Shekil
08-26-2007, 10:32 PM
Türkiyeliler Birliği'nden yapılan ve Birlik Başkanı Momo Uzsinay'ın imzasını taşıyan açıklamada, Ermeni iddiaları karşısında Türkiye'nin "gerçeklerin tarafsız tarihçiler tarafından, açılacak tüm arşivlerin araştırılmasıyla ortaya çıkarılması" yolundaki önerisinin, Türkiye Yahudileri ve İsrail devletinin de desteğiyle ABD'deki Yahudi örgütleri tarafından da benimsendiği hatırlatılarak, "Anlaşılan şimdi Ermeni gayretleri ve politik hesaplar karşısında fikir değiştiren bazı çevrelere uyma kaygısıyla, politik ve hisse hesaplarla ADL böyle ters ve kesin olmayan bir karara imza atmıştır" denildi.
"Osmanlı'dan başka Çarlık Rusyası, Alman İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan, Fransa, İtalya, Britanya, ABD ve Ermeni arşivlerinin tarihçiler tarafından incelenerek, kararın politik ve hisse faktörlerin eline bırakılmaması gerektiği" vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Anti-Defamation League (İftira ve İnkarla Mücadele Birliği), dünyada Yahudi haklarını koruyan önemli bir kuruluştur, fakat her şeyden önce bir Amerikan Yahudi kuruluşudur. American Jewish Committee veya Conference of Presidents gibi örgütler, ADL ile birlikte bugüne kadar Türkiye'nin İsrail ve ABD ile olan ilişkilerine seferber olmuşlardır. Bu gerçek unutulamaz. Buna rağmen ne Dünya Yahudilerinin tümünü ne İsrail'i ne de Türkiye Yahudilerini temsil ederler.
Alabilecekleri kararlardan Türkiye Yahudilerinin eleştirilmesi haksızlıktır ve Türk davasına hizmet etmez."
Açıklamada, "Bizim gerçeğimiz, Türklerin azınlıklara sistematik bir tahammülsüzlüğü olmadığıdır" denilerek, "1915-1918 yılları arasında İstanbul ve İzmir'de yaşayan Ermenilere hiçbir tehcir veya soykırımın uygulanmaması, Doğu Anadolu'daki Ermenilerin İstanbul ve İzmir'e göç etmelerinin yasaklanmamış olması ile tüm Almanya ve işgal ettiği ülkelerde Yahudilere uygulanan yasaklar ve ölüm kampları nasıl mukayese edilebilir" diye soruldu.
Tarihçi Prof. Türkkaya Ataöv'ün, "Yahudi Soykırımı ve Ermeniler" adlı çalışmasının da linki verilen açıklamada, Ataöv'ün, "Alman Yahudileri ile Osmanlı Ermenilerinin deneyimleri, tarihte nasıl yer aldıklarını belirleyen koşullar öylesine farklı görünüyor ki 'soykırım' gibi genel bir başlık altında yan yana konamazlar" saptamalarına da yer verildi.
Türkiyeliler Birliği, henüz kesin bir şekil almamış olmasını ümit ettikleri ADL kararının değiştirilmesini beklediklerini de duyurdu ve "1915-1918 Ermeni trajedisinin, tarafların medeni yaklaşımı ve her taraftan ölenlerin anısına, Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'yle diyalog yoluyla halledilmesini diliyoruz" ifadesini kullandı
"Osmanlı'dan başka Çarlık Rusyası, Alman İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan, Fransa, İtalya, Britanya, ABD ve Ermeni arşivlerinin tarihçiler tarafından incelenerek, kararın politik ve hisse faktörlerin eline bırakılmaması gerektiği" vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Anti-Defamation League (İftira ve İnkarla Mücadele Birliği), dünyada Yahudi haklarını koruyan önemli bir kuruluştur, fakat her şeyden önce bir Amerikan Yahudi kuruluşudur. American Jewish Committee veya Conference of Presidents gibi örgütler, ADL ile birlikte bugüne kadar Türkiye'nin İsrail ve ABD ile olan ilişkilerine seferber olmuşlardır. Bu gerçek unutulamaz. Buna rağmen ne Dünya Yahudilerinin tümünü ne İsrail'i ne de Türkiye Yahudilerini temsil ederler.
Alabilecekleri kararlardan Türkiye Yahudilerinin eleştirilmesi haksızlıktır ve Türk davasına hizmet etmez."
Açıklamada, "Bizim gerçeğimiz, Türklerin azınlıklara sistematik bir tahammülsüzlüğü olmadığıdır" denilerek, "1915-1918 yılları arasında İstanbul ve İzmir'de yaşayan Ermenilere hiçbir tehcir veya soykırımın uygulanmaması, Doğu Anadolu'daki Ermenilerin İstanbul ve İzmir'e göç etmelerinin yasaklanmamış olması ile tüm Almanya ve işgal ettiği ülkelerde Yahudilere uygulanan yasaklar ve ölüm kampları nasıl mukayese edilebilir" diye soruldu.
Tarihçi Prof. Türkkaya Ataöv'ün, "Yahudi Soykırımı ve Ermeniler" adlı çalışmasının da linki verilen açıklamada, Ataöv'ün, "Alman Yahudileri ile Osmanlı Ermenilerinin deneyimleri, tarihte nasıl yer aldıklarını belirleyen koşullar öylesine farklı görünüyor ki 'soykırım' gibi genel bir başlık altında yan yana konamazlar" saptamalarına da yer verildi.
Türkiyeliler Birliği, henüz kesin bir şekil almamış olmasını ümit ettikleri ADL kararının değiştirilmesini beklediklerini de duyurdu ve "1915-1918 Ermeni trajedisinin, tarafların medeni yaklaşımı ve her taraftan ölenlerin anısına, Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'yle diyalog yoluyla halledilmesini diliyoruz" ifadesini kullandı