesiydi İstanbul
Kalemin kaderinin karşılığıydı
Tüm dillerin sözlüğünde
''Anlatmaya engel yok''un kanıtıydı
Bir nakkaşın körlüğünde

Ahiretteki cennetin
Belgesiydi İstanbul
Düşler çerçeve kabul etmiyorsa
Bunun apaçık timsâliydii

Kéan aRs
08-27-2007, 10:21 PM
Tarihe taht kuran şehir...
Güneşin dağın ardından çıkmasıyla;
Bir tahta kapı açılır dünyaya.
Ve bir yorgun beden yola koyulur,
Belli hergün ki gibi ekmek kavgasında.

Ne yürüdüğü yolları bilir,
Nede gideceği yeri;
Ezberlenmiş bir hikaye okur,
Çilehane şehirleri.

Nihayet yorgun beden bir dolmuş koltuğunda,
İş yerine kadar tetikte bir uykuyla.
Heryerde aynı manzara;
Tarihe taht kuran İstanbulda.

Ey! taşı toprağı altın şehir;
Hani nerde altının,taşın,toprağın.
Gurbet yolunda pempe hayalleri

Kéan aRs
08-27-2007, 10:21 PM
ters yüz...
O sizin gördüğünüz kadınlar
Güzeldirler ha bereket
Melek kadar masum
Yok canım şeytan kadar şirret

İncedirler aman ne nazik
İçerde zalim nobran
Kıskanç
Dışarıya karşılık.

Temiz… kazısan kir
Karanlığın üstünde zar parıltı
Bir duman bir zifir
Köreltir aklı.

Evlidirler evlerinde evsiz
İyidirler
İçlerine girmeyince nerden bileceksiniz.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:22 PM
karasevda...
Delicesine daha dün
Kitaplara düşkündü,
Almış yürümüş serserilikte.
Akıl bu, evi barkı bırak da sen
İğri büğrü sokaklara dal
Geceyle birlikte.

Bir kız sevmiş yakın zamanda,
Bahse lüzum var mı geçmişten?
İflah olmaz sanırım,
Geçti iş işten!

Kéan aRs
08-27-2007, 10:22 PM
şayet aşk...
ebemkuşakları altında
bilmem dikkat ettn mi
uzakların güzelliği
yaz yağmurundan sonra

şayet aşkın rahmeti
gün olur kesilirse
altın kemerler gibi
hatıralar önümüzde

hadi ver ellerini
ufkumdan esen samyellerine
sabahın serini
karışşın ellerine

Kéan aRs
08-27-2007, 10:23 PM
kahveci kız...
Allah beni çirkin yarattı,
Cazibem yok yürürken.
Kahveci kızına mı bakılır,
Güzelle dururken.

Fakir doğup büyüdüm,
Annem evlerde çamaşır yıkar.
Onlara git,
Zenginler var.

Okutmadılar orta’dan sonra,
Tahsilim de kaldı yarım.
Güzel olsam, zengin olsam
Anlarım.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:24 PM
Hereklit'in suları...
Ne zaman sokaklarda dolaşsam
Okul, sinema, sergi
Kullanıyorlar
Bendeki eski benleri.
Kalabalıklarda çoğalıyorum
Hangisine yetişeyim şaşkın
Tıpkı onun çizgileri
Karşıdan gelen şu kadın.
Bir küçük çocuk
Yıllarca öncem
Korkar mı gitsem yanına
Çocuk, sen bensin desem.
Üç delikanlı yürüyor
Bir dört yol ağzında her biri bir yana
Üçe bölünüyorum
Yolların her birinde birim gidiyor.
Biri eve derslerinin başına kitabı açıyorum
Biri parkta bir sevgili bekliyorum
Bir yerde çalışıyor üçüncü

Kéan aRs
08-27-2007, 10:25 PM
yıldızlar...
Seni karanlıkta yatırıyorlar.
Korkuyorsun geceden:
Bakıp bakıp pencereden,
Yatağına sokuluyorsun.

Ben hep eski yerimdeyim, biliyorsun.
Hava açık olduğu zamanlar
Beni seyrediyor, seviniyorsun.

Ne olurdu, ben de,
Sana göründüğüm şekilde
Odana gelseydim.
Ateşböcekleri gibi,
Küçücük avucunda
Yanıp yanıp sönseydim.

Seneler geçip gider, büyürsün.
Bir gün olur, hepsi biter:
Endişeler, o çocuk üzüntün
Hepsi biter.
Aydınlanır seninçin *******,
güneş gibi görünürsün.

Biraz sabı

Kéan aRs
08-27-2007, 10:26 PM
duman...
Bir dumanla dolmuş dünya
Boğucu bir duman
El yazması bir kitapta
Bir hikaye okudum:

Bakırcılar bir zaman
Bir koca kazan yaptılar.
Bakırcılar gece oldu, evlerine gittiler
kazan kaldı dükkanda
Sabah ola, aşlar pişe
Sabah ola, o da gide
Bakırcılar gittiler
Kazan kaldı dükkanda.

Kazan bekler
Saatler geçer gece
Bir büyücü gelir girer içeri
Çalıp gider bu kazanı gizlice.

Issız bir dağ başında
Ateş yakar büyücü
Yanma ateşim yanma
Ateşin elinde mi?
İçinde tı

Kéan aRs
08-27-2007, 10:26 PM
başsağlığı...
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Acılar unutulduktan sonra
Dönmeliyim.

Ölümlerin karşısında şaşırıyorum
Ne desem ki
Düşünüyorum.

Kalanları ağlıyor gidenin
Benim gözlerim kuru
Herkes bana bakıyor, biliyorum
İçlerinden geçenleri.

Başsağlığı dilemek
Garibime gidiyor
Ölen öldü, sen yaşa
Küçültmeye benziyor.

Beni böyle kitaplar mı yaptı ne
Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben
Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.

Ben canavar ruhlu muyum
Bir öl

Kéan aRs
08-27-2007, 10:27 PM
Erguvan Renkli Rüyalar...
Kocaman bir havuzdu dün/
Boğaz
Gemiler yüzdürdük içinde
Kağıttan gövdeleri/
beyaz
Saçlarımızı yelken yaptık/
tel tel
Martı kanatlarını kürek
Kuşlar uçurduk içimizden
Kırmızı kurdelalar teleklerinde
Baharı çağırdık hep bir ağızdan/
Gel beri gel
Yüreklerden yalılarda yaşadık
Aşı boyalı, cumbalı/
bembeyaz
Erguvan renkli rüyalar gördük
Karanlıkları, korkuları örttük
Pembe – beyaz bebeleri büyüttük
Kovduk karakışları/
Görünüverdi yaz
Sevda balonları u

Kéan aRs
08-27-2007, 10:27 PM
geçim...
Hepsini birden istemek
Yersiz,
Zamanı var
Biz zengin değiliz.

Duvara astım liste,
Eksikleri yaz,
Sıra hangisindeyse
para olur olmaz...

Ayda bizim elimize
Ne geçer, şu kadar.
Ayır önce kirayı;
Günde yemeğimize
Ne gider, şu kadar.
İyi kullan parayı,
Bu aylık bize yeter.

Duvardaki liste...
Kes üç kuruş ekmekten,
Beş kuruş etten kıs.
Sıra hangisindeyse
Çarşıya gider, alırız.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:27 PM
aile...
Sağ çıkıp günlük savaştan
Evin yolunu tutmuşum
Yemek yedik, çocuklarım uyudu
İniyor üstüme yavaştan
Allah’ın bembeyaz bulutu
Kederlerimi unutmuşum.

Hayatta olduğuma
Seviniyorum şimdi
Kavuştum çoluk çocuğuma
Koltuğuma uzandım, rahatım
Kahvem içime sindi
Başladı gecelik saltanatım.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:28 PM
En Güzel Müzik...
En güzel müzik nedir
Bilir misiniz
Cik cik cik.. öten kuşlar mı
Yanık yanık türküler
Islık çalan ilkbahar mı
Kemanın naleleri
Bülbülün figan edişi
nağmesi içli şarkılar mı
Şu kulağa çalınan
Füsunkar ney sesi
Kaval çalan çoban mı
Dinler misiniz
Bahçemizde çocuklar
Top oynayıp ip atlar
Kaydıraktan kayarken
Bazen düşüp ağlarlar
İşte en güzel müzik
Yavruların sesidir
Bunu herkes işitir
Değerini yalnız anneler bilir

Kéan aRs
08-27-2007, 10:28 PM
fahriye abla...
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!

Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi,
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi;
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede.
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede;
Bahçende akasyalar açardı ba

Kéan aRs
08-27-2007, 10:29 PM
Elmaslarımı Bana Bırakın...
Elmaslar dolu koynumda / sakladığım sıkı sıkıya bastırıp tenime
Bir çocuğun ürkek bakışlarını almışım ödünç
Kıskandıracak kadar özgür ürkekliğim/ işte ellerimde
Kan damlıyor
Tuzlu bir su içiyorum içime çeke çeke
Elmaslarım tenimde/ elmaslarım çalınmasın alın özgürlüğümü de
Kıpkızıl bir ırmak değdikçe gözbebeklerine / kızaran
Ve alevden derya/ baktıkça gözlerinde yanan
Kırabilir misin tel örgülerini ruhumun
Dokunabilir misin çırpınan kanatsız kuşlara
Hadi anlat! Anlatabilir mi

Kéan aRs
08-27-2007, 10:29 PM
esenlik size...
O gün bu gün size özendim
Her yerde; hava, toprak, deniz.
Bir serüvendi; gökteyseniz
Çıktım, yok, yerdeyseniz indim.
İlkin, size içkiyi tattırdım:
Ömür boyunca sarhoşsunuz;
Ne açsınız artık ne susuz.
Sizsiz ben de susuz kalırdım.

Size geceyi de öğrettim
Onda düşlerle çoğaldınız;
Yaşantıda yorgun ve yalnız
Değilsiniz; sizi ürettim.

Biterdi belki bir uykuyla
Herşey ve tadından ötürü.
Gördünüz ki bundan ileri
Bir şey var çağıran tutkuyla.

Çağırdım, çağırdım, çağırdım

Kéan aRs
08-27-2007, 10:29 PM
ayaklar...
Ölmüş o, ayrı düşmüş sürüden,
ayakları dışarda örtüden.

Ölmüş herkes gibi ölen insan,
Yalnız ayaklar kalmış yaşayan.

Ardından ölüme düşen başın
İki kardeş bakakalmış şaşkın.

Der ki, bu ayakları görenler,
Başım değilmiş düşünen meğer.

Ayaklarım, az gide uz gide,
Ayaklarım, ümitler peşinde!
Yolcu ölmüş; işte ayaklar hür!
Yolcu ölmüş; ayaklar düşünür...

Kéan aRs
08-27-2007, 10:30 PM
adamlar...
Sönmüş saçlarında son damla ışık,
Bir düşün içinde gibi her akşam
-Ve yüzleri duman kadar dağınık
Geçer bu sokaktan binlerce adam.
Umut gözlerinde ölü bir bakış,
Çığlık bir bükülüş dudaklarında;
Bulamadıkları nedir ki, yaz kış
Dolaşırlar şehrin sokaklarında?
Sanki yalvaran bir duadır onlar,
Belki tanrılara açık vesvese,
Bir nehir. Bu nehir her akşam akar
Derinden ruhları çağıran sese

Kéan aRs
08-27-2007, 10:31 PM
bir sokak...
Dün gece lambaların kör ışığı içinde
-Herkes ömründe bir kez olsun o yoldan geçer
Bir sokağa düştüm ki her köşede bir gölge,
Her pencerede bir baş, her kapıda bir fener.

Onların iki yana dizili yüzlerinde
Kalmamış gibiydi bir damla ışıktan eser
Ve körler gibi, sanki elleriyle derinde
Yitmiş hayallerini arıyorlardı yer yer.

Balkonundan sarkarak biri: 'Yavrum, diyordu
Hatırlamaz olmuşsun artık eski karını;
Göğsümde geçirdiğin sevda akşamlarını.'

Biri memelerini gösterip gülüyordu:

Kéan aRs
08-27-2007, 10:31 PM
vuslatım...
Titrek bir damladır aksi sevincin
Yüzünün sararmış yapraklarında
Ne zaman kederden taşarsa için
Şarkılar taşırsın dudaklarında.
İşlerken hülyama sesten örgüler
Bir çini vazodan dökülen güller
Gibi hülyada fecirler güler
Buruşmuş bir çiçek parmaklarında.

Gözlerin kararan yollarda üzgün,
Ve bir zambak kadar beyazdı yüzün;
Süzülüp akasya dallarından gün
Erir damla damla ayaklarında.

Sesin perde perde genişledikçe
Solan gözlerinden yağarken gece
Sürür eteğini silik ve ince

Kéan aRs
08-27-2007, 10:31 PM
Eller...
Rengini gülden almış, açılır gonca olur
Yaprağı tülden ince, pembe, hem beyaz olur
Gün vururken parıldar, ay vurur ayaz olur
Açılan semalara, Hakka duadır eller

Sesi gönülden alan, söyleyen diller olur
Kelamile tüm dertler, hep var iken yok olur
Tatlı söz acı aşa, ağu iken bal olur
Seslenen içli içli, Rabbe sedadır eller

Gam-ı dertten kurtaran, latif bir esam olur
Gönülü dilşad eden, bir şule leyal olur
Dermansız derde ilaç, ruhlara Lokman olur
Biçare hastalara, hep te

Kéan aRs
08-27-2007, 10:32 PM
Elinin Tersi...
içi boşalmış ruhsuz bir beden
Derde derman olmazsa yar
Söyle ne gelir elden

Elinin tersiyle itmeler neden
******* güler gündüzler ağlar
Anlamazsın dilden

Bulmaz mı sanırsın karşılığını eden
Eğilmez bilirim yüce dağlar
Sen de geçmezsin bildiğinden

Kéan aRs
08-27-2007, 10:32 PM
step...
Ey bir at üstünde doğduğum memleket,
Oynadığım vadiler, geyikli ve sarp.
Kızıl bayrakların uçuştuğu serhat,
Davullar ve kafesinde çırpınan kalp!

Yaylının rüzgarlanıp duran örtüşü,
Karasız deniz gibi boş bir gökyüzü;

Bir uçtan öbür ucu Yemen türküsü,
Öten çıngırak, koşan atlar ve step...
Ah. sonsuz Anadolu'm, sen! Sen, sen, sen hep!

Kéan aRs
08-27-2007, 10:32 PM
kar...
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!

Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram bura

Kéan aRs
08-27-2007, 10:32 PM
yol sonunda rediyye...
Kimse ihtiyaç duymasaydı sevgiye
Güzel ve kısa anlardı. Yoksa hayalim,
Hayalimle mi dolmuştu billûr şişe?
Itır yok, şişe boş, hiçlik kasırgası;
Duygu tanımaz bir karayel işte...
Bir karayel bu şimdi kasıp kavuran,
Son yolculuğunda yürek kadırgası.
Suç onun, sevgiye ne gerek vardı...
Dost sesler mutluluktur ıtır dolu ve billûr,
Bir gün boşalır içi bir sesin, mâlum olur,
Artık kalbimiz kutup denizinde ve yalnız.
Tanrım suç kimindi, nerde hata yaptık?
Keşke sevgiye muhtaç olmasaydık...

Kéan aRs
08-27-2007, 10:33 PM
Yaykur Tarih Dersi...
1800'ler ile 1930'lar arasında,
Bazı Anadolu ve Rumeli kentlerinde
Yaşayan bu kavme dair
Pek az belge var elimizde. Bildiğimiz:
Kamış kalemlerini sevgiye batırıp,
Mührelenmiş kâğıtlara içirdiler;
Ney üflediler, tambur söylettiler,
Birçoğu muhabbet mülkü sultanına esir idiler.
Uysal ve sessiz yaşadılar, burası kesin,
Her talepte ibrâzı mecbûri aylık seyahat varakalarını,
Memur efendilere göstererek,
Meselâ Pendike Samatyaya,
Dağılırlardı akşamları.
Frenklerden sevgi beklemeden,
Sev

Kéan aRs
08-27-2007, 10:33 PM
aşklama...
Ben seni Ş sesinden tanırım ey Ayşe
Güleçkenar üçgen yaraçı
Kirli mendil kalaysız bakraç
Çeşmeden mi geliyon Anşa kız
Seni seviyon

Ben seni Ü sesinden tanırım ey Hülya
Olmazkenar üçgen daraçı
Gül kurutur defterinin arasında
Penceresi içli leylak
Baygın manolya

Ben seni ey sesinden tanırım Leyla
Morkenar üçen foraçı
Dikişsiz ipek fitilli kadife
Bacak bacaküstüne atarsın
Bi da gelme dükkanıma

Ben seni her yerden tanırım ey Meyrem
Beleşkenar üçgen veraçı
Alçakgönüllü basma da

Kéan aRs
08-27-2007, 10:33 PM
Yeniden EskiyeEskiden Yeniye
intiha...
Sen de bilirsin hüznün incelmişliğini,
Fırınında değil, mezecilerinde bulunur kalbimizin,
Oysa keder, kara ekmek gibi zorunlu nerdeyse...
Senin verdiğin hüzün kedere dönüşüyor gitgide.
Sabah güneşi vuran doruklardan,
Pembe rengi sildim şimdiki halde...
Tipiyi çağırdım, göz gözü görmesin yine.
Gözlerime ilgisizlik bulutları ardından,
Kış güneşi gibi soluk, serin bak.
Her zamanki bakışınla muhakkak,
Özlem bulutu çözünür, taşkın olur.
Sabah güneşi vuran doruklardan,
Pembe rengi sildim

Kéan aRs
08-27-2007, 10:33 PM
agit...
Bir yas aniti olmadan yat
Ugultunun kol gezdigini,
Duydugum ve bildigim tepede;
Hâl nice? Güller de...
Görünüyorlar mi zaman zaman?
Mevsim hep kiş ve vakit gece
Oldugu sürece...
Uyu, kötü rüyalar yildirmasin seni,
Bir yas aniti olmadan yat...
Hüznün aniti ol sadece...
Sen bir su damlasi gibi ari,
Sen bir saç teli kadar ince.
Bir yas aniti olmadan yat.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:33 PM
keder denizi...
Yürekler vardir ki Devran elinden,
Onlara gam sunuldugunda,
Iri güller gibi kan aglayip
Sessiz, dünyayi seyrederler...

Yürekler vardir ki onlar,
Kirginlik ve yalnizligi tadinca;
Sokak gösterilerinde yakilan,
Taşit lastikleri gibi,
Alevli ve gösterişli yanarlar...

Yürekler vardir, gam denizi derinlerinde
Mürekkep baliklaridir ki,
Onlara sitem eriştiginde,
Deniz içine aglarlar...
Laciverd ve dilsiz.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:34 PM
Turnam Gider Olsan Bizim Ellere...
Turnam gider olsan bizim ellere
Vezir Ardahan'dan göçtü diyesin
Karşı geldi Kızılbaşın Hanları
Çıldır'da da döğüş oldu diyesin

Al kana boyandı Çıldır dağları
Gaziler diktiler... tuğları
Gözü kanlı Diyarbekir beyleri
Din yoluna şehit düştü diyesin

Çamur dize çıktı kan ile yaştan
Atlar dalmaz oldu serilen leşten
Kaleler yığıldı kesilen baştan
Ak gövdeler kana battı diyesin

İki alay bir araya gelince
Ara yere çarkacılar girince
Beş bin beş yüz belli atlı ölünce
Tokmak Han da ka

Kéan aRs
08-27-2007, 10:34 PM
Troya Önünde Atlar...
I. koşu
Kör bir ozan anlattı bunları,
Atların da ruhu vardı Troya önünde,
Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri,
Atsız bu bu kişneme ölüleri ürpertir,
Köpeği deliye çevirirdi.
Kimi de Troya önünde nal sesleri gezinirdi,
Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan.

O gün Akhalar başka biri için yarışsalardı
İlk ödülü Akhileus götürürdü barakasına.
Çünkü ölümsüz atları vardı,
Onları Poseidon vermişti babası Peleus'a,
Peleus da oğluna armağan etmişti.
Şimdi atlar yas tutuyorlar P

Kéan aRs
08-27-2007, 10:34 PM
Düşlediğim Deniz...
masmavi bir denizdi düşlediğim
uğruna ne hayaller beslediğim
dalgalar içinde adam boyu
mavisi keskin, mavisi koyu
takalar yüzer denizin yüzünde
martılar bir parça simit peşinde
grostonluk gemilerden gelir sesler
tayfalar yorgun tayfalar tıknefesler
yosun tutmuş kayalıkların dibi
yosun yeşili buğulu gözler gibi
güneş eteklerini toplayıp giderken
gitme kal diyor dalgalar, daha erken
denizin mavisi bakıra döner aheste
sular serinler, bir küçük kuş kafeste

Kéan aRs
08-27-2007, 10:37 PM
Düğün...
Martılar yuvarlandı yavru martılar
Doğru sezmiştim
Kanatları kırıktı onların
Kurban etmiştim
Şimşek bakışlı yıllara
Davullar tam tamları vururken
Ebruli tebessümlü dudaklar
Savaş şarkıları söylerken
Yuvarlanıp gitti martılar
Kanadı kırık yavru martılar
Sonu gelmez okyanuslara
Başka illerde yeşerirken bir bahar
Ruhumun ateşe yandığı gündü
Şeytanın gelin olduğu bir düğün dü.

Kéan aRs
08-27-2007, 10:37 PM
zaman mı geçti ne...
Zaman mı geçti, yok ben mi esriktim,
Zakkuma bağlardım güneşi,
Gecenin ağır ununu elerdim,
Ay benîisrail zeytini.

Anlıksal birliğin simgeleriydi
Gülkurusu, altın ve tirse,
Sirinksin yediveren sesi,
Asalbent, buhur kokuları içinde.

Ölmüşüm orda bir aralık,
Unutuverdim konuştuğum dili,
Ama ağacın kendisiydi,
Kavramı değildi görünen artık.