Tam Sürümü Görüntüle : manevi fıkralar..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:14 PM
Yurt disinda yasayan adam karisina bir mail gonderiyor:
Sevgili karicigim, bu ay maasimdan sana para gönderemiyorum, onun yerine
100 öpücük gönderiyorum.
Sen benim bir tanemsin.
Kocan Allen...
Karisi da ona cevap veriyor,
Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...
Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.
Sevgili karin Josephine...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:14 PM
- Iyi ki düğünümüzü Belçika'da yapalım demişsin Goncagül
- Güzel oldu, değil mi Muhittin?
- Evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?
- Beni kırmadığın için teşekkür ederim.
- Sen istersin de ben yapmam mi bitanem?
- Muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.
- Once duvağını çözseydik Goncagülüm.
- Cözeriz, dur bi... Cok önemli bu...
- Ee, ama sırası mı şimdi? Neyse, anlat bari...
- Ben küçükken tecavüze uğradım.
- Cok üzüldüm bebeğim. Ama şu an kendini iyi hissediyorsan önemli degil.
- Simdi iyiyim de bunları bilmen lazım.
- Yakınlarından biri tarafından mı?...
- Yok... Bi bakkal vardı bizim mahallede...
- Bakkal mı?
- Evet... Elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.
- Eee?
- Işte, bi gün bana, Sedat depoya gelsene dedi.
- Sedat kim?
- Anlatacağım bi tanem, sakin ol bi...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:14 PM
Temel ile Dursun Amerikada itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Cok katli bir binada yangin cikmistir.
Itfaiyeci merdiveni calismaz ...
Temel yukari cikar. Dursun asagida kalir, Temel asagida bekleyen Dursunun kucagina cocuklari atmaya baslar.
Temel atar, Dursun tutar, kaldirima koyar. Bir cocuk, iki
cocuk, üc cocuk, derken besinci zenci cocuktur ... Temel birakir,
Dursun yakalamak icin kollarini acmaz. Cocuk paat yerde. Bir zenci cocuk daha... Dursun yine tutmaz. Cocuk paat gene yerde...
Ücüncü zenci cocukta Dursun yukari bağırır:
-Yaniklari atma ! yaniklari atma !
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Albay, binbaşıya:
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha ***ürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya:
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene:
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa:
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Basçavuş, askere:
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında:
-Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Öğretmen öğrencilere soru soruyor:
- "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?"
Biri cevap veriyor:
- "4 kuş kalır."
Başka bir çocuk da hemen atılır:
- "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..."
Öğretmen bunun üzerine:
- "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der.
Çocuk buna karşılık verir:
- "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?"
Öğretmen düşünüyor, düşünüyor...
- "Emerek yiyen evlidir", diyor...
Çocuk cevap veriyor:
- "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Bir öğretmen, öğrencileri tek tek odasına alıyomuş ve 100 puan değerinde bi soru soruyomuş:
“Otobüstesiniz, içerisi inanılmaz sıcak. N’aparsınız?”
Odaya giren öğrencilerin hepsi,
“Pencereyi açarım hocam” diyomuş.
Kıl hoca bunun üzerine,
“Peki o zaman; pencereden giren havanın hızı nedir?” diye soruyomuş.
Soruyu duyan öğrenciler de apışıp kalıyomuş. Gak, guk… Şudur, budur, ama yok. Haliyle hepsi odadan bi karış suratla çıkıyomuş.
Sıra dersi üstten alan bi öğrenciye gelmiş. Bu çocuk da, artık o sene okulu bitirmeyi kafasına koymuşmuş.
Hoca yine aynı soruyu sormuş:
“Otobüstesin ve içerisi feci sıcak. N’aparsın?”
Bizimki başlamış saymaya.
“Kazağımı çıkarırım, gömleğimi çıkarırım, fanilamı çıkarırım.” Hoca bıyık altından gülerek sürekli, “Başka, başka?” diyomuş. “Gazeteyle kendimi yellerim, başıma su dökerim…” Hoca hala, “Başka başka” deyince çocukcağız artık dayanamamış, “Hocam, okulu bitirmem lazım, afedersiniz, s….niz o pencereyi açmam!” demiş.
*Aslında bu fıkradan çok ist. üniv.'sinde yaşanmış gerçek bi olay!!!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:15 PM
Sarhosun biri üst bas daginik bir halde karakola gelir, araba anahtarini göstererek komisere söyle der:
-"Komiserim su elimde gördügünüz anahtar var ya, onun üstünde az önce benim arabam vardi, simdi yok. Arabami çalmislar..."
Komiser sarhosa söyle bir bakar,
-"Sen önce kendine bir çeki düzen ver bakiyim su haline bak. Devletin komiseri önünde böyle fermuari açik durmaya utanmiyor musun?"
Sarhos pantolonunun önünde açik fermuara bakar, bakar ve söyle der:
-"Aha, kariyi da çalmislar..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Bir satıcı küçük kasabaya geldiğinde artık saat çok geçtir ve şansına bulabildiği tek oteldeki tüm odalar tutulmuştur.
Satıcı yalvarır:Tek bir yatağınız bile yok mu? nerede olsa yatarım...
Resepsiyon memuru cevap verir: Esasında iki yataklık ve bir yatağı boş bir odam var ama o odadaki öyle bir horluyor ki yan odadakiler tüm gece şikayet ettiler.
Satıcı : Önemli değil, farketmez, o tek yatağı bana veriniz...
Ertesi sabah satıcı gözleri parlak ve çok dinç bir şekilde kahvaltıya iner.
Otelci sorar: Nasıldı geceniz?
Satıcı : Hiç bu kadar iyi olmamıştı... Odaya girdim,adama''iyi ******* güzelim''diyerek bir öpücük verdim, gecenin geri kalanında uyanık olarak beni izledi...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama:
- ''Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum''...
Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış;
- ''Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur''...
Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar... Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:
- ''Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!!''
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Kadínín biri, 46 yasíndayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldírílíyor.
Ameliyat masasíndayken, ölüme yakín, birden bir hayal görüyor.
Azrailí görüyor ve soruyor: "Benim saatim geldimi?" Azrail cevap veriyor:
"Hayír, senin daha 43 sene, 2 ay vede 8 günün var".
Narkozdan uyandígínda, estetik yaptírmaya karar veriyor. Yüzünü
gerdittiriyor, dudaklaríní doldurtturuyor vede gögüslerini düzelttiriyor.
Kísacasí: "Yeniden dogmus gibi"
Daha uzun bir süre yasíyacagíní bildigi için simdi, okadar ameliyatín
degdigini düsünüyor.
Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çíkíyor.
Karsídan karsíya geçiyorki tam, ambülans çarpíyor.
Ölüyor.
Cenette Azrail e soruyor:
"40 seneden daha fazla yasíyacagímí saníyordum! Neden ozaman bana o
ambülansín çarpmasíní saglayíp, beni öldürttün?"
Azrail cevap veriyor: "Kíz, ben seni hiç taníyamadím!!!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Genç bir bayan annesiyle birlikte doktora gitmiş ve hastalık belirtilerini anlatmış. Doktor: "Soyunun da bir bakalım" demiş. Genç bayan ise: "Hasta olan ben değilim, annem" demiş. Doktor ise: "Ha öylemi o halde şu ilaçları kullansın geçer" demiş
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Adam karışının kedisinden o kadar nefret ediyormuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş.. sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bi sokağa ***ürmüş, onu orda bırakıp doğru ise gitmiş... aynı akşam isten eve gelmiş bi bakmış kedi evin bahçesinde karışıyla oynuyor, kadın neşe içinde "ayy bütün gün onu aradim" demis.. "ama akşamüstü bi baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim"
Adam tabi çok bozulmuş ama belli etmemiş.. ertesi sabah yine kediyi
arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok ötesinde bi sokağa ***ürüp bırakmış yine ieş gitmiş, akşam işten eve gelmiş bi de ne görsün kedi salonda yine karışıyla yerlerde yuvarlanıyor..Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde..sonraki gün 70 blok öteye bırakmış, akşam kedi yine evde.. adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş.. ordan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa donmuş, ordan tekrar sağa donmuş, gitmiş gitmiş, bi 20 blok daha uzağa gitmiş, sola donmuş, biraz daha gitmiş, ve kediyi orda arabadan atmış..Saatler sonra evin telefonu çalmış, adam karışını arıyor:
"Hayatım, kedi orda mi?"
"Evet.. neden sordun?"
"sunu telefona bi çağırsana... KAYBOLDUM..!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
Karı & Koca
Bir çift hiç konuşmadan arabayla yolda gitmekteydi. Daha önceki bir tartışma münakaşaya dönüşmüştü ve hiçbiri teslim olmak istemiyordu.
Keçi, katır ve domuzlarla dolu bir çiftliğin yanında geçerken
koca alaycı bir biçimde sorar:
>"Akrabaların mı?"
Karısı
>"Evet" diye cevap verir ve ekler, "Senin taraftan akrabalarım"
Kelimeler
Kocası karısına kadınların bir günde kaç kelime kullandığına dair bir makale okuyordu...Erkeklerin 15,000 kelimesine karşılık 30,000 kelime.Karısı yanıtladı: "Sebebi erkeklere herşeyi tekrar etmek zorunda olmamızdır." Kocası karısına döndü ve sordu
"Efendim?"
Yaradılış
Bir gün bir adam karısına sordu: "Aynı zamanda nasıl hem bu kadar salak hem
de bu kadar güzel olabildiğini anlamıyorum." Karısı yanıtladı: "Açıklamama izin ver.Allah beni sen çekici bul diye çok güzel yarattı; Allah beni ben seni çekici
bulayım diye çok salak yarattı!"
Konuşmama Cezası
Bir karı koca evde problemler yaşamaktaydı ve birbirlerine konuşmama cezası
uygulamaktaydı. Aniden adam ertesi gün karısının kendisini sabah 5:00da iş için bir uçuşu olduğundan uyandırması gerektiğini hatırladı. Sessizliği ilk bozan (ve KAYBEDEN) kendisi olmamak
için, bir kağıdın üzerine "Lütfen beni sabah 5:00da uyandır." yazdı venotu karısının bulabileceği bir yere bıraktı. Ertesi sabah, adam uyandı ancak saatin 9:00 olduğunu ve uçuşu kaçırdığını farketti. Çok kızdı, tam karısının onu neden uyandırmadığını soracakken yatağın yanında bir parça kağıt buldu.
Kağıtta "Saat 5:00. Uyan" yazmaktaydı. Erkekler bu tip yarışmalar için yeterli donanıma sahip değiller.Allah erkeği kadından önce yaratmış olabilir, ancak şaheserden önce her zaman bir kaba taslak
vardır.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:16 PM
hasta cimbomlu gerçektende hasta olur ölüm döşeğine düşer.
Herzaman maçlarına gittiği fanatık arkadaşları ziyaretine gelirler.
Son defa görelim derler.
'ALLAHIN takdiri,elden bişiy gelmez ama son bir isteğin varsa bari onu yerine getirelim
'o zaman beni fenere üye yapın!!!
Herkes birbirine bakar:
'yaavv sen doğuştan cimbomlu değilmisin?ne yapıyorsun sen?
Hasta cimbomlunun birden yüzü güler:
'ÜLEEENN BİR CİMBOMLU ÖLECEĞİNE BİR FENERLİ ÖLSÜN BEEE!!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
— 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.
Nöbetçi hemşire sordu:
Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:
— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
Çok güzel kizil sacli bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin agridigini söyler.
"imkansiz" der doktor "Gösterin lütfen bana"
Kizil parmagini uzatir sol gögsüne bastirir ve çiglik atar, sonra dirsegine bastirir bu sefer daha fazla aciyla bagirir. Dizine bastirir ve çiglik atar, ayak bilegine bastirir ayni sekilde. Neresine dokunsa çiglik atmaktadir.
Doktor, "Gerçek kizil degilsiniz degil mi" der.
"Eee, degilim" der kizil, "Aslinda sarisinim"
"Tahmin etmistim" der doktor, "Parmaginiz kirik
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
Amerika'da bir fuar açılmıştı. Fuarda zencileri beyaza dönüştüren bir makine tanıtılıyordu. Denemek 10 dolardı. iki zenci fuarı gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 doları diğerinin ise 9 doları vardı. 9 doları olan arkadaşına dönüp
-Sen 1 dolarını bana ver. Gidip birlikte beyaz olalım. dedi. Arkadaşı ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eğer memnun kalırsam sana 1 dolarımı veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
Anlaştılar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çıktı. Dışarıda kalan zenci duruma çok sevinmiş olarak arkadaşının yanına gidip :
-Hadi dedi. 1 doları ver ben de beyaz olayım.
-Hadi oradan pis zenci
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
Evli adama sevgilisi durmadan sakalini kesmesi
için baski yapar. Adam yalvarir :
- Baska sey iste sevgilim. Karim sakalima bayiliyor...
Beni öldürür vallahi...
Sevgilisi o kadar israr eder, o kadar dirdir yapar ki
adam dayanamaz gider kestirir sakallarini...
Sevgilisinin tesekkürü müthis olur.
Adam geceyarisi eve döner, uyumakta olan karisinin
yanina sessizce uzanmaya çalisirken kadin uyanir
ve karanlikta elini uzatir. Kocasinin yanagini oksar
ve uyku sersemi mirildanir :
- Özcan, sevgilim. Bu saatte burada ne isin var?
Kocam nerdeyse gelir, biliyorsun...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
85 yaşından da bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir..
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
A- "Evet, eşim."
D- "Ama bayan 25 yaşlarynda..."
A- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
A- "Nesi varmış dedenizin?"
D- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı.
Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini
uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandyn, ava gidemezsin diye.
Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.Ben de kendisiyle gittim.
Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük.Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe
bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
A- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
D- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:17 PM
Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....
'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'
Adam güler:
'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....'
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Temel karisi Natasa ya gerdek gecesi sormus: ilk uyudugun erkek ben miyum?
Natasa: uyursan evet!
******************
Temele sormuslar, aptal mi guzel mi olmak istersin? Guzellik Gecicidur,
demis.
******************
Temele hocasi sormus:1881 de ne oldu?
Ataturk dogdi.
1914 ne oldu? Ataturk 33 yasina basti.
******************
Fadime ile temel buyuk adada dolasiyorlarmis. Bir marti temel'in kafasina
pislemis.
Fadime:
- temel git su tuvaletten tuvalet kagidi al!
Temel:
- gerek yoktir kus, coktan ucup gittu.
******************
Temel Fadime ye bosanma davasi acmis ve hakime,
-sayun hacum bey, karim uc yildur evde ne bulursa ustume firlatiyu. Ne
olur bizu bosat!
Hakim sormus,
-peki evladim niye bunun icin uc yil bekledin?
Temel: - yenu yenu isabet etturmeye basladu daa!
******************
Buyuk ikramiye cikan temeli uc ay sonra bakkal, kasap ve borclu oldugu
diger esnaf yolda cevirmis ve
-ula temel sana ikramiye ciktugu halde uc aydir niye
borcunu odemiyosun? Diye sormuslar.
-U-la Zencun oldi degis tu daa! demesunlar diye, demis.
******************
İdama mahkum olan temele son arzusunu sormuslar;
benu oglumin yanuna gomin demis.
Oglunun yasadigi ortaya cikinca,
- Tamam daa, ben beklerum demis.
*****************
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadin girmis.
Tartinin üzerine çikip parayi atmis.
Begenmemis,
manto ve ceketini çikarmis ve para atip tekrar tartilmis. Yine sıkılmış
Kadın. etegini çıkarinca, temel atilmis,parayi atmis,
-tevam edin puntan sonrasi müesseseten.
*****************
Ogretmen telefonda,
-Demek temel hasta, okula gelemeyecek, peki ben simdi kiminle konusuyorum
- ?
-pabamla.
*****************
Temel savasta büyük çatismadan sonra,gece sessizlik sirasinda bir nefes
aliyor,bir sigara çikariyor , kibritle yakiyor,arkadisi atiliyor
-heyy ! Deli misin ? Bu çok tehlikeli.
Temel sakin :
-yok canim,içime çekmeyrum.
*****************
Temel çok para kazanmis.ailece en lüks lokantaya gitmisler en pahali
sarabi seçip ismarlamis.
Garson :
-hangi yil tercih ederdiniz,diye sorunca ,
-pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Adami, vergi dairesine cagirmislar. Yaninda butun defterlerini ve hesaplarini da getirmesini istemisler. Adam korku icinde, mali danismanina gitmis. Sormus:
"Vergi dairesine giderken nasil giyineyim?. Ne tur bir izlenim birakirsam, bana daha az vergi cezasi keserler?"
Mali danisman ogut vermis: "En eski elbiselerini giy. Yoksul, muhtac bir goruntu ver ki, sana az ceza kessinler."
Adam guvenemeyip, bir de avukatina danismis. Avukat, mali musavirin tam tersi bir ogut vermis:
"En yeni, en pahali elbiseni giy. Guvenli, kendinden emin bir goruntu ver ki, az ceza kessinler vergiciler."
Adami bu ogutler tatmin etmemis. Aklina guvendigi, filozof bir arkadasina ayni soruyu sormus. Bu akilli arkadas bir hikaye anlatmis. Soyle demis:
"Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektigini bir arkadasina sorar. O da, girtlaga kadar kapali, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder. Bir baska arkadasi ise, dekolte, seffaf bir gecelik giymesini soyler."
Adam, bu hikayeyi dinledikten sonra, sorar: "Zifaf gecesi ne giyecegini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyilecegini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?"
Adamin arkadasi gulerek, izah eder: "Ne giyersen giy, basina gelecek sey aynidir. "
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savasmislar.
Günlerce siperin arkasindan ates edip durmuslar, ama hiç ölen olmamis.
Sonunda Ruslarin aklina bir kurnazlik gelmis:
- "Ünlü bir laz ismi bulalim hep birlikte bagiralim, onlar ayaga kalkar seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim derken TEMEL akillarina gelmis:
- "Tamam Temel diyecegiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!"
Karadeniz cephesinde Temeller ayaga kalkmis:
- "Ne vaaaaar!" Ruslar ayaga kalkan Temelleri öldürmüs. Ruslar:
- "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demisler... "Bir, iki, üc:
Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...
- "Ne vaaaar?" Ruslar, ayaga kalkan Dursunlari da öldürmüsler.
- "Güzel bu sefer IDRIS diyelim," demisler... Bir, iki, üç:
- "Idriiiiis!" Idrisler ayakta...
- "Ne vaaaaar?" Ayaga kalkan Idrisleri de öldürmüsler...
Karadenizliler cephesinde:
- "Bu böyle olmaz hep azaliyoruz. Ayni oyunu biz de onlara oynayalim."
- "Tamam oynayalim. Ne diyelim?"
- "VLADEMIR diyelim."
- "Tamam. Bir, iki, üç:
- "Vlademiiiir!" çit yok...
- "Vlademiiiir!" çit yok...
Birazdan karsi cepheden:
- "Kim seslendiiii?" Karadenizliler hep birlikte ayakta:
- "Biiiz..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Gerçek Cesaret
Gerçek Cesaret
Kara' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker
- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.
Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek
-"İşte cesaret" demiş.
Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine
- "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş.
Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek
- "İşte cesaret " demiş.
Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve
-"Emret komutanım" demiş. Komutan
- Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş.
Asker;
- "Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek
- "İşte asıl cesaret bu " demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Mazeret
Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum.
Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel'e sıra gelmiş.
- Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar.
- Hayır, demiş.Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:18 PM
Görünmez Kaza
Askeri hastanede yatan Temel ve arkadaşlarının aletleri kopmuş.
ebebini soranlara Temel anlatıyor :
-El pombasu talimu yapayuduk,
pimi çektuktan sonra ona kadar sayup atmamuz emredildi,
piz de parmaklarumuzla saymaya paşladuk, pir, içi, uç, tört, peş,
öpür ele geçmek için pompalaru apuş arasına koyalum tedük,
alti, yeti, seçiz, tokuz...Bummm!!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:19 PM
Kahraman
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- ulan sona son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:19 PM
Tek benmiyim?
Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın?
Mehmet cevaplamış. Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
-Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:19 PM
Bir fıkrada benden
Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de genç kız trende ayni kopartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tünele girip kopartman karardığı zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardından SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın "Aferin genç kıza Nasıl yapıştırdı tokadı" diye düşünmekte ve kafasını sallamaktadır. genç kız da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bir de öpmeye kalktı ama kadın da iyi yapıştırdı " diye düşünmektedir. Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kızı öptü. tokadı biz yedik" diye yanarken er de içinden söyle düşünmektedir: "Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp Nasıl yapıştırdım tokadı albaya.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:19 PM
Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmis,;
- E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmis,?
- Bizum kari. http://www.cakal.net/images/smilies/siritma.gif
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:19 PM
KARI & KOCA__
Bir çift hiç konuşmadan arabayla yolda gitmekteydi.
Daha önceki bir tartışma münakaşaya dönüşmüştü ve hiçbiri teslim olmak istemiyordu.
Keçi, katır ve domuzlarla dolu bir çiftliğin yanından geçerken koca alaycı bir biçimde sorar:
"Akrabaların mı?"
Karısı "Evet" diye cevap verir ve ekler;
"SENİN TARAFTAN AKRABALARIM."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
YARADILIŞ__
Bir gün bir adam karısına sordu:
"Aynı zamanda nasıl hem bu kadar salak
hem de bu kadar güzel olabildiğini anlamıyorum."
Karısı yanıtladı:
"Açıklamama izin ver.Allah beni sen çekici bul diye çok güzel yarattı;
Allah beni ben seni çekici bulayım diye çok salak yarattı!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
Ucuz ve tatlı
Müller akşama doğru Hamburg’da bir otele yerleştikten sonra, sokağa çıktı. Geceyi eğlenerek geçirmek istiyordu. Bir taksiye bindi, şofor sarışın ve güzel bir kızdı. Ona: - "Beni bu gece en ucuz ve en tatlı eğleneceğim bir yere ***ürün," dedi. Şoför kız: - "En ucuz ve en tatlı…", dedi ve hareket etti.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
Stil
Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yala***** yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
Etmezsen etme
Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:20 PM
Sıfırdan
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:21 PM
Kadın İçin
Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş. Bir hemşehrisi önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için... Uçkurunu eline almış olan Pire Memet: - "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:21 PM
Sobadaki hikmet
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağla***** yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:21 PM
Eczacı baba
Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:21 PM
Teyzesiyim
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole ***ürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:21 PM
Kurusun
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Allah şimdi ne yapıyor?
Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: - "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?" Bektaşi yanıt verdi: - Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum. - Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor? Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş: - Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim. - Neden? - Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan! Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam: - "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?" Bektaşi: - "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Hakemler Bizde
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Eşeğe Ters Binmek
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O'nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca'nın eşeğini getirirler. Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
- Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?
Hoca tebesüm ederek cevap verir :
- Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Pilot Temel
Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :
- "Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum."
Kule hemen cevapladı :
- "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Karadenizli Yılanlar
İki karadenizli yılan, karadeniz ormanlarında geziyorlarmış. Biri diğerine sormuş : - Ula piz zehirlu yılanmiyik da? - Haçan nerden çiktü pu şimdu?
- Az önce dilimu isirdumda...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:22 PM
Antrenör Dursun
Boksör Temel iri yapılı rakibi ile maç yapar.1.rauntta rakibi temeli epey haşlar.1.raunt sonunda Temel köşesine gider.antrönörü Dursun moral vermek için Temele sen dövüyorsun devam et der.2.ve3. rauntlarda da aynı şeyler olur.4. rauntta kaşı ve gözü patlamış temel raunt sonunda güç bela köşesine gider.Dursun yine aslanım Temel adamı parçaladın der.Temel güç bir şekilde dursuna bakarak ben mi dövüyorum der.Dursun evet sen dövüyorsun der.Temel:öyle ise etrafa iyibak başka birisi beni fena halde dövüyor!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:23 PM
Yatsı Tavuk
Trabzonda köyün birinden bir taksi şöförü geçerken tavuğun birini ezmiştir. Dürüst adammış vesselam... Hemen arabasını çeker kenara, köye doğru yürürken bir köylüye rastlar ve olayı anlatır. Tavuğun sahibine parasını ödemek istediğini söyler. Şöyle bir bakar köylü:
- Ha bunu pilse pilse bizum köyin muhtari Temel pilur.
Adam muhtarlığın yolunu tutar. Temel'e tavuğu gösterir:
- Bunun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, tanıyor musunuz?
Temel şöyle bir bakar ve cevabı verir:
- Ha pu pizum köyin değuldur, pizum köyde yassi tavuk yoktir
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:23 PM
-5
Temel bir gün e-5 karayoluna ters yönden girmiş. Bunu fark eden trafik polisleri yol üzerinde seyreden araçları uyarmak için telsizden "e-5 te bir araç ters yönde seyretmektedir." diye anons yapmışlar. Bunu duyan Temel "Ulan pi tane olirmi punların hepsi ters geleyi" demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:23 PM
Gidiş-Geliş
Temel gunun birinde istanbuldan koyune kahkahalar icinde geri donuyormus bunu duyan koyluler temel neden guldugunu sormuslar, Temelde otobus soforunu kazikladigini soylemis koyluler nasil ya diye sormuslar. temel demiski: istanbulda gidis-gelis bileti aldim; su anda geldim fakat geri gitmeyecegim
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:23 PM
Amerika
Temele dursun karadeniz sahilinde oturuyorlarmış temel dursuna demişki gel beraber amerikaya yuzelim iki kafadar karadenizden baslamışlar yuzmeye fıkra ya amerika yaklaşmışlar özgürlük anıtını görmuşler tam bu sırada bizim temel dursun ben kesildum geri doneyrum demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:23 PM
Sinyal
Temel'e sormuşlar bak bakalım arabanın sinyali çalışıyor mu? diye.
Temel Bakmış:
Çalışay çalışmay çalışay çalışmay
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:24 PM
Muhebbet
Zamanın en buyuk Mayfa babası çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Juri üyelerinin icinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden once Temeli bir kenera cekerler ve soyle derler: - Temel ne yap et Babanın idam kararını muebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur derler!!!
Temel'in içine korku duşmuştur acep ne yapsamda bu adamı kurtarsam diye düşünür. Dava baslar gunlerce devam eder ve nihayet Jury uyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jury geri gelir ve kararını okur:
- Muebbet hapis derler
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırılar doğru Temel'e gidip afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin derler. Ehh be Temel iyi guzel de bu işi nasıl başardın diye sorarlar:
-Temel "Sormayın bre uşaklar der millet Beraat Beraat diye tutturdu Muebbete cevirne kadar aklan karayı seçtim der"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:24 PM
Zeybek
Lazın biri, Izmir'e gitmiş. Oradaki tanışla dolaşırken, bir de bakmışlar ki,birkaç efe, zeybek oynuyor. Kendilerine özgü agır hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, Izmirli, Laz arkadaşına dönüp sormuş: Ne güzel oynuyorlar di mi? Laz dudak bükmüş: O kadar düşündükten sonra, ben de oynarım.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:24 PM
Veteriner Temel
Temel, Veteriner Hekim olmuş.
Sormuşlar,
- Veterinermişsiniz doğru mu?
- Togrutur, pi tertiniz mi vardur?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:24 PM
Bilim Adamı
Karadenizliler, bir konferans duzenlerler.
Bu konferansa konusmaci olarak unlu bir Amerikali bilim adami da
davet edilir. Amerikali konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar
hem de Turkleri yakindan tanima firsati bulur.
Karadenizliler ile Amerikali bilim adami hemen her konuda
anlasirlar, uyum icinde konferans biter.
Ayrilik gunu gelir, Karadenizlileri alir bir dusunce.
Biz bu degerli bilim adamina ne alalim? Aralarinda toplanirlar,
baskan konunun onemini vurgulamak icin der ki:
`Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki
bizi unutmasin? Hem kullanisli bir sey olsun, hem her eline aldiginda
bizi hatirlasin?`
Salonda kisa bir sessizlik olur, arka siralardan
Temel elini kaldirir: `Sunnet ettirelim!...!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
Bende Yeni Geldim
Temel apartmanın onikinci katından düşmüş. Arkadasları hemen gelip sormuşlar:
"Ne oldu lan Temel" demişler.
Temel`de:"VALLAHA BEN DE YENI GELDIM" demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
file:///D:/DOCUME%7E1/Ev/LOCALS%7E1/Temp/moz-screenshot-28.jpg
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
Gül Kokayi
cenevre tarım konferansında katılımcıların her biri yaptıkları çalışmaları ve sonuçta gerçekleştirdikleri verim artışını anlatıyormuş sıra temel`e gelince:
kuru fasülyeye gül aşuladuk demiş.
- peki bunu niye yaptınız?
- yellenince gül kokayi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
Tavuklarda Biliyor mu
Bir gün adamın biri kendini tavuk yemi saniyormuş ve tavuklardan çok korkuyormuş derken adamı hastaneye yatırmışlar ve uzun süre tedavi etmişler.
Sonunda adama sormuşlar,
"Artık tavuk yemi olmadığını biliyorsun demi?"
adamın cevabı ise
"Ben biliyorum da tavuklarda biliyormu?"şeklinde olmuş
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
13
Bir adam evine giderken hastanenin bahçesinden 13,13 diye bağrıldığını duyar.
Merak etmiş duvara tırmanmış.Deliler adamın kafasını tuttukları gibi içeri çekmişler ve 14,14 diye bağırmaya başlamışlar
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:25 PM
Kurtardım
Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. Bunu da bir başka deli görmüş ve onu kurtarmak için havuza atlamış ve kurtarmış. Doktorlar daha sonra kurtaranı çağırmışlar ve tebrik etmişler ve:
Havuza düşeni çağır da, onunla konuşalım demişler.Kutaran deli de:-Olmaz, onu kurusun diye astım.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:26 PM
Plan Bozuldu
Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar. elebaşları planı anlatır : -Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak. sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki : -Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:26 PM
Enayimiyim Ben
Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş.
Bunu gören doktor: - Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı. Deli hemen cevap verir: - Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm akşama kadar kum taşıttırdılar, enayimiyim ben!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:26 PM
Delik
Temel deliler hastanesine düsmüs.Odada 15- 20 tane deli varmis.Odada bir delik varmı deliler sraya girip delige bakiyorlarmıis.Temel de merak etmis girmis sıraya...Sıra Temele Gelince ;
- Temel : Burda bişi yok puraya neden bakarsunuz demis.
- Delinin Biri : Biz 20 senedir bakıyoz bişi göremedik de sen bir bakıştamı görecen demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:26 PM
Havuz
Delinin biri hastanedeki havuza egilip su ictikten sonra, dogrulup agzındaki suyu yere tukurmus .Onu goren baska bir deli;-Ne oldu , demis, suyu niye tukurdun?
Birinci deli:
-Havuza iki seker atmıstım ,yine de tatsız.
Ikinci deli:
-Akıllım tabii tatsız olur.Niye karıstırmadın?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:26 PM
Bir Kedi Daha
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.Bekçi,onların ayak seslerini işitmişti.Sordu:
- Kim o?
ıçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ıkinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Balık Tutuyorum
Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Merdiven Bitmedi mi?
Üç deli deliler hastanesinden kaçmaya karar verirler ama hastaneden kaçmak için 100 basamaklı merdiven engelini aşmak zorundadırlar ve merdiveni çıkmaya başlarlar 1 2 3 45 derlerken 50.basamağa gelirler 1.deli ben çok yoruldum der ve geri döner iki deli devam eder 80.basamakta ikinci delide yorulur ve geri döner üçuncu deli merdivenleri çıkmaya devam eder 81 82 83 90 95 96 derken son basamak olan 100. merdivene gelir ve derki onuda yarın çıkarım der ve geri döner.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Dikenli Tel
İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler. Biri ötekine: "Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız arkadaşım çünkü hiç dikenli tel yok!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Karşı Duvar
Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış.
Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
-Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba,demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Eski Gazeteler
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı :
-Papendreu seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanmış :
-Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.
-Efendim, demişler.Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı!
-Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Kafa
Delinin birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir. Deliye sorar :
-Elin nerede?
Deli gösterir.
-Bacağın nerede?
Deli yine gösterir.
-Burnun nerde?
Deli yine gösterir.
Baş hekim doktorlara :
-Bırakın emrini verir ve çıkar. Hekim çıktıktan sonra deli göbeğini gösterir ve :
-Bende bu kafa varken tabi salıverirsiniz, der
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:27 PM
Otobüs
Bir gün doktorlar delileri test etmek istiyorlarmış ve kim akıllandıysa, onu bırakacaklarmış. Duvara kocaman bir resim asmışlar. Resim kırmızı otobüs resmiymiş. Doktarlar delilere "Atlayın otobüse" demişler. ve deliler resime doğru yürüyüp girmeye çalışmışlar. Bir deli arkada dikilmiş. Doktorlar "Bu neden otobüse girmiyor" diye sormuş. Deli cevaplamış:
-Biletim yoktu...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:28 PM
Ders Bitti
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli, ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli, ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:28 PM
********* Nesin
Deli adamın biri bir gün balkondan aşağı olta sarkıtmış yoldan geçen biriyse adama sormuş:
-"Kaç balık tuttun" demiş. Deli ise adama:
-"********* be adam burada balık ne arar"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:28 PM
Saatini Kurdun mu?
Delinin birisi saatini hastane bahçesindeki havuza atmış. Bunu gören arkadaşı yanına yanaşmış ve konuşmaya başlamışlar:
- "Niye attin saati havuza?"
- "Nasil yüzdüğünü görmek için."
- "Peki, kurdun mu?"
- "Hayir."
- "Enayi, hiç kurmadan yüzer mi?"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:28 PM
Yapıştım
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.
En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis
Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:28 PM
Roman Yazmış
Bir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:
- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren deli:
- Al, demiş, ikinci cildini de oku.
Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:29 PM
12 İle 14 Arası
Doktor akıl hastasına sorar :
- Neden 12 ile 14 arası çölü geçemezsin ?
- Çünkü gökten fil düşer ...
- Peki değiştirelim konuyu, neden timsahlar yassıdır ?
- Çünkü 12 ile 14 arası çölü geçmeye kalkmışlardır.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:29 PM
Hediye Ayakkabı
Doktor, akıl hastasının iyileştiğine karar verip akıl hastasını taburcu etmiş. Buna çok sevinen hasta gelip doktoruna şöyle demiş:
-"Doktor Bey, size hediye ayakkabı yapacağım ama sorayım dedim, topuğu önde mı olsun arkada mı?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:30 PM
Fenerli Berberde
Fenerlinin biri berberde saçlarını kestiriyormuş. Berberin durduk yere
“İlk gittiğin maçı hatırlıyor musun?” diye soracağı tutmuş.
“Evet ne olacak”?” demiş bizimki sinirli sinirli.
Hangi maçtı?
Bir Galatasaray maçıydı”
“AliSamiyen Stadında mı”?
“Evet ordaydı”
Aradan birkaç dakika geçer ve berber tekrar sorar:
“Hangi maçtı demiştin?”
Galatasaray maçı”
Nerde , Nerede?
AliSamiyen Stadında dedik ya!
Birkaç dakika sonra yine aynı hikaye:
“Demek hayatında ilk gittiğin maç Galatasary maçıydı haaaa....”
Bizim fenerli giderek sinirlenerek
“Evet be. Galatasaray maçıydı
Berber aynı konuyu birkaç dakika yine açmaya kalkışınca bizim fenerli isyan etmiş.
“Kardeşim ilk gittiğim maçın Galatasaray maçı olduğunu elli kere söyledim.Niçin tekrar tekrar soruyorsun?”
Berber dayanamaz:
-Galatasaray deyince saçların diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:31 PM
Fenerli Berberde
Fenerlinin biri berberde saçlarını kestiriyormuş. Berberin durduk yere
“İlk gittiğin maçı hatırlıyor musun?” diye soracağı tutmuş.
“Evet ne olacak”?” demiş bizimki sinirli sinirli.
Hangi maçtı?
Bir Galatasaray maçıydı”
“AliSamiyen Stadında mı”?
“Evet ordaydı”
Aradan birkaç dakika geçer ve berber tekrar sorar:
“Hangi maçtı demiştin?”
Galatasaray maçı”
Nerde , Nerede?
AliSamiyen Stadında dedik ya!
Birkaç dakika sonra yine aynı hikaye:
“Demek hayatında ilk gittiğin maç Galatasary maçıydı haaaa....”
Bizim fenerli giderek sinirlenerek
“Evet be. Galatasaray maçıydı
Berber aynı konuyu birkaç dakika yine açmaya kalkışınca bizim fenerli isyan etmiş.
“Kardeşim ilk gittiğim maçın Galatasaray maçı olduğunu elli kere söyledim.Niçin tekrar tekrar soruyorsun?”
Berber dayanamaz:
-Galatasaray deyince saçların diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:33 PM
Kulağını Çek
Nasreddin Hoca`yı bir arkadaşı yarmış: -"Hocam bak senin karın hiç evde durmuyor, bütün gün komşu komşu geziyor. Bence sen onun kulağını bir çekiver." -"Tamam" demiş hoca, -"görürsem söylerim!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:33 PM
Eşek Öldü
Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
- A Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
- Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!!!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:33 PM
Kuyruklu Yalan
Birgün, Nasrettin Hoca, camide bir vaaz veriyordu. Cemaatten bir kısmının esnediğini ve bir kısmının uyukladığını farketti. Bunun üzerine şöyle konuşmaya başladı:
-Bir sabah, Akşehir`den dışarı çıkmıştım. Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı...
Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Hoca`yı dikkatle dinlemeye başladı. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:
-Yahu!... Siz nasıl adamlarsınız. Deminden beri size vaaz ediyorum, uyukluyorsunuz da, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:33 PM
Evliliğin Anlamı
Hocaya sormuşlar; "Evliliğin anlamı nedir?" diye...
Şu cevabı vermiş Hoca;
"Gündüzleri çifte hırlama, *******i çifte horlama."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:34 PM
Cimri ve Hoca
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:34 PM
Hazırlık Yapıyorum
Nasrettin Hoca dul bir kadınla evlenir. Nikahtan 5 gün sonra kadın doğum yapınca, hoca iner alt kattan divid, kağıt filan alır koşa koşa gider çocuğun yanına bırakır.
Lohusa kadının yanındaki kadınlar sorar :
- Bu ne iştir hoca ne yapacak çocuk bunları ?
Hoca :
- Bu çocuk 9 aylık yolu 5 günde aldıysa, birkaç gün içinde okumaya da başlar. Onun için hazırlık yapıyorum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:34 PM
Ay Alıp Satmıyorum
Nasrettin hoca bir gün pazara gitmiş dolaşıyor, hem de şöyle bir fiyatları yokluyor.
Ahaliden birisi de yanına sokulup soruyor :
- Hocam bugün ay kaç acaba...?
Hoca gayet sakin:
- Valla bilmem evladım uzun zamandır ay alıp satmıyorum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
Ne Farkeder
Bir gün Nasrettin hocanın arkadaşlarından biri kendisine gelip; birisinin kendisini mahkemeye verdiğini bir buğday meselesi hakkında yardımına ihtiyacı olduğunu, kendisi için yalancı şahitlik yapmasını istemiş hocadan.
Hoca bu çok eski arkadaşını kıramamış ve yalancı şahitlik etmeyi kabul etmiş.
Fakat mahkeme boyunca sürekli "arpa" diyormuş buğday yerine. Kadı en sonunda sinirlenip:
- Be adam, dava buğday davası arpa değil. Neden sürekli arpa diyorsun şuna ? diye çıkışmış hocaya.
Hoca da gayet sakin:
- Efendim mesele yalan olduktan sonra buğday olsa ne farkeder arpa olsa ne farkeder
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
Kazı
Hoca yer altına ahır yapmaya karar vermiş. Toprağı kaza kaza komşunun ahırına girmiş. Bir sürü öküz görünce koşa koşa karısına gitmiş:
- Hanım, hanım! diye bağırmış.
Müjdemi isterim. Eski zamanlardan kalma bir ahır dolusu öküz buldum..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
Peştemal
Timur ile Hoca bir gün hamama giderler. Hoşbeş ederken Timur, Hoca'ya sorar:
"Hoca, ben köle olsam bana kaç para değer biçerdin?"
Hoca:
"Ben bu işin tellalı değilim ama bir 15 akçe ederdin!"
Bu laf üstüne Timur çok sinirlerinir:
"Hoca" der "Senin dediğini kulağın duyuyormu? Sadece bu peştemal 15 akçe eder be!"
Hoca hiç istifini bozmadan:
"Ben zaten peştemale biçtim bu fiyatı!" der.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
Sen de Düştün
Nasreddin Hocanın bir gün karısı
ölmüş. Bir ay sonra kocası ölmüş dul
bir kadınla evlenmiş. Evlendiği kadın Hoca ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş.Yine bir gün
yatakta kocasını anlatıyordu. İşte
benim kocam şöye yapardı,böyle yapardı. Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş.
-Kadın sormuş aman hoca niye attın beni. Hocanın cevabı hazır:
-Eee yatakta bi sen yatıyosun, bi ben, bide eski kocan. Üçümüz sığamadık sen de düştün.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
Keşiş
Keşişin biri dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra Nasreddin Hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş:
- Sizin köyün en akıllı adamı kim?
demiş. Köylülerde:
- Nasreddin Hoca demiş.
Bunun üzerine keşiş köy meydanında
hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş. Nasreddin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş. Keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş. Hoca da dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş. Keşiş
elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış. Hoca da yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşiş de:
- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı. Yere dünya çizdim o ortadan ekvator geçer dedi. Ben dünyayı dörde böldüm o da dörtde üçü sudur dedi. Ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.
Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri. Yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim. Daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim. O da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi, ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:35 PM
10 Sene Öncesi
Hoca'ya yaşını sorarlar, "Kırk" diye yanıtlar, "Tam kırk!"
On sene sonra aynı soruyu yine "Kırk" diye yanıtlayınca:
"E hocam, on yıl önce de kırk yaşında olduğunu söylemiştin" demişler. Hoca hiç bozmadan:
"Evladım, ne bileyim on sene öncesini!" diye yanıtlar.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
Bir Ayağı Abdestsiz Namaz
Nasreddin Hoca abdest alırken, bir ayağına su yetmemiş. Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış. Bunu gören cami cemaati:
-"Hocam bu nasıl namaz?" diye sormuş. Nasreddin Hoca:
-"Bir ayağı abdestsiz namaz", diye cevap vermiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
Ben Uyuyorum
Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış. Gece yarısı arkadaşı sormuş:
-"Hocam, uyudunuz mu?"
-"Buyurun bir şey mi var?"
-"Biraz borç para isteyeyim demiştim." Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp:
-"Ben uyuyorum!", demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
Sana Ne?
Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş "aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu". Hoca istifini bozmadan "bana ne" demiş. Arkadaşı, "ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin?" demiş; hoca yine istifini bozmadan "o zaman sana ne?" demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
Boğazına Ateş Düştüğü Zaman
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş. Hoca ona mantı pişirip getirmiş. Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış. Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-"Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız?" Hoca hemen:
-"Boğazına ateş düştüğü zaman", demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
İçinde Ben de Vardım
Hoca bir gün arkadaşıyla konuşuyormuş arkadaşı demiş ki:
-"Ya hocam dün sizin evden bir ses çıktı. Neydi o?" Hoca:
-"Hiç sadece hanımla biraz tartıştık kavuğum merdivenlerden yuvarlandı", demiş. Arkadaşı:
-"Yahu hocam hiç kavuktan bu kadar ses çıkar mı?", demiş. Hoca da:
-"Ya anlasana içinde ben de vardım", demiş
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:36 PM
İçin Sıyrılır
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca, bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış:
-"Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanin içini sıyırır", demiş. Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:
-"Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor", demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Kusur Çömlekte
Hocanın bir gün subaşıya işi düşmüş. Adam haraç ve rüşvet yiyen biriymiş. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurmuş ve üstüne bal sıvamış. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:
-"Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..." Hoca yutar mı:
-"Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Ben Olsaydım
Akşam geç saatte eve gelen Hoca pencerede bir karaltı görür. Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler. Eve girerler, bir de bakarlar ki ateş ettikleri Hocanın cüppesi... "Hanım ucuz kurtulduk. Ya içinde ben olsaydım!" der.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Kanatlı Develer
Günlerden bir gün, Nasrettin Hoca camide vaaz verirken:
-"Ey cemaat", der. "Allah, deveyi kanatlı yaratmadığı için hepimiz durmaksızın, sürekli şükredelim. Yoksa damlarımız çoktan başımıza yıkılmıştı..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Beş Parmak
Nasrettin Hoca, birgün yemek yerken biri sorar:
"Neden 5 parmağınla yiyorsun".
Hoca da:
"6 parmağım olmadığı için.".
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Babada Kalacaktır
Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
- "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
Hakim kocaya sormuş:
- "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
- "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?"
Hakim sekreterine dönmüş:
- "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:37 PM
Matematik Finali
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanama*****, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
Medeniyet
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
Uğursuz Kadın
Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
Annem Gel Dedi
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
Yılan
İki laz yılan olan Temel'le İdris yolda gidiyorlarmış. Birden Temel İdris'e dönüp: "Ula İdris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. İdris şaşırmış "Ula ne oldu gene" demiş. Temel de:
"Ula biraz once dilimi isirdim da," demiş...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
İki Er
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:38 PM
Hizmetçi
Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:
"Biz 8'de kalkar, 9'da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?"
Hizmetçi, gayet sakin:
"Uyanamazsam, siz başlayın
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:39 PM
Bush`un Pulu
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:39 PM
Sinemaya Cideyruz
Temel'i elinde tuttuğu penguenlerle beraber görünce,
- Bunu hayvanat bahçesine ***ür, diyorlar.
Bir müddet sonra Temel'le yolda dolaştığını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine ***ürmedin?
- Hayvanat bahçesine ***ürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:39 PM
Şenol Güneş
Bir gün Şenol Güneş Brezilya milli takımı antrenörü Scolari ile karşılaşmış.
- Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.
- Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Ronaldo'yu çağırmış.
- Ronaldo'ya oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir?
Ronaldo biraz düşünmüş, "tabiiki ben oluyorum" demiş. Şenol Güneş bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez İlhan Mansız'ı çağırmış.
- İlhan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
İlhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Hakan'ı bulmuş.
- Hakan, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
Hakan cevap vermiş: Benim tabii ki, İlhan sevinçle Şenol Güneş'in yanına dönmüş:
- Sorunun cevabını buldum hocam: Hakan'mış.
Şenol Güneş köpürmüş:
- Vay salak herif, Hakan olur mu hiç, doğru cevap Ronaldo idi!..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:39 PM
Kadeş Savaşı
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:39 PM
Babası Dava Açmaz
Müfettiş, öğretmeni bir öğrenciyi fena halde döverken yakalamıştı. Derhal uyardı.
- Ne yapıyorsunuz hocam, biliyorsunuz ki dövmek yasak! Babası size dava açsa
başınıza bela alır, uğraşıp durusunuz?
- Babasının dava açmayacağına garanti veririm!...
Müfettiş şaşırdı. Öğretmen açıklamaya devam etti:
- Babası benim!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:40 PM
Yanlış
Öğretmen, sınıfta Leyla`ya sordu:
- Eğer ben gitmişim dersem, bu yanlış olur neden?
- Çünkü hala burdasınız öğretmenim!..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:40 PM
Dil Bilgisi
Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş:
- Bakmak fiilinin çekiminu yap bakalım...
Erzurumlu öğrenci hemen atlamış:
- Bakirem, bakirsen, bakir..
Öğretmen, öğrencisinin bu cevabı karşısında onu azarlamış:
- Uy diluni eşekarisu soksun. Öyle mi denur daa! Onun aslı pöyledir: Pakayrum, pakaysun, pakay...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:40 PM
Eve Gel Demiş
Ali Can okula gitmiş, derse başlamışlar. Öğretmen:
- Kim cennete gitmek ister? demiş.
Can hariç herkes parmak kaldırmış. Öğretmen Can`a sormuş:
- Can sen cennete gitmek istemiyor musun?
- Ama öğretmenim ya annem kızarsa.
- Niye kızsın oğlum, boşu boşuna. Ayrıca herkes cennete gitmek ister.
- Ama hocam, annem dedi ki: "Okuldan çıkınca hemen eve gel."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:40 PM
Ona Kadar Saymak
Günlerden bir gün baba oğlunu alıp karşısına oturtur, der ki;
- Oğlum iki senedir, okula gidip geliyorsun, sadece ona kadar sayabiliyorsun.
Ne olacaksın sen bu gidişle bilmem...
Çocuk babasına gülümseyerek:
- Babacığım, merak etme, ben boks hakemi olmaya karar verdin, der.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:40 PM
Kim Daha Zeki
Küçük Temel`le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyimdir, üç aylıkken yürümeye başlamışım, demiş.
Oradan Dursun hemen atlar:
- Sen habuna zeka mi deyisun. Haçan ben üç yaşına kadar kendumi kucakta taşitmişum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:41 PM
Sayılar Yalan Söylemez Mi?
Öğretmen matematik dersinde öğrencilerine sordu:
- Çocuklar sayılar asla yalan söylemez. Örneğin bir adam bir tarlayı on günde sürerse, on adam bir günde sürebilir.
Buna benzer bir örnekte siz verin bakalım!
Öğrencilerden birisi gülerek cevap verdi.
- Örneğin bir vapur Atlantik Okyanusunu altı günde geçerse, yüz kırk dört vapur bir saatte geçer...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:41 PM
Siz Babamı Bilmiyorsunuz
Öğretmen, matematik sözlüsünde Oğuz`u tahtaya kaldırıp sordu:
- Oğuz, babandan yüzde 10 faizle 200 milyon borç para alsam, yıl sonunda kendisine kaç para vermem gerekir?
Oğuz hemen cevap verdi:
- 400 milyon lira.
- Nasıl olur oğlum, sen hiç hesap bilmiyor musun?
- Bilmesine biliyorum ama, siz benim babamın ne büyük faizci olduğunu bilmiyorsunuz.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:41 PM
Doğum
İlkokulda üç çocuk bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyormuş.
Dursun:
- Bizim ailede hep leylekler getirir.
Fadime:
- Bizde hep cül bahçesinde bulunur.
Temel:
- Biz façiruz, bizde hep pepekleri annem kendisi yapayi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:41 PM
Özenti
Temel`in çocuğunu sokakta ders çalışırken görenler, Temel`e nedenini sormuşlar.
Temel`in cevabı hazır:
- Herkes çocuğunu dışarda okutayi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:41 PM
Çok İyi
Babası Kemale`e sorar:
- Sınıfta durumun nasıl oğlum?
- Kemal cevap verir:
- Çok iyi babacığım, sobanın yanında oturuyorum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:42 PM
Devekuşu
Temel okuldan eve koltuğunun altında bir kitapla gelir.
- Anne, öğretmenim bağa armağan verdu.
- Ne armağanı oğlum?
- Tabiat dersinde öğretmen deve kuşunun kaç ayağı oldiğini sordi, pen de üç dedum.
- Ama teve kuşunun içi tane ayağu var.
- Pileyrum anne ama herçez dört dedu, penimku en yakinu idu.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:42 PM
Çok Sis Vardı
Annesi okuldan dönen Ahmed`e sordu:
- Yavrum, dışarıda hava nasıl?
Ahmed cevap verdi:
- Göremedim anneciğim, çok sis vardı.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:42 PM
Babasının İşi
Öğretmen, Nurdane`ye sordu:
- Baban ne iş yapar?
Nurdane evde gördüğünü aynen söyledi:
- Annem ne iş yapmasını isterse, onu yapar öğretmenim.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:42 PM
Şişe
İlköğretim ikinci sınıfta, Türkçe dersinde öğretmen:
- Bana içinde P harfi bulunan bir kelime söyleyin, der.
Arka sıralardan bir ses yükselir:
- Şişe öğretmenim...
- Şişenin neresinde P var oğlum?
- Tıpasında öğretmenim...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:42 PM
Serinleyen Güneş
Belma, sınıfta pencerenin yanında oturuyordu. Sıcak bir gündü. Dersleri zor izliyordu. Bir
aralık güneş, bulutların içine girmişti. onun bu derse ilgisiz halini farkeden öğretmeni sordu.
- Ne oldu Belma?
- O kadar sıcak ki öğretmenim, güneş bile gölgeye kaçıyor
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:43 PM
Baba
- Eğer baban olsaydım, sana bir tokat atardım, dedi öğretmen.
Afacan cevap verdi:
- Hiç güleceğim yoktu. Eğer babam olmuş olsaydınız, şimdi evde bulaşık yıkıyor olurdunuz.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:43 PM
Kıskançlık
Kaan okuldan eve geldi.
Babası, okulda yeni öğretmeniyle işlerin yolunda gidip gitmediğini sordu.
- Harika, dedi. Yalnız seni çok kıskanıyor.
Babası şaşırdı:
- Kıskanıyor mu, neden?
- Bugün defalarca: Çocuk çocuk, senin baban ben olsaydım.... dedi durdu.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:43 PM
Anlamıyorum
- Ben, öğretmenin dersinden hiçbir şey anlamıyorum.
- Neden?
- Geçen gün dört beş daha dokuz eder, demişti. Bugün de altı üç daha dokuz eder, diyor.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Bir Nisan
- Matematikten sözlüye kalktın mı?
- Evet kalktım.
- Soruları bildin mi?
- Elbette bildim.
- Kutlarım seni, iyi not almışsındır.
- Not vermedi!
- Neden?
- Çünkü, "Bugün Bir Nisan, bendi kandıramazsın", diyerek dinlemedi bile.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Kim Almış
İlkokulun beşinci sınıfına müfettiş gelmiştir.
Tarh dersinde çocuklara birkaç soru sorup cevap alamayınca:
- Peki, İstanbul`u kim aldı? diye sorar.
- Vallahi biz almadık öğretmenim, derler. Sinirlenen müfettiş, doğru müdüre çıkar ve:
- Ne biçim beşinci sınıf bunlar, der.
Müdür gayet ciddi cevap verir:
- Aman müfettiş bey biz o sınıftan neler çekiyoruz. İşte böyle alırlar da almadık derler.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Cesaret
Öğretmen öğrencilere sordu:
- Cesaret neye denir?
Birisi parmak kaldırıp cevapladı:
- Bir şeyi bilmediği halde biliyormuş gibi yapıp parmak kaldırmaya denir...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Verim
Sınıf olarak çiftliğe gitmişlerdi.
Dolaşırken, sınıfın ukalası Mehtap, meyve bahçesinde çalışan çiftçiye:
- Ne kadar eski usulle çalışıyorsunuz böyle! Eğer öyle çalışmaya devam ederseniz, öreneğin bu ağaçtan yılda on kilo bile elma alamazsınız, demişti.
- Haklısın kızım diye onayladı çiftçi.
Elbette on kilo elma alamayız, çünkü o bir armut ağacı...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Havucun Yararları
Temel ile Cemal henüz ilkokula gidiyorlardı.
Bir gün aralarında konuşuyorlardı.
Temel:
- Havuç, yemenun cözlere o kadar faydası var ki, dedi..
Bunun üzerine Cemal hayretle sordu:
- Nasıl olayi o..
Temel bilgiç bilgiç konuştu:
- Ha uşağum, sen hiç gözlüklü tavşan cördün mü?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:44 PM
Öğrenme Açlığı
Öğretmen, küçük öğrencisinden çok memnundu.
Annesine sordu:
- Oğlunuz bu şaşırtıcı öğrenme açlığını kimden aldı?
Anne cevapladı:
- Öğrenmesini benden, açlığını babasından...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:45 PM
Niçin Geç Kalıyormuş?
Öğretmen, Ömer`i azarladı:
- Bu böyle devam etmez.
Her gün okula yarım saat geç geliyorsun.
Gerçekten ne istediğini anlayabilmiş değilim.
- Öğretmenim, dedi Ömer, geçen hafta bana gazetemi evde okumam gerektiğini siz söylemediniz mi?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:45 PM
Ay mı Güneş mi?
- Çocuklar, dedi öğretmen, hangisi bizim için önemlidir?
Güneş mi yoksa ay mı?
- Tabii ki ay, dedi Bilgen, en azından *******i etrafı aydınlatıyor.
Gündüz güneş çıktığında ise zaten ortalık aydınlık oluyor!!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:45 PM
Bilmediğim İçin
Okul açıldıktan bir ay sonra, birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birini tahtaya kaldırmış.
Ne sorduysa öğrenci cevaplayamamış, öğretmende sinirlenmiş:
- Sen hiçbir şey bilmiyorsun?
- Evet öğretmenim, bilmiyorum!
- Ne demek o?
- Öğretmenim, bir şey bilmediğim için beni evden buraya gönderdiler.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:45 PM
Sıfırın Değeri
Öğretmen, Ahmet`e bir problem sordu. Ahmet sonucu bir çıkardı. Öğretmen:
- Sonuç bir değil on oğlum, sen nasıl bir çıkardın?
Ahmet bilgiççe:
- Uzay çağındayız öğretmenim. Sıfırın hiç bir değeri yok ki... diye karşılık verdi. Öğretmende gülerek:
- Aferin Ahmet, bu başarın için sana on veriyorum, ama sıfırın bir değeri yok! dedi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Yanlış Gömlek
Bir öğrenci, sınavlarda başarı göstermenin kestirme yolunu bulmuştu.
Bazı zor konuların cevaplarını gömleğinin koluna yazıyor ve sınavda buradan kopya çekiyormuş.
Bir gün fizik sınvından sonra karşılaştığı tarih öğretmeni sordu:
- Nasıl fizik sınavın iyi geçti mi?
Öğrenci üzgün üzgün başını salladı:
- Hayır öğretmeni herhalde kaldım.
- Neden?
- Yanlışlıkla kimya gömleğimi giymişim!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Bu Kadar Fırtına
Denizcilik sınavında öğretmen sordu:
- İskele tarafından bir fırtına gelse ne yaparsın?
- İskele tarafına demir atarım öğretmenim.
- Peki sancaktan gelirse?
- O tarafa da bir demir atarım öğretmenim.
- Tam bu sırada beş tarafta bir kasırga koptu, ne yaparsın?
- Baştaki demirleri denize atarım.
- İyi ama bu kadar demiri nereden buluyorsun?
- Sizin fırtınaları buluduğunuz yerden öğretmenim.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Lokomotif
Öğretmen, birinci sınıfta lokomotifin nasıl hareket ettiğini anlatıyordu. Bir ara Küçük Hasan`a
sordu:
- Şimdi iyi anladın mı lokomotifin nasıl hareket ettiğini?
Hasan:
- Anladım öğretmenim, ama aklıma bir şey takıldı.
Beygirsiz nasıl hareket ediyor.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Dümendeymiş
Beden eğitimi dersinde öğretmen, öğrencilerine kürek çekme alıştırmalarını yaptırıyordu.
Bir ara öğretmen, Ayhan`ın olduğu yerde kıpırdamandan durduğunu gördü.
-Sen neden kürek çekmiyorsun? deiye sordu.
Ayhan şu cevabı verdi:
- Ben dümendeyim öğretmenim!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Niçin Yerine Oturmuş
Tarih dersinde öğretmen sözlüye kaldırdığı öğrenciye son bir şans tanımak için:
- Amerika`yı kim keşfetti? diye sordu.
Çocuk soruyu cevaplayamadı.
Sabri taşan öğretmen, hiddetle bağırdı:
- Kristof Kolomb!
Çocuk, bunun üzerine yerine oturdu. Öğretmen bu hakarete de kızdı:
- Ne o? Sana yerine oturmanı kim söyledi?
Öğrencinin cevabı şaşırtıcıydı:
- Afedersiniz öğretmenim. Ben de başkasını çağırdığınızı sanmıştım!!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:50 PM
Birincilik
Öğretmen, öğrencilere şu ödevi vermiş:
- Tembelliği açıklayın?
Öğrenciler kaleme kuvvet tembellik hakkında sayfalar dolusu yazmışlar ve pek de güzel açıklamışlarç
Fakat birinciliği hiç birisi alamamış.
Bir öğrenci bomboş kağıt vermiş ve birinciliği kazanmış..!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:51 PM
Karşılaştırma
Öğretme Alper`e, tembelliği dolayısıyla çok kızmıştı:
- Büyük İskender senin yaşındayken dünyanın yarısını fethetmişti, dedi.
Alper büyük bir pişkinlikle cevapladı:
- İyi ama onun öğretmeni de Aristo idi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:51 PM
Öğretmen Uyuyakalınca
Öğretmen sınıfta uyuyakalmıştı. Uyanınca hatasını örtbas etmek için, rüyalar ülkesinin kralıyla randevum vardı, dedi. Ertesi gün uyuyakalan bir öğrenciyi sopayla uyandırıp:
- Sınıfata nasıl uyursun, diye bağırdı.
Öğrenci de kendini savundu:
- Benim de rüyalar ülkesi kralıyla randevum vardı.
Öğretmen, kralın ne dediğini sordu.
Öğrenci cevapladı:
- Kral, ben sizin öğretmeninizi dün hiç görmedim, dedi!..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:51 PM
Astronotluk
Anne, öğretmene gidip çocuğu hakkında konuşmak istemişti:
- Efendim, biliyorsunuz oğlum bu yıl son sınıfta, hangi mesleği seçmesini tavsiye edersiniz?
- Astronotluk.
- Neden?
- Çünkü, bütün ders boyunca akli bir karış havada. Bir soru sorduğumda da uzaydan düşmüş gibi oluyor...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:51 PM
Resim Sergisi
Barışın sınıfı, bir resim sergisini geziyordu.
Öğretmen heyecanla anlatmaya başladı:
- İşte sanat budur, sanatçı budur. Bir ressam, bir fırça darbesi ile gülen bir yüzü ağlayan bir yüze
çevirebilir!
Barış içini çekti:
- O da bir şey mi, babam bunu fırça darbesiolmadan da yapabiliyor!..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:51 PM
Sayı Saymayı Bilmek
Sayı saymayı bir türlü öğrenemeyen Tahsin`e öğretmeni elli kez "ben sayı saymayı bilmiyorum" cezası vermişti.
Ertesi gün öğretmen, kontrol ediyordu. Deftere baktı ve sinirli bir şekilde sordu:
- Neden yirmi kez yazdın, elli kez yazman gerekiyordu?
Tahsin cevap verdi:
- Ben, sayı saymayı bilmiyorum ki!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Çalışmak
Öğretmen sınıfa sordu:
- Eğer çalışmak eğlencelidir dersek bu hangi zamandır?
Alper hemen cevap verdi:
- Nadir rastlanan bir zaman hocam!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Koca Bir Yalan
Dilbilgisi dersinde bayan öğretmen zamanları anlatıyordu ve örneklerde açıklamasını sürdürdü.
- Eğer "Ben güzeldm" dersem, bu geçen zamandır.
- Eğer "Ben güzelim dersem, bu ne olur çocuklar?
Alper arkadan bağırdı:
- Koca bir yalan!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Borsacılar
Temel ile İdris borsanın çok kazandırdığı sıralar, borsada oynamaya karar
verirler. Borsayı hiç bilmeyen iki kafadar önce bir iki tanıdığa sorarak işi öğrenmeye koyulurlar. Öğrendikleri kadarıyla ufak ufak oynamaya başlarlar. Kısa sürede ikisi de zengin olur, İstanbul’a taşınırlar. Köylerini pahalı giysiler ve lüks arabalarla ziyaret ederler. Herkes onları konuşmaktadır.
Yeterince hava attıktan sonra yine İstanbul’a dönerler. Çok geçmeden soluğu yine köylerinde aldıklarında perişan bir haldedirler. Eski kılıklarında ve yayadırlar. Tanıyanlar sorar:
“Ula uşaklar ne oldi size böyle?” Temel ile İdris cevap verir:
“Ula seanslari çift ettiler”
Köylüler heyecanla sormaya devam eder:
“Eeee?”
“Haçan onikiye kadar kazanduk, onikiden sonra kaybettuk!”
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Uluslararası Kaçakçı
Hakim sanığa sorar:
- Uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsun. Ne diyeceksin söyle bakalım?
Sanık sakin bir ifadeyle cevap verir:
- Tamamen iftira efendim. Biz Fenerliyiz. Uluslarası ne işimiz olabilir ki bizim?..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Telefon Kimin
Bir golf kulubünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş. Ortada duran bir cep telefonu çalmıs. Yakınındaki bir adam hands-free konuşma düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulüpte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süpper bir deri ceket gördüm. 1000 dolarcık.
Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem çok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım. 2002 modelleri
gelmiş, tam istediğim renkte bir tane buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 bin dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama...
Kadın:Yaşasınnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık ve 450 bin dolar istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 bin dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam: Ben de seni... Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve sorar:
Bu telefon kimin, bilen var mı?"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:52 PM
Kaleci Temel
Bir yangında evin çatısında mahsur kalmş bir anne ve kucağında kundaklı bir bebeği... Asağıdakiler anneye, gerilmiş olan brandaya önce çocuğu sonra da kendisini atmasını öneriyorlar, fakat o kabul etmiyor, ne yaptılarsa kabul etmiyor. Alevler onlara ulaşmak üzere.... Bu sırada onları seyretmekte olan Temel, barıkatları asarak binanın dibine kadar gelir ve kadına seslenir:
-Abla korkma, at bebeği..bana. Ben Sürmene Spor' un kalecisiyim...
Kadın Temel' e inanır ve bebeği Temel' e doğru atar..Temel, nefis bir hareketle bebeği yere düşmeden yakalar, ayaga kalkar, iki kere yerde zıplattıktan sonra degajını yapar..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:53 PM
Atletizim
Temel ile İdris bir gun stadyuma gitmişler.
Atletler koşarken aralarında şu konuşma geçmiş:
Temel :
- "Ula, bu uşaklar hacan niye koşayi?"
İdris :
- "Biri birinci gelecek, madalya alacak."
Temel :
- "Haaaa!.. Peçi öbürleri niye koşayi???"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:53 PM
Yedek
Futbolcu Temel yeni bir kulübe transfer olmuş. Kendisiyle yapılan röpotajda:
- Şimdi yedekte kalmak içun çalişayrum.
- Herhalde takıma girmek için demek istediniz?
- Yoo yedekte kalmak içun.
- Nası yanİ?
- Maçlari rahat seyretmek içun daa..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:53 PM
At Yarışı
Temelle dursun bi gün sinamaya giderler
filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar
-İddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.
dursun;
-Oldi benda 2. ata oynayrum
Iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır.
ertesi gun temel dursunu arar
-Dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum.
Dursun:
-Benda seyretum.
Temel:
-O zaman niye 2. ata oynadu?
Dursun:
-Süpriz oynadum daa
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:53 PM
Erzurum
Erzurum Beden terbiyesi il müdürlüğünün eski kayıtlarında spor dalları şöyle sıralanıyor;
1. Çimme dalı (yüzme)
2. Gumbuz dalı (boks)
3. Seyirtme dalı (atletizm)
4. Cilit dalı (cirit)
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:53 PM
Kör Hakem
Maçın tam ortalarında oyunculardan biri hakemin yanına yaklaşır:
-Köpeğinizin ismi nedir?
-Benim köpeğim yok ki.
-Çok garip, hem körsünüz, hem de köpeğiniz yok!...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:54 PM
Futbol Konuşuruz
Dünyanın En ucra Köşesinde tek başına yaşayan bir bilge varmış.50 yıl boyunca kendini sakladıgı bu ıssız yede kimsecikleri görmemiş.Bir gün kapısı çalmış. Gelen adam benim IQ 200 demiş. Bilge ooh demiş gel içeri seninle quantum fiziği konuşuruz.
Bir vakit sonra başka biri gelmiş. Adam benim IQ 90 demiş. Bilge gel gel demiş seninle siyaset konuşuruz.
Derken üçüncü adam kapıyı çalmış. Benim IQ 5 demiş.
Bilge biraz düşünmüş ve cevabı vermiş.. Gel içeri seninle de Futbol konuşuruz.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:54 PM
Maç Durumu
Temel ile Dursun maç sahasının önünde köfte satarken Temel bilet bulur. Dursun'a şöyle der. -Ula Dursun bu bileti al maçı öğren de gel der.
Dursun gider ve maçı öğrenip gelir durumu Temel'e anlatır:
-Direk dikiyler ortaya bir kabak koyiyler. 21 avanak peşine koşiyler. 2 direğin arasına girince gool diye bağıriyler bir de utanmadan kısa don giyiyler.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:54 PM
Temel Mike Tayson`a Karşı
Birgün Temel Mike Tayson ile ünvan maçına çıkmış.
Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş.
Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulağına;
- "Sakın dokuzdan önce kalkma" demiş
Temel hafifden gözlerini arala***** menejerine sormuş;
- "Saat kaç?"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:54 PM
Doping
Temel olimpiyat oyunları 100 metre finalinde doping yapmış.Anlaşılmasın diye sonuncu olmuş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:54 PM
Şike
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip :
-Hocam, der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin...
-Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilirmisin?
-Ne yaparlar?
-Seni parça parça ederler...
Hakem cevap verdi : -Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...
-Neden?
-Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!..
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:55 PM
Berber
Bakanlıklar Caddesinde mutevazı bir berber dukkanı...
Mutevazı ama unlu bir berber dukkanı...
Fikret usta yıllardır muşterilerini aynı mekanda traş etmekte..
Gunun birinde kapi acılır... İçeri giren musteri Aziz YILDIRIM dır...
-Acelem var...! der... Saclarımı şoyle bir duzeltir, sakal traşımı yeniler misin ?
Onemli bir randevum var , gec kaldım...
Fikret usta meslegine ozgu maharetini sergiler, bir çırpıda saç-sakal traşını bitiriverir...
- Eline saglik usta...Borcum ne kadar? ?? diye sorar gayet memnun bir biçimde Aziz YILDIRIM...
- Aaaa, olur mu? Siz koskoca Fenerbahçe başkanısınız... Sizden para almam soz konusu olamaz...
Dukkanımı şereflendirmeniz yeter bana...
Kesinlikle almam...
Israr falan....nafile.....
Tekrar tekrar tesekkur eder, dukkandan ayrilir Aziz YILDIRIM...!
Fikret usta ertesi sabah dukkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen onunde koca bir paket ve pakede
iliştirilmiş bir zarf bulur....
Pakette 15 adet sarı-lacivert forma, zarfta ise 15 adet 100 Dolarlık bankonot vardır...
Mutlu mutlu kafasini iki yana sallar Fikret usta,ne gereği vardı....
Aradan bir kac gun geçmiştir, dukkanının kapısı acilir... İçeri giren muşteri Suleyman SEBA dır...
- Seyyy..der...Acelem var...!
Saçlarımı şoyle bir duzeltir, sakal traşımı yeniler misin ?
Bıyıklarıma dokunma ama.. Önemli bir randevum var , geç kaldım...??
Fikret usta mesleğine özgu maharetini sergiler, bir çırpıda saç-sakal traşını bitiriverir...
- Eline sağlık usta...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir biçimde Suleyman SEBA...
- Aaaa, olur mu? Siz BESIKTASlıların onursal başkanısınız...Türk sporuna hizmet etmis cok değerli bir insansınız..Sizden para almam söz konusu olamaz... Dukkanımı şereflendirmeniz yeter bana...
Kesinlikle almam..
Israr falan....nafile.....
Tekrar tekrar tesekkur eder, dukkandan ayrılır Suleyman SEBA.... !
Fikret usta ertesi sabah dukkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen onunde kucuk bir paket ve pakede
iliştirilmiş bir zarf bulur....
Pakette 15 adet BJK rozeti, zarfta ise 15 adet 1? er milyonluk Turk Lirasindan toplam 15 Milyon TL
vardır...
Mutlu mutlu kafasını iki yana sallar Fikret usta. Ne gereği vardı....Hem de emekli maaşından...!!!
..........
Tesaduf bu ya....aradan bir kaç gun daha gecmiştir,dukkanın kapısı aralanır... İçeri giren muşteri Faruk SUREN dir...
-Çok acelem var...! der... Bir yandan da telaşlı telaşlı saatine bakmaktadır...
Saçlarımı şöyle bir duzeltir, sakal traşımı yeniler misin ?
Onemli bir randevum var , geç kaldım..
Fikret usta hemen işe koyulur, mesleğine özgü maharetini sergiler, bir çırpıda saç-sakal traşını
bitiriverir...
- Bravo sana usta...Dedikleri kadar hızlıymışsın...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir biçimde
Faruk SUREN ..
- Aaaa, olur mu? Siz koskoca UEFA şampiyonu Galatasaray'in başkanısınız... Sizden para almam soz
konusu olamaz...
Dukkanımı şereflendirmeniz yeter bana...Kesinlikle almam....
Peki usta...Nasil istersen der...aceleyle berber dukkanindan ayrılır Faruk SUREN....
Fikret usta ertesi sabah dukkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen önünde 15 adet Galatasaray yoneticisi
sıra beklemektedir....
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:55 PM
İki Karadeniz Takımı
İki karadeniz takimi: Rizesporla Sinop mac yapiyorlarmis.
O esnada stadin yanindan bir tren geçiyormuş.
Sinoplular trenin dudugunu hakemin bitiş dudugu zannetmisler.
Ve sahayi terketmisler. Kalan 85 dakikada Rizespor da gol atamayinca mac 0-0 berabere bitmis.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:55 PM
Bandırcez
Denizli ve Bandırma spor kulüpleri maç yapmaktadırlar.
Denizli taraftarları tezahurata başlarlar:
DENİZLİ! DENİZLİ! DENİZLİ!
Bandırma spor taraftarları altta kalırlarmı onlarda başlarlar:
BANDIRMA! BANDIRMA!
Denizlili taraftarlardan hemen cevap gelir:
BANDIRCEZ! BANDIRCEZ!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:55 PM
Zidane Ve Fener
Bir gün Real Madrid, Fenerbahçe'yle maç yapmak için Istanbul'a gelecekmiş. Binmişler uçağa, Real Madrid'li oyuncular çok üzgün. Zidane kaptan olarak sormuş tabi
- Ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
Raul demiş ki:
- Ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
Stata gelmişler. Hala millet surat yapıyor. Zidane arkadaşlarina;
- Siz gidin İstanbul'u gezin, ben Fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
Bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. Hemen dalmışlar İstanbul *******ine. Maç başlamış. Devre arası Real Madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar Real Madrid 1:0 önde. Demişler bi Laila yapalım gelelim bari. Maçın sonunda geri gelmişler. Bi bakmışlar skor 1:1. Gitmişler soyunma odasına Zidane'yi kutlamaya, ancak Zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- Niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. Bu mükemmel bi şey.
Zidane cevap vermiş;
- Eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. Ben ona üzülüyorum.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
6-0
6-0 biten galatasaray fenerbahçe maçından sonra gs li arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bır cafe ye gider. Cafe de yanına yaşlı bır bayan yanaşır ve : -"naber Arif" der.
Bunun uzerıne arif delirir nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı cafede aynı kadın yanaşır arifin yanına yine -"naber arif" der.
3.gün arif cok değişik bır kılıkta gider cafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine -"naber arif" der. Arif dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye.
Yaşlı teyze : -"olum ben bülent len" der.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
Beni Kim Dövüyor
Rakibiden dayak yine boksöre, antrenörü habire `Çok iyi gidiyorsun. Adam sana hiç vuramadı. Yakında onu düşüreceksin´ deyip duruyormuş.
Maçın ilerleyen raundlarının birinde boksör dayanamayıp sormuş antrenörüne:
`Ben rakibimi dövüyorsam, beni kim dövüyor?´
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
Hakemlik
İki adam aralarında konuşuyorlardı:
- Küçükken gözlerim görmediği için bana voleybol oynatmazlardı. Bu yüzden başka bir vazife verdiler:
- Ne vazifesi?
- Hakemlik!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
Maç
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri :
- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
Bush ve Şoförü
George W. Bush şoförüyle bir kır gezisine çıkar. Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan çiftçiye kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne şöyle der:
"Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi bana muhakkak anlayış gösterecektir." Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak geri döner.
Göz morarmış, surat dagılmış haldedir. Şoförüne "Çabuk toz olalım burdan!" der.
Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve "Şimdi adama gidip söyleme sırası sende!" der.
Şoför çiftliğe gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika 30 dakika derken....Şoför bir saat sonra sarkı söyleyerek, gülerek, cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir.
Bush şaşkın bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu seni?" "Valla ben de anlamadım" der Şoför. "Ben ona sadece şöyle dedim:
Iyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm. Domuz öldü!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:56 PM
Bob Nerde
George Bush bir ilkokulu ziyaret eder. Çocuklara:
- Sorusu olan var mı? der. Ve kücük Bob sözü alir.
- Benim üç sorum olacak:
1- Seçimlerde daha az oy almanıza ragmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atılan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti değil midir?
3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
Aniden zil çalar ve çocuklar tenefüsse çıkarlar. Çocuklar geri döndügünde bu sefer sözü küçük
Tom alır. Benim beş sorum olacak:
1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?
3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
4- Bugün neden zil 30 dakika erken çaldı?
5- Bob nerede?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:57 PM
Kayseriye Liman
Mecliste Kayseri Milletvekilinin hafif yollu şekerlediği bir sırada Trabzon Milletvekili konuşmasını yapıyormuş. Kayserili vekil, uyanmış ki Trabzonlu vekil kürsüden Trabzon’a bir şeylerin yapılmasını istiyormuş. Bizimki ne istediğini anlayamadığı için sıkıntıya girmiş. Trabzon’a bir şey yapılacaksa Kayseri’ye de yapılmalı diye düşünmüş. Söz alıp:
- Sayın vekilin Trabzon’a yapılacaklar hususundaki açıklamalarını takdirle karşılıyoruz, lakin bu konuda Kayseri’nin de ihmal edilmemesini istiyoruz. Mecliste bir gülüşmedir başlamış. Vekil şaşırmış, ne oluyor gibisinden bakınırken Meclis Başkanının sesi duyulmuş:
- Sayın vekil, Kayseri’ye denizi getirdiğiniz gün söz veriyoruz, Kayseri’ye de bir liman yapılacaktır.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:57 PM
Şart midur
Bir gün Temelle Dursun otururlarken Temel Dursun'a;
-"Ula usagum ben politikaci olacagum." demis
Dursun Temel'e dönüp;
-"Sen delimusun ki politikaci olacaksun.."
Temel Dursun a dönüp
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:57 PM
Vergi
Bizim Temel uluslararasi ekonomi toplantisina katilir...
Devletin topladigi vergi dagilimini tartisirlar...
Konusmacilardan biri Amerikali, biri Avrupali, biri de Temel..
Ortaya bir fikir atilir... Halktan toplanan vergiler nasil dagilim yapilacak.
Amerikan vatandasi söz alir:
-"Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladigimiz vergileri havaya atariz... Çizginin soluna düsen paralari halka hizmet olarak geri veririz, sag tarafta kalan devlete kalir, yatirim yapariz..."
Derken Avrupali söz alir ve:
-"Bizim Avrupa’da baska ama ona benzer bir uygulama yapariz... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atariz. Dairenin disinda kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düsenleri devlet harcamalarina kullaniriz... "
Sira bizim Temel’e gelir ve baslar anlatmaya:
-"Ula usaklar ne güzel anlattunuz. Keske bizda sizun çirkefluklerunuzi degil da habu çaliskanlugunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamiz yok... Bizde daha kisa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düsenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner..."
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:57 PM
Temel Millet Vekili
birgün bizim temel millet vekilleri ile uçağa biner başlarlar birşey sallamaya birinci millet vekili şurdan on milyon atsam biri bulur ve bir kişiyi sevindiririm ikinci millet vekili ben yirmi milyon atsam iki kişi bulur ve ikikişiyi sevindirimiş olurum üçüncü dördüncü derken hepsi birşey sallar sıra temele gelir temel düşünür ve ULAN BEN BURDAN HEPİNİZİ ATSAM YETMİŞ MİLYON SEVİNİR NEDİYORSUNUZ LAN
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:57 PM
Kullanılmıyan Kalp
Kati yürekliligiyle ünlü sadrazam pasadan söz ediliyordu. Pasa hastalanmis,
o sirada yanlarinda bulunan ünlü bir doktor kendisini tedavi etmisti.
Içlerinden biri doktora sordu :
- Simdi nasil?
- Iyilesiyor. Masallah, kalbi, yirmi yasinda bir gencin kalbi gibi.
Konusmalari dinleyen Tevfik Fikret kis kis güldü :
- Elbette öyle olacak. O kadar az kullanildi ki...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:58 PM
Komünist Bayrağı
Rus devlet başkanı Brejnev Amerika'yı ziyaret ettiğinde Ford'un davetlisi olarak Beyaz sarayda davet edilmişti. Ziyaretin ertesi sabahı Ford Brejnev'e geceyi nasıl geçirdiğini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm.
- Yaa ne gördünüz?
- Beyaz sarayda komünist bayrağının dalgalandığını gördüm.
Brejnev'in bu cevabına Ford karşılık vermedi. Bir yıl sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti. Sabah olunca Brejnev ona nasıl uyuduğunu sordu. Ford: İyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm.
- Ne gördünüz?
- Kremlin'de komünist bayrağı dalgalanıyordu.
Brejnev pek memnun olmuştu. Ford devam etti:
- Ama bayrakta acaip yazılar vardı.
- Ne yazıyordu ne yazıyordu?
- Vallahi okuyamadım zira yazılar Çince idi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:58 PM
Veteriner
Veteriner temel, Birleşmiş Milletler'e delege olmuş...
Diğer delegeler merakla ve alaylı bir şekilde sormuşlar,
- Veterinermişsiniz doğru mu?
- Togrutur, pi tertiniz mi vardur?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:58 PM
Karın mı Devletin mi?
Birgün bir amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
'-karınmı yoksa devletinmi.'
amerikalı düşünmeden cevaplamış:
'-devletim.'
ordakiler:
'-o zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.'
adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamı*****:
'-yapamayacağım.' demiş.
daha sonra bir türk milletvekilini
aynı odaya almışlar.aynı soruyu sormuşlar:
'-karınmı yoksa milletinmi?'.
millet vekili hiç düşünmeden:
'-devletim' demiş
'-o zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.'
odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.çıkınca sormuşlar:
'-ne oldu.'
'-sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:58 PM
Ege
Sayin Cumhurbaskanımız Suleyman Demirel'in sair bir tarihte duzenlediği bir basın toplantısından aynen aktarıyorum,
-Ege bir yunan gölü deeldir.
-Ege bir Turk gölü de deeldir.
-Binanaleyhh Ege bir göl deeldir
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 03:58 PM
Ameliyat
Büyük bir hastahane de 5 meşhur cerrah oturmuş hangi meslekten olan insanları ameliyat etmenin kolay olduğuna dair sohbet ediyorlarmış.
İlk cerrah;
"Ben" demiş "Muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi
severim. İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur"
İkincisi;
"Doğru ama" demiş "Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha
kolay olur. Her şey ayrı, ayrı renktedir"
Üçüncü cerrah;
"Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her sey alfabetik
sıradadır, onun için onların ameliyatı çok kolay olur"
Dördüncüsü;
"İnşaatçıların ameliyatı da pek kolay olur" demiş.
"Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler
kalmasyna alışıktırlar"
Sonuncu cerrah;
"Arkadaşlar" demiş "Siz her halde hiç politikacıyı ameliyat etmediniz. Onların kalbi, yürekleri yoktur. İçleri bomboştur.
Beyinleri de öyle.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:09 PM
Deliler
Üç deli kayıkla denizde geziniyorlardı ki birdenfırtına patladı. Birbirlerine akıl danışmaya başladılar. Biri dedi ki:
- İkiniz suya girip kayığı itin, ben de dümene geçeyim
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Niyetim Yok
İki deli konuşuyorlardı.
- Dünyadaki bütün mücevherleri ve elmasları satın almak istiyorum.
- Boşuna heveslenme; satmaya hiç niyetim yok!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Gübre Çekmeye
Nadir Şah bir gün zayıf bir şiir söyledi ve şair Mirza Mehdi Han'a sordu:
-Nasıl buldun bu şiiri?
- Zayıf bir şiir.
Sen misin bu lafı söyleyen; hiddetlendi Nadir Şah:
- Atın şunu ahıra; gübre çeksin!
Bir süre sonra Nadir Şah yine bir şiir söyleyip Mirza Mehdi Han'a tasdik ettirmek istedi. Şair hiçbir şey söylemeden kapıya yönelmişti ki Nadir Şah sordu:
-Nereye gidiyorsun?
- Ahıra, gübre çekmeye!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Namaz Batıl Oldu
Bir cemaat namaza durmuştu. İçlerinden biri konuşunca, öteki "Namazda konuştun ve namazın bozuldu!" diye çıkıştı. Bir başkası gülerek "İkinizin namazı da bozuldu" diye güldü. Dördüncüsü " Üçünüzün namazı da bozuldu. Çünkü üçünüz de konuştunuz" dedi. Aynı safta duran bir başkası "Allah'a şükür ben hiç konuşmadım!" deyiverdi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Terzi Testiye Düştü
Vaktiyle şehir kapısında dükkanı olan bir terzi vardı. Bu terzi çiviye bir testi asmıştı. Huy bu ya; ne zaman şehirden bir cenaze çıkarılsa, terzi o testiye bir taş atar ve her ay sonunda testideki taşları çıkarıp sayar, böylece o ay kaç kişinin öldüğünü hesaplardı. İşi bitince testiyi bir ay sonra boşaltmak üzere tekrar çivisine asardı.
Aradan bir süre geçti ve tesadüfen terzi ölüverdi. Bir müşteri terzinin dükkanına geldi ama onun ölümünden haberi yoktu. Komşusuna terzinin nerede olduğunu sordu.
Komşusu soğukkanlı cevap verdi:
- Terzi testiye düştü!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Dahası Var
Adam namaza durmuştu. Arkadaşları onun hakkında konuşmaya başladılar:
- Dindar, takva sahibidir doğrusu.
Bunu duyan adam namazını kesip arkadaşlarına döndü:
- Dahası var; oruçluyum da
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Yedek Motor
Volkswagen arabaları olan iki hanım kendi arabalarına binip şehir dışına çıktılar. Yolda birisinin arabası stop etti. Arabadan inip kaputu açtıysa da bir şey anlayamadı.
Arkadaşı yanına yaklaştı ve:
- Üzülme. Benim bağajda bir yedek motor daha var!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:10 PM
Antikacı
Birisi eski dostlarından birinin evine gitmişti. Ev sahibinin hanımı beyine sordu:
- Bu bey kim ?
- Nasıl yani?
- Canım, hep anneme bakıyor da!
- Ha o mu ? Antikacıdır!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:11 PM
Neden Saçların Gür?
Çocuk annesine sordu:
- Anneciğim, babamın saçları neden dökülmüş?
- Çok düşündüğü için.
- Peki neden senin saçların bu kadar gür?
- Hadi bakalım, yemeğini ye de git yat!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:11 PM
Sakın Evlenme
Ticaret için o şehir senin bu şehir benim dolaşan çirkin ve köse bir adam anlatıyor :
Vaktiyle Isfahan'daydım. Bir gün bir sokaktan geçerken süslü püslü bir kadın yanıma gelip "Nerelisin kardeş?" diye sordu. "Kaşanlıyım; ticaretle uğraşırım" dedim.
"Kaşan'dan güzel ve akıllı delikanlılar çıkar " dedi ve "siz evli misiniz?" diye sordu.
Kadının bana aşık olduğunu sandım. Çünkü şimdiye kadar hiç nasibim çıkmamıştı. Hoşuma gitti ve "Hayır, evlenmedim. Bu ilginizin sebebini sorabilir miyim?" diye sordum.
Kadın "Maksadım Allah'a hizmet. Şimdiye kadar evlenmedinse, Allah aşkına sakın evlenirim deme!" dedi.
"Neden?" diye sorduğumda " Aman yeryüzünde neslin kalmasın! Çünkü bu halinle senden doğacak nesil adama benzemez de ondan !" diye cevap verdi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:11 PM
Yerimizi Bulduk
Ahmet Bey beş yaşındaki oğluyla sinemaya gitmişti. Filmin ortasında çocuk tuvalete gitmek istediğini söyledi. Ahmet Bey çocuğu alıp tuvalete ***ürdü.Dönüşte Ahmet Bey sırasını bulamadı. Karanlıkta ilk sıranın başında oturan beye "Afedersiniz, demin çıkarken ayağınıza basmış mıydım?" diye sordu.
Özür dilenmesini bekleyen adam cevap verdi:
- Evet.
Ahmet Bey memnuniyetle çocuğuna döndü:
- Gel Mesut, gel, yerimizi bulduk!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:11 PM
Yaş Hesabı
İki yaşlı hanım otobüste konuşuyorlardı. Biri sordu:
- Sahi kardeş, kaç yaşındasın sen?
- Biliyorsun işte, otuz. Peki sen kaç yaşındasın?
- Ben de yirmi yedi.
Sonra ikisi de yanlarında ayakta duran ve konuşmalarına kulak misafiri olan genç kıza sordular:
- Kızım sen kaç yaşındasın?
- Sizin hesaba göre daha doğmadım ben!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:11 PM
Saç Kuvvetlendirici
Müşteri saçlarını kuvvetlendirici ilaç almak için eczaneye girdi. Eczacı bir şişe çıkarıp müşteriye uzattı. Müşteri şişeye şüpheli şüpheli baktıktan sonra "Eczacı bey; gerçekten de bu ilaç saçları kuvvetlendiriyor mu?" diye sordu.
Eczacı:
- Ne demek efendim. Müşterilerden biri bundan bir şişe kullandı. Zavallı iki yıl önce Berber Hasan'a gitmişti ama hala dönemedi bir türlü. Çünkü başının bir tarafının tıraşı bitmeden öbür tarafın tıraşı geliyor!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Üç Kafadar
Isfahanlı, Şirazlı ve Kaşanlı birlikte seyahat ediyorlardı ama ceplerinde metelik yoktu. Acıkınca bir lokantaya girdiler. Yemekten sonra Isfahanlı yerinden kalkıp lokantacıya gitti ve "Paramın üstünü verir misiniz?" dedi. Daha parasını bile almamış olan lokantacı sinirlenerek "Bana para vermedin ki üstünü isteyesin!" diye bağırdı. Herkes başlarına üşüştü. Birisi lokantacıya "Bir daha düşün. Belki parayı almışsındır" derken Şirazlı yanlarına geldi ve "Ben yemek parasını öderken bu biçare Isfahanlı da parasını veriyordu" dedi. Lokantacı bu kez onunla da verdiydin vermediydin davasına başladı. Tam bu sırada Kaşanlının lokantanın ortasına oturmuş ağladığını gördü. "Ne oldu? Niye ağlıyorsun böyle ?" diye sorduklarında "Neden ağlamayayım; benim paramın da üstüne yatmasından korkuyorum!" dedi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Hafızanın Böylesi
Kağıda bakarak ezan okuyan bir müezzine sordular:
- Yazacağın yerde ezanı ezberleyip okusan olmaz mı?
- Gidin, kadıya sorun.
Kadıya gittiler ve "Selamün aleyküm" dediler.
Kadı bir kağıt çıkarıp uzun uzun baktıktan sonra "Ve aleyküm selam" dedi.
Bunun üzerine müezzini mazur görüp kadının huzurundan çıktılar.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Yakınlığın Böylesi
Birisi Cafer Bermekî'ye giderek ondan yardım talebinde bulunmak istedi ama birkaç günlük zahmetten sonra görüşme imkanı buldu. Cafer'in huzuruna çıkınca "Niçin benimle görüşmekte bu kadar zorluk çıkarıyorsun? Oysa seninle aramda bir yakınlık da var!" dedi.
Cafer şaşkınlıkla yakınlığın derecesini sordu.
- Senin baban gençken anamı istemiş. Eğer anamla evlenseydi, şimdi ben sen olurdum!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Horasanlının Eşeği
Horasanlı biri kervanda eşeğini kaybedince, başka bir eşek bulup yükünü yükledi. Ama asıl sahibi çıkıp eşeği yularından tuttu ve Horasanlının yükünü yere attı. Horasanlı eşeğin sahibiyle kavgaya tutuştu. Etraftan yetişenler Horasanlıya sordular:
- Senin eşek erkek miydi dişi miydi?
- Erkekti.
- Baksana bu eşek dişi!
- Canım erkek dedikse, o kadar da erkek değildi!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Lanet Olsun
Beyefendi hanımının doğum günü için bir kuyumcuya girdi. Bir kolye beğenip fiyatını sordu.
Kuyumcu: Kırk bin tümen.
Beyefendi "Lanet olsun!" dedikten sonra başka bir kolye seçip fiyatını sordu.
Kuyumcu : İki kez lanet olsun!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Devenin Gerdanlığı
Bir arap devesini kaybetmişti. Devesini bulursa bir dirheme satacağına yemin etti. Tesadüf bu ya , devesini buldu ama gönlü onu bir dirheme satmaya el vermedi. Bunun üzerine devenin boynuna bir kedi bağlayıp cerre çıktı:
-Boynunda beşyüz dirhemlik kediyle beraber bir dirheme deve satıyorum!
Yoldan geçen bir arap bunu duyunca dayanamadı:
- Gerdanlığı olmazsa ucuz bir deve !
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:12 PM
Acemi Okçu
Bir filozof kırda tek başına giderken uzaktan acemi ve cahil bir okçu gördü. Oku hedefe nişanlıyor ama hep karavana atıyordu. Filozof oka hedef olmaktan korktuğu için gidip okçunun hedefine oturdu ve " Buradan daha emin ber yer olamaz. Çünkü okun hedefini bulmayacağından eminim!"
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:15 PM
Deli
Delinin biri tımarhanenin bahçesinde yürürken bakmış başka bir deli ağacın altında oturmuş kahkahalar atıyor. Hemen yanına kosmuş ve sormuş "hey sen niye gülüyorsun öyle?", öbür deli "hiç, ben hep kendi kendime fıkra anlatırım ama bu seferkini hiç duymamıştım".
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:15 PM
Otobüs Bekliyorum
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar
-Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
Kadın:
-Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der
-Adamda tamam der başlar beklemeye.
Bir müdedt sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar.
-Ne işin var senin benim dolabımda...
Adam:
-Abi nedesen haklısın şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın...
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:15 PM
Amin
Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.
Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.
Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika!!
ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
papağan dile gelir
-Amin.......
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:19 PM
Büyük Mucit
- Kardeşim bir sabun yaptı; tam dört metre boyunda iki metre eninde.
- Kaldıramadıktan sonra neye yarar?
- Kaldırmaya gerek yok canım. Banyo yapacağı zaman duşun altına girer, sonra gelip sabunun üstünde yuvarlanır!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:19 PM
Ders Tarih Olunca
Nadir o gün son saatteki Tarih dersine kadar sınıftaydı. Ama tarih dersinde öğretmen Safevîlerin çöküşünü anlatmaya başlayınca birdenbire hastalandı ve dışarı çıktı. Dersin sonuna doğru sınıfa dönünce öğretmen sordu:
- Ne zamandan beri yoktun sen?
- Safevîlerin çöküşünden beri öğretmenim!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:20 PM
Uyanık Satıcı
Uyanık mı uyanık bir seyyar satıcı bir yerde tezgahını kurmuş, etrafına bir çok insan toplamıştı. İçi su dolu bir şişeyi seyircilere göstererek " Hey millet! Bu ilaçtan kim bir tatlı kaşığı içerse ömrü uzar; birkaç asır sapasağlam yaşar. Mesela bana bakın; ne kadar sağlıklıyım değil mi? Bu ilaçtan bir tatlı kaşığı içtim ve üç yüz yıldır yaşıyorum." dedi.
Adamın sözüne hiç de inanmayan bir seyirci, satıcının çırağına sordu:
- Doğru mu diyor? Gerçekten bu kadar yaşlı mı?
- Valla tam olarak bilmiyorum. Çünkü sadece iki yüz yıldır ona çıraklık ediyorum!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:20 PM
Aracı
Dilenci Isfahan zenginlerinden birinin evine giderek sadaka istemişti. Ev sahibi uşağına seslendi:
- Ey Mübarek! Kanber'e söyle. Kanber Yakut'a söylesin. Yakut da dilenciye "Allah versin" desin.
Dilencinin tepesi attı:
- Allahım! Cebrail'e söyle. Cebrail Mikail'e söylesin. Mikail İsrafil'e söylesin. İsrafil de Azrail'e "şimdi ev sahibinin canını al" desin!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:20 PM
Seninle Boğulacağım
Nüktedan biri bir bedeviyle yolculuk ediyordu. Yolda bedeviye sordu:
- Adın ne?
- Matar, yani yağmur.
- Künyen nedir?
- Ebul-gays, yani yağmurun babası.
- Babanın adı ne?
- Ebul-feyz yani akarsuyun babası.
- Annenin adı ne peki?
- Sihâb yani bulut.
- Onun künyesi ne?
- Ummul-bahr yani denizin anası.
- Allah aşkına bekle bi dakka, bir yerlerden kayık bulayım. Yoksa seninle giderken boğulacağım
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:20 PM
Beni Davet Et
Adam cimri mi cimri arkadaşına dedi ki:
- Bunca yıldır dostluğumuz var, bir kerecik olsun davet etmedin beni.
- Davet etmedim, çünkü nasıl iştahlı olduğunu bilirim senin. Daha lokmanın birini ***ürmeden öbürünü alıyorsun eline!
- Sen davet et beni. Söz veriyorum, her lokmadan sonra iki rekat namaz kılacağım!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:20 PM
İndirim
İki dilenci yakın aralıkla kaldırıma oturmuş dileniyorlardı. Hayırseverin biri dilencilerden birine bir sikke verecekti ki öteki dayanamadı:
- Beyim, sadakayı bana verirseniz, indirim yaparım
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Çare
Adam arkadaşına sordu:
- Gözüm çok ağrıyor. Çaresi ne acaba?
- Valla, evvelki yıl da benim dişim ağrıyordu; söküp attım!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Hazırcevap Çocuk
Guvatr hastası adam otobüse binmişti ama çocuğun biri gözlerini dikmiş, ona bakıyordu. Çocuğun bakışlarından adamcağızın sinirleri bozuldu ve "Bana bakmaya devam edersen, yerim seni!" deyince çocuk cevabı verdi:
- Önce boğazındakini yut, sonra sıra bana gelsin!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Tembel Uşak
Adamın tembel mi tembel bir uşağı vardı. Bir gün uşağını üzüm ve incir almak için çarşıya gönderdi. Uşak getire getire yalnız üzüm getirmişti. Efendisi"Ne zaman seni bir iş için göndersem, birkaç işi birden yapmalısın!" diye azarladı uşağı.
Aradan bir süre geçti. Tesadüfen adamcağız hastalandı ve uşağını doktor çağırmaya gönderdi. Uşak doktorla birlikte kâri, gassal ve mezarcıyı da yanında getirmişti.
Adam yine çıkıştı uşağına:
-Bunları ne diye getirdin yanında? Sana yalnız doktor çağır demedim mi?
- Efendim, 'ne zaman seni bir iş için gönderirsem, birkaç işi birden yapmalısın' dememiş miydiniz? İşte ,tedaviniz için doktor getirdim. Tedavi kâr etmezse, başınızda Kuran okusun diye kâri getirdim. Cesedinizi gasletmesi için gassal ve gömmek için de bir mezarcı getirdim!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Şaşkın Yolcu
Tren bir istasyonda durmuştu. Yolcunun biri fırsattan istifade bir şeyler satın almak için vagondan indi. Bu arada vagonu şaşırmamak için vagonun numarası olan 1492'yi ezberledi ve "Amerika'nın keşfi de bu tarihteydi"dedi kendi kendine.
Yarım saat sonra tren görevlileri o yana bu yana koşuşturan bir bey gördüler. Önüne gelene "Afedersiniz, Amerika'nın hangi yıl keşfedildiğini biliyor musunuz?" diye soruyordu.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Erken Kalk
İran hükümdarı Enûşirvan'ın veziri Bozorcmihr her sabah erkenden sultanın huzuruna gider ve ona erken kalkanın mutlu olacağını söyler, sultan da bunu bir sitem olarak değerlendirirdi.
Bir gün Enûşirvan hizmetkarları çağırarak ertesi sabah erkenden kılık değiştirdikten sonra Bozorcmihr'e saldırmalarını, ona zarar vermeden elbiselerini üstünden almalarını emretti. Hizmetkarlar ertesi sabah sultanın emrini yerine getirdiler.
Üstünde giyecek bir şey kalmayan Bozorcmihr giyinmek için evine gitti.Bu yüzden de huzura geç çıktı. Sultan gecikmesinin sebebini sorunca Bozorcmihr "Hırsızlar yolumu kesip giysilerimi çaldılar. Eve gidip giyindiğim için geç kaldım" cevabını verdi.
Enûşirvan "Bana hep erken kalk diye nasihat eder misin? Bu bela da erken kalkmak yüzünden geldi başına!" deyince Bozorcmihr lafını esirgemedi:
- Bu kez erken kalkan hırsızlardı. Mutluluk onların da hakkı!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Çok Fark Var
Harun Reşit rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü gördü. Sabahleyin bir rüya tabircisi çağırdı. Tabirci "Emirülmüninin'in ömrü uzun olsun. Tüm akrabalarınız sizden önce ölecekler" diye yorumladı rüyayı.
Harun Reşit "Huzurumda böyle üzücü sözler ettiği için yüz değnek vurun şu adama" dedi ve başka bir rüya tabircisi çağırdı. Rüyasını ona anlattıktan sonra rüya tabircisi "Emirülmüminin bütün akrabalarından çok yaşayacak" dedi.
Harun Reşit "Bu tabir de ondan pek farklı değil ama söylemeden söylemeye fark var." dedi ve rüya tabircisine yüz dinar verdi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:21 PM
Han
Bir gün Sultan İbrahim Edhem sarayında oturmuş, görevlileri de huzurunda saf kurmuşlardı. Derken elinde keşkül ve asâsıyla bir derviş çıkageldi. Saraya girmek istiyordu.
Görevliler sordular:
-İhtiyar, nereye gidiyorsun?
-Bu hana gitmek istiyorum.
- Burası han değil, Belh sultanının sarayı.
- Hayır, handır.
Sultan konuşmaları duyunca dervişi yanına çağırdı.
- Ey derviş! Burası benim sarayım. Neden han diyorsun buraya?
- Ey İbrahim! İzin verirsen sana birkaç soru soracağım. Bu saray ilk önce kimindi?
- Dedemin.
- Deden ölünce kime kaldı?
- Babama.
- Baban ölünce kime kaldı?
-Bana.
- Sen ölünce kime kalacak?
- Oğluma.
- Ey İbrahim! Birinin girip birinin çıktığı yer han değil de nedir?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:22 PM
Arslanın Ayak İzi
Bir avcı ormanda bir oduncuya rastlayıp sordu:
- Arslanın ayak izini gösterebilir misin bana? Avlayacağım da.
- Buralarda bir arslan gördüm. Çabuk ol, yetişirsin ona.
Zavallı avcının rengi uçtu yüzünden; titremeye başladı:
- Ben arslanın ayak izini sordum ; arslanı değil!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:22 PM
Balık İle Balıkçı
Balıkçı oltasını atıp küçük bir balık yakaladı. Tam sepete atacakken balık:
-Sevgili balıkçı; ben henüz çok küçüğüm. Ancak bir lokma olurum sana. Beni bırak da büyüyeyim. Ertesi yıl gel, al beni. Bütün ailen doyacaktır benimle, dedi.
Balıkçı :
- Sevgili balık; doğru diyorsun da, kabul edemem bunu. Çünkü "peşin tokat veresiye helvadan iyidir" demişler
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:22 PM
Tarih Tekrarlandı
Onaltı yaşındaki oğlan babasının yanına geldi :
- Babacığım , hatırlıyor musun? Hani vaktiyle sen babanın arabasını ilk aldığında kaza yaptığını ve arabanın hurdahaş olduğunu söylemiştin?
- Evet oğlum.
- Yine hatırlıyor musun? Hani "Tarih tekrardan ibarettir" demiştin?
- Evet oğlum.
- Bugün tarih tekrarlandı da babacığım!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:22 PM
Yüz Yaşında Olanı Yok mu?
Tahsilli bir genç zengin bir adamın kızını istemeye gitmişti. Adam delikanlıyı görür görmez pek beğendi ve onu kendine damat yapmak için şöyle dedi:
- Benim üç kızım var. Hiçbiri de evlenmedi. Rahat bir evlilik yapmalarını istiyorum. Bu yüzden her birine düğün zamanı yaşına göre para vermek istiyorum ki koca evine eli boş gitmesinler. Mesela onsekiz yaşında olana onsekiz milyon tümen, yirmibeş yaşında olana yirmibeş milyon tümen, otuziki yaşında olana da otuz iki milyon tümen vermek niyetindeyim. Hangisini isterseniz, benim için farketmez.
Delikanlı biraz düşündükten sonra sordu:
- Afedersiniz, sizin yüz yaşında kızınız var mı?
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:23 PM
Müjde
Derler ki; Şair Hâce Mecd-i Hemger'in karısı bir hayli yaşlıydı. Hâce Yezd'den Isfahan'a geldikten bir süre sonra karısı da Isfahan'a geldi.
Hâce'ye müjde verdiler:
- Müjde! Hanımın eve indi!
- Ev hanımın başına inseydi, müjde ona derdim ben!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Derviş Evi
Nüktedan biri dervişlerden birinin evine konuk oldu.
Derviş evin tavanını zayıf ve ince tahtalarla kapatmıştı. Ağır yük altında tahtalardan çıtır çıtır sesler geliyordu.
Konuk " Derviş ! Beni bu evden başka bir yere ***ür. Korkarım bu tavan çökecek!"dedi.
Derviş: Korkma, korkma. Tahtaların zikir ve tespih sesidir bu.
Konuk: Zikir çeke çeke tahtalar vecde gelir ve hep birden raks ve semaya başlayıp bir de secde ederlerse, işte ondan korkarım!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Çocukların Duası
Bir kaç kişi yanlarına ilkokul çocuklarını alıp kıra yağmur duasına çıktılar.
Birisi "Nereye ***ürüyorsunuz bu çocukları?" diye sordu.
"Yağmur duasına ***ürüyoruz. Çocukların duası kabul olurmuş da". dediler.
Adam "Çocukların duası kabul olsaydı, dünya yüzünde bir öğretmen bile kalmazdı!" dedi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Gerisini Sen Bilirsin
Arapların nüktedan şahsiyetlerinden biri olan Cuha çocukluğunda bir terzinin yanında çıraklık yapıyormuş.
Bir gün ustası dükkana bir kase bal getirmiş. Bir iş için dükkandan ayrılırken de Cuha'ya "Bu kâsede zehir var. Aman yerim deme; ölürsün yoksa!" diye sıkı sıkı tembihlemiş.
Cuha da "Benim neyime?" demiş ama usta gider gitmez elindeki yamanacak elbiseyi sarrafa okutup bir somun ekmek almış ve afiyetle balı yemiş.
Ustası dönüp de yamanacak elbiseyi sorunca Cuha "Dövmezsen doğruyu söylerim. Dalgınlığıma geldi, elbiseyi çaldırdım. Beni dövmenden korktuğum için şu zehiri yiyip öleyim dedim. Kâsedeki zehrin hepsini yedim. Ama hala yaşıyorum. Gerisini sen bilirsin artık!" demiş.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Etkili Kitap
Adam yanındaki arkadaşıyla konuşuyordu:
- Karım üçüz doğurdu. Doğum esnasında da "Üç Silahşörler"i okuyormuş. Demek ki Üç Silahşörler bayağı etkili bir kitapmış!
Arkadaşı güldü ve :
- Doğum esnasında kitap okumak bu kadar etkiliyse, yat kalk Allah'ına şükret ki karın o sırada "Kırk Papağan" kitabını okumuyormuş!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
İskender İle Asker
Büyük İskender'in çok hızlı koşan bir atı vardı. Bir gün atına binmiş, ordusunu teftiş ediyordu. Gözü cılız bir ata binmiş olan bir askere ilişti.
- Üstüne bindiğin şu ölümcül at da neyin nesi böyle? dedi.
Asker güldü ve
- Ben savaş meydanında kalmak için bu ata bindim. Oysa sen savaş meydanından kaçabilmek için bu hızlı ata binmişsin! dedi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Nasıl Olsa
Beyefendinin tembel mi tembel bir uşağı vardı. Bir gün ona "Yusuf, ayakkabılarımı getir" dedi.
Yusuf ayakkabıları getirdi ama pis ve boyasızdı.
Beyefendi : Bugün ayakkabıları boyamamışsın !
Uşak : Beyefendi, bugün caddeler çamurlu. Dışarı çıkınca ayakkabılarınız nasıl olsa çamurlanacak!
Beyefendi güldü ama hiçbir şey demedi. Dışarı çıkarken Yusuf:
-Beyefendi, beyefendi! Anahtar!
- Anahtar mı? Ne anahtarı?
- Kahvaltı etmek için, dolabın anahtarı!
- Kahvaltı etmek için mi? Bugün kahvaltı etmeyiver. Nasıl olsa iki saat sonra acıkacaksın!
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:24 PM
Kim Obur
Padişah veziriyle oturmuş hurma yiyor, çekirdeklerini de vezirin önüne atıyordu.
Hurmalar bitince padişah vezire "Önündeki çekirdeklere bak. Ne kadar obursun!" dedi. Vezir altta kalır mı? Cevabını verdi hemen: "Hünkârım; obur ona derler ki önünde ne hurma bırakır ne çekirdek!" dedi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:25 PM
Benim İçin Değil
Görme özürlü biri geceleyin elinde kandil, omzunda testi çarşıda yürüyordu. Birisi "Be ahmak! Gece ile gündüz senin için bir nasıl olsa. Kandilin ne faydası var sana?" dedi.
Kör gülerek "Gecenin karanlığında üstüme gelip testiyi kırmayasın diye kandil taşıyorum; kendim için değil" dedi
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:25 PM
Neden Para Vereyim?
Şairin biri bir zengine giderek onu çok medhetti. Zenginin keyfine diyecek yoktu ."Yarın gel de para vereyim sana" dedi.
Şair ertesi gün sabah zenginin kapısına geldi. Zengin "Neden geldin sen?" diye sorunca "Dün bana para vereceğini söylemiştin ya; onun için geldim" dedi şair.
Bunun üzerine zengin "Amma da salaksın ha! Sen sözle beni memnun ettin, ben de sözle seni memnun ettim. Şimdi niye para vereyim ki?" dedi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:25 PM
Sultan Mahmud İle Nedimi
Gazneli Mahmut çok acıkmıştı. Önüne patlıcan yemeği getirdiler. Çok hoşuna gitmişti. "Patlıcan hoş bir taam" dedi.
Mahmud'un nedimi patlıcanı medhetmeye başladı. Meziyetlerini anlata anlata bitiremedi.
Yemek bitip de karnı doyunca "Patlıcan kötü bir taam" dedi Gazneli Mahmud.
Nedimi bu kez "Çok kötü ve de zararlıdır" dedi.
Bunun üzerine Mahmut nedime dönerek: "Behey köftehor, demin patlıcanı övüyordun, şimdi yeriyorsun. Bu ne iştir?" deyince nedim "Efendim, ben sizin nediminizim, patlıcanın değil" cevabını verdi.
F.S.Mehmet1453
08-26-2007, 04:25 PM
Çalınmış Şair
Bir gün ünlü şair Enverî, Belh çarşısından geçerken bir kalabalık gördü. Kalabalığı yarınca bir de ne görsün? Adamın biri onun kasidelerini kendi adına okuyor ve halk da alkış tutuyor. Yaklaşıp adama sordu:
- Kimin şiirlerini okuyorsun sen?
- Enverî'nin.
- Enverî'yi tanır mısın ?
- Ne diyorsun? Enverî benim.
Enverî güldü ve :
- Çalınmış şiir duymuştum ama çalınmış şair duymamıştım hiç! dedi.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.